İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması FUNGOSTATIN
Birim Miktarı 1
ATC Kodu A07AA02
ATC Açıklaması Nistatin
NFC Kodu GJ
NFC Açıklaması Ağızdan Sıvı Kuru Süspansiyonlar/Şuruplar/Damlalar
Kamu Kodu A03225
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 17,19 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 15,35 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 5,13 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E177A
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Form
    30. Gebelik Ve Laktasyon
    31. Geçimsizlikler
    32. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    33. İstenmeyen Etkiler
    34. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    35. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    36. Kontrendikasyonlar
    37. Kullanım Yolu
    38. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    39. Müstahzar Adı
    40. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    41. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    42. Raf Ömrü
    43. Ruhsat Numarası(Ları)
    44. Ruhsat Sahibi
    45. Ruhsat Sahibi
    46. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    47. Terapötik Endikasyonlar
    48. Üretici Bilgileri
    49. Yardımcı Maddeler
    50. Yardımcı Maddelerin Listesi
    51. Doz Aşımı
    52. Endikasyonlar
    53. Farmakodinamik Özellikler
    54. Farmakokinetik Özellikler
    55. Farmasötik Şekli
    56. Formülü
    57. İlaç Etkileşmeleri
    58. Kontraendikasyonlar
    59. Kullanım Şekli Ve Dozu
    60. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    61. Ruhsat Sahibi
    62. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    63. Saklama Koşulları
    64. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    65. Uyarılar/Önlemler
    66. Üretim Yeri
    67. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • 13C-üre (100000 Ünite(IU))

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Subkütanöz veya intravenöz doz aşımının en önemli klinik belirtisi hemorajidir. Trombosit sayısı ve diğer koagülasyon parametrelerine bakılmalıdır.   Basit kanamalar nadiren belli bir tedaviyi gerektirir ve Fraxiparine’nin daha sonraki dozlarının geciktirilmesi veya azaltılması genellikle yeterli olur.   Protamin sülfat kullanımı sadece daha ciddi vakalarda düşünülmelidir. Protamin sülfat Fraxiparine’nin antikoagülan etkisini büyük oranda nötralize eder fakat anti-Xa aktivitesinin bir kısmı devam eder. 0,6 ml protamin sülfat yaklaşık 0,1 ml Fraxiparine’i nötralize eder. Heparin enjeksiyonunu takiben geçen süreye göre, enjekte edilecek protamin miktarı gözönünde bulundurulmalı ve bu süreye göre gerektiğinde doz azaltılmalıdır.   ÖZEL UYARI   Diğer preparatlarla karıştırmayınız.   Şırıngalar bir kez kullanıma mahsustur.

Endikasyonlar

Tromboembolik komplikasyonların profilaksisinde (özellikle genel veya ortopedik cerrahide) Tromboembolik bozuklukların tedavisinde Hemodiyaliz sırasında pıhtı oluşmasını önlemede

Farmakodinamik Özellikler

Nadroparin kalsiyum standart heparinden depolimerizasyon yoluyla elde edilen düşük molekül ağırlıklı heparindir. Nadroparin kalsiyum, sülfatlı polisakkarid glikozaminoglikan zincirlerinin heterojen bir karışımıdır; ortalama molekül ağırlığı yaklaşık 4300 daltondur. Nadroparin spesifik olarak pentasakkarid moleküllerinden oluşmuştur ; bunlar plazma proteini olan antitrombin III’e (ATIII) bağlanma için yüksek afinite gösterir. Bu bağlanma, nadroparinin faktör Xa’nın hızlandırılmış inhibisyonuna yol açarak antitrombotik etki göstermesini sağlar. ATIII’e bağlı olmayan diğer özellikleri de aynı zamanda antitrombotik etkiye yardım edebilir; ancak bu etkilerin göreceli katkısı saptanmamıştır. Bu etkiler doku faktör yolu inhibitörlerinin (Tissue Factor Pathway Inhibitor: TFPI) uyarılmasını, endotelyal hücrelerden doku plasminojen aktivatörlerinin doğrudan serbestleşmesi aracılığıyla fibrinoliz aktivasyonunu ve hemorojik parametrelerin (kan viskozitesinin azalması, trombosit ve granülosit membran akışkanlığının artışı) modifikasyonunu içerir. Nadroparinin farmakodinamik etkisi yaklaşık 90 IU/mg (85 ila 110 IU/mg) olan anti-Xa aktivitesi ve yaklaşık 27 IU/mg olan anti-IIa aktivitesiyle ilşkilidir. Fraxiparine’in anti-Xa ’aktivitesinin anti-IIa’ya oranı 3.5:1 iken bu oran heparin için 1:1’dir. Nadroparin kalsiyumun antitrombotik etkisi çabuk başlar ve uzun süre devam eder.

Farmakokinetik Özellikler

Nadroparinin varlığı, anti-Xa etkinlik düzeyi gibi pıhtılaşma mekanizmaları üzerindeki etkisiyle ölçülür. Subkutan enjeksiyonu takiben biyoyararlanımı yaklaşık %89’dur. Subkutan uygulama sonrası  doruk plazma anti-Xa aktivitesine 3-5 saat sonra ulaşılır. aPTT’nin (aktif parsiyel tromboplastin zamanı) ve trombin  zamanının maksimal uzaması yaklaşık olarak 4. saatte gerçekleşir. Anti-Xa etkinliği enjeksiyondan 18 saat sonra devam ederse de, eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 3.5 saattir. Kararlı duruma 6. günde ulaşılır.   Sağlıklı gönüllülerde nadroparin profilaktik dozunun (2850 IU) subkutan uygulaması sonrasında , maksimum aPTT ve trombin zamanı 4 saatte 2 saniye gibi ihmal edilebilir düzeyde artmış ve aPTT başlangıç değerlerine 8 saat sonra dönmüştür. Tedavi dozlarını takiben  aPTT sadece hafifçe uzamıştır (kontrol değerinin 1.2 misli; standart heparin ile aPTT değerlerinin tedavi dozunda kontrol değerinin 1.5-2.5 misli olması hedeflenir).   ®: Tescilli marka   Farmakokinetik çalışmalarda nadroparin dozu ile plazma anti-Xa aktivitesi arasında doğrusal bir ilişki gözlemlenmiştir.   Fraxiparine eliminasyonu, başlıca  renal mekanizmalarla gerçekleşir, ancak son bilgiler renal eliminasyon öncesi hepatik metabolizmaya uğrayabileceğini düşündürmektedir.   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda Fraxiparine eliminasyonu uzar. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda, anti-Xa aktivitesi  eliminasyon yarı-ömrünün yaklaşık 6 saate, doruk etkiye ulaşma süresinin yaklaşık 4 saate uzadığını göstermiştir. Halbuki sağlıklı gönüllülerde eliminasyon yarı-ömrü 3.5 saattir. Şiddetli böbrek yetmezliğinde subkutan doz sonrası, anti-Xa aktivitesiyle ölçülen  AUC (eğri altında kalan alan), sağlıklı gönüllülere nazaran %60 artmıştır

Farmasötik Şekli

Subkütan enjektabl solüsyon

Formülü

0.3 ml enjektabl steril solüsyonda:   Nadroparin kalsiyum (INN) …………………………….2850 IU AXa                                                                        (7500 ICU AXa’ya eşdeğerdir) Kalsiyum hidroksit çözeltisi veya dilüe HCI……km…..pH = 5.0-7.5   Enjeksiyonluk su ………………………………….km….0.3 ml   (1 ICU AXa, 0.38 IU AXa’ya eşdeğerdir.)

İlaç Etkileşmeleri

Kanama riskini artırabileceklerinden, asetil salisilik asit (veya diğer salisilatlar), nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar veya tiklopidin ile birlikte kullanımı önerilmez.   Eğer böyle bir kombinasyon uygulamak zorunluluğu varsa klinik ve biyolojik takip çok dikkatli yapılmalıdır.   Fraxiparine, oral antikoagülan (heparin ile tedaviye INR verilen değerde stabilize oluncaya kadar devam edilir), sistemik kortikosteroidler (gliko) ve dekstran kullanılan hastalarda ihtiyatla uygulanmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Nadroparine aşırı hassasiyet Geçmişte nadroparin ile trombositopeni görülmüşse (Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız Heparinin neden olmadığı yaygın intravasküler koagülasyon hariç, hemostaz bozukluklarına bağlı aktif kanama veya kanama riski artışı Kanayabilecek organik lezyon (aktif peptik ülser)  Hemorajik serebrovasküler hastalıklar Akut bakteriyel endokardit

Kullanım Şekli Ve Dozu

Her bir düşük molekül ağırlıklı heparin için özel doz talimatına dikkat edilmelidir, çünkü doz belirtmek için farklı ünite sistemleri (ünite veya mg) kullanılmaktadır.   Fraxiparine intramusküler kullanılmaz. Tromboembolik hastalıkların tedavisinde ve profilaksisinde, Fraxiparine subkütan yolla uygulanmalıdır. Hemodiyaliz esnasında pıhtı oluşumunun önlenmesinde, Fraxiparine her seansın başında arteriyel hatta uygulanmalıdır.   Dereceli şırıngalar dozun vücut ağırlığına göre düzenlenebilmesi için hazırlanmıştır. Fraxiparine subkütan (cilt altına) enjeksiyon şeklinde uygulandığında enjeksiyon yeri genelde anterolateral abdominal duvardır, değişimli olarak sağa ve sola uygulanır. İğne, baş ve işaret parmakları arasında tutulan cilt pilisine eğimli olarak değil, dikey olarak tam batırılmalı ve enjeksiyon boyunca cilt iki parmak arasında tutulmalıdır.   Tromboembolik komplikasyonların profilaksisinde:   Genel profilaksi:   Günde tek doz 0.3 ml Fraxiparine uygulanır ve normal süre en az 7 gündür. Bütün vakalarda profilaksi, risk döneminde ve en az hasta ayağa kalkıncaya kadar uygulanmalıdır. Genel cerrahide ilk doz ameliyattan 2-4 saat önce verilmelidir.   Ortopedik cerrahi:   Başlangıç dozları ameliyattan 12 saat önce ve ameliyat bitiminden 12 saat sonra uygulanmalıdır. Bu dozlar ve bunu takip eden günde tek doz uygulaması, vücut ağırlığına göre ve aşağıdaki tablo esas alınarak düzenlenir. Tedavi en az 10 gün uygulanmalıdır. Bütün vakalarda profilaksi riskli dönem boyunca ve en az hasta ayağa kalkıncaya kadar sürdürülmelidir.    Ortopedik cerrahi         Günde bir defa subkütan enjekte edilecek         Fraxiparine hacmi Vücut ağırlığı (kg)          Ameliyat öncesi                              ve 3 üncü güne kadar              4 üncü günden itibaren <50                                  0.2 ml                        0.3 ml 50-69                                0.3 ml                        0.4 ml ≥70                                  0.4 ml                        0.6 ml   Tromboembolik bozuklukların tedavisinde:   Fraxiparine subkütan olarak günde iki defa  (12 saatte bir) ve normalde 10 gün süreyle uygulanır. Vücut ağırlığına göre ve aşağıdaki tablo esas alınarak düzenlenir.   Tromboembolik bozuklukların tedavisi Vücut ağırlığı (kg)                           Günde 2 defa subkütan enjekte edilecek                                                                    Fraxiparine hacmi < 50                                                                   0.4 ml 50-59                                                                 0.5 ml 60-69                                                                 0.6 ml 70-79                                                                 0.7 ml 80-89                                                                 0.8 ml ≥90                                                                    0.9 ml   Herhangi bir kontrendikasyon olmadığı takdirde, oral antikoagülan tedavisine en kısa sürede başlamak gerekir. Fraxiparine ile tedavi INR hedefine erişilmeden durdurulmalıdır. Fraxiparine tedavisi süresince trombosit sayısı kontrol edilmelidir (Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız).   Hemodiyaliz sırasındaki pıhtı oluşmasını önleme:   Diyalizin teknik şartları dikkate alınarak her bir hasta için en uygun doz saptanmalıdır. Fraxiparine genellikle tek doz olarak her seansın başlangıcında arteriyel hattan verilir. Hemoraji riskinde başka nedene bağlı artış saptanmamış hastalarda başlangıçta vücut ağırlığına göre aşağıdaki dozlar önerilir:   Hemodiyaliz sırasındaki pıhtı oluşmasını önlemede   Vücut Ağırlığı (kg)                              Diyaliz başlangıcında enjekte edilecek                                                                Fraxiparine hacmi < 50                                                                 0.3 ml 50-69                                                               0.4 ml ≥70                                                                  0.6 ml   Hemoraji riski taşıyan hastalarda, diyaliz sırasında dozun yarısı uygulanmalıdır. 4 saatten uzun süren seanslarda diyaliz sırasında ilave bir küçük doz uygulanabilir. Daha sonraki diyaliz seanslarında doz ilk uygulamada gözlenen etkiye bağlı olarak ayarlanır

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Fraxiparine 0,4 ml (3800 IU AntiXa)   Fraxiparine 0,6 ml (5700 IU AntiXa)

Saklama Koşulları

25°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.   Sıcaktan koruyunuz.   ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

2 şırınga ampul içeren kutularda.

Uyarılar/Önlemler

Trombosit sayısı kontrolü   Heparin (standart veya düşük molekül ağırlıklı heparin) trombositopeniye neden olabileceğinden Fraxiparine tedavisi boyunca trombosit sayısının kontrol edilmesi gerekir.   Bazen ciddi olabilen, nadir trombositopeni vakaları bildirilmiştir. Bu durum arteriyel veya venöz tromboz ile ilişkili (veya ilişkisiz) olabilir ve tedavinin durdurulmasını gerektirir. Bu tanı aşağıdaki vakalarda gözönünde bulundurulmalıdır:   •  trombositopeni •  trombosit sayısında, başlangıç değerinin %30-50’sine varan belirgin azalma •  tedavi edilen trombozun kötüleşmesi •  tedavi sırasında oluşan tromboz •  yaygın intravasküler koagülasyon   Bu etkiler büyük olasılıkla immüno-alerjik kökenlidir ve ilk defa tedavi olanlarda, genellikle tedavinin 5. günü ile 21. günü arasında görüldüğü bildirilmiştir. Bununla beraber, heparine bağlı trombositopeni hikayesi olanlarda bu belirtiler çok erken ortaya çıkar.   Daha önce heparin (standart veya düşük molekül ağırlıklı heparin) ile trombositopeni oluşmuş ise, heparin uygulanması gerekli olduğunda Fraxiparine ile tedavi düşünülebilir; böyle vakalarda dikkatli klinik takip ve en az günlük trombosit sayımı değerlendirmesi yapılmalıdır. Eğer trombositopeni oluşursa, erken dönemde trombositopeninin tekrarladığı bazı vakalar bildirildiğinden tedavi hemen durdurulmalıdır.   Heparin (standart veya düşük molekül ağırlıklı heparin) ile trombositopeni oluşursa, heparin uygulamasına devam edilmesi  gerekiyorsa, başka bir düşük molekül ağırlıklı heparin uygulaması düşünülebilir.   Bu durumda en azından günlük kontrol yapılmalı ve tedavi mümkün olan en kısa zamanda bitirilmelidir, çünkü daha önce oluşan trombositopeninin ilaç değişikliğinden sonra da devam ettiği vakalar bildirilmiştir.   In vitro agregasyon testleri ancak sınırlı bir veri sağlar.   Salisilatlar, non-steroid antienflamatuvar ilaçlar ve tiklopidinin nadroparin ile birlikte uygulanması göreceli kontrendikasyon oluşturur (İlaç etkileşmeleri bölümüne bakınız). Aşağıdaki durumlarda dikkatli uygulanmalıdır:   •  Karaciğer yetersizliğinde •  Böbrek yetersizliğinde (şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda azaltılmış dozlar düşünülmelidir) •  Kontrol altına alınmamış arteriyel hipertansiyonda •  Geçirilmiş sindirim sistemi ülserlerinde veya kanayabilecek herhangi bir organik lezyon varlığında •  Koryo-retinanın damarsal hastalıklarında •  Beyin, omurilik veya göz cerrahi müdahalelerinden sonraki dönemde uygulanırken   Gebelik: Gebelik kategorisi B   Hayvan çalışmalarında teratojenik veya fetus üzerine toksik etki görülmemiştir. Ancak insanlara ait plasentadan geçişle ilgili klinik veri sınırlıdır. Gebelerde Fraxiparine kullanımı önerilmemektedir.   Laktasyon: İlacın anne sütüne geçişi ile ilgili bilgi sınırlı olduğundan,  Fraxiparine emziren annelerde önerilmemektedir. Araç ve Makina Kullanmaya Etkisi: Etkisi bildirilmemiştir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Diğer heparin preparatları ile de görülen: Değişik bölgelerde kanama belirtileri; diğer risk faktörlerini taşıyan hastalarda daha sık görülür (Kontrendikasyonları ve İlaç etkileşmeleri bölümlerine bakınız). Bazı trombositopeni vakaları ve bazen trombojenik vakalar bildirilmiştir (Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız). Standart ve düşük molekül ağırlıklı heparinlerle nadir bazı vakalarda cilt nekrozu (genellikle enjeksiyon yerinde görülür) bildirilmiştir. Bunu takiben sistemik arazları olan veya olmayan purpura, infiltratif veya ağrılı eritemli lekeler görülür. Bu durumda tedavi hemen durdurulmalıdır. Enjeksiyon yerinde küçük hemotom. Bazı vakalarda sert nodüller ortaya çıkabilir. Bu nodüller heparin içeren kistler değil, enflamatuvar bir reaksiyonun göstergesidir. Bunlar genellikle birkaç gün içinde kaybolur ve tedavinin devam etmemesi için bir neden teşkil etmez. Cilt reaksiyonları Aşağıdaki olaylar da oluşabilir:   •  tedavinin durdurulmasını takiben  geri dönüşümlü eozinofili, •  anjioödem dahil, genel hipersensitivite reaksiyonları, •  transaminazlarda genellikle geçici artış, •  çok nadir olarak, priapizm ve bazı vakalarda heparinin indüklediği aldosteron baskılanmasına bağlı  geri dönüşümlü hiperkalemi bildirilmiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Çocukların açamayacağı özellikte polipropilen kapağı olan amber renkli polietilen tereftalat (PET) şişe ve dereceli ölçüm kabı. Her ambalajda 500 ml’lik şişe bulunmaktadır.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilere ilişkin herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

FERRIPROX®’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer; Deferipron formüldeki yardımcı maddelerin herhangi birine karşı allerjik iseniz, Daha önce tekrarlamış nötropeni (kandaki parçalı hücre sayısındaki azalma) vakaları geçirmiş iseniz. Agranülositoz (beyaz kan hücreleri sayısında azalma) vakaları geçirmiş iseniz Kandaki parçalı hücre sayısında azalmaya yol açtığı bilinen ilaçları alıyorsanız Gebe iseniz veya emziriyorsanız. FERRIPROX® tedavisi bazı hastalarda çok düşük akyuvar sayısı ile ilişkili olabilir. Bu durum şiddetli nötropeni veya agranülositoz diye bilinir ve sizi ciddi enfeksiyon riski altında bırakabilir. FERRIPROX®’un kandaki parçalı hücre sayısında azalmaya ne şekilde neden olduğu bilinmemektedir. Kandaki parçalı hücre sayısında azalmaya neden olduğu bilinen veya beyaz kan hücreleri sayısında azalmaya yol açabilen ilaçları kullanmamalısınız.     FERRIPROX®’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ   Eğer kanınızdaki parçalı hücre sayısında daha önceden herhangi bir azalma olmuş ise dikkatli olunuz. Çünkü ortaya çıkabilecek en ciddi yan etkilerden biri çok düşük akyuvar (nötrofil) sayısıdır. Şiddetli nötropeni veya agranülositoz olarak bilinen bu durum, klinik çalışmalarda FERRIPROX® alan her 100 kişiden yaklaşık birinde görülmüştür. Akyuvar hücreleri enfeksiyonlara karşı savaşta yardımcı olduğundan, akyuvar sayısının düşük olması ciddi ve ölüme neden olabilen enfeksiyonların gelişmesi riskini yaratabilir. Kandaki parçalı hücre sayısındaki azalmanın izlenmesi için doktorunuz sizden FERRIPROX® tedavisi gördüğünüz süre boyunca düzenli olarak her hafta kan testlerinizi (akyuvar sayımı) yaptırmanızı isteyecektir. Doktorunuzun istediklerine sıkı sıkıya uymanız çok önemlidir. Ateş, boğaz ağrısı veya grip benzeri durumlar gibi enfeksiyona işaret eden belirtiler hissederseniz derhal doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz aynı zamanda, vücudunuzdaki demir yüklenmesini izlemek için de gelmenizi isteyecektir. Ek olarak, karaciğerden doku örneği alınmasını da isteyebilir.   FERRIPROX’un yiyecek ve içecek ile kullanılması   FERRIPROX’u yiyecekle birlikte almanız gerekmez. Ancak hatırlamanızı kolaylaştırmak üzere yemeklerle birlikte alabilirsiniz.   Hamilelik   İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamile iseniz veya hamile olmayı düşünüyorsanız bu ilacı kullanmayınız. Bu ilaç bebeğinize ciddi şekilde zarar verir. FERRIPROX® kullanırken etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmanız gerekir. Doktorunuza sizin için en uygun yöntemi sorunuz. FERRIPROX® kullanırken hamile kaldığınızı fark ederseniz, ilacı derhal kesiniz ve doktorunuza başvurunuz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme   İlacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız. Emziriyorsanız bu ilacı kullanmayınız.   Araç ve makine kullanımı   Bu ilaçla araç ve makine kullanımı yeteneğiniz üzerindeki etkileri konusunda bir çalışma yapılmamıştır.   FERRIPROX®’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler   FERRIPROX®’un her ml’sinde, 0.4 mg Günbatımı Sarısı (E110) adlı boya maddesi bulunmaktadır. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı   Eğer: C vitamini kullanıyor iseniz doktorunuza danışınız. Alüminyum içeren antiasit kullanıyor iseniz doktorunuza danışınız. Bu tür ilaçları FERRIPROX® ile birlikte kullanmamalısınız Nötropeniye (kandaki parçalı hücre sayısındaki azalmaya) yol açabilen ilaçları kullanıyor iseniz doktorunuza danışınız. Bu tür ilaçları FERRIPROX® ile birlikte kullanmamalısınız. (Bkz. FERRIPROX®’u aşağıdaki durumlarda kullanmayınız). Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, FERRIPROX®’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa FERRIPROX®’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildirini veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   ·         FERRIPROX® ile ortaya çıkabilecek en ciddi yan etkilerden biri beyaz kan hücresi (nötrofil) sayısının çok düşük olmasıdır. Şiddetli nötropeni veya agranülositoz olarak bilinen bu durum, klinik çalışmalarda FERRIPROX® verilen her 100 hastanın 2’sinden azında meydana gelmiştir. Beyaz kan hücresi  sayısının düşük olması ciddi ve ölüme neden olabilen enfeksiyonlara da neden olabilir. Ateş, boğaz ağrısı veya grip benzeri durumlar gibi belirtiler hissederseniz derhal doktorunuza bildiriniz.   Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları; Artralji (eklem ağrısı):belirtiler eklemlerde ağrı ve şişme ile oluşur. Şiddeti hafif ağrıdan ciddi hareket kısıtlılığına kadar değişebilir. FERRIPROX® kullanımına devam eden hastaların çoğunda ağrı kesilmiştir. Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:   Sindirim sistemi hastalıkları: Bulantı, karın ağrısı, kusma, diyare( ishal) Bulantı ve kusma olduğunda Ferriprox’un bir miktar yiyecekle alınması yararlı olabilir. Böbrek ve idrar hastalıkları: İdrarın kırmızımsı/kahverengi renk alması   İdrarın renk değişimi çok yaygın görülen etkilerdendir ve zararlı değildir.   Beslenme bozuklukları: İştah artışı Genel bozukluklar: Bitkinlik, karaciğer enzimlerinde yükselme Sinir sistemi hastalıkları; pazarlama sonrası deneyimlerde,FERRIPROX® kullanımı ile,çocuklarda başağrısı, titreme, yürüme bozuklukları, çift görme, kaslarda istemsiz kasılmalar, hareket koordinasyonunda (düzenlenmesinde) sorunlar gibi nörolojik bozukluklar, hastanın onayı alındıktan sonra, FERRIPROX®’un günlük maksimum dozunun (100 mg/kg/gün) iki katından fazla dozda birkaç yıl reçetelendiği çocuklarda bildirilmiştir. FERRIPROX®’un kesilmesinden sonra bu belirtiler düzelmiştir. Bunlar FERRIPROX®’un olası yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: FERRIPROX®’u daima doktorunuzun size söylediği şekilde alınız. Emin değilseniz ve şüpheleriniz varsa doktorunuza veya eczacınıza sorunuz. Kullanacağınız FERRIPROX® miktarı vücut ağırlığınıza bağlıdır. Normal doz, günde 3 kez, 25mg/Kg, yani bir günde toplam 75 mg/Kg şeklindedir. Toplam günlük doz 100mg/Kg miktarı aşmamalıdır.   Uygulama yolu ve metodu: Doktorunuz tarafından size önerilen dozu ölçmek için ölçüm kabını kullanınız. İlk dozu sabah, ikincisini öğleyin, üçüncüsünü ise akşam alınız. FERRIPROX®’u yiyecekle almanız gerekmez. Ancak hatırlamanızı kolaylaştırmak üzere yemeklerle birlikte alabilirsiniz.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: 6 ile 10 yaş arasındaki çocuklarda deferipron kullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanıma ilişkin ise hiç bir veri yoktur.   Yaşlılarda kullanımı: Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekmez.   Eğer FERRIPROX®’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Özel kullanım durumları:   Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastaların çok dikkatli şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir.   Kullanmanız gerekenden daha fazla FERRIPROX® kullandıysanız: FERRIPROX® ile akut doz aşımı hakkında bir bildirim bulunmamaktadır. FERRIPROX®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   FERRIPROX®’u kullanmayı unutursanız: İlacınızı hiçbir dozu atlamadan alırsanız FERRIPROX®’un etkisini en fazla görürsünüz. Eğer bir dozu almayı unutursanız, hatırlar hatırlamaz alınız ve izleyen dozu da zamanında alınız. Birden fazla dozu almayı unutursanız, iki dozu birden almayınız, normal kullanma şekline devam ediniz. Günlük dozunuzu doktorunuza danışmadan değiştirmeyiniz. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   FERRIPROX® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: Doktorunuz size söylemeden, aldığınız ilacı azaltmayınız veya kesmeyiniz. Aksi takdirde tedaviniz etkisini yitirebilir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

FERRIPROX®, demiri vücuttan uzaklaştıran bir ilaçtır. FERRIPROX® içindeki etkin madde deferiprondur.   FERRIPROX®’un her bir mililitresinde 100 mg deferipron maddesi vardır. Bir şişede 500 ml FERRIPROX bulunur.   FERRIPROX®, talasemi majör hastalarında demir fazlalığının tedavisinde ilk basamakta kullanılır.   

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

FERRIPROX®’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. FERRIPROX®’un ambalajında belirtilen son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. FERRIPROX® 30°C yi geçmeyen sıcaklıkta saklanmalıdır. Işıktan korumak için özel ambalajında bulundurulmalıdır. Şişeyi ilk açtıktan sonra 35 gün süreyle kullanabilirsiniz.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Ferriprox® 100 mg/ml Şurup

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Deferipronla diğer ilaçlar arasında herhangi bir etkileşim bildirilmemiştir. Bununla birlikte, deferipronun metalik katyonlara bağlanma özelliği nedeniyle, aluminyum bazlı antiasitler gibi trivalan katyona-bağlı ilaçlarla deferipron arasında etkileşim potansiyeli bulunmaktadır.   Deferipronun, C vitamini ile birlikte kullanılmasının ne denli güvenli olduğu konusunda resmi bir çalışma yoktur. Bildirilen advers etkiler göz önüne alındığında, deferipronla C vitamini birlikte kullanıldığında dikkatli olmak gerekmektedir.   Deferipronun neden olduğu nötropeninin mekanizması tam olarak bilinmediği için, deferipron tedavisi gören hastalar nötropeniyle ilişkili olduğu bilinen ya da agranülositoza neden olabilen ilaçları kullanmamalıdır

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Akut doz aşımı vakası bildirilmemiştir. Bununla birlikte, 100 mg/kg/gün olan maksimum önerilen dozun 2.5 katından yüksek bir dozla gönüllü olarak birkaç yıl tedavi gören çocuklarda, serebellar semptomlar, diplopi, lateral nystagmus, psikomotor yavaşlama, el hareketleri ve aksiyel hipotoni gibi nörolojik bozukluklar görülmüştür. Bu nörolojik bozukluklar, deferipronun kesilmesiyle kademeli olarak gerilemiştir. Doz aşımı durumunda, hastanın klinik durumunun yakından izlenmesi gerekir.

Etkin Maddeler

1 ml şurup 100 mg deferipron içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Demir şelasyon ajanı, ATC kodu V03AC02 Etkin madde, demire 3:1 molar oranda bağlanan bir bidentat ligand olan deferiprondur (3­ hidroksi- 1 ,2-dimetilpiridin-4-on). Klinik çalışmalar deferipronun, transfüzyona bağımlı talasemi hastalarında demir atılımını teşvik etmede ve günde 3 kez 25 mg/kg dozda uygulandığında, serum ferritin miktarına göre belirlenen demir birikimindeki artışı önlemede etkili olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, şelasyon tedavisi ile, organlarda demirin neden olduğu harabiyeti engellemek mümkün olmayabilir. Deferipron, iki adet Faz III çalışmada 247 hasta üzerinde ve onaylı olmayan endikasyonlarda  kullanım programı şeklinde araştırılmıştır. Çalışmalarda, primer etkililik kriteri olarak serum ferritin düzeyleri esas alınmıştır. İki yıl süren bir çalışmada, deferipron ile deferoksamin karşılaştırılmıştır. Her iki tedavi grubunda da ortalama serum ferritin düzeyleri birbirinden istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermemekle birlikte, deferipron tedavisi gören hastalarda karaciğerdeki ortalama demir konsantrasyonu, deferoksamin tedavisi gören hastalara kıyasla daha fazla artış göstermiştir. Bu nedenle önerilen dozlarda kullanılan deferipron, deferoksamine kıyasla daha az etkili olabilmektedir. Diğer çalışma destekleyici, açık, karşılaştırmasız bir çalışmadır. Bu çalışmada, hastaların serum ferritin düzeyleri, çalışma öncesi düzeylerde kalmıştır. Primer son nokta agranülositoz olup, % 1.2 oranında bir sıklık göstermiştir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim Deferipron, gastrointestinal kanalın üst bölümünden hızlı şekilde absorbe olmaktadır Aç bırakılan hastalarda doruk serum konsantrasyonunun, tek dozu izleyen 45-60 dakika içinde meydana geldiği bildirilmiştir. Tok hastalarda bu süre 2 saate kadar çıkabilmektedir.Yiyecekle birlikte alınan deferipronun absorpsiyonunda herhangi bir azalma olmamakla birlikte, 25 mg/kg’lık bir dozu takiben, doruk serum konsantrasyonları tok hastalarda (85 µmol/l), açlara kıyasla (126 µmol/l) daha düşük gerçekleşmiştir.            Dağılım 0.01-0.2 mM’lik konsantrasyon aralığında deferipron, serum proteinlerine düşük (%10’un altında) bağlanma göstermiştir. Talasemi hastalarında deferipronun dağılım hacmi (Vd) dozaj programına bağlı olarak 1.55 veya 1.73 l/kg, sağlıklı deneklerde ise 1 l/kg’dır.     Biyotransformasyon Deferipron, esas olarak bir glükronid konjügatına dönüşmektedir. Bu metabolitin, deferipronun 3-hidroksi grubunun inaktivite olması nedeniyle demir bağlama özelliği bulunmamaktadır. Glukuronidin doruk serum konsantrasyonu, deferipron alımından 2 -3 saat sonra gerçekleşmektedir.   Eliminasyon İnsanlarda deferipron esas olarak böbreklerden atılmaktadır. İlk 24 saat içinde, alınan dozun % 75 -% 90 ‘ının, serbest deferipron, glukuronid metaboliti ve demir-deferipron kompleksi şeklinde idrarda kazanıldığı bildirilmiştir. Feçesle de değişen miktarlarda atılım olduğu bildirilmiştir. Hastaların çoğunda eliminasyon yarı ömrü 2 -3 saat arasındadır.   Hastalardaki karakteristik özellikler   Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Transfüzyona bağımlı b-talasemi ve karaciğer sirozu olan ancak karaciğer yetmezliği belirtisi göstermeyen hastalarda deferipronun emilimi, biyotransformasyonu ve idrarla atılımının belirlenmesi için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada deferipronun farmakokinetiği, sirozun açık belirtilerini göstermeyen kronik tedavi gören talasemi hastaları üzerinde gerçekleştirilen başka bir çalışmada elde edilen sonuçlara benzemektedir. Deferipron karaciğerde metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunması gerekmektedir. Ferriprox ile tedavi sırasında karaciğer fonksiyonu takip edilmelidir.   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması için spesifik yol göstermeyi destekleyecek veri olmasa da, bu hastalarda Ferriprox dozunun azaltılmasında dikkatli olunmalıdır. Deferipronun farklı bir formülasyonunun kullanıldığı bir çalışmada, deferipron glukuronidin eliminasyon yarı ömrünün, kreatinin klerensi ile ile anlamlı korelasyon gösterdiği, ancak deferipronun eliminasyon yarı ömrünün göstermediği görülmüştür. Bu koşullar altında, farmakolojik olarak inaktif bir bileşik olan deferipron glukuronidin birikim yapması mümkündür. Bu bilgiler ışığında, böbrek yetmezliği olan hastalarda advers olay riski artabileceğinden bu tür hastalara Ferriprox verilirken dikkatli olunmalıdır. Ferriprox’la tedavi sırasında böbrek fonksiyonu takip edilmelidir   Pediyatrik popülasyon: Deferipronun farmakokinetiği, pediyatrik popülasyon üzerinde incelenmemiştir.   Geriyatrik popülasyon: Deferipronun farmakokinetiği, geriyatrik popülasyon üzerinde incelenmemiştir.

Farmasötik Form

Oral çözelti. Berrak, kırmızımsı turuncu renkli çözeltidir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: X (kontrendike)   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) İlacın klastojenik ve teratojenik özellikleri nedeniyle, deferipron tedavisi gören doğurgan yaştaki kadınların gebe kalmamaya dikkat etmeleri ve gebeliği önleyici tedbirler almaları önerilmektedir. Gebe olduğunu farkeden ya da gebe olmayı planlayan kadınlar deferipron tedavisini derhal bırakmalıdırlar.   Gebelik dönemi Deferipron gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açtığından şüphelenilmektedir.  Ferriprox gebelik döneminde kontrendikedir     Laktasyon dönemi Deferipronun insan sütünde salgılanıp salgılanmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılmış herhangi bir prenatal veya postnatal üreme çalışması bulunmamaktadır. Emzikli kadınların deferipron kullanmamaları gerekir. Deferipron tedavisinin zorunlu olduğu durumlarda emzirmeye son verilmelidir.   Üreme yeteneği/fertilite Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar üreme üzerinde toksik etkiye işaret etmektedir.  

Geçimsizlikler

Söz konusu değildir.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi: 02.01.2009 Ruhsat yenileme tarihi: 

İstenmeyen Etkiler

Deferipronla yapılan klinik çalışmalarda bildirilen en ciddi advers etki, % 1.1 (100 hasta tedavi yılı başına 0.6 vaka) (Bkz. 4.4) bir insidans gösteren agranülositozdur (nötrofiller < 0.5×109/1). Nötropeninin şiddeti daha az formunun gözlenen insidansı (nötrofil<1.5×109/l) ise %4.9’dur (100 hasta yılı için 2.5 vaka). Bu oran, talasemi hastalarında, özellikle de hipersplenizm bulunanlarda, altta yatan durum olabilen yüksek nötropeni insidansı açısından dikkate alınmalıdır.   Deferipron tedavisi gören hastalarda, genellikle hafıf ve geçici özellikte diyare bildirilmiştir. Gastrointestinal etkiler genellikle tedavinin başlangıç evresinde daha sık görülmekte ve hastaların çoğunda tedavinin kesilmesine neden olmadan bir kaç hafta içinde düzelmektedir. Bazı hastalarda, deferipron dozunu önce azaltmak ve daha sonra kademeli olarak arttırmak yararlı olabilir. Deferipron tedavisi gören hastalarda, bir ya da daha fazla eklemde kendini belli eden hafif ağrılardan, efüzyon ve sakatlığa yol açabilecek kadar ağır seyreden artirite kadar uzanan artropati olayları da bildirilmiştir. Hafif artropatiler genel olarak geçicidir.   Deferipron alan hastalarda, serumdaki karaciğer enzimlerinde yükselme bildirilmiştir. Bu hastaların büyük kısmında artış, asemptomatik ve geçici olup dozun azaltılmasına ya da tedavinin kesilmesine gerek kalmadan başlangıç değerlerine dönmüştür Bazı hastalarda, demir yüklenmesinde artış veya hepatit C’ye bağlı olarak fibrozda ilerleme görülmüştür. Hastaların çok az bir kısmında, deferiprona bağlı olarak plazmada çinko düzeyi düşük bulunmuştur. Oral çinko desteğiyle düzey normale dönmüştür. 100 mg/kg/gün olan maksimum önerilen dozun 2.5 katından yüksek bir dozla gönüllü olarak birkaç yıl tedavi gören çocuklarda, serebellar semptomlar, diplopi, lateral nystagmus, psikomotor yavaşlama, el hareketleri ve aksiyel hipotoni gibi nörolojik bozukluklar görülmüştür. Bu nörolojik bozukluklar, deferipronun kesilmesiyle kademeli olarak gerilemiştir.  Advers olayların sıklığı: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Kan ve lenf sistemi hastalıkları Yaygın: Nötropeni, agranülositoz   Metabolizma ve beslenme hastalıkları Yaygın: İştah artışı   Gastrointestinal hastalıklar Çok yaygın: Bulantı, karın ağrısı, kusma Yaygın: Diyare   Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları Yaygın: Artralji   Sinir Sistemi Hastalıkları Yaygın: Başağrısı   Böbrek ve idrar hastalıkları Çok yaygın: Kromatüri   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Bitkinlik   Araştırmalar Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Transfüzyona bağımlı b-talasemi ve karaciğer sirozu olan ancak karaciğer yetmezliği belirtisi göstermeyen hastalarda deferipronun emilimi, biyotransformasyonu ve idrarla atılımının belirlenmesi için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada deferipronun farmakokinetiği, sirozun açık belirtilerini göstermeyen kronik tedavi gören talasemi hastaları üzerinde gerçekleştirilen başka bir çalışmada elde edilen sonuçlara benzemektedir. Deferipron karaciğerde metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunması gerekmektedir. Ferriprox ile tedavi sırasında karaciğer fonksiyonu takip edilmelidir.   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması için spesifik yol göstermeyi destekleyecek veri olmasa da, bu hastalarda Ferriprox dozunun azaltılmasında dikkatli olunmalıdır. Deferipronun farklı bir formülasyonunun kullanıldığı bir çalışmada, deferipron glukuronidin eliminasyon yarı ömrünün, kreatinin klerensi ile ile anlamlı korelasyon gösterdiği, ancak deferipronun eliminasyon yarı ömrünün göstermediği görülmüştür. Bu koşullar altında, farmakolojik olarak inaktif bir bileşik olan deferipron glukuronidin birikim yapması mümkündür. Bu bilgiler ışığında, böbrek yetmezliği olan hastalarda advers olay riski artabileceğinden bu tür hastalara Ferriprox verilirken dikkatli olunmalıdır. Ferriprox’la tedavi sırasında böbrek fonksiyonu takip edilmelidir

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: 1 ml oral çözelti 100 mg deferipron içerir Yardımcı maddeler: 1 ml oral çözelti 0.4 mg günbatımı sarısı (E110) içerir.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Fare, sıçan, tavşan, köpek ve maymunlar üzerinde klinik dışı deneyler gerçekleştirilmiştir. Demir yüklenmesi yapılmamış hayvanlara 100 mg/kg/gün doz verildiğinde, en sık rastlanan bulgular kemik iliği hiposelüliritesi ve periferal kanda WBC, RBC ve/veya platelet sayımında azalmadır.  Demir yüklemesi yapılmamış hayvanlara 100 mg/kg/gün ve daha fazla doz verildiğinde, timusda, lenfoid dokularda ve testiste atrofi, adrenalde hipertrofi bildirilmiştir. Deferipronla hayvanlarda yapılan bir karsinojenisite çalışması yoktur. Deferipronun genotoksik potansiyeli bir dizi in vivo ve in vitro testle değerlendirilmiştir. Deferipron doğrudan bir mutajenik etki göstermemiştir. Bununla birilikte in vitro tayinlerde ve in vivo olarak hayvanlarda klastojenik etki göstermiştir. Üreme ile ilgili çalışmalarda deferipron, demir yüklemesi yapılmamış sıçan ve tavşanlara en az 25 mg/kg/gün dozda verildiğinde teratojenik ve embriyotoksik etki göstermiştir. Hayvanlar üzerinde yapılmış bir prenatal ve postnatal üreme çalışması bulunmamaktadır.

Kontrendikasyonlar

Etkin madde ya da yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık Tekrarlayan nötropeni öyküsü Agranülositoz öyküsü Gebelik ya da emzirme Deferipronun neden olduğu nötropeninin mekanizması tam olarak bilinmediği için, hastalar nötropeni ile ilişkili olduğu bilinen ya da agranülositoza neden olabilen ilaçları kullanmamalıdır  

Kullanım Yolu

Ağız yolu ile alınır

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

20.01.2009

Müstahzar Adı

FERRIPROX® 100 mg/ml Şurup

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Nötropeni / Agranülositoz   Deferipronun, agranülositoz da dahil, nötropeniye neden olduğu bilinmektedir. Hastanın nötrolfil sayımı her hafta yapılmalıdır.   Klinik çalışmalarda, haftalık olarak nötrofil sayısının izlenmesinin, nötropeni ve agranülositoz vakalarının saptanmasında etkili olduğu görülmüştür. Tedavinin durdurulması ile nötropeni ve agranülositoz da ortadan kalkmaktadır. Hastada, deferipron tedavisi gördüğü sırada bir enfeksiyon gelişmesi halinde, tedaviye ara verilerek nötrofil sayımı daha sık aralıklarla yapılır. Hastalar, ateş, boğaz ağrısı, grip gibi, enfeksiyona işaret eden semptomların ortaya çıkması halinde derhal doktorlarını bilgilendirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Nötropeni vakalarının tedavisi ile ilgili öneriler aşağıda yer almaktadır. Hastaya deferipron tedavisine başlamadan önce böyle bir protokolün hazır bulundurulması gerekir. Hasta nötropenik ise deferipron tedavisine başlanmamalıdır. Başlangıştaki mutlak nötrofil sayımı (ANC) baz çizgisi 1.5 x 109/1 ‘den düşükse, agranülositoz ve nötropeni riski daha yüksektir.   Nötropeni görülmesi halinde Hastanın derhal deferipron ve nötropeniye neden olabilecek diğer tıbbi ürünlerin kullanımını durdurması istenir. Enfeksiyon riskini azaltmak için hastanın diğer kişilerle teması sınırlandırılır. Tanı konulur konulmaz, çekirdekli alyuvar hücrelerinin varlığına göre düzeltilmiş beyaz kan hücre sayımı (WBC), nötrofil sayımı ve platelet sayımını da içeren tam kan sayımı (CBC) yapılır ve bu işlem her gün tekrarlanır. Nötropeninin iyileşmesinden sonra emin olmak için, takip eden üç hafta boyunca CBC, WBC, nötrofil ve platelet sayımları sürdürülür. Nötropeniyle aynı zamanda bir enfeksiyon gelişmesine dair kanıt olması halinde, gerekli kültür ve teşhis prosedürleri uygulanarak, uygun bir tedaviye başlanır.   Ağır nötropeni veya agranülositoz vakalarında Yukarıdaki şekilde hareket edilir ve olayın tanımlandığı gün, granülosit koloni uyarıcı faktörü tedavisi gibi uygun bir tedaviye başlanır. Durum düzelene kadar her gün sürdürülür. Hasta koruyucu karantinaya alınır ve klinik endikasyon varsa hastaneye yatırılır.   Tekrar deneme (rechallenge) konusundaki bilgiler çok sınırlıdır. Bu nedenle, nötropeni durumunda, yeniden deneme önerilmez. Agranülositoz durumunda ise yeniden deneme kontrendikedir.   Karsinojenisite / mutajenisite / fertilite üzerindeki etkileri Genotoksisite çalışmalarından elde edilen sonuçlar, deferipronun karsinojenik potansiyelinin göz ardı edilemeyeceğini göstermektedir.Deferipronun fertilite üzerindeki etkisini inceleyen herhangi bir hayvan deneyi bulunmamaktadır.   Serum ferritin konsantrasyonu/plazma Zn2+ konsantrasyonu Şelasyon rejiminin, vücuttaki demir yükünü kontrolü üzerindeki uzun süreli etkililiğini değerlendirmek için, her iki ya da üç ayda bir serum ferritin konsantrasyonları veya vücuttaki demir yükününün diğer göstergeleri izlenmelidir. Serum ferritin ölçümlerinin 500 µg/l’nin altına düşmesi halinde, deferipron tedavisine ara verilmesi düşünülmelidir.   Plazma Zn2+ konsantrasyonunun izlenmesi ve düşük olması halinde destekleyici önlem alınması önerilir.   HIV pozitif ya da bağışıklık sistemi zayıf diğer hastalar HIV pozitif ya bağışıklık sistemi zayıf diğer hastalarda deferipron kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur. Deferipronun nötropeni ve agranülositozla ilişkili olduğu düşünülecek olursa, bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda tedaviye başlamadan önce risk/yarar hesabının iyi yapılması gerekir.   Böbrek ya da karaciğer yetersizliği ve karaciğer fibrozu olan hastalar Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda deferipron kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur. Deferipron esas olarak böbrekler yoluyla atıldığı için , böbrek yetmezliği bulunan hastalarda komplikasyon riskinin daha yüksek olduğu kabul edilebilir. Benzer şekilde, deferipron karaciğerde metabolize olduğu için, karaciğer fonksiyonlarında bozukluk olan hastalarda dikkatli hareket etmek gerekir. Deferipron tedavisi sırasında, bu popülasyonda böbrek ve karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Serum alanin aminotransferzda (ALT) ısrarlı bir yükselme varsa, deferipron tedavisine ara verilmesi düşünülmelidir.   Talasemi hastalarında, karaciğer fibrozu ile aşırı demir yüklenmesi ve/veya Hepatit C arasında bir ilişki vardır. Hepatit C hastalarında demir şelasyonunun optimal düzeyde olmasına dikkat edilmelidir. Bu hastalarda karaciğer histolojisinin dikkatle izlenmesi önerilir.   İdrarda renk değişikliği Hastalar, demir-deferipron kompleksinin atılması nedeniyle idrarlarında kırmızımsı/kahverengi bir renklenme olabileceği konusunda uyarılmalıdır.   Kronik doz aşımı ve nörolojik bozukluklar Önerilen dozun 2.5 - 3 katı bir dozla bir kaç yıl tedavi gören çocuklarda nörolojik bozukluklar gözlenmiştir. Deferipron tedavisi verilirken, 100 mg/kg/gün üzerindeki dozların önerilmediği de unutulmamalıdır.    Yardımcı maddeler Ferriprox® şurup içeriğinde, allerjiye neden olabilecek günbatımı sarısı (E110) boya maddesi bulunmaktadır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Deferipron tedavisi, talasemi hastalarının tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalı ve sürdürülmelidir.   Deferipron genellikle vücut ağırlığına göre 25 mg/kg  olmak üzere oral yolla, günde üç kez, günlük toplam 75 mg/kg olarak verilir. Vücut ağırlığına göre hesaplanan doz en yakın 2.5 ml’ye yuvarlanır. Aşağıdaki tabloda 10 kg’lık artışlar halinde, vücut ağırlığına göre önerilen dozlar verilmiştir.   Advers reaksiyon riskini arttırma potansiyeli nedeniyle, günlük 100 mg/kg/gün üzerindeki dozlar önerilmez. Önerilen maksimum dozun 2.5 katından fazlasının kronik kullanımı nörolojik bozukluklarla ilişkilendirilmiştir   6 ile 10 yaş arasındaki çocuklarda deferipron kullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanıma ilişkin ise hiç bir veri yoktur.   Deferipron kullanımıyla ortaya çıkabilen agranülositozun ciddi bir tablo olması nedeniyle, tüm hastaların dikkatle izlenmesi gerekmektedir. Özellikle hastanın mutlak nötrofil sayımı (ANC) düşükse ya da böbrek yetmezliği veya karaciğer bozukluğu varsa, çok dikkatli olunmalıdır.   Uygulama sıklığı ve süresi:   Günde yaklaşık 75 mg/kg doza ulaşmak için aşağıda yer alan vücut ağırlığı tablosunda önerilen miktarlarda çözelti kullanılmalıdır. Vücut ağırlıkları 10 kg’lık artışlar halinde  yazılmıştır.   Vücut ağırlığı (Kg) Toplam günlük doz (mg) Doz (mg, üç kez/gün) Oral çözelti ml (üç kez/gün) 20 1500 500 5.0 30 2250 750 7.5 40 3000 1000 10.0 50 3750 1250 12.5 60 4500 1500 15.0 70 5250 1750 17.5 80 6000 2000 20.0 90 6750 2250 22.5   Uygulama şekli: Oral kullanım içindir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda deferipron kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur. Bu gruptaki hastalara deferipron tedavisi uygulanırken dikkatli olunmalı ve karaciğer fonksiyonu takip edilmelidir.   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda deferipron kullanımına ilişkin herhangi bir veri yoktur. Bu gruptaki hastalara deferipron tedavisi uygulanırken dikkatli olunmalı ve böbrek fonksiyonu takip edilmelidir.   Pediyatrik popülasyon: 6 ile 10 yaş arasındaki çocuklarda deferipron kullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanıma ilişkin ise hiç bir veri yoktur. Bununla birlikte, pediyatrik hastalar için önerilen farklı bir pozoloji yoktur. Yukarıdaki tabloya göre dozlama yapılmalıdır.   Geriyatrik popülasyon: Geriyatrik hastalar için önerilen farklı bir pozoloji yoktur. Yukarıdaki tabloya göre dozlama yapılmalıdır.

Raf Ömrü

24 ay. Şişe ilk açıldıktan sonra 35 gün.

Ruhsat Numarası(Ları)

126/52

Ruhsat Sahibi

Apotex İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti Kanlıca Mah. Muhtarbey Sok. No. 14 Beykoz/İstanbul Tel No: 216 517 6849 Faks No: 216 473 7808

Ruhsat Sahibi

Apotex İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti Kanlıca Mah. Muhtarbey Sok. No. 14 Beykoz-İstanbul Tel No: 216- 517 6849 Faks No: 216-473 7808

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

30°C yi geçmeyen sıcaklıkta ve ışıktan korumak için özel ambalajında saklanmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Ferriprox®, talasemi major hastalarında demir fazlalığının tedavisinde ilk basamakta kullanılır.

Üretici Bilgileri

Apotex Inc. 380 Elgin Mills Road East. Richmond Hill, Ontario  L4C 5H2 Kanada Tel No: 1-905-884-7412 dahili:2390 veya 2569 Faks No: 1-905-884-9876

Yardımcı Maddeler

Hidroksietil selüloz, gliserin, hidroklorik asit, sükraloz, yapay kiraz aroması, günbatımı sarısı (E110), nane yağı ve saf su içerir.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Saf su  Hidroksietilselloz Gliserol Hidroklorik asit, konsantre Yapay kiraz aroması Nane yağı Günbatımı sarısı (E110) Sukraloz (E955)

Doz Aşımı

Endikasyonlar

Fungostatin Oral Süspansiyon, ağız boşluğu kandidiyazisi tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Nistatin, maya ve maya benzeri mantarlara karşı in vitro olarak fungistatik ve fungisidal etkili bir antibiyotiktir. Streptomyces noursei’den elde edilir. Nistatin, muhtemelen mantar hücrelerinin membranındaki steroidlere bağlanarak membran geçirgenliğini değiştirir ve hücre içi elemanların hücre dışına sızmasına neden olarak etkisini gösterir. Bakterilere ve Trichomonas türleri üzerine herhangi bir etkisi yoktur.

Farmakokinetik Özellikler

Oral uygulanan nistatin, gastrointestinal kanaldan çok az miktarda absorbe olur ve tavsiye edilen dozlarda kullanıldığında kanda saptanabilir bir seviye oluşturmaz. Oral yoldan uygulanan nistatin’in büyük kısmı değişmeden feçesle atılır.

Farmasötik Şekli

FUNGOSTATİN ORAL SÜSPANSİYON İÇİN TOZ

Formülü

Fungostatin Oral Süspansiyon, 1 ml’sinde 100.000 ünite Nistatin; koruyucu olarak sodyum benzoat, metil paraben, propil paraben, tatlandırıcı olarak sodyum sakkarin;koku ve tat verici olarak muz aroması içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Kontraendikasyonlar

Fungostatin Oral Süspansiyon, bileşiminde bulunan maddelere karşı aşırı duyarlığı olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Yeni Doğan Bebekler  Günde 4 kez 2 ml (200.000 ünite nistatin) olarak uygulanır. 2 ml ilacın 1 ml’si ağızın bir tarafına, 1 ml’si ise ağızın diğer tarafına uygulanmalıdır. Prematüre veya zayıf çocuklarda günde 4 kez uygulanan 1 ml ilacın etkili olduğu gösterilmiştir.   Çocuklar ve Yetişkinler  Günde 4 kez 4-6 ml (400.000-600.000 ünite nistatin) olarak uygulanır. Dozun yarısı ağzın bir tarafına, kalan kısmı ağzın diğer tarafına uygulanmalıdır. İlaç ağızda uzun süre yutulmadan tutulmalıdır. Fungostatin Oral Süspansiyon ile tedaviye, ağız boşluğu semptomlarının kaybolması ve kültür sonuçlarının normale dönmesinden sonra en az 48 saat daha devam edilmelidir.   Süspansiyonun Hazırlanması  Şişeye, üzerindeki işaret çizgisinin yarısı (1/2) kadar kaynatılmış ve soğutulmuş su ilave edilir, iyice çalkalanır ve dinlendirilir. Daha sonra iyice kaynatılmış ve soğutulmuş su ile çizgiye kadar su ilave edilir. Şişenin kapağını kapattıktan sonra birkaç dakika, 20 saniye arayla çalkalanır ve kullanılır. Fungostatin Oral Süspansiyon, şişesinde kapağı sıkı kapalı olarak, ışığa maruz bırakılmadan buzdolabında saklanır ve 10 gün süreyle kullanılabilir. Kullanılmayan kısmı 10 gün sonra atılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ruhsat Sahibi

NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİC. A.Ş. Barbaros Bulvarı 76-78 34353  Beşiktaş / İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

13/05/2002  200/14

Saklama Koşulları

Çocukların erişemeyecekleri yerlerde ve ambalajında saklayınız. Toz halinde iken, 25°C nin altında oda sıcaklığında, kuru bir yerde saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Fungostatin Süspansiyon İçin Toz: 48 dozluk şişelerde, damlalıklı kapak ile birlikte.

Uyarılar/Önlemler

Hamilelik; Hamilelikte güvenilirlik kategorisi C dir. Nistatin ile tedavi edilen hamilelerin yeni doğan çocuklarında herhangi bir istenmeyen reaksiyona veya komplikasyona rastlanmamıştır.

Üretim Yeri

NOBELFARMA İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş. Sancaklar  81100 Düzce

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Nistatin non-toksik bir ilaç olması nedeniyle, uzun süre kullanıldığında dahi, zayıf ve güçsüz bebekler de dahil her yaştaki hasta tarafından iyi tolere edilir. Oral yoldan yüksek dozlarda kullanıldığında nadir olarak bulantı, kusma ve ishal oluşturabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window