İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması TETRA
Birim Miktarı 16
ATC Kodu J01AA07
ATC Açıklaması Tetrasiklin
NFC Kodu CA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Kapsüller
Kamu Kodu A07843
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 9,74 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 8,69 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 2,83 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E228A
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Doz Aşımı
    16. Endikasyonlar
    17. Farmakodinamik Özellikler
    18. Farmakokinetik Özellikler
    19. Farmasötik Şekli
    20. Formülü
    21. İlaç Etkileşmeleri
    22. Kontraendikasyonlar
    23. Kullanım Şekli Ve Dozu
    24. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    25. Saklama Koşulları
    26. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    27. Uyarılar/Önlemler
    28. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    29. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    30. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    31. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    32. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    33. İlaç Nasıl Kullanılır
    34. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    35. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    36. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    37. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    38. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    39. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    40. Etkin Maddeler
    41. Farmakodinamik Özellikler
    42. Doz Aşımı
    43. Endikasyonlar
    44. Farmakodinamik Özellikler
    45. Farmakokinetik Özellikler
    46. Farmasötik Şekli
    47. Formülü
    48. İlaç Etkileşmeleri
    49. Kontraendikasyonlar
    50. Kullanım Şekli Ve Dozu
    51. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    52. Saklama Koşulları
    53. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    54. Uyarılar/Önlemler
    55. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • tetrasiklin hidroklorür (250 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Tamsulosinin doz aşımı durumlarında hipotansiyon görülebileceği için, ilk olarak kardiyovasküler destek uygulanmalıdır. Kan basınıcını ve kalp hızını düzeltmek için hasta yatar pozisyona getirilmelidir. Bu uygulama yeterli olmazsa, intravenöz sıvı desteğine başlanmalı, gerekli durumlarda vazopresör ilaçlar tedaviye eklenmeli ve böbrek fonksiyonları takip edilmelidir. Tamsulosin yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığı için, diyaliz önerilmez.

Endikasyonlar

Benign prostat hiperplazisinin fonksiyonel semptomlarının tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Benign prostat hiperplazisi (BPH) semptomları, prostat ve mesane boynundaki düz kas kontraksiyonu artışı sonucu gelişen mesane çıkışında daralmaya bağlıdır. Prostat, prostatik kapsül, prostatik üretra ve mesane boynundaki alfa1A adrenoreseptörlerin blokajı, mesane boynu ve prostattaki düz kaslarda gevşemeye yol açar. Bunun sonucunda idrar akım oranında artış ve BPH semptomlarında düzelme görülür. Tamsulosin, prostattaki alfa1A adrenoreseptörlerine selektivite gösteren bir alfa1A adrenoreseptör blokeridir. Tamsulosin, prostat ve üretradaki düz kas gerilimini azaltarak, maksimum idrar akım hızını artırır ve obstrüksiyonu azaltır. Ayrıca, mesane instabilitesinin ve alt üriner sistem düz kas tonusunun önemli bir rol oynadığı irritatif ve obstrüktif semptomlarda da düzelme sağlar. Tamsulosinle yapılan çalışmalarda, kan basıncında klinik olarak anlamlı bir düşme gözlenmemiştir. Bu nedenle, tamsulosinin antihipertansif ilaç olarak kullanımı önerilmemektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Aç karına alındığında tamsulosinin emilimi tama yakındır ( > 90 %). Tamsulosin lineer bir kinetik gösterir ve günde bir defa alındığında 5. günde kararlı durum konsantrasyonlarına ulaşır. Doruk konsantrasyonuna ulaşmak için geçen süre (tmax) aç karına alındığında 4-5 saat, besinlerle birlikte alındığında 6-7 saattir. Tamsulosin HCl’ün  tok karına alınması ile karşılaştırıldığında, aç karına alındığında eğri altında kalan alanda (EAA) % 30 ve doruk konsantrasyonunda % 40-70 oranında artış gözlenir. Dağılım: Tamsulosin HCl, sağlıklı erkek gönüllülere intravenöz olarak uygulandığında kararlı durumdaki dağılım hacmi 16 L olarak saptanmıştır. Tamsulosin HCl yüksek oranda, başlıca alfa1 asid glikoproteine olmak üzere plazma proteinlerine bağlanır ( % 94-99). Biyotransformasyon: Tamsulosin sitokrom P450 enzimleri ile karaciğerde metabolize edilir. Tamsulosinin metabolitleri idrarla atılmadan önce glukuronid veya sülfatla konjugasyona uğrar. Eliminasyon: Tamsulosin ve metabolitlerinin büyük kısmı idrarla atılır. Alınan dozun % 10’dan azı idrarla değişmeden atılır. Sağlıklı gönüllülerde yarılanma ömrü 9-13 saat, hedef popülasyonda ise 14-15 saattir ve sistemik klerensi göreceli olarak düşüktür (2.88 L/saat). Genç sağlıklı erkek bireylerle karşılaştırıldığında, eğri altında kalan alan (EAA) ve yarılanma ömrü verileri tamsulosin HCl’ün farmakokinetik dağılımında yaşlı erkek bireylerde hafif uzama olabileceğini göstermektedir. Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10ml/dk/1.73 m2), tamsulosin HCl ile yapılmış çalışma olmamakla birlikte, kreatinin klerensi 10 ml/dk/1.73 m2’nin üzerinde olan hastalarda, aktif tamsulosin konsantrasyonu ve intrensek klerensinin göreceli olarak sabit kaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle, böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Orta derecede karaciğer yetmezliği (Child-Pugh; Grade A ve B) olan hastalar ile sağlıklı bireylerin karşılaştırıldığı çalışmalarda, aktif tamsulosin HCl konsantrasyonunun belirgin olarak değişmediği, bağlanmamış tamsulosinin intrensek klerensinde orta derecede ( % 32) bir değişme olduğu görülmüştür. Bu nedenle, orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

Farmasötik Şekli

Kapsül

Formülü

Her kapsülde 0.4 mg tamsulosin HCl bulunur. Boyar maddeler: Kırmızı demir oksit, Titanyum dioksit, Sarı demir oksit

İlaç Etkileşmeleri

Nifedipin, atenolol ya da enalaprilin herhangi birisi ile birlikte Tamsulosin HCl verildiğinde etkileşim görülmemiştir. En az 3 ay süre ile yavaş salınımlı nifedipin, atenolol ya da enalapril tedavisi ile tansiyonları kontrol altına alınan, 47-79 yaşları arasındaki hipertansif hastalarda yapılan 3 klinik çalışmada; 7 gün 0.4 mg tamsulosin kullanımını takiben 7 gün de 0.8 mg tamsulosin kullanımı, plasebo ile karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda kan basıncında ve kalp hızında plaseboya göre klinik olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Bu nedenle, yavaş salınımlı nifedipin, atenolol veya enalapril ile birlikte tamsulosin verileceği zaman doz ayarlamasına gerek yoktur. Varfarin ve tamsulosin HCl’ün birlikte kullanımına ilişkin yeterli çalışma bulunmamaktadır. Birlikte kullanımları sırasında dikkatli olunması önerilir. Sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda digoksin veya teofilin ile birlikte tamsulosin verildiğinde, digoksin ve teofilinin farmakokinetik verilerinde değişiklik gözlenmemiştir. Birlikte kullanımlarında doz ayarlamasına gerek yoktur. Furosemid ile birlikte verildiğinde, furosemidin farmakodinamiğinde bir değişiklik gözlenmezken, Tamsulosin HCl’nin eğri altında kalan alan (EAA) ve maksimum konsantrasyon (Cmax) düzeylerinde % 11-12’lik bir azalma gözlenebilir. Fakat bu değişiklikler klinik olarak anlamlı olmadığı için, birlikte kullanımlarında doz ayarlamasına gerek yoktur. Simetidin (önerilen en yüksek dozda: günde 4 kez 400 mg, 6 gün süre ile) ile birlikte kullanıldığında, tamsulosin HCl klerensinde belirgin bir azalma ( % 26) ve eğri altında kalan alanda (EAA) orta düzeyde bir artış ( % 44) gözlenmiştir. Bu nedenle, özellikle 0.4 mg’ın üzerindeki dozlarda, birlikte kullanımlarında dikkatli olunmalıdır. İn vitro çalışmalarda tamsulosinin plazma proteinlerine bağlanmasının amitriptilin, diklofenak, glibenklamid, simvastatin, varfarin, diazepam, propranolol, triklormetiazid ve klormadinondan etkilenmediği görülmüştür. Aynı şekilde, tamsulosinin de bu ilaçların proteine bağlanma oranları üzerine bir etkisi yoktur. Amitriptilin, salbutamol, glibenklamid ve finasterid’in de dahil olduğu karaciğer mikrozomal fraksiyonları ile yapılan in vitro araştırmalar sırasında hepatik metabolizma düzeyinde etkileşim gözlenmemiştir. Alfa adrenerjik blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri hipotansiyon riskini artırır. İlk doz ortostatik hipotansiyon riski beta-blokerlerle birlikte kullanıldığında artabilir. Fosfodiesteraz-5 inhibitörleri; sildenafil (25 mg ve altındaki dozlarda kullanımında), tadalafil (tamsulosinin günde 0.4 mg’ın altında kullanıldığı durumlarda) ve vardenafil (kullanımı kontrendikedir) ile birlikte uygulanması hipotansiyona neden olabilir.

Kontraendikasyonlar

Tamsulosin HCl veya içeriğindeki diğer bileşenlere karşı aşırı duyarlılık öyküsü bulunanlarda kullanılmamalıdır. Ortostatik hipotansiyon öyküsü olanlarda ve ciddi karaciğer yetmezliğinde kontrendikedir. Fosfodiesteraz 5 inhibitörleri; sildenafil ( > 25 mg), tadalafil (tamsulosin dozu > 0,4 mg/gün ise) ya da vardenafil ile birlikte kullanılması kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tamprost Kapsül, BPH semptomlarının tedavisinde günde bir defa 0.4 mg önerilir. Her gün aynı öğünden yaklaşık 30 dakika sonra kapsül ezilmeden veya çiğnenmeden alınmalıdır. 0.4 mg’lık kapsül tedavisine yanıt vermeyen hastalarda 2-4 hafta 0.4 mg ile tedavi edildikten sonra, tamsulosin dozu günde bir defa 0.8 mg’a çıkılabilir. Bir kaç gün tedaviye ara veren hastalarda, tedavi tekrar 0.4 mg dozundan başlatılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

yok.

Saklama Koşulları

25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

30 ve 90 kapsüllük ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Diğer alfa adrenerjik blokerlerde olduğu gibi Tamprost tedavisi sırasında ortostatik hipotansiyon (postüral hipotansiyon, sersemleme ve vertigo) ve senkop görülebilir. Tamprost tedavisi başlanan hastalar, senkop gelişebileceği ve zarar görebilecekleri durumlardan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdır. Nadiren, diğer alfa1 antagonistelerinde olduğu gibi tamsulosin tedavisi sırasında da priapizm görülebilir. Eğer doğru tedavi uygulanmazsa, kalıcı empotans gelişebileceği için, hastalar konunun ciddiyeti hakkında uyarılmalıdır. Prostat kanseri ve BPH, benzer semptomlar gösterebileceği ve bu iki hastalık sıklıkla birlikte bulunabildiği için, hastalar tedaviye başlanmadan önce prostat kanseri ihtimalini dışlamak açısından değerlendirilmelidir. Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dk/1.73 m2) olan hastalarda yeterli klinik çalışma olmadığından, bu hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır. Gebelik ve Laktasyon Üzerine Etkileri Gebelik kategorisi: B Sıçan ve tavşanlarda yapılan çalışmalarda fetusa bir zararı saptanmamıştır. Tamprost’un kadınlarda kullanımı endike değildir.  Laktasyon döneminde kullanım: Tamprost’un kadınlarda kullanımı endike değildir. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisine dair veri bulunmamaktadır. Fakat hastalar, sersemleme, uyku hali, görmede bulanıklaşma ve baygınlık gelişebileceği için araç ve makine kullanımı etkileyebileceği konusunda uyarılmalıdır.  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Tamsulosin HCl tedavisi sonrasında şu yan etkiler bildirilmiştir; > % 10: Kardiyovasküler: Ortostatik hipotansiyon (0.4 mg tamsulosin kapsül alanların % 16’sında, 0.8 mg tamsulosin kapsül alanların % 19’unda görülmüştür. İlk doz ortostatik hipotansiyonu 0.4 mg alan hastaların; % 7 sinde 4 saat sonra, % 6’sında 8 saat sonra ortaya çıkmıştır.) Merkezi sinir sistemi: Baş ağrısı ( % 19-21), sersemleme ( % 15-17) Genitoüriner sistem: Anormal ejakülasyon ( % 8-18) Solunum sistemi: Rinit ( % 13-18) % 1-10: Kardiyovasküler: Göğüs ağrısı ( % 4) Merkezi sinir sistemi: Uyku hali ( % 3-4), uykusuzluk ( % 1-2), vertigo ( % 0.6-1) Endokrin ve metabolik sistem: Libido azalması ( % 1-2) Gastrointestinal: Diyare ( % 4-6), bulantı ( % 3-4), mide rahatsızlıkları ( % 2-3), acı tat ( % 2-3) Sinir-Kas ve iskelet sistemi: Güçsüzlük ( % 8-9), sırt ağrısı ( % 7-8) Oküler: Ambliyopi ( % 0.2-2) Solunum: Farenjit ( % 5-6), öksürük ( % 3-5), sinüzit ( % 2-4) Diğer: Enfeksiyon ( % 9-11), diş hastalığı ( % 1-2) < % 1: Alerjik reaksiyonlar (döküntü, anjiyoödem, pruritus, ürtiker), priapizm, kabızlık ( % 0.2-0.4), çarpıntı, senkop ( % 0.2-0.4), transaminaz artışı, kusma. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Aşırı dozun en çok rastlanılan belirtileri; bradikardi, konjestif kalp yetmezliği, hipotansiyon, bronkospazm ve hipoglisemidir. 2-16 g arasındaki dozlarda bilerek Sotalol hidroklorür kullanılması durumunda hipotansiyon, bradikardi, QT zaman aralığında uzama, torsade de pointes, ventriküler taşikardi ve premature ventriküler kompleksler görülebilir. Aşırı doz alan hastalarda tedaviye derhal ara verilmelidir. Serum proteinlerine bağlanmadığından Sotalol hidroklorür’ün plazma konsantrasyonunu azaltmak için hemodiyaliz kullanılır. Bu tür hastalar QT zaman aralığı normale dönene kadar dikkatlice izlenmelidir.

Endikasyonlar

Oral olarak kullanılan Talozin® Tablet semptomatik ve tedavi gerektiren taşikardik supraventriküler kalp ritim bozukluklarında (örneğin AV ileti bozuklu"una bağlı taşikardiler, WPW sendromundaki supraventriküler taşikardiler veya paroksismal atrium fibrilasyonu), ağır semptomatik ventriküler taşikardik kalp aritmilerinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Sotalol hidroklorür beta-adrenoreseptör blokeridir. Sotalol hidroklorür d ve I Sotalol’den oluşan bir rasemik karışım olup, her iki izomer de antiaritmik etkiye sahiptir. Beta blokaj etkisi 25 mg gibi düşük dozlarda başlarken, uzun süreli kardiyak etki özelliği 160 mg ve daha yüksek dozlarda görülür. Elektrofizyolojik olarak Sotalol hidroklorür’ün beta bloker etkisi, sinüs dalgasının uzaması, AV ileti hızında düşme ve AV nodunda refraksiyon kaabiliyetindeki artış ile kendini gösterir. Uzun süreli kardiyak etki potansiyeli ise yine elektrofizyolojik olarak atriyal ve ventriküler monofazik aksiyon potansiyellerinin uzaması, atriyal ve ventriküler kaslar ve atriyoventriküler yan yolaklarla refrakter devrenin uzaması !eklinde gözlenir. Sotalol hidroklorür, hipertansif hastalarda hem sistolik ve hem de diastolik kan basıncını belirgin oranda düşürür. Genelde hemodinamik olarak iyi tolere edilir. 

Farmakokinetik Özellikler

Sağlıklı gönüllülerde Sotalol Hidroklorür’ün oral biyoyararlanımı %90 – %100 arasındadır. Oral uygulamayı takiben 2.5- 4 saat arasında pik plazma konsantrasyonuna ulaşılır. Denge durumundaki plazma konsantrasyonuna 2-3 gün içerisinde erişilir. Eliminasyon yarı ömrü 10-15 saat arasındadır. Sotalol hidroklorür, plazma proteinlerine bağlanmaz ve metaboliz olmaz. Bireyler arasında plazma düzeyleri açısından çok az değişiklik görülür, d ve I enantiomerlerinin farmakokinetiği birbirinin aynıdır. Sotalol hidroklorür kan beyin engelini çok az aşar. Itrah başlıca böbreklerden olur (değişmeden). Bu nedenle böbrek yetmezliklerinde daha düşük dozlar kullanılmalıdır. Sotalol hidroklorür’ün farmakokinetiği hasta yaşına bağlı olarak değişiklik göstermemekle beraber renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda eliminasyon yarı ömrü artabilir ki bu durum ilaç birikimini arttıracaktır. Açlık hali ile kıyaslandığında yemeklerle beraber alındığında Sotalol hidroklorür’ün emilimi yaklaşık %20 azalma gösterir. ilk geçiş etkisi ile metabolize olmadığından karaciğer bozuklukları olan hastalarda klerens değişmez

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her bir tablet 80 mg Sotalol Hidroklorür içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Antiaritmikler: Refraksiyon durumunu uzatma potansiyelleri olduğundan disopramid, kinidin ve prokainamid gibi Sınıf la antiaritmik ilaçlar ile amiodaron gibi Sınıf III ilaçların Sotalol hidroklorür ile beraber kullanılması önerilmez. Sınıf Ib, Sınıf Ic antiaritmikleri ile beraber kullanımına ilişkin tecrübeler sınırlıdır. Sotalol hidroklorür ile beraber diğer beta-bloker ajanların kullanımında Sınıf II ilaçlara ilişkin aditif etkilerin gözlenmesi beklenmelidir. Digoksin: Sotalol hidroklorür’ün tek veya çok sayıdaki dozları genel serum digoksin düzeyini etkilemez. Ayrıca digoksin almakta olan hastalarda Sotalol hidroklorür’e bağlı olarak en çok proaritmi olayları gözlenir. Kalsiyum blokerleri: Atrioventriküler iletim veya ventriküler fonksiyonlar üzerindeki muhtemel aditif etkilerinden dolayı kalsiyum blokerlerinin Sotalol hidroklorür ile beraberce kullanımında azami dikkat sarfedilmelidir. Katekolamin Tüketen Ajanlar: Katekolamin tüketicisi ile beraber Sotalol hidroklorür verilen hastalar, hipotansiyon ve/veya belirgin bradikardi oluşumu açısından yakından takip edilmelidir. İnsülin ve Oral Antidiyabetikler: Hiperglisemi olu!abileceğinden insülin veya antidiyabetik ilaçların dozlarının yeniden ayarlanması gerekebilir. Hipoglisemi semptomları maskelenebilir. Beta-2-Reseptör Stimülanları: Sotalol ile beraber kullanıldığında salbutamol, terbutalin ve isoprenalin gibi beta agonistlerinin dozu arttırılmalıdır. Klonidin: Klonidin tedavisine son verildiğinde bazı zamanlar rebound hipertansiyonu !iddetlenebileceğinden Sotalol hidroklorür alan hastalarda klonidin kullanımına ara verilmesi sırasında dikkatli olunmalıdır. Diğer Ajanlar: Hidroklorotiyazid ve warfarin ile tesbit edilmiş hiçbir farmakolojik etkileşimi yoktur. QT Zaman Aralığını Uzatan ilaçlar: Sotalol hidroklorür Sınıf I antiaritmik ajanlar, fenotiyazinler, trisiklik antidepresanlar, terfenadin ve astemizol gibi QT zaman aralığını uzatan diğer ilaçlar ile beraber kullanılırken dikkatli olunmalıdır

Kontraendikasyonlar

Sotalol hidroklorür, bronşiyal astım, sinüs bradikardisi, ikinci ve üçüncü derece AV bloğu vakalarında fonksiyon gösteren bir pacemaker mevcut değilse, konjenital veya sonradan ortaya çıkmı! uzun QT sendromunda kardiyonejik şokta, kontrolsuz konjenital kalp yetmezliğinde ve Sotalol hidroklorür’e karşı önceden bilinen aşırı hassasiyet durumlarında kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Dozaj, kan basıncına ve tedavi yanıtına göre bireysel olarak saptanmalıdır. Sotalol hidroklorür’ün dozajı 2-3 günlük doz arttırım aralıkları ile yavaş yava! ayarlanmalıdır. Basamaklı doz ayarlaması aritminin kontrolü için gerekenden daha fazla ilaç alımını engelleyecektir. Önerilen başlangıç dozu günde 2 kere 80 mg’dır. Bu doz gerekiyorsa uygun bir de"erlendirmeden sonra 240-320 mg/gün’e kadar yükseltilebilir. Hastaların çoğunda günde 2 veya 3 seferde toplam 160-320 mg ile tedavi yanıtı alınabilmektedir. Hayati tehlike arz eden refrakter ventriküler aritmileri olan bazı hastalarda günlük doz 480-640 mg’a yükseltilebilir. Uzun eliminasyon yarı ömründen dolayı genelde günde iki kereden daha çok alınması gerekmez. Sotalol başlıca idrarla atıldığından ve eliminasyon yarı ömrü böbrek yetmezliği sebebi ile uzadığından doz aralığı modifiye edilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Talozin® 160 mg Tablet, Talozin® 40 mg/4 ml Ampul

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

50 tabletlik blister ambalajda

Uyarılar/Önlemler

Proaritmi: Diğer antiaritmik ajanlar gibi Sotalol hidroklorür bazı hastalarda yeni gelişen veya daha ciddileşen ventriküler aritmilere (uzun süreli ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi) neden olabilir. Kardiyak repolarizasyon üzerindeki etkisinden dolayı QT zaman aralığının uzaması ve elektiriksel olarak aks kayması ile beraber polimorfik bir ventriküler taşikardinin oluşumu olan torsade de pointes Sotalol hidroklorür ile gelişen proaritmilerin en yaygın formudur. Sotalol hidroklorür tedavisi yapılan hastalarda torsade de pointes tesbit edildiğinde çoğunlukla tedavi kesilmekle beraber bazen daha düşük dozlarda da tedaviye devam edilebilmektedir. Her durumda tedavi sırasında 500 milisaniyeden fazla QT aralığı ölçülen hastalara azami dikkat gösterilmelidir. Proaritmik olaylar en çok tedavinin başlangıcından sonra yedi gün içerisinde veya doz arttırımlarında görülür. Günde iki kere 80 mg ile başlayan tedavi yavaş yavaş ve uygun yöntemler ile etkinlik ve güvenilirlik tesbiti yapılarak arttırılmalıdır. Bu şekilde yapılan doz arttırımı proaritmi riskini azaltacaktır. Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doz uygun şekilde azaltılarak aşırı Sotalol birikiminin engellenmesi, proaritmi riskini de azaltacaktır. Konjestif Kalp Yetmezliği: Konjestif kalp yetmezliğinde dolaşım fonksiyonlarını desteklemek amacıyla sempatik stimülasyon yapılması gereklidir. Beta blokaj miyokardiyal kontraktilitenin deprese olması ve daha ciddi problemlerin meydana gelmesine neden olabilir. Dijital ve/veya diüretik ile tedavi edilen konjestif kalp yetmezliği hastalarında Sotalol hidroklorür dikkatli kullanılmalıdır. Elektrolit Bozuklukları: Hipokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda bu dengesizlik durumu düzeltilmeden Sotalol hidroklorür tedavisine başlanması QT zaman aralığının uzamasına ve torsade de pointes riskinin artmasına neden olur. Uzun süreli diyare olan veya beraberinde diüretik alan hastalarda elektrolit ve asit baz dengesine dikkat edilmelidir. İletim Bozuklukları: QT zaman aralığının aşırı uzaması durumlarında kullanılmamalıdır. Yakın Zamanda GeçirilenMiyokard infarktüsü: Sotalol hidroklorür, miyokard infarktüsünü takiben hayati tehlike arz eden ventriküler aritmilerin uzun süreli tedavisinde etkin ve güvenilir olarak kullanılabilir. Miyokard infarktüsünden sonraki 2 haftalık sürede, özellikle belirgin ventriküler fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli doz ayarlaması yapılması büyük öneme sahiptir. Kullanıma Aniden Son Verilme Durumu: Uzun süreli Sotalol hidroklorür tedavisinden sonra özellikle iskemik kalp rahatsızlıkları olan hastalarda ilaç tedavisine son verilirken hasta dikkatlice ve yakından izlenmelidir. Eğer mümkünse Sotalol hidroklorür’ün dozajı bir veya iki haftalık bir süreye yayılarak yavaş yavaş azaltılmalıdır. Hastalar hekim kontrolü veya tavsiyesi olmaksızın tedaviyi kesmeme veya ara vermeme konusunda uyarılmalıdır. Diabet: Beta-blokerler, akut hipogliseminin bazı önemli ön bulgularını (taşikardi gibi) maskeleyebildiklerinden özellikle labil diabet hastaları başta olmak üzere spontan hipoglisemi hikayesi olan hastalarda Sotalol hidroklorür dikkatlice kullanılmalıdır. Hamileler ve Laktasyondaki Kadınlar İçin Özel Uyarılar: Hamilelik sırasında Sotalol hidroklorür kullanımı ancak tedaviden sağlanan faydaların potansiyel risklere ağır bastığı durumlarda mümkün olabilir. Anne sütüne geçtiğinden, süt çocuklarında Sotalol hidroklorür’den kaynaklanan advers reaksiyonların oluşma potansiyeli nedeni ile ilacın anne için önemi dikkate alınarak ya ilaca ya da emzirmeye ara verilmelidir. Çocuklarda Kullanımı: Sotalol hidroklorür’ün çocuklarda etkinliği ve güvenirliği hakkında hiçbir bilgi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

En önemli advers etki, torsade de pointes ve diğer yeni gelişen ciddi ventriküler aritmilerdir. Sotalol hidroklorür’ün kullanımına ara vermek zorunda kalınan advers reaksiyonlar; yorgunluk, bradikardi, dispne, proaritmi, asteni ve baş dönmesidir. Sotalol hidroklorür kullanımı ile beraber serum karaciğer enzimlerinin yükseldiği bildirilmiştir. Fakat bu durum advers bir etkiye neden olmamaktadır. Nadiren duygusal dengesizlik, eosinophilia, lökopeni, fotosensitivite, ateş, pulmoner ödem, hiperlipidemi, miyalji, prurit ve alopesiye rastlanmıştır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ  

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

TRIFLUCAN kapsül 200 mg, flukonazol içeren 7 kapsüllük blister ambalajlarda sunulmuştur. PVC 250 mikron/ aluminyum 20 mikron blister ambalajdadır.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç veya makine kullanırken, ara sıra baş dönmesi veya nöbetlerin ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

TRIFLUCAN kapsül 200 mg

İlaç Nasıl Kullanılır

Her kapsül 100 mg flukonazol içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Bilinen spesifik bir geçimsizliği yoktur.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Ağızdan alınır.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

TRIFLUCAN kapsül 200 mg

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

60 ay

Doz Aşımı Ve Tedavisi

160/34

Etkin Maddeler

30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Farmakodinamik Özellikler

Laktoz, Mısır nişastası, Koloidal silikon dioksit, Magnezyum stearat, Sodyum lauril sülfat

Doz Aşımı

Endikasyonlar

TETRA Kapsül, Haemophilus ducreyi, Pasteurella pestis, Pasteurella tularensis, Bartonella bacilliformis, Bacteroides sp. gibi Gram (-) mikroorganizmalar ile Ricketsia, spiroket, Mycoplasma pneumoniae’nın oluşturduğu enfeksiyonlar ve lymphogranuloma venereum ile granulama inguinale’nin tedavilerinde kullanılır.   Bakteriyolojik testlerden olumlu sonuçlar alındığında, Escherichia coli, Haemophilus influenzae, Klebsiella sp., Shigella sp., Enterobacter aerogenes gibi Gram (-) mikroorganizmalar ile Staphylococcus aureus, Streptokaklar ve Streptococcus pneumoniae gibi Gram (+) mikroorganizmaların neden olduğu pnömoni, bronkopnömoni, bronşit, bronşiyolit, farenjit, larengotrakeit, tonsillit, septik boğaz iltihapları, sinüzit, orta kulak iltihabı ve mikst bakteriyel enfeksiyonların tedavilerinde kullanılabilir.   TETRA Kapsül, Chlamydia trachomatis’in neden olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar; intestinal ameblosis; ağır seyreden akne trahom tedavilerinde kullanılır. İklüsif konjonktivit tedavisinde oral ve topikal maddeler ile birlikte uygulanabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Tetrasiklin HCl bakteriostatik etkili bir ajandır; bu etkisini mikroorganizmaların protein sentezini inhibe ederek gösterir. Tetrasiklin, penisilin ve streptomisinden çok daha geniş bir spektruma sahiptir. Birçok Gram (+) ve Gram (-) mikroorganizmaya karşı etkilidir.

Farmakokinetik Özellikler

Tetrasiklin gastrointestinal sistemden kolaylıkla absorbe edilir ve değişik oranlarda kan proteinlerine bağlanır; kısa sürede elde edilen kan konsantrasyonları 6-8 saat süreyle etkili düzeyde kalır. Tetrasiklin karaciğer ve safra içinde konsantre olur ve biyolojik yönden aktif bir şekilde idrar ve feçesle itrah edilir; kan-beyin bariyerini kolaylıkla geçen tetrasiklin beyin-omirilik sıvısı içinde istenen düzeyde bulunur.

Farmasötik Şekli

TETRA Kapsül 250 mg

Formülü

Her kapsülde 250 mg tetrasikline eşdeğer tetrasiklin HCl bulunmaktadır.Kapsül boyar madde olarak tartrazin ve titanyum dioksit içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Antikoagülan ilaçlarla tedavi gören hastalarda, trombositopeni nedeniyle antikoagülan ilaç dozunda bir azalma gerekebilir. Aluminyum tuzları, magnezyum içeren laksatifler ve sodyum bikarbonat tetrasiklinin absorpsiyonunu engellediğinden birlikte kullanımı sakıncalıdır. Tetrasiklin kalsiyum tuzları ve fenitoin ile etkileşir; penisilinin baterisid etkisini bozabileceğinden birlikte kullanılmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

TETRA Kapsül, tetrasiklin grubu ilaçlara aşırı duyarlı hastalarda kullanılmamalıdır. TETRA Kapsül boyar madde olarak tartrazin içermektedir. Tartrazine duyarlı kişilerde alerjik tipte reaksiyonlar meydana gelebilir. TETRASİKLİN DİŞLERDE KALICI RENK BOZUKLUĞUNA (SARI, GRİ, KAHVERENGİ) NEDEN OLABİLECEĞİNDEN HAMİLELİĞİN SON YARISI İLE DİŞ GELİŞİMİNİ TAMAMLAMAMIŞ 8 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLARDA KULLANILMAMALIDIR.

Kullanım Şekli Ve Dozu

TETRA Kapsül’ün günlük dozu hasta ve hastalığın durumuna, şiddetine ve alınan cevaba göre değişiklik gösterebilir. Genellikle kullanılan günlük doz            Erişkinlerde               1 – 2 g          Çocuklarda              25 – 50 mg/kg   4 eşit doza bölünerek 6 saatte bir uygulanır.   Doktor önerisine göre bu miktarlar iki katına çıkarılabilir.   Hastalık belirtileri kaybolduktan ve ateş normale döndükten sonra tedaviye 24-48 saat devam edilmelidir.   Streptokoksik enfeksiyonlarda tedavi en az 10 gün sürmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

TETRA Kapsül 500 mg

Saklama Koşulları

Çocukların ulaşamayacağı yerlerde , 25°C nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

TETRA Kapsül 250 mg 16 kapsüllük blister ambalajlarda prospektüsü ile birlikte kutuda.

Uyarılar/Önlemler

Bazı hastalarda enamel hipoplazisi de izlenmiştir; bu nedenlerle diğer antibiyotiklerin kullanılamadığı durumlarda ve dikkatle uygulanmalıdır. Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda oral ya da parenteral normal dozlar bile ilacın organizmada birikimine ve hepatotoksisiteye neden olabilir; bu nedenle düşük doz uygulanmalı ve uzun süreli tedavilerde serum tetrasiklin konsantrasyonları ölçülmelidir.   Tetrasiklin uygulanan hastalarda fotosensitiviteye bağlı aşırı güneş yanıkları izlenebilir; hastaların direkt güneş ya da ultraviyole ışığından sakınmaları belirtilmeli ve görülebilecek ilk eritem belirtilerinde tedavi kesilmelidir.   Antikoagülan ilaçlarla tedavi gören hastalarda, trombositopeni nedeniyle antikoagülan ilaç dozunda bir azaltma gerekebilir.   Tetrasiklin kullanımı süresince SGOT, SGPT, serum alkalin fosfataz, serum amilaz ve bilirubin düzeyleri ile antianabolik etkisine bağlı olarak BUN’da yükselme izlenebilir. Böbrek fonksiyonu çok bozuk hastalarda azotemi, hiperfosfatemi ve asidoz oluşabilir. Hayvanlarda yapılan deneyler tetrasiklinin plasentaya geçtiğini kanıtlamaktadır; fetus dokusunda bulunabileceğinden gelişmeyi engelleyerek özellikle iskelet sistemine toksik etkisi olabilir. Tetrasiklin anne sütünde de bulunmaktadır.   Aluminyum tuzları, magnezyum içeren laksatifler ve sodyum bikarbonat tetrasiklinin absorpsiyonunu engellediğinden birlikte kullanımı sakıncalıdır.   Gastrointestinal yan etkileri önlemek için bol miktarda sıvı ile alınmalıdır.   Geniş spektrumlu antibiyotikler ile tedavi süresinde gastrointestinal sistemde ve ağız mukozasında bazı fungal, özellikle moniliazis enfeksiyonları ve antibiyotiklere dirençli stafilokok enfeksiyonları oluşabilir. Bir süper enfeksiyon görüldüğünde tedavi kesilmeli ve gerekli girişimde bulunulmalıdır. Orofarengeal bölgede oluşabilecek bozuklukları önlemek için TETRA Kapsül ile birlikte B-kompleks vitaminlerinin verilmesi önerilmektedir.   Tetrasiklin kalsiyum tuzları ve fenitoin ile etkileşir; penisilinin bakterisid etkisini bozabileceğinden birlikte kullanılmamalıdır.   Beta hemolitik streptokokların neden olduğu enfeksiyonlarda en az on günlük bir tedavi uygulanmalı, uzun süreli tedavilerde gerekli sistemik, hematopoetik, hepatik ve renal testlerin periyodik olarak yapılması önerilir. Tetrasiklinler kalsiyum kompleksinin herhangi bir kemik gelişim dokusunda tutulmasına neden olurlar ve diğer kemiklerin gelişmesini geciktirirler. Tedavi sırasında bu hususun da dikkate alınması gereklidir.   Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanım: Gebelik kategorisi D’dir. Deneysel çalışmaların sonuçları tetrasiklinin plsentadan geçtiğini ve fötus dokularında bulunduğunu ve gelişen fötus üzerinde toksik etkileri (sıklıkla iskelet gelişiminde gecikme) olabileceğini göstermektedir. Gebelerde ancak hayatı tehdit eden, ciddi durumlarda ve daha emniyetli başka bir tedavi seçeneği bulunmadığında kullanılması uygundur.   Emzirme Anneler: Tetrasiklinler anne sütüne geçtiğinden süt veren annelerde kullanımı önerilmemektedir.   Yeni doğanlar, Bebekler ve Çocuklarda Kullanım: Tetrasiklinler kemik gelişiminin olduğu dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirirler. Bu nedenle bu popülasyonda kullanımı önerilmez. (Bakınız, Kontrendikasyonlar)   Araç ve Makina Kullanma Yeteneği Üzerine Etkisi: Araç ve makina kullanma yeteneği üzerine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Gastrointestinal: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, disfaji, enterokolit, anagenital bölgede enflamasyon. Deri: Makülopapüler döküntü ve eritematosus. Kan: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni, eozinofili. Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Ürtiker, anjionörotik ödem, anafilaksi, anafilaktoid purpura, perikardit, sistemik lupus eritematosus alevlenmeleri. Renal: BUN değerlerinde artışlar. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 15 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window