İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması COVERAM
Birim Miktarı 30
ATC Kodu C09BB04
ATC Açıklaması Perindopril ve Amlodipin 
NFC Kodu AA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Tabletler
Kamu Kodu A11664
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 26,93 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 24,04 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E658F
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    17. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    18. İlaç Nasıl Kullanılır
    19. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    20. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    21. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    22. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    23. Doz Aşımı
    24. Endikasyonlar
    25. Etkin Maddeler
    26. Farmakodinamik Özellikler
    27. Farmakokinetik Özellikler
    28. Farmasötik Form
    29. Farmasötik Şekli
    30. Formülü
    31. İlaç Etkileşmeleri
    32. Kontraendikasyonlar
    33. Kullanım Şekli Ve Dozu
    34. Kullanım Yolu
    35. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    36. Müstahzar Adı
    37. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    38. Raf Ömrü
    39. Ruhsat Numarası(Ları)
    40. Ruhsat Sahibi
    41. Saklama Koşulları
    42. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    43. Uyarılar/Önlemler
    44. Üretici Bilgileri
    45. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    46. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    47. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    48. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    49. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    50. İlaç Nasıl Kullanılır
    51. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    52. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    53. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    54. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    55. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    56. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    57. Etkin Maddeler
    58. Farmakodinamik Özellikler
    59. Farmakokinetik Özellikler
    60. Farmasötik Form
    61. Gebelik Ve Laktasyon
    62. Geçimsizlikler
    63. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    64. İstenmeyen Etkiler
    65. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    66. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    67. Kontrendikasyonlar
    68. Kullanım Yolu
    69. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    70. Müstahzar Adı
    71. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    72. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    73. Raf Ömrü
    74. Ruhsat Numarası(Ları)
    75. Ruhsat Sahibi
    76. Ruhsat Sahibi
    77. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    78. Terapötik Endikasyonlar
    79. Üretici Bilgileri
    80. Yardımcı Maddeler
    81. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • perindopril arjinin (5 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Sefalosporinlerin yüksek doz uygulanmasından sonra baş dönmesi, parestezi, baş ağrısı görülebilir. Özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda bilinç bozukluğu, konvülziyonlar görülebilir.   Doz aşımı durumunda tedavi durdurularak destek tedavisi uygulanır.   Doz aşımı nedeniyle konvülziyon gelişti ise antikonvülsif tedavi uygulanmalıdır.   Ağır doz aşımı durumlarında özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda etkinliği kanıtlanmamakla birlikte hemodiyaliz ve hemoperfüzyon uygulanabilir.

Endikasyonlar

Cefozin duyarlı mikroorganizmaların oluşturduğu aşağıdaki sistem enfeksiyonlarında kullanılır; Solunum yolu enfeksiyonları: akut ve subakut bronşit, bronşektazi, bronkopnömoni, pnömoni, akciğerin cerahatlı hastalıkları (akciğer absesi), piyotoraks, plörezi, kronik solunum yolu hastalıklarına bağlı sekonder enfeksiyonlar, farenjit, larenjit, tonsillit. Safra yolları enfeksiyonları: kolanjit, kolesistit, peritonit, lenfanjit ve lenfadenit. Septisemi ve subakut bakteriyel endokardit: septisemi, endokardit. İdrar yolu enfeksiyonları: piyelonefrit, piyelit, sistit, üretrit. Kemik ve eklem enfeksiyonları: osteomiyelit, artrit. Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: follikülit, panaris, fronkül, fronküloz, antraks, erizipel, abse, ülser, flegmon, ameliyat sonrası yara enfeksiyonları, yanıklar, dekübit ülseri. Jinekolojik enfeksiyonlar: bartolinit (bartolin absesi), servisit, endometrit, parametrit, pelvi-peritonit, doğum sonrası enfeksiyonları, mastit. Kulak, burun, boğaz enfeksiyonları: orta kulak iltihabı, sinüzit, parotit, kulak ve burun fronkülü. Perioperatif Kullanım   Sefazolin sodyumun operasyon öncesinde, operasyon sırasında ve operasyon sonrasında profilaktik olarak kullanılması, kontamine veya kontamine olma riski taşıyan (örnek: vajinal histerektomi ve 70 yaşından yaşlı hastalarda, akut kolesistit olanlarda, tıkanma sarılığı durumunda veya safra kanalı taşları gibi yüksek risk taşıyanlarda kolesistektomi) ameliyat olacak hastalarda operasyon sonrası olabilecek bazı enfeksiyonların gelişme sıklığını azaltabilir.   Perioperatif olarak sefazolin sodyum kullanımı aynı şekilde operasyon yerinde gelişebilecek enfeksiyonun ciddi risk oluşturduğu (örnek açık kalp cerrahisi ve prostetik artroplasti) operasyona girecek hastalarda da etkili olabilir.   Sefazolin sodyumun profilaktik kullanımında operasyondan sonraki 24 saat boyunca kesilmeden uygulamaya devam edilmelidir. Enfeksiyon gelişiminin ciddi zarara yol açabileceği operasyonlarda (örnek açık kalp cerrahisi ve prostetik artroplasti) sefazolin sodyumun profilaktik uygulamasına operasyondan sonra 3-5 gün daha devam edilebilir.   Enfeksiyon belirtileri görülüyorsa sorumlu mikroorganizmayı kültür ile belirlemek için örnekler alınıp uygun tedavi başlatılabilir.   İlaca dirençli bakteri gelişmesini azaltmak ve sefazolin sodyumun veya diğer antibakteriyellerin etkinliğini korumak amacı ile sefazolin sodyum sadece duyarlı bakterilerin neden olduğu kanıtlanmış enfeksiyon veya çok yüksek enfeksiyon olasılığı durumlarında kullanılmalıdır. Tedavinin seçimi veya değiştirilmesinde kültür ve duyarlılık sonuçları esas alınmalıdır. Bu verilerin eksik olması durumunda bölgesel epidemiyoloji ve duyarlılık ölçütleri ampirik tedavi seçiminde rol oynayabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Sefazolin sodyum bakteri hücre duvarı sentezini inhibe ederek bakterisid etki gösteren bir sefalosporindir.   Sefazolin sodyum Staphylococcus aureus (penisilinaz üreten suşlar dahil), Staphylococcus epidermidis (metisiline dirençli stafilokoklar hariç), A grubu beta hemolitik streptokoklar ve diğerstreptokok suşları, Streptococcus pneumoniae, Escherichia coli, Proteus mirabilis, Klebsiella türleri, Enterobacter aerogenes, Haemophilus influenzae’ ya karşı duyarlıdır.

Farmakokinetik Özellikler

Sefazolin sodyum enjeksiyondan sonra kanda hızla yüksek konsantrasyonlara ulaşır. Böbrek, karaciğer ve akciğer dokularına kolaylıkla geçer.   İnsanlarda 1.0 g Sefazolin sodyumun intramüsküler uygulanması sonucunda 1. saatte elde edilen serum konsantrasyonu 64 mcg/mL’ye ulaşır ve 8. saat sonunda, 7 mcg/mL’ye kadar düşer. 1.0 g Sefazolin sodyum’un intravenöz uygulanmasından sonra elde edilen zirve serum konsantrasyonu 185 mcg/mL’dir. Çocuklara 10-12,5 mg/kg ve 5-6.25 mg/kg dozunda yapılan IM uygulamalar sonrasında serum doruk konsantrasyonları sırasıyla, 28 mcg/mL ve 42 mcg/mL olarak bulunmuştur. Doruk konsantrasyona ortalama 30 dakika içinde ulaşılmıştır. Sefazolin sodyum’un serum yarılanma ömrü intramüsküler uygulamada yaklaşık 2 saattir.   Safra ile yüksek oranda itrah olur. Sefazolin Sodyum’un safra konsantrasyonları, serum konsantrasyonlarının 5 katına kadar çıkabilir.   Sinoviyal sıvıdaki Sefazolin sodyum konsantrasyonu ilacın uygulanmasından 4 saat sonra serumda elde edilen konsantrasyona yakın düzeydedir.   Sefazolin sodyum’un % 90’dan fazlası idrarda değişmeden dışarı atılır. İlk 6 saat içinde % 60’ı, 24 saat içinde ise yaklaşık % 90’ı idrarla itrah edilir.   Sefazolin sodyum’un 500 mg ve 1.0 g’lık intramüsküler dozlarından sonra idrarda sağladığı zirve konsantrasyonlar 2400 mcg/mL ve 4000 mcg/mL’ dir.

Farmasötik Şekli

Enjektabl Flakon

Formülü

Her flakon; 1.0 g Sefazolin aktivitesine eşdeğer sefazolin sodyum içerir. Beraberindeki her çözücü ampulde 4 mL %0.5’lik lidokain hidroklorür bulunmaktadır. Steril ve apirojendir.

İlaç Etkileşmeleri

Probenesid sefalosporinlerle birlikte kullanıldığında bunların böbrek tubuluslarından salgılanmasını azaltarak sefalosporinlerin kan düzeylerinin daha yüksek olmasına ve daha uzun zaman devam etmesine yol açar.

Kontraendikasyonlar

Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.   Ayrıca; lokal anesteziklere aşırı duyarlılığı olan kişilerde veya kalp bloku olan hastalarda çözücüsünde lidokain hidroklorür bulunması nedeni ile uygulanmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Erişkinlerde   Orta ve ağır şiddetteki enfeksiyonların tedavisinde 500 mg – 1.0 g Cefozin 6 veya 8 saatte bir uygulanmalıdır.   Duyarlı Gram-pozitif kokların etken olduğu hafif enfeksiyonlarda 250-500 mg Cefozin 8 saatte bir uygulanmalıdır.   Akut, komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonlarında 1.0 g Cefozin 12 saatte bir uygulanmalıdır.   Pnömokoksik pnömoni tedavisinde 500 mg Cefozin 12 saatte bir uygulanmalıdır.   Ağır, hayatı tehdit edici enfeksiyonların tedavisinde (endokardit, septisemi gibi) 1.0 g-1.5 g Cefozin 6 saatte bir uygulanmalıdır.   Profilaktik kullanım   Kontamine veya potansiyel olarak kontamine cerrahi müdahalelerde postoperatif enfeksiyonları önlemek için tavsiye edilen dozlar;   Cerrahi müdahalenin başlamasından 30-60 dakika önce 1.0 g Cefozin intravenöz veya intramüsküler yoldan uygulanır. Uzun süreli cerrahi müdahalelerde (2 saat veya daha fazla ) ameliyat boyunca 500 mg – 1.0 g Cefozin intravenöz veya intramüsküler yoldan uygulanır. 24 saat boyunca 6-8 saatte bir 500 mg -1.0 g Cefozin intravenöz veya intramüsküler yoldan uygulanır. Enfeksiyon oluşması özellikle tehlike yaratabilecek cerrahi müdahalelerde, Cefozin’in profilaktik uygulamasına ameliyatın tamamlanmasını takiben 3-5 gün devam edilebilir.   Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doz Böbrek Fonksiyonu   Serum Kreatinini (% mg) Kreatinin Klirensi (mL/dak) Doz   Hafif bozukluk   1.5 den az 55 ve üstü Tam doz Orta derecede Bozukluk 1.6-3.0   35-54 Tam doz en az 8 saat ara ile Şiddetli Bozukluk 3.1- 4.5 11-34 1/2 doz 12 saat ara ile İleri derecede Şiddetli bozukluk   4.6 ve üstü   10 dan az 1/2 doz 18-24 saat ara ile Önerilen azaltılmış dozlar, enfeksiyonun derecesine göre değişen yükleme dozundan sonra uygulanmalıdır.   Çocuklarda kullanım   Hafif orta şiddetli enfeksiyonların tedavisinde günlük toplam doz 25-50 mg/kg 3-4 eşit doza bölünmüş olarak verilebilir. Ciddi enfeksiyonların tedavisinde doz kg başına 100 mg’a kadar artırılabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Cefozin 250 mg IM/IV Enjektabl Flakon   Cefozin 500 mg IM/IV Enjektabl Flakon   Cefozin 1 g IM/IV Enjektabl Flakon   Cefozin 250 mg IM Enjektabl Flakon   Cefozin 500 mg IM Enjektabl Flakon

Saklama Koşulları

30oC’nin altında, oda sıcaklığında ve ışıktan koruyarak saklayınız.   Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   SULANDIRILDIKTAN SONRA BEKLETİLMEDEN KULLANILMALIDIR.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

1 g Sefazoline eşdeğer kuru toz halinde sefazolin sodyum içeren flakon ve çözücü 4 mL %0.5 lidokain hidroklorür içerir.

Uyarılar/Önlemler

Cefozin sefalosporin, penisilin ya da diğer ilaçlara karşı alerjisi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Alerji durumlarında tedavi durdurulur ve hasta derhal epinefrin ve benzeri presöraminlerle, antihistaminiklerle veya kortikosteroidlerle tedaviye alınır.   Cefozin’ in devamlı kullanılması duyarlı olmayan mikroorganizmaların üremesine neden olabilir. Psödomembranöz kolit belirtilerinin ortaya çıkması halinde ise ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye geçilmelidir.   Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda Cefozin dozu azaltılarak verilmelidir. Benedict, Fehling ya da ClinitestÒ tabletleriyle yapılan idrar glukoz tayinleri yalancı pozitif reaksiyon verebilir.   Hamile ve Süt verenlerde Kullanımı   Hamilelikte B kategorisindedir.   Cefozin gebelikte tıbbi zaruret olmaksızın kullanılmamalıdır.   Emziren annelerde uygulanması halinde dikkatli olunmalıdır.   Prematüre ve Yenidoğanlarda   Cefozin’ in prematürelerde ve bir aydan küçük çocuklarda kullanılmasının güvenilirliği ve etkinliği henüz bildirilmemiştir.   Araç ve Makine Kullanımına etkisi   –

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Gastrointestinal: Diyare, oral kandidiyazis, bulantı, kusma, karın ağrıları, anoreksi, antibiyotik tedavisi sırasında psödomembranöz kolit semptomları görülebilir. Bulantı ve kusma nadiren bildirilmiştir.   Alerjik: Anafilaksi, eozinofili, kaşıntı, ilaç ateşi, cilt döküntüsü.   Hematolojik: Nötropeni, lökopeni, trombositopeni.   Hepatik ve renal: Renal veya hepatik yetmezliğe bağlı olmaksızın SGOT, SGPT, BUN ve alkalen fosfataz seviyelerinde geçici artışlar bildirilmiştir.   Lokal reaksiyonlar: Enjeksiyon yerinde ağrı nadirdir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Sulandırıldığında 100 mL süspansiyon veren granül içeren HDPE şişe ve 2 adet 30 mL saf su içeren şeffaf plastik şişe

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

İlaç Nasıl Kullanılır

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

CECLOR 125 mg/5 mL Oral Süspansiyon İçin Granül

Doz Aşımı

Belirti ve bulgular: Doz aşımı halinde bulantı, kusma, epigastrik bölgede huzursuzluk ve diyare gibi belirtiler gözlenebilir. Tedavi: Bu gibi durumlarda solunum yolu açık tutulmalı; hastanın hayati fonksiyonları, kan gazları ve serum elektrolitleri gibi parametreler dikkatle gözlemlenmelidir. Aktif kömür uygulaması ilacın absorbsiyonunu azaltabilir.

Endikasyonlar

Ceclor, duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu aşağıda belirtilen sistem ve organların enfeksiyonlarının tedavilerinde endikedir: ·           Solunum yolları enfeksiyonları (pnömoni, bronşit, kronik bronşitin akut alevlenmeleri, farenjit ve tonsillit gibi) ·           Orta kulak enfeksiyonu, sinüzit ·           Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ·           İdrar yolları enfeksiyonları (sistit ve piyelonefrit gibi

Etkin Maddeler

Farmakodinamik Özellikler

Ceclor oral süspansiyon için granülün etkin maddesi sefaklor, birçok gram (+) ve gram (-) mikroorganizmalara karşı bakterisid etkili, geniş spektrumlu, sefalosporin grubundan semi-sentetik bir antibiyotiktir. Sefaklor ile yapılan in vitro çalışmalar, ilacın bakterisid etkisini bakterinin hücre duvarı sentezini inhibe ederek gösterdiğini açıklamaktadır. Sefaklor, bakteriyel beta-laktamaz’a dayanıklıdır; bu nedenle, beta-laktamaz salan ve penisilin ile bazı sefalosporinlere dirençli mikroorganizmalar sefaklora duyarlıdır, Sefaklor, in vitro olarak aşağıda belirtilen mikroorganizmalar ile bu mikroorganizmaların neden olduğu klinik enfeksiyonlarda etkilidir: Gram pozitif mikroorganizmalar: Staphylococcus aureus (beta-laktamaz üretensuşlar dahil), Staphylococcus epidermidis (beta-laktamaz üreten suşlar dahil), Staphylococcus saprophyticus, Staphylococcus pneumonia, Streptococcus pyogenes (grup A streptokok). Sefaklor, metisiline-dirençli stafilokoklara karşı etkisizdir. Gram negatif mikroorganizmalar: Haemophilus parainfluenzea, Haemophilus İnfluenzae (beta-Iaktamaz üreten suşlar dahil), Moraxella (Branhamella) catarrhalis (beta-Iaktamaz üreten suşlar dahil), Escherichia coli, Klebsiella pneumonia, Proteus mirabilis Sefaklor in vitro olarak aşağıda belirtilen mikroorganizmaların birçok suşlarına karşı etkilidir;ancak, klinik yönden etkisi tam kanıtlanmamıştır: Citrobacter diversus ve Neısseria gonorrhoeae gibi gram negatif ve Propionibacterium acnes, Bacteroides türleri (Bacteroides fragilis dışında), Peptostreptococci ve Peptococci gibi anaerobik mikroorganizmalar. Sefaklor;   Pseudomonas türleri, Acinetobacter calcoaceticus, birçok Enterococci türleri Enterobacter türleri, indol pozitif Proteus ve Serratia’ya karşı etkisizdir.

Farmakokinetik Özellikler

Ceclor oral süspansiyon için granül oral yoldan alındıktan sonra gıda maddeleri ile ilişkili olmaksızın sindirim kanalından kolaylıkla emilir. 250 mg, 500 mg ve 1 g dozlarda uygulanan Ceclor oral süspansiyon için granül ile yaklaşık 30-60 dakika içinde, dozla orantılı olarak 7 mcg/mL, 13 mcg/mL ve 23 mcg/mL ortalama doruk serum konsantrasyonları oluşur. İlaç % 60-85 oranında 8 saat içinde idrar ile değişmeden atılır. Bu süre içinde maksimum idrar konsantrasyonları yukarıdaki dozlara göresırasıyla 600 mcg/mL, 900 mcg/mL ve 1900 mcg/mL’dir. Ceclor’un yarılanma süresi böbrek fonksiyonu normal hastalarda 0,6-0.9 saattir. Böbrek fonksiyon bozukluğunda bu süre 2.3-2.8 saate kadar uzayabilir. Sindirim sisteminde gıda maddelerinin bulunması ilacın emilimini tümüyle etkilemez; yalnız emilimde bir gecikme ve bununla ilgili olarak da maksimum serum konsantrasyonunda bir düşme izlenir.

Farmasötik Form

ORAL SÜSPANSİYON İÇİN GRANÜL

Farmasötik Şekli

Her 5 mL, 125 mg sefaklora eşdeğer miktarda sefaklor monohidrat içerir. Diğer maddeler: Sodyum lauril sülfat, eritrosin, çilek aroması ve şeker granülesi.

Formülü

Bütün diğer beta-laktam antibiyotikleri gibi sefaklorun renal atılımı probenesid ile inhibe edilir.Varfarin ve sefakloru birlikte kullanan hastalarda protrombin zamanı uzaması görülebilir. Klinikçalışmalarda başka ilaç etkileşmesi izlenmemiştir. Laboratuvar Test Etkileşmesi: Sefaklor uygulaması idrarda hatalı-pozitif glukoz reaksiyonu verdirebilir.   Bu fenomen, bütün sefalosporin   antibiyotik   alanlarda,   Benedict   ve   Fehling solüsyonları ile Clinitest tablet kullanıldığında izlenir; ancak Test Tape (Glukoz Enzimatik Test Bandı, Lilly) kullanıldığında izlenmez. Sefalosporinlerie yapılan tedavilerde direkt Coombs testi pozitif olabilir; bu durum Ceclor tedavisinde de göz önünde bulundurulmalıdır.

İlaç Etkileşmeleri

Ceclor 125 mg oral süspansiyon için granülün sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı duyarlı kişilerde kullanılması kontrendikedir.

Kontraendikasyonlar

Ceclor oral süspansiyon için granül oral yoldan alınır. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; Uygulanacak doz genel olarak 8 saat ara ile 20 mg/kg/gün şeklinde ayarlanabilir. Orta kulak enfeksiyonu, farenjit, tonsilit ve yumuşak doku enfeksiyonlarında total günlük doz bölünmek suretiyle 12 saat ara ile verilebilir. Ağır enfeksiyonlarda, örneğin orta kulak enfeksiyonu veya daha az duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda günde total doz 1 g’ı geçmemek şartıyla 40 mg/kg/gün önerilmektedir. 10-20 kg arası çocuklarda kullanılır. Daha küçük çocuklar için ”Ceclor 125 mg oral süspansiyon için granül” kullanılması önerilir. Ceclor oral süspansiyon için granül, beta-hemolitik streptokokların neden olduğu enfeksiyonların tedavilerinde en az 10 gün süre ile kullanılmalıdır. Kullanım Talimatı: Kapak bastırılıp çevrilerek açılmalıdır. Kutu içerisindeki her biri 30 mL’lik 2 adet şeffaf plastik şişede bulunan saf su (toplam 60 mL) kuru toza iki kısım halinde ilave edilmelidir. Her ilaveden sonra ve her kullanımdan önce kapak kapatılarak şişe iyice çalkalanmalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Kullanım Yolu

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

CECLOR 125 mg/5 mL Oral Süspansiyon İçin Granül

Müstahzar Adı

Ceclor 250 mg/5mL oral süspansiyon için granül, 100 mL, HDPE şişede + saf su (2×30 mL) şeffaf plastik şişede Ceclor MR 375 mg film tablet, 10 adet, blisterde Ceclor MR 750 mg film tablet, 10 adet, blisterde

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

24 ay

Raf Ömrü

215/20

Ruhsat Numarası(Ları)

Ruhsat Sahibi

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Sulandırıldıktan sonra buzdolabında 14 gün boyunca saklanabilir. Bu süreden sonra kalan kısım atılmalıdır.

Saklama Koşulları

Ceclor 125 mg/5mL oral süspansiyon için granül, 100 mL, HDPE şişede + saf su (2×30 mL) şeffaf plastik şişede

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ceclor tedavisine başlanmadan önce hastaların sefalosporinlere ve penisilinlere duyarlılıkları incelenmelidir. Bu iki grup antibiyotik arasında çapraz alerji söz konusu olduğundan sefalosporin C türevleri penisilinlere duyarlı kişilerde dikkatle kullanılmalıdır. Ceclor kullanımı sırasında herhangi bir alerjik reaksiyon görülürse ilaç hemen kesilmeli ve uygun ajanlarla (epinefrin, antihistaminikler, kortikosteroidler vb.) tedaviye geçilmelidir. Ceclor’un uzun süre kullanımı sonunda duyarlı olmayan mikroorganizmalar üreyebilir. Bu nedenle hasta dikkatle izlenmeli ve bir süperenfeksiyon oluşumunda gerekli tedaviye hemen başlanmalıdır. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin psödomembranöz kolite neden olabileceği bildirildiğinden kullanım sırasında bu yönden dikkatli olunmalıdır. Ceclor böbrek yetmezliği olanlarda dikkatli kullanılmalı ve günlük doz gerektiği oranda azaltılmalıdır.   Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı: (Gebelik Kategorisi B) Gebelik: Hamile kadınlarda yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmalar yoktur. Bu nedenle Ceclor,hamilelerde eğer mutlak surette gerekliyse kulanılmalıdır. Emzirme dönemi: Annelere 500 mg dozlarda uygulanan Ceclor, sütte az miktarda tesbit edilmiştir. Bu nedenle emziren annelerde kullanılırken dikkatli olunmalıdır.   Araç ve makine kullanmaya etkisi: Araç ve makine kullanımı üzerine etkisini açıklayan bilgi mevcut değildir.

Uyarılar/Önlemler

Üretici Bilgileri

Aşırı duyarlılık: Morbiliform erupsiyon (% 1) dahil ürtiker, pruritus (<% 0.5) gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir. Ayrıca eritem multiform, döküntü, artrit/artralji, ateş ile karakterize serum hastalığına benzer reaksiyonlar görülebilir (% 0.055). Ender olarak anafilaktik reaksiyonlara rastlandığı bildirilmektedir. Gastrointestinal: Bulantı, kusma, diyare (% 2.5). Santral Sinir Sistemi: Hiperaktivite, sinirlilik, uykusuzluk, konfüzyon, hipertoni, baş dönmesi ve uyuşukluk. Hepatik: SGOT, SGPT ve serum alkalen fosfatazda geçici artışlar (% 2.5). Hematopoetik: Diğer beta-laktam antibiyotiklerde olduğu gibi geçici lenfositoz, lökopeni, nadiren hemolitik anemi ve geri dönüşümlü nötropeni görülebilir. Kumadin ile birlikte kullanıldığında protrombin zamanı uzayabilir. Renal:BUN ve serum kreatinin değerlerinde geçici artışlar (% 0.2).   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Polietilen akış azaltıcısı bulunan ve desikant jel içeren polietilen kapaklı polipropilen tüpte 30 tablet

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

COVERAM’ın araç ve makine kulanımı üzerindeki etkilerine ilişkin çalışma yapılmamıştır. Araç kullanırken veya makine çalıştırırken bazen sersemleme hissi ve yorgunluk görülebilir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

COVERAM’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:   Eğer,  Etkin maddeler perindopril veya diğer ADE inhibitörleri ve amlodipin veya diğer dihidropiridinler veya COVERAM’ın içerdiği herhangi bir maddeye aşırı duyarlıysanız (alerjik), Emziriyorsanız (bkz. Bölüm “Hamilelik ve emzirme”)  Hamileliğin son 6 ayı boyunca (bkz. Bölüm “Hamilelik ve emzirme”)  Daha önce herhangi bir ADE inhibitörü ile tedavi sırasında solunum güçlüğü, yüz veya dilde şişme, yoğun kaşıntı veya deride ciddi döküntü gibi semptomlar görüldüyse veya başka nedenlerde ailenizde bu tür semptomlar görüldüyse (anjiyoödem adı verilir), Kardiyojenik şok (kalp vücuda yeterli miktarda kan dolaştıramıyorsa), aortik stenoz (kalbe bağlı ana kan damarlarının daralması) veya anstabil angina (dinlenirken ortaya çıkan göğüs ağrısı) varsa  Eğer ciddi hipotansiyonunuz varsa (çok düşük kan basıncı) Akut miyokard enfarktüsü sonrası ilk 28 gün boyunca kalp yetmezliği görülürse COVERAM’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ: Eğer, Hipertrofik kardiyomiyopati (kalp kası rahatsızlığı) veya böbrek arterinde stenoz (böbreğe kan taşıyan damarda daralma) varsa, Diğer kalp rahatsızlıklarından şikayetçiyseniz,  Karaciğer rahatsızlığınız varsa, Böbrek rahatsızlığınız varsa veya diyalize giriyorsanız, Sistemik lupus eritematöz veya skleroderma gibi kolajen damar hastalıklarından (bağ dokusu hastalığı) şikayetçiyseniz, Şeker hastası iseniz, Tuzu yasaklayan bir diyet uyguluyor ya da potasyum içeren tuz yerine geçen maddeler kullanıyorsanız, Hamile iseniz veya hamile olma ihtimaliniz varsa. COVERAM hamileliğin başında önerilmemektedir ve hamileliğin 3. ayından itibaren bebeğinize ciddi zararlar verebilir (bkz. Bölüm “Hamilelik ve emzirme”). COVERAM  kullanırken aşağıdaki durumlardan da doktorunuzu haberdar etmelisiniz: Eğer, Anestezi uygulanacak ve/veya ameliyat olacaksanız, Yakın zamanda ishal ve kusma şikayetiniz olduysa, LDL aferezi olacaksanız (bir makine yardımıyla vücuttaki kolesterolün atılması),  Balarısı veya eşekarısı sokmalarına karşı alerji için desensitizasyon tedavisi görecekseniz, Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danişınız. COVERAM’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması: Dozlar yemekten önce alınmalıdır. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamile iseniz veya hamile olduğunuzu düşünüyorsanız doktorunuza söylemelisiniz. COVERAM kullanımı hamileliğin ilk aylarında önerilmediğinden ve hamileliğin 3. ayından itibaren bebeğinize ciddi zararlar verebileceğinden doktorunuz COVERAM yerine başka bir ilaç önerebilir. Hamilelik başlamadan önce uygun bir antihipertansif ilaca başlamalısınız. COVERAM hamileliğin 2. ve 3. trimestrlerinde kullanılmamalıdır. Hamile kaldığınızı öğrendiğiniz zaman normal olarak doktorunuz COVERAM kullanmayı bırakmanızı tavsiye edecektir. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışınız. COVERAM emzirirken kullanılmaz. Araç ve makine kullanımı COVERAM’ın uyanıklığı bozucu etkisi yoktur, ancak bazı hastalarda düşük kan basıncına bağlı olarak sersemleme veya yorgunluk görülebilir. Bunun sonucu olarak da araç veya makine kullanma yetisi bozulabilir. Coveram’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler COVERAM 135.466 mg laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı: COVERAM aşağıdaki ilaçlarla kesinlikle kullanılmamalıdır:   Lityum (mani veya depresyon tedavisinde kullanılır) Estramustin (kanser tedavisinde kullanılır) Potasyum tutucu diüretikler (spironolakton, triamteren), potasyum süplemanları veya potasyum içeren tuzlar. Diğer ilaçlar COVERAM ile tedaviyi etkileyebilir. Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza bildiriniz:  Diüretikler dahil (böbrek tarafından üretilen idrar miktarını artıran ilaçlar) yüksek kan basıncını tedavi eden diğer ilaçlar Ağrı kesici steroid içermeyen antiinflematuvar ilaçlar (örn. ibuprofen) veya yüksek doz aspirin İnsülin gibi şeker hastalığı (diyabet) tedavisinde kullanılan ilaçlar Depresyon, anksiyete, şizofren gibi zihinsel hastalıklarında tedavisinde kullanılan ilaçlar (örn. trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, imipramin türü antidepresanlar nöroleptikler), Otoimmün bozuklukların tedavisinde veya organ nakli ameliyatlarından sonra reddedilmeyi önlemek amacıyla kullanılan immünosüpresanlar (örn. siklosporin) Allopurinol (gut tedavisinde) Prokainamid (düzensiz kalp atımı tedavisinde) Nitratlar dahil vazodilatörler (kan damarlarını genişleten ilaçlar) Heparin (kan inceltici ilaçlar) Efedrin, noradrenalin veya adrenain (düşük kan basıncı, şok ve astım tedavisinde kullanılan ilaçlar) Multiple skleroz -MS- gibi hastalıklarda ortaya çıkan kas katılığının tedavisinde kullanılan baklofen veya dantrolen (enfüzyon); dantrolen ayrıca anestezi sırasında kötücül hipertermi (çok yüksek ateş ve kas katılığı gibi semptomlar) tedavisinde de kullanılır, Rifambisin gibi bazı antibiyotikler Karbamazepin, fenobarbital, fenitoin, fosfenitoin, primidon gibi antiepileptik ilaçlar Büyümüş prostat tedavisinde kullanılan prazosin, alfuzosin, doksazosin, tamsulosin, terazosin gibi alfa blokerler  Amifostin (kanser tedavisinde kullanılan radyasyon terapisi veya diğer ilaçların yan etkilerini önelemk veya azaltmak için kullanılır) İleri seviyede astım ve romatizmal artrit tedavisi gibi çeşitli durumlarda kullanılan kortikosteroidler Altın tuzları, özellikle damariçi kullanımı (romatoid artrit belirtilerinin tedavisinde) Bu ifadelerin belirli bir süre önce kullanılmış veya gelecekte bir zaman kullanılacak ürünlere de uygulanabileceğini lütfen not ediniz. Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, Coveram’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa COVERAM’ı kullanmayı durdurunuz ve hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüz, dudaklar, ağız, dil veya boğazda şişme, Ciddi baş dönmesi veya baygınlık Alışılmadık derecede hızlı veya düzensiz kalp atımı “Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan sizde mevcut ise, sizin COVERAM’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir”. Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür. Aşağıdakilerden herhangi birini farkederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Mültiform eriterm (yüz, kol veya bacaklarda kaşıntılı kırmızı benekler halinde başlayan deri döküntüsü)  Eozinofilik pnömoni (çok nadir görülen bir pnömoni cinsi) Kardiyovasküler hastalıklar (düzensiz kalp atımı, angina, kalp krizi ve inme) Kan, pankreas, mide veya karaciğer hastalıkları Zihin karışıklığı, Periferal nöropati (his kaybı, ağrı ve kas kontrolünü kaybetmeye yol açan hastalık)  Hipertoni (kas geriliminde anormal artış) Vaskülit (deride kan damarları iltihabı) Dişetlerinde şişme Yüksek kan şekeri  Kilo alma, kilo verme  Ruh hali ve uyku bozuklukları Özellikle geceleri idrara çıkma sıklığında artış  Keyifsizlik, kırıklık hissi Eklem ağrısı, kas ağrısı, sırt ağrısı Ağız kuruluğu,  Böbrek rahatsızlıkları İktidarsızlık Aşırı terleme Erkeklerde göğüslerde büyüme Değişen tuvalet alışkanlıkları Saç dökülmesi Deride kırmızı veya değişik renkte döküntü Bronkospazm (göğüste sıkışma, hırıltılı nefes ve nefes alamama) Nezle Titreme Senkop (geçici bilinç kaybı) Ağrı duyumsamada azalma Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür. Aşağıdakilerden herhangi birini farkederseniz, doktorunuza söyleyiniz. Baş ağrısı Sersemleme hissi Vertigo Deri üzerinde batma şeklinde duyulan ağrı ve uyuşukluk hissi Uyuklama hali Görme bozuklukları tinnitus (kulaklarda uğultu) kalp çarpıntısı Kızarma (yüzde sıcaklık hissi) Düşük kan basıncına bağlı baş dönmesi Öksürük Nefes darlığı Bulantı (hasta hissetme) Kusma Karın ağrısı, Tat duyusunda bozukluk Hazımsızlık İshal Kabızlık Alerjik reaksiyonlar (deride döküntüler, kaşıntı gibi) Kas krampları Yorgunluk hissi Ödem (Bacaklarda ve eklemler şişme) Bunlar COVERAM’ın hafif yan etkileridir. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz .

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:  COVERAM doktorunuz tarafından reçete edildiği şekilde kullanılmalıdır. Sabahları bir bardak su ile yemekten önce mümkünse aynı saatte alınmalıdır.  Genelde önerilen doz günde bir tablettir. Uygulama yolu ve metodu: COVERAM ağızdan kullanım içindir.  Tabletleri yeterli miktarda su ile alınız. Tabletleri çiğnemeyiniz.    Değişik yaş grupları: Çocuklarda ve ergenlik dönemindeki gençlerde (18 yaş altı) kullanımı: COVERAM çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler tarafından kullanılmamalıdır. Yaşlılarda (65 yaş ve üzeri) kullanımı: Yaşlılarda tedaviye kan basıncı ve böbrek fonksiyonlarının kontrol edilmesinden sonra başlanır.  Özel kullanım durumları:  Böbrek yetmezliği:Kreatinin klerensi 60 ml/dak’dan düşük olan hastalarda bireysel doz ayarlaması önerilmektedir. Karaciğer yetmezliği:Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Eğer Coveram’ın etkisinin güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. Kullanmanız gerekenden daha fazla COVERAM  kullandıysanız: COVERAM’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Çok fazla tablet kullandıysanız en yakın acil servise gidiniz veya doktorunuzu bilgilendiriniz. Aşırı doz alımında en çok karşılaşılan etki düşük kan basıncıdır. Belirgin düşük kan basıncı (baş dönmesi veya bayılma gibi belirtiler) durumunda uzanıp bacakları yukarı kaldırmak iyi gelecektir. COVERAM’ı kullanmayı unutursanız: İlacınızı almayı unutursanız, unuttuğunuzu fark eder etmez bu dozu alın ve sonraki dozu her zamanki saatte alınız. Eğer, unuttuğunuzu farkettiğinizde, sonraki doz saatine yaklaştıysanız, o zaman unuttuğunuz dozu atlayınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız. COVERAM ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Yüksek kan basıncının tedavisi ömür boyu olduğu için bu ilacı kesmeden önce doktorunuza danışmalısınız. Bu ürün ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa doktor veya eczacınıza danışınız.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

  COVERAM, 5 mg Perindopril Arjinin ve 10 mg Amlodipin etkin maddelerini içeren bir kombinasyondur.   Perindopril, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ADE) adı verilen ilaçlar sınıfındandır.   Amlodipin bir kalsiyum antagonistidir (dihidropiridinler adı verilen ilaç sınıfındandır).   Her iki etkin madde birlikte kan damarlarını genişleterek ve rahatlatarak kalbinizin damarlara daha rahat kan pompalamasını sağlar. COVERAM beyaz, çubuk şeklinde, bir yüzüne “5/10” kazılı diğer yüzü  baskılı 30 tablet halinde polietilen kapaklı polipropilen tüplerde bulunmaktadır. COVERAM yüksek kan basıncı (hipertansiyon) tedavisinde kullanılmaktadır. Daha önce ayrı ayrı hem amlodipin hem perindopril arjinin tabletleri kullanan hastalar artık her iki etkin maddeyi içeren COVERAM kullanabilir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

COVERAM’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra COVERAM kullanmayınız / son kullanma tarihinden önce kullanınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”’ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

COVERAM 5 mg / 10 mg tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Perindopril ile ilişkili :   ÖNERİLMEYEN kombinasyonlar:   Potasyum tutucu diüretikler, potasyum süplemanları veya potasyum içeren tuz ikameleri:ADE inhibitörleri diüretiğe bağlı potasyum kaybını azaltır. Potasyum tutucu diüretikler (örn. spironolakton, triamteren, veya amilorid), potasyum süplemanları veya potasyum içeren tuz ikameleri, serum potasyum seviyesinde önemli artışlara yol açabilmektedir ve bu nedenle önerilmemektedir (bakınız Bölüm 4.4). Kanıtlanmış hiperkalemi nedeniyle birlikte kullanımın endike olduğu durumlarda çok dikkatli olunmalı ve serum potasyum seviyeleri sık sık izlenmelidir.   Lityum: ADE inhibitörü ile lityumun birlikte kullanımı sırasında kanda lityum yoğunluğunda ve toksisitede (ciddi nörotoksisite) tersine çevrilebilir artışlar bildirilmiştir. Perindoprilin lityum ile birlikte kullanılması tavsiye edilmez. Eğer bir ADE inhibitörü ve bir potasyum tutucu diüretik kullanımı kaçınılmaz ise, lityum düzeylerinin yakından takibi gereklidir (bkz bölüm 4.4).   Estramustin:Anjiyonörotik ödem gibi (anjiyoödem) advers etkilerde artış olabilir.   Kullanımı sırasında özel dikkat gerektiren kombinasyonlar:   Günde ≥3g aspirin dahil steroid içermeyen antiinflamatuvar ilaçlar (NSAIDS): Steroid içermeyen antiinflamatuvar ilaçların kullanımı akut böbrek yetmezliği dahil böbrek fonskiyonlarının kötüleşmesi riskinin artmasına ve özellikle önceden beri böbrek fonksiyonları zayıf olan hastalarda serum potasyum seviyesinde artışa yol açabilir. Özellikle yaşlılarda kombinasyon dikkatli kullanılmalıdır. Hastalar yeterli miktarda hidrate edilmeli ve birlikte tedavi başladıktan sonra ve devamında periyodik olarak böbrek fonksiyonları izlenmelidir.   Antidiyabetik ilaçlar (insülin, hipoglisemik sülfonamidler):ADE inhibitörlerinin kullanımı, insülin veya hipoglisemik sülfonilüreleri kullanan hastalarda hipoglisemi etkilerini artırabilir. Hipoglisemik epizodların ortaya çıkması nadirdir (glükoz toleransında artma sonucu insülin gereksiniminin azalması).   Kullanımı sırasında dikkat gerektiren kombinasyonlar:   Diüretikler:Diüretik kullanan, özellikle volüm ve tuz kaybı yaşayan hastalarda ADE inhibitörü ile tedaviye başlandıktan sonra kan basıncında aşırı miktarda azalma görülebilir. Diüretik kullanımına son vererek, düşük ve artan dozlarda perindopril ile tedavinin başında volüm ve tuz alımını artırarak hipotansif etki azaltılabilir.   Sempatomimetikler:Sempatomimetikler ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini azaltabilir.   Altın:Enjekte edilen altın (sodyum aurotiyomalat) ve perindopril içeren birlikte ADE inhibitörü tedavisi gören hastalarda nadiren nitritoid reaksiyonlar (belirtiler: yüz kızarması , bulantı, kusma ve hipotansiyon) rapor edilmiştir.   Amlodipin ile ilişkili:   ÖNERİLMEYEN kombinasyonlar:   Dantrolen (infüzyon): Hayvanlarda verapamil ve dantrolen I.V kullanımı sonrasında ölümcül ventriküler fibrilasyon gözlenmiştir. Bu sonuçlara dayanarak amlodipin ile dantrolen kombinasyonundan kaçınılmalıdır.   Kullanımı sırasında özel dikkat gerektiren kombinasyonlar:   CYP3A4 indükleyiciler (rifampisin, karbamazepin, fenobarbital, fenitoin, fosfenitoin, primidon gibi antiepileptik ilaçlar): Bu tür indükleyicilerin amlodipinin hepatik metabolizmasını arttırması nedeniyle, birlikte kullanılması amlodipin plazma konsantrasyonunun azalmasına yol açabilir. Amlodipin ile CYP3A4 indükleyicilerin birlikte kullanımında dikkatli olunmalı ve gerekirse amlodipin pozolojisi değiştirilmelidir.    CYP3A4 inhibitörleri (itrakonazol, ketokonazol): Birlikte kullanımı amlodipinin plazma konsantrasyonunu ve buna bağlı olarak yan etkileri artırabilir. Amlodipin ile itrakonaol veya ketakonazol kombinasyonuna dikkat edilmeli ve gerekirse amlodipin pozolojisi değiştirilmelidir.   Kullanımı sırasında dikkat gerektiren kombinasyonlar:   Kalp yetmezliğinde kullanılan beta blokörler (bizoprolol, karvedilol, metoprolol): Kardiyak yetmezliği olan hastalarda gizli veya kontrol edilemeyen kalp zayıflığı, hipotansiyon riski (negatif inotrop etkisi). Ayrıca, beta blokör, eksesif hemodinamik geri tepme vakalarında sempatik refleksi minimize edebilir.   Diğer kullanım önerileri Tekli tedavide amlodipin, tiazid diüretikler, beta blokörler, ADE inhibitörleri, uzun etkili nitratlar, dilaltı nitrogliserin, digoksin, varfarin, atorvastatin, sildenafil, anti-asit ilaçlar (aluminyum hidroksit jel, magnezyum hidroksit, simetikon), simetidin, steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçlar, antibiyotikler ve oral hipoglisemik ilaçlar ile güvenli bir şekilde kullanılabiliyordu. Gerçekten, yapılan özel çalışmalar ile aşağıdaki ilaçların amlodipin üzerinde etkisi olmadığı görülmüştür: amlodipin ile simetidinin birlikte kullanımı amlodipinin farmakokinetiklerini değiştirmemektedir. sildefanil ile amlodipin birlikte kullanıldığında her biri bireysel olarak kan basıncı düşürme etkisi göstermiştir. Greyfurt suyu: 20 sağlıklı gönüllüde tek doz 10 mg amlodipin ile 240 ml greyfurt suyu birlikte alındığında amlodipin farmakokinetikleri üzerinde belirli bir etkisi olmamıştır. Ayrıca, yapılan özel çalışmalar ile amlodipinin aşağıdaki ilaçların farmakokinetik parametrelerini etkilemediği belirlenmiştir: atorvastatin: çok sayıda 10 mg amlodipin dozu ile 80 mg atorvastin birlikte kullanıldığında atorvastatin sabit farmakokinetikleri değişmemiştir. digoksin: amlodipin ile digoksin birlikte kullanıldığında normal gönüllülerde serum digoksin seviyeleri veya digoksin renal klerensi değişmemiştir. varfarin: sağlıklı erkek gönüllülerde amlodipin birlikte kullanıldığında varfarinin protrombin yanıt süresi üzerindeki etkisini değiştirmemiştir. Amlodipin ile varfarinin birlikte kullanımı varfarinin protrombin yanıt süresini değiştirmemektedir. siklosporin: farmakokinetik çalışmalara göre amlodipin siklosporinin farmakokinetiklerini değiştirmemektedir.  Kullanımı sırasında özel dikkat gerektiren kombinasyonlar:    Baklofen: Antihipertansif etkiyi artırır. Kan basıncı ve renal fonksiyonlar izlenmeli, gerekirse antihipertansif dozu ayarlanmalıdır.    Kullanımı sırasında dikkat gerektiren kombinasyonlar: Antihipertansif ilaçlar (örn. beta-blokörler) ve vazodilatörler: bu ilaçlar ile birlikte kullanılması perindopril ve amlodipinin hipotansif etkilerini artırabilir. Nitrogliserin ve diğer nitratlar veya diğer vazodilatörler ile birlikte kullanıldığında ilerde kan basıncı düşebilir, dolayısıyla dikkatli kullanılmalıdır. kortikosteroidler, tetrakozaktid: antihipertansif etkiyi azaltır (kortikosteroidlere bağlı olarak tuz ve su tutma).  Alfablokörler (prazosin, alfüzosin, doksazosin, tamsulosin, terazosin): Artan hipertansif etki ve artan ortostatik hipotansiyon riski Amifostin: amlodipinin antihipertansif etkisini artırır. Trisiklik antidepresanlar/antipsikotikler/anestetikler: Artan hipertansif etki ve artan ortostatik hipotansiyon riski

Doz Aşımı Ve Tedavisi

COVERAM ile ilişkili: COVERAM kullanımında doz aşımına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Amlodipin ile ilişkili: Belirtiler ve semptomlar:Amlodipin ile ilişkili olarak insanlarda kasıtlı doz aşımı deneyimi sınırlıdır. Yüksek doz aşımı sonucunda, sonrasında belirgin ve muhtemelen devam eden sistemik hipotansiyon ile aşırı periferal vazodilatasyon oluşabilir. Tedavi:Amlodipin dozu aşımına bağlı oluşan hipotansiyonun kardiyolojik yoğun bakım ünitesinde takip edilmesi gerekir. Vasküler ton ve kan basıncını iyileştirmede kontrendikasyon bulunmadığı takdirde bir vazokonstriktör kullanılabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat kalsiyum kanal blokajın etkilerini tersine döndürmeye faydalı olabilir. Amlodipin diyaliz edilemez. Perindopril ile ilişkili: Belirtiler ve semptomlar:İnsanlarda perindopril dozu aşımına ilişkin sınırlı sayıda veri bulunmaktadır. ADE inhibitörlerinde doz aşımı durumunda görülmesi beklenen semptomlar, hipotansiyon, dolaşıma bağlı şok, elektrolit bozuklukları, böbrek yetmezliği, hipervantilasyon, taşikardi, çarpıntı, bradikardi, sersemleme, anksiyete ve öksürüktür. Tedavi:Doz aşımında tavsiye edilen tedavi normal salin solüsyonun intravenöz infüzyonudur. Eğer belirgin hipotansiyon varsa, hastanın başı biraz aşağıda olacak şekilde sırtüstü yatırılması (şok pozisyonu) uygun olur. Mümkünse anjiyotensin II infüzyonu ve/veya intravenöz katekolaminler uygulanabilir. Perindopril hemodiyaliz yoluyla genel dolaşımdan atılabilir. (bkz Bölüm 4.4). Tedaviye direnen bradikardi durumunda pacemaker tedavisi endikedir. Hayati belirtiler, serum elektrolitler ve kreatinin konsantrasyonları sürekli izlenmelidir.

Etkin Maddeler

Her bir tablet 5 mg Perindopril Arjinin tuzu ve 10 mg Amlodipin içermektedir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: ADE inhibitörleri ve kalsiyum kanal blokörler ATC kodu: C09BB04   Perindopril: Perindopril, anjiyotensin I’i anjiyotensin II’ye dönüştüren enzimin bir inhibitörüdür (ADE inhibitörü). Dönüştürücü enzim, diğer adıyla kinaz, anjiyotensin I’in, vazokonstriktör bir madde olan anjiyotensin II’ye dönüşmesini sağladığı gibi vazodilatör bradikininin bozunarak inaktif heptapeptide dönüşmesine neden olan bir ekzopeptidazdır. ADE inhibisyonu sonucunda plazmadaki anjiyotensin II azalır ve bu da plazma renin aktivitesinde artışa (renin salımının negatif “feedback” etkisi durdurulduğundan) ve aldosteron salgısında azalmaya neden olur. ADE bradikinini etkisizleştirdiğinden, ADE inhibisyonu sonucu dolaşan ve lokal kallikrein-kinin sisteminin aktivitesi (ve buna bağlı olarak prostaglandin sistem aktivitesi) artar. Bu mekanizmanın ADE inhibitörlerinin kan basıncı düşürücü etkisine yardımcı olması ve bazı yan etkilerinden (örn. öksürük) kısmen sorumlu olması muhtemeldir. Perindopril, aktif metaboliti perindoprilat yoluyla etki eder. Diğer metabolitler herhangi in vitro ADE inhibisyonu etkisi göstermemiştir.   Hipertansiyon: Perindopril, hafif, orta ya da ileri, her derecede hipertansiyonda etkilidir. Ayakta ve yatar pozisyonda sistolik ve diyastolik arteryel basınçta bir azalma gözlenmiştir. Perindopril periferal vasküler direnci azaltarak kan basıncını düşürür. Sonuç olarak kan atımına etkisi olmadan periferal kan akışı artar. Glomerular filtrasyon oranı (GFR) genelde değişmezken renal kan akışı artar. Tek bir dozdan sonra antihipertansif etki, 4 ve 6. saatler arasında maksimumdur ve 24 saat boyunca devam eder, geçiş etkisi tepe etkisinin %87’si ile %100’ü arasındadır. Kan basıncında düşüş hemen meydana gelir. Yanıt veren olgularda, kan basıncında bir ay içinde normale döner ve taşifilaksi ortaya çıkmaksızın devam eder. Tedavinin kesilmesinin herhangi bir rebound etkisi yoktur. Perindopril sol ventrikül hipertrofisini azaltır. Erkeklerde perindoprilin vazodilatör özellikleri kanıtlanmıştır. Geniş arter esnekliğini geliştirir ve küçük arterlerin ortam:lümen oranını düşürür.   Stabil koroner arter hastaları: EUROPA çalışması 4 yıl süren çokmerkezli, uluslararası, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü klinik bir çalışmadır. 18 yaş üstü oniki bin iki yüz on sekiz (12218) hasta 8 mg perindopril tert-bütilamin (10 mg perindopril arjinine eşdeğer) (n=6110) veya plasebo (n=6108) ile randomize edilmiştir. Deney popülasyonunda koroner arter hastalığı görülüyordu ancak kalp rahatsızlığına ait klinik belirtiler bulunmuyordu. Toplamda hastaların %90’ı geçmişte miyokardiyal enfarktüs ve/veya koroner revaskülarizasyon geçirmişti. Hastaların çoğuna konvansiyonel tedavinin yanısıra trombosit inhibitörleri, lipid düşürücü ilaçlar ve beta-blokörleri içeren çalışma ilaçları verilmiştir. Temel etkinlik kriterleri, kardiyovasküler mortalite, ölümcül olmayan miyokardiyal enfarktüs ve/veya başarıyla geri döndürülen kardiyak arrestin bir karmasıdır. Günde bir defa 8 mg perindopril tert-bütilamin (10 mg perindopril arjinine eşdeğer) ile tedavi sonucunda birincil sonlanım noktasında %1.9 belirgin mutlak bir azalma görülmüştür (%20 bağıl risk azalması, %95Cl [9.4; 28.6] – p<0.001). Miyokardiyal enfarktüs ve/veya revaskülarizasyon geçmişi bulunan hastalarda birincil sonlanım noktasında plaseboya oranla %22.4 RRR’e karşılık gelen %2.2 mutlak azalma (%95CI [12.0; 31.6] – p<0.001) görülmüştür.   Amlodipin: Amlodipin dihidropiridin grubundan (yavaş kanal blokörü veya kalsiyum iyon antagonisti) bir kalsiyum iyon akın inhibitörüdür ve kalsiyum iyonlarının kardiyak ve vasküler düz kaslarına transmembran akınını engeller. Amlodipinin antihipertansif etkisi vasküler düz kası üzerindeki doğrudan gevşetici etkisine dayanmaktadır. Amlodipinin anginayı ortadan kaldırmasını sağlayan mekanizma tam olarak ortaya konulmamıştır ancak amlodipin toplam iskemik yükü iki yoldan azaltır:  amlodipin periferal arteryolleri genişletir ve böylece toplam periferal direnci (ard yükü) azaltır. Kalp atım hızı aynı kaldığından kalpteki bu yük boşalımı miyokardiyal enerji tüketimini ve oksijen ihtiyacını azaltır. Amlodipinin aksiyon mekanizması ayrıca ana koroner arterlerin ve koroner arteriyollerin normal ve iskemik bölgelerde genişlemesine neden olur. Bu genişleme koroner arter spazmı (Prinzmetal veya varyant angina) olan hastalarda miyokardiyal oksijen dağıtımını artırır. Hipertansiyon hastalarında günlük tek doz ile ayakta ve yatar pozisyonda 24 saatlik zaman aralığı içerisinde kan basıncında klinik açıdan önemli düşüşler görülür. Etkinin yavaş başlaması nedeniyle akut hipotansiyon amlodipin kullanımının önemli bir öğesi değildir. Angina hastalarında, amlodipin günde bir kez alındığında toplam egzersiz süresini, angina başlangıcına kadar geçen süreyi ve 1mm ST segment depresyonu için geçen süreyi artırır, hem angina atak sıklığını hem de gliseril trinitrat tablet tüketimini azaltır. Amlodipinin plazma lipid seviyelerindeki herhangi bir değişiklik veya metabolik advers etkiler ile ilgisi yoktur ve astım, diyabet ve gut hastalarında kullanılması uygundur.Kalp Krizini Önlemek için Antihipertansif ve Lipid Düşürücü Tedavi Deneyi (ALLHAT) adlı randomize, çift kör morbidite-mortalite çalışması daha yeni ilaç tedavilerini karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır: hafif ile orta seviyede hipertansiyon tedavisinde birinci basamak tedavi olarak amlodipin 2.5-10 mg/gün (kalsiyum kanal blokörü) veya lisinopril 10-40 mg/gün (ADE inhibitörü) karşılık tiazid-diüretik tedavisi, klortalidon 12.5-25 mg/gün. 55 yaş ve üzeri toplam 33.357 hipertansif hasta randomize edilmiş ve ortalama 4.9 yıl boyunca takip edilmiştir. Hastalar en azından ilave bir Koroner Kalp Hastalığı (KKH) riski taşımaktadır: miyokard enfarktüsü veya kayıttan en az 6 ay öncesinde geçirilen inme veya diğer aterosklerotik Kardiyovasküler hastalık (toplamda %51.5), tip 2 diabet (%36.1), HDL-C < 35 mg/dL (%11.6), elektrokardiyogram veya ekokardiyografi ile belirlenen sol ventriküler hipertrofi (%20.9), halen sigara kullanıyor olmak (%21.9). Primer son nokta fatal veya nonfatal miyokard enfarktüsü bileşimidir. Amlodipin bazlı tedavi ile klortalidon bazlı tedavi arasında primer son noktalarda belirgin bir fark yoktur: RR 0.98 %95 CI(0.90-1.07) p=0.65. Sekonder son noktalar arasında kalp yetmezliği insidansı (bileşik kombine kardiyovasküler son noktanın bileşeni) klortalidon grubuna kıyasla amlodipin grubunda belirgin şekilde yüksektir (%10.2’ye karşı %7.7, RR 1.38, %95 CI [1.25-1.52] p<0.001). Yinede amlodipin bazlı tedavi ile klortalidon bazlı tedavi arasında her türlü mortalite bakımından belirgin bir fark yoktur. RR 0.96 %95 CI [0.89-1.02] p=0.20.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler:Perindopril ve amlodipinin kombinasyondaki absorpsiyonunun oran ve boyutu herbirinin bireysel tablet formülasyonlarındaki absorpsiyon oran ve boyutundan çok farklı değildir.   Perindopril ile ilişkili:   Emilim: Oral kullanım sonrası perindoprilin emilimi hızlıdır ve konsantrasyon doruğu 1 saat içinde tamamlanır. Perindoprilin plazma yarı ömrü 1 saate eşittir   Dağılım:Serbest perindoprilatın dağılım hacmi yaklaşık 0.2 l/kg’dur. Perindoprilatın plazma proteinlerine, özellikle ADElere bağlanma oranı %20’dir, ancak konsantrasyona bağımlıdır.   Biyotransformasyon:Perindopril bir ön ilaçtır. Alınan perindopril dozunun yüzde yirmi yedisi kan akımına aktif metabolit perindoprilat olarak ulaşır. Aktif perindoprilata ek olarak perindopril hepsi inaktif olan 5 metabolit daha oluşturur. Perindoprilat doruk plazma konsantrasyonuna 3-4 saat içinde ulaşılır. Gıda tüketimi perindoprilat oluşumunu, yani biyoyararlanımı, azaltır. Bu nedenle perindopril arjinin tek doz olarak sabahları yemekten önce alınmalıdır.   Eliminasyon:Perindoprilat idrarda yokolur ve serbest bölümün terminal yarı ömrü yaklaşık 17 saattir ve 4 gün içinde sabit duruma ulaşılır.   Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:Perindopril dozu ile plazmada maruz kalışı arasında lineer bir ilişki olduğu daha önce kanıtlanmıştır.   Hastalardaki karakteristik özellikler: Böbrek ve kalp yetmezliği olan hastalarda ve yaşlılarda perindoprilatın eliminasyonu azalmaktadır. Bu nedenle olağan tıbbi takip sırasında kreatinin ve potasyum seviyelerinin sık sık izlenmelidir. Perindoprilatın diyalizle klerensi 70 ml/dakikadır. Sirozlu hastalarda perindopril kinetiği değişmiştir: ana maddenin karaciğer klerensi yarı yarıya azalır. Bununla beraber, oluşan perindopril miktarı değişmez, bu nedenle doz ayarlaması gerekli değildir. (bakınız bölüm 4.2 ve 4.4)   Amlodipin  ile ilişkili:   Emilim: Oral kullanım sonrasında amlodipin iyi emilir ve kan seviye dorukları doz sonrası 6 ile 12 saat arasındadır.   Dağılım:Dağılım hacmi yaklaşık 21 l/kg’dır. Biyoyararlanımı gıdalardan etkilenmez. İn vitro çalışmalar amlodipinin plazma proteinlerine bağlanma oranının yaklaşık % 97.5 olduğunu göstermiştir.   Biyotransformasyon: Mutlak biyoyararlanım %64 ile %80 arasında tahmin edilmektedir.   Eliminasyon: Terminal eliminasyon yarılanma ömrü 35 ile 50 saat arasındadır ve günlük tez doz ile tutarlıdır. Amlodipinin çoğunluğu karaciğerde inaktif metabolit haline dönüşür. Kullanılan dozun %60’ı idrar ile atılır, %10’u değişmez.   Hastalardaki karakteristik özellikler:   Yaşlı hastalarda kullanımı: Amlodipin doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi yaşlılarda ve daha genç hastalarda aynıdır. Amlodipin klerensi yaşlı hastalarda EAA ve eliminasyon yarı ömrünü artıracak şekilde düşmektedir. Konjestif kalp yetmezliği bulunan hastalarda EAA ve eliminasyon yarı ömrünün uzaması incelenen yaş grubu hastalarda beklendiği gibidir.   Karaciğer fonksiyonları zayıf hastalarda: kalsiyum antagonistleri gibi amlodipin yarı ömrü karaciğer fonksiyonları zayıf olan hastalarda uzamaktadır

Farmasötik Form

Tablet. Beyaz, kare şeklinde, bir yüzüne “5/10” kazılı diğer yüzü baskılı tablet.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye   Gebelik kategorisi: İlk trimester C, 2. ve 3. trimester D. COVERAM gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Yoktur.   Gebelik Dönemi   Perindopril ile ilişkili: COVERAM’ın gebeliğin ilk trimestrinde kullanılması önerilmemektedir. (bakınız Bölüm 4.4). Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimestrlerinde COVERAM kullanımı kontrendikedir (bakınız Bölüm 4.3 ve 4.4). Gebeliğin ilk trimestrinde ADE inhibitörlerine maruz kalmanın teratojenisite riskine ilişkin epidemiyolojik kanıtlar kesin olmasa da riskteki ufak artış gözardı edilemez. Sürekli ADE inhibitörü kullanımı zaruri görülmedikçe gebelik planlayan hastalar gebelikte kullanılmak üzere güvenlik profili bulunan alternatif anti-hipertansif tedaviye devam etmelidir. Gebelik belirlendiğinde COVERAM tedavisi hemen kesilmeli ve uygun görüldüğü takdirde alternatif tedaviye başlanmalıdır. Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimestrleri sırasında ADE inhibitörüne maruz kalmanın insan fetotoksisite (renal fonksiyonlarda artış, oligohidramnios, kafatası kemiklerinin oluşmasında gecikme) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) yol açtığı bilinmektedir (bkz.Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimestrinden itibaren ADE inhibitörlerine maruz kalınmışsa ultrason ile renal fonksiyonlar ve kafatası kontrolü tavsiye edilmektedir. Anneleri ADE inhibitörü kullanan bebekler hipotansiyon riskine karşı dikkatle takip edilmelidir (Bakınız Bölüm 4.3 ve 4.4).   Amlodipin ile ilişkili: Sınırlı sayıda gebelikte elde edilen verilere göre amlodipin ve diğer kalsiyum kanal blokörlerinin fetüs sağlığı üzerinde herhangi bir yan etkisi yoktur. Yinede geciken doğum riski olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik etki görülmemiştir (bakınız Bölüm 5.3). Dolayısıyla COVERAM gebeliğin ilk trimestrinde önerilmemektedir. Gebelik planlanıyorsa veya onaylanmışsa en kısa zamanda alternatif tedaviye başlanmalıdır. COVERAM gebeliğin ikinci ve üçüncü trimestrlerinde kontrendikedir. Gebeliğin ikinci trimestrinden itibaren COVERAM kullanılmışsa ultrason ile renal fonksiyonlar ve kafatası kontrolü tavsiye edilmektedir. İn utero ADE inhibitörüne maruz kalmış bebekler hipotansiyon, oligüri ve hiperkalemi riskine karşı yakından takip edilmelidir.   Laktasyon dönemi Laktasyon sırasında perindopril veya amlodipinin tek başına veya birlikte kullanımına ilişkin klinik veri bulunmamaktadır. Bu nedenle emziren kadınlarda COVERAM kullanımı tavsiye edilmemektedir.   Üreme yeteneği / Fertilite Perindopril arjininin fertilite üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalarda oral yoldan günde 10 mg/kg perindopril tert-bütilamin kullanımında erkekte veya kadın fertilitesi üzerinde etkisi gözlemlenmemiştir. Hayvanlar üzerinde amlodipin ile yapılan toksikolojik çalışmalarda fertilite açısından insana zararlı bir etki gözlemlenmemiştir.  

Geçimsizlikler

Geçerli değil

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk Ruhsat tarihi: 05.11.2009 Ruhsat yenileme tarihi

İstenmeyen Etkiler

Ayrı ayrı kullanılan perindopril veya amlodipin tedavisinde aşağıdaki istenmeyen etkiler görülmüş, ayrılmış raporlar dahil vücut sistemine ve aşağıdaki sıklıklara göre MedDRA sistemi ile sınıflandırılmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)    Kan ve lenfatik sistemi: Çok seyrek: Hemoglobin sayısında artış ve hematokrit, trombositopeni, lökopeni/nötropeni ve agranülositoz veya pansitopeni vakaları. Konjenital G-6PDH eksikliği olan hastalarda hemolitik anemi rapor edilmiştir.   Bağışıklık sistemi hastalıkları: Çok seyrek: Ürtiker   Metabolizma ve Beslenme Bozuklukları: Çok seyrek:hiperglisemi, kilo alma, kilo verme   Psikiyatrik bozukluklar: Yaygın olmayan: Ruh hali ve uyku bozuklukları, uykusuzluk   Sinir sistemi: Yaygın: baş ağrısı, sersemleme hissi, vertigo, parestezi, uyuklama hali. Yaygın olmayan: tremor, tat alma bozuklukları, baygınlık, hipoestezi. Çok seyrek: zihin karışıklığı, periferal nöropati, hipertoni.   Göz hastalıkları: Yaygın: görme bozuklukları   Kulak ve iç kulak hastalıkları: Yaygın: tinnitus (uğultu)   Kalp rahatsızlıkları: Yaygın: kalp çarpıntısı Yaygın olmayan: senkop Çok seyrek: aritmi (bradikardi, ventriküler taşikardi ve atriyal fibrilasyon dahil), angina pektoris, yüksek risk grubu hastalarda aşırı hipotansiyon sonucunda olası miyokard enfarktüsü (bkz. bölüm 4.4)   Damar hastalıkları: Yaygın: Kızarma, hipotansiyon ve hipotansiyona bağlı etkiler Çok seyrek: vaskülit, yüksek risk grubu hastalarda aşırı hipotansiyon sonucunda olası sekonder inme (bkz.bölüm 4.4)   Solunum sistemi, göğüs ve mediyastinal: Yaygın: öksürük, dispne Yaygın olmayan: bronkospazm, rinit. Çok seyrek: eozinofilik pnömoni   Gastrointestinal sistem: Yaygın: bulantı, kusma, karın bölgesinde ağrı, hazımsızlık, ishal, kabızlık, disguzi Yaygın olmayan: ağız kuruluğu, değişen tuvalet alışkanlıkları, tat duyusunda bozukluk Çok seyrek: pankreatit, gastrit, dişeti hiperplazisi   Karaciğer – safra kesesi hastalıkları: Çok seyrek: sarılık, sitolitik veya kolestatik sarılık (bkz. bölüm 4.4)   Deri ve derialtı dokusu: Yaygın: kabartı, döküntü, kaşıntı Yaygın olmayan: alopesi, purpura, deride renk değişimi, yüz, ekstremiteler, dudaklar, mukoza, dil, glottis ve/veya larenkste anjiyoödem. Çok seyrek: mültiform eriterm, Stevens-Johnson Sendromu, Quinke ödemi.   Kas ve iskelet sistemi, bağ dokusu: Yaygın: kas krampları Yaygın olmayan: eklem ağrısı, kas ağrısı, sırt ağrısı   Renal ve üriner hastalıklar: Yaygın olmayan: böbrek yetmezliği, miktürasyon bozuklukları, noktüri, idrara çıkma sıklığında artış. Çok seyrek: akut böbrek yetmezliği   Üreme sistemi ve göğüs hastalıkları: Yaygın olmayan: iktidarsızlık, jinekomasti   Genel hastalıklar ve kullanma koşulları: Yaygın: asteni, ödem, periferal ödem, yorgunluk Yaygın olmayan: ağrı, kırıklık, göğüs ağrısı   İncelemeler: Böbrek yetmezliği, ciddi kalp yetmezliği ve renovasküler hipertansiyon olduğu durumlarda tedavinin kesilmesiyle geri dönüşümlü olan hiperkalemi, üre ve plazma kreatinin düzeylerinde yükselme görülebilir. Nadiren karaciğer enzimleri ve serum bilirübin seviyelerinde artış rapor edilmiştir.   Klinik deneyler: EUROPA çalışmasının randomize dönemi (bkz. Bölüm 5.1) boyunca yalnız ciddi advers etkiler toplanmıştır. Çok az hastada ciddi advers etki görülmüştür: 6122 perindopril hastasının 16’sı (%0,3) ve 6107 plasebo hastasının 12’si (%0,2). Perindopril ile tedavi edilen hastaların 6’sında hipotansiyon, 3’ünde anjiyoödem ve 1’inde ani kalp durması görülmüştür. Daha fazla hasta öksürük, hipotansiyon veya plaseboya kıyasla diğer perindopril intoleransı nedeniyle (perindopril %6.0 (n=366) plasebo %2.1 (n=129)) çalışmayı bırakmıştır.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Perindopril arjinin 5 mg (3.395 mg perindoprile karşılık gelen) Amlodipin 10 mg (13.870 mg amlodipin besilata karşılık gelen) Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat 135.466 mg (bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Perindopril: Kronik oral toksisite çalışmalarında (sıçan ve maymunlar) hedef organ böbrektir ve zarar tersine çevrilebilmektedir. İn vitro ve in vivo çalışmalarda mutajenisiteye rastlanmamıştır. Üreme toksisitesi çalışmalarında (sıçan, fare, tavşan ve maymunlar) embriyotoksisite veya tertaojenisiteye rastlanmamıştır. Yinede ADE inhibitörlerinin, sınıf olarak, fetal ölümle sonuçlanan ve geç fetal gelişime neden olan advers etkileri ve kemirgenler ve tavşanlarda konjenital etkileri (renal lezyonlar ve doğum öncesi ve sonrası mortalitede artış gözlenmiştir) tetiklediği gösterilmiştir. Sıçanlar ve fareler üzerinde yapılan uzun dönem çalışmalarında karsinojenisite görülmemiştir.   Amlodipin: Güvenlik farmakolojisi, jenotoksisite, karsinojenisite, fertilite ve tekrarlayan dozlar açısından hayvanlar üzerinde yapılan toksikoloji çalışmaları insanlar için özel bir risk olmadığını göstermiştir. Sıçanlarda reprodüktif toksikoloji çalışmaları gebelik süresinin uzadığını ve doğum öncesi ve sonrası mortalite oranlarında artış göstermiştir.  

Kontrendikasyonlar

Perindopril ile ilişkili: Bu ilaç aşağıdaki durumlarda KESİNLİKLE KULLANILMAMALIDIR: Perindopril’e veya herhangi bir başka ADE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörüne aşırı duyarlılık  Önceki ADE inhibitörü tedavisi ile ilişkili anjiyonörotik ödem (Quincke ödemi) öyküsü Kalıtsal veya idyopatik anjiyonörotik ödem Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimestrlerinde (Bakınız Bölüm 4.4 ve 4.6) Amlodipin ile ilişkili: Bu ilaç aşağıdaki durumlarda KESİNLİKLE KULLANILMAMALIDIR:   Şiddetli hipotansiyon Amlodipin veya diğer dihidropiridinlere aşırı duyarlılık Kardiyojenik şok dahil şok Sol ventrikül çıkış yolunda obstrüksiyon (örn. ileri derece aortik stenoz) Stabil olmayan angina pektoris (Prinzmetal angina hariç) Akut miyokard enfarktüsü sonrası kalp yetmezliği (ilk 28 gün boyunca) Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimestrlerinde (Bakınız Bölüm 4.4 ve 4.6) Laktasyon COVERAM 5 mg / 10 mg ile ilişkili: Yukarıda beher bileşen için listelenen tüm kontrendikasyonlar perindopril arjinin / amlodipin kombinasyonu için de geçerlidir. Yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık

Kullanım Yolu

Ağız yoluyla alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

11.05.2010

Müstahzar Adı

COVERAM 5 mg / 10 mg tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Özel uyarılar   Perindopril ile ilişkili:   Aşırı duyarlılık/Anjiyoödem:Perindopril’in de aralarında bulunduğu ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda nadiren, yüzde, ekstremitelerde, dudaklarda, dilde, glottiste ve/veya larinkste anjiyonörotik ödem görülebildiği bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Bu durum tedavi süresince herhangi bir zamanda görülebilir. Bu tür vakalarda perindopril/amlodipin tedavisi derhal kesilmeli ve hasta ödem ortadan kaybolana dek yakın gözlem altına alınmalıdır. Ödemin yalnızca yüz ve dudakları etkilediği hallerde, semptomları gidermek üzere antihistaminik ajanlar kullanılabilse de genellikle tedavisiz düzelir. Anjiyoödem larinks ödemi ile birlikte ise öldürücü olabilir. Dil, glottis veya larinks etkilenmişse bu havayollarında tıkanmaya neden olabilir. Bu durumda hastaya derhal acil müdahale yapılmalıdır. Buna adrenalin verilmesi ve/veya açık havayolunun korunması da dahildir. Hasta semptomlar tamamen yokoluncaya ve düzelene kadar yakın tıbbi gözlem altına alınmalıdır Önceden ADE inhibitörü tedavisi ile ilişkili olmayan anjiyoödem öyküsü bulunan hastalarda da ADE inhibitörü tedavisi ile anjiyoödem oluşma riski yüksektir (bkz. Bölüm 4.3). ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda intestinal anjiyoödem çok nadir olarak görülmüştür. Bu hastalar karın ağrısı ile (bulantı veya kusma olsun olmasın) gelmiştir; bazı vakalarda önceden yüz anjiyoödemi görülmemiştir ve C-1 esteraz seviyeleri normaldir. Anjiyoödem, abdominal CT tarama, veya ultrason veya cerrahi müdahale ile teşhis edilmiş ve ADE inhibitörü tedavisi kesildikten sonra semptomlar kaybolmuştur. ADE inhibitörü kullanan ve karın ağrısı şikayeti olan hastalarda intestinal anjiyoödem ayırıcı tanıya dahil edilmelidir (bakınız Bölüm 4.8).   Düşük Yoğunlukta Lipoprotein (LDL) Aferezi Sırasında Anafilaktik Reaksiyonlar:Nadir olarak, ADE inhibitörü kullanan hastalarda dekstran sülfat ile düşük yoğunlukta lipoprotein (LDL) aferezi sırasında ölümcül anafilaktik reaksiyonlar gözlemlenmiştir. Bu reaksiyonlar her aferez öncesi geçici olarak ADE inhibitörü tedavisine ara verilerek engellenebilmektedir.   Desensitizasyon Sırasında Anafilaktik Reaksiyonlar:Desensitizasyon tedavisi (örn. himenoptera venom) sırasında ADE inhibitörleri kullanan hastalarda ölümcül anafilaktik reaksiyonlar gözlemlenmiştir. Aynı hastalarda ADE inhibitörü tedavisine geçici olarak ara vermek suretiyle reaksiyonlar engellenmiştir ancak aynı koşullar oluştuğunda reaksiyonlar tekrar ortaya çıkmıştır.   Nötropeni/Agranülositoz/Trombositopeni/Anemi:ADE inhibitörü kullanan hastalarda nötropeni/agranülositoz, trombositopeni ve anemi görüldüğü rapor edilmiştir. Böbrek fonksiyonları normal olan ve başka komplikasyonlar görülmeyen hastalarda nötropeni seyrek görülür. Kollajen vasküler hastalığı bulunan, immünosüpresan, allopürinol veya prokainamid tedavisi gören veya bu komplikasyonların birlikte görüldüğü hastalarda, özellikle önceden böbrek yetmezliği olanlarda perindopril çok dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastaların bazılarında ciddi enfeksiyonlar oluşmuştur ve bazı vakalarda bu enfeksiyonlar yoğun antibiyotik tedavisine cevap vermemiştir. Bu tür hastalara perindopril verildiği takdirde beyaz kan hücrelerinin periyodik sayımı önerilmektedir ve hastalardan en ufak enfeksiyon belirtisini bildirmeleri istenmelidir.   Özel kullanım önlemleri   Hipotansiyon:ADE inhibitörleri kan basıncında düşüşe neden olabilir. Semptomatik hipotansiyon, komplikasyon göstermeyen hipertansif hastalarda nadiren görülür ve daha çok, diüretik tedavisi, diyete bağlı tuz kısıtlaması, diyaliz, ishal veya kusma sonucu volüm kaybı olan veya renine bağlı ciddi hipertansiyonu bulunan hastalarda görülmektedir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8). Semptomatik hipotansiyon görülme riski yüksek hastalarda COVERAM ile tedavi sırasında kan basıncı, renal fonksiyonlar ve serum potasyum düzeyleri yakından izlenmelidir. Kan basıncında aşırı düşüş sonucu miyokart enfarktüsü veya serebrovasküler kaza görülebilen, iskemik kalp veya serebrovasküler hastalığı bulunan hastalar için de aynı durumlar geçerlidir. Hipotansiyon oluştuğu takdirde, hasta supin konumunda yatırılmalı ve gerekirse 9 mg/ml (%0.9) intravenöz sodyum klorür solüsyon infüzyonu yapılmalıdır. Geçici hipotansif yanıt doz artırımı için kontrendike değildir, volüm ekspansiyonu sonrası kan basıncı yükseldiğinde sorunsuz olarak doz arttırılabilir.   Aort ve mitral kapak stenozu / hipertrofik kardiyomiyopati:Diğer ADE inhibitörleri gibi perindopril de mitral kapak stenozu olan ve aort stenozu veya hipertrofik kardiyomiyopati gibi sol ventrikül çıkışında obstrüksiyon bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Böbrek fonksiyon bozuklukları:Böbrek fonksiyon bozukluğu vakalarında (kreatinin klerensi < 60 ml/dak) tek bileşenli bireysel doz titrasyonu önerilir (bkz. Bölüm 4.2) Potasyum ve kreatininin rutin kontrolü böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda normal tıbbi tedavinin bir parçasıdır (bkz. bölüm 4.8). Bilateral renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan ve ADE inhibitörü ile tedavi edilen bazı hastalarda, kan üresi ve serum kreatinin düzeyinde, genellikle tedaviye ara verildiğinde tersine dönen artışlar görülmüştür. Bu durum özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda görülmektedir. Renovasküler hipertansiyon da varsa ciddi hipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski de artmaktadır. Daha önceden bariz renal vasküler bozukluğu olmayan bazı hipertansif hastalarda, özellikle perindoprilin bir diüretik ile birlikte kullanıldığı durumlarda, kan üresi ve serum kreatinin düzeyinde genellikle önemsiz ve geçici artışlar görülmüştür. Bu durum daha çok önceden böbrek fonksiyon bozukluğu bulunan hastalarda görülmektedir.   Karaciğer yetmezliği:ADE inhibitörleri, kolestatik sarılık ile başlayan, süratle kötüleşen hepatik nekroz ile devam eden ve bazen de ölümle sonuçlanan bir sendrom ile nadiren ilişkilendirilmektedir. Bu sendromun mekanizması anlaşılamamıştır. ADE inhibitörü kullanan ve kendisinde sarılık gelişen veya hepatik enzimlerinde artış görülen hastalarda ADE inhibitörü tedavisi hemen kesilmeli ve uygun tıbbi tedavi uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).   Irk:Siyah ırktan hastalarda ADE inhibitörlerinin neden olduğu anjiyoödem görülme sıklığı siyah olmayan hastalara kıyasla daha yüksektir. Diğer ADE inhibitörleri gibi perindopril de siyahi hastalarda diğerlerine göre kan basıncını düşürmede daha az etkili olabilir, bu durum siyahi hipertansif hastalarda düşük renin oranının daha yaygın olmasından kaynaklanmaktadır.   Öksürük:ADE inhibitörü kullanımı sırasında öksürük bildirilmiştir. Öksürük prodüktif değildir, devamlıdır ve tedavi bırakıldığında kesilir. ADE inhibitörünün neden olduğu öksürük, öksürüğün ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulmalıdır.   Cerrahi/Anestezi:Ciddi bir cerrahi operasyon geçiren hastalarda veya hipotansiyona neden olan ajanlar ile anestezi sırasında COVERAM, dengeleyici renin salımına bağlı anjiyotensin II oluşumunu engelleyebilir. Operasyondan bir gün önce tedaviye ara verilmelidir. Bu mekanizmaya bağlı olarak hipotansiyon oluşursa volüm ekspansiyonu ile düzeltilebilir.   Hiperkalemi:Perindoprilin de dahil olduğu ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda serum potasyum düzeyinde artış görülmüştür. Böbrek yetmezliği, kötüleşen böbrek fonksiyonları, yaş (> 70 yaş), diabetes mellitus (şeker), eklenen olaylar, özellikle dehidratasyon, akut kardiyak dekompansasyon, metabolik asidoz ve potasyum tutucu diüretikler (örn. spironolakton, eplerenon, triamteren, veya amilorid), potasyum süplemanları veya potasyum içeren tuzların birlikte kullanımı veya serum potasyum düzeyini arttıran ilaçlar (ör. Heparin) hiperkalemi gelişmesi için risk faktörleridir. Böbrek fonksiyonları bozulmuş hastaların potasyum tutucu diüretikler, potasyum süplemanları veya potasyum içeren tuz ikameleri kullanması sonucu serum potasyum seviyesinde artış görülebilir. Hiperkalemi ciddi, bazen ölümcül aritmiye yol açabilir. Eğer perindorpil ile yukarıda sayılan ilaçların birlikte kullanımı gerekli görülmüşse, dikkatli kullanılmalı ve serum potasyum seviyesi düzenli olarak izlenmelidir (Bakınız Bölüm 4.5).   Şeker hastaları:Oral antidiyabetik ilaçlar veya insülin kullanan diyabetik hastalarda ADE inhibitörü ile tedavinin ilk ayında glisemik kontrol yakından izlenmelidir.   Amlodipin ile ilişkili:   Özel kullanım önlemleri   Karaciğer hastaları:Tüm kalsiyum antagonistleri gibi amlodipinin yarı-ömrü karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda uzamaktadır. Dolayısıyla bu tür hastalarda ilaç dikkatli kullanılmalı ve hastanın hepatik enzimleri yakından izlenmelidir.   Kalp yetmezliği:Kalp yetmezliği olan hastalar çok dikkatli tedavi edilmelidir.İskemik olmayan nedenli NYHA III ve IV kalp yetmezliği olan hastalar üzerinde yapılan uzun dönem plasebo kontrollü amlodipin (PRAISE-2) çalışmasında, plaseboya kıyasla kötüleyen kalp rahatsızlığı vakalarında dikkate değer bir fark olmamasına rağmen amlodipin pulmoner ödem raporlarının artışı ile ilişkilendirilmiştir (bkz. Bölüm 5.1).    COVERAM 5 mg / 10 mg ile ilişkili:   Özel kullanım önlemleri   Yardımcı maddeler:Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği veya glükoz-galaktoz malabsorpsiyon problemleri olan hastalarda COVERAM laktoz içermesi nedeniyle kullanılmamalıdır.   Etkileşimler:COVERAM’ın lityum, potasyum tutucu diüretikler veya potasyum süplemanları, veya dantrolen ile birlikte kullanımı önerilmemektedir (bakınız Bölüm 4.5)   Gebelik ve laktasyon:COVERAM laktasyon döneminde önerilmez (bakınız Bölüm 4.6). COVERAM tedavisine gebelik sırasında başlanmamalıdır. COVERAM’ın sürekli kullanımı zaruri görülmedikçe gebelik planlayan hastalar, gebelikte kullanılmak üzere güvenlik profili bulunan alternatif anti-hipertansif tedaviye devam etmelidir. Gebelik belirlendiğinde COVERAM tedavisi hemen kesilmeli ve uygunsa alternatif tedaviye başlanmalıdır (bakınız Bölüm 4.3 ve 4.6).

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Genel doz tercihen sabahları aç karnına olmak üzere günde tek doz tablettir. Sabit doz kombinasyonu başlangıç tedavisi için uygun değildir. Pozoloji değişikliği gerektiği takdirde doz değiştirilebilir veya serbest kombinasyon ile bireysel titrasyon uygulanabilir. Uygulama şekli: Oral kullanım içindir. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği: Perindoprilatın eliminasyonu böbrek yetmezliği olan hastalarda azalmaktadır. Bu nedenle normal medikal izlemde kreatinin ve potasyum seviyeleri düzenli takip edilmelidir. Bu ilacı kreatinin klerensi 60 ml/dak’dan yüksek veya 60 ml/dak’ya eşit olan hastalar kullanabilir. (Clcr≥60 ml/dak). Kreatinin klerensi 60 ml/dak’dan düşük (Clcr<60 ml/dak) olan hastalarda kullanılmamalıdır. Bu hastalarda tek bileşenli bireysel doz titrasyonu önerilir. Amlodipin plazma konsantrasyonundaki değişiklikler ile böbrek yetmezliği derecesi arasında ilişki yoktur. (bakınız bölüm 4.4 “Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri” ve bölüm 5.2 “Farmakokinetik özellikler”) Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda bir doz rejimi belirlenmemiştir. Bu nedenle perindopril arjinin / amlodipin dikkatli kullanılmalıdır. Pediyatrik popülasyon: Perindopril ve amlodipinin çocuklar ve ergenler üzerinde tek başına veya kombinasyon halinde etkililiği ve tolere edilebilirliği henüz belirlenmediğinden çocuklar ve ergenler tarafından kullanılmamalıdır. Geriyatrik popülasyon: Perindoprilatın eliminasyonu yaşlı hastalarda azalmaktadır. Bu nedenle normal medikal izlemde kreatinin ve potasyum seviyeleri düzenli takip edilmelidir.

Raf Ömrü

Raf ömrü 24 aydır.

Ruhsat Numarası(Ları)

129/26

Ruhsat Sahibi

LES LABORATOIRES SERVIER – FRANSA lisansı ile Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.   Beybi Giz Kule K: 21/22/23/24 Meydan Sokak, No.28 34398 Maslak İstanbul   Tel: (212) 329 14 00 Faks: (212) 290 20 30

Ruhsat Sahibi

LES LABORATOIRES SERVIER – FRANSA lisansı ile Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.   Beybi Giz Kule K: 21/22/23/24 Meydan Sokak, No.28 34398 Maslak İstanbul   Tel: (212) 329 14 00 Faks: (212) 290 20 30

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, kuru yerde saklayınız. Nemden korumak için kutuyu sıkıca kapalı tutunuz

Terapötik Endikasyonlar

Perindopril ve amlodipin preparatlarını eş zamanlı kullanıp uygun kan basıncı regülasyonu sağlanan esansiyel hipertansiyonlu hastalarda idame tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Adı: Servier (Ireland) Industries Ltd., Adresi : Arklow, Co. Wicklow,IRLANDA

Yardımcı Maddeler

Magnezyum stearat, Kolloidal anhidrik silis, Mikrokristal selüloz ve Laktoz monohidrat.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Laktoz monohidrat Mikrokristal selüloz (E460) Silis, kolloidal anhidrik (E551) Magnezyum stearat (E470B)
(Visited 111 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window