İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CITARA
Birim Miktarı 28
ATC Kodu N06AB04
ATC Açıklaması Sitalopram
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A01873
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 36,51 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 32,59 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 13,36 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • sitalopram hidrobromür (40 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Sitalopramın tek başına veya diğer ilaçlar/alkol ile birlikte doz aşımında sıklıkla görülen semptomlar: sersemlik, terleme, bulantı, tremor, somnolans ve sinüs taşikardisidir. Daha nadir olarak; amnezi, konfüzyon, koma, konvülsiyonlar, hiperventilasyon, siyanoz, rabdomiyoliz ve EKG değişiklikleridir (QTc aralığında uzama, düğüm ritmi, ventrikül aritmisi ve olası bir Torsade de pointes vakası) ortaya çıkabilir. Doz aşımının tedavisinde yeterli ventilasyon ve oksijenasyon sağlamak için havayolu açılmalı ve açık kalması sağlanmalıdır. Gastrik lavaj ve aktif kömür uygulanması düşünülebilir. Genel semptomatik ve destek tedavi ile birlikte kardiyak ve vital bulgu monitorizasyonu önerilmektedir. Sitalopramın geniş dağılım hacmi nedeniyle, zorlu diürez, diyaliz, hemoperfüzyon ve değişim transfüzyonundan fayda görülmesi olası görünmemektedir. Sitaloprama spesifik bir antidot yoktur. Tedavide multipl ilaç alımı olasılığı unutulmamalıdır

Endikasyonlar

CİTARA, depresyon tedavisinde ve relaps ya da rekürrensin önlenmesinde endikedir. Sitalopram, DSM-III ve DSM-IIIR’a göre depresif duygudurum bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Tedaviye cevap veren hastalarda ilaca devam edilmesi depresyon nüksünü önlemede etkilidir. Sitalopram ayrıca; agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluk ile obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) tedavisinde de kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Sitalopram HBr oral yoldan uygulanan bir selektif serotonin geri-alım inhibitörüdür (SSRİ). Kimyasal yapısı diğer SSRİ’lerden, trisiklik, tetrasiklik ve mevcut diğer antidepresanlardan farklıdır. Sitalopramın antidepresan etkisinin; santral sinir sisteminde (SSS) nöronal serotonin (5-HT) geri alımının inhibisyonu yoluyla oluşan serotonerjik aktivite artışı ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Sitalopramın noradrenalin (NE) ve dopamin (DA) geri alımını minimal etkilediği ve yüksek seçiciliğe sahip bir SSRİ olduğu belirlenmiştir. Sitalopramın 5-HT1A, 5-HT2A, dopamin D1 ve D2, alfa1, alfa2, beta-adrenerjik reseptörler, histamin H1, gama-aminobütirik-asit (GABA), muskarinik, kolinerjik ve benzodiyazepin reseptörlerine minimal afinitesi vardır veya hiç afinitesi yoktur.

Farmakokinetik Özellikler

Sitalopramın 10-60 mg/gün doz aralığında tek ve multipl doz farmakokinetiği lineer ve dozla orantılıdır. İlacın biyotransformasyonu esas olarak karaciğer yoluyladır ve ortalama terminal yarı-ömrü 35 saattir. Günde tek doz uygulama ile kararlı durum plazma konsantrasyonlarına yaklaşık bir haftada ulaşılır. Yarı-ömrüne bağlı olarak, kararlı durumdaki plazma akümülasyon miktarı, tek doz uygulamadan sonraki plazma konsantrasyonlarının 2,5 katıdır. Emilim ve Dağılım: Tek bir oral sitalopram dozunun (40 mg tablet) ardından zirve kan düzeylerine yaklaşık 4 saatte ulaşılır. Sitalopramın biyoyararlanımı yaklaşık % 80 olup, emilimi besinlerden etkilenmemektedir. Dağılım hacmi yaklaşık 12 L/kg’dır. Sitalopram ve metabolitleri plazma proteinlerine yaklaşık % 80 oranında bağlanırlar.  Metabolizma ve Eliminasyon: Sitalopram; demetilsitalopram (DCT), didemetilsitalopram (DDCT), sitalopram n-oksit ve deamine edilmiş bir propiyonik asit türevine metabolize olur. İn vitro çalışmalarda; sitalopramın N-demetilasyonundan esas olarak CYP3A4 ve CYP2C19 izoenzimlerinin sorumlu oldukları saptanmıştır. İnsanlarda plazmadaki ana bileşik, değişmemiş sitalopramdır. Sitalopramın, serotonin geri-alımını metabolitlerine göre en az 8 kat daha güçlü inhibe ettiği, dolayısı ile sözü geçen metabolitlerin ilacın antidepresan etkisinden anlamlı olarak sorumlu olmadıkları gösterilmiştir. Sistemik sitalopram klirensi 330 mL/dak olup, yaklaşık % 20’si renal mekanizmalar yoluyladır.     Karaciğer fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği: Sağlıklı kişilerle kıyaslandığında, karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlarda oral sitalopram klirensinin % 37 azaldığı, yarı-ömrünün iki kat arttığı gözlenmiştir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çoğu hastada önerilen doz 20 mg’dır. Böbrek fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği: Hafif ve orta dereceli böbrek yetmezliği olanlarda sitalopramın oral klirensi sağlıklı kişilere göre % 17 oranında azalmıştır. Bu hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi < 20 mL/dak.) sitalopramın farmakokinetiği ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.

Farmasötik Şekli

Film Tablet

Formülü

Her bir film tablet; 40 mg sitaloprama eşdeğer sitalopram hidrobromür ve yardımcı madde olarak laktoz monohidrat, gliserin, kroskarmeloz sodyum ve titanyum dioksit içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Sitalopram metabolizmasında rol alan ana enzim inhibitörü olan ketokonazol, itrakonazol ve makrolid antibiyotikler ve omeprazol gibi ilaçlar sitalopramın klirensini azaltabilir. Ancak bu ilaçlarla eşzamanlı uygulamada, sitalopram metabolizmasının klinik olarak anlamlı bir biçimde etkilenmesi beklenmemektedir. SSS ilaçları: Primer SSS etkileri nedeniyle, sitalopramın santral etkili diğer ilaçlarla kombine kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır. Alkol:Bir klinik çalışmada sitalopramın alkolün kognitif ve motor etkilerini artırmadığı saptanmışsa da, diğer psikotrop ilaçlarda olduğu gibi, sitalopram kullanan depresif hastalarda da alkol kullanımı önerilmemektedir. Monoamin Oksidaz İnhibitörleri (MAOİ): Bkz. KONTRENDİKASYONLARI,UYARILAR ÖNLEMLER Simetidin: Eşzamanlı sitalopram (21 gün süre ile, günde 40 mg/gün dozda) ve simetidin  (8 gün süre ile günde 400 mg/gün dozda) uygulanması ile sitalopramın EAA ve Cmax değerlerinde sırasıyla % 43 ve % 39 artış saptanmıştır. Bu bulguların klinik önemi bilinmemektedir. Lityum: Sitalopram ve lityumun eşzamanlı uygulanması, her iki ilacın farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etkiye yol açmamıştır. Bununla birlikte, standart klinik uygulamalara paralel olarak, plazma lityum düzeyleri takip edilmeli ve gerektiğinde lityum dozu ayarlanmalıdır. Lityum sitalopramın serotonerjik etkilerini artırabileceğinden, eşzamanlı uygulamada dikkatli olunmalıdır. Sumatriptan:Bir SSRİ ile eşzamanlı sumatriptan kullanan hastalarda güçsüzlük, hiperrefleksi ve inkoordinasyon geliştiği bildirilmiştir. Bu nedenle; sumatriptan ile bir SSRİ’nin (flouksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin ve sitalopram) eşzamanlı kullanılması gereken hastalar uygun şekilde takip edilmelidirler. Karbamazepin:Sitalopram ile eşzamanlı uygulanması, karbamazepinin farmakokinetiğini anlamlı olarak değiştirmemiştir. Eşzamanlı uygulamada sitalopram klirensinin artabileceği unutulmamalıdır. Metoprolol: Sitalopramın 22 gün süreyle 40 mg/gün dozda uygulanması beta-adrenerjik reseptör blokeri metoprololün plazma düzeylerini iki kat artırmıştır. Metoprolol plazma düzeylerinin artması, kardiyoselektivitenin azalması ile ilişkili bulunmuştur. İmipramin ve diğer Trisiklik Antidepresanlar (TSA): Trisiklik antidepresanların sitalopram ile eşzamanlı uygulanmasında dikkatli olunmalıdır. Elektrokonvülsif tedavi:Elektrokonvülsif tedavi ile sitalopramın kombine uygulanması ile ilgili klinik araştırma yapılmamıştır.

Kontraendikasyonlar

Sitalopramın monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ) ile eşzamanlı kullanılması kontrendikedir. Ayrıca CİTARA, sitaloprama veya ilacın içerdiği maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmaz.

Kullanım Şekli Ve Dozu

CİTARA; günde bir kez, sabah veya akşam, aç veya tok karnına uygulanabilir. Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde mutad dozları 20-40 mg/gün’dür. Doz artırımları en az birer hafta ara ile 20 mg’lık artırımlar şeklinde uygulanmalıdır. Günlük doz maksimum 60 mg’dır. Depresyon: Sitalopramın başlangıç dozu günde bir kez 20 mg’dır ve bu doz 60 mg/gün’e yükseltilebilir. Panik bozukluk: Sitalopram tedavisine günde bir kez 10 mg ile başlanır  ve günlük doz 60 mg’a yükseltilebilir. Obsessif kompulsif bozukluk: Önerilen başlangıç dozu günde 20 mg’dır. Gerekirse bu doz 60 mg/gün’e yükseltilebilir. Yaşlılarda ve karaciğer yetmezliği olanlarda dozaj: Birçok yaşlı hasta ile karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda önerilen doz; 20 mg/gün’dür. Tedaviye cevap vermeyen hastalarda dozaj, 40 mg/gün’e çıkartılabilir. Böbrek yetmezliğinde dozaj: Hafif veya orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda sitalopram dikkatle kullanılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Preparatın ayrıca, CİTARA 20 mg Film Tablet isimli formu da mevcuttur.

Saklama Koşulları

25° C’nin altındaki oda sıcaklığında muhafaza ediniz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

CİTARA 40 mg film tablet, her biri 40 mg sitaloprama eşdeğer sitalopram HBr içeren 28 film tabletlik blister ambalajlardadır.

Uyarılar/Önlemler

Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce ve davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk ya da aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle gerek aile gerekse hastanın hekimi tarafından yakınen izlenmelidir. MAO inhibitörleri ile etkileşim potansiyeli: Bir MAOİ ile serotonin geri-alım inhibitörlerinin kombine kullanımında hipertermi, rijidite, miyoklonus, vital bulgulardaki olası hızlı dalgalanmalarla seyreden otonom instabilite ile deliryum ve komaya ilerleyebilen ajitasyonu içeren mental durum değişiklikleri gibi ciddi ve bazen fatal olabilen reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu tür reaksiyonlar, yakın geçmişte SSRİ tedavisini bırakıp bir MAOİ ile tedaviye başlayan hastalarda da görülebilmektedir. Bu nedenle sitalopramın bir MAOİ ile kombine veya bir MAOİ ile tedavinin bırakılmasından sonraki 14 gün içerisinde kullanılmaması önerilmektedir. Benzer şekilde, sitalopram tedavisinden bir MAOİ ile tedaviye geçileceğinde de en az 14 gün ara verilmelidir. Hiponatremi: Sitalopram tedavisi ile ilişkili olarak çok sayıda hiponatremi ve UAHSS (Uygunsuz Antidiüretik Hormon Salınım Sendromu) vakası bildirilmiştir. Bu tür problemleri olan hastalar, ilacın bırakılması ve/veya tıbbi girişimlerle iyileşmişlerdir. Mani/Hipomani aktivasyonu: Bir kısım bipolar bozukluk vakalarını da içeren plasebo kontrollü çalışmalarda, sitalopram uygulanan 1063 hastada % 0.2 oranında mani/hipomani aktivasyonu saptanmıştır. Diğer tüm antidepresanlarla olduğu gibi sitalopram da mani hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Konvülsiyonlar: Sitalopram, konvülsiyon hikayesi olan hastalarda sistemik olarak değerlendirilmemiştir. Diğer antidepresanlarda olduğu gibi, sitalopram da nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. İntihar: Depresif hastalarda intihar girişimi olasılığı her zaman vardır ve bu olasılık anlamlı remisyon görülünceye kadar devam eder. Yüksek riski olan hastalar ilaç tedavisinin başlangıcında yakından takip edilmelidir. Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi: Psikoaktif ilaçlar; karar verme, düşünme ve motor yetileri etkileyebileceğinden, otomobil de dahil olmak üzere, dikkat isteyen araçları kullananlar, sitalopram tedavisinin bu tür yetileri olumsuz etkilemediğinden emin oluncaya kadar dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Eşzamanlı hastalığı olanlarda uygulama: Sistemik hastalığı olanlarda sitalopram kullanımı ile ilgili klinik deneyim sınırlıdır. Metabolizma veya hemodinamik cevabı etkileyen hastalığı veya durumu olan kişilerde sitalopram dikkatle uygulanmalıdır. Sitalopramın yakın zamanda miyokard enfarktüsü geçirmiş veya stabil olmayan kalp hastalığı olanlarda kullanımı sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte, ilacın anlamlı EKG değişiklikleri ile ilişkili olmadığı yönünde veriler elde edilmiştir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda sitalopram klirensi azalmış ve plazma konsantrasyonları artmıştır. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda sitalopram dikkatle kullanılmalı ve maksimum dozajı düşük tutulmalıdır.        Sitalopram yüksek oranda metabolize edildiğinden, değişmemiş ilacın idrarla atılımı minör bir eliminasyon yoludur. Kronik sitalopram tedavisi uygulanan yeterli sayıda ağır böbrek yetmezliği hastasının sonuçları değerlendirilmedikçe, ilaç bu tür hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. Pediatrik kullanım: Sitalopramın pediatrik hastalardaki etkinliği ve güvenilirliği ortaya konulmamıştır. Geriatrik kullanım: Klinik çalışmalarda ilaca cevap bakımından yaşlı ve genç hastalar arasında bir fark saptanmamakla birlikte, bazı yaşlı hastaların ilaca daha duyarlı olabileceği unutulmamalıdır. Klinik çalışmalarda sitalopram ile tedavi edilmiş yaşlı hastaların çoğuna uygulanan doz 20 ve 40 mg/gün’dür. Gebelikte kullanım: Gebelik kategorisi C’dir. Gebe kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Bu nedenle gebelikte sitalopram yalnızca, anneye sağlaması beklenen yararı fetus üzerindeki olası risklerden fazla olduğunda kullanılmalıdır. Emziren annelerde kullanım: Diğer birçok ilaçta olduğu gibi, sitalopram da anne sütüne geçer. Emziren annelerde emzirmenin mi, sitalopram tedavisinin mi kesileceğine karar verirken, ilacın bebekte yol açacağı riskler ile birlikte anneye sağlayacağı faydalar gözönüne alınmalıdır. Gerek yetişkin gerekse çocuklarda kullanımında tedavinin özellikle ilk haftalarında ajitasyon şeklinde zarar verici davranış değişikliklerine neden olabilir. Ani kesilmesinde “kesilme belirtileri”ne neden olabileceğinden doz azaltılarak ilaç kullanımına son verilmesi uygun olacaktır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Sitalopram bir SSRİ olarak yüksek seçicilik gösterdiğinden, diğer nörotransmiterler üzerinde etkisiz ya da çok az etkilidir. Bu nedenle genellikle iyi tolere edilir. Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda sitalopram grubunda > % 2 oranında ve plasebo grubundan daha sık gözlenen yan etkiler; ağız kuruluğu, terlemede artış, tremor, bulantı, diyare, dispepsi, kusma, karın ağrısı, halsizlik, ateş, artralji, miyalji, somnolans, insomnia, anksiyete, anoreksi, ajitasyon, dismenore, libido azalması, esneme, üst solunum yolu enfeksiyonu, rinit, sinüzit, ejakülasyon bozukluğu ve empotanstır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
 
(Visited 6 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window