İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması AVELOX
Birim Miktarı 7
ATC Kodu J01MA14
ATC Açıklaması Moksifloksasin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A01044
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 43,56 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 38,88 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 21,42 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E350A
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Doz Aşımı
    16. Endikasyonlar
    17. Farmakodinamik Özellikler
    18. Farmakokinetik Özellikler
    19. Farmasötik Şekli
    20. Formülü
    21. İlaç Etkileşmeleri
    22. Kontraendikasyonlar
    23. Kullanım Şekli Ve Dozu
    24. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    25. Saklama Koşulları
    26. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    27. Uyarılar/Önlemler
    28. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    29. Doz Aşımı
    30. Endikasyonlar
    31. Farmakodinamik Özellikler
    32. Farmakokinetik Özellikler
    33. Farmasötik Şekli
    34. Formülü
    35. İlaç Etkileşmeleri
    36. Kontraendikasyonlar
    37. Kullanım Şekli Ve Dozu
    38. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    39. Ruhsat Sahibi
    40. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    41. Saklama Koşulları
    42. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    43. Uyarılar/Önlemler
    44. Üretim Yeri
    45. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    46. Doz Aşımı
    47. Endikasyonlar
    48. Farmakodinamik Özellikler
    49. Farmakokinetik Özellikler
    50. Farmasötik Şekli
    51. Formülü
    52. İlaç Etkileşmeleri
    53. Kontraendikasyonlar
    54. Kullanım Şekli Ve Dozu
    55. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    56. Ruhsat Sahibi
    57. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    58. Saklama Koşulları
    59. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    60. Uyarılar/Önlemler
    61. Üretim Yeri
    62. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    63. Ara Ürün
    64. Doz Aşımı
    65. Endikasyonlar
    66. Farmakodinamik Özellikler
    67. Farmakokinetik Özellikler
    68. Farmasötik Şekli
    69. Formülü
    70. İlaç Etkileşmeleri
    71. Kontraendikasyonlar
    72. Kullanım Şekli Ve Dozu
    73. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    74. Saklama Koşulları
    75. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    76. Uyarılar/Önlemler
    77. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    78. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    79. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    80. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    81. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    82. İlaç Nasıl Kullanılır
    83. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    84. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    85. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    86. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    87. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    88. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    89. Etkin Maddeler

İlaç Etken Maddeleri

  • moksifloksasin hidroklorür (400 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Endikasyonlar

ALFOXIL  1 g Enjeksiyon İçin Toz, yukarıda belirtilen, amoksisiline duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu tonsilit, orta kulak iltihabı, sinüzit, farenjit, akut ve kronik bronşit, pnömoni gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları; sistit, üretrit, piyelonefrit, adneksit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus, gonore, prostatit gibi ürogenital sistem enfeksiyonları; selülit, apse, erizipel, empetigo,akne gibi deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile sepsis ve bakteriyel menenjitin tedavisinde endikedir. Gerektiğinde enfeksiyonun yerine göre gerekli cerrahi müdahaleler uygulanmalıdır. Alfoxil bakteriyel endokardit profilaksisinde de endikedir. Etken mikroorganizmaların ve amoksisiline duyarlılığın belirlenmesi için bakteriyolojik inceleme yapılmalıdır. Ancak tedaviye, duyarlılık testi sonuçları beklenmeden de başlanabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Amoksisilin, ampisilin benzeri semi – sentetik geniş spektrumlu bir penisilindir. Bakteri hücre duvarı mukopeptitinin biyosentezini inhibe ederek etkinlik gösterir. Mikrobiyoloji: Aktif multiplikasyon aşamasında amoksisilin, hassas organizmalara karşı gösterdiği bakteri öldürücü etki yönünden ampisilin’e benzer. Amoksisilin’in, ENDİKASYONLARI VE KULLANIMI bölümünde tanımlanan gerek in vitro, gerek klinik enfeksiyonlarda aşağıdaki mikroorganizmaların birçok türüne karşı etkin olduğu kanıtlanmıştır.   Aerobik Gram-Pozitif Mikroorganizmalar: Enterococcus faecalis Staphylococcus spp. * (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Streptococcus pneumoniae Streptococcus spp. (yalnızca alfa ve beta hemolitik türleri) *Amoksisilin’e karşı dayanıksız fakat metisilin/oksasilin’e dayanıklı olan staphylococci, amoksisilin’e dirençli kabul edilmelidir. Aerobik Gram-negatif Mikroorganizmalar: Escherichia coli (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Haemophilus influenzae (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Neisseria gonorrhoeae (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Proteus mirabilis (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Helikobakter: Helicobacter pylori

Farmakokinetik Özellikler

Dağılım: İntramusküler uygulama sonrası doruk serum konsantrasyonları ve serum düzeyi profili oral uygulama ile yaklaşık olarak aynıdır. 250 mg amoksisilinin intramusküler olarak uygulanmasını takiben serum zirve konsantrasyonu 6.7 µg/ml’dir ve bu değere oral uygulamada olduğu gibi 1–2 saat içinde ulaşılır. İntravenöz uygulamadan sonra ulaşılan serum doruk konsantrasyonları, enjeksiyonun uygulama hızına bağlıdır. 250 mg’lık dozun 3 saniyede uygulanmasından sonra 63 µg/ml; 500 ve 1000 mg’lık dozların bolus olarak 10 saniye içinde uygulanmasından sonra sırası ile 62,5 ve 143 µg/ml’lik zirve konsantrasyonlarına ulaşılır. IV infüzyon şeklinde amoksisilin uygulanan pediyatrik hastalarda doruk serum düzeyleri ve eğri altında kalan alan, dozla paralel olarak artar. Vücut doku ve sıvılarının çoğuna kolaylıkla yayılır. Ancak, beyin ve beyin-omurilik sıvısına sadece meninksler iltihaplı olduğu zaman geçebilir. Amoksisilinin proteine bağlanma oranı düşük olup, yaklaşık % 20’dir. Eliminasyon: Amoksisilinin büyük kısmı değişmeden idrarla atılır; birlikte probenesid uygulanması amoksisilinin atılımını geciktirir

Farmasötik Şekli

Enjeksiyon için Toz

Formülü

Alfoxil 1 g Enjeksiyon İçin Toz; her bir flakonda, 1 g amoksisilin’e eşdeğer steril amoksisilin sodyum içerir. Her flakonun beraberinde 4 ml steril, apirojen, enjeksiyonluk su içeren çözücü ampul bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Probenesid, amoksisilin’in renal tübüler salgılanmasını azaltır. Amoksisilin ve probenesid’in birlikte kullanılması kandaki amoksisilin seviyesinin uzun süre yüksek kalmasına neden olabilir. Kloramfenikol, makrolidler, sülfonamidler ve tetrasiklinler, penisilin’in bakteri öldürücü etkisini bozabilir. Bu in vitro çalışmalarla kanıtlanmıştır, ancak bu etkileşimin klinik önemi tam olarak belgelendirilememiştir.

Kontraendikasyonlar

Penisilin alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hekim tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde; Orta derecede şiddetli enfeksiyonların tedavisinde 8 saatte bir 500 mg uygulanır; hekim tarafından gerekli görülürse doz aralığı kısaltılabilir. Daha şiddetli enfeksiyonların tedavisinde; 6 saatte bir 500 mg intravenöz enjeksiyon (3-4 dakika) ya da intravenöz infüzyon (30 dakikada) şeklinde uygulanır. Daha ağır enfeksiyonlarda doz yükseltilebilir. 10 yaşına kadar olan çocuklarda önerilen doz 50-100 mg/kg/gün’dür. Menenjit tedavisinde doz 200-400 mg/kg/gün’e kadar yükseltilebilir. Septisemi tedavisinde 150-200 mg/kg/gün olan doz en az üç gün intravenöz uygulandıktan sonra 3-4 saatte bir intramusküler uygulama ile tedavi sürdürülmelidir.   Bakteriyel endokardit profilaksisi: Bakteriyel endokardite karşı profilaksinin endike olduğu hastalarda yapılan diş çekimi veya gingiva ile ilgili cerrahi girişimlerde, erişkinlerde girişimden 1 saat önce 3 g; 6 saat sonra da 1.5 g amoksisilin oral olarak uygulanır. Çocuklar için ise, girişimden 1 saat önce 50 mg/kg; 6 saat sonra da 25 mg/kg amoksisilin oral olarak uygulanır. Parenteral uygulama yapılacaksa; erişkinlere girişimden 30 dakika önce 2 g ampisilin İM veya İV, 6 saat sonra da 500 mg İM veya İV ampisilin veya 1,5 g oral amoksisilin uygulanır. Çocuklara girişimden 30 dakika önce 50 mg/kg İM veya İV, 6 saat sonra da 25 mg/kg İV veya İM ampisilin veya oral amoksisilin olarak uygulanır. Çocuk dozu erişkin dozunu geçmemelidir. Son bir ay içinde penisilin kullanmış olan hastalarda başka bir antibiyotik ile profilaksi uygulanması düşünülmelidir. Enfeksiyonun tipi ve şiddetine göre parenteral Alfoxil uygulanmasını takiben gerekirse tedavi oral olarak sürdürülebilir. A grubu beta-hemolitik streptokoklarla oluşan enfeksiyonlarda akut romatizmal ateş veya akut glomerülonefrit oluşmasını önleyebilmek için tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. Alfoxil ile birlikte aminoglikozid tedavisinin gerekli olduğu vakalarda ilaçlar ayrı enjektör veya serum seti içinde uygulanmalıdır. Alfoxil Enjeksiyon İçin Toz intramusküler ve doğrudan infüzyon şeklinde intravenöz uygulanabilir. Flakon sulandırıldıktan sonra bekletilmeden en geç bir saat içinde uygulanmalıdır. Aksi takdirde etkinliğinde belirgin bir azalma olabilir. İM uygulama yerinde ağrı ortaya çıkacak olursa enjeksiyon için su yerine steril % 0.5’lik lidokain kullanılabilir. Alfoxil Enjeksiyon İçin Toz sulandırıldıktan sonra infüzyon sıvısına katılır. % 0.9 Sodyum klorür, % 5 Dekstroz, Laktatlı Ringer, 1/6 M Sodyum laktat gibi sık kullanılan infüzyon eriyikleri ile geçimlidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Preparatın ayrıca; ALFOXİL®   500 mg Tablet, ALFOXİL®   1 g Tablet, ALFOXİL®   250 mg Forte Oral Süspansiyon İçin Kuru Toz, ALFOXİL®   125 mg Oral Süspansiyon İçin Kuru Toz ALFOXİL®   500 mg Enjeksiyon İçin Toz, ALFOXİL®   250 mg Enjeksiyon İçin Toz, ALFOXİL®   500 mg Kapsül, isimli formları da mevcuttur.

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde muhafaza ediniz. Sulandırılan çözeltiler bekletilmeden kullanılmalıdır. Çözeltiyi donmaktan koruyunuz

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

ALFOXİL 1 g Enjeksiyon İçin Toz, her bir flakonda, 1 g amoksisilin’e eşdeğer amoksisilin sodyum içeren 1 flakon ve 4 mL’lik çözücü ampul ile birlikte bulunmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi ve hatta ölümle sonuçlanabilen anafilaktoid tipte aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok alerjene duyarlığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oral uygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırı duyarlık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmalıdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açık tutulması sağlanmalıdır. Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır. Uzun süreli tedavide tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi, hematopoietik sistem, böbrek ve karaciğer fonksiyonları belirli aralıklarla izlenmelidir. Tedavi sırasında bakteriyel patojenler (Enterobacter, Pseudomonas) ve mantarlarla (Candida) süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır   Gebelik ve Laktasyonda Kullanım: Gebelikte kullanımı: Gebelik Kategorisi B’dir. Gebelikte güvenilirliği henüz kesinlik kazanmamıştır. Emziren annelerde kullanımı: Amoksisilin süte az miktarda geçer, emziren annelerde kullanıldığında bu özelliği unutulmamalıdır.   Araç ve makina kullanımına etkisi Herhangi bir bilgi mevcut değildir.   Pediatrik Kullanım: Bebeklerde ve küçük çocuklarda böbrek işlevinin gelişimi tamamlanmadığı için amoksisilin’in vücuttan atılması gecikebilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Parenteral amoksisilin kullanımı sırasında en sık karşılaşılan yan etkiler IM enjeksiyon bölgesinde enflamasyon, ağrı ve deri döküntüsüdür. IV uygulama sırasında nadir olarak yüzeyel filebit ile karşılaşılabilir.   Gastrointestinal: Bulantı, kusma, ishal ve hemorajik/psedomembranöz kolit. Psedomembranöz kolit semptomlarının başlaması antibiyotik tedavisi sırasında ya da sonrasında olabilir. (Bkz. UYARILAR) Aşırı duyarlık reaksiyonları: Serum hastalığı-benzeri reaksiyonlar, eritematoz makulopapular döküntü, Stevens-Johnson sendromu, eksfolyatif dermatit, toksik epidermal nekroliz, akut genel egzantematöz püstüloz, aşırı duyarlık, vaskülit ve kurdeşen kaydedilmiştir. Bu aşırı duyarlık reaksiyonları antihistaminik ve gerektiğinde sistemik kortikosteroidlerle kontrol edilebilir. Karaciğer: AST (SGOT) ve/veya ALT (SGPT)’de kısmî artış kaydedilmiştir, fakat bu bulgunun önemi bilinmemektedir. Aralarında kolestatik sarılık, hepatik kolestaz ve akut sitolitik hepatit de bulunan hepatik işlev bozuklukları kaydedilmiştir. Böbrek: Kristalüri etkisi olduğu da bilinmektedir. (bkz. DOZ AŞIMI) Dolaşım ve Lenf Sistemi: Penisilinlerle yapılan tedavi sırasında anemi, hemolitik anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, eozinofili, lökopeni, ve agranülositoz kaydedilmiştir. Bunlar çoğu zaman tedavinin kesilmesiyle geri dönüşümlü reaksiyonlardır ve aşırı duyarlık nedeniyle oldukları sanılmaktadır. Merkezi Sinir Sistemi: Geri dönülebilir hiperaktivite, uyarılma, kaygı, uykusuzluk, sersemlik davranış değişiklikleri, ve/veya baş dönmesine ender olarak rastlanmaktadır. Diğer: Diş renginde bozulmaya (kahverengi, sarı veya gri lekeler) ender olarak rastlanmıştır. Şikâyetlerin çoğu pediatrik hastalarda görülmüştür. Çoğu durumlarda renk bozulması, fırçalama ya da diş temizliği yoluyla azaltılmış veya giderilmiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Aklovir Tablet’in intratübüler sıvıdaki çözünürlüğünün artması (2.5 mg/ml), böbrek tübüllerinde asiklovirin çökmesine neden olabilir. Bu durumda peritoneal diyalize başvurulabilir. Ancak bu pek etkin bir yöntem değildir. Bunların yanısıra akut böbrek yetmezliği ve anüri oluşabilir. Tedavisi için böbrek fonksiyonları normale dönünceye kadar hasta hemodiyaliz ünitesine bağlanmalıdır. Ayrıca semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanabilir.

Endikasyonlar

Aklovir Tablet genital herpes de dahil olmak üzere akut veya tekrarlayan deri ve mukoza membranlarının Herpes simpleks enfeksiyonlarında endikedir Aklovir Tablet bağışıklık sistemi normal hastalarda tekrarlayan Herpes simpleks enfeksiyonlarının tekrarının önlenmesinde endikedir Aklovir Tablet bağışıklığı yetersiz hastalarda Herpes simpleks enfeksiyonlarının profilaksisinde endikedir. Varicella (Su çiçeği): Bağışıklık sorunu olan ya da enfeksiyon ve komplikasyonları açısından risk altında bulunan kişilerin Varicella zoster enfeksiyonları tedavisi. 

Farmakodinamik Özellikler

Bir sentetik asiklik pürin nükleozid analoğu olan asiklovirin in vivo ve in vitro olarak; Herpes simpleks virüs tip 1 ve tip 2 (HSV-1 ve HSV-2), Varicella-zoster, Epstein-Barr ve Cytomegalovirüs’e karşı inhibitör etkisi vardır.

Farmakokinetik Özellikler

Asiklovir vücutta HSV ile enfekte olan hücreler tarafından alınarak aktif formu olan asiklovir trifosfata çevrilir. Asiklovir trifosfat DNA polimerazı etkileyerek, viral DNA replikasyonunu inhibe eder. Asiklovir oral yoldan %13-30 oranında absorbe olur. Bütün vücut sıvılarına dağılır; kan beyin bariyerini, plasentayı geçer. En yüksek konsantrasyonlara böbrek, karaciğer ve barsaklarda rastlanır. Plazma yarılanma ömrü 2.5-3.3 saattir. Karaciğerde metabolize olur, hemen ve tamamen böbreklerle atılır. Ancak %2 oranında feçesle atılır. Diyalizle dolaşımdan uzaklaştırabilir. 2 yaşından küçük çocuklarda yeterli çalışma yoktur.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablette; Asiklovir 200 mg

İlaç Etkileşmeleri

Probenesid, asiklovirin renal tübüler sekresyonunu azaltabilir. Böbrek fizyolojisini etkileyen diğer ilaçların, asiklovirin farmakokinetiğini etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Asiklovire veya formüldeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde;   Yetişkinlerde Herpes Simpleksin Tedavisinde   Günde 4 saat ara ile 5 defa 200 mg (1 tablet) alınmalıdır. Uygulama esnasında doz uyku saatleri dışında kalan süre içinde verilmelidir. Yemeklerle birlikte alınabilir. Tedaviye 10 gün devam edilmelidir. Tekrarlayan enfeksiyonların ara tedavilerinde aynı uygulama 5 gün süreyle yapılır.   Bağışıklık Sistemi Zayıflamış Hastalarda Herpes Simpleks Enfeksiyonun Baskılanmasında  Bağışıklık sistemi çok zayıf veya barsak absorpsiyonu azalmış olan hastalarda aynı süre içinde bir defada 400 mg (2 tablet) verilebilir.   Bağışıklık Sistemi Normal Hastalarda Simpleks Enfeksiyonun Profilaksisinde Bağışıklık sistemi normal hastalarda Herpes simpleks enfeksiyonlarının profilaksisinde 6 saatte bir 200 mg Aklovir (1 tablet) verilebilir.   Yetişkinlerde Herpes Simpleks Enfeksiyonlarının Profilaksisinde  Bağışıklık sistemi bozulmuş hastalarda 6 saatte bir günde 4 kez 200 mg (1 Tablet) uygulanabilir.  Bağışıklık sistemi çok zayıf ya da barsak absorpsiyonu çok azalmış olanlarda bir defada 400 mg (2 tablet) 6 saat ara ile 4 defa alınmalıdır. Profilaktik dönemin süresi riskli dönemin süresine göre belirlenir.   Su Çiçeğinin (Varicella) Tedavisi (Not: Bkz. endikasyonlar)  40 kg üzeri çocuklar ve yetişkinlerde 800 mg, yaklaşık 6 saatlik aralarla günde 4 kez verilmelidir. Su çiçeği tedavisinde Aklovir 800 mg Tablet kullanılmalıdır. 2 yaş üzeri çocuklarda günde 4 kez 20 mg/kg vücut ağırlığı (80 mg/kg geçmemelidir) şeklinde uygulanır. Tedaviye 5 gün devam edilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Aklovir %5 Krem, Aklovir Süspansiyon,  Aklovir 800 mg Tablet.

Saklama Koşulları

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

25 tabletlik blister ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Gebelerde ancak mutlak endikasyon varsa kullanılmalıdır.   İlacı kullanan annelerin bebeklerini emzirmemeleri gerekir.   Nörolojik hastalarda, ağır karaciğer ve böbrek hastalıklarında, ciddi elektrolit bozuklukları ve hipoksi durumlarında dikkatle kullanılmalıdır.   Herpes genitalis’li kadınlarda serviks kanseri gelişme olasılığı daha yüksek olabilir. Bu nedenle yılda en az bir kez “smear tetkiki” yaptırılması tavsiye edilir. Lezyon olan bölgeler mümkün olduğu kadar temiz ve kuru tutulmalıdır. İrritasyona engel olmak üzere gevşek iç çamaşırları giymek uygun olur.   Aklovir kullanımı herpesin başkalarına bulaşmasını önlemez.   Diş etlerinde kanama ve hipertrofiye engel olmak için diş bakımına dikkat edilmeli ve dişler düzenli olarak diş hekimine kontrol ettirilmelidir.   Çocuklarda kullanımı ile ilgili uyarılar yapılmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Menstrual periodda değişiklikler, ciltte kızarıklık, özellikle uzun süreli tedavilerde diyare, baş dönmesi, baş ağrısı, eklem ağrısı, bulantı ve kusma, akne, uyku bozukluğu, halsizlik, ateş, lenfadenopati, kas krampları görülebilir. Kısa süreli tedavilerde nadiren iştah kaybı ortaya çıkabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Adrenalinin yaptığı aşırı kan basıncı yükselmesine karşı etkili iki antidot a-adrenerjik  resptör blokörleri (fentolamin gibi) ve nitritlerdir. (İnjeksiyonluk a-blokör bulunamadığı takdirde klorpromazin 25 mg injekte edilebilir.) Bu durumda antidot olarak tek başına b-adrenerjik reseptör blokörü kullanılmamalıdır, kan basıncının daha da yükselmesine neden olur.

Endikasyonlar

Bronkospazmlar, Aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktik reaksiyonlar), Kardiyak arrest ve aritmiler.

Farmakodinamik Özellikler

Adrenalin, deri, mukoza, iç organlar, tükrük bezleri, sindirim sistemi sfinkterleri, göz radyal adaleleri, idrar yolları ve dalak kapsülü üzerinde kontraksiyon yapar.Buna karşılık, göz pupillası, koroner damarlar ve bronşlar üzerinde dilatasyon yapar.Kalp atımını hızlandırır, kalp adelesinin kontraktilitesini artırır.Tükrük bezlerinin tükrük salgılamasına sebep olur.

Farmakokinetik Özellikler

Subkütan veya intramüsküler enjekte edilen adrenalin iyi bir şekilde absorbe edilir. Etkisi hızlı başlayıp kısa sürer. Astım krizi geçiren hastalara subkütan enjekte etmek suretiyle adrenalin verilmesi halinde 5-10 dakikalık bir süre içinde bronkodilatasyon meydana gelir ve maksimal etkiye yaklaşık olarak 20 dakika içerisinde ulaşılır.   Adrenalin plasentadan geçer, ancak kan-beyin bariyerini aşamaz. Dolaşım sistemi içerisindeki adrenalin, COMT ve MAO enzimlerinin iştirak ettiği bir dizi reaksiyon sonucunda karaciğer ve diğer dokular tarafından metabolize edilir.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyonluk çözelti

Formülü

Bir ampul, 1 ml’de :           Adrenalin bitartarat                      1.98   mg                                       (1.0 mg Adrenalin baz + % 10 eksez doza ekivalan miktar)                                       Sodyum klorür                             8.38   mg                                       Sodyum metabisülfit                    0.1     mg                                       Enjeksiyonluk su y.m.                 1.00   ml

İlaç Etkileşmeleri

    Aditif etkiler ve toksisitede artış meydana gelmesi ihtimali yüzünden, adrenalin diğer semptomimetik ajanlarla birlikte kullanılmamalıdır.     Adrenalin’in kardiyak ve bronkodilatör etkileri propranolol gibi b-adrenerjik blokörler tarafından antagonize edilmektedir.    Adrenalin’in meydana getirdiği vasokonstrüksiyon ve hipertansiyon, fentolamin gibi a-adrenerjik blokörler tarafından antagonize edilir. Ergo alkaloidleri, a-adrenerjik blokör özellikleri yüzünden adrenalinin pressör etkisini tersine çevirirler.     Adrenalin, klorofom, trikloretilen, siklopropan ve halotan gibi genel anesteziklerle birlikte kullanılmamalıdır.     Kalbi aritmiye karşı hassas hale getiren kalp glikozitleri (digitaller) gibi birtakım ilaçların yüksek dozda verilmekte olduğu hastalarda adrenalin kullanılmamalıdır.     İmipramin gibi trisiklik antidepresanlar, difenhidramin gibi antihistaminikler ve tiroid hormonları, adrenalinin kalp ritm ve atım hızı üzerindeki etkilerini potansiyelizie etmektedir.     Monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleriyle kullanımında, advers etki görülme riskinde artış saptanmıştır.     Dolaşım kollapsı veya fenotiyazinlerin meydana getirdiği hipotansiyona karşı adrenalin kullanılmamalıdır. Kan basıncının daha da düşmesine yol açabilir.     Adrenalin’in hiperglisemiye yol açma ihtimali olduğu için adrenalin kullanan diabetli hastalara verilen insülin veya oral hipoglisemik ajan dozlarının artırılması gerekebilir.     Adrenalin, metildopa ve guanitidin’in antihipertansif etkisini azaltır.     Digoksin, kinidin, fluorohidrokarbon kullanan hastalara adrenalin verildiğinde kardiyak aritmi riski daha yüksektir.

Kontraendikasyonlar

Şoklarda (anafilaktik şok hariç), Adrenaline karşı aşırı duyarlılığı olanlarda, Halojenli hidrokarbon türevleri (Halotan v.b.) ile yapılan genel anestezilerde, Hipertiroidizmde, Kardiyovasküler hastalıklarda (organik kalp rahatsızlıkları, kalp dilatasyonu), Hipertansiyonda, Dar açılı glokomda, Organik beyin hasarında ya da serebral ateroskleroz’da kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Bronkospazm ve aşırı duyarlılık reaksiyonları: Şiddetli anafilaksı veya astma tedavisinde, yetişkinler için başlangıç dozu 0.1-0.5 mg’dır.Bu doz  subkütan veya intramüsküler uygulanır.Ancak kalçaya intramüsküler enjeksiyondan kaçınılmalıdır. İlaçlara bağlı gelişen reaksiyonlarda, ilacın absorbsiyonunu azaltmak için, adrenalini ilacın enjekte edildiği yere uygulanır. Başlangıç dozları düşük olmalıdır. Gerekirse artırılabilir. Fakat tek doz uygulamalar 1 mg’ı geçmemelidir. Anafilaktik şoktaki hastalarda sukütan dozlar 10-15 dakika aralarla tekrarlanabilir. Astmalı hastalarda, durumun ağırlığına ve hastanın yanıtına göre subkütan dozlar; 20 dakika-4 saat aralarla verilebilir. Uzatılmış etki için yetişkin astmalı hastaya başlangıç dozu olarak 0.5 mg subkütan olarak verilebilir. Kronik obstruktif pulmoner hastalığı olanlarda 0.3 mg doz subkütan olarak 20 dakikalık aralar ile 3 kez tekrarlanır. Gerekirse 2 saat sonra aynı uygulama tekrarlanabilir. Çocuklarda anafilaksi veya astmada, adrenalin 0.01 mg/kg dozunda 4 saatte bir enjekte edilir. Kriz şiddetli ise yukarıda belirtilen dozlar 20 dakika ara ile 2 kez daha tekrarlanır. Dolaşım şoku ve hipotansiyon durumlarında subkütan 0.5 mg (çocuklarda 0.3 mg) enjekte edilir. Erişkinlerde kan basıncındaki yükselmeyi sürdürmek için ilk dozdan sonra 5-15 dakika ara ile 1:10.000 konsantrasyonuna dilüe edilmiş solüsyonlardan 0.25-0.5 ml intravenöz olarak verilir. Çocuklarda başlangıç dozu, gerekirse yine subkütan uygulanmak üzere 15 dakika ara ile 3-4 kez yinelenebilir. Kardiyak Arrest : Kardiyak arrest’te adrenalin 0.5-1 mg dozunda i.v olarak verilebilir.Gerekirse bu doz 5 dakikada bir tekrarlanabilir.Ciddi kardiyak acilinde eğer i.v yol açılamadıysa dilüe enjeksiyonlar intrakardiyak olarak veya endotrakeal tüp yoluyla, tekniği iyi bilen personel tarafından uygulanabilir.İntrakardiyak uygulamasını takiben, ilacın koroner dolaşıma girmesini sağlamak için eksternal kardiyak masaj önerilir.Genellikle çocuklarda i.v doz  0.01 mg/kg ‘dır.Gerekirse 5 dakikada bir bu doz tekrarlanabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

1/2 mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda. ¼ mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda.

Ruhsat Sahibi

Drogsan İlaçları San. ve Tic. A.Ş.  Oğuzlar Mah. 56. Sok. No: 7 / 3  06520 Balgat / ANKARA 

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

14.01.1993 – 162/96

Saklama Koşulları

25°C’in altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

1 mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda.

Uyarılar/Önlemler

Geriatrik hastalarda, diabetes mellitus’u veya kardiyovasküler rahatsızlıkları (angina pektoris, taşikardi ve myokard enfaktüsü) olanlarda ve/veya sempatomimetik aminlere duyarlı olduğu bilinen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır Kronik bronşiyal astmalı hastalarda, substantial amfizem ve aynı zamanda dejeneratif kalp hastalığı olanlarda ve psikonörotik hastalarda dikkatli kullanılmalıdır Koruyucu olarak sodyum metabisülfit taşıdığından sülfit alerjisine neden olabilir. Hamilelikteki spontan veya oksitosin’in indüklediği uterus kontraksiyonlarını inhibe eder ve doğum ağrılarının ikinci devresini geciktirebilir. Uterus kontraksiyonunu azaltmaya yetecek dozun kullanılması, hemorajili uterus atoni periyodunun uzamasına; ayrıca hamilelikte kullanımı, fetusta anoksiye neden olabilir. Bu sebeplerle tıbbi zorunluluk olmadıkça hamilelerde kullanılmamalıdır. Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır. Tiroid hastalarında, serebral arteriosklerozlu hastalarda ve Parkinson hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. GEBELİK KATEGORİSİ (KATEGORİ C) Gebelerde adrenalin kullanımı ile ilgili yeterli ve kontrollü çalışma yapılmamıştır. Adrenalin plasentaya geçer ve gebelik esnasında kullanımı fetusa anoksi riski oluşturur. Gebelerde adrenalin kullanılmasındaki yararları ve potansiyel riskleri doktor tarafından belirlenmeli ve çok gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. LAKTASYON Anne sütüne geçip geçmediğine dair yeterli çalışma yoktur. Zorunlu olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır. ARAÇ VE MAKİNE KULLANIMINA ETKİSİ Uygulanamaz.

Üretim Yeri

İmaretçioğlu Tıbbi Aletler San. ve Tic. Ltd. Şti. Samsun Serbest Bölgesi, SAMSUN

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Tedavi dozlarında adrenalin, bazen sıkıntı hissi, çarpıntı, termor, baş ağrısı, renk solukluğu ekstremitelerde soğukluk, lokal iskemik nekroz gibi birtakım geçici ve tehliklesiz belirti ve şikayetlere neden olabilir. Bu belirtiler bilhassa adrenaline hassas kimselerde veya hipertiroidli hastalarda ortaya çıkar. Adrenalin, sağlıklı kişilere ait elektrokardiyografi çizelgesinde yer alan T-dalgası amplitüdünde bir düşüş kaydedilmesi de dahil olmak üzere birtakım EKG değişmelerine yol açar. Kalp atım, ritm ve oranında meydana gelen düzensizliklere, çarpıntı ve taşikardiye yol açabilir. Sürdozaj veya dikkatsiz yapılan intravenöz enjeksiyon sonucu bazen tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir. Ventriküler fibrilasyon ortaya çıkabilir ve şiddetli hipertansiyon, serebral hemoraji ve pulmoner ödeme neden olabilir. Adrenalin kronik toksisiteye neden olmaz. Ancak süregen kullanımlarda enjeksiyon yerindeki vazokonstriksiyondan dolayı zerk bölgesinde doku nekrozuna yol açabilir. Düşük dozlarda bile insülin sekresyonunun inhibisyonu, hiperglisemi ve ayrıca  glukoneogenez, glikoliz, lipoliz, ketogenez biyokimyasal etkileri arasındadır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Oftalmik kullanımla ilgili olarak bir dozaşımı bildirilmemiştir. Ancak konjenital glokom tedavisinin bir bölümü olarak %0.2 brimonidin tartarat alan birkaç yenidoğanda hipotansiyon, bradikardi, hipotermi ve apne gibi brimonidin dozaşımı semptomları bildirilmiştir. Sistemik dozaşımı, ağızdan kazara alınması durumlarında söz konusudur. Tedavide destekleyici ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır ve hastanın havayolu açık tutulmalıdır.

Endikasyonlar

AlphaganÒ P açık açılı glokom veya oküler hipertansiyonu olan hastalarda göziçi basıncını düşürmek için, topikal beta-bloker tedavisi kontrendike olduğunda tek başına kullanılabilir. Ayrıca AlphaganÒ P, göziçi basıncı topikal beta-blokerlerle yeterince kontrol edilemediğinde ek tedavi olarak kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Brimonidin tartarat selektif bir alfa-2 adrenerjik reseptör agonistidir ve alfa-1 adrenoseptörlere göre alfa-2 adrenoseptör selektivitesi 1000 kat daha fazladır. Bu seçiciliğe bağlı olarak midriyazis ve insan retina ksenogreftleri ile ilişkili olarak mikrosirkülasyonda vazokonstriksiyon görülmez. Hayvanlardaki ve insanlardaki çalışmalar brimonidin tartarat’ın çift etki mekanizması olduğunu ileri sürmektedir. AlphaganÒ’ın hümör aköz yapımını azaltıp, uveoskleral yoldan atılımını artırarak göziçi basıncını düşürdüğü düşünülmektedir. Topikal brimonidin tartarat uygulaması kardiyovasküler veya pulmoner parametrelere minimal etki ile göziçi basıncını düşürür; advers etki göstermeyen bronşial astımlı hastalara ait sınırlı veriler mevcuttur. AlphaganÒ’ın etki başlangıcı hızlıdır ve dozlamadan 2 saat sonra doruk oküler hipotansif etki görülür; göziçi basıncını ortalama 4-6 mmHg düşürmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

% 0.2 veya %0.1’lik çözeltinin 7 gün, günde 3 kez oküler uygulanmasından sonra plazma konsantrasyonu düşüktür (ortalama Cmax, %0.1 ve %0.2’lik çözeltiler için sırasıyla 0.03 ng/ml ve 0.06 ng/ml’dir). Çoğul uygulamadan sonra plazmada hafif bir birikim gözlenir, ancak %0.15’lik çözeltinin günde 2 kez uygulanmasından sonra sistemik birikim mümkün görünmemektedir, zira brimonidinin eliminasyon yarı ömrü kısadır. Kararlılık durumundaki AUC0-8h , %0.1 ve %0.2’lik çözeltiler için sırasıyla 0.14 ng.hr/ml ve 0.25 ng.hr/ml’dir. Topikal uygulamadan sonra sistemik dolaşımda ortalama görünür yarı-ömrü yaklaşık olarak 2 saattir ve plazma proteinlerine bağlanma oranı %29’dur. Brimonidin oküler dokularda reversibl olarak melanine bağlanır. İnsanda bu bağlanmanın önemi bilinmemekle birlikte, 1 yıldan uzun süre %0.2 brimonidin tartarat ile tedavi edilenlerde biomikroskopik incelemede anlamlı bir oküler advers reaksiyona rastlanmamıştır. İnsanda oral uygulamayı takiben brimonidin iyi emilir ve hızlı elimine edilir; uygulanan dozun büyük bir kısmı (%75 kadar) 5 gün içinde idrarla metabolitleri şeklinde atılır; idrarda değişmemiş ilaç saptanmamıştır. Metabolizasyonu başlıca karaciğerde gerçekleşmektedir. Brimonidin tartaratın tek dozundan sonra genç erişkinlerle karşılaştırıldığında Cmax, AUC ve görünür yarı-ömür yaşlılarda aynıdır ve dolayısıyla sistemik emilim ve eliminasyonun yaştan etkilenmediği görülmektedir. 

Farmasötik Şekli

Oftalmik solüsyon

Formülü

1 ml çözelti etken madde olarak %0.15 brimonidin tartarat (1.5 mg/ml), koruyucu madde olarak % 0.005 Purite (stabilize oksikloro kompleksi, 0.05 mg/ml) ve yardımcı maddeler olarak % 0.229 borik asit, % 0.02 kalsiyum klorür dihidrat, %0.006 magnezyum klorür heksahidrat, % 0.14 potasyum klorür, % 0.095 sodyum borat dekahidrat, % 0.5 sodyum karboksimetilselüloz, % 0.58 sodyum klorür, pH ayarı için hidroklorik asid ve/veya sodyum hidroksit ve saf su içermektedir.

İlaç Etkileşmeleri

AlphaganÒ P ile spesifik ilaç etkileşim çalışmalarının yürütülmemiş olmasına rağmen santral sinir sistemi depresanları ile (alkol, barbitüratlar, opiatlar, sedatifler veya anestezikler) additif ya da potansiyelize edici bir etki gözönünde bulundurulmalıdır. Dolaşımdaki aminlerin metabolizmasını ve alınışlarını etkileyen ilaçları (ör; klorpromazin, metilfenidat, rezerpin) kullananlarda dikkatli olunmalıdır. AlphaganÒ P ile birlikte antihipertansif ve/veya kardiyak glikozidleri kullananlarda dikkatli olunmalıdır. Alfa-adrenerjik agonistler ile veya bunların etkileri ile etkileşecek (ör; izoprenalin, prazosin) sistemik bir ilaç başlanacaksa veya dozu değiştirilecek ise dikkatli olunmalıdır.

Kontraendikasyonlar

AlphaganÒ P brimonidin tartarata veya bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlığı olanlarda, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörü tedavisi ve bazı antidepresanları (trisiklik antidepresanlar ve mianserin gibi) alanlarda kullanılmamalıdır.  

Kullanım Şekli Ve Dozu

Önerilen AlphaganÒ P dozu; etkilenen göze yaklaşık 8 saat arayla olmak üzere günde 3 kez 1 damladır. Yaşlılarda dozaj ayarlaması gerekmez. Birden fazla topikal oftalmik ilaç kullanılıyorsa, ilaçlar en azından 5 dakika arayla uygulanmalıdır.   Diğer göz damlaları ile olduğu gibi, sistemik emilimi en aza indirmek için her damladan sonra bir dakika süreyle medial kantusta lakrimal keseye parmak ucu ile bastırılması önerilir.   AlphaganÒ P karaciğer ya da böbrek yetmezliği olanlarda incelenmemiş olduğundan bu hastaların tedavisinde dikkatli kullanılmalıdır. AlphaganÒ P 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.   İlk açmadan sonra 28 gün içinde kullanılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ruhsat Sahibi

Allergan İlaçları Ticaret A.Ş. Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 İz Plaza Giz, Maslak-İstanbul  

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

130/17 – 20.07.2010

Saklama Koşulları

25ºC’nin altında oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

5 ml solüsyon içeren LDPE şişelerde sunulur.

Uyarılar/Önlemler

Ağır veya stabil olamayan ve kontrol edilmeyen kardiyovasküler hastalığı olanlarda; depresyon, serebral veya koroner yetmezlik, Raynaud fenomeni, ortostatik hipotansiyon veya tromboangiitis obliterans olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Bazı hastalarda AlphaganÒ P ile oküler allerjik reaksiyon görülebilir; allerjik reaksiyonlar gözlenirse AlphaganÒ P tedavisi kesilmelidir.   AlphaganÒ P karaciğer ya da böbrek yetmezliği olanlarda incelenmemiş olduğundan bu hastaların tedavisinde dikkatli kullanılmalıdır.   Pediyatrik kullanım: Brimonidin tartaratın pediatrik hastalarda kullanımına ait yeterli veri bulunmadığından, bu hastalarda kullanılması önerilememektedir.   Gebelik ve laktasyonda kullanım: Gebelik kategorisi B’dir. Gebelikte güvenli kullanımı bilinmediğinden, sadece fetus üzerindeki risk/yarar oranı değerlendirilerek kullanılmalıdır. Brimonidin’in anne sütüne geçişi bilinmediğinden, emzirenlerde kullanılmamalıdır.   Araç ve makine kullanmaya etkisi: AlphaganÒ P araba veya makine kullanımını etkileyecek şekilde yorgunluk ve/veya halsizliğe neden olabilir. Diğer oküler tedavilerle olduğu gibi, damlatmadan sonra geçici olarak görme bulanıklığı ortaya çıkarsa, hasta araç ya da makine kullanmadan önce görmesi netleşene kadar beklemelidir.

Üretim Yeri

Allergan Sales, LLC,   8301 Mars Drive, Waco, Teksas 76712 ABD

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Oldukça sık olarak bildirilen oküler advers etki konjunktival hiperemidir.   Sık olarak bildirilen oküler advers etkiler alerjik konjunktivit, oküler irritasyon (yanma/batma, oküler kaşıntıdır, yabancı cisim hissi, foliküller konjunktivit, konjunktival ödem), lokal irritasyon (göz kapağında ödem ve eritem, oküler akıntı, oküler irritasyon, blefarit, oküler ağrı), göz kuruluğu, epifora, fotofobi, yüzeyel noktalı keratit, görme bozukluğu ve görme keskinliğinde azalmadır.   Nadiren bildirilen oküler etkiler gözde ödem, göz kapağında kaşıntı, konjunktivit, papiller hipertrofi, konjunktival kistler, konjunktival hemoraji, korneada erozyon, iritis, astenopidir.   Sıklıkla bildirilen sistemik etkiler ağız kuruluğu, başağrısı, asteni ve rinittir. Daha az sıklıkta bildirilen etkiler somnolans, baş dönmesi, oryantasyon bozukluğu, insomni, parestezi, farenjit, öksürükte artış, dispne, burunda kuruluk, hipertansiyon, hipotansiyon, anormal tat duyusu, deri irritasyonu ve alerjik tipte reaksiyondur.

Ara Ürün

FORMÜLÜ  : 1 tablette 20 mg Aspartam ihtiva eder.   TIBBİ ÖZELLİKLERİ :  Aspartil tablet, diyabetiklerin ve şekersiz rejim tatbik edenlerin güvenle kullanabilecekleri bir formüldür. Formüle giren Aspartam uzun araştırmalar sonucu geliştirilmiş olup şekerden 200 kat daha tatlı bir maddedir. Her gramı yaklaşık 17 Kj (4 K.kal) verir. Aspartam, Aspartik asit ile Fenilalanin amino asitlerinin metillendirilmiş dipeptidir.   ÖNERİLEN KULLANIM YERİ : Diyabetli hastaların ve şekersiz rejim tatbik edenlerin gıdalarını tatlandırmak için kullanılır.   KULLANILMAMASI GEREKEN DURUMLAR : Fenilalanin içerdiğinden fenilketonürili hastalarda kullanılmamalıdır. Aspartam, diyetlerinde gram dozunda sodyum glutamat olan küçük çocuklar için zararlı olabilir.   UYARILAR / ÖNLEMLER : Çocukların gıdalarına katılmamalıdır. Uzun süreli kaynama sırasında tatlandırma özelliğini kaybeder. Bu nedenle pişirilecek veya fırınlanacak besinlere katılmamalıdır. Kullanmadan önce Kullanım Kılavuzunu dikkatlice okuyunuz. Kullanmakta olduğunuz ilaç var ise muhakkak doktorunuza ve eczacınıza bildiriniz.   YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER : Nadir olarak dışkı kıvamında değişme, adet peryodunda farklılık bildirilmiştir. İstenmeyen bir etki görüldüğü zaman Sağlık Bakanlığı Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ ne bildiriniz.   GÜNLÜK KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU : Aspartil tabletin günlük kabul edilir maksimum dozu, vücut ağırlığının her kilogramı için 40 mg.dır. 1 tabletin tatlandırma gücü, yaklaşık 1 kesme veya 1 çay kaşığı toz şekere eşdeğerdir. ÇÖZÜLÜNCEYE KADAR KARIŞTIRINIZ.   Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve rutubetsiz yerde saklayınız.   TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ : 20mg’lık 100, 500 tablet, plastik kutuda.   İZİN SAHİBİ VE İMAL YERİ: Münir Şahin İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yunus Mah. Sanayi Cad. No:22 Kartal/İST   İZİN TARİHİ VE NO: 10.12.2002 – 2002/130    SADECE ECZANELERDE SATILIR.

Doz Aşımı

Atropinin akut doz aşımı, semptomatik ve destekleyici yöntemlerle tedavi edilir. Tedavi tercihen hastanede yapılmalıdır. Vital belirtiler ve EEG sürekli monitör edilmelidir. Hasta bilinçli ise kusturularak veya lavajla midesi boşaltılır. Ardından aktif karbon ve katartikler verilir. Çok ağır vakalarda kan değiştirilir. Hemodiyaliz veya peritoneal diyaliz etkisizdir. Eksitasyon, delirium varsa i.v. diazepam uygulanır. Ağır vakalarda (delirium, hallüsinasyon, supraventriküler taşikardi) Fizostigmin kullanılır. Hipertermi için soğuk pansumanlar, midriasis için topikal pilokarpin uygulanır. Fenotiazinler kullanılmamalıdır. Çünkü bunlar da antikolinerjik etkilidir. Supraventriküler taşikardi fizostigmine cevap vermezse i.v. propranolol kullanılabilir.

Endikasyonlar

Antikolinerjik ve spazmolitik etkisinden dolayı Vagal etkinliğin artışına bağlı bradiaritmilerde Ameliyat esnasında ortaya çıkabilen bradikardi, hipotansiyon ve aritmiler gibi vagal etkilerin giderilmesinde, ayrıca kardiyopulmoner canlandırmada Anestezi sırasında solunum yollarının ifrazatlarını azaltmak ya da önlemek için (preanestezik medikasyonda antisialagog olarak)  Pilor, ince barsak ve kolon spazmlarında (irrite barsak sendromu)  Üretra ve safra koliklerinde Kolinesteraz inhibitörlerinin (neostigmin, pridostigmin, pilokarpin gibi), muskarin (İnocybe ve Clitocybe türü mantar zehirlenmelerinde) veya organofosfat pestisitlerin toksisitelerinin tedavisinde antidot olarak kullanılır.  

Farmakodinamik Özellikler

Atropin (dl-hyosiyamin), merkezi ve periferal antimuskarinik etkiye sahip üçüncül amin alkaloittir. Asetilkolinin muskarinik reseptörlerini kompetitif olarak inhibe etmesi sonucunda etkisini gösterir. Atropin, antimuskarinik etkilerini parasempatik sinirlerin beslediği organlarda ve asetilkolin reseptörü taşıyan dokularda (düz kaslarda) gösterir. Gerek otonomik ganglionlardaki gerekse iskelet kaslarındaki nikotinik asetilkolin reseptörleri üzerindeki etkisi ise çok azdır. Atropin, tükürük, bronş ve ter salgılarının inhibisyonu, midriasis, akomodasyon kaybı, taşikardi, mesane detrusor düz kaslarında gevşeme, sfinkter ve trigon bölgesindeki düz kaslarda tonus artışına neden olarak idrar yapma zorluğu, barsak tonus ve motilitesinde azalma, mide sekresyonu, tonus ve motilitesinde azalma gibi farmakodinamik etkilere neden olur. Atropinin ayrıca safra yolları üzerinde rölaksan etkisi vardır. Atropin, vestibüler sistemi korteks veya vestibüler çekirdekler düzeyinde deprese ederek taşıt tutmasına, vertigoya ve kusmaya karşı da etkili olabilmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Absorpsiyon: Atropin intramüsküler yolla iyi absorbe olur, doruk plazma konsantrasyonuna 20 dakikada ulaşır. İntravenöz yolla etkisi ise 2-4 dakikada görülür.   Dağılım: Atropin serebrospinal sıvıya ve fötus dolaşımına kandaki konsantrasyonlarına yakın miktarda geçer. Proteine bağlanma oranı in vitro % 18’dir.   Metabolizma: Atropin karaciğerde metabolize olur ve verilen i.m. dozun % 77-94’ü 24 saatte idrarla atılır.   Atılım: Eliminasyon yarılanma ömrü 2-3 saat, eliminasyon eğrisi bifaziktir. İdrarla elimine edilen Atropin miktarının yaklaşık yarısı değişmemiş atropin, yarısı tropik asit esterleri ve glukuronid konjugeleri şeklindedir.

Farmasötik Şekli

ATROPİN SÜLFAT Biofarma 0.5 mg/1 ml AMPUL Steril, Apirojen, İ.M./İ.V./S.C.

Formülü

Her 1 ml’lik ampul; Atropin Sülfat ……………….. 0.5 mg Sodyum klorür ………………. 9.0 mg Enjeksiyonluk su k.m……. 1.0 ml içerir.

İlaç Etkileşmeleri

1.       İdrarın alkalinizasyonu (sitrat, bikarbonat, karbonik anhidraz inhibitörleri) atropin eliminasyonunu zorlaştırır ve kan seviyelerini yükseltir.   2.       Antiasidler ve antidiyareikler, oral atropinin absorpsiyonunu azaltır.   3.       Antikolinerjikler atropinle birlikte verilirse antimuskarinik etkiyi şiddetlendirir ve paralitik ileus’a neden olabilir.   4.       Siklopropan anestezisi sırasında atropin intravenöz olarak verilirse ventriküler aritmilere neden olabilir.   5.       Atropin haloperidol’un antipsikotik etkisini azaltabilir.   6.       Atropin mide pH’sını yükselterek ketokonazol absorpsiyonunu yavaşlatabilir.   7.       Atropin metoklopramid’in gastrokinetik etkisini antagonize edebilir.   8.       Atropin ile opioidlerin birlikte kullanılması ağır konstipasyon, paralitik ileus ve idrar retansiyonuna neden olabilir.   9.       Atropin mumlu-matrix bazıyla yapılmış potasyum preparatlarının ülseratif etkisini arttırabilir.   Laboratuvar Testleri: Atropin verilmiş olanlarda mide sekresyon ölçme, mide boşalma zamanını ölçme ve fenolsülfonftalein (PSP) testleri yapılmamalıdır. Atropin ve fenolsülfonftalein (PSP) aynı tübüler mekanizma ile vücuttan atılır.

Kontraendikasyonlar

Obstrüktif gastrointestinal hastalıklarda : Piloroduodenal stenosis, achalasia, kardiyospazm, paralitik ileus, intestinal atoni (özellikle geriyatrik hastalarda), ülseratif kolit ve toksik megakolon, gastroesofageal refluks ve hiatus hernisinde, Mesane boynu obstrüksiyonu, prostat hipertrofisi, atonik veya hipotonik mesane, diğer obstrüktif üropatilerde, Dar açılı glokomda (geniş açılı glokomda miyotiklerle birlikte kullanılabilir), Tirotoksikoz ve kalp yetmezliğine bağlı taşikardilerde, Akut kanama nedeniyle kardiyovasküler sistem instilatesi olanlarda, Atropin ve belladonna alkaloidlerine karşı hipersensitivitesi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

tropin Sülfat ampulleri intramüsküler, subkütan ya da intravenöz yolla uygulanabilir.   Bradikardi aritmilerin tedavisinde: Atropin sülfat dozu ve uygulama sıklığı koşulun şiddetine bağlı olarak değişir.   Yetişkinlerde: Mutad başlangıç dozları : 0.5 – 1.0 mg ( 0,5-1 ml) Atropin Sülfat İV olarak   Az şiddetli durumlarda: Toplam doz 0.03 mg/kg’a (yaklaşık 2 mg) (2 ml) kadar tekrarlanabilir. Önerilen doz aralığı 3-5 dakika ile 1-2 saat arasında değişebilir.   Şiddetli durumlarda ise 0.04 mg/kg’lık (yaklaşık 3 mg) (3 ml) total doz verilebilir.   Bazı uzmanlar bu total dozun 3-5 dakika aralıklarda üçe bölünerek (1 mg) uygulanmasını önerirken, bazıları da 3 mg’lık toplam dozun tek bir doz halinde uygulanmasını tercih etmektedirler.   Çocuklarda: 0.01 – 0.03 mg/kg (0.01 – 0.03 ml/kg) Atropin Sülfat İV olarak   Preanestezik medikasyon: Genel anestezi indüksiyonundan önce kalbin vagal inhibisyon riskini ve tükürük ve bronş ifrazatını azaltmak amacıyla, anesteziden genellikle 30-60 dakika önce S.C. veya İM yolla 0.3 – 0.6 mg (0.3 – 0.6 ml) Atropin sülfat (ortalama 0.5 mg) (0.5 ml) uygulanabilir. Alternatif olarak aynı doz anestezi indüksiyonundan hemen önce İV olarak verilebilir.   Uygun pediyatrik premedikasyon dozları:   Subkutan yolla 3 kg’a kadar olan bebeklerde 0.1 mg (0.1 ml) 7-9 kg çocuklarda 0.2 mg (0.2 ml) 12-16 kg çocuklarda 0.3 mg (0.3 ml) 20-27 kg’lık çocuklarda 0.4 mg (0.4 ml) 32 kg çocuklarda 0.5 mg (0.5 ml) 41 kg ağırlıktaki çocuklarda 0.6 mg (0.6 ml)’dır. Bu dozlar gerektiğinde 4-6 saatte bir tekrarlanır.   Gastrointestinal radyografi: 1 mg ( 1 ml ) İM yolla Atropin Sülfat.   Antidot olarak: Parasempatomimetik ajanlarla doz aşımı tedavisinde S.C. veya İM yolla 1-2 mg (1-2 ml) veya İV yolla 4 mg (4 ml)’a kadar dozlar kullanılır. Organofosfor insektisitleri gibi irreversibl antikolinesteraz zehirlenmelerin tedavisinde : Daha yüksek dozlar (en az 2-3 mg) gerekebilir. Siyanoz belirtileri kalkıncaya veya kalp ritmi 80-90/dk oluncaya kadar bu dozlar tekrarlanır. Doz aralıkları hastanın kalp atım hızına göre ayarlanır. Bu uygulamaya kesin iyileşme oluncaya kadar devam edilmelidir. Bu süre 2 gün veya daha fazla olabilir. Intoksikasyon belirtileri çabuk ortaya çıkan mantar zehirlenmelerinde koma ve kardiyovasküler kollaps görülmeden önce parasempatomimetik işaretleri kontrol etmek için yeterli dozlarda uygulanmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Atropin Sülfat Biofarma 0.25 mg Ampul, 10 ve 100 ampullük kutularda. Atropin Sülfat Biofarma 1 mg Ampul, 10 ve 100 ampullük kutularda

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Atropin Sülfat Biofarma 0.5 mg / 1 ml, 10 ve 100 ampullük kutularda

Uyarılar/Önlemler

Atropin çocuklarda ve yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır, zira bu kimseler atropinin yan etkilerine daha duyarlıdırlar. Down sendromu (Trisomi 21, Mongolism) hastaları atropin etkisine daha hassastır. Buna karşın Albinismus hastaları atropin etkisine dirençli olabilir. Çevre sıcaklığının yükselmiş olduğu durumlarda atropin, özellikle çocuklarda kullanılmamalıdır. Hiperpireksi tehlikesi vardır. Ateşli hastalarda da dikkatle kullanılmalıdır. Taşikardiye neden olan tireotoksikoz, kalp yetmezliği ve kalp cerrahisi gibi durumlarda atropin dikkatle kullanılmalıdır. Taşikardi ağırlaşabilir. Akut miyokard enfarktüsünde atropin verilmesi iskemi ve enfarktüsü ağırlaştırabilir.  Kendi durumunu haber veremeyecek durumda olan hastalarda, çocuklarda, yaşlılarda ve beyin hasarı olanlarda atropin bronş salgılarını azaltarak mukus tıkaçları oluşumuna ve solunum fonksiyonunun azalmasına neden olabilir. Parkinson hastalığı tedavisinde doz arttırılması ya da diğer ilaçlara geçilmesi sırasında atropin dozu tedrici olarak azaltılmalıdır. Atropin birdenbire kesilmemelidir.  Atropin dar açılı glaukomada kontrendikedir. Ancak 40 yaşın üstünde olup ta glaukoması teşhis edilmemiş hastalar olabilir. Bu halde atropin akut glaukoma krizine yol açabilir. Şüphe varsa atropin verilmezden önce intraoküler basınç ölçülmelidir. Prostat hipertrofisinde veya büyümesinde, idrar zorluğuna neden olabilir. Paralitik ileus ve pilor stenozu olan hastalarda kullanılmamalıdır.  Regional arteritis ve ülseratif kolitli hastalarda ileusa veya megakolona yol açabilir. Ya da özofagusta reflu şiddetini arttırabilir.   Atropin özellikle yaşlı veya beyin hasarlı hastalarda mental konfüzyona yol açabilir. Miyastenia graviste son derece dikkatle kullanılmalıdır. Antimuskarinik özellikleri olan amantadin, bazı antihistaminikler, butirofenon ve fenotiazinler gibi trisiklik antidepresan ilaçlar atropinin tesirini arttırabilirler. Mide hareketini azaltan bu grup ilaçlar (Atropin) diğer ilaçların emilimini etkileyerek azaltabilir.   Araç ve Makine Kullanma Yeteneğine Etkisi:    Atropin görmede bulanıklık, akomodasyon paralizisi, midriasis, fotofobi, baş dönmesi, uyuklama, eksitasyon ve konfüzyon gibi yan etkilere neden olabilir. Araç ve makine kullanan hastalar bu yönde uyarılmalıdır.   Gebelik ve Laktasyonda Kullanım:   Gebelikte Kullanım: Gebelik kategorisi C.   Atropinin teratojenik potansiyeli konusunda deneysel ve klinik araştırma bulunmamaktadır. Ancak bugüne kadar klinikte atropinin teratojenik etkisi bildirilmemiştir. Atropin gebelikte ancak kesin bir endikasyon varsa kullanılmalıdır.   Laktasyonda Kullanım:   Antikolinerjikler laktasyonu inhibe eder. Atropin az miktarda süte geçer. Emziren annelerde kullanılmamalıdır; çünkü bebekler atropin etkisine çok duyarlıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Atropinin yan etkilerinin çoğu, ilacın muskarinik kolinerjik reseptörlerdeki farmakolojik etkilerinin devamı olup ilacın kesilmesi ile kaybolur. Antimuskarinik yan etkiler arasında sık rastlananlar ; ağız kuruluğu, görmede bulanıklık, siklopleji, midriasis, fotofobi, anhidroz, idrar tutukluğu, idrar retansiyonu, taşikardi, çarpıntı ve kabızlıktır.   Daha seyrek olarak intraoküler basınç artması, tat duygusu kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama, yüzde kızarma (flushing), insomnia, bulantı, kusma, karında şişkinlik, deri alerjisi, eksitasyon ve konfüzyon görülebilir.     BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

PVC/ PVDC /Aluminyum Folyo

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Moksifloksasinin de aralarında bulunduğu florokinolonlar, MSS reaksiyonlarına bağlı olarak hastaların araç ya da makine kullanma becerilerinde düşüşe neden olabilirler (bkz. İstenmeyen etkiler)

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir. 

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

AVELOX® 400 mg Film Kaplı Tablet

İlaç Nasıl Kullanılır

Her bir film kaplı tablet, 400 mg moksifloksasine eşdeğer 436.8 mg moksifloksasin hidroklorür içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Film kaplı tablet

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Bilinen bir geçimsizliği yoktur.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Ağız yoluyla alınır.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

19/09/2011

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

AVELOX® 400 mg Film Kaplı Tablet

Doz Aşımı Ve Tedavisi

60 ay

Etkin Maddeler

199/4
(Visited 175 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window