İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ACTILYSE
Birim Miktarı 1
ATC Kodu B01AD02
ATC Açıklaması eplaz
NFC Kodu PB
NFC Açıklaması Parenteral Kuru Flakonlar
Kamu Kodu A09182
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 2182,14 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 1949,74 TL (17 Ekim 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL

İlaç Etken Maddeleri

  • alteplaz (50 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Normal kullanım esnasında belirgin akut bir doz aşımı görülmez. Doz aşımının en belirgin etkileri gögüslerde hassasiyet, abdominal ve pelvik şişkinlik, bulantı ve agresivitedir.

Endikasyonlar

Doğal veya suni menopoza (ameliyat sonrası) bağlı olarak gelişen estrojen yetersizliği semptom ve belirtilerinin: vazomotor düzensizlikler (sıcak basmaları ve gece terlemeleri), ürogenital düzensizlikler (vulvovajinal atrofi, disparoni, idrar kaçırma) ve merkezi sinir sistemi düzensizliklerinin (duygu durum bozuklukları, uyku düzensizlikleri, asteni) tedavisinde, estrojen eksikliğinin düzeltilmesinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

ATC klasifikasyonu : G03CA03 Nazal uygulama için doğal Estrojen (genitoüriner sistem ve seks hormonları grubundan). AERODIOL kadınlarda yumurtalıklar tarafından fizyolojik olarak günlük yetecek miktarlarda salgılanan ve kana değişmemiş formda karışan, doğal bir estrojen olan, 17β-estradiol kullanımını hızlandırır.AERODIOL duruma göre, uygulanan dozlarda estrojen replasman tedavisini oluşturur ve absorbe olması gereken miktarlarda mükemmel uyum gösterir. İndüklenen hormon düzeyleri, menstrüel siklus’un erken-orta dönem folliküler fazda bulunankilerle benzerdir. AERODIOL nazal sprey uygulamasını takiben, 17β-estradiol süratle hücrelere penetre olur ve çekirdekteki spesifik estrojen reseptörlerini aktive eder. Aktivasyon sonrası reseptörler, spesifik DNA sitelerine bağlanır, bir seri reaksiyonu başlatırlar ve bir kaç saat içinde protein sentezini indüklerler (3-7 saat hızlı proses, 12-24 saat yavaş proses için ). Tedavi esnasında, ilaç alımından sonraki 6-8 saat içinde, aksiyon mekanizmasından dolayı en düşük FSH değerleri gözlemlenmiştir ve bir sonraki doza kadar bu düşüş devam etmektedir. AERODIOL diğer oral estrojen uygulamalarında gözlenenin aksine, bağırsak ve karaciğer ilk geçişinden etkilenmez. 6 aylık kontrollü bir çalışmada, AERODIOL‘un hepatik metabolizmayı uyarmadığı ve bozmadığı görülmüştür. Trigliserid düzeylerinde bir yükselişe sebebiyet vermez veya koagülasyon proteinleri (yüksek molekül ağırlıklı fibrinojen, antitrombin III) ve sirküle eden angiotensinojen seviyeleri üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Diğer yandan, lipoprotein (a), apolipoprotein B ve total kolesterol düşürücü bir etki gösterir. Kemik yapım-yıkımını normalize ettiği, 3-15 ay süre ile AERODIOL kullanan 325 hasta üzerinde yapılan, iki kontrollü çalışma ile gösterilmiştir. Premenopozal değerlere dönüş, rezorbsiyon göstergelerinde 3 aydan daha az ve kemik formasyon göstergelerinde daha yavaş olarak gözlemlenmiştir. Bu da AERODIOL’un estrojen kaybından dolayı kemik yapım-yıkım’larında sağladığı yararları yansıtmaktadır. Kemik döngüsündeki (yapım-yıkım) bu artış bir çok kadında menopoz sonrası yıllarda görülen post-menopozal osteoporoz ile sonuçlanmaktadır.

Farmakokinetik Özellikler

AERODIOL’un 300 mg uygulanması sırasında, ilacın alımından 10-30 dakika sonra, doruk serum estradiol seviyeleri 1000 pg/ml olarak gözlemlenmiştir. 17β-Estradiol (E2) hızla yayılır. Alt sınır’ a yakın değerlere dönüş dozajı takiben 12 saat içinde gerçekleşir. Nazal olarak uygulanan estradiol’un mutlak biyoyararlılığı, oral yolla uygulanandan daha yüksek ve daha fazladır. Zamana karşı plazma estradiol konsantrasyonu eğrisinde, eğrinin altında kalan alan (AUC24h), plazma estradiol konsantrasyonu olarak belirtildiği gibi, hormon düzeyi doz ile orantılıdır. 300 mg nazal uygulamayı takiben AUC24h, diğer uygulamalar ile elde edilenler ile aynı (patch 50 µg/d, 2mg tablet), fakat farklı bir kinetik profil ile elde edilen değerdir. Klinik denemelerde non-abzorbsiyon gözlemlenmemiştir. (E1)Estron/E2 oranları 1 civarındadır. Sigara içenlerde (günde 1 paket) estradiol’ün biyoyararlanımında % 20 düşüş gözlenmiştir. AERODIOL ‘un uygulanmasından hemen önce, sigara içimi, estradiol‘un nazal absorbsiyonunu etkilemez.

Farmasötik Şekli

Steril, doz ayarlı nazal sprey

Formülü

Beher püskürtme dozu 150 μg estradiol hemihidrat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Kullanım önlemleri gerektiren kombinasyonlar : Enzim indükleyiciler : Antikonvulsanlar ( karbamazepin,fenobarbital, fentoin, primidon), barbitüratlar, griseofulvin, rifabutin, rifampisin: estrojen etkinliğini düşürme riski. İndükleyiciler ile tedavi esnasında ve sonrasında dikkatli monitorizasyon ve olası estrojen ayarlaması gereklidir.

Kontraendikasyonlar

Bu ilaç: içeriklerden birine karşı bilinen hipersensitivite, progresif venöz tromboembolik durum, progresif arteryel trombotik durum (özellikle koroner veya serebral), meme ve uterus’da malign tümorler, teşhis edilmemiş genital kanamalar ve ciddi karaciğer yetmezliği durumlarında reçetelenmemelidir: AERODIOL ile kısa dönemli tedavide koagülasyon faktörleri değişikliğe uğramadığı halde, bu ürün aşağıdaki durumlarda genel olarak tavsiye edilmez (yeterli epidemiyolojik datanın olmaması nedeniyle önlem olarak ); embolik kalp rahatsızlığı, kesin ve kanıtlanmış kişisel tromboembolik hastalığı hikayesi varlığında.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Nazal yoldan kullanılır : Kullanma talimatı: Kullanımdan önce koruyucu plastik kapak çıkartılır (her kullanımdan sonra kapağı takmayı unutmayınız). İlk kullanım : İlaç ilk kez kullanılırken: önce koruyucu plastik kapağı çıkartılır, havaya doğru şişe (pompa ağzını) tutularak ,pompaya 3 kez basılır (açığa doğru püskürterek) ve şişe aktive edilir. Bu işlem sadece şişenin ilk kullanımında yapılır.   Zaman : Uygulama tercihen her gün aynı saatte sabah ya da akşam olmalıdır. Bir püskürtme dozunun uygulanmasının unutulması durumunda, bu doz bir sonraki dozdan önce alınabilir. İlacın uygulanması: İlaç, burun delikleri içerisine püskürtme yolu ile uygulanır. Uygulama esnasında şişe, pompa ağzı yukarı gelecek şekilde tutulur, baş hafifçe öne doğru eğilir ve pompa ucu burun delikleri içine sokularak, her iki burun deliğine de, birer kez olmak üzere, birer püskürtme dozu şeklinde, pompa yardımıyla ilaç püskürtülür.   Püskürtme uygulaması sırasında nefes almamalı ve hemen sonrasında nefes verilmemelidir. Kullanımdan hemen sonra, plastik koruyucu kapağı tekrar şişenin üzerine takmayı unutmayınız.   Dozaj  Dozaj hastanın durumuna göre değişkenlik gösterir; genellikle günde 1-4 püskürtme dozu arası değişmektedir (150 – 600 mg). Tedavinin önerilen başlangıç dozu 24 saatte sadece bir kez, tek doz olarak uygulan 300mg (2x150mg) (her bir burun deliğine 1’er püskürtme dozu = toplam 2 püskürtme dozu/gün uygulaması)’dır. Uygulama sabah veya akşam her bir burun deliğine 1’er püskürtme dozu (1 püskürtme dozu = 150mg) uygulaması şeklinde yapılmalıdır. Önerilen günlük başlangıç dozu: Günde bir kez, sabah veya akşamları her iki burun deliğine birer püskürtme dozu uygulaması.   2 veya 3 siklus sonra, klinik semptomların fonksiyonuna göre dozaj ayarlanabilir: Estrojen eksikliğine bağlı semptomlar varsa: vazomotor bozukluklar (sıcak basması, gece terlemeleri), ürogenital atrofi (vajinal kuruluk, disparoni, vulvovajinal atrofi, idrar tutamama) veya psikiyatrik bozuklukluklar (uyku bozukluğu, asteni, başağrısı, depresyona yatkınlık); sabah ve akşam arasında bölünerek toplam püskürtme dozu sayısı günde 3 veya 4 püskürtme dozuna çıkartılabilir (sabahları her bir burun deliğine 1’er püskürtme dozu ve akşamları her bir burun deliğine 1’er püskürtme dozu veya sadece tek bir burun deliğine bir püskürtme dozu şeklinde uygulama). Estrojen yetersizliği durumunda: Günlük püskürtme dozu uygulamasını artırabilirsiniz. Sabahları, her iki burun deliğine birer püskürtme dozu ve akşamları sadece tek bir burun deliğine, tek bir püskürtme dozu uygulaması.   Veya en yüksek doz uygulaması olan, Sabahları, her iki burun deliğine birer püskürtme dozu ve   akşamları da her iki burun deliğine birer püskürtme dozu uygulaması. Yükselmiş estrojen belirtileri (göğüslerde ağrı, abdominal şişkinlik, anksiyete, sinirlilik, agresivite gibi) ortaya çıkarsa, dozaj günde sadece tek 1 püskürtme dozuna indirilebilir (sabahları veya akşamları tek bir burun deliğine 1 püskürtme dozu uygulaması). Yükselmiş estrojen düzeyi durumunda: Günlük püskürtme dozu uygulamasını azaltmalısınız. Sabahları, tek bir burun deliğine, tek bir püskürtme dozu uygulaması. Bütün durumlarda, tedaviye en düşük efektif dozda devam edilmelidir. AERODIOL® aralıklı veya sürekli olarak uygulanabilir: Aralıklı tedavi: AERODIOL® periyodik olarak 21-28 gün süre ile devamlı ve onu takip eden 2-7 gün arasında tedavisiz bir dönem halinde kullanılır. Sürekli tedavi: AERODIOL® günlük olarak hiç ara vermeden kullanılır. Bu tedavi rejimi, özellikle histerektomi uygulanmış kadınlarda ve tedavisiz periyodlarda eksilme semptomlarının ortaya çıktığı durumlarda geçerlidir. Non-histerektomize kadınlarda estrojen indüklü endometriyal hiperplazi’yi önlemek amacı ile AERODIOL® tedavisine ilave olarak progestojen tedavisi uygulanmalı ve bu da her siklus için en az 12 gün olmalıdır. Ardışık progestojen tedavisi aşağıdaki şekillerde uygulanır : Eğer AERODIOL® aralıklı olarak uygulanıyor ise, tedavinin en az, son 12 gününde tedaviye progestojen eklenir. Bu nedenle tedaviye devam edilmediği günlerde hormon uygulaması yapılmaz. Eğer AERODIOL® aralıksız olarak uygulanıyor ise her ay, en az 12 gün progestojen alınması önerilir. Her iki durumda da, progestojene ara verildiği zaman bir ara kanama görülebilir. Eğer gerekli görülürse aşağıdaki durumlarda, tedavinin risk/fayda oranı düzenli olarak (her 6 ayda bir kez) değerlendirilmelidir:  AERODIOL® ile tedavi süresince,  diğer bir hormon tedavisinden AERODIOL® tedavisine geçiş esnasında. Nazal absorbsiyonun azaldığı durumlarda: AERODIOL® geçici olarak, üst gingival sulcus’lara (ağız içine ve ağız arka tavanına doğru olacak şekilde) püskürtme dozu uygulaması şeklinde, oral yoldan da kullanılabilir. Böyle durumlarda, normal doz iki katına çıkartılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

Özel bir tedbir uygulamasına gerek yoktur. Oda sıcaklığında (30°C’nin altında),ambalajında,muhafaza ediniz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

4.2 ml yaklaşık olarak 60 püskürtme dozu ihtiva eden doz ayarlı pompalı,plastik muhafazalı cam flakonda, satışa sunulmuştur.

Uyarılar/Önlemler

Özel Uyarılar: Uzun süreli ve tek başına estrojen tedavisi endometriyal kanser riskini artırır. Bundan dolayı, tedaviye her siklusta en azından 12 gün süre ile progestojen ilavesi tavsiye edilir. 51 adet epidemiyolojik çalışmanın meta-analizleri, hormon replasman tedavisi (HRT) uygulanan kadınlarda meme kanseri teşhis olasılığının az da olsa yükseldiğini göstermektedir. Bu risk, erken teşhise veya HRT‘nin etkileri veya bu her iki faktörün kombinasyonuna bağlı olabilir. Tedavi süresince bu risk artmakta ve tedavi sonrasını takiben 5 yıl içinde normale dönmektedir. Bu kadınlarda gözlemlenen meme kanseri genellikle lokalizedir ve HRT kullanmayan kadınlara göre daha iyi prognozludur. 50 ve 70 yaşları arasında HRT almayan 1.000 kadından, yaklaşık olarak 45’i teşhis edilmiş meme kanseri vakasıdır. Bu yüzde, yaş ile birlikte artmaktadır. Bu yaş sınırları içinde, 5‘den 15 yıla kadar HRT alan kadınlarda ekstra olarak teşhis edilen meme kanseri vakası 1.000 de 2 ve 12 arasındadır. Durum değerlendirme çalışmaları, venöz tromboembolik rahatsızlıkların genel populasyon içinde her 10.000 kadında yılda bir vaka ve HRT kullanan her 10.000 kadında yılda 2-3 vaka olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Kullanıma ait özel uyarılar: HRT değişiminde veya tedavisi öncesinde, kontrendikasyonları ve kullanım önlemlerini de dikkate alarak, tıbbi jinekolojik muayeneyi de kapsayan, bir komple muayene (aile hikayesini de içeren) yapılmalıdır. Tedavi esnasında hastanın ihtiyaçlarına ve doğasına göre belirlenen düzenli aralıklarla incelemelere devam edilmelidir. Pelvik organlar, sevikal sitoloji, kan basıncı, kilo, kan lipidleri ve kan şekeri ile ilgili testler yapılmalıdır. Meme incelemeleri ve/veya mamografi yapılmalıdır. Hormon replasman tedavisi vasküler ve/veya metabolik hastalıkların varlığı değerlendirildikten sonra uygulanabilir ve aşağıdaki durumlarda ise düzenli monitörizasyon gereklidir: ateroskleroz bağlı serebral iskemik bir olay, serebral hemoraji, retinal venöz oklüzyon, venöz tromboz riski nedeni ile obezite, hastalık veya ameliyat nedeniyle evde veya yatakta hareketsiz kalma durumunda (programlanan bir ameliyat durumunda ameliyattan bir ay önce tedavinin kesilmesi tavsiye edilir), komplike diabetes mellitus durumunda (özellikle mikroanjiopati durumunda), arteriyel hipertansiyon varlığında. Ve ayrıca estrojen alan menopozal kadınlarda artan kolelithiazis riski rapor edilmiştir. Aşağıdaki belirtileri gösteren hastalarda dikkatli bir risk/fayda monitorizasyonu gerekir: endometriozis, endometriyel hiperplazi, benign meme tümörleri, uterin fibroma, yaygın lupus eritematozus, prolaktin indüklü pituiter tümör, porfiria, nükseden (reküran) burun kanamaları (epistaksis), reküran kolelithiazis veya hamilelik esnasında reküran pruritus, renal yetersizlik, epilepsi, astım, ailede meme kanseri hikayesi, hepatik zayıflık veya otosklerozu bulunan hastalarda dikkatli monitorizasyon gereklidir. Gebelik ve Emzirme esnasında kullanımı: Gebelik :Bu ürün hamilelik süresince kullanılmamalıdır. Hamilelik kategorisi: X Klinik olarak bugüne kadar yapılan bir çok epidemiyolojik çalışmanın sonucunda, hamileliğin başlangıcında tek başına veya kombine olarak uygulanan estrojen, bebeklerde kalıcı malformasyon yaratma riski göstermektedir. Ancak kaza ile alınan estrojenler (veya kombine olarak alınanlar) gebeliğin sonlandırılmasını gerektirmez. Hamile olduğunuzu doktorunuza mutlaka söyleyiniz. Emzirme : Kullanılmamalıdır. Araç,makine ve techizat kullanımına etkisi:Yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Bilinen en sık yan etkiler kullanım bakımından kaynaklanan reaksiyonlardır: Hapşırma ve yanma ve/veya batma hissi gibi. Reaksiyonlar genellikle geçici ve hafifdir, buna bağlı olarak tedavinin kesilmesi durumu istisnaidir. Oral yoldan suni estrojen kullanımına bağlı olarak nadiren oluşan istenmeyen etkiler aşağıda belirtilmektedir. Bu gibi durumlarda, önlem olarak tedavinin kesilmesi önerilir. kardiyovasküler ve tromboembolik komplikasyonlar, kolestatik sarılık, benign veya malign göğüs, rahim tümörleri, hepatik adenoma (intra-abdominal kanama görülebilir). Minör olarak, fakat daha sıkça tedavinin kesilmesini veya doz ayarlamasını gerektirecek diğer istenmeyen etkiler de görülebilir: Estrojen kaybının belirtileri : sıcak basmaları, başağrısı, migren, sürekli vajinal kuruluk, kontakt lense bağlı gözde irritasyon. Artmış estrojen belirtileri : mide bulantsı, kusma, abdominal kramplar, abdominal gaz, göğüste hassasiyet, irritabilite, ödem , Diğer istenmeyen etkiler : altında yatabilecek olası bir hastalığın araştırmasını gerektirebilecek ara kanama, epilepsi şiddetlenmesi, sürekli olabilen kloazma veya melazma.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Actilyse® 50 mg flakon ambalajı; steril, silikonize, gri renkte butil-liyofilizasyon-tipi tıpa ile aluminyum/plastik malzemesinden yapılmış yeşil renkli flip-off başlığı ve içerisinde liyofilize madde bulunan 50 mL’lik 1 adet steril, Tip I renksiz borasilikat cam flakon + gri renkte kauçuk tıpa ile aluminyum/plastik malzemesinden yapılmış mavi renkli flip-off başlığı ve içerisinde enjeksiyonluk su bulunan, 50 mL’lik 1 adet Tip I renksiz enjeksiyonluk flakon + 1 adet transfer kanülü içermektedir.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Geçerli değildir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Actilyse®’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:   Genel olarak kullanılmaması gereken durumlar: Alteplaza veya Actilyse® içindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerji (aşırıduyarlılık), Halen var olan veya son 6 ay içerisinde geçirilmiş önemli kanama bozukluğu, var olduğu bilinen kanama eğilimi, Ağız yoluyla pıhtı engelleyici (oral antikoagülan, örn. varfarin sodyum) almakta olan hastalar (INR > 1.3), Herhangi bir merkez sinir sistemi harabiyeti öyküsü (örn., tümör, damarda baloncuk, beyin veya omurilik ameliyatı gibi), Kafa içi kanama öyküsü, belirtisi ya da kuşkusu, Kontrol altında olmayan, şiddetli yüksek kan basıncı, Son 10 gün içerisinde geçirilmiş büyük bir ameliyat ya da önemli bir darbe (halen geçirilmekte olan kalp kriziyle ilişkili herhangi bir darbe de dahil), yakınlarda geçirilmiş bir baş ya da beyin darbesi, Son 10 gün içerisinde geçirilmiş uzun süreli (2 dakika’dan uzun) veya vücudun darbe aldığı kalp-akciğer yeniden canlandırma işlemi, normal doğum; üzerine kompres uygulanamayan büyük bir kan damarına yakınlarda girilmiş olması (örn. vena subklavia ya da vena jugularis ponksiyonu), Karaciğer yetmezliği, siroz, portal hipertansiyon (özofagus varisleri) ve aktif hepatit gibi şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu, Bakteriyel kalp hastalıkları, Pankreas iltihabı (pankreatit), Son 3 ay içerisinde, mide-bağırsak sisteminde belgelendirilmiş ülser hastalığı, Atardamarlarda genişleme, yapısal damar bozuklukları, Kanama riski yüksek olan tümörler.  Ani kalp krizi ve akciğerde göçmen pıhtı tablolarında, ek olarak aşağıdaki durumlarda da kullanılmamalıdır:  Herhangi bir zaman geçirilmiş kanama sonucu inme ya da nedeni bilinmeyen inme, Son 3 saat içerisinde ortaya çıkan ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme dışında, önceki 6 ay içerisinde geçirilmiş damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme veya geçici kansızlık nöbetleri. Ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme tablosunda, ek olarak aşağıdaki durumlarda da kullanılmamalıdır: Kansızlık nöbeti belirtilerinin infüzyonun başlatılmasından 3 saatten daha uzun süre önce ortaya çıkması, ya da belirtilerin ortaya çıkış zamanının bilinmediği durumlar. İnfüzyonun başlatılmasından önce, ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme belirtilerinin hızlı bir iyileşme göstermesi, yada sadece küçük/hafif belirtilerin varlığı. Klinik olarak (örn. Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme Skoru (NIHSS) > 25) ya da uygun görüntüleme teknikleriyle değerlendirildiği şekliyle, inme tablosunun ağır oluşu. İnme başlangıcında aynı zamanda atakların varlığı. Son üç ay içerisinde inme ya da ağır kafa darbesi öyküsü. Önceden geçirilmiş inme ve şeker hastalığı (diyabet) kombinasyonu. Hastaneye başvuruda yükselmiş bir aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT) ile birlikte, inme başlangıcından önceki 48 saat içerisinde heparin uygulaması. 100,000/mm3’ten daha düşük kan pulcuğu (trombosit) sayımları. Küçük kan basıncının 110 mm Hg’dan büyük olması ya da kan basıncını bu sınırlara düşürmek için yoğun tedavi (i.v. ilaçlar) gerekliliği. Kan glukozunun 50 mg/dL’den az ya da 400 mg/dL’den yüksek olması.  Actilyse®, 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde, veya 80 yaşın üzerindeki erişkinlerde ani inmenin tedavisi için kullanılmaz.   Actilyse®’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:   Actilyse®, pıhtı çözücü tedavi konusunda deneyimli doktorlar tarafından kullanılmalı ve izlenmelidir. Standart yeniden canlandırma gereçleri ve ilaçları tedavi sırasında hazır bulundurulmalıdır.   Genel olarak, aşağıdaki önlemler geçerlidir:  Kanama, Actilyse® tedavisi sırasında en sık karşılaşılan komplikasyondur. Kullanılmakta olan ve kanamaya katkıda bulunabilecek ilaçlar dikkate alınmalıdır. Ayrıca, pıhtı çözücü tedavi boyunca, muhtemel bütün kanama bölgeleri dikkatle izlenmelidir. Actilyse® tedavisi sırasında sert kateterlerin kullanılmasından, kas içi enjeksiyonlardan, ve hastanın gereksiz yere hareket ettirilmesinden sakınılmalıdır.   Ağır kanama ortaya çıkarsa, özellikle de beyin kanaması durumunda, pıhtı çözücü tedavi derhal durdurulmalı ve eş-zamanlı heparin uygulamasına da son verilmelidir.   Ani kalp krizinde ve göçmen akciğer pıhtısında 100 mg Actilyse®’i aşan dozlar ve ani iskemik inmede 90 mg’ı aşan dozlar verilmemelidir, çünkü kafa içi kanaması ihtimali artar.   Actilyse®’in çocuklardaki kullanımı konusundaki deneyimler henüz sınırlıdır.   Actilyse®’in tekrar uygulanması konusunda deneyim azdır. Uygulamanın ardından bir aşırıduyarlılık reaksiyonu beklenmez. Yine de böyle bir reaksiyon ortaya çıkarsa, infüzyon durdurulmalı ve gerekli tedaviye başlanmalıdır.   Tüm pıhtı çözücü ilaçlarda olduğu gibi tedavinin yararı, muhtemel risklerine karşı dikkatle tartılmalıdır. Bu durum özellikle aşağıdaki durumlar için geçerlidir: Yakınlarda yapılmış kas içi enjeksiyon, iğneyle doku örneği alma, büyük damarlara girilmiş olması, yeniden canlandırma amacıyla kalp masajı, Kullanılmaması gereken yerler bölümünde bahsedilmemiş olan, kanama riskinin yükseldiği bütün durumlar. Ani kalp krizi ve ani göçmen akciğer pıhtısı tedavisinde ek olarak, aşağıdaki uyarılar ve önlemler de geçerlidir: Büyük kan basıncı 160 mm Hg seviyesinden yüksek ise dikkatli bir risk/yarar değerlendirmesi yapılmalıdır. İleri yaş, kafa içi kanaması riskini artırabilir. Ancak yaşlılarda tedavi yararı da arttığından, risk-yarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.  Ani kalp krizi tedavisinde ek olarak, aşağıdaki uyarılar ve önlemler de geçerlidir:   Pıhtı çözücü tedavi, kalp ritminin bozulmasıyla sonuçlanabilir. Sol kalbinde pıhtısı olan hastalarda, bu pıhtının vücuda dağılma riskini artırabilir.    Ani inme tedavisinde ek olarak, aşağıdaki uyarılar ve önlemler de geçerlidir:  Tedavi sadece, nörolojik tedavi ve bakım konusunda eğitim almış, deneyimli bir hekim tarafından gerçekleştirilmelidir.  Actilyse® ile tedavi edilen ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inmeli hastalarda kafa içi kanaması riski daha yüksektir. Bu durum özellikle aşağıdaki gibi durumlar için geçerlidir:  Kontrendikasyonlar bölümünde listelenen bütün tablolar, ve genel olarak, yüksek kanama riski taşıyan bütün tablolar, Beyin damarlarında küçük baloncukları olan hastalar, Önceden aspirin ile tedavi edilen hastalarda kafa içi kanaması riski daha yüksektir. Riskin yüksek olduğu dikkate alınarak, 0.9 mg alteplaz/kg dozundan fazlası (en fazla 90 mg) verilmemelidir. Tedavi, belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren 3 saatten daha geç başlatılmamalıdır, çünkü bu durumda yarar/risk oranı, aşağıdaki sebeplere nedeniyle elverişsizdir: Tedavinin olumlu etkileri zaman içerisinde azalmaktadır. Özellikle önceden aspirin almakta olan hastalarda olmak üzere, ölüm oranı yükselir. Büyük belirti veren kanama riski artar. İlaç uygulanırken ve uygulamadan sonraki 24 saat boyunca kan basıncı (KB) izlenmelidir; eğer sistolik KB 180 mm Hg’dan yüksek ya da diyastolik KB 105 mm Hg’dan yüksek ise i.v. yüksek tansiyon tedavisi önerilir.   Önceden inme geçirmiş hastalarda, veya kontrol altına alınamayan diyabeti olanlarda, tedavinin yararı azalır; ancak bu hastalarda yarar/risk oranı halen daha olumludur.   İnmesi çok hafif olan hastalarda tedavinin riskleri, beklenen yarara karşı ağır basarlar. İnmenin çok şiddetli olduğu hastalarda ise kafa içi kanaması ve ölüm riski daha yüksektir. Bu iki hasta grubu, Actilyse® ile tedavi edilmemelidir. Enfarktüsleri geniş olan hastalarda, kötü sonuç alınma riski daha büyüktür (şiddetli kanama ve ölüm); yarar/risk oranı ayrıntılı olarak ele alınmalıdır.   İnme hastalarında olumlu sonuç alınma olasılığı, ileri yaş, inme şiddeti ve başvuru zamanında kan glukoz düzeylerinin yüksek oluşuyla birlikte azalır; ancak ağır maluliyet ve ölüm, veya kafa içi kanaması olasılığı, tedaviden bağımsız olarak artar. Seksen yaşın üzerindeki hastalar, inmenin şiddetli olduğu hastalar (klinik ve/veya uygun görüntüleme teknikleriyle değerlendirildiği şekilde), ve başlangıçta kan glukoz düzeyleri 50 mg/dL’den düşük ya da 400 mg/dL’den yüksek olan hastalar, Actilyse® ile tedavi edilmemelidir.   Kansız bölgede kan dolaşımının yeniden başlatılması, o bölgede beyin ödemi gelişmesine yol açabilir. Kanama riskindeki artış nedeniyle, alteplaz tedavisini izleyen ilk 24 saat içerisinde trombosit agregasyon inhibitörleriyle tedaviye başlanmamalıdır.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.   Actilyse®’in yiyecek ve içecek ile kullanılması: Actilyse® uygulama yolu nedeniyle, yiyecek ve içeceklerle etkileşmez.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Actilyse®’in hamilelik sırasında kullanımı konusundaki deneyimler son derece kısıtlıdır. Hamilelik durumunda doktorunuz sağlanacak yararı, oluşabilecek potansiyel risk karşısında dikkatle değerlendirecek ve Actilyse® uygulayıp uygulamayacağına karar verecektir. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Actilyse®’in emzirme sırasında kullanımı konusundaki deneyimler son derece kısıtlıdır. Alteplaz’ın süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Doktorunuz sağlanacak yararı, oluşabilecek potansiyel risk karşısında dikkatle değerlendirecek ve Actilyse® uygulayıp uygulamayacağına karar verecektir.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Pıhtılaşmayı etkileyen ilaçlar, Actilyse® tedavisinden önce, tedavi sırasında ve tedaviden sonra kanama riskini artırabilirler.   ACE inhibitörleriyle (bir tür yüksek tansiyon ilacı grubu) eş-zamanlı tedavi, anaflaktoid reaksiyon (allerjik reaksiyon, kan basıncında düşme, solunum güçlüğü vb. gibi belirtiler) gelişmesi riskini artırabilir.    Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, Actilyse®’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa Actilyse®’i kullanmayı durdurun ve DERHAL doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüz, ağız ve boğazda şişme, kurdeşen, solunum güçlüğü, kan basıncında aşırı düşme ile birlikte olabilen şiddetli alerjik/anaflaktoid reaksiyonlar. Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.   Eğer bunlardan sizde mevcut ise, sizin Actilyse®’ya karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:  Kanama: Actilyse® kullanımına en sık eşlik eden istenmeyen olay kanamadır. Kanama herhangi bir bölgede, vücut boşluğunda veya hasar görmüş kan damarlarında ortaya çıkabilir ve yaşamı tehdit edici durumlar, kalıcı maluliyet veya ölüm ile sonuçlanabilir. Pıhtı çözücü tedaviye eşlik eden kanama tipleri, iki geniş kategoriye ayrılabilir: Normal olarak enjeksiyon yerlerinde ya da hasar görmüş kan damarlarında ortaya çıkan yüzeyel kanamalar, Herhangi bir bölgede ya da vücut boşluğunda iç kanamalar Beyin kanamasına, uyuklama, konuşamama, vücudun yarısında his kaybı, havale gibi nörolojik belirtiler eşlik edebilir.  Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:   Aşağıda verilen sıklık değerleri, kalp krizi nedeniyle Actilyse® tedavisi gören 8,299 hastayı kapsayan bir klinik araştırmadaki değerlerdir.   Klinik araştırmada gözlenmeyen göçmen yağ (kolesterol kristal embolizasyonu) sınıflaması, kendiliğinden bildirimlere dayanarak yapılmıştır.   İnme hastalığında daha fazla rastlanan yan etki olarak kafa içi kanaması, ve kalp krizinde kalp ritmi bozukluklarının dışında, Actilyse®’in her üç kullanım yerindeki yan etkiler benzer özellik taşımaktadır.   Kullanım durumuna göre görülebilecek yan etkiler:   Verilen yan etkiler şu sıklık derecelerine göre sınıflanmıştır:   Çok sık: 10 kişide 1’den fazla Sık: 10 kişide 1’den az, 100 kişide 1’den fazla Seyrek: 100 kişide 1’den az, 1,000 kişide 1’den fazla Ender: 1,000 kişide 1’den az, 10,000 kişide 1’den fazla Çok ender: 10,000 kişide 1’den az (bildirilen tekil vakalar dahil)    Kalp krizi   Kalp bozuklukları: Çok sık: Actilyse® kullanımıyla zamansal olarak yakından ilişkili, çok çeşitli klinik tablolar halinde ortaya çıkabilen kalp ritmi bozuklukları. Bunlar kalbin geçici olarak durmasına yol açabilir, yaşamı tehdit edici olabilir ve bilinen ritm düzenleyici tedavi yöntemlerinin kullanılmasını gerektirebilir.   Kalp krizi ve göçmen akciğer pıhtısı   Sinir sistemi bozuklukları: Seyrek: Çeşitli klinik formlarda kafa içi kanamaları.   Ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme   Sinir sistemi bozuklukları: Sık : Çeşitli klinik formlarda kafa içi kanamaları. Belirti veren beyin kanaması, en önemli istenmeyen olayı oluşturmaktadır (hastaların %10’una varan bir kısmında). Ancak bu durum, bütünsel hastalık ve ölüm olaylarında artış oluşturmamıştır.   Kalp krizi, göçmen akciğer pıhtısı ve ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme   Bağışıklık sistemi bozuklukları: Seyrek: Anaflaktoid reaksiyonlar; bunlar sıklıkla hafiftir, ancak tekil durumlarda yaşamı tehdit edici olabilir. Döküntü, kurdeşen, bronşlarda spazm, anjiyo-ödem, kan basıncı düşmesi, şok ya da allerjik reaksiyonlar ile ilişkili başka herhangi bir belirti şeklinde ortaya çıkabilirler. Eğer bunlar ortaya çıkarsa, geleneksel anti-alerjik tedavi başlatılmalıdır. Bu gibi olgularda, hastaların göreceli olarak büyük bir oranı, eş-zamanlı olarak Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim inhibitörleri denilen yüksek tansiyon ilaçlarını kullanmaktaydı.   Ender olarak, Actilyse®’e karşı düşük titrelerde geçici antikor oluşumu gözlenmiştir; ancak bu bulgunun klinikteki önemi belirlenememiştir.   Göz bozuklukları: Çok ender: Gözde kanama   Kalp bozuklukları: Seyrek: Kalbi saran zarın içine kanama   Damar bozuklukları: Çok sık : Kanama (doku içinde kan birikimi) Seyrek: Göçmen pıhtılar (trombotik embolizasyon); bu durum, ilişkili organlara göre sonuçlar ortaya çıkarabilir. Ender : Solid (boşluksuz) organlarda kanama (karaciğer kanaması, akciğer kanaması gibi).   Solunum, göğüs ve mediyasten ile ilgili bozukluklar: Sık : Solunum yolunda kanama (yutakta kanama, kan tükürme, burun kanaması gibi)   Mide-bağırsak kanalı bozuklukları: Sık : Mide bağırsak kanalının herhangi bir yerinde kanama, bulantı, kusma. Bulantı ve kusma aynı zamanda, kalp krizinin belirtileri olarak da ortaya çıkabilir. Seyrek: Karın içinde, periton (karın zarı) ardına kanama, dişeti kanaması   Deri ve derialtı dokusu bozuklukları: Sık : Morarma/çürümeler   Böbrek ve idrar yolu bozuklukları: Sık : İdrar yollarında ve cinsel organlarda kanama Genel bozukluklar ve uygulama yerine özgü tablolar: Çok sık : Yüzeyel kanama; olağan durumda enjeksiyon yerlerinde ve hasar görmüş damarlarda (kateter, ponksiyon bölgesi)   İncelemeler: Çok sık : Kan basıncında düşme Sık : Vücut ısısında yükselme   Yaralanmalar, zehirlenmeler ve prosedürel komplikasyonlar: Ender : Göçmen yağ pıhtısı (kolesterol kristallerinin damarları tıkaması); bu tablo, tutulan organlara ilişkin sonuçlara yol açabilir.   Cerrahi ve tıbbi prosedürler: Sık : Tam kan nakli   Bunlar Actilyse®’in hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu ya da eczacınızı bilgilendiriniz

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar   Erişkinler  Actilyse® belirtilerin ortaya çıkmasından sonra mümkün olan en kısa zamanda uygulanmalıdır.   Kalp krizi   a) Tedaviye belirtilerin başlangıcını izleyen 6 saat içerisinde başlanabilen kalp krizi hastalarında, 90 dakikalık (hızlandırılmış) doz rejimi: Toplardamar içinden bolus olarak 15 mg (tamamı bir defada enjekte edilir), İlk 30 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 50 mg (toplardamar içinden damla damla uygulama), Bunu izleyen 60 dakika içerisinde 35 mg, en yüksek doz olan 100 mg’a ulaşılıncaya kadar.  65 kg’ın altında olan hastalarda toplam doz, vücut ağırlığına göre ayarlanmalıdır: Toplardamar içinden bolus olarak 15 mg,ve 30 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 0.75 mg/kg (en çok 50 mg), Bunu izleyen 60 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 0.5 mg/kg (en çok 35 mg). b) Tedaviye belirtilerin başlangıcını izleyen 6-12 saatte başlanabilen kalp krizi hastalarında, 3 saatlik doz rejimi: Toplardamar içinden bolus olarak 10 mg, İlk saat içerisinde intravenöz infüzyon şeklinde 50 mg,  Daha sonra her 30 dakikada 10 mg infüzyon gidecek şekilde; 3 saat içinde en yüksek doz olan 100 mg’a ulaşılıncaya kadar. 65 kg’ın altında olan hastalarda toplam doz, 1.5 mg/kg’ı geçmemelidir.   Ani kalp krizinde kabul edilen en yüksek doz, 100 mg alteplaz’dır.   Yardımcı tedavi: Kalp krizi tedavisine yönelik güncel uluslararası kurallar doğrultusunda, yardımcı olarak, pıhtı karşıtı tedavi uygulaması önerilmektedir.   Göçmen akciğer pıhtısı:  2 saat içerisinde toplam 100 mg doz uygulanmalıdır.   En fazla deneyim şu doz şemasıyladır: 1-2 dakikalık toplardamar içi bolus şeklinde 10 mg, 2 saat içinde toplardamar içi infüzyon şeklinde 90 mg. 65 kg’ın altındaki hastalarda toplam 1.5 mg/kg’ı aşmamalıdır.   Yardımcı tedavi: Actilyse® tedavisinden sonra, aPTT değerleri üst normal sınırın 2 katından daha aşağıya indiğinde, heparin tedavisine başlanmalıdır (ya da bu tedavi yeniden başlatılmalıdır). Heparin infüzyonu, aPTT değeri 50 – 70 saniye (referans değerin 1.5-2.5 katı) arasında olacak şekilde ayarlanmalıdır.   Damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme:  Önerilen doz, 60 dakika boyunca 0.9 mg/kg infüzyonudur (en fazla 90 mg); toplam dozun %10’u başlangıçta toplardamar içinden bolus şeklinde uygulanır. Belirtilerin ortaya çıkmasından sonraki 3 saat içerisinde tedaviye başlanmalıdır.   Yardımcı tedavi: Bu rejim ile birlikte, belirtiler ortaya çıktıktan sonraki ilk 24 saat içerisinde eş-zamanlı heparin ve aspirin uygulamasının güvenlilik ve etkinliği yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle, Actilyse® tedavisinden sonraki ilk 24 saat içerisinde aspirin ya da damar içi heparin verilmemelidir. Eğer başka durumlar nedeniyle heparin gerekiyorsa, doz derialtından uygulanan günlük 10.000 Uluslararası Ünite’yi aşmamalıdır.   Uygulama yolu ve metodu Actilyse® 50 mg kuru madde enjeksiyon şişesinin içeriği, aseptik koşullar altında, 50mL steril enjeksiyonluk su ile çözülerek, mL başına 1 mg’lık bir alteplaz konsantrasyonu elde edilir.   Bunun için, çözücü şişesi içerisinde bulunan sıvının tamamı, Actilyse® kuru madde içeren şişeye aktarılır. Aktarma işleminde kullanılmak üzere, ambalaj içinde bir adet aktarma kanülü vardır.   Sulandırılarak hazırlanan çözelti daha sonra, yukarıda açıklandığı şekilde, toplardamar içi yoldan uygulanmalıdır.   Sulandırılarak hazırlanan çözelti, steril fizyolojik serum (% 0.9) ile, mL başına 0.2 mg alteplaz yoğunluğunun altında daha fazla seyreltilmemelidir. Ayrıca, örn. dekstroz gibi karbonhidratlı infüzyon solüsyonlarının kullanılması önerilmemektedir.   Actilyse®, aynı infüzyon kabı ya da aynı damar hattı içerisinde, başka ilaçlarla (heparin dahil) karıştırılmamalı veya aynı damar girişinden uygulanmamalıdır.   Değişik yaş grupları   Actilyse®’in çocuklarda kullanımı: Actilyse®’in çocuklardaki kullanımı konusundaki deneyimler henüz sınırlıdır. Actilyse®, 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde veya 80 yaşın üzerindeki erişkinlerde ani inmenin tedavisi için kullanılmaz.   Actilyse®’in yaşlılarda kullanımı: Actilyse®, 80 yaşın üzerindeki erişkinlerde ani inmenin tedavisi için kullanılmaz. Diğer kullanım yerlerinde, ilgili uyarılar dikkate alınmalıdır.   Özel kullanım durumları   Böbrek yetmezliği: Veri bulunmamaktadır.   Karaciğer yetmezliği: Actilyse®, karaciğer yetmezliği, siroz, portal hipertansiyon (özofagus varisleri) ve aktif hepatit (karaciğer iltihabı) gibi şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu durumlarında kullanılmamalıdır.   Eğer Actilyse®’in etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla Actilyse® kullandıysanız Actilyse®’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Böyle bir durumda pıhtılaşma faktörlerinde klinik açıdan önemli bir azalma ortaya çıkabilir. Çoğu durumda, Actilyse® tedavisi durdurulduktan sonra bunların doğal olarak yenilenmesini beklemek yeterlidir. Eğer, yine de şiddetli kanama görülecek olursa, taze donmuş plazma ya da taze kan nakli önerilir ve gerekirse sentetik antifibrinolitikler verilebilir.   Actilyse® tedavisi ne kadar sürecek? Actilyse® kullanıldığı durumlar itibarıyla kullanım süresi kısıtlıdır. Actilyse®’in tekrar uygulamasına ilişkin deneyimler kısıtlıdır.   Bu ilacın kullanımıyla ilgili başka sorularınız olursa, doktorunuza sorunuz.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Actilyse® 50 mg Flakon (ilaç şişesi), enjeksiyonluk su ile kullanıma hazırlanacak liyofilize ürün şeklinde üretilmektedir. Actilyse® 50 mg Flakon, içeriği aşağıda verilen ambalajlar halinde piyasaya sunulmaktadır. 1 adet 50 mg etkin madde içeren enjeksiyon flakonu, 1 adet 50 mL enjeksiyonluk su içeren çözücü flakonu, 1 adet transfer kanülü. Actilyse®’in etkin maddesi olan alteplaz, insan doku tipi plazminojen aktivatörleri adı verilen bir ilaç grubuna aittir. Rekombinant glikoprotein yapısındadır. Bu grup ilaçlar, damar içindeki kan pıhtılarının erimesini (çözülmesini) sağlarlar. Kan pıhtıları çeşitli durumlarda küçük çaplı damarları tıkayabilmektedir. Böylece tıkanan damarın beslediği dokular kansız ve oksijensiz kalmakta ve doku ölümü gerçekleşmektedir. Doku ölümünün sonucu, ölen ve artık işlev göremeyen dokunun bulunduğu organa ve önem derecesine göre değişmektedir. Kalp, beyin ve akciğerler gibi organlarda gerçekleşen bu gibi olaylar, ani ölümler ya da kalıcı maluliyet ile sonuçlanabilmektedir. Actilyse® bu türlü durumlarda pıhtıyı eriterek, dokuya yeniden kan gitmesini ve dokunun beslenmesini sağlamakta ve yukarıda sözü edilen istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına engel olmaktadır.  Actilyse® aşağıdaki durumlar için kullanılmaktadır:  1. Ani kalp krizlerinde pıhtı çözücü-damar açıcı tedavi (akut miyokard enfarktüsünün trombolitik tedavisi) Tedaviye belirtilerin başlangıcını izleyen 6 saat içerisinde başlanabilen hastalarda: 90 dakikalık (hızlandırılmış) doz rejimi şeklinde. Tedaviye belirtilerin başlangıcından sonraki 6-12 saatte başlanabilen hastalarda: 3 saatlik doz rejimi şeklinde.  2. Kalp-dolaşım sisteminde kararsızlık ile birlikte olan göçmen akciğer pıhtısını çözme tedavisi (Hemodinamik instabilite ile birlikte olan akut masif akciğer embolisinin trombolitik tedavisi)Teşhis mümkün olduğunca, pulmoner anjiyografi gibi objektif yöntemler ya da akciğer sintigrafisi gibi doku bütünlüğünü bozmayan (invazif olmayan) yöntemler ile doğrulanmalıdır. Göçmen akciğer pıhtısına ilişkin uzun dönemli hastalık seyri ve ölüm oranı konusunda çalışma bulunmamaktadır.  3. Beynin ani kansız kalması sonucu oluşan inmede pıhtı çözücü tedavi (Akut iskemik inmenin trombolitik tedavisi)  Alteplaz, sonuçtaki maluliyet sıklığını azaltmak ve nörolojik iyileşmeyi artırmak için erişkinlerde ani damar tıkanıklığı sonucu gelişen inme tedavisinde kullanılır.Tedavi yalnızca, inme belirtilerinin ortaya çıkmasından sonraki 3 saat içerisinde ve bilgisayarlı beyin tomografisi (BT) gibi uygun bir görüntüleme yöntemiyle, kafa içi kanamanın (intrakranyal hemoraji) dışlanmasından sonra başlatılmalıdır. 

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Actilyse®’i çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25 oC’nin altında saklayınız. Işıktan koruyunuz.   Sulandırılarak hazırlanmış çözeltinin saklanması Sulandırılarak hazırlanmış çözelti buzdolabında 24 saate kadar; 25 °C’yi aşmayan oda sıcaklığında ise 8 saate kadar saklanabilir.   Mikrop üremesi olasılığına karşı ürün, sulandırılarak hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır. Eğer hemen kullanılmaz ise, kullanım-içi saklama süreleri ve kullanımdan önceki koşullar, kullanıcının sorumluluğundadır ve bu süre normal olarak, 2 – 8 °C’de 24 saatten daha uzun olmamalıdır   Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra Actilyse®’i kullanmayınız

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Madde 4.2’ye bakınız. Tüm kullanılmayan ürün veya atık maddeler ulusal mevzuat doğrultusunda imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Actilyse® 50 mg Flakon

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Akut miyokard enfarktüsünde hastalara sıklıkla uygulanan ilaçlar ile Actilyse® arasında sistematik bir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.   Pıhtılaşmayı etkileyen veya trombosit fonksiyonlarını bozan ilaçlar, Actilyse® tedavisinden önce, tedavi sırasında ve tedaviden sonra kanama riskini artırabilirler.   ACE inhibitörleriyle eş-zamanlı tedavi, anaflaktoid reaksiyon gelişmesi riskini artırabilir. Bu türlü reaksiyonların tanımlandığı olgularda, hastaların göreceli olarak daha büyük bir bölümü eş-zamanlı ACE inhibitörü almaktaydı.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Her ne kadar göreceli olarak fibrin-spesifik ise de, doz aşımından sonra fibrinojende ve diğer pıhtılaşma komponentlerinde klinik açıdan önemli bir azalma ortaya çıkabilir. Olguların çoğunda, Actilyse® tedavisi durdurulduktan sonra bu faktörlerin fizyolojik olarak yenilenmesini beklemek yeterlidir. Eğer, yine de şiddetli kanama görülecek olursa, taze donmuş plazma ya da taze kan transfüzyonu önerilir ve gerekirse sentetik antifibrinolitikler verilebilir.

Etkin Maddeler

Alteplaz. Her bir Actilyse® 50 miligram Flakon (ilaç şişesi), 50.00 mg rekombinant insan doku tipi plazminojen aktivatörü (rt-PA) = Alteplaz (INN) içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Alteplaz, rekombinant glikoprotein yapısında bir insan doku tipi plazminojen aktivatörüdür ve plazminojeni doğrudan doğruya plazmine aktive eder. Alteplaz intravenöz olarak uygulandığında, dolaşım sisteminde nispeten inaktif durumda kalır. Fibrine bağlandıktan sonra aktive olur ve plazminojenin plazmine dönüşümünü uyararak, fibrin pıhtının erimesine yol açar.   Akut miyokard enfarktüslü 40,000’in üzerinde hastayı kapsayan bir çalışmada (GUSTO), eş-zamanlı i.v. heparin infüzyonu ile birlikte, 90 dakika süresince 100 mg alteplaz uygulaması, s.c. ya da i.v. heparin ile birlikte 60 dakika süresince 1.5 milyon U streptokinaz uygulamasına kıyasla, 30 günlük mortalitede azalma ile sonuçlanmıştır (sırasıyla %6.3 ve %7.3). Alteplaz ile tedavi edilen hastalarda streptokinaz tedavisindeki hastalara kıyasla, trombolizden 60 ve 90 dakika sonrasında, enfarktüslü damarlarda açıklık oranı daha yüksektir. 180 dakika ve daha uzun sürelerden sonra, açıklık oranlarında her hangi bir farklılık kaydedilmemiştir.   Alteplaz uygulamasıyla 30 günlük mortalite, trombolitik tedavi uygulanmayan hastalara kıyasla azalmaktadır.   Alfa hidroksi bütirat dehidrogenaz (HBDH) salıverilmesi azalır. Bütünsel ventrikül fonksiyonu ve yanı sıra bölgesel duvar hareketliliği, trombolitik tedavi uygulanmayan hastalara kıyasla daha az bozulmaktadır.   Semptomların ortaya çıkışından sonraki 6-12 saat içerisinde tedavi edilen hastalarda yürütülen bir plasebo kontrollü çalışmada (LATE), 3 saat süreyle verilen 100 mg alteplaz, 30 günlük mortalitede plaseboya kıyasla azalma ile sonuçlanmıştır. Miyokard enfarktüsü belirtilerinin açık bir şekilde bulunduğu hastalarda, semptomların ortaya çıkışından 24 saat sonrasına kadar başlatılan bir tedavi, halen daha yararlı olabilir.   Akut masif akciğer embolisi ile birlikte hemodinamik instabilitesi olan hastalarda alteplaz ile yapılan trombolitik tedavi, trombüsün boyutlarının hızla küçülmesini ve pulmoner arter basıncının azalmasını sağlar. Mortalite verileri bulunmamaktadır.   ABD’de yapılan iki çalışmada (NINDS A/B), plaseboya kıyasla hastaların anlamlı olarak daha büyük bir oranında, olumlu sonuçlar alınmıştır (hiç ya da minimal maluliyet). Bu bulgular, iki Avrupa çalışmasında ve ek bir ABD çalışmasında doğrulanmamıştır. Ancak bu sonraki çalışmalarda hastaların çoğu, inmenin ortaya çıkışından sonraki 3 saat içerisinde tedavi edilmemişti. İnme başlangıcından sonraki 3 saat içerisinde tedavi edilen bütün hastaların ele alındığı bir meta-analizde, alteplaz’ın yararlı etkileri doğrulanmıştır.   Şiddetli ve fatal intrakranyal kanama riskinin artmasına karşın, iyi nitelikte bir iyileşmeye yönelik olarak plaseboya kıyasla risk farklılığı, %14.9 bulunmuştur (%95 GA, %8.1 ile %21.7). Veriler, tedavinin ölüm üzerindeki etkisi konusunda kesin bir sonuca ulaşmak için yeterli değildir. Yine de bütünsel olarak, inme başlangıcından itibaren 3 saat içerisinde ve sözü edilen uyarılara dikkat edilerek uygulanan alteplazdaki yarar/risk oranının olumlu olduğu kabul edilmektedir [29,30,33].   Klinik verilerin tamamı üzerinde yapılan bir meta analizde, bu ajanın, başlangıçtan itibaren 3 saatten daha uzun süre sonra (3 ile 6 saat) tedavi edilen hastalarda, semptomların ortaya çıkışından sonraki 3 saat içerisinde tedavi edilenlerdekine kıyasla daha az etkili olduğu gösterilmiştir. Bu süre içerisinde aynı zamanda riskler de daha yüksektir ve bu durum, 0 – 3 saatlik zaman çerçevesi dışında alteplaz’ın yarar/risk oranını elverişsiz kılmaktadır [90].   Nispeten fibrin-spesifik olması nedeniyle 100 mg dozda alteplaz, dolaşımdaki fibrinojen düzeylerinin küçük bir düşmeyle, 4 saatte %60 dolayına inmesine yol açar ve bu düzey, 24 saat sonra genellikle, yeniden %80’in üzerine yükselir. Uygulamadan sonraki 4. saatte plazminojen ve alfa-2-antiplazmin düzeyleri de sırasıyla yaklaşık %20 ve %35’e kadar azalır ve 24. saatte yeniden %80’in üzerine çıkar. Dolaşımdaki fibrinojen düzeyinin belirgin şekilde ve uzun süreli olarak azalması, yalnızca az sayıda hastada görülür.

Farmakokinetik Özellikler

Alteplaz dolaşımdan hızla temizlenir, ve esas olarak karaciğerde metabolize edilir (plazma klirensi 550-680 mL/dk). Plazma yarı ömrü t1/2 alfa 4-5 dakikadır. Bu değer, uygulamadan 20 dakika sonra, plazmada başlangıçtaki değerin %10’undan daha azının bulunduğu anlamındadır. Derin kompartmanda bulunan geri kalan miktar için, 40 dakika civarında bir beta yarı ömrü ölçülmüştür.

Farmasötik Form

Liyofilize ürün içeren flakon; enjeksiyonluk suyla (Ph. Eur) kullanıma hazırlanmalıdır (i.v. kullanım içindir).

Gebelik Ve Laktasyon

Actilyse®’in gebelik ve laktasyon sırasında kullanımı konusundaki deneyimler son derece kısıtlıdır. Yaşamı tehdit edici akut hastalık durumlarında sağlanacak yarar, oluşabilecek potansiyel risk karşısında değerlendirilmelidir. Alteplaz’ın süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Gebelik kategorisi: C.

Geçimsizlikler

Sulandırılarak hazırlanan çözelti, steril fizyolojik serum solüsyonu (% 0.9) ile, mL başına 0.2 mg alteplaz düzeyindeki bir minimal konsantrasyona kadar seyreltilebilir, çünkü çözeltideki bulanıklık dışlanamamaktadır.   Sulandırılarak hazırlanan çözeltide giderek artan bulanıklık nedeniyle, steril enjeksiyonluk su ile daha da seyreltim, ya da karbonhidratlı solüsyonların kullanılması önerilmemektedir.  Actilyse®, aynı infüzyon flakonu ya da aynı venöz hat içerisinde, diğer ilaçlarla (heparin ile bile) karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

07.12.2004

İstenmeyen Etkiler

Actilyse® kullanımına en sık eşlik eden istenmeyen reaksiyon, hematokrit ve/veya hemoglobin değerlerinin düşmesiyle sonuçlanan kanamadır (> 1:100, ≤1:10 : majör kanamalar; > 1:10 : herhangi bir kanama). Herhangi bir bölgede ya da vücut boşluğunda hemoraji ortaya çıkabilir ve yaşamı tehdit edici durumlar, kalıcı maluliyet veya ölüm ile sonuçlanabilir.   Trombolitik tedaviye eşlik eden kanama tipleri, iki geniş kategoriye ayrılabilir: Olağan durumda ponksiyon yerlerinde ya da hasar görmüş kan damarlarında ortaya çıkan yüzeyel kanamalar, Herhangi bir bölgede ya da vücut boşluğunda iç kanamalar. İntrakranyal hemorajiye, somnolans, afazi, hemiparezi, konvülsiyon gibi nörolojik semptomlar eşlik edebilir.   Aşağıda verilen sıklık değerleri, miyokard enfarktüsü nedeniyle Actilyse® tedavisi gören 8,299 hastayı kapsayan bir klinik araştırmada ortaya çıkan değerlerdir.   Klinik araştırma popülasyonunda gözlenmeyen kolesterol kristal embolizasyonu sınıflaması, spontan bildirimlere dayanarak yapılmıştır.   Pulmoner embolizm ve inme endikasyonlarında klinik araştırmalar kapsamında tedavi edilen (0 – 3 saatlik zaman aralığında) hasta sayısı, yukarıda sözü edilen miyokard enfarktüsü araştırmasındaki sayıya kıyasla çok küçüktür. Bu nedenle, miyokard enfarktüsündeki sayıya kıyasla gözlenen küçük sayısal farklılıklar, muhtemelen örnek büyüklüğünün küçük oluşuna bağlanabilir. İnme endikasyonundaki yan etki olarak intrakranyal kanama, ve yanı sıra miyokard enfarktüsü endikasyonundaki reperfüzyon aritmilerinin dışında, Actilyse®’in pulmoner embolizm ve akut iskemik inme endikasyonlarındaki kalitatif ve kantitatif yan etki profilinin, miyokard enfarktüsü endikasyonundaki profilden farklı olduğunu varsaydırabilecek hiçbir tıbbi neden bulunmamaktadır.   Endikasyonlara göre görülebilecek yan etkiler:   Miyokard enfarktüsü   Kardiyak bozukluklar: > 1:10 : Actilyse® kullanımıyla zamansal olarak yakından ilişkili, aritmi, ekstrasistoller, atriyal fibrilasyon, atriyoventriküler blok Io – tam blok, bradikardi, taşikardi, ventriküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi gibi reperfüzyon aritmileri ortaya çıkmaktadır. Reperfüzyon aritmileri kardiyak arreste yol açabilir, yaşamı tehdit edici olabilir ve konvansiyonel anti-aritmik tedavilerin kullanılmasını gerektirebilir.    Miyokard enfarktüsü ve pulmoner embolizm   Sinir sistemi bozuklukları: > 1:1,000, ≤1:100 : İntrakranyal kanama (serebral hemoraji, serebral hematom, hemorajik inme, inmede hemorajik transformasyon, intrakranyal hematom, subaraknoid hemoraji gibi).   Vasküler bozukluklar: Sıklık derecesi bilinmeyen: Tromboembolizm.   Respiratuar, torasik ve mediyastinal bozukluklar: Sıklık derecesi bilinmeyen: Reembolizm, plöral efüzyon, plöral ödem.   Akut iskemik inme   Sinir sistemi bozuklukları: > 1:100, ≤1:10 : İntrakranyal kanama (serebral hemoraji, serebral hematom, hemorajik inme, inmede hemorajik transformasyon, intrakranyal hematom, subaraknoid hemoraji gibi). Semptomatik intraserebral kanama, majör istenmeyen olayı oluşturmaktadır (hastaların %10’una varan bir kısmında). Ancak bu durum, bütünsel morbidite ve mortalitede artış oluşturmamıştır.   Miyokard enfarktüsü, pulmoner embolizm ve akut iskemik inme   İmmün sistem bozuklukları: > 1:1,000, ≤1:100 : Anaflaktoid reaksiyonlar; bunlar sıklıkla hafiftir, ancak izole olgularda yaşamı tehdit edici olabilir. Döküntü, ürtiker, bronkospazm, anjiyo-ödem, hipotansiyon, şok ya da allerjik reaksiyonlar ile ilişkili başka herhangi bir semptom olarak belirebilirler. Eğer bunlar ortaya çıkarsa, konvansiyonel anti-alerjik tedavi başlatılmalıdır. Bu gibi olgularda, hastaların göreceli olarak büyük bir oranı, eş-zamanlı olarak Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim inhibitörleri almaktaydı.Actilyse®’e karşı kesin bir anaflaktik reaksiyon (IgE’nin aracılık ettiği) bilinmemektedir. Ender olgularda, Actilyse®’e karşı düşük titrelerde geçici antikor oluşumu gözlenmiştir; ancak bu bulgunun klinikteki önemi belirlenememiştir.   Göz bozuklukları: ≤1:10,000 : Gözde kanama [99]   Kardiyak bozukluklar: > 1:1,000, ≤1:100 : Perikardiyal hemoraji   Vasküler bozukluklar: ≤1:10 : Hemoraji (hematom gibi) > 1:1,000, ≤1:100 : Embolizm (trombotik embolizasyon); bu embolizasyon, ilişkili organlara göre sonuçlar ortaya çıkarabilir. > 1:10,000, ≤1:1000 : Parenkimatöz organlarda kanama (hepatik hemoraji, pulmoner hemoraji gibi).   Respiratuar, torasik ve mediyastinal bozukluklar: > 1:100, ≤1:10 : Solunum yolunda kanama (farengeal hemoraji, hemoptizi, epistaksis gibi) Sıklık derecesi bilinmeyen: Reembolizm, plöral efüzyon, plöral ödem.   Gastrointestinal bozukluklar: > 1:100, ≤1:10 : Gastrointestinal kanama (gastrik kanama, gastrik ülser kanaması, rektumda kanama, hematemez, melena, ağızda kanama gibi), bulantı, kusma. Bulantı ve kusma aynı zamanda, miyokard enfarktüsünün semptomları olarak da ortaya çıkabilir. > 1:1,000, ≤1:100 : Retroperitoneal kanama (retroperitoneal hematom gibi), gingiva kanaması   Deri ve derialtı dokusu bozuklukları: > 1:100, ≤1:10 : Ekimoz   Renal ve üriner bozukluklar: > 1:100, ≤1:10 : Ürogenital kanama (hematüri, ürogenital kanal içerisine kanama gibi)   Genel bozukluklar ve uygulama yerine özgü tablolar: > 1:10 : Yüzeyel kanama; olağan durumda ponksiyon yerlerinde (enjeksiyon bölgesinde kanama) ve hasar görmüş damarlarda (kateter bölgesinde hematom, kateter bölgesinde hemoraji, ponksiyon bölgesinde hemoraji) ortaya çıkar.   İncelemeler: > 1:10 : Kan basıncında düşme > 1:100, ≤1:10 : Vücut ısısında yükselme   Yaralanmalar, zehirlenmeler ve prosedürel komplikasyonlar: > 1:10,000, ≤1:1,000 : Yağ embolizasyonu (kolesterol kristal embolizasyonu); bu embolizasyon, tutulan organlara ilişkin sonuçlara yol açabilir.   Cerrahi ve tıbbi prosedürler: > 1:100, ≤1:10 : Tam kan transfüzyonu

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Her flakon,50.00 mg Rekombinant insan doku tipi plazminojen aktivatörü (rt-PA) = Alteplaz (INN) içerir.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Sıçanlar ve ipek maymunlarında yürütülen subkronik toksisite çalışmalarında, yüksek dozlarda kanama eğiliminde artışın dışında, beklenmedik başka hiçbir yan etki bulunmamıştır. Mutajenik testlerde, mutajenik bir potansiyelin varlığına yönelik hiçbir gösterge elde edilmemiştir. Gebe hayvanlarda, farmakolojik olarak aktif dozların i.v. infüzyonundan sonra, teratojenik etkiler gözlenmemiştir. Tavşanlarda embriyotoksisite (embriyoletalite, büyüme retardasyonu), 3 mg/kg/gün’ün üzerindeki dozlarla indüklendi. Sıçanlarda 10 mg/kg/gün’e kadar olan dozlarda, peri-post natal gelişim ya da fertilite parametreleri üzerinde hiç etki gözlenmedi.

Kontrendikasyonlar

Genel olarak, aşağıda belirtilen kontrendikasyonlar geçerlidir:   Bütün trombolitik ajanlar gibi Actilyse® de, aşağıdakiler gibi kanama riski yüksek olan olgularda kullanılmamalıdır: Halen var olan veya son 6 ay içerisinde geçirilmiş önemli kanama bozukluğu, var olduğu bilinen hemorajik diyatez. Oral antikoagülan, örn. varfarin sodyum almakta olan hastalar (INR > 1.3). Herhangi bir santral sinir sistemi harabiyeti öyküsü (örn., neoplazma, anevrizma, intrakranyal veya omurilik ameliyatı gibi). Sub-araknoidal kanama dahil, intrakranyal kanama öyküsü, belirtisi ya da kuşkusu. Kontrol altında olmayan, şiddetli arteriyel hipertansiyon. Son 10 gün içerisinde geçirilmiş büyük bir ameliyat ya da önemli bir travma (halen geçirilmekte olan akut miyokard enfarktüsüyle ilişkili herhangi bir travma da dahil), yakınlarda geçirilmiş bir baş ya da kranyum travması. Son 10 gün içerisinde geçirilmiş uzun süreli (>2 dakika)ya da travmatik kardiyopulmoner resussitasyon, obstetrik doğum; üzerine kompres uygulanamayan bir kan damarına yakınlarda girilmiş olması (örn. vena subklavia ya da vena jugularis ponksiyonu). Karaciğer yetmezliği, siroz, portal hipertansiyon (özofagus varisleri) ve aktif hepatit gibi şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu. Bakteriyel endokardit, perikardit. Akut pankreatit. Son 3 ay içerisinde, belgelendirilmiş ülseratif gastrointestinal hastalık. Arteriyel anevrizmalar, arteriyovenöz malformasyonlar. Kanama riski yüksek olan neoplazmalar. Etkin madde alteplaz ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırıduyarlık.   Akut miyokard enfarktüsü ve pulmoner embolizm endikasyonlarında, ek olarak aşağıdaki kontrendikasyonlar da geçerlidir: Herhangi bir zaman geçirilmiş hemorajik inme ya da nedeni bilinmeyen inme Son 3 saat içerisinde ortaya çıkan akut iskemik inme dışında, önceki 6 ay içerisinde geçirilmiş iskemik inme ya da geçici iskemik atak (GİA) Akut iskemik inme endikasyonu için, ek olarak aşağıdaki kontrendikasyonlar da geçerlidir: İskemik atak semptomlarının infüzyonun başlatılmasından 3 saatten daha uzun süre önce ortaya çıkması ya da semptomların ortaya çıkış zamanının bilinmediği durumlar. İnfüzyonun başlatılmasından önce, akut iskemik inme semptomlarının hızlı bir iyileşme göstermesi ya da sadece minör semptomların varlığı. Klinik olarak (örn. Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme Skoru (NIHSS) > 25) ya da uygun görüntüleme teknikleriyle değerlendirildiği şekliyle şiddetli inme. İnme başlangıcında aynı zamanda atakların varlığı. Son üç ay içerisinde inme ya da ağır kafa travması öyküsü. Önceden geçirilmiş inme ve diabetes mellitus kombinasyonu. Hastaneye başvuruda yükselmiş bir aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT) ile birlikte, inme başlangıcından önceki 48 saat içerisinde heparin uygulaması. 100,000/mm3’ten daha düşük trombosit sayımları. Sistolik kan basıncının > 185 veya diyastolik kan basıncının > 110 mm Hg olması ya da kan basıncını bu limitlere düşürmek için agresif tedavi (i.v. ilaçlar) gerekliliği. Kan glukozunun < 50 ya da > 400 mg/dL olması. Actilyse®, 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerde veya 80 yaşın üzerindeki erişkinlerde akut inmenin tedavisi için endike değildir.

Kullanım Yolu

Toplardamar içine damla damla enjeksiyon yöntemiyle uygulanır (intravenöz infüzyon).

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Mayıs, 2006

Müstahzar Adı

ACTILYSE® 50 mg Flakon

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Actilyse®, trombolitik tedavi konusunda deneyimli ve bu türlü bir uygulamayı izleyebilecek imkanları olan doktorlar tarafından kullanılmalıdır [34]. Diğer trombolitiklerde de olduğu gibi,  Actilyse® kullanımında, standart resussitasyon gereçleri ve ilaçları her türlü koşulda hazır bulundurulmalıdır.   Genel olarak, aşağıdaki özel önlemler geçerlidir:   Kanama Actilyse® tedavisi sırasında en sık karşılaşılan komplikasyon, kanamadır. Heparin ile eş-zamanlı antikoagülasyon, kanamaya katkıda bulunabilir. Actilyse® tedavisi esnasında fibrin parçalandığı için, yeni yapılmış ponksiyon bölgelerinde kanamalar ortaya çıkabilir. Trombolitik tedavi boyunca bu nedenle, muhtemel bütün kanama bölgelerinin dikkatle izlenmesi gereklidir (kateter yerleştirilmesi, arteriyel ve venöz "cut-down" ve iğne ponksiyonu sonrası dahil). Actilyse® tedavisi sırasında, rijid kateterlerin kullanılması, intramusküler enjeksiyonlar ve hastanın gereksiz yere hareket ettirilmesinden sakınılmalıdır.   Ağır kanama ortaya çıktığında, özellikle de serebral hemoraji durumunda,  fibrinolitik tedavi derhal durdurulmalı ve eş-zamanlı heparin uygulamasına da son verilmelidir. Kanama başlangıcından önceki 4 saat içerisinde heparin uygulanmış ise, protamin verilmesi düşünülmelidir. Bu konservatif önlemlere yanıt vermeyen az sayıdaki hastada, transfüzyon ürünlerinin dikkatle irdelenerek kullanılması endike olabilir. Kriyopresipitat, taze donmuş plazma ve trombosit transfüzyonları gündeme getirilmeli ve her uygulama sonrasında klinik ve laboratuar değerlendirmeleri yinelenmelidir. Kriyopresipitat infüzyonunda arzu edilen hedef fibrinojen düzeyi 1 g/L’dir. Aynı zamanda antifibrinolitik ajanların kullanılması da gündeme getirilmelidir.   Akut miyokard enfarktüsünde ve pulmoner embolizmde 100 mg Actilyse®’i aşan dozlar ve akut iskemik inmede 90 mg’ı aşan dozlar [33] verilmemelidir, çünkü bu dozlar, intrakranyal kanama olgularında artış ile ilişkili bulunmuştur.   Actilyse®’in çocuklardaki kullanımı konusundaki deneyimler henüz sınırlıdır.   Tedaviden sonra, rekombinant insan doku-tipi plazminojen aktivatör molekülüne karşı kalıcı bir antikor oluşumu gözlenmemiştir [92]. Actilyse®’in tekrar uygulanması konusunda sistematik bir deneyim bulunmamaktadır. Eğer bir anafilaktik reaksiyon ortaya çıkarsa, infüzyon durdurulmalı ve gerekli tedaviye başlanmalıdır. Özellikle eş-zamanlı olarak ACE-inhibitörleri almakta olan hastaların izlenmesi önerilir (İstenmeyen etkiler bölümüne bakınız) [94].   Bütün trombolitiklerde olduğu gibi, aşağıdaki tablolar karşısında, beklenen terapötik yararın olası kanama riskleriyle tartılabilmesi için, Actilyse® tedavisi dikkatle değerlendirilmelidir: Yakınlarda yapılmış intramusküler enjeksiyon ya da biyopsi, büyük damarlara ponksiyon, resussitasyon amacıyla kalp masajı gibi, yakınlarda geçirilmiş küçük travmalar. Kontrendikasyonlar bölümünde bahsedilmemiş olan, kanama riskinin yükseldiği durumlar.  Akut miyokard enfarktüsü ve akut pulmoner embolizm tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:  Sistolik kan basıncı > 160 mm Hg. İleri yaş, intraserebral kanama riskini artırabilir. Yaşlı hastalarda aynı zamanda terapötik yarar da arttığından, risk-yarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.  Akut miyokard enfarktüsü tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:   Aritmiler Koroner tromboliz, reperfüzyon ile ilişkili aritmiyle sonuçlanabilir.   Gliko-Protein IIb/IIIa antagonistleri GPIIb/IIIa antagonistlerinin birlikte kullanılması kanama riskini artırır [100,101].   Tromboembolizm Trombolitiklerin kullanımı, sol kalpte trombüsü olan, örn., mitral stenoz ya da atriyal fibrilasyonlu hastalarda trombotik olay riskini artırabilir.   Akut inme tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:  Tedavi sadece, nörolojik tedavi ve bakım konusunda eğitim almış, deneyimli bir hekim tarafından gerçekleştirilmelidir.  Diğer endikasyonlara kıyasla, Actilyse® ile tedavi edilen akut iskemik inmeli hastalarda intrakranyal kanama riski belirgin olarak yüksektir, çünkü kanama çok büyük bir oranda enfarktüs bölgesinde ortaya çıkar. Bu durum özellikle aşağıdaki gibi olgular için geçerlidir:   Kontrendikasyonlar bölümünde listelenen bütün tablolar ve genel olarak, yüksek kanama riski taşıyan bütün tablolar, Serebral damarlarda küçük asemptomatik anevrizmalar, Önceden asetilsalisilik asit (ASA) ile tedavi edilen hastalarda, özellikle de Actilyse® tedavisi geciktiğinde, intraserebral kanama riski daha yüksektir. Serebral kanama riskinin yüksek olduğu dikkate alınarak, 0.9 mg alteplaz/kg vücut ağırlığı dozundan (maks. 90 mg) daha fazlası uygulanmamalıdır. Tedavi, semptomların ortaya çıkmasından itibaren 3 saatten daha geç başlatılmamalıdır, çünkü bu durumda yarar/risk oranı, esas olarak aşağıda verilen sebeplere bağlı olarak elverişsizdir: Tedavinin pozitif etkileri zaman içerisinde azalmaktadır. Özellikle önceden ASA tedavisi almakta olan hastalarda olmak üzere, mortalite oranı yükselir. Semptomatik kanama riski artmıştır. Tedavi uygulanırken ve tedaviden sonraki 24 saate kadar kan basıncının (KB) izlenmesi gereklidir; eğer sistolik KB > 180 mm Hg ya da diyastolik KB > 105 mm Hg ise i.v. antihipertansif tedavi önerilir.   Önceden inme geçirmiş hastalarda, veya kontrol altına alınamayan diyabeti olanlarda, terapötik yarar azalır. Bu hastalarda yarar/risk oranının, halen daha pozitif olmakla birlikte, daha az elverişli nitelikte olduğu kabul edilmektedir.   İnmesi çok hafif olan hastalarda riskler, beklenen yarara karşı ağır basarlar, ve bu hastalar Actilyse® ile tedavi edilmemelidir.   İnmenin çok şiddetli olduğu hastalar, daha yüksek bir intraserebral kanama ve ölüm riski taşırlar ve Actilyse® ile tedavi edilmemelidir.   Enfarktüslerin yoğun olduğu hastalarda, şiddetli kanama ve ölüm de dahil olmak üzere, kötü sonuç alınma riski daha büyüktür. Bu gibi hastalarda yarar/risk oranı ayrıntılı olarak ele alınmalıdır.   İnme hastalarında olumlu bir sonuç alınması olasılığı, ilerleyen yaş, inme şiddetinde artış ve başvuru zamanında kan glukoz düzeylerinin yüksek oluşuyla birlikte azalır; öte yandan şiddetli maluliyet ve ölüm, ya da ilişkili bir intrakranyal kanama olasılığı, tedaviden bağımsız olarak artar. Seksen yaşın üzerindeki hastalar, inmenin şiddetli olduğu hastalar (klinik ve/veya uygun görüntüleme teknikleriyle değerlendirildiği şekilde), ve başlangıçta kan glukoz düzeyleri < 50 mg/dL ya da > 400 mg/dL olan hastalar, Actilyse® ile tedavi edilmemelidir.   İskemik alanın reperfüzyonu, enfarktüslü bölgede serebral ödem gelişmesini indükleyebilir. Kanama riskindeki artış nedeniyle, alteplaz ile trombolizi izleyen ilk 24 saat içerisinde trombosit agregasyon inhibitörleriyle tedaviye başlanmamalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Actilyse® semptomların başlangıcından sonra mümkün olan en kısa zamanda verilmelidir. 1. Miyokard enfarktüsü:     a) Tedaviye semptomların başlangıcını izleyen 6 saat içerisinde başlanabilen miyokard enfarktüsü hastalarında, 90 dakikalık (hızlandırılmış) doz rejimi: İntravenöz bolus olarak 15 mg, İlk 30 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 50 mg,  Bunu izleyen 60 dakika içerisinde 35 mg, maksimal doz olan 100 mg’a ulaşılıncaya kadar.   Vücut ağırlığı 65 kg’ın altında olan hastalarda total doz, vücut ağırlığına göre ayarlanmalıdır:  İntravenöz bolus olarak 15 mg,ve 30 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 0.75 mg/kg vücut ağırlığı (en çok 50 mg),  Bunu izleyen 60 dakika içerisinde infüzyon şeklinde 0.5 mg/kg (en çok 35 mg).  b) Tedaviye semptomların başlangıcını izleyen 6-12 saatte başlanabilen miyokard enfarktüsü hastalarında, 3 saatlik doz rejimi: İntravenöz bolus olarak 10 mg, İlk saat içerisinde intravenöz infüzyon şeklinde 50 mg, Daha sonra her 30 dakikada 10 mg intravenöz infüzyon gidecek şekilde; 3 saat içinde maksimal doz olan 100 mg’a ulaşılıncaya kadar. Vücut ağırlığı 65 kg’ın altında olan hastalarda toplam doz, 1.5 mg/kg’ı geçmemelidir.   Akut miyokard enfarktüsünde kabul edilen maksimal doz, 100 mg alteplaz’dır.   Yardımcı tedavi:   ST yükselmeli miyokard enfarktüsü olan hastaların tedavisine yönelik güncel uluslararası kurallar doğrultusunda, yardımcı antitrombotik tedavi uygulaması önerilmektedir   2. Akciğer embolisi:    Toplam doz olan 100 mg, 2 saat içerisinde uygulanmalıdır. En fazla deneyim aşağıdaki doz rejimi ile elde edilmiştir: 1-2 dakikalık intravenöz bolus şeklinde 10 mg,  2 saat içinde intravenöz infüzyon şeklinde 90 mg. Total doz, vücut ağırlığı 65 kg’ın altında olan hastalarda 1.5 mg/kg’ı aşmamalıdır.    Yardımcı tedavi: Actilyse® tedavisinden sonra, aPTT değerleri üst normal sınırın 2 katından daha aşağıya indiğinde, heparin tedavisine başlanmalıdır (ya da bu tedavi yeniden başlatılmalıdır). Heparin infüzyonu, aPTT değeri 50 – 70 saniye (referans değerin 1.5-2.5 katı) arasında olacak şekilde ayarlanmalıdır [98].    3. İskemik inme: Önerilen doz, total dozun %10’u başlangıçta intravenöz bolus şeklinde uygulanmak üzere, 60 dakika boyunca infüze edilen 0.9 mg/kg’dır (en fazla 90 mg). Tedavi semptomların ortaya çıkmasından sonraki 3 saat içerisinde, mümkün olduğunca çabuk başlatılmalıdır.    Yardımcı tedavi:  Bu rejim ile birlikte, semptomlar ortaya çıktıktan sonraki ilk 24 saat içerisinde eş-zamanlı heparin ve aspirin uygulamasının güvenilirlik ve etkinliği yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle, Actilyse® tedavisinden sonraki ilk 24 saat içerisinde asetilsalisilik asit ya da intravenöz heparin uygulamasından kaçınılmalıdır. Eğer başka endikasyonlar nedeniyle heparin gerekiyorsa (örn. derin ven trombozunun önlenmesi), doz subkütan yoldan uygulanan günlük 10.000 Uluslararası Ünite’yi aşmamalıdır.    Uygulama talimatları: Actilyse® 50 mg kuru madde enjeksiyon flakonunun içeriği, aseptik koşullar altında, 20 mL steril enjeksiyonluk su ile çözülerek, mL başına 1 mg’lık bir alteplaz konsantrasyonu elde edilir.   Böylelikle, son konsantrasyonu mL başına 1 mg alteplaz olan bir solüsyonun hazırlanması için, çözücü flakonu içerisinde bulunan sıvının tamamı, Actilyse® kuru madde içeren flakona aktarılmalıdır. Bu amaç için, ambalaj içerisine bir adet transfer kanülü eklenmiştir.   Sulandırılarak hazırlanan çözelti daha sonra, yukarıda açıklandığı şekilde, intravenöz yoldan uygulanmalıdır.   Sulandırılarak hazırlanan çözeltinin, steril fizyolojik serum solüsyonu (% 0.9) ile, mL başına 0.2 mg alteplaz düzeyindeki bir minimal konsantrasyonun altında olacak şekilde, daha da seyreltilmesi önerilmemektedir.   Sulandırılarak hazırlanan çözeltinin steril enjeksiyonluk su ile seyreltilmesi, ya da genel olarak, örn. dekstroz gibi karbonhidratlı infüzyon solüsyonlarının kullanılması önerilmemektedir.   Actilyse®, aynı infüzyon flakonu ya da aynı venöz hat içerisinde, diğer ilaçlarla (heparin ile bile) karıştırılmamalıdır. 

Raf Ömrü

Actilyse® 50 mg flakonun raf ömrü 36 aydır.

Ruhsat Numarası(Ları)

116/79

Ruhsat Sahibi

Boehringer Ingelheim İlaç Ticaret A.Ş. Eski Büyükdere Cad., USO Center No.: 61, K: 13-14 34398 – Maslak, İSTANBUL

Ruhsat Sahibi

Boehringer Ingelheim İlaç Ticaret A.Ş. Eski Büyükdere Cad., USO Center No.: 61, K: 13-14 34398 – Maslak, İSTANBUL

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Liyofilize maddeyi ışıktan koruyunuz. 25°C’in altında saklayınız.   Sulandırılarak hazırlanmış çözelti Sulandırılarak hazırlanmış çözelti buzdolabında 24 saate kadar; 25 °C’yi aşmayan oda sıcaklığında ise 8 saate kadar saklanabilir.   Mikrobiyolojik bir bakış açısıyla ürün, sulandırılarak hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır. Eğer hemen kullanılmaz ise, kullanım-içi saklama süreleri ve kullanımdan önceki koşullar, kullanıcının sorumluluğundadır ve normal olarak, 2 – 8 °C’de 24 saatten daha uzun olmamalıdır [91].   ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ VE ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLANMALIDIR.  

Terapötik Endikasyonlar

1. Akut miyokard enfarktüsünün trombolitik tedavisi Tedaviye semptomların başlangıcını izleyen 6 saat içerisinde başlanabilen hastalarda: 90 dakikalık (hızlandırılmış) doz rejimi (bkz., Dozaj ve Uygulama Yöntemi bölümü). Tedaviye semptomların başlangıcından sonraki 6-12 saatte başlanabilen hastalarda: 3 saatlik doz rejimi (bkz., Dozaj ve Uygulama Yöntemi bölümü). 2. Hemodinamik instabilite ile birlikte olan akut masif akciğer embolisinin trombolitik tedavisi.   Teşhis mümkün olduğunca, pulmoner anjiyografi gibi objektif yöntemler ya da akciğer sintigrafisi gibi non-invazif yöntemler ile doğrulanmalıdır.  Akciğer embolisine ilişkin mortalite ve geç dönemli morbidite üzerinde klinik çalışma bulunmamaktadır.   3. Akut iskemik inmenin trombolitik tedavisi  Alteplaz, disabilite insidansını azaltmak ve nörolojik iyileşmeyi artırmak için erişkinlerde akut iskemik inme tedavisinde endikedir.  Tedavi yalnızca, inme semptomlarının ortaya çıkmasından sonraki 3 saat içerisinde ve bilgisayarlı beyin tomografisi (BT) gibi uygun bir görüntüleme yöntemiyle, intrakranyal hemorajinin dışlanmasından sonra başlatılmalıdır.

Üretici Bilgileri

Boehringer Ingelheim Pharma GmbH & Co. KG Biberach Üretim Tesisi Birkendorfer Str. 65 D-88400 Biberach an der Riss 1 Almanya

Yardımcı Maddeler

L-Arjinin, fosforik asit, polisorbat 80, steril enjeksiyonluk su.

Yardımcı Maddelerin Listesi

L-Arjinin (Ph.Eur.) Fosforik asit (Ph.Eur.) Polisorbat 80 (Ph.Eur.) Steril enjeksiyonluk su (Ph.Eur.)
(Visited 31 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window