İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması GADOVIST
Birim Miktarı 1
ATC Kodu V08CA09
ATC Açıklaması Gadobutrol
NFC Kodu PA
NFC Açıklaması Parenteral Flakonlar
Kamu Kodu A03247
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 911,26 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 816,02 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Ruhsat Sahibi
    12. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    13. Saklama Koşulları
    14. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    15. Uyarılar/Önlemler
    16. Üretim Yeri
    17. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    18. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    19. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    20. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    21. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    22. İlaç Nasıl Kullanılır
    23. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    24. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    25. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    26. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    27. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    28. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    29. Etkin Maddeler
    30. Farmakodinamik Özellikler
    31. Farmakokinetik Özellikler
    32. Farmasötik Form
    33. Gebelik Ve Laktasyon
    34. Geçimsizlikler
    35. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    36. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    37. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    38. Kontrendikasyonlar
    39. Kullanım Yolu
    40. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    41. Müstahzar Adı
    42. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    43. Raf Ömrü
    44. Ruhsat Numarası(Ları)
    45. Ruhsat Sahibi
    46. Ruhsat Sahibi
    47. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    48. Terapötik Endikasyonlar
    49. Üretici Bilgileri
    50. Yardımcı Maddeler
    51. Yardımcı Maddelerin Listesi
    52. Doz Aşımı
    53. Endikasyonlar
    54. Farmakodinamik Özellikler
    55. Farmakokinetik Özellikler
    56. Farmasötik Şekli
    57. Formülü
    58. İlaç Etkileşmeleri
    59. Kontraendikasyonlar
    60. Kullanım Şekli Ve Dozu
    61. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    62. Saklama Koşulları
    63. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    64. Uyarılar/Önlemler
    65. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    66. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    67. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    68. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    69. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    70. İlaç Nasıl Kullanılır
    71. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    72. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    73. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    74. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    75. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    76. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    77. Etkin Maddeler
    78. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    79. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    80. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    81. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    82. İlaç Nasıl Kullanılır
    83. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    84. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    85. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    86. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    87. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    88. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    89. Etkin Maddeler

İlaç Etken Maddeleri

  • gadobutrol (604,72 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Nonklinik çalışmalarda glipizidin akut oral toksisitesi çalışılan tüm türlerde oldukça düşük (LD50 > 4 g/kg) bulunmuştur. Glipizid dahil sülfonilürelerin dozaşımı hipoglisemi yapabilir. Bilinç kaybı ve nörolojik bulgular olmayan hafif hipoglisemik semptomlar oral glukoz, ilaç dozunun ayarı ve/veya yemek düzeni ile agresif olarak tedavi edilmelidir. Doktor hastanın tehlikede olmadığına emin olana kadar yakın takip sürmelidir. Koma, havale veya diğer nörolojik bozukluklarla birlikte olan ciddi hipoglisemik reaksiyonlar nadir olarak meydana gelir fakat hemen hospitalizasyon gerektiren acil tıbbi müdahale durumlarını teşkil ederler. Eğer hipoglisemik komadan şüpheleniliyorsa ya da tanısı konmuşsa hastaya hızlı IV, konsantre (%50) glukoz solüsyonu verilmelidir.   Bunu, kan glukozunu 100 mg/dL’nin üzerinde bir seviyede tutacak bir hızda devamlı infüzyon yoluyla verilen seyreltilmiş (% 10) glukoz solüsyonu izlemelidir. Aşikar klinik düzelmenin ardından hipoglisemi tekrar meydana gelebileceğinden hastalar en az 24 – 48 saat yakından takip edilmelidir. Karaciğer hastalığı olanlarda glipizidin plazmadan temizlenmesi uzayabilir. Glipizid yoğun olarak proteine bağlandığından, diyalizin faydası yoktur.

Endikasyonlar

Tek başına uygun diyet rejiminin başarılı olmadığı Tip 2 diyabetiklerde diyete ilave olarak.

Farmakodinamik Özellikler

Glipizid GİTS’in pankreastan insülin salımını uyararak kan glukozunu akut bir şekilde düşürdüğü görülür. Bu etki pankreas adacıklarındaki beta hücrelerinin fonksiyonel olmasına bağımlıdır. Yemeğe cevap olarak glipizid tarafından insülin sekresyonunun uyarılması çok önemlidir. Diyabetik hastalara verilen glipizid GİTS ile yemeğe verilen insülinotropik cevap artmıştır. Postprandial -yemekten sonra- insülin ve C-peptid cevabı en az 6 aylık tedavi süresince artmış olarak devam eder.   Diğer Etkiler Glipizid GİTS tedavisi, tip 2 diyabet için tedavi gören hastaların plazma lipoprotein profilinde arzu edilebilecek bir değişikliğe sebep olur. Bu değişiklikler, açlık glukoz seviyelerinde elde edilen düşüş ile son derece uyumludur.  

Farmakokinetik Özellikler

Glipizid GİTS verilmesinden 2-3 saat sonra plazma ilaç konsantrasyonu dereceli olarak yükselmeye başlar ve dozdan sonraki 6-12 saat içinde maksimum konsantrasyona erişir.  Müteakip günde tek doz glipizid GİTS uygulaması ile eşik-zirve arası dalgalanmalar arası zirve noktaları günde iki kez uygulanan hızlı salım glipizid formuna göre daha düşüktür ve 24 saat boyunca etkili glipizid kan konsantrasyonları sağlanır.   Kararlı hal plazma düzeyine en az 5. günde ulaşılır. Tip 2 diyabeti olan hastalarda glipizid GİTS’in kronik dozu ile bir ilaç birikmesi gözlenmemiştir. Glipizid GİTSin yiyecekler ile birlikte verilmesi ilaç absorbsiyonundaki – emilimindeki- 2 – 3 saatlik gecikme süresini etkilemez.   Tek doz olarak verilen glipizidin yemeklerle etkileşiminin incelendiği bir çalışmada, yüksek yağlı bir kahvaltıdan hemen önce verilen glipizid GİTS, glipizidin ortalama Cmaks değerinde %40 anlamlı bir artışla sonuçlanmış ancak eğri altı alanı (EAA) üzerine etkisi anlamlı olmamıştır.   Açlık ve tokluk durumunda glukoz yanıtında bir değişiklik yoktur. Kısa barsak sendromu gibi glipizid GİTS’in gastrointestinal tutulma zamanının belirgin azaldığı durumlar ilacın farmakokinetik profilini etkileyebilir ve potansiyel olarak daha düşük plazma konsantrasyonları ile sonlanır.   Glipizid primer olarak hepatik biyotransformasyon ile elimine edilir; dozun % 10’dan daha azı idrar ve feçesle değişmemiş ilaç olarak atılır; dozun yaklaşık % 90’ı biyotransformasyon ürünleri olarak idrarla (% 80) ve feçesle (% 10) atılır. Glipizid özellikle albumine olmak üzere % 98 – 99 serum proteinlerine bağlanır.  

Farmasötik Şekli

Kontrollü Salım Tabletleri

Formülü

Her GLUCOTROL XL Tablet 2.5 mg glipizid ve boyar madde olarak titanyum dioksit  ve indigo karmin içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Aşağıdaki ilaçların hipoglisemik etkiyi artırması beklenebilir:  Mikonazol: Hipoglisemik etkide artış, hipoglisemi semptomlarına veya komaya varabilir.  Flukonazol: Glipizid ve flukonazolün beraber kullanımını takiben hipoglisemi görüldüğüne dair raporlar mevcuttur. Bunun sebebi büyük olasılıkla glipizidin yarı ömrünün uzamasıdır.   Nonsteroid anti-inflamatuvar ajanlar (NSAİ ajanlar) (örn. fenilbutazon): Sulfonilürelerin hipoglisemik etkisinda artış (plazma proteinlerine bağlı sulfonilürenin yerinden ayrılması ve/veya sulfonilüre atılımının azalması).  Salisilatlar (asetilsalisilik asit): Yüksek dozlarda asetilsalisilik asit ile hipoglisemik etkide artış (asetilsalisilik asitin hipoglisemik etkisi). Alkol: Hipoglisemik reaksiyonda hipoglisemik komaya varabilecek kadar artış.  Beta-blokörler: Bütün beta-blokörler çarpıntı ve taşikardi gibi bazı hipoglisemi semptomlarını maskeleyebilirler. Kardiyoselektif olmayan beta-blokörlerin çoğu, hipogliseminin insidansını ve ciddiyetini artırır.   Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin, sülfonilürelerle (glipizid GİTS de dahil olmak üzere) tedavi edilen diyabetik hastalarda kullanılması hipoglisemik etkide artışa sebep olabilir. Bu sebeple, glipizid dozunun azaltılması gerekebilir.   Genel olarak sülfonilürelerin hipoglisemik aktivitesi monoamin oksidaz inhibitörleri ve sülfonamidler, kloramfenikol, probenesid ve kumarinler gibi yüksek oranda proteine bağlanan ilaçlarla da güçlenebilir.   Glipizid GİTS alan bir hastaya bu gibi ilaçlar uygulandığında (veya kesildiğinde), hasta hipoglisemi (veya glukoz kontrolu kaybı) açısından yakından izlenmelidir.  İnsan serum proteinleri ile yapılan in vitro bağlanma çalışmaları, glipizidin  tolbutamidden farklı olarak bağlandığını ve salisilat veya dikumarol ile etkileşmediğini göstermiştir. Bununla birlikte, bu ilaçlarla glipizid kullanırken, bu bulgularla klinik durumun değerlendirilmesi esnasında dikkatli olunmalıdır.    Aşağıdaki ilaçlar hiperglisemi yapmaya eğilimlidir;   Yüksek dozda Fenotiyazinler (örn. klorpromazin, günde >100 mg): kan glukozunda yükselme (insülin serbestlenmesinde azalma).    Kortikosteroidler: Kan glukozunda yükselme.  Sempatomimetikler (örn. ritodrin, salbutamol, terbutalin): Beta-2-adrenoseptör uyarılmasına bağlı olarak kan glukozunda yükselme. Hiperglisemi ve glukoz kontrolü kaybı yapabilecek diğer ilaçlar, tiyazidleri ve diğer diüretikleri, tiroid ürünlerini, estrojeni, progesteronu, oral kontraseptifleri, fenitoini, nikotinik asiti, kalsiyum kanalını bloke eden ilaçları ve izoniazidi içerir. Glipizid GİTS alan bir hastada bu gibi ilaçlar kesildiğinde (veya uygulandığında) hasta hipoglisemi (veya glukoz kontrolü kaybı) açısından yakından izlenmelidir.

Kontraendikasyonlar

Aşağıdaki hastalarda glipizid GİTS kontrendikedir:   1.  Glipizid veya GİTS tablet bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye aşırı duyarlılığı olduğu bilinenler. 2.  Tip I diyabet, diyabetik ketoasidoz, diyabetik koma .

Kullanım Şekli Ve Dozu

Herhangi bir hipoglisemik ajanda olduğu gibi dozaj bireysel olarak ayarlanmalıdır.   GİTS tabletler yeterli miktarda sıvı ile bir bütün halinde yutulmalıdır. Hastalar tabletleri çiğnememeli, bölmemeli veya parçalamamalıdır (Bkz. Uyarılar/Önlemler – Hastanın Bilgilendirilmesi).   Başlangıç dozu: GLUCOTROL  XL’in önerilen başlama dozu kahvaltıyla birlikte 5 mg/gün’dür. Yaşlı hastalar ve hipoglisemi riski olan diğer hastalar için “Uyarılar-Önlemler”e bakınız.   Titrasyon: doz ayarlamaları, kan glukoz cevabına bağlı olarak 2,5 veya 5 mg’lık artışlarla yapılabilir. Titrasyon basamakları arasında en az bir kaç gün geçmelidir. Glipizid kararlı hal plazma düzeylerine GLUCOTROL XL ile 5. günde ulaşılmıştır. Yaşlı hastalar 1 –2 gün daha fazla süreye gerek duyabilir.   İdame: Günde tek doz etkili bir şekilde idame tedavisi sağlar. Önerilen en yüksek doz,  maksimum kan glukozu düşürücü etkisi bu düzeyde gözlendiğinden 20 mg’dır.   Hızlı salınan glipizidi günde 5 ilâ 20 mg arasında alan hastalar, GLUCOTROL XL’in en yakın eşdeğer veya daha düşük günlük total dozuna emniyetle geçebilirler.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

GLUCOTROL  XL Kontrollü Salım Tableti 5 mg ve 10 mg glipizid içeren 20 tabletlik yüksek dansiteli polietilen şişeler halinde de mevcuttur.

Ruhsat Sahibi

Pfizer İlaçları Ltd.Şti., 34347 Ortaköy – İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

11.07.2002 – 112 / 68

Saklama Koşulları

25 ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan ve nemden uzak tutunuz. Rutubetten koruyunuz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

GLUCOTROL  XL Kontrollü Salım Tableti 2.5 mg glipizid  içeren 20 tabletlik yüksek dansiteli polietilen şişelerde sunulmuştur.

Uyarılar/Önlemler

Hipoglisemi (Kan şekerinin aşırı düşmesi)   Glipizid GİTS’in de içinde bulunduğu tüm sulfonilüre ilaçları koma ile sonuçlanabilen ve   hastanede bakım gerektiren ciddi hipoglisemi yapabilme özelliğindedir. Ciddi hipoglisemi görülen hastalar uygun glukoz tedavisi ile kontrol altında tutulmalı ve en az 24 – 48 saat boyunca izlenmelidir.   Hipoglisemik nöbetlerden kaçınmak için uygun hasta seçimi, uygun dozaj, talimatlar önemlidir. Kahvaltıyı da içeren düzenli ve zamanında karbonhidrat alımı, bir öğün atlandığında veya yeterli miktarda yemek yenmediğinde veya karbonhidrat alım dengesi bozulduğunda oluşabilecek hipoglisemik olaylardan kaçınılması için önemlidir.   Böbrek ve karaciğer yetmezliği glipizid GİTS’in kullanım kapasitesini etkiliyebilir ve karaciğer yetmezliği glukoneojenik kapasiteyi azaltabilir, her iki durum da ciddi hipoglisemik reaksiyon riskini artırır. Yaşlılar, kuvvetsiz veya malnütrisyonlu – yetersiz veya dengesiz beslenme -hastalar ve adrenal veya hipofiz yetmezliği olanlar glukoz düşürücü ajanların hipoglisemik etkisine karşı özellikle duyarlıdırlar.    Yaşlılarda ve beta-adrenerjik blokör ilaç alanlarda hipogliseminin farkedilmesi güç olabilir. Kalori alımının yetersiz olduğu durumlarda, ciddi ve uzun egzersizlerden sonra, alkol alındığında veya birden fazla glukoz düşürücü ilaç kullanıldığında hipoglisemi meydana gelmesi daha muhtemeldir.   Kan Glukoz Kontrolünün Kaybı   Bir diyabetik rejim ile stabilize olmuş bir hasta, ateş, travma, infeksiyon veya cerrahi müdahale gibi bir strese maruz kaldığında kan şekeri kontrolü kaybolabilir. Böyle zamanlarda glipizid GİTS’i kesip insülin vermek faydalı olabilir.   Pek çok hastada bir süre sonra glipizid GİTS dahil herhangi bir hipoglisemik ilacın kan glukoz düzeyini istenen düzeye düşürmedeki etkinliği azalabilir. Bunun sebebi diyabetin ciddiyetinin artması veya ilaca karşı cevabın azalması olabilir. Hasta sekonder yetmezlik olarak sınıflandırılmadan önce yeterli doz ayarlaması ve diyete bağlılık yönünden değerlendirmelidir.   Laboratuvar testleri   Kan glukozu periyodik olarak takip edilmelidir. Glikolize hemoglobin ölçümü yapılmalıdır ve mevcut standart bakım ile hedefler değerlendirilmelidir.   Böbrek ve Karaciğer Yetmezliği   Böbrek ve karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda glipizid GİTS’in farmakokinetiği ve farmakodinamiği etkilenebilir. Bu hastalarda hipoglisemi meydana gelirse, uzun sürebilir, uygun şekilde tedavi edilmelidir (Bkz. Uyarılar / Önlemler – Hipoglisemi).   GI Hastalık   Glipizid GİTS’in gastrointestinal retansiyon süresinin belirgin azalması, ilacın farmakokinetik profilini ve buna bağlı olarak klinik etkinliğini etkileyebilir. Deforme olmayan herhangi bir materyalde olduğu gibi önceden ciddi gastrointestinal – mide barsak ile ilgili-darlığı (patolojik veya iyatrojenik) olan hastalarda dikkat edilmelidir. Bu tip deforme olmayan devamlı salım formulasyonundaki başka ilaçları kullanmalarıyla beraber benzer durum görüldüğü bilinen hastalarda obstrüktif semptomlara ait nadir raporlar vardır.   Hastanın Bilgilendirilmesi   Hipoglisemi riskleri, belirtileri, tedavisi ve hastalığa eğilimi artırıcı faktörler hastaya ve sorumlu aile üyelerine açıklanmalıdır. Primer ve sekonder yetmezlik anlatılmalıdır.   Hastaya GLUCOTROL XL’in tamamının yutulması söylenmelidir. Hastalar tabletleri çiğnememeli, bölmemeli, parçalamamalıdır. Hastalar dışkılarında tablete benzer bir şey gördüklerinde endişelenmemelidir. GLUCOTROL XL’de medikasyon absorbe olmayan bir kabuk içinde muhafaza edilerek ilacın yavaş bir şekilde salınması ve böylece vücudun absorbe edebilmesinin sağlanması için özel şekilde tasarlanmıştır. Süreç tamamlandığında boş tablet vücuttan elimine edilir.    Hastalar glipizid GİTS’in avantajları ve potansiyel riskleri konusunda ve alternatif tedaviler hakkında bilgilendirilmelidir. Aynı zamanda diyetle ilgili talimatlara uymalarının, düzenli bir egzersiz programının, kan glukozunun düzenli takibinin önemi anlatılmalıdır.   Çocuklarda Kullanım   Çocuklarda emniyeti ve etkinliği kanıtlanmamıştır.   Yüksek Riskli Hastalarda Kullanım   Kuvvetsiz, malnütrisyonlu veya düzensiz kalori alan hastalarda ve böbrek veya karaciğer fonksiyonu bozuk olan hastalar gibi risk altındaki hastalarda hipoglisemi riskini azaltmak için başlangıç ve idame dozu mümkün olan en düşük doz seviyesinde tutulmalıdır (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu).    Yaşlılarda Kullanım   65 yaş üstü hastalarda GLUCOTROL XL tedavisine 2,5 mg/gün dozu ile başlanmalıdır. Hastanın kan glukoz cevabına bağlı olarak düzenli bir şekilde doz artışları yapılmalıdır. Titrasyon basamakları arasında en az bir kaç gün geçmelidir.   Gebelikte Kullanım   Hamilelik kategorisi C’dir. Glipizid GİTS yalnızca potansiyel yarar, fetusa potansiyel riski karşılıyorsa hamilelikte kullanılmalıdır. Bilgiler, gebelikteki anormal kan glukoz düzeylerinin konjenital anomalilerin insidansının daha yüksek olması ile bağlantılı olduğunu gösterir. Bu sebeple hamilelikte insülin kullanımının kan glukozunun mümkün olduğunca normale yakın kalmasını sağlayacak şekilde olması önerilir. Doğum zamanında sulfonilüre grubu bir ilaç alan annelerden doğan yenidoğanlarda uzamış (4 – 10 gün) ciddi hipoglisemi bildirilmiştir. Eğer hamilelikte glipizid GİTS kullanılıyorsa, beklenen doğum tarihinden en az 1 ay önce kesilmelidir ve kan glukoz seviyelerini normal olan değere en yakın şekilde sürdürebilmek için diğer tedaviler oluşturulmalıdır.   Süt Veren Annelerde Kullanım   Glipizid GİTS’in anne sütünde bulunup bulunmadığı bilinmemekle birlikte sulfonilüre grubu bazı ilaçların insan sütüyle atıldığı bilinir.   Anne sütü emen bebeklerde hipoglisemi riski olduğundan, ilacın anne için önemi dikkate alınarak ya emzirme kesilmeli ya da ilaç kesilmelidir. İlaç kesiliyorsa ve kan glukozunun kontrolünde diyet tek başına yetersizse insülin tedavisi düşünülmelidir.   İnsülin Alan Hastalarda Kullanım   Diğer sulfonilüre sınıfı hipoglisemiklerde olduğu gibi birçok stabil, Tip 2 diyabetik hasta emniyetle glipizid GİTS tedavisine geçebilir. Hastaları insülinden glipizid GİTS’e transfer ederken aşağıdaki genel kurallar göz önüne alınmalıdır:   Günlük insülin gereksinimi 20 ünite veya daha az olan hastalarda insülin kesilip glipizid GİTS tedavisine normal dozlarla başlanabilir. Titrasyon basamakları arasında bir kaç gün geçmelidir.   Günlük insülin gereksinimi 20 üniteden fazla olan hastalarda; insülin dozu %50 azaltılmalı ve glipizid GİTS tedavisi normal dozlarla başlamalıdır. İnsülin dozundaki müteakip azaltmalar hastanın bireysel cevabına bağlı olmalıdır. Titrasyon basamakları arasında bir kaç gün geçmelidir.   İnsülini kesme döneminde hasta günde en az üç defa kendi glukoz seviyelerini ölçmelidir. Eğer bu testlerde anormallik varsa hemen reçeteyi yazan hekimine başvurması hastaya tembih edilmelidir. Bazı durumlarda, özellikle hasta günde 40 üniteden fazla insülin kullanıyorsa geçiş süresinde hastanın hospitalize edilmesi tavsiye edilebilir.   Diğer Oral Hipoglisemik Ajanları Kullanan Hastalar   Diğer sulfonilüre sınıfı hipoglisemiklerlerde olduğu gibi, hastalarda bir sulfonilüreden glipizid GİTS’e geçiş yaparken hipoglisemi olasılığına karşı en az iki hafta boyunca semptomlar veya kan glukoz ölçümleri ile dikkatle gözlem altında tutulmalıdır. Hastalarda glipizid GİTS’e geçilirken mümkün olan en düşük doz önerilir.   Eş Zamanlı Biguanid Tedavisi   Diğer sulfonilürelerde olduğu gibi, yalnızca glipizid GİTS ile optimal kontrol sağlayamayan veya sekonder yetmezlik görülen hastalarda, hastaların kontrolünün biguanid ilavesi ile gelişmesi veya düzelmesi beklenebilir.   Bu gibi hastalarda, glipizid GİTS dozunun devam etmeleri gerektiği ve seçilen biguanidin başlangıçta düşük dozlarda ilave edilmesi ve yeterli kontrol sağlanana kadar veya düzelme olana kadar artırılması tavsiye edilir. Gastrointestinal yan etkiler görülürse, biguanid dozunun azaltılması için girişimde bulunulmalıdır.   Araç ve Makine Kullanma Üzerine Etkileri   Glipizid GİTS’in araç ve makine kullanımı üzerine etkili olduğuna dair kanıt yoktur. Ancak hastalar hipoglisemi semptomlarından haberdar olmalı ve araç veya makine kullanırken dikkatli olmalıdırlar.

Üretim Yeri

Pfizer Inc., Brooklyn – ABD

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Kontrollü klinik çalışmalarda bildirilen ciddi yan etki çok azdır ve nedensel ilişki kanıtlanmamıştır.   Hipoglisemi: Ciddi olabilir, uzayabilir ve koma ile sonuçlanabilir (Bkz. Uyarılar/Önlemler ve Doz Aşımı).   Glipizid GİTS Kontrollü Salınım Tabletleri kullanan hastaların yalnızca % 3.4’ünde, kan glukoz ölçümünde <60 mg/dL değerleri ve/veya hipoglisemiye ilişkin olduğuna inanılan semptomlarla belgelenmiş hipoglisemi görülmüştür.    İnsidansı %3 veya daha fazla olan advers reaksiyonlar: asteni, baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik hali, tremor, diyare ve gazdır.   Glipizid GİTS ile tedavi edilen hastaların %3’ünden daha azında aşağıdaki advers etkilere rastlanmıştır;   Genel: Ağrı, malazi Sinir Sistemi: Konfüzyon, uykusuzluk, parestezi, anksiyete, depresyon ve hipestezi Gastrointestinal Sistem: Karın ağrısı, bulantı, kusma, dispepsi, epigastrik rahatsızlık ve kabızlık Hematolojik reaksiyonlar: Lökopeni, agranülositoz, trombositopeni, hemolitik anemi, aplastik anemi ve pansitopeni Metabolik Sistem: Hipoglisemi Endokrin Reaksiyonları: Hiponatremi ve antidiüretik hormon sekresyonunun (SIADH) bozulması sendromu İskelet-Kas Sistemi: Artralji -eklem ağrısı-, bacak krampları ve miyalji Kardiyovasküler Sistem: Senkop, aritmi, yüzde kızarıklık ve hipertansiyon Cilt: Terleme, mukokütan erüpsiyonlar, kaşıntı, ürtiker ve makulopapüler erüpsiyonlar dahil alerjik deri reaksiyonları. Solunum Sistemi: Rinit Özel Duyular: Glipizid GİTS ile tedavi edilen hastalarda bulanık görme ve görmede azalma gibi görme rahatsızlıkları rapor edilmiştir. Bu durum genellikle geçicidir ve tedavinin kesilmesini gerektirmeyebilir ancak bu durum hipogliseminin bir semptomu da olabilir. Ürogenital Sistem: Poliüri   Her ne kadar bu yan etkiler glipizid GİTS ile tedavi edilen hastalarda görülmüşse de, tüm vakalarda ilaçla nedensel bir ilişki saptanamamıştır.  Diğer sulfonilürelere benzer şekilde muhtemel olarak: hepatik bozukluklar (kolestatik sarılık, toksik hepatit), kolestatik sarılık meydana gelirse tedavi kesilmelidir. Aşağıdaki yan etkilerin hızlı salınan klasik glipizid ve diğer sulfonilürelerin kullanımı sonucunda oluştuğu bildirilmiştir, ancak glipizid GİTS kullanımı ile gözlenmemiştir.   Metabolik reaksiyonlar: Sulfonilürelerle  birlikte hepatik porfirya ve disulfiram benzeri reaksiyonlar  bildirilmiştir.    Laboratuvar Testleri: Glipizid GİTS ile görülen, laboratuvar test anormallikleri diğer sulfonilüreler ile görülenlere benzemektedir. SGOT, LDH, alkalin fosfotaz, BUN ve kreatinin düzeyinde seyrek olarak hafif veya orta derecede yükselmeler gözlenmiştir.    BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

10 ml’lik tip I cam flakon, kauçuk tıpa, aluminyum başlık, polipropilen kapak.   Her ambalajda bir adet flakon ve çözücü içeren ampul bulunur.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilerle ilgili bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Ancak, gemsitabin özellikle alkol kullanımı ile birlikte hafif-orta derecede uyuklamaya neden olabilir. Hastalar uyuklama hali geçtikten sonra araç ve makine kullanmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çocuklarda kullanılmaz.   GEMZAR’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ  Eğer: Gemsitabin’e ya da GEMZAR’ın içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz (yardımcı maddeler listesine bakınız) İleri derecede karaciğer veya böbrek probleminiz mevcutsa kullanmayınız. Hamile iseniz Emziriyorsanız GEMZAR’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Uzun süreli veya çok sayıda (haftada birden fazla) infüzyon uygulanması yan etkilere sebep olabilir. GEMZAR ve diğer sitotoksik ilaçların çoğu kemik iliği hücrelerini etkileyebilir. Bu hücreler yeni kan hücreleri üretmek için çok hızlı bölünürler. GEMZAR tedavisi sırasında sizden kan örnekleri alınacak ve her farklı tip kan hücrelerinin (trombositler (pıhtılaşmayı sağlayan), beyaz kan hücreleri ve kırmızı kan hücreleri) miktarları analiz edilecektir. Eğer kan hücrelerinin miktarı çok düşükse doktorunuz dozu değiştirmeye veya tedaviyi kesmeye karar verebilir. Kemik iliğiniz yeni hücreler ürettikçe kan hücrelerinin miktarı çok geçmeden artacaktır. Herhangi bir böbrek veya karaciğer rahatsızlığı (hepatit, alkolizm, karaciğer kanseri) yaşadıysanız veya yaşamaktaysanız. Karaciğer ve böbrekleriniz GEMZAR’ın vücuttan atılımını sağladığından bu organlarınızın normal çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için test yapılacaktır. Test sonuçlarına göre gerektiğinde doktorunuz tedavinin kesilmesine karar verebilir. Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   GEMZAR’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Gemsitabinin hamilelik ve bebeğiniz üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır. Hamileyseniz veya hamile kalma olasılığınız varsa GEMZAR’ı kullanmayınız.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   GEMZAR’ın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.  Emzirme döneminde GEMZAR  ile tedavinin mutlak gerekli olduğu durumlarda, tedavi süresince emzirme bırakılmalıdır.     Araç ve makine kullanımı Eğer kendinizi yorgun hissediyorsanız motorlu araç ve makineleri kullanmaktan kaçınınız.   GEMZAR’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler GEMZAR içeriğindeki diğer yardımcı maddelere karşı aşırı bir duyarlılığınız yoksa, bu maddelere bağlı olumsuz etki beklenmez.  GEMZAR 1 g flakon 17.5 mg (<1mmol) sodyum içerir. Bu hastalarca kontrollü sodyum diyeti yapılarak dikkate alınmalıdır.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Tüm tümör tiplerinde GEMZAR’ın tedavi edici dozlarında radyasyonla birlikte güvenli uygulaması için ideal doz rejimi henüz belirlenmemiştir.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, GEMZAR’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa, GEMZAR’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Alerjik reaksiyon: Eller, ayaklar, bilekler, yüz, dudakların şişmesi ya da özellikle ağız veya boğazın yutmayı veya nefes almayı zorlaştıracak şekilde şişmesi ve deri döküntüsü veya baygınlık Ateş veya enfeksiyon: 38 oC veya daha yüksek ateş, terleme veya diğer enfeksiyon belirtilerileri varsa (beyaz kan hücrelerinin sayısının normalden daha az olabilmesine bağlı olarak) Göğüs ağrısı veya kalp atışınızda değişiklikler (hızlı veya düzensiz) hissetmeye başlarsanız Bayılacak gibi hissetmeye başlarsanız (tansiyon düşmesi) Ağzınızda ağrı, kızarıklık, şişme veya yara varsa Yorgunluk, halsizlik varsa veya nefesiniz daralıyorsa veya solgun görünüyorsanız (kırmızı kan hücrelerinin sayısının normalden daha az olabilmesine bağlı olarak) Durdurulamayan kanamanız varsa (diş eti, burun veya ağızda veya herhangi bir bölgede kanama), kırmızımsı veya pembemsi renkte idrara çıkma, sebepsiz morarma olursa (kandaki trombosit (pıhtı hücresi) sayısının normalden daha az olabilmesine bağlı olarak) Solunum problemleriniz varsa Deride döküntü / yara veya kızarıklık oluşmuşsa Enjeksiyonun yapıldığı bölgenin çevresinde kaşıntı veya şişme Öncesine göre daha az idrara çıkıyorsanız (böbrek yetmezliği belirtisi olabilir)     Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin GEMZAR’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Bulantı ve/veya kusma İshal veya kabızlık Ellerde, ayaklarda ve bacaklarda şişme Saç dökülmesi Halsizlik, iştahsızlık Karaciğer test sonuçlarında farklılıklar El ve ayaklarda kan akışının zayıf olması (hissizlik, karıncalanma, soğuma veya his kaybı belirtileri olabilir). Bunlar GEMZAR’ın hafif yan etkileridir.   Bu yan etkilerin görülme sıklığı ve şiddeti alınan doz miktarına, ilacın uygulama hızına ve tedavi kürleri arasında ilaçsız geçen zamana bağlı olarak azalır veya artar.    Doktorunuz size herhangi bir rahatsızlığı veya döküntüyü gidermek için bir ilaç verebilir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Normal doz vücut yüzey alanınızın her metrekaresi başına 800 – 1250 miligram olacak şekilde hesaplanır. Doktorunuz veya hemşireniz gerekli miktarı uygun veniniz içine 30-60 dakika süresinde enjekte edecektir.   Enjeksiyonlarınızın uzunluğu veya sıklığı hastalığınıza bağlıdır. Belirli aralıkları takip eden haftalık enjeksiyonlarla ‘tedavi kürleri’ uygulanır. Akciğer veya mesane kanseri: İki veya üç hafta boyunca, haftada bir enjeksiyon yapılacak ve 2 hafta süreyle ara verilerek sonraki kür uygulanacaktır. GEMZAR tedavinize başka bir ilaç olan sisplatin de eklenebilir. Pankreas kanseri: Yedi hafta boyunca, haftada bir kez enjeksiyon yapılacak ve 2 hafta süreyle ara verilerek sonraki kür uygulanacaktır. İki haftanın ardından yine haftada bir kez olmak üzere üç hafta boyunca GEMZAR enjeksiyonları yapılacaktır. Meme kanseri: İki hafta boyunca, haftada bir enjeksiyon yapılacak ve 2 hafta süreyle ara verilerek sonraki kür uygulanacaktır. GEMZAR ile tedaviniz devam ederken tedavinize başka ilaçlar (paklitaksel) da eklenebilir. Over kanseri: İki hafta boyunca, haftada bir enjeksiyon yapılacak ve 2 hafta süreyle ara verilerek sonraki kür uygulanacaktır. GEMZAR ile tedaviniz devam ederken tedavinize karboplatin eklenebilir.   Aşağıdaki şema her biri 3’er enjeksiyon ve 1 kesintiden oluşan arka arkaya iki ‘tedavi kürü’ne örnektir.     İlk enjeksiyon     1.      İkinci enjeksiyon            Hafta 1. ‘tedavi kürü’   2.      Üçüncü enjeksiyon Hafta    3.      ARA Hafta    4.      İlk enjeksiyon   Hafta     1.      İkinci enjeksiyon              Hafta    2.      2. ‘tedavi kürü’ Üçüncü enjeksiyon   Hafta    3.      ARA Hafta    4.      Hafta   Size iki ‘tedavi kürü’nden fazlası uygulanabilir.   Uygulama yolu ve metodu: Hemşireniz boyunuzu ve kilonuzu ölçerek bu ölçümler doğrultusunda vücudunuzun yüzey alanını hesaplayacaktır. Doktorunuz vücudunuzun yüzey alanı büyüklüğünü kullanarak sizin için uygun olan doza karar verecektir.   Toz halindeki GEMZAR ile ampul içindeki çözücü karıştırılarak çözelti hazırlanır. Hazırlanan bu çözelti daha sonra bir torba veya pompadan bir tüp ve iğne yoluyla damarlarınızdan birine 30 dakika – 1 saatlik süreyle verilir. Bu uygulamaya ‘intravenöz infüzyon’ denir.   Eğer klinik dışında tedavi görüyorsanız bütün randevularınıza gitmeniz önemlidir.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: GEMZAR çocuklarda kullanılmaz.   Yaşlılarda kullanımı: Yaşlılarda doz değişikliği yapılması gerektiğine dair bir kanıt bulunmamaktadır.   Özel kullanım durumları:   Böbrek/karaciğer yetmezliği Hafif derecede karaciğer yetmezliği ve hafif ila orta derecede böbrek yetmezliği durumunda doktorunuz tedavinizi yakından takip edecek, gerektiğinde tedavinizin kesilmesini isteyecektir.   Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz. İlacınızı zamanında almayı unutmayınız. Doktorunuz GEMZAR ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz çünkü istenen sonucu alamazsınız.   Eğer GEMZAR’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden fazla GEMZAR kullandıysanız: GEMZAR’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   GEMZAR doktor veya hemşire tarafından uygulanacağından, ilacın fazla miktarda verilmesi pek muhtemel değildir.  Ancak size uygulanan ilacın çok fazla olduğunu düşünüyorsanız, hemen doktor veya hemşireye söyleyiniz.   GEMZAR’ı kullanmayı unutursanız: Doktorunuz atlanan dozun ne zaman uygulanacağına karar verecektir. Takip eden dozun yeni uygulama zamanı için doktorunuzun talimatlarına uymanız önemlidir. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   GEMZAR ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: GEMZAR tedavisini sonlandırmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir. Doktorunuz tarafından belirtilmedikçe GEMZAR kullanmayı bırakmayınız. GEMZAR’ın kullanımı ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa doktorunuz veya eczacınıza danışınız.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

GEMZAR ambalajı, toz içeren cam bir flakon ve çözücü içeren bir ampulden oluşur. Toz halinde bulunan GEMZAR beyaz ila kırık beyaz arası renktedir. Ampul içindeki çözücü ile karıştırılarak hazırlanan çözelti berrak renksiz ila açık saman rengi arasındadır.   Hastane eczacısı, hemşire veya doktor Gemzar’ı steril sodyum klorür çözeltisinde çözüp poşet veya pompadan geçirerek tüp ve iğne yardımıyla damarlarınızdan birine verir. Buna intravenöz infüzyon adı verilir.   GEMZAR sitotoksik bir ilaçtır. Sitotoksik ilaçlar kanser hücreleri de dahil olmak üzere bütün bölünen hücreleri öldürür.   GEMZAR, mesane kanseri, akciğer kanseri (‘Küçük Hücreli Dışı’ tipi), pankreas kanseri, meme kanseri ve over (yumurtalık) kanseri hastalarının tedavisinde kullanılır. Eğer doktorunuz size bu ilacı başka bir nedenle verdiyse, ilaçla ilgili her türlü sorunuzu doktorunuza sorunuz.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

GEMZAR’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   Hastane eczanesi GEMZAR Flakonu oda sıcaklığında saklamalıdır (15 – 30° C). GEMZAR çözeltisi hazırlandıktan sonra 24 saat içinde kullanılmalıdır. Bu süre içinde oda sıcaklığında tutulmalıdır.   Buzdolabında saklamayınız.   Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra GEMZAR’ı kullanmayınız.   Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluk fark ederseniz GEMZAR’ı kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.   Taşınması : İnfüzyon solüsyonunun hazırlanması ve atılmasında sitotoksik ürünlerin normal güvenlik önlemleri alınmalıdır. İnfüzyon solüsyonu özel bir kapta taşınmalı ve koruyucu eldiven ve giysi kullanılmalıdır. Eğer özel bir kap yoksa maske ve gözlük kullanımı sağlanmalıdır.   Hazırlanan çözelti gözlerle temas ederse ciddi iritasyona yol açabilir. Gözler hemen bol su ile yıkanmalıdır. Eğer iritasyon devam ederse doktora danışılmalıdır. Solüsyon eğer ciltle temas ederse bol su ile yıkanmalıdır.   

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

GEMZAR  1 g flakon

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Özel hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır (bkz. bölüm 5.2).   Radyoterapi   Eş zamanlı (birlikte veya £ 7 gün arayla) Çoklu model tedavisinde toksisite gemsitabin dozu, gemsitabin uygulama sıklığı, radyasyon dozu, radyoterapi planlama tekniği, hedef doku ve hedef hacim gibi birçok değişik faktöre bağlıdır. Yapılan klinik öncesi ve klinik çalışmalar gemsitabinin radyosensitizan özelliğini göstermiştir. Tek bir çalışmada, gemsitabin 1,000 mg/m2 dozdabirbirini izleyen 6 haftaya kadar küçük hücreli dışı akciğer kanserli torasik radyoterapi gören hastalara uygulandığında ciddi, potansiyel olarak hayatı tehdit eden mukozit, özellikle özofajit ve pnömoni bilhassa büyük hacimde radyoterapi gören hastalarda gözlenmiştir (medyan tedavi hacmi 4,795 cm3). Sonradan yapılan çalışmalar düşük dozlardaki gemsitabinin öngörülebilen bir toksisiteye sahip radyoterapi ile eşzamanlı uygulanmasının mümkün olduğunu önermektedir. Örneğin küçük hücreli dışı akciğer kanserinin faz II çalışmasında 66 Gy torasik radyasyon dozu gemsitabin (600 mg/m2, dört kez) ve sisplatin (80 mg/m2 iki kez) ile eşzamanlı olarak 6 hafta boyunca uygulanmıştır. Tüm tümör tiplerinde gemsitabinin terapötik dozlarda radyoterapi ile birlikte güvenli uygulaması için ideal doz rejimi henüz belirlenmemiştir.   Eş zamanlı olmayan (7 günden fazla) Radyoterapiden 7 gün önce ve sonra gemsitabin uygulanmasıyla elde edilen verilerin analizi sonucu toksisitenin eşzamanlı verilişe göre daha fazla artmadığını göstermektedir. Verilere göre, radyoterapinin akut etkileri geçtikten veya radyoterapiden 1 hafta sonra gemsitabinin başlanması önerilmektedir.    Hedef dokularda (örn. özofajit, kolit ve pnömoni) radyasyon hasarının hem gemsitabinin eş zamanlı olan hem de eş zamanlı olmayan kullanımı durumunda meydana geldiği bildirilmiştir.    Diğerleri Sarıhumma ve diğer canlı atenüe aşılar özellikle immünosuprese hastalarda sistemik, muhtemelen ölümcül hastalık riskinden dolayı önerilmemektedir.   

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Gemsitabinin doz aşımında kullanılabilecek bir antidot yoktur. Tek doz uygulamaları iki haftada bir 30 dakikalık intravenöz infüzyon tarzında 5700 mg/m2 dozuna varan dozlarla klinik olarak kabul edilebilir toksisite düzeyleri elde edilmiştir.   Eğer doz aşımı şüphesi varsa, hastanın kan sayımları izlenmeli ve gereğinde destekleyici tedavi yapılmalıdır.

Etkin Maddeler

Gemsitabin (hidroklorür olarak).

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Pirimidin analogu ATC Kodu: L01BC05   Hücre kültürlerindeki sitotoksik aktivite Gemsitabin çok sayıda murin ve insan tümör hücrelerini içeren çeşitli kültürlerde anlamlı sitotoksik etki gösterir. Etkisi faz-spesifik olup, gemsitabin esas olarak DNA sentez döneminde (S-fazı) olan hücreleri öldürmekte ve belirli koşullarda hücre siklusunu G1/S fazı geçişinde bloke etmektedir. Gemsitabinin in vitro sitotoksik etkisi hem konsantrasyona hem de zamana bağımlıdır.   Preklinik modellerde antitümor aktivite Hayvanlarda, antitümoral aktivite gemsitabinin uygulama sıklığına bağlıdır. Gemsitabin günlük olarak uygulandığında, hayvanlarda yüksek mortalite görülmüş ancak minimal antitümoral aktivite gözlenmiştir. Fakat eğer, gemsitabin üç veya dört günde bir verilirse, fare tümörlerinin geniş bir spektrumuna karşı ölümcül olmayan dozlarda anti-tümor aktivitesi görülebilir.    Etki mekanizması Bir pirimidin antimetaboliti olan gemsitabin (dFdC), hücre içinde nükleozid kinazlar yoluyla aktif difosfat (dFdCDP) ve trifosfat (dFdCTP) nükleozidlere metabolize olur. Gemsitabin sitotoksik etkisi dFdCDP ve dFdCTP’ye bağlı iki ayrı mekanizma ile DNA sentezinin inhibisyonuna bağlıdır. İlk olarak, dFdCDP DNA sentezi için deoksinükleosid trifosfat (dCTP) oluşturan reaksiyonları katalize eden ribonükleotid redüktazı inhibe eder. Bu enzimin dFdCDP ile inhibisyonu genel olarak deoksinükleozid konsantrasyonlarında, özellikle de dCTP’de azalmaya yol açar. İkinci olarak da, dFdCTP DNA’da yer almak için dCTP ile yarışmaya girer (bireysel-güçlenme).   Aynı yolla, az miktarda gemsitabin RNA içinde de yer alabilir. Böylece, dCTP’nin hücre içi konsantrayonundaki azalma dFdCTP’nin DNA yapısına girmesini kolaylaştırır. DNA polimeraz epsilon gemsitabini uzaklaştıramaz ve oluşan DNA zincirini onaramaz. Gemsitabin DNA yapısına girdikten sonra, DNA zincirinde bir nükleotidlik artış olur. Prensip olarak bu artış, hücre ölümüne (apoptozis) yol açan ileri düzeyde DNA sentezinin tam inhibisyonu anlamına gelir.   Klinik veri   Mesane kanseri İlerlemiş veya metastatik ürotelyal transisyonel hücre karsinomalı 405 hastada yapılan randomize faz III çalışmasında her iki tedavi kolu (gemsitabin/sisplatin’e karşı metotreksat/vinblastin/adriamisin/sisplatin (MVAC)) arasında medyan sağkalım (sırasıyla 12.8 ve 14.8 ay, p=0.547), progresyona kadar geçen süre (sırasıyla 7.4 ve 7.6 ay, p=0.842) ve cevap oranı (sırasıyla %49.4 ve %45.7, p=0.512) arasında bir farklılık bulunmamıştır. Ancak, gemsitabin ve sisplatin kombinasyonunun MVAC’a göre daha iyi toksisite profili bulunmaktadır.   Pankreas kanseri İlerlemiş veya metastatik pankreas kanseri olan 126 hastada yapılan randomize faz III çalışmasında gemsitabin 5-florourasilden istatistiksel olarak anlamlı yüksek klinik yarar cevap oranı göstermiştir (sırasıyla %23.8 ve %4.8, p=0.0022). Ayrıca, gemsitabinle tedavi edilen hastalar 5-florourasil ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı sağkalım süresinin 0.9 dan 2.3 aya kadar (log-rank p<0.0002) ve istatistiksel olarak anlamlı medyan yaşam süresinin 4.4 den 5.7 aya kadar (log-rank p<0.0024) uzadığı gözlenmiştir.   Küçük hücreli dışı akciğer kanseri Opere edilemeyen lokal ileri veya metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanseri olan 522 hastada yapılan randomize faz III çalışmasında, gemsitabin sisplatinle kombine halde tek başına sisplatine göre istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek cevap oranı (sırasıyla %31.0 ve %12.0, p=<0.0001) göstermiştir. Gemsitabin/sisplatinle tedavi edilen hastalar sisplatinle tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında progresyon süresinde 3.7 aydan 5.6 aya (log-rank p<0.0012) değişen istatistiksel olarak anlamlı bir uzama ve medyan yaşam süresinde de 7.6 dan 9.1 aya (log-rank p<0.004) değişen istatistiksel olarak anlamlı bir uzama gözlenmiştir.   Sınıf IIIB veya IV küçük hücreli dışı akciğer kanserli 135 hastada yapılan bir başka randomize faz III çalışmasında gemsitabin ve sisplatin kombinasyonu sisplatin ve etoposid kombinasyonuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir cevap oranı (sırasıyla %40.6 ve %21.2, p=0.025) göstermiştir. Gemsitabin/sisplatin ile tedavi edilen hastalar etoposid/sisplatin ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında progresyon süresinde 4.3 aydan 6.9 aya (p=0.014) değişen istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmiştir. Her iki çalışmada tolerans her iki tedavi kolunda benzerdir.   Over kanseri Randomize faz III çalışmasında, ileri epitel over kanseri olan ve platin esaslı tedaviyi tamamladıktan sonra en az 6 ay sonra nüks olan 365 hastada gemsitabin ve karboplatin (GCb) veya karboplatin (Cb) ile tedavi randomize edilmiştir. GCb ile tedavi edilen hastalar Cb ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında hastalık progresyon süresinde 5.8 aydan 8.6 aya (log-rank p=0.0038) değişen istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmiştir. Cevap oranlarındaki farklılık GCb kolunda %47.2 iken Cb kolunda %30.9 (p=0.0016), medyan sağkalımdaki farklılık da GCb’de 18 ayken Cb kolunda 17.3 (p=0.73) olup GCb kolu tercih edilmiştir.   Meme kanseri Opere edilemeyen lokal reküran veya metastatik meme kanseri olan ve adjuvan/neoadjuvan kemoterapi sonrası nüks olan 529 hastada yapılan bir randomize faz III çalışmasında gemsitabin paklitaksel ile kombine halde tek başına paklitakselle karşılaştırıldığında dokümante edilen hastalık progresyonu süresinde 3.98 aydan 6.14 aya (log-rank p=0.0002) değişen istatistiksel olarak anlamlı bir artış olmuştur. 377 ölüm sonrası, genel sağkalım gemsitabin/paklitakselle tedavi edilen hastalarda 18.6 ay iken paklitakselle tedavi edilen hastalarda 15.8 ay (log-rank p=0.0489, HR 0.82), genel cevap oranı da sırasıyla %41.4 ve %26.2 (p=0.0002) bulunmuştur.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler Gemsitabinin farmakokinetiği 7 çalışmada, 353 hastada incelenmiştir. Bu çalışmalara, 29 ile 79 yaşlar arasındaki, 121 kadın ve 232 erkek katılmıştır. Bu hastalardan yaklaşık %45’inde küçük hücreli dışı akciğer kanseri ve %35’inde pankreas kanseri tanısı vardı.   Aşağıdaki farmakokinetik parametreler 0.4-1.2 saat süreyle infüzyonla verilen 500-2592 mg/m2 arasındaki dozlarda elde edildi.   Doruk plazma konsantrasyonu infüzyon sonlandırıldıktan sonra 5 dakika içinde ölçüldü: 3.2 ve 45.5 mg/ml. 1000 mg/m2/30 dakika dozundan sonra ana bileşenin plazma konsantrasyonu infüzyon sonlandırıldıktan yaklaşık 30 dakika sonra 5 mg/ml’dan daha büyük ve ilave saat için 0.4 mg/ml’dan daha büyük bulunmuştur.   Dağılım: Merkezi kompartmanın dağılım hacmi: Kadınlarda 12.4 l/m2 ve erkeklerde 17.5 l/m2. Bireyler arası farklılık % 91.9 olmuştur.   Periferik kompartman dağılım hacmi: 47.4 l/m2 olup, erkek ve kadın arasında bir farklılık bulunmamıştır. İlacın plazma proteinlerine bağlanması ihmal edilebilir düzeyde bulunmuştur.   Yarılanma ömrü: Yaş ve cinsiyete bağlı olarak 42 ila 94 dakika arasında değişmektedir. Önerilen doz takviminde gemsitabin eliminasyonu infüzyona başlandıktan sonra 5 ile 11 saat içinde tamamlanması gerekir. Gemsitabin haftada bir kez uygulandığında birikmemektedir.   Biyotransformasyon : Gemsitabin karaciğer, böbrekler, kan ve diğer dokularda sitidin aminaz tarafından hızla metabolize edilmektedir. Hücre içinde gemsitabin tarafından monofosfatlar, difosfatlar ve trifosfatlar (dFdCMP, dFdCDP ve dFdCTP) oluşturulmaktadır. Gemsitabinin difosfat ve trifosfatlarının aktif olduğu kabul edilmektedir. Hücre içi olarak oluşan bu metabolitler plazma veya idrarda tespit edilememektedir. Ana metaboliti olan 2′-deoksi-2′, 2′-diflorüridin (dFdU) aktif olmayıp, plazma ve idrarda saptanır.   Eliminasyon: Sistemik klerens cinsiyet ve yaşa bağlı olarak 29.2 l/saat/m2 ile 92.2 l/saat/m2 arasında değişmiştir. Bireyler arası farklılık %52.2 bulunmuştur. Kadınlardaki klerens erkeklerdeki değerlerden yaklaşık olarak %25 daha düşüktür. Hızlı olmasına rağmen klerens hem erkeklerde hem de kadınlarda yaşla birlikte azalır. Tavsiye edilen 1000 mg/m2 gemsitabin dozu 30 dakikalık infüzyon olarak uygulandığında, kadınlarda ve erkeklerde görülen düşük klerens değerleri gemsitabin dozunda azaltmayı gerektirmemektedir.   İdrar ile değişmeden atılan gemsitabin oranı %10’dan daha azdır.   Renal klerens: 2-7 l/saat/m2.   Uygulamadan sonraki hafta boyunca, uygulanan gemsitabin dozunun %92 ile %98’i geri kazanılmakta, bunun %99’u idrarda başlıca dFdU formunda ve dozun %1’i de feçesle atılır.   dFdCTP’nin kinetiği: Bu metabolit periferal kan mononükleer hücrelerinde bulunmuş olup, kinetikleri bu hücrelere aittir. Hücre içi konsantrasyonları, 0.4-5 mg/ml düzeyinde kararlılık durumu konsantrasyonları oluşturan, 35-350 mg/m2/30 dakikalık gemsitabin dozlarıyla orantılı olarak artmaktadır. Gemsitabin plazma konsantrasyonları 5 mg/ml düzeyini aştığında, dFdCTP düzeylerinin artmaması, hücrelerde oluşumun doygun olduğunu düşündürür.   Terminal eliminasyon yarı ömrü: 0.7-12 saat.   dFdU’nun kinetiği: Doruk plazma konsantrasyonu,1000 mg/m2’likdozun 30 dakika süreyle infüzyonu sona erdikten 3-15 dakika sonra ortaya çıkar ve 28-52 mg/ml düzeyine ulaşır. Haftada bir doz uygulamasından sonraki en düşük konsantrasyon, birikme olmaksızın 0.07-1.12 mg/ml arasındadır. Trifazik plazma konsantrasyon-zaman eğrisi terminal yarılanma ömrü 65 saattir (33-84 saat aralığında).   Ana bileşikten dFdU oluşumu: %91 – %98   Merkezi kompartman dağılım hacmi 18 l/m2’dir (11 – 22 l/m2 aralığı). Dağılım hacmi (kararlı durum, Vss) 150 l/m2’dir (96 – 228 l/m2 aralığı).   Doku dağılımı: kapsamlı   Ortalama görünür klerens: 2.5 l/saat/m2 (1-4 l/saat/m2 aralığı)   Üriner atılım: Tümü          Gemsitabin ve paklitaksel kombinasyon tedavisi Kombinasyon tedavisi hem gemsitabinin hem de paklitakselin farmakokinetiğini değiştirmez.   Gemsitabin ve karboplatin kombinasyon tedavisi Karboplatinle kombine olarak verildiğinde gemsitabinin farmakokinetiği değişmez.   Hastalardaki karakteristik özellikler   Renal yetmezlik: Hafif ila orta derecede böbrek yetmezliğinin (GFR 30 ml/dak dan 80 ml/dak a kadar) gemsitabin farmakokinetiği üzerinde sürekli ve anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.

Farmasötik Form

İnfüzyonluk çözelti için toz   GEMZAR beyazla kırık beyaz arası renkte kütle veya toz halinde bulunur. Sulandırılarak hazırlanan çözelti berrak renksizle açık saman rengi arasındadır.   Her 25 ml’lik çözücü ampul %0.9’luk sodyum klorür çözeltisi içerir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye   Gebelik Kategorisi: D   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Gemsitabinin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.   GEMZAR gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Gebelik dönemi Gemsitabinin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. GEMZAR gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Gemsitabinle tedavi sırasında kadınlara hamile kalmamaları, kontrol altında olduğu hekimin uyarılması ve tedavi sonrası gebe kalınması tavsiye edilmelidir.   Laktasyon dönemi Gemsitabinin insan ya da hayvan sütü ile atılmasına ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur. Memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Emzirme sırasında gemsitabin ile tedavinin mutlak gerekli olduğu durumlarda, çocuğun memeden kesilmesi gerekmektedir.     Üreme yeteneği / Fertilite Fertilite çalışmalarında gemsitabin, erkek farelerde hipospermatogeneze neden olmuştur (bkz. bölüm 5.3). Bu nedenle, gemsitabin ile tedavi edilen erkeklerin tedavi sırasında ve sonrasında 6 aya varan bir süre ile çocuk sahibi olmaması önerilmekte ve gemsitabin ile tedaviye bağlı infertilite olasılığı nedeniyle gerekirse tedavi öncesinde spermlerinin dondurularak muhafazası konusunda daha geniş bilgi edinmelidirler.

Geçimsizlikler

Bu tıbbi ürün bölüm 4.2 deki sulandırma talimatında belirtilenler haricindeki diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi: 24 Temmuz 1997 Ruhsat yenileme tarihi: 15 Temmuz 2004

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her flakon 1 g gemsitabine eşdeğer miktarda 1.14 g gemsitabin hidroklorür içerir.   Sulandırılarak hazırlanan çözelti ml’de 38 mg gemsitabin içerir.   Yardımcı maddeler: Her 1 g’lık flakon 17.5 mg sodyum (<1mmol) içerir; yani esasen “sodyum içermez”.   Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Farelerde ve köpeklerde altı ay kadar süren tekrarlanan doz çalışmalarında esas bulgu uygulama şeması ve doza bağlı hematopoetik baskılanma olup bu geri dönüşlüdür.   Gemsitabin, in vitro mutasyon testinde ve in vivo kemik iliği mikronukleus testinde mutajeniktir.   Fertilite çalışmalarında, gemsitabin erkek farelerde geri dönüşlü, hipospermatojenez oluşturmuştur. Dişi fertilitesi üzerine etki göstermemiştir.   Deneysel hayvan çalışmalarının değerlendirmesinde üreme toksisitesi olduğu gösterilmiştir örn. doğum kusuru ve embriyo veya fetüsün gelişimi üzerine diğer etkiler,  gebelik süresi veya peri ve postnatal gelişim değişikliği.

Kontrendikasyonlar

Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık. Laktasyon (bkz bölüm 4.6)

Kullanım Yolu

Damar yoluyla kullanılır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

01.12.2010

Müstahzar Adı

GEMZAR 1g Flakon

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

İnfüzyon süresinin 60 dakikadan fazla uzaması ve dozlama sıklığının artması toksisiteyi artırmaktadır.   Hematolojik toksisite Gemsitabin lökopeni, trombositopeni ve anemi şeklinde görülen kemik iliği fonksiyonunu baskılayıcı etki gösterebilir.   Her doz öncesinde gemsitabin alan hastalarda trombosit, lökosit ve granülosit sayıları kontrol edilmelidir. İlacın neden olduğu kemik iliği depresyonu tespit edildiğinde tedavinin durdurulması ya da değiştirilmesi düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.2). Ancak, miyolosupresyon kısa süreli olup doz azaltmasına ve nadiren ilacın kesilmesine neden olmaz.   Periferik kan sayımları gemsitabin tedavisi kesildikten sonra da düşmeye devam edebilir. Kemik iliği fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, tedaviye dikkatle başlanmalıdır. Diğer sitotoksik tedavilerle olduğu gibi, gemsitabin tedavisi diğer kemoterapötiklerle birlikte uygulandığında kümülatif kemik iliği supresyonu riski göz önünde bulundurulmalıdır.     Karaciğer yetmezliği Birlikte karaciğer metastazları veya hepatit, alkolizm veya karaciğer sirozu olan hastalarda gemsitabin uygulaması altta yatan hepatik yetmezliği alevlendirebilir.   Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının (virolojik testler dahil) laboratuvar değerlendirmeleri perioyodik olarak yapılmalıdır.   Karaciğer yetmezliği veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hasta popülasyonuna açık doz tavsiyesinde bulunmak için yetersiz klinik çalışma olduğundan gemsitabin dikkatle kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2).   Eşlik eden radyoterapi Eşlik eden radyoterapi (birlikte veya ≤ 7 gün arayla): Toksisite rapor edilmiştir (ayrıntı ve kullanım öneriler için bkz. bölüm 4.5).   Canlı aşı Sarıhumma aşısı ve diğer atenüe aşılar gemsitabinle tedavi olan hastalara önerilmez (bkz. bölüm 4.5)   Kardiyovasküler Gemsitabinle birlikte kardiyak ve/veya vasküler bozukluk riski olduğundan, kardiyovasküler olay geçmişi olan hastalarda özel dikkat gerekir.   Pulmoner Gemsitabin tedavisiyle ilişkili olarak bazen ağır pulmoner etkiler (pulmoner ödem, interstisyel pnömoni ya da yetişkin akut respiratuar distres sendromu (ARDS)) rapor edilmiştir. Bu etkilerin etiyolojisi bilinmemektedir. Eğer bu gibi etkiler oluşursa, gemsitabin tedavisinin bırakılması düşünülmelidir. Erken destekleyici bakım, durumun düzeltilmesinde yardımcı olur.   Böbrek Hemolitik üremik sendromla (HÜS) uyumlu klinik bulgular gemsitabin tedavisi gören hastalarda nadiren bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Hemoglobin düzeylerinin sürekli trombositopeni ile birlikte hızla düşmesi, serum bilirubin, serum kreatinin, kan üre azotu veya LDH’nin yükselmesi gibi mikro-anjiyopatik hemolitik anemi belirtisi varsa gemsitabin tedavisi hemen kesilmelidir. Tedavinin kesilmesine rağmen renal yetmezlik geri dönüşümlü olmayabilir ve diyaliz gerekebilir.   Sodyum: GEMZAR 1 g flakon 17.5 mg (<1 mmol) sodyum içerir. Bu hastalarca kontrollü sodyum diyeti yapılarak dikkate alınmalıdır.

Raf Ömrü

Açılmamış flakonlar: 36 ay.   Sulandırılarak hazırlanan çözelti: Kimyasal ve fiziksel açıdan 24 saat boyunca 15-30° C arasındaki sıcaklıkta stabildir. Mikrobiyolojik açıdan, hazırlanan çözelti hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmazsa, hazırlanan çözeltinin kullanım öncesi saklama süresi ve koşulları kullanıcının sorumluluğundadır. Sulandırarak hazırlama/seyreltme kontrollü ve aseptik koşullar altında gerçekleşmiyorsa normalde oda sıcaklığında en fazla 24 saat saklanabilir.   Sulandırılarak hazırlanan gemsitabin çözeltisi kristalizasyona yol açacağından buzdolabında saklanmamalıdır.  

Ruhsat Numarası(Ları)

102/32

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Limited Şirketi Kuşbakışı Cad. Rainbow Plaza No:4 Kat:3 34662 Altunizade – İstanbul

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Limited Şirketi Kuşbakışı cad. Rainbow Plaza No:4 Kat:3 34662 Altunizade – İSTANBUL Tel : 0 216 554 00 00 Faks: 0 216 474 71 99

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Açılmamış flakonlar: 15 – 30° C arasındaki oda sıcaklığında saklayınız.   Sulandırılarak hazırlanan tıbbi ürünün saklama koşulları için bölüm 6.3’e bakınız.

Terapötik Endikasyonlar

Mesane Kanseri: Gemsitabin, tek başına veya platin türevi ilaçlarla birlikte ileri evre (lokal ileri veya metastatik) mesane kanserinin tedavisinde endikedir.   Küçük hücreli dışı akciğer kanseri: Gemsitabin, lokal ileri evre veya metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde sisplatin ile birlikte ilk basamakta endikedir. Sisplatinin kontrendike olduğu hastalarda tek başına ya da sitostatik ilaçlarla birlikte kullanılabilir.   Meme kanseri: Gemsitabin, lokal ileri evre veya metastatik meme kanserinde kombinasyon tedavisi bünyesinde endikedir. Klinik olarak kontrendike olmadığı takdirde, önceki tedavide antrasiklin uygulanmış olmalıdır.      Pankreas kanseri: Gemsitabin, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik pankreas adenokarsinomlu yeterli kemik iliği rezervi olan iyi durumdaki hastaların tedavisi için endikedir.   Over kanseri: Gemsitabin, platin ya da taksana dirençli nüks over kanseri tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Lilly Fransa SAS,2 rue du Colonel Lilly,67640 Fegersheim, Fransa

Yardımcı Maddeler

Mannitol, sodyum asetat, hidroklorik asit çözeltisi ve sodyum hidroksit çözeltisidir.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Mannitol (E421) Sodyum asetat (E262) Hidroklorik asit (E507) (pH ayarlaması için) Sodyum hidroksit (E524) (pH ayarlaması için)   Her 25 ml’lik çözücü ampul % 0.9’luk sodyum klorür çözeltisi içerir.

Doz Aşımı

Siproteron asetat/etinil-östradiolun aşırı dozda alınmasına bağlı ciddi zararlı bir etki bildirimi yoktur. Diğer östrojen/progestojen kombinasyonları ve cinsel hormon preparatlarından elde edilen deneyim doğrultusunda beklenen belirtiler, bulantı-kusma ve hafif vaginal kanamadır. Spesifik bir antidotu yoktur. Genel önleyici/semptomatik tedavi tedbirlerinin alınması gerekebilir. Diyaliz veya plazmaferez ile uzaklaştırılması konusunda deneyimi yoktur.

Endikasyonlar

GYNELLE, kadında akne (seboreik, iltihabi veya nedbe dokusu ile seyreden) ve hafif-orta şiddetteki hirsutizm gibi androjene bağlı hastalıkların tedavisinde endikedir. Çocuk arzulamayan kadınlarda polikistik over sendromu (PCOS) tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

GYNELLE (siproteron asetat 2 mg/ etinil-östradiol 0.035 mg), anti-androjenik etkisini androjen reseptörlerini bloke edip, kadın organizmasında endojen olarak üretilen androjenlerin bu reseptöre bağlanmasını engelleyerek gösterir. Aynı anda, hipotalamus-hipofiz-over aksına negatif feed-back ve enzimatik baskılama nedeniyle androjen salgı/üretimi ve overlerde olgun yumurta gelişimini de baskılar. Bu şekilde, androjenlerin aşırı üretimi ve androjenlere hassasiyetin arttığı durumlarda gelişen hastalıkların tedavisinde etkilidir. Androjenlerin salgı düzeninden etkilenen bir yapı olan sebase bezlerin aşırı fonksiyonu, akne ve sebore oluşumuna neden olabilmektedir. Siproteron asetatın androjenik etkiyi azaltması nedeniyle, genellikle 3-4 aylık bir sürede bu bozukluklar düzelmektedir. Deri ve saçların yağlanması ise, daha kısa bir sürede geçmektedir. Sebore ile birlikte seyreden saç dökülmesi de genellikle önlenmektedir. Özellikle kendini yüz bölgesinde kıllanma ile gösteren hafif hirsutismus olgularında iyileşme, ancak birkaç ay süren tedavi sonrasında gözlenebilir duruma gelmektedir. Siproteron asetatın, belirgin gestajen etkisi vardır ve tek başına verildiğinde adet düzenini bozabilir. Etinil-östradiol, siproteron asetatın bu etkisini azaltır ve adet düzeninin sağlanmasına yardım eder. Etinil-östradiolun ovulasyonu baskılayıcı ve servikal sekresyonları değiştirici etkisi nedeniyle, bu kombinasyon siklik ve düzenli kullanıldığında kontraseptif etki de gösterir. Klinik çalışmalarda, tek başına östrojen kullanımının memenin fibrokistik tümörleri, endometriyum ve serviks tümörlerinde artışa yol açtığı gösterilmiştir. Siproteron asetat, östrojenlerin bu olumsuz etkisini azaltarak, endometriyum ve serviks kanseri riskinde azalmaya yol açmaktadır. Ayrıca, pelvik enflamatuvar hastalıklar ve ektopik gebelik sıklığında da azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Siproteron asetat/etinil-östradiol kombinasyonu, folikül kisti veya polikistik over sendromu (PKOS) olan kadınlarda, aşırı androjen salgısına bağlı belirtilerde azalma, over hacminde azalma, kistik yapılarda gerileme ve endokrin parametrelerde düzelmeye yol açmaktadır.

Farmakokinetik Özellikler

Siproteron asetat: Emilim: GYNELLE’in oral yoldan alımını takiben siproteron asetat hızla ve tamamen emilir. Tek doz uygulandığında 1.6 saat içinde, yaklaşık 15 ng/ml olan zirve plazma derişimine ulaşır. Siproteron asetatın mutlak biyoyararlanımı yaklaşık % 88’dir. Dağılım: Siproteron asetatın tamamına yakını serum albuminine bağlanır. Toplam ilaç miktarının ancak % 3.5-4’ü serbest halde dolaşımda bulunur. Seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG) düzeyindeki değişimler, siproteron asetatın serum plazma proteinlerine bağlanmasını etkilemez. Dağılım hacmi yaklaşık 986 + 437 litredir. Plazmada 0.8 saat ve 2.3 günlük bifazik bir dağılım gösterir. Siproteron asetat siklus boyunca birikmeye başlar ve ikinci siklus sonunda 21 ng/ml, üçüncü siklusun sonunda ise 24 ng/ml plazma yoğunluklarına ulaşır. Kararlı plazma dengesine 16 gün sonunda ulaşır. Metabolizma: Siproteron asetatın tamama yakın kısmı, hidroksilasyon ve konjugasyon yolunu da kapsayan birçok mekanizmayla metabolize olur. Ana metaboliti, 15-hidroksi türevidir. Plazma klerensi yaklaşık 3.6 ml/dak/kg’dır. Atılım: Emilen toplam dozun çok az bir kısmı idrarda değişmemiş olarak saptanır. Dozun % 70’lik kısmı karaciğer, % 30’luk kısmı ise idrar yoluyla atılır. Terminal yarılanma süresi yaklaşık 1.8 gündür. Etinil-östradiol Emilim: GYNELLE’in oral yoldan alımını takiben etinil-östradiol tamama yakın ve hızla emilir. Tek doz kullanımında, etinil-östradiol 1.7 saat içinde 80 pg/ml’lik zirve plazma derişimine ulaşır. Yoğun ilk geçiş metabolizması nedeniyle, ortalama % 45’lik bir mutlak biyoyararlanım gösterir. Biyoyararlanımı yaklaşık % 20-65’lik bir bireysel farklılık gösterir. Dağılım: Etinil-östradiolun % 98’lik kısmı, non-spesifik olarak serum albuminine bağlanır ve seks hormon bağlayıcı globulin (SHBG) düzeyinde artışa neden olur. Etinil-östradiol, 1-2 saat ve 20 saatlik bir bifazik dağılım gösterir. Dağılım hacmi yaklaşık 5 litre/kg’dır. Kararlı plazma dengesine 3-4 gün içinde ulaşır. Metabolizma: Etinil-östradiolun tamama yakın kısmı aromatik hidroksilasyon yoluyla metabolize olur. Metabolizasyon hızı ve miktarı, bireysel farklılık gösterir. Plazma klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg’dır. Atılım: Emilen etinil-östradiolun tamamı metabolitler şeklinde atılır. Atılım, % 60 karaciğer % 40 idrar yoluyla gerçekleşir. Terminal yarılanma süresi yaklaşık 1 gündür.

Farmasötik Şekli

Draje

Formülü

Her drajede 2 mg siproteron asetat ve 0.035 mg etinil-östradiol bulunur. Boyar maddeler: demir oksit, titanyum dioksit (E171)

İlaç Etkileşmeleri

Sitokrom düzeyinde etkileşim: Östrojen/progestojen kombinasyonu ve diğer ilaçlar arasındaki etkileşimler, ara kanamalara ve/veya kontraseptif etkinlikte azalmaya neden olabilirler.   Sitokrom P450 sistemini etkileyen ilaçlar (fenitoin, barbituratlar, primidon, karbamazepin, rifampisin ve muhtemelen okskarbazepin, topiramat, felbamat, ritonavir, griseofulvin ve “St.John’s Wort”, cinsel hormonların klerensinin artması ve etkinliklerinin azalması ile sonuçlanabilir. Sitokrom sistemine indüktör etki gösteren ilaçların kullanımı esnasında ve ilaç bitimini takiben, 28 gün süreyle bariyer yöntemi uygulanmalıdır.   Emilim düzeyinde etkileşim: Bazı antibiyotiklerin (penisilinler, tetrasiklinler) östrojenlerin enterohepatik dolaşımını azaltabildiğini ve etinil-östradiol düzeyinde azalmalara neden olduğunu savunan çalışmalar mevcuttur. Bu nedenle, antibiyotik tedavisi (rifampisin ve griseofulvin hariç) gören kadınlar, ilacın sonlandırılmasını takiben 7 gün süreyle bariyer yöntemi kullanmalıdır. Şayet eş zamanlı antibiyotik tedaviye, GYNELLE’in bitiminden sonra da devam ediliyorsa, bir sonraki GYNELLE kutusuna ara vermeden devam edilmelidir.   GYNELLE gibi östrojen/progestojen kombinasyonları, diğer ilaçların (örneğin siklosporin) metabolizmalarını ve buna bağlı olarak da plazma ve doku yoğunluklarını etkileyebilir. Bu nedenle, olası etkileşimleri belirlemek amacıyla, birlikte kullanılacak ilacın prospektüsüne başvurulmalıdır.   Laboratuvar parametrelerine etkisi: GYNELLE gibi östrojen/progestojen kombinasyonlarının kullanılması, karaciğer, tiroid bezi, adrenal bezler ve böbrek işlevleriyle ilgili biyokimyasal parametreleri, hormon bağlayıcı protein düzeylerini, lipid/lipoprotein oranlarını ve karbonhidrat, koagülasyon ve fibrinolitik sistemle ilgili laboratuvar parametrelerini etkileyebilir. Genellikle bu laboratuvar değerleri, normal sınırlar dahilinde kalır.

Kontraendikasyonlar

Östrojen/progestojen kombinasyonu içeren ürünler aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmamalıdır. İlk kez östrojen/progesteron kombinasyonu kullanan hastalarda, aşağıda sayılı durumlardan birinin görülmesi halinde kullanım derhal durdurulmalıdır; Arteriyo-venöz trombotik veya trombo-embolik olayların (MI, pulmoner emboli, derin ven trombozu) mevcut olması veya bunlara ait öykünün bulunması, Trombotik olayı düşündüren belirtilerin olması (angina pektoris, geçici iskemik atak), Fokal nörolojik belirtili migren öyküsü, Damar tutulumlu diabetes mellitus, Pankreatit veya şiddetli hipertrigliseridemi ile bağlantılı pankreatit öyküsü,   Şiddetli karaciğer hastalığı varlığı veya öyküsü, Karaciğer tümörü varlığı veya öyküsü, Genital organların veya memenin bilinen ya da şüpheli malign veya cinsel steroidlere duyarlı hastalıkları, Tanı konulmamış vaginal kanama, Gebelik varlığı veya şüphesi, Emzirme, GYNELLE’in içeriğindeki maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık. Oral kontraseptiflerle kullanımı kontrendikedir.  

Kullanım Şekli Ve Dozu

GYNELLE kullanmaya başlayacak olanlardan “Kontrendikasyonlar” ve “Uyarılar/Önlemler” bölümleri doğrultusunda ayrıntılı bir anamnez alınmalı ve kapsamlı bir fizik muayene yapılarak, GYNELLE kullanıldığı sürece bu işlemler periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Geçici iskemik atak veya ailede arteriyo-venöz tromboz öyküsü gibi risk faktörleri, GYNELLE kullanımı süresince ilk kez ortaya çıkabileceğinden, düzenli tıbbi değerlendirme önem kazanmaktadır. Bu değerlendirmelerin sıklığı ve içeriği, kabul edilmiş kurallar çerçevesinde ve hastanın bireysel durumu göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir. Bu değerlendirmeler, servikal sitoloji de dahil olmak üzere, genel olarak kan basıncı, göğüsler, batın ve pelvik organları kapsamalıdır. Kullanıcılar, östrojen/progesteron kombinasyonlarının HIV enfeksiyonu (AIDS) ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korumadığı konusunda bilgilendirilmelidir. GYNELLE’in terapötik ve kontraseptif etkinliğinden en iyi şekilde yararlanmak için düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. GYNELLE’in doz ve etkin madde içeriği, diğer bilinen kombine oral kontraseptiflere benzediğinden, diğer oral kontraseptiflerde de olduğu gibi düzensiz kullanımda ara kanamalar ve terapötik/kontraseptif güvenilirliğinde azalma görülebilir. Tam iyileşme, vakaların tamamına yakınında genellikle birkaç aylık süre içinde görülür. Ancak bazı ağır vakalarda, tam yararlanımı gözlemek için daha uzun süreli tedavi gerekebilir. Tedavinin, ancak akne veya hirsutizm belirtilerinin tam iyileşmesini gözledikten sonra kesilmesi önerilmektedir. Hastalığın nüks etmesi durumunda tedavi programının tekrarlanması önerilir. GYNELLE’in kontraseptif etkisinden yararlanmak istenildiğinde, aşağıda belirtilen kullanım önerilerine sıkı bir şekilde uyulması gerekmektedir. Tedaviye başlamadan önce ve kutunun bitiminden sonraki 7 günlük ilaçsız dönemde beklenen adet kanamasının görülmemesi durumunda, bir sonraki kutuya başlamadan önce gebelik olasılığı gözden geçirilmelidir. Kullanım şekli: Drajeler, iç ambalajın üzerindeki takvimi dikkate alarak, üstünde işaret edildiği yönde ve her gün aynı zaman aralığında, bir miktar su ile yutulmalıdır. Birbirini izleyen 21 gün süreyle her gün bir draje kullanılır. Kutudaki sonuncu drajenin alındığı günden 7 gün sonra (bir sonraki hafta aynı gün), bir sonraki paketin kullanımına geçilir. Sıklıkla, son drajenin alımından 2-3 gün sonra çekilme kanaması başlar ve bu kanama yeni paketin başlandığı gün de devam edebilir. GYNELLE kullanımı, aşağıda sayılı seçeneklere göre bireysel olarak ayarlanmalıdır; Bir ay önce herhangi başka bir yöntemin uygulanmadığı durumda Diğer yöntemlerden GYNELLE kullanımına geçildiği durumlarda Bir önceki dönemde 21 tabletlik bir kombine oral kontraseptif kullanıldığında, Bir önceki dönemde 28 tabletlik bir kombine oral kontraseptif kullanıldığında, Bir önceki dönemde yalnız progesteron içeren (mini-pil, enjeksiyon veya implant) bir yöntem kullanıldığında Doğum ve düşük sonrasında GYNELLE kullanımı unutulduğunda Bir ay önce herhangi bir yöntem uygulanmadığı durumda : İlk kutuda; Adet kanamasının başladığı ilk günden itibaren, 21 gün süreyle günde 1 draje. Kutunun bitimini takip eden 7 gün süreyle GYNELLE kullanılmaz. Tedavinin ilk 7 gününde, hormonal olmayan ek bir kontraseptif korunma (tercihen bariyer yöntemi) gerekebilir. Sonraki kullanımlarda: Bir önceki kutunun bitiminden 7 gün sonra (bir hafta sonra, haftanın aynı günü) başlayarak, 21 gün süreyle günde 1 draje. Ek bir kontraseptif korunmaya gerek yoktur. Diğer kontraseptif yöntemlerden GYNELLE kullanımına geçildiği durumlarda: 21 tabletlik kombine oral kontraseptiflerden GYNELLE’e geçişte: İlk draje, diğer oral kontraseptif ilacın bitiminden 1 gün sonra alınmalıdır. Ek bir kontraseptif korunmaya gerek yoktur. 28 tabletlik kombine oral kontraseptiflerden GYNELLE’e geçişte: İlk draje, diğer oral kontraseptifin son etkin maddeli tableti (genelde 21. tablet) alındıktan bir gün sonra (genelde 22. gün) alınmalıdır. Bu durumda, ilk kutudan itibaren ek bir kontraseptif korunmaya gerek yoktur. Yalnız progestojen içeren kontraseptif yöntemlerden GYNELLE’e geçişte: Oral formlardan GYNELLE kullanımına geçişte, ilk draje herhangi bir gün alınabilir. Bu durumda, ilk 7 gün ek bir korunmaya gerek vardır. Sadece progestojen içeren kontraseptif ilacın geri kalan kısmı atılmalıdır. Adet kanamasının başlaması beklenerek GYNELLE kullanımına geçildiği durumlarda, ek bir kontraseptif korunmaya gerek yoktur. Enjeksiyonlu yöntemlerden geçişte, ilk draje bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün kullanılmalıdır. İmplant veya “Rahim İçi Sistemlerden (RIS)” geçişte, sistemin çıkarıldığı gün başlanabilir. Bu durumlarda, hormonal olmayan ek bir kontraseptif korunma gerekebilir. Doğum ve düşük sonrası kullanım: Doğum sonrası; İlk draje, hastanın ayaktan tedavi görebileceği durumda olması ve doğum sonrası komplikasyonların olmaması ön koşulu ile, doğumdan sonraki 21-28. günlerde alınabilir. Bu dönemde GYNELLE’ya başlanılamadığı durumlarda, ilk 7 gün içinde hormonal olmayan ek bir kontraseptif korunma gerekir. Doğum sonrasında ilk ovulasyon, ilk adet kanamasından önce görülebileceğinden, doğum ve ilk draje kullanımı arasındaki sürede diğer uygun kontraseptif yöntemlerden yararlanılması önerilir. Bu dönem içinde cinsel ilişki gerçekleştiyse, GYNELLE başlanmadan önce gebeliğin ekarte edilmesi veya ilk adet kanamasının beklenmesi gerekmektedir. Emziren kadınlardaki kullanım için “Uyarılar/Önlemler” bölümüne bakılmalıdır. Düşük sonrası; Birinci üç aylık (trimester) dönemdeki düşüklerde, ilk draje düşüğün hemen sonrasında ve herhangi ek bir kontraseptif korunmaya gerek duymadan kullanılabilir. İkinci ve üçüncü üç aylık dönemdeki düşüklerde, doğum sonrası gibi kullanım gerektirir. GYNELLE kullanımı unutulduğunda: Tek bir adet drajenin kullanımı unutulduğunda, alınması gereken draje en kısa süre içinde kullanılmalıdır. 12 saatten kısa olan gecikmelerde, kontraseptif koruyuculuk devam eder. Daha uzun süreli gecikmelerde, ek bir kontraseptif korunma ve aşağıda belirtilen öneriler doğrultusunda gebelik riskinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Tedavi düzeninin ilk haftası içinde unutulduğunda: Aynı anda iki draje kullanmak gerekse de, unutulan draje derhal alınır. Kalan drajeler, normal zamanlarında kullanılmaya devam edilir. 7 gün süreyle hormonal olmayan ek bir kontraseptif yöntem (ovulasyon ritmi veya vücut ısısı yöntemi hariç) uygulanır. Birden fazla drajenin kullanımı unutulduğunda, yalnız en son geciktirilen draje kullanılmalı ve diğer unutulmuş drajeler kullanılmamalıdır. Bu dönemde cinsel ilişki gerçekleştiyse, gebelik göz önünde bulundurulmalıdır. Tedavi düzeninin ikinci haftası içinde unutulduğunda: Unutulan drajeden önceki 7 gün süreyle düzenli ve eksiksiz kullanım varsa, ek bir kontraseptif korunmaya gerek yoktur. Eksik, düzensiz veya birden fazla drajenin alımı unutulduğunda, 7 gün süreyle ek bir kontraseptif korunmaya gerek vardır. Birden fazla drajenin kullanımı unutulduğunda, yalnız en son geciktirilen draje kullanılmalı ve diğer unutulmuş drajeler kullanılmamalıdır. Tedavi düzeninin üçüncü haftası içinde unutulduğunda: Unutulan drajeden önceki 7 gün süreyle düzenli ve eksiksiz kullanım varsa, aşağıda sayılı iki seçenekten biri, ek bir kontraseptif yönteme gerek kalmadan uygulanabilir. Ancak, düzensiz veya birden fazla drajenin alınmasının unutulduğu durumda, ek bir kontraseptif korunma ve aşağıdaki seçeneklerden yalnız ilki uygulanır.   Unutulan son draje derhal alınır, kalan drajeler zamanında alınmaya devam edilir. Bir sonraki kutuya, kutu biter bitmez ve ara vermeden devam edilir. Bu durumda, ikinci kutunun bitimine kadar adet kanaması beklenmez, ancak lekelenme tarzında veya ara kanaması şeklinde kanama görülebilir. Kullanılan kutu bırakılır, 7 gün ara verilir ve yeni kutuya başlanır. Kanamanın, bu 7 gün içinde başlaması beklenir. Kanamanın görülmediği durumda gebelik olasılığı değerlendirilmelidir. Herhangi bir günde draje kullanımını unutan hastalarda, bir sonraki beklenen çekilme kanamasının olmaması durumunda, gebelik olasılığı değerlendirilmelidir. Sindirim sistemi bozuklukları olan veya tabletin alımından sonraki 3-4 saat içinde kusan hastalarda, GYNELLE’in emilimi bozulduğundan, ek bir kontraseptif yöntem kullanılmalıdır. Bu durumda, unutulan drajeler için yukarıdaki öneriler geçerlidir. Kullanım süresi Klinik tablonun şiddetine bağlıdır. Belirtiler kaybolduktan sonra, kullanıma 3-4 siklus devam edilmesi önerilir. Hastalığın nüks etmesi durumunda tedaviye yeniden başlanabilir. Bu durumda, yukarıda belirtilen kullanım şekli yeniden uygulanır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Yok.

Saklama Koşulları

25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her drajede 2 mg siproteron asetat ve 0.035 mg etinil-östradiol içeren 21 drajelik blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Östrojen/progestojen kombinasyonları ile ilgili klinik ve epidemiyolojik veriler, büyük oranda kombine oral kontraseptiflerle ilgilidir. Bu nedenle, oral kontraseptiflerin kullanımı ile ilgili aşağıda sayılı uyarılar, GYNELLE için de geçerlidir.   Aşağıda sayılı durum veya risk faktörlerinden birinin mevcut olması durumunda, GYNELLE kullanımına bağlı olası riskler, hastanın bireysel durumuna göre değerlendirilmeli ve kullanıma başlanmadan önce tartışılmalıdır. Bu durumlardan herhangi birinin alevlenmesi, tekrarlaması veya ilk kez ortaya çıkması durumunda, hasta hekime başvurmalı ve ilaç kullanımının devamına hekim karar vermelidir.   GYNELLE, her ne kadar kontraseptif etki gösterse de, yalnız oral kontrasepsiyon amacıyla önerilmemeli ve öncelikle androjen kaynaklı cilt bozuklukları olan kadınlarda tercih edilmelidir.   Dolaşım bozuklukları   Epidemiyolojik çalışmalar, östrojen/progesteron kombinasyonu kullanımı ile miyokard enfarktüsü (MI), inme, derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli gibi arteriyo-venöz trombotik/trombo-embolik olay riskindeki artış arasında bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Ancak, bu durumlara nadiren rastlanmaktadır. WHI (Women’s Health Initiative) çalışmasında, östrojen/progestojen kombinasyonu olarak oral hormon replasman tedavisinde kullanılan 0.625 mg konjuge östrojen/2.5 mg medroksiprogesteronun kardiyovasküler olay riskinde artışa neden olduğu yönünde veriler mevcuttur. Ancak, bu risk artışının tüm östrojen/progestojen kombinasyonlarında olup olmadığı konusunda görüş birliği yoktur.   DVT ve/veya pulmoner emboli gibi venöz trombo-emboli durumları, tüm östrojen/progestojen kombinasyonlarının kullanımı sırasında ortaya çıkabilmektedir. Venöz trombo-emboli riski, oral kontraseptif kullanmayan kadınlarda 10.000 kadın yılında yaklaşık 0.5-3 iken, düşük doz östrojen ( < 0.05 mg etinil-östradiol) kullanan kadınlarda 10.000 kadın yılında yaklaşık 4’tür. Gebelikle ilişkili venöz trombo-embolizm sıklığı 10.000 gebe kadın yılında 6’dır.   Trombozun, hepatik, mezenterik, renal, serebral ve retinal arter gibi diğer vasküler dokularda da oldukça nadir olarak görüldüğü bildirilmiştir. Ancak, bu olayların östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımı ile ilişkili olup olmadığı konusunda görüş birliği yoktur.   Arteriyo-venöz trombotik olaylar veya serebrovasküler olay riski, genelde aşağıda sayılan belirtilerle seyretmektedir; tek veya her iki bacakta ağrı ve şişme, göğüste ani ve şiddetli ağrı, ani nefes darlığı, ani öksürük, uzamış, şiddetli ve alışılmadık baş ağrısı, ani görme kaybı, diplopi, konuşma bozukluğu veya afazi, vertigo, koma, hemiparezi, hemipleji veya kuadripleji, motor disfonksiyon veya akut batın tablosu.   Variköz venlerin ve yüzeysel tromboflebitin venöz trombo-embolideki olası etkisi konusunda görüş birliği yoktur.   Arteriyo-venöz trombo-embolizm veya serebrovasküler olay riski, sayılan şu durumlarda artmaktadır; yaş, sigara kullanımı, ailede erken yaşta trombo-emboli öyküsü varlığı, morbid obezite (Beden kitle endeksi > 30 kg/m2), lipid metabolizması bozuklukları, hipertansiyon, migren, kalp kapak hastalığı, atriyal fibrilasyon, uzun süreli immobilizasyon, majör cerrahi girişimler ve travmalar. Östrojen/progesteron kombinasyonu kullanımı sırasında migren sıklığı veya şiddetinde bir artış, ilaç kullanımını derhal sonlandırmayı gerektirebilir.   Dolaşım sistemiyle ilgili olaylarla ilişkili diğer sistemik hastalıklar diabetes mellitus, sistemik lupus eritematozus, hemolitik üremik sendrom, kronik enflamatuvar barsak hastalıkları (Crohn ve benzeri) ve orak hücreli anemidir.   Arteriyo-venöz trombo-embolizmin kalıtsal veya predispozan göstergesi olabilecek laboratuvar verileri arasında aktive protein-C (APC) rezistansı, hiperhomosisteinemi, anti-trombin III yetersizliği, protein-S yetersizliği ve anti-fosfolipid antikorlarının (anti-kardiyolipin, lupus antikoagülanı) varlığı sayılabilir.   Östrojen/progestojen kombinasyonu kullanan birçok kadında, kan basıncında küçük artışlar bildirilmiştir, ancak klinik açıdan önem taşıyan bir artış nadiren görülmüştür. Bu nedenle, inatçı ve klinik olarak anlamlı hipertansiyon gelişen vakalarda, östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımının kesilerek, hipertansiyon tedavisine devam edilmesi önerilmektedir. Tedavi sonucu kan basıncı düzene giren hastalarda, gerektiğinde östrojen/progestojen kombinasyonu tedavisine tekrar başlanabilir.   Hekim, risk/yararlanım karşılaştırmasını yaparken, herhangi bir durumun uygun tedavisinin trombo-embolik olay riskini azaltacağını ve gebelik sırasındaki tromboz riskinin, östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımında görülenden daha yüksek olduğunu göz önünde bulundurmalıdır.   Tümörler   Bazı epidemiyolojik çalışmalarda, uzun süre östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımında servikal kanser riskinin arttığı bildirilmiştir. Ancak, bu durumun cinsel davranış ve insan papillom virüsü (HPV) gibi faktörlerden kaynaklandığı ve doğrudan östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımına bağlanmaması gerektiği görüşü hakimdir.   Epidemiyolojik ve klinik çalışmalarda, östrojen/progestojen kombinasyonunu uzun süre kullanan özellikle 40 yaşın üstündeki kadınlarda, meme kanserinin rölatif riskinde artış olduğu bildirilmektedir. Ancak bu artış oranı (2/1000), genel meme kanseri riski ile karşılaştırıldığında düşüktür. Bu artışın, özellikle östrojen/progestojenlere duyarlı meme kanserlerinde söz konusu olduğu düşünülmektedir.   östrojen/progestojen kombinasyonu kullananlarda nadiren benign, çok nadir olarak da malign karaciğer tümörü gözlenmiştir. Sınırlı sayıdaki bu vakalarda, bu tümörler intra-abdominal kanamalara neden olmuştur. Bu nedenle, şiddetli üst-batın ağrısı, karaciğer büyümesi veya batın içi kanaması olan hastalarda, ayırıcı tanıda karaciğer tümörü de göz önünde bulundurulmalıdır.   Diğer durumlar   Östrojen/progestojen kombinasyonu kullanan hastalarda hipertrigliseridemi varlığı veya aile öyküsünün bulunması, pankreatit riskinde artışa neden olabilir.   Sarılık ve/veya kolestaza bağlı kaşıntı, safra taşı oluşumu, porfiri, sistemik lupus eritomatozis, hemolitik üremik sendrom, Sydenham koresi, herpes gestationis veya otoskleroza bağlı işitme kaybı gibi durumların, hem gebelik hem de östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımına bağlı gelişebildiği bildirilmektedir. Ancak, östrojen/progestojen kombinasyonu ilaçlarla bu hastalıklar arasındaki ilişki konusundaki veriler zayıftır.    Karaciğer işlevlerinin akut veya kronik bozulmaları, bozuk karaciğer fonksiyon testlerinin normal değerlerine ulaşmasına kadar geçen süre içinde östrojen/progestojen kombinasyonlarının kesilmesini gerektirebilir.   İlk gebelikte veya önceden cinsel steroid kullanımına bağlı kolestatik sarılık gelişmiş hastalarda, östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımının sonlandırılması gerekebilir.   Östrojen/progestojen kombinasyonlarının insülin direnci ve glukoz toleransı üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir. Ancak, olumsuz yönde bir kanıt olmamasına karşın, düşük dozlu ( < 0.05 mg etinil-östradiol) östrojen/progestojen kombinasyonu kullanan diyabetik hastalarda ilaç gereksiniminde değişiklikler olabileceğinden, östrojen/progestojen kombinasyonlarının kullanımında diyabet tedavisinin dikkatli takibi gerekebilir. GYNELLE’in katkı maddesi olarak içerdiği nişasta ve sukroz nedeniyle diyabetik hastalarda kan glukoz düzeylerinde hafif değişimler gözlenebilir.   Özellikle kloazma gravidarum öyküsü olan kadınlarda, bazen kloazma gelişebilir. Kloazmaya yatkınlık taşıyan kadınlar, östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımı sırasında güneşe veya ultraviyole ışınlara maruz kalmaktan kaçınmalıdır.   Hirsutizm yakınması olan ve yakın zamanda semptomları ortaya çıkan veya anlamlı bir ilerleme gösteren kadınlarda, androjen üretimi ile ilgili organlar veya hastalıklar değerlendirilmelidir.   GYNELLE alımının unutulması (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu), sindirim sistemi bozukluklarında veya başka ilaçlarla birlikte kullanımında (Bkz. İlaç etkileşimleri) etkinliğinde azalma görülebilir.   Tüm östrojen/progestojen kombinasyonlarında, özellikle kullanımın ilk aylarında düzensiz veya lekelenme tarzında kanamalar görülebilir. Bu nedenle, kanama düzenindeki herhangi bir bozulmanın değerlendirilmesinin, üç siklusluk bir adaptasyon süresi sonrasında anlam kazandığı göz önünde bulundurulmalıdır.   Düzensiz kanama, düzenli bir kanama dönemi sonrasında ortaya çıkarsa, hormonal olmayan etkenler, gebelik ve malignite açısından değerlendirilmelidir.   Bazı kadınlarda, GYNELLE kullanımına ara verildiği dönemde çekilme kanaması görülmeyebilir. Östrojen/progestojen kombinasyonlarının uygun şekilde kullanılması durumunda, kadının gebe kalması beklenmemektedir. Ancak, ilk gerçekleşmeyen çekilme kanamasından önce düzenli ve uygun kullanım olmadığında veya çekilme kanamasının iki kez görülmemesi durumunda, östrojen/progestojen kombinasyonu kullanımına devam etmeden önce gebeliğin değerlendirilmesi gerekmektedir.   Bileşiminde bulunan laktoz monohidrat nedeniyle, laktoz intoleransı bulunan hastalarda kullanımı önerilmemektedir.   Gebelik ve Emzirme Gebelik kategorisi X Gebelik süresince GYNELLE kullanımı kontrendikedir. GYNELLE kullanımı sırasında gebelik oluşursa, ilaç kullanımı derhal kesilmelidir.   Emzirme döneminde GYNELLE kullanımı kontrendikedir. Siproteron asetat ve etinil-östradiolun emziren kadınların sütüne geçtiği gösterilmiştir. Annenin aldığı dozun % 0.2’si (yaklaşık 1 mg/kg) anne sütü aracılığıyla bebeğe geçmektedir. Etinil-östradiolun anne sütü aracılığıyla bebeğe geçme oranı ise yaklaşık % 0.02’dir. Annenin yararlanımı ve bebeğe yapabileceği olası zararlar göz önünde bulundurularak, ilacın başlanmamasına veya emzirmenin kesilmesine karar verilmelidir.   Araç ve Makine Kullanımına Etkisi   Siproteron asetat ve etinil-östradiolun araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir.  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Östrojen/progestojen kombinasyonlarının kullanımıyla ilgili ciddi istenmeyen etkiler “Uyarılar/Önlemler” bölümünde ayrıntılı olarak işlenmektedir. Aşağıda bildirilen yan etkiler, östrojen/progestojen kombinasyonlarının kullanıldığı klinik çalışmalarda gözlenen ve ilaç kullanımına bağlı neden/sonuç ilişkisi kanıtlanmamış verilerdir. Meme: Hassasiyet, gerginlik, ağrı, akıntı Santral sinir sistemi: Baş ağrısı, migren, libido değişiklikleri, depresif mizaç, duygu durum değişiklikleri Sindirim sistemi: Bulantı-kusma, diğer sindirim yakınmaları Deri: Döküntü, eritema nodozum, eritema multiforme Ürogenital sistem: Vaginal salgı değişiklikleri, adet düzensizlikleri, ara kanamaları, lekelenme tarzında kanamalar Göz: Kontakt lens intoleransı Diğer: Sıvı tutulumu, kilo alımı/kaybı, aşırı duyarlılık reaksiyonları BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

30, 60 ve 90 film tablet içeren, Alu/Alu blister ve karton kutu içerisinde.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

GLİFİX PLUS’ın araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

 Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmelikleri” ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

GLİFİX PLUS 15/850 mg film kaplı tablet

İlaç Nasıl Kullanılır

Bilinen geçimsizliği yoktur.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Ağız yolu ile alınır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

GLİFİX PLUS 15/850 mg film kaplı tablet

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

24 ay

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

235/12

Doz Aşımı Ve Tedavisi

250C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Etkin Maddeler

GLİFİX PLUS, yalnızca diğer diyabet ilaçları ile kontrol altına alınamayan hastalarda tek başına veya diğer diyabet ilaçları ile birlikte kullanılır.  

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Bilinmemektedir.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

GADOVIST®  1.0 mmol / ml enjektabl solüsyon içeren şişe

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

604.72 mg gadobutrol(1 ml’de)

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Uyumluluk çalışmalarının olmaması nedeniyle, bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

İlaç Nasıl Kullanılır

GADOVIST aktif madde ya da bileşenlerine karşı aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Damar içine uygulanır

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

GADOVIST® 1.0 mmol/ml enjektabl solüsyon içeren şişe

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

114/83            

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Bayer Schering Pharma AG, Berlin-Almanya

Etkin Maddeler

CaNa-butrol, trometamol, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su.
(Visited 54 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window