İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması FARMORUBICIN
Birim Miktarı 1
ATC Kodu L01DB03
ATC Açıklaması Epirubisin
NFC Kodu PB
NFC Açıklaması Parenteral Kuru Flakonlar
Kamu Kodu A02949
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 55,87 TL (20 Mart 2016)
Önceki Satış Fiyatı 55,87 TL (20 Mart 2016)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 53,66 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • epirubisin hidroklorür (50 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Aşırı doz durumunda semptomatik tedavi (destekleyici tedavi ve mide yıkanması) yeterli olabilir. Flukonazol büyük oranda idrarla elimine edilir. 3 saatlik bir hemodiyaliz seansı plazma seviyelerini % 50 civarında düşürür.

Endikasyonlar

Vajinal kandida infeksiyonlarında, Orofaringeal ve özofageal kandida infeksiyonlarında, Sistemik kandida infeksiyonlarında (kandida, dissemine kandidiazis, kandidial pnömoni), Üriner sistem kandida infeksiyonlarında ve peritonitte, Kriptokokkal menenjitte, Kemik iliği transplantasyonu yapılan ve radyoterapi ve/veya sitotoksik kemoterapi tedavisi gören hastalarda, kandida infeksiyonlarının profilaksisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Flukonazol fungal hücrelerde sitokrom P-450 sterol C-14 alfa demetilasyonun yüksek derecede selektif bir inhibitörüdür. Memeli hücrelerindeki sterol demetilasyonu flukonazolün inhibitör etkisine çok daha az duyarlıdır. Normal sterollerin azalmasıyla birlikte fungal hücrelerde 14 alfa metil steroller birikir. Flukonazolün fungistatik etkisini bu yolla gerçekleştirdiği kabul edilmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Flukonazol gastrointestinal kanal tarafından tamamen absorbe olur ve sistemik biyoyararlanımı % 90’ın üzerindedir. Plazma zirve konsantrasyonlarına yaklaşık 0.5-1.5 saat sonra ulaşılır ve eliminasyon yarılanma ömrü 25 saat civarındadır. Flukonazol plazma proteinlerine % 11-12 civarında bağlanır ve vücut doku sıvılarına çok iyi penetre olur. Flukonazol’ün çok az bir kısmı metabolitlerine dönüşür ve verilen dozun % 70’i değişmeden idrar yolu ile atılır. İlacın renal klerensi (0.27 ± 0.1 ml/dk/kg) direkt olarak glomerüler filtrasyon hızıyla orantılıdır.

Farmasötik Şekli

Kapsül

Formülü

Bir kapsül 150 mg Flukonazol içerir. Kapsül boyası olarak; Titanyum dioksit, Eritrosin, İndigotin ve Tartrazin kullanılmıştır.

İlaç Etkileşmeleri

Flukonazol kullanımı sırasında tespit edilen ilaç etkileşimleri şunlardır:   Flukonazol’ün varfarin kullanan sağlıklı erkeklerde protrombin zamanını uzattığı gözlenmiştir. Flukonazol kumarin tipi antikoagülanlar ile birlikte kullanımı sırasında protrombin zamanı dikkatle gözlenmelidir.   Flukonazol’ün sağlıklı gönüllülerde beraberce kullanılan sülfonilürelerin (Klorpropamid, glibenklamid, glipizid, tolbutamid) serum yarılanma ömürlerini uzattığı gözlenmiştir. Bu ilaçlar Flukonazol ile birlikte kullanılabilir ancak bir hipoglisemik atak ihtimali göz önünde tutulmalıdır.   Flukonazol ile beraber tekrarlayan dozlarda hidroklorotiazid verilmesi Flukonazol plazma seviyelerini % 40 civarında artırmıştır.   Flukonazol’ün ve fenitoinin birlikte kullanımı sırasında fenitoin plazma seviyeleri klinik olarak anlamlı derecede yükselir. Eğer iki ilaç beraber kullanılabilecek ise fenitoin dozu ayarlanmalıdır.   Rifampisin, Flukonazol’ün eliminasyon yarılanma ömrünü azalttığından rifampisin ile birlikte kullanımı sırasında FLUZOLE® dozunda bir yükseltme düşünülmelidir.   Flukonazol, teofilinin ortalama plazma klerensi hızında azalmaya yol açtığından yüksek dozda teofilin kullanan hastalarda teofilin toksisitesi bulguları izlenmelidir.   Alınan gıdalar, simetidin, antasidler Flukonazol’ün emilmesinde klinik olarak bir azalmaya sebep olmamaktadır.   Siklosporin: Böbrek yetmezliği olan veya olmayan böbrek nakli olan hastalarda Flukonazol, siklosporin seviyesini ciddi oranda artırabilir. FLUZOLE® ve siklosporini birlikte kullanan hastalarda siklosporin ve kreatinin konsantrasyonlarının dikkatli izlenmesi tavsiye edilir.   Terfenadin: Terfenadin ile birlikte azol gurubu antifungal ilaçları alan hastalarda QTc aralığının uzamasına sekonder olarak ciddi kardiyak disritmilerin ortaya çıkması nedeniyle etkileşme çalışmaları yapılmıştır. QTc aralığının uzadığını göstermek amacıyla günlük 200 mg Flukonazol ile yapılan bir çalışma başarısız olmuştur. Günde 400 ve 800 mg Flukonazol ile yapılan başka bir çalışmada, günlük 400 mg veya daha yüksek dozlarda Flukonazol alımı beraber uygulanan terfenadinin plazma seviyelerini önemli miktarda yükseltmiştir. Terfenadin ile birlikte 400 mg veya daha yüksek dozlarda Flukonazol kullanımı kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar). Günde 400 mg’dan az Flukonazol ile birlikte terfenadin kullanan hastalar dikkatle izlenmelidir.   Sisaprid: Flukonazol ile birlikte sisaprid alan hastalarda torsade de pointes’i de içeren kardiyak olaylar rapor edilmiştir. Kontrollü bir çalışmada günlük 200 mg tek doz Flukonazol ve günde 4 kez 20 mg sisapridin birlikte kullanılması, sisapridin plazma seviyelerinde önemli ölçüde yükselme ve QTc aralığında uzama ile sonuçlanmıştır. Flukonazol’ün sisaprid ile birlikte kullanılması kontrendikedir (Bkz. Kontendikasyonlar).   Astemizol: Flukonazol astemizol ya da sitokrom P450 sistemi ile metabolize edilen ilaçlarla birlikte alındığında bu ilaçların serum düzeylerinde yükselmeye neden olabilir. Kesin bir bilgi olmadığından Flukonazol ile birlikte bu tür ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır. Hastalar dikkatli bir şekilde izlenmelidir.   Rifabutin: Flukonazol ve rifabutinin birlikte kullanıldığı bazı hastalarda uveit görüldüğü rapor edilmiştir. Flukonazol ve rifabutini birlikte kullanan hastalar dikkatle izlenmelidir.   Takrolimus: Flukonazol ve takrolimusun birlikte kullanıldığı bazı hastalarda nefrotoksisite rapor edilmiştir. Flukonazol ve takrolimusu birlikte kullanan hastalar dikkatle izlenmelidir.   Flukonazol, etinil estradiol ve levonorgestrel içeren oral kontraseptiflerle birlikte verildiğinde ortalama estradiol ve levonorgestrel değerlerinde artış meydana gelmiştir; ancak, bazı hastalarda estradiol ve levonorgestrelin eğri altındaki alanı (EAA) sırayla %47 ve %33 oranında düşmüştür. Bazı hastalarda Flukonazol tedavisiyle birlikte görülen estradiol ve levonorgestrelinin mevcut EAA değerleri, bu durumun rastlantısal çeşitlilik nedeniyle olduğunu işaret etmektedir. Flukonazol’ün etinil estradiolün metabolizmasını inhibe edebileceğini gösteren kanıtlar olmasına rağmen, Flukonazol’ün etinil estradiol ve levonorgestrelin metabolizmasının kesin bir inhibitörü olduğunu gösteren kanıtlar yoktur. Bu etkilerin klinik açıdan önemi henüz bilinmemektedir.

Kontraendikasyonlar

Flukonazol’e veya buna benzer triazollere karşı aşırı hassasiyeti olan hastalarda kullanılmamalıdır. Terfenadin (400 mg veya üzerinde Flukonazol kullanımıyla) ve sisaprid ile birlikte kullanımı kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

FLUZOLE® dozu infeksiyonu yapan fungal mikroorganizmanın cinsine ve hastanın tedaviye cevabına göre belirlenir. Klinik bulgular ve laboratuvar bulguları aktif fungal infeksiyonun iyileştiğini gösterene kadar tedaviye devam edilmelidir; çünkü yetersiz tedavi nükslere neden olur. Hastanın AIDS’li oluşu, kriptokokkus menenjiti ve orofaringeal kandidiazis nükslerinin önlenmesi için profilaktik tedaviye ihtiyaç olduğunu gösterir.   Genel olarak tedavide, kararlı durum konsantrasyonlarına erişebilmek için birinci gün günlük dozun iki katı verilerek bir yükleme dozu uygulanmalıdır.   Vajinal kandidiazis: 150 mg’lık tek doz (1 günlük tedavi)   Orofaringeal kandidiazis: Önerilen doz ilk gün 200 mg daha sonraki günlerde 100 mg’dır. Klinik belirtiler genelde birkaç günde iyileşir. Ancak nüksetme riskinin önlenmesi için tedaviye en az 2 hafta devam edilmelidir.   Özofageal kandidiazis: İlk gün 200 mg, sonraki günler günde 100 mg verilir. Hastanın tedaviye verdiği yanıtın değerlendirilmesi sonucunda günlük doz 400 mg’a kadar çıkartılabilir. Tedavi süresi en az 3 haftadır ve semptomlar ortadan kalktıktan sonra da tedaviye en az 2 hafta daha devam edilmelidir.   Sistemik kandida infeksiyonları: Kandidemi, dissemine kandidiazis ve kandidial pnömonide optimal dozaj ve tedavi süresi belirlenmiş değildir. Az sayıda hasta üzerinde yapılan araştırmalarda günlük dozun 400 mg’a kadar çıkartıldığı bildirilmiştir.   Kandidial idrar yolları infeksiyonları ve peritonit: Az sayıda hasta üzerinde yapılan araştırmalarda Flukonazol günde 50 mg-200 mg aralığındaki dozlarda kullanılmıştır.   Kriptokok menenjiti: Bu hastalığın tedavisinde başlangıç dozu olarak 400 mg, sonraki günlerde günde 200 mg önerilir. Hastanın tedaviye verdiği yanıtın değerlendirilmesi sonucunda günlük doz 400 mg’a kadar çıkartılabilir. Tedavi süresi serebrospinal sıvıda infeksiyon belirtileri kaybolana kadar ve ondan sonra da 10-12 haftadır. AIDS’li hastalarda kriptokok menenjiti nükslerinin önlenmesi için profilaktik olarak günde 200 mg dozda kullanılır.   Kemik iliği transplantasyonu: Kemik iliği nakli yapılan hastalarda kandidiazisin önlenmesi için önerilen doz günde bir kez 400 mg’dır. Ağır granülositopeni (nötrofil sayısı mm3’te 500’den az) beklenen hastalarda Flukonazol profilaksisine beklenen nötropeni gününden birkaç gün önce başlanmalı ve nötrofil sayısı mm3’te 1000’in üstüne çıktıktan sonra 7 gün daha devam edilmelidir.   Pediatrik hastalarda kullanım: Aşağıdaki doz tablosunda gösterilen eşdeğer dozlarda çocuklar ve erişkinler aynı ölçüde Flukonazol etkisine maruz kalır:                          Pediatrik hastalar            Erişkinler                                      3 mg/kg                   100 mg                               6 mg/kg                   200 mg                              12 mg/kg                  400 mg   Günlük total doz 600 mg’ı geçmemelidir.   Renal yetmezliği olan hastalar: Flukonazol’ün büyük kısmı değişmeden böbrek yolu ile atılır. Renal yetmezliği olanlarda başlangıçta 50 mg-400 mg arası bir dozla yükleme yapılır. Bundan sonra günlük doz aşağıdaki tabloya göre belirlenir:                       Kreatinin klerensi           Önerilen günlük dozun yüzdesi                              > 50                                           % 100                     £ 50 (diyaliz yok)                                     % 50                       Düzenli diyaliz                      Her diyalizden sonra % 100

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

FLUZOLE® 50 mg Kapsül, 7 kapsüllük blister ambalajda. FLUZOLE® 100 mg Kapsül, 7 kapsüllük blister ambalajda.

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde, ambalajında ve 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan ve rutubetten koruyunuz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

FLUZOLE® 150 mg Kapsül, 1 ve 2 kapsüllük blister ambalajda.

Uyarılar/Önlemler

Uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini artırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.   Karaciğer yetersizliğinde dikkatli olunması gerekir. Ağır tıbbi sorunları olan hastalarda ciddi hepatotoksisite durumu gözlenmiştir. Flukonazol ile tedavi sırasında karaciğer fonksiyon testlerinde anormal değerler saptanan hastalar, ciddi hepatik hasar gelişme riskine karşı takip edilmelidir.   Flukonazol ile tedavi sırasında nadiren toksik epidermal nekroliz ve Stevens – Johnson gibi döküntülü cilt reaksiyonları gelişmiştir. AIDS’li hastalarda bu tip reaksiyonların görülme ihtimali daha yüksektir.   Ayrıca bileşiminde boyar madde olarak yer alan tartrazin nedeniyle aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir.   Anafilaksi yapabilir.   Gebelikte ve Laktasyonda Kullanımı:   Gebelikte kullanım: Gebelik kategorisi C’dir.   Flukonazol’ün gebelikte kullanımı ile ilgili iyi ve kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Flukonazol gebelikte, beklenen faydaların muhtemel risklere ağır bastığı durumlar dışında kullanılmamalıdır.   Laktasyonda kullanımı: Flukonazol anne sütüne plazmadakine benzer konsantrasyonlarda geçer, dolayısıyla emziren annelerde kullanılmamalıdır.   Pediatrik Kullanım: 16 yaşın altındaki çocuklarda Flukonazol kullanımına ait mevcut veriler sınırlıdır. Antifungal tedavinin mutlak zorunlu olduğu ve alternatif antifungal ajanların bulunmadığı durumlar dışında çocuklarda kullanımı tavsiye edilmez.   Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi: Flukonazol’ün makine veya araba kullanan kişilerde, kullanma kabiliyetine herhangi bir etkisi görülmemiştir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Flukonazol genellikle iyi tolere edilir. Flukonazol’ün en sık görülen yan etkileri gastrointestinal sisteme ait olup; bulantı, kusma, karın ağrısı ve diyaredir. Deride kaşıntı, baş ağrısı, kuvvetten düşme ve baş dönmesi görülebilir. Hepatik enzimleri değiştirdiği gözlenmiştir. Anjioödem, anafilaktik reaksiyonlar, tat duyusunda bozulma, hepatit ve sarılık gibi geçici hepatik reaksiyonlar, QT uzaması, lökopeni, trombositopeni, hiperkolesterolemi, hipokalemi görülebilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Yetişkinlerde akut demir zehirlenmesi sık değildir. Küçük çocuklarda daha sık rastlanır. Kilogram başına 20 mg’dan fazla doz aşımı, potansiyel bir risk teşkil eder. Küçük çocuklarda toplam 0.5 g demir alınması, hayatı tehdit eden durumların ortaya çıkmasına, 1-2 g’dan sonra ise ölümle sonuçlanan durumlara sebep olabilir.   Zehirlenmede dört karakteristik faz görülmesi olasıdır. Alımından sonra ilk 6 saatte bulantı, kusma, ishal görülür. Yüksek dozlarda (20 mg/kg’ı aşan dozlarda) hipotansiyon, şok, asidoz, konvülziyon görülebilir. İkinci fazda hafif olgularda bir iyileşme takip eder. Üçüncü fazda ( 12-18 saat sonra ) karaciğer harabiyeti, tübüler nekroz, kardiyovasküler şok, koagülapati olası belirtilerdir. Dördüncü fazda (2-6 hafta içinde) özofagus, mide ve duodenum stenozu oluşur.

Endikasyonlar

Değişik kökenli tüm demir eksiklikleri ile demir eksikliği anemisinin tedavi ve profilaksisinde; hızlı ve etkin yerine koyma tedavisinde ve özellikle aşağıdaki durumlar mevcutsa endikedir: Ciddi demir eksikliği (örn.hemorajiden sonra) Gastrointestinal sistemden demir emiliminin bozulduğu haller Oral demir preparatlarının tolere edilemediği durumlar Tedaviye dirençli demir eksiklikleri

Farmakodinamik Özellikler

Ferrum ampul, demir eksikliği tedavi ve profilaksisi için geliştirilmiştir. Demir, enerji transportundan sorumlu çeşitli enzimlerin kofaktörüdür ve oksijen taşınması ile kullanımı için gerekli olan hemoglobin ve miyoglobinin yapısında bulunur.

Farmakokinetik Özellikler

İntramuskuler yolla verilmesinden sonra içerdiği demir hızla hemoglobin ve miyoglobin sentezinde kullanılır ya da demir depolarına nakledilir. Böylece demir yetersizliği belirtileri ortadan kalkar.

Farmasötik Şekli

Ampul

Formülü

Bir ampul, 100 mg elementer demir’e eşdeğer Demir III Hidroksit Polimaltoz Kompleksi (etken madde) ve enjeksiyonluk su (2 ml) içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Kontraendikasyonlar

Demir yüklemesi (hemokromatozis, kronik hemolizis), demire karşı aşırı duyarlılık, demir kullanımı bozukluğu (kurşun anemisi, sidero-akrestik anemi), talasemi, bronşial astma, Crohn hastalığı ve progresif kronik poliartrit.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Yalnız kas içine ve derin olarak uygulanır. Yetişkinler için günlük doz 1 ampuldür (100 mg). Çocuklarda yaşa ve kiloya göre daha düşük dozlar önerilir. Tedavi süresi hemoglobin düzeylerinin izlenmesiyle hekim tarafından belirlenir. Hemoglobin normal sınırlara yükseldikten sonra demir depolarının dolması açısından tedaviye hekim tarafından gerekli görüldüğü sürece devam edilir. 5 kg’a kadar çocuklar :         0,5 ml  (1/4 ampul, 25 mg elementer demir) 5-10 kg arası çocuklar :       1.0 ml (1/2 ampul,50 mg elementer demir) Yetişkinler :                       4.0 ml (2 ampul, 200 mg elementer demir)

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ferrum Fort Film Tablet Ferrum Damla Ferrum Hausmann Şurup

Ruhsat Sahibi

Vifor International Inc. İsviçre lisansı ile, Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Zincirlikuyu / İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

16.08.2005 206/33

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

5 adet 2 cc’lik ampul içeren kutularda

Uyarılar/Önlemler

Parenteral demir uygulamasında nadiren hastanın aşırı duyarlılığının neden olduğu anaflaktik tipte reaksiyonlar görülebilir. Bu nedenle parenteral demir tedavisi ancak oral tedavinin yetersiz olacağı hastalarda uygulanmalıdır. Uygulama öncesinde duyarlılığın bir test dozu ile (0.5 ml I.M.) araştırılması yararlıdır. Oluşabilecek bir reaksiyona karşı epinefrin ve glukokortikoidler hazır bulundurulmalıdır. Özellikle allerjiye eğilimli hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.   Gebelik ve laktasyonda kullanım: Gebelik Kategorisi A’dır. Özellikle 2. ve 3. trimesterde, artan demir gereksinimi demir eksikliğine sebep olabileceği için, demir takviyesi önerilmektedir. Demir, anne sütüne geçmektedir. Bu geçiş, annenin mevcut demir seviyesine ve gıda ile alınan demir miktarına göre değişmez. Bu sebeple, emziren anneye demir preparatı verilmesi, bebekte bir demir intoksikasyonuna veya bebekte var olan demir eksikliğinin ortadan kaldırılmasına sebep olmaz.

Üretim Yeri

Mefar İlaç San. A.Ş. Kartal/İstanbul

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Anaflaktik reaksiyon, ürtiker, cilt döküntüleri, dispne, artralji, miyalji ortaya çıkabilir. Enjeksiyon yerinde lokal reaksiyonlar ve bazen steril abseler oluşabilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Farmorubisin ile tedaviye başlanmadan önce ve tedavi süresine çeşitli laboratuar değerleri ve kardiak fonksiyonlar tayin edilmeli, doz aşımı halinde semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

Endikasyonlar

Meme karsinomu, maliyn lenfoma, yumuşak doku sarkoması, mide, karaciğer, pankreas ve akciğer karsinomu, over karsinomu dahil olmak üzere, birçok tümör çeşidinde Farmorubisin ile tedaviden cevap alınmaktadır. İntravesikal olarak uygulandığında, mesanedeki karsinomun in-situ’nun ve papiler transisyonel hücre karsinomunun tedavisinde ve transüretral rezeksiyondan sonra nükslerin önlenmesinde yarar sağlamaktadır.

Farmakodinamik Özellikler

Farmorubisin (Epirubisin Hidroklorür) antineoplastik aktiviteye sahip, antrasiklin sınıfından bir antibiotiktir. Farmorubisin’in etki mekanizması, maddenin DNA’ya bağlanabilmesinden kaynaklanmaktadır.  Hücre kültürü çalışmaları, Farmorubisin’in süratle hücreye geçtiğini, nukleusta lokalize olduğunu, nükleik asit sentezini ve mitozu inhibe ettiğini göstermiştir. Farmorubisin’in L-1210 ve Kp 388 lösemileri, sarkoma SA 180 (katı ve ascitik formlar), melanoma B 16, meme karsinomu, lewis akciğer karsinomu ve kolon karsinomu 38 dahil olmak üzere, deneysel olarak oluşturulan birçok tümör türünde aktif olduğu kanıtlanmıştır. Maddenin, timüsü çıkarılmış tüysüz farelere transplantasyonu yapılan birçok insan tümörüne karşı da (Melanoma; meme, akciğer, prostat ve over karsinomları) aktif olduğu gösterilmiştir. Hayvanlarda yapılan toksisite çalışmaları Farmorubisin’in doksorubisin’den daha üstün bir terapötik indekse ve daha  düşük sistemik ve kardiak toksisiteye sahip olduğunu göstermiştir. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda ilacın 75-90 mg/m2  dozda. İ.V. enjeksiyondan sonraki plazma düzeyleri, ortalama yarı ömrü 40 saat olan çok süratli bir ilk ve yavaş terminal safhalı üç ayrı eksponansiyel (Üssel) düşüş grafiği gösterecek bir şekilde azalır.   Epirubisin’in ana metaboliti olan 13-OH türevinin plazma düzeyleri daima Epirubisin’den  daha düşük düzeyde kalmakta ve ana ilaç ile paralellik göstermektedir. Farmorubisin’in eliminasyonu büyük ölçüde karaciğerde gerçekleşmektedir. Yüksek plazma klirens değerleri (0.9 L/dakika), bu yavaş eliminasyonun, yaygın doku distribüsyonundan kaynaklandığını göstermektedir. İlaç kan-beyin bariyerini geçmez.   Farmorubisin ile tedavinin ilk devrelerinde, hastaların durumu sık sık ve dikkatle takip edilmelidir. Eritrosit, lökosit ve trombosit sayımları yapılmalıdır. Normal dozlarda lökopeni genellikle geçicidir. Tedavinin 10-14. günleri  arasında en yüksek noktaya ulaşır, ancak 21. günden itibaren normal değerlere döner. Tedaviye başlanmadan önce ve mümkün olduğunda tedavi süresince karaciğer fonksiyonları tayin edilmelidir. (SGOT, SGPT, alkalen fosfataz, bilirubin, BSP). Hayvan deneylerinde ve kısa süreli insan deneylerinden sağlanan veriler, Farmorubisin’in yapısal analogu doxorubisinden daha az kardiotoksik olduğunu göstermektedir. Karşılaştırmalı bir araştırmada, kardiak fonksiyonda eşdeğer redüksiyon sağlayan kümülatif dozların 2:1 oranında olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, daha önce doxorubisin ile tedavi görmemiş hastalarda konjestif kalp yetmezliği yalnız 1000 mg/m2’yi aşan kümülatif dozlar uygulandığında rapor edilmiştir.   Buna rağmen, diğer antrasiklinler için tanımlanan türde bir kalp yetmezliği görülme riskini  minimuma indirmek amacı ile tedavi süresince kalp fonksiyonu dikkatle tayin edilmelidir. Bu kalp yetmezliği tedavi kesildikten birkaç hafta sonra görülebilmekte ve spesifik tıbbi tedaviye cevap vermeyebilmektedir. Potansiyel kardiotoksisite riski, halihazırda veya geçmişte mediyastinal perikardiyal bölgesine radyoterapi tatbik edilmiş hastalarda artabilir. Farmorubisin kardiotoksik potansiyele sahip ilaçlarla birlikte verildiğinde, maksimum kümülatif doz tayin edilirken, bu husus gözönünde tutulmalıdır.   Her tedavi devresinde önce ve sonra EKG alınması tavsiye olunur. EKG’de T dalgasının inversiyonu ve düzleşmesi, S-T segmanının depresyonu veya aritmi başlaması genellikle geçici ve reversibldir ve mutlaka tedavinin kesilmesi gerektiğini belirtmez. Antrasiklinlerin özellikle doxorubisin’in yol açtığı kardiomiyopatide QRS voltajında ısrarlı bir redüksiyon, sistolik intervalde (PEP/LVET) normal limitlerin  dışında bir uzama ve ejeksiyon fraksiyonunda redüksiyon görülür. Farmorubisin ile tedavi görenlerde kardiyak fonksiyonların tayin edilmesi çok önemlidir ve kalp fonksiyonunun EKG, ekokardiografi gibi tekniklerle tayin edilmesi, gereğinde radionuklid anjiografi ile, ejeksiyon fraksiyonunun ölçülmesi tavsiye edilir.

Farmakokinetik Özellikler

Karaciğer ve böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda ilacın 75-90 mg/m2 dozda. İ.V. enjeksiyondan sonraki plazma düzeyleri, ortalama yarı ömrü 40 saat olan çok süratli bir ilk ve yavaş terminal safhalı üç ayrı eksponansiyel (Üssel) düşüş grafiği gösterecek bir şekilde azalır. Epirubisin’in ana metaboliti olan 13-OH türevinin plazma düzeyleri daima Epirubisin’den daha düşük düzeyde kalmakta ve ana ilaç ile paralellik göstermektedir. Farmorubisin’in eliminasyonu büyük ölçüde karaciğerde gerçekleşmektedir. Yüksek plazma klirens değerleri (0.9 L/dakika), bu yavaş eliminasyonun, yaygın doku distribüsyonundan kaynaklandığını göstermektedir.İlaç kan-beyin bariyerini geçmez.

Farmasötik Şekli

Liyofilize Enjektabl Flakon

Formülü

Beher Flakon : 50 mg. Epirubisin Hidroklorür, 10 mg Metil paraben ve 250 mg. Laktoz ihtiva eder. + 25 ml enjeksiyonluk su içeren çözücü ampul.

İlaç Etkileşmeleri

Heparin ile Farmorubisin arasında kimyasal geçimsizlik vardır ve belirli oranlarda karıştırıldıklarında çökelti oluşabilir. Bu nedenle iki ilaç hiçbir zaman karıştırılmamalıdır. Farmorubisin diğer antitümör ilaçlarla birlikte kullanılabilir, ancak bu ilaçlarla aynı enjektörde karıştırılması tavsiye edilmez.

Kontraendikasyonlar

Farmorubisin, daha önce doxorubisin veya daunorubicin gibi diğer antrasiklinlerin maksimum kümülatif dozları ile tedavi görmüş şahıslarda, radyoterapi veya diğer antitümör ilaçların yol açtığı ağır myelosupresyon saptanan hastalarda halen veya daha önce kalp fonksiyonlarında bir bozukluk belirlenmiş olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Farmorubisin tek başına kullanıldığında erişkinler için tavsiye edilen doz, vücut yüzeyinin her m2’si için 60-90 mg’dır. İlaç İ.V. olarak 3-5 dakikalık bir sürede enjekte edilmeli ve tedavi hastanın hematomodüller durumu da gözönüne alınarak, 21 günde bir tekrarlanmalıdır. Kemik iliği fonksiyonu daha önce uygulanan radyoterapi ve kemoterapi, yaş veya kemik iliği neoplastik infiltrasyonları nedeni ile bozulmuş olanlara daha düşük dozlar uygulanması (60-75 mg/m2 ) tavsiye edilir.   Bir devrede uygulanacak total doz, birbirini takip eden 2-3 güne bölünerek verilebilir. İlaç diğer antitümör ajanlarla birlikte kullanıldığında, dozun yeterince azaltılması gerekir. Farmorubisin’in major eliminasyon yolu hepatobiliyer sistem olduğundan, toksisitenin artmasını önlemek amacı ile, karaciğer fonksiyonları bozuk olan hastalarda doz azaltılmalıdır. Orta derecede karaciğer bozukluğu (bilirubin 1,4-3 mg / 100 ml veya BSP retansiyonu % 9-15) dozun % 50 oranında azaltılmasını  gerektirir. Ağır karaciğer bozukluğunda ise (bilirubin >3 mg / 100 ml veya BSP retansiyonu > % 15) doz % 75 oranında azaltılmalıdır. Farmorubisin’in böbreklerden sınırlı miktarda itrah olunması nedeni ile, orta şiddette böbrek yetmezliği, dozun azaltılmasını gerektirmez.   İntravesikal Uygulama : Mesanenin papiller transisyonel hücre karsinomunda 8 hafta süre ile her hafta 50 mg olarak uygulanmalıdır. Lokal toksisite görüldüğünde (Ör: kimyasal sistit) dozun 30 mg’a indirilmesi tavsiye edilir. Karsinoma in-situ’da hastanın tahammülü gözlenmek kaydıyla doz 80 mg’a kadar yükseltilebilir. Yüzeysel tümörlerin transüretral rezeksiyonundan sonra, nükslerin önlenmesi amacı ile 4 hafta süre ile her hafta 50 mg. olarak uygulanmalı, bunu takriben 11 ay süre ile her ay 1 defa 50 mg tatbik edilmelidir.     SOLÜSYONUN HAZIRLANMASI :   İntravenöz Uygulama : Farmorubisin aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde enjeksiyonluk suda çözünür.            Liyofilize preparat           Eklenen çözücü               Son konsantrasyon              10 mg                             5 ml                                 2 mg / ml              50 mg                            25 ml                                2 mg / ml     İntravesikal Uygulama : Uygulanacak doz, 50 ml fizyolojik tuzlu su veya enjeksiyonluk suda çözünür. Çözücü eklendikten sonra, ilaç tamamen çözünene kadar flakonu çalkalayınız. Işıktan korunması gerekir. İlacı uygulayan şahısların koruyucu eldiven giymesi tavsiye edilir. Farmorubisin’in (toz veya solüsyon halinde) kaza ile deri veya mukozaya temas etmesi halinde o bölge bol sabun ve su ile iyice yıkanmalıdır. Konjektivanın serum fizyolojik ile yıkanması gerekir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Farmorubisin 10 mg: 10 mg liyofilize Epirubisin hidroklorür içeren flakon + 5 ml enjeksiyonluk su içeren ampul.

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

50 mg liyofilize Epirubisin hidroklorür içeren flakon. 25 ml enjeksiyonluk su içeren çözücü ampul.

Uyarılar/Önlemler

Farmorubisin oral olarak uygulandığında aktif değildir. İntramüsküler veya intratekal olarak verilmemelidir.   İntravenöz Uygulama : İlacın, iğnenin damara iyice girdiğinden emin olunduktan sonra, serbest akışlı İ.V. serum fizyolojik infüzyonunun tüpüne enjekte edilerek verilmesi tavsiye olunur. Bu metod ekstravazasyon riskini minimuma indirir ve ilaç verildikten sonra venanın fizyolojik tuzlu su ile yıkanmasını garanti eder. Enjeksiyon esnasında Farmorubisin’in ekstravazasyonu, ağır doku lezyonlarına hatta nekroza yol açabilir. Aynı venaya tekrarlanan enjeksiyonlar veya ufak damarlara uygulanan enjeksiyonlar venöz skleroza yol açabilir.   İntravesikal Uygulama : Bir kateter vasıtası ile uygulanmalı, ilaç mesanede 1 saat kalmalı, bu süre sonunda, hastanın idrara çıkması sağlanmalıdır. Uygulama sırasında hasta sağa-sola çevirilerek ilacın mesane mukozasının tümü ile temas etmesi temin edilmelidir.   Neoplastik hücrelerin süratle erimesi sonucunda Farmorubisin de diğer sitotoksik ajanlar gibi hiperürisemiye yol açabilir. Bu fenomoni farmakolojik yönden kontrol edebilmek amacı ile kandaki ürik asit düzeyleri dikkatle kontrol edilmelidir. Diğer birçok antitümör ve immünosupresif ilaç gibi Farmorubisin de (Özellikle deney şartlarında) mutajenik özelliklere sahiptir ve laboratuar hayvanlarında karsinojen tesiri gösterir.   Farmorubisin uygulandıktan sonraki 1-2 gün boyunca idrar kırmızı bir renk alabilir. Farmorubisin yalnız antineoplastik ve sitotoksik terapide tecrübeli ve yetkili doktorların gözetimi altında uygulanmalıdır. İnisyal tedaviden önce çeşitli laboratuar değerleri ve kardiak fonksiyonlar dikkatle tayin edilmelidir. Farmorubisin’in fertiliteyi etkileyip etkilemediği, teratojenik tesire sahip olup olmadığı veya fetüs üzerinde başka zararlı etkilere yol açıp açmadığı konusunda yeterli bilgi yoktur, ancak deneysel bulgular ilacın fetusa zarar verebileceğini göstermektedir.  Hamilelikte kullanılması tavsiye edilmez.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Myelosupresyon ve kardiotoksisite’nin (uyarılar/önlemler bölümünde anlatılmıştır) yanısıra aşağıda belirtilen yan tesirlerin görüldüğü bildirilmiştir. Alopesi : Genellikle reversibildir. Farmorubisin ile tedavi edilen vakaların % 80-90’ında görülür. Erkeklerde sakal uzaması da durmaktadır. Mukozit : Tedaviye başladıktan sonraki 5-10 gün içinde görülür. Genellikle dilin yan bölümleri boyunca ve sublingual mukozada görülen, bazı bölgelerde ağrılı erozyonlara yol açan stomatit şeklindedir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal rahatsızlıklar Hiperpireksi Nadiren ateş, titreme ve ürtiker bildirilmiştir. Anafilaksi görülebilir. İntravesikal uygulamalardan sonra absorbsiyon minimum düzeyde olduğundan sistemik yan etkilere pek rastlanmaz. Daha sık olarak kimyasal sistit (bazen kanamalı) görülebilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 3 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window