İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması DIOVAN
Birim Miktarı 28
ATC Kodu C09CA03
ATC Açıklaması Valsartan
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A10475
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 46,51 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 41,51 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 18,98 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E433C

İlaç Etken Maddeleri

  • valsartan (320 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Aşırı dozda Diovan kullanılması bilincin, dolaşımla ilgili kollapsın ve/veya şokun baskılanmış seviyesine etki edebilen hipotansiyon ile sonuçlanabilir. Eğer hasta ilacı yeni almışsa hemen kusturulmalıdır. Aksi takdirde intravenöz serum fizyolojik infüzyonu uygulanır. Valsartanın vücuttan hemodiyalizle uzaklaştırılma olasılığı yoktur.

Endikasyonlar

Hipertansiyon tedavisi Kalp yetmezliği (NYHA sınıf II, III ve IV). Diüretikler, digital ve anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ya da beta-blokörler gibi fakat ikisi birlikte olmaksızın; kalp yetmezliğinin standart tedavisi alan hastalarda kullanılır; bu standart tedavilerin hepsinin birden uygulanması zorunlu değildir. Diovan bu hastalarda, öncelikle kalp yetmezliği nedeniyle hastaların hastaneye yatırılmasını azaltarak, morbidite azalması sağlar. Yine bu hastalarda Diovan ayrıca, plaseboya kıyasla kalp yetmezliğinin ilerlemesini yavaşlatır, hastanın NYHA sınıflandırmasında bir üst sınıfa geçmesini sağlar; ejeksiyon fraksiyonunu artırır, kalp yetmezliği belirti ve semptomlarını düzeltir ve yaşam kalitesini yükseltir.  Miyokard infarktüsü sonrası Miyokard infarktüsünden sonra sol ventrikül yetersizliğine ait belirtiler, semptomlar veya radyolojik kanıtlar ve/veya sol ventrikül sistolik disfonksiyonu gelişen, klinik bakımdan stabil hastaların yaşam süresinin uzatılmasında kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Anjiotensin I, ADE (anjiotensin dönüştürücü enzim) etkisiyle anjiotensin II’ye dönüştürülür. Anjiotensin II renin-anjiotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktif lokal hormonudur. Anjiotensin II çeşitli dokuların hücre membranlarındaki spesifik reseptörlere bağlanır. Özellikle kan basıncının hem doğrudan, hem de dolaylı yoldan düzenlenmesi olmak üzere, çok çeşitli fizyolojik etkilere sahip olan anjiotensin II, güçlü vazokonstriktör etkisi nedeniyle doğrudan pressör cevaba yol açar. Ayrıca vücutta sodyum tutulmasını ve aldosteron salgılanmasını arttırır. Diovan (Valsartan) oral yoldan aktif, güçlü ve spesifik bir anjiotensin II (Ang II) reseptör blokörüdür.   Anjiotensin II’nin bilinen etkilerinden sorumlu olan AT1 reseptör alt-tipini selektif olarak etkiler. Valsartan ile AT1 reseptör blokajından sonra yükselen anjiotensin II plazma seviyeleri, bloke olmayan ve AT1 reseptörlerin etkisini ortadan kaldırıyor gibi görünen AT2 reseptörlerini stimüle eder. AT1 reseptöründe hiçbir kısmi agonist aktiviteye sahip olmayan valsartanın bu reseptöre olan ilgisi, AT2 reseptörüne olan ilgisinden çok daha fazladır (yaklaşık 20 000 misli).  Valsartan, anjiotensin I’i II’ye dönüştüren ve bradikinini parçalayan, kininaz II olarak da bilinen, anjiotensin dönüştürücü enzimi (ADE) inhibe etmez. ADE üzerinde etkili olmamaları ve ayrıca ne bradikinini, ne de P maddesini güçlendirici etki göstermemeleri nedeniyle, anjiotensin II reseptör blokörlerinin öksürükle ilişkisi yoktur. Valsartanın bir ADE inhibitörüyle karşılaştırıldığı klinik çalışmalarda kuru öksürük görülme sıklığı valsartan grubunda, ADE inhibitörü kullanan gruba kıyasla anlamlı şekilde (p<0.05) daha düşük olmuştur (% 2.6’ya karşılık 7.9). ADE inhibitörü kullanırken kuru öksürük şikayetleri olan hastalar üzerinde yapılan bir klinik çalışmada, valsartan kullanan hastaların %19.5’inde, tiyazid grubundan bir diüretik kullanan hastaların % 19.0’unda ve bir ADE inhibitörü alan hastaların ise % 68.5’inde öksürük görülmüştür (p<0.05). Valsartan, diğer hormon reseptörlerine veya kardiyovasküler düzenlemede önemli olduğu bilinen iyon kanallarına bağlanmaz veya bunları bloke etmez. Hipertansiyon Hipertansiyon hastalarına Diovan verilmesi, nabız sayısında değişiklik yapmaksızın, kan basıncını azaltır. Hastaların çoğunda, bir tek oral dozun verilmesinden sonra,  2 saat içerisinde antihipertansif etki başlar ve 4-6 saat içerisinde doruk düzeye yükselir. Antihipertansif etki dozun verilmesinden sonra 24 saat boyunca devam eder. Tekrarlanan dozlar kullanıldığı zaman, kan basıncında maksimal azalma, hangi doz kullanılırsa kullanılsın, genellikle 2-4 hafta içerisinde elde edilir ve uzun süreli tedavi sırasında aynı şekilde devam eder. Valsartan, hidroklorotiyazid ile birlikte kullanıldığında kan basıncında önemli bir ek düşüş sağlanır. Diovan kullanımına birdenbire son verildiğinde rebound hipertansiyon veya başka bir klinik advers olay görülmemiştir. Hipertansif hastalarda yapılan çoklu doz çalışmalarında valsartanın total kolesterol, açlık trigliseridleri, açlık serum glukozu veya ürik asit düzeylerine kayda değer etkileri görülmemiştir.    Kalp yetersizliği Hemodinamik ve Nörohormonlar: Pulmoner kapiller basıncı 15 mmHg veya daha yüksek olan, NYHA sınıf II, III veya IV kalp yetersizliği vakalarının katıldığı 2 kısa süreli, kronik tedavi çalışmasında, hemodinamik parametreler ve plazmadaki nörohormon düzeyleri ölçülmüştür. Bunlardan, kronik olarak ADE inhibitörü kullanan hastaların yer aldığı bir çalışmada, ADE inhibitörüyle birlikte verilen tek veya çoğul valsartan dozları, hemodinamik parametrelerde ve bu arada pulmoner kapiller basınçta, pulmoner arter diastolik basıncında ve sistolik kan basıncında  düzelme sağlamıştır.  28 günlük tedaviden sonra plazma aldosteron ve plazma noradrenalin düzeyleri azalmıştır. Yalnızca önceki 6 ay içerisinde ADE inhibitörü kullanmamış olan hastaların katıldığı ikinci çalışmada ise valsartan; 28 gün devam eden tedavi sonunda pulmoner kapiler basınçta, sistemik damar direncinde, kalp dakika hacminde ve sistolik kan basıncında anlamlı düzelme sağlamıştır. Uzun süreli valsartan kalp yetersizliği çalışmasında (Val-HeFT), valsartan grubundaki plazma noradrenalin ve beyindeki natriüretik peptid  düzeyleri, plasebo grubuna göre başlangıca kıyasla anlamlı şekilde azalmıştır.   Morbidite ve mortalite:  Val-HeFT çalışması, valsartanın; standart kalp yetersizliği tedavisi gören, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu

Farmakokinetik Özellikler

Oral kullanım sonrası valsartan hızla emilir; ancak emilen miktar çok değişik olabilir. Diovan’ın ortalama mutlak biyoyararlanımı %23’tür. Valsartan, çok üslü bir yıkılma kinetiğine sahiptir (t1/2  alfa<1 saat ve t1/2 beta yaklaşık 9 saat). Valsartanın farmakokinetiği, test edilen dozlarda lineerdir. Tekrarlanan kullanımda valsartanın farmakokinetiğinde değişiklik olmaz ve günde bir doz alındığında valsartan, vücutta pek az birikir. Kadınlardaki ve erkeklerdeki plazma konsantrasyonları birbirine benzerdir. Valsartan, başlıca serum albümini olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (% 94-97) bağlanır. Kararlı durumdaki dağılım hacmi düşüktür (yaklaşık 17 L). Plazma klerensi, karaciğerden geçen kan miktarı (saatte yaklaşık 30 litre) göz önünde tutulduğunda nispeten yavaştır (saatte yaklaşık 2 litre). Emilen valsartan dozunun %70’i dışkı ve %30’u idrarla, başlıca değişikliğe uğramamış şekilde olmak üzere, vücuttan uzaklaştırılır. Dozdan 8 saat sonraki plazma konsantrasyonları, ilacı aç karnına veya tok karnına alan kişilerde birbirine yakın olmasına rağmen, Diovan yemeklerle birlikte alındığında, plazma konsantrasyonu/zaman eğrisinin altındaki alan (AUC değeri) % 48 azalır. AUC değerindeki bu azalmaya, terapötik etkide klinik önemi olan bir azalma eşlik etmez ve bu yüzden de Diovan, yemeklerde veya aç karnına alınabilir. Valsartanın kalp yetersizliği olan hastalardaki ortalama pik konsantrasyonu zamanının ve eliminasyon yarı ömrünün, sağlıklı gönüllülerdekine benzer olduğu gözlenmiştir. Valsartanın AUC ve Cmax değerleri doğrusal artış gösterir ve klinik doz aralığının üzerindeki artan dozda (günde iki defa 40 ila 160 mg) hemen hemen orantılıdır. Ortalama akümülasyon faktörü yaklaşık 1.7’dir. Valsartanın oral yolla alımını takiben görünür klerensi yaklaşık olarak 4.5 L/h’dir. Kalp yetersizliği olan hastalarda yaş, görünür klerensi etkilemez. Özel hasta grupları Yaşlı hastalar Bazı yaşlılarda valsartan sistemik düzeylerinin gençlerdekiyle karşılaştırıldığında biraz daha yüksek olduğu gözlenmiştir; ancak bunun, klinikte herhangi bir önem taşıdığı gösterilmemiştir. Böbrek fonksiyon bozukluğu Renal klerensi total plazma klerensinin ancak %30’u kadar olan bir maddeden beklendiği şekilde, böbrek fonksiyonlarıyla sistemik valsartan düzeyleri arasında herhangi bir bağlantı görülmemiştir. Bu nedenle de böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Diyaliz uygulanmakta olan hastalarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ancak valsartan plazma proteinlerine yüksek oranda bağlandığından vücuttan diyalizle uzaklaştırılması beklenmez. Karaciğer bozukluğu Emilen dozun %70 kadarı, başlıca değişikliğe uğramamış bileşik olarak safraya salgılanır. Valsartan, geniş kapsamlı biyotransformasyona uğramaz ve beklendiği gibi sistemik valsartan düzeyleriyle karaciğer fonksiyon bozukluğunun derecesi arasında bağlantı yoktur. Bu nedenle de, safra kökenli olmayan ve kolestaz görülmeyen karaciğer yetmezliği vakalarında, valsartan dozunun ayarlanmasına gerek yoktur. Safra sirozu veya safra obstrüksiyonu olan hastalarda, valsartanın AUC değerinin yaklaşık ikiye katlandığı gözlenmiştir.

Farmasötik Şekli

Film Tablet

Formülü

Bir film kaplı tablet 320 mg valsartan içerir. Boyar maddeler: kırmızı demir oksit, sarı demir oksit, siyah demir oksit, kahverengi demir oksit, titanyum dioksit.

İlaç Etkileşmeleri

Klinik önemi olan herhangi bir ilaç etkileşimi bulunmamıştır. Klinik çalışmalarda valsartanla birlikte kullanımı incelenen ilaçlar, simetidin, varfarin, furosemid, digoksin, atenolol, indometazin, hidroklorotiyazid, amlodipin ve glibenklamid içerir. Diovan önemli ölçüde metabolize olmadığından, sitokrom P450 sisteminin indüksiyonu veya inhibisyonu şeklindeki klinik olarak önemli ilaç-ilaç etkileşimleri, valsartan ile beklenmez. Valsartan plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmasına rağmen in vitro çalışmalarda, yine proteinlere yüksek oranda bağlanan ilaçlar olan diklofenak, furosemid ve varfarin gibi ilaçlarla bu düzeyde herhangi bir etkileşim görülmemiştir. Spironolakton, triamteren, amilorid gibi potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum suplemanlarının veya potasyum içeren yapay sofra tuzlarının birlikte kullanılması, serum potasyum düzeylerinde yükselmeye yol açabilir. Bunların valsartanla birlikte kullanılmasının gerekli olduğu düşünüldüğünde dikkatli olunmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Valsartana veya Diovan’ın yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık. Gebelik (bkz. “Gebelik ve laktasyonda kullanımı”).

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulanır:  Hipertansiyon Önerilen Diovan dozu, hastanın ırkına, yaşına ve cinsiyetine bakılmaksızın  günde 1 defa 80 mg’dır. Antihipertansif etki, 2 hafta içerisinde kendini gösterir ve 4 hafta sonra en yüksek düzeye varır. Kan basıncı yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda günlük Diovan dozu 320 mg’a yükseltilebilir veya bir diüretik eklenebilir. Diovan, diğer antihipertansiflerle birlikte de kullanılabilir. Kalp yetmezliği Diovan tedavisinde önerilen başlangıç dozu, günde 2 defa 40 miligramdır. Daha sonra bu doz, hasta tolere ettiği sürece günde 2 defa 80 miligram ve günde 2 defa 160 miligrama (en yüksek doza) yükseltilmelidir. Bu sırada, birlikte kullanılan diüretik dozunun azaltılması düşünülmelidir. Klinik çalışmalarda verilmiş olan en yüksek doz, bölünmüş dozlarda günde 320 miligramdır. Kalp yetmezliği olan hastaların değerlendirmesinde, mutlaka böbrek fonksiyonu da değerlendirilmelidir. Miyokard infarktüsü sonrası Tedaviye, infarktüs gelişmesinden 12 saat sonra gibi erken bir dönemde başlanabilir. Başlangıçta günde 2 defa 20 mg olan valsartan dozu, sonraki birkaç hafta içerisinde günde 2 defa 40 miligrama, günde 2 defa 80 miligrama ve daha sonra da günde 2 defa160 miligrama yükseltilmelidir. Başlangıç dozu, bölünebilen 40 miligramlık tabletler kullanılarak verilir.  Hedef alınan maksimum doz günde 2 defa 160 miligramdır. Genel olarak, hastaların tedaviye başladıktan sonra günde 2 defa 80 miligram doz seviyesine 2 haftaya kadar ulaşması ve hedef alınan maksimum doza 3 aya kadar ulaşılması önerilir. Hastanın valsartanı titrasyonu sırasında tolere etme derecesi temel alınmalıdır. Semptomatik hipotansiyon veya böbrek fonksiyon bozukluğu gelişecek olursa, dozun azaltılması düşünülmelidir.  Valsartan, miyokard infarktüsünden sonra kullanılan diğer ilaçlarla; örneğin trombolitikler, asetilsalisilik asit, beta blokerler ve statinler ile birlikte kullanılabilir. Miyokard enfarktüs sonrasındaki hastaların değerlendirmesi daima renal fonksiyon değerlendirmesini de içermelidir. Tüm endikasyonlar için NOT: Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya safra kökenli olmayan ve kolestazı olmayan karaciğer yetmezliği vakalarında,dozaj ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. Çocuklar ve gençlerde kullanımı Diovan’ın çocuklardaki ve gençlerdeki (18 yaşın altındaki) emniyeti ve etkinliği, henüz belirlenmemiştir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Diovan 80 mg film tablet, 28 tablet içeren blister ambalajda Diovan 160 mg film tablet, 28 tablet içeren blister ambalajda

Saklama Koşulları

30°C’ nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Diovan 320 mg film tabletler 28 tabletlik blister ambalajlarda sunulmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalar        İleri derecede sodyum açığı ve/veya hacim açığı olan hastalarda, örneğin yüksek doz diüretik kullananlarda, Diovan tedavisine başlanmasından sonra ender vakalarda semptomatik hipotansiyon gelişebilir. Bu nedenle de Diovan tedavisine başlanmadan önce, örneğin kullanılan diüretik dozu azaltılarak, sodyum ve/veya hacim açığı düzeltilmelidir. Hipotansiyon gelişecek olursa hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse intravenöz serum fizyolojik infüzyonu uygulanmalıdır. Kan basıncı stabilize olduktan sonra, Diovan tedavisine devam edilebilir. Renal arter stenozu       Tek yanlı böbrek arter stenozuna bağlı renovasküler hipertansiyon gelişmiş olan 12 hastada kısa süreli Diovan tedavisi böbrek hemodinamiğinde, serum kreatinin düzeyinde veya kan üre azotunda (BUN) anlamlı değişikliklere neden olmamıştır. Ancak renin-anjiotensin-aldosteron sistemini (RAAS) etkileyen diğer ilaçlar, tek ya da iki yanlı renal arter stenozu olan hastalarda, kan üre ve serum kreatinin düzeylerini yükseltebildiğinden, bir güvenlik önlemi olarak her iki parametrenin izlenmesi önerilir. Renal fonksiyon bozukluğu Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Bununla birlikte ağır vakalarda (kreatinin klerensi < 10 ml/dak.) hiçbir veri mevcut değildir ve bu nedenle dikkatli olunması önerilir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozaj ayarlanmasına gerek yoktur.  Valsartanın çoğunluğu değişmemiş olarak safra yoluyla uzaklaştırılır ve safra yolu obstrüksiyonu olan hastalarda, valsartan klerensinin azaldığı gösterilmiştir (bkz. “Farmakokinetik özellikleri”). Biliyar obstrüktif bozuklukları olan hastalarda valsartan kullanılırken özellikle dikkatli olmak gerekir. Kalp yetersizliği / Miyokard infarktüsü sonrası Kalp yetersizliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastalara Diovan kullanılması  çoğu zaman kan basıncının bir miktar azalmasıyla sonuçlanır ama dozajla ilgili talimat izlendiği sürece Diovan tedavisine semptomatik hipotansiyonun devam etmesi nedeniyle son vermek, genellikle gerekli değildir. Kalp yetersizliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki  hastalarda tedaviye başlanırken, ihtiyatlı olmak gerekir (bkz. Kullanım şekli ve dozu). Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) inhibisyonu nedeniyle, duyarlı bireylerde böbrek fonksiyon değişiklikleri beklenebilir. Böbrek fonksiyonu, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktivitesine bağlı olabilen, şiddetli kalp yetersizliği vakalarında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörlerinin veya anjiyotensin reseptör antagonistlerinin kullanılmasına oligüri ve/veya ilerleyici azotemi veya (ender olarak) akut böbrek yetersizliği ve/veya ölüm eşlik etmiştir. Kalp yetersizliği olan veya miyokard infarktüsü sonrasındaki hastaların değerlendirilmesi sırasında böbrek fonksiyonu da mutlaka değerlendirilmelidir. Kalp yetersizliği olan hastalarda ADE inhibitörleri, beta bloker ve valsartanın üçlü kombinasyonu dikkatli kullanılmalıdır ( bkz “Farmakodinamik özellikler”). Gebelik ve Emzirme döneminde kullanımı Gebelik Gebelik kategorisi: Birinci trimester için C, ikinci ve üçüncü trimester için D’dir. Anjiotensin II antagonistlerinin etki mekanizmasına bağlı olarak, fetus için oluşturacağı risk gözardı edilemez. Gebeliğin ikinci ve üçüncü dönemlerindeki kadınlarda kullanılan ACE inhibitörlerine in utero maruz kalan fetusun zarar gördüğü veya öldüğü bildirilmiştir. İstemeyerek valsartan kullanan gebe kadınlarda spontan düşük, oligohidramniyon ve yeni doğan renal bozukluğu bildirilmiştir. Bu nedenle, renin anjiotensin-aldosteron sistemine (RAAS) doğrudan etkili olan diğer bütün ilaçlar gibi Diovan da, gebelik sırasında kullanılmamalıdır (bkz. “Kontrendikasyonlar”). Tedavi sırasında gebelik tespit edilirse, Diovan kullanımına mümkün olan en kısa sürede son vermek gerekir. Laktasyon Valsartanın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Valsartan, emziren sıçanların sütüne geçmiştir. Bu nedenle Diovan’ın, bebeğini emziren anneler tarafından kullanılması önerilmemektedir. Araç ve makine kullanmaya etkisi Diğer antihipertansif ilaçlar gibi valsartan kullanılması sırasında da, araç ya da makine kullanırken dikkatli olunması önerilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Hipertansiyon 2316 hastanın Diovan ile tedavi edildiği plasebo kontrollü klinik çalışmalarda, genelde ilacın advers etki insidansı plaseboya yakın  bulunmuştur. Valsartan 320 mg ile hipertansiyon tedavisi yapılmış 642 hastayı kapsayan 6 aylık açık etiketli uzatma çalışmasında, plasebo kontrollü çalışmada gözlenen ile yan etkilerin toplam insidansının karşılaştırılabilir olduğu gösterilmiştir. 10 plasebo kontrollü çalışmada 12 haftaya kadar uzayabilen süreler boyunca değişik dozlarda (10 mg-320 mg) valsartan ile tedavi edilen hastalarda bildirilen advers etkiler aşağıdaki tabloda verilmiştir. 2316 hastadan 1281’i 80 mg, 660’sı 160 mg valsartan almıştır. Advers etkilerin hiçbirinde insidans ve doz veya tedavinin süresi arasında bağlantı bulunmamıştır; bundan dolayı bütün valsartan dozlarında karşılaşılan advers etkiler bir araya getirilmiştir. Bunların insidansı ile, hastaların cinsiyeti, yaşı veya ırkı arasında da bağlantı görülmemiştir. Tablo 1’de plasebo kontrollü klinik çalışmalardaki Diovan’la tedavi grubunda görülen ve insidansı %1 ya da daha yüksek olan yan etkilere, çalışma ilacıyla nedensel ilişkileri göz önünde bulundurulmaksızın yer verilmiştir. Ayrıca hipertansif hastalarda, pazarlama sonrası verilerindeki yan etkileri de içermektedir. Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: çok sık görülen (≥1/10);sık görülen (≥1/100,<1/10); sık görülmeyen ( ≥ 1/1000, <1/100); ender görülen (≥1/10000, <1/1000); çok ender görülen (<1/10000). Tablo 1   Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar Sık:                           Viral enfeksiyonlar Sık görülmeyen:        Üst solunum yolları enfeksiyonu, farenjit, sinüzit Çok ender:                Rinit Kan ve lenfatik sistem bozuklukları Sık:                            Nötropeni Çok ender:                 Trombositopeni   İmmün sistem bozuklukları Çok ender:                 Serum hastalığını içeren aşırı duyarlılık   Metabolizma ve beslenme bozuklukları Sık görülmeyen:         Hiperkalemi   Psikiyatrik bozukluklar Sık görülmeyen:         Insomnia, libido azalması   Sinir sistemi bozuklukları Sık:                            Postural baş dönmesi Sık görülmeyen:        Baygınlık Ender:                        Baş dönmesi Çok ender:                 Baş ağrısı   Kulak ve iç kulak bozuklukları Sık görülmeyen:          Vertigo   Kardiyak bozukluklar Sık görülmeyen:           Kardiyak yetersizliği   Vasküler bozukluklar Sık:                              Ortostatik hipotansiyon Sık görülmeyen:          Hipotansiyon Çok ender:                   Vaskülit   Respiratuvar, torasik ve mediyastinal bozukluklar Sık görülmeyen:           Öksürük   Gastrointestinal bozukluklar Sık görülmeyen:          Diyare, abdominal ağrı Çok ender:                   Mide bulantısı   Deri ve subkutan doku bozuklukları Çok ender:                   Anjionörotik ödem, ürtiker, kaşıntı   İskelet kas sistemi ve bağlı doku bozuklukları Sık görülmeyen:           Sırt ağrısı Çok ender:                   Artralji, miyalji   Renal ve üriner bozukluklar Çok ender:                   Renal bozukluk, akut renal yetersizlik, renal  yetmezlik   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesinin koşulları Sık görülmeyen:           Yorgunluk, asteni, ödem   Kalp yetersizliği Valsartan kalp yetersizliği çalışmasının (Val-HeFT) ilk 4 ayı dahil, çift-kör olarak gerçekleştirilen, kısa süreli kalp yetersizliği çalışmalarında, valsartan kullanan hastalardaki sıklığı, plasebo kullanan hastalardakinden daha fazla olan ve insidansı %1’in üzerinde bulunan, ilaçla bağlantılı advers reaksiyonlar Tablo 1’de gösterilmiştir. Bu çalışmalara katılan bütün hastalar, çoğu zaman, aralarında diüretikler, digital, beta-blokörler veya ADE inhibitörleri de bulunmak üzere çok sayıda ilacın yer aldığı, standart kalp yetersizliği tedavisi uygulamakta olan vakalardı. Val-HeFT çalışmasının uzun dönemdeki verileri, kısa süreli tedaviler sırasında ortaya çıkmamış herhangi bir önemli advers olayın söz konusu olmadığını göstermiştir.   Miyokard infarktüsü sonrası Kontrol grubundaki hastalara başka aktif ilaçların verildiği, çift-kör, randomize bir çalışma olan ve valsartanın, kaptoprilin ve valsartan + kaptopril kombinasyonunun, miyokard infarktüsü geliştikten sonra yüksek risk altında bulunan hastalardaki etkinliğini ve ilaç emniyetini karşılaştıran VALIANT çalışmasında; valsartanın ilaç emniyeti profilinin, ilacın farmakolojisiyle ve miyokard infarktüsü sonrası ortamda tedavi edilen hastaların arka plandaki sağlık sorunlarıyla, kardiyovasküler risk faktörleriyle klinik gidişle bağdaştığı görülmüştür.   Ciddi advers olaylar öncelikle kardiyovasküler sistemle ilişkili olmuş ve etkinlik konusundaki primer bitiş noktasının, yani bütün nedenlere bağlı mortalitenin de işaret ettiği gibi genellikle arka plandaki hastalıkla bağlantılı bulunmuştur. Hipotansiyon ve böbrek fonksiyon bozukluğuyla ilişkili olaylar, valsartan grubunda kaptopril grubuna kıyasla daha sık gelişen, insidansı > % 0.1 olan, çalışma ilacıyla ilişkili olduğundan şüphe edilen ve ölümle sonuçlanmayan ciddi advers olaylar Tablo 1’de gösterilmiştir.   Advers olaylar nedeniyle çalışmadan tamamen çekilen hastaların oranı; valsartan kullananlarda % 5.8, kaptopril kullananlarda % 7.7 olmuştur.   Laboratuvar bulguları Ender bazı vakalarda valsartan kullanımına hemoglobin ve hematokrit azalması eşlik edebilir. Kontrollü klinik çalışmalarda, Diovan kullanan hastaların %0.8 ve 0.4 kadarında sırasıyla hematokrit ve hemoglobinde anlamlı azalmalar (>% 20) görülmüştür. Buna karşılık plasebo grubundaki hastaların %0.1’inde hem hematokrit hem de hemoglobin düzeyi azalmıştır. Valsartan kullanan hastaların % 1.9’unda, bir ACE inhibitörü ile tedavi edilen hastaların ise % 1.6’sında nötropeni görülmüştür. Kontrollü klinik çalışmalarda serum kreatinin, potasyum ve total bilirubin düzeylerinde anlamlı artışlar görülen hasta oranları, valsartan verilen hastalarda sırasıyla % 0.8, % 4.4 ve % 6.0; bir ACE inhibitörü ile tedavi edilen hastalarda ise yine sırasıyla % 1.6, % 6.4 ve % 12.9 olmuştur. Plasebo verilen hastaların % 0.9’u ile karşılaştırılan Diovan ile tedavi edilen kalp yetersizliği olan hastaların % 3.9’unda, serum kreatininde % 50’den daha fazla artış gözlenmiştir. Plasebo verilen hastaların % 5.1’i ile karşılaştırılan Diovan ile tedavi edilen hastaların % 10’unda, serum potasyumunda % 20’den daha fazla artış gözlenmiştir. Miyokard infarktüsü sonrası hastalarda, valsartan ile tedavi edilen hastaların % 4.2’sinde, valsartan ve kaptopril ile tedavi edilen hastaların % 4.8’inde ve kaptopril ile tedavi edilen hastaların % 3.4’ünde serum kreatinin iki katına çıktığı gözlenmiştir. Valsartan tedavisi gören esansiyel hipertansiyon vakalarında, hiçbir laboratuvar parametresinin özellikle izlenmesine ihtiyaç yoktur. Valsartan kullanan hastalarda karaciğer fonksiyonu parametrelerinin zaman zaman yükseldiği bildirilmiştir. Kalp yetersizliği çalışmalarında, plasebo verilen hastaların % 6.3’ü ile karşılaştırılan valsartan verilen hastaların % 16.6’sında kan üre nitrojenindeki (BUN) artışın % 50’den fazla olduğu gözlenmiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window