İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması TARKA
Birim Miktarı 28
ATC Kodu C09BB10
ATC Açıklaması Trandolapril ve kalsiyum kanal blokörleri
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A09457
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 60,2 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 53,73 TL (17 Ekim 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E779B
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    2. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    3. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    4. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    5. İlaç Nasıl Kullanılır
    6. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    7. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    8. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    9. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    10. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    11. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    12. Etkin Maddeler
    13. Farmakodinamik Özellikler
    14. Farmakokinetik Özellikler
    15. Farmasötik Form
    16. Gebelik Ve Laktasyon
    17. Geçimsizlikler
    18. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    19. İstenmeyen Etkiler
    20. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    21. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    22. Kontrendikasyonlar
    23. Kullanım Yolu
    24. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    25. Müstahzar Adı
    26. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    27. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    28. Raf Ömrü
    29. Ruhsat Numarası(Ları)
    30. Ruhsat Sahibi
    31. Ruhsat Sahibi
    32. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    33. Terapötik Endikasyonlar
    34. Üretici Bilgileri
    35. Yardımcı Maddeler
    36. Yardımcı Maddelerin Listesi
    37. Doz Aşımı
    38. Endikasyonlar
    39. Farmakodinamik Özellikler
    40. Farmakokinetik Özellikler
    41. Farmasötik Şekli
    42. Formülü
    43. Doz Aşımı
    44. Endikasyonlar
    45. Farmakodinamik Özellikler
    46. Farmakokinetik Özellikler
    47. Farmasötik Şekli
    48. Formülü
    49. İlaç Etkileşmeleri
    50. Kontraendikasyonlar
    51. Kullanım Şekli Ve Dozu
    52. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    53. Saklama Koşulları
    54. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    55. Uyarılar/Önlemler
    56. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    57. Doz Aşımı
    58. Endikasyonlar
    59. Farmakodinamik Özellikler
    60. Farmakokinetik Özellikler
    61. Farmasötik Şekli
    62. Formülü
    63. İlaç Etkileşmeleri
    64. Kontraendikasyonlar
    65. Kullanım Şekli Ve Dozu
    66. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    67. Ruhsat Sahibi
    68. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    69. Saklama Koşulları
    70. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    71. Uyarılar/Önlemler
    72. Üretim Yeri
    73. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    74. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    75. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    76. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    77. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    78. İlaç Nasıl Kullanılır
    79. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    80. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    81. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    82. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    83. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    84. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    85. Etkin Maddeler
    86. Farmakodinamik Özellikler
    87. Farmakokinetik Özellikler
    88. Farmasötik Form
    89. Gebelik Ve Laktasyon
    90. Geçimsizlikler
    91. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    92. İstenmeyen Etkiler
    93. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    94. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    95. Kontrendikasyonlar
    96. Kullanım Yolu
    97. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    98. Müstahzar Adı
    99. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    100. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    101. Raf Ömrü
    102. Ruhsat Numarası(Ları)
    103. Ruhsat Sahibi
    104. Ruhsat Sahibi
    105. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    106. Terapötik Endikasyonlar
    107. Üretici Bilgileri
    108. Yardımcı Maddeler
    109. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • verapamil hidroklorür (240 mg)

İlaç Prospektüsü

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

10 kapsül, tripleks blisterde (PVC/PE/PVDC)

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

TAMIFLU’nun araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi yoktur.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

TAMIFLU’yu aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer oseltamivire veya ilacın içerdiği maddelerin herhangi birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz TAMIFLU’yu aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer; Diğer ilaçlara alerjiniz varsa, Böbreklerinizle ilgili sorunlarınız varsa, TAMIFLU’yu kullanmadan önce reçete eden doktorunuzu yukarıdaki durumlarda bilgilendiriniz.   Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   TAMIFLU’nun yiyecek ve içecek ile kullanılması TAMIFLU aç veya tok karnına kullanılabilir. TAMIFLU’nun yiyeceklerle birlikte alınması, mide bulantısı ve kusma olasılığını azaltmak amacıyla tavsiye edilmektedir. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. TAMIFLU’nun doğmamış çocuklar üstündeki yan etkileri bilinmemektedir. Eğer hamileyseniz, hamile olduğunuzu düşünüyorsanız veya hamile kalmaya çalışıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz. Doktorunuz TAMIFLU’nun sizin için doğru bir tercih olup olmadığı konusunda karar verecektir. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız Emzirilen bebekler üstündeki etkisi bilinmemektedir. Eğer bebeğinizi emziriyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz. Doktorunuz TAMIFLU’nun sizin için doğru bir tercih olup olmadığı konusunda karar verecektir. Araç ve makine kullanımı TAMIFLU’nun araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.   TAMIFLU’nun içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Kroskarmeloz sodyum ve sodyum stearil fumarat: Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan az sodyum ihtiva eder. Sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmemektedir.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı TAMIFLU parasetamol, ibuprofen veya asetilsalisilik asit (Aspirin) ile birlikte kullanılabilir. TAMIFLU grip aşılarının yerine kullanılmaz. TAMIFLU grip aşılarının etkisini değiştirmez. Grip aşısı olmuş olsanız bile doktorunuz size TAMIFLU reçete edebilir. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, TAMIFLU’nun içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:   Çok yaygın           : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir. Yaygın                   : 10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Yaygın olmayan  : 100 hastanın 1’inden az, fakat 1000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Seyrek                : 1000 hastanın 1’inden az, fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Çok seyrek           : 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir. Sıklığı bilinmeyen: Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.   Yaygın: bulantı kusma ishal karın ağrısı baş ağrısı  Bu yan etkiler sıklıkla ilacın ilk dozundan sonra ortaya çıkar ve genellikle tedavi sürerken kesilir. Bu etkilerin görülme sıklığı, ilaç yiyeceklerle birlikte alındığında azalır.   Yaygın olmayan:   Yetişkinler ve ergenler (13 yaş ve üstü çocuklar): Grip sebebiyle de meydana gelebilecek yaygın olmayan yan etkiler; üst karında şişkinlik mide-barsak kanalında kanama bronşlarda iltihaplanma (bronşit) üst solunum yolu enfeksiyonları sersemlik yorgunluk uyumada zorluk deri reaksiyonları orta ile ciddi karaciğer fonksiyon bozuklukları görme bozuklukları kalp ritminde bozukluklar grip, hayal görme, huzursuzluk, taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu, anormal davranış gibi olayları içeren, bazı vakalarda ölümcül sonuçları olabilen, çeşitli sinir sistemi ile ilgili (nörolojik) ve davranışsal belirtilerle ilişkili olabilir. Bu olaylar, beyni etkileyen birer hastalık olan ensefalit veya ensefalopati durumunda meydana gelebilir, ancak belli bir ciddi hastalık görülmeksizin de olabilir. Bilinç seviyesinde azalma, zihin karışıklığı, anormal davranış, sanrılar, hayal görme, huzursuzluk, endişe, kabuslar gibi belirtileri içeren havale (konvülsiyon) ve huzursuzluk, taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu (deliryum). Bu davranışlar, birkaç vakada kaza ile yaralanmalara yol açmıştır ve bu kaza ile yaralanmaların bazıları ölümle sonuçlanmıştır. Bu olaylar özellikle çocuklarda ve ergenlerde rapor edilmiştir ve sıklıkla birdenbire başlayıp süratle düzelen olaylardır. TAMIFLU’nun bu olaylara katkısı bilinmemektedir. Bu tip nöropsikiyatrik olaylar TAMIFLU almayan grip hastalarında da raporlanmıştır. Çocuklar (1 – 12 yaş arasındakiler):  Grip sebebiyle de meydana gelebilecek yaygın olmayan yan etkiler; kulaklarda iltihaplanma, kulak rahatsızlıkları akciğerlerde iltihaplanma sinüs iltihabı (sinüzit) bronşit daha önceden var olan astımın şiddetlenmesi burun kanaması deride iltihaplanma lenf bezlerinin şişmesi göz akı iltihaplanması (konjunktivit) görme bozuklukları kalp ritminde bozukluklar Çocuklar (6-12 aylık arasındakiler):  6-12 aylık çocuklarda grip tedavisinde kullanılan Tamiflu’nun raporlanan yan etkileri daha büyük çocuklarda (1 yaş ve üzeri) raporlanan yan etkilerle benzerdir. Bilgi için lütfen yukarıdaki bölümü okuyunuz.   Eğer siz veya çocuğunuz sıklıkla hasta oluyorsanız doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Eğer grip belirtileri kötüye gider veya ateş sürerse de doktorunuzu bilgilendirmelisiniz.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: TAMIFLU size reçete edildikten sonra en kısa sürede ilacı kullanmaya başlayınız; bu, grip virüsünün vücudunuzda yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olacaktır.   Grip hastalığının tedavisinde kullanımı   Ergenlerde (13-17 yaş) ve yetişkinlerde kullanım: Yetişkinler ve ergenler tarafından 75 mg kapsüle alternatif olarak bir adet 30 mg kapsül ile bir adet 45 mg kapsül kullanılabilir. Sabah akşam günde iki kez 75 mg (bir adet 30 mg kapsül ile bir adet 45 mg kapsül), 5 gün süre ile kullanınız. Grip tedavisi için ilaç size reçete edildikten sonra en kısa sürede ilacınızı alınız. Kısa sürede kendinizi iyi hissetmeye başlasanız bile, 5 günlük tedaviyi tamamlayınız.   1 yaş ve üstü bebeklerle 2-12 yaş arası çocuklarda kullanım: Kapsül yerine TAMIFLU oral süspansiyon tozu kullanılabilir. 40 kg’dan fazla ve kapsül yutabilen çocuklar 5 gün boyunca günde iki defa TAMIFLU 75 mg kapsül kullanabilirler.   Doktorunuz tarafından reçete edilen miktarda kapsülü çocuğunuza vermelisiniz. Çocuklarda grip tedavisi için uygulanan TAMIFLU dozu çocuğun vücut ağırlığıyla orantılıdır (aşağıdaki tabloya bakınız). Vücut ağırlığı 5 gün boyunca tavsiye edilen doz (hastalığın tedavisinde) 15 kg ve 15 kg’den hafif olanlar Günde iki kez bir adet 30 mg kapsül 15 kg ile 23 kg arası olanlar Günde iki kez bir adet 45 mg kapsül 23 kg ile 40 kg arası olanlar          Günde iki kez 60 mg (60 mg kullanmak için iki adet 30 mg kapsül alınız) 40 kg’den ağır olanlar          Günde iki kez 75 mg (75 mg kullanmak için bir adet 30 mg ve bir adet 45 mg kapsül alınız) 1 yaşından küçük çocuklarda kullanımı: Doktorunuz tarafından reçete edilen miktarda kapsülü çocuğunuza vermelisiniz. Doktorunuz gerekli TAMIFLU dozunu çocuğunuzun vücut ağırlığıyla orantılı olarak belirliyecektir (aşağıdaki tabloya bakınız).   Yaş 5 gün boyunca tavsiye edilen tedavi dozu <1 yaş Günde iki kez 2 mg/kg-3mg/kg Grip hastalığının önlenmesinde kullanımı   TAMIFLU aynı zamanda gribi önlemek amacıyla da kullanılabilir.   Ergenlerde (13-17 yaş) ve yetişkinlerde kullanım: Yetişkinler ve ergenler tarafından 75 mg kapsüle alternatif olarak 1 adet 30 mg kapsül ile 1 adet 45 mg kapsül kullanılabilir. TAMIFLU 10 gün boyunca, günde bir defa alınmalıdır. Bu dozu sabah kahvaltısıyla birlikte almak en uygun yoldur.   1 yaş ve üstü bebeklerle 2-12 yaş arası çocuklarda kullanım: Kapsül yerine TAMIFLU oral süspansiyon tozu kullanılabilir.   Çocuklarda gribi önlemek için uygulanan TAMIFLU dozu çocuğun vücut ağırlığıyla orantılıdır (aşağıdaki tabloya bakınız).   Vücut ağırlığı 10 gün boyunca tavsiye edilen doz (hastalığın önlenmesinde) 15 kg ve 15 kg’den hafif olanlar Günde bir kez bir adet 30 mg kapsül 15 ile 23 kg arası olanlar Günde bir kez bir adet 45 mg kapsül 23 kg ile 40 kg arası olanlar          Günde bir kez 60 mg (60 mg kullanmak için iki adet 30 mg kapsül alabilirsiniz) 40 kg’den ağır olanlar          Günde bir kez 75 mg (75 mg kullanmak için bir adet 30 mg ve bir adet 45 mg kapsül alabilirsiniz) 1 yaşından küçük çocuklarda kullanımı: Doktorunuz tarafından reçete edilen miktarda kapsülü çocuğunuza vermelisiniz. Doktorunuz gerekli TAMIFLU dozunu çocuğunuzun vücut ağırlığıyla orantılı olarak belirliyecektir (aşağıdaki tabloya bakınız). Yaş 10 gün boyunca tavsiye edilen profilaksi dozu <1 yaş Günde bir kez 2 mg/kg-3mg/kg Eğer TAMIFLU gribi önlemek amacıyla reçete edildiyse, doktorunuz ilacı almaya devam etmeniz gereken süre hakkında size tavsiyede bulunacaktır.   Uygulama yolu ve metodu: TAMIFLU kapsülleri bütün olarak su ile yutunuz. TAMIFLU kapsülleri bölmeyiniz ve çiğnemeyiniz.   Tamiflu oral süspansiyon bulunmadığı zaman  Kapsül yutamayan yetişkinler, ergenler veya çocuklar, Tamiflu oral süspansiyonun bulunmadığı durumlarda, kapsülleri açıp, acı tadı maskelemek için uygun bir tatlandırılmış gıdanın az bir miktarı (en fazla bir çay kaşığı) içine kapsül içindeki tozu boşaltarak uygun Tamiflu dozunu alabilirler (bkz. Kullanma Talimatı). Tatlandırılmış gıda olarak normal veya şekersiz çikolata şurubu, bal (sadece 2 yaşındaki ve daha büyük çocuklarda), esmer veya normal şeker ile tatlandırılmış su, tatlı gıdalar, tatlandırılmış teksif edilmiş süt, elma sosu veya yoğurt gibi ürünler kullanılabilir. Kapsül içindeki toz tatlandırılmış ürün içinde karıştırılmalı ve karışımın tamamı hastaya verilmelidir. Karışım hazırlandıktan hemen sonra yutulmalıdır.   Uygun dozu almak için lütfen aşağıdaki talimatları takip edin.   Bu şekilde bir karışım hazırlamak için ihtiyacınız olan kapsül sayısını belirleyin.    Vücut ağırlığı* 5 günlük tedavi için tavsiye edilen dozları almak için gerekli kapsül sayısı 10 gün boyunca hastalığın önlenmesi için tavsiye edilen dozları almak için gerekli kapsül sayısı 15 kg ve 15 kg’den hafif olanlar Günde iki kez bir adet 30 mg kapsül Günde bir kez bir adet 30 mg kapsül 15 ile 23 kg arası olanlar Günde iki kez bir adet 45 mg kapsül Günde bir kez bir adet 45 mg kapsül 23 kg ile 40 kg arası olanlar Günde iki kez iki adet 30 mg kapsül Günde bir kez iki adet 30 mg kapsül   *40 kg’den ağır olan çocuklar tedavi amaçlı olarak 5 gün boyunca günde iki kez, önleme amaçlı olarak 10 gün boyunca günde bir kez yetişkin dozu olan Tamiflu 75 mg kapsül kullanabilirler.   Doğru miktarda doz kullandığınızı yukarıda yer alan tablodan kontrol edin. Kapsülleri bir kabın üzerinde tutun, kapsülleri çekerek dikkatlice açın ve kapsül içindeki tüm tozu kaba dökün. Acı tadı maskelemek için az miktarda (en fazla 1 çay kaşığı) tatlandırılmış gıda ekleyin ve iyice karıştırın. Karışımı karıştırın ve kaptaki karışımın tamamını hastaya verin. Karışım hazırlandıktan hemen sonra yutulmalıdır. Eğer kapta biraz karışım kalırsa, az miktar su ile çalkalayın ve hastanın bu kalan karışımı da içmesini sağlayın.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

TAMIFLU’nun etkin maddesi oseltamivir’dir. TAMIFLU “nöraminidaz inhibitörleri” denen bir ilaç grubuna dahildir. Bu ilaçlar grip virüsünün vücudun içinde yayılmasını engeller ve bu sayede grip virüsü enfeksiyonu nedeniyle oluşacak belirtileri dindirir veya engeller. Opak gri renkli kapsülün gövde kısmında mavi renkli “ROCHE” baskısı ve opak açık sarı renkli kapak kısmında mavi renkli“45 mg” baskısı bulunur. TAMIFLU 45 mg kapsüller 10 kapsül içeren ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır. TAMIFLU size gribi tedavi etmek veya önlemek amacıyla reçete edilmiştir. Grip, influenza (grip) virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur. Gribin belirtileri ateşin ani yükselmesi (>37.8°C), öksürük, burun akıntısı veya tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ağrıları ve sıklıkla aşırı bitkinliktir. Bu belirtiler aynı zamanda grip dışı hastalıklar nedeniyle de oluşabilir. Gerçek grip enfeksiyonları yalnızca toplumda grip virüslerinin dolaştığı yıllık salgın dönemlerinde ortaya çıkar. Bu salgın dönemi dışında, bu belirtiler, genellikle başka enfeksiyonlar veya hastalıklar nedeniyle oluşacaktır. TAMIFLU, 1 yaşından küçük çocukların grip tedavisinde veya gribi önlemek amacıyla, sadece, geçici süreyle, salgın esnasında, bir doktor önerisiyle veya bir doktorun gözetiminde kullanılması şartıyla kullanılır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

TAMIFLU’yu çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.   Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TAMIFLU’yu kullanmayınız. Çevreyi korumak amacıyla kullanmadığınız TAMIFLU’yu şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

TAMIFLU kapsüller ve TAMIFLU süspansiyon biyoeşdeğer formüllerdir. 75 mg’lık doz bir 75 mg kapsül veya bir 30 mg kapsül ile bir 45 mg kapsül veya bir 30 mg kapsül ile 45 mg dozunda süspansiyon olarak kullanılabilir. Kapsül yutamayan yetişkinler, adolesanlar veya çocuklar (>40 kg) uygun dozda TAMIFLU süspansiyon kullanabilirler.   Kapsül yutamayan yetişkinler, adolesanlar veya çocuklar, TAMIFLU oral süspansiyonun bulunmadığı durumlarda, kapsülleri açıp, acı tadı maskelemek için uygun bir tatlandırılmış gıdanın az bir miktarı (en fazla bir çay kaşığı) içine kapsül içindeki tozu boşaltarak uygun TAMIFLU dozunu alabilirler (bkz. Kullanma Talimatı). Tatlandırılmış gıda olarak normal veya şekersiz çikolata şurubu, bal (sadece 2 yaşındaki ve daha büyük çocuklarda), esmer veya normal şeker ile tatlandırılmış su, tatlı gıdalar, tatlandırılmış teksif edilmiş süt, elma sosu veya yoğurt gibi ürünler kullanılabilir. Kapsül içindeki toz tatlandırılmış ürün içinde karıştırılmalı ve karışımın tamamı hastaya verilmelidir. Karışım hazırlandıktan hemen sonra yutulmalıdır. Dağılmayan beyaz toz etkisiz (inert) olduğundan kullanılması zorunlu değildir.   Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

TAMIFLU® 45 mg sert jelatin kapsül

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Farmakolojik ve farmakokinetik çalışmalardan edinilen bilgilere göre, oseltamivir fosfatla klinik olarak anlamlı ilaç etkileşimleri görülme olasılığı azdır.   Oseltamivir fosfat, çoğunlukla karaciğerde bulunan esterazlarla, büyük oranda aktif metabolitine dönüştürülür. Esterazlar için yarışmayı da kapsayan ilaç etkileşmeleri, literatürde geniş olarak bildirilmemiştir. Oseltamivir ve aktif metabolitinin plazma proteinlerine düşük oranda bağlanması, ilaç etkileşmeleri açısından herhangi bir problem yaratmayacağını gösterir.   In vitro çalışmalar, oseltamivir fosfat veya aktif metabolitinin, mikrozomal P450 sitokrom enzimleri ve glukuronil transferazlar için iyi bir substrat olmadığını göstermiştir. Oral kontraseptiflerle etkileştiğine dair bulgu yoktur.   Sitokrom P450 izoformlarının non-spesifik inhibitörü olan ve bazik veya katyonik ilaçların renal tübüler sekresyonu için yarışan simetidinin, oseltamivir veya aktif metabolitinin plazma seviyelerine hiçbir etkisi yoktur.   Renal tübüler sekresyon için yarışmayı içeren klinik olarak önemli ilaç etkileşmeleri, bu ilaçların bilinen güvenlilik sınırı, aktif metabolitin eliminasyon karakteristikleri (glomerüler filtrasyon ve anyonik tübüler sekresyon) ve bu yolakların atılım kapasitelerine bağlı olarak, olası değildir. Böbrekte aktif tübüler sekresyonun azalmasından dolayı, probenesid ile birlikte kullanım sonucunda aktif metabolit konsantrasyonu yaklaşık 2 kat artar. Ancak, aktif metabolitin geniş güvenlilik sınırına bağlı olarak, probenesid ile birlikte kullanım sırasında renal fonksiyonları normal olanlarda doz ayarlaması gerekli değildir.   Amoksisilin ile birlikte kullanım, anyonik sekresyon yolakları için yarışmanın zayıflığına bağlı olarak, her iki bileşiğin plazma seviyelerini değiştirmez.   Parasetamol ile birlikte kullanım, oseltamivirin, aktif metabolitinin veya parasetamolun plazma seviyelerini etkilemez.   Parasetamol, asetik salisilik asit, simetidin veya antiasitler (Magnezyum ve alüminyum hidroksitler ve kalsiyum karbonatlar) ile birlikte kullanıldığında oseltamivir veya majör metaboliti arasında hiçbir farmakokinetik etkileşim görülmemektedir.   Faz III tedavi ve profilaksi klinik çalışmalarında TAMIFLU, ACE-inhibitörleri (enalapril, kaptopril), tiazid diüretikleri (bendrofluazid), antibiyotikler (penisilin, sefalosporin, azitromisin, eritromisin, doksisiklin), H2-reseptör blokörleri (ranitidin, simetidin), beta blokörler (propranolol), ksantinler (teofilin), sempatomimetikler (psödoefedrin), opioidler (kodein), kortikosteroidler, inhale bronkodilatörler ve analjezikler (aspirin, ibuprofen ve parasetamol) gibi sık kullanılan ilaçlarla uygulanmıştır. TAMIFLU’nun bu bileşiklerle birlikte uygulanması sonucu advers olay profilinde veya sıklığında herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir.   Aynı yolla atılan ve dar terapötik aralığı olan ilaçlar (örneğin, klorpropamid, metotreksat, fenilbutazon) kullanan olgulara oseltamivir reçetelenirken dikkatli olunmalıdır.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Doz aşımı ile ilgili deneyim bulunmamaktadır. Ancak, akut doz aşımının beklenen belirtiler; kusma olmadan veya kusmanın eşlik ettiği bulantı ve sersemliktir. Hastalar doz aşımı durumunda tedaviye devam etmemelidir. Bilinen spesifik bir antidotu bulunmamaktadır.

Etkin Maddeler

Her bir kapsül 45 mg oseltamivire eşdeğer 59.1 mg oseltamivir fosfat içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antiviral ATC kodu: J05AH02   Oseltamivir fosfat, aktif metabolitin (oseltamivir karboksilatın) bir ön ilacıdır. Aktif metabolit, viriyon yüzeyinde bulunan glikoproteinler olan influenza virüsü nöraminidaz enzimlerinin selektif bir inhibitörüdür. Viral nöraminidaz enzim aktivitesi, hem enfekte olmamış hücrelere viral giriş için, hem de enfekte olmuş hücrelerden yeni oluşmuş virüs partiküllerinin salınımı ve bulaşıcı virüsün vücutta daha fazla yayılmasında önemlidir.   Oseltamivir karboksilat, influenza A ve B virüslerinin nöraminidaz enzimlerini in vitro olarak bloke eder. Oseltamivir fosfat, influenza virüsü enfeksiyonunu ve replikasyonunu in vitro olarak inhibe eder. Oral olarak verilen oseltamivir, antiviral etkisindeki influenza enfeksiyonu hayvan modellerinde, influenza A ve B virüs replikasyonunu ve patojenliğini in vivo olarak inhibe etmektedir ve bu etki günde iki kere 75 mg ile insanlarda elde edilene benzerdir.   Oseltamivirin antiviral etkinliği, sağlıklı gönüllülerdeki deneysel çalışmalarla influenza A ve B için desteklenmiştir.   Oseltamivirin nöroaminidaz enzim IC50 değerleri klinik olarak izole edilen influenza A için 0.1 nM ila 1.3 nM arasındadır, influenza B için 2.6 nM’dir. İnfluenza B için yüksek IC50 değerleri (ortalama 8.5 nM) yayınlanmış çalışmalarda gözlenmiştir.   Viral nöraminidazın azalan duyarlılığı Hastalığa maruziyet sonrası (7 gün), ev halkı gruplarında maruziyet sonrası (10 gün) ve mevsimsel olarak (42 gün) influenza koruması açısından bugüne dek yapılan klinik çalışmalarda TAMIFLU kullanımı ile ilişkili ilaç direncine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.   Oseltamivire azalan duyarlılık veya artan direnç kazanan influenza virüslerinin ortaya çıkma riski Roche’un yürüttüğü klinik çalışmalarda araştırılmıştır. Oseltamivire dirençli virüs taşıyan tüm hastalar virüsü normal olarak temizlemiş ve herhangi bir klinik kötüleşme yaşamamıştır.   Hasta popülasyonu Dirençli mutasyonları olan hastalar (%) Fenotipleme* Geno- ve Fenotipleme * Yetişkin ve adolesanlar 4/1245 (%0.32) 5/1245 (%0.4) Çocuklar (1-12 yaş) 19/464 (%4.1) 25/464 (%5.4) * Tam genotipleme tüm çalışmalarda gerçekleştirilmemiştir.   Direnç oranı genç hasta gruplarında ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha yüksek olabilir. Oseltamivir ile tedavi edilen hastalardan izole edilen oseltamivire dirençli virüsler ve influenza virüsünün oseltamivire dirençli laboratuar suşları, N1 ve N2 nöraminidazlarda mutasyonlar içermektedir. Direnç mutasyonları viral alt tipine özgü olmaya eğilimindedir (H5N1 varyantlarındakiler dahil).   Doğal olarak ortaya çıkan influenza A/H1N1 virüs mutasyonları, in vitro olarak oseltamivire azalan duyarlılık ile ilişkilidir ve bildirilen verilere dayanılarak, oseltamivir kullanmamış hastalarda saptanmıştır. Oseltamivire duyarlılığın azalma oranı ve bu virüslerin prevalansı mevsimsel ve coğrafik olarak değişmektedir.   İnfluenza enfeksiyonunun tedavisi Oseltamivir sadece influenza virüsünün yol açtığı hastalıklara karşı etkilidir. Bu sebeple, istatistiksel analiz sadece influenza ile enfekte olan denekler için sunulmuştur. Hem influenza-pozitif, hem de influenza-negatif denekleri içeren havuzlanmış tedavi çalışma popülasyonunda (ITT), primer etkinlik influenza negatif kişilerin sayısı ile orantılı olarak düşmüştür. Toplam tedavi popülasyonunda influenza enfeksiyonu çalışmaya alınan hastaların %67’sinde (aralık %46 ila %74) doğrulanmıştır. Yaşlı hastaların %64’ü influenza pozitiftir ve kronik kardiyak ve/veya solunum hastalığı olanların %62’si influenza pozitiftir. Tüm faz III tedavi çalışmalarında, hastalar sadece influenzanın yerel toplulukta yayıldığı dönemde çalışmaya alınmıştır.   Yetişkinler ve 13 yaşındaki ve 13 yaşın üzerindeki adolesanlar: Hastalar, 36 saat içinde belirtilerinin başladığını bildirenler arasından, ateşleri ³ 37.8 °C olan ve en az bir solunumsal semptom (öksürük, nazal semptomlar veya boğaz ağrısı) ve en az bir sistemik semptom (miyalji, titreme/terleme, bitkinlik, yorgunluk veya baş ağrısı) eşlik edenlerden seçilmiştir. Tedavi çalışmalarına katılan tüm influenza pozitif yetişkin ve adolesanların (N = 2413) toplu analizinde, beş gün boyunca günde iki kez uygulanan 75 mg oseltamivir, influenza hastalığının ortalama süresini 1 gün azaltarak 4.2 güne (%95 GA (güven aralığı) 4.0 – 4.4 gün; p ≤ 0.0001) düşürmüştür; plasebo grubunda bu rakam 5.2 gündür (%95 GA 4.9 – 5.5 gün).   Antibiyotiklerle tedavi edilen alt solunum yolu komplikasyonları (bilhassa bronşit) gelişen deneklerin oranı, plasebo grubunda %12.7 (135/1063) iken oseltamivir ile tedavi edilen popülasyonda %8.6’ya (116/1350) düşmüştür (p = 0.0012).   Yüksek risk popülasyonlarında influenzanın tedavisi: Beş gün boyunca günde iki kez 75 mg oseltamivir alan yaşlı hastalarda (≥ 65 yaş) ve kronik kardiyak ve/veya solunum hastalığı olan olgularda influenza hastalığının ortalama süresi anlamlı ölçüde düşmemiştir. Ateşin toplam süresi oseltamivir grubunda bir gün azalmıştır. İnfluenza-pozitif yaşlılarda, alt solunum yolu komplikasyonlarının (bilhassa bronşit) insidansı antibiyotiklerle tedavi edilen plasebo grubunda %19 (52/268) iken oseltamivir ile tedavi edilen popülasyonda %12’ye (29/250) düşmüştür (p = 0.0156).   Kronik kardiyak ve/veya solunum hastalığı olan influenza-pozitif hastalarda, antibiyotiklerle tedavi edilen alt solunum yolu komplikasyonlarının (bilhassa bronşit) kombine insidansı, plasebo grubunda %17 (22/133) iken oseltamivir ile tedavi edilen popülasyonda %14 (16/118) olmuştur (p = 0.5976).   Çocuklarda influenzanın tedavisi: Ateşi (³ 37.8 °C) ve öksürüğü veya nezlesi olan 1 ila 12 yaşlarındaki (ortalama yaş 5.3) sağlıklı çocuklarda (%65 influenza-pozitif) yapılan bir çalışmada influenza-pozitif hastaların %67’si influenza A ve %33’ü influenza B ile enfekte olmuştur. Oseltamivir tedavisi belirtilerin başlamasından sonraki 48 saat içinde başlamıştır ve hastalıktan iyileşme süresini (normal sağlığa ve aktiviteye geri dönüş, ateş, öksürük ve nezlenin hafiflemesi) anlamlı ölçüde, plaseboya nazaran yaklaşık 1.5 gün düşmüştür (%95 GA 0.6 – 2.2 gün; p < 0.0001). Oseltamivir, akut otitis media insidansını, plasebo grubunda görülen %26.5’tan (53/200), oseltamivir ile tedavi edilen çocuklarda %16’ya (29/183) düşürmüştür (p = 0.013).   İkinci çalışma, %53.6’sı influenza-pozitif olan, 6 ila 12 yaşlarındaki 334 astımlı çocukta tamamlanmıştır. Oseltamivir ile tedavi edilen grupta ortalama hastalık süresi anlamlı ölçüde düşmemiştir. 6. günden itibaren (tedavinin son günü), ZEV1 (zorlu ekspiratuvar volüm), plasebo kolunda %4.7 iken, oseltamivir ile tedavi edilen grupta %10.8’e yükselmiştir (p = 0.0148).   İnfluenza B enfeksiyonunun tedavisi: Toplam olarak, influenza-pozitif popülasyonun %15’i influenza B ile enfekte olmuştur; çalışmalardaki oranlar %1 ila 33 arasındadır. İnfluenza B ile enfekte olan olgularda ortalama hastalık süresi tedavi grupları arasında anlamlı ölçüde değişiklik göstermemiştir. Analiz için tüm çalışmalardan alınan İnfluenza B ile enfekte olmuş 504 olgunun verileri toplanmıştır. Oseltamivir tüm semptomların hafifleme süresini 0.7 gün (%95 GA 0.1 – 1.6 gün; p = 0.022), öksürük, ateş (³ 37.8 °C) ve nezlenin süresini ise bir gün azaltmıştır (%95 GA 0.4 – 1.7 gün; p < 0.001).   İnfluenzanın önlenmesi: Doğal olarak ortaya çıkan influenza hastalığının önlenmesinde oseltamivirin etkinliği evlerdeki maruziyet sonrası önleme çalışmasında ve iki mevsimsel önleme çalışmasında gösterilmiştir. Tüm bu çalışmalar için primer etkinlik parametresi laboratuvar tarafından doğrulanmış influenzanın insidansıdır. İnfluenza epidemisinin virülansı öngörülemez ve bölgeye ve mevsime göre değişir. Bu sebeple, bir influenza hastalığı vakasını önlemek için tedavi edilmesi gereken kişi sayısı da değişir.   Maruziyet sonrası önleme: Bir indeks influenza vakası ile temasta olan kişilerde (%12.6 influenzaya karşı aşılanmış) yapılan bir çalışmada, indeks influenza vakasında semptomların başlamasından sonraki 2 gün içinde, günde bir kez 75 mg oseltamivir uygulamasına başlanmış ve 7 gün devam edilmiştir. 377 indeks vakanın 163’ünde influenza doğrulanmıştır. Oseltamivir, doğrulanmış influenza vakaları ile temasta olan kişilerde görülen klinik influenza insidansını anlamlı ölçüde düşürmüştür; plasebo grubunda 24/200 (%12) iken oseltamivir grubunda 2/205 (%1) olmuştur (%92 düşüş [%95 GA 6 – 16; p ≤ 0.0001]). Gerçek influenza vakaları ile temasta olan kişilerde tedavi edilmesi gereken kişi sayısı 10 (%95 GA 9 – 12) ve indeks vakasındaki enfeksiyon durumundan bağımsız olarak tüm popülasyonda (ITT) 16 (%95 GA 15 – 19) olmuştur.   Doğal olarak ortaya çıkan influenza hastalığını önlemede oseltamivirin etkinliği, yetişkin, adolesan ve 1-12 yaş çocukların dahil edildiği evlerdeki maruziyet sonrası önleme çalışmasında hem indeks vaka hem de aile temas kişileri olarak gösterilmiştir. Bu çalışmada primer etkinlik parametresi, evlerdeki laboratuvar tarafından doğrulanmış klinik influenza insidansıdır. Oseltamivir profilaksisi 10 gün sürmüştür. Toplam popülasyonda, evlerdeki laboratuvar tarafından doğrulanmış klinik influenza insidansı düşmüştür; önleme almayanlarda %20 (27/136) iken önleme alanlarda %7 (10/135) olmuştur (%62.7 düşüş [%95 GA 26.0 – 81.2; p = 0.0042]). Evlerdeki influenza ile enfekte indeks vakalarda, influenza insidansı önleme almayanlarda %26 (23/89) iken önleme alanlarda %11’e (9/84) düşmüştür (% 58.5 düşüş [ %95 GA 15.6 – 79.6; p = 0.0114]). 1 ila 12 yaşlarındaki çocukların alt grup analizine göre, çocuklarda laboratuvar tarafından doğrulanmış klinik influenza insidansı anlamlı ölçüde düşmüştür; önleme almayanlarda %19 (21/111) iken önleme alanlarda %7 (7/104) olmuştur (%64.4 düşüş [%95 GA 15.8 – 85.0; p = 0.0188]). Başlangıçta virüs yaymayan çocuklarda laboratuvar ile doğrulanmış klinik influenza insidansı düşmüştür; önleme almayanlarda %21 (15/70) iken önleme alanlarda %4 (2/47) olmuştur (%80.1 düşüş [%95 GA 22.0 – 94.9; p = 0.0206]). Total pediatrik popülasyon için tedavi edilmesi gereken kişi sayısı tüm popülasyonda (ITT) ve enfekte indeks vakaların temas ettiği pediyatrik kişilerde (ITTII) sırasıyla 9 (%95 GA 7 – 24) ve 8’dir (%95 GA 6, üst limit belli değil).   Toplulukta influenza epidemisi sırasında önleme: İnfluenza salgını esnasında, aşı olmamış ve sağlıklı yetişkinlerde yapılan iki çalışmanın toplu analizinde, 6 hafta boyunca günde bir kez verilen 75 mg oseltamivir klinik influenza hastalığı insidansını anlamlı ölçüde azaltmıştır; plasebo grupta 25/519 (%4.8) iken oseltamivir grubunda 6/520 (%1.2) olmuştur (%76 düşüş [%95 GA 1.6 – 5.7; p = 0.0006]). Bu çalışmadaki tedavi gereken kişi sayısı 28 (%95 GA 24 – 50) olmuştur. Huzurevinde bakılan yaşlılarla yapılan bir çalışmada katılımcıların %80’i çalışma döneminde aşılanmıştır ve 6 hafta boyunca günde bir kere oseltamivir 75 mg verilmiştir; klinik influenza hastalığı insidansı anlamlı ölçüde azalmıştır. Plasebo grubunda 12/272 (%4.4) iken oseltamivir grubunda 1/276 (%0.4) olmuştur (%92 düşüş [%95 GA 1.5 – 6.6; p = 0.0015]). Bu çalışmadaki  tedavi gereken hasta sayısı 25’tir (%95 GA 23 – 62).   Komplikasyon riskinin düşüşünü değerlendirmek için spesifik çalışmalar yapılmamıştır.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler   Emilim: Oseltamivir, oseltamivir fosfatın (ön ilaç) oral uygulamasının ardından gastrointestinal sistemden hızla emilmekte ve esasen hepatik esterazlarla büyük oranda aktif metabolitine (oseltamivir karboksilat) dönüşmektedir. Oral dozun en az %75’i aktif metabolit olarak sistemik dolaşıma ulaşır. Ön ilaca maruziyet aktif metabolitin %5’inden azıdır. Ön ilaç ve aktif metabolitin plazma konsantrasyonları dozla orantılıdır ve ilacın yiyecekle birlikte verilmesinden etkilenmemektedir.   Dağılım: Oseltamivir karboksilatın kararlı haldeki ortalama dağılım hacmi insanlarda yaklaşık 23 litredir. Bu hacim hücre dışı vücut sıvısına eşdeğerdir. Nöraminidaz aktivitesi hücre dışında olduğundan, oseltamivir karboksilat influenza virüsünün yayıldığı tüm bölgelere dağılmaktadır.   Oseltamivir karboksilatın insan plazma proteinine bağlanması ihmal edilebilir (yaklaşık olarak %3).   Biyotransformasyon: Oseltamivir, çoğunlukla karaciğerde yerleşmiş olan esterazlarla, büyük ölçüde oseltamivir karboksilata dönüşmektedir. İn vitro çalışmalar oseltamivirin ve aktif metabolitinin, ana sitokrom P450 izoformlarının substratı veya inhibitörü olmadığını göstermiştir. İn vivo olarak her iki bileşiğin faz 2 konjugatı bulunmamaktadır.   Eliminasyon: Emilen oseltamivir başlıca olarak (> %90) oseltamivir karboksilata dönüşerek atılır. Aktif metabolit daha ileri metabolizmaya uğramadan idrarla atılır. Oseltamivir karboksilatın pik plazma konsantrasyonları pek çok olguda 6 ila 10 saatlik yarılanma ömrü ile azalmaktadır. Aktif metabolit renal yolla tamamen atılır. Renal klerens (18.8 L/saat), glomerüler filtrasyon hızını (7.5 L/saat) aşmaktadır ve bu da glomerüler filtrasyonunun yanı sıra tübüler sekresyonun da olduğunu göstermektedir. Radyasyonla işaretlenmiş oral dozun %20’den azı feçesle atılmaktadır.   Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: Aktif metabolitin plazma konsantrasyonları dozla doğru orantılıdır ve ilaç yiyeceklerle birlikte alındığında değişmez .   Hastalardaki karakteristik özellikler   Böbrek yetmezliği: Farklı seviyelerde böbrek yetmezliği olan hastalara 5 gün boyunca günde iki kez 100 mg TAMIFLU uygulaması, aktif metabolit konsantrasyonu ile renal fonksiyon bozukluğunun ters orantılı olduğunu göstermiştir .    Karaciğer yetmezliği: In vitro çalışmalar, karaciğer yetmezliği olan hastalarda ne oseltamivire maruziyette belirgin bir artış veya ne de aktif metabolitine maruziyette belirgin bir düşüş beklenmediği sonucuna varmıştır.    Geriyatrik hastalar: Yaşlı hastalar (65-78 yaş arası) ile karşılaştırılabilir dozlarda TAMIFLU verilen genç yetişkinler karşılaştırıldığında, yaşlı hastalarda kararlı durumdaki aktif metabolit konsantrasyonunun % 25-35 daha fazla olduğu görülmüştür. Yaşlı hastalarda ilacın yarılanma süreleri, genç yetişkinlerle yaklaşık aynı değerlerde bulunmuştur. İlaca maruziyet ve tolerans açısından, yaşlı hastalarda, ciddi renal yetmezlik kanıtı bulunmadıkça (kreatinin klerensi 30 mL/dak’ın altında değilse), doz ayarlamasına gerek yoktur .   Pediyatrik hastalar:   1 yaşındaki ve 1 yaşından büyük çocuklar Oseltamivirin farmakokinetiği 1-16 yaşındaki çocuklarda yapılan tek doz farmakokinetik çalışmalarında değerlendirilmiştir. Çoklu doz farmakokinetiği az sayıda çocuğun katıldığı bir klinik etkinlik çalışmasında çalışılmıştır. Verilen mg/kg doz için küçük çocukların, daha düşük maruziyete neden olacak şekilde, ön ilacı ve aktif metaboliti, yetişkinlere göre daha hızlı elimine ettiği görülmüştür. 2 mg/kg’lık doz verilen çocuklar ile 75 mg’lık (yaklaşık 1 mg/kg) tek kapsül alan yetişkinler karşılaştırıldığında, karşılaştırılabilir oseltamivir karboksilat konsantrasyonları gözlenmiştir. 12 yaşın üstündeki çocuklarda oseltamivirin farmakokinetiği, yetişkinlerde gözlenen ile benzerdir.   6 ila 12 aylık çocuklar İnfluenza ile enfekte olan 2 yaşın altındaki çocuklarda yapılan farmakodinamik, farmakokinetik ve güvenlilik çalışmalardan elde edilen 6 ila 12 aylık çocuklarla ilgili kısıtlı maruziyet verilerine göre, 6 ila 12 aylık çocukların çoğunda 3 mg/kg doz sonrası maruziyet, onaylı dozu kullanan daha büyük çocuklar ve yetişkinlerde görülen maruziyete benzerdir.

Farmasötik Form

Sert jelatin kapsül Opak gri renkli kapsülün, gövde kısmında mavi renkli “ROCHE” baskısı ve kapak kısmında mavi renkli “45 mg” baskısı bulunur.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır.   Gebelik dönemi Oseltamivir’in gebe kadınlarda kullanıma ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Hastaya yönelik potansiyel yarar, fetusa yönelik potansiyel riskten fazla olmadıkça, gebe kadınlarda TAMIFLU kullanılmamalıdır.   Laktasyon dönemi Oseltamivir’in insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalısmalar, oseltamivir’in sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da TAMIFLU tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve TAMIFLU tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.   Üreme yeteneği/Fertilite Klinik dışı çalışmalarda, TAMIFLU verildiğinde, üreme performansı, doğurganlık ve sperm değerlendirme parametreleri etkilenmemiştir. Üreme toksisitesi çalışmalarına dayalı klinik dışı veriler insanlara yönelik potansiyel bir risk ortaya koymamaktadır.

Geçimsizlikler

Geçerli değil.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 25.09.2009 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

TAMIFLU’nun güvenlilik profili, klinik çalışmalarda, influenzanın tedavisi için TAMIFLU alan 2107 yetişkin ve 1032 pediyatrik hasta ile influenzanın profilaksisi için TAMIFLU alan 2914 yetişkin ve 99 pediyatrik hastanın verilerine dayanmaktadır.   Yetişkinlerde, en sık raporlanan advers etkiler tedavi çalışmalarında kusma ve mide bulantısı, önleme çalışmalarında mide bulantısı ve baş ağrısıdır. Bu advers etkilerin çoğunluğu ilk dozun kullanımı üzerine ilk veya ikinci tedavi gününde raporlanmış ve spontan olarak 1-2 gün içinde çözülmüştür. Çocuklarda, en sık raporlanan advers etki kusmadır.   Advers ilaç reaksiyonları aşağıda tanımlanan sıklığa göre listelenmiştir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ile <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ile <1/100); seyrek (≥1/10.000 ile <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Advers etkiler klinik çalışmalardan havuzlanmış analizlere göre tablolarda uygun kategorilere eklenmiştir. Her bir sıklık grubunda advers etkiler azalan ciddiyet sırasıyla listelenmiştir.   Yetişkin ve adolesanlarda influenzanın tedavisi ve önlenmesinde:  Yetişkin ve adolesanlarda influenzanın tedavisi ve önlenmesini araştıran çalışmalarda en sık görülen (oseltamivir grubunda ≥%1) advers ilaç reaksiyonları veya pazarlama sonrası deneyiminden gelenler   Sistem Organ Sınıfı Sıklık kategorisi Advers Etki Advers etki yaşayan hastaların yüzdesi Tedavi Profilaksi Oseltamivir 75 mg b.i.d. n=1057 Plasebo n=1050 Oseltamivir 75 mg o.d. n=1480 Plasebo n=1434   Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar Yaygın: Bronşit Akut bronşit Üst solunum yolu enfeksiyonları   Psikiyatrik hastalıklar Yaygın olmayan: Halüsinasyona       %4 %1 %0       <%1       %5 %1 %0       %0       %1 %0 %8       <%1       %1 <%1 %8       %0     Sistem Organ Sınıfı Sıklık kategorisi Advers Etki Advers etki yaşayan hastaların yüzdesi Tedavi Profilaksi Oseltamivir 75 mg b.i.d. n=1057 Plasebo n=1050 Oseltamivir 75 mg o.d. n=1480 Plasebo n=1434   Sinir sistemi hastalıkları Çok yaygın: Baş ağrısı Yaygın: Uykusuzluk Yaygın olmayan: Konvülsiyona   Kulak ve iç kulak hastalıkları Yaygın: Baş dönmesi   Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Çok yaygın: Öksürük Rinore   Gastrointestinal hastalıklar Çok yaygın: Bulantıb,c Yaygın: Kusmac Karın ağrısı Diyare Dispepsi   Deri ve deri altı doku hastalıkları Yaygın olmayan: Dermatita Döküntüa Ürtikera Egzemaa   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Sersemlik Yorgunluk Ağrı     %2   %1   <%1       %1         %1 <%1       %11   %8 %2 %6 %1       <%1 <%1 <%1 <%1         %2 %1 <%1     %2   %1   %0       %1         %1 %0       %7   %3 %2 %8 %1       <%1 <%1 <%1 %0         %3

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Oseltamivir fosfat 5915 mg (45 mg oseltamivir’e eşdeğer) Yardımcı madde(ler): Kroskarmeloz sodyum 2.04 mg Sodyum stearil fumarat 1.02 mg 

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Preklinik veriler, gerçekleştirilen klasik güvenlik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi ve genotoksisite çalışmaları baz alındığında insanlar için herhangi bir tehlike ortaya koymamaktadır. Konvansiyonel rodent (kemirgen) karsinojenisite çalışmalarının bulgularına göre, kullanılan rodent türleri için tipik olan bazı tümörlerin insidansında doza bağlı bir artış eğilimi vardır. Bu bulgular, maruziyet sınırları insanda kullanımda beklenen maruziyetle bağlantılı olarak dikkate alındığında, benimsenen terapötik endikasyonlarda TAMIFLU’nun fayda-riskini değiştirmemektedir.   Sıçanlarda ve tavşanlarda sırasıyla maksimum 1500 mg/kg/gün ve 500 mg/kg/gün dozlarında teratoloji çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Fetal gelişim üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir. Maksimum 1500 mg/kg/gün dozu ile sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen bir fertilite çalışmasında her iki cinsiyet için de herhangi bir advers etki ortaya konmamıştır. Prenatal ve postnatal sıçan çalışmalarında, 1500 mg/kg/gün dozunda doğumlarda gecikme kaydedilmiştir: İnsan maruziyeti ve sıçanlardaki maksimum etki görülmeyen doz (500 mg/kg/gün) arasındaki güvenlik sınırı sırasıyla oseltamivir için 480 katı ve aktif metabolit için 44 katıdır. Sıçanlardaki ve tavşanlardaki fetal maruziyet anne sıçan maruziyetinin yaklaşık %15 ila 20’sini teşkil etmiştir.   Emziren sıçanlarda oseltamivir ve aktif metabolit süte geçmiştir. Oseltamivirin veya aktif metabolitinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvanlara ait verilerin ekstrapolasyonu, ilgili bileşikler için sırasıyla 0.01 mg/gün ve 0.3 mg/gün’lük tahminler ortaya koymaktadır.   Kobaylarda gerçekleştirilen bir "maksimizasyon" çalışmasında, oseltamivire karşı bir deri hassasiyeti potansiyeli tespit edilmiştir. Formüle edilmemiş etkin madde ile tedavi edilen hayvanların yaklaşık %50’sinde maruz bırakılan hayvanların tespitini takiben eritema görülmüştür. Tavşanların gözlerinde geri dönüşümlü iritasyon tespit edilmiştir.   Oseltamivir fosfatın çok yüksek oral tek dozları yetişkin sıçanlarda hiçbir etkiye sahip değilken, bu dozlar 7 günlük jüvenil sıçan yavrularında, ölüm dahil, toksisiteler ile sonuçlanmıştır. Bu etkiler 657 mg/kg ve daha yüksek dozlarda görülmüştür. Kronik tedaviyi takiben dahil olmak üzere, 500 mg/kg dozda (7. ve 21. günler arasında post partum uygulanan 500 mg/kg/gün), hiçbir advers etki görülmemiştir.

Kontrendikasyonlar

Oseltamivir fosfat veya ilacın içerdiği maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

26.11.2009

Müstahzar Adı

TAMIFLU® 45 mg sert jelatin kapsül

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

TAMIFLU ile influenza tedavisi gören hastalarda, özellikle çocuklarda ve adolesanlarda, konvülsiyon ve deliryum gibi nöropsikiyatrik olaylar bildirilmiştir. Nadir vakalarda bu olaylar kaza ile yaralanmalara yol açmıştır. TAMIFLU’nun bu olaylara katkısı bilinmemektedir. Nöropsikiyatrik olaylar TAMIFLU kullanmayan influenza hastalarında da raporlanmıştır   Hastalar, özellikle çocuklar ve adolesanlar, anormal davranış belirtileri açısından dikkatle izlenmelidirler.   TAMIFLU’nun influenza A ve B virüsleri dışında, diğer ajanların neden olduğu hastalıklarda etkili olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır.   Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalardaki güvenliliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır.   Kronik kalp yetmezliği ve/veya solunum yolu hastalığı olan olguların tedavisinde oseltamivirin etkinliği kanıtlanmamıştır. Bu popülasyondaki tedavi ve plasebo grupları arasında komplikasyon insidansında bir farklılık gözlenmemiştir  TAMIFLU influenza aşısı yerine kullanılmaz. TAMIFLU’nun, bireylerin yıllık influenza aşılaması için değerlendirilmesini etkilemesi beklenmez. İnfluenzaya karşı koruma TAMIFLU verilinceye kadar sürer. Güvenilir epidemiyolojik veriler toplumda influenza virüsünün dolaştığını gösterdiği taktirde TAMIFLU influenza tedavisinde ve önlenmesinde kullanılabilir.   İnfluenzanın tedavisi ve profilaksisi sırasında doz ayarlaması, kreatinin klerensi 10-30 mL/dak olan hastalar için önerilmektedir. Rutin hemodiyaliz ve sürekli peritoneal diyaliz tedavisi gören, son evre renal hastalığı olan kişiler ve kreatinin klerensi £10 mL/dak olan hastalar için tavsiye edilen bir doz bulunmamaktadır Kroskarmeloz sodyum ve sodyum stearil fumarat: Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan az sodyum ihtiva eder. Sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmemektedir.   TAMIFLU, sadece, geçici süreyle, salgın esnasında, bir doktor önerisiyle veya bir doktorun gözetiminde kullanılması şartıyla, 1 yaşından küçük çocukların influenza tedavisinde kullanılabilir

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

İnfluenza tedavisi için standart doz  İnfluenza semptomlarının görüldüğü ilk veya ikinci günde tedaviye başlanmalıdır.   Yetişkinler ve adolesanlar (13-17 yaşındakiler): Yetişkinler ve ≥13 yaşındaki adolesanlarda tavsiye edilen doz, 5 gün boyunca günde iki kez 75 mg kapsül veya birer adet 30 mg kapsül ve 45 mg kapsül ile tedavi edilebilirler. Kapsülleri yutamayan yetişkinler ve ≥13 yaşındaki adolesanlar, 5 gün boyunca günde iki kez 75 mg TAMIFLU süspansiyon alabilir.   Çocuklar (1 yaş ve üstü bebekler ile 2-12 yaşındaki çocuklar) Tavsiye edilen TAMIFLU süspansiyon dozlarına alternatif olarak, kapsül yutmada zorluk çekmeyen >40 kg ağırlığındaki çocuklar, günde iki kez 75 mg kapsül veya birer adet 30 mg kapsül ve 45 mg kapsül ile tedavi edilebilirler.   ≥1 yaşındaki çocuklar için tavsiye edilen tedavi amaçlı oral TAMIFLU dozları: Vücut ağırlığı 5 gün boyunca tavsiye edilen tedavi dozu ≤ 15 kg        2 x 30 mg 2 x 45 mg 2 x 60 mg 2 x 75 mg > 15 – 23 kg > 23 – 40 kg > 40 kg    1 yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilen tedavi amaçlı oral TAMIFLU dozları:  İnfluenza salgını esnasında, çocukta meydana gelebilecek muhtemel risklere karşı ilaç tedavisinden göreceği fayda doktor tarafından dikkatlice değerlendirildikten sonra reçeteleme kararı alındığında, bir yaşından küçük çocuklarda tavsiye edilen oral doz günde iki kez 2 mg/kg-3 mg/kg arasındadır.   Yaş 5 gün boyunca tavsiye edilen tedavi dozu <1 yaş Günde iki kez 2 mg/kg-3mg/kg  İnfluenza profilaksisi için standart doz   Yetişkinler ve adolesanlar (13-17 yaşındakiler): Enfekte kişilerle yakın teması takiben, influenzanın profilaksisi için tavsiye edilen oral TAMIFLU dozu 10 gün boyunca, günde bir kez 75 mg kapsül veya birer adet 30 mg kapsül ve 45 mg kapsül ile tedavi edilebilirler. Yakın temas sonrası iki gün içinde tedaviye başlanmalıdır. Toplumda görülen influenza salgını sırasında profilaksi için tavsiye edilen doz günlük 75 mg’dır. Altı haftalık süre içerisinde TAMIFLU’nun güvenlilik ve etkinliği kanıtlanmıştır. İlaç kullanmaya devam edildiği sürece koruma devam eder.   Çocuklar (1 yaş ve üstü bebekler ile 2-12 yaşındaki çocuklar)  Tavsiye edilen TAMIFLU süspansiyon dozlarına alternatif olarak, kapsül yutmada zorluk çekmeyen >40 kg ağırlığındaki çocuklar, profilaktik olarak 10 gün boyunca, günde bir kez 75 mg kapsül veya birer adet 30 mg kapsül ve 45 mg kapsül alabilirler.   ≥1 yaşındaki çocuklar için tavsiye edilen profilaktik oral TAMIFLU dozları: Vücut ağırlığı 10 gün boyunca tavsiye edilen profilaksi dozu ≤ 15 kg        günde bir kez 30 mg > 15 – 23 kg günde bir kez 45 mg > 23 – 40 kg günde bir kez 60 mg > 40 kg günde bir kez 75 mg 1 yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilen maruziyet sonrası profilaksi amaçlı oral TAMIFLU dozları:   İnfluenza salgını esnasında, çocukta meydana gelebilecek muhtemel risklere karşı ilaç tedavisinden göreceği fayda doktor tarafından dikkatlice değerlendirildikten sonra koruma (önleme) için reçeteleme kararı alındığında, bir yaşından küçük çocuklarda tavsiye edilen oral doz günde bir kez 2 mg/kg-3 mg/kg arasındadır.   Yaş 10 gün boyunca tavsiye edilen profilaksi dozu <1 yaş Günde bir kez 2 mg/kg-3mg/kg Uygulama şekli: Oral yoldan bir miktar su ile yutularak kullanılır.   TAMIFLU tek başına veya yiyeceklerle birlikte alınabilir .Yiyeceklerle birlikte alınan TAMIFLU bazı hastalarda toleransı artırabilir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Böbrek yetmezliği:   İnfluenza tedavisi için kullanılırken: Kreatinin klerensi 30 mL/dak’nın üzerinde olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir; günde iki kez 75 mg kullanmaya devam edilebilir. Kreatinin klerensi 10-30 mL/dak olan hastalarda, dozun 5 gün süreyle, günde 1 kez 75 mg veya günde iki kez 30 mg süspansiyon veya günde iki kez 30 mg kapsül TAMIFLU’ya düşürülmesi önerilmektedir. Rutin hemodiyaliz veya sürekli peritoneal diyalize giren son evre renal hastalığı olan kişilerde ve kreatinin klerensi ≤10 mL/dak olan hastalarda, tavsiye edilen bir doz bulunmamaktadır.  İnfluenza profilaksisi için kullanılırken: Kreatinin klerensi 30 mL/dak’nın üzerinde olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir; günde bir kez 75 mg kullanmaya devam edilebilir. Kreatinin klerensi 10-30 mL/dak olan TAMIFLU alan hastalarda, dozun iki günde bir 75 mg’a veya alternatif olarak günde bir kez, bir 30 mg kapsüle veya 30 mg süspansiyona azaltılması önerilmektedir. Rutin hemodiyaliz veya sürekli peritoneal diyalize giren son evre renal hastalığı olan kişilerde ve kreatinin klerensi ≤10 mL/dak olan hastalarda, tavsiye edilen bir doz bulunmamaktadır.Böbrek yetmezliği olan çocuklarda klinik veriler yetersizdir.   Karaciğer yetmezliği: İnfluenza tedavisi veya profilaksisi için, hafif ve orta şiddette hepatik disfonksiyonu olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir .Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda güvenlilik ve farmakokinetik özellikleri çalışılmamıştır.   Pediyatrik popülasyon: 1 yaşın altındaki çocuklarda, TAMIFLU’nun güvenliliği ve etkinliği saptanmamıştır. TAMIFLU, sadece, geçici süreyle, salgın esnasında, bir doktor önerisiyle veya bir doktorun gözetiminde kullanılması şartıyla, 1 yaşından küçük çocukların influenza tedavisinde kullanılabilir. Bunun dışındaki durumlarda, TAMIFLU 1 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır     Geriyatrik popülasyon: İnfluenza tedavisi veya profilaksisi için, yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir

Raf Ömrü

84 ay.

Ruhsat Numarası(Ları)

129/15

Ruhsat Sahibi

Roche Müstahzarları Sanayi Anonim Şirketi, Eski Büyükdere Asfaltı No:17/A 34398 Maslak/İstanbul Tel: 0212 366 90 00 Faks: 0212 285 22 00

Ruhsat Sahibi

Roche Müstahzarları Sanayi Anonim Şirketi, Eski Büyükdere Asfaltı No: 17/A 34398 Maslak/İstanbul Tel: (0 212) 366 90 00 Faks: (0 212) 285 22 00

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

TAMIFLU, 1 (bir) yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde influenza ve avian influenza profilaksisinde ve tedavisinde endikedir. TAMIFLU, geçici süreyle, salgın esnasında, bir doktor önerisiyle veya bir doktorun gözetiminde kullanılması şartıyla, 1 yaşından küçük çocukların influenza profilaksisinde ve tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

F. Hoffmann-La Roche Ltd. Grenzacherstrasse CH-4070 Basel/İsviçre

Yardımcı Maddeler

Pre-jelatinize nişasta, povidon K30, kroskarmeloz sodyum, talk ve sodyum stearil fumarat, demir oksit siyah (E172), titanyum dioksit (E171), jelatin, şellak ve FDC Mavi 2 (E132) içerir.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Pre-jelatinize nişasta Povidon K30 Kroskarmeloz sodyum Talk Sodyum stearil fumarat Demir oksit siyah (E172) Titanyum dioksit (E171) Jelatin Şellak FDC Mavi 2 (E132)

Doz Aşımı

Doz aşımı olayı şimdiye kadar bildirilmemiştir. Fakat, terbinafin sprey yanlışlıkla oral olarak alınırsa terbin tablet ile gözlenebilecek doz aşımının istenmeyen etkileri (örn. başağrısı, bulantı, epigastrik ağrı ve baş dönmesi gibi) ortaya çıkabilir. Sprey solüsyonunun etil alkol içeriği de doz aşımı olgularında göz önüne alınmalıdır.

Endikasyonlar

Topikal olarak uygulanan terbinafinin emilimi %5’in altındadır. Bu nedenle sistemik yararlanımı çok düşüktür. Sistemik emilim söz konusu olduğunda, özellikle sebuma ve deriye geçer. Plazmada %99'dan daha yüksek oranda proteinlere bağlanır. Karaciğerde metabolize olur; ancak aktif metaboliti yoktur. Deriden ve yağ dokusundan çok yavaş bir şekilde salınır. Eliminasyon yarı-ömrü, 22-26 saattir. İdrar ve feçes yoluyla (% 3,5) atılır.

Farmakodinamik Özellikler

Sprey

Farmakokinetik Özellikler

Terbin Sprey ile ilgili hiçbir ilaç etkileşimi bilinmemektedir.

Farmasötik Şekli

Terbinafin’e veya sprey solüsyonu içindeki katkı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.

Formülü

Terbin Sprey %1; 1 g solüsyonda 10 mg terbinafin hidroklorür içeren 30 ml’lik sprey başlıklı şişelerde.

Doz Aşımı

Etodolak ile doz aşımı konusunda bir deneyim bildirilmemesine rağmen, eğer böyle bir durum söz konusu ise standart uygulamalar (gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması, genel destekleyici tedavi vb.) tatbik edilmelidir.

Endikasyonlar

Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi, akut gut artriti, akut kas ve iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Etodolak prostaglandin biyosentezini inhibe ederek antienflamatuar ve analjezik etki gösteren bir non-steroid antienflamatuardır.

Farmakokinetik Özellikler

Ağız yolu ile alındığında mide-bağırsak kanalından hızla emilir ve bir saatte maksimum serum konsantrasyonlarına (18,6 mcg/ml) ulaşır. Yüksek oranda plazma proteinlerine bağlanır. Eliminasyon yarı ömrü 7 saattir. Karaciğerde metabolize olur, ama ilacın yaklaşık % 15’i değişmeden atılır. Atılım idrar ile olur.

Farmasötik Şekli

Film Tablet

Formülü

Her Film Tablet: 200 mg Etodolak Boyar Maddeler: Titanyum dioksit, kırmızı demir oksit ihtiva eder.

İlaç Etkileşmeleri

Etodolak yüksek oranda serum proteinlerine bağlandığından aynı zamanda kullanılırsa antikoagülanlar gibi ilaçların proteinlere bağlanmasını engelleyebilir. Diğer non-steroidal ilaçlarla alındığında ülser ve hemoraji riski artar. Etodolak oral antikoagülanların ve heparinin etkilerini artırarak gastrik mukozada irritasyon ve kanamalara neden olabilir. Etodolak diüretiklerin aktivitesini azaltabilir. Sulfonamidlerin hipoglisemik etkilerini artırabilir. Lityum plazma konsantrasyonunu artırabilir. Bilirubin miktar tayini yanlış sonuçlar verebilir. (İdrarda etodolak’ın fenolik metabolitleri bulunduğu için)

Kontraendikasyonlar

Akut peptik ülseri olanlar veya peptik ülser ile ilgili geçmişi olanlarda kullanılmamalıdır. Etodolak’a karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır. Asetilsalisilik asit veya diğer non-steroidal antienflamatuar ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olanlarda ve bu ilaçlarla tedavi sırasında astım, rinit, ürtiker gelişen hastalarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Yetişkinlerde : Günde 400-600 mg (2-3 tablet) iki defada veya tek bir doz halinde bir defada alınır. Günde 600 mg’ın (3 tablet) üstündeki dozlarda güvenli kullanımı tespit edilmemiştir. Yaşlılarda doz azaltılması gerekmez. Çocuklarda kullanılması tavsiye edilmez.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tadolak Fort 400 mg 14 Film Tablet

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında nemden koruyarak saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Blister ambalaj içinde 10 ve 20 film tablet.

Uyarılar/Önlemler

Diğer NSAI ilaçlar gibi Tadolak platalet fonksiyonlarını azaltabilir. Özellikle antikoagülan tedavi gören hastalar gastrointestinal belirtiler yönünden takip edilmeli, kanama meydana gelmiş ise tedavi kesilmelidir. Kalp yetmezliği olanlarda, sirotik ve nefrotiklerde, diüretik alanlarda, kronik renal ve hepatik yetmezliği olanlarda ve özellikle yaşlı kişilerde tedavinin başlangıcında renal ve hepatik fonksiyonların gözlenmesi gereklidir.   GEBELİKTE / EMZİKLİLERDE KULLANIMI: Yeterli klinik çalışma olmadığından gebelikte ve emziren annelerde kullanılmamalıdır.   DOKTORA DANIŞILMADAN KULLANILMAMALIDIR.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Etodolak ile tedavi sırasında rapor edilen yan etkiler; mide bulantısı, epigastrik ağrı, diyare, hazımsızlık, yanma, gaz, konstipasyon, kusma, ülseratif stomatit, dispepsi, gastrit, hematem, melena, rektal kanama, kolit, vaskulit, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, pireksi, kulak çınlaması, deri döküntüsü, prurit, yorgunluk, depresyon, uykusuzluk, konfüzyon, parestezi, tremor, halsizlik, sararma, dispne, ödem, palpitasyonlar, bilirubinuri, hepatik fonksiyon bozuklukları, sarılık, sık idrara çıkma, disüri, angioödem, anaflaktoid reaksiyon, ışığa hassasiyet, ürtiker ve Stevens-Johnson sendromudur. Nadiren oluşan daha ciddi yan etkiler; gastrointestinal ülserasyondur. NSAİ ilaçların çeşitli formlarda nefrotoksisiteye yol açtığı olduğu bildirilmiştir. NSAİ’lerin kullanımı interstisyel nefrit, nefrotik sendrom ve renal yetmezliğe yol açabilir. Trombositopeni, nötropeni, agranülasitoz ve anemi nadiren görülür.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Bildirilmemiştir.

Endikasyonlar

Ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Tiyokolşikosid, bir miyorölaksandır. Merkezi sinir sistemi kaynaklı kasılmaları anlamlı derecede azaltır veya ortadan kaldırır. Örneğin, spastik hipertonilerde germeye karşı kasın pasif direncini azaltır veya kasılmayı ortadan kaldırır. Nöromüsküler bloker etkisi yoktur. Merkezi sinir sistemi aracılığıyla etki yapar. GABA- mimetik ve glisinomimetik etkileri sayesinde tiyokolşikosidin etkisi sinir sisteminin değişik seviyelerinde görülür. Dolayısıyla, refleks-romatizmal veya travmatik spazmlarda olduğu kadar merkezi kaynaklı spastik kasılmalarda da etkilidir. İstemli hareketi etkilemez. Paralizi oluşturmaz, solunumla ilgili problem görülmez ve kardiyovasküler sisteme etkisi yoktur.

Farmakokinetik Özellikler

Tiyokolşikosidin topikal kullanımı ile ilgili farmakokinetik veriye rastlanmamıştır.

Farmasötik Şekli

Merhem

Formülü

Bir tüp (30 g) merhem 0.075 g tiyokolşikosid içerir. Koku maddesi olarak lavanta esansı, koruyucu olarak metil paraben ve propil paraben içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Herhangi bir etkileşim bildirilmemiştir.

Kontraendikasyonlar

İlaca aşırı duyarlılığı olanlarda, gevşek-paralizi ve adale hipotonisi gibi durumlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde günde 2-3 defa uygulayınız. Haricen kullanılır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tyoflex Ampul 4 mg / 2 ml Tyoflex Kapsül

Ruhsat Sahibi

Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Zincirlikuyu / İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

26.09.2005 206/43

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde, ambalajında saklayınız. 250C’ nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

30 g’lık içi laklı alüminyum tüplerde.

Uyarılar/Önlemler

Gebelik kategorisi C’dir. Topik uygulama sırasında, özellikle uzun süreli kullanımda aşırı duyarlılık gelişebilir. Böyle bir durumda tedaviye son verilmelidir. Doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.

Üretim Yeri

Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hadımköy / İSTANBUL

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Tiyokolşikoside bağlı olarak allerjik deri belirtileri görülebilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

PVC/PVDC/Aluminyum folyo blister ambalaj; Blister şeritler içinde 14, 28, 56 tabletlik kutular.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma becerisi üzerinde bir etkisi olmadığı saptanırken, Tarka® bitkinlik ve baş dönmesine sebep olabileceği için uyanıklığın azalması bütünüyle yok sayılamaz.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

TARKA® Forte’yi aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:   Eğer; Trandolapril, verapamil veya ilacın içindeki diğer bileşenlerden herhangi birine karşı alerjik (aşırıduyarlı) iseniz. Bu maddeler kullanım talimatının başında verilmektedir. Eğer sizde böyle bir durum varsa, TARKA® Forte almaya başlamadan önce sizi tedavi eden doktorunuza bildiriniz, Daha önce başka bir ADE inhibitörüne karşı şiddetli bir alerjik reaksiyon geçirdiyseniz, Doktorunuz sizde herediter/idiyopatik anjiyonörotik ödem adı verilen bir hastalığın bulunduğunu söylediyse, Yakınlarda kalp kaynaklı şok geçirdiyseniz, Yakınlarda sorunlu bir kalp krizi (miyokard enfarktüsü) geçirdiyseniz, Doktorunuz sizde ikinci ya da üçüncü derecede kalp bloğu veya hasta sinus sendromu olduğunu söylediyse ve kalbinizde pil takılı değilse, Doktorunuz sizde sinoatriyal blok denilen bir kalp hastalığı bulunduğunu söylediyse, Ağır kalp yetmezliği veya ağır kapakçık hastalığınız varsa. Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu denilen hastalık gibi bir kalp sorununuz varsa, Ağır böbrek bozukluğunuz varsa, Diyalize giriyorsanız, Karaciğer sirozu ve karnınızda sıvı varsa, Doktorunuz sizde primer aldosteronizm denilen bir hastalığın bulunduğunu söylediyse, Hamile iseniz, hamilelik planlıyorsanız veya bebeğinizi emziriyorsanız, 18 yaşın altında iseniz. Hipertrofik kardiyomiyopatiniz varsa (Kalp kasında büyüme ve gevşeklik), Primer aldosteronizm (aldosteron hormonu hastalığı) varsa, Enjeksiyonluk beta-blokörle tedavi görüyorsanız (yoğun bakım durumu haricinde), Aşırı tansiyon düşmesi var ise. TARKA® Forte’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:  Eğer; 65 yaşın üzerinde iseniz, Diyabet hastası iseniz, Karaciğer ve böbreklerinizde bozukluk varsa veya yakın bir zamanda böbrek nakli geçirdiyseniz; Kalp krizi veya inme geçirdiyseniz, Nöromuskuler hastalıklar (kas-sinir sistemi hastalığı) varsa, Lityum kullanıyorsanız (Mania tedavisinde kullanılan ilaç) Aşırı miktarlarda kusuyorsanız veya ishal iseniz; İdrar söktürücü (diüretik) ilaçlar ile yoğun bir tedavi görüyorsanız; Az tuzlu bir diyet takip ediyorsanız; Doktorunuz sizde kalp yetmezliği, birinci derecede kalp bloğu, sol ventrikül fonksiyon bozukluğu, aort stenozu veya çıkış obstrüksiyonu (kalpten çıkan damarda darlık ya da kalp çıkışında tıkanma) gibi kalp sorunları olduğunu söylediyse; Kan basıncınız düşükse veya kalp atışlarınız yavaş ya da düzensiz ise; TARKA® Forte kullandıktan sonra şiddetli alerjik reaksiyonlar gelişirse. Bu reaksiyonlar siyah ırkta daha sıktır ve yüz, dil ya da boğazda şişmeye yol açabilir. Eğer böyle bir durum olursa, TARKA® Forte almayı bırakınız ve derhal doktorunuza veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz; Lupus veya skleroderma adı verilen bir bağışıklık sistemi hastalığınız varsa, ya da TARKA® Forte ile birlikte örn. siklosporin gibi bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar almaktaysanız, kanınızdaki akyuvarlarda ya da kan pulcuklarında azalma riski yükselebilir; Potasyum destekleyici ilaçlar kullanıyorsanız; Ameliyat geçirecekseniz veya herhangi bir nedenle vücudunuz uyuşturulacaksa, doktorunuza daha öncesinden, TARKA® Forte kullanmakta olduğunuzu haber veriniz; Doktorunuz sizde Goldflam hastalığı gibi sinir-kas iletisini etkileyen bir hastalık bulunduğunu söylediyse; Bazı şekerlere karşı toleransınız düşük ise (laktoz veya galaktoz gibi), Hayvan zehirlerine karşı duyarsızlaştırma tedavisi görüyorsanız; LDL aferezi denilen işlem uygulanıyorsa ADE inhibitörleri grubundaki ilaçlarla tedavi sırasında kuru bir öksürük ortaya çıkabilir; ilaç bırakılınca kaybolur. İlk kez TARKA® Forte almaya başladığınızda veya doktorunuz kullandığınız dozu yükselttiğinde, kan basıncınız normalin altına düşebilir. Kan basıncı okumalarınızı, her zaman için bir sonraki dozdan önce yapınız.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.   TARKA® Forte’nin yiyecek ve içecek ile kullanılması: TARKA®’nın her gün aynı saatte ve ideal olarak kahvaltıdan en az yarım saat önce alınması önerilir. TARKA® Forte aç ya da tok karına veya yiyeceklerle birlikte alınabilir. TARKA® Forte kullanırken alkol almaktan kaçınınız. Alkolden normalde olduğundan daha fazla etkilenebilirsiniz. TARKA® Forte kullanıyorken greyfurt suyu içmeyiniz. Bu, TARKA® Forte’nin yan etkilerinin ortaya çıkma riskini arttırabilir.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. TARKA® Forte hamilelik süresince kullanılmamalıdır. TARKA® Forte’nin içindeki ilaçlar bebeğinizi etkileyebilir. Eğer TARKA® Forte kullanıyorken hamilelik planlarsanız veya hamile kalırsanız, doktorunuza başvurunuz. Planlanmış bir hamilelikten önce, uygun başka bir alternatif tedaviye geçilmelidir. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. TARKA® Forte alıyorsanız bebeğinizi emzirmeyiniz. Eğer bebeği olan veya bebek doğuracak olan bir kadınsanız, bebeğinizi beslemenin en iyi yolu konusunda doktorunuzla konuşunuz. TARKA® Forte’nin içindeki ilaçların sütünüze geçebileceğini bilmelisiniz.   Araç ve makine kullanımı Özellikle ilk kez TARKA® Forte kullanmaya başladığınızda, güvenli bir şekilde araç kullanma veya ağır makineleri işletme beceriniz etkilenebilir. Kendinizi uykulu hissedebilirsiniz. TARKA® Forte’nin sizi nasıl etkilediğini anlayıncaya kadar araç kullanmamalı veya tehlikeli aletleri ya da büyük makineleri çalıştırmamalısınız.   TARKA® Forte’nin içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler TARKA® Forte laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı tahammülsüzlüğünüz (intolerans) olduğu söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz. TARKA® Forte aynı zamanda tablet başına 1.49 mmol (or 34.3 mg) sodyum içermektedir. Sodyumu kontrol altında olan bir diyet uyguluyor iseniz, bu durumu dikkate almalısınız.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı TARKA® Forte ile birlikte başka tansiyon ilaçları ve idrar söktürücüler alınıyorsa, kan basıncında aşırı düşmelere karşı dikkatli olunmalıdır. Özellikle aşağıdaki ilaçların herhangi birini kullanıyorsanız, bunu doktorunuza bildirmelisiniz: Digoksin ya da digitoksin gibi dijital ilaçları. Diüretikler (su hapları), tuz ikamesi ve potasyum hapları Kalp atışını ve kan basıncını kontrol etmek için kullanılan ilaçlar. Kan basıncınızın çok düşmesine veya kalp atışınızın çok yavaşlamasına sebep olabilirler. Depresyon veya psikoz tedavisinde kullanılan ilaçlar; imipramin, midazolam, buspiron gibi. Organ transplantlarının reddini önlemek için kullanılan ilaçlar: siklosporin, takrolimus gibi. Antiinflamatuvar ilaçlar veya ağrı kesiciler ( naproksen, ibuprofen, aspirin veya opiod) Hazımsızlık veya mide ülseri tedavisinde kullanılan ilaçlar: antasid ve simetidin gibi. Karbamazepin ve fenitoin gibi epilepsi ve nöbetleri kontrol altına almak için kullanılan ilaçlar. Lityum, fenobarbital, midazolam, buspiron veya imipramin gibi depresyon veya anksiyeteyi kontrol altına almak için kullanılan ilaçlar. Teofilin gibi astımın kontrol altına alınması için kullanılan ilaçlar. Prazosin, terazosin gibi kan basıncını kontrol etmek için kullanılan ilaçlar. Siklosporin gibi bağışıklık sisteminizi baskılamak için kullanılan ilaçlar. Almotriptan gibi migren baş ağrılarını kontrol altına almak için kullanılan ilaçlar. Kolesterol seviyesini düşürmek için kullanılan belirli ilaçlar (“statinler”) örn.simvastatin. Bazı kas gevşetici ilaçlar. Eritromisin, telitromisin ya da rifampin gibi enfeksiyon ve tüberküloz tedavisinde kullanılan antibiyotik türü ilaçlar. Allopurinol gibi gut tedavisinde veya önlemek için kullanılan ilaçlar. Ameliyatta kullanılan ilaçlar: TARKA® anestetik gazlar veya kas gevşetici ilaçlar veya diğer ameliyat esnasında proseslerde kullanılan ilaçlar ile etkileşim gösterebileceğinden operasyon öncesi TARKA® aldığınızı cerrahınıza bildiriniz. Simetidin, glibürid, sülfinpirazon, doksorubisin veya St. John bitkisel ilacı. AIDS ya da HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar. Steroidler (prednizon veya kortizon gibi). İdrar söktürücü ilaçlar. Kalp ritm bozukluklarında kullanılan ilaçlar. Şeker hastalığı ilaçları: insulin ve ağız yoluyla alınan diabet ilaçları gibi. ADE inhibitörleri grubundan bir ilaç ile tedavi edilen hastalarda, kanın makine ile temizlenmesinde (hemodiyaliz) kullanılan yüksek akımlı poliakrilonitril membranlarla şiddetli allerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu kimyasal sınıftan olan diğer tansiyon düşürücü ilaçlar ile olduğu gibi, diyalize girmekte olan böbrek hastalarında bu kombinasyondan kaçınılmalıdır. Diğer tüm tansiyon ilaçlarında olduğu gibi trandolaprilin kan basıncını azaltıcı etkisi, non-steroid antienflamatuar grubu ilaçlar (NSAİİ – aspirin gibi ağrı kesici ve iltihap giderici etkisi olan ilaçlar) birlikte verilmesiyle azalabilir. Trandolapril tedavisindeki hastalara bu türlü ilaçlar ilave edildiği veya kesildiği zaman kan basıncı izlemesi arttırılmalıdır. Gaz anestezisi ile bir ameliyat geçirecekseniz, TARKA® Forte almakta olduğunuzu cerrahınıza söyleyiniz. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, TARKA® Forte’nin içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.  Aşağıdakilerden biri olursa TARKA® Forte’yi kullanmayı durdurun ve DERHAL doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüz, göz kapakları, dil veya boğazınızda şişme,  ve bunlara eşlik edebilecek oluk alıp vermede güçlük ile birlikte olabilen şiddetli alerjik reaksiyonlar; Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan sizde mevcut ise, sizin TARKA® Forte’ye karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Deri veya gözünüzün sarı renk alması veya karnınızda hassasiyet; Başınız dönüyor ve baygınlık hissediyorsanız ya da kan basıncınız çok düşükse; Deride kurdeşen veya yaraların oluştuğu bir allerjik reaksiyon. Nedeni belli olmayan ateş, sık sık ateşli hastalık geçirme, vücut direncinde düşme (belirli kan hücrelerinde azalmanın işareti olabilir); Karnın üst orta bölümünde şiddeti giderek artan ağrı ve buna eşlik eden kusma (pankreas iltihabı belirtisi olabilir); Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:   TARKA® Forte ile sık olarak bildirilen (10 kişide 1’den az, 100 kişide 1’den fazla kişiyi etkileyen) yan etkiler şunlardır: Baş ağrısı, baş dönmesi, öksürük, kabızlık, halsizlik hissi, sıcak basması.   TARKA® Forte ile seyrek olarak bildirilen (100 kişide 1’den az, 1000 kişide 1’den fazla kişiyi etkileyen) yan etkiler şunlardır: Allerjik reaksiyonlar, kan yağlarında artış, uykululuk hali, vücutta seğrimeler, kalbin elektrik faaliyetinde bozukluk, kalp atışlarınızın farkına varma (çarpıntı),  karın ağrısı, ishal, bulantı, yüzde şişme, kaşıntı, döküntü, fazla terleme, sık idrara çıkma, göğüs ağrısı, karaciğer testlerinde bozukluk.   TARKA® Forte ile ender ve çok ender olarak bildirilen (1000 kişide 1’den az kişiyi etkileyen) yan etkiler ise şunlardır: İştahsızlık, kanda potasyum fazlalığı, saldırgan hal, korku ve endişe hali, ruhsal çöküntü hali, sinirlilik, kanın vücutta birikerek beyne az gitmesi, dengenizi korumada sorunlar, uykusuzluk, deride karıncalanma hissi, baygınlık, bilinç kaybı, bulanık görme gibi göz sorunları, göğüste kalp kaynaklı ağrı, kalp atışlarında yavaşlama ya da hızlanma, kalp atışlarının durması, kalp yetmezliği, beyin kanamasi, vücudun değişik yerlerinde şişmeler, kan basıncında düşme, astım, bronşit, nefes darlığı, sinüs boşluklarında doluluk, ağız kuruması, kusma, safra bozuklukları, saç dökülmesi, çeşitli döküntüler, sedef hastalığı benzeri döküntüler, kurdeşen, eklem ağrısı, kas ağrısı, ani böbrek yetmezliği, erkeklerde meme büyümesi, iktidarsızlık, bitkinlik, olağan dışı halsizlik, bazı kan testlerinde bozukluklar.   Bazı yan etkiler TARKA® Forte ile görülmemiş, ancak TARKA® Forte içindeki ilaçlardan biri ile görülmüş olabilir: Bu gibi yan etkiler şunlardır: Kan hücrelerinde azalma, kandaki oksijen taşıyan molekülde azalma, zihin karmaşası, uyku bozuklukları, denge sorunları, kulak çınlaması, kalp ritminde bozulmalar, kalp krizi, kalp durması, kalp yetmezliği, beyinde kansızlık nöbetleri, sinüs iltihabı, burun iltihabı, dil iltihabı, bronşlarda kasılmalar, hazımsızlık, bağırsak tıkanması, sarılık, çeşitli alerjik deri hastalıkları, Parkinson hastalığı benzeri belirtiler, diş etlerinde büyümeler, memelerden süt gelmesi, ateş.   Bunlar TARKA® Forte’nin hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu ya da eczacınızı bilgilendiriniz.  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar Erişkinler TARKA® Forte’yi her zaman için tam olarak doktorunuzun söylediği şekilde alınız. Eğer kuşkuluysanız, doktor veya eczacınıza sorarak emin olunuz.   Olağan doz günde bir tablettir.   Uygulama yolu ve metodu Tabletler bir bardak su ile, bütün olarak içilmelidir; emilmemeli, çiğnenmemeli ya da ezilmemelidir. Tercihen sabahları kahvaltıdan yarım saat önce alınmalıdır.   Değişik yaş gruplarında kullanımı TARKA® Forte’nin çocuklarda kullanımı: TARKA® Forte çocuklarda ve ergenlerde (<18 yaş) kullanılmamalıdır.   TARKA® Forte’nin yaşlılarda kullanımı: Bazı yaşlı hastalarda kan basıncını azaltıcı etki diğerlerindekinden daha güçlü olabilir ve daha düşük dozlara ihtiyaç duyulabilir. Tedavi başlangıcında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi önerilmektedir.   Özel kullanım durumları Böbrek yetmezliği: Böbrek bozukluğu olan hastalarda doz uyarlaması önerilmektedir. Orta dereceli böbrek bozukluğu olan hastalarda böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Ağır böbrek bozukluğunda ise kullanılmamalıdır. Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda daha düşük dozlar gündeme getirilmelidir. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda özel bir dikkat ve yakından gözlem gereklidir. Ağır karaciğer bozukluğunda kullanılması önerilmemektedir ve karaciğer sirozu ile birlikte karnında sıvı birikimi olan olan hastalarda ise kesinlikle kullanılmamalıdır.   Eğer TARKA® Forte’iın etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. Kullanmanız gerekenden daha fazla TARKA® Forte kullandıysanız  TARKA® Forte’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Doktorunuzun reçete ettiği dozun takip edilmesi önem taşımaktadır. Eğer kazaen daha fazla TARKA® Forte alırsanız, kan basıncınızdaki aşırı düşme ve kalp atışlarınızın yavaşlaması nedeniyle kendinizi uykulu hissedebilirsiniz ya da başınız dönebilir. Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa derhal en yakın acil sağlık merkezine başvurunuz, çünkü tedavi görmeniz gerekebilir.   TARKA® Forte kullanmayı unutursanız  Günlük TARKA® Forte dozunuzu almayı unutmamanıza yardımcı olmak üzere, ilacınızı her gün, günün aynı saatinde içiniz. Eğer ilacınızı almayı unutursanız, bu dozu aynı gün içerisinde hatırlar hatırlamaz alınız. Eğer ertesi gün hatırlarsanız, unutulan dozu almayınız ve ilacı normalde olduğu şekilde kullanmaya devam ediniz. Aynı gün içerisinde iki doz almayınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   TARKA® Forte tedavisi ne zaman durdurulacak? Hipertansiyon süreğen (kronik) bir hastalıktır. Kan basıncınızı kontrol altında tutmak için, doktorunuz reçete ettiği sürece, her gün TARKA® Forte almayı sürdürmelisiniz. TARKA® Forte kullanmayı kesmeden önce mutlaka doktorunuzla konuşunuz. TARKA® Forte ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler TARKA® Forte kullanmayı bıraktığınızda kan basıncınız, tedavi öncesi düzeylerine dönecektir.   Bu ilacın kullanımıyla ilgili başka sorularınız olursa, doktorunuza sorunuz.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

TARKA® Forte Film Tablet, modifiye salım formülasyonuyla hazırlanmış kırmızı/kahverengi renkte oval film kaplı tabletler şeklindedir. TARKA® Forte Film Tablet, 14, 28 ve 56 tablet içeren blister ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır. TARKA® Forte iki değişik türden etkin madde içeren bir kombinasyon ilacıdır; verapamil, kalsiyum kanal blokerleri adı verilen bir ilaç grubunun üyesidir; trandolapril ise anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri denilen bir ilaç grubuna aittir.Kalsiyum kanal blokerleri, kalbiniz ve kan damarlarınızdaki kas hücrelerinin içine giren kalsiyum miktarını değiştirirler. Bunun sonucunda kalp atışlarınızın kuvveti ve hızı değişir. Aynı zamanda kan damarlarınızın duvarlarındaki kaslar da gevşer. Böylelikle kan basıncınızın azalmasına yardımcı olur ve kanın vücudunuza daha kolay pompalanmasını sağlarlar.ADE inhibitörleri ise başka bir mekanizma ile kan damarlarınızın duvarlarındaki kasları gevşeterek etki gösterirler ve kan basıncınızın azalmasına yardımcı olurlar. TARKA® Forte hipertansiyon (yüksek kan basıncı, yüksek tansiyon) tedavisinde kullanılmak içindir. Tek ilaç ile yapılan tedavinin yeterli olmadığı durumlarda, iki etkin maddeli kombinasyon tedavisi olarak kullanılır. Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) süreğen (kronik) bir hastalıktır ve kalp, böbrekler, beyin ve gözler gibi çeşitli organlarda zaman içerisinde harabiyete yol açabilir. Hipertansiyon, TARKA® Forte gibi ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Doktorunuz ilaç tedavisine yardımcı olmak üzere, size bazı yaşam tarzı değişiklikleri de önermiş olabilir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

TARKA® Forte’yi çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25 oC’nın altındaki oda sıcaklığında saklayınız.  Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TARKA® Forte’yı kullanmayınız.  Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz TARKA® Forte’yı  kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Madde 4.2’ye bakınız.  Özel bir önlem gerekmemektedir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Tarka® Forte 240/4 mg Film Tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Verapamil hidroklorür, sitokrom P450 CYP3A4, CYP1A2, CYP2C8, CYP2C9 ve CYP2C18 tarafından metabolize edilir. Verapamilin CYP3A4 enzimlerinin inhibitörü olduğu gösterilmiştir. Bu enzimin inhibitörleriyle plazma verapamil düzeylerinde artış, indükleyicileriyle ise azalmaya yol açan, klinik olarak önemli etkileşimler bildirilmiştir; bu nedenle hastalar ilaç etkileşimleri yönüyle izlenmelidir. Önerilmeyen Birlikte Kullanımlar:   Potasyum tutucu diüretikler ya da potasyum destek preparatları: ADE inhibitörleri diüretiklerin indüklediği potasyum kaybını azaltırlar. Potasyum tutucu diüretikler örneğin, spironolakton, triamteren ya da amilorid, potasyum destek preparatları veya potasyum içeren tuz ikame preparatları, özellikle de böbrek fonksiyon bozukluğu varlığında, serum potasyumunda anlamlı artışlara yol açabilir. Hipokalemi varlığı kanıtlandığı için birlikte kullanım endike olduğunda, bunlar dikkatle ve serum potasyumu sık aralıklarla izlenerek kullanılmalıdır.   Dantrolen: Verapamil’in dantrolen ile eş-zamanlı kullanımı önerilmemektedir.   Kullanım Sırasındaki Önlemler:   Antihipertansif ajanlar: Tarka® Forte’nin hipotansif etkisinde artış.   Diüretikler: Diüretik almakta olan hastalar ve özellikle hacim ve/veya tuz tükenmişliği gösterenleri, bir ADE inhibitörü ile tedavi başlatıldıktan sonra kan basınçlarında aşırı bir azalma gösterebilirler. Hipotansif etkilerin ortaya çıkma olasılığı diüretiğe son verilerek, doz uygulanmazdan önce alınan sıvı hacmi ya da tuz artırılarak ve tedavi düşük dozlarda başlatılarak azaltılabilir. Daha sonraki doz artırımları dikkatle yapılmalıdır.   Trandolapril, tiyazid türevi diüretiklerin yol açtığı potasyum kaybını hafifletebilir.   Lityum: Verapamil ile birlikte kullanılan lityumun etkilerinde hem artış hem de azalmanın bildirildiği raporlar bulunmaktadır. ADE inhibitörlerinin lityum ile eşzamanlı uygulanmaları lityum atılımını azaltabilir. Serum lityum düzeyleri sık aralarla izlenmelidir.   Anestezik ilaçlar: Tarka® Forte belirli anestezik ilaçların hipotansif etkilerini artırabilir.   Narkotik ilaçlar/antipsikotikler: Postural hipotansiyon ortaya çıkabilir.   Allopurinol, sitostatik ya da immünosupresif ajanlar, sistemik kortikosteroidler ve prokainamid: ADE inhibitörleriyle eşzamanlı uygulama lökopeni riskinde artmaya yol açabilir.   Kardiyodepresif ilaçlar: Verapamil ve kardiyodepresif ilaçların, başka bir deyişle kalpte impuls oluşumu ve iletimini inhibe eden ilaçlar (örn. beta-adrenerjik bloke edici ajanlar, antiaritmik ilaçlar, inhalasyon anestetikleri), birlikte kullanımı istenmeyen ek etkiler oluşturabilir.   Kinidin: Kinidin ve oral verapamilin hipertrofik (obstrüktif) kardiyomiyopatili hastalarda birlikte kullanımı, olguların küçük bir kısmında hipotansiyon ve pulmoner ödem ile sonuçlanmıştır.   Digoksin: Digoksin ve verapamilin eşzamanlı kullanılmasının plazma digoksin konsantrasyonlarında, digoksin dozajının azaltılmasını gerektiren %50-75 oranında artışla sonuçlandığı bildirilmiştir.   Kas gevşeticiler: Kas gevşeticilerin etkisi kuvvetlenebilir. Trankilizanlar/antidepresan ajanlar: Bütün antihipertansif ilaçlarla olduğu gibi, Tarka® Forte ile majör trankilizanlar ya da imipramin içeren antidepresan ilaçlar kombine edildiğinde, ortostatik hipotansiyon riski artmaktadır.   Dikkate Alınması Gereken Noktalar:   Non-steroid antiinflamatuar ilaçlar: Bir non-steroid anti­inflamatuar (NSAİ) ajanın uygulanması ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabilir. Bundan başka NSAİ’ler ve ADE inhibitörlerinin serum potasyum artışı üzerinde ek bir etki gösterdikleri, diğer taraftan renal fonksiyonun azalabileceği tanımlanmıştır. Bu etkiler prensip olarak geri dönüşümlüdür, ve özellikle böbrek fonksiyonları kısıtlanmış hastalarda ortaya çıkar.   Trandolapril ile tedavi edilen bir hastada herhangi bir NSAİ ajan başlandığında ya da sonlandırıldığında, kan basıncı daha sık aralarla izlenmelidir.   Antasitler: ADE inhibitörlerinin biyoyararlanımlarında azalmayı indüklerler.   Sempatomimetikler: ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini azaltabilirler; hasta, istenilen etkinin elde edildiğinin doğrulanması amacıyla, dikkatle izlenmelidir.   Alkol: Hipotansif etkiyi kuvvetlendirir. Plazma etanol düzeyi yükselir.   Verapamil karbamazepin, siklosporin ve teofilinin plazma konsantrasyonlarını artırabilir; böylelikle bu bileşiklerde toksisite riskini artırır.   Rifampin, fenitoin ve fenobarbital, verapamil etkinliğini azaltırken, simetidin verapamil’in etkisini artırabilir.   Antidiyabetikler: Bütün ADE inhibitörleriyle olduğu gibi, özellikle tedavi başlangıcında, kan glukozundaki düşmenin fazlalaşması nedeniyle, antidiyabetiklerin (insülin veya oral antidiyabetikler) ya da Tarka® Forte dozunun ayarlanması gerekli olabilir.   Greyfurt suyu: Tarka® Forte’nin bir bileşeni olan verapamil’in plazma düzeylerini yükselttiği gösterilmiştir. Greyfurt suyu bu nedenle Tarka® Forte ile birlikte alınmamalıdır.   Prazosin: Prazosin plazma düzeylerinde yükselme.   Midazolam: Midazolam plazma düzeylerinde yükselme.   Simvastatin/lovastatin: Bu ajanların verapamil hidroklorür ile eşzamanlı kullanılmaları, simvastatin veya lovastatin serum düzeylerini artırabilir.   Aspirin (asetilsalisilik asit): Kanama eğiliminde artış.   Nöromüsküler  bloklerler: Nöromusküler bloke edici ajanların etkisi potansiyalize olabilir.   Antiaritmikler, beta-blokerler: Kardiyovasküler etkilerin karşılıklı olarak potansiyalize olması (daha yüksek dereceli AV blok, kalp hızında daha yüksek derecelerde azalma, kalp yetmezliğinin körüklenmesi ve hipotansiyonun potansiyalize olması).   Serotonin reseptör agonistleri: Verapamil, almotriptan düzeylerini artırabilir.   Ürikozürikler: Sülfinpirazon, verapamil biyoyararlanımını azaltırken, oral klirensini arttırır. Böylelikle verapamilin kan basıncını düşürücü etkisi azalabilir.   St. John bitkisi: Verapamil plazma düzeyleri azalır.   HIV antiviral ajanlar: Ritonavir gibi bazı HIV antiviral ajanların metabolik inhibitör potansiyeline bağlı olarak, plazma verapamil konsantrasyonları artabilir. Dikkatli olunmalı ve gerekirse verapamil dozu düşürülmelidir.   Doksorubisin: Küçük hücreli akciğer kanseri hastalarında oral verapamil ile birlikte kullanımda doksorubisinin eğri altı değeri ve doruk plazma düzeyi artar; ancak ilerlemiş neoplazmaları olan hastalara uygulanan intravenöz verapamil, doksorubisin farmakokinetiğinde önemli değişikliklere neden olmaz.   Diğer: ADE inhibitörleriyle tedavi edilen hastalarda, hemodiyalizde kullanılan yüksek akışlı poliakrilonitril membranlara karşı anaflaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu kimyasal sınıftaki diğer antihipertansiflerle olduğu gibi, diyalizdeki böbrek hastalarına ADE inhibitörleri reçete edilirken böyle bir kombinasyondan sakınılmalıdır.   Belirli inhalasyon anestetiklerinin hipotansif etkileri, ADE inhibitörleri ile kuvvetlenebilir.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Yapılan çalışmalarda kullanılan en yüksek doz 16 mg trandolapril olmuştur. Bu doz hiçbir intolerans bulgu ya da belirtisine yol açmamıştır. Tarka® Forte ile doz aşımı sırasında, ADE inhibitörü bileşenine bağlı olarak şiddetli hipotansiyon, şok, stupor, bradikardi, elektrolit bozukluğu ve böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Belirgin bir doz aşımından sonra beklenebilecek en önemli belirti hipotansiyondur. Böyle bir durumda normal fizyolojik serum çözeltisi uygulaması önerilmektedir.   Verapamil doz aşımının en önemli bulgu ve belirtileri ilacın kardiyovasküler sistemdeki farmakolojik aktivitelerine bağlıdır ve periferik vazodilatasyondan kaynaklanan hipotansiyon ve bir negatif inotropik etki, sinüs düğümünde impuls üretiminin baskılanması ve sinüzal bradikardi, sinüs arresti, AV blok ve asistoli ile sonuçlanabilecek kardiyak impuls iletim bozukluklarıdır. Doz aşımı sonucunda ölümler görülmüştür.   Verapamil doz aşımı sonrasında, hasta bir yoğun bakım ortamında izlenmeli ve tedavi edilmelidir. Doz aşımı tedavisinde verapamil’in gastrointestinal kanaldan daha fazla emilmesinin engellenmesi, toksik etkilere yönelik semptomatik tedavi ve bu ilacın kalsiyum-antagonistik etkilerinin kompanse edilmesi amaçlanmalıdır. Verapamil’in gastrointestinal kanaldan daha fazla emilmesi, mide lavajı, adsorban materyal (aktif tıbbi kömür) ve bir katartik (sodyum sülfat) uygulanarak engellenebilir. Şiddetli hipotansiyona (şok derecesinde) karşı yanıt olarak alınan genel destekleyici önlemlerin (başka bir deyişle plazma ya da plazma genişleticileri uygulanarak dolaşımda yeterli bir kan hacmi sağlanması) dışında, kalp kasının dopamin, dobutamin ya da izoproterenol gibi pozitif inotropik ilaçlar ile uyarılması gerekli olabilir. Geciktirilmiş salınımlı ürünün gecikmiş absorpsiyon potansiyeli nedeniyle, hastalarda 48 saate kadar gözlem ve hospitalizasyon gerekebilir. Verapamil hidroklorür hemodiyaliz yoluyla uzaklaştırılamaz.   Atropin (ya da metilatropin) sinüzal bradikardi tedavisinde yararlı olabilir. AV blok sempatomimetik ilaçlar (izoproterenol ya da metaproterenol) veya bir pacemaker ile tedavi edilmelidir. Asistoli durumunda kardiyopulmoner resüssitasyon, kardiyak pacing, vb. gibi olağan yöntemler kullanılmalıdır. Kalsiyum antagonistik etki, parenteral kalsiyum uygulaması, -örn. kalsiyum glukonat gibi, ile dengelenebilir.  

Etkin Maddeler

Her film tablet, 240 mg sürekli salım formunda verapamil hidroklorür ve 4 mg trandolapril içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Tarka® Forte 240/4 mg Film Tablet, trandolapril ve sürekli salım formunda verapamil hidroklorür içeren bir kombinasyon ilacıdır. Trandolapril, sülfidril içermeyen bir ADE (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim) inhibitörü olan trandolaprilat’ın etil ester ön-ilacıdır. Trandolaprilin kimyasal ismi (2S,3aR,7aS)-1-[(S)-N-[(S)-1-Karboksi-3-fenilpropil]alanil] heksahidro-2-indolinkarboksilik asit, 1-etil ester’dir. Trandolapril kloroform, diklorometan ve metanolde çözünen (>100 mg/mL) renksiz, kristalize bir maddedir. Molekül ağırlığı 430.54 ve moleküler formülü C24H34N2O5’tir. Verapamil hidroklorür kalsiyum iyonu giriş inhibitörüdür (yavaş kanal blokeri ya da kalsiyum iyon antagonisti). Verapamil hidroklorür hemen hemen beyaz, kristalize bir tozdur; kokusuz ve tadı acıdır. Verapamil suda çözünür, kloroformda kolay çözünür, alkolde kısmen çözünür ve eterde pratik olarak çözünmez. Verapamil hidroklorür’ün kimyasal ismi benzenasetonitril, a-[3-[{2-(3,4-dimetoksifenil)etil}metilaminol] propil]-3,4-dimetoksi- a-(1-metiletil) hidroklorür’dür. Molekül ağırlığı 491.07 ve moleküler formülü C27H38N2O4 · HCl’dir.   Farmakoterapötik grup: Verapamil, kombinasyonlar ATC kodu: C08DA51   Tarka® Forte, kalp-hızı düşürücü bir kalsiyum antagonisti olan verapamil ve ADE (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim) inhibitörü trandolapril’in sabit bir kombinasyonudur.   Verapamil: Verapamil’in farmakolojik aktivitesi, vasküler düz kas hücreleri ve kalpteki iletici ve kontraktil hücrelerin membranlarındaki yavaş kanallar yoluyla kalsiyum iyonları girişinin inhibisyonuna bağlıdır. Verapamil’in etki mekanizması aşağıdaki sonuçları sağlar: 1. Arteriyel vazodilatasyon: Verapamil periferik arteriyolleri dilate ederek gerek dinlenme durumunda gerekse belirli bir egzersiz düzeyinde, arteriyel basıncı düşürür. Total periferik dirençteki (ön-yük) bu düşme miyokardın oksijen gereksinimini ve enerji tüketimini azaltır. 2. Miyokard kontraktilitesinde azalma: Verapamilin negatif inotropik aktivitesi, total periferik dirençteki azalma ile kompanse edilebilir. Kardiyak indeks, önceden var olan sol ventriküler disfonksiyonlu hastalar dışında azalmaz. Verapamil beta-adrenerjik reseptörleri bloke etmediği için, kalbin sempatik düzenlemesi ile etkileşmez. Spastik bronşit ve benzeri tablolar, bu nedenle, verapamil için kontrendikasyon oluşturmaz.   Trandolapril:  Trandolapril plazma renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini (RAS) baskılar. Renin böbrekler tarafından sentezlenerek dolaşıma verilen bir endojen enzimdir. Dolaşım içinde anjiyotensinojeni göreceli olarak inaktif bir dekapeptid olan anjiyotensin I’e dönüştürür. Anjiyotensin I daha sonra, bir peptidildipeptidaz olan anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) tarafından anjiyotensin II’ye dönüştürülür. Anjiyotensin II güçlü bir vazokonstriktördür; arteriyel vazokonstriksiyon ve kan basıncı artışından, aynı zamanda adrenal bezin aldosteron salgılamak üzere uyarılmasından sorumludur. ADE’nin inhibe edilmesi plazmada anjiyotensin II miktarının azalması, bu ise vazopressör aktivitede azalma ve azalmış aldosteron salgılaması ile sonuçlanır. Aldosteron salgılamasındaki azalma küçük olmakla birlikte, sodyum ve sıvı kaybının yanı sıra serum potasyum konsantrasyonlarında küçük artışlar ortaya çıkabilir. Anjiyotensin II’nin renin salgılanması üzerindeki negatif geri-bildiriminin kesilmesi, plazma renin aktivitesinde artış ile sonuçlanır.   Dönüştürücü enzimin başka bir fonksiyonu, güçlü bir vazodilatör kinin peptidi olan bradikinini inaktif metabolitlerine parçalamaktır. Bu nedenle ADE inhibisyonu, dolaşımdaki ve lokal kallikrein-kinin sisteminin aktivitesinde artış ile sonuçlanır; bu sistem prostaglandin sistemini aktive ederek periferik vazodilatasyona katkıda bulunmaktadır. Bu mekanizmanın ADE inhibitörlerinin hipotansif etkilerinde yer alması ve belirli yan etkilerinden sorumlu olması muhtemeldir. Hipertansiyonu olan hastalarda ADE inhibitörü uygulaması, kalp hızında telafi edici artışlar olmaksızın, sırtüstü ve ayaktaki kan basınçlarında hemen hemen aynı boyutlarda bir azalma ile sonuçlanır. Periferik arteriyel direnç azalmasının yanı sıra kalp debisi değişmez ya da artış gösterir. Renal kan akımında artış vardır ve glomerüler filtrasyon hızı genellikle değişmez. Kan basıncında optimal azalmanın sağlanması, bazı hastalarda birkaç haftalık bir tedaviyi gerektirebilir. Antihipertansif etkiler uzun dönemli tedavi sırasında kalıcıdır. Tedaviye aniden son verilmesi, kan basıncında hızlı bir yükselme ile birlikte değildir. Trandolapril’in antihipertansif etkisi dozdan sonraki bir saat içinde ortaya çıkar ve en az 24 saat sürer, ama trandolapril sirkadiyen kan basıncı düzenini etkilemez.   Tarka® Forte: Ne hayvan çalışmaları ne de sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda verapamil ve trandolapril arasında farmakokinetik ya da RAS etkileşimleri ortaya konulmamıştır. Bu iki ilaçta gözlenen sinerjik aktivite, bu nedenle, bütünleyici farmakokinetik aktivitelerine bağlıdır.   Klinik araştırmalarda Tarka® Forte, yüksek kan basıncının azaltılmasında tek başına kullanılan her iki ilaçtan daha etkili olmuştur. Uzun dönemli araştırmalarda Tarka® Forte’nin güvenli olduğu ve iyi tolere edildiği kanıtlanmıştır.

Farmakokinetik Özellikler

Verapamil:   Emilim: Uygulanan verapamil’in yaklaşık %90’ı ince bağırsaktan emilir. Ortalama sistemik yararlanım, yoğun hepatik ilk-geçiş etkisi nedeniyle %22 gibi düşüktür ve büyük değişkenlik gösterir (%10-35). Tekrarlı uygulamalar sonrasında ortalama biyoyararlanım %30’a yükselebilir. Yiyeceklerin verapamil biyoyararlanımı üzerinde etkisi yoktur.   Dağılım ve Biyotransformasyon: Doruk plazma konsantrasyonuna ulaşım süresi 4 saattir. Norverapamilin doruk plazma konsantrasyonu, dozdan 6 saat kadar sonra elde edilir. Tekrarlı günde bir kez doz uygulama rejiminde kararlı duruma 3-4 gün­ sonra ulaşılır. Verapamilin plazma proteinlerine bağlanması %90 civarındadır.   Atılım: Tekrarlı uygulamalardan sonraki ortalama eliminasyon yarı ömrü 8 saattir. Dozun %3-4’ü böbreklerden değişmemiş ilaç olarak atılır. Metabolitlerin atılımı idrar (%70) ve feçes (%16) yoluyla olmaktadır. Norverapamil idrarda tanımlanan 12 metabolitten biridir, verapamildeki farmakolojik aktivitenin %10-20’sine sahiptir, ve atılan ilacın %6’sını oluşturur. Norverapamil ve verapamilin kararlı durum plazma konsantrasyonları benzer niteliktedir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Böbrek yetmezliği: Verapamil kinetiği böbrek fonksiyon bozukluğundan etkilenmez. Böbrek fonksiyonunun verapamil atılımı üzerinde etkisi yoktur.   Karaciğer yetmezliği: Verapamil’in biyoyararlanımı ve eliminasyon yarı ömrü karaciğer sirozu olan hastalarda artar. Verapamil kinetiği, bununla birlikte, kompanse hepatik disfonksiyonlu hastalarda değişmez.   Trandolapril: Emilim: Oral yoldan uygulanan trandolapril hızla emilir. Absorpsiyonu %40-60 arasında ve yiyeceklerden bağımsızdır. Doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi 30 dakika civarındadır.   Dağılım ve Biyotransformasyon: Trandolapril plazmadan çok hızlı bir şekilde kaybolur ve yarı ömrü bir saatin altındadır. Trandolapril plazmada, spesifik bir anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü olan trandolaprilat oluşturmak üzere hidrolize olur. Oluşan trandolaprilat miktarı, alınan besinlerden bağımsızdır. Trandolaprilatın doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi 4-6 saattir. Trandolaprilatın plazma proteinlerine bağlanması %80’nin üzerindedir. Trandolaprilat ADE’ye yüksek bir afiniteyle bağlanır ve bu doyurulabilir bir süreçtir. Dolaşımdaki trandolaprilatın çoğunluğu albumine doyurulabilir olmayan bir süreç ile bağlanır. Tekrarlı günde bir kez uygulama rejimiyle kararlı duruma, sağlıklı gönüllülerde ve yanı sıra genç ve yaşlı hipertansif hastalarda yaklaşık 4 gün sonra ulaşılır. Birikimlerden hesaplanan efektif yarı ömrü 16-24 saattir.   Atılım: Uygulanan trandolapril dozunun %10-15’i idrarla değişmemiş trandolaprilat olarak atılır. Radyoaktif işaretli trandolaprilin oral yoldan uygulamasından sonra, radyoaktivitenin üçte biri idrarda ve üçte ikisi feçeste saptanmıştır. Trandolaprilatın renal klirensi, kreatinin klirensi ile doğrusal bir bağıntı gösterir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Böbrek yetmezliği: Trandolaprilatın plazma konsantrasyonu, kreatinin klirensi ≤ 30 ml/dk olan hastalarda anlamlı ölçüde yüksektir. Bununla birlikte kronik renal disfonksiyonlu hastalara tekrarlı uygulamalar sonrasında, kararlı duruma, yine dört gün sonra ve böbrek fonksiyon bozukluğunun derecesinden bağımsız olarak ulaşılır. Böbrek bozukluğu olan hastalarda doz uyarlaması önerilmektedir.   Karaciğer yetmezliği: Trandolapril plazma konsantrasyonu karaciğer sirozu olan hastalarda sağlıklı gönüllülerde olduğundan 10 kat daha yüksek olabilir. Trandolaprilatın plazma konsantrasyonu ve renal atılımı, daha az boyutlarda olmakla birlikte, sirotik hastalarda da yükselir. Trandolapril ve trandolaprilatın kinetik özellikleri kompanse hepatik disfonksiyonu olan hastalarda değişiklik göstermez. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda daha düşük dozlar gündeme getirilmelidir.   Pediyatrik popülasyon: Trandolapril farmakokinetiği 18 yaşın altındaki hastalarda incelenememiştir.   Geriyatrik popülasyon ve cinsiyet: Trandolapril farmakokinetiği yaşlılarda (65 yaşın üzeri) ve her iki cinste incelenmiştir. Trandolapril plazma konsantrasyonu yaşlı hipertansif hastalarda artar, ama plazma trandolaprilat konsantrasyonu ve ADE aktivitesinin inhibisyonu, yaşlı ve genç hipertansif hastalarda benzer durumdadır. Trandolapril ve trandolaprilat farmakokinetiği ve ADE aktivitesinin inhibisyonu, erkek ve kadın yaşlı hipertansif hastalarda benzerdir.   Irk: Değişik ırklardaki farmakokinetik farklılıklar araştırılmamıştır.    Tarka® Forte: Verapamil ve trandolapril ya da trandolaprilat arasında bilinen bir kinetik etkileşim bulunmadığından, bu iki ilacın tek-ajan kinetik parametreleri aynı zamanda kombinasyon ilacı için de geçerlidir.  

Farmasötik Form

Film kaplı tablet, kızıl kahverengi

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye: Gebelik Kategorisi: C (birinci üç-ay) ve D (ikinci ve üçüncü üç-aylar). Gebelikte kullanımı kontrendikerdir. (Bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar)   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon): Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır. Doktorlar çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlara ADE inhibitörü reçete etmeden önce gerekli bilgileri vermelidir.   Gebelik: Tarka® Forte’nin gebe kadınlarda güvenli kullanımı üzerinde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, fetuslar ADE inhibitörleriyle temas ettikten sonra; gelişen neonatal akciğer hipoplazisi, intra-uterin büyüme geriliği, patent duktus arteriyozus ve kranyal hipoplazi şeklinde anekdotal raporlar bulunmaktadır. Buna ek olarak, ADE inhibitörlerinin farmakolojik aktivitesi fetal hipotansiyon olasılığı ile uyumludur, bu durum fetal/neonatal oligüri/anüri ve oligohidramniyos ile ilişkili olabilir. Bu nedenle ACE inhibitörleri gebelikte kullanılmamalı ve gebelik teşhis edildiğinde tedavi derhal kesilmelidir.   Laktasyon dönemi: Tarka® Forte emzirme sırasında kontrendikedir. Kullanılmamalıdır.

Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi:  22.03.2006 Son yenileme tarihi: —

İstenmeyen Etkiler

Tarka® Forte ile görülen advers ilaç reaksiyonları, ilacın bileşenleri ya da ilişkili ilaç sınıfları için bilinenler ile uyumludur. En sık olarak bildirilen advers ilaç reaksiyonları öksürük, baş ağrısı, konstipasyon, vertigo, baş dönmesi ve sıcak basması olmuştur.  Spontan olarak bildirilen ya da klinik çalışmalarda gözlenen yan etkiler aşağıda verilmektedir. Advers ilaç reaksiyonları, her sistem-organ sınıfı içerisinde, belirtilen sıklık dereceleri kullanılarak, sıklık derecesi başlıkları altında sıralanmıştır.   Sıklık dereceleri: Yaygın (≥1/100, ≤1/10), yaygın olmayan (≥1/1,000, ≤1/100), seyrek (≥1/10,000, ≤1/1.000), çok seyrek (≤ 1/10,000), izole raporlar dahil.    Sistem-Organ Sınıfı Sıklık Derecesi İstenmeyen Etki Kan ve lenfatik sistem bozuklukları:  Çok seyrek Lökopeni, pansitopeni, trombositopeni       İmmün sistem bozuklukları Yaygın olmayan Spesifiye edilmemiş allerjik reaksiyon   Çok seyrek Gammaglobulin artışı, spesifiye edilmemiş aşırı duyarlılık,       Metabolizma ve beslenme bozuklukları Yaygın olmayan Hiperlipidemi   Seyrek Anoreksi   Çok seyrek Hiperkalemi       Psikiyatrik bozukluklar Yaygın olmayan Somnolans   Çok seyrek Agresyon, anksiyete, depresyon, sinirlilik       Sinir sistemi bozuklukları Yaygın Baş dönmesi, vertigo   Yaygın olmayan Tremor   Seyrek Kollaps   Çok seyrek Denge bozukluğu, uykusuzluk, parestezi veya hiperestezi, senkop ya da bilinç kaybı ile birlikte olan akut dolaşım yetmezlikleri, tat duyusunda sapmalar, halsizlik Göz bozuklukları Çok seyrek Anormal/ bulanık görme       Kulak ve labirent bozuklukları Yaygın Vertigo       Kardiyak bozukluklar / Vasküler bozukluklar Yaygın Sıcak basması   Yaygın olmayan Birinci derece AV blok, çarpıntı   Çok seyrek Anjina pektoris, atriyal fibrilasyon, tam AV blok, spesifiye edilmemiş AV blok, bradikardi, kardiyak arrest, serebral hemoraji, periferik ödem, spesifiye edilmemiş ödem, yüz ve boyunda kızarmalar, kalp yetmezliği, ortostaz ya da kan basıncında dalgalanmalar dahil hipotansiyon, taşikardi       Respiratuar, torasik ve mediyastinal bozukluklar Yaygın Öksürük   Çok seyrek Astım, bronşit, dispne, sinüslerde konjesyon  

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin maddeler: Her film tablet, 240 mg sürekli salım formunda verapamil hidroklorür ve 4 mg trandolapril içerir.   Yardımcı maddeler: Mısır nişastası 74.30 mg, laktoz monohidrat 110.37 mg, povidon 53.33 mg, hipromelloz 4.00 mg, sodyum stearil fumarat 2.00 mg, mikrokristalize selüloz 78.80 mg, sodyum aljinat 320.00 mg, magnezyum stearat 3.20 mg   Film kaplama maddeleri: Hipromelloz (Viskozite 6 mPa•s) 58.044 mg, hipromelloz (Viskozite 15 mPa•s) 5.76 mg, hidroksi propil selüloz 5.76 mg, polietilen glikol 400 9.00 mg, polietilen glikol 6000 1.61 mg, talk 4.10 mg, kolloidal anhidr silika 0.15 mg, dokusat sodyum 0.15 mg, titanyum dioksit (E171) 10.285 mg, kırmızı demir oksit (E172) 4.799 mg, sarı demir oksit (E172) 0.326 mg, siyah demir oksit (E172) 0.016 mg   İçerikte bulunan laktoz ve sodyum hakkında uyarı için, ayrıca Bkz: 4.4.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Hayvanlarda genel toksisite etkileri yalnızca, insanlardaki herhangi bir güvenilirlik kaygısına ihmal edilebilecek nitelik kazandıran, maksimum insan temasından yeterince yüksek temas derecelerinde gözlenmiştir. Genotoksisite incelemelerinde insanlar için herhangi bir özel tehlike açığa çıkarılmamıştır. Hayvan çalışmalarında ADE inhibitörlerinin geç fetal gelişim üzerinde, fetal ölüm ve özellikle kafatasında konjenital anomaliler ile sonuçlanan advers etki gösterme eğilimde oldukları gösterilmiştir. Söz konusu kranyal anomalilerin bu ilaçların farmakolojik aktivitesi nedeniyle oluştuğu ve ADE inhibitörü-indüksiyonlu oligohidramniyosa bağlı oldukları düşünülmektedir.

Kontrendikasyonlar

Tarka® Forte 240/4 mg Film Tablet kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir: Trandolapril ya da herhangi başka bir ADE inhibitörü ve/veya verapamile karşı, ayrıca ilacın içinde bulunan yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlılık, Daha önce bir ADE inhibitör tedavisiyle ilişkili anjiyonörotik ödem öyküsü, Herediter/idiyopatik anjiyonörotik ödem, Kardiyojenik şok, Yakın geçmişte komplikasyonlu miyokard enfarktüsü, Pacemaker olmaksızın ikinci ya da üçüncü derece AV blok, SA blok, Pacemaker olmaksızın hasta sinüs sendromu, Konjestif kalp yetmezliği, Bir aksesuar iletim yolu ile ilişkili atriyal fibrilasyon/flatter (örn. WPW sendromu), Ağır böbrek bozukluğu (kreatinin klirensi < 10 ml/dk), Diyaliz, Karaciğer sirozu ile birlikte assit, Aort ya da mitral stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati, Primer aldosteronizm, Gebelik, Laktasyon, Çocuklarda kullanım (< 18 yaş).

Kullanım Yolu

Ağız yoluyla alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

10.10.2008

Müstahzar Adı

TARKA Forte 240/4 mg Film Tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Semptomatik hipotansiyon: Tarka® Forte, belirli koşullar altında zaman zaman semptomatik hipotansiyona yol açabilir. Bu risk uyarılmış bir renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine sahip (örn. diüretik kullanımı, düşük sodyumlu diyet, diyaliz, diyare veya kusmaya bağlı hacim ya da tuz eksikliği; sol ventrikül fonksiyonlarında azalma, renovasküler hipertansiyon) olan hastalarda yüksektir. Bu gibi hastalarda öncelikle hacim ya da tuz eksikliğinin düzeltilmesi gerekir ve tedavi tercihen bir hastane ortamında başlatılmalıdır. Titrasyon sırasında hipotansiyon geçiren hastalar sırt üstü yatırılmalıdır; bu gibi hastalarda oral sıvı desteği ya da intravenöz fizyolojik serum uygulamasıyla hacim genişletilmesine gerek duyulabilir. Kan hacmi ve basıncı etkili bir şekilde düzeltildikten sonra Tarka® Forte tedavisine genellikle devam edilebilir.   Kalp yetmezliği: Verapamil bileşeninden dolayı Tarka® Forte, ciddi ventriküler bozukluğu (örn. ejeksiyon fraksiyonu %30’un altında, pulmoner wedge basıncı 20 mm Hg’dan yüksek, ya da şiddetli kalp yetmezliği belirtileri) olan hastalarda, ayrıca herhangi bir derecede ventrikül fonksiyon bozukluğu bulunan ve beta adrenerjik bloker almakta olan hastalarda kullanılmamalıdır.   Böbrek fonksiyon bozukluğu: Orta dereceli renal bozukluğu olan hastalarda böbrek fonksiyonları izlenmelidir (bkz. Kontrendikasyonlar). Tarka® Forte  renal disfonksiyonlu hastalarda hiperkalemi oluşturabilir. Özellikle önceden beri böbrek fonksiyon bozukluğu ya da konjestif kalp yetmezliği olan hastaların böbrek fonksiyonlarında akut kötüleşme (akut böbrek yetmezliği) ortaya çıkabilir.   Tarka® Forte ile sekonder hipertansiyon ve özellikle renovasküler hipertansiyon tablolarında yeterli deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle, özellikle bilateral renal arter stenozu olan hastalar ya da işlevsel tek böbreklerinde unilateral renal arter stenozu olan kişiler (örn. böbrek transplantasyonu hastaları) böbrek fonksiyonlarının akut olarak kaybedilmesi tehlikesi altında olduğundan, bu gibi hastalara Tarka® Forte  uygulanmamalıdır.   Önceden belirgin bir böbrek hastalığı olmayan bazı hipertansif hastalarda trandolapril bir diüretik ile birlikte verildiğinde kan üre azotu ve serum kreatinin değerlerinde yükselme görülebilir.   Proteinüri: Özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu olan veya göreceli olarak yüksek dozlarda ADE inhibitörleri almakta olan hastalarda proteinüri ortaya çıkabilir.   Karaciğer fonksiyon bozukluğu: Trandolapril aktif formuna karaciğerde metabolize olan bir ön-ilaç olduğu için, karaciğer bozukluğu olan hastalarda özel bir dikkat ve yakından gözlem gereklidir.   Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğu: Bu hastalarda yeterli terapötik deneyim bulunmaması nedeniyle, Tarka® Forte kullanılması önerilemez. Tarka® Forte  karaciğer sirozu ile birlikte asidi olan hastalarda kontrendikedir.   Anjiyonörotik ödem: ADE inhibitörleri (örn. trandolapril gibi) ender olarak, yüz, ekstremiteler, dil, glottis ve/veya larinksin şişmesini içeren anjiyonörotik ödeme neden olabilir. Anjiyonörotik ödem geçirmekte olan hastalarda trandolapril tedavisi derhal durdurulmalı ve bu hastalar ödem geçinceye kadar izlenmelidir.   Yüz ile sınırlı anjiyonörotik ödem sıklıkla kendiliğinden iyileşir. Sadece yüzü değil ama aynı zamanda glottisi de tutan ödem, havayolu obstrüksiyonu riski nedeniyle, hayatı tehdit edici nitelikte olabilir.   Siyah olmayan hastalara kıyasla, ADE inhibitörleriyle tedavi edilen siyah hastalarda daha yüksek bir anjiyoödem sıklığı bildirilmiştir.   Dil, glottis ya da larinksi tutan anjiyonörotik ödem tablosu, diğer uygun terapötik önlemler ile birlikte, 0.3-0.5 ml epinefrin çözeltisinin (1:1000) subkütan yoldan derhal uygulanmasını gerektirir.   İdiyopatik anjiyonörotik ödem öyküsü olan hastalarda dikkatli olunmalıdır, ve anjiyonörotik ödem bir ADE inhibitörüne karşı advers reaksiyon olarak gelişmiş ise Tarka® Forte  kontrendikedir (bkz. Kontrendikasyonlar).   Nötropeni/Agranülositoz: Nötropeni riski doz ve tip ile ilişkili gibi görünmektedir ve hastanın klinik durumuna bağlıdır. Komplike olmayan hastalarda ender olarak görülür, ama belli bir derecede böbrek bozukluğu olan, ve özellikle böbrek bozukluğu örneğin sistemik lupus eritematozus, skleroderma gibi kollajen vasküler hastalıklar ile ilişkili olan, ayrıca immünosupresif ajanlar ile tedavi gören hastalarda ortaya çıkabilir. ADE inhibitörüne son verildikten sonra geri dönüşümlüdür.   Öksürük: ADE inhibitörleriyle tedavi sırasında prodüktif olmayan, kuru bir öksürük ortaya çıkabilir; ilaç bırakıldıktan sonra kaybolur.   Hiperkalemi: ADE inhibitörleriyle tedavi sırasında, özellikle böbrek yetmezliği ve/veya kalp yetmezliği varlığında, hiperkalemi ortaya çıkabilir. Potasyum destek preparatları ya da potasyum tutucu diüretikler, plazma potasyumunda belirgin artışlara yol açabilecekleri için, genel olarak önerilmemektedir. Sözü edilen ajanların birlikte kullanımı uygun görülüyorsa, serum potasyumu sık aralarla izlenerek kullanılmalıdır.   Yaşlılar: Tarka® Forte sadece kısıtlı sayıda yaşlı hipertansif hasta üzerinde incelenmiştir. Farmakokinetik veriler Tarka® Forte’nin sistemik yararlanımının, genç hipertansiflere kıyasla yaşlılarda daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bazı yaşlı hastalarda kan basıncını azaltıcı etki diğerlerindekinden daha güçlü olabilir. Tedavi başlangıcında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi önerilmektedir.   Cerrahi hastaları: Genel anestezi gerektiren majör cerrahi geçirecek hastalarda, ADE inhibitörleri hipotansiyon oluşturabilir; bu durum plazma hacim genişleticiler ile düzeltilebilir.   İleti bozuklukları: Birinci derece atriyoventriküler bloğu olan hastalarda ilaçlar dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Kontrendikasyonlar).   Bradikardi: Tarka® Forte bradikardili hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Nöromusküler iletiyi etkileyen hastalıklar: Tarka® Forte nöromusküler iletiyi etkileyen hastalıkları (miyastenia gravis, Lambert-Eaton sendromu, ilerlemiş Duchenne musküler distrofisi) olan kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.   Hemodiyaliz hastaları: Eş-zamanlı olarak ADE inhibitör tedavisi gören ve poliakrilonitril metalil sulfonat yüksek akışlı membranlar (örn. “AN 69”) ile hemodiyalize giren hastalarda anaflaktoid reaksiyonlar görülmüştür. Bu nedenle böyle hastalarda bu gibi membranlar kullanılmamalıdır (Bkz. Kontrendikasyonlar).   Desensitizasyon: ADE inhibitör tedavisi almakta olan ve yanı sıra hayvan zehirlerine karşı desensitizasyon uygulanan hastalarda anaflaktoid reaksiyonlar (bazı durumlarda hayatı tehdit edici) gelişebilir.   LDL aferezi: LDL aferezindeki hastalar aynı zamanda ADE inhibitörleri de aldıklarında hayatı tehdit edici anaflaktoid reaksiyonlar kaydedilmiştir.   Çocuklar: Tarka® Forte çocuklarda incelenmemiştir, dolayısıyla bu yaş grubunda kullanılması önerilmemektedir.   Genel: Halen diüretik tedavi almakta olan bazı hastalarda, özellikle de bu tedavi yakın bir zamanda başlatılmışsa, trandolapril tedavisinin başlatılmasıyla kan basıncındaki düşme aşırı olabilir.   Tarka® Forte, aort stenozu ya da çıkış obstrüksiyonu olan hastalarda kullanılmamalıdır.   Hastalarda yapılacak değerlendirmeler, tedavi başlatılmadan önce ve tedavi sırasında böbrek fonksiyonu incelemelerini de içermelidir.   Tarka® Forte’ye karşı alınan terapötik yanıtın değerlendirilmesine yönelik kan basıncı okumaları her zaman için bir sonraki dozdan önce yapılmalıdır.   Laktoz Tarka® Forte Tablet laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.   Sodyum Bu ürün doz başına 1.49 mmol (or 34.3 mg) sodyum içerir. Sodyumu kontrol altında bir diyet uygulayan hastaların bu durumu dikkate almaları gereklidir.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Yetişkinler:  Pozoloji Önerilen doz, günde bir kez, sabahları kahvaltıdan önce, kahvaltıyla birlikte ya da kahvaltıdan sonra alınan bir Tarka® Forte  240/4 mg Film Tablet’tir.  Uygulama sıklığı Günde bir kez.  Uygulama süresi  Hipertansiyon kronik bir hastalık olduğu için, Tarka® Forte genellikle uzun süreler reçete edilen bir ilaçtır ve kullanım süresi tedavi eden doktorun görüşüne bağlıdır. Uygulama şekli  Tarka® Forte Film Tablet bütün olarak yutulmalıdır.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Böbrek yetmezliği: Böbrek bozukluğu olan hastalarda doz uyarlaması önerilmektedir. Orta dereceli renal bozukluğu olan hastalarda böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Ağır böbrek bozukluğunda ise kontrendikedir  (bkz. Kontrendikasyonlar ve Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda daha düşük dozlar gündeme getirilmelidir. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda özel bir dikkat ve yakından gözlem gereklidir. Ağır karaciğer bozukluğunda kullanılması önerilmemektedir ve karaciğer sirozu ile birlikte asidi olan hastalarda kontrendikedir  (bkz. Kontrendikasyonlar ve Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Pediyatrik popülasyon:Tarka® Forte çocuklarda ve ergenlerde (<18 yaş) kontrendikedir. Geriyatrik popülasyon:Tarka® Forte sadece kısıtlı sayıda yaşlı hipertansif hasta üzerinde incelenmiştir. Farmakokinetik veriler Tarka® Forte’nin sistemik yararlanımının, genç hipertansiflere kıyasla yaşlılarda daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bazı yaşlı hastalarda kan basıncını azaltıcı etki diğerlerindekinden daha güçlü olabilir. Tedavi başlangıcında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi önerilmektedir (bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Raf Ömrü

3 yıl

Ruhsat Numarası(Ları)

119/52

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL  Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 85 37

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL  Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 85 37

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25 °C’nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.  Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklanmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Tarka® Forte 240/4 mg Film Tablet hipertansiyon tedavisinde endikedir. Monoterapinin yeterli olmadığı durumlarda kombinasyon tedavisi olarak kullanılabilir.  

Üretici Bilgileri

ABBOTT GmbH & Co, KG Ludwigshafen, Almanya

Yardımcı Maddeler

Mısır nişastası, laktoz monohidrat, povidon, hipromelloz, sodyum stearil fumarat, mikrokristalize selüloz, sodyum aljinat, magnezyum stearat Film kaplama maddeleri: Hipromelloz, hidroksi propil selüloz, polietilen glikol 400, polietilen glikol 6000, talk, kolloidal anhidr silika, dokusat sodyum, titanyum dioksit (E171), kırmızı demir oksit (E172), sarı demir oksit (E172), siyah demir oksit (E172).

Yardımcı Maddelerin Listesi

Yardımcı maddeler: Mısır nişastası, laktoz monohidrat, povidon, hipromelloz, sodyum stearil fumarat, mikrokristalize selüloz, sodyum aljinat, magnezyum stearat   Film kaplama maddeleri: Hipromelloz (Viskozite 6 mPa•s), hipromelloz (Viskozite 15 mPa•s), hidroksi propil selüloz, polietilen glikol 400, polietilen glikol 6000, talk, kolloidal anhidr silika, dokusat sodyum, titanyum dioksit (E171), kırmızı demir oksit (E172), sarı demir oksit (E172), siyah demir oksit (E172)
(Visited 71 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window