İlaç Sınıfı | Beşeri İthal İlaç |
İlaç Alt Sınıfı | İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi |
İlaç Firması | PULMICORT |
Birim Miktarı | 1 |
ATC Kodu | R03BA02 |
ATC Açıklaması | Budezonid |
NFC Kodu | EM |
NFC Açıklaması | Akciğerlere Uygulanan Tekrar Doldurulamayan Ünite Dozlu İnhaler Tozlar |
Kamu Kodu | A06486 |
Orijinal / Jenerik Türü | 20 YIl |
2023 Fiyatı | Bilinmiyor |
Satış Fiyatı | 45,17 TL (2 Mart 2020) |
Önceki Satış Fiyatı | 40,31 TL (5 Şubat 2020) |
Barkodu | |
Kurumun Karşıladığı | 17,33 TL |
Reçete Tipi | Normal Reçete |
Temin Yeri | İlacınızı sadece eczaneden alınız ! |
Bütçe Eşdeğer Kodu | E425A |
Başlıklar
- İlaç Etken Maddeleri
- İlaç Prospektüsü
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Saklama Koşulları
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Uyarılar/Önlemler
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Ruhsat Sahibi
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Saklama Koşulları
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Uyarılar/Önlemler
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
İlaç Etken Maddeleri
- budesonid (100 µg)
İlaç Prospektüsü
Doz Aşımı
Nitrofurantoin’in spesifik bir antidotu yoktur. Aşırı doz durumunda ilacın üriner yoldan atılımını arttırmak amacıyla vücuda sıvı yüklenmelidir.
Endikasyonlar
PİYELOSEPTYL Kapsül Escherichia coli, Enterokoklar, Staphylococcus aureus’un duyarlı suşları ve Klebsiella ve Enterobacter’in bazı duyarlı suşlarının neden olduğu üriner sistem enfeksiyonlarının (Sistit, üretrit, üreterit, prostatit, bakteriüri) tedavisinde endikedir. PİYELOSEPTYL Kapsül piyelonefrit veya perinefritik abse tedavisinde endike değildir. Nitrofurantoin’in dokulara dağılımı ve penetrasyonu üriner sistem enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan diğer ajanlara göre daha düşüktür. Bundan ötürü Nitrofurantoin tedavisinden sonra nüks veya bakteriürinin yeniden belirdiği görülebilir. Bunun için tedavi öncesi ve tedavi bitiminden sonra idrardan kültür ve duyarlılık testleri yapılmalıdır. Tedavinin başarısız kalması veya nüks vukuunda doku penetrasyonu yüksek antibiyotikler kullanılabilir. PİYELOSEPTYL Kapsül kullanılması düşünüldüğünde her ne kadar ilaçla eradikasyon oranı daha düşükse de bakterilerin buna karşı rezistans kazanamadığı ve süratle vücuttan atıldığından toksik etkisi bulunmadığı dikkate alınmalıdır. Buna karşın dokulara yayılan antibiyotiklerle toksik etkiler daha yüksek ve bakteriyel rezistans sık görülen bir olaydır.
Farmakodinamik Özellikler
Nitrofurantoin idrar yolları için spesifik bir antibakteriyel maddedir. Düşük konsantrasyonlarda (1:100000-1:200000) bakteriostatik, bunun üstünde konsantrasyonlarda ise bakterisid etki gösterir. Bakteriler üzerindeki etkisi bakteriyel enzim metabolizmalarında araya girmek suretiyle olur. Nitrofurantoin’e karşı bakteriler ancak çok az rezistans gösterebilir.
Farmakokinetik Özellikler
Piyeloseptyl oral olarak verildiğinde süratle absorbe olur. Absorpsiyon yeri ince barsaktır. Besinlerle beraber alınması absorpsiyonu hızlandırır. Nitrofurantoin plazma proteinlerine yaklaşık % 60 oranında bağlanır ve plazma yarılanma ömrü yaklaşık 20 dakika ile 60 dakika arasındadır.100 mg’lık Nitrofurantoin dozundan sonra plazma seviyeleri 1-2 mcg/ml civarındadır. Nitrofurantoin karaciğerde metabolize edilir ve verilen dozun % 30-50’si süratle değişmeden idrar ile atılır. Oral dozu takiben 30 dakika içinde idrarla 50-150 mcg/ml’lik bir konsantrasyon sağlanır. Nitrofurantoin plasentaya geçer ve fetal dolaşımda düşük konsantrasyonlarda gözükür. Aynı zamanda anne sütüne de geçtiği bildirilmiştir. Nitrofurantoin’in absorpsiyonu kristal şekline bağlıdır. Nitrofurantoin’in makrokristal formunun absorpsiyonu mikrokristal formuna göre yavaştır, ancak makrokristal Nitrofurantoin’e tahammül daha iyidir. Özellikle bulantı, kusma ve mide-barsak rahatsızlığı daha az görülür.
Farmasötik Şekli
KAPSÜL
Formülü
Her kapsül; 50 mg Nitrofurantoin içerir. Kapsül boyası olarak; Titandioksit, İndigotin ve Tartrazin kullanılmıştır.
İlaç Etkileşmeleri
Piyeloseptyl, nalidiksik asit ve Oksolinik asitle birlikte kullanılmamalıdır. Magnezyum trisilikat Piyeloseptyl ile beraber verildiğinde emilim oranı azalır. Probenesid ve Sülfinpirazon gibi Ürikozürik ilaçlar Piyeloseptyl’in renal tubuler sekresyonunu inhibe edebilir. Bu yüzden Nitrofurantoin’in serum seviyeleri yükselebilir.
Kontraendikasyonlar
Anüri, oligüri, böbrek yetmezliği, (kreatinin klerensi 40 ml/dak’dan az ise) gebelik, 1 aydan küçük bebeklerde, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği ve Nitrofurantoin’e karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır.
Kullanım Şekli Ve Dozu
Piyeloseptyl yemek arasında veya süt ile alınmalıdır. Büyüklerde :Günde 4 defa 6 saat ara ile 50-100 mg (1-2 kapsül) Komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonlarında düşük dozaj tavsiye edilir. Uzun süreli suppressif tedavi için ; Büyüklerde :Gece yatarken 50-100 mg’lık tek doz Çocuklarda ve dozun hassas olarak hesaplanmasının gerektiği durumlarda PİYELOSEPTYL ORAL SÜSPANSİYON tercih edilmelidir.
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Piyeloseptyl® 25 mg/5 ml Oral Süspansiyon, 100 ml
Saklama Koşulları
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30°C’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak saklayınız.
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
Piyeloseptyl® 50 mg Kapsül, 30 kapsüllük blister ambalajda.
Uyarılar/Önlemler
Böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda ve karaciğer yetersizliği olanlarda dikkatle kullanılmalıdır. Nitrofurantoin tedavisi sırasında alkol kullanılmamalıdır. Nitrofurantoin ile tedaviye akut, subakut ve kronik pulmoner sensitivite reaksiyonları gözlenmiştir. Bu reaksiyonlar meydana geldiği takdirde ilaç kesilmeli ve uygun önlemler alınmalıdır. Kronik pulmoner reaksiyonlar sinsi şekilde gelişebilir. Bu reaksiyonlar nadir olup görülme ihtimali 6 aydan fazla sürekli Nitrofurantoin tedavisi görenlerde daha yüksektir. Uzun süreli tedavilerde hastanın pulmoner durumu yakın takip altında tutulmalıdır. Yine uzun süreli Nitrofurantoin alanlarda sinsi aktif kronik hepatit görüleceğinden periyodik olarak karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Karıncalanma ve uyuşma belirtileri göstererek başlayan periferik nöropatiler bildirilmiştir. Renal yetersizlik, anemi, diyabet, elektrolit dengesizliği,B vitamini noksanlığı ve zayıflık gibi durumlar nöropatiyi arttırır. Anne sütüne geçtiğinden emziren annelerde kullanılacağı zaman emzirmeye son verilmelidir.
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Pulmoner hipersensibilite reaksiyonları: Akut,subakut ve kronik pulmoner sensitivite reaksiyonları görülebilir. Akut akciğer reaksiyonlarında ateş, titreme, öksürük, göğüs ağrısı, dispne, akciğer infiltrasyonu, plevra eksudasyonu ve eosinofili görülür. Bunlar genellikle tedavinin ilk haftasında ortaya çıkar ve ilacın kesilmesiyle kaybolur. Subakut akciğer reaksiyonlarında ateş ve eosinofiliye daha seyrek rastlanır. İyileşme daha yavaş olur. Kronik akciğer reaksiyonlarının görülme ihtimali 6 aydan fazla süreli Nitrofurantoin tedavisi görenlerde daha yüksektir. Gitgide artan fenalık hissi, efora bağlı dispne, öksürük ve akciğer fonksiyonlarının bozulması genel belirtilerdir. Bu tipte akciğer reaksiyonlarının ağırlığı ve iyileşme derecesi ilk semptomların belirmesinden sonra Nitrofurantoin’e devam edilip edilmemesine bağlıdır. Gastrointestinal reaksiyonlar: Nitrofurantoin tedavisi sırasında iştahsızlık, bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Doz azaltılarak bu reaksiyonlar önlenebilir. Çok nadir olarak hepatitis gözlenmiştir. Dermatolojik reaksiyonlar: Eritem, kaşıntı, ürtiker, dermatit gibi allerjik reaksiyonlar görülebilir. Hematolojik reaksiyonlar: Eritrositlerde glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği, karaciğer harabiyeti olanlarda megaloblastik anemi, agranulositoz, eosinofili ve hemolitik anemi. Diğer reaksiyonlar: Nadir olarak nöropati, baş dönmesi, baş ağrısı, nistagmus, alopesi, kas ağrıları, hipotansiyon bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
Doz Aşımı
–
Endikasyonlar
PAİNEX 10 JEL iskelet sisteminde, kas, eklem ve ilgili dokuların enflamasyon ve ağrılı durumlarında lokal olarak analjezik antienflamatuar olarak kullanılır. Spondilit, artroz, ağrılı omuz tutulması, lumbago, siyatik, tendinit, tendosinovit, bursit, ezilme, burkulma gerilme gibi künt spor yaralamalarında iyileşmeyi hızlandırmakamacıyla endikedir.
Farmakodinamik Özellikler
–
Farmakokinetik Özellikler
Jel
Farmasötik Şekli
Etken madde etofenamata, flufenamik asit ve içerdiği diğer maddelere bilinen aşırı duyarlılığı olan vakalardakontrendikedir.
Formülü
Hekim tarafından başka bir şekilde önerilmedikçe, günde 3 ila 4 kez ağrılı veya enflamasyanlu bölgeye PAİNEX 10 JEL uygulanır ve masaj yapılarak derin dokulara nüfuz etmesi sağlanır. Bandajlı bölgenin yakınına uygulama da, bölgeye penetrasyon kabiliyeti nedeniyle yeterli olabilmektedir.
İlaç Etkileşmeleri
–
Kontraendikasyonlar
20.11.1996 -180/47
Kullanım Şekli Ve Dozu
40 g’lık laklı aluminyum tüplerde
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Non-steroid antienflamatuar maddelere aşırı duyarlılığı olan vakalarda çapraz allerji olasılığı nedeniyle uygulanmamalıdır. Ayrıca PAİNEX 10 JEL açık yaralara veegzamatöz lezyonlu bölgelere uygulanmamalıdır.
Ruhsat Sahibi
Çok seyrek, lokal olarak uygulandığı bölgelerde deride irritasyona neden olabilir. Ancak bu durum ilacınkesilmesi halinde ortadan kalkar.
Doz Aşımı
Çok yüksek dozlarda olsa bile, akut Pulmicort Turbuhaler doz aşımının klinik açıdan sorun oluşturması beklenmez. Uzun süre çok yüksek dozlarda kullanılırsa, hiperkortisizm ve adrenal baskılanması gibi sistemik glukokortikosteroid etkileri ortaya çıkabilir.
Endikasyonlar
Pulmicort Turbuhaler, altta yatan solunum yolları enflamasyonunun kontrolü için idame tedavisinde glukokortikosteroidlere gereksinim gösteren bronşiyal astımlı hastalarda endikedir. Pulmicort Turbuhaler reverzibilite gösteren kronik obstrüktif akciğer hastalığında da (KOAH) endikedir. Pulmicort Turbuhaler’ın düzenli kullanımı FEV1’in düşüş hızını yavaşlatır.
Farmakodinamik Özellikler
Budesonid, anti-inflamatuvar yerel etkisi yüksek olan bir glukokortikosteroiddir. Glukokortikosteroidlerin astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) tedavisindeki etki mekanizmaları tam olarak aydınlatılamamıştır. Enflamatuvar mediyatörlerin salgılanmasının ve sitokinlerce yönlendirilen immün yanıtların inhibisyonları muhtemelen önemlidir. Glukokortikosteroid reseptör afinitelerine göre, budesonidin entrensek etki gücü, prednizolondan yaklaşık 15 kat fazladır. Budesonidin, hiperreaktif hastaların doğrudan ve dolaylı provokasyona verdikleri solunum yolu reaktivitesini de azalttığı gösterilmiştir. İnhalasyon yoluyla günde bir ya da iki defa uygulanan budesonid tedavisi, egzersizle ortaya çıkan astımın önlenmesinde de etkili olmuştur. Hafif ve orta şiddetli KOAH’lı hastalarda günde 2 doz 400 mcg’lık budesonid tedavisinin, plasebo ile karşılaştırıldığında, FEV1’in düşüşünü yavaşlattığı görülmüştür. Önerilen dozlarda kullanılan Pulmicort Turbuhaler, ACTH testlerine göre, adrenal fonksiyonlarını, 10 mg prednizolondan belirgin olarak daha az etkiler. Günde 400 mcg’lık dozlarla Turbuhaler yoluyla 2-6 yıl budesonid verilen çocukların büyümelerinin steroid dışı ilaçlarla tedavi edilenlerden farklı olmadığı görülmüştür.
Farmakokinetik Özellikler
Turbuhaler yoluyla verilen budesonid dozunun yaklaşık %25-30’u akciğerlere ulaşır. Budesonidin dağılım hacmi yaklaşık 3 L/kg’dır. Plazma proteinlerine ortalama %85-90 oranında bağlanır. Budesonidin sistemik klerensi yüksektir (dakikada yaklaşık 1.2 L) ve intravenöz yoldan uygulandığında plazma yarılanma süresi ortalama 2-3 saattir. Budesonid, karaciğerden ilk geçiş sırasında yüksek oranda (~ %90) ilk geçiş metabolizmasına uğrayarak glukokortikosteroid aktivitesi düşük metabolitlerine dönüşür.
Farmasötik Şekli
Toz İnhalatör
Formülü
Her ölçülü inhalasyon dozunda, Budesonid…………………..100 mcg
İlaç Etkileşmeleri
Budesonidin, astım ve KOAH tedavisinde kullanılan hiçbir ilaçla etkileşimi gözlenmemiştir. Kortikosteroidlerin metabolizmasında yer alan temel enzim olan sitokrom P450 3A’nın güçlü bir inhibitörü olan ketokonazol, oral yoldan alınan budesonidin plazma düzeyinin yükselmesine neden olur. Önerilen dozlarda, simetidinin oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği üzerindeki etkisi hafif, ancak klinik açıdan önemsizdir, omeprazolün ise etkisi yoktur.
Kontraendikasyonlar
Budesonide karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Kullanım Şekli Ve Dozu
Bronşiyal Astımda Pulmicort Turbuhaler’in dozu, her hastanın gereksinimlerine göre ayarlanmalıdır. Önerilen başlangıç dozu ve en yüksek doz, daha önceki astım tedavisine dayanılarak, aşağıdaki tabloda verilmektedir. Şiddetli astımda ve alevlenme dönemlerinde günlük dozun 3-4 eşit bölümde uygulanması bazı hastalarda yararlı olabilir. Daha önceki tedavi Önerilen başlangıç dozu Önerilen en yüksek doz Erişkinler Steroid kullanmamış hastalar 200-400 mcg günde tek doz olarak ya da 100-400 mcg günde 2 uygulama 800 mcg günde 2 uygulama İnhalasyon yoluyla glukokortikosteroid kullanmış hastalar 200-400 mcg günde tek doz olarak ya da 100-400 mcg günde 2 uygulama 800 mcg günde 2 uygulama Oral glukokortikosteroid kullanmış hastalar 400-800 mcg günde 2 uygulama 800 mcg günde 2 uygulama 6 yaş ve daha büyük çocuklar Steroid kullanmamış hastalar 200-400 mcg günde tek doz olarak ya da 100-200 mcg günde 2 uygulama 400 mcg günde 2 uygulama İnhalasyon yoluyla glukokortikosteroid kullanmış hastalar 200-400 mcg günde tek doz olarak ya da 100-200 mcg günde 2 uygulama 400 mcg günde 2 uygulama Oral glukokortikosteroid kullanmış hastalar 200-400 mcg günde tek doz olarak 400 mcg günde 2 uygulama Tüm hastalarda arzulanan klinik etkinin sağlanmasından sonra, idame dozu, belirtilerin kontrol altına alınması için yeterli olan en düşük doza indirilmelidir Pulmicort Turbuhaler ile tedaviye başlanmasından sonra 24 saat içinde astımın kontrol altına alınmasında gelişme görülebilir ancak en yüksek yararlanma 1-2 hafta ya da daha uzun sürede elde edilebilir. Günlük doz genellikle 1-2 eşit bölümde uygulanır. Günde 100-400 mcg idame dozuna gereksinimi olan orta ve şiddetli astımlı erişkinlerde ve 6 yaşından büyük çocuklarda, günde tek doz uygulaması, hem steroid kullanmayan hem de inhalasyon yoluyla glukokortikosteroid kullanan hastalarda uygulanabilir. Doz sabahları ya da akşamları verilebilir. Astım kötüye giderse, doz artırılmalı ve daha sık uygulanmalıdır. İlaç, Pulmicort Turbuhaler’den akciğerlere hasta soluk alırken ulaştığı için, hastaya ağız parçası aracılığıyla derin ve kuvvetli olarak nefes alması gerektiği belirtilmelidir. Hastaya, ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşması riskini azaltması için, her inhalasyondan sonra ağzını suyla çalkalaması ve suyu yutmaması öğütlenmelidir. Glukokortikosteroid kullanmayan hastalarda İdame dozu gereksinimi olan astımlı hastalar, Pulmicort Turbuhaler’den yukarıdaki tabloda önerilen dozlarda yararlanabilirler. Başlangıç dozuna yeterli cevap vermeyen hastalar için daha yüksek dozlar önerilir. İnhalasyon yoluyla glukokortikosteroid kullanan hastalarda İnsanlarda yapılan klinik araştırmalar, aynı miktardaki Turbuhaler budesonid dozunun basınçlı aerosolden daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle Pulmicort basınçlı aerosol tedavisi uygulanan hastalarda, Pulmicort Turbuhaler tedavisine geçilirken, hastalar stabil ise dozun yarı yarıya azaltılması mümkündür. Bu durum, hastaların başka inhalasyon glukokortikosteroid tedavisinden Pulmicort Turbuhaler tedavisine geçmeleri durumunda da, ilk önce transferden öncesinde aynı doz verilmesi lüzumlu ise de geçerlidir. Oral yoldan glukokortikosteroid kullanan hastalarda Böyle hastalara Pulmicort Turbuhaler ile devam etmeleri öğütlenmeli, ancak adrenal yetersizliği oluşması bakımından dikkatle izlenmelidir. Adrenal yetersizlik oluşursa, sistemik kortikosteroid dozu geçici olarak yükseltilmeli ve oral dozun kesilmesi daha da yavaşlatılmalıdır. Stres ya da şiddetli astım nöbetinde, Pulmicort Turbuhaler’e geçiş dönemindeki hastalara sistemik kortikosteroid tedavisi eklenmelidir. Pulmicort Turbuhaler’in önerilen dozlardan fazla alınmasının güvenilirliği ve etkinliği henüz bilinmemektedir. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında (KOAH) Bu hastalık için önerilen doz günde 2 defa 400 mcg’dır. Pulmicort Turbuhaler tedavisine başlanarak oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozu azaltılan hastalara, yukarıda “Bronşiyal Astımda” başlıklı bölümde belirtilen önerilen yapılmalıdır. Önerilen dozların üzerinde uygulanan Pulmicort tedavisinin etkinliği ve güvenilirliği gösterilmemiştir.
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Pulmicort Turbuhaler (200 mcg/doz) Pulmicort Turbuhaler (400 mcg/doz) Pulmicort Ölçülü Dozlu İnhalasyon Aerosolu (50 mcg/doz) Pulmicort Ölçülü Dozlu İnhalasyon Aerosolu (200 mcg/doz) Pulmicort 0.25 mg/mL Nebülizer Süspansiyon Pulmicort 0.50mg/mL Nebülizer Süspansiyon
Saklama Koşulları
30°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
Her inhalasyonda 100 mcg budesonid sağlayan 200 dozluk ambalajlarda.
Uyarılar/Önlemler
Pulmicort Turbuhaler, kısa etkili bronkodilatörlerin gerektiği akut astım nöbetlerinde hızlı bir rahatlama sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır. Kısa etkili bronkodilatör tedavisi etkisiz kalıyorsa, ya da normalden daha fazla inhalasyon gerekiyorsa, bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Bu tür durumlarda, anti-inflamatuvar tedavinin arttırılması, örneğin inhalasyon yoluyla kullanılan budesonid dozunun yükseltilmesi ya da oral yoldan glukokortikosteroid kürüne başlanması gerekli olabilir. KOAH şiddetlendiğinde oral yoldan glukokortikosteroid kürüne başlanmalı ve/veya antibiyotik verilmelidir. Sistemik glukokortikosteroid tedavisinden inhalasyon yoluyla glukokortikosteroid tedavisine geçiş özel bir dikkat gerektirir. Hipotalamus-hipofiz-adrenal ekseninin baskılandığı bu dönemde, hastalar travma, ameliyat ya da enfeksiyona (özellikle gastroenterit) ya da ağır elektrolit kaybına yol açan diğer durumlara maruz kalırsa, adrenal yetmezliğinin bulgu ve belirtileri ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda Pulmicort Turbuhaler astım belirtilerini ve KOAH semptomlarını kontrol altında tutabilse bile, fizyolojik miktarlardan daha az sistemik glukokortikosteroid sağlar ve bu tür durumlarla mücadele etmek için gereken mineralokortikosteroid etkisine sahip değildir. Oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozu azaltılırken, bazı hastalarda kas ve eklem ağrısı gibi spesifik olmayan rahatsızlık duyguları ortaya çıkabilir. Bu tür ender durumlarda, yorgunluk, başağrısı, bulantı ve kusma başlarsa genel bir glukokortikosteroid etkisi yetmezliğinden kuşkulanılmalıdır. Bu vakalarda bazen oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozunun geçici olarak yükseltilmesi gerekli olabilir. Sistemik steroid tedavisinden inhalasyon tedavisine geçilmesi, bazen daha önceden sistemik ilaçlarla kontrol edilen rinit ve ekzema gibi alerjilerin açığa çıkmasına neden olabilir. Bu tür alerjiler, bir antihistaminik ve/veya topikal preparatlarla semptomatik olarak tedavi edilmelidir. Karaciğer fonksiyonlarının azalması, kortikosteroidlerin atılımını etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin farmakokinetiği sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği değişir, sistemik yararlanımı artar. Ancak, inhalasyon yoluyla kullanılan Pulmicort Turbuhaler’in sistemik yararlanımında sindirim sisteminden emilen budesonidin katkısı göreceli olarak az olduğundan, bu durumun klinik açıdan önemi sınırlıdır. Akciğer tüberkülozu bulunan hastalarda özel önlemler alınması gerekli olabilir. Gebelik ve emzirme doneminde kullanım Diğer ilaçlarda olduğu gibi, budesonidin de gebelik döneminde kullanılması annedeki yararları ile fetus üzerindeki risklerin karşılaştırılmasını gerektirir. Diğer tedavilerin eş güçteki antiastmatik dozlarına göre sistemik etkilerinin daha az olması nedeniyle inhalasyon glukokortikosteroidleri tercih edilebilir. Budesonidin anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Pulmicort Turbuhaler, araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez. Pulmicort Turbuhaler, kısa etkili bronkodilatörlerin gerektiği akut astım nöbetlerinde hızlı bir rahatlama sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır. Kısa etkili bronkodilatör tedavisi etkisiz kalıyorsa, ya da normalden daha fazla inhalasyon gerekiyorsa, bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Bu tür durumlarda, anti-inflamatuvar tedavinin arttırılması, örneğin inhalasyon yoluyla kullanılan budesonid dozunun yükseltilmesi ya da oral yoldan glukokortikosteroid kürüne başlanması gerekli olabilir. KOAH şiddetlendiğinde oral yoldan glukokortikosteroid kürüne başlanmalı ve/veya antibiyotik verilmelidir. çıkmasına neden olabilir. Bu tür alerjiler, bir antihistaminik ve/veya topikal preparatlarla semptomatik olarak tedavi edilmelidir. Karaciğer fonksiyonlarının azalması, kortikosteroidlerin atılımını etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin farmakokinetiği sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği değişir, sistemik yararlanımı artar. Ancak, inhalasyon yoluyla kullanılan Pulmicort Turbuhaler’in sistemik yararlanımında sindirim sisteminden emilen budesonidin katkısı göreceli olarak az olduğundan, bu durumun klinik açıdan önemi sınırlıdır. Akciğer tüberkülozu bulunan hastalarda özel önlemler alınması gerekli olabilir.
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Klinik araştırmalarda, sık olarak karşılaşılan belirli bir yan etkisi saptanmamıştır. Tıbbi literatür ve deneyimlere göre aşağıdaki yan etkiler görülebilir: Boğazda hafif bir iritasyon, öksürme ve ses boğuklaşması. Orofarenksde Candida enfeksiyonu. Deri döküntüsü, kontakt dermatit, ürtiker, anjiyoödem ve bronkospazm dahil erken ve geç aşırı duyarlılık reaksiyonları. Sinirlilik, huzursuzluk ve depresyon gibi psikiyatrik semptomlar yanında, davranış bozuklukları. İnhalasyon yoluyla kullanılan ilaçlar, etki mekanizması bilinmemekle birlikte, nadiren bronkospazma yol açabilir. İnhalasyon glukokortikosteroidleri ile, nadir olarak, bazı hastalarda, muhtemelen doza, tedavi süresine, birlikte kullanılan ya da daha önceden kullanılmış olan steroidlere kişisel duyarlılığa bağlı olarak adrenal hipofonksiyonu dahil, sistemik glukokortikosteroidlerin bulgu ve belirtileri ortaya çıkabilir. İnhalasyon glukokortikosteroidi tedavilerinde nadiren deride morarma bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 7 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır