İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması REGINON
Birim Miktarı 63
ATC Kodu G03AA10
ATC Açıklaması Gestodene ve östrojen
NFC Kodu BA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Kaplı Tabletler
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 36,08 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 32,21 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • etinilestradiol (0,02 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Vinorelbinin doz aşımı için bilinen bir antidot yoktur. Önerilen dozun (30 mg/m2) 10 katına kadar olan miktarlarda doz aşımı bildirilmiştir. Tanımlanan toksisiteler, advers reaksiyonlar bölümünde sıralanan ve paralitik ileus, stomatit ve özofajitin de dahil olduğu olaylarla tutarlıdır. Aynı zamanda kemik iliği aplazisi, sepsis ve parezi de bildirilmiştir. Vinorelbin doz aşımından sonra ölüm meydana gelmiştir. Eğer doz aşımı oluşursa, genel destek önlemleri ile birlikte doktorun gerekli görüldüğü takdirde uygun kan transfüzyonları, büyüme faktörleri ve antibiyotiklerle tedaviye başlanmalıdır.

Endikasyonlar

Vinorelbin; rezekte edilemeyen ileri evre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHOAK) bulunan hastalarda ilk seçenek olarak tek başına veya sisplatin ile kombine şekilde kullanılır. Dördüncü evre KHOAK bulunan hastalarda vinorelbin tek başına veya sisplatin ile kombine olarak endikedir. Üçüncü evre KHOAK’de vinorelbinin, sisplatin ile birlikte kullanılır. Ayrıca vinorelbin, metastatik meme kanserinde de endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Vinorelbin mikrotübül birleşmesini engelleyen bir vinka alkaloididir. Vinka alkaloidleri yapısal olarak benzer bileşiklerdir ve 2 tane çok-halkalı üniteden oluşurlar; vindolin ve katarantin. Vinorelbinin anti-tümör aktivitesinin esas olarak tubulin ile etkileşme yoluyla metafazdaki mitoz inhibisyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Diğer vinka alkaloidleri gibi, vinorelbin de aynı zamanda; 1-) amino asit, siklik AMP ve glutation metabolizmasını, 2-) kalmoduline bağımlı Ca++-transport ATPaz aktivitesini, 3-) hücresel solunumu, 4-) nukleik asit ve lipid biyosentezini de engelleyebilir. Vinorelbinin mitotik mikrotübüller için rölatif bir selektivitesi bulunduğu düşünülmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

İntravenöz uygulamadan sonra plazmadaki vinorelbin konsantrasyonu trifazik bir şekilde azalır. Başlangıçtaki hızlı düşüş, esas olarak ilacın periferik kompartmanlara dağılımını ve daha sonraki fazlar metabolizma ve itrahı gösterir. Terminal fazın uzun sürmesi, vinorelbinin periferik kompartmanlardan oldukça yavaş salınmasına bağlıdır. Terminal faz yarılanma süresi ortalama 27.7-43.6 saattir ve ortalama plazma klirens sınırları 0.97-1.26 L/saat/kg arasındadır. Kararlı-durum dağılım hacmi (Vss) değerinin sınırları 25.4-40.1 L/kg arasındadır. Vinorelbin insan trombosit ve lenfositlerine yüksek oranda bağlanır. Plazmadaki serbest fraksiyon, 234-1169 ng/mL konsantrasyon sınırlarında yaklaşık 0.11 olarak saptanmıştır. Kanser hastalarında plazma bileşenlerine bağlanma % 79.6 – % 91.2 arasındadır. Sisplatin, 5-fluorurasil veya doksorubisinin varlığı, vinorelbinin bağlanmasını değiştirmez. Vinorelbin esas olarak karaciğerden elimine edilir ve intravenöz uygulamadan sonra feçesde büyük miktarlarda bulunur. Vinorelbinin kan, plazma ve idrarda saptanan 2 metaboliti; vinorelbin N-oksit ve deasetilvinorelbindir. Deasetilvinorelbinin insanlarda primer metabolit olduğu ve vinorelbine benzer bir antitümör aktivitesi bulunduğu gösterilmiştir. Vinorelbinin terapötik dozlarının (30 mg/m2) uygulanmasının ardından her iki metabolit de kan veya idrarda çok düşük düzeylerde bulunmuştur. Vinka alkaloidlerin metabolizmasına, CYP3A alt-ailesindeki hepatik sitokrom P450 izoenzimlerinin aracı olduğu gösterilmiştir. Bu metabolik yol, karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda veya bu enzimlerin güçlü inhibitörlerinin eşzamanlı uygulandığı bireylerde bozulabilir. Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması önerilmektedir. İntravenöz yoldan uygulanan radyoaktif işaretli vinorelbinin yaklaşık %18 ve %46’sı sırasıyla, idrar ve feçesde saptanmıştır. Vinorelbinin farmakokinetik araştırmalarında; yaş, sistemik maruziyet (EAA0-¥) ve hematolojik toksisite arasında herhangi bir ilişki belirlenmemiştir. Vinorelbinin farmakokineği, eşzamanlı sisplatin uygulamasından etkilenmemiştir.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyon için solusyon içeren flakon

Formülü

Her bir flakon etken madde olarak 69.25 mg vinorelbin tartrat (50.00 mg vinorelbine eşdeğer)  ve enjeksiyonluk su k.m.5 mL  içermektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Mitomisin ile eşzamanlı uygulanan vinorelbin ve diğer antikanser vinka alkaloidleri ile akut pulmoner reaksiyonlar bildirilmiştir. Vinorelbinin farmakokinetiği, sisplatin ile eşzamanlı uygulandığında değişmemekle beraber, kombine uygulamada görülen granülositopeni, tek başına vinorelbin uygulamasında görülenden anlamlı derecede yüksektir. Vinorelbin ile paklitaksel de eşzamanlı veya ardarda verildiğinde, hastalar nöropati belirti ve bulguları bakımından izlenmelidir. Önceden veya beraberinde radyoterapi uygulanmış hastalara vinorelbin verilmesi, radyasyona karşı duyarlılık artışı ile sonuçlanabilir. CYP3A alt-ailesindeki hepatik sitokrom P450 izoenzimlerinin aracı olduğu ilaç metabolizmasını inhibe ettiği bilinen ilaçların eşzamanlı uygulandığı hastalarda veya karaciğer yetmezliğinde dikkatli olunmalıdır. Vinorelbinin bu metabolik yolun inhibitörleri ile eşzamanlı uygulanması, advers olayların daha erken ortaya çıkmasına ve/veya şiddetlenmesine neden olabilir.

Kontraendikasyonlar

Vinorelbin uygulaması, tedavi-öncesi granülosit sayısı <1,000 hücre/mm3 olan hastalarda kontrendikedir. Hamilelerde, emziren annelerde ve ciddi karaciğer yetmezliği olanlarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Vinorelbin antineoplastik tedavi uygulamasında deneyimli bir uzman doktorun denetimi altında ve sadece intravenöz yol ile uygulanmalıdır. Monoterapi: Vinorelbinin mutad başlangıç dozu haftada bir kez 30 mg/m2’dir. İntravenöz injeksiyon yoluyla 6-10 dakika içinde uygulanması önerilmektedir. Vinorelbin ile sisplatin kombinasyonu: Dört haftada bir 100 mg/m2 dozda uygulanan sisplatin ile haftada 25 mg/m2 dozlarda vinorelbin eşzamanlı olarak kullanılabilir. Vinorelbin ve/veya sisplatin dozunun düşürülmesi konusunda karar vermek için her hafta kan sayımı yapılmalıdır. Haftada bir kez 30 mg/m2 dozda uygulanan vinorelbin, 1. ve 29. günlerde ve sonra da her 6 haftada bir 120 mg/m2 dozlarda uygulanan sisplatin ile eşzamanlı olarak kullanılabilir. Vinorelbin için doz değişiklikleri: Vinorelbinin karşılık gelen başlangıç dozu için, hematolojik toksisite ya da karaciğer yetmezliğine göre doz ayarlanmalıdır (Tablo). Tablo. Granülosit Sayımı Esasına Göre Doz Ayarlaması Tedavi Günündeki Granülosit Sayımı (hücre/mm3) Vinorelbin Başlangıç Dozunun Yüzdesi ³1500 % 100 1000-1499 % 50 <1000 Vinorelbin uygulamayın. Bir hafta içinde granülosit sayımını tekrarlayın. Eğer peşpeşe 3 haftalık doz, granülosit sayımı <1000 hücre/mm3 olduğu için uygulanamazsa, vinorelbine devam etmeyin. Not: Vinorelbin ile tedavi süresince, granülositopenik iken ateş ve/veya sepsis görülen hastalarda veya peşpeşe 2 haftalık doz granülositopeni nedeniyle uygulanamamış olan hastalarda, sonraki vinorelbin dozları aşağıdaki gibi olmalıdır: ³1500 % 75 1000-1499 % 37.5 <1000 Yukarıya bakın Karaciğer yetmezliğinde doz değişiklikleri: Vinorelbin karaciğer yetmezliği bulunan hastalara uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Vinorelbin tedavisi sırasında hiperbilirübinemi gelişen hastalarda doz , tabloda gösterildiği şekilde total bilirübin değerine göre ayarlanmalıdır. Tablo. Total Bilirübin Değerine Göre Doz Ayarlaması Total Bilirübin (mg/dL) Vinorelbin Başlangıç Dozunun Yüzdesi £2.0 % 100 2.1-3.0 % 50 >3.0 % 25 Eşzamanlı hematolojik toksisite ve karaciğer yetmezliği için doz değişiklikleri: Hematolojik toksisite ve karaciğer yetmezliğinin birarada seyrettiği hastalarda, tablolarda belirtilen değerlere karşılık gelen vinorelbin başlangıç dozlarından en düşük olanı seçilerek uygulanmalıdır. Böbrek yetmezliği için doz değişiklikleri: Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda vinorelbin dozunun ayarlanmasına gerek yoktur. Vinorelbin ile eşzamanlı olarak sisplatin uygulanıyor ise, sisplatin dozunda uygun azaltmaların yapılması gerekir. Nörotoksisite için doz değişiklikleri: Eğer Evre  ³ 2 nörotoksisite gelişirse, vinorelbin uygulaması durdurulmalıdır. Uygulama: Vinorelbin enjekte edilmeden önce intravenöz iğne ya da kateterin uygun şekilde yerleştirilmiş olması çok önemlidir. Vinorelbinin intravenöz uygulaması sırasında etrafındaki dokuya sızması, önemli ölçüde irritasyon, lokal doku nekrozu ve/veya trombofilebite neden olabilir. Eğer ekstravazasyon meydana gelirse, injeksiyon derhal durdurulmalı ve dozun geri kalan kısmı başka bir damara injekte edilmelidir. Vinorelbin solüsyonunun hazırlanması sırasında dikkatli olunmalıdır. Kazara maruz kalma sonucu deri reaksiyonları oluşabilir. Eldiven kullanılması önerilmektedir. Eğer vinorelbin solüsyonu deri ya da mukoza ile temas ederse, bu alan hemen su ve sabun ile iyice yıkanmalıdır. Diğer bir vinka alkaloid ile gözün kazara kontaminasyonu sonucunda gözde ciddi irritasyon bildirilmiştir. Vinorelbin solüsyonu göze temas ederse, göz hemen bol su ile yıkanmalıdır. Antikanser ilaçlar ile yapılan işlemler ve atılmalarının uygun şekilde olabilmesi için özel prosedürler kullanılmalıdır. Vinorelbin şeffaf, renksiz ile açık sarı arası bir çözeltidir. Çözelti ve çözeltiyi içeren kap olanak tanıdığı kadar, parenteral ilaç ürünleri uygulamadan önce partikül ve renk değiştirme bakımından göz ile kontrol edilmelidir. Eğer partikül görülürse, vinorelbin uygulanmamalıdır. Seyreltme: Vinorelbin, önerilen intravenöz çözeltilerden birisiyle bir şırınga ya da intravenöz serum torbası içinde seyreltilmelidir. Seyreltilmiş vinorelbin, intravenöz serum torbasına en yakın uygulama noktasından 6-10 dakika’lık bir süre içinde uygulanmalı ve ardından serum uygulama kanalı solüsyonlardan birinin en az 75-125 mL’si ile yıkanmalıdır. Seyreltilmiş vinorelbin, polipropilen şırınga ya da polivinil klorür torbalar içinde ve 5-30°C’da normal oda ışığında saklanırsa, 24 saate kadar kullanılabilir. Şırınga ile uygulama: Vinorelbinin hesaplanmış dozu, vinorelbin konsantrasyonu 1.5-3.0 mg/mL arasında olacak şekilde seyreltilmelidir. Seyreltme amacıyla %5 dekstroz çözeltisi ve %0.9 sodyum klorür çözeltisi kullanılabilir. İntravenöz serum torbaları ile uygulama: Vinorelbinin hesaplanmış dozu, vinorelbin konsantrasyonu 0.5-2 mg/mL arasında olacak şekilde seyreltilmelidir. Seyreltme amacıyla %5 dekstroz çözeltisi, %0.9 sodyum klorür çözeltisi, %0.45 sodyum klorür çözeltisi, %5 dekstroz ve %0.45 sodyum klorür çözeltisi, Ringer çözeltisi ve Laktatlı Ringer çözeltisi kullanılabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

RENOVEL İ.V. 10 mg/1 mL Enjeksiyon İçin Solüsyon İçeren Flakon, 1 flakonluk ambalajdadır

Ruhsat Sahibi

Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.

Saklama Koşulları

Açılmamış vinorelbin flakonları kutusu içinde ışıktan korunur ve buzdolabında 2-8°C’da saklanırsa, ambalajında belirtilen tarihe kadar stabildir. Açılmamış vinorelbin flakonları 25°C‘a kadar oda ısısında 72 saate kadar stabildir. Bu ürün dondurulmamalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

RENOVEL İ.V. 50 mg/5 mL Enjeksiyon İçin Solüsyon İçeren Flakon, 1 flakonluk ambalajdadır.

Uyarılar/Önlemler

Bu ürün sadece intravenöz (IV) kullanım içindir. Vinorelbin enjeksiyonundan önce intravenöz iğne veya kataterin uygun şekilde yerleştirilmiş olması çok önemlidir. Vinorelbin uygulaması ekstravazasyon ve bunun sonucu lokal doku nekrozu ve/veya trombofilebite neden olabilir. Vinorelbin, kanser kemoterapisi ilaçlarının kullanımında deneyimli bir doktor tarafından veya onun kontrolu altında ve dikkatle ayarlanmış dozlarda uygulanmalıdır. Vinorelbin tedavisi uygulanan hastalarda infeksiyona duyarlılığın artması ile sonuçlanan şiddetli granülositopeni meydana gelebilir. Granülositopeni doz kısıtlayıcıdır. Granülosit çukur düzeyleri dozlamadan 7-10 gün sonra ortaya çıkar ve bunu izleyen 7-14 gün içinde de granülosit sayısı genelde normale döner. Vinorelbin uygulamasından önce granülosit sayısı ³ 1.000 hücre/mm3 olmalıdır. Doz, tedavi gününde belirlenen tam kan sayımı ve lökosit formülüne göre ayarlanmalıdır. Vinorelbin ve diğer vinka alkaloidlerinin uygulanmasından sonra, nadiren akut nefes darlığı ve şiddetli bronkospazm bildirilmiştir. Tek başına vinorelbin uygulanan hastalarda, çoğu fatal olan interstisiyel pulmoner değişiklikler ve akut solunum zorluğu sendromu (ARDS) olguları bildirilmiştir. Vinorelbin uygulaması sonrası bu semptomların ortaya çıkmasına kadar geçen süre ortalama 1 haftadır (aralık 3-8 gün). Vinorelbinin şiddetli konstipasyon (Derece 3-4), paralitik ileus, barsak obstrüksiyonu, nekroz ve/veya perforasyona neden olduğu bildirilmiştir. Vinorelbinin daha önce radyoterapi uygulanmış olan hastalarda kullanılması radyasyon reaksiyonlarının nüks etmesine neden olabilir. Etyolojisi ne olursa olsun, hikayesinde veya halihazırda nöropati bulunan hastalar, vinorelbin uygulaması sırasında yeni nöropati belirti ve bulgularının gelişmesi ya da bunların kötüleşmesi bakımından izlenmelidir. Klinikte kullanılan konsantrasyonlardaki vinorelbin solüsyonunun göze temasını engellemek için dikkatli olunmalıdır. Eğer temas meydana gelirse, göz hemen bol su ile yıkanmalıdır. Karaciğer yetmezliği: Vinorelbinin metabolizmasında karaciğer önemli bir rol oynamaktadır. Ciddi karaciğer hastalığı bulunan hastalarda klinik deneyim sınırlı olduğundan, ciddi karaciğer hasarı veya bozukluğu bulunan hastalara vinorelbin uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Pediatrik kulanım: Vinorelbinin pediatri hastalarındaki güvenilirlik ve etkinliği değerlendirilmemiştir.   Geriatrik kullanım: Vinorelbin ile yapılan çalışmalardaki toplam hasta sayısının yaklaşık üçte biri 65 yaş ve üstündedir. Etkinlik veya güvenilirlik bakımından yaşlı hastalar ile gençler arasında farklılık görülmemiştir. Araç ve makina kullanma üzerine etkisi: Araç ve makina kullanımı üzerine etkisi bilinmemektedir. Gebelikte kullanım: Gebelik Kategorisi D’dir. Vinorelbin gebe bir kadına uygulandığında fötusa zarar verebilir. Gebe kadınlarda yapılmış uygun ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Vinorelbin gebelik sırasında kullanılırsa veya hasta bu ilacı alırken gebe kalırsa, hasta fötusa gelebilecek potansiyel zarar yönünden değerlendirilmelidir. Gebe kalma potansiyeli bulunan kadınlara gebelikten korunmaları önerilmelidir. Emziren anneler: Vinorelbinin süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Bir çok ilaç insan sütüne geçtiğinden ve vinorelbinin emzirilen yeni doğanlarda ciddi advers etki potansiyeli bulunduğundan, vinorelbin tedavisi uygulanan kadınların emzirmeyi durdurmaları önerilmektedir.

Üretim Yeri

Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Vinorelbin tek başına veya bir başka ilaçla birlikte kullanıldığında ortaya çıkan advers olaylar benzerdir. Hematolojik: Granülositopeni genelde geri dönüşümlüdür ve zamanla birikim olmamaktadır. Granülositopeni görülen hastaların %8’inin ateş ve/veya sepsis nedeniyle hastaneye yatırılmalarını gerekmiştir. Nörolojik: Hastaların <%5’inde derin tendon refleks kaybı meydana gelmiştir. Şiddetli periferik nöropati nadiren görülmüştür (%1) ve genelde geri dönüşümlüdür. Deri: Diğer vinka alkaloidleri gibi vinorelbin de orta derecede vezikan bir maddedir. Hastaların yaklaşık üçte birinde; eritem, injeksiyon bölgesinde ağrı, venöz renk kaybı gibi injeksiyon bölgesi reaksiyonları meydana gelmiştir. Bunların %5’i ciddi derecededir. Hastaların %10’unda, injeksiyon bölgesine yakın ven boyunca kimyasal flebit bildirilmiştir. Gastrointestinal: Tek başına vinorelbin uygulanan hastalarda bulantı ve kusma insidansı düşük olduğundan, genelde serotonin antagonistlerinin kullanılması gerekmemiştir. Hepatik: Karaciğer enzimlerinde geçici yükselmeler bildirilmiş, fakat klinik semptom görülmemiştir. Kardiyovasküler: Hastaların %5’inde göğüs ağrısı bildirilmiştir. Göğüs ağrısı bildirilen hastaların büyük bir bölümünün hikayesinde kardiyovasküler hastalık ya da göğüs içinde tümör mevcuttur. Miyokard infarktüsü nadir görülmüştür. Pulmoner: Hastaların % 3’ünde nefes darlığı bildirilmiş ve bu durum % 2 hastada şiddetli olmuştur. Ayrıca interstisyel pulmoner değişiklikler saptanmıştır. Diğer: Hastaların %27’sinde yorgunluk hali meydana gelmiştir. Bu genellikle hafif ya da orta derece olmuş, fakat kümülatif dozlama ile artma eğilimi göstermiştir. Hastaların <% 5’inde bildirilen diğer toksisiteler; çene ağrısı, miyalji, artralji ve döküntüdür. Hastaların <% 1’inde kanamalı sistit ve düzensiz ADH sekresyonu sendromu bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Aşırı doz kullanımda herhangi bir ciddi etki bildirilmemiştir. Bu gibi durumlarda kusma, bulantı, genç kızlarda vaginal kanama görülebilir. Antidotu yoktur ve tedavi semptomatik olmalıdır.

Endikasyonlar

Oral kontraseptif

Farmakodinamik Özellikler

Etinilestradiol semisentetik bir estrojendir. Gestoden yapısal olarak levonorgestrele benzeyen bir progesterondur. Gestoden az miktarda androjenik etkiye sahiptir. Oral kontraseptiflerle kombine progestojenik komponent olarak kullanılır. Estrojenler hücresel düzeyde DNA ve RNA sentezini artırır. Kombine oral kontraseptifler hipotalamustan gonadotropin salınımını azaltarak etkilerini gösterirler. Ovülasyon inhibisyonu ve servikal sekresyonda değişiklikler gibi faktörlerin etkileşimine dayanan kombine oral kontraseptiflerin etkisi gebelikten korunmanın yanı sıra doğum kontrol yöntemi seçmede yönlendirici olabilecek ek yararlar getirebilirler . Sikluslar daha düzenli , kanamalar genelde daha az ağrılı ve daha hafiftir . Kanamaların daha az olması demir yetmezliğinin daha az görülmesine neden olur .

Farmakokinetik Özellikler

Etinilestradiol ; Oral olarak alınan etinilestradiol hızla ve tamamen emilir. Biyoyararlanımı % 83 oranındadır. % 8.8’i kana , % 0.9’u uterusa , % 28.2’si adipoz dokuya ve diğer dokulara dağılır. Spesifik olarak % 95 oranında serum albumine bağlanır. SHGB serum konsantras-yonunda artışa neden olur. CYP3A4 enzimiyle karaciğerde hidroksilasyona uğrayarak metabolize olur. Metabolitleri glukuronid ve sülfat halinde idrar ve feçes ile atılır ve enterohepatik siklusa katılır. Gestoden; Oral olarak alındığında biyoyararlanımı yüksek olup % 99 oranındadır . Maksimum serum konsantrasyonuna 1 saat sonra ulaşır . % 75-87 oranında plazma proteinlerinden globuline , % 13-24 arasında serum albümine bağlanır . Karaciğerde metabolize olur, %1’den azı değişmeden idrar ile atılır.

Farmasötik Şekli

Draje

Formülü

Her draje 0.020 mg etinilestradiol ve 0.075 mg gestoden ve tatlandırıcı olarak şeker içerir.

İlaç Etkileşmeleri

İlaç etkileşimleri seks hormonlarının klerensinde artmaya neden olacağından çekilme kanamalarına ve oral kontraseptifin başarısızlığına neden olabilir. Bu etki rifampisin, karbamazepin, primidon, barbituratlar ve hidantoinler ile gösterilmiş olup griseofulvin, topiramat, felbamat ve okskarbazepin etkileri  hakkında kuşkular vardır. Etkileşim mekanizması bu ilaçların hepatik enzimleri etkileme özelliğine bağlı gibi gözükmektedir. Maksimal enzim endüksiyonu genellikle 2-3 hafta süresince görülmezse de ilacın kesilmesini takiben en az 4 hafta boyunca yükselmiş kalabilir. Antibiotiklerin ( ampisilin , tetrasiklin) birlikte kullanımında kontraseptif başarısızlıklar bildirilmiştir. Yukarıda tanımlanan ilaçlar ile birlikte oral kontraseptif kullananların bu sürede ve ilave olarak birlikte kullanımın bırakıldığı ilk 7 gün süresinde başka koruyucu bir yöntemi de birlikte uygulaması gerekmektedir. Rifampisin kullanan kadınlar kullanım süresinde ve tedavinin kesilmesinden sonraki 28 gün boyunca ilave koruyucu bir yöntem uygulamalıdırlar. Kombine tedavi oral kontraseptif kutusundaki drajelerin bitiminden sonra devam ediyorsa ara vermeden bir sonraki kutuya devam edilmelidir . Hepatik enzimleri endükleyen ilaçlarla uzun süre tedavi gören kişilerde kontraseptif steroid dozlarının artırılması önerilir.

Kontraendikasyonlar

Oral kombine kontraseptiflerin alımında aşağıdaki belirtilen durumların  görülmesinde kullanım hemen durdurulmalıdır . Trombofilebit veya tromboembolik hastalıklar Geçmişinde derin ven trombofilebiti veya tromboembolik hastalık hikayesi olanlar Serobrovasküler veya koroner arter hastalığı olanlar Trombojenetik valvulopati ve ritm hastalıkları olanlar Damar tutulumlu diabetes mellitus Kontrol edilemeyen hipertansiyon Tanı konmamış vajinal kanamalar Karaciğer adenom veya karsinomu,  şiddetli karaciğer hastalıklarında (karaciğer fonksiyon testleri normale dönmedikçe) Gebelik varlığı veya şüphesi Bilinen veya şüpheli meme karsinomunda Endometrium karsinomu ve bilinen veya şüphelenilen estrojene bağlı neoplazide Reginon’un içerdiği diğer maddelere aşırı duyarlılığı olanlarda

Kullanım Şekli Ve Dozu

Drajeler hergün yaklaşık aynı zaman diliminde  ve paketin üzerinde işaretlenmiş yönde alınmalıdır. Drajeler birbirini izleyen 21 gün süresince her gün bir adet alınır. 7 günlük aradan sonra ikinci pakete başlanır. Draje alınmayan bu 7 günlük sürenin 2-3. günü kanama başlar ve bir sonraki pakete başlandığında kanama  kesilmemiş olabilir. Draje alımına menstrüel kanamanın ilk günü ( bir önceki ay hormonal kontraseptif kullanımı yok ise) başlanmalıdır. 2-5 . günlerde başlanabilir fakat draje alımının ilk 7 gününde  diğer kontraseptif  yöntemler uygulanmalıdır. Tek başına progestagen içeren yöntemden (implant , minipil , enjeksiyon) kombine oral kontraseptife geçişte; enjeksiyonda bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün, impantın çıkarıldığı gün ve minipilden herhangi bir günde geçiş yapılabilir. Tüm koşullarda draje alımının ilk 7 gününde  diğer kontraseptif  yöntemleri uygulanmalıdır. Başka kombine oral kontraseptif kullanımından geçişte oral kontraseptifin son drajesini izleyen gün, en geç drajesiz dönemi veya plasebo draje dönemini izleyen gün başlanmalıdır. İlk trimestr düşüğü ardından hemen başlanabilir ve ek kontraseptif yöntemlere gerek duyulmaz. İkinci trimestr düşüğü veya doğum sonrası 21-28. günlerde draje alımı başlamalıdır. Draje alımının ilk 7 günü başka kontraseptif  yöntemler uygulanmalıdır.  Kombine oral kontraseptif  kullanımına daha geç başlanıldığında geçen süre içinde cinsel ilişki olmuş ise draje alımına başlamadan önce gebelik durumu ekarte edilmeli veya ilk menstrüel kanama beklenmelidir.  

Ruhsat Sahibi

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Bağlarbaşı Gazi cad. 64-66, Üsküdar / İstanbul

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

21.05.2007 – 211/33

Saklama Koşulları

250C altındaki oda sıcaklığında , çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği  yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

REGİNON 0.020 mg / 0.075 mg Draje ; 3x 21( 63 adet) ve 21  adet draje blister ambalajda

Uyarılar/Önlemler

Kombine oral kontraseptif kullanımına başlayacak olanlarda “Kontrendikasyonlar” ve “Uyarılar önlemler “ bölümü dikkate alınarak anemnez alınıp fizik muayene yapılmalı ve bu kontrol ilaç kullanım süresinde yılda en az bir kere tekrarlanmalıdır. Periodik değerlendirme oral kombine kontraseptif kullanımında kontrendikasyonların ilk kez ortaya çıkmasında önem taşır. Kan basıncı, meme  servikal sitoloji, uygun kan testleri ile birlikte batın ve pelvik organların kontrolünü kapsayan periodik kontrolların tekrarı ve içeriği her kullanıcının durumuna  göre adapte edilmelidir. Oral kontraseptiflerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV enfeksiyonlarına (AIDS) karşı koruyucu olmadığı hususunda uyarılmalıdır. Aşağıdaki durumlar ya da risk faktörlerinden herhangi birinin ilk olarak ortaya çıkması, artması veya tekrarlaması durumunda doktora başvurulmalı ve kullanıma doktor karar vermelidir. Yaygın epidemiyolojik çalışmalar kombine oral kontraseptif kullanımının miyokard enfarktüsü, inme, derin ven trombozu ve pulmoner emboli  gibi arterial ve venöz  tromboembolik ve trombolik hastalıklar riskinde artışa neden olduğunu göstermektedir. Miyokard enfarktüs riski 35 yaş üstü sigara içen kadınlarda , hipertansiyon , yüksek kolesterol, diabet, obezite gibi koroner arter hastalık riski taşıyanlarda daha yüksektir. Epidemiyolojik bazı çalışmalarda uzun süre kombine oral kontraseptif kullanımında servikal kanser riskinin arttığı bildirilmiştir. Ancak bu bulguların cinsel davranış ve diğer bazı faktörler ile ne kadar ilişkisi olduğu hususunda açıklık getirilmemiştir . Sarılık ve nadiren selim karaciğer tümorüne neden olabilir.  Karaciğer tümorleri karın içi kanamalara neden olabilir. Cilt sarı renk alırsa ve şiddetli karın ağrısında doktora başvurulmalıdır. Oral kontraseptif kullananlarda yapılan yaygın epidemiyolojik çalışmalarda son 10 yıl içinde uzun kullanım sonucu göğüs kanserinde risk artışı olduğu gösterilmemiştir . Birkaç araştırma göğüs kanseri riskinde artış göstermesine rağmen bu çalışmaların metodolojisi tartışılmaktadır. Oral kontraseptifler glikoz intoleransına neden olur. Nadiren retinal trombosis bildirilmiştir . Renal hastalıklarda , diabetiklerde ,  sıvı retansiyonu , depresyon ve migreni olanlarda kullanırken dikkatli olunmalıdır.  Safra kesesi hastalıklarını doza bağlı olarak arttırabilir. Hiperglisemi durumunda kombine oral kontraseptif kullanımı pankreatit riskini artırabilir. Kombine oral kontraseptif  kullanımında hipertansiyon ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda oral kontraseptif kullanımına ara verilerek hipertansiyonun kontrol altına alınması gerekir. Hipertansiyon kontrol altına alındıktan sonra kombine oral kontraseptif  kullanımına tekrar başlanabilir . İlaç alımından 3-4 saat sonra kusma olursa emilim tam gerçekleşmeyebilir ,unutulan drajeler için verilen öneriler geçerlidir.   Gebelikte kullanımı : Gebelik kategorisi X .Estrojenlerin (etinilestradiol ) gebelik boyunca kullanımı tavsiye edilmez .   Emziren annelerde kullanımı : Kombine oral kontraseptifler  süt bileşiminde değişiklik ve miktarında azalmaya neden olabileceğinden laktasyonu etkiliyebilir . Bu nedenle emziren annelerin bebeklerini sütten kesinceye kadar kombine oral kontraseptif kullanmaması önerilir.   Araç ve makine kullanmaya etkisi: Bu konuda literatür bilgisi bulunmamaktadır .

Üretim Yeri

Helm Pharmaceutical GmbH, Hamburg/Almanya lisansı ile Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi , Çerkezköy / Tekirdağ

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Kardiyovasküler : Arterial tromboembolizm , serebral hemoraji, serebral trombosis, ödem, hipertansiyon, mesenterik trombosis, miyokardial infarktüs   Santral sinir sistemi : Depresyon, başağrısı, migren, sinirlilik, premenstrüel sendrom   Dermatolojik: Akne, eritem, aşırı kıllanma, kızarıklık, kloazma, melazma   Endokrin/metabolik : Adet kesilmesi, çekilme kanaması, göğüslerde büyüme, hassasiyet, libido değişiklikleri, menstrüel kanama hızında değişiklikler,  trigliseritlerde artma   Gastrointestinal : Karın ağrısı, iştahta değişiklik, sarılık, bulantı, kusma, vücut ağırlığında değişiklik   Genitouriner : Vaginal salgı değişiklikleri, sistite benzer sendrom, vaginal candidiasis   Okuler : Katarakt, kontakt lens’e toleranssızlık, retinal trombosis, optik nevrit   “BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ “                               
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window