İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Serum Fiyat Listesi
İlaç Firması PF
Birim Miktarı 1
ATC Kodu B05BB02
ATC Açıklaması Karbonhidratlı Elektrolitler
NFC Kodu QC
NFC Açıklaması Parenteral İnfüzyon Flakonları/Şişeleri
Kamu Kodu A10954
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 9,97 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 8,9 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 3,81 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • dekstroz monohidrat (5 g)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Plazma potasyum konsantrasyonun 7 mEq/ Litrenin üstüne çıkması tehlikelidir. 8,5 mEq/ L’nin üstündeki konsantrasyonlar ise ölümcüldür. Hiperkalemi belirtileri: Parasteziler, gevşek paralizi, konfüzyon, güçsüzlük, eksitasyon, asandan paralizi ( laundry tipi ), aritmiler, fibrilasyon, kalp durması ve solunum felcidir. EKG’de T sivrilmesi, P kaybı, ST depresyonu, QT genişlemesi ve R düşüklüğü görülür. Kanda potasyumu düşürmek için aşağıdaki tedavilerden biri uygulanır:   Her bir 44 mEq sodyum bikarbonat ihtiva eden 2-3 ampul 5-10 dakika içinde intravenöz olarak infüze edilir. Bu tedavi ile kandaki potasyum 2-3 dakika içinde intrasellüler sıvıya geçer. Bu etki birkaç saat sürer. Bunu takiben gerekirse % 10-25 dekstroz içeren bir solüsyona dekstrozun her 20 g/L’si için 10 ünite kristalize insülin ilave edilerek saatte 300-500 mL intravenöz olarak infüze edilir. İnsülin, potasyumun hücreler tarafından alınmasını sağlar. Hiperkaleminin kalp üzerindeki toksik etkisi iyonize kalsiyum vermekle geçici olarak önlenebilir. Bunun için 3 Ampul % 10 Kalsiyum Glukonat 3-5 dakikada intravenöz olarak enjekte edilir. Bunun etkisi 1-5 dakikada başlar, fakat uzun sürmez. Vücuttan potasyumun fazlasını almak için sodyum polistiren sülfonat, hemodiyaliz veya periton diyalizi kullanılabilir. 

Endikasyonlar

PF %5 Dekstroz- % 0,45 Sodyum Klorür – % 0,3 Potasyum Klorür Çözeltisi genelde; organizmaya su, temel ekstrasellüler ve intrasellüler elektrolitler ve az miktarda kalori sağlamak amacıyla kullanılır.   Bileşiminde bulunan dekstroz, litrede 70 kalori sağlar, vücutta hızla metabolize edilerek suyun hidrasyon amacıyla kullanılmasını sağlar. Bileşimindeki elektrolitler sodyum, klorür ve potasyum gereksinimi olan hastalara uygun bir tedavi olanağı sağlarlar. Aşırı terleme, fazla su alımı, elektrolitsiz sıvıların aşırı uygulanımı, gastrointestinal aspirasyon ve böbrek üstü bezi yetmezliği durumlarında hiponatremi ( serumdaki sodyum miktarının litrede 135 mEq’den aşağı olması ) görülür. Diyare, fazla terleme ya da endokrin bozukluklarda ise, aşırı sodyum kaybı ile birlikte hipokloremi ( serumdaki klorür miktarının litrede 100 mEq’nin altında olması ) görülebilir. Kusma durumlarında sodyumdan daha fazla klorür kaybı olur ve hastalarda hipokloramik alkaloz ile sonuçlanır. Normal koşullarda, intrasellüler metabolik etkinlikler, böbrekler ve homeostatik mekanizmalar, potasyumun yüksek intrasellüler ve düşük ekstrasellüler düzeyde kalmasını sağlar.   Hastalık durumlarında hücre içindeki potasyum hücre dışına sızarak böbreklerle dışarı atılır. Potasyumsuz intravenöz sıvıların uzun süreli kullanımında, şiddetli kusmalarda, diyarelerde, fistül drenajında, kronik yıpratıcı hastalıklarda, uzun süreli kortizon tedavilerinde, diüretik tedavisinde, diyabet asidozunda, primer, hiperaldosteronizm’de ve metabolik asidozda hipopotasemi ( serumdaki potasyum miktarının litrede 3,5 mEq’den aşağı olması ) görülebilir.   Klinik durumlarda, potasyum eksikliği, potasyum fazlalığından daha sık görülür. İntrasellüler potasyum kaybı ihtimalinin bulunduğu durumlarda, koruyucu ya da tedavi edici potasyum tedavisine başlanmalıdır. Bu eksikliği karşılamak amacıyla, günümüz parenteral sıvı tedavilerinde potasyum içeren çözeltiler yer almaktadır. Yetişkinlere günde 40-50 mEq potasyum yeterlidir. Eksiklik durumlarında 7-80 mEq ( yada daha fazla ) potasyum verilmesi gerekir.

Farmakodinamik Özellikler

Karbonhidratlı sodyum klorür ve potasyum klorür çözeltileri, parenteral sıvı tedavisi alan hastalarda, hidrasyon için gerekli sıvıyı, temel intrasellüler ve ekstrasellüler elektrolitleri ve vücudun kalori ihtiyacının bir bölümünü karşılamak amacıyla geliştirilmiştir. Bileşiminde bulunan sodyum, ekstrasellüler sıvının başlıca katyonudur. Vücutta su dağılımını, sıvı dengesini ve plazma tonisitesini kontrol eder.

Farmakokinetik Özellikler

Klorür ve bikarbonatla birlikte vücut sıvılarının asit-baz dengesini düzenler. Potasyum intrasellüler sıvının başlıca katyonudur. Karbonhidrat ütilizasyonu ve protein sentezinde yer alır, sinir iletiminde ve kas kontraksiyonunda, özellikle de kalpte gereklidir. Klorür ekstrasellüler sıvının başlıca anyonudur. Sodyum metabolizmasını yakından izler, vücudun asit-baz dengesinde yer alır. Dekstroz, organizmanın temel kalori kaynağıdır. Vücutta hızla metabolize edilir, protein ve azot kayıplarını azaltır, glikojen depolanmasını kolaylaştırır ve yeterli dozda verildiğinde ketozu önler ya da azaltır.

Farmasötik Şekli

CAM ŞİŞE

Formülü

Her 100 ml’lik çözeltide    DEKSTROZ MONOHİDRAT…………………..5.0 g  SODYUM KLORÜR ……………………………..0.45 g  POTASYUM KLORÜR ………………………….0.3 g  ENJEKSİYONLUK SU k.m…………………….k.m   Elektrolit konsantrasyonları (mEq/L)                                                                                     Sodyum………………………………..77 Potasyum……………………………..40 Klorür…………………………………..117 Dekstroz ……………………………… —-   TOTAL OSMOLARİTE: 486.5 mOsm/L

İlaç Etkileşmeleri

Çözeltinin içine başka bir ilacın enjeksiyonu zorunlu olmadıkça önerilmez. Zorunlu bir ilave sırasında eklenen ilacın çözeltinin pH’sında stabil olmasına, çözeltide bulunan maddelerle geçimli olmasına dikkat edilmeli ve bu karar doktor tarafından verilmelidir. Spironolakton, triamteren ve amilorid gibi potasyum tutucu diüretikler ile birlikte kullanıldığında hiperpotasemi oluşabilir.

Kontraendikasyonlar

PF % 5 Dekstroz – % 0,45 Sodyum Klorür – % 0,3 Potasyum Klorür Çözeltileri aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:     Organizmaya sodyum, klorür ve potasyum verilmesinin klinik yönden sakıncalı olabileceği durumlarda ,    Hiperpotasemi, kalp bloku, miyokard hasarı, kalp, böbrek yada karaciğer yetmezliğine bağlı ödemler ve asit baz dengesizliği gibi durumlar ,

Kullanım Şekli Ve Dozu

HEKİM TARAFINDAN BAŞKA SEKİLDE TAVSİYE EDİLMEDİĞİ TAKDİRDE; PF %5 Dekstroz- % 0,45 Sodyum Klorür – % 0,3 Potasyum Klorür Çözeltisi, intravenöz yoldan kullanılır. Doz, hastanın yaşına, ağırlığına, klinik ve laboratuvar durumuna bağlı olarak hekim tarafından düzenlenir. Sıvı uygulanımı, her hastanın idame ya da tedavi gereksinimleri uyarınca yapılır. Serum potasyum düzeyi litrede 2,5 mEq’den yüksek ise saatte en fazla 10 mEq hızında potasyum klorür verilebilir. Toplam 24 saatlik doz 200 mEq’ni aşmamalıdır. Dekstroz normal şahıslara saatte kilo başına 0,5 g dozunda uygulandığında glukozüriye neden olmaz.   DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Çözelti berrak değilse, torba zedelenmişse kullanmayınız. Çözelti bir defada kullanılmalıdır. Bir seferlik uygulamadan artan çözelti tekrar kullanılmamalıdır.   DOKTORA DANIŞILMADAN KULLANILMAMALIDIR.   GEBELİK VE LAKTASYONDA KULLANIMI   Hamilelik Kategorisi C: PF % 5 Dekstroz-% 0,45 Sodyum Klorür- % 0,3 Potasyum Klorür çözeltileri ile hayvanlarda deneysel çalışmalar yapılmamıştır. Hamile bir kadına verildiğinde fetüse zarar verip vermeyeceği veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemeyeceği bilinmemektedir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

PVC TORBA

Saklama Koşulları

25°C‘nin altında oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

500 cc, 1000 cc’lik cam şişelerde bulunmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

İntravenöz çözeltinin aşırı uygulanımı, sıvı ve solüt yüklenmesi sonucu, serum elektrolitlerinin seyrelmesine, aşırı hidrasyona, akciğer konjestiyonu ve ödemine yol açabilir. Solüt yüklenmesinin akciğer ödemine ya da periferik ödeme yol açma ihtimali solüsyonların elektrolit içeriğine bağlıdır. Sodyum iyonu içeren çözeltiler konjestif kalp yetmezliğinde, ağır böbrek yetmezliğinde ve vücutta sodyum tutulması ve ödemle birlikte seyreden klinik durumlarda, büyük bir dikkatle uygulanmalı ya da hiç kullanılmamalıdır.   Potasyum iyonu içeren çözeltiler, hiperpotasemi, ağır böbrek yetmezliği ve vücutta potasyum tutulması ile birlikte seyreden durumlarda büyük bir dikkatle uygulanmalı ya da hiç kullanılmamalıdır.     Böbrek fonksiyonları azalmış hastalarda sodyum ve potasyumlu çözeltilerin verilişi, vücutta sodyum ve potasyum tutulmasına yol açabilir. Uzun süreli parenteral sıvı tedavilerinde gerekli görüldüğü zamanlarda yapılacak klinik ve laboratuvar değerlendirilmeleri ile hastaların sıvı, elektrolit ve asit-baz dengesi değerlendirilmeli, gerektiğinde tedaviye ilave elektrolitler ya da elektrolitsiz dekstroz çözeltileri katılmalıdır.   Uzun süreli nazogastrik aspirasyon, kusma, diyare ya da gastrointestinal fistül drenajı durumlarında tedaviyi ilave elektrolitlerle desteklemek gerekebilir. Kortikosteorid ya da kortikotropin tedavisi gören hastalarda veya vücutta tuz tutulmasıyla birlikte seyreden hastalıklarda, sodyum içeren çözeltiler kullanılırken dikkatli olmalıdır. Böbrek ya da kalp yetmezliğinde, özellikle ameliyat sonrası döneminde bulunanlarda ve yaşlılarda sodyum veya potasyum verilirken dikkatli olunmalıdır. Özellikle dijital tedavisi gören hastalarda, yakın hekim gözetimi, sık elektrokardiyografik denetimler ve serumda potasyum tayinleri parenteral potasyum tedavilerinde yol gösterici olmalıdır. Potasyum içeren çözeltiler kalp hastalarında ve özellikle böbrek hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Çözeltinin kontamine olmasından veya uygulama yönteminden kaynaklanan reaksiyonlar, ateş, enjeksiyon alanının enfeksiyonu ve buradan yayılan damar trombozu, flebit veya ekstravazasyon meydana gelebilir. Potasyum içermesi sebebiyle bulantı, kusma, karın ağrısı ve diyare görülebilir. Karbonhidrat toleransı azalmış hastalarda ve latent diyabetiklerde glukoz çözeltileri hiperglisemi, glukozüri ve hiperosmolariteye sebep olabilir. Hastanın kardiyovasküler ve renal fonksiyonları çok kısıtlı ise verilen su ve tuz konjestif kalp yetmezliği, ödem ve akciğer ödemine sebep olabilir. Uygulama sırasında yan etkiler ortaya çıktığında infüzyon durdurulmalı, hastanın durumu değerlendirilmeli ve uygun terapötik önlemler alınmalıdır.     BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window