İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması TRACTOCILE
Birim Miktarı 1
ATC Kodu G02CX01
ATC Açıklaması Atosiban
NFC Kodu PC
NFC Açıklaması Parenteral IV Flakonlar
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 164,1 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 148 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • atosiban (7,5 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Yanlışlıkla içilse dahi doz aşımı bahis konusu değildir. Antidotu yoktur. Çocuklar yanlışlıkla içerse halüsinasyon, konvülsiyon, eksitasyon ve somnolans görülebilir; semptomatik tedavi uygulanır.

Endikasyonlar

Ağız ve diş eti hastalıkları: gingivit, glossit, aft, paradental hastalıklar, aşırı zorlanmaya bağlı paradentozlar, yardımcı tedavi olarak konservatif diş tedavileri  ve diş çekimlerinde.   Boğaz hastalıkları: anjin, farenjit, larenjit ve tonsillitte uygun antibakteriyel tedaviye yardımcı olarak; kemoterapi, radyoterapi veya diğer fizik sebeplere (trakeal intübasyon) bağlı ağız boşluğu mukozitlerinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Benzidamin HCl, sistemik ve topikal yolla kullanılabilen analjezik ve antienflamatuvar bir ajandır. Bu etkilerini hücre membranını stabilize ederek, damar permeabilitesini azaltarak ve düşük konsantrasyonlarda, muhtemelen prostaglandin sentezini inhibe etmeden gösterir.   Bu farmakolojik etkileri sebebi ile benzidamin HCl, muhtelif sebeplerle husule gelen yumuşak doku zedelenmesine bağlı akut (primer) enflamasyonlarda, enflamasyonun lokal mekanizmalarını etkileyerek antienflamatuvar, antiödem ve analjezik etki gösterir. Benzidamin HCl’ün diğer NSAI ajanlara oranla proteinlere daha az bağlanması (%15-20) hücre seviyesindeki biyoyararlılığını artırır. Topikal tatbikle iyi absorbe edilmesi ve ağızdan verilen dozdan daha düşük dozun aynı doku konsantrasyonunu sağlaması gibi farmakokinetik özellikleri, benzidamin HCl’ün lokal enflamasyonlarda topikal kullanımının daha etkili olmasını sağlar ve buna karşılık sistemik ve toksik etki ihtimalini en aza indirir.

Farmakokinetik Özellikler

Farmasötik Şekli

Sprey

Formülü

30 ml Tantum Verde® Spray solüsyonunda;   Etken madde olarak, Benzidamin HCl 0,045 g; yardımcı madde olarak ise sakkarin, metil paraben, kinolin sarısı, patent mavisi V, etanol ve mint flavour bulunur.   Bir püskürtme 0,18 ml’dir ve 0,270 mg Benzidamin HCl içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Bildirilmemiştir.

Kontraendikasyonlar

Benzidamin HCl’e ve/veya Tantum Verde® Spray’e karşı aşırı hassasiyeti bilinenlerde kullanılmaz.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tantum Verde® Spray, bir defada 4 püskürtme, günde 2-6 kez tekrarlanarak kullanılır. Tedavi süresi ortalama 4-5 gündür. Bu süre içinde olumlu sonuç alınamadığı takdirde hekime danışılmalıdır.   KULLANMA TALİMATI   1. İlk kullanımda düzenli bir püskürtme elde edinceye kadar pompalama düğmesine birkaç kez basın. 2. Ağzınızı iyice açın ve sprey borusunu ağzınıza sokarak hastalıklı bölgeye doğru yönlendirin. 3. İlacı püskürtmek için pompalama düğmesine süratle basın; bu işlemi 4 kez  tekrarlayın. 4. Şişeyi kutusuna yerleştirip dik duracak şekilde saklayın.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tantum Verde® Gargara; 120 ml solüsyon içeren şişelerde. Tantum® Draje; 20 drajelik blister ambalajlarda. Tantum® Jel; 50 g tüplerde.

Saklama Koşulları

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında, çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Tantum Verde® Spray; 30 ml spray başlıklı şişelerde.

Uyarılar/Önlemler

Tantum Verde® Spray’in tavsiye edilen dozu (1 defada 4 püskürtme = l,08 mg; günde 6 defa = 6,48 mg) oral dozun yaklaşık 20’de biridir. Bu sebeple, sistemik aşırı doz veya toksisite bahis konusu değildir. 5 günlük tedaviden sonra iyileşme görülmezse hekime danışılmalıdır. Uzun süreli kullanıldığında hassaslaşma durumuna neden olabilir; böyle bir durumda ilacı kesip hekime haber verilmelidir.   Gebelikte: Bu konuda yeterli çalışma olmadığından kullanılmamalıdır.   Çocuklarda: Yeterli klinik deneme olmadığından 6 yaşından küçük  olanlarda kullanılması tavsiye edilmez.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Nadiren aşırı hassasiyet belirtisi görülebilir. Uzun süreli tedaviler, sensibilizasyon durumlarına neden olabilir. Her iki durumda da ilacı kesip hekime danışılmalıdır.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Birkaç doz aşımı vakası rapor edilmiştir, spesifik belirti veya semptom gözlenmeksizin oluşmuşlardır. Doz aşımı durumunda bilinen spesifik bir tedavi yolu bulunmamaktadır.

Endikasyonlar

Tractocile, En az 30 saniye süre ile, 4-30 dakika ya da daha fazla düzenli uterus kontraksiyonları olan, Servikal açıklığın 1-3 cm (nulliparas için 0-3) ve etkinliği %50 ya da daha fazla olan, 18 yaş ya da daha büyük, gebelik süresi 24 ile 33 haftasını tamamlamış ve normal bir fetal kalp atım hızı olan gebelerde erken doğumun geciktirilmesinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Tractocile, reseptör düzeyinde human oksitosinin kompetitif antagonisti bir sentetik peptid ([Mpa1, D-Tyr (Et)2, Thr4, Orn8]-oksitosin) olan atosiban (INN) içerir. Sıçanlarda ve kobaylarda, atosibanın oksitosin reseptörlerine bağlanarak kontraksiyonların frekansını ve uterus kas yapısının tonüsünü azaltıp, uterus kontraksiyonlarının baskılanmasına neden olduğu gösterilmiştir. Atosiban aynı zamanda, vazopressin reseptörüne bağlanarak vazopressinin etkisini inhibe eder. İnsanlarda erken doğumda, önerilen dozda atosiban, uterus kontraksiyonlarını antagonize eder ve uterus hareketsizliğini indükler. Atosiban’ı takiben uterusun gevşemesi hızlı başlar, uterus kontraksiyonları 10 dakika içerisinde, 12 saat için stabil uterus hareketsizliğini (£ 4 kontraksiyon/ saat) elde etmek için önemli şekilde azalır. Faz III klinik çalışmalarına 23-33 haftalık gebelik döneminde erken doğum ile teşhis edilen ve randomize olarak Tractocile veya b-agonist (doz-titrasyonlu) alan 742 kadından elde edilen veriler dahil edilmiştir. Primer sonlanım noktası: Primer etkinlik sonucu, doğum yapmadan kalan ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokoliz gerekmeyen kadınların oranıdır. Veriler, b-agonist ve atosiban ile tedavi edilen kadınların (p=0.0004) sırasıyla %59.6 (n=201) ve %47.7 (n=163)’sinin doğum yapmadıkları ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokolize gerek duyulmadığını göstermektedir. Faz III çalışmalarındaki tedavi başarısızlığının çoğu zayıf tolerabiliteye bağlıdır. Yetersiz etkinliğin neden olduğu tedavi başarısızlıkları (p=0.0003) atosibanda (n=48, %14.2) b-agonist (n=20, %5.8) ile tedavi edilen kadınlara göre daha sıktır. Faz III çalışmalarında doğum yapmadan kalan ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokolize gerek duyulmaması ihtimali, atosiban ve beta-mimetiklerle tedavi edilen 24-28 haftalık gebelik süresini tamamlamış kadınlardakine benzerdir. Bununla beraber, bu bulgu, çok ufak bir modele dayanmaktadır (n=129 hasta). Sekonder sonlanım noktası: Sekonder etkinlik parametreleri, tedavinin başlangıcından 48 saat içinde doğum yapmadan kalan kadınların oranını içermektedir. Bu parametreye bağlı olarak atosiban ve beta-mimetik gruplararasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Doğumda ortalama (SD) gebelik süresi, 2 grupta aynı bulunmuştur: atosiban ve b-agonist gruplar için sırasıyla (p=0.37) 35.6 (3.9) ve 35.3 (4.2)’dir. Yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabul, kalış süresi ve ventilasyon tedavisi süresi kadar, her iki tedavi grubu için de benzerdir (yaklaşık %30). Atosiban grubunda ortalama (SD) doğum ağırlığı 2491 (813) g ve b-agonist grubunda 2461 (831) g’dır (p=0.58). Görünüşe göre, atosiban ve b-agonist grubunda fetal ve maternal sonuçlar farklı değildir fakat klinik çalışmalar, muhtemel bir farklılığı ortaya çıkaracak kadar güçlü değildir. Faz III çalışmalarında Tractocile tedavisi alan 361 kadından 73’ünde en az 1 kere tedavi tekrarı yapılmıştır. 8 tanesine en az 2 kere, 2 tanesine de 3 kere tedavi tekrarı yapılmıştır.

Farmakokinetik Özellikler

Tractocile infüzyonu (12 saatten fazla süre ile 10-300 mg/dk) alan sağlıklı gebe olmayan kişilerde, infüzyonun (ortalama 442 ± 73 ng/ml, aralık 298-533 ng/ml) başlangıcını takip eden 1 saat içinde sabit plazma konsantrasyonlarına ulaşılmıştır. İnfüzyonun tamamlanmasını takiben, plazma konsantrasyonu başlangıç (ta=0.21 ± 0.01 saat) ve terminal (tb=1.7 ± 0.3 saat) yarı ömrü ile hızla azalmıştır. Ortalama klirens değeri 41.8 ± 8.2 l/h’dır. Dağılma hacminin ortalama değeri 18.3 ± 6.8 l’dir. Hamile kadınlarda, atosibanın plazma protein bağlaması %46-48’dir. Maternal ve fetal kompartmanlardaki serbest fraksiyonun büyük oranda değişip değişmediği bilinmemektedir. Atosiban, kırmızı kan hücrelerine bölünmez. Atosiban, plasentayı geçer. Sağlıklı gebe kadınlarda 300 mg/ dk’lık bir infüzyonu takiben, fetal/maternal atosiban konsantrasyon oranı 0.12’dir. İnsanlarda idrar ve plazmada 2 metabolit belirlenmiştir. Plazmada, ana metabolitin M1 (des-(Orn8, Gly-NH29)-[Mpa1, D-Tyr (Et)2, Thr4]-oksitosin), atosiban konsantrasyonlarına oranı 2.saat ve infüzyonun sonunda sırasıyla 1.4 ve 2.8’dir. M1’in dokularda birikip birikmediği henüz bilinmemektedir. Atosiban, idrarda az miktarda bulunur, ürner konsantrasyonu M1’e göre yaklaşık 50 kat daha azdır. Dışkı ile elimine olan atosiban oranı bilinmemektedir. Ana metabolit M1, görünüşe göre oksitosin tarafından   indüklenen uterus kontraksiyonlarını in vitro olarak inhibe etmede ana bileşik kadar potenttir. Metabolit M1, süt ile atılır. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, Tractocile tedavisi ile ilgili hiçbir tecrübe mevcut değildir. Atosibanın, insanlarda hepatik sitokrom P450 izoformlarını inhibe edip etmediği bilinmemektedir.

Farmasötik Şekli

İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre

Formülü

1 ml solüsyon: Atosibana eşdeğer atosiban asetat 7.5 mg Mannitol                                             50.0 mg Hidroklorik asit 1M                                 y.m. Enjeksiyonluk su                                   y.m. 5 ml 1 flakon (5 ml) 37.5 mg atosiban içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Etkileşme çalışmaları yapılmamıştır.

Kontraendikasyonlar

Tractocile, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır: Gebelik süresi 24 haftanın altında veya 33 haftanın üstünde ise, Gebelik süresi 30 haftanın üstünde iken membranların prematüre yırtılması, İntrauterin büyümenin yavaşlaması ve anormal fötal kalp hızı, Derhal doğumu gerektiren antepartum uterus kanaması, Doğumu gerektiren eklampsi ve ciddi pre-eklampsi, Uterusta fötal ölüm, Şüpheli intrauterin enfeksiyon,   Plasenta praevia , Abruptio plasenta, Gebeliğin sürdürülmesinin tehlikeli olduğu anne veya fötusun diğer durumları, Aktif madde veya bileşenlerden herhangi birine olan aşırı duyarlılık.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tractocile tedavisi, erken doğum tedavisinde tecrübeli olan bir doktor tarafından başlatılmalı ve sürdürülmelidir. Tractocile IV olarak arka arkaya 3 aşamada uygulanır: 1.      Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyon ile uygulanan bir başlangıç bolus dozu (6.75 mg), 2.      Hemen arkasından, 3 saat boyunca Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre ile uygulanan bir sürekli yüksek doz infüzyonu (yükleme infüzyon 300 μg/dk), 3.      Sonrasında 45 saate kadar, Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantrenin düşük bir dozu (takip eden infüzyon 100 μg/dk) uygulanır. Tedavinin süresi 48 saati geçmemelidir. Tractocile tedavisinin tam kürü sırasında verilen toplam doz tercihen 330 mg atosiban asetatı geçmemelidir. Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyonun başlangıç bolus enjeksiyonu kullanılarak yapılan IV tedavi, erken doğum teşhisinden sonra en kısa sürede başlatılmalıdır. Bir kez bolus enjekte edildikten sonra infüzyon ile devam edilmelidir. Tractocile tedavisi sırasında uterus kontraksiyonlarının devam etmesi durumunda, alternatif tedavi düşünülmelidir. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz ayarlamasının gerekliliğini gösteren hiçbir veri bulunmamaktadır. İnfüzyonun takip ettiği bolus enjeksiyonun tam pozolojisi, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir: Basamak Rejim Enjeksiyon/ İnfüzyon Hızı Atosiban dozu 1 2 3 0.9 ml IV bolus 3 saat IV yükleme infüzyonu Takip eden intravenöz infüzyon 1 dakikadan fazla 24 ml/ saat 8 ml/ saat 6.75 mg 18 mg/ saat 6 mg/ saat Tedavi tekrarı Tractocile’in gerekli olduğu tedavi tekrarı durumunda da Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyonun bolus enjeksiyonu ile başlanmalı ve Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre ile devam edilmelidir. Kullanma Talimatı Flakonlar, uygulamadan önce partikül madde içerip içermediğine ve renginin bozulup bozulmadığına dair kontrol edilmelidir. İntravenöz infüzyon solüsyonunun hazırlanması: Bolus dozu takiben uygulanacak intravenöz infüzyon için Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre aşağıdaki solüsyonlardan biri ile seyreltilmelidir: % 0.9 a/h NaCl Ringer laktat solüsyonu %5 a/h glukoz solüsyonu 100 ml infüzyon torbasından 10 ml çekin ve atın. Çektiğiniz hacim yerine, torbaya 10 ml Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantreyi 2 adet 5 ml flakondan 100 ml’de 75 mg atosiban elde edilecek şekilde ilave edin. Yükleme infüzyonu, yukarıda bahsedilen şekilde hazırlanan solüsyonun, 24 ml/ saat (örneğin. 18 mg/ saat) ve 3 saatten fazla bir süre ile yeterli tıbbi gözetim altında bir obstetrik birimde uygulanır. 3 saat sonra infüzyon hızı 8 ml/ saate düşürülür. İnfüzyonun sürdürülebilmesi için yukarıda anlatıldığı şekilde yeni 100 ml’lik torbalar hazırlanır. Farklı hacimdeki bir infüzyon torbası kullanılacak ise, solüsyonun hazırlanması için doğru orantılı hesaplama yapılmalıdır. Doğru dozun alınabilmesi için bir kontrollü infüzyon cihazının damla/dakika olarak akış hızını ayarlaması önerilir. Bir intravenöz mikrodamla chamberi önerilen Tractocile doz seviyeleri içinde uygun infüzyon hızını sağlayabilir. Geçimsizlik çalışmaları bulunmadığından dolayı bu ilaç diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır. Diğer tıbbi ürünlerin de aynı zamanda intravenöz olarak verilmesi gerekiyorsa, intravenöz kanül paylaşılabilir veya intravenöz uygulama için başka bir alan kullanılabilir. Bu durum, infüzyon hızının sürekli bağımsız kontrolüne olanak sağlar.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tractocile 7.5mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyon, 0.9 ml.

Saklama Koşulları

2-8°C’de buzdolabında ve orijinal ambalajında saklanmalıdır. Flakon açıldıktan sonra dilüsyon derhal yapılmalıdır. IV uygulama için hazırlanan dilüe solüsyon, hazırlandıktan sonra 24 saat içinde uygulanmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

1 Adet İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre flakonu; 5 ml.

Uyarılar/Önlemler

Membranların prematüre yırtılmasının dışlanamadığı hastalarda Tractocile kullanıldığında, doğumun geciktirilmesinin yararları, koryoamniyonitisin potansiyel riskine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda, Tractocile tedavisi ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Tractocile, anormal plasental yeri olan hastalarda kullanılmamıştır. Tedavi edilen hasta sayısının az olmasından dolayı, çoğul gebeliklerde ya da gebelik süresi 24 ile 27 hafta arasında olanlarda Tractocile’in kullanımı ile ilgili sınırlı klinik tecrübe bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı, Tractocile’in yararı kesin değildir. Tractocile ile tedavi tekrarı mümkündür fakat 3 tedavi tekrarına kadar çoğul tedavi tekrarları ile ilgili sınırlı klinik tecrübe mevcuttur. İntrauterin büyümenin yavaşlaması durumunda, Tractocile uygulamasının başlanması veya devam ettirilmesi kararı, fötal olgunluğun değerlendirilmesine bağlıdır. Tractocile uygulaması sırasında, devam eden uterus kontraksiyonları durumunda uterus kontraksiyonu ve fötal kalp hızının izlenmesi dikkate alınmalıdır. Bir oksitosin antagonisti olarak, atosiban teorik olarak uterus gevşemesini ve postpartum kanamayı kolaylaştırır, bu sebepten dolayı, doğum sonrası kan kaybı izlenmelidir. Bununla beraber, klinik çalışmalar sırasında, yetersiz uterus kontraksiyonu post partum gözlenmemiştir.   Gebelik ve Laktasyonda Kullanım: Gebelikte kullanım kategorisi A’dır. Tractocile, sadece gebelik süresi 24-33 hafta iken erken doğum teşhis edilen durumlarda kullanılmalıdır. Tractocile klinik çalışmalarında, laktasyon üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir. Az miktarda atosibanın, plazmadan süte geçtiği gösterilmiştir. Embryotoksisite çalışmalarında, atosibanın hiçbir toksik etkisi gözlenmemiştir.   MAKİNA VE MOTORLU ARAÇ KULLANIMINA ETKİSİ Yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Klinik çalışmalarda Tractocile kullanımı sırasında, anne için söz konusu olan atosibanın muhtemel istenmeyen etkileri belirlenmiştir. Belirlenen istenmeyen etkiler genellikle hafif şiddettedir. Tractocile ile tedavi edilen hastaların toplam %48’inde istenmeyen etkiler gözlenmiştir. Yeni doğan için, klinik çalışmalarda atosibanın herhangi bir spesifik istenmeyen etkisi gözlenmemiştir. Advers etkiler, normal varyasyon aralığındadır ve hem plasebo hem de beta-mimetik grup etkileriyle kıyaslanabilir. Kadınlardaki istenmeyen etkiler aşağıdaki gibidir: En sık görülen yan etkiler (> %10) Bulantı Sık görülen yan etkiler (%1-10) Santral ve periferal sinir sistem bozuklukları: Başağrısı, başdönmesi Genel bozukluklar: Sıcak basması Kardiyovasküler bozukluklar: taşıkardi, hipotansiyon   Uygulama alanı bozuklukları: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu Metabolik ve beslenme bozuklukları: Hiperglisemi BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Kronik ya da akut olarak oluşan hiç bir doz aşımı bildirilmemiştir. Teorik olarak, aşırı dozun, daha önce bahsedilen anti-estrojenik yan etkilerin artışına neden olması beklenir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneysel araştırmalarda, aşırı miktarda doz aşımının (tavsiye edilen günlük dozun 100-200 katı), estrojenik etkilere yol açabileceği bulunmuştur. Özel bir antidotu yoktur. Tedavi semptomatik olmalıdır.

Endikasyonlar

TAMOXIFEN-TEVA tablet, metastatik meme kanseri gibi hormon bağımlı tümörlerin palyatif tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Tamoksifen, genellikle estrojen agonisti olarak görülen steroid yapıda olmayan bir trifeniletilen türevidir.   İnsanlarda, tamoksifen esas olarak antiestrojenik aktiviteye sahiptir. Ancak, bazı doku ve organlarda (kemik ve hipofiz) ayrıca estrojenik aktivite de gösterir.   Etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. İn vitro araştırmalarda, hücre proliferasyonunun engellenmesi ve RNA transkripsiyonunun bozulmasına neden olan estrojen – reseptörü ile direkt bir bağı olduğu ortaya çıkmıştır. Tamoksifenin büyüme faktörleri (TGFa ve TGFb, IGF1) üzerindeki etkisi de hücre proliferasyonunun inhibisyonuna neden olmaktadır.   Tamoksifen, menapoza girmiş kadınlarda LH, FSH ve prolaktin seviyelerinin azalmasına sebep olur. Bu azalma klinik olarak anlamlı değildir. Tedavinin ilk haftasında GnRH seviyeleri de azalır, fakat bu değer başlangıç seviyesini geri kazanır. Tamoksifen, menapoza girmiş kadınlarda, estrojen plazma düzeyini etkilemez.   Menapoza girmemiş kadınlarda tamoksifen tedavisi sırasında estrojen ve progesteron konsantrasyonları yükselebilir. Tedavi sonrasında ise bu değerler, başlangıç seviyelerine düşer.   Doğal estrojenlerin, estrojen reseptörlerine afinitesi, tamoksifenin afinitesinden çok daha fazladır. Ancak, bir çok araştırmada menapoza girmemiş kadınlarda görülen pozitif etki, normal doz ile ulaşılan kandaki tamoksifen değerlerinin, etkili bir estrojen blokajı için yeterli olduğunu gösterir.   Tamoksifen, steroid ve tiroksin bağlayan proteinlerde artışa neden olur. Bu durum, kortizol ve tiroid hormonlarının konsantrasyonlarını etkileyebilir. Ayrıca, tamoksifen antitrombin-III ve kolestrol plazma düzeylerini, en fazla da LDL-kolestrolü olmak üzere, düşürür.

Farmakokinetik Özellikler

Absorbsiyon ve dağılım 20 mg’lık oral tek doz tamoksifen uygulamasını takiben yaklaşık 5 saat sonra ortalama 40 ng/mL (35 ila 45 ng/mL arası) doruk plazma derişimi meydana gelir. Tamoksifenin plazma derişimlerindeki sapma bifaziktir ve terminal eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 5 ila 7 gündür. N-desmetiltamoksifenin doruk plazma derişimi ortalama 15 ng/mL’dir (10 ila 20 ng/mL arası). Hastalara 3 ay boyunca günde iki kez 10 mg tamoksifen uygulanmasında, tamoksifen için ortalama 120 ng/mL (67-183 ng/mL arası), N-desmetiltamoksifen için ise 336 ng/mL (148-654 ng/mL arası) kararlı-durum plazma derişimlerine ulaşılmıştır. 3 ay boyunca günde bir kez 20 mg uygulamasının ardından ortalama kararlı-durum plazma derişimleri, tamoksifen ve N-desmetiltamoksifen için sırasıyla, 122 ng/mL (71-183 ng/mL arası) ve 353 ng/mL’dir (152-706 ng/mL). Tedavinin başlamasından sonra, tamoksifenin kararlı-durum plazma derişimine yaklaşık 4 hafta içinde ulaşılırken, N-desmetiltamoksifenin kararlı-durum plazma derişimine yaklaşık 8 hafta içinde ulaşılır. Bu durum, bu metabolitin yarılanma ömrünün yaklaşık 14 gün olduğunu işaret eder. Günde 2 kez verilen 10 mg tamoksifen sitrat tablet ile günde 1 kez verilen 20 mg tamoksifen sitrat tabletin karşılaştırıldığı, kararlı-durum, çaprazlamalı bir çalışmada, 20 mg tamoksifen sitrat tabletin 10 mg tamoksifen sitrata biyoeşdeğer olduğu görülmüştür. Metabolizma Tamoksifen oral uygulamayı takiben geniş olarak metabolize edilir. Plazmada bulunan ana metaboliti N-desmetil tamoksifendir. N-desmetil tamoksifenin, tamoksifene benzer biyolojik etkisi vardır. 4-Hidroksitamoksifen ve tamoksifenin bir yan zincir ana alkol türevi plazmada küçük metabolitler olarak tanımlanmıştır. Tamoksifen, P-450 3A, 2C9 ve 2D6’nın substratıdır ve P-glikoproteinin inhibitörüdür. Eliminasyon 20 mg 14C tamoksifen kullanan kadınlarla gerçekleştirilen çalışmalar, uygulanan dozun yaklaşık % 65’inin başlıca eliminasyon yolu olarak feçes ile 2 haftadan uzun sürede vücuttan atıldığını gösterir. İlaç başlıca polar konjugatları şeklinde atılır. Değişmemiş ilaç ve konjuge olmayan metobolitleri, toplam fekal radyoaktivitenin % 30’undan azını oluştur.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

20 mg tamoksifene eşdeğer tamoksifen sitrat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Tamoksifen kumarin tipi antikoagülanlarla (örneğin varfarin) birlikte verildiğinde, antikoagülan etkide önemli bir artış meydana gelebilir. Böyle bir kombinasyon uygulamasına başlarken, hastaların dikkatli bir şekilde izlenmesi tavsiye edilir.   Estrojenler ile beraber uygulandığında, tamoksifenin terapötik etkisi etkilenebilir. Tamoksifen ve allopurinoun birlikte uygulanması, allopurinol tarafından indüklenen karaciğer toksisitesinde bir artışa yol açabilir.   Tamoksifen ve diğer onkoloji ilaçlarının (aminoglutetemid ve medroksiprogestron asetat gibi) birlikte uygulanması karaciğer metabolizmasını etkileyebilir.   Tamoksifenle birlikte alındığında siklosporin serum seviyesi artabilir.   Bromokriptin, tamoksifenin serum seviyelerini arttırabilir. Tamoksifen, letrorozol serum seviyelerinin düşmesine sebep olabilir.

Kontraendikasyonlar

Tamoksifene ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelelerde kontrendikedir. Hamilelik olasılığının ortadan kaldırılabilmesi için menapoza girmemiş hastalar dikkatlice incelenmelidir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Başlangıç dozu 20 mg’dır, gerektiğinde 10 mg’lık dozlar şeklinde verilebilir. 1 ay içerisinde hiç bir etki görülmezse doz, günlük olarak tek doz veya iki doz halinde 40 mg’a çıkarılabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

TAMOXIFEN-TEVA tablet, orijinal ambalajı içerisinde 25°C’ nin altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan korunarak saklanmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

TAMOXIFEN-TEVA 20mg; 30 tabletlik blister ambalajda takdim edilmiştir.

Uyarılar/Önlemler

  Duktal Karsinoma in Situ (DCIS)’lu Kadınlar ve Yüksek Göğüs Kanseri Riski            Taşıyan Kadınlar İçin:   Yüksekkanser riski taşıyan ve DCIS’li kadınlarda, rahim maligniteleri, inme ve pulmoner emboli gibi ciddi ve hayati tehlike teşkil eden olaylar   tamoksifen ile ilişkilendirilmiştir.   İnme, pulmoner emboli ve rahim malignitelerinin bazıları öldürücü olmuştur.   Hekimler, yüksek göğüs kanseri riski taşıyan ve DCIS’li kadın hastalarda tamoksifenin  göğüs kanseri gelişimindeki azaltıcı etkisini göz önünde bulundurarak, potansiyel    yararlarına karşı yukarıda belirtilen ciddi risklerini hesaba katmalıdırlar.   Göğüs kanseri tanısı konmuş kadınlarda tamoksifenin yararları risklerine göre daha fazladır. Uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.   Tamoksifen kullanan kadınlarda ciddi, hayati tehlikeli veya ölümcül olaylar (endometriyal kanser, uterin sarkomu, inme, pulmoner emboli gibi) meydana gelmiştir. Hekimler, göğüs kanseri gelişim riskini düşürmek için tamoksifen kullanmayı düşünen kadın hastalara ilacın potansiyel yararlarının yanında yukarıda belirtilen bu ciddi olayların oluşma riskini bildirmelidir.   Meme kanseri tedavisi için tamoksifen kullanan menapoza girmemiş hastaların bir kısmında menstürasyon baskılanabilir.   Tedavinin başlamasının ardından meme karsinomu yayılabilir. Buna lokal ağrı (özellikle kemik metastazı olan hastalarda), tümörün büyümesi ve lezyonlarda eritem oluşumu eşlik edebilir. Bu reaksiyonlar, iyi bir cevabın reaksiyonu olabilirler ve bu durumda da belirtiler kendiliğinden kaybolacaktır.   Kemik metastazlı hastalarda, tedavi sırasında hiperkalsemi gelişebilir. Böyle bir durumda dozun ayarlanması (doz azaltılması ya da geçici olarak kesilmesi) ve advers olayların semptomatik olarak tedavi edilmesi gereklidir.   Uzun süreli tamoksifen tedavisi ile ilişkili olarak hiperplazi, polip ve karsinomlar gibi endometriyum değişikliklerinin sıklığı artmıştır. Bu değişikliklerin tamoksifenin estrojen özellikleri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.   Tamoksifen ile tedavi edilen bir hastada anormal vajinal kanama meydana gelirse, ilave araştırmaların derhal yapılması gereklidir.    Gebelik ve Laktasyon Sırasında Kullanım:   Gebelikte Kullanım   Gebelikte kullanım kategorisi D’dir.   Tamoksifen, hamilelikte kontrendikedir. Menapoz öncesi hastalarda, gebelik olasılığı ortadan kaldırılmalıdır. Tamoksifen kullanan kadınlar ilacı kullandıkları sürece hamile kalmamaları konusunda uyarılmalı ve eğer cinsel olarak aktiflerse,      bariyer tipi veya diğer hormonal olmayan doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdırlar. Tamoksifen kullanımı süresince veya tedavi kesildikten 2 ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, olası ölümcül riskler konusunda uyarılmalıdır. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda kendiliğinden düşük,    fötal bozukluklar ve fötal ölüm bildirilmiş fakat bu vakalar ve ilaç kullanımı arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır.     Emzirme Döneminde Kullanım           Tamoksifenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle tamoksifen tedavisi sırasında emzirmeye son verilmelidir.   Araç ve Makina Gibi Dikkat Gerektiren Durumlarda Kullanımı :   Tamoksifenin araç ve makina kullanma yeteneğini azalttığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Ancak, baş dönmesi, görme bozuklukları gibi istenmeyen etkiler oluşursa, bunlar araç ve makina kullanımını negatif yönde etkileyebilirler.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Normal olarak, tamoksifenin istenmeyen etkileri hafif düzeydedir ve vazomotorik etki, sıcak basması, terleme gibi), vajinal kanama, vajinal akıntı, pruritus vulvae, düzensiz menstürasyon veya amenore gibi anti-estrojenik etkiler ile ilişkilidir. (Bkz. Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri)   Diğer istenmeyen yan etkiler ise gastrointestinal şikayetler (bulantı ve/veya kusma), tümörün büyümesi (bkz. Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri), sersemlik, deride döküntü, sıvı retansiyonu ve alopesidir.   İstenmeyen etkiler şiddetli olduğunda, hastalığın kontrolünü kaybetmeden, dozun azaltılarak etkilerin de azaltılması mümkündür.   Kemik metastazı olan hastalarda, hiperkalsemi olasılığı vardır.   Trombositopeni ve lökopeni bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneada değişim, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları bildirilmiştir. Nadiren yumurtalıkta kist oluşumu bildirilmiştir. Tamoksifen tedavisi sırasında nadiren tromboembolik komplikasyon vakaları bildirilmiştir. Tamoksifen kullanımı karaciğer fonksiyonlarında değişmeler ve bazen de karaciğer yağlanması, kolestaz ve hepatit gibi daha şiddetli karaciğer bozuklukları ile ilişkilidir.   Bildirilen diğer istenmeyen yan etkiler: depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi, fatig, hafif şiddette artralji ya da artrit.   Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri   Meme kanseri tedavisi için tamoksifen kullanan menapoza girmemiş hastaların bir kısmında menstürasyon baskılanabilir.   Tedavinin başlamasının ardından meme karsinomu yayılabilir. Buna lokal ağrı (özellikle kemik metastazı olan hastalarda), tümörün büyümesi ve lezyonlarda eritem oluşumu eşlik edebilir. Bu reaksiyonlar, iyi bir cevabın reaksiyonu olabilirler ve bu durumda da belirtiler kendiliğinden kaybolacaktır. Kemik metastazlı hastalarda, tedavi sırasında hiperkalsemi gelişebilir. Böyle bir durumda dozun ayarlanması (doz azaltılması ya da geçici olarak kesilmesi) ve advers olayların semptomatik olarak tedavi edilmesi gereklidir. Uzun süreli tamoksifen tedavisi ile ilişkili olarak hiperplazi, polip ve karsinomlar gibi endometriyum değişikliklerinin sıklığı artmıştır. Bu değişikliklerin tamoksifenin östrojen özellikleri ile ilişkili    olduğu düşünülmektedir. Tamoksifen ile tedavi edilen bir hastada anormal vajinal kanama meydana gelirse, ilave araştırmaların derhal yapılması gereklidir.      BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Birkaç doz aşımı vakası rapor edilmiştir, spesifik belirti veya semptom gözlenmeksizin oluşmuşlardır. Doz aşımı durumunda bilinen spesifik bir tedavi yolu bulunmamaktadır.

Endikasyonlar

Tractocile, En az 30 saniye süre ile, 4-30 dakika ya da daha fazla düzenli uterus kontraksiyonları olan, Servikal açıklığın 1-3 cm (nulliparas için 0-3) ve etkinliği %50 ya da daha fazla olan , 18 yaş ya da daha büyük, gebelik süresi 24 ile 33 haftasını tamamlamış ve normal bir fetal kalp atım hızı olan gebelerde erken doğumun geciktirilmesinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Tractocile, reseptör düzeyinde human oksitosinin kompetitif antagonisti bir sentetik peptid ([Mpa1, D-Tyr (Et)2, Thr4, Orn8]-oksitosin) olan atosiban (INN) içerir. Sıçanlarda ve kobaylarda, atosibanın oksitosin reseptörlerine bağlanarak kontraksiyonların frekansını ve uterus kas yapısının tonüsünü azaltıp, uterus kontraksiyonlarının baskılanmasına neden olduğu gösterilmiştir. Atosiban aynı zamanda, vazopressin reseptörüne bağlanarak vazopressinin etkisini inhibe eder. İnsanlarda erken doğumda, önerilen dozda atosiban, uterus kontraksiyonlarını antagonize eder ve uterus hareketsizliğini indükler. Atosiban’ı takiben uterusun gevşemesi hızlı başlar, uterus kontraksiyonları 10 dakika içerisinde, 12 saat için stabil uterus hareketsizliğini (£ 4 kontraksiyon/ saat) elde etmek için önemli şekilde azalır. Faz III klinik çalışmalarına 23-33 haftalık gebelik döneminde erken doğum ile teşhis edilen ve randomize olarak Tractocile veya b-agonist (doz-titrasyonlu) alan 742 kadından elde edilen veriler dahil edilmiştir.   Primer sonlanım noktası: Primer etkinlik sonucu, doğum yapmadan kalan ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokoliz gerekmeyen kadınların oranıdır. Veriler, b-agonist ve atosiban ile tedavi edilen kadınların (p=0.0004) sırasıyla %59.6 (n=201) ve %47.7 (n=163)’sinin doğum yapmadıkları ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokolize gerek duyulmadığını göstermektedir. Faz III çalışmalarındaki tedavi başarısızlığının çoğu zayıf tolerabiliteye bağlıdır. Yetersiz etkinliğin neden olduğu tedavi başarısızlıkları (p=0.0003) atosibanda (n=48, %14.2) b-agonist (n=20, %5.8) ile tedavi edilen kadınlara göre daha sıktır. Faz III çalışmalarında doğum yapmadan kalan ve tedavinin başlangıcından 7 gün içinde alternatif tokolize gerek duyulmaması ihtimali, atosiban ve beta-mimetiklerle tedavi edilen 24-28 haftalık gebelik süresini tamamlamış kadınlardakine benzerdir. Bununla beraber, bu bulgu, çok ufak bir modele dayanmaktadır (n=129 hasta). Sekonder sonlanım noktası: Sekonder etkinlik parametreleri, tedavinin başlangıcından 48 saat içinde doğum yapmadan kalan kadınların oranını içermektedir. Bu parametreye bağlı olarak atosiban ve beta-mimetik gruplararasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Doğumda ortalama (SD) gebelik süresi, 2 grupta aynı bulunmuştur: atosiban ve b-agonist gruplar için sırasıyla (p=0.37) 35.6 (3.9) ve 35.3 (4.2)’dir. Yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabul, kalış süresi ve ventilasyon tedavisi süresi kadar, her iki tedavi grubu için de benzerdir (yaklaşık %30). Atosiban grubunda ortalama (SD) doğum ağırlığı 2491 (813) g ve b-agonist grubunda 2461 (831) g’dır (p=0.58). Görünüşe göre, atosiban ve b-agonist grubunda fetal ve maternal sonuçlar farklı değildir fakat klinik çalışmalar, muhtemel bir farklılığı ortaya çıkaracak kadar güçlü değildir. Faz III çalışmalarında Tractocile tedavisi alan 361 kadından 73’ünde en az 1 kere tedavi tekrarı yapılmıştır. 8 tanesine en az 2 kere, 2 tanesine de 3 kere tedavi tekrarı yapılmıştır.

Farmakokinetik Özellikler

Tractocile infüzyonu (12 saatten fazla süre ile 10-300 mg/dk) alan sağlıklı gebe olmayan kişilerde, infüzyonun (ortalama 442 ± 73 ng/ml, aralık 298-533 ng/ml) başlangıcını takip eden 1 saat içinde sabit plazma konsantrasyonlarına ulaşılmıştır. İnfüzyonun tamamlanmasını takiben, plazma konsantrasyonu başlangıç (ta=0.21 ± 0.01 saat) ve terminal (tb=1.7 ± 0.3 saat) yarı ömrü ile hızla azalmıştır. Ortalama klirens değeri 41.8 ± 8.2 l/h’dır. Dağılma hacminin ortalama değeri 18.3 ± 6.8 l’dir. Hamile kadınlarda, atosibanın plazma protein bağlaması %46-48’dir. Maternal ve fetal kompartmanlardaki serbest fraksiyonun büyük oranda değişip değişmediği bilinmemektedir. Atosiban, kırmızı kan hücrelerine bölünmez. Atosiban, plasentayı geçer. Sağlıklı gebe kadınlarda 300 mg/ dk’lık bir infüzyonu takiben, fetal/maternal atosiban konsantrasyon oranı 0.12’dir. İnsanlarda idrar ve plazmada 2 metabolit belirlenmiştir. Plazmada, ana metabolitin M1 (des-(Orn8, Gly-NH29)-[Mpa1, D-Tyr (Et)2, Thr4]-oksitosin), atosiban konsantrasyonlarına oranı 2.saat ve infüzyonun sonunda sırasıyla 1.4 ve 2.8’dir. M1’in dokularda birikip birikmediği henüz bilinmemektedir. Atosiban, idrarda az miktarda bulunur, ürner konsantrasyonu M1’e göre yaklaşık 50 kat daha azdır. Dışkı ile elimine olan atosiban oranı bilinmemektedir. Ana metabolit M1, görünüşe göre oksitosin tarafından indüklenen uterus kontraksiyonlarını in vitro olarak inhibe etmede ana bileşik kadar potenttir. Metabolit M1, süt ile atılır. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, Tractocile tedavisi ile ilgili hiçbir tecrübe mevcut değildir. Atosibanın, insanlarda hepatik sitokrom P450 izoformlarını inhibe edip etmediği bilinmemektedir.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyonluk Solüsyon

Formülü

1 ml solüsyon: Atosibana eşdeğer atosiban asetat 7.5 mg Mannitol                                             50.0 mg Hidroklorik asit 1M                                 y.m. Enjeksiyonluk su                                   y.m. 1 ml 1 flakon (0.9 ml) 6.75 mg atosiban içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Etkileşme çalışmaları yapılmamıştır.

Kontraendikasyonlar

Tractocile, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır: Gebelik süresi 24 haftanın altında veya 33 haftanın üstünde ise, Gebelik süresi 30 haftanın üstünde iken membranların prematüre yırtılması, İntrauterin büyümenin yavaşlaması ve anormal fötal kalp hızı, Derhal doğumu gerektiren antepartum uterus kanaması, Doğumu gerektiren eklampsi ve ciddi pre-eklampsi, Uterusta fötal ölüm, Şüpheli intrauterin enfeksiyon, Plasenta praevia , Abruptio plasenta, Gebeliğin sürdürülmesinin tehlikeli olduğu anne veya fetusun diğer durumları, Aktif madde veya bileşenlerden herhangi birine olan aşırı duyarlılık.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tractocile tedavisi, erken doğum tedavisinde tecrübeli olan bir doktor tarafından başlatılmalı ve sürdürülmelidir. Tractocile IV olarak arka arkaya 3 aşamada uygulanır: 1.      Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyon ile uygulanan bir başlangıç bolus dozu (6.75 mg), 2.      Hemen arkasından, 3 saat boyunca Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon için Enjeksiyon Konsantresi ile uygulanan bir sürekli yüksek doz infüzyonu (yükleme infüzyon 300 μg/dk), 3.      Sonrasında 45 saate kadar, Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon için Enjeksiyon Konsantresinin düşük bir dozu (takip eden infüzyon 100 μg/dk) uygulanır. Tedavinin süresi 48 saati geçmemelidir. Tractocile tedavisinin tam kürü sırasında verilen toplam doz tercihen 330 mg atosiban asetatı geçmemelidir.   Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyonun başlangıç bolus enjeksiyonu kullanılarak yapılan IV tedavi, erken doğum teşhisinden sonra en kısa sürede başlatılmalıdır. Bir kez bolus enjekte edildikten sonra infüzyon ile devam edilmelidir. Tractocile tedavisi sırasında uterus kontraksiyonlarının devam etmesi durumunda, alternatif tedavi düşünülmelidir. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz ayarlamasının gerekliliğini gösteren hiçbir veri bulunmamaktadır. İnfüzyonun takip ettiği bolus enjeksiyonun tam pozolojisi, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir: Basamak Rejim Enjeksiyon/ İnfüzyon Hızı Atosiban dozu 1 2 3 0.9 ml IV bolus 3 saat IV yükleme infüzyonu Takip eden intravenöz infüzyon 1 dakikadan fazla 24 ml/ saat 8 ml/ saat 6.75 mg 18 mg/ saat 6 mg/ saat Tedavi tekrarı Tractocile’in gerekli olduğu tedavi tekrarı durumunda da Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyonun bolus enjeksiyonu ile başlanmalı ve Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon için Enjeksiyon Konsantresi ile devam edilmelidir. Kullanma Talimatı Flakonlar, uygulamadan önce partikül madde içerip içermediğine ve renginin bozulup bozulmadığına dair kontrol edilmelidir. İntravenöz infüzyon solüsyonunun hazırlanması: Tractocile 7.5 mg/ml Enjeksiyonluk Solüsyonun 0.9 ml’si çekilip bir dakika içinde I.V. bolus enjeksiyon olarak yeterli tıbbi gözetim altında bir obstetrik birimde uygulanır. Geçimsizlik çalışmaları bulunmadığından dolayı bu ilaç diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tractocile 7.5 mg/ml İnfüzyon Solüsyonu için Konsantre, 5ml.

Saklama Koşulları

2-8°C’de buzdolabında saklanır. Flakon açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

1 Adet Enjeksiyonluk Solüsyon flakonu; 0.9 ml.

Uyarılar/Önlemler

Membranların prematüre yırtılmasının dışlanamadığı hastalarda Tractocile kullanıldığında, doğumun geciktirilmesinin yararları, koryoamniyonitisin potansiyel riskine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda, Tractocile tedavisi ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Tractocile, anormal plasental yeri olan hastalarda kullanılmamıştır. Tedavi edilen hasta sayısının az olmasından dolayı, çoğul gebeliklerde ya da gebelik süresi 24 ile 27 hafta arasında olanlarda Tractocile’in kullanımı ile ilgili sınırlı klinik tecrübe bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı, bu alt gruplarda Tractocile’in yararı kesin değildir. Tractocile ile tedavi tekrarı mümkündür fakat 3 tedavi tekrarına kadar çoğul tedavi tekrarları ile ilgili sınırlı klinik tecrübe mevcuttur. İntrauterin büyümenin yavaşlaması durumunda, Tractocile uygulamasının başlanması veya devam ettirilmesi kararı, fötal olgunluğun değerlendirilmesine bağlıdır. Tractocile uygulaması sırasında, devam eden uterus kontraksiyonları durumunda uterus kontraksiyonu ve fötal kalp hızının izlenmesi dikkate alınmalıdır. Bir oksitosin antagonisti olarak, atosiban teorik olarak uterus gevşemesini ve postpartum kanamayı kolaylaştırır, bu sebepten dolayı, doğum sonrası kan kaybı izlenmelidir. Bununla beraber, klinik çalışmalar sırasında, yetersiz uterus kontraksiyonu post partum gözlenmemiştir. Gebelik ve Laktasyonda Kullanım: Gebelikte kullanım kategorisi A’dır.Tractocile, sadece gebelik süresi 24-33 hafta iken erken doğum teşhis edilen durumlarda kullanılmalıdır. Tractocile klinik çalışmalarında, laktasyon üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir. Az miktarda atosibanın, plazmadan süte geçtiği gösterilmiştir.   Embryotoksisite çalışmalarında, atosibanın hiçbir toksik etkisi gözlenmemiştir. MAKİNA VE MOTORLU ARAÇ KULLANIMINA ETKİSİ Yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Klinik çalışmalarda Tractocile kullanımı sırasında, anne için söz konusu olan atosibanın muhtemel istenmeyen etkileri belirlenmiştir. Belirlenen istenmeyen etkiler genellikle hafif şiddettedir. Tractocile ile tedavi edilen hastaların toplam %48’inde istenmeyen etkiler gözlenmiştir. Yeni doğan için, klinik çalışmalarda atosibanın herhangi bir spesifik istenmeyen etkisi gözlenmemiştir. Advers etkiler, normal varyasyon aralığındadır ve hem plasebo hem de beta-mimetik grup etkileriyle kıyaslanabilir. Kadınlardaki istenmeyen etkiler aşağıdaki gibidir: En sık görülen yan etkiler (> %10) Bulantı Sık görülen yan etkiler (%1-10) Santral ve periferal sinir sistem bozuklukları: Başağrısı, başdönmesi Genel bozukluklar: Sıcak basması Kardiyovasküler bozukluklar: taşıkardi, hipotansiyon Uygulama alanı bozuklukları: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu Metabolik ve beslenme bozuklukları: Hiperglisemi BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 11 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window