İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması TYKERB
Birim Miktarı 70
ATC Kodu L01XE07
ATC Açıklaması Lapatinib
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A10840
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 3974,44 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 3548,6 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    2. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    3. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    4. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    5. İlaç Nasıl Kullanılır
    6. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    7. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    8. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    9. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    10. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    11. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    12. Etkin Maddeler
    13. Farmakodinamik Özellikler
    14. Farmakokinetik Özellikler
    15. Farmasötik Form
    16. Gebelik Ve Laktasyon
    17. Geçimsizlikler
    18. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    19. İstenmeyen Etkiler
    20. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    21. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    22. Kontrendikasyonlar
    23. Kullanım Yolu
    24. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    25. Müstahzar Adı
    26. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    27. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    28. Raf Ömrü
    29. Ruhsat Numarası(Ları)
    30. Ruhsat Sahibi
    31. Ruhsat Sahibi
    32. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    33. Terapötik Endikasyonlar
    34. Üretici Bilgileri
    35. Yardımcı Maddeler
    36. Yardımcı Maddelerin Listesi
    37. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    38. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    39. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    40. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    41. İlaç Nasıl Kullanılır
    42. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    43. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    44. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    45. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    46. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    47. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    48. Etkin Maddeler
    49. Farmakodinamik Özellikler
    50. Farmakokinetik Özellikler
    51. Farmasötik Form
    52. Gebelik Ve Laktasyon
    53. Geçimsizlikler
    54. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    55. İstenmeyen Etkiler
    56. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    57. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    58. Kontrendikasyonlar
    59. Kullanım Yolu
    60. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    61. Müstahzar Adı
    62. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    63. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    64. Raf Ömrü
    65. Ruhsat Numarası(Ları)
    66. Ruhsat Sahibi
    67. Ruhsat Sahibi
    68. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    69. Terapötik Endikasyonlar
    70. Üretici Bilgileri
    71. Yardımcı Maddeler
    72. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • lapatinib (250 mg)

İlaç Prospektüsü

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

20 divitab içeren PVC/PE/PVDC blister ambalajlarda.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

TEGRETOL’ün neden olduğu sersemlik ve uyuşukluk, özellikle tedavinin başlangıcında veya doz ayarlamaları ile ilişkili olarak, hastaların reaksiyon yeteneğini azaltabilir; bu nedenle hastalar araç sürerken veya makine kullanırken dikkatli olmalıdırlar.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

TEGRETOL’ü ancak tam bir fiziksel muayeneden sonra alabilirsiniz.  TEGRETOL’ü aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ  Eğer:   Karbamazepine ya da TEGRETOL’ün bu kullanma talimatının başında listelenmiş olan yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı alerjiniz (aşırı duyarlılığınız) varsa.  Şiddetli kalp hastalığınız varsa.  Önceden ciddi bir kan hastalığınız vardı ise.  Karaciğer işlevini ve kan yapımı açısından önemli bir pigment (renk verici) olan porfirinin üretiminde bir bozukluğunuz varsa (“karaciğer porfirisi” adı verilen bu hastalık, porfirin ya da porfirin sentezlerindeki öncül maddelerin salgılanmalarının artması sonucunda oluşan karmaşık yapılı bir hastalık grubudur.). Monoamin-oksidaz inhibitörleri (MAOI’lar) olarak adlandırılan özel bir antidepresan (depresyona/ruhsal çöküntüye karşı etkili ilaç) grubuna ait ilaçlar kullanıyorsanız. TEGRETOL’ü aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ  Eğer: Kan hastalığınız varsa (diğer ilaçların neden olduğu durumlar da dahil). Daha önce okskarbazepin ya da diğer herhangi bir ilaca karşı anormal bir hassasiyet (döküntü ya da diğer alerji belirtileri) gösterdiyseniz. Karbamazepine karşı alerjiniz olup olmadığına dikkat etmeniz önemlidir, okskarbazepine (Trileptal) karşı da alerjik bir reaksiyon geliştirme olasılığınız yaklaşık 4’de 1’dir (%25). Kalp, karaciğer ya da böbrek hastalığınız varsa ya da önceden vardı ise. Göz basıncınızda artış (glokom) varsa. Doktorunuz size zihin karışıklığının ve huzursuzluğun eşlik edebileceği, psikoz (bir tür ruhsal bozukluk) olarak adlandırılan zihinsel bir hastalığınız olduğunu söylediyse. Hormon içeren doğum kontrol hapları kullanıyorsanız. TEGRETOL bu doğum kontrol ilacını etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle, TEGRETOL kullanırken farklı ya da ilave hormon dışı bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız. Bu istenmeyen gebeliklerin önlenmesine yardımcı olacaktır. Düzensiz adet kanamanız olduğunda ya da hazneden(vajina) gelen lekelenme şeklinde kanamanız olduğunda, bunu hemen doktorunuza bildiriniz. Bu konuya ilişkin herhangi bir sorunuz varsa, doktorunuza ya da sağlık uzmanınıza danışınız. Lenf düğümlerinde şişme ile birlikte ateş, döküntü ya da deride kabarcık gibi bir alerjik reaksiyon gelişirse, bu durumu hemen doktorunuza bildiriniz ya da size en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz (bkz. Olası yan etkiler). Ateşin eşlik ettiği, döküntü, deride kızarıklık, dudaklarda, gözlerde ya da ağızda kabarcık oluşumu, deride soyulma gibi ciddi deri reaksiyonları yaşadığınız takdirde, hemen doktorunuza danışınız ya da en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz. Bu reaksiyonlar bazı Asya kökenli hastalarda (örneğin; Tayvan, Malezya ve Filipinler) ve soyları Çin’e dayanan hastalarda daha sık gözlenebilir (bkz. Olası yan etkiler). Nöbetlerinizin sayısında bir artış yaşarsanız, bu durumu hemen doktorunuza bildiriniz (bkz. Olası yan etkiler). Sarılık (deride ve gözlerde sarılaşma) gibi hepatiti akla getiren semptomlar fark ederseniz, bu durumu hemen doktorunuza bildiriniz. (bkz. Olası yan etkiler). Herhangi bir zaman, kendinize zarar verme ya da kendinizi öldürme gibi düşüncelere sahip olursanız. Antiepileptikler (sara ilacı) ile tedavi edilen hastaların küçük bir kısmında böyle düşünce veya davranışlar gözlenmiştir. Böyle bir durumda derhal doktorunuza danışınız ya da size en yakın hastanedeki acil servise gidiniz. Doktorunuza danışmadan TEGRETOL kullanmayı bırakmayınız. Nöbetlerinizin aniden kötüleşmesini önlemek için ilacınızı birdenbire kesmeyiniz. Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. TEGRETOL’ün yiyecek ve içecek ile kullanılması: TEGRETOL tedavisi sırasında alkol kullanmamalısınız. Greyfurt suyu içmeyin ya da greyfurt yemeyiniz, çünkü bunlar TEGRETOL’ün etkisini artırabilir. Portakal ya da elma suyu gibi diğer meyve sularının ise böyle bir etkisi yoktur. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamileyseniz ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bunu doktorunuza söyleyiniz.   Hamilelik sırasında epilepsi nöbetlerinin kontrol edilmesi önemlidir. Fakat eğer hamilelik sırasında epilepsi ilaçları (antiepileptik ilaç, sara ilacı ) kullanıyorsanız, bebeğiniz için olası bir risk söz konusu olacaktır. Doktorunuz hamilelik döneminde TEGRETOL kullanmanın olası risklerini sizinle paylaşacaktır. Doktorunuza danışmadan TEGRETOL kullanmayı bırakmayınız.  Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emziriyorsanız bunu doktorunuza bildiriniz. TEGRETOL’deki etkin madde anne sütüne geçer. Doktorunuz sizin için uygun görürse ve bebeğiniz yan etkiler açısından yakından takip edilirse ilacı kullanırken emzirmeye devam edebilirsiniz. Fakat yan etkiler gelişirse, örneğin bebeğiniz daha uykulu bir hale gelirse, emzirmeyi bırakınız ve durumu doktorunuza bildiriniz. Araç ve makine kullanımı TEGRETOL, özellikle tedaviye başlarken ya da doz artırıldığında, kendinizi uykulu hissetmenize, baş dönmesine ya da bulanık görmenize neden olabilir. Bu nedenle, araç ya da makine kullanırken ya da dikkat gerektiren diğer aktiviteleri gerçekleştirirken dikkatli olunuz. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı TEGRETOL diğer birçok ilaç ile etkileşebilir bu yüzden şu anda ya da yakın zamanda aldığınız ilaçları doktorunuza söylemeyi unutmayınız. İlaç dozunda değişiklik yapılması ya da bazen ilaçlardan birinin kesilmesi gerekebilir. Hormonal kontraseptif (doğum kontrol ilacı) ve TEGRETOL kullanan kadınlarda adet kanamalarında (menstrüasyonda) düzensizlik gözlenebilir. Hormonal kontraseptifin etkisinde azalma olabileceği için, diğer doğum kontrol yöntemlerini kullanmayı düşünmelisiniz. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi TEGRETOL’ün içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Aşağıdakilerden biri olursa, TEGRETOL’ü kullanmayı durdurun ve DERHAL doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz.  Ateş, boğaz ağrısı, döküntü, ağızda ülser, bezlerde şişkinlik ya da daha kolay enfeksiyon kapma (beyaz kan hücresi eksikliğine ilişkin belirtiler). Yorgunluk, baş ağrısı, egzersiz sırasında nefes darlığı, baş dönmesi; solgun bir görünüm, ateşe yol açan sık enfeksiyonlar, titreme, boğaz ağrısı ya da ağızda ülser; kanama ya da normalden daha kolay zedelenme, burun kanaması (tüm kan hücrelerinde eksiklik). Yorgunluk, ateş, bulantı, iştah kaybının eşlik edebileceği çoğunlukla yüzde kırmızı lekeli döküntüler (sistemik lupus eritematosus hastalığının olası belirtileri). Göz akında ya da deride sarılaşma (hepatit belirtileri). İdrar renginde koyulaşma (porfiri ya da hepatit belirtileri). Böbrek bozukluğuna bağlı olarak idrar miktarında şiddetli azalma, idrarda kan. Şiddetli üst karın ağrısı, kusma, iştah kaybı (pankreatit belirtileri). Ateş, titreme, baş ağrısı, öksürük ve vücutta ağrıların eşlik ettiği deri döküntüsü, ciltte kızarıklık, dudaklarda, gözlerde ya da ağızda kabarma, deride soyulma (ciddi deri reaksiyonu belirtileri). Yüzde, gözlerde ya da dilde şişkinlik, yutma zorluğu, hırıltılı nefes, ürtiker ve yaygın  kaşınma, döküntü, ateş, karında kramplar, göğüste ağrı ya da darlık hissi, nefes alma güçlüğü, bilinç kaybı (anjiyoödem ve şiddetli alerjik reaksiyon belirtileri). Halsizlik, bilinç bulanıklığı, kas seğirmesi ya da nöbetlerde belirgin kötüleşme (kandaki sodyum düzeylerinin düşük olmasına bağlanabilecek semptomlar). Ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı, ense sertliği ve parlak ışığa karşı aşırı duyarlılık (menenjit belirtileri). Kaslarda sertlik, yüksek ateş, bilinçte değişiklik, yüksek kan basıncı, aşırı tükürük salgısı (nöroleptik malign sendrom belirtileri). Düzensiz kalp atışı, göğüs ağrısı. Bilinç bozukluğu, bayılma. Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin TEGRETOL’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Daha yaygın Kas uyumu kaybı Alerjik deri reaksiyonları Daha az yaygın Ayak bileği, ayak ya da alt bacaklarda şişkinlik (ödem) Davranış değişiklikleri Bilinç bulanıklığı Zayıflık Nöbetlerde (krizlerde) artış Bulanık görme Çift görme Gözde kırmızılık ve şişkinlik ile birlikte kaşınma (konjonktivit) Gözlerde basınç/ağrı hissi (gözde basınç artışına ilişkin belirtiler) Titreme Kontrolsüz vücut hareketleri Kas spazmları Kontrolsüz göz hareketleri. Seyrek Kaşıntı Bezlerde şişme Huzursuzluk ya da aşırı kızgınlık (özellikle yaşlılarda) Bayılma Konuşma güçlüğü ya da belirsiz konuşma Huzursuzluğun gözlendiği depresyon Sinirlilik ya da diğer duygu durumla ilişkili ya da zihinsel değişimler Duyusal varsanılar (halüsinasyonlar) (olmayanı görme, işitme vb.) Kulaklarda çınlama ya da açıklanamayan diğer sesler İşitme kaybı Zorlu solunum Göğüs ağrısı Hızlı ya da anormal derece yavaş kalp atışı Uyuşma Ellerde ve ayaklarda karıncalanma Sık idrara çıkma İdrar miktarında ani azalma Tat alma bozuklukları Anormal süt salgısı Erkeklerde meme büyümesi Toplardamar üzerinde dokunulduğunda aşırı hassasiyet gösteren, çoğunlukla acı veren şişkinlik ve kızarıklık (tromboflebit) Güneşe karşı artmış deri hassasiyeti Kemiklerde artmış kırık riskine yol açan yumuşama İncelme ya da zayıflama (D vitamini eksikliği, kemik erimesi). Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Daha yaygın Kusma Bulantı Sersemlik hissi Uykululuk hali Huzursuzluk, yerinde duramama Kilo artışı. Daha az yaygın Baş ağrısı Ağız kuruluğu. Seyrek Kabızlık İshal Karın ağrısı Eklem ya da kaslarda ağrı Artmış terleme İştah kaybı Saç kaybı Yüzde ve vücutta aşırı tüylenme Cinsel bozukluklar Erkeklerde kısırlık Dilde kızarıklık ve ağrı Ağızda yaralar Deri renginde değişimler Akne. Bunlar TEGRETOL’ün genellikle hafif ila orta dereceli yan etkileridir. Bu etkilerin çoğu geçici olup, genellikle zaman içerisinde azalmaktadır. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Doktorunuzun talimatlarına dikkatle uyunuz. Önerilen dozu aşmayınız. Bu ilacı düzenli olarak ve kesinlikle doktorunuzun söylediği şekilde almaya dikkat ediniz. Bunu yapmanız, en iyi sonuçları almanıza ve yan etki riskini azaltmanıza yardımcı olacaktır. Reçete edilmemiş fazladan TEGRETOL dozları almayınız, ilacı daha sık ya da doktorunuzun söylediğinden daha uzun bir süre kullanmayınız. TEGRETOL’ü doktorunuza danışmadan aniden bırakmayınız. Doktorunuz bu ilacı almayı ne zaman ve nasıl bırakabileceğinizi size söyleyecektir. Yetişkinlerde epilepsi tedavisine, tüm tablet şekilleri ve oral süspansiyonlar (şurup) ile genellikle günde bir ya da iki kere 100 mg’dan 200 mg’a kadar dozlarda başlanmaktadır. Dozaj daha sonra, 2 ya da 3  doza bölünerek kademeli olarak günde 800 ila 1200 mg’a çıkarılır (bazı hastalarda günde 1600 mg ya da 2000 mg bile gerekli olabilir). Beyinden çıkan sinirlerden birinin etkilenmesi sonucunda, genellikle bir yüz yarısında şiddetli ağrılarla seyreden bir hastalık olan “Trigeminal Nevralji”nin tedavisinde için günde 200 ila 400 mg’lık başlangıç dozu hiç ağrı kalmayana kadar yavaşça yükseltilir (genellikle günde 3-4 kere 200 mg). Yaşlı hastalar için, daha düşük bir başlangıç dozu, yani günde iki kere 100 mg önerilmektedir. Çökkünlük ve taşkınlık dönemleri ile seyreden “İki uçlu duygu durum bozuklukları” adı verilen ruhsal hastalığın, taşkınlık dönemlerinde (manik epizod) ve idame tedavisinde, olağan doz günde 400 ila 600 mg’dır (dozaj aralığı: günde yaklaşık 400 ila 1600 mg arası). Doktorunuz size tam olarak kaç doz TEGRETOL almanız gerektiğini söyleyecektir. Uygulama yolu ve metodu: TEGRETOL her zaman (belki ilk gün haricinde) günlük doz bölünerek, yani tıbbi durumunuza bağlı olarak günde 2 ila 4 kerede alınır. Doktorunuzun reçete ettiği doz yukarıda listelenen dozdan farklı olabilir. Bu durumda doktorunuzun talimatlarını takip ediniz. TEGRETOL’ü yemek ile birlikte ya da yemekten sonra alabilirsiniz. Tabletleri bir bardak su ile yutunuz. Gerekirse tabletler, çizgisinden kırılarak yarıya bölünebilir. Değişik yaş grupları Çocuklarda kullanım: TEGRETOL doktorun talimatlarına uymak suretiyle çocuklarda güvenle kullanılabilir. Çocuklarda tedaviye genellikle günde 100 ila 200 mg’lık dozlarla başlanır (günlük 10-20 mg/kg vücut ağırlığına dayalı olarak) ve günlük doz 400 ila 600 mg arasında tutulur. Ergenlik çağındakiler günde 600 ila 1000 mg arasında bir doz kullanabilir. Yaşlılarda kullanım (65 yaş ve üzeri): TEGRETOL doktorun talimatlarına uymak suretiyle yaşlılarda güvenle kullanılabilir. Özel kullanım durumları Böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması ile ilgili bilgi yoktur. Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça bu talimatları takip ediniz. Doktorunuz TEGRETOL ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü TEGRETOL tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir. Eğer TEGRETOL’ün etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.  Kullanmanız gerekenden daha fazla TEGRETOL kullandıysanız  TEGRETOL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Solunumda güçlük, hızlı ve düzensiz bir kalp atışı, bilinç kaybı, bayılma, baş dönmesi, mide bulantısı ve/veya kusma şikayetleri gelişirse, bu dozun çok yüksek olduğunu gösterebilir. İlacı almayı kesiniz ve hemen doktorunuza danışınız. TEGRETOL’ü almayı unutursanız Bir dozu almayı unutursanız en kısa zamanda bu atladığınız dozu alınız. Fakat neredeyse bir sonraki dozun zamanı gelmişse, atladığınız dozu almayınız; normal doz çizelgenize geri dönmeniz yeterli olacaktır. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız. TEGRETOL tedavisi görürken bilinmesi gereken diğer şeyler: Doktorunuzun düzenli muayenelerle durumunuzun gidişatını kontrol etmesi çok önemlidir. Doktorunuz, özellikle de TEGRETOL almaya başladığınızda periyodik olarak kan testi isteyebilir. Bu tamamen normal bir durum olup, endişelenmenizi gerektirmez. Diş ya da acil durum tedavisi de dahil olmak üzere, herhangi bir tür cerrahi müdahaleden önce yetkili doktora TEGRETOL kullandığınızı söyleyiniz. TEGRETOL ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: TEGRETOL tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir. Doktorunuz tarafından belirtilmedikçe, tedaviyi durdurmayınız. 

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

İlacınızın adı TEGRETOL® CR 200 mg divitab’dır. TEGRETOL, 20 adet divitab içeren blister ambalajda takdim edilmektedir. TEGRETOL CR 200 mg Divitab, bej-oranj, oval, kenarları eğimli, bir yüzünde “H/C”, diğer yüzünde “C/G” harfleri basılı olan, çentikli tabletlerdir. Her bir tablet 200 mg etkin madde, karbamazepin içerir. TEGRETOL antiepileptikler (sara hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar) adı verilen bir ilaç grubuna dahildir. Etki mekanizması nedeniyle, diğer hastalıklar için de kullanılabilir. TEGRETOL belirli nöbet tiplerini (epilepsi, sara hastalığı) tedavi etmek için kullanılır. Ruh Sağlığı hastalıklarından olan,  belli bir ruhsal çöküntü (depresyon) tipinde, çökkünlük ve taşkınlık dönemleri ile seyreden “İki uçlu duygu durum bozuklukları” adı verilen ruhsal hastalığın taşkınlık dönemlerinde (manik epizod) ve beyinden çıkan sinirlerden birinin etkilenmesi sonucunda genellikle bir yüz yarısında şiddetli ağrılarla seyreden bir hastalık olan “Trigeminal Nevralji” adı verilen hastalığın tedavisinde kullanılır. Vücuttaki diğer ağrılar ya da sancılar için kullanılmamalıdır. Epilepsi iki ya da daha fazla nöbetle (kriz) karakterize olan bir hastalıktır. Nöbetler, beyinden kaslara giden mesajlar vücuttaki sinir yolları tarafından düzgün bir şekilde iletilmediğinde meydana gelmektedir. TEGRETOL bu mesajların iletiminin kontrol edilmesine yardımcı olur. TEGRETOL ayrıca yukarıda bahsedilen diğer hastalıklarda da sinir işlevlerini düzenlemektedir

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

TEGRETOL’ü çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız ve nemden koruyunuz. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.  Blisterin ve ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra TEGRETOL’ü  kullanmayınız. Son kullanma tarihinin ilk iki rakamı ayı, son dört rakamı yılı gösterir. Eğer ambalajın hasar gördüğünü fark ederseniz TEGRETOL’ü kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

TEGRETOL CR 200 mg divitab

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Sitokrom P450 3A4 (CYP3A4), aktif metabolit karbamazepin-10-11 epoksitin oluşumunu katalizleyen asıl enzimdir. CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte kullanımı karbamazepin plazma konsantrasyonlarında artışa neden olarak advers reaksiyonları indükleyebilir. CYP3A4 indükleyicilerinin birlikte kullanımı karbamazepin metabolizma hızını artırabilir ve karbamazepin serum düzeylerinde ve terapötik etkide potansiyel bir azalmaya yol açabilir. Benzer olarak, CYP3A4 indükleyicisinin bırakılması karbamazepinin metabolizma hızını azaltabilir ve sonuçta karbamazepinin plazma düzeyleri artabilir. Karbamazepin CYP3A4 ve karaciğerdeki diğer faz I ve faz II enzim sistemlerinin güçlü bir indükleyicisidir ve bu nedenle başta metabolizmalarının indüksiyonu yoluyla CYP3A4 ile metabolize olanlar olmak üzere eşzamanlı uygulanan ilaçların plazma konsantrasyonlarını düşürebilirler. İnsan mikrozomal epoksit hidrolaz, karbamazepin-10,11 epoksitten 10,11-transdiol türevinin oluşumundan sorumlu enzim olarak tanımlanmıştır. İnsan mikrozomal epoksit hidrolaz inhibitörlerinin birlikte uygulanması, karbamazepin-10,11 epoksit plazma konsantrasyonlarının yükselmesine neden olabilir. Karbamazepin plazma düzeylerini yükselten bileşikler: Kanda karbamazepin plazma düzeylerinin yükselmesi istenmeyen etkilere (sersemlik, uyuşukluk, ataksi, çift görme gibi) neden olabileceğinden, aşağıdaki bileşiklerle beraber kullanılırken TEGRETOL dozu duruma göre ayarlanmalı ve/veya plazma düzeyleri izlenmelidir. Analjezik, antiinflamatuvar ilaçlar: destropropoksifen, ibuprofen Androjenler: danazol Antibiyotikler: makrolid antibiyotikler (örn: eritromisin, troleandomisin, josamisin, klaritromisin) Antidepresanlar: viloksazin, fluoksetin, fluvoksamin, olasılıkla desipramin, nefazodon, trazodone, paroksetin Antiepileptikler: stiripentol, vigabatrin Antifungaller: azoller (örn: itrakonazol, ketokonazol, flukonazol, vorikonazol) Antihistaminikler: terfenadin, loratadin Antipsikotikler: olanzapin Antitüberküloz ilaçlar: izoniyazid Antiviraller: HIV tedavisinde kullanılan proteaz inhibitörleri (örn. ritonavir) Karbonik anhidraz inhibitörleri: asetazolamid Kardiyovasküler ilaçlar: verapamil, diltiazem Gastrointestinal ilaçlar: olasılıkla simetidin, omeprazol Kas gevşeticiler: oksibutinin, dantrolen Platelet agregasyon inhibitörleri: tiklopidin Diğer etkileşimler: greyfurt suyu, nikotinamid (yetişkinlerde yalnız yüksek dozlarda) Aktif metabolit karbamazepin-10,11-epoksit plazma düzeylerini yükselten bileşikler: Plazmada yükselen karbamazepin-10,11-epoksit düzeyleri advers reaksiyonlara (örneğin baş dönmesi, sersemlik, ataksi, diplopi) neden olabildiğinden, aşağıda tanımlanan maddelerle eş zamanlı olarak kullanıldığı takdirde TEGRETOL dozajı uygun şekilde ayarlanmalı ve/veya plazma düzeyleri takip edilmelidir: Loksapin, ketiapin, primidon, progabid, valproik asit, valnoktamid ve valpromidin aktif metabolit karbamazepin-10,11-epoksit konsantrasyonunu yükselttiği bildirilmiştir. Karbamazepin plazma düzeylerini azaltan bileşikler: Aşağıdaki bileşiklerle beraber kullanılırken TEGRETOL dozu duruma göre ayarlanmalı ve/veya plazma düzeyleri izlenmelidir. Antiepileptikler: Fenobarbital, fenitoin ve fosfenitoin, primidon, metsüksimid, fensuksimid, felbamat, okskarbazepin, ayrıca çelişkili bilgilere rağmen muhtemelen klonazepam, Antineoplastikler: sisplatin veya doksorubisin Antitüberküloz ilaçlar:  rifampisin Bronkodilatörler veya anti-astmatik ilaçlar: teofilin, aminofilin Dermatolojik ilaçlar: izotretinoinin Diğer etkileşimler: St John’s Wort (Hypericum perforatum) içeren bitkisel preperatlar. TEGRETOL’ün birlikte kullanılan bileşiklerin plazma düzeyleri üzerine etkisi: Karbamazepin bazı ilaçların plazma düzeylerini düşürebilir veya etkinliğini azaltabilir, hatta yok edebilir. Klinik gereksinimlere göre dozajları ayarlanması gerekebilen ilaçlar: Analjezik, antiinflamatuvar ilaçlar: buprenorfin, metadon, parasetamol, fenazon (antipirin), tramadol Antibiyotikler: doksisiklin Antikoagülanlar: oral antikoagülanlar (varfarin, fenprokumon, dikumarol, asenokumarol) Antidepresanlar: bupropion, sitalopram, mianserin, nefazodon, sertralin, trazodon, trisiklik antidepresanlar (imipramin, amitriptilin, nortriptilin, klomipramin gibi) TEGRETOLün monoamin-oksidaz inhibitörleriyle (MAOI’ler) birlikte kullanılması önerilmez; TEGRETOL uygulamasından önce minimum 2 hafta önce ya da klinik durum izin verirse daha da uzun bir süre önce MAOI’ler bırakılmalıdır (Bkz. Kontrendikasyonlar) Antiepileptikler: klobazam, klonazepam, etosüksimid, primidon, valproik asit, felbamat, lamotrijin, okskarbazepin, tiagabin, topiramat, zonisamid. Karbamazepinin plazma fenitoin düzeylerini hem yükselttiği, hem de düşürdüğü; nadiren de plazma mefenitoin düzeylerini artırdığı bildirilmiştir. Antifungaller: itrakonazol Antihelmintikler: prazikuantel Antineoplastikler: imatinib Antipsikotikler: haloperidol, klozapin, bromperidol, olanzapin, ketiapin, risperidon, ziprasidon Antiviraller: HIV tedavisinde kullanılan proteaz inhibitörleri (örn. indinavir, ritonavir, sakinavir) Anksiyolitikler: alprazolam, midazolam Bronkodilatörler veya anti-astmatik ilaçlar: teofilin Kontraseptifler: hormonal kontraseptifler (alternatif kontraseptif metodlar düşünülmelidir) Kardiyovasküler ilaçlar: kalsiyum kanal blokörleri ( dihidropiridin grubu) (örn. felodipin), digoksin Kortikosteroidler: kortikosteroidler (prednisolon, deksametazon gibi) İmmünosüpresanlar:siklosporin, everolimus Tiroid ajanları: levotiroksin Diğer ilaç etkileşimleri: östrojen ve/veya progesteron içeren ürünler Dikkate alınması gereken kombinasyonlar: Eş zamanlı karbamazepin ve levetirasetam kullanımının karbamazepin ile indüklenen toksisiteyi artırdığı bildirilmiştir. Karbamazepinin izoniyazid ile birlikte kullanımı sonucu izoniyazide bağlı hepatotoksisitede artış bildirilmiştir. Karbamazepin ile lityum veya metoklopramidin ve karbamazepin ile nöroleptiklerin (haloperidol, tiyoridazin) birlikte kullanımı, (son kombinasyonda terapötik plazma düzeylerinde bile), nörolojik yan etkilerde artışa neden olabilir. TEGRETOL’ün bazı diüretiklerle (hidroklorotiyazid, furosemid) birlikte kullanımı semptomatik hiponatremiye neden olabilir. Karbamazepin depolarizasyonsuz blok yapan kas gevşeticilerinin (pankuronyum gibi) etkilerini antagonize edebilir. Bu kas gevşeticilerin dozunun yükseltilmesi gerekebilir ve hastaların beklenenden daha kısa sürede nöromüsküler blokaj etkisinden uzaklaşabilmeleri için yakından izlenmeleri gerekir. Karbamazepin, diğer psikoaktif ilaçlar gibi, hastanın alkole toleransını azaltabilir, bu nedenle tedavi sırasında alkolden sakınılması önerilir.  

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Belirtiler ve semptomlar  TEGRETOL’ün aşırı dozuna bağlı bulgu ve belirtiler genellikle santral sinir sistemi, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi ile ilgilidir. Santral sinir sistemi: Santral sinir sistemi depresyonu; oryantasyon bozukluğu, uyuklama hali, ajitasyon, halüsinasyon, koma, bulanık görme, telaffuz bozukluğu, dizartri, nistagmus, ataksi, diskinezi, başlangıçta hiperrefleksi, daha sonra hiporefleksi; konvülsiyonlar, psikomotor bozukluklar, miyoklonus, hipotermi, midriyazis. Solunum sistemi: Solunum depresyonu, akciğer ödemi Kardiyovasküler sistem: Taşikardi, hipotansiyon, bazen hipertansiyon, QRS kompleksinin genişlemesi ile birlikte iletim bozukluğu; kalp durması ile birlikte senkop. Gastrointestinal sistem: Kusma, midenin boşalmasında gecikme, bağırsak motilitesinde azalma. Böbrek fonksiyonu: İdrar retansiyonu, oligüri veya anüri; sıvı retansiyonu, karbamazepinin ADH benzeri etkisine bağlı su entoksikasyonu. Laboratuvar bulguları: Hiponatremi, muhtemelen metabolik asidoz, muhtemelen hiperglisemi, kas kreatinin fosfokinazında artış. Tedavi Spesifik bir antidotu yoktur. Tedaviye hastanın klinik durumuna göre başlanmalıdır. Hasta hastaneye sevk edilmelidir. Karbamazepin zehirlenmesini doğrulamak ve aşırı dozu saptamak için plazma düzeyleri ölçülmelidir. Mide boşaltılır, gastrik lavaj yapılır ve aktif kömür verilir. Midenin boşaltılmasında geç kalınması zehirlenmede iyileşme sürecinde emilimin gecikmesine neden olabilir.Yoğun bakım ünitesinde destekleyici tıbbi önlemler uygulanmalı, kardiyak monitorizasyon yapılmalı ve elektrolit dengesi dikkatle düzeltilmelidir. Özel öneriler Hipotansiyon: Dopamin veya dobutamin (i.v.) uygulanır. Kardiyak ritim bozuklukları: Kişiye göre bireysel yaklaşımla tedavi edilmelidir. Konvülsiyonlar: Bir benzodiazepin (örn. diazepam) veya fenobarbital gibi diğer bir antiepileptik (solunum depresyonunda artma yapabileceğinden dikkatle verilmeli), veya paraldehit uygulanır. Hiponatremi (su entoksikasyonu): Sıvı kısıtlaması ve yavaş ve dikkatli bir şekilde  %0.9 NaCl infüzyonu i.v. uygulanır. Bu önlemler beyin hasarını önlemek için yararlı olabilir. Kömür hemoperfüzyonu önerilir. Zorlu diürez, hemodiyaliz ve peritoneal diyalizin etkili olmadığı bildirilmiştir. Aşırı doza bağlı zehirlenmenin 2. ve 3. gününde ilacın gecikmiş emilimine bağlı olarak semptomların yeniden ortaya çıkabileceği ve şiddetlenebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.  

Etkin Maddeler

200 mg Karbamazepin

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Antiepileptikler, nörotrop, psiktrop ajanlar ATC kodu: N03 AF01 Antiepileptik bir ilaç olarak aktivite spektrumu sekonder jeneralizasyon ile birlikte veya sekonder jeneralizasyon olmaksızın gelişen parsiyel nöbetler (basit ve kompleks), jeneralize tonik-klonik nöbetler, ayrıca bu tiplerdeki nöbetlerin kombinasyonlarını içermektedir. Klinik çalışmalarda epilepsili hastalara, özellikle çocuklar ve ergenlik çağındakilere, monoterapi şeklinde uygulanan TEGRETOL’ün anksiyete ve depresyon semptomları üzerinde pozitif etki ve ayrıca iritabilite ve agresifliği azaltan psikotropik bir etki gösterdiği bildirilmiştir. Bilişsel ve psikomotor etkisi hakkında, verilen doza da bağlı olarak, bazı çalışmalarda belirsiz veya olumsuz etkileri bildirilmiştir. Diğer çalışmalarda dikkat, anlama/hafıza üzerine yararlı etkisi olduğu gözlenmiştir. Nörotropik bir ajan olarak karbamazepin, bir çok nörolojik bozuklukta klinik olarak etkilidir; örneğin idiyopatik ve sekonder trigeminal nevraljide paroksismal ağrı ataklarını önler; buna ilaveten, tabes dorsalis, post-travmatik parestezi ve post-herpetik nevraljinin dahil olduğu değişik şartlarda nörojenik ağrının iyileşmesinde kullanılmaktadır; alkolü bırakma sendromunda, karbamazepin alçalmış bulunan konvülsiyon eşiğini yükseltir ve alkolü bırakma semptomlarını (hipereksitabilite, tremor, yürüme bozukluğu) azaltır; santral diabetes insipidusta idrar miktarını azaltır ve susuzluk duygusunu hafifletir. Psikotropik bir ajan olarak TEGRETOL’ün, akut mani tedavisinde ve ayrıca bipolar afektif bozuklukların (manik-depresif) idame tedavisinde, monoterapi şeklinde veya nöroleptikler, antidepresanlar veya lityum ile kombine tedavi şeklinde verildiğinde şizoafektif bozukluk ve diğer nöroleptiklerle kombine halde uyarılmış mani ve hızlı devirli olaylarda klinik olarak etkili olduğu kanıtlanmıştır. TEGRETOL’ün etken maddesi olan karbamazepinin etki mekanizması, ancak kısmen aydınlatılmıştır. Karbamazepin aşırı uyarılmış sinir membranlarını stabilize eder, tekrarlanan nöronal desarjları inhibe eder ve uyarıcı impulsların sinaptik yayılımını azaltır. Depolarize nöronlarda, sodyuma bağlı aksiyon potansiyellerinin yinelenen ateşlemesini önlemesi ve kullanıma bağlı veya voltaja bağlı sodyum kanallarının blokajı ana etki mekanizması olabilir. Halbuki glutamat salınmasının azalması ve nöronal membranların stabilizasyonu, özellikle antiepileptik etkilerine bağlı olabilir. Dopamin ve noradrenalin çevrimi üzerindeki depresan etkisi, karbamazepinin antimanik etkileri sonucu olabilir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Karbamazepin, tabletlerden hemen hemen tamamen, fakat göreceli olarak yavaş emilir.  Tek oral doz halinde alındığında, aktif madde plazmada doruk konsantrasyona 6-12 saat içinde ulaşır. Emilen etken madde miktarı açısından, değişik oral dozaj formları arasında klinik yönden anlamlı bir fark yoktur. Karbamazepinin 400 mg tek tablet oral dozundan sonra değişmemiş karbamazepinin plazmada ortalama doruk konsantrasyonu 4.5 mikrogram/ml dir. Karbamazepinin kararlı-durum plazma konsantrasyonlarına karbamazepin ile otoindüksiyona, diğer enzim indükleyen ilaçlarla heteroindüksiyona; ayrıca tedavi öncesi durum, dozaj ve tedavi süresine bağlı olarak, yaklaşık 1-2 hafta içinde ulaşılır. Karbamazepinin “terapötik aralık” olarak kabul edilen kararlı durum plazma konsantrasyonları, hastadan hastaya önemli derecede değişir. Hastaların çoğu için bu aralık 4-12 mikrogram/ml (17-50 mikromol/L) olarak bildirilmiştir. Karbamazepin-10, 11-epoksitin (farmakolojik olarak aktif metabolit) konsantrasyonları, karbamazepin düzeylerinin yaklaşık % 30’udur. Yemek yeme hangi dozaj şeklinde olursa olsun karbamazepin, emilim hızı ve oranını önemli derecede etkilemez. Dağılım: Karbamazepin serum proteinlerine % 70-80 oranında bağlanır. Değişmemiş karbamazepinin tükürükte ve serebrospinal sıvıdaki konsantrasyonu, plazma proteinlerine bağlanmamış ilaç oranını (%20-30) gösterir. Anne sütünde elde edilen konsantrasyonlar plazma düzeylerinin % 25-60 ına eşdeğerdir. Karbamazepin plasentadan geçer. Karbamazepinin tamamen emildiği varsayıldığında sanal dağılım hacmi 0.8-1.9 L/kg arasında değişmektedir. Biyotransformasyon: Karbamazepin başlıca, epoksid biyotransformasyon yolağı ile karaciğerde metabolize edilir. Burada ana metabolitler olarak 10, 11-trans-diol türevi ve bunun glukuronidi meydana gelir. Sitokrom P450 3A4, karbamazepinden karbamazepin-10, 11 epoksit oluşumundan sorumlu olan ana izoformu olarak tanımlanmıştır. İnsan mikrozomal epoksit hidrolaz, karbamazepin-10,11 epoksitten 10,11-transdiol türevinin oluşumundan sorumlu enzim olarak tanımlanmıştır. 9-hidroksimetil-10-karbamoil akridan bu metabolik yol ile ilişkili minör bir metabolittir. Oral olarak tek doz karbamazepin verildikten sonra yaklaşık olarak % 30 u, epoksid biyotransformasyonunun son ürünleri olarak idrara geçer. Diğer önemli biyotransformasyon yolları ile karbamazepin, çeşitli monohidroksil türevleri yanında, UGT2B7 tarafından üretilen karbamazepin N-glukuronide metabolize olur. Eliminasyon: Tek oral dozdan sonra, değişmemiş karbamazepinin eliminasyon yarılanma ömrü ortalama 36 saattir. Oysa mükerrer uygulamalardan sonra tedavi süresine bağlı olarak 16-24 saattir (hepatik mono-oksijenaz sisteminin otoindüksiyonu). Karaciğer enzimlerini indükleyen diğer antiepileptik ilaçlarla (fenitoin, fenobarbital gibi) birlikte karbamazepin kullanan hastalarda karbamazepinin eliminasyon yarılanma ömrü ortalama 9-10 saat olarak saptanmıştır. Plazmadaki 10, 11-epoksit metabolitinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü epoksidinin tek oral doz halinde verilmesinden sonra yaklaşık olarak 6 saattir. Oral olarak tek doz halinde 400 mg karbamazepin verildikten sonra, % 72 si idrarla ve % 28 i feçesle atılır. İdrarda, dozun yaklaşık % 2 si değişmemiş ilaç şeklinde ve yaklaşık % 1 i farmakolojik olarak aktif 10, 11-epoksit metaboliti şeklinde bulunur. Hastalardaki karakteristik özellikler Böbrek / Karaciğer yetmezliği: Böbrek veya karaciğer fonksiyonu azalmış olan hastalarda karbamazepinin farmakokinetiği ile ilgili bir bilgi yoktur. Çocuklar: Artan karbamazepin eliminasyonu yüzünden, çocuklara yetişkinlerden daha yüksek karbamazepin dozları verilmesi gerekebilir. Yaşlılar: Yaşlı hastalarda, genç erişkinler ile kıyaslandığında, karbamazepinin farmakokinetiğinin değiştiğine dair bir belirti yoktur.

Farmasötik Form

Kontrollü salım sağlayan, bölünebilir tablet. TEGRETOL CR 200 mg Divitab, bej-oranj, oval, kenarları eğimli, bir yüzünde “H/C”, diğer yüzünde “C/G” harfleri basılı olan, çentikli tabletlerdir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi D’dir. Karbamazepin’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. TEGRETOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)  Karbamazepin, oral yolla alınan doğum kontrol ilaçları ile etkileşime geçmektedir. Bu nedenle, tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır. Gebelik dönemi Hayvanlara (fare, sıçan, tavşan), annede toksisiteye neden olan günlük dozlarda (> 200 mg/kg/gün, mutad insan dozunun 10-20 katı) karbamazepin, organogenez esnasında oral yoldan verildiğinde, embriyonik mortalitede artışa neden olmuştur. Sıçanda 300 mg/kg/gün karbamazepin verildiğinde düşük de görülmüştür. Yine anne için toksik dozlarda doğuma yakın dönemdeki sıçan fetuslarının gelişmelerinde gecikme görülür. Teste tabi tutulan bu 3 hayvan türünde teratojenik potansiyel ile ilgili bir kanıt yoktur, fakat farelerin kullanıldığı bir çalışmada karbamazepin (40-240 mg/kg/gün, oral) defektlere (karbamazepine maruz kalan fetusların % 4.7 sinde, kontrol grubunda % 1.3 oranında, başlıca serebral ventriküllerin dilatasyonu şeklinde) neden olmuştur. Epileptik annelerin bebeklerinde, malformasyonlar dahil, gelişim bozukluklarının ortaya çıkması ihtimali daha yüksektir. Bütün majör antiepileptik ilaçlarda olduğu gibi, karbamazepinin de bu riski artırabileceği bildirilmekle birlikte, karbamazepin monoterapisi ile yapılan kontrollü çalışmalarda, kesin bir sonuca ulaştıracak herhangi bir bulgu bulunamamıştır. Bununla birlikte TEGRETOL kullanımı ile ilişkili, spina bifida dahil, gelişim bozuklukları, malformasyonlar ve diğer konjenital anomaliler (örn. kraniyofasiyal kusurlar, kardiovasküler malformasyonlar, hipospadias ve muhtelif vücut sistemini içeren anomaliler) çok ender olarak bildirilmiştir. Bu bilgiler göz önüne alınmalı: Epileptik hamilelerin özel bir dikkatle tedavi edilmeleri gerekir. TEGRETOL kullanmakta olan bir kadın hamile kaldığında veya hamile kalmayı planlıyorsa veya hamile bir kadında TEGRETOL tedavisinin başlatılmasını gerektiren bir durum ortaya çıktığında, özellikle hamileliğin ilk 3 ayı içerisinde yarar/zarar oranı dikkatle değerlendirilmelidir. TEGRETOL doğurganlık çağındaki kadınlarda mümkünse monoterapi şeklinde uygulanmalıdır. Çünkü antiepileptik ilaçlarla kombine tedavi gören hamilelerin bebeklerinde konjenital malformasyon (anomali) görülme sıklığı, monoterapi gören hamilelere göre daha fazladır. Etkili en düşük doz verilmelidir ve plazma düzeylerinin izlenmesi önerilir. Hastalara yüksek malformasyon riski öğretilmeli ve doğum önce tarama imkanı tanınmalıdır. Hamilelik boyunca etkili antiepileptik tedavi kesilmemelidir, şiddetli hastalıkta anne ve fetus birlikte zarar görebilir. İzleme ve Önleme: Hamilelerde folik asit eksikliği oluştuğu bilinmektedir. Antiepileptik ilaçların folik asit eksikliğini şiddetlendirdikleri bildirilmiştir. Bu eksiklik tedavi edilen epileptik kadınların bebeklerinde doğum kusurlarının artmasına katkıda bulunabilir. Bu yüzden hamilelikten önce ve hamilelik sırasında folik asit takviyesi tavsiye edilir. Yenidoğanda: Bebekteki kanama bozukluklarını önlemek için, gebeliğin son haftalarında anneye ve ayrıca yenidoğana K1 vitamininin verilmesi de önerilmektedir. Maternal TEGRETOL ve eşzamanlı diğer antikonvülsan ilaç kullanımıyla az sayıda neonatal nöbet ve/veya solunum depresyonu vakası olmuştur. Ayrıca maternal TEGRETOL kullanımıyla ilgili olarak az sayıda neonatal kusma, diyare ve/veya beslenmede azalma vakası bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar bir neonatal çekilme sendromunu yansıtabilir. Laktasyon dönemi TEGRETOL’ün terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde karbamazepin anne sütüne memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır. Karbamazepin, plazmadaki konsantrasyonunun % 25-60’ı oranında anne sütüne geçer. Emzirmenin yararları, sütteki karbamazepinle bebekte ortaya çıkabilecek yan etkiler ile karşılaştırılarak değerlendirilmelidir. TEGRETOL kullanan anneler bebeklerini, olası yan etkiler (aşırı uyku, alerjik deri reaksiyonu gibi) bakımından bebeğin izlenmesi kaydıyla emzirebilirler. Anne sütü alan bir bebekte gelişen şiddetli aşırı duyarlık deri reaksiyonu olgusu bildirilmiştir. Üreme yeteneği / Fertilite Nadiren erkek fertilitesinde bozulma ve/veya anormal sprematogenez bildirimi olmuştur. 

Geçimsizlikler

Bilinen geçimsizliği yoktur.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 11 Nisan 1994 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

Özellikle TEGRETOL ile tedaviye başlandığında veya başlangıç dozu çok yüksekse veya yaşlı hastaların tedavisinde özel tipte, örneğin santral sinir sistemi ile ilgili yan etkiler (uyuşukluk, baş ağrısı, ataksi, sersemlik, halsizlik, çift görme); gastrointestinal sistem bozuklukları (bulantı, kusma), ve alerjik deri reaksiyonları gibi istenmeyen etkiler çok yaygın veya yaygın biçimde görülür. Doz ile ilişkili istenmeyen etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden veya dozajın geçici bir süre azaltılmasından sonra ortadan kalkar. Santral sinir sistemi ile ilgili istenmeyen etkiler nispeten yüksek doza veya plazma düzeylerindeki düzensizliğe bağlı olarak meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda plazma düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilir. Advers reaksiyonlar, görülme sıklığı başlıklarının altında, en sık görülen ilk sırada yer almak üzere ve şu sıklık tanımlamalarına göre aşağıda gösterilmektedir: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000, < 1/100); seyrek (≥ 1/10,000, < 1/1,000) çok seyrek(< 1/10,000), izole raporlar dahil. Kan ve lenf sistemi bozuklukları Çok yaygın: Lökopeni Yaygın: Eozinofili, trombositopeni Seyrek: Lökositoz, lenfadenopati, folik asit eksikliği Çok seyrek: Agranülositoz, aplastik anemi, pansitopeni, alyuvar aplazisi, anemi, megaloblastik anemi, akut intermitan porfiri, variegate porfirisi, porfinia cutanea tarda, retikülositoz ve muhtemelen hemolitik anemi Bağışıklık sistemi bozuklukları Seyrek: Ateş, deri döküntüleri, vaskülit, lenfadenopati, psödo lenfoma, artralji, lökopeni, eozinofili, hepatosplenomegali ve anormal karaciğer fonksiyon testleri ve safra kanalının kaybolması sendromu (intrahepatik safra yollarının yıkımı ve kaybolması) gibi çeşitli kombinasyonlar şeklinde görülen, birçok organı tutan, gecikmiş aşırı duyarlık. Diğer organlar (örn. akciğerler, böbrekler, pankreas, miyokard, kolon gibi) da etkilenebilirler Çok seyrek: Miyoklonus ve periferik eozinofili ile birlikte görülen aseptik menenjit, anafilaktik reaksiyon, anjiyonörotik ödem Endokrin bozuklukları Yaygın: Ödem, sıvı tutulması, kilo artışı, antidiüretik hormona benzer etkisine bağlı olarak gelişen, çok ender olarak letarji, kusma, baş ağrısı, konfüzyon durumu, nörolojik bozukluklarla birlikte görülen su entoksikasyonuna yol açan hiponatremi ve kan osmolalitesinde azalma. Çok seyrek: Jinekomasti veya galaktore gibi klinik belirti veren veya belirtisiz kan prolaktin artışı Anormal tiroid fonksiyon testleri: L-tiroksinde (serbest tiroksin, tiroksin, tri-iyodotironine) azalma ve kan TSH düzeyinde artış (genellikle klinik belirtiler göstermeksizin) Osteomalazi/osteoporoza neden olan kemik metabolizması bozuklukları (plazma kalsiyum düzeyinde ve 25-hidroksi-kolekalsiferol düzeyinde azalma) Kan kolesterol (HDL kolesterol dahil) ve trigliserit düzeylerinde artış. Psikiyatrik bozukluklar  Seyrek: Halüsinasyonlar (görsel veya işitsel), depresyon, anoreksi, huzursuzluk, agresif davranışlar, ajitasyon, konfüzyon durumu. Çok seyrek: Psikozun aktivasyonu Sinir sistemi bozuklukları  Çok yaygın: Sersemlik, ataksi, uyuşukluk, halsizlik Yaygın: Baş ağrısı, çift görme, akomodasyon bozuklukları (bulanık görme gibi) Yaygın olmayan: İstem dışı anormal hareketler (tremor, kas seyirmesi, distoni, tikler gibi), nistagmus Seyrek: Orofasiyal diskinezi, göz hareketinde bozukluklar, konuşma bozuklukları (dizartri veya telaffuz bozukluğu gibi) koreoatetosis, periferik nöropati, paresteziler ve parezi Çok seyrek: Tat bozuklukları, nöroleptik malign sendrom Göz bozuklukları  Çok seyrek: Lenste opaklaşmalar, konjunktivit, intraoküler basınç artışı Kulak ve iç kulak bozuklukları Çok seyrek: İşitme bozuklukları, kulak çınlaması, hiperakuzi, hipoakuzi, meyil algılamasında değişim Kardiyak bozukluklar Seyrek: Kardiyak iletim bozuklukları; hipertansiyon veya hipotansiyon Çok seyrek: Bradikardi, aritmiler, senkopla birlikte atriyoventriküler-blok, dolaşım kollapsı, konjestif  kalp yetmezliği, koroner arter hastalığında şiddetlenme, tromboflebit, tromboemboli (pulmoner emboli). Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar Çok seyrek: Ateş, dispne, pnömonit veya pnömoni ile karakterize edilen pulmoner aşırı duyarlık Gastrointestinal bozukluklar Çok yaygın: Bulantı, kusma Yaygın: Ağız kuruluğu Yaygın olmayan: Diyare, konstipasyon Seyrek: Karın ağrısı Çok seyrek: Glossit, stomatit, pankreatit Hepato-biliyer bozukluklar Çok yaygın: Klinik olarak ilgili olmayan gama-GT düzeylerinde klinik durumla bağdaşmayan yükselme (karaciğer enzim indüksiyonuna bağlı). Yaygın: Kan alkalen fosfataz düzeylerinde yükselme Yaygın olmayan: Transaminaz düzeylerinde yükselme Seyrek: Kolestatik hepatit, parenkimal (hepatoselüler) veya karma tipte hepatit, safra kanalının kaybolması sendromu, sarılık Çok seyrek: Granülomatöz hepatit, karaciğer yetmezliği. Deri ve deri altı doku bozuklukları Çok yaygın: Alerjik dermatit, şiddetli olabilen ürtiker. Yaygın olmayan: Eksfolyatif dermatit ve eritroderma Seyrek: Sistemik lupus eritematozus, kaşıntı Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu*, toksik epidermal nekroliz, fotosensitivite reaksiyonları, multiform ve nodüler eritem,  deri renginde değişiklikler, purpura, akne, hiperhidroz, saç dökülmesi, kıllanma Kas-iskelet, bağ doku ve kemik bozuklukları Seyrek: Kaslarda zayıflık Çok seyrek: Artralji, kas ağrısı veya kas spazmı Böbrek ve idrar bozuklukları Çok seyrek: İnterstisyel nefrit ve böbrek yetmezliği, böbrek bozuklukları (albüminüri, hematüri, oligüri ve kan üresinde yükselme /azotemi) sık idrara çıkma, idrar retansiyonu Üreme sistemi ve meme bozuklukları Çok seyrek: Seksüel işlev bozuklukları/impotans, spermatogenezde anormallikler (sperm sayısında veya hareketinde azalmayla birlikte) Tetkikler Çok seyrek: Hipogamaglobulinemi * Bazı Asya ülkelerinde de seyrek olarak bildirilmiştir. Ayrıca Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde : Karbamazepin               200 mg Yardımcı maddeler: Yardımcı maddeler için yardımcı maddelere bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Karbamazepin ile 2 yıl tedavi edilen sıçanlarda, karaciğerde tümör sıklığında artış gözlenmiştir. Bu bulguların, karbamazepinin insanlarda kullanımına ilişkin önemi henüz bilinmemektedir. Bakteriyel ve memelilerdeki mutajenisite çalışmaları negatif sonuçlar vermiştir.

Kontrendikasyonlar

Karbamazepine veya yapısal olarak benzerlik gösteren ilaçlara (örneğin, trisiklik antidepresanlar) aşırı duyarlık. Atriyoventriküler bloğu olan hastalar Geçmişte kemik iliği depresyonu olan hastalar Geçmişte hepatik porfirisi olan hastalar. (örn. Akut intermitan porfiri, variegate porfirisi, cutanea tarda porfirisi) TEGRETOL’ün MAO (MonoAmin Oksidaz) inhibitörleri ile kombine kullanımı tavsiye edilmez. (Bkz. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Kullanım Yolu

Ağızdan çiğnemeden yutmak suretiyle alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

TEGRETOL® CR 200 mg divitab

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

TEGRETOL sadece tıbbi gözetim altında verilmelidir. TEGRETOL geçmişinde kardiyak, hepatik veya renal bozukluğu olan, diğer ilaçlara karşı istenmeyen hematolojik reaksiyon gösteren veya TEGRETOL ile tedaviye zaman zaman ara verilen hastalara, yarar-zarar oranı iyice değerlendirildikten sonra ve yakın bir gözetim altında verilmelidir. Hematolojik etkiler: TEGRETOL kullanımı ile ilişkili olarak aplastik anemi ve agranülositoz bildirilmiştir, ancak bu hastalıkların görülme sıklığının çok düşük olması nedeniyle, TEGRETOL için anlamlı risk tahminleri yapmak güçtür. Tedavi edilmemiş toplumda risk oranı agranülositoz için yılda yaklaşık olarak milyonda 4.7 kişi, aplastik anemi için yılda milyonda 2 kişi olarak tahmin edilmektedir. Bazen TEGRETOL kullanımı ile ilişkili olarak, trombosit veya lökosit sayısında geçici veya kalıcı bir azalma oluşur. Bununla birlikte, vakaların çoğunda bu etkilerin geçici oldukları kanıtlanmıştır ve aplastik anemi veya agranülositoz başlangıcının belirtileri oldukları düşünülmemektedir. Bununla beraber, tedaviye başlamadan önce temel alınmak üzere trombositler, muhtemelen retikülositler ve serum demiri dahil, tam kan sayımı yapılmalıdır ve buna periyodik olarak devam edilmelidir. Eğer tedavi sırasında kesinlikle düşük veya azalmış lökosit veya trombosit sayısı gözlenirse, hasta ve kan sayımı yakından takip edilmelidir. Eğer önemli bir kemik iliği depresyonu belirtisi görülürse TEGRETOL kesilmelidir. Hastalara ateş, boğaz ağrısı, kızarıklık, ağız ülserleri, kolay çürük oluşumu, peteşi veya hemorajik purpura gibi muhtemel hematolojik bir problemin erken toksik belirti ve semptomları ve dermatolojik veya hepatik reaksiyonların semptomları bildirilmeli ve bu belirtiler görülürse derhal doktora başvurmaları öğütlenmelidir. Ciddi dermatolojik etkiler: TEGRETOL kullanımı ile çok seyrek olarak, toksik epidermal nekrolizis (TEN; Lyell sendromu olarak da bilinir) ve Steven-Johnson sendromu (SJS) da dahil olmak üzere ciddi dermatolojik reaksiyonlar bildirilmiştir. Ciddi dermatolojik reaksiyonlar yaşamı tehdit edici nitelikte olabileceği ve ölümle sonuçlanabileceği için, bunların görüldüğü hastaların hastaneye yatırılmaları gerekebilir. SJS/TEN vakalarının çoğu TEGRETOL tedavisinin ilk birkaç ayında ortaya çıkmaktadır. Eğer ciddi deri reaksiyonlarını, örneğin; (Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu/TEN), akla getirecek belirti ve semptomlar görülürse TEGRETOL tedavisi derhal kesilmeli ve alternatif tedavi yöntemleri düşünülmelidir. Karbamazepin ile  ilişkili SJS/TEN deri reaksiyonlarıyla  İnsan Lökosit Antijeni (HLA)-B*1502 aleli arasında güçlü bir korelasyon saptanmıştır. Beyaz ırkta, Afrikalılarda, Amerika yerlilerinde ve örneklenen Hispanik popülasyonlarda ihmal edilebilir düzeyde olan HLA-B*1502  alelinin prevelansı, bazı Asya ülkelerinde (örn; Tayvan, Malezya ve Filipinler) yüksektir. Soyları açısından genetik risk altında olan bu populasyona ait hastalarda TEGRETOL tedavisine başlanmadan önce bu alelin var olup olmadığının tespiti için test yapılması düşünülmelidir. HLA-B*1052 aleli pozitif bulunan hastalarda da yararlar risklere göre kesin ağır basmadığı takdirde TEGRETOL kullanımından kaçınılmalıdır. Diğer dermatolojik reaksiyonlar:  İzole maküler veya makulopapular ekzantem gibi hafif deri reaksiyonları da görülebilir ve bunlar çoğunlukla geçici ve tehlikesizdir; devam eden tedavi esnasında veya dozun azaltılmasını izleyen birkaç gün veya birkaç hafta içinde kaybolurlar. Bununla birlikte, daha ciddi deri reaksiyonlarının erken belirtilerinin hafif ve geçici reaksiyonlardan ayırt edilmesi güç olabileceğinden, hasta yakın gözetim altında tutulmalı ve kullanıma devam edildiğinde reaksiyon kötüleştiği takdirde ilacın derhal kesilmesi düşünülmelidir. HLA-B*1502 alelinin karbamazepinden kaynaklanan şiddetli advers deri reaksiyonlarının (örn. antikonvülzan aşırı duyarlılık sendromu ya da ciddi olmayan döküntü (makulopapüler erüpsiyon)) öngörülmesini sağlamadığı saptanmıştır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu: TEGRETOL, tek başına ya da sistemik bir reaksiyonun içinde olmak üzere cilt, karaciğer (intrahepatik safra yolları dahil), hematopoetik organlar ve lenfatik sistem ya da diğer organları etkileyebilen çok sayıda organda aşırı duyarlılığı içeren, aşırı duyarlılık reaksiyonlarını tetikleyebilir (Bkz.İstenmeyen etkiler).    Karbamazepine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları gösteren hastalara, bu hastaların yaklaşık % 25 ila 30’unun okskarbazepin (Trileptalâ) ile aşırı duyarlılık reaksiyonları yaşayabildiği bilgisi verilmelidir. Karbamazepin ve fenitoin arasında çapraz-hipersensitivite meydana gelebilir. Genelde, eğer aşırı duyarlılık reaksiyonlarını düşündüren belirti ve semptomlar oluşursa, derhal TEGRETOL kesilmelidir. Nöbetler: TEGRETOL, tipik ya da atipik absans nöbetlerini de içeren, karma (mixed) nöbetleri olan hastalarda, dikkatle kullanılmalıdır. Çünkü, bu durumlarda TEGRETOL konvülsiyonları artırabilir. Nöbetlerin alevlenmesi halinde TEGRETOL kesilmelidir. Karaciğer fonksiyonu: Özellikle geçmişinde bir karaciğer rahatsızlığı olan hastalarda ve yaşlı hastalarda, başlangıçta karaciğer fonksiyonu tayin edilmeli ve TEGRETOL ile tedavi sırasında periyodik kontroller yapılmalıdır. TEGRETOL karaciğer fonksiyon bozukluğunun ilerlemesi veya aktif karaciğer hastalığı durumlarında derhal kesilmelidir. Böbrek fonksiyonu: Başlangıçta ve periyodik tam idrar tahlili ve kan üre azotu tayinleri tavsiye edilir. Antikolinerjik etkiler: TEGRETOL hafif antikolinerjik aktivite gösterir, bu nedenle intraoküler basıncı artmış olan hastalar tedavi sırasında yakından gözlenmelidir (Bkz.  İstenmeyen etkiler). Psikiyatrik etkiler: Latent bir psikozun aktivasyonu yaşlı hastalarda, konfüzyon veya ajitasyon olasılığı akılda tutulmalıdır. İntihar düşüncesi ve davranışı: Antiepileptik ilaçlarla birçok endikasyonda  tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı görüldüğü bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçlarla yapılmış randomize, plasebo kontrollü bir meta-analiz çalışması, hastalarda intihar düşüncesi ve davranışında düşük oranda artan bir risk göstermiştir. Bu riskin mekanizması bilinmemektedir. Bu ilaçla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir. İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir. Endokrinolojik etkiler: Oral kontraseptif kullanan kadınlarda TEGRETOL alındığında kanama görüldüğü bildirilmiştir. Oral kontraseptiflerin güvenilirliği TEGRETOL’den olumsuz etkilenebilir ve doğurganlık yaşındaki kadınlara TEGRETOL alırken doğum kontrolünün alternatif şekillerini kullanmaları tavsiye edilmelidir. Enzim indüksiyonuna bağlı olarak TEGRETOL, östrojen ve/veya progesteron içeren ilaçların terapötik etkisini engelleyebilir (örn. doğum kontrolü başarısızlığı). Plazma Seviyelerinin Kontrol Edilmesi Karbamazepinin dozu ve plazma düzeyleri ve plazma düzeyleri ile klinik etkililiği veya tolerabilitesi arasındaki korelasyon oldukça önemsiz olmasına rağmen aşağıda sıralanan durumlarda plazma düzeylerinin izlenmesi yararlı olabilir: nöbet sıklığında belirgin artış/hasta uyuncunu doğrulama; gebelik; çocukların veya ergenlerin (adölesanların) tedavisi; şüpheli emilim bozuklukları; birden fazla ilaç kullanıldığında şüpheli toksisite (Bkz. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Doz azaltılması ve ilacın bırakılması: TEGRETOL’ün birdenbire kesilmesi nöbetleri artırabilir. Eğer TEGRETOL tedavisinin birdenbire kesilmesi zorunlu ise, yeni antiepileptik bileşiklere geçiş uygun bir ilaç (örneğin i.v. veya rektal diazepam veya i.v. fenitoin) kullanımı altında iken yapılmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi: TEGRETOL CR tabletler bütün veya reçetede belirtilmiş ise sadece yarım tablet olarak az bir miktar su ile çiğnenmeden yutulmalıdır. Etken maddenin TEGRETOL CR tabletlerden yavaş, kontrollü salım sağlaması sonucu doz aralığı günde 2 defa olacak şekilde tasarlanmıştır. Normal tabletten (TEGRETOL Tablet 200 mg) CR tablet uygulanmasına geçildiğinde, klinik çalışmalar bazı hastalarda CR tablet dozunun artırılması gerekebileceğini göstermiştir. Epilepsi: Mümkünse, TEGRETOL monoterapi şeklinde uygulanmalıdır. Tedavi düşük dozla başlatılmalı ve daha sonra optimal  etki elde edilene kadar, doz yavaş yavaş artırılmalıdır. Plazma düzeylerinin tayini, optimum dozun belirlenmesine yardımcı olabilir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Antiepileptik tedavi gören hastaya TEGRETOL uygulanacağı zaman, bu işlem diğer antiepileptik ilaçla tedavi devam ederken, kademeli olarak yapılmalı veya gerekirse bir önceki ilacın dozu ayarlanmalıdır (Bkz. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Erişkinler: Tedaviye günde 1-2 kez 100-200 mg ile başlanır. Daha sonra doz optimum cevap alınıncaya kadar yavaş yavaş arttırılmalıdır (genellikle günde 2-3 kez 400 mg). Bazı hastalarda günde 1600 mg veya 2000 mg uygun olabilir. Trigeminal nevralji: Günlük 200-400 mg başlangıç dozu, ağrı kayboluncaya kadar azar azar arttırılmalı (genellikle günde 3-4 kez 200 mg), sonra doz mümkün olan en düşük idame dozuna ulaşıncaya kadar, kademeli olarak azaltılmalıdır. Yaşlılarda günde iki kez 100 mg lık bir başlangıç dozu önerilir. Alkolü bırakma (alkol yoksunluk) sendromu: Ortalama doz günde 3 kez 200 mg dır. Ağır durumlarda bu doz ilk birkaç gün içinde artırılabilir (örn. günde 3 kez 400 mg). Alkolü bırakmaya bağlı şiddetli belirtilerin tedavisine başlarken, TEGRETOL sedatif hipnotik ilaçlarla (örn. klometiyazol, klordiazepoksid) kombine verilmelidir. Akut devre atlatıldıktan sonra, tedaviye sadece TEGRETOL ile devam edilebilir. Santral Diabetes insipidus: Erişkinler için ortalama doz günde 2-3 kez 200 mg dır. Çocuklarda doz, çocuğun yaşı ve vücut ağırlığı ile orantılı olarak azaltılmalıdır. Ağrılı diyabetik nöropati: Ortalama doz, günde 2-4 kez 200 mg dır. Akut mani ve bipolar afektif bozuklukların idame tedavisi: Doz aralığı günde 400-1600 mg dır. Mutad doz, günde 2-3 kez bölünmüş dozlar halinde 400-600 mg şeklinde uygulanır. Akut mani tedavisinde doz mümkün olduğunca kısa sürede artırılmalıdır. Buna karşılık, bipolar bozuklukların idame tedavisinde optimal tolerabiliteyi elde etmek için dozun azar azar artırılması tavsiye edilir. Uygulama şekli: Ağızdan kullanım içindir. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması ile ilgili bilgi yoktur. Pediyatrik popülasyon: 4 yaşında veya daha küçük çocuklarda başlangıç dozu günde 20 – 60 mg dır. Günaşırı 20 – 60 mg artırılması önerilir. 4 yaşından büyük çocuklarda, tedaviye günde 100 mg ile başlanabilir, haftada bir 100 mg artırılabilir. Vücut ağırlığının kg başına günde 10-20 mg olacak şekilde; 0 – 1 yaş   : 100 – 200 mg / gün 1 – 5 yaş   : 200 – 400 mg / gün 6-10  yaş    : 400-600 mg/gün 11-15 yaş  : 600-1000 mg/gün Bu miktarlar günde birkaç doza bölünerek verilir. Geriyatrik popülasyon: İlaç etkileşmeleri ve değişik antiepileptik ilaç farmakokinetiklerine bağlı olarak yaşlı hastalarda uygulanacak TEGRETOL dozu dikkatle belirlenmelidir. 

Raf Ömrü

36 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

168 / 61

Ruhsat Sahibi

Novartis Ürünleri 34912  Kurtköy – İstanbul Tel:  0 216 560 10 00 Faks: 0 216 326 90 74 Novartis Pharma AG, Basel – İsviçre lisansı ile üretilmektedir.

Ruhsat Sahibi

Novartis Ürünleri, 34912 Kurtköy – İstanbul

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Rutubetten korunmalı, 25 °C’ nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Epilepsi  Sekonder jeneralizasyon ile veya sekonder jeneralizasyon olmaksızın kompleks veya basit parsiyel nöbetler (bilinç kaybı ile veya bilinç kaybı olmaksızın). Jeneralize tonik-klonik nöbetler, nöbetlerin karma şekilleri. TEGRETOL hem monoterapi hem de kombine tedavi için uygundur. TEGRETOL genellikle absans nöbetlerinde (petit mal) ve miyoklonik nöbetlerde etkin değildir. (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Akut mani ve bipolar afektif bozuklukları önlemek ve nüks etmesini azaltmak için idame tedavisi. Alkolü bırakma (alkol yoksunluk) sendromu. İdiyopatik trigeminal nevralji ve multipl skleroza bağlı (tipik veya atipik) trigeminal nevralji. İdiyopatik glossofaringeal nevralji. Ağrılı diyabetik nöropati. Santral Diabetes insipidus. Nörohormonal kökenli poliüri ve polidipsi.

Üretici Bilgileri

Novartis Ürünleri, 34912 Kurtköy – İstanbul

Yardımcı Maddeler

Aerosil 200 (silika aerojel), Aquacoat ECD, Solid (etil selülozun sulu polimerik dağılımının katı bakiyesi), Avisel PH 102 (selüloz), Eudragit ED solid (kopolimer esaslı poliakrilik/metakrilik esterler), Magnezyum stearat, Sodyum CMC XL, Talk. Tablet kaplaması: Selüloz-HP-M 603 (hidroksipropil metilselüloz), Kremopor RH 40 (gliseril polioksietilen glikol stearat), Kırmızı demir oksit 17266, Sarı demir oksit 17268, Talk, Titanyum dioksit.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Aerosil 200 (silika aerojel,koloidal anhidrit Aquacoat ECD Solid (etil selülozun sulu polimerik dağılımının katı bakiyesi) Avisel PH 102 (selüloz) Eudragit ED solid (kopolimer esaslı poliakrilik/metakrilik esterler) Magnezyum stearat Sodyum CMC XL Talk Selüloz-HP-M 603 (hidroksipropil metilselüloz) Kremopor RH 40 (gliseril polioksietilen glikol stearat) Kırmızı demir oksit 17266 Sarı demir oksit 17268 Talk Titanyum dioksit

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

10 tabletlik blister içeren 70 tabletlik ambalajlarda.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileri ile ilgili çalışma yapılmamıştır. Lapatinib farmakolojisine bakıldığında, benzer aktiviteler üzerinde zararlı etkilerin görülmesi beklenmez. Hastanın karar verme, motor ve kognitif beceri yeteneği değerlendirilirken hastanın klinik durumu ve TYKERB’in advers olay profili göz önünde bulundurulmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

TYKERB’i aşağıdaki durumlarda kullanmayınız   Eğer; Lapatinibe veya TYKERB’indiğer bileşenlerinden herhangi birine karşı alerjiniz varsa (yardımcı maddeler listesine bakınız) TYKERB kapasitabin ile birlikte alınır, bu nedenle kapasitabin ile ilgili bir uyarı olup olmadığını öğrenmek için kapasitabinin kendi kullanma talimatına bakınız.   TYKERB’i aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız   Eğer: Kalp hastalığınız varsa, Karaciğer hastalığınız varsa, Akciğer hastalığınız varsa Tedavi sırasında şiddetli ishal görüldüyse. Böyle durumlarda, doktorunuz ishal tedavisi için bazı ilaçlar önerecektir. Şiddetli durumlarda doktorunuz tedavinizde bazı değişiklikler yapabilir. TYKERB kapasitabin ile birlikte alınır, bu nedenle kapasitabin ile ilgili bir uyarı olup olmadığını öğrenmek için kapasitabinin kendi kullanma talimatına bakınız.   Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   TYKERB’in yiyecek ve içecek ile kullanılması   TYKERB, yemeklerden en az 1 saat önce ve en az 1 saat sonra alınmalıdır. TYKERB, greyfurt suyu ile birlikte alınmamalıdır.   Hamilelik   ·         İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ·         Hamilelik sırasında TYKERB kullanımının zararlı etkileri vardır. Bu nedenle, doktorunuz gerekli olduğuna karar vermedikçe TYKERB’ü kullanmayınız. ·         TYKERB tedavisi sırasında hamilelikten kaçınmalısınız. Bu nedenle tedavi süresince uygun doğum kontrol önlemleri alınız. ·         Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme         ·         İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ·         TYKERB’in anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle TYKERB tedavisi gören annelerin bebeklerini emzirmemeleri önerilmektedir.   Araç ve makine kullanımı   TYKERB’in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde olumsuz bir etki oluşturması beklenmez.   TYKERB’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler   TYKERB’in içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı alerjiniz yoksa bu maddelere bağlı olumsuz bir etki oluşması beklenmez.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı   Başka ilaçlar TYKERB’in, TYKERB de başka ilaçların aktivitesini etkileyebilir. Bu nedenle aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız TYKERB kullanmaya başlamadan önce doktorunuzu bilgilendiriniz:   Ketokonazol ve itrakonazol gibi CYP3A4 inhibitörleri (antibiyotikler ve mantar ilaçları) Rifampin (astım, verem gibi enfeksiyona bağlı hastalıklarda kullanılan ilaçlar), karbamazepin (depresyon ilaçları) veya fenitoin (nöbetleri tedavi etmek için kullanılan ilaçlar) gibi CYP3A4 indüktörleri CYP3A4 veya CYP2C8 substratları (Ağrı, diyabet, nöbet ve depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar) Pgp (örneğin kalp hastalıklarında kullanılan digoksin), BCRP (örneğin kanser hastalığında kullanılan topotekan ve OATP1B1 (örneğin kolesterol tedavisinde kullanılan rosuvastatin) sübstratları TYKERB, kapesitabin ile birlikte alınır, bu nedenle kapesitabin ile birlikte alınmaması gereken başka bir ilaçların olup olmadığını öğrenmek için kapasitabinin kendi kullanma talimatına bakınız.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, TYKERB’iniçeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.    Aşağıdakilerden biri olursa, TYKERB’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   Akciğer hastalığı/iltihabı (öksürük ve nefes darlığına neden olan akciğer hastalığı) Hepatotoksisite (Karaciğer toksisitesi; ilacın etkisiyle karaciğerin hasar görmesi)   Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlarda biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastanaye yatırılmanıza gerek olabilir.   Aşağıdakilerin herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   Kalbin pompaladığı kan miktarında azalma Kanda aşırı miktarda bilirubin bulunması Mukoza iltihabı (kapesitabin ile birlikte kullanıldığında görülür) Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:   İştahsızlık – yemek yiyememe Bulantı Kusma İshal Deride döküntü Bitkinlik Aşağıdaki ilave yan etkiler TYKERB ile birlikte kapesitabin alan hastalarda görülebilir:   Hazımsızlık Deride kuruluk Ağızda yara Kabızlık Karın ağrısı Avuçlarda ve tabanlarda karıncalanma, uyuşma, ağrı, şişme veya kızarma gibi deri reaksiyonları Kol ve bacaklarda ağrı Sırt ağrısı Baş ağrısı Uykusuzluk Bunlar TYKERB’inhafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:   TYKERB’ü her zaman doktorunuzun size söylediği şekilde kullanınız. Emin olamadığınız durumlarda doktor veya eczacınıza danışınız.   Kullanılması tavsiye edilen doz:   ·         Her gün aynı saat ve bir seferde ardarda alınan 5 tablet (1250 mg)   TYKERB kapesitabin ile birlikte alınır. Almanız gereken kapesitabin dozunu ve zamanını doktorunuz size söyleyecektir.   Uygulama yolu ve metodu:   ·         Ağızdan alınmalı ·         Yemeklerden en az 1 saat önce veya en az 1 saat sonra alınız ·         Tabletleri çiğnemeden yeterli miktarda sıvı ile alınız (örneğin, bir bardak su ile)   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: Çocuklarda TYKERB kullanımı tavsiye edilmez.   Yaşlılarda kullanımı: İleri yaştaki bazı hastalar daha duyarlı olabileceğinden, bu yaş grubunda dikkatli kullanılmalıdır.   Özel kullanım durumları:   Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz değişikliği gerekli değildir. Karaciğer yetmezliğiniz varsa, doktorunuz durumunuzun ciddiyetine göre ilacınızın dozunu ayarlayacaktır. Ayrıca, karaciğer fonksiyonlarınızı kontrol etmek amacıyla, TYKERB tedavisi sırasında ve öncesinde doktorunuz sizden kan testi isteyecektir.   Kalp bozukluğu: LVFE ( Sol Ventrikül Ejeksiyon Fraksiyonu; Kalp işlevi göstergesi )’ni azaltan kalp bozukluğunuz varsa ilacı almaya devam etmemeniz gerekir. Durumunuzun ciddiyetine göre TYKERB tedavisine devam edip etmeyeceğinize doktorunuz karar verecektir.   Akciğer hastalığı/iltihabı: Derecesi 3 veya daha yüksek interstisyel akciğer hastalığı/pnömoniyi işaret eden belirtileriniz varsa ilacı almaya devam etmemeniz gerekir. Durumunuzun ciddiyetine göre TYKERB tedavisine devam edip etmeyeceğinize doktorunuz karar verecektir.   Eğer TYKERB’inetkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla TYKERB kullandıysanız:   TYKERB’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   TYKERB’i kullanmayı unutursanız   Tedavinize ertesi gün için planlanan dozu alarak devam ediniz.   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   TYKERB ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler   TYKERB tedavisini bırakmayı düşünüyorsanız, önce doktorunuza danışınız.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

TYKERB, 250 mg lapatinib içeren tabletler halindedir. Antineoplastik ajanlar adı verilen ilaç grubunun bir üyesi olan TYKERB bir kinaz inhibitörüdür. Bu gruptaki ilaçlar kanser tedavisinde kullanılır. TYKERB kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatma, durdurma ya da kanser hücrelerini öldürme özelliği olan bir ilaçtır.   TYKERB, 70 tablet içeren ambalajlarda 10’ar tabletlik blisterler halinde bulunmaktadır. TYKERB turuncu renkli, oval tabletler halindedir ve tabletlerin bir yüzünde GS XJG baskısı vardır.   TYKERB, daha önce antrasiklin, taksan ve trastuzumab ile tedavi görmüş olan ve hastalığı ilerleyen ve c-erb B2 immünhistokimya testi sonucu 3+ veya FISH testi sonucu + olan metastatik meme kanserli hastaların tedavisinde kapesitabin adı verilen başka bir ilaç ile birlikte kullanılır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

TYKERB’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajındaki son kullanma tarihinden sonra TYKERB’i kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği"’ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

TYKERB 250 mg Film Tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Lapatinib, çoğunlukla CYP3A tarafından metabolize edilir (bkz. 5.2 Farmakokinetik özellikler). Bu nedenle bu enzimlerin inhibitörleri veya indüktörleri, lapatinibin farmakokinetiğini değiştirebilir.   Lapatinib bilinen CYP3A4 inhibitörleriyle (örneğin ketokonazol, itrakonazol veya greyfurt suyu) birlikte dikatli uygulanmalı ve klinik yanıt ve advers olaylar dikkatle izlenmelidir (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Eğer lapatinibin hastalara güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile birlikte uygulanması gerekli ise, farmakokinetik çalışmalara dayanarak, lapatinibin EAA’sını inhibitör uygulanmadan önce gözlenen aralığa uydurmak için lapatinip dozunun 500 mg/gün’e indirilmesi öngörülmektedir. Ancak güçlü CYP3A4 inhibitörü alan hastalarda bu doz ayarlaması ile ilgili klinik veri bulunmamaktadır. Eğer güçlü inhibitör uygulaması durdurulacaksa lapatinib dozu belirtilen doza yükseltilmeden önce yaklaşık 1 haftalık bir arınma periyodu bırakılmalıdır.   Lapatinib bilinen CYP3A4 indüktörleriyle (örneğin rifampin, karbamazepin veya fenitoin) birlikte dikkatli uygulanmalı ve klinik yanıt ve advers olaylar dikkatle izlenmelidir (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Eğer lapatinibin hastalara güçlü bir CYP3A4 indüktörü ile birlikte uygulanması gerekli ise, farmakokinetik çalışmalara dayanarak lapatinib dozu kademeli olarak 1,250 mg/gün’den 4,500 mg/gün’e çıkarılmalıdır. Bu lapatinip dozunun lapatinibin EAA’sını indüktör uygulanmadan önce gözlenen aralığa uydurmak için öngörülmektedir. Ancak güçlü CYP3A4 indüktörü alan hastalarda bu doz ayarlaması ile ilgili klinik veri bulunmamaktadır. Eğer güçlü indüktör uygulaması durdurulacaksa lapatinip dozu yaklaşık 2 hafta içinde belirtilen doza azaltılmalıdır.   Lapatinibklinik konsantrasyonlarda, in vitro ortamda CYP3A’yı ve CYP2C8’i inhibe eder. TYKERB terapötik penceresi dar olan CYP3A4 veya CYP2C8 substratlarıyla birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır (bkz. 4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve 5.2 Farmakokinetik özellikler).   Lapatinib Pgp ve BCRP transport proteinleri için bir substratıtır. Bu proteinlerin inhibitörleri veya indüktörleri lapatinibin maruziyetini ve/veya dağılımını değiştirebilir (bkz. 5.2 Farmakokinetik özellikler).    Lapatinib in vitro ortamda Pgp, BCRP ve OATP1B1 transport proteinlerini inhibe eder. Bu etkinin klinik ilişkisi değerlendirilmemiştir. Lapatinibin Pgp (örneğin digoksin), BCRP (örneğin topotekan) ve OATP1B1 (örneğin rozuvastatin) substratılarının farmakokinetiğini etkilediği göz ardı edilemez (bkz. 5.2 Farmakokinetik özellikler).    TYKERB’in kapesitabin ile veya trastuzumab ile birlikte uygulanması, bu ajanların (veya kapesitabin metabolitlerinin) veya lapatinibin farmakokinetiğinde anlamlı değişikliklere yol açmamıştır.   Lapatinibin biyoyararlanımı yiyeceklerden etkilenmektedir (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve 5.2 Farmakokinetik özellikler).   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

EGFR (ErbB1) ve/veya HER2+/neu(ErbB2+) tirozin fosforilasyonu inhibisyonunun spesifik antidotu yoktur. Klinik çalışmalarda uygulanan maksimum lapatinib dozu, günde bir kez 1800 mg’dır.   Lapatinibin daha sık alınması, serum konsantrasyonlarının klinik çalışmalarda gözlenenden konsantrasyonları aşması ile sonuçlanabilir, bu yüzden unutulan dozların alınmaması ve bir sonraki dozun planlanan zamanda alınması gereklidir (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).   10 gün boyunca günde 3000 mg lapatinib alan bir hastada 10. gün 3. derece diyare ve kusma görüldüğü bildirilmiştir. Belirtiler, intravenöz hidrasyon uygulanmasını ve TYKERB ve letrozol tedavilerinin durdurulmasını takiben kaybolmuştur.   Lapatinib böbrekler yoluyla vücuttan önemli ölçüde uzaklaştırılmaz ve yüksek oranda plazma proteinlerine bağlanır bu nedenle hemodiyalizin, lapatinib eliminasyonunu arttıracak, etkili bir yöntem olması beklenmemelidir.

Etkin Maddeler

Lapatinib’tir. Her tablet 250 mg lapatinib içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antineoplastik ajanlar ATC kodu: L01X E07   Etki Mekanizması   Lapatinib, EGFR (ErbB1) ve HER2+/neu(ErbB2+) reseptörlerinin intraselüler tirozin kinaz bölgelerini güçlü, tersinir ve seçici olarak, (sırasıyla 3 nM ve 13 nM olarak hesaplanan Kiapp değerleri) inhibe etmesi ve bu reseptörlerden yavaş yavaş (yarı ömrü 300 dakika veya daha uzun) ayrılması nedeniyle benzersiz bir etki mekanizmasına sahip, yeni bir 4-anilinokinazolin kinaz inhibitörüdür. Bu ayrılma hızının, incelenen diğer 4-anilinokinazolin kinaz inhibitörlere kıyasla daha yavaş olduğu bulunmuştur. Lapatinib in vitro ortamda ve çeşitli hayvan modellerinde, ErbB aracılı tümör hücresi çoğalmasını, inhibe eder.   Tek ajan olarak sahip olduğu aktiviteye ilave olarak in vitro çalışmalarda 5 – FU (kapesitabinin aktif metaboliti) ile birlikte kullanıldığı 4 tümör hücresi hattında test edilmiş ve additif etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu in vitro verilerin klinik anlamı bilinmemektedir.   Lapatinibin büyümeyi inhibe eden etkisi, trastuzumabla koşullandırılmış hücreler üzerinde değerlendirilmiştir. Lapatinib, in vitro ortamda trastuzumab içeren besi yerinde uzun süreli çoğalma için seçilen meme kanseri hücre sistemlerine karşı aktivitesini anlamlı düzeyde devam ettirmiştir. Bu bulgular, HER2+/neu(ErbB2+) aracılı iki ajan arasında çapraz direnç olmadığını göstermektedir.   Klinik etkinlik ve güvenlilik   Lapatinibin kapesitabinle birlikte kullanıldığı meme kanseri tedavisindeki etkinliği ve güvenliliği, randomize edilmiş bir faz III çalışmasında değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılmaya uygun olan hastalarda aşırı HER2+/neu(ErbB2+) ekspresyonu olan, lokal ilerlemiş veya metastatik meme kanseri vardır, meme kanseri daha önce uygulanan ve taksanlar, antrasiklinler ve trastuzumabın da dahil olduğu tedaviden sonra ilerlemiştir. Başlangıçtaki LVEF, TYKERB tedavisine başlamadan önce kurumsal normal sınırlar arasında olduğundan emin olmak için tüm hastalarda değerlendirilmiştir (ekokardiyografiyle ya da MUGA kullanılarak). Klinik çalışmalarda kurumsal normal alt sınırın altına inmediğinden emin olmak için TYKERB tedavisi sırasında LVEF yaklaşık 8’er haftalık aralıklarla izlenmiştir. LVEF azalmalarının büyük bölümü (% 60’ından fazlası), tedavinin ilk 9 haftası içerisinde gerçekleşmiştir ancak, uzun süreli maruziyet konusundaki veriler sınırlıdır.   Hastalar günde bir kez (sürekli olarak) 1250 mg TYKERB ve kapesitabin (21 günlük her siklüsün ilk 14 günü boyunca 2000 mg/m2/gün) veya yalnız kapesitabin (21 günlük her siklüsün ilk 14 günü boyunca 2500 mg/m2/gün) alacak şekilde randomize edilmiştir. İlerleme kaydedilinceye kadar geçen sürenin (TTP) primer sonlanma noktası olarak değerlendirildiği bu çalışmada sonuçlar, bağımsız bir panel tarafından yapılan inceleme baz alınarak belirlenmiştir. Çalışma, daha önceden belirlen ara analiz sonuçlarının, TYKERB ve kapesitabin alan hastalardaki TTP değerinin önemli ölçüde (ilerleme nispi riskinin % 51 oranında azalması) iyileştiğini göstermesi üzerine durdurulmuştur.   Etkililik sonucu   Progresyona kadar geçen süre (TTP) TYKERB + kapesitabin (N = 163)   Yalnız kapesitabin (N = 161) Progresyon kaydedilen veya meme kanseri nedeniyle ölen % 30 % 45 Progresyona kadar geçen medyan süre (hafta) 36.7 19.1 Nispi risk, % 95 güven aralığı (p değeri) 0.49 (0.34, 0.71)                                                            0.00008 Genel yanıt oranı, % 95 güven aralığı % 22.1 (16.0, 29.2) % 14.3 (9.3, 20.7) Ortalama yanıt süresi (hafta) 35.1 30.7   TYKERB kapesitabinle birlikte uygulandığında, kapesitabinin yalnız uygulandığı gruba kıyasla progresyonsuz sağkalım süresini istatistiksel olarak anlamlı şekilde uzatmıştır. TYKERB’in kapesitabinle birlikte uygulandığı grupta 36 hasta (% 22), yalnız kapesitabinin uygulandığı grubta 35 hasta (% 22) öldüğünden sağkalım verileri, ara analizlerin yapıldığı sırada, tedavi grupları arasında sağkalım bakımından mevcut genel bir farkı ortaya çıkaracak düzeyde olgunlaşmamıştır.   Kombinasyon kolunda 4 vakada, kapesitabinin yalnız uygulandığı kolda 11 vakada merkezi sinir sisteminde ilerleme kaydedilmiştir. Bu fark istatistiki yönden anlamlıdır.   QT uzaması   Lapatinibin QT uzamasına neden olma potansiyeli, ilerlemiş kanser hastalarında yapılan kontrollü olmayan, açık bir doz artırım çalışmasının bir parçası olarak değerlendirilmiştir. 81 hastaya günlük 175 mg ila 1800 mg arasında değişen dozlarda lapatinib verilmiştir. QT aralıkları üzerinde lapatinib etkisinin değerlendirilmesi için 1 ve 14. günlerde EKG çekilmiştir. Otomatik cihazlarla değerlendirilen EKG bulguları ile 81 gönüllüden 13’ünün >480 msaniye QTcF (Friedericia yöntemi ile düzeltilen QT) değerine sahip olduğu veya QTcF değerlerinde >60 msaniye artış olduğu belirlenmiştir. Veri analizi, lapatinib konsantrasyonu ile QTc aralığı arasında bir ilişki olduğunu düşündürmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler Lapatinib kinaz inhibitörleri grubuna dahil küçük bir moleküldür. Sarı renkli ve katı haldedir. 25 oC’de sudaki çözünürlüğü 0.007 mg/ml’dir.   Emilim: Oral uygulamayı takiben lapatinibin emilimi tam olmayıp değişkendir. Serum konsantrasyonları ortalama 0.25 saatte (0 – 1.5 saat arasında) görülür. Lapatinibin doruk plazma konsantrasyonlarına (Cmaks), uygulamayı takiben yaklaşık 4 saat sonra ulaşılır. Her gün TYKERB uygulanmasıyla kararlı durum plazma seviyelerine 6 – 7 günde ulaşılması, etkili eliminasyon yarı ömrünün 24 saat olduğunu göstermektedir. Günde 1250 mg lapatinib uygulanarak kararlı durum geometrik ortalama (% 95 güven aralığı) Cmaks değerine 2.43 (1.57 – 3.77) μg/ml ve EAA değerine 36.2 (23.4 – 56) μg*saat/ml ulaşılır.   TYKERB’in günlük olarak tek doz şeklinde uygulandığı durumlara kıyasla bölünmüş dozlarşeklinde uygulandığında, kararlı durumda yaklaşık olarak 2 kat daha yüksek maruziyet (kararlı durum EAA’sı) sağlar.   Yiyeceklerle birlikte alındığında sistemik lapatinib maruziyeti artar. Lapatinibin EAA değeri, yağ bakımından fakir (% 5 yağ – 500 kalori) ya da yağ bakımından zengin (% 50 yağ – 1,000 kalori]) yiyeceklerle birlikte alındığında sırasıyla, yaklaşık 3 ile 4 kat (Cmaks değerleri sırasıyla yaklaşık 2.5 ile 3 kat daha yüksektir) daha yüksektir.   Dağılım: Lapatinib, albümine ve alfa-1 asit glikoproteine yüksek (% 99’dan fazla) oranda bağlanır. In vitro çalışmalar lapatinibin, BCRP (ABCG1) ve p-glikoprotein (ABCB1) transporterlerinin substratı olduğunu göstermiştir. Ayrıca lapatinibin klinik konsantrasyonlarda bu efflux transporterlerini ve OATP1B1 transporterinin karaciğer tarafından alınmasını, in vitro olarak inhibe ettiği de gösterilmiştir (IC50 değerleri = 2.3 μg/ml). Bu etkilerin diğer ilaçların farmakokinetiği ya da diğer antineoplastik ilaçların farmakolojik aktivitesi üzerindeki klinik anlamı bilinmemektedir.   Biyotransformasyon: Lapatinib, öncelikle CYP3A4 ve CYP3A5 tarafından olmak üzere, ayrıca CYP2C19 ve CYP2C8’in küçük katkılarıyla, farklı oksidatif metabolitlere geniş kapsamlı olarak metabolize edilir, bunların hiçbiri dozun dışkıdaki bölümünün % 14’ünden veya plazmadaki lapatinib konsantrasyonlarının % 10’undan daha fazlasını oluşturmaz.   Klinik konsantrasyonlarda lapatinib, CYP3A (Ki değerleri 0.6 – 2.3 μg/ml) ve CYP2C8 (0.3 μg/ml) izoenzimlerini in vitro olarak inhibe eder. Lapatinib, insan karaciğer mikrozomlarında CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19, ve CYP2D6 veya UGT enzimlerini önemli ölçüde inhibe etmez (in vitro IC50 değerleri 6.9 μg/ml’ye eşit veya fazla).   Bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazolü 7 gün boyunca günde 2 kez 200 mg dozunda alan sağlıklı gönüllülerde sistemik lapatinib maruziyeti yaklaşık 3.6 kat artmış, eliminasyon yarı ömrü de 1.7 kat uzamıştır.   Bir CYP3A4 indüktörü olan karbamazepini 3 gün boyunca günde 2 kez 100 mg ve 17 gün boyunca günde 2 kez 200 mg dozunda alan sağlıklı gönüllülerde sistemik lapatinib maruziyeti yaklaşık % 72 oranında azalmıştır.   Eliminasyon: Klinik dozlarda, tek dozluk uygulamayı takiben terminal faz yarılanma ömrü 14.2 saattir; tekrarlayan dozlarda akümülasyon, etkili eliminasyon yarı ömrünün 24 saat olduğunu göstermektedir. Lapatinib eliminasyonu başlıca, CYP3A4/5 metabolizması üzerinden gerçekleşir ayrıca gözardı edilebilecek mikrtarda renal ekskresyon (< % 2) da olur. Oral dozun ortalama % 27’si (% 3 ile % 67 arasında) dışkıyla atılır.   Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum: Lapatinibin EAA değeri artan doz ile hafif oranda artar. Bununla birlikte, bu doğrusallıktan sapma klinik olarak belirgin değildir.   Hastalardaki karakteristik özellikler   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan veya hemodiyaliz uygulanan hastalarda lapatinibin farmakokinetiği özel olarak incelenmemiştir. Ancak verilen dozun % 2’sinden daha azı değişime uğramamış lapatinib ve lapatinib metabolitleri şeklinde böbreklerle atıldığından böbrek yetmezliğinun lapatinibin farmakokinetiğini etkilemesi olası değildir.   Karaciğer yetmezliği: Lapatinibin farmakokinetiği, orta derecede (n = 8) veya şiddetli (n = 4) karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh puanları, sırasıyla 7 – 9 arasında değişen ya da 9’dan büyük) hastalarda ve sağlıklı 8 kişiden oluşan kontrol grubunda incelenmiştir. 100 mg’lık tek bir oral dozu izleyen sistemik lapatinib maruziyeti (EAA değeri), orta derecede ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla yaklaşık % 56 ve % 85 oranında yükselmiştir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda lapatinib, dikkatli kullanılmalıdır (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)   Yaş, cinsiyet veya ırkın etkileri: Yaş, cinsiyet veya ırkın lapatinibin farmakokinetiği üzerindeki etkileri ile ilgili çalışmalar yapılmamıştır.

Farmasötik Form

Film Kaplı Tablet. Bir tarafında GS XJG baskısı bulunan, oval, bikonveks sarı renkli, film kaplı tabletler.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik Kategorisi D.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) TYKERB’ün gebelik ve/veya fetus/yenidoğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.   TYKERB, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Gebelik dönemi TYKERB gebe kadınlara uygulandığında fetal hasara yol açabilir (bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).Yapılan bir çalışmada gebe sıçanlara organogenez ve laktasyon sırasında 120 mg/kg/gün (insanlarda beklenen klinik maruziyetin 6.4 katı) dozunda lapatinib uygulandığında yavruların % 91’i doğumdan sonra dördüncü günde ölürken, 60 mg/kg/gün dozunda lapatinib uygulandığında yavruların % 34’ü ölmüştür. Bu çalışmada hiç etki görülmeyen en yüksek doz 20 mg/kg/gün’dür (yaklaşık olarak insanlarda beklenen klinik maruziyete denktir).   TYKERB, anneye yönelik potansiyel fayda fetüse yönelik potansiyel riskten fazla olmadığı sürece gebelikte kullanılmamalıdır.   Laktasyon dönemi Lapatinibin insan ya da hayvan  sütü ile atıldığına ilişkin yetersiz bilgi mevcuttur. Lapatinibin süt ile atılmasına yönelik fizikokimyasal ve eldeki farmakodinamik veriler nedeniyle memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez.   TYKERB, emzirme döneminde kullanılmamalıdır.   Üreme yeteneği (fertilite) TYKERB’in üreme yeteneği üzerindeki etkileri ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.

Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 11.08.2008

İstenmeyen Etkiler

Çeşitli kanserlerin tedavisinde monoterapi ya da diğer kemoterapilerle kombinasyon şeklinde kullanılan TYKERB’in güvenilirliği, 164’ü TYKERB’ü kapesitabinle birlikte alan hastalar olmak üzere 3000’den fazla hasta üzerinde değerlendirilmiştir (bkz. 5.1Farmakodinamik özellikler).   Advers olay sıklığı: çok yaygın (≥ 1/10), yaygın (≥ 1/100 – < 1/10), yaygın olmayan (≥ 1/1000 – < 1/100), seyrek (≥ 1/10,000 – < 1/1000) ve çok seyrek (< 1/10,000) şeklinde değerlendirilmiştir.   Aşağıdaki advers reaksiyonlar TYKERB kullanımı ile ilişkili olarak bildirilmiştir:   Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok yaygın: Anoreksia   Kardiyak hastalıkları Yaygın: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun azalması (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli; doz ertelenmesi ve doz azaltılması ve 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun (LVEF) azalması hastaların yaklaşık % 1’inde bildirilmiş olup, bunların % 90’ından fazlası asemptomatiktir. LVEF azalmaları, TYKERB tedavisi bırakıldığında vakaların % 60’ından fazlasında ortadan kalkmış ya da düzelmiştir. TYKERB monoterapisi alan hastaların yaklaşık % 0.1’inde semptomatik LVEF azalmaları gözlenmiştir. Gözlenen belirtilere dispne, kalp yetmezliği ve palpitasyon dahildir. Tüm olaylar TYKERB tedavisi bırakıldığında hızla ortadan kalkmıştır.   Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıkları Yaygın olmayan: İnterstisyal akciğer hastalığı/pnömoni   Gastrointestinal hastalıkları Çok yaygın: Dehidrasyona yol açabilen diyare* (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli; doz ertelenmesi ve doz azaltılması ve 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri), bulantı, kusma   *Diyare vakalarının çoğu 1. veya 2. derecedir.   Hepato-bilier hastalıkları Yaygın olmayan: Hiperbilirübinemi, hepatoksisite   Deri ve deri altı doku hastalıkları Çok yaygın: Deride döküntü* (akneform dermatit dahil) (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli; doz ertelenmesi ve doz azaltılması).   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Çok yaygın: Bitkinlik *Diyare ve deride döküntü genellikle düşük dereceli ve TYKERB tedavisinin bırakılmasını gerektirmez. Diyare proaktif tedaviye iyi yanıt vermektedir. (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Deride döküntü hastaların çoğunda geçicidir.   Aşağıdaki ilave advers reaksiyonların TYKERB ve kapesitabin kombinasyonu kullanan hastalarda, yalnızca kapesitabin kullanan hastalara kıyasla %5 daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Bu veriler, bu kombinasyona maruz kalan 164 hastadan derlenmiştir.   Gastrointestinal hastalıkları Çok yaygın: Dispepsi   Deri ve deri altı doku hastalıkları Çok yaygın: Deride kuruluk   Ayrıca aşağıdaki advers olayların TYKERB ve kapesitabin kombinasyonu ile ilişkili olduğu, ancak yalnızca kapesitabin kolunda olanlarla benzer sıklıkta görüldüğü bildirilmiştir.   Psikiyatrik hastalıkları Çok yaygın: Uykusuzluk   Sinir sistemi hastalıkları Yaygın: Baş ağrısı   Gastrointestinal hastalıkları Çok yaygın: Stomatit, kabızlık, karın ağrısı   Deri ve deri altı doku hastalıkları Çok yaygın: Palmar – plantar eritrodizestezi   Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Çok yaygın: Ekstremitelerde ağrı, sırt ağrısı   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Çok yaygın: Mukoza enflamasyonu

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Lapatinib                                    250 mg   Yardımcı maddeler: Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

TYKERB, günde 30, 60 ve 120 mg/kg’lık oral dozların verildiği gebe sıçanlar ve tavşanlar üzerinde incelenmiştir. Teratojen etki görülmemiştir ancak sıçanlarda, 120 mg/kg/gün’lük maternal yönden toksik dozlarda (insanlarda beklenen klinik maruziyetin 8 katı) lapatinib kullanıldığında minör anormallikler (arteria umblicalis’in sol tarafta bulunması, servikal kaburga ve erken ossifikasyon) ortaya çıkmıştır. Tavşanlarda, 60 ve 120 mg/kg/gün dozlarında lapatinib (insanlarda beklenen klinik maruziyetin sırasıyla % 8 ve % 23’ü) maternal toksisite ile, 120 mg/kg/gün dozunda lapatinib de abort ile ilişkilidir. Maternal toksisite fötal vücut ağırlığında azalma ve minör iskelet değişiklikleri ile ilişkilidir. Sıçanlardaki bir prenatal ve postnatal gelişme ile ilgili çalışmasında, 60 mg/kg/gün dozunda veya daha yüksek dozlarda (insanlarda beklenen klinik maruziyetin 5 katı) yavruların doğum ve doğumdan sonraki 21. gün arasında hayatta kalma oranları azalmıştır. Bu çalışmada, hiç etki görülmeyen en yüksek doz düzeyi 20 mg/kg/gün’dür.   Karsinojenez, mutajenez, Fertilite yetmezliği   TYKERB ile yapılan 2 yıl süren karsinojenite çalışmaları, devam etmektedir. TYKERB, Çin hamsteri kromozom aberrasyon testi, Ames testi, insan lenfositi kromozom aberrasyon testi ve in vivo sıçan kemik iliği kromozom aberrasyon testi gibi bir dizi teste göre klastojen veya mutajen değildir. Dişi veya erkek sıçanlarda 120 mg/kg/gün’e (dişiler) kadar ve 180 mg/kg/gün’e (erkekler) kadar dozlarda (insanlarda beklenen klinik maruziyetin sırasıyla 8 ve 3 katı) uygulandığında gonad fonksiyonu, çiftleşme veya fertilite üzerinde herhangi bir etkisi görülmemiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisi bilinmemektedir.

Kontrendikasyonlar

TYKERB ile ilişkili bilinen bir kontrendikasyon yoktur.   TYKERB’in kapesitabin ile kombine edilerek kullanıldığı durumlarda görülebilecek kontrendikasyon ve güvenilirlik bilgileri için lütfen kapesitabinin Kısa Ürün Bilgileri’ne bakınız.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

TYKERB 250 mg Film Tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

TYKERB tedavisi sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonundaki (LVEF) azalma ile ilişkilidir (bkz. 4.8 İstenmeyen etkiler). TYKERB, sol ventrikül fonksiyonlarını bozabilecek hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. TYKERB tedavisine başlanmadan önce kurumsal normal sınırlar arasında olduğundan emin olmak için LVEF’nin değerlendirilmesi gereklidir. Kabul edilebilir seviyelerin altına inmediğinden emin olmak için LVEF’nin TYKERB tedavisi süresince izlenmesine devam edilmelidir (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli; uygulama sıklığı ve süresi ve 5.1 Farmakodinamik özellikler; Klinik etkinlik ve güvenilirlilik).   İnterstisyal akciğer hastalığı ve pnömoni ile ilgili yapılan bildiriler TYKERB ile ilişkili bulunmuştur (bkz. 4.8 İstenmeyen etkiler). İnterstisyal akciğer hastalığı/pnömoniyi işaret eden akciğer belirtileri olan hastalar izlenmelidir (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).   TYKERB kullanımıyla birlikte seyrek olarak ciddi olabilen hepatotoksisite oluşmuşturTedaviye başlamadan önce, başladıktan sonra aylık olarak ya da klinik olarak gerekli olduğunda karaciğer fonksiyonları (transaminazlar, bilirubin ve alkalin fosfataz) izlenmelidir. Karaciğer fonksiyonlarındaki değişiklikler ciddiyse TYKERB uygulamasına devam edilmemeli ve uygulamaya tekrar başlanmamalıdır. Hepatotoksisite diğer tirozin kinaz inhibitörlerinin kullanımıyla birlikte de bildirilmiştir.   Orta derecede veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara TYKERB reçete edilirken, dikkatli olunmalıdır (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli; özel hasta popülasyonları ve 5.2 Farmakokinetik özellikler).   TYKERB tedavisi sırasında şiddetli olanlar da dahil olmak üzere diyare bildirilmiştir (bkz. 4.8 İstenmeyen etkiler). Anti diyare ilaçlarıyla diyarenin proaktif tedavisinin yapılması önemlidir. Şiddetli vakalara oral veya intravenöz elektrolitlerin ve sıvıların uygulanması ve TYKERB tedavisine ara verilmesi veya tedavinin durdurulması gerekebilir (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli – doz ertelenmesi ve doz azaltılması – diğer toksisiteler).   CYP3A4 inhibitörleri veya indükleyicileri ile birlikte uygulandığında sırasıyla artan veya azalan lapatinib maruziyeti riskinden dolayı tedavi dikkatli uygulanmalıdır. (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).   Lapatinibin CYP3A4 veya CYP2C8 substratı olan ve terapötik penceresi dar olan ilaçlarla kombine edilerek kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).   QT uzaması   İlerlemiş kanser hastalarında lapatinib ile yapılan kontrollü olmayan, açık bir doz artırım çalışmasında QT uzaması, EKG’nin cihazlarla otomatik olarak değerlendirilmesi ile ölçülmüştür (bkz. 5.1 Farmakodinamik özellikler; Klinik etkinlik ve güvenlilik).  Lapatinib, QTc uzaması olan veya gelişebilecek hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır. Bu koşullar hipokalemi veya hipomagnezemi, konjenital uzun QT sendromu olan hastaları, anti-aritmik ilaçlar veya QT uzamasına neden olan diğer ilaçları alan ve kümülatif yüksek doz antrasiklin tedavisi gören hastaları içermektedir. Hipokalemi veya hipomagnezemi lapatinib tedavisinden önce tedavi edilmelidir. Hekimler tedavinin başlangıcında ve tedavi sırasında QT ölçümü ile EKG sonuçlarını değerlendirmelidir.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji:   TYKERB, kapesitabinle kombine edilerek alınır.   Önerilen TYKERB dozu, aralıksız olarak günde birer kez 1250 mg’dır (5 tablet). TYKERB, yemekten en az 1 saat önce veya en az bir saat sonra alınmalıdır (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve 5.2 Farmakokinetik özellikler; Emilim).   Önerilen kapesitabin dozu, 21 günlük siklüsün 1 – 14. günleri boyunca, 12 saatlaralarla günde 2’şer kez alınan 2000 mg/m2’dir (bkz. 5.1 Farmakodinamik özellikler; Klinik etkinlik ve güvenlilik). Kapesitabin, yemek sırasında ya da yemekten sonraki 30 dakika içinde alınmalıdır.   Uygulama sıklığı ve süresi:   Doz ertelenmesi ve doz azaltılması   Kardiyak olaylar (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). NCI CTCAE’ye (National Cancer Institute Common Terminology Criteria for Adverse Events) göre derecesi 3 veya daha büyük olacak şekilde LVEF azalması ile ilgili belirtileri olan hastalarda veya LVEF düşüşünün kurumsal normal alt sınırın altına inmesi ile ilişkili belirtileri olan hastalarda TYKERB tedavisi durdurulmalıdır. Aradan en az 2 hafta geçtikten sonra LVEF normale dönerse ve belirtiler ortadan kalkarsa TYKERB tedavisine azaltılmış dozla (günde 1000 mg) tekrar başlanabilir. Mevcut verilere göre LVEF’deki azalmaların büyük bölümü tedavinin ilk 9 haftası içinde ortaya çıkmaktadır, ancak uzun süreli maruz kalma ile ilgili veriler sınırlıdır.   İnterstisyel akciğer hastalığı/pnömoni(bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   NCI CTCAE’ye göre derecesi 3 veya daha yüksek interstisyel akciğer hastalığı/pnömoniyi işaret eden pulmoner belirtisi olan hastalarda, TYKERB tedavisine devam edilmemelidir.   Diğer toksisiteler   Hastada NCI CTCAE’ye göre derece 2 veya daha yüksek toksisite geliştiğinde, TYKERB tedavisinin durdurulması veya tedaviye ara verilmesi düşünülebilir. Toksisite derece 1’e indiğinde veya daha azaldığında tedaviye 1250 mg/gün dozla tekrar başlanabilir. Toksisite tekrar oluşursa, TYKERB tedavisine daha düşük dozla tekrar (günde 1000 mg) başlanmalıdır.   Kapesitabinin doz ertelenmesi ve doz azaltılması ile ilgili talimatlar için kendi reçete bilgilerine başvurulmalıdır.   Uygulama şekli:   TYKERB tedavisine yalnızca, anti kanser ilaçlarının uygulanmasında deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır.   Tedaviye başlanmadan önce, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun (LVEF) kurumsal normal sınırlar içinde olduğundan emin olmak amacıyla başlangıçtaki LVEF değerlendirilmelidir (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Lapatinib tedavisi süresince LVEF’nin kurumsal normal alt sınırın altına inmediğinden emin olmak için LVEF’nin izlenmesine devam edilmelidir.   Unutulan dozların yerine başka doz alınmamalı ve tedaviye ertesi gün için planlanan doz alınarak devam edilmelidir (bkz. 4.9 Doz aşımı ve tedavisi).   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:   Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda TYKERB tedavisiyle ilgili herhangi bir deneyim yoktur ancak verilen dozun (lapatinib ve metabolitleri) % 2’sinden daha küçük bir bölümü böbrekler yoluyla atıldığından, böbrek yetmezliği olan hastalarda TYKERB dozunun değiştirilmesi gerekli değildir (bkz. 5.2Farmakokinetik özellikler; Hastalardaki karakteristik özellikler).   Lapatinib, karaciğerde metabolize edilir. Orta dereceli ve şiddetli karaciğer yetmezliği sırasıyla, sistemik maruziyetteki % 56 ve % 85’lik artışla ilişkili bulunmuştur. Artan ilaç maruziyeti nedeniyle TYKERB, karaciğer yetmezliği olan hastalara dikkatli uygulanmalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz ayarlaması ile ilgili tavsiyede bulunmak için yeterli güvenlik ve etkililik verisi bulunmamaktadır (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri – Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; 5.2 Farmakokinetik özellikler).   Pediyatrik popülasyon:   Çocuklarda lapatinibin güvenliği ve etkinliği henüz belirlenmemiştir   Geriyatrik popülasyon:   65 yaş ve üstü hastalarda TYKERB’in kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. TYKERB’in kapesitabin ile kombine edilerek kullanıldığı klinik çalışmalarda metastatik meme kanseri olan toplam 164 hastanın % 15’i 65 ve üzeri yaşta, % 1’i de 75 ve üzeri yaştadır. TYKERB tek ajan olarak kullanıldığında ( N = 307) hastaların % 15’i 65 ve üzeri yaşta, % 2’si de 75 ve üzeri yaştadır. Bu hastalarla daha genç hastalar arasında TYKERB ve kapesitabin kombinasyonu ile TYKERB monoterapisinin güvenilirliği arasında genel olarak bir fark gözlenmemiştir. Bildirilen diğer klinik deneyimler, yaşlı ve genç hastaların verdiği yanıtlar arasında bir fark göstermemiştir ancak ileri yaştaki bazı hastaların daha duyarlı olabileceği gözardı edilemez. Benzer olarak, TYKERB ve kapesitabin kombinasyonunun etkisinin de hastanın yaşına göre değişmediği gözlenmiştir.

Raf Ömrü

24 ay.

Ruhsat Numarası(Ları)

125/38

Ruhsat Sahibi

GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.  Büyükdere Cad. No.173, 1.Levent Plaza B Blok 34394 1.Levent/İstanbul

Ruhsat Sahibi

Adı:             GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.  Adresi:         Büyükdere Cad. No.173, 1.Levent Plaza                   B Blok 34394 1.Levent/İstanbul Tel. no:        212 – 339 44 00 Fax. no:       212 – 339 45 00

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

TYKERB’in, daha önce antrasiklin, taksan ve trastuzumab ile tedavi görmüş ve halen progresyon gösteren, c-erb B2 immünhistokimya testi sonucu 3+ veya FISH + olan metastatik meme kanserli hastalarının tedavisinde kapesitabin ile kombine olarak kullanımı endikedir.

Üretici Bilgileri

Glaxo Operations UK Limited , Priory Street, Ware, Hertfordshire, İngiltere

Yardımcı Maddeler

Mikrokristalize selüloz, povidon, sodyum nişasta glikolat, magnezyum stearat ve film kaplama maddesi olarak hipromelloz, titanyum dioksit, makrogol/PEG 400, polisorbat 80, sarı demir oksit, kırmızı demir oksit içerir.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Tabletler: Mikrokristalize selüloz Povidon Sodyum nişasta glikolat Magnezyum stearat   Film kaplama: Hipromelloz Titanyum dioksit Makrogol/PEG 400 Polisorbat 80 Sarı demir oksit Kırmızı demir oksit
(Visited 89 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window