İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması NEOSET
Birim Miktarı 1
ATC Kodu A04AA02
ATC Açıklaması Granisetron
NFC Kodu QA
NFC Açıklaması Parenteral İnfüzyon Ampülleri
Kamu Kodu A12157
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 49,99 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 44,61 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 14,17 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E202B
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Doz Aşımı
    9. Endikasyonlar
    10. Farmakodinamik Özellikler
    11. Farmakokinetik Özellikler
    12. Farmasötik Şekli
    13. Formülü
    14. İlaç Etkileşmeleri
    15. Kontraendikasyonlar
    16. Kullanım Şekli Ve Dozu
    17. Ruhsat Sahibi
    18. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    19. Saklama Koşulları
    20. Uyarılar/Önlemler
    21. Üretim Yeri
    22. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    23. Doz Aşımı
    24. Endikasyonlar
    25. Farmakodinamik Özellikler
    26. Farmakokinetik Özellikler
    27. Farmasötik Şekli
    28. Formülü
    29. İlaç Etkileşmeleri
    30. Kontraendikasyonlar
    31. Kullanım Şekli Ve Dozu
    32. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    33. Saklama Koşulları
    34. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    35. Uyarılar/Önlemler
    36. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    37. Doz Aşımı
    38. Endikasyonlar
    39. Farmakodinamik Özellikler
    40. Farmakokinetik Özellikler
    41. Farmasötik Şekli
    42. Formülü
    43. İlaç Etkileşmeleri
    44. Kontraendikasyonlar
    45. Kullanım Şekli Ve Dozu
    46. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    47. Saklama Koşulları
    48. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    49. Uyarılar/Önlemler
    50. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    51. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    52. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    53. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    54. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    55. İlaç Nasıl Kullanılır
    56. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    57. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    58. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    59. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    60. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    61. Doz Aşımı
    62. Endikasyonlar
    63. Farmakodinamik Özellikler
    64. Farmakokinetik Özellikler
    65. Farmasötik Şekli
    66. Formülü
    67. İlaç Etkileşmeleri
    68. Kontraendikasyonlar
    69. Kullanım Şekli Ve Dozu
    70. Ruhsat Sahibi
    71. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    72. Saklama Koşulları
    73. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    74. Uyarılar/Önlemler
    75. Üretim Yeri
    76. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • granisetron hidroklorür (3 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Parenteral tedavi sırasında aşırı sıvı veya solüt yüklenmesi durumunda, hastanın durumu yeniden değerlendirilerek uygun düzeltici tedaviler uygulanmalıdır.

Endikasyonlar

Organizmaya parenteral yoldan karbonhidrat ve sıvı sağlanmasını gerektiren durumlarda kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Solüsyon

Farmakokinetik Özellikler

Kan şekerinin aşırı derecede yüksek olduğu diyabetik komada, glukoz–galaktoz malabsorbsiyon sendromu görülen hastalarda, intraspinal ve intrakranial kanamalı, delirium tremensli ve anürili hastalarda dehidratasyon olduğu durumlarda kontrendikedir.

Farmasötik Şekli

Piyasada diğer farmasötik dozaj şekilleri bulunmamaktadır.

Formülü

Oda sıcaklığında (250C’nin altında) saklayınız.

İlaç Etkileşmeleri

50 mL,100 mL,150 mL, 250 mL, 500 mL, 1000 mL’lik polipropilen torbalarda

Doz Aşımı

Mevcut veriler, yüksek miktarlardaki doz aşımının aşırı periferik vazodilatasyona ve muhtemel refleks taşikardiye yol açabileceğini düşündürmektedir. Belirgin ve muhtemelen uzun süreli sistemik hipotansiyon ile başlayıp, ölümle sonuçlanan şoka uzanan birkaç vaka da rapor edilmiştir.   Sağlıklı gönüllülere, oral 10 mg amlodipin alımının hemen ardından veya 2 saat sonrasına kadar aktif kömür verildiğinde, amlodipin emiliminde anlamlı bir azalma meydana gelmiştir. Bazı durumlarda midenin yıkanması yararlı olabilir. Amlodipin doz aşımına bağlı klinik olarak anlamlı hipotansiyonda kalp ve solunum fonksiyonlarının sık izlenmesi, ekstremitelerin yükseğe kaldırılması, dolaşımdaki sıvı hacmi ve atılan idrar hacminin kontrolü dahil olmak üzere aktif kardiyovasküler destek sağlanması gerekir. Vasküler tonus ve kan basıncını düzeltmek için, kullanımına ait bir kontrendikasyon bulunmaması şartıyla bir vazokonstriktör yararlı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat kalsiyum kanal blokajı etkilerini gidermede faydalı olabilir. Amlodipin yüksek oranda proteine bağlı olduğu için diyaliz muhtemelen yararlı olmayacaktır.

Endikasyonlar

NORVASC, hipertansiyon tedavisinde endikedir ve hastaların çoğunluğunda kan basıncının kontrolünde tek ilaç olarak kullanılabilir. Tek bir antihipertansif ajanla yeterince kontrol altında tutulamayan hastalar, NORVASC ilavesinden yarar sağlayabilirler. NORVASC tiazid diüretikleri, alfa blokörler, beta adrenoreseptör blokör ajanlar veya anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile kombine olarak kullanılmıştır. NORVASC, koroner damarlarda gerek yerleşmiş bir daralmaya (stabil anjina), gerek vazospazma / vazokonstriksiyona (varyant veya Prinzmetal anjinası) bağlı miyokard iskemisinde endikedir. NORVASC, klinik tablonun muhtemel bir vazospastik / vazokonstriktif komponenti düşündürdüğü ama vazospazm/vazokonstriksiyonun kanıtlanamadığı durumlarda kullanılabilir. NORVASC, tek başına monoterapi olarak veya nitratlara ve/veya yeterli doz beta blokörlere cevap vermeyen anjinalı hastalarda diğer antianjinal ilaçlarla kombinasyon halinde kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Amlodipin, bir kalsiyum iyon akışı inhibitörüdür (Yavaş kanal blokörü veya kalsiyum iyon antagonisti). Kalp ve damar düz kaslarında kalsiyum iyonunun hücre membranından geçerek hücre içine girişini inhibe eder. Amlodipinin antihipertansif etki mekanizması vasküler düz kaslar üzerindeki direkt gevşetici etkiye bağlıdır. Amlodipinin anjina pektoris’i giderici etkisinin kesin mekanizması tam olarak belirlenmemiştir ama amlodipin total iskemik yükü aşağıdaki iki etki ile azaltmaktadır: 1  Amlodipin periferik arteriyolleri dilate ederek kalbin karşı karşıya olduğu total periferik  rezistansı (afterload) azaltır. Kalp atım hızı stabil kaldığından, kalbin yükünün hafifletilmesi, miyokard enerji tüketimini ve oksijen gereksinimini azaltır. 2   Amlodipinin etki mekanizması muhtemelen, hem normal hem de iskemik bölgelerdeki ana koroner arterlerin ve koroner arteriyollerin dilate olmasıyla da alakalıdır. Bu dilatasyon koroner arter spazmı olan hastalarda (Prinzmetal veya varyant anjina) miyokarda oksijen ulaşımını arttırmaktadır. Hipertansiyonlu hastalarda günde tek doz, hem yatar vaziyette hem de ayakta ölçülen kan basıncında 24 saatlik süre boyunca klinik olarak anlamlı azalmalar meydana getirir. Etkisinin yavaş başlaması nedeniyle, amlodipin kullanımında akut hipotansiyon görülmez. Anjinalı hastalarda amlodipinin günde tek doz uygulanması, toplam egzersiz zamanını, anjina başlangıcı için geçen süreyi, 1 mm ST segmenti çökme görülmesine kadar geçen süreyi arttırır ve hem anjina atak sıklığını hem de nitrogliserin tablet tüketimini azaltır. Amlodipin ile metabolik advers etkiler veya plazma lipidlerinde değişiklik meydana gelmemiştir ve astımlı, diyabetli, gutlu hastalarda kullanıma uygundur. NYHA Sınıf II – IV kalp yetmezliği hastalarında yapılan hemodinamik ve egzersize dayalı kontrollü klinik çalışmalar amlodipinin; egzersiz toleransı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri ve klinik semptomatoloji ile belirlenebilen bir klinik bozulmaya yol açmadığını göstermiştir. Digoksin, diüretik  ve ACE inhibitörleri alan NYHA Sınıf III – IV kalp yetmezliği olan hastaların değerlendirilmesi için düzenlenmiş plasebo kontrollü bir çalışma (PRAISE),  amlodipinin kalp yetmezliği olan hastalarda kombine mortalite ve morbiditede veya yalnızca mortalite riskinde bir artışa yol açmadığını göstermiştir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Terapötik dozların oral uygulanmasından sonra, amlodipin iyi absorbe olur ve doz sonrası 6. – 12. saatler arasında doruk kan seviyeleri oluşturur. Mutlak biyoyararlanım % 64 – 80 arasında hesaplanmıştır. Dağılım hacmi takriben 21 l/kg’dır. In vitro çalışmalar dolaşımdaki amlodipinin yaklaşık % 97.5’inin plazma proteinlerine bağlı olduğunu göstermiştir. Gıda alınması, amlodipin absorpsiyonunu etkilemez. Atılım: Terminal plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 35 – 50 saattir ve günde tek doz kullanım tavsiyesi ile tutarlıdır. Kararlı durum (steady state) plazma seviyelerine birbirini takip eden dozlarla 7 – 8 gün sonra erişilir. Amlodipin karaciğerde yoğun bir şekilde metabolize olarak inaktif metabolitlere dönüşür ki ana ilacın %10’u ile metabolitlerinin %60’ı idrarla atılır.   Özel Popülasyonlar Yaşlı hastalar Amlodipinin doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşma zamanı yaşlılarda ve gençlerde benzerdir. Yaşlılarda amlodipin klirensi; eğri altı alanı (EAA) ve eliminasyon yarılanma ömründe artmayla sonuçlanacak şekilde azalma eğilimi gösterir. Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda eğri altı alanı (EAA) ve eliminasyon yarı ömründeki artış, çalışılan hasta yaş grubu için beklenildiği gibi olmuştur

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

NORVASC, 10 mg aktif amlodipin baza eşdeğer amlodipin besilat ihtiva eden beyaz tabletler halinde bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Amlodipin, tiazid diüretikleri, alfa blokörler, beta blokörler, anjiotensin – dönüştürücü (converting) enzim inhibitörleri, uzun etkili nitratlar, dil altı nitrogliserin, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar, antibiyotikler ve oral hipoglisemik ilaçlarla birlikte emniyetle kullanılmıştır. Spesifik çalışmalar, amlodipinin digoksin ile beraber uygulanmasında normal gönüllülerde digoksin renal klerensini veya digoksin serum seviyelerini değiştirmediğini; birlikte verilen simetidinin amlodipin farmakokinetiğini değiştirmediğini göstermiştir. İnsan plazması ile yapılan çalışmalara ait  in vitro veriler, amlodipinin test edilen ilaçların (digoksin, fenitoin, varfarin veya indometasin) proteine bağlanmaları üzerine etkisi olmadığını göstermiştir. Amlodipinin greyfurt veya greyfurt suyu ile kullanımı; bazı hastalarda biyoyararlanım artışına bağlı olarak kan basıncı düşürme etkisinde artışa neden olabileceğinden önerilmez.    Amlodipinin simetidin, alüminyum/magnezyum (antasit), sildenafil ile birlikte kullanıldığı çalışmalarda; diğer ilaçlar, amlodipin farmakokinetiği üzerine önemli bir etki yaratmamıştır. Amlodipin ve sildenafil kombine olarak kullanıldığında, her ajan birbirinden bağımsız olarak, kendi kan basıncını düşürme etkisini göstermiştir.   CYP3A4 inhibitörü eritromisin ile genç hastalarda ve diltiazem ile yaşlı hastalarda birlikte kullanımı ile, amlodipinin plazma konsantrasyonları sırasıyla %22 ve %50 oranında artmıştır. Bu bulgunun klinik anlamlılığı belirsizdir. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örn. ketokonazol, itrakonazol, ritonavir) amlodipinin plazma konsantrasyonlarını diltiazemden daha fazla artıracağı söylenemez.  Amlodipin, CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte dikkatli kullanılmalıdır; ancak bu etkileşimle bağlantılı yan etkiler rapor edilmemiştir.   CYP3A4 indükleyicilerinin amlodipin üzerine etkilerine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. CYP3A4 inhibitörlerinin (rifampisin, sarı kantaron gibi) birlikte kullanımı, düşük amlodipin plazma konsantrasyonlarına sebep olabilir. Amlodipin, CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır.   Tekrarlanan dozlarda 10 mg amlodipin ile beraber 80 mg atorvastatin uygulaması, atorvastatinin kararlı durum farmakokinetik parametrelerinde anlamlı bir değişiklik ile sonuçlanmamıştır.   Normal gönüllülerde, amlodipin ile digoksinin beraber uygulanması, serum digoksin seviyelerini veya digoksinin renal klirensini değiştirmemiştir.   Tek ve tekrarlanan dozlarda 10 mg NORVASC uygulaması etanol farmakokinetiğinde anlamlı hiçbir etki oluşturmamıştır.   Sağlıklı gönüllü erkeklerde amlodipinin varfarin ile birlikte verilmesi, varfarinin protrombin cevap zamanı üzerine etkisini anlamlı olarak değiştirmemiştir. Siklosporin ile yapılan farmakokinetik çalışmalar, amlodipinin, siklosporin farmakokinetiğini anlamlı olarak değiştirmediğini göstermiştir.

Kontraendikasyonlar

Amlodipin, dihidropridinlere, amlodipine ve ilacın bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hipertansiyon ve anjina için mutad başlangıç dozu günde bir defa 5 mg NORVASC’dır ve hastanın kişisel cevabına bağlı olarak, doz maksimum 10 mg’a arttırılabilir. NORVASC ile beraberce tiazid diüretiklerin, beta blokörlerin ve anjiotensin-dönüştürücü enzim inhibitörlerinin kullanıldığı hallerde NORVASC dozunun ayarlanması gerekmez. Çocuklarda kullanım 6-17 yaş grubu hastalara tavsiye edilen antihipertansif oral doz günde bir kez 2,5 mg – 5 mg arasıdır. 5 mg’ın üzerindeki dozlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. 6 yaşından küçük hastalarda amlodipinin tansiyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Yaşlılarda kullanım Amlodipin, yaşlı veya genç hastalarda benzer dozlarda kullanıldığında eşit şekilde iyi tolare edilmiştir. Dolayısıyla yaşlılarda normal doz uygulamaları tavsiye edilmektedir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanım Uyarılar ve Önlemler bölümüne bakınız. Böbrek yetmezliğinde kullanım Amlodipin bu hastalarda normal dozlarda kullanılabilir. Amlodipinin plazma konsantrasyon değişiklikleri, renal bozukluğun derecesi ile ilişkili değildir. Amlodipin diyalize edilemez.

Ruhsat Sahibi

Pfizer İlaçları Ltd. Şti. 34347 Ortaköy/İstanbul

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

03.12.1991 – 158/46

Saklama Koşulları

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Uyarılar/Önlemler

Genel Amlodipinin vazodilatör etkisinin başlaması tedricidir. Bu sebeple amlodipinin oral kullanımından sonra nadir akut hipotansiyon vakaları bildirilmiştir. Amlodipin, özellikle ciddi aort stenozu bulunan hastalarda diğer periferik vazodilatörler gibi dikkatli kullanılmalıdır. Beta blokörlerin kesilmesi Amlodipin bir beta blokör değildir. Bu sebeple beta blokörlerin kullanımının birden kesilmesi durumunda ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı hiçbir koruma sağlamaz. Böyle bir kesilme durumunda beta blokör dozu tedricen azaltılmalıdır. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanım Tüm diğer kalsiyum kanal antagonistlerinde olduğu gibi, amlodipinin yarı ömrü karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda uzamaktadır ve dozaj tavsiyeleri tespit edilmemiştir. İlaç bu hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. Gebelik ve laktasyon döneminde kullanım Gebelik kategorisi: C Amlodipinin insanlarda hamilelik veya laktasyon dönemindeki emniyeti saptanmamıştır. Buna göre hamilelerde kullanımı ancak daha emin bir tedavi alternatifi bulunmadığı ve hastalığın kendisinin anne ve fetüs için daha büyük risk taşıdığı hallerde tavsiye edilebilir. Laktasyon NORVASC’ın insanlarda laktasyon dönemindeki emniyeti saptanmamıştır.    Üreme yeteneği (fertilite) Bazı dihidropiridin bileşikleri hayvanlarda teratojenik bulunmuş olsa bile sıçan ve tavşan verileri amlodipin için teratojenik etkiyi kanıtlamamıştır. Amlodipin, hayvan üreme deneylerinde, insanlara tavsiye edilen maksimum dozun 50 misli doz seviyesinde sıçanlarda doğumu geciktirme ve doğum travayını uzatma dışında toksisite göstermemiştir. Çocuklarda kullanım 6-17 yaş grubu hastalara tavsiye edilen antihipertansif oral doz günde bir kez 2,5 mg – 5 mg arasıdır. 5 mg’ın üzerindeki dozlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. 6 yaşından küçük hastalarda amlodipinin tansiyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Yaşlılarda kullanım Normal doz rejimi tavsiye edilir. Genç ve yaşlı hastalarda benzer dozlarda kullanıldığında eşit derecede iyi tolere edilir. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Amlodipin ile mevcut olan klinik deneyime göre, amlodipinin hastanın araç ve makine kullanma kabiliyetini bozması muhtemel değildir.   Bu ürün her tablette 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

Üretim Yeri

Pfizer İlaçları Ltd.Şti., 34347 Ortaköy – İstanbul  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Amlodipin iyi tolere edilir. Hipertansiyonlu veya anjinalı hastalarda yapılan plasebo kontrollü klinik araştırmalarda ve ticari kullanımı sırasında görülen yan etkiler sistem organ sınıfı ve sıklık gruplandırma (çok yaygın (≥%10), yaygın (≥%1 ila <%10), yaygın olmayan (≥%0.1 ila <%1), seyrek (≥%0.01 ila <%0.1) ve çok seyrek (<%0.01) açısından aşağıda listelenmiştir: Kan ve lenf sistemi bozuklukları Yaygın olmayan                : Purpura, trombositopeni, lökopeni Bağışıklık sistemi bozuklukları Çok seyrek                      : Alerjik reaksiyon   Endokrin bozukluklar Yaygın olmayan                : Jinekomasti Metabolizma ve beslenme bozuklukları Yaygın olmayan                : Hiperglisemi Psikiyatrik bozukluklar Yaygın                           : Uyku basması Yaygın olmayan               : İmpotans, duygu durum dalgalanmaları, uykusuzluk Sinir sistemi bozuklukları Yaygın                           : Baş dönmesi, sersemlik, baş ağrısı, yüzde kızarma, uyku basması Yaygın olmayan               : Tat almada bozulma, terlemede artış, hipertoni, hipoestezi/parestezi, periferik nöropati, senkop, tremor Göz bozuklukları Yaygın olmayan                : Görme bozukluğu, görmede bulanıklık Kulak ve iç kulak bozuklukları Yaygın olmayan                : Kulak çınlaması Kardiyak bozukluklar Yaygın                            : Ödem, çarpıntı Yaygın olmayan                : Hipotansiyon Çok seyrek                      : Miyokard enfarktüsü, aritmi, ventriküler taşikardi, atriyal fibrilasyon Vasküler bozukluklar Yaygın                            : Yüzde kızarma Yaygın olmayan                : Hipotansiyon, vaskülit Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar Yaygın olmayan                : Öksürük, dispne, rinit Gastrointestinal bozukluklar Yaygın                           : Karın ağrısı, bulantı Yaygın olmayan               : Bağırsak hareketlerinde değişiklik, ağız kuruluğu, dispepsi (gastrit dahil), diş eti hiperplazisi, pankreatit, kusma Deri ve deri altı doku bozuklukları Yaygın olmayan               : Alopesi, purpura, terlemede artış, kaşıntı (prurit) deride renk değişikliği, ürtiker Seyrek                           : Anjiyoödem, eritema multiforma, pruritusu da içeren alerjik reaksiyonlar Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik bozuklukları Yaygın olmayan                 : Artralji, kas krampları, miyalji, sırt ağrısı Böbrek ve idrar bozuklukları Yaygın olmayan                : İdrar çıkma sıklığında artma, miksiyon bozukluğu, noktüri   Genel bozukluklar Yaygın                             : Yorgunluk, ödem Yaygın olmayan                 : Asteni, göğüs ağrısı, kırıklık hali, ağrı Araştırmalar Yaygın olmayan                 : Kilo artışı/azalması Bu klinik çalışmalarda amlodipine bağlı klinik olarak anlamlı laboratuvar testlerinde anomali paterni gözlenmemiştir. Pek çok vakada, nedensel ilişki belirsizdir. Çok seyrek olarak hepatit, sarılık ve karaciğer enzim yükselmeleri bildirilmiştir (çoğunlukla kolestazis ile uyumlu). Amlodipin kullanımı sırasında hospitalizasyon gerektirecek şiddette bazı vakalar rapor edilmiştir. Çoğu kez nedensel ilişki belli değildir. Diğer kalsiyum kanal blokörleri ile olduğu gibi, nadiren miyokard enfarktüsü, aritmi (ventriküler taşikardi ve atriyal fibrilasyon dahil) ve göğüs ağrısı bildirilmiştir ki bu, altta yatan hastalığın doğal seyrinden ayırt edilemez.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:  Pediyatrik popülasyon: 6-17 yaş arası: NORVASC çocuklarda iyi tolere edilir. Advers olaylar, erişkinlerde görülene benzerdir. 268 çocukta yapılan bir çalışmada, en sık bildirilen advers olaylar aşağıda listelenmiştir.   Sinir sistemi bozuklukları: baş ağrısı, baş dönmesi   Vasküler bozukluklar: vazodilatasyon   Solunum, göğüs bozuklukları ve mediasten bozuklukları: epistaksis   Gastrointestinal bozukluklar: karın ağrısı   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları: asteni   Advers olayların çoğu hafif veya orta şiddettedir. Ağır advers olaylar (baskın olarak baş ağrısı), amlodipin 2.5 mg kullananların %7.2’sinde, amlodipin 5 mg kullananların %4.5’inde, plasebo kullananların %4.6’sınde görülmüştür. En sık rastlanan çalışmadan ayrılma sebebi, kontrol altına alınamayan hipertansiyondur. Laboratuar anomalilerine bağlı olarak çalışmadan ayrılma olgusu olmamıştır. Kalp hızında önemli bir değişiklik görülmemiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Belirtiler Yüksek dozda nitrogliserin şiddetli hipotansiyon ve refleks taşikardiye veya kollaps ve bayılmaya neden olabilir. Ayrıca, kazara aşırı doz nitrogliserin alınımını takiben methemoglobinemi görüldüğü bildirilmiştir. Bununla birlikte, Nitroderm TTS’ in salınma membranı aşırı doz olasılığını azaltır.   Tedavisi Nitroderm TTS’in nitrat etkisi, basit bir şekilde, sistem(ler)in vücuttan uzaklaştırılmasıyla hızla sona erdirilebilir. Hipotansiyon veya kollapsı gösteren herhangi bir belirti oluştuğunda hastanın bacakları yukarı kaldırılarak veya eğer gerekirse bir bantla sarılarak giderilebilir.

Endikasyonlar

Angina Pektoris : Tek başına veya bir beta-bloker ile ve/veya kalsiyum antagonistleri gibi diğer antianginal ilaçlar ile birlikte kullanılır. Konjestif Kalp Yetmezliği : Dijital veya diğer pozitif-inotrop ilaçlar ve diüretikler ile geleneksel tedaviye yeterli cevap vermeyen hastalarda ek tedavi olarak kullanılır. Flebitin ve ekstravazasyonun önlenmesi: İki gün veya daha uzun sürmesi beklenen tedavilerde ve düşük dozda heparin ile tedavinin olmadığı durumlarda, intravenöz sıvı ve ilaçların venöz kanülasyonunda sekonder olarak gelişebilecek flebitin ve ekstravazasyonun profilaktik tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Nitrogliserin organik bir nitrat türevidir. Nitrogliserin vücuttaki tüm düz kasları gevşetir. Damar sisteminde başlıca etkisini geniş koroner arterler ve daha belirgin olmak üzere sistemik venler üzerinde gösterir.   Angina pektoriste nitrogliserinin temel etki mekanizması, esas olarak kalbe dönen kan miktarında düşüş sağlayan venöz kapasitanstaki (venöz göllenme) artışa dayanır. Buna bağlı olarak sol ventrikül diastol sonu basıncı (ön yük) ve dolum hacmi azalmaktadır. Bunun sonucunda, angina pektorisli hastalarda, istirahat sırasında ve özellikle egzersiz esnasında miyokardın oksijen ihtiyacı azalır, egzersiz kapasitesi artar.   Koroner arteriyel dolaşımda, nitrogliserin hem ekstramural konduktansı hem de küçük direnç damarlarını genişletir. Bulgular, ilacın geniş epikardiyal damarları selektif olarak genişleterek, koroner kan akımının iskemik subendokardial bölgelere yeniden dağılımını sağladığını düşündürmektedir.İlaç eksantrik ateroma neden olan stenozları da genişletebilir. Buna ilaveten, nitrogliserin kendiliğinden gelişen veya ergonovine bağlı damar spazmlarında gevşeme sağlar.   Nitrogliserin ayrıca arterioler damar yatağını doza bağlı genişletir böylece sistemik damar direnci (arka yük) ve sol ventrikül sistolik duvar geriliminde azalma sonucu miyokardın oksijen tüketimi azalır.   Uzun süreli tedavide kullanılan pek çok ilacın dozu, minimal etkin konsantrasyondan daha yüksek plazma düzeyi sağlamak için düzenlense de, bu durum organik nitratlar için muhtemelen uygun değildir. Egzersiz tolerans testi kullanılarak yapılan bazı kontrollu klinik araştırmalarda, sistem sürekli kullanıldığında etkisinin devam ettiği gösterilmiştir. Bununla birlikte, bu tip kontrollu araştırmaların çoğunda ilk gün içerisinde tolerans geliştiği (örn. egzersiz testi ile saptanan etkide azalma) gösterilmiştir. Farmakolojik açıdan bekleneceği üzere, tolerans daha yüksek transdermal dozlarda (hatta 4 mg/saat i aşan dozlarda) bile gözlenmiştir.   Organik nitratların etkisi nitrat tedavisine ara verilerek tekrar sağlanır. Cevabın tekrar sağlanması için yeterli en kısa ilaç kesme süresi kesin olarak saptanmamıştır. 8 ila 12 saatlik bir sürenin bu amaç için yeterli olabileceği bilinmektedir. Daha kısa sürelerle çalışma henüz yapılmamıştır. Aralıklı uygulandığında, 8-12 saat boyunca, saatte 0.4-0.8 mg (20-40 cm2) aktif madde salan Nitroderm TTS egzersiz kapasitesini artırır. Kontrollü klinik araştırmalardan elde edilen veriler nitratların aralıklı olarak kullanımının, nitratsız geçen sürenin son kısmında egzersiz toleransında azalma (plaseboya oranla) ile ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Bu gözlemin klinik açıdan önemi bilinmemektedir (Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız).   Nitrogliserinin venodilatör etkisiyle, kronik kalp yetmezliğinde, yükselmiş olan sol ventrikül doluş basıncını azaltır; aynı zamanda kalp debisi değişmez veya hafifçe artar. Nitrogliserinin yararlı etkileri başlıca semptomlar olarak: bu endikasyonda, sol ventrikül dolum basıncındaki belirgin artışa bağlı pulmoner venöz konjesyonun bulunduğu şiddetli kalp yetmezliği ile sınırlıdır. Kalp atım hacminin artırılması arzu edildiğinde, hidralazin gibi bir arteriyel vazodilatör ile kombine tedavi önerilir.

Farmakokinetik Özellikler

Nitroderm TTS Nitroderm TTS cilde uygulandıktan sonra nitrogliserin 2 saat içinde plazmada kararlı konsantrasyona ulaşır ve bu düzey önerilen uygulama süresince aynı kalır. Bu kararlı plazma konsantrasyonu, sistemin deri ile temas eden yüzey alanıyla doğru orantılıdır.   Sistemin kolun üstüne, pelvise veya göğüs bölgesine uygulanmasına bağlı olmaksızın, aynı plazma düzeyleri elde edilir. Nitroderm TTS çıkarıldığında plazma seviyesi hızla düşer. Nitroderm TTS’in tekrarlanan uygulamalarında birikme olmaz.   Nitrogliserin Aktif madde, karaciğerde glutationa bağımlı organik nitrat redüktaz tarafından hızla metabolize edilir. Ayrıca insan eritrositleri ile yapılan in vitro çalışmalarda, nitrogliserinin sulfidrile bağımlı enzimatik bir işlem ile ve indirgenmiş hemoglobin ile etkileşerek eritrositlerde de biyotransformasyona uğradığı gösterilmiştir. İnsan eritrositlerindeki indirgenmiş hemoglobin miktarı, metabolik aktiviteler açısından önemlidir ve bu nedenle anemi vakalarında önlem alınmalıdır. Hayvan çalışmalarında, ekstrahepatik vasküler dokuların da (femoral ven, vena cava inferior, aort) nitrogliserin metabolizmasında benzer şekilde önemli rol oynadıkları bulunmuştur. Bu bulgu nitratlarda görülen yüksek sistemik klirens ile uyumludur. Ayrıca nitrogliserinin biyotransformasyonunun damar düz kaslarının gevşemesi ile aynı zamanda olduğu in vitro çalışmalarla gösterilmiştir. Bu gözlem nitrogliserin biyotransformasyonunun, nitrogliserinle indüklenen vazodilatasyon mekanizmasıyla ilişkili olduğu hipotezine uyar.

Farmasötik Şekli

Flaster

Formülü

Bir Transdermal Tedavi Sistemi (TTS) 25 mg nitrogliserin içerir.   Nitroderm TTS, deriye uygulandıktan sonra, salınma membranından sürekli olarak nitrogliserin salınacak şekilde hazırlanmış çok katlı düz bir sistemdir.Salınma membranı, deri geçirgenliği yüksek olan derilerde salımı sınırlandırır.Aktif madde deriye nüfuz eder ve önerilen uygulama süresince, nispeten sabit konsantrasyonlarda direkt olarak sistemik dolaşıma geçer.   Tablo 3-1         Nitroderm’in farmasötik formları Nitrogliserin miktarı  25 mg             Temas yüzeyi   10 cm 2   Yazılar CG (sırtında) DPD   Salınma tabakasının rengi Beyazımsı-sarımsı   Ürün adında kullanılan rakam (TTS 5), sistemden 24 saat içerisinde salıverilen nitrogliserinin nominal miktarını (mg olarak) göstermektedir.   Her sistemde geri kalan nitrogliserin ilaç rezervuarı görevini görür ve normal kullanımda salınmaz. Örneğin, 12 saat sonra başlangıçtaki nitrogliserin miktarının % 10 u sistemden salınmış olacaktır. Nitrogliserin Nitroderm TTS den cm2 başına sabit bir oranda salındığından, uygulanan doz ilacın salıverildiği alanın yüzölçümüyle orantılıdır. İn vivo olarak nitrogliserin salıverilmesinin nominal hızı, saatte yaklaşık 20-25 microgram/cm2’dir.Nitroderm TTS bileşiminin kesit diyagramı aşağıdaki şekilde görülmektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Diğer vazodilatörler (örn. sildenafil[Viagra®] gibi PDE5 inhibitörleri), kalsiyum antagonistleri, ACE inhibitörleri, beta blokerler, diüretikler, antihipertansifler, trisiklik antidepresanlar ve majör trankilizanlar ile birlikte tedavi ve alkol tüketimi, Nitroderm TTS’in kan basıncını düşürücü etkisini artırabilir. Dihidroergotaminle birlikte Nitroderm TTS kullanılması, dihidroergotamin biyoyararlanımını artırabilir. Koroner arter hastalığı vakalarında bu noktaya özellikle dikkat etmek gerekir; çünkü dihidroergotamin, nitrogliserinin etkisini antagonize eder ve koroner vazokonstriksiyona yol açabilir.   Asetilsalisilik asit ve nonsteroidal antienflamatuvar ilaç kullanımının Nitroderm TTS’e alınan terapötik cevabı azaltabileceği şeklinde olasılık, kesinlikle unutulmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

Nitrogliserin ve benzeri organik nitrat bileşiklerine veya Nitroderm TTS’in herhangi bir yardımcı maddesine karşı bilinen aşırı duyarlığı olanlarda. Belirgin hipotansiyonun eşlik ettiği akut dolaşım yetmezliği (şok, kollaps durumları). İntrakraniyel basıncın artması ile ilgili durumlar. Obstrüksiyona bağlı miyokard yetmezliği (örneğin, aortik veya mitral stenoz veya konstriktif perikardit olduğunda).   Nitroderm TTS ve sildenafil(Viagra) gibi fosfodiesteraz tip 5 (PDE5) inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır çünkü PDE5 inhibitörleri Nitroderm TTS’ in vazodilatör etkilerini artırabilir ve şiddetli hipotansiyon oluşabilir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.   Genel kurallar Nitroderm TTS, akut angina pektoris ataklarının acil tedavisinde kullanılmaz; bu durumlarda çabuk etkili nitrat preparatları kullanılmalıdır.   Nitrat preparatlarına cevap hastadan hastaya değişir; en düşük etkili doz belirlenmelidir. Lokal iritasyonu önlemek için uygulama yeri düzenli olarak değiştirilmelidir.   Nitroderm TTS ve diğer transdermal sistemler de dahil, uzun etkili nitratların sürekli veya sık sık kullanımı sırasında tolerans gelişebilir veya terapötik etkide azalma görülebilir. Tolerans gelişimini önlemek için her 24 saatte bir, genellikle gece, sistemin kullanımına 8-12 saat süreyle ara verilmesi önerilmektedir. Hastaların çoğunda bu tür aralıklı tedavinin sürekli tedaviden daha etkili olduğu saptanmıştır. Uzun süreli tedaviye klinik olarak yanıt veren hastalarda Nitroderm TTS’ in devamlı kullanılması uygun olabilir.   Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda kullanılır.   Angina pektoris Tedaviye günde bir Nitroderm TTS 5 ile başlanmalıdır. Daha sonra klinik cevaba göre bu doz kademeli olarak; günde bir Nitroderm TTS 10 (normal idame dozu), veya günde iki Nitroderm TTS 10’ a kadar yükseltilebilir.   Konjestif kalp yetmezliği Tedaviye hastanede başlanması ve hastanın hemodinamik durumunun izlenmesi önerilir; tedavi, gerekli idame dozu saptanıncaya kadar hastanede sürdürülmelidir.   Optimum tedavi dozu, alınan klinik cevap ve karşılaşılan yan etkiler doğrultusunda, kan basıncında düşme ve taşikardi gibi aşırı doz belirtileri dikkatle izlenerek saptanmalıdır.   Flebitin ve ekstravazasyonun önlenmesi Bir Nitroderm TTS 5 intravenöz uygulama yerinin yakınına, kanulasyonun dış tarafına uygulanmalıdır. Sistemin hergün değiştirilmesi önerilir. Ancak çalışmaların birinde sistem, her 3-4 günde bir değiştirilmiş ve etki sağlanmıştır. İntravenöz tedavi sona erdiğinde, Nitroderm TTS tedavisi de durdurulmalıdır.   Yaşlılarda kullanım Yaşlılarda kullanımla ilgili herhangi bir özel bilgi mevcut değildir; ancak yaşlılarda dozajın ayarlanmasının gerektiğini düşündüren herhangi bir bulgu yoktur.   Çocuklarda kullanım Nitroderm TTS’in çocuklardaki etkileri konusunda yeterli bilgi olmadığından sistemin bu yaş grubunda kullanılması önerilmez.   Kullanma Talimatı Hangi dozda ve kaç adet kullanılacağı, hastanın durumuna göre doktor tarafından belirlenir. Nitroderm TTS’ in herbiri ayrı bir zarf içinde bulunur. Zarfta, sistemin dışarı çıkarılmasını kolaylaştırmak üzere işaretlenmiş bir kenar vardır. Yapışkan yüzü beyaz, koruyucu bir tabaka ile kaplıdır. 1) Nitroderm TTS derinin sağlıklı, kılsız, kremsiz ve yağsız bir yerine uygulanmalıdır. Bütün yapışkan plasterler gibi, Nitroderm TTS de nemli veya temiz olmayan cilde iyi bir şekilde yapışmayabilir. Bu nedenle, sistemi uygulamadan önce cildin temiz ve kuru olması önemlidir. 2) Nitroderm TTS’ in uygulanması : Aluminyum zarfı işaretli yerinden yırtarak Nitroderm TTS’ i çıkarınız. Açma tırnakçığından başlayarak koruyucu beyaz tabakayı dikkatle ayırınız. Yapışkan yüzeye dokunmayınız. Plasterin yapışkan tarafını, gövdeniz veya kolunuzun yukarı kısmında seçtiğiniz deri bölgesine avuç içinizle sıkıca bastırıp bu şekilde 10-20 saniye kadar tutunuz. Özellikle kenarlarının iyi yapışmasından emin olunuz. Yapıştırdıktan sonra tekrar çekerek yapışmasını kontrol etmeyiniz.                            3. Doktorunuzun tarif ettiği süre sonunda plasteri çıkarınız ve yapışkan kenarı içeride kalacak şekilde ikiye katlayınız. Plasteri asla kesmeyiniz veya yırtmayınız. Çocukların ulaşamayacaklarına emin olduğunuz bir şekilde atınız. Derinin üzerinde kalan yapışkan artıkları alkol ile temizlenebilir.   4. Yeni bir plasteri derinizin farklı bir bölgesine yapıştırınız. Derinin aynı yerine ikinci kez uygulama yapabilmek için birkaç gün geçmesini bekleyiniz.   Nitroderm TTS’ i doğru zamanda değiştirmeyi unutursanız, hatırladığınız zaman hemen değiştiriniz ve bir sonraki plasteri doğru zamanda uygulayınız.   Plaster doğru bir şekilde uygulanırsa banyo, yüzme, duş veya egzersiz esnasında etkilenmez. Plaster herhangi bir şekilde yerinden çıkarsa atınız ve yeni bir plaster uygulayınız. Bir sonraki plasteri normal zamanında uygulayınız.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Nitroderm TTS 10; koruyucu zarf içinde 5 ve 30 sistemlik kutularda

Saklama Koşulları

Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25 °C nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Nitroderm TTS 5, koruyucu zarf içinde 5 ve 30 sistemlik kutularda

Uyarılar/Önlemler

Diğer nitrat preparatları ile olduğu gibi, uzun süre tedavi gören hastaya başka bir ilaç uygulanacak ise, nitrogliserin dozu yavaş yavaş azaltılırken diğer tedavi başlatılmalıdır. Nitroderm TTS sistemi aluminyum tabaka içermektedir.Bundan dolayı Nitroderm TTS, MRI(Manyetik Rezonans Görüntülemesi), kardioversiyon veya DC defibrilasyonu ve diatermi tedavisi gibi vücuda manyetik veya elektrik alan işlemleri uygulanmadan önce çıkarılmalıdır.   Yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü veya akut kalp yetmezliği durumlarında, Nitroderm TTS ile tedavi ancak sıkı tıbbi gözetim ve/veya hemodinamik kontrol altında sürdürülmelidir.   Hipoksemi : Şiddetli anemi nedeniyle arteriyel hipoksemi gelişmiş olan hastalarda, nitrogliserin biyotransformasyonunun azalmış olması nedeniyle dikkatli olmak gerekir. Bunun gibi akciğer hastalığı veya iskemik kalp hastalığı nedeniyle hipoksemi ve ventilasyon/perfüzyon dengesi bozukluğu mevcut olan hastalarda da dikkat gerekir. Angina pektoris, miyokard enfarktüsü veya serebral iskemi vakalarında küçük hava yollarıyla ilgili anormalliklere (ve özellikle de alveoler hipoksiye) sık rastlanır. Bu koşullar altında akciğerlerde perfüzyonun, alveoler hipoksi bölgelerinden daha iyi ventile olan akciğer bölgelerine kaydırılmasına yönelik bir vazokonstriksiyon gelişir. Güçlü bir vazodilatör olması nedeniyle nitrogliserin, bu koruyucu vazokonstriksiyonu ortadan kaldırarak kötü ventile olan bölgelerdeki perfüzyonun artmasına, ventilasyon/perfüzyon dengesizliğinin şiddetlenmesine ve arterlerdeki kısmi oksijen basıncının daha da azalmasına yol açar.   Hipertrofik kardiyomiyopati : Nitrat tedavisi, hipertrofik kardiyomiyopatinin neden olduğu anginayı şiddetlendirebilir.   Angina artışı : Plasterin çıkarıldığı dönemlerde angina krizleri sıklığında artma olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda, beraberinde anti-anginal tedavi gerekebilir.   Sublingual nitrogliserine tolerans : Nitrogliserinin transdermal sistemine karşı tolerans geliştiğinde, sublingual nitrogliserinin egzersiz toleransına etkisi kısmen azalabilir.   Flebitin önlenmesinde Nitroderm TTS 5 kullanılması : İnfüzyon yeri düzenli aralıklarla kontrol edilmeli, flebit geliştiğinde gereken tedavi yapılmalıdır.   Yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Gebelik ve laktasyonda kullanımı   Gebelik kategorisi C’dir.   Gebelik Herhangi bir ilaç tedavisinde olduğu gibi Nitroderm TTS de, özellikle ilk üç aylık dönemde olmak üzere gebelik esnasında dikkatle kullanılmalıdır. Laktasyon Aktif maddenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Tedavinin anneye sağlayacağı faydalar, çocukta neden olabileceği risklerle birlikte değerlendirilmelidir.   Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri Nitroderm TTS, özellikle tedavinin başlangıcında olmak üzere hastanın araç ya da makine kullanma sırasındaki reaksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Yan etkiler azalan sıklıklarda aşağıdaki şekilde sıralanmıştır: Çok sık görülen(≥1/10); sık görülen(≥1/100, <1/10); sık görülmeyen(≥1/1000, <1/100); ender görülen(≥1/10,000, <1/1000); çok ender görülen(<1/10,000), izole raporları içerir.   Sinir sistemi bozuklukları Sık: Başağrısı Ender: Sersemlik Çok ender: Baş dönmesi   Kardiyak Bozukluklar Ender: Taşikardi   Vasküler bozukluklar Ender: Postural hipotansiyon, flushing, senkop   Gastrointestinal bozukluklar Çok sık: Mide bulantısı, kusma   Deri ve subkutan doku bozuklukları Sık görülmeyen: Kontakt dermatit   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi koşulları Sık görülmeyen: Eritem, kaşıntı, yanma hissi, irritasyon   Araştırmalar Ender: Kalp atım hızının artması   Diğer nitrat preparatları gibi, Nitroderm TTS de sıklıkla serebral vazodilatasyona bağlı ve sıklıkla doza bağımlı olan baş ağrısına neden olabilir. Bu tür baş ağrıları, genellikle tedaviye devam edilmesini takiben birkaç gün sonra geçer. Eğer aralıklı tedavi sırasında kalıcı baş ağrıları devam ederse hafif analjezikler ile tedavi edilmelidir. Geçmeyen başağrıları nitrogliserin dozunun azaltılması veya tedavinin kesilmesinin bir belirtisidir.   Sistem deri üzerinden uzaklaştırıldıktan sonra, deri üzerindeki hafif bir kızarıklık genellikle birkaç saat içinde kaybolur. Lokal iritasyonu önlemek için uygulama yeri düzenli olarak değiştirilmelidir.   Kalp atım hızında reflekse bağlı hafif artış, gerekirse bir beta-bloker ile kombine tedavi yapılarak önlenebilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımı, farmakolojik etkilerin ve yan etkilerin abartılı bir şekilde ortaya çıkması ile kendini gösterir. Hastada solunum yetersizliği ve hipotansiyonla birlikte şok hali görülür.   Semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır. I.M ve I.V formda gastrik lavaj etkisizdir. Hasta açık havaya çıkarılmalı, gerekirse suni solunum uygulanmalıdır. Hipotansiyona karşı intravenöz solüsyonlar ve norepinefrin gibi bir vazopresör verilmelidir. Epinefrin hipotansiyona yol açabileceği için doz aşımında kullanılmaz. Ciddi ekstrapiramidal reaksiyonları önlemek için benzotropin veya difenhidramin verilmelidir.

Endikasyonlar

Akut ve kronik şizofreni Mani ve hipomani Organik psikozlar Psikolojik ajitasyon Çocuklarda şiddetli davranış bozukluğu Gilles de la Tourette sendromu (Motor tikler ve istemsiz sözel belirtiler) Düşük dozlarda antiemetik olarak

Farmakodinamik Özellikler

Haloperidolün antipsikotik etki mekanizması tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Fakat ilaç merkezi sinir sistemini (MSS) beyin, orta beyin ve beyin sapı retiküler oluşumun korteks altındaki düzeyinde baskılamaktadır. Katekolamin reseptörlerini baskılaması etki mekanizmasında önemli olabilir. Güçlü merkezi antidopaminerjik etkiye sahiptir. Merkezi antikolinerjik etkisi zayıftır. Haloperidol gangliyonik blokaj yapar ve afektif yanıtı azaltır.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Alınan dozun %60-70’i emilir. Dağılım: Oral alındıktan 2-6 saat sonra terapötik plazma düzeylerine ulaşır. %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Metabolizma: Karaciğerde metabolizasyona uğrar. Atılım: Eliminasyon yarılanma ömrü 13-35 saat arasında değişir. Beş gün içinde %40’ı idrar, %15’i feçes yolu ile atılır.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablet; 20 mg Haloperidol ve boyar madde olarak dispersed red içerir

İlaç Etkileşmeleri

Norodol opiyoidler, diğer analjezikler, barbitüratlar, diğer sedatifler, anestezikler ve alkol gibi MSS depresanlarının etkisini artırabilir. Lityum tuzlarının Norodol ile birlikte yüksek dozda kullanılması halinde, ansefalopati sendromu ortaya çıkabileceği için hasta dikkatle izlenmelidir. Bu sendromun ilk belirtileri görülen hastalarda Norodol tedavisi kesilmelidir. Rifampin ile kombine tedavide haloperidolün plazma konsantrasyonu ve antipsikotik etkinliği azalmaktadır. Haloperidol ile birlikte antiparkinson ilaçlar da dahil olmak üzere antikolinerjik ilaç kullanımında göz içi basınç artabilir.

Kontraendikasyonlar

Norodol Parkinson hastalığı, ciddi toksik santral sinir sistemi depresyonu, koma durumu, bazal gangliyon lezyonları ve haloperidole karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doz koşullara ve hastanın tedaviye yanıtına göre günde 1mg ile 200mg arasında olabilir. Doz, klinikteki yararlılığa göre ölçülmeli, daha sonra etkili olan en düşük doza indirgenmelidir. Kontrollü klinik deneylerde, yüksek dozların uzun süre emniyetle kullanıldığı gösterilmiştir. Yetişkinler: Genellikle tedaviye günde 10-15mg’lık dozla başlanır ve memnun edici bir kontrol sağlanıncaya kadar doz artırılır. Maksimum düzelme sağlandığında doz, tedrici olarak azaltılarak etkili olan en düşük doz idame doza ulaşır ki, bu da birçok hasta için günde 1-10mg arasındadır. Çocuklar için Norodol Damla kullanılması önerilir. İdame doz; vücut ağırlığının her kg’ı başına günde 0.05mg’dır. Bu da vücut ağırlığının her 4 kg’ı için sabah 1 akşam 1 damla likide eşdeğerdir. Kontrol, acil olmadığı takdirde tedaviye yarı dozla başlayıp idame doza doğru yükseltilebilir. Norodol, 3 yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilmez.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Norodol 5mg oral tablet       : 50 tabletlik blister ambalajlarda Norodol 10mg oral tablet     : 30 tabletlik blister ambalajlarda Norodol 5mg ampul             : 1cc x 5 Ampullük ambalajlarda Norodol 10mg ampul           : 2cc x 5 Ampullük ambalajlarda Norodol 2mg oral damla       : 10ml ve 20ml’lik ambalajlarda

Saklama Koşulları

30° C’nin altındaki oda ısısında saklayınız. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Norodol 20mg oral tablet; 20 tabletlik blister ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda istemsiz ve diskinetik hareketlerden oluşan ve geri dönüşümü olmayan bir sendrom olarak tardif diskinezi gelişebilir. Tardif diskinezi ortaya çıktığında ilaç kesilmelidir. Fakat bazı hastalarda buna rağmen tedaviye devam edilmesi gerekebilir.   Antipsikotik ilaçlarla ilişkili potansiyel olarak ölümcül olan Nöroleptik Malign Sendrom bildirilmiştir. Hiperpireksi, kas rijiditesi, mental durum değişikliği ve otonomik sistemin dengesizliği ile seyreden bu tabloda ilaç hemen kesilmeli ve semptomatik tedavi yapılmalıdır. Norodol geçici hipotansiyona yol açma ve anjinal ağrıyı uyarma olasılığı nedeniyle ciddi kardiyovasküler hastalıklarda, nöbet eşiğini düşürebileceğinden antikonvülzan tedavisi sırasında ve antikoagülanlarla birlikte dikkatli kullanılmalıdır. Ayrıca glokomu ve tirotoksikozu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Araç ve makine kullanmaya etkisi: Norodol makine veya motorlu araç kullanmak gibi dikkat isteyen tehlikeli işlerde gerekli olan mental ve/veya fiziksel kabiliyeti azaltır.   Gebelikte kullanımı: Gebelik kategorisi C dir. Hamilelikte kullanımı gerektiği takdirde tedavinin getireceği faydalar, anne ve bebeğin karşılaşması muhtemel olan tehlikelere karşı değerlendirilmelidir. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında kullanılması önerilmez.   Laktasyonda kullanımı: Norodol anne sütüne geçtiğinden bebek tedavi sırasında emzirilmemelidir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

MSS etkileri:   Ekstrapiramidal semptomlar (EPS): Parkinson benzeri semptomlar, akatizi ya da distoni (opistotonus ve okulorjik kriz) biçiminde görülebilir. Düşük dozlarda da görülebilirken, yüksek dozlarda sıklığı ve şiddeti artmaktadır. Semptomlar antiparkinson ilaçlarla kontrol altına alınabilir.   Ani kesilme belirtileri: kısa süreli antipsikotik tedavi görüp ilacın aniden kesildiği hastalarda görülebilir. Diskinetik hareketlerle karakterizedir.   Tardif diskinezi: geri dönüşümsüz, istemsiz diskinetik hareketlerden oluşan bir sendromdur. Uzun süreli antipsikotik tedavi sonunda gelişebilir. Etkin bir tedavisi bilinmemektedir.   Diğer MSS etkileri, tardif distoni, uykusuzluk, anksiyete, öfori, depresyon, letarji, baş ağrısı, konfüzyon, baş dönmesi, jeneralize nöbet, psikotik semptomların alevlenmesi.   Tüm vücut:   Nöroleptik malign sendrom (NMS), hiperpireksi ve sıcak çarpması   Kardiyovasküler etkiler: Taşikardi, hipotansiyon, hipertansiyon ve EKG değişiklikleri,   Hematolojik etkiler: Hafif ve orta şiddette lökopeni, lökositoz ve anemi bildirilmiştir. Çok seyrek olarak agranülositoz   Karaciğer üzerindeki etkileri: Karaciğer işlev bozukluğu ve/veya sarılık   Dermatolojik reaksiyonlar: Makulopapüler ve akne benzeri deri reaksiyonları. Çok seyrek olarak fotosensitivite ve saç dökülmesi.   Endokrin bozukluklar:  Laktasyon, meme büyümesi, mastalji, adet düzensizlikleri, jinekomasti, empotans, libido artışı, hiperglisemi, hipoglisemi, hiponatremi.   Gastrointestinal Etkiler:   İştahsızlık, kabızlık, ishal, salya artışı, hazımsızlık, bulantı, kusma.   Otonomik reaksiyonlar: Ağız kuruluğu, bulanık görme, idrar retansiyonu, diyaforez, priapizm.   Solunum sistemine etkileri: Laringospazm, bronkospazm, solunum derinliğinin artması.   Diğer: Katarakt, retinopati, görme bozuklukları.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜ TAKDİRDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Araç ve makine kullanmaya bilinen bir etkisi bulunmamaktadır.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

 NEOFLEKS RİNGER ÇÖZELTİSİ

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

İçerdiği kalsiyum nedeniyle kalp glikozitleri ile birlikte verildiğinde birbirlerinin inotropik ve toksik etkilerini arttırırlar. Bunun sonucu aritmiler görülebileceğinden kalp glikozidleri alan hastalara i.v. yolla kalsiyumlu çözeltiler uygulanacağı zaman çok yavaş verilmelidir. İçerdiği potasyum klorürden dolayı spironolakton, triamteren ve amilorid gibi potasyum tutucu diüretiklerle birlikte kullanıldığında hiperpotasemi oluşabilir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

NEOFLEKS RİNGER Çözeltisinin bileşiminde bulunan etkin maddelerin mutajenik, teratojenik, karsinojenik etkilerinin bulunup bulunmadığına dair bir çalışma yapılmamıştır.

İlaç Nasıl Kullanılır

Damar içine (intravenöz) yolla uygulanır.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

NEOFLEKS RİNGER ÇÖZELTİSİ

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

227-44

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Enjeksiyonluk su

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Enjeksiyonluk su (WFI)

Doz Aşımı

Granisetron’un doz aşımı durumunda uygulanacak spesifik bir tedavi yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Granisetron enjektablın 38.5 mg intravenöz doza kadar varan doz aşımı durumlarında hiçbir semptom görülmemiş veya  hafif bir baş ağrısı bildirilmiştir.

Endikasyonlar

Granisetron, sitostatik tedavi ve kemoterapinin neden olduğu bulantı ve kusmanın önlenmesinde ve tedavisinde endikedir. Granisetron, postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesinde ve tedavisinde endikedir. Diğer antiemetiklerde olduğu gibi, postoperatif bulantı ve/veya kusma beklentisinin az olduğu hastalarda rutin profilaksi tavsiye edilmemektedir. Postoperatif dönemde bulantı ve/veya kusmadan kaçınılması gereken hastalarda, postoperatif bulantı ve/veya kusma insidansı düşük dahi olsa granisetron enjektabl tavsiye edilmektedir.

Farmakodinamik Özellikler

Granisetron, güçlü ve yüksek derecede selektif bir 5-hidroksitriptamin (5-HT3) reseptör antagonistidir. 5-HT3 serotonin reseptörleri, periferde vagal sinir uçlarında ve merkezi sinir sisteminde de area postrema’daki kemoreseptör tetik bölgesinde lokalize olmuştur. Emetojenik kemoterapi veya radyoterapi sırasında, mukozal enterokromafin hücrelerinden serotonin salgılanması ile 5-HT3 reseptörleri uyarılır. Bu da vagal afferent deşarjına neden olarak kusmayı uyarır. Granisetron, 5HT3 reseptörlerini muhtemelen hem santral hem de periferik olarak bloke etmektedir. Eldeki veriler, granisetron’un antiemetik etkisini esas olarak periferik blokaj ile sağladığını düşündürmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Kemoterapi uygulanan hastalarda intravenöz tek doz 40 mcg/kg granisetron uygulamasını takiben doruk plazma konsantrasyonları ortalama 63.8 ng/ml civarında görülmüştür. Bu hastalarda granisetron’un plazma yarı ömrü ortalama 8.95 saat olarak saptanmıştır. Plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık % 65’tir. Etki genellikle 24 saat sürer. Granisetron’un metabolizması, N-demetilasyon ve aromatik halka oksidasyonu sonrasında ise konjügasyonu içermektedir. Hayvan çalışmaları, metabolitlerden bazılarının da 5-HT3 reseptör antagonisti etkinliğine sahip olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Klerens baskın olarak karaciğer metabolizması yoluyla gerçekleşir. Normal gönüllülerde, uygulanan dozun yaklaşık % 12 kadarı, 48 saat içinde, idrarla değişmeden atılmaktadır. Dozun geri kalanının % 49’u idrarla ve % 34’ü feçesle metabolitleri halinde atılmaktadır. Yaşlı hastalar: Yaşlı hastalarda farmakokinetik parametreler genel olarak yetişkinlerinkine benzerdir. Çocuk Hastalar: 40 mcg/kg’lık tek bir intravenöz doz granisetron uygulanmış kanser hastası çocuklarda (2 ile 16 yaş arası) yapılan bir farmakokinetik çalışma, dağılım hacminin ve total klerensin yaş ile birlikte arttığını göstermiştir. Doruk plazma konsantrasyonu ve terminal faz yarı ömrü ile yaş arasında herhangi bir bağlantı gözlenmemiştir. Dağılım hacmi ve total klerens değerleri vücut ağırlığı ile düzeltildiğinde, kanser hastası çocuk ve yetişkinlerdeki granisetron’un farmakokinetik parametreleri benzerdir. Böbrek yetmezliği olan hastalar: 40 mcg/kg’lık tek bir intravenöz doz granisetron uygulanmış ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda, granisetron’un total klerensinde herhangi bir değişiklik görülmemiştir. Karaciğer bozukluğu olan hastalar: Karaciğer kanseri nedeniyle karaciğer bozukluğu bulunan hastalarda yapılan bir farmakokinetik çalışma, total klerensin karaciğer bozukluğu bulunmayan hastalara kıyasla yarıya düştüğünü göstermiştir. Hastalardaki farmakokinetik parametrelerin büyük ölçüde değişken olması ve tavsiye edilen dozun çok üzerindeki dozların dahi iyi tolere edildiği göz önüne alındığında, karaciğer fonksiyon bozukluğu olasılığı bulunan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

Farmasötik Şekli

EMETRİL 3 mg/ 3 mL İnfüzyon çözeltisi içeren ampul

Formülü

3 ml’lik bir ampul, izotonik sodyum klorür içinde 3 mg granisetrona eşdeğer granisetron hidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: 27 mg sodyum klorür, 6 mg sitrik asit monohidrat, pH ayarı için (pH=5.3) yeterli miktarda sodyum hidroksit veya hidroklorik asit ve 3 ml’ye tamamlayacak miktarda enjeksiyonluk su.

İlaç Etkileşmeleri

Granisetron, ilaçları metabolize eden sitokrom P-450 enzim sistemini indüklememektedir. Diğer ilaçlar ile meydana gelebilecek farmakokinetik ve farmakodinamik etkileşimleri inceleme amacıyla yapılmış güvenilir çalışmalar bulunmamaktadır. Ancak, insanlarda, granisetron’un enjektabl formu, antiemetik tedavilerde genelde reçete edilen benzodiazepinler, nöroleptikler ve antiülser ilaçlar ile güvenli bir şekilde uygulanmıştır. Granisetron, emetojenik kanser tedavisi ile de etkileşime girmediği izlenimini vermektedir. Granisetron, karaciğerde ilaçları metabolize eden sitokrom P-450 enzimleri tarafından metabolize edildiği için, bu enzimlerin indükleyicileri veya inhibitörleri, granisetron’un klerensini ve dolayısıyla yarı ömrünü değiştirebilirler.

Kontraendikasyonlar

Granisetron veya ilacın bileşiminde bulunan maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen bireylerde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; Sitostatik Tedavi ve Kemoterapi Uyarımlı Bulantı ve Kusmanın Önlenmesi Yetişkinler: Granisetron enjektablın 10 mcg/kg dozda kemoterapi başlangıcından önceki 30 dakikalık süre içinde uygulanması önerilmektedir. Granisetron enjektabl seyreltilmeksizin 30 saniyede intravenöz bolus şeklinde ya da % 0.9 sodyum klorür veya % 5 dekstroz ile toplam hacim 20-50 ml olacak şekilde seyreltilerek 5 dakikada infüzyon şeklinde uygulanmalıdır. Granisetron enjektablın seyreltilerek hazırlanan infüzyon solüsyonunun uygulamadan hemen önce hazırlanması önerilmektedir. Bununla birlikte % 0.9 sodyum klorür veya % 5 dekstroz ile seyreltilerek hazırlanan solüsyon oda sıcaklığında, normal ışık koşullarında 24 saat süreyle stabildir. Çocuklar: Granisetron enjektablın, 2-16 yaş arası çocuklarda 10 mcg/kg dozda kullanılması önerilmektedir. Granisetron’un 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı ile ilgili araştırma yapılmamıştır. Postoperatif Bulantı ve Kusmanın Önlenmesi ve Tedavisi Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi için granisetron’un 1 mg‘lık dozunun seyreltilmeden, intravenöz olarak 30 saniye içinde, anesteziye girişten önce veya anesteziden çıkıştan hemen sonra uygulanması önerilmektedir. Cerrahi girişim sonrasında meydana gelen bulantı ve/veya kusmanın tedavisi için granisetron’un 1 mg‘lık dozunun seyreltilmeden, intravenöz olarak 30 saniye içinde, uygulanması önerilmektedir. Çocuklar: Granisetron enjektablın, çocuk hastalarda postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisindeki etkinliği ve güvenilirliği henüz araştırılmamıştır. Yaşlılar: Yaşlı hastalar için özel bir uygulama gerektirmez. Böbrek veya Karaciğer Bozukluğu Olan Hastalar: Böbrek veya karaciğer bozukluğu olan hastalar için özel bir uygulama gerektirmez. Geçimsizlik Granisetron enjektabl aşağıdaki infüzyon çözeltilerinin herhangi biri ile seyretilebilir: % 0.9 sodyum klorür enjeksiyonluk çözeltisi % 5 dekstroz enjeksiyonluk çözeltisi % 0.9 sodyum klorür ve % 5 dekstroz enjeksiyonluk çözeltisi % 0.45 sodyum klorür ve % 5 dekstroz enjeksiyonluk çözeltisi % 10 mannitol enjeksiyonluk çözeltisi (infüzyon için) Diğer infüzyon çözeltileri kulanılmamalıdır. Genel bir önlem olarak granisetron enjektabl diğer ilaçlar ile aynı çözeltilerde karıştırılmamalıdır. Uygulama setlerinin Y-bölgesine enjekte edilen ilaçlardan aşağıda belirtilenler, granisetron ile kimyasal olarak stabil olduğu doğrulanmış olan ilaçlardır.  İlaç Konsantrasyon Siklofosfamid 2 mg/ml Sitarabin 2 mg/ml Dakarbazin 1.7 mg/ml Deksametazon 0.24 mg/ml Doksorubisin 0.2 mg/ml Fluorourasil 2 mg/ml Furosemid 0.4 mg/ml İfosfamid 4 mg/ml Magnezyum sülfat 4 gram/250 ml Metotreksat 12.5 mg/ml Potasyum klorür 40 mEq/L Buna ek olarak granisetron’un, deksametazon ve mannitol içeren infüzyon çözeltisi de 24 saat süresince stabildir.

Ruhsat Sahibi

Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

24.09.2007 – 212/75

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyecekleri ve erişemeyecekleri yerlerde, oda sıcaklığında (25ºC’ nin altında)  ve ambalajında saklayınız. Ambalajından çıkan ampuller direk güneş ışığından korunmalıdır. Dondurmayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Emetril 3 mg/ 3 ml İnfüzyon çözeltisi içeren ampul, 1 adet

Uyarılar/Önlemler

Uzun QT Sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.   Granisetron barsak hareketlerini azaltabileceğinden subakut intestinal obstrüksiyon belirtileri olan hastalar, granisetron uygulanmasını takiben izlenmelidir. Abdominal cerrahi sonrasında veya kemoterapi uyarımlı bulantı ve kusma bulunan hastalardaki granisetron kullanımı, bu hastalardaki bulunabilecek bir ilerleyici ileus ve/veya gastrik distansiyonu maskeleyebilir.     Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik kategorisi B’dir. Hayvan araştırmalarında granisetron’un herhangi bir teratojenik etkisi görülmemiştir. Ancak granisetron’un hamilelerde kullanımı ile yeterli deneyim ve veri bulunmadığından granisetron hamilelerde zorunlu klinik durumlar olmadıkça kullanılmamalıdır. Granisetron’un anne sütü ile atılıp atılmadığı konusunda veri bulunmamaktadır. Bu nedenle tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır. Çocuklarda Kullanım: Granisetron enjektablın 2 yaşın altındaki çocuk hastalarda etkinliği ve güvenilirliği gösterilmemiştir. Yaşlılarda Kullanım: Granisetron enjektablın etkinliği ve güvenilirliği yaşlı hastalarda da yetişkinlere benzerdir.

Üretim Yeri

Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Granisetron, insan çalışmalarında genellikle iyi tolere edilmiştir. Granisetron uygulaması ile ilişkili olan herhangi bir ekstrapiramidal etki veya başka ciddi advers reaksiyonlar görülmemiştir. 40 mcg/kg dozda intravenöz granisetron uygulamasından sonra, 7 gün süre ile yan etkilerin incelendiği, 1268 hastayı içeren bir klinik çalışmada baş ağrısı % 14, asteni % 5, uyuklama % 4, diyare % 4, konstipasyon % 3 civarında görülmüştür. Emetojenik kanser tedavilerinin tek-gün ve çoklu-gün uygulandığı klinik çalışmalarda 3000’nin üzerinde hastaya granisetron enjektabl (2-160 mcg/kg) uygulanmıştır. Bu hastalarda kaydedilen yan etkiler şunlardır:   Hepatik: Başlıca sisplatin tedavi rejimlerinin uygulandığı karşılaştırmalı çalışmalarda granisetron enjektabl verilmesinin ardından hastaların % 2.8’inde AST ve % 3.3’ünde ALT değerleri yükselmiştir (Normal değer sınırının 2 katından fazla). Bu olaya rastlama sıklığı mukayese ilaçları ile görülenden anlamlı derecede farklı bulunmamıştır. ( AST % 2.1 ; ALT % 2.4).   Kardiyovasküler: Hipertansiyon (% 2); hipotansiyon; sinus bradikardi ve atriyal fibrilasyon gibi aritmiler; çeşitli derecelerde A-V bloğu; sürekli olmayan taşikardiyi de içeren ventriküler ektopi ve EKG anormallikleri nadiren görülmüştür. Santral Sinir Sistemi: Hastaların % 2’sinden azında ajitasyon, anksiyete, SSS stimülasyonu ve uykusuzluk görüldü. Ekstrapiramidal sendrom nadiren ve ancak bu sendrom ile ilgili başka ilaçlar ile birlikte kullanıldığı zaman meydana gelmiştir.   Aşırı duyarlılık: Nadiren, bazen şiddetli (anaflaksi, nefes darlığı, ürtiker) aşırı duyarlılık vakaları kaydedildi.   Diğer: Ateş (% 3), tad alma bozukluğu (% 2), deri döküntüsü (% 1). Çoklu-gün karşılaştırma çalışmalarında enjektabl granisetron ile ateş (% 8.6), genelde deksametazon içeren mukayese ilaçlarına (% 3.4) oranla daha sık meydana gelmiştir (p<0.014).    Postoperatif bulantı ve kusma tedavisinde karşılaşılan yan etkiler: Kontrollü klinik çalışmalarda, granisetron 1 mg enjektabl uygulanan yetişkin hastaların ³% 2’sinde kaydedilen yan etkiler şunlardır: ağrı (% 10.1), konstipasyon (% 9.4), anemi (% 9.4), başağrısı (% 8.6), ateş (% 7.9), karın ağrısı (6.0), karaciğer enzimlerinin yükselmesi (% 5.6), uykusuzluk (%4.9), bradikardi (% 4.5), uyuşukluk (% 4.1), lökositoz (% 3.7), anksiyete (% 3.4), hipotansiyon (% 3.4), diyare (% 3.4), meteorizm (% 3.0), enfeksiyon (% 3.0), dispepsi (% 3.0), hipertansiyon (% 2.6), idrar yolu enfeksiyonu (% 2.6), oliguri (% 2.2), öksürük (% 2.2).   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 19 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window