İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CLEOCIN
Birim Miktarı 1
ATC Kodu D10AF01
ATC Açıklaması Klindamisin
NFC Kodu GA
NFC Açıklaması Topikal Harici Likitler
Kamu Kodu A01902
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 17,13 TL (23 Haziran 2020)
Önceki Satış Fiyatı 17,13 TL (2 Mart 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 7,65 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E033F

İlaç Etken Maddeleri

  • klindamisin fosfat (300 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Endikasyonlar

Duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda Combicid endikedir. Bunlardan belli başlı olanlar şunlardır: Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları:Sinüzit, otitis media, epiglotit ve bakteriyel pnömoni vb. İdrar yolu enfeksiyonları ve piyelonefrit Peritonit, endometrit ve pelvik sellülit gibi intraabdominal enfeksiyonlar Bakteriyel septisemi Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları Kemik ve eklem enfeksiyonları Jinekolojik ve gonokokal enfeksiyonlar Profilaktik olarak; cerrahi proflaksi ve doğum veya sezaryen sonrası enfeksiyon riskini azaltmak amacı ile uygulanır. Ayrıca Combicid abdominal ve pelvik cerrahi müdahale yapılan hastalarda postoperatif yara enfeksiyonu insidansını azaltmak için preoperatif olarak kullanılabilir. Postoperatif sepsisi azaltmak amacıyla, gebeliğin sonlandırılması veya sezeryan ameliyatı sonrası profilaktik olarak da kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Combicid 1 g, semisentetik bir antibiyotik olan ampisilin sodyum ve bir b laktamaz inhibitörü olan sulbaktam sodyum içerir. Ampisilin sodyum, 6 aminopenisillanik asid derivesi iken, sulbaktam sodyum ise bazik penisilin çekirdeğinin bir türevidir. Ampisilin, diğer penisilinler gibi, bakteri hücre duvarı sentezini transpeptidasyon safhasında penisilin bağlayan proteinlere (PBP) bağlanarak inhibe eder ve bakterisid etki oluşturur. Sulbaktam ise b laktamaz enzimini irreversibl olarak inhibe eder. Böylece penisilin ve sefalosporinlerin b laktamaz üreten bakteri suşları ile parçalanması engellenir. Ampisilin’in etki spektrumu genişler.

Farmakokinetik Özellikler

Combicid 1 g’ın İM uygulanmasından sonra hızla plazma doruk konsantrasyona ulaşılır. BOS dışında vücut doku ve sıvılarına dağılımı iyidir. Kan beyin bariyerini ise ancak inflamasyon durumunda geçebilir. Plazma proteinlerine ampisilin % 28, sulbaktam ise % 38 oranında bağlanır.   Combicid’in yarılanma ömrü 1 saat kadardır. Büyük oranda böbrekler yolu ile değişmeden atılır.   Mikrobiyoloji Combicid, geniş spektrumludur. Etki spekturumuna çeşitli gram (+) ve gram (-) mikroorganizmalar girer. Bunlar şunlardır;   Gram (+) Bakteriler: beta laktamaz üreten ve üretmeyen Staphylococcus aureus, Staphylococcus epidermidis ve Staphylococcus saprophyticus ile Streptococcus faecalis (enterococcus), Streptococcus pneumoniae, Streptococcus pyogenes, Streptococcus viridans.   Gram (-) Bakteriler: beta laktamaz üreten veya üretmeyen, Hemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis, Escherichia coli ile Klebsiella türleri, Proteus mirabilis, Proteus vulgaris, Providencia rettgeri, Providencia stuartti, Morganella morganii ve Neisseria gonorrhoeae.   Anaeroblar: Clostridium türleri, Peptokok ve Peptostreptokok türleri ve Bacteroides fragilis’i de içeren Bacteroides türleri.

Farmasötik Şekli

Enjektabl Flakon

Formülü

Her Combicid 1 g flakonda; 1000 mg ampisiline eşdeğer ampisilin sodyum ve 500 mg sulbaktama eşdeğer sulbaktam sodyum bulunur. Çözücü olarak ise 3.2 ml % 0.5 lidokain hidroklorür çözeltisi ihtiva eder. Combicid 1 g kas içi (İM) uygulanır, steril ve apirojendir.

İlaç Etkileşmeleri

Combicid içeriğinde bulunan ampisilin, aminoglikozidler ile in vitro geçimsizlik gösterir, aminoglikozid aktivitesini kaybeder. Ampisilinin, allopurinol ile birlikte kullanımında, hastada deri döküntüsü insidansı, yalnız ampisilin kullananlardakine oranla önemli derecede fazladır. Ancak Combicid ve allopurinol’ün birlikte kullanımı ile ilgili veri bulunmamaktadır. Probenesid, Combicid ile birlikte kullanıldığında renal tubuler sekresyon azalacağından, ampisilin ve sulbaktamın etki süresi uzayabilir.

Kontraendikasyonlar

Penisilin alerjisi bulunanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Combicid kas içi (İM)veya damar yolu (İV) ile uygulanır. Combicid aşağıdaki şekilde sulandırılabilir:                                                                                                       Ampisilin + sulbaktam Ampisilin + Sulbaktam (mg)                   Çözücü Hacmi (mL)                   Konsantrasyonu (mg/mL) 250 + 125                                           0.8                                          250 + 125 500 + 250                                           1.6                                          250 + 125  1000 + 500                                          3.2                                          250 + 125   Böbrek Fonksiyonu Normal Erişkinlerdeki Kullanımı Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği taktirde Combicid 1 g her altı-sekiz saatte bir 1 veya 2 flakon önerilir. Toplam günlük sulbaktam miktarı 4 g’ı aşmamalıdır. Hafif vakalarda uygulama 12 saat ara ile de yapılabilir.   Enfeksiyonun Şiddeti                                     Günlük Ampisilin + Sulbaktam Miktarı (g) Hafif                                     1.5-3 g (1-2 g ampisilin + 0.5-1.0 g sulbaktam) Orta                                        6 g’a kadar (4 g ampisilin + 2 g sulbaktam) Şiddetli                                   12 g’a kadar (8 g ampisilin + 4 g sulbaktam) Hemolitik streptokoklara bağlı enfeksiyonların tedavisine akut eklem romatizması ve glomerulonefriti önlemek amacı ile en az 10 gün devam edilmelidir. İV uygulamalarda en az 3 dakika ve daha büyük dilüsyonlarda 15-30 dakika süreli infüzyon yapılmalıdır. İntravenöz infüzyon için değişik çözücülere ait kullanma süreleri şöyledir:                                                            Ampisilin + Sulbaktam          Stabilite Süreleri(saat) Çözücü                                               Konsantrasyonu (mg/mL)                 25oC    4oC Enjeksiyonluk Steril su                                     <45                                        8    24 İsotonik NaCl                                                 <45                                         8    24 M / 6 Sodyum Laktat   Solüsyonu                     <45                                         8     – % 5 Dekstroz / Su                                          <30                                         2     4 % 5 Dekstroz / % 0.45 NaCl                            <15                                          –     4 % 10 İnvert Şeker / Su                                   <30                                          –     3 Laktatlı Ringer Solüsyonu                                <45                                         8     24   Pediyatrik Kullanım: Çocuklar, bebekler ve yenidoğanlarda enfeksiyonların çoğu için dozaj 150 mg/kg/gün (100 mg/kg/gün ampisilin ve 50 mg/kg/gün sulbaktam)’dır. Bebek ve çocuklarda uygulama 6-8 saatte, yenidoğanlarda ise 12 saatte bir olmalıdır. Doz aralığı hastalığın şiddeti ve hastanın renal fonksiyonlarına göre ayarlanabilir. Tedavi genellikle ateş düştükten 48 saat sonraya veya diğer patolojik belirtiler kaybolana kadar devam ettirilir. Tedavi süresi normalde 5-14 gündür ancak ağır vakalarda bu süre uzatılabilir.   Böbrek Yetmezliğinde Kullanım Böbrek yetmezliğinde, ampisilin ve sulbaktam’ın eliminasyon kinetiği birbirine benzer şekilde etkilendiğinden plazmadaki oranları değişmez. Böbrek yetmezliğinde önerilen dozaj şöyledir: Kreatinin Klirensi (mLdak) Ampisilin/Sulbaktam Yarı Ömrü (saat) Önerilen Combicid Dozajı ≥ 30 1 1.5-3 g 6-8 saatte bir 15-29 5 1.5-3 g 12 saatte bir 5-14 9 1.5-3 g 24 saatte bir   Cerrahi Proflakside Pozoloji: Operasyon sırasında etkili serum ve doku konsantrasyonları sağlanması amacı ile anestezi başlangıcında 1-2 flakon (1.5-3 g) Combicid 1.0 mg verilir. Doz 6-8 saat ara ile tekrarlanabilir. Eğer Combicid ile bir terapötik kür gerekmiyor ise, Combicid uygulanması 24 saat sonunda kesilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Yalnız İM kullanılmak üzere lidokainli çözücü içeren formlar:Combicid 250 mg İM (250 mg ampisilin + 125 mg sulbaktam) Combicid 500 mg İM (500 mg ampisilin + 250 mg sulbaktamİM ve İV kullanılmak üzere steril enjeksiyonluk su içeren formlar: Combicid 250 mg İM/İV (250 mg ampisilin + 125 mg sulbaktam)Combicid 500 mg İM/İV (500 mg ampisilin + 250 mg sulbaktam) Combicid 1.0   g İM/İV (1000 mg ampisilin + 500 mg sulbaktam)Oral kullanılan formlar: Combicid Tablet 375 mg sultamisilin (220 mg ampisilin + 147 mg sulbaktam), 10 tablet Combicid Film Tablet 750 mg sultamisilin (440 mg ampisilin + 294 mg sulbaktam), 10 tablet Combicid 70 ml oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz (sulandırıldıktan sonra her 5 ml’de 250 mg sultamisilin içermektedir). Combicid 40 ml oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz. (Pediatrik kullanım için) (sulandırıldıktan sonra her 5 ml’de 250 mg sultamisilin içermektedir.)

Saklama Koşulları

30oC’nin altında, oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız. İntramusküler uygulama için konsantre solüsyon hazırlandıktan sonra bir saat içinde kullanılmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her Combicid 1 g flakon, 1500 mg ampisilin/ sulbaktam bileşimi (1000 mg ampisilin + 500 mg sulbaktam) ihtiva eder. Çözücü olarak 3.2 ml % 0.5 lidokain hidroklorür çözeltisi bulunur.

Uyarılar/Önlemler

Geçmişinde penisilin ve/veya birçok allerjene aşırı hassasiyeti olan kişilerde penisilin kullanımına bağlı, bazen fatal, aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu yüzden penisilin tedavisinden önce geçmişteki penisilin, sefalosporin ve diğer allerjenlere duyarlılık reaksiyonları olup olmadığı dikkatle soruşturulmalıdır. Allerjik bir reaksiyon oluşursa ilaç kesilmeli hemen uygun tedaviye başlanmalıdır.   Ciddi anafilaktik reaksiyonlarda adrenalin kullanılmalıdır. Ayrıca oksijen, intravenöz steroidler ve entübasyon dahil hava yollarının açık tutulması sağlanmalıdır.   Mononükleozlu hastalarda deri raşı gelişebileceğinden bu hastalara Combicid verilmemelidir.  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Adale içi uygulamaya bağlı olan enjeksiyon yerindeki ağrı lidokain kullanımı ile önlenmiştir. Lokal Yan Etkiler:Tromboflebit %3 Sistemik Yan Etkiler: En sık bildirilen yan etki diare (%3) ve raş (hastaların %2’sinden daha azı)’tır. %1’den az hastada bildirilen diğer sistemik reaksiyonlar: Anemi, trombositopeni, lökopeni, eozinofili, kaşıntı, bulantı, kusma, kandidiazis, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, göğüs ağrısı, flatulans, abdominal distansiyon, glossit, idrar retansiyonu, dizüri, ödem, yüzde şişme, eritem, döküntüler, gırtlakta tıkanıklık, substernal ağrı, epistaksis ve mukozal kanamadır. Pediyatrik Hastalar: Yan etki profili olarak erişkinlerde görülenlere benzer. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ

Doz Aşımı

CILOXAN Pomad’ın topikal oküler bir doz aşımı halinde ılık suyla göz durulanmalıdır.

Endikasyonlar

CILOXAN® Steril Oftalmik Pomad, Siprofloksasin’nin duyarlı suşlarının neden olduğu bakteriyel konjonktivit ve blefarit gibi oküler infeksiyonların tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

CILOXAN® Steril Oftalmik Pomad, topikal olarak kullanılan sentetik, steril, çok dozlu  florokinolon grubu bir antibakteriyeldir ve kuvvetli bir bakterisid etkiye sahiptir. Siprofloksasin’in bakterisid etkisi, bakteride DNA sentezi için gerekli olan DNA giraz enzimini inhibe etmesinden kaynaklanmaktadır. Siprofloksasin Gram-pozitif ve Gram-negatif organizmalara karşı geniş bir in vitro  aktiviteye sahiptir. Birden fazla antibiyotiğe rezistan bakteriler Siprofloksasin’den etkilenir. Bakterisid etki mikroorganizmaların hem yavaş (stationary) hem de çabuk (logaritmik) üreme fazlarında olduğundan nüks görülmesi nadirdir. Siprofloksasin aminoglikozitler, beta-laktam antibiyotikleri, tetrasiklinler ve folik asid antagonistleri ile çapraz rezistans göstermez. Bu antibiyotiklere dirençli bakteriler siprofloksasine cevap verebilir. Diğer florokinolonların etkisiz kaldığı vakalarda siprofloksasin etkili olabilir.   Siprofloksasin’in, hem in vitro hem de klinik oküler enfeksiyonlarda aşağıdaki organizmaların bir çok suşuna karşı etkin olduğu gösterilmiştir;   Aerobik Gram-pozitif Mikroorganizmalar:   Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve metisiline dirençli suşlarını da kapsamaktadır.) Staphylococcus epidermidis Staphylococcus haemolyticus Staphylococcus hominis Streptococcus pneumoniae Streptococcus  viridans grubu Bacillus türleri Corynebacterium türleri     Aerobik Gram-negatif Mikroorganizmalar:   Haemophilus influenzae Acinetobacter türleri Enterobacter aerogenes Escherischia coli Haemophilus parainfluenzae Klebsielle pneumoniae Moraxella spp. ([M. Brahamella] catarrhalis’i de kapsamaktadır) Neisseria gonorrhoeae Proteus mirabilis Proteus vulgaris Pseudomonas aeruginosa Serratia marcescens   Siprofloksasin’in etkili olduğu diğer mikroorganizmalar şunlardır;  Peptococcus türleri, Peptostreptococcus türleri, Propionibacterium acnes, ve Clostridium perfringens. Bu mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyon tedavilerinde siprofloksasinin güvenlik ve etkinliği yeterli ve iyi kontrol edilmiş deneylerle tespit edilmiştir.   Siprofloksasin’in 1µg/mL’si veya daha azı belirtilen  oküler patojen suşlarının birçoğuna karşı ( % ≥ 90 ) in vitro minimal inhibitör konsantrasyonu (MIC) sağlar.   Burkholderia cepacia’nın birçok suşu ve  Stenotrophomonas maltophilia’nın bazı suşları, Bacteroides fragilis ve Clostridium difficile’de dahil birçok anareobik bakteriler gibi siprofloksasin’e karşı dirençlidir. In vitro siprofloksasin’e rezistans gelişimi beklenmez veya çok yavaş gelişmesi beklenir ( çok basamaklı mutasyon ).

Farmakokinetik Özellikler

Pomadlar ile insanda absorpsiyon çalışmaları yapılmamaktadır. CILOXAN 3mg/g Göz Damlası ile konjonktivit veya korneal ülser doz rejimi kullanılarak iki sistemik absorpsiyon çalışması yapılmıştır. Her iki çalışmada Siprofloksasin’in rapor edilen maksimum plazma konsantrasyonu 5 ng/ml’ den azdır. Ortalama konsantrasyon genellikle 2.5ng/ml’den azdır. Bu nedenle sistemik etki yapması beklenmez.

Farmasötik Şekli

Steril Oftalmik Pomad.

Formülü

Siprofloksasin HCl                              3.3 mg (3 mg baza eşdeğer) Mineral Yağ                                       20 mg Beyaz vazelin          k.m.                    1 g için Koruyucu madde içermemektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Oftalmik siprofloksasine yönelik spesifik ilaç etkileşim çalışmaları yürütülmemiştir. Buna rağmen, bazı kinolonların sistemik uygulanması teofilinin plazma konsantrasyonunu yükselttiği, kafein metabolizmasına müdahale ettiği, oral antikoagülanların, varfarin ve türevlerinin etkilerini arttırdığı ve düzenli olarak siklosporin alan hastalarda serum kreatinden geçici yükselmelere neden olduğu gösterilmiştir.

Kontraendikasyonlar

Siprofloksasin’e veya içerdiği maddelerden herhangi birisine karşı aşırı hassasiyeti olanlarda kontrendikedir. Diğer kinolonlara aşırı hassasiyeti olanlarda siprofloksasin kullanımı da kontrendike olabilir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hekim tarafından başka şekilde önerilmedikçe ilk iki gün konjonktival keseye günde 3 kez 1.25cm’lik şeritler halinde  uygulanır, daha sonraki beş gün içinde günde iki kez 1.25cm şerit uygulanmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

CILOXAN®  %0.3 Steril Göz Damlası,  5ml

Saklama Koşulları

25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Açıldıktan 1 ay sonra kullanılmadan kalan kısmı atınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Steril Göz Pomadı olarak 3.5gr’lık oftalmik tüp içerisinde.

Uyarılar/Önlemler

SADECE TOPİKAL KULLANIM İÇİNDİR.   CILOXAN 3mg/g Steril Oftalmik Pomad, deri kızarıklığı veya diğer aşırı duyarlılık reaksiyonlarından herhangi birisinin ilk görülmesinden sonra hemen bırakılmalıdır.   Sistemik kinolon tedavisi yapılan hastaların bazılarında ilk dozu müteakip, ciddi ve fetal aşırı duyarlılık (anaflaktik) reaksiyonlar rapor edilmiştir. Bazı reaksiyonlara kardiovasküler kollaps, bilinç kaybı, karıncalanma, farigenal veya yüzeysel ödem, dispeni, ürtiker ve kaşıntı eşlik edebilir. Sadece çok az bir hastada aşırı duyarlılık görülmüştür. Ciddi anaflaktik reaksiyonlarda , hemen epinefrin ile acil tedavi ve oksijen içeren diğer ölçümler, intravenöz sıvılar, intravenöz antihistaminikler, kortikosteroidler,   hava yolu kontrolünün yapılması klinik olarak belirtilmiştir.   Genel önlemler: Siprofloksasin’in diğer antibakteriyel preparatlarla birlikte uzun süre kullanımı mantar da dahil olmak üzere ilaca duyarlı olmayan organizmaların aşırı üreme artışına neden olabilir. Eğer süperenfeksiyon gelişirse, uygun bir tedavi hemen başlatılmalıdır. Klinik değerlendirme gerektiğinde, hasta biyomikroskopi yardımı ile ve uygun fluoresein boyaması yapılarak kontrol edilmelidir.  Deri kızarıklığı ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarının herhangi birinin görülmesi halinde siprofloksasin kullanımı hemen bırakılmalıdır. Oftalmik pomadlar, korneal epitel yara iyileşmesini geciktirebilir ve görme bulanıklığına neden olabilir.  Bakteriyel konjonktivit belirti ve semptomlarını gösteren hastalara kontakt lens kullanmamaları tavsiye edilir. Pomad ucunun kontamine olmaması için hiçbir yere değdirilmemelidir.   Hamilelikte Kullanımı (Kategori B): Hamilelerde yeterli sayıda kontrollü çalışma mevcut olmadığından dolayı CILOXAN® Steril Oftalmik Pomad ancak tıbbi zorunluluk olduğu durumlarda yarar/risk oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.    Emziren annelerde kullanım:Topikal olarak uygulandığında anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Buna rağmen, laktasyon dönemindeki sıçanların siprofloksasini oral yolla alması sonucunda süte geçtiği bilinmektedir ve siprofloksasin’in 500mg’lık tek bir dozundan sonra insan sütüne geçtiği rapor edilmiştir. CILOXAN® Oftalmik Pomad emziren annelere uygulandığında, önlemler alınmalıdır.    Çocuklarda kullanımı:1 yaşın altındaki çocuklarda CILOXAN® Steril Oftalmik Pomad’ın güvenlik ve etkinliği saptanmamıştır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

CILOXAN Oftalmik Pomad ile tedavi edilen hastalarda sık olarak rapor edilen yan etkiler, beyaz kristal tortulaşma ( %13) ve rahatsızlık hissi ( %2) dir. Siprofloksasin uygulaması ile bağlantılı olarak hastaların %1’inden daha azında ortaya çıkan etkiler alerjik reaksiyonlar, bulanık görme, korneal lekelenmeler, görme keskinliğinde azalma, kuru göz, ödem, epiteliopati, göz ağrısı, yabancı cisim hissi, hiperemi, iritasyon, keratokonjunktivit, keratopati, göz kapağı eritemi, göz kapağı ucu kızarıklığı, fotofobi, kaşıntı ve yaşarmadır.    Siprofloksasin uygulamasına bağlı olarak ortaya çıkan sistemik yan etkiler, dermatit, mide bulantısı ve tat almada bozukluklar da dahil olmak üzere %1’den daha az orandadır.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Semptomlar:  Citol; tek başına aşırı dozda alındığında kaydedilen semptomlar / belirtiler; uyku hali, koma, katılaşmış yüz ifadesi, grand – mal nöbet atağı, sinüs taşikardisi, terleme, bulantı, kusma, siyanoz, hiperventilasyondur. Hiçbir vaka ölümle sonuçlanmamıştır. Klinik görünüm tutarlı değildir. Tedavi:  Spesifik antidotu yoktur. Tedavi semptomatik ve destekleyicidir. Oral alımından sonra mümkün olduğunca erken gastrik lavaj yapılmalıdır.

Endikasyonlar

Depresyon tedavisi ve relaps / reküransların önlenmesinde, Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu ve Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Sitalopram, antidepresif etkili, güçlü bir selektif serotonin geri alım inhibitörü (SSGI) olup norepinefrin ve dopamin nöronal geri alım üzerinde minimal etkileri vardır. Sitalopramın 5HT1A, 5HT2A, dopamin D1 ve D2, a1-, a2-, P adrenerjik, histamin H1, gama aminobütirik asid (GABA), muskarinik kolinerjik ve benzodiazepin reseptörlere afinitesi yoktur ya da çok düşük afıniteye sahiptir. Muskarinik, histaminerjik ve adrenerjik reseptörlerin antagonizmi, diğer psikotropik ilaçların çeşitli antikolinerjik, sedatif ve kardiovasküler etkilerinin nedenlerini oluşturmaktadır. Sitalopram, sitokrom P450 II D6 metabolik yolağının çok zayıf bir inhibitörüdür. Sonuç olarak da istenmeyen etkiler ve etkileşimler daha az görülür. Antidepresan etki genellikle 2-4 hafta sonra yerleşir. Sitalopram kardiyak ileti sistemini veya kan basıncını etkilemez. Bu durum özellikle yaşlı hastalar için önemlidir. Ek olarak sitalopram hematolojik, hepatik veya renal sistemleri de etkilemez. Ayrıca sitalopram kilo alınmasına engel olmaz ve alkolün etkisini güçlendirmez.

Farmakokinetik Özellikler

10-60 mg/gün doz aralığında sitalopram’ın tek ve multipl doz farmakokinetiği lineerdir ve dozla orantılıdır. Sitalopram’ın biyotransformasyonu genelde hepatik olup ortalama yarı ömrü 35 saattir. Günde tek doz sitalopram ile yaklaşık bir hafta sonra sabit plazma konsantrasyonları elde edilir. Tek oral dozdan (40 mg tablet) sonra maksimum plazma düzeylerine 4 saat içinde ulaşılır. Sitalopram’ın oral biyoyararlanımı yaklaşık % 80 olup emilim yiyeceklerden etkilenmez. Sitalopram’ın dağılım hacmi 12 L/kg ve proteinlere bağlanma yaklaşık % 80 civarındadır.  Demetilasyon, deaminasyon ve oksidasyonla metabolize olur. Sitalopram, dimetilsitalopram, didemetilsitalopram, sitalopram N-oksit ve deamine propionik asit derivelerine metabolize olur. Plazmadaki başlıca bileşik, değişmemiş sitalopramdır. Sitalopram serotonin geri alım inhibisyonunda metabolitlerinden en az 8 kat daha güçlüdür. Atılımı idrar ve feçes yoluyladır. Sitalopram’ın karaciğerde N-demetilasyonu CYP3A4 ve CYP2C19 izozimleri ile olur. Yaş: 60 yaş ve üzerindeki kişilerde tek doz çalışmasında sitalopramın EAA (eğri altındaki alan) ve yarılanma ömrü sırasıyla %30 ve %50, multipl doz çalışmasında ise %23 ve %30 artmaktadır. Yaşlı hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg’dır. Hepatik fonksiyonu azalmış hastalarda: Hepatik fonksiyonun azaldığı durumda, sitalopram oral klerensi normal kişilere göre %37 azalmakta ve yarılanma ömrü 2 katına çıkmaktadır. Hepatik bozukluğu olan hastalarda önerilen doz 20 mg’dır. Renal fonksiyonu azalmış hastalarda: Hafif-orta renal fonksiyon bozukluğunda sitalopram’ın oral klerensi normal kişilere göre %17 azalmıştır. Bu hastalarda doz ayarlamasına gereksinim yoktur.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablet 40 mg sitalopram’a eşdeğer sitalopram hidrobromür ve boyar madde olarak titandioksit içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Sitalopram’ın primer SSS etkileri nedeniyle, SSS ilaçları ile birlikte Citol’un kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır. MAOI ile birlikte Citol’un birlikte kullanılması sırasında hipertermi, rijidite, miyoklonus gibi ciddi ve bazen fatal reaksiyonlar ve deliryum ve komaya doğru ilerleyen şiddetli ajitasyon gibi mental durum değişiklikleri gözlenebilir. Sumatriptan’ın serotonerjik etkilerini güçlendirebileceğinden sumatriptan ile aynı anda sitalopram kullanılması önerilmez. Farmakokinetik etkileşim çalışmaları, Citol tedavisi sırasında, spartein oksijenaz’ın (CYP2D6) sadece zayıf bir inhibisyonunu gösterirken, mefenitoin oksijenazın Citol tedavisinden etkilenmediğini göstermiştir. Simetidin, sitalopramın ortalama plazma sabit düzeylerinde artmaya neden olmuştur. Bu nedenle yüksek doz simetidin ile birlikte kullanıldığında, Citol doz aralığının üst sınırına dikkatli olunması önerilmektedir. Digoksin ve Citol’un klinik olarak önemli farmakokinetik etkileşimi yoktur. Sitalopram alkolün kognitif ve motor etkilerini etkilemese de, diğer psikotopik ilaçlarda olduğu gibi Citol kullanan depresif hastalarda alkol kullanımı önerilmemektedir. Sitalopram (10 gün 40 mg/gün) ve lityumun (5 gün 30 mmol/gün) birlikte verilmesi sırasında sitalopram veya lityum farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etki gözlenmedi. Lityum, sitalopramın serotonerjik etkilerini artırabileceğinden sitalopram ve lityumun birlikte kullanılması durumunda dikkatli olunmalıdır. Sitalopram ve CYP1A2 substratı teofilin’in birlikte kullanımı teofilin’in farmakokinetiğini etkilemedi. Teofilin’in sitalopram’ın farmakokinetiği üzerindeki etkisi değerlendirilmedi. Citol,warfarin’in farmakokinetiğini etkilememektedir. Citol ve karbamazepin’in birlikte kullanımı esnasında karbamazepin’in farmakokinetik etkilerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemektedir. Sitalopram metabolizmasında rol oynayan primer enzimler CYP3A4 ve CYP2C19’dur. Klinik farmakokinetik çalışmaları mevcut olmadığından, CYP3A4’ün güçlü inhibitörü (ketokonazol, itrakonazol, flukonazol veya eritromisin) veya CYP2C19’un güçlü inhibitörü (omeprazol) bir ajanla birlikte sitalopram verildiğinde sitalopram’un klerensinin azalacağı düşünülmelidir. CYP2C19 indükleyicileri (Aminoglutetimid, karbamazepin, fenitoin, rifampin) sitalopramın etkilerini azaltabilir. CYP3A4 indükleyicileri (Aminoglutetimid, karbamazepin, nafsillin, nevirapin, fenobarbital, fenitoin ve rifamisin) sitolopramın etkilerini azaltabilir. Metoprolol ve Citol’un birlikte uygulanması esnasında metoprolol’un plazma düzeylerinde 2 kat artış gözlenmektedir. Artmış metoprolol plazma düzeyleri kardioselektivitenin azalmasına yol açmaktadır. Citol ve metoprolol’un birlikte kullanımı kan basıncı ve kalp atım hızı üzerinde klinik olarak belirgin bir etki yaratmadı. Fenotiyazinler ya da trisiklik antidepresanlarla klinik olarak önemli farmakokinetik etkileşimi yoktur. Benzodiazepinler, nöroleptikler, analjezikler, antihistaminikler, antihipertansif ilaçlar, beta blokerler ve diğer kardiyovasküler ilaçlarla birlikte Citol kullanılan klinik çalışmalarda herhangi bir farmakodinamik etkileşim bulunmamıştır. Citol ve elektro konvulzif tedavinin birlikte kullanımına ait çok az klinik deneyim vardır. Citol ile birlikte valerian, St. John’s Wort, SAMe, kava kava ve gotu kola kullanımı SSS depresyonunu artırabileceği için birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile birlikte kullanımı kontrendikedir (bkz uyarılar önlemler). Sitalopram’a ve bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Citol film tablet günde tek doz olarak uygulanır. Besin alınmasından bağımsız olarak günün herhangi bir saatinde alınabilir. Erişkinler  Citol oral yoldan tek doz olarak günde 20 mg olarak başlanıp genellikle 40 mg doza çıkılır. Doz artışları 20 mg doz aralıkları ile olmalı ve 1 haftadan daha kısa sürede gerçekleşmemelidir. Her hastanın kişisel cevabı ve depresyonun ciddiyetine göre doz en fazla günde 60 mg’a çıkılabilir. Yaşlı hastalar (65 yaş üstü)  Yaşlı hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg’dır. Cevap vermeyen hastalarda 40 mg’a çıkılabilir. Azalmış böbrek fonsiyonu  Hafif ya da orta derecede azalmış olan böbrek fonksiyonu durumunda dozaj ayarlaması gerekmez. Böbrek fonksiyonu ciddi olarak azalmış hastaların tedavisine ilişkin bilgi mevcut değildir (kreatinin klerensi < 20 ml / dakika). Azalmış karaciğer fonksiyonu  Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg’dır. Cevap vermeyen hastalarda 40 mg’a çıkılabilir. Çocuklar  Bu populasyonda güvenilirlik ve etkinlik bilinmediğinden önerilmez. Tedavi süresi  Antidepresif etki, genelde 2-4 hafta içinde yerleşir. Antidepresanlarla tedavi semptomatik olduğundan, relapsları engellemek için 6 ay ya da daha uzun süre kullanmaya devam etmelidir. Rekürant depresyonu (ünipolar) olan hastalarda, yeni atakların önlenmesi için idame tedavisine birkaç yıl devam edilmelidir. Tedavi bırakılacağı zaman ilaç birkaç hafta içinde azaltılarak kesilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Citol 20 mg Film Tablet

Ruhsat Sahibi

Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş Zincirlikuyu / İstanbul

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

25.09.2003 – 203/15

Saklama Koşulları

Citol 40 mg Film Tablet, 25 °C’nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

28 tablet içeren blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında ilaç dozunun artırılma, azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakınen izlenmesi gereklidir. Citol, Monoamin Oksidaz İnhibitörü (MAOI) alan hastalarda kullanılmamalı ya da MAOI’nün kesilmesinden sonraki 14 gün içinde verilmemelidir. MAOI ile tedavi, Citol’un kesilmesinden 14 gün sonra başlatılabilir. MAOI ile birlikte serotonin geri alım inhibitörl erinin birlikte kullanılması sırasında hipertermi, rijidite, miyoklonus gibi ciddi ve bazen fatal reaksiyonlar ve deliryum ve komaya doğru ilerleyen şiddetli ajitasyon gibi mental durum değişiklikleri gözlenebilir. Bu reaksiyonlar SSGI tedavisini kesip hemen MAOI tedavisine geçenlerde de gözlenmektedir. Bazı vakalar ise nöroleptik malin sendromu taklit eden özellikler gösterdi.   Sitalopram tedavisi sırasında birkaç hiponatremi ve uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu vakası bildirilmiştir. Bu vakalar sitalopram tedavisi kesilmesinden sonra düzelmişlerdir. Hasta manik faza girerse, Citol kesilmeli ve bir nöroleptikle tedavi edilmelidir. Mani anamnezi olan hastalarda sitalopram dikkatli kullanılmalıdır. Kasılma hikayesi olan hastalarda, diğer antidepresanlarla olduğu gibi sitalopram dikkatli kullanılmalıdır. Tüm antidepresan tedavileri ile olduğu gibi deprese hastalardaki intihar olasılığı anlamlı bir remisyon ortaya çıkana kadar sürmektedir. Çünkü inhibisyon kalkışı antidepresan etkiden önce oluşabilir. Panik bozukluğu olan bazı hastalar antidepresan tedavisinin başında artan anksiyete semptomları gösterebilir. Bu paradoks reaksiyon, tedavinin ilk iki haftası içinde genellikle kaybolur. Benzer paradoks anksiyojenik etkiyi azaltmak için başlangıç dozunun düşük olması önerilir. (

Üretim Yeri

Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş Hadımköy / İstanbul  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Citol ile gözlenen istenmeyen etkiler, genelde hafif ve geçicidir. Tedavinin ilk 1-2 haftası sırasında göze çarpar ve genellikle depresif durum düzelirken azalır.   Citol kullanımı ile ilişkili en yaygın yan etkiler; ağız kuruluğu, bulantı, uyku hali, terleme artışı ve tremor, seksüel disfonksiyon (ejakulatuvar bozukluklar, impotans, libidoda azalma), diyare, somnolans, dispepsi, yorgunluk, ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinitdir. Ender vakalarda konvülsiyon ortaya çıkmıştır.   Sistemlere göre gözlenen yan etkiler şu şekildedir:   Kardiyovasküler: sık: taşikardi, postural hipotansiyon, hipotansiyon. seyrek: hipertansiyon, bradikardi, ödem, angina pectoris, ekstrasistol, kalp yetmezliği, ateş basması, miyokard infarktüsü. nadir: geçici iskemik atak, flebit, atrial fibrillasyon, kardiak arrest, dal bloku   Santral ve periferik sinir sistemi bozuklukları: sık: parestezi migren; seyrek: hiperkinezi, vertigo, hipertoni, ekstrapiramidal bozukluk, bacak krampları, istemsiz kas kontraksiy onları. nadir: koordinasyonda bozulma, hiperestezi, pitosis, stupor.   Endokrin bozukluklar: nadir: hipotirodizm, guatr, jinekomasti.   Gastrointestinal bozukluklar: sık: flatulans. Seyrek: gastrit, gastroenterit, stomatit, hemoroid, disfaji, gingivit, özofajit. Nadir: kolit, gastrik ülser, kolesistit, kolelitiazis, duodenal ülser, gastroözofajeal reflü, glosit, sarılık, divertikülit, hıçkırık.   Genel: seyrek: ateş basması, alkol intoleransı, senkop, influenza benzeri semptomlar.   Kan ve lenfatik bozukluklar: seyrek: purpura, anemi, epistaksis, lökositoz, lökopeni, lenfadenopati. Nadir: pulmoner emboli, granülositopeni, hipokromik anemi, koagülasyon bozuklukları, gingival kanama.   Metabolik ve nütrisyonel bozukluklar: sık: kilo kaybı, kilo artışı. Seyrek: hepatik enzimlerde artış, susama, alkalin fosfatazda artış, glikoz toleransında bozulma. Nadir: bilirubinemi, hipokalemi, obesite, hipoglisemi, hepatit, dehidrasyon.   Kas iskelet sistemi bozuklukları: seyrek: artrit, kas güçsüzlüğü. Nadir: bursit, osteoporoz.   Psikiyatrik bozukluklar: sık: konsantrasyonda bozulma, amnezi, apati, depresyon, iştah artışı, depresyonun şiddetlenmesi, intihara teşebbüs, konfüzyon. Seyrek: libido artışı, agresif reaksiyon, ilaç bağımlılığı, psikotik depresyon, panik reaksiyon. Nadir: katatonik reaksiyon, melankoli.   Üreme sistemi bozuklukları/kadın: sık: amenore. Seyrek: galaktore, göğüs ağrısı, vajinal kanama.   Respiratuvar sistem bozuklukları: sık: öksürük. Seyrek: bronşit, dispne, pnömoni. Nadir: astma, larenjit, bronkospasm.   Dermatolojik bozukluklar: sık: döküntü, prurit. Seyrek: fotosensitivite reaksiyonu, ürtiker, akne, ekzema, alopesi, dermatit, psöriasis. Nadir: hipertrikozis, terlemede azalma, keratit, selülit, pruritis ani.   Özel duyular: seyrek: kulak çınlaması, konjonktivit. Nadir: midriazis, fotofobi, diplopi, tat kaybı.   Üriner sistem bozuklukları: sık: poliüri. seyrek: üriner inkontinans, üriner retansiyon, dizüri. Nadir: hematuri, oliguri, piyelonefrit, böbrek ağrısı.   İlacın bırakılmasına yol açan yan etkiler, bulantı, insomnia, somnolans, asteni, ağız kuruluğu, kusma ve ajitasyondur.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Endikasyonlar

Cleocin-T %1 Topikal Çözelti, acne vulgaris tedavisinde kullanılan bir preparattır.

Farmakodinamik Özellikler

Klinik Farmakoloji İn vitro koşullarda etkin olmayan klindamisin fosfat, organizmada geçirdiği hidroliz sonucu antibakteriyel yönden etkin klindamisine dönüşür. Klindamisinin, Propionibacterium acnes’e etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu özellik, antibiyotiğin akne hastaları üzerindeki yararlılığını açıklar. Klindamisin ile linkomisin arasında çapraz direnç, klindamisin ile eritromisin arasında antagonizma bulunur. Radyoaktif olarak işaretlenmiş klindamisin kullanılarak yapılan insan derisine penetrasyon çalışmaları, uygulanan dozun yaklaşık %10 kadarının emildiğini gösteren klindamisin yoğunluklarının, stratum corneum’da biriktiğini ortaya koymuştur. Klindamisin aktivitesi akne hastalıklarındaki komedonlar üzerinde gösterilmiş bulunmaktadır. Dört hafta süreyle Cleocin T uygulanırımdan sonra, ekstrakte edilen komedonlardaki antibiyotik yoğunluğu, her bir gram komedon materiyeli için 0 ilâ 1490 arasında değişmek üzere, ortalama 597 mikrogram olarak ölçülmüştür. Klindamisin, in vitro bakteriyolojik araştırmalarda, test edilen bütün Propionibacterium acnes kültürlerini inhibe etmiştir. Minimum inhibisyon konsantrasyonu (MIC) değerleri ortalama 0.4 mcg/ml olarak saptanmıştır. Klindamisin uygulanımından sonra, deri yüzeyindeki serbest yağ asidi değerleri %14’ten %2’ye düşmüştür.

Farmasötik Şekli

Topikal Çözelti

Formülü

1 ml solüsyonda, Klindamisin Fosfat:10 mg Klindamisin baza eşdeğer miktarda. Klindamisin fosfat, semi-sentetik bir antibiyotik olan klindamisinin suda çözünen bir esteridir. Klindamisin temel bileşik linkomisin 7(R)-hidroksil grubu yerine, 7(S)-kloro kökünün eklenmesiyle elde edilir. Klindamisin fosfatın kimyasal adı, 7(S)-kloro-deoksilinkomisin-2-fosfattır. Solüsyonda ayrıca izopropil alkol, propilen glikol ve su bulunur.

Kontraendikasyonlar

Klindamisin ya da linkomisine aşırı duyarlı oldukları bilinen hastalarla regional enterit, ülseratif kolit ya da antibiyotik tedavisine eşlik eden kolit anamnezi bulunanlarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Cleocin-T %1 Topikal Çözelti hastalıklı bölgeye, günde 2 defa ince bir tabaka halinde sürülür.

Ruhsat Sahibi

PFIZER İLAÇLARI Ltd.Şti. Muallim Naci Cad. No:55 34347  Ortaköy/İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

21.01.2010- 223/18

Saklama Koşulları

25°C ’nin altındaki oda sıcaklığında donmaktan koruyarak saklanmalıdır. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her ml’de 10 mg Klindamisin aktivitesine eşdeğer miktarda Klindamisin fosfat içeren 30 ml’lik ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Birçok antibiyotiğin ve bu arada klindamisinin kullanımı sırasında, ağır diyare ve psödomembranöz kolit gelişebilir. Topikal kullanımda antibiyotik deri yüzeyinden emilebilir. Bazı seyrek vakalarda diyare, kolit ve psödomembranöz kolit bildirilmiştir. Böyle durumlarda ilaç kesilmeli ve hastaya gerekli tedavi uygulanmalıdır. Klinik araştırmalara göre başlıca neden Clostridium difficile’ye bağlı bir toksindir. Kolit, ağır diyare ve abdominal kramplarla seyreder. Psödomembranöz kolit ise endoskopik muayene ve feçeste Clostridium difficile toksininin saptanmasıyla doğrulanır. Ağız yolundan her 6 saatte bir 125-500 mg vankomisin verilir ve tedavi 7-10 gün sürer. Hafif vakalarda ilacın kesilmesi ve kolestiramin ya da kolestipol reçinelerinin verilmesi yeterlidir. Kolestiramin reçineleri vankomisine bağlandığından ayrı olarak tatbik edilmeli ve en az iki saat ara ile verilmelidir. Cleocin-T %1 Topikal Çözelti, alkollü bir vehikül içerdiğinden, göze sürüldüğünde yanma ve tahriş yapabilir. Çözeltinin göz, sıyrılmış deri, mükoza gibi duyarlı yüzeylere kazara temas etmesi durumunda buraları bol miktarda soğuk suyla yıkanmalıdır. İlacın hoş olmayan bir tadı vardır, ağız çevresine uygulanırken dikkatli olmalıdır. Cleocin-T, atopik (alerjik) kişilerde ihtiyatla kullanılmalıdır. Gebelik ve emzirme döneminde kullanım güvenirliği saptanmamıştır. Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.  

Üretim Yeri

Zentiva Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Küçükkarıştıran 39780 Lüleburgaz

Yan Etkileri / Advers Etkiler

En sık rastlanan yan etki deride kurumadır. Klindamisinin topikal formülasyonu ile ilişkili olarak, tıp literatüründe seyrek durumlarda bildirilen yan etkiler şunlardır: Karın ağrısı                          Deri tahrişi Temas dermatiti                   Deride yağlanma Mide-barsak bozuklukları        Gözlerde batma hissi Gram-negatif follikülit   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window