İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması GYREX
Birim Miktarı 30
ATC Kodu N05AH04
ATC Açıklaması Ketiapin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A13262
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 29,12 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 25,99 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E344G

İlaç Etken Maddeleri

  • ketiapin fumarat (50 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Siklosporin aşırı dozu ile çok az bir deneyim vardır. Zorla kusturma, Gengraf  alımından 2 saat sonraya kadar değerli olabilir. İlacın kesilmesiyle düzelen geçici hepatotoksisite ve nefrotoksisite gelişebilir. Bütün aşırı doz olgularında genel destekleyici önlemler ve semptomatik tedavi  izlenmelidir. Siklosporin çok büyük miktarda diyalize edilemez ya da kömür hemoperfüzyonuyla temizlenemez. Deney hayvanlarının yarısının öleceği tahmin edilen oral doz farelerde, sıçanlarda ve tavşanlarda  transplant hastaları için insan dozunun  (6 mg/kg, düzeltme vücut yüzey alanına göre yapılmıştır) sırasıyla 31 katı, 39 katı ve >54 katıdır.  

Endikasyonlar

1.      Transplantasyon endikasyonları   1.1.Organ transplantasyonu Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kalp-akciğer ve pankreasın allojenik transplantasyonlarında, genellikle kortikosteroidlerle ve/veya diğer immünosupresif ajanlarla kombine olarak, graft reddinin önlenmesinde,  Önceden diğer immünosupresif ilaçlarla tedavi görmüş hastalardaki organ reddinin tedavisinde. 1.2. Kemik iliği transplantasyonu Kemik iliği transplantasyonundan sonra graft reddinin önlenmesinde, Graft-versus-host hastalığının önlenmesinde veya tedavisinde. 2.      Otoimmün hastalıklar   2.1.           Endojen uveitis: Konvansiyonel tedavinin başarısız olduğu veya istenmeyen yan   etkilere yol açtığı, non-enfeksiyöz orijinli, aktif görme fonksiyonunu tehdit edici intermediyat veya posterior  uveitte. Retinayı da kapsayan, tekrarlayıcı enflamatuar ataklı Behçet uveitinde.  2.2. Nefrotik sendrom Erişkin ve çocuklarda; minimal değişiklik nefropatisi, fokal ve segmental glomerüloskleroz veya membranöz glomerülonefrit gibi glomerüler hastalıklara bağlı steroid bağımlı ve steroide dirençli sendrom olgularında. Remisyonları sağlamada ve idamesinde. Steroidlerle sağlanan remisyonların idamesinde steroidlerin kesilmesine olanak sağlamada. 2.3. Romatoid artrit Şiddetli aktif romatoid artrit tedavisinde. 2.4.  Psoriasis Konvansiyonel tedavinin yetersiz kaldığı veya uygun olmadığı şiddetli psoriasis hastalarının tedavisinde.                        2.5. Atopik dermatit Konvansiyonel tedavinin  yetersiz kaldığı veya uygun olmadığı şiddetli atopik dermatitli hastaların tedavisinde. Bu endikasyonda sadece dermatoloji ve alerji uzmanları gözetiminde  kullanılması gerekir.

Farmakodinamik Özellikler

Siklosporin (siklosporin A olarak da bilinmektedir) 11 amino asitten  oluşan bir siklik polipeptid olup, güçlü bir immünosupresif ajandır.   Yapılan çalışmalar siklosporinin bir ölçüde humoral immüniteyi ve daha büyük ölçüde olmak üzere allograft reddi, gecikmiş hipersensivite, deneysel alerjik ensefalomiyelit, Freund’un adjuvan artriti ve graft vs host [konağa karşı graft] hastalığı gibi hücre aracılıklı immün reaksiyonları baskıladığını  göstermiştir.   Siklosporinin etkinliği hücre siklüsünün G0- ve G1- fazında immünokompetan lenfositlerin spesifik ve geri dönüşlü inhibisyonundan kaynaklanmaktadır. T-lenfositleri tercihli olarak inhibe edilmektedir. T-yardımcı hücresi ana hedef olmakla birlikte T-supresör hücreler de baskılanabilmektedir. Siklosporin ayrıca interlökin-2 dahil lenfokin üretimini ve salınmasını da inhibe etmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Siklosporinin immünosupresif aktivitesi primer olarak ana ilaca bağlıdır. Oral alımı takiben siklosporin emilimi tam değildir.  Siklosporin emiliminin derecesi hastaya, hasta popülasyonuna ve formülasyona bağlıdır. Siklosporin eliminasyonu primer olarak biliyer yoldan olup, dozun yalnızca %6’sı (ana ilaç ve metabolitler) idrarla atılır. Siklosporinin kandaki durumu genellikle bifazik olup terminal yarı-ömrü ortalama 8.4 saattir (sınırlar 5 ile 18 saat). İntravenöz uygulamayı takiben kandan siklosporin klirensi erişkin (tayin: HPLC) böbrek ya da karaciğer allograftı alıcılarında ortalama 5-7 ml/dakika/kg dır. Kandan siklosporin klirensi kardiyak transplant hastalarında biraz daha yavaş gibi görünmektedir.   Uygulanan doz ile maruz kalma arasındaki ilişki (konsantrasyon-zaman eğrisi altında kalan alan, AUC) terapötik doz sınırları içinde lineer bir ilişkidir. Konsantrasyon–zaman eğrisi (AUC) altında kalan alanın, bireyler arası değişkenliği, optimal terapi için doz rejiminin bireyselleştirilmesini gerekli kılmaktadır (bkz. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU).       Emilim: Gengraf’ın mutlak biyoyararlanımı erişkinlerde belirlenmemiştir. Gengraf’ın oral alımını takiben Tmax’a erişme zamanı 1.5 ile 2.0 saat arasındadır. Gengraf’ın besinle birlikte alımı siklosporinin AUC ve Cmax değerlerini düşürmektedir.   Dağılım: Siklosporin geniş ölçüde, kan hacminin dışında dağılır. İntravenöz doz sırasında dağılımın sabit durum hacminin solid organ alıcılarında 3-5 l/kg olduğu bildirilmiştir. Kanda dağılım konsantrasyona bağlıdır. Ortalama olarak %33-%47 plazmada, %4-%9 lenfositlerde, %5-%12 granülositlerde ve %41-%58 eritrositlerde dağılır. Yüksek konsantrasyonlarda lökositlerin ve eritrositlerin bağlama kapasitesi satüre olur. Plazmada ortalama %90 kadarı proteinlere, primer olarak lipoproteinlere bağlanır. Siklosporin anne sütüne geçmektedir (bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER).   Metabolizma: Siklosporin geniş ölçüde sitokrom P-450 III-A enzim sistemi tarafından karaciğerde ve daha az ölçüde gastrointestinal kanalda ve böbrekte metabolize edilir. Siklosporin metabolizması çeşitli ajanlarla birlikte verildiğinde değişebilir (bkz.UYARILAR/ ÖNLEMLER, İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ). İnsanda safra, dışkı, kan ve idrarda en az 25 metabolit saptanmıştır. Metabolitlerin biyolojik aktivitesi ve toksisite oluşumuna katkıları ana ilacınkinden daha düşüktür. Majör metabolitler (M1, M9 ve M4N) sırasıyla 1-beta, 9-gamma ve 4-N-demetil pozisyonlarının oksidasyonundan kaynaklanır.   Atılım: Bir siklosporin dozunun yalnızca %0.1’i değişmeden idrarla atılır. Eliminasyon primer olarak biliyer yoldan olup dozun yalnızca %6’sı (ana ilaç ve metabolitler) idrarla atılır. Diyaliz ya da renal yetmezlik siklosporin klirensinde anlamlı bir değişikliğe yol açmaz.

Farmasötik Şekli

Sert Jelatin Kapsül

Formülü

Beher kapsül; 100 mg siklosporin USP (modifiye), %12,8 h/h absolü alkol USP, boyar madde olarak FD&C mavisi No.2 ve titanyum dioksid içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Renal Disfonksiyonu Artırabilen İlaçlar: Aşağıda belirtilen bütün ilaçlar siklosporin ile etkileşir. Ayrıca, konkomitan nonsteroid antienflamatuar ilaçlar, özellikle dehidratasyon durumunda renal disfonksiyonu artırabilirler.   Antibiyotikler Gentamisin Tobramisin Vankomisin Trimetoprim/ Sulfametoksazol Antineoplastikler Melfalan Antifungaller Amfoterisin B Ketokonazol Anti-enflamatuar İlaçlar Azapropazon Diklofenak Naproksen Sulindak Gastrointestinal Ajanlar Simetidin Ranitidin İmmünosupresifler Tacrolimus   Siklosporin Konsantrasyonlarını Değiştiren İlaçlar: Siklosporin yaygın olarak metabolize edilir. Siklosporin konsantrasyonları, mikrozomal enzimleri, özellikle sitokrom P-450 III-A’yı etkileyen ilaçlar tarafından etkilenebilir. Bu enzimi inhibe eden maddeler metabolizmayı azaltarak siklosporin konsantrasyonlarını artırabilirler. Sitokrom P-450 aktivitesini artıran maddeler metabolizmayı artırarak  siklosporin konsantrasyonlarını düşürebilirler. Bu ilaçların konkomitan olarak kullanımı durumunda dolaşımdaki siklosporin konsantrasyonlarının izlenmesi ve uygun Gengraf dozaj ayarlamaları yapılması gerekir (bkz. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU, Kan Konsantrasyonlarının Monitörizasyonu).   Siklosporin Konsantrasyonlarını Artıran İlaçlar:   Kalsiyum Kanal Blokerleri Diltiazem Nikardipin Verapamil Antibiyotikler Klaritromisin Eritromisin   Glukokortikoidler Metilprednizolon   Diğer İlaçlar Allopurinol Bromokriptin Danazol Metoklopramid Antifungaller Flukonazol İtrakonazol Ketokonazol     HIV proteaz inhibitörlerinin (örn. indinavir, nelfinavir, ritonavir ve sakinavir) sitokrom P-450 III-A’yı inhibe ettiği ve sitokrom P-450 sistemi tarafından metabolize edilen ilaçların konsantrasyonlarını artırdığı bilinmektedir. HIV proteaz inhibitörleri ile siklosporin arasındaki etkileşim konusunda bir çalışma yapılmamıştır. Bu ilaçlar konkomitan olarak kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.   Greyfurt ve greyfurt suyu metabolizmayı etkileyerek siklosporinin kan konsantrasyonlarını artırdığından bunlardan kaçınılmalıdır.   Siklosporin Konsantrasyonlarını Azaltan İlaçlar:   Antibiyotikler Nafsilin Rifampin Antikonvülsanlar Karbamazepin Fenobarbital Fenitoin     Diğer İlaçlar Oktreotid Tiklodipin   Rifabutinin sitokrom P-450 sistemi tarafından metabolize edilen başka ilaçların metabolizmasını artırdığı bilinmektedir. Rifabutin ile siklosporin  arasındaki etkileşim konusunda bir çalışma yapılmamıştır. İki ilaç konkomitan olarak kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.   Nonsteroid Antienflamatuar İlaçlarla (NSAID) Etkileşim: Romatoid artrit hastalarında siklosporin ile nonsteroid anti-inflamatuar ajanlar birlikte kullanıldığında klinik durum ve serum kreatinini yakından izlenmelidir (bkz. UYARILAR/ÖNLEMLER).   Siklosporin ile sulindak ve naproksen arasında farmakodinamik etkileşimler bildirilmiş olup bu konkomitan kullanımda 99mTc-dietilentriaminpentaasetik asit (DTPA) ve (p-aminohippurik asit) PAH klirensleriyle belirlendiği gibi renal fonksiyonda ilave azalmalar meydana gelmektedir. Diklofenakın konkomitan kullanımı siklosporinin kan düzeylerini etkilemiyor gibi görünse de diklofenakın kan düzeylerinin iki katına çıkmasının bazen renal fonksiyonda geri dönüşlü azalmalara neden olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle, diklofenak dozu terapötik sınırın alt ucunda olmalıdır.   Metotreksat Etkileşimi: Öncel veriler, metotreksat ve siklosporinin romatoid artrit hastalarında birlikte verildiğinde metotreksat konsantrasyonları ortalama %30 artmış ve metaboliti 7-hidroksi metotreksatın konsantrasyonları ortalama %80 azalmıştır. Bu etkileşimin klinik anlamı bilinmemektedir. Siklosporin konsantrasyonları değişmemiştir.   Diğer İlaç Etkileşimleri: Prednizolon, digoksin ve lovastatin siklosporin ile birlikte verildiğinde bu ilaçların  klirensinde azalma olduğu gözlenmiştir. Buna ek olarak siklosporin uygulamasından sonra digoksinin zahiri dağılım hacminde bir azalma olduğu bildirilmiştir. Digoksin alan birçok hastada siklosporine başlandıktan sonraki günlerde ciddi dijital toksisitesi görülmüştür. Siklosporin, hiperkalemi oluşabileceğinden dolayı potasyum tutucu diüretiklerle birlikte kullanılmamalıdır.   Siklosporin tedavisi sırasında aşılamalar daha az etkili olabilir. Canlı aşılardan kaçınılmalıdır. Konkomitan lovastatin ile  miyozit, nifedipin ile sık gingiva hiperplazisi ve yüksek doz metilprednizolon ile konvülziyonlar bildirilmiştir. Başka immünosupresif ajanlar ya da radyasyon terapisi (PUVA ve UVB dahil) alan hastalarda aşırı immünosupresyon olasılığı nedeniyle siklosporin verilmemelidir.

Kontraendikasyonlar

Genel: Gengraf siklosporine ya da formülasyonda bulunan maddelerden birine karşı hipersensitivitesi olan hastalarda kontrendikedir.   Romatoid Artrit: Anormal renal fonksiyonu, kontrol edilmeyen hipertansiyonu ya da maligniteleri olan romatoid artrit hastalarına Gengraf verilmemelidir.   Psoriyazis: Gengraf  ile tedavi edilen psoriyazis hastalarına konkomitan olarak PUVA ya da UVB tedavisi, metotreksat ya da başka immünosupresif ajanlar, kömür katranı ya da radyasyon tedavisi uygulanmamalıdır. Anormal renal fonksiyonu, kontrol edilmeyen hipertansiyonu ya da maligniteleri olan psoriyazis hastalarına Gengraf verilmemelidir.   Nefrotik Sendrom: Anormal böbrek fonksiyonu, kontrol altında olmayan hipertansiyonu, kontrol altında olmayan enfeksiyonları veya maligniteleri olan nefrotik sendrom hastalarında kontrendikedir. 

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hastalarda Gengraf Sert Jelatin Kapsül  doz ayarlaması, immünosupresif tedavi ve transplantasyon hastalarının tedavisinde deneyimi olan  doktorlar tarafından yapılmalıdır.   Gengraf Sert Jelatin Kapsül ile tedavi için hastaların gerekli monitörizasyonunda tam fizik muayene, kan basıncının ölçümü ve laboratuar değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Dozaj ve kullanıma ilişkin öneriler yol gösterici olarak kabul edilmelidir.   Dozaj, siklosporinin kandaki sabit düzeylerine göre ve böbrek fonksiyonunu monitörize ederek ayarlanmalıdır. Hedeflenen sabit konsantrasyon sınırları organın tipine, transplantasyondan sonra geçen süreye, immünosupresif tedavi şemasına, numune sıvısına ve tayin yöntemine bağlıdır .   Emilimi azaltabilen gastrointestinal bozuklukların bulunması durumunda, daha yüksek siklosporin dozları veya intravenöz siklosoprin kullanılması gerekebilir. Günlük dozaj daima iki doza bölünmüş olarak verilmelidir.   Hastalarda diğer ticari oral siklosporin formülasyonlarından Gengraf Sert Jelatin Kapsül formülasyonuna geçiş, 1:1 oranında doz dönüşümüyle, kandaki siklosporin konsantrasyonları, serum kreatinin düzeyleri ve kan basıncı izlenerek yapılabilir.   Dönüşüm yapıldıktan sonda kan konsantrasyonları 4 ila 7 gün süreyle izlenmelidir.  Gerektiğinde, dozaj uygun biçimde ayarlanmalıdır. Serum kreatinin ve kan basıncı, dönüşümden sonra en az  iki ay izlenmelidir. Psoriyazis olgularında kan basıncı ve serum kreatinin düzeyleri dönüşümden sonra 2, 4 ve 8. haftalarda  izlenmelidir.   1.   Transplantasyon   1.1. Organ Transplantasyonu: Tedaviye, transplantasyondan önceki 12 saat içinde iki doza bölünmüş olarak, vücut ağırlığının kilogramı başına 10 ila 15 mg siklosporin dozu ile başlanmalıdır. Genel bir kural olarak, tedaviye, post-operatif dönemde 1-2 hafta süreyle,  iki doza bölünmüş olarak 10 ila 15 mg/kg siklosoprin dozu ile devam edilmelidir. Dozaj daha sonra kan düzeylerine göre 2 ila 6 mg siklosporin/kg idame dozuna gelinceye kadar kademeli olarak düşürülmelidir.   Siklosporin diğer immunosüpresanlarla (örn. kortikostreoidlerle) birlikte verildiğinde, başlangıç tedavisi için daha düşük dozlar (örn. oral yoldan, bölünmüş dozlar olarak, 3 ila 6 mg siklosporin/kg/gün) kullanılabilir.   1.2. Graft-versus-host (GVHD) (konağa karşı graft) hastalığının önlenmesi ve tedavisi: Siklosporin, metotreksat ile kombine olarak sık kullanılmaktadır ama optimum doz bilinmemektedir. Tedaviye, kemik iliği transplantasyonundan 1-2 gün önce intravenöz siklosporin ile (dozaj 2.5 ila 5 mg/kg/gün) başlanmalıdır. Gengraf Sert Jelatin Kapsül kortikosteroid ile kombine olarak 5 mg/kg/gün dozunda (1-3 günler arasında) ve 3 mg/kg/gün dozunda ( 4. günden 14. güne kadar) verilebilir. Tedavinin başlangıcında intravenöz siklosporin genellikle tercih edilmekle birlikte, siklosporin kapsülleri de kullanılabilir. Başlangıçta verilecek intravenöz siklosporin dozu için lütfen ilgili prospektüse başvurunuz.   Gengraf Sert Jelatin Kapsül tedavisinin kesilmesinden sonra bazı hastalarda, tedaviye yeniden başlanmasına genellikle yanıt veren GVHD gelişebilir. Sınırlı GVHD için düşük siklosporin dozları kullanılmalıdır.   2. Otoimmün hastalıklar   2.1. Endojen uveitis: Remisyonu sağlamak için, aktif uveal enflamasyon iyileşinceye ve görme keskinliğinde düzelme oluşuncaya kadar, başlangıç dozu olarak, ikiye bölünerek günde 5mg/kg önerilir. Dirençli vakalarda sınırlı bir süre için doz, günlük 7 mg/kg’a yükseltilebilir.   Gengraf’la yeterli kontrol sağlanamazsa başlangıç remisyonuna ulaşmak veya enflamatuar oküler ataklara karşı koymak için, günlük 0.2-0.6 mg/kg prednizolon veya eşdeğeri kadar sistemik kortikosteroid tedaviye eklenebilir.   İdame tedavisi için, doz yavaş bir şekilde etkili olan en düşük seviyelere kadar indirilmeli, remisyon fazlarında günlük  5 mg/kg’ı geçmemelidir.      2.2. Nefrotik sendrom: Proteinüri dışında renal fonksiyonun normal olduğu hastalarda remisyon sağlamak için önerilen doz, vücut ağırlığının kilogramı başına, erişkinler için günde 5 mg ve çocuklar için 6 mg siklosporin dozunu geçmemelidir (böbrek yetersizliğindeki doz için dozaj bölümüne bakınız).   Daha sonraki tedavi için doz yavaşça azaltılarak en düşük etkin doza inilmelidir. Üç aylık tedaviden sonra nefrotik sendromun semptomları üzerinde bir etki görülmezse Gengraf tedavisi kesilmelidir.   Gengraf Sert Jelatin Kapsül tek başına etkisi yeterli olmadığında, özellikle steroide dirençli nefrotik sendromu olan hastalarda, Gengraf Sert Jelatin Kapsülün düşük dozda kortikosteroid ile kombinasyonu önerilmektedir.   2.3. Romatoid Artrit: Romatoid artriti olan hastalarda tedaviye 12 haftalık bir sürede başlanması önerilmektedir. Tedavinin ilk altı haftasında önerilen doz, oral yoldan, günde iki doza bölünmüş olarak verilen  2.5 mg/kg/gün siklosporin dozudur. Eğer yeterli  klinik etki sağlanamazsa, günlük doz tolere edilebildiği kadar artırılabilir ama günde 5 mg/kg dozunu geçmemelidir. İzin verilen ya da tolere edilebilen dozlarla üç aylık tedaviden sonra yanıt yetersiz ise tedavi kesilmelidir. Düşük doz kortikosteroidler ve NSAID ile konkomitan tedavi dikkatle uygulanmalıdır. Uzun-dönemli veriler halen sınırlıdır. Bu nedenle, altı aylık idame tedavisinden sonra hastalar yeniden değerlendirilmeli ve tedavinin yararlarının riskler karşısında ağır bastığı durumlarda tedavi sürdürülmelidir.   2.4. Psoriyazis: Remisyon sağlamak amacıyla önerilen başlangıç dozu, iki doza bölünmüş olarak 2.5 mg/kg/gün siklosporin dozudur. Bir aylık tedaviden sonra deri lezyonlarında bir düzelme görülmezse günlük doza 1 mg/kg/gün siklosporin ilave edilerek günde en fazla 5 mg/kg/gün siklosporin dozuna kadar çıkılabilir. Eğer günde 5 mg/kg dozu ile 6 hafta içinde semptomlarda bir düzelme sağlanmazsa tedavi kesilmelidir.   Durumlarında hızlı bir düzelme sağlanması gereken hastalarda iki doza bölünmüş olarak başlangıçtan itibaren 5 mg/kg/gün siklosporin dozu verilebilir.   İdame tedavisi için, dozaj hastada en düşük etkin doza titre edilmeli ve iki doza bölünmüş olarak günde 5 mg/kg dozunu geçmemelidir.   Kullanım süresi normal olarak 12 haftadır. Gengraf Sert Jelatin Kapsül ile tedavi sırasında ortaya çıkan yüksek tansiyon uygun biçimde tedavi edilemediğinde tedavinin kesilmesi önerilir.   2.5. Atopik dermatit Önerilen doz ikiye bölünmüş olarak oral 2.5 – 5 mg/kg/gün’dür. Eğer 2.5 – 5 mg/kg/gün başlangıç dozu iki hafta içinde yeterli cevap oluşturamazsa, günlük doz maksimum 5mg/kg’a kadar artırılabilir. Ciddi olgularda, hastalığın hızlı ve yeterli bir biçimde kontrol altına alınabilmesi için 5mg/kg/gün başlangıç dozu gerekebilir.   Gengraf’ın atopik dermatitde uzun süreli kullanımı ile ilgili deneyim henüz sınırlı olup, tedavi evresinin 8 haftayı aşmaması önerilir.   Böbrek yetersizliğinde dozaj: Birden fazla ölçümde, kreatinin, bazal değerin %30 üzerinde ise dozajın %25 ila %50 oranında azaltılması gerekir. Eğer kreatinin düzeyleri bazal düzeyin %50 veya daha üzerinde ise dozaj %50 azaltılmalıdır (bkz.  UYARILAR/ÖNLEMLER). Kreatinin değerleri halen normal laboratuar sınırları içinde olsa bile doz azaltılmalıdır. Dozun azaltılmasıyla kreatinin düzeyleri bir ay içinde düşmemişse Gengraf tedavisi kesilmelidir.   Kreatinindeki yükselmenin red yanıtının bir fonksiyonu olduğu böbrek transplantasyonlarında siklosporin dozajı düşürülmemelidir.   Böbrek fonksiyonları sınırlı olan nefrotik sendrom hastalarında günlük 2.5 mg/kg siklosporin başlangıç dozu aşılmamalıdır. Hastalar çok dikkatle izlenmelidir. Hepatik yetersizlikte dozaj: Bütün hastalarda, anlamlı ölçüde yüksek karaciğer fonksiyon testleri dozun azaltılmasını gerektirebilir.   Psoriyaziste karaciğer enzimleri ve bilirubin düzeylerinin bazal değerlerin iki katına çıkması durumunda tedavi kesilmelidir.   Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan nefrotik sendrom hastalarında başlangıç dozu %25 ila %50 oranında azaltılmalıdır. Çocuklar: Çocuklarda kreatinin klirensinin daha büyük olması nedeniyle erişkinlerle karşılaştırılabilen kan düzeylerine ulaşmak  için bazı olgularda daha yüksek Gengraf Sert Jelatin Kapsül dozları gerekebilir. Çeşitli çalışmalarda gösterildiği gibi, çocuklar, vücut ağırlığının kilogramı başına daha yüksek dozları tolere etmişlerdir.   Yaşlılar: Yaşlılarda siklosporin ile deneyim sınırlıdır. Bu grupta önerilen dozajın kullanımında spesifik sorunlar bildirilmemiştir. Ancak, yaşlanmayla ilgili faktörler bazen özellikle böbrek fonksiyonlarının  azalması durumunda hastanın dikkatle gözlenmesini ve gerektiğinde doz ayarlaması yapılmasını gerektirmektedir.   Uygulama: Toplam günlük doz daima iki doza bölünmüş olarak verilmelidir. Dozlar günün saatleri ve öğünler dikkate alınarak tutarlı bir şemaya göre verilmelidir.   Gengraf Sert Jelatin Kapsül bir ağız dolusu su ile alınır ve tam olarak yutulur. Doz alımından 1 saat önce greyfurt yenilmemeli veya greyfurt suyu içilmemelidir (bkz. İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ).

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Gengraf 25 mg Sert Jelatin Kapsül bir kutuda 50  kapsül olarak piyasaya sunulmuştur.  

Ruhsat Sahibi

250C’nin altındaki  oda sıcaklığında ve kutusunda saklayınız.

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

28/06/2002-112/72

Saklama Koşulları

250C’nin altındaki  oda sıcaklığında ve kutusunda saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Gengraf 100 mg Sert Jelatin Kapsül bir kutuda 50 kapsül olarak piyasaya sunulmuştur.

Uyarılar/Önlemler

  Gengraf yalnızca endike hastalıklar için sistemik immünosupresif tedavi konusunda deneyimi olan doktorlarca reçetelenmelidir. Solid organ transplantasyonlarında kullanılan dozlarda Gengraf yalnızca immünosupresif tedavi ve organ transplantı alıcılarının tedavisinde deneyimli olan doktorlarca reçetelenmelidir. Bu ilacı alan hastalar yeterli laboratuar ve destekleyici tıbbi donanımları ve personeli bulunan kurumlarda tedavi edilmelidir. İdame tedavisinden sorumlu olan doktor, hastanın izlenmesi için gerekli bütün bilgilere sahip olmalıdır. Gengraf sistemik bir immünosupresan ilaç olduğundan, enfeksiyonlara yatkınlığı ve neoplazi gelişimini artırabilir. Böbrek, karaciğer ve kalp nakli geçiren hastalarda Gengraf başka immünosupresif ajanlarla birlikte uygulanmalıdır. Transplant hastalarında enfeksiyona yatkınlığın, lenfoma ve başka neoplazilerin gelişme olasılığının artışı immünosupresyonun derecesine bağlı olabilir.   Gengraf alan transplant ve romatoid artrit hastalarında siklosporinin kan konsantrasyonları, yüksek konsantrasyonlara bağlı toksisiteden kaçınmak amacıyla monitörize edilmelidir. Düşük konsantrasyonlara bağlı olası organ reddini en aza indirmek amacıyla transplant hastalarında doz ayarlamaları yapılmalıdır. Mevcut tayinler kullanılarak elde edilen kan konsantrasyonlarının yayınlanmış literatürdeki kan konsantrasyonları ile karşılaştırılmasında kullanılan tayin yöntemleriyle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olunmalıdır.   Psoriyazis Hastaları İçin (ayrıca yukarıdaki uyarılara bakınız): Daha önce PUVA ile ve daha öz ölçüde olmak üzere metotreksat ya da başka immnosüpresif ajanlar, UVB, kömür katranı ya da radyasyon terapisiyle  tedavi edilmiş olan psoriyazis hastaları Gengraf aldıklarında deri malignitelerinin gelişme riskinde bir artış olmaktadır. Gengraf’ın  içindeki etkin madde olan siklosporin, önerilen dozajlarda, sistemik hipertansiyon ve nefrotoksisiteye neden olabilir. Bu risk dozun artırılması ve siklosporin tedavisinin süresiyle birlikte artmaktadır. Yapısal böbrek hasarı dahil renal disfonksiyon siklosporinin potansiyel bir sonucu olduğundan, tedavi sırasında böbrek fonksiyonları monitörize edilmelidir.   Genel: Gengraf Sert Jelatin Kapsül’ün etkin maddesi olan siklosporin, nefrotoksisite ve hepatotoksisiteye ve hipertansiyona neden olabilir. Bu risk dozun arttırılmasıyla birlikte artmaktadır. Yapısal böbrek hasarı dahil renal disfonksiyon Gengraf tedavisinin potansiyel bir sonucu olduğundan, tedavi sırasında böbrek fonksiyonları monitörize edilmelidir. Nefrotoksik ilaçlarla birlikte siklosporin kullanırken dikkatli olunmalıdır. Gengraf tedavisi esnasında serum kreatinin ve BUN artışları meydana gelebileceğinden serum kreatinin düzeylerinin sık sık monitörizasyonu gerekmektedir. Yaşlı hastalar özel bir dikkatle izlenmelidir. Hastalar uygun şekilde izlenmez ve uygun doz ayarlaması yapılmazsa, yapısal böbrek hasarı ve persistan renal disfonksiyon oluşabilir.   Hipertansiyon  siklosporin terapisinin sık görülen bir yan etkisidir. Hafif ya da  orta dereceli hipertansiyonla, şiddetli hipertansiyona göre daha sık karşılaşılır ve insidans zamanla azalma gösterir. Siklosporin ile tedavi edilen böbrek karaciğer ve kalp alıcılarında antihipertansif terapi gerekebilir (bkz. Romatoid Artrit ve Psoriyazis Hastaları İçin Özel Monitorizasyon) Ancak, siklosporin hiperkalemiye neden olabildiğinden potasyum-tutucu diüretikler kullanılmamalıdır. Siklosporin ile birlikte olan hipertansiyonun tedavisinde kalsiyum antagonistleri etkili ajanlar olmalarına karşın, bunlar siklosporin metabolizması ile etkileşebilirler (Bkz. İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ)   Modifiye siklosporin formülasyonları, non-modifiye formülasyonlara göre daha yüksek biyoyararlanıma sahiptir. Bu nedenle modifiye bir formülasyondan non-modifiye bir formülasyona geçiş, siklosporin kan düzeyinde düşmeye neden olacağından ancak doktor gözetiminde yapılmalıdır.   Aşılama: Siklosporin tedavisi sırasında aşılama daha az etkili olabilir. Canlı atenüe aşıların kullanımından kaçınılmalıdır.   Böbrek, Karaciğer ve Kalp Transplantı:  Gengraf’ın etkin maddesi siklosporin yüksek dozlarda kullanıldığında nefrotoksisite ve hepatotoksisiteye yol açabilir. Siklosporin tedavisi esnasında serum kreatinin ve BUN düzeylerinin yükselmesi sık rastlanan bir durumdur. Renal transplant hastalarında serum kreatinin ve BUN düzeylerinin yükselmesi zorunlu olarak bir red olayını göstermez ve her hasta dozaj ayarlamasından önce tam olarak değerlendirilmelidir. Hafif nefrotoksisite genellikle renal transplanttan 2-3 ay sonra görülmekte ve pre-operatif BUN ve kreatinin yükselmelerindeki düşüşte sırasıyla 35-45mg/dl ve 2.0 – 2.5 mg/dl düzeylerinde bir duraklama ile kendini belli etmektedir. Bu yükselmeler çoğunlukla siklosporin dozajındaki azalmalara yanıt vermektedir. Daha belirgin nefrotoksisite, transplantasyondan sonra erken evrede görülmekte, BUN ve kreatinin değerlerinde hızlı bir yükselme ile kendini belli etmektedir. Bu olaylar renal episodlarına benzediğinden ikisi arasındaki ayırıcı tanıda dikkatli olunmalıdır. Bu nefrotoksisite formu genellikle siklosporin dozajındaki azaltmaya yanıt vermektedir.    Siklosporin bağlantılı nefropatinin bir formu renal fonksiyonda seri bozulma ve böbreklerde morfolojik değişimlerle karakterizedir. Herhangi bir zamanda renal fonksiyondaki bozulma yakından izlenmelidir ve dozajın sık sık ayarlanması gerekebilir.   Şiddetli ve remisyona girmeyen red durumunda steroidler ve monoklonal antikorlarla yapılan kurtarma terapisi red episodunu geri döndüremediğinde Gengraf dozunu  aşırı düzeylere çıkarmaktansa, alternatif  bir immünosupresif tedaviye geçilmesi tercih edilebilir.   Bazen hastalarda graft yetersizliği ile sonuçlanabilen trombositopeni ve mikroanjiyopatik hemolitik anemiden oluşan bir sendrom gelişir.  Vaskülopati red olmadan ortaya çıkabilir ve graft içinde indium 111 işaretli trombosit çalışmalarıyla gösterilebilen hızlı bir trombosit tüketimi buna eşlik eder. Bu sendromun patogenezi ve tedavisi kesin değildir. Siklosporin dozunun azaltılması ya da kesilmesi ve 1) streptokinaz ve heparin uygulanması ya da 2) plazmaferez verilmesinden sonra rezolüsyon sağlanmış olmakla birlikte bu, indium 111 işaretli trombosit sintigrafisiyle erken tanıya bağlı gibi görünmektedir. (Bkz. ADVERS ETKİLER)    Bazı hastalarda hiperkalemi ve hiperürisemi görülmüştür.   Siklosporin ile bağlantılı hepatotoksisite çoğunlukla renal transplantasyon tedavinin yüksek doz kullanılan ilk ayında görülmekte ve bilirubinin yükselmesiyle kendini belli etmektedir. Bu yükselmeler dozajın azaltılması ile birlikte genellikle azalma göstermektedir.   Hastalar başka immünosupresanlar da aldığından siklosporin alan hastalarda lenfoma ve özellikle deriyle ilgili başka malignitelerin gelişme riski daha fazladır. Risk artışı, kullanılan immünosupresif ajandan ziyade immünosupresyonun şiddeti ve süresiyle ilgili gibi görünmektedir. İmmün sistemin aşırı supresyonunun enfeksiyon ya da malignite riskinde artış ile sonuçlanma tehlikesi nedeniyle multipl immünosupresanlar içeren bir tedavi rejimi dikkatle uygulanmalıdır.   Özellikle yüksek doz metilprednizolon ile kombine olarak siklosporin verilen erişkinlerde ve pediyatrik hastalarda konvülsiyonlar bildirilmiştir.   Nefrotoksik ilaçlarla birlikte siklosporin kullanımında dikkatli olunmalıdır.   Romatoid Artrit: 19 aylık ortalama tedavi süresinden sonra 60 romatoid artrit hastasından 6’sında (%10) renal biyopsilerde siklosporin nefropatisi saptanmıştır. Tedavi kesildikten sonra, serum kreatinini bir hasta hariç düzelmiştir. “Maksimal kreatinin artışı” siklosporin nefropatisini tahmin etmede bir faktör gibi görünmektedir.    Diğer immünosupresif ajanlarla olduğu gibi, siklosporin ile malign lenfomalarda bir artış potansiyeli söz konusudur. Siklosporin ile bu riskin romatoid artrit hastalarında ya da bu endikasyon için sitotoksik tedavi uygulanan romatoid artrit hastalarında riskin daha yüksek olup olmadığı kesin değildir.   Hastalar Gengraf tedavisinden önce ve sırasında malignite gelişimi yönünden iyice değerlendirilmelidir.   Psoriyazis: (Uyarılar/Önlemler’in başındaki  çerçeve içindeki  Psoriyazis için Uyarılara ayrıca bakınız). Psoriyazisli hastalarda kullanılmadan önce Gengraf kullanımının riskleri ve yararları gözönüne alınmalıdır. Gengraf’ın etkin maddesi siklosporin nefrotoksisiteye ve hipertansiyona neden olabilir. Anormal renal fonksiyon kontrolsüz hipertansiyon ve maligniteler gibi artmış riski olan hastalar, Gengraf almamalıdır. Renal disfonksiyon Gengraf tedavisinin potansiyel bir sonucu olduğundan, tedavi sırasında böbrek fonksiyonları ve serum kreatinin düzeyleri sık sık monitörize edilmelidir. (Bkz. Psoriyazis Hastaları İçin Özel Monitörizasyon). Yaşlı hastalar, yaşla birlikte renal fonksiyon azaldığından özel bir dikkatle izlenmelidir. Eğer hastalar uygun bir şekilde izlenmez ve uygun doz ayarlaması yapılmazsa, siklosporin tedavisi ile yapısal böbrek hasarı ve persistant renal disfonksiyon oluşabilir.   Gengraf tedavisi sırasında serum kreatinin ve BUN artışları meydana gelebilir ve bunlar glomerüler filtrasyon hızına yansırlar.   Siklosporin ile tedavi edilen psoriyazis hastalarında deri ve lenfoproliferatif malignitelerin gelişme riskinde artış vardır.   Hastalara siklosporine konkomitan olarak PUVA ya da UVB tedavisi, başka radyasyon terapisi ya da başka immünosupresif ajanlar uygulanmamalıdır. Hastalar kendilerini güneşten korumaları konusunda uyarılmalıdır.                                                                        Romatoid Artrit Hastaları İçin Özel Monitörizasyon: Tedaviye başlamadan önce kan basıncı ölçümleri (en az iki defa) ve bazal düzeyi kestirmek için kreatinin düzeyi ölçümleri iki defa yapılmalıdır. Kan basıncı ve serum kreatinini ilk 3 ayda en az 2 haftada bir ve daha sonra eğer hasta stabil ise ayda bir defa değerlendirilmelidir. Serum kreatinini ve kan basıncının Gengraf ile tedavi sırasında nonsteroid antienflamatuar ilaçların dozunun artırılmasından sonra ve yeni nonsteroid antienflamatuar ilaçlara başlanmasından sonra daima monitörize edilmesi önerilir. Beraberinde metotreksat veriliyorsa tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin ayda bir defa yapılması önerilir (bkz. UYARILAR/ÖNLEMLER,  Hipertansiyon).   Siklosporin alan hastalarda Gengraf dozu, hipertansiyon geliştiğinde %25-%50 oranında azaltılmalıdır. Eğer hipertansiyon düşmemekte direnirse Gengraf dozu daha da düşürülmeli ya da kan basıncı antihipertansif ajanlarla kontrol altına alınmalıdır. Olguların çoğunda, siklosporin kesildiğinde kan basıncı bazal düzeylere geri döner.   Psoriyazis Hastaları İçin Özel Monitörizasyon: Tedaviye başlamadan önce kan basıncı ölçümleri (en az iki defa) yapılmalıdır. Gengraf bir immünosupresif ajan olduğundan hastalar ilk fizik muayenelerinde gizli enfeksiyonların varlığı yönünden ve tümörlerin varlığı yönünden başlangıçta ve Gengraf ile tedavi süresince değerlendirilmelidir. Psoriyazis için tipik olmayan deri lezyonlarından Gengraf tedavisine başlanmadan önce biyopsi alınmalıdır. Malign ya da premalign lezyonları olan hastalara Gengraf yalnızca bu gibi lezyonların uygun tedavisinden sonra ve başka bir tedavi seçeneğinin  bulunmadığı durumlarda verilmelidir.   Bazal laboratuar testleri serum kreatinin (iki defa), BUN, tam kan sayımı, serum magnezyum, potasyum, ürik asit ve lipidleri ölçümlerini içermelidir. Başlangıç dozu düşükse (2.5 mg/kg/gün) ve maksimum doz 4.0 mg/kg/gün dozunu geçmiyorsa siklosporin nefropatisi riski düşüktür. Siklosporin verilirken serum kreatinini düzenli olarak izlenmeli ve kreatinindeki yükselme hastanın tedavi öncesi değerlerinin %25 üzerinde veya daha fazla olduğunda Gengraf dozu düşürülmelidir. Serum kreatinindeki artış genellikle Gengraf dozunun zamanında düşürülmesi veya kesilmesinden sonra geri dönüşlüdür.   Serum kreatinini ve BUN ilk 3 ayda en az 2 haftada bir ve daha sonra eğer hasta stabil ise ayda bir defa değerlendirilmelidir. Eğer serum kreatinini hastanın tedavi öncesi düzeyine göre %25 daha fazla veya bunun üzerinde ise serum kreatinini iki hafta içinde tekrarlanmalıdır. Eğer serum kreatininindeki değişim bazalin %25 veya daha üzerinde kalıyorsa Gengraf dozu %25-%50 azaltılmalıdır. Eğer herhangi bir zamanda serum kreatinin düzeyi tedavi öncesi değerinin %50 üzeri veya daha yüksek bir düzeye erişirse Gengraf dozu %25-%50 azaltılmalıdır. İki dozaj modifikasyonundan sonra serum kreatininde (bazal düzeyin %25 fazlasının içindeki sınırlara) geri dönüş sağlanamazsa Gengraf kesilmelidir. Serum kreatininin Gengraf tedavisi sırasında nonsteroid antienflamatuar ilaçların dozunun artırılmasından

Üretim Yeri

Abbott Laboratories North Chicago  – ABD

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Böbrek:  En sık ve muhtemelen en ciddi komplikasyon, serum kreatinin ve üre düzeylerinin yükselmesi olup bunlar Gengraf tedavisinin ilk birkaç haftasında ortaya çıkabilirler. Bu olaylar böbrekteki fonksiyonel değişimlere bağlı olup doza bağımlı ve geri dönüşlüdür; normal olarak doz azaltımına yanıt verirler. Renal yetmezlik riski nedeniyle renal fonksiyonun, özellikle kreatinin ve üre düzeylerinin dikkatle izlenmesi  gerekir. Uzun dönemli tedavi sırasında bazı hastalarda böbrekte yapısal değişimler gelişebilir (örn.interstisyel fibroz). Bu durumun böbrek transplantı hastalarında kronik red olayından ayırt edilmesi gerekir.   Kardiyovasküler sistem: En sık rastlanan yan etki hipertansiyondur.  Hipertansiyon gelişirse uygun anti hipertansif tedavi yapılmalıdır. Hipertansiyon uygun biçimde tedavi edilemezse dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesi önerilir. Nadiren, iskemik kalp hastalığı görülmüştür.   Sinir sistemi ve duyu organları: Tremor, halsizlik, parestezi, özellikle el ve ayaklarda yanma hissi (genellikle tedavinin ilk haftasında) sık olarak görülmüştür. Ayrıca, başağrısı, konvülsiyonlar, farklı manifestasyonlarla kendini belli eden ensefalopati, bilinç bulanıklığı, disoryantasyon, görme ve işitme bozuklukları, hareket bozuklukları, kortikal körlük, sağırlık ve parezi (hemipleji, tetrapleji) görülmüştür.   Gastrointestinal ve Hepatik: Gingival hiperplazi ve gastrointestinal disfonksiyon, (örn. iştahsızlık, bulantı, kusma, diyare, gastrit veya gastroenterit) sık olarak  görülmüştür. Ayrıca, mide ülserleri,  pankreatit,  kolit ve konstipasyon görülmüştür.   Gengraf  serumda bilirubin ve karaciğer enzimlerinde artışa yol açabilir; bu gibi değişimler doza bağımlı ve geri dönüşlü gibi görünmektedir. Bu gibi durumlarda dozaj azaltılmalıdır. Karaciğer hasarı ve yetersizliği nedeniyle karaciğer fonksiyonu dikkatle izlenmelidir.   Metabolizma/Laboratuar değerlerinde anormallikler (bakınız ayrıca böbrek ve karaciğer):  kilo alma, hiperglisemi, hiperürisemi, gut, hiperkalemi veya mevcut hiperkaleminin kötüleşmesi ve hipomagnezemi görülmüştür. Potasyum ve magnezyum düzeylerinin özellikle belirgin böbrek bozukluğu olan hastalarda belirlenmesi önerilir. Ayrıca, kan lipid düzeylerinde hafif, geri dönüşlü yükselme görülmüştür. Bu nedenle tedaviye başlanmadan önce ve tedavinin ilk ayından sonra kan lipid düzeyi tayini yapılması önerilir. Kan lipid düzeylerinde bir yükselme olduğunda Gengraf dozlarının azaltılması ve/veya besinlerle yağ alımının sınırlandırılması düşünülmelidir.   Deri:  En sık rastlanan yan etki hipertrikozdur. Ayrıca, akne, deri döküntüsü veya alerjik deri reaksiyonları,  kızarma ve kaşıntı görülmüştür.   Kaslar:  Kas krampları, kas ağrıları ve kas güçsüzlüğü (miyopati) görülmüştür.   Hemopoetik Sistem:  Anemi, lökopeni ve böbrek yetersizliği ile birlikte mikroanjiyopatik hemolitik anemi ile kombine olarak trombositopeni (hemolitik-üremik sendrom) görülmüştür.   İmmün Sistem: İmmünodepresyonun başka formlarında olduğu gibi, siklosporin dozu, yüksek malignite insidansı (özellikle lenfoma), deri kanseri ve Kaposi sarkomu ile birliktedir. Derinin düzenli olarak gözlemlenmesi ve kuşkulu lezyonlara histolojik inceleme yapılması kuvvetle önerilmektedir.   Gengraf ile yüksek dozlarda tedavi, enfeksiyon riskinin. artışıyla sonuçlanabilir.   Respiratuar Sistem:  Bronkospazm, bronşit, öksürük, dispne, enfeksiyon (başka türlü açıklanmayan), farenjit, pnömoni, rinit, sinüzit ve üst solunum yolu bozukluklarıdır.   Çeşitli:  fasyal ödem, ödem, geri dönüşlü dismenore, amenore, hipertermi, jinekomasti ve  yüz kızarması görülmüştür.   Laboratuar Testleri: Siklosporin ile tedavi edilen bütün hastalarda böbrek ve karaciğer fonksiyonları serum kreatinin, BUN, serum bilirubin ve karaciğer enzimleri ölçümleri tekrarlanarak değerlendirilmelidir. Serum lipidleri, magnezyum ve potasyum monitörize edilmelidir. Siklosporinin kan konsantrasyonları transplant hastalarında rutin olarak, (bkz. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU, Transplant Hastalarında Kan Konsantrasyonların Monitörize Edilmesi) romatoid artrit hastalarında ise periyodik olarak monitörize edilmelidir.

Doz Aşımı

Herhangi bir doz aşımı ya da toksik reaksiyonda, gentamisini kandan uzaklaştırmak için  hemodiyaliz uygulanabilir. Peritonal diyaliz ile gentamisinin kandan uzaklaştırma oranı hemodiyalize göre oldukça azdır. Yeni doğan bebeklerde kan değiştirme de göz önünde tutulmalıdır.

Endikasyonlar

GENMİSİN Enjektabl Ampul   Aşağıdaki mikroorganizmaların duyarlı suşlarının yol açtığı ağır enfeksiyonlarda kullanılır: Pseudomonas aeruginosa, indol pozitif ve indol negatif Proteus türleri, Escherichia coli, Klebsiella-Enterobacter-Serratia- grubu türler, Citrobacter türleri, ve Staphylococcus türleri (koagülaz-pozitif ve koagülaz-negatif).   Gentamisinin endike olduğu bu ağır enfeksiyonlar şunlardır: bakteriyel neonatal sepsis, bakteriyel septisemi; santral sinir sistemi (menenjit ve diğer) enfeksiyonları; idrar yolları, solunum yolları, gastrointestinal kanal (peritonit dahil), deri, kemik ve yumuşak doku (yanıklar dahil) enfeksiyonları.   Gentamisin dahil aminoglikozidler, enfeksiyona neden olan organizmalar bu antibiyotiğe duyarlı olmadıkça veya daha az toksisite potansiyeline sahip diğer antibiyotiklere duyarlı olmadıkça komplike olmayan idrar yolları enfeksiyonlarında kullanılmaz.   Gentamisin Gram-negatif enfeksiyonlarında başlangıç tedavi olarak düşünülebilir ve duyarlık test sonuçları alınmadan bu tedaviye başlanılabilir.   Tedaviye devam kararı ise duyarlık test sonuçlarına, enfeksiyonun şiddetine göre verilmelidir.   Gentamisin enterokok ve streptokok enfeksiyonlar için bir penisilin ile, psödomonal enfeksiyonlar için karbenisilin ile birlikte kullanılabilir. Ağır stafilakok enfeksiyonlarında ise penisilinler ve diğer daha az toksik potansiyeli olan ilaçlar kontrendike olduğunda kullanılmalıdır.   Yenidoğanlarda duyarlı bakteriyel sepsis veya stafilokokal pnömoni durumunda gentamisin penisilin tipi bir ilaç ile birlikte kullanılabilir.    

Farmakodinamik Özellikler

Gentamisin, başta Pseudomonas enfeksiyonları olmak üzere birçok Gram-negatif enfeksiyonun tedavisinde kullanılan geniş spekturumlu bir aminoglikozid antibiyotiğidir ve duyarlı bakterilerin protein sentezini inhibe ederek etkisini gösterir.   Aşağıdaki bakteriler gentamisinin etki spektrumuna dahildir:   Pseudomonas aeruginosa, Escherichia coli, indol pozitif ve indol negatif Proteus suşları, Enterobacter-Serratia-Klebsiella grubu türleri; Citrobacter türleri; penisilin ve metisiline dirençli Staphylococcus türleri. Gentamisinin Shigella ve Salmonella grubuna etkili olduğu in vitro olarak gösterilmiştir. Penisilin G ile kombine edildiğinde Streptococus faecalis,            S. faecium ve S. durans suşları üzerinde de etki sağlanır. Sefalosporinlerle kombinasyonda diğer Gram-negatif organizmalar için de sinerji elde edildiği gösterilmiştir. Aminoglikozidler içinde gentamisine direnç gelişimi genellikle yavaştır.

Farmakokinetik Özellikler

Gentamisin yüksek dozlarda ve uzun süre kullanımlarda ciddi advers etkilere sahip olduğundan klasik dozlama ile (günde üçe bölünerek toplam 3 mg/kg gentamisin uygulaması) kan seviyesinin 12 µg/mL’nin üzerine çıkılmamasına özen gösterilmektedir.   Klinikte serum seviye ölçümleri yapmanın mümkün olmadığı durumlar için dolaylı seviye kontrolleri geliştirilmiştir: böbrek fonksiyonu normal kişilerde İM yolla uygulamalarda µg/mL cinsinden elde edilen gentamisin doruk serum seviyeleri genellikle mg/kg olarak uygulanan gentamisin miktarının yaklaşık 4 mislidir (örneğin yetişkinlerde 1 mg/kg gentamisin İM enjeksiyonundan sonra 4 µg/mL’lik doruk serum seviyeleri beklenebilir).   Aminoglikozidlerin etki mekanizmaları hakkında edinilen ilave bilgiler (post antibiyotik etki, bakteri hücresini öldürme kinetiği, adaptif direnç gibi) sonucu; potansiyel advers etki riskini azaltmak amacıyla yüksek dozların seyrek aralıklarla (günde tek doz) verilmesi şeklindeki alternatif dozlama yaygınlaşmıştır: Böbrek fonksiyonları normal ve vücut ağırlığı 50 kg’ın üzerindeki hastalara İM yolla uygulanan 160 mg gentamisin sülfat ile 12 µg/mL’lik potansiyel olarak toksik sayılan düzeylerden düşük (~ 9 µg/mL) serum doruk konsantrasyonları elde edilmiştir. Böbrek fonksiyonu normal kişilerde gentamisinin yarı ömrü 2 saatten biraz uzundur. Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda gentamisinin atılımı  yavaşlar.   Gentamisin uygulandıktan sonra ekstraselüler sıvılara difüze olur; beyin-omurilik sıvısına ancak meninksler iltihaplı olduğunda geçebilir. Değişmeden idrarla yüksek oranda atılır ve idrarda çok yüksek konsantrasyonlara ulaşılır. Ağır yanık olgularında dolaşımdan daha hızlı uzaklaştığından, uygulanan doza göre beklenenden daha düşük kan seviyelerine ulaşılabilir.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyon için Solüsyon İçeren Ampul

Formülü

Beher ampul (2 mL); 160 mg gentamisine eşdeğer gentamisin sülfat, 6.4 mg sodyum metabisülfit, 1.6 mg metilparaben, 0.2 mg propilparaben, 0.2 mg EDTA disodyum ve enjeksiyonluk su y.m. 2 mL içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Sisplatin, sefaloridin, kanamisin, amikasin, neomisin, polimiksin B, kolistin, paromomisin, streptomisin, tobramisin, vankomisin ve viomisin gibi diğer potansiyel nefrotoksik ve/veya nörotoksik ilaçların gentamisinle birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır. Bazı potent diüretikler (etakrinik asit, furosemid gibi) kendileri de ototoksisiteye yol açabildiğinden, gentamisin ile birlikte kullanılmamalıdırlar.   Geçimsizlik riski nedeniyle gentamisin uygulama öncesinde başka ilaçlarla karıştırılmamalıdır. Aminoglikozidler ile bazı ß-laktamlar karıştırıldıklarında in vitro aktivite kaybı olduğu bildirilmiş olduğundan; ß-laktamlarla gentamisinin ayrı olarak enjekte edilmesi önerilmektedir.    

Kontraendikasyonlar

GENMİSİN Enjektabl Ampul, gentamisin ve diğer aminoglikozid antibiyotiklere duyarlığı bilinen kimselerde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

İM veya İV yolla uygulanabilir. Her iki uygulama için önerilen doz aynıdır.   Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde klasik dozlama için bazı detay bilgiler aşağıda verilmiştir:   Normal böbrek fonksiyonuna sahip yetişkin hastalarda:   Klasik dozlamada güvenli kan seviyeleri içinde uzun süre kalma amaçlanır. Bunun için sistemik enfeksiyonlarda günde toplam 3 mg/kg doz 3 eşit parçaya bölünerek 8 saat arayla veya 2 eşit parçaya bölünerek 12 saat arayla uygulanır. Hayati tehdit oluşturan ağır enfeksiyonlarda günde toplam 5 mg/kg gentamisin sülfat 3 veya 4 eşit doza bölünerek kullanılır. 5 mg/kg’lık günlük doz daha sonra klinik iyileşme başlayınca 3 mg/kg’a düşürülür. 50 kg’dan daha ağır kişilerde sistemik enfeksiyonların tedavisi için; günde 3 kez   80 mg/2 mL’lik ampul veya günde 2 kez 120 mg/2 mL’lik ampul kullanılabilir.   Profilaksi için veya streptokokal endokardit tedavisinde biraz daha düşük dozlar önerilir.   Tedavi süresi 7 – 10 gündür. Ciddi veya komplike enfeksiyonlar daha uzun süreli bir  tedaviyi gerektirebilir.   Yaygın kullanılan kombinasyonlarda gentamisin dozu: Tedavi için günde iki defa penisilin veya vankomisin ile birlikte 60 – 80 mg gentamisin; yüksek enfeksiyon riski olan operasyonların öncesinde profilaktik olarak penisilin veya vankomisin ile birlikte 120 mg gentamisin kullanımı önerilmektedir.    İV Uygulama: Bakteriyel septisemi veya şok gibi hayatı tehdit eden özel durumlarda gentamisinin İV yolla uygulanması faydalı olabilir. Konjestif kalp yetmezliği, hematolojik rahatsızlıkları olan bazı kişilerde, veya ağır yanıklarda, veya kas kitlesi azalmış hastalarda bu yol tercih edilebilir. Bu durumda belirlenen gentamisin dozu 50 – 200 mL % 5 dekstroz veya izotonik sodyum klorür çözeltisi içinde seyreltilerek 1 mg/mL (% 0.1) konsantrasyonu geçmemek üzere İV infüzyon şeklinde ½ – 2 saatte uygulanabilir (çocuklar için infüzyon solüsyonunun hacmi daha az olmalıdır). Bu şekilde hazırlanmış çözeltiye başka ilaçlar karıştırılmamalıdır. Bazı özel durumlarda GENMİSİN Ampuller damar içine veya İV tübe 2 – 3 dakikada yavaş enjeksiyonla uygulanabilir.   Böbrek fonksiyon bozukluğu olan yetişkin hastalarda:   Böbrek fonksiyonu bozuk olan kimselerde gentamisinin atılımı azaldığından serumda toksik seviyelere ulaşmaması için kişiye özel olarak dozun ayarlanması gerekir. Doz ayarlama için kullanılan metot önerilen doz için uygulama aralıklarını uzatmaktır. Uygun doz aralığını hesaplamak için hastanın serum kreatinin seviyesi (mg/100 mL cinsinden) 8 ile çarpılabilir [örn. serum kreatinin seviyesi 2.0 mg/100 mL olan 60 kg ağırlığındaki bir hastaya 2 x 8 = 16 saat ara ile 60 mg (1 mg/kg) gentamisin verilebilir].    Ciddi sistemik enfeksiyonları ve renal yetmezliği olan hastalarda antibiyotiği daha sık fakat daha düşük dozlarda vermek tercih edilebilir: Mutat başlangıç dozundan sonra, 8 saatlik aralarla verilebilecek uygun doz miktarını kabaca tayin etmek için bir yol böbrek fonksiyonu normal kişiler için önerilen dozu serum kreatinin seviyesine bölmektir [mesela 60 kg ağırlığındaki 2.0 mg/100 mL serum kreatinin seviyesi olan bir hastaya 60 mg’lık bir başlangıç dozu (1 mg/kg) verildikten sonra her 8 saatte bir 60/2 = 30 mg gentamisin verilebilir.   Hemodiyalize giren yetişkin hastalarda kandan uzaklaşan gentamisin miktarı kullanılan diyaliz metodu dahil çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. 6 saatlik bir hemodiyaliz gentamisin serum seviyelerini % 50 oranında azaltabilir. Daha kısa hemodiyalizlerde serumdan uzaklaştırılan gentamisin miktarı daha az olacaktır. Her bir diyaliz periyodunun sonunda önerilen doz enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak 1 – 1.7 mg/kg’dır. Çocuklarda  2 mg/kg’lık bir doz uygulanabilir.   Alternatif Dozlama: Klasik dozlama ile güvenli limitlerde de olsa günde iki üç doz ile ilacın uzun süreli serum seviyeleri yerine; daha seyrek olarak daha yüksek dozların kullanımı için teorik avantajların görülmesi sonucu alternatif dozlama (daha yüksek günde tek doz uygulaması) yaygın olarak denenmiş; ve bu yöntemin en az klasik uygulama kadar etkili ve emniyetli olduğu kanıtlanmıştır.   Normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda günde 1 defa kullanılır.   İdrar yolları enfeksiyonları: Normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda 7-10 gün süre ile günde 1 defa GENMİSİN Enjektabl Ampul 160 mg kullanılabilir. Vücut ağırlığı 50 kg’ın altında olan yetişkinlerde bu günlük tek doz kilo başına 3 mg üzerinden hesaplanabilir.   Gonore: Bir defada İM olarak 240 mg önerilir.   Çocuklarda doz: Çocuklarda ve bebeklerde gentamisin dozu genellikle yetişkinlerdekinden biraz daha yüksektir: Günlük toplam doz 5 – 7 mg/kg’dır. Hesaplanan günlük doz eşit parçalara bölünerek enfeksiyonun şiddetine göre 8 – 12 saat arayla İM yolla uygulanır.  Yenidoğanlarda (prematüre bebekler ve 2 haftalığa kadar olan bebekler) 12 saatte bir 3 mg/kg; daha büyük yenidoğanlar ve bebeklerde 8 saatte bir 2 mg/kg gentamisin kullanımı önerilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

GENMİSİN Pediatrik Enjektabl Ampul 20 mg, 1 mL x 1 ampul GENMİSİN Enjektabl Ampul 40 mg, 1 mL x 1 ampul GENMİSİN Enjektabl Ampul 80 mg, 2 mL x 1 ampul GENMİSİN Enjektabl Ampul 120 mg, 2 mL x 1 ampul

Ruhsat Sahibi

TÜM EKİP İLAÇ A.Ş. TUZLA İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

Ruhsat tarihi ve no.:05.02.2004 – 203/83

Saklama Koşulları

30 °C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.   Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.   Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

160 mg 2 mL, 1 ampullük ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Diğer aminoglikozid antibiyotikleri gibi, uzun süreli olarak belirli kan seviyelerinin (12 µg/mL) üzerine çıkıldığında gentamisin ciddi advers reaksiyonlar (nefrotoksisite ve nörotoksisite) gösterebilir. Bu risk böbrek fonksiyon yetersizliği olan kişilerde daha fazladır. Gentamisinin nörotoksik etkileri kulak çınlaması ve duyma bozukluğu gibi ototoksik belirtilerle ortaya çıkar.   Aminoglikozidlerin neden olduğu ototoksisite genellikle irreversibldir. Gentamisin ile tedaviye başlandığında, özellikle de böbrek fonksiyonunun azaldığı bilinen veya şüphelenilen hastalarda renal fonksiyon ve 8. kranial sinir fonksiyonları dikkatle izlenmelidir. Böbrek fonksiyonları başlangıçta normal olup da,  tedavi sırasında azalan kişilerde dikkatli olunmalıdır.İdrarda dansite azalması, protein itrahında artış ve hücre veya silindir mevcudiyeti izlenmelidir. Kanda üre azotu, serum kreatinin veya kreatinin klerens tayinleri aralıklı olarak kontrol edilmelidir. Özellikle yüksek risk grubundaki hastalarda mümkün ise seri odiogramlar alınması tavsiye edilmektedir. Baş dönmesi, kulak uğultusu ve çınlaması ve işitme kaybı gibi ototoksite belirtileri veya nefrotoksisite işaretleri görüldüğünde dozun yeniden ayarlanması veya ilacın kesilmesi gerekir. Doz aşımı veya toksik reaksiyonların gelişmesi durumunda (ve özellikle böbrek fonksiyonları yetersiz ise veya yetersizlik başlıyor ise) hemodiyaliz kandan gentamisinin uzaklaştırılmasına yardımcı olabilir.   Yüksek doz (40 mg/kg) gentamisin uygulandığında deney hayvanlarında nöromüsküler blok ve solunum felci oluşabileceğinden, bir tedbir olarak anestezik etkili bileşikler uygulanan kişilere veya süksünilkolin, tubokürarin veya dekametonyum gibi nöromüsküler blok yapan ilaçlar alan kişilere, veya sitratlı kan transfüzyonu uygulananlara aminoglikozid uygulamalarında dikkatli olunmalıdır. Eğer blok oluşur ise kalsiyum tuzları ile düzeltilebilir.   Keza, nöromüsküler kavşakta potansiyel kürar benzeri etkileri nedeniyle aminoglikozidler adale güçsüzlüğü arttırabileceğinden myastenia gravis gibi nöromüsküler bozuklukları olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Hipomagnezemi, hipokalsemi ve hipokalemili hastalarda gentamisin terapisi sırasında veya sonrasında paresteziler, tetani, mental konfüzyon tanımlanmıştır. Bu durumlarda uygun düzeltici elektrolit tedavisi uygulanması gerekir. Tedavi sırasında hastalar iyi hidrate edilmelidir.   Araç ve makine kullanımına etkisi: Araç ve makine kullanımında gerekli olan dikkat yoğunlaştırma üzerinde gentamisinin herhangi bir etkisi yoktur.   Hamilelerde ve emziren annelerde kullanımı:   Hamilelik kategorisi C’dir.   Gentamisin plasentadan geçer. Hamileler ve emziren annelerde emniyeti kanıtlanmamış olduğundan mutlak zorunluluk dışında hamilelerde ve keza emziren annelerde kullanılmamalıdır.

Üretim Yeri

MEFAR İLAÇ SAN. A.Ş. KARTAL İSTANBUL

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Nefrotoksisite: Bu yan etkilere genellikle uzun süre önerilenin üzerinde gentamisin dozlarıyla tedavi edilen veya anamnezinde böbrek bozukluğu olan hastalarda rastlanır.   Nörotoksisite: 8. kafa çiftinin vestibüler ve işitmeyle ilgili bölümlerinde ciddi yan etkilere, özellikle böbrek bozukluğu olan (bilhassa diyaliz gerektiren) hastalarda ve yüksek dozlarda ve/veya uzun süreli tedavi görenlerde rastlanır.   Gentamisin ile bildirilen diğer yan etkiler; solunum depresyonu, letarji, konfüzyon, depresyon, görme bozukluğu, iştah azalması, kilo kaybı, hipotansiyon ve hipertansiyon; deride döküntü, kaşıntı, ürtiker, yaygın yanma hissi, larenks ödemi, anafilaktik reaksiyon, ateş ve baş ağrısı; bulantı, kusma, tükrük ifrazatında artış, ve stomatit; purpura, serebral psödotümör, akut organik beyin sendromu, pulmoner fibroz, alopesi, eklem ağrısı, geçici hepatomegali ve splenomegalidir.   Gentamisin tedavisine bağlı laboratuvar bulgularında olası değişiklikler şunlardır:   Serum transaminaz (SGOT, SGPT), LDA ve bilirubin değerlerinde artış, serum kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum değerlerinde azalma, anemi, lökopeni, granülositopeni, geçici agranülositoz, eozinofili, retikülosit sayısında azalma veya artış, trombositopeni.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

30, 60 ve 90 tabletlik blister ambalajlarda sunulmaktadır.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Santral sinir sistemi üzerindeki primer etkilerinden dolayı ketiapin zihinsel dikkatin gerekli olduğu aktivitelerde karışıklığa neden olabilir. Bu nedenle hastalara, bu konudaki bireysel yatkınlıkları bilininceye kadar, araç ya da makine kullanmamaları önerilmelidir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

GYREX® 50 mg film kaplı tablet

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

 Her film kaplı tablette 50 mg ketiapin baza eşdeğer 57,565 mg ketiapin fumarat bulunur.

İlaç Nasıl Kullanılır

Bilinmiyor.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

GYREX , bu ürünün herhangi bir komponentine karşı aşırı duyarlı olan hastalarda kontrendikedir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Ağız yoluyla alınır.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

24 aydır.

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

241/72

Doz Aşımı Ve Tedavisi

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
(Visited 33 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window