İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması FLECTOR
Birim Miktarı 2
ATC Kodu M02AA15
ATC Açıklaması Diklofenak
NFC Kodu WA
NFC Açıklaması Topikal Harici İlaçlı Flasterler
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 7,19 TL (16 Ocak 2015)
Önceki Satış Fiyatı 7,19 TL (1 Mart 2012)
Barkodu
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • diklofenak epolamin (140 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Fludarabinin yüksek dozları, geç dönem körlük, koma ve ölüm ile karakterize edilen geri dönüşümsüz santral sinir sistemi toksisitesine neden olmaktadır. Yüksek dozlar aynı zamanda kemik iliği supresyonu nedeniyle ciddi derecede trombositopeni ve nötropeniye neden olmuştur. Fludarabin doz aşımı için bilinen spesifik bir antidot yoktur. Tedavi, ilacın durdurulması ve destek tedavisi uygulanması şeklindedir.

Endikasyonlar

B hücreli kronik lenfositik lösemili (KLL) hastaların başlangıç tedavisi ve daha önce en az bir standart alkilleyici ajan içeren tedaviye cevap vermemiş ya da hastalığı böyle bir tedaviye rağmen ilerleme göstermiş B hücreli kronik lenfositik lösemili (KLL) hastaların tedavisinde endikedir. Daha önce en az bir standart alkilleyici ajan içeren tedaviye cevap vermemiş ya da tedaviye rağmen ilerleme göstermiş düşük grade’li non-Hodgkin lenfomalı hastaların tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Fludarabin bir antiviral ilaç olan vidaralbin’in (9-b-D-arabinofuranosiladenin/ara-A) adenosin deaminaz tarafından deaminasyona oldukça dayanıklı, suda çözünebilir florlanmış bir nukleotid analoğudur. Fludarabin hızla 2-fluoro-ara-A’ya defosforilize olur ve sonra hücre içinde deoksitidin kinaz tarafından aktif trifosfat, 2-fluoro-ara-ATP’ye fosforilize olur. Bu metabolitin DNA polimeraz alfa, ribonükleotid redüktaz ve DNA primazı inhibe ettiği ve böylece DNA sentezini baskılayarak etki gösterdiği düşünülmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Fludarabin fosfat, intravenöz infüzyonu izleyen birkaç dakika içinde hızla aktif metabolit 2-fluoro-ara-A’ya dönüşmektedir. Kanser hastalarına, 2-fluoro-ara-AMP’nin 5 gün süreyle, günde 25 mg/m² dozda ve 30 dakika süreli infüzyonla uygulanmasından sonra 2-fluoro-ara-A konsantrasyonlarında orta derece bir birikim görülmüştür. Beş günlük bir tedavi şeması sırasında 2-fluoro-ara-A plazma çukur düzeyleri yaklaşık 2 kat kadar artmıştır. 2-fluoro-ara-A terminal yarı ömrünün yaklaşık 20 saat olduğu saptanmıştır. İn vitro ortamda, fludarabinin plazma proteinlerine bağlanma oranı % 19-29 arasında değişmektedir. En düşük mutlak granülosit sayısı seviyesi ile plazma konsantrasyonu zaman eğrisi altındaki alan değerindeki artış (EAA) arasında bir korelasyon olduğu bildirilmiştir. Ana metabolit 2-fluoro-ara-A metabolitin toplam vücut klerensi ile kreatinin klerensi arasında korelasyon bulunması ilacın eliminasyonu için renal yolla atılımın önemini göstermektedir. Renal klerens toplam vücut klerensinin yaklaşık % 40’ını oluşturmaktadır. Orta derecede böbrek yetmezliği bulunan (17-41 ml/dakika/m²) ve % 20 düşük fludarabin dozu uygulanan hastaların ilaca maruziyetinin (EAA; 21’e karşılık 20 nM.saat/ml), normal böbrek fonksiyonuna sahip ve önerilen normal dozun uygulandığı hastalarınki ile benzer olduğu bulunmuştur.

Farmasötik Şekli

FLUMEN 50 mg/2 ml İ.V. Enjektabl Çözelti İçeren Flakon Steril-Apirojen

Formülü

Her bir flakon etken madde olarak 50 mg fludarabin fosfat ve yardımcı madde olarak 50 mg mannitol, uygun pH’yı sağlamak için sodyum hidroksit ve enjeksiyonluk su k.m.2 ml içermektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Fludarabin ile pentostatin kombinasyonunun kullanıldığı bir klinik çalışmada öldürücü pulmoner toksisite insidansı kabul edilemeyecek kadar yüksek bulunmuştur. Bu nedenle fludarabinin pentostatin ile kombine kullanımı önerilmemektedir.

Kontraendikasyonlar

Fludarabine veya ürünün bileşenlerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlı olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Fludarabin antineoplastik tedavi uygulamasında deneyimli bir uzman doktorun denetimi altında uygulanmalıdır ve sadece intravenöz yol ile uygulanması önerilmektedir. Önerilen mutad fludarabin dozu ardarda 5 gün, 25 mg/m²/gün dozda yaklaşık 30 dakikalık bir sürede intravenöz yoldan uygulanmasıdır. Bu 5 günlük tedavi kürü her 28 günde bir tekrarlanmalıdır. Hematolojik veya non-hematolojik toksisite kanıtına bağlı olarak doz düşürülebilir veya uygulama geciktirilebilir. Nörotoksisite gözlenirse fludarabin uygulamasının geciktirilmesi veya durdurulması düşünülmelidir. Yaşlılık, böbrek yetmezliği ve kemik iliği bozukluğunu gibi durumlar fludarabin toksisitesinin artmasına zemin hazırlayabilir. Bu hastalar aşırı toksisite bakımından yakından izlenmeli ve doz uygun şekilde ayarlanmalıdır. Tedavinin süresi tedavinin başarısına ve ilaca olan tolerabiliteye bağlıdır. KLL’li hastalarda en iyi tedavi yanıtı (tam ya da parsiyel remisyon, genelde 6 kür) elde edilinceye kadar fludarabin uygulanmalı ve sonra ilaç kesilmelidir. Ig-NHL’li hastalarda fludarabin tedavisinin, en iyi yanıt (tam ya da parsiyel remisyon) alınıncaya kadar sürdürülmesi önerilmektedir. En iyi tedavi yanıtı alındıktan sonra 2 tedavi kürü daha düşünülmelidir. Klinik çalışmalarda Ig-NHL’li hastaların çoğuna 8 kürden fazla tedavi uygulanmamıştır. Böbrek Yetmezliği: Orta derecede böbrek yetmezliği bulunan (kreatinin klerensi 30-70 ml/dakika/1.73 m²) bir erişkin hastada fludarabin dozu % 20 azaltılmalıdır. Ciddi derecede böbrek yetmezliği bulunan (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/1.73 m²) hastalara fludarabin uygulanmamalıdır. Fludarabin Çözeltisinin Seyreltilmesi: Fludarabin çözeltisinin her ml’si 25 mg fludarabin fosfat, 25 mg mannitol ve uygun pH 6.0-7.1’i sağlamak için sodyum hidroksit içermektedir. Klinik çalışmalarda, 100 ml veya 125 ml % 5 dekstroz ya da % 0.9 sodyum klorür içinde seyreltilmiştir. İntravenöz bolus uygulama için gereksinim duyulan doz, bir enjektöre çekildikten sonra ilave 10 ml % 0.9 sodyum klorürür çözeltisi ile seyreltilmelidir. Fludarabin içinde hiçbir antimikrobiyal koruyucu içermediğinden seyreltildikten sonra 8 saat içinde kullanılmalıdır. Hazırlanan çözeltilerin sterilitesinden emin olmak için özen gösterilmelidir. Parenteral ilaç ürünleri uygulamadan önce partikül madde ve renk değişimi bakımından gözle de incelenmelidir. Fludarabin çözeltisinin hazırlanmasında dikkatli olunmalıdır. Gebe personel fludarabin ile temas etmemelidir. Flakonun kazara kırılması ya da dökülmesi halinde ilaca maruziyeti önlemek için lateks eldivenler ve güvenlik gözlükleri kullanımı önerilir. Çözelti deri ya da mukoza ile temas ederse bol su ve sabun ile yıkanmalı; göz ile temas ederse de gözler bol su ile yıkanmalıdır. İnhalasyon yolu ile ilaca maruziyet engellenmelidir. Atıkların imhası yakma ile mümkündür. “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 2°-8° C arasında (buzdolabında) sulandırılmadan son kullanma tarihine kadar, sulandırıldıktan sonra ise 2°-8° C’ de 8 saat saklanabilir.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

FLUMEN 50 mg/2 ml İ.V. Enjektabl Çözelti İçeren Flakon, koruyucu blister içinde 1 flakon içeren karton kutuda ambalajlanır.

Uyarılar/Önlemler

Fludarabin antineoplastik tedavi uygulamasında deneyimli bir uzman doktorun denetimi altında uygulanmalıdır. Fludarabin tedavisi uygulanan hastalarda başlıca anemi, trombositopeni ve nötropeni olmak üzere, şiddetli kemik iliği supresyonları bildirilmiştir. Kümülatif miyelosupresyon görülebilir. Kemoterapinin indüklediği miyelosupresyon genelde geri dönüşümlü olabilirse de, fludarabin uygulanırken çok dikkatli bir hematolojik izleme gereklidir. Fludarabin akut lösemili hastalarda yapılan doz belirleme çalışmalarında yüksek dozlarda kullanıldığında körlük, koma ve ölümü içeren şiddetli nörolojik etkiler görülmüştür. Bu şiddetli santral sinir sistemi toksisitesi, önerilen dozdan yaklaşık 4 kat daha yüksek (5-7 gün süreyle 96 mg/m²) dozların uygulandığı hastaların % 36’sında meydana gelmiştir. Buna benzer merkezi sinir sistemi toksisitesi, önerilen doz aralığındaki dozlarla tedavi uygulanan hastalarda nadiren ( % 0.2) bildirilmiştir. Fludarabin ile bir veya daha fazla tedavi siklüsünden sonra yaşamı tehdit edici ve bazen de öldürücü olabilen otoimmün hemolitik anemi olguları bildirilmiştir. Fludarabin tedavisi uygulanmakta olan hastalar hemoliz olasılığı bakımından değerlendirilmeli ve yakından izlenmelidir. Fludarabin tedavisi uygulanmış hastalarda ışınlanmamış kan transfüzyonundan sonra transfüzyona bağlı olarak nadiren ‘graft-versus-host’ reaksiyonu (transfüzyon yolu ile verilen lenfositlerin alıcı organizmaya reaksiyonu) görülmüştür. Bu nedenle, fludarabin tedavisi uygulanan ve transfüzyon gereken hastalarda ışınlamış kan ürünleri kullanılmalıdır. Büyük tümör kitlesi bulunan KLL hastalarında fludarabin tedavisine bağlı olarak tümör lizis sendromu bildirilmiştir. Fludarabin tedavisi, tedavinin ilk haftası gibi kısa bir sürede bir cevap alınabileceği için, bu komplikasyonun gelişme riski bulunan hastalarda önlem alınmalıdır. Erişkin hastalarda pansitopeni ve bazen de ölümle sonuçlanan üçlü kemik iliği hipoplazisi veya aplazisi olguları bildirilmiştir. Bildirilen olgularda klinik yönden anlamlı sitopeninin süresi yaklaşık 2 ay ile 1 yıl arasında değişmektedir. Böbrek yetmezliği: Fludarabin böbrek yetmezliği bulunan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. 2-fluoro-ara-A’nın toplam vücut klerensi ile kreatinin klerensi arasında doğrudan bir korelasyon olduğu görülmektedir. Böbrek fonksiyonu orta derece bozuk (kreatinin kleirensi 30-70 ml/dakika/1.73m²) olan hastalarda fludarabin dozu % 20 azaltılmalı ve bu hastalar yakından izlenmelidir. Fludarabin uygulaması ciddi derecede böbrek yetmezliği bulunan hastalar (kreatinin klerensi <30 ml/dakika/1.73 m²) için önerilmemektedir. Gebelikte ve Emzirme Döneminde Kullanım Gebelikte kullanım: Gebelik Kategorisi D’dir. Fludarabin gebe bir kadına uygulandığında fötusa zarar verebilir. Gebe kadınlarda yapılmış uygun ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Fludarabin gebelik sırasında kullanılırsa veya hasta bu ilacı alırken gebe kalırsa, hasta fötusa gelebilecek potansiyel zarar yönünden değerlendirilmelidir. Gebe kalma potansiyeli bulunan kadınlara gebelikten korunmaları önerilmelidir. Emziren anneler: Fludarabinin süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç süte geçtiğinden ve fludarabinin emzirilen yeni doğanlarda ciddi advers reaksiyon potansiyeli bulunduğundan, tedavinin anne için önemi de göz önünde tutularak, emzirme veya ilaç uygulaması durdurulmalıdır. Araç ve makina kullanma üzerine etkisi: Santral sinir sistemi ve duyusal fonksiyonlar üzerine olan yan etkileri nedeniyle araç ve makina kullanımını etkiliyebilir. Pediatrik kullanım: Eldeki veriler herhangi bir çocukluk çağı malign hastalığında etkinliği saptamak için yeterli değildir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

En yaygın advers olaylar miyelosupresyon (nötropeni, trombositopeni ve anemi), ateş, titreme, infeksiyon, bulantı ve kusmadır. Sık bildirilen diğer olaylar; yorgunluk, bitkinlik, anoreksi ve halsizliktir. Fludarabin uygulanan hastalarda ciddi derecede fırsatçı infeksiyonlar meydana gelmiştir. En sık bildirilen advers olaylar ve ilaç ile bağlantısı daha belirgin olan reaksiyonlar aşağıda vücut sistemine göre sıralanmıştır. Tüm vücut: Ateş, titreme, halsizlik, yorgunluk, infeksiyon, ağrı, malez, diyaforez, alopesi, anafilaksi, hemoraji, hiperglisemi, dehidratasyon. Hematopoietik sistem: Fludarabin tedavisi uygulanan hastaların büyük bir bölümünde hematolojik olaylar (nötropeni, trombositopeni ve/veya anemi) bildirilmiştir. Miyelosupresyon şiddetli ve kümülatif olabilir, çoklu hücre dizilerini etkileyebilir. Ayrıca fludarabin uygulanan hastalarda otoimmün hemolitik anemi meydana geldiği bildirilmiştir. Metabolik: Fludarabin tedavisi uygulanan hastalarda tümör lizis sendromu bildirilmiştir. Bu komplikasyonda; hiperürisemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi, metabolik asidoz, hiperkalemi, hematüri, ürat kristalüri ve böbrek yetmezliği oluşabilir. Bu sendromun başlaması böbrekler civarında ağrı ve hematüri ile kendini gösterebilir. Nörolojik: Önerilen dozlarda fludarabin tedavisi uygulanan hastalarda ajitasyon, konfüzyon, görme bozuklukları, koma, parestezi, başağrısı, işitme kaybı, uyku bozukluğu, depresyon, serebellar sendrom, düşünme bozukluğu görülebilir. Solunum sistemi: Öksürük, pnömoni,dispne, sinüzit, farenjit, üst solunum yolu infeksiyonu, alerjik pnömonit, epistaksis, hemoptizi, bronşit, hipoksi bildirilmiştir. Ayrıca fludarabine karşı pulmoner aşırı duyarlılık reaksiyonları (dispne, öksürük ve interstisyel pulmoner infiltrasyon ile karakterize edilen) görülmüştür. Gastrointestinal sistem: Bulantı/kusma, diyare, anoreksi, stomatit, gastrointestinal kanama, özofajit, mukozit, karaciğer yetmezliği, anormal karaciğer fonksiyon testleri, kolelitiyaz, konstipasyon, disfaji. Deri ve ekleri: Döküntü, prurit, sebore. Genitoüriner sistem: Disüri, üriner infeksiyon, hematüri, böbrek yetmezliği, anormal böbrek fonksiyon testleri, proteinüri, üriner duraksama, hemorajik sistit. Kardiyovasküler sistem: Ödem, angina pektoris, konjestif kalp yetmezliği, aritmi, süpraventriküler taşikardi, miyokard infarktüsü, derin ven trombozu, flebit, geçici iskemi krizi, anevrizma, serebrovasküler aksidan. Kas-iskelet: Miyalji, osteoporoz, artralji. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Şimdiye kadar insanlarda zehirlenme vakası bildirilmemiştir. Antidotu yoktur. Aşırı doz halinde mide boşaltılıp yıkanır, semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır.

Endikasyonlar

Mukus salgısının koyu ve yapışkan olması ile birlikte olan akut ve kronik solunum yolu hastalıklarında.

Farmakodinamik Özellikler

Bazı solunum yolu hastalıklarında mukus salgısının koyu ve yapışkan olması, dışarı atılmasını engellediğinden öksürük ve solunum güçlüğüne sebep olur. Ambroksol, mukusu sulandırır ve salgılanmasını normalleştirir. Neticede sil vibratillerin normal çalışmasını, balgamın kolayca atılmasını sağlayarak solunum güçlüğünü giderir ve öksürüğü azaltır.

Farmakokinetik Özellikler

Ambroksol, ekspektoran etkili bir madde olan bromheksinin metabolitidir. Oral yoldan alındığında hızla ve tam olarak absorbe olur. Karaciğerde ilk geçiş etkisine uğrayarak üçte bir oranında metabolize edilir. Aç karnına alındığında 2,5 saat içinde maksimum kan konsantrasyonuna ulaşır. Terapötik kan konsantrasyonu, 30 ng/ml’dir. İdame tedavisi sırasında 50 ng/ml’lik bir kan konsantrasyonunu korur ancak vücutta birikmez. Plazma proteinlerine %90 oranında bağlanır. Yarı ömrü, yaklaşık 9-10 saattir. Büyük ölçüde metabolizasyona uğrayarak %90’ı glukuronidler halinde %10’u değişmemiş olarak ve hemen hemen tamamen idrarla itrah edilir.

Farmasötik Şekli

Şurup

Formülü

Özellikle kalp glikozidleri, kortikosteroidler, bronkodilatörler, diüretik ve antibiotiklerle karşılıklı etkileşimi yoktur. Ancak atropin ve antimuskarinik etki gösteren amantadin, trisiklik antidepresanlar, haloperidol, antihistaminikler, prokainamid gibi diğer ilaçlar (ipratropium) silier motilite ve mukosilier klirensi azaltarak mukoza salgılarının birikimine yol açabilir.

İlaç Etkileşmeleri

Bromheksin veya ambroksola aşırı duyarlığı olanlarda kullanılmaz.

Kontraendikasyonlar

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında, ambalajında, çocukların göremeyeceği ve ulaşamayacağı bir yerde saklayınız.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Fluibron® Pediatrik Şurup; 150 ml şurup içeren şişelerde, 5 ml’lik ölçeği ile birlikte.

Doz Aşımı

Sıklıkla ciltte görülen yan etkiler: kaşıntı, kızarıklık, döküntü, uygulama bölgesi reaksiyonları ve kontak dermatitdir. Yan etkiler mümkün olan en kısa süre ve en düşük dozda kullanılarak azaltılabilir. Topikal NSAİİ kullanan çok az sayıda olguda yaygın deri döküntüsü, anjiyoödem gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları, anafilaktik tipte reaksiyonlar ve fotosensitivite reaksiyonları bildirilmiştir.  Sistemik emilimi çok düşük olduğundan oral diklofenak ile ortaya çıkabilen sistemik yan etkiler (gastrik ve renal) topikal diklofenak ile çok az oranda görülür. Fakat geniş bir alana ve uzun süreli uygulandığında, sistemik yan etki olasılığı ortadan kalkmaz. Bronşiyal astımı, alerjik hastalığı ya da asetil salisilik asit ya da NSAİİ’lara karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda bronkospazma yol açabilir.

Endikasyonlar

Diz osteoartritindeki ağrı ataklarının kısa süreli semptomatik tedavisinde, Alt ve üst ekstremitelerdeki tendon patolojilerinin semptomatik tedavisinde, Ezilme, burkulma gibi travmaların semptomatik tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Flector tissugel %1 Flaster (diklofenak epolamin), topikal kullanım için hazırlanmış bir nonsteroid antiinflamatuvar (NSAİ)’dır. Diklofenak epolamin, diklofenak’ın suda çözünen bir tuzudur. Diklofenak NSAİİ’ların aril karboksilik asit grubuna bağlı fenilasetik asit türevi bir bileşiktir. Diklofenak epolamin içeren Flector, analjezik ve antiinflamatuvar etkiye sahiptir. Bu etkisini kısmen prostaglandin sentezini, kısmen de lizozomal enzimleri inhibe ederek lokal olarak gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: İlaçlı flasterin deriye uygulanmasının ardından diklofenak epolamin emilir. Dağılım: Maksimum plazma konsantrasyonuna 5 saat sonra ulaşır (Tmax=5.4±3.7 saat). Maksimum plazma konsantrasyonu (Cmax) 17.4±13.5ng/ml.dir. Diklofenak plazma proteinlerine %99 oranında bağlanır. Metabolizma ve atılım: İlaçlı flaster kullanılarak yapılan etkin madde ve metabolitlerinin atılımlarına bakılarak yapılan hesaplamaya göre bu kullanım biçiminde etkin maddenin sistemik dolaşıma geçme oranı %2’dir.

Farmasötik Şekli

Flaster.

Formülü

Her bir flaster etkin madde olarak 140 mg diklofenak sodyuma eşdeğer diklofenak epolamin; ve ayrıca boyar madde olarak titanyum dioksit ve kaolin ile koruyucu olarak metil ve propil parahidroksibenzoat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Sistemik emilimi çok düşük olduğundan (%2), oral diklofenak kullanımında görülen ilaç etkileşimleri gözlenmemiştir.

Kontraendikasyonlar

Diklofenak, asetil salisilik asit, diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar ya da ürünün içerdiği diğer maddelere karşı aşırı duyarlılık Derinin bütünlüğünün bozulduğu durumlar: eksudatif dermatit, egzema, enfeksiyonlu lezyonlar, yanık ya da yaralar

Kullanım Şekli Ve Dozu

Yalnızca deri yoluyla kullanılır.   Kullanmadan önce: Flaster içeren ambalajı makas işaretli hattan kesiniz İçerisinden 1 flaster aldıktan sonra, ambalajı tekrar açtığınız kenara basarak kapatınız. Flaster üzerindeki plastik film tabakasını çıkartınız. Flasteri tedavi edilecek bölgeye düzgün bir şekilde yapıştırınız. Flaster bütün olarak kullanılmalıdır.   Diz osteoartiriti ve tendon patolojilerinde sabah ve akşam olmak üzere günde 2 uygulama, Ezilme ve burkulmalarda günde 1 uygulama önerilmektedir.   Tedaviye 14 günden fazla devam edilmemelidir.   Çocuklarda kullanım: Çocuklarda kullanımına dair yeterli çalışma bulunmadığından 15 yaşın üzerindeki hastalarda kullanılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

5 ve 10 adet diklofenak epolaminli flaster içeren kutularda.

Saklama Koşulları

25º C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız. Ambalaj açıldıktan sonra 3 ay içinde kullanılmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

2 adet diklofenak epolaminli flaster içeren kutularda.

Uyarılar/Önlemler

Bu flaster göze ya da mukozalara uygulanmamalı ya da temas etmemelidir.   Emilmeye uygun pansuman ile birlikte kullanılmamalıdır.   Flaster uygulandıktan sonra deride kızarıklık görülürse, flaster hemen çıkarılmalı ve tedavi sonlandırılmalıdır.   Eş zamanlı olarak topikal ya da sistemik etkili diklofenak ya da diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.   Flector Tissugel peptik ülser, kardiyak, hepatik ya da renal yetmezliği, kanama diyatezi ya da intestinal enflamasyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Bu ürün metilparahidroksibenzoat ve propilparahidroksibenzoat içermektedir. Bu maddeler geç alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca deri reaksiyonuna neden olabilecek propilen glikol içermektedir.   Hastalar fotosensitivite riskini azaltmak amacıyla çok fazla güneş ışığına maruz kalmamaları için uyarılmalıdır.   Gebelikte kullanımı: Gebelik kategorisi, C’dir. İlk ve ikinci üç ay: Hayvan çalışmalarında teratojenik etkisi saptanmamış olmakla birlikte gebe kadınlarda yapılmış yeterli çalışma bulunmamaktadır. Gebeliğin bu döneminde kullanımından kaçınılmalıdır.   Üçüncü üç ay: Tüm prostaglandin sentez inhibitörleri gibi diklofenak da, bu dönemde fötusta kardiyopulmoner ve renal hasara yol açabilir. Gebeliğin son döneminde anne ve bebekte kanama zamanının uzamasına neden olabilir. 3. üç ayda kontrendikedir.   Emzirme Döneminde Kullanım: Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemekle birlikte, birçok ilaç anne sütüne geçtiğinden ya ilaç kullanılmamalı ya da emzirme kesilmelidir.   Araç ve Makine Kullanma Üzerine Etkileri Flector tissugel %1’in araç ve makine kullanımına etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Sıklıkla ciltte görülen yan etkiler: kaşıntı, kızarıklık, döküntü, uygulama bölgesi reaksiyonları ve kontak dermatitdir. Yan etkiler mümkün olan en kısa süre ve en düşük dozda kullanılarak azaltılabilir. Topikal NSAİİ kullanan çok az sayıda olguda yaygın deri döküntüsü, anjiyoödem gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları, anafilaktik tipte reaksiyonlar ve fotosensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Sistemik emilimi çok düşük olduğundan oral diklofenak ile ortaya çıkabilen sistemik yan etkiler (gastrik ve renal) topikal diklofenak ile çok az oranda görülür. Fakat geniş bir alana ve uzun süreli uygulandığında, sistemik yan etki olasılığı ortadan kalkmaz. Bronşiyal astımı, alerjik hastalığı ya da asetil salisilik asit ya da NSAİİ’lara karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda bronkospazma yol açabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 12 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window