İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması NORDITROPIN
Birim Miktarı 1
ATC Kodu H01AC01
ATC Açıklaması Somatropin
NFC Kodu PF
NFC Açıklaması Parenteral Kartuşlar
Kamu Kodu A05495
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 514,41 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 514,41 TL (2 Mart 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 120,55 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E223A

İlaç Etken Maddeleri

  • somatropin

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Mevcut veriler, yüksek miktarlardaki doz aşımının aşırı periferik vazodilatasyona ve muhtemel refleks taşikardiye yol açabileceğini düşündürmektedir. Belirgin ve muhtemelen uzun süreli sistemik hipotansiyon ile başlayıp, ölümle sonuçlanan şoka uzanan birkaç vaka da rapor edilmiştir.   Sağlıklı gönüllülere, oral 10 mg amlodipin alımının hemen ardından veya 2 saat sonrasına kadar aktif kömür verildiğinde, amlodipin emiliminde anlamlı bir azalma meydana gelmiştir. Bazı durumlarda midenin yıkanması yararlı olabilir. Amlodipin doz aşımına bağlı klinik olarak anlamlı hipotansiyonda kalp ve solunum fonksiyonlarının sık izlenmesi, ekstremitelerin yükseğe kaldırılması, dolaşımdaki sıvı hacmi ve atılan idrar hacminin kontrolü dahil olmak üzere aktif kardiyovasküler destek sağlanması gerekir. Vasküler tonus ve kan basıncını düzeltmek için, kullanımına ait bir kontrendikasyon bulunmaması şartıyla bir vazokonstriktör yararlı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat kalsiyum kanal blokajı etkilerini gidermede faydalı olabilir. Amlodipin yüksek oranda proteine bağlı olduğu için diyaliz muhtemelen yararlı olmayacaktır.

Endikasyonlar

NORVASC, hipertansiyon tedavisinde endikedir ve hastaların çoğunluğunda kan basıncının kontrolünde tek ilaç olarak kullanılabilir. Tek bir antihipertansif ajanla yeterince kontrol altında tutulamayan hastalar, NORVASC ilavesinden yarar sağlayabilirler. NORVASC tiazid diüretikleri, alfa blokörler, beta adrenoreseptör blokör ajanlar veya anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile kombine olarak kullanılmıştır. NORVASC, koroner damarlarda gerek yerleşmiş bir daralmaya (stabil anjina), gerek vazospazma / vazokonstriksiyona (varyant veya Prinzmetal anjinası) bağlı miyokard iskemisinde endikedir. NORVASC, klinik tablonun muhtemel bir vazospastik / vazokonstriktif komponenti düşündürdüğü ama vazospazm/vazokonstriksiyonun kanıtlanamadığı durumlarda kullanılabilir. NORVASC, tek başına monoterapi olarak veya nitratlara ve/veya yeterli doz beta blokörlere cevap vermeyen anjinalı hastalarda diğer antianjinal ilaçlarla kombinasyon halinde kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Amlodipin, bir kalsiyum iyon akışı inhibitörüdür (Yavaş kanal blokörü veya kalsiyum iyon antagonisti). Kalp ve damar düz kaslarında kalsiyum iyonunun hücre membranından geçerek hücre içine girişini inhibe eder. Amlodipinin antihipertansif etki mekanizması vasküler düz kaslar üzerindeki direkt gevşetici etkiye bağlıdır. Amlodipinin anjina pektoris’i giderici etkisinin kesin mekanizması tam olarak belirlenmemiştir ama amlodipin total iskemik yükü aşağıdaki iki etki ile azaltmaktadır: 1  Amlodipin periferik arteriyolleri dilate ederek kalbin karşı karşıya olduğu total periferik  rezistansı (afterload) azaltır. Kalp atım hızı stabil kaldığından, kalbin yükünün hafifletilmesi, miyokard enerji tüketimini ve oksijen gereksinimini azaltır. 2   Amlodipinin etki mekanizması muhtemelen, hem normal hem de iskemik bölgelerdeki ana koroner arterlerin ve koroner arteriyollerin dilate olmasıyla da alakalıdır. Bu dilatasyon koroner arter spazmı olan hastalarda (Prinzmetal veya varyant anjina) miyokarda oksijen ulaşımını arttırmaktadır. Hipertansiyonlu hastalarda günde tek doz, hem yatar vaziyette hem de ayakta ölçülen kan basıncında 24 saatlik süre boyunca klinik olarak anlamlı azalmalar meydana getirir. Etkisinin yavaş başlaması nedeniyle, amlodipin kullanımında akut hipotansiyon görülmez. Anjinalı hastalarda amlodipinin günde tek doz uygulanması, toplam egzersiz zamanını, anjina başlangıcı için geçen süreyi, 1 mm ST segmenti çökme görülmesine kadar geçen süreyi arttırır ve hem anjina atak sıklığını hem de nitrogliserin tablet tüketimini azaltır. Amlodipin ile metabolik advers etkiler veya plazma lipidlerinde değişiklik meydana gelmemiştir ve astımlı, diyabetli, gutlu hastalarda kullanıma uygundur. NYHA Sınıf II – IV kalp yetmezliği hastalarında yapılan hemodinamik ve egzersize dayalı kontrollü klinik çalışmalar amlodipinin; egzersiz toleransı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri ve klinik semptomatoloji ile belirlenebilen bir klinik bozulmaya yol açmadığını göstermiştir. Digoksin, diüretik  ve ACE inhibitörleri alan NYHA Sınıf III – IV kalp yetmezliği olan hastaların değerlendirilmesi için düzenlenmiş plasebo kontrollü bir çalışma (PRAISE),  amlodipinin kalp yetmezliği olan hastalarda kombine mortalite ve morbiditede veya yalnızca mortalite riskinde bir artışa yol açmadığını göstermiştir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Terapötik dozların oral uygulanmasından sonra, amlodipin iyi absorbe olur ve doz sonrası 6. – 12. saatler arasında doruk kan seviyeleri oluşturur. Mutlak biyoyararlanım % 64 – 80 arasında hesaplanmıştır. Dağılım hacmi takriben 21 l/kg’dır. In vitro çalışmalar dolaşımdaki amlodipinin yaklaşık % 97.5’inin plazma proteinlerine bağlı olduğunu göstermiştir. Gıda alınması, amlodipin absorpsiyonunu etkilemez. Atılım: Terminal plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 35 – 50 saattir ve günde tek doz kullanım tavsiyesi ile tutarlıdır. Kararlı durum (steady state) plazma seviyelerine birbirini takip eden dozlarla 7 – 8 gün sonra erişilir. Amlodipin karaciğerde yoğun bir şekilde metabolize olarak inaktif metabolitlere dönüşür ki ana ilacın %10’u ile metabolitlerinin %60’ı idrarla atılır.   Özel Popülasyonlar Yaşlı hastalar Amlodipinin doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşma zamanı yaşlılarda ve gençlerde benzerdir. Yaşlılarda amlodipin klirensi; eğri altı alanı (EAA) ve eliminasyon yarılanma ömründe artmayla sonuçlanacak şekilde azalma eğilimi gösterir. Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda eğri altı alanı (EAA) ve eliminasyon yarı ömründeki artış, çalışılan hasta yaş grubu için beklenildiği gibi olmuştur

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

NORVASC, 5 mg aktif amlodipin baza eşdeğer amlodipin besilat ihtiva eden beyaz tabletler halinde bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Amlodipin, tiazid diüretikleri, alfa blokörler, beta blokörler, anjiotensin – dönüştürücü (converting) enzim inhibitörleri, uzun etkili nitratlar, dil altı nitrogliserin, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar, antibiyotikler ve oral hipoglisemik ilaçlarla birlikte emniyetle kullanılmıştır. Spesifik çalışmalar, amlodipinin digoksin ile beraber uygulanmasında normal gönüllülerde digoksin renal klerensini veya digoksin serum seviyelerini değiştirmediğini; birlikte verilen simetidinin amlodipin farmakokinetiğini değiştirmediğini göstermiştir. İnsan plazması ile yapılan çalışmalara ait  in vitro veriler, amlodipinin test edilen ilaçların (digoksin, fenitoin, varfarin veya indometasin) proteine bağlanmaları üzerine etkisi olmadığını göstermiştir. Amlodipinin greyfurt veya greyfurt suyu ile kullanımı; bazı hastalarda biyoyararlanım artışına bağlı olarak kan basıncı düşürme etkisinde artışa neden olabileceğinden önerilmez.    Amlodipinin simetidin, alüminyum/magnezyum (antasit), sildenafil ile birlikte kullanıldığı çalışmalarda; diğer ilaçlar, amlodipin farmakokinetiği üzerine önemli bir etki yaratmamıştır. Amlodipin ve sildenafil kombine olarak kullanıldığında, her ajan birbirinden bağımsız olarak, kendi kan basıncını düşürme etkisini göstermiştir.   CYP3A4 inhibitörü eritromisin ile genç hastalarda ve diltiazem ile yaşlı hastalarda birlikte kullanımı ile, amlodipinin plazma konsantrasyonları sırasıyla %22 ve %50 oranında artmıştır. Bu bulgunun klinik anlamlılığı belirsizdir. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örn. ketokonazol, itrakonazol, ritonavir) amlodipinin plazma konsantrasyonlarını diltiazemden daha fazla artıracağı söylenemez.  Amlodipin, CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte dikkatli kullanılmalıdır; ancak bu etkileşimle bağlantılı yan etkiler rapor edilmemiştir.   CYP3A4 indükleyicilerinin amlodipin üzerine etkilerine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. CYP3A4 inhibitörlerinin (rifampisin, sarı kantaron gibi) birlikte kullanımı, düşük amlodipin plazma konsantrasyonlarına sebep olabilir. Amlodipin, CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır.   Tekrarlanan dozlarda 10 mg amlodipin ile beraber 80 mg atorvastatin uygulaması, atorvastatinin kararlı durum farmakokinetik parametrelerinde anlamlı bir değişiklik ile sonuçlanmamıştır.   Normal gönüllülerde, amlodipin ile digoksinin beraber uygulanması, serum digoksin seviyelerini veya digoksinin renal klirensini değiştirmemiştir.   Tek ve tekrarlanan dozlarda 10 mg NORVASC uygulaması etanol farmakokinetiğinde anlamlı hiçbir etki oluşturmamıştır.   Sağlıklı gönüllü erkeklerde amlodipinin varfarin ile birlikte verilmesi, varfarinin protrombin cevap zamanı üzerine etkisini anlamlı olarak değiştirmemiştir. Siklosporin ile yapılan farmakokinetik çalışmalar, amlodipinin, siklosporin farmakokinetiğini anlamlı olarak değiştirmediğini göstermiştir.

Kontraendikasyonlar

Amlodipin, dihidropridinlere, amlodipine ve ilacın bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hipertansiyon ve anjina için mutad başlangıç dozu günde bir defa 5 mg NORVASC’dır ve hastanın kişisel cevabına bağlı olarak, doz maksimum 10 mg’a arttırılabilir. NORVASC ile beraberce tiazid diüretiklerin, beta blokörlerin ve anjiotensin-dönüştürücü enzim inhibitörlerinin kullanıldığı hallerde NORVASC dozunun ayarlanması gerekmez. Çocuklarda kullanım 6-17 yaş grubu hastalara tavsiye edilen antihipertansif oral doz günde bir kez 2,5 mg – 5 mg arasıdır. 5 mg’ın üzerindeki dozlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. 6 yaşından küçük hastalarda amlodipinin tansiyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Yaşlılarda kullanım Amlodipin, yaşlı veya genç hastalarda benzer dozlarda kullanıldığında eşit şekilde iyi tolare edilmiştir. Dolayısıyla yaşlılarda normal doz uygulamaları tavsiye edilmektedir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanım Uyarılar ve Önlemler bölümüne bakınız. Böbrek yetmezliğinde kullanım Amlodipin bu hastalarda normal dozlarda kullanılabilir. Amlodipinin plazma konsantrasyon değişiklikleri, renal bozukluğun derecesi ile ilişkili değildir. Amlodipin diyalize edilemez.

Ruhsat Sahibi

Pfizer İlaçları Ltd. Şti. 34347 Ortaköy/İstanbul

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

05.09.1991 – 156/92

Saklama Koşulları

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Uyarılar/Önlemler

Genel Amlodipinin vazodilatör etkisinin başlaması tedricidir. Bu sebeple amlodipinin oral kullanımından sonra nadir akut hipotansiyon vakaları bildirilmiştir. Amlodipin, özellikle ciddi aort stenozu bulunan hastalarda diğer periferik vazodilatörler gibi dikkatli kullanılmalıdır. Beta blokörlerin kesilmesi Amlodipin bir beta blokör değildir. Bu sebeple beta blokörlerin kullanımının birden kesilmesi durumunda ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı hiçbir koruma sağlamaz. Böyle bir kesilme durumunda beta blokör dozu tedricen azaltılmalıdır. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanım Tüm diğer kalsiyum kanal antagonistlerinde olduğu gibi, amlodipinin yarı ömrü karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda uzamaktadır ve dozaj tavsiyeleri tespit edilmemiştir. İlaç bu hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. Gebelik ve laktasyon döneminde kullanım Gebelik kategorisi: C Amlodipinin insanlarda hamilelik veya laktasyon dönemindeki emniyeti saptanmamıştır. Buna göre hamilelerde kullanımı ancak daha emin bir tedavi alternatifi bulunmadığı ve hastalığın kendisinin anne ve fetüs için daha büyük risk taşıdığı hallerde tavsiye edilebilir. Laktasyon NORVASC’ın insanlarda laktasyon dönemindeki emniyeti saptanmamıştır.    Üreme yeteneği (fertilite) Bazı dihidropiridin bileşikleri hayvanlarda teratojenik bulunmuş olsa bile sıçan ve tavşan verileri amlodipin için teratojenik etkiyi kanıtlamamıştır. Amlodipin, hayvan üreme deneylerinde, insanlara tavsiye edilen maksimum dozun 50 misli doz seviyesinde sıçanlarda doğumu geciktirme ve doğum travayını uzatma dışında toksisite göstermemiştir. Çocuklarda kullanım 6-17 yaş grubu hastalara tavsiye edilen antihipertansif oral doz günde bir kez 2,5 mg – 5 mg arasıdır. 5 mg’ın üzerindeki dozlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. 6 yaşından küçük hastalarda amlodipinin tansiyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Yaşlılarda kullanım Normal doz rejimi tavsiye edilir. Genç ve yaşlı hastalarda benzer dozlarda kullanıldığında eşit derecede iyi tolere edilir. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Amlodipin ile mevcut olan klinik deneyime göre, amlodipinin hastanın araç ve makine kullanma kabiliyetini bozması muhtemel değildir.   Bu ürün her tablette 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

Üretim Yeri

Pfizer İlaçları Ltd.Şti., 34347 Ortaköy – İstanbul  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Amlodipin iyi tolere edilir. Hipertansiyonlu veya anjinalı hastalarda yapılan plasebo kontrollü klinik araştırmalarda ve ticari kullanımı sırasında görülen yan etkiler sistem organ sınıfı ve sıklık gruplandırma (çok yaygın (≥%10), yaygın (≥%1 ila <%10), yaygın olmayan (≥%0.1 ila <%1), seyrek (≥%0.01 ila <%0.1) ve çok seyrek (<%0.01) açısından aşağıda listelenmiştir: Kan ve lenf sistemi bozuklukları Yaygın olmayan                : Purpura, trombositopeni, lökopeni Bağışıklık sistemi bozuklukları Çok seyrek                      : Alerjik reaksiyon   Endokrin bozukluklar Yaygın olmayan                : Jinekomasti Metabolizma ve beslenme bozuklukları Yaygın olmayan                : Hiperglisemi Psikiyatrik bozukluklar Yaygın                           : Uyku basması Yaygın olmayan               : İmpotans, duygu durum dalgalanmaları, uykusuzluk Sinir sistemi bozuklukları Yaygın                           : Baş dönmesi, sersemlik, baş ağrısı, yüzde kızarma, uyku basması Yaygın olmayan               : Tat almada bozulma, terlemede artış, hipertoni, hipoestezi/parestezi, periferik nöropati, senkop, tremor Göz bozuklukları Yaygın olmayan                : Görme bozukluğu, görmede bulanıklık Kulak ve iç kulak bozuklukları Yaygın olmayan                : Kulak çınlaması Kardiyak bozukluklar Yaygın                            : Ödem, çarpıntı Yaygın olmayan                : Hipotansiyon Çok seyrek                      : Miyokard enfarktüsü, aritmi, ventriküler taşikardi, atriyal fibrilasyon Vasküler bozukluklar Yaygın                            : Yüzde kızarma Yaygın olmayan                : Hipotansiyon, vaskülit Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar Yaygın olmayan                : Öksürük, dispne, rinit Gastrointestinal bozukluklar Yaygın                           : Karın ağrısı, bulantı Yaygın olmayan               : Bağırsak hareketlerinde değişiklik, ağız kuruluğu, dispepsi (gastrit dahil), diş eti hiperplazisi, pankreatit, kusma Deri ve deri altı doku bozuklukları Yaygın olmayan               : Alopesi, purpura, terlemede artış, kaşıntı (prurit) deride renk değişikliği, ürtiker Seyrek                           : Anjiyoödem, eritema multiforma, pruritusu da içeren alerjik reaksiyonlar Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik bozuklukları Yaygın olmayan                 : Artralji, kas krampları, miyalji, sırt ağrısı Böbrek ve idrar bozuklukları Yaygın olmayan                : İdrar çıkma sıklığında artma, miksiyon bozukluğu, noktüri   Genel bozukluklar Yaygın                             : Yorgunluk, ödem Yaygın olmayan                 : Asteni, göğüs ağrısı, kırıklık hali, ağrı Araştırmalar Yaygın olmayan                 : Kilo artışı/azalması Bu klinik çalışmalarda amlodipine bağlı klinik olarak anlamlı laboratuvar testlerinde anomali paterni gözlenmemiştir. Pek çok vakada, nedensel ilişki belirsizdir. Çok seyrek olarak hepatit, sarılık ve karaciğer enzim yükselmeleri bildirilmiştir (çoğunlukla kolestazis ile uyumlu). Amlodipin kullanımı sırasında hospitalizasyon gerektirecek şiddette bazı vakalar rapor edilmiştir. Çoğu kez nedensel ilişki belli değildir. Diğer kalsiyum kanal blokörleri ile olduğu gibi, nadiren miyokard enfarktüsü, aritmi (ventriküler taşikardi ve atriyal fibrilasyon dahil) ve göğüs ağrısı bildirilmiştir ki bu, altta yatan hastalığın doğal seyrinden ayırt edilemez.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:  Pediyatrik popülasyon: 6-17 yaş arası: NORVASC çocuklarda iyi tolere edilir. Advers olaylar, erişkinlerde görülene benzerdir. 268 çocukta yapılan bir çalışmada, en sık bildirilen advers olaylar aşağıda listelenmiştir.   Sinir sistemi bozuklukları: baş ağrısı, baş dönmesi   Vasküler bozukluklar: vazodilatasyon   Solunum, göğüs bozuklukları ve mediasten bozuklukları: epistaksis   Gastrointestinal bozukluklar: karın ağrısı   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları: asteni   Advers olayların çoğu hafif veya orta şiddettedir. Ağır advers olaylar (baskın olarak baş ağrısı), amlodipin 2.5 mg kullananların %7.2’sinde, amlodipin 5 mg kullananların %4.5’inde, plasebo kullananların %4.6’sınde görülmüştür. En sık rastlanan çalışmadan ayrılma sebebi, kontrol altına alınamayan hipertansiyondur. Laboratuar anomalilerine bağlı olarak çalışmadan ayrılma olgusu olmamıştır. Kalp hızında önemli bir değişiklik görülmemiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımı ve zehirlenme ile ilgili veri bulunmamaktadır.   Akut doz aşımı, başlangıçta glukoz değerinde düşmeye ve daha sonra glukoz değerinde artışa neden olabilir. Glukoz düzeylerindeki bu düşüş, hipogliseminin klinik bulguları görülmeksizin, biyokimyasal olarak belirlenmektedir. Uzun süreli doz aşımı büyüme hormonu fazlalığının bilinen belirti ve bulgularıyla sonuçlanabilir.

Endikasyonlar

Çocuklarda: Büyüme hormonu eksikliğine bağlı büyüme geriliği, Kızlarda gonadal disgeneziye bağlı büyüme geriliği (Turner Sendromu), Puberte öncesi çocuklarda kronik böbrek hastalığına bağlı büyüme gecikmesi, Doğum boyu ve/veya ağırlığı -2 SS’nın altında olan ve 4 yaşına veya daha sonrasına kadar büyüme yakalamasında başarısız olan (son yıl süresince büyüme hızı SSS < 0) gebelik yaşına göre küçük (small for gestational age = SGA) doğmuş kısa boylu çocuklarda büyüme geriliği (şu anki boy SSS < -2.5 ve parental düzeltilmiş boy SSS < -1).   Erişkinlerde: Akstaki diğer eksiklikler için yeterli replasman tedavisinden sonra iki uyarıcı testle belirlenmiş, hipotalamo-hipofizer hastalıkta belirgin büyüme hormonu eksikliği (hipotalamo-hipofizer aksta prolaktin dışında başka bir eksiklik).   Çocukluk döneminde başlamış olan büyüme hormonu eksikliği iki uyarıcı testle teyit edilmelidir.   Erişkinlerde, tercih edilen uyarıcı test insülin tolerans testidir. İnsülin tolerans testi kontrendike olduğunda, alternatif uyarıcı testler uygulanmalıdır. Arjinin testi ile büyüme hormonu salgılattırıcı hormon testinin birlikte yapılması önerilmektedir. İnsülin tolerans testi kadar belirlenmiş tanı koydurucu değerleri olmasa da, arginin veya glukagon testleri de kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Norditropin SimpleXx, rekombinant DNA teknolojisiyle üretilmiş insan büyüme hormonu olan somatropin içerir. İki disülfid köprüsüyle stabil hale getirilmiş 191 amino asidin oluşturduğu, molekül ağırlığı yaklaşık 22.000 dalton olan anabolik bir peptiddir.   Somatropin’in temel etkisi, iskelet büyümesinin ve somatik büyümenin stimulasyonu ve vücudun metabolik süreçlerine belirgin etkisidir.   Büyüme hormonu eksikliği tedavi edildiğinde, vücut yapısında, yağsız vücut kitlesinde artış ve yağ kitlesinde azalma ile sonuçlanan bir normalizasyon meydana gelir.   Somatropin etkisinin çoğunu insülin benzeri büyüme faktörü I (IGF-I) ile gösterir. IGF-I, başta karaciğer olmak üzere vücudun bütün dokularında üretilir.   IGF-I’in % 90’dan fazlası, en önemlisi IGFBP-3 olan bağlayıcı proteinlere (IGFBP) bağlanır.   Stres sırasında hormonun lipolitik ve protein artırıcı etkisi özellikle önemli hale gelir.   Somatropin, aynı zamanda, kemik yapımını artırır ve bu, biyokimyasal kemik belirteçlerinin plazma düzeylerinde artış şeklinde gözlenir. Erişkinlerde, daha belirgin kemik rezorpsiyonuna bağlı olarak, tedavinin başlangıcındaki ilk birkaç ayda kemik kütlesi hafifçe azalır, ancak tedavinin devam etmesi ile kemik kütlesi artar.   SGA’lı doğmuş kısa boylu çocuklarda yapılan klinik çalışmalarda final boya ulaşıncaya kadar tedavi için 0.033 ve 0.067 mg/kg/gün dozları kullanılmıştır. Sürekli tedavi edilmiş ve (yaklaşık) final boya ulaşmış 56 hastada, tedavinin başlangıcına göre ortalama boy değişikliği +1.90 SSS (0.033 mg/kg/gün) ve +2.19 SSS (0.067 mg/kg/gün) bulunmuştur. Erken spontan büyüme yakalaması göstermeyen tedavi edilmemiş SGA’lı çocuklarla ilgili literatür verileri 0.5 SSS’lık bir geç büyümeyi ileri sürmektedir. Uzun süreli güvenilirlik verileri hala sınırlıdır.

Farmakokinetik Özellikler

Norditropin’in, büyüme hormonu eksikliği olan dokuz hastaya, (3 saat süreyle 33 ng/kg/dak.) i.v. infüzyonunu takiben şu sonuçlar elde edilmiştir. Serum yarılanma ömrü 21.1 ± 1.7 dakika, metabolik klirens hızı 2.33 ± 0.58 ml/kg/dakika ve dağılım hacmi 67.6 ± 14.6 ml/kg.   Norditropin SimpleXx’in (endojen somatropinleri sürekli somatostatin infüzyonu ile baskılanmış) 31 sağlıklı kişiye 2.5 mg/m2 s.c. enjeksiyonu ile aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir: Yaklaşık 4 saat sonra, 42-46 ng/ml’lik maksimum büyüme hormonu konsantrasyonu sağlanmıştır. Daha sonra insan büyüme hormonu yaklaşık 2.6 saatlik bir yarılanma ömrü ile azalmıştır.   Ek olarak, farklı dozlardaki Norditropin SimpleXx’in sağlıklı kişilere cilt altına uygulanmasından sonra, geleneksel Norditropin’e ve birbirlerine biyoeşdeğer oldukları gösterilmiştir.

Farmasötik Şekli

Norditropin® SimpleXx® 5 mg / 1.5 ml s.c. kullanım için çözelti içeren kartuş   Farmasötik şekli   Enjeksiyonluk çözelti.

Formülü

1 kartuş Norditropin SimpleXx 5 mg/1.5 ml;   Somatropin (E-coli’de üretilmiş, rekombinant DNA orijinli)…………………3.3 mg/ml Histidin……………………………………………………………………………..0.68 mg/ml Poloksamer 188……………………………………………………………………3.0 mg/ml Fenol………………………………………………………………………………….3.0 mg/ml Mannitol…………………………………………………………………………………………..40 mg/ml Enjeksiyonluk su…………………………………………………………………………..1 ml içerir.   1 mg somatropin, 3 IU (internasyonel ünite) somatropin’e eşdeğerdir.

İlaç Etkileşmeleri

Birlikte uygulanan glukokortikoid tedavisi büyümeyi inhibe edebilir ve böylece Norditropin SimpleXx’in büyümeyi artırıcı etkisine karşı etki yapabilir. Büyüme hormonu tedavisi ile elde edilecek final boy uzaması; gonadotropin, anabolik steroidler, östrojen ve tiroid hormonu gibi diğer ilave hormon tedavilerinden de etkilenebilir.

Kontraendikasyonlar

Aktif malign tümör şüphesi olanlar İntrakraniyal tümörün inaktif olması ve anti-tümöral tedavinin büyüme hormonu tedavisine başlanmadan tamamlanmış olması gereklidir. Gebelik ve emzirme Açık kalp cerrahisi ve abdominal cerrahiyi takiben akut yaşamsal hastalık komplikasyonları, kazaya bağlı çoklu travma, akut solunum yetmezliği veya benzer durumları olan hastalar Norditropin’le tedavi edilmemelidir. Somatropin ya da preparatın bileşimindeki maddelerden herhangi birisine aşırı duyarlılığın olduğu durumlar. Kronik böbrek yetmezliği olan çocuklarda, Norditropin SimpleXx tedavisi, böbrek transplantasyonunda

Kullanım Şekli Ve Dozu

Çocuklarda:   Büyüme hormonu eksikliği  25-35 µg/kg/gün veya 0.7-1.0 mg/m2/gün Eşdeğer doz: 0.07-0.1 IU/kg/gün (2-3 IU/m2/gün)   Turner Sendromu 50 µg/kg/gün veya 1.4 mg/m2/gün Eşdeğer doz: 0.14 IU/kg/gün (4.3 IU/m2/gün)   Kronik böbrek hastalığı 50 µg/kg/gün veya 1.4 mg/m2/gün Eşdeğer doz: 0.14 IU/kg/gün (4.3 IU/m2/gün)   Gebelik yaşına göre küçük   35 µg/kg/gün veya 1 mg/m2/gün Eşdeğer doz: 0.1 IU/kg/gün (3 IU/m2/gün)   Final boya ulaşıncaya kadar 0.035 mg/kg/gün dozu önerilmektedir (bakınız farmakodinamik özellikler). Büyüme hızı +1 SSS’nın altında ise, tedavinin ilk yılından sonra tedavi sonlandırılmalıdır. Büyüme hızı < 2 cm/yıl ise ve onaylanması gerekirse, epifiz büyüme plaklarının kapanmasına uygun şekilde, kemik yaşı kızlarda >14 ya da erkeklerde >16 ise tedavi sonlandırılmalıdır.   Erişkinlerde:   Erişkinlerde replasman tedavisi Doz, hastanın gereksinimine göre belirlenmelidir. Tedaviye günde 0.1-0.3 mg/gün (eşdeğer doz: 0.3-0.9 IU/gün)’lük düşük dozla başlanması önerilmektedir. Dozun, hastanın tedaviye verdiği yanıt ve hastanın advers etkiler ile ilgili deneyimleri göz önüne alınarak birer aylık aralıklar ile artırılması önerilmektedir. Serum İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü I (IGF-I), doz titrasyonu için rehber olarak kullanılabilir.   Doz gereksinimi yaşa bağlı olarak azalır. İdame dozu kişisel farklılıklar göstermekle birlikte, 1.0 mg/gün (eşdeğer doz: 3 IU/gün) değerinin üzerine nadiren çıkar.   Genellikle, her gün akşamları cilt altına uygulama önerilmektedir. Lipoatrofiyi önlemek için, enjeksiyon yeri değiştirilerek uygulanmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

NorditropinÒ SimpleXxÒ 10 mg/1.5 ml NorditropinÒ SimpleXxÒ 15 mg/1.5 ml

Saklama Koşulları

Kullanmaya başlanmadan önce, 2-8 °C arasında, buzdolabında dış kartonu içinde saklayınız. Dondurmayınız.   Kullanılmaya başlandıktan sonra, 2-8 °C arasında, buzdolabında maksimum 28 gün saklanabilir. Ürün alternatif olarak, 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında maksimum 21 gün saklanabilir.   Kullanım süresinde enjeksiyon kalemi (NordiPen) içinde saklayınız. Dondurmayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Norditropin SimpleXx 5 mg/1.5 ml kullanıma hazır cam kartuş içinde 1 kartuşluk kutularda bulunmaktadır. Norditropin SimpleXx 5 mg/1.5 ml, NordiPen 5 ile kullanıma mahsustur.

Uyarılar/Önlemler

Norditropin SimpleXx tedavisi gören çocuklar, çocuk gelişimi konusunda uzman doktorlar tarafından düzenli olarak değerlendirilmelidir. Norditropin SimpleXx tedavisi, her zaman, büyüme hormonu eksikliği ve tedavisi konusunda bilgi ve deneyimi olan uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır. Bu koşullar, Turner sendromu, kronik böbrek hastalığı ve SGA’nın tedavisi için de geçerlidir. Kronik böbrek yetmezliği olan çocuklarda Norditropin kullanımını takiben erişkin dönemdeki final boy uzunlukları ile ilgili veri yoktur.   Çocuklarda iskelet büyümesinin uyarılması sadece epifiz kapanıncaya kadar beklenebilir.   Kronik böbrek hastalığı olan çocuklarda doz, kişiye göre değişir ve kişinin tedaviye verdiği yanıta göre belirlenmelidir.   Norditropin SimpleXx tedavisine başlamadan önce, böbrek hastalığı uygun şekilde tedavi edilirken, en az bir yıl büyüme takip edilmeli ve büyüme bozukluğu tam olarak belirlenmelidir. Norditropin SimpleXx tedavisi süresince, alışılmış tıbbi ürünlerle konservatif üremi tedavisi ve gerekiyorsa diyaliz sürdürülmelidir.   Kronik böbrek hastalığı olan hastalarda, hastalığın doğal seyrinin bir parçası olarak, böbrek fonksiyonlarında azalma normal olarak gözlenir. Bununla birlikte, Norditropin SimpleXx tedavisi sırasında, önlem olarak, böbrek fonksiyonlarında aşırı bir düşme veya glomerüler filtrasyon hızında (hiperfiltrasyona bağlı olarak) bir artış açısından böbrek fonksiyonları takip edilmelidir.   SGA’lı doğan kısa boylu çocuklarda, tedaviye başlamadan önce, büyüme bozukluğunu açıklayacak diğer medikal nedenler ya da tedaviler dışlanmalıdır.   SGA’lı çocuklarda, tedaviye başlamadan önce ve sonrasında yılda bir kez açlık insülin ve kan glukoz değerlerinin ölçülmesi önerilmektedir. Diabetes mellitus riski yüksek olan hastalarda (örn. ailede diyabet öyküsü, obezite, ağır insülin direnci, akantozis nigrikans) oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapılmalıdır. Belirgin diyabet ortaya çıkarsa büyüme hormonu tedavisi uygulanmamalıdır.   SGA’lı çocuklarda tedaviye başlamadan önce ve daha sonra yılda iki kez IGF-I düzeylerinin ölçülmesi önerilmektedir. Yaş ve puberte durumuna göre referanslarla karşılaştırıldığında, tekrarlayan ölçümlerde IGF-I düzeyleri +2 SS’yı geçerse, doz ayarlamasının yapılabilmesi için IGF-I/IGF-BP-3 oranı göz önünde bulundurulabilir.   Puberte başlangıcına yakın olan SGA’lı hastalarda tedaviye başlamak ile ilgili deneyimler sınırlıdır. Bu nedenle, puberte başlangıcına yakın hastalarda tedaviye başlanması önerilmemektedir.   Silver-Russell sendromlu hastalarla ilgili deneyim sınırlıdır.   SGA’lı doğmuş kısa boylu çocuklarda, tedavi final boya ulaşmadan sonlandırılırsa, büyüme hormonu tedavisi ile elde edilen boy kazanımlarının bir kısmı kaybedilebilir.   Somatropin’in karbonhidrat metabolizmasını etkilediği saptanmıştır. Bu nedenle, hastalar glukoz intoleransı açısından değerlendirilmelidir.   Norditropin SimpleXx tedavisi sırasında, T4 ve T3’ün periferdeki deiyodinasyonundaki artışa bağlı olarak serum tiroksin düzeyleri düşebilir.   İlerleyen hipofiz hastalığı olan hastalarda hipotiroidi gelişebilir.   Turner Sendrom’lu hastalarda anti-tiroid antikorlarının da görüldüğü primer hipotiroidi gelişme riski artmıştır. Hipotiroidi, Norditropin SimpleXx’e yanıtı etkileyeceği için, hastalara düzenli aralıklarla tiroid fonksiyon testleri uygulanmalı ve endike olduğunda, tiroid hormonu ile yerine koyma tedavisi uygulanmalıdır.   İnsülin tedavisi alan hastalarda Norditropin SimpleXx tedavisine başlandıktan sonra insülin dozunun ayarlanması gerekebilir.   İntrakraniyal bir lezyona sekonder olarak büyüme hormonu eksikliği olan hastalar, sık sık, altta yatan hastalığın ilerlemesi veya nüks etmesi bakımından kontrol edilmelidir.   Somatropin tedavisi gören büyüme hormonu eksikliği olan hastaların çok az bir kısmında lösemi gözlendiği bildirilmiştir. Eldeki 10 yıllık global değerlendirmelere göre, somatropin tedavisi sırasında lösemi gelişme riski artmamaktadır. Tümör veya malign hastalıkları tam olarak gerilemiş olan hastalarda, büyüme hormonu tedavisi tekrarlama oranını artırmamaktadır. Yine de, malign hastalığı tam gerilemiş olan hastalar bile Norditropin SimpleXx tedavisinin başlangıcından sonra yakından izlenmelidir.   Hızlı büyüme sırasında her çocukta skolyoz gelişebilir. Tedavi sırasında skolyoz bulguları izlenmelidir. Bununla birlikte, büyüme hormonu tedavisinin skolyoz insidansını ya da şiddetini artırdığı gösterilmemiştir.   Şiddetli ve tekrarlayıcı baş ağrısı, görme bozuklukları, bulantı ve/veya kusma gibi belirtilerin varlığında papilla ödemi için fundoskopi önerilmektedir. Papilla ödemi doğrulanırsa, tanıda benign intrakraniyal hipertansiyon düşünülmeli ve uygun görülürse, büyüme hormonu tedavisi sonlandırılmalıdır.   İntrakraniyal hipertansiyon gelişmiş hastalarda klinik bulgularla karar verebilmek için yardımcı olabilecek yeterli veri halen yoktur. Büyüme hormonu tedavisine yeniden başlandığında, intrakraniyal hipertansiyon bulgularının dikkatle takip edilmesi gereklidir.   Erişkinlerde büyüme hormonu eksikliği, ömür boyu süren bir hastalıktır ve buna göre tedavi edilmelidir. Ancak, 60 yaşın üzerindeki hastalar ve beş yıldan daha uzun süre erişkin büyüme hormonu eksikliği tedavisi gören hastalar ile ilgili deneyimler hala sınırlıdır.   Yoğun bakım ünitelerinde gerçekleştirilen iki adet plasebo kontrollü klinik çalışma, açık kalp cerrahisi veya abdominal cerrahi komplikasyonlarını takiben akut yaşamsal hastalık, kazaya bağlı çoklu travma veya akut solunum yetmezliği olan ve yüksek doz (günde 5.3-8 mg) somatropin uygulanan hastalarda mortalitenin arttığını göstermiştir.   Onaylanmış endikasyonlarda yerine koyma dozunda büyüme hormonu tedavisi sırasında bu hastalıklar ortaya çıkan hastalarda, büyüme hormonu tedavisini sürdürmenin güvenilirliği saptanmamıştır. Bu nedenle, akut yaşamsal hastalıkları olan hastalarda büyüme hormonu tedavisini sürdürmenin potansiyel yararları ile olası riskleri değerlendirilmelidir.    Gebelik ve laktasyonda kullanım   Gebelik kategorisi C’dir.   Gebelik döneminde somatropin tedavisinin güvenilirliği açısından yeterli kanıt bulunmamaktadır. Somatropin’in anne sütüne geçme olasılığı göz ardı edilemez.   Araç ve makine kullanmaya etkisi   Araç ve makine kullanmaya etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Büyüme hormonu eksikliği olan hastaların özelliklerinden biri, ekstraselüler sıvı eksikliğidir. Somatropin tedavisine başlandığında, bu eksiklik düzeltilir. Özellikle erişkinlerde periferik ödem şeklinde sıvı tutulması oluşabilir. Karpal tünel sendromu sık değildir ama erişkinlerde gözlenebilir. Semptomlar, genellikle geçici, doz bağımlıdır ve bir süre için doz azaltılması gerekebilir.  Hafif şiddette artralji, kas ağrısı ve paresteziler de oluşabilir ama genellikle sınırlıdır.  Çocuklarda advers reaksiyonlar nadiren gözlenir.  Klinik çalışmalarda gözlenen yan etkiler ve sıklıkları şöyledir. Sistem-organ sınıflaması Çok sık (>1/10) Sık (>1/100; <1/10) Sık değil (>1/1000; <1/100) Nadir (>1/10000; <1/1000) Metabolizma ve beslenme bozukluğu     Erişkinlerde, Tip 2 Diabetes mellitus (pazarlama sonrası deneyim bölümüne bakınız.)   Sinir sistemi bozukluğu   Erişkinlerde, baş ağrısı ve parestezi Erişkinlerde, karpal tünel sendromu. Çocuklarda, baş ağrısı   Cilt ve ciltaltı dokusu bozukluğu     Erişkinlerde, kaşıntı Çocuklarda, başka bir şekilde belirtilmemiş döküntü Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik bozukluğu   Erişkinlerde, artralji, eklem sertliği ve miyalji Erişkinlerde, kas sertliği Çocuklarda, artralji ve miyalji Genel bozukluklar ve uygulama yerinde ortaya çıkan durumlar Erişkinlerde, periferik ödem (yukarıdaki metine bakınız.)   Çocuklarda ve erişkinlerde, enjeksiyon yerinde ağrı. Çocuklarda, başka bir şekilde belirtilmemiş enjeksiyon yeri reaksiyonları Çocuklarda, periferik ödem   Pazarlama sonrası deneyim   Çok nadir olarak, aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Norditropin tedavisi sırasında somatropin’e karşı antikor oluşumu, nadiren gözlenmiştir. Bu antikorların titreleri ve bağlanma kapasiteleri çok düşüktür ve Norditropin uygulamasına verilen büyüme yanıtını etkilememektedir. Çok nadir olgularda, Norditropin tedavisi sırasında serum tiroksin düzeylerinde azalma bildirilmiştir. Norditropin tedavisi sırasında, kan alkalen fosfataz düzeylerinde artış gözlenebilir. Büyüme hormonu ile tedavi edilen çocuklarda femur başı epifizinde kayma ve Legg-Calvé-Perthes hastalığı bildirilmiştir. Endokrin bozukluğu olan hastalarda femur başı epifizinde kayma ve boy kısalığı olan hastalarda Legg-Calvé-Perthes daha sık oluşabilir; büyüme hormonu ile tedavi edilen çocuklarda, sıklığın ve bu medikal durumların daha fazla olup olmadığı bilinmemektedir. Bu hastalıklar topallama veya diz veya kalça ağrısı yakınmaları şeklinde kendini gösterebilir; doktorlar ve ebeveynler bu olasılığa karşı dikkatli olmalıdırlar. Çok nadir olgularda benign intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. Çok nadiren, tip 2 Diabetes mellitus olguları bildirilmiştir ama mevcut literatürlerin çoğu somatropin tedavisi ile diyabet sıklığının arttığını ortaya koymamaktadır.  BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 14 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window