İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması VINCRISTINE
Birim Miktarı 1
ATC Kodu L01CA02
ATC Açıklaması Vinkristin
NFC Kodu PC
NFC Açıklaması Parenteral IV Flakonlar
Kamu Kodu A08391
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 19,13 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 17,09 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 8,54 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E235A

İlaç Etken Maddeleri

  • vinkristin sülfat (1 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Pazarlama sonrası çalışmalarda özellikle diğer ilaçlar ve/veya alkol ile beraber yüksek dozda Venlafaksin alımı ile EKG değişiklikleri (QT aralığının uzaması, kalp bloku, QRS uzaması), sinüzal ve ventriküler taşikardi, bradikardi, hipotansiyon, vertigo, şuur bozukluğu (uyuşukluk-koma), konvülsiyon ve ölüm bildirilmiştir. Bu tip vakalar nadir olup belirtiler genellikle kendiliğinden kaybolur. Doz aşımı tedavisi: Yeterli havayolu, oksijenasyon ve ventilasyon sağlanır. Kardiyak ritm ve hayati bulguların izlenmesi tavsiye edilir. Genel destekleyici ve semptomatik ölçümler de tavsiye edilir. Aspirasyon riski varsa kusma önerilmez. Gastrik lavaj, semptomatik hastalarda veya yüksek dozda Venlafaksin alımının hemen arkasından yapılmak üzere önerilebilir. Aktif kömür kullanımı ilaç absorpsiyonunu kısıtlayabilir. Venlafaksinin bilinen spesifik antidotu yoktur. Diürez, diyaliz, hemoperfüzyon ve tranfüzyonun yararlı olmadığı düşünülmektedir.

Endikasyonlar

Venlafaksin, ·         Her tür depresyon tedavisinde, ·         Depresyon nüksünün ve yeni episodların engellenmesinde, ·         Depresyona eşlik eden anksiyete tedavisinde, ·         Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) tedavisinde, ·         Sosyal fobi tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Venlafaksin selektif bir noradrenerjik – seratonerjik geri alım (reuptake) inhibitörüdür. Kimyasal olarak trisiklik, tetrasiklik veya diğer antidepresanlardan farklı, yeni bir antidepresandır. Preklinik çalışmalar, venlafaksinin ve başlıca metaboliti olan o-desmetilvenlafaksinin (o-dv) kuvvetli seratonin (5-HT) ve norepinefrin geri alım inhibitörü ve zayıf dopamin geri alım inhibitörü olduğunu göstermiştir. Venlafaksin ve o-dv, sadece kronik olarak bu etkiyi gösteren trisiklik ajanların aksine, hem akut (tek doz) hem de kronik uygulamadan sonra ß-adrenerjik duyarlılığı azaltır. Bu özellik, venlafaksinin antidepresan etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir. Venlafaksinin muskarinik, histaminerjik ve adrenerjik reseptörler üzerinde gerçek anlamda hiçbir in vitro afinitesi yoktur. Bu reseptörlerdeki farmakolojik aktivite diğer antidepresanlarla görülen antikolinerjik, sedatif ve kardiyovasküler gibi çeşitli yan etkiler ile ilgili olabilir. Venlafaksinin monoamin oksidaz inhibitör aktivitesi yoktur.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Venlafaksin iyi absorbe edilir ve yoğun bir ilk geçiş metabolizmasına uğrar. Venlafaksin uygulamasından sonra venlafaksin ve o-dv’in doruk plazma konsantrasyonlarına sırasıyla 6,0 ± 1,5 ve 8,8 ± 2,2 saatte ulaşılır. Venlafaksin kapsülden, venlafaksinin absorbsiyon hızı eliminasyon oranından yavaştır. Venlafaksin’in absorbsiyon yarı ömrü yaklaşık 15 saattir. Normal tablet ile karşılaştırıldığı zaman Venlafaksin kapsülün absorbsiyon hızı daha yavaştır, ancak absorbsiyon oranı (eğri altında kalan alan, AUC) aynıdır. Besinlerle birlikte alınmasının venlafaksinin absorbsiyonu üzerine veya o-dv oluşumu üzerine etkisi yoktur. Dağılım: Venlafaksin ve o-dv’in % 35’den azı plazma proteinlerine bağlanır (sırasıyla yaklaşık,  % 27 ve % 30). Bu nedenle protein bağlanmasına bağlı ilaç etkileşimi beklenmez. Metabolizma: Venlafaksin yoğun bir şekilde karaciğerde esas olarak CYP2D6 aracılığı ile metabolize olur; en önemli metaboliti o-dv’dir. Venlafaksin ayrıca CYP3A3/4 ile N-desmetilvenlafaksin, N2O-didesmetilvenlafaksin ve diğer metabolitlerine dönüşür. Atılım: Venlafaksinin uzatılmış salımlı formülasyonu, ilacı sindirim sistemine yavaşça bırakan steroidlerden oluşur. Bu steroidlerin çözünmeyen kısmı elimine edilir ve feçesde görülebilir. Atılım başlıca böbrekler yoluyla gerçekleşir ve verilen dozun %87’si 48 saat içinde idrarda venlafaksin veya metabolitleri halinde bulunur. Yaş ve cinsiyet venlafaksinin farmakokinetiğini önemli derecede etkilemez. Sağlıklı kişilerde kronik uygulama sırasında birikim gözlenmemiştir

Farmasötik Şekli

Uzatılmış Salımlı Sert Kapsül

Formülü

Her kapsül uzatılmış salımlı formülasyonunda hidroklorür tuzu halinde 37,5 mg venlafaksin içerir. Boyar madde olarak titanyum dioksit (E171) içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Venlafaksinin monoamin oksidaz inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. “Uyarılar / Önlemler” ve “Kontrendikasyonlar”) In vitro çalışmalar, venlafaksinin alprazolam, dekstrometorfan, kafein, imipramin ve risperidon gibi santral sinir sistemi üzerinde etkisi olan değişik ilaçların metabolizyonunu etkilemediğini göstermektedir. Venlafaksin ve metaboliti, plazma proteinlerine düşük oranda bağlandıklarından (%27, %30) buna bağlı ilaç etkileşimi beklenmemektedir. Venlafaksinin bilinen etki mekanizmasına ve serotonin sendromu potansiyeline dayanarak, Venlafaksin serotonerjik nörotransmiter sistemlerini etkileyebilecek başka ilaçlarla (triptan, selektif serotoninin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) veya lityum) beraber kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Yapılan çalışmalarda venlafaksin ile lityum diazepamın birlikte kullanılmasının farmakokinetik etkileşime neden olmadığı gösterilmiştir (Santral sinir sistemi üzerinde etkisi olan ilaçlarla ilgili üstteki paragrafa bakınız). Venlafaksinin haloperidol ve varfarin ile birlikte kullanımının, serum ilaç düzeylerinde yükselme ve laboratuvar değerlerinde değişiklikler gibi etkileşimlere neden olduğu bildirilmiştir. Venlafaksin ilavesini takiben varfarin alan hastalarda antikoagulan etkiler artabilir. Haloperidol ile yapılan bir farmakokinetik çalışmada haloperidol için toplam oral klirenste % 42 düşüş, AUC’de % 70 artış, Cmax’da %88 artış gözlenmiştir, ama yarı ömründe değişiklik olmamıştır. Sağlıklı gönüllülere venlafaksinin etanol ile birlikte verilmesi (günde bir kez 0.5g/kg) ile venlafaksin, metaboliti ve etanolün farmakokinetik profilleri değişmemiştir. Venlafaksinin etanolün mental ve motor davranışlara verdiği zararı arttırmadığı gözlenmiştir. Ancak hastalar bütün santral sinir sistemi üzerinde etkisi olan ilaçlarda olduğu gibi, venlafaksin kullanırken alkol almamaları konusunda uyarılmalıdırlar. Venlafaksin imipramin ve 2-OH-imipraminin farmakokinetiğini etkilemez. Ancak venlafaksin ile beraber alındığında desipraminin AUC, Cmax ve Cmin’ları aşağı yukarı %35 artar. 2-OH-desipraminin AUC 2,5–4,5 kat artar. İmipramin, venlafaksin ve O-desmetilvenlafaksinin farmakokinetiğini etkilemez. İndinavir, venlafaksin ve O-desmetilvenlafaksinin farmakokinetiğini etkilemez. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir. Venlafaksinin diğer antidepresanlar veya elektrokonvulsif terapi ile birlikte kullanımını değerlendiren klinik çalışmalar mevcut değildir.

Kontraendikasyonlar

Venlafaksin veya formülasyondaki maddelerden herhangi birine aşırı hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir. MAO inhibitörleri ile birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. “Uyarılar / Önlemler”).   MAOI tedavisinin kesilmesinden sonra en az 14 gün geçmeden venlafaksin tedavisine başlanmamalıdır. Herhangi bir MAOI kullanımına başlanmadan en az 7 gün önce venlafaksin kullanımına son verilmelidir (Bkz. “Uyarılar / Önlemler” ve “İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler”).

Kullanım Şekli Ve Dozu

Pozoloji Her tür depresyon tedavisinde, depresyona eşlik eden anksiyete, yaygın anksiyete bozukluğu  ve sosyal fobi tedavisinde Başlangıç dozu günde 1 kez 37.5 -75 mg (günde iki kez 37.5 mg) Venlafaksin XR’dır. Eğer iki hafta sonra klinik düzelmenin artması isteniyorsa doz günde 1 kez 150 mg Venlafaksin’e yükseltilebilir. Gerekli durumlarda doz, günde 1 kez 225 mg’a yükseltilebilir. Doz artışları yaklaşık 2 haftalık veya daha fazla aralıklarla yapılmalıdır, ama 4 günden kısa aralıklarla yapılmamalıdır. Devam Tedavisi: Depresyonun nüksünün ve yeni episodların engellenmesi Gerekli doz, günde 1 kez 75 mg (günde iki kez 37.5 mg) Venlafaksin XR’dir. Venlafaksin kapsül ile tedavi edilmekte olan deprese hastalar en yakın ekivalan doz (mg/gün) ile Venlafaksin’e geçebilirler. Ancak kişisel doz ayarlaması gerekli olabilir. Uygulama Şekli Venlafaksin günde bir kez aşağı yukarı aynı saatlerde (sabah ya da akşam) alınmalıdır. Venlafaksin’in yemek ile birlikte alınması tavsiye edilir. Her kapsül bütün olarak sıvıyla yutulmalıdır. Kapsülü bölmeyiniz, ezmeyiniz, çiğnemeyiniz veya suya koymayınız. Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalar: Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastaların düşük dozda venlafaksin almaları gerekir. Glomerüler filtrasyon hızı 10 – 70 mL/dakika olan hastalarda venlafaksinin toplam günlük dozu %25–50 oranında azaltılmalıdır. Hemodiyaliz hastalarında venlafaksinin toplam günlük dozu %50 oranında azaltılmalıdır. Diyaliz sırasında venlafaksin uygulanmamalıdır. Diyalizden 4 saat sonra venlafaksin uygulanmalıdır. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, venlafaksinin toplam günlük dozu %25-%50 oranında azaltılmalıdır. Bazı hastalar için %50’den fazla doz azaltılması uygun olabilir. Yaşlı Hastalar: Yaşlı hastalarda, yalnızca yaşlarından dolayı mutad dozda ayarlama yapılması tavsiye edilmez. Çocuklarda kullanım: 18 yaşın altındaki çocuklarda venlafaksinin kullanımına bağlı yeterli deneyim yoktur (Bkz. “Uyarılar / Önlemler – Çocuklarda kullanım”). Doktor her hastada uzun-dönem venlafaksin tedavisinin yararını periyodik olarak değerlendirilmelidir. Akut majör depresyon vakalarının birkaç ay veya daha uzun süre ile farmakolojik tedavi gerektirdiği genellikle kabul edilmektedir. Venlafaksinin uzun süreli (12 aya kadar) depresyon tedavisinde etkinliği gösterilmiştir. Anksiyete ve Sosyal Fobi tedavisinde 6 aya kadar etkinliği gösterilmiştir. Venlafaksin tedavisi kesilirken dozun kademeli olarak azaltılması tavsiye edilir. Altı haftadan uzun süre venlafaksin kullanan hastalarda dozun kademeli olarak düşürülmesi için en az 2 haftalık bir periyod tavsiye edilir. Dozun kademeli olarak düşürülmesi için gereken periyodik doza, tedavi süresine ve hastaya bağlıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde muhafaza ediniz. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

28 kapsüllük blisterlerde sunulmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

‘‘Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce ya da davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma, azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.’’   Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de antidepresan ilaçların kullanımı gerektiğinde özellikle ilk 5 ay doz değiştirme durumlarında daha fazla olmak üzere, hastaların intihar, düşünce ve davranışlarında artış olasılığı yönünden uyarılması ve yakın takibi gereklidir.  MAO inhibitörleri kullanımının kesilmesinin hemen ardından Venlafaksin kullanımına başlanması ve Venlafaksin kullanımının kesilmesini takiben MAO inhibitörleri kullanıma başlanması ile bazıları ciddi olan advers reaksiyonlar bildirilmiştir. MAO inhibitörleri ve venlafaksine benzer farmakolojik özellikleri olan diğer antidepresanlarla birlikte veya ardarda kullanım ile malign nöroleptik sendroma benzer tremor, bulantı, kusma, miyoklonus, aşırı terleme, yüzde kızarıklık, baş dönmesi, kasılma ve aynı zamanda hipertermi ve bazen fatal etkileşim reaksiyonları bildirilmiştir. Bu yüzden Venlafaksin MAOI ile birlikte veya MAOI tedavisinin kesilmesini takiben 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Venlafaksin kullanımına son verildikten sonra bir MAOI’ne başlamadan önce en az 7 gün geçmelidir. MAO inhibitörlerinin kesilmesi ile Venlafaksin tedavisine başlanması arasındaki zaman aralığıyla ilgili yukarıda bahsedilen öneriler geri dönüşümsüz MAO inhibitörleri düşünülerek yapılmıştır. Geri dönüşümlü MAO inhibitörü olan moklobemid kullanımının kesilmesi ve Venlafaksin tedavisine başlanması arasında geçmesi gereken zaman 14 günden az olabilir. Ancak MAO inhibitörleri ile ilgili yukarıda bahsedilen advers reaksiyonların riskinden dolayı moklobemidden Venlafaksin tedavisine geçerken, yeterli bir zaman aralığı verilmesi sağlanmalıdır. Moklobemidin farmakolojik özellikleri ve hastanın kişisel değerlendirilmesi göz önünde tutularak, uygun bir arındırma dönemi uygulanmalıdır. MAOI ile selektif seratonin geri alım inhibitörleri veya trisiklik depresanların birlikte kullanılması ile de benzer etkileşim ve advers reaksiyonlar bildirilmiştir. İntihar riski tüm depresif hastalarda düşünülmelidir ve doz aşımı riskini azaltmak için tedaviye küçük dozlarla başlanmalıdır. Venlafaksin tedavisi ile konvülsiyonlar görülebilir. Tüm antidepresanlar gibi Venlafaksin daha önce konvülsiyonlar görülmüş hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Hastalar kızarıklık, ürtiker veya benzer bir alerjik reaksiyon görüldüğünde doktorlarına bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Yaşlı hastalar ve diüretik kullananlar da dahil dehidrate veya sıvı kaybı olan hastalarda venlafaksin kullanımı ile hiponatremi ve/veya uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması sendromu (SIADH) görülebilir. Özellikle madde kötüye kullanımı ve bağımlılık öyküsü olan hastalarda suistimal riski vardır. Bu nedenle Venlafaksin kullanımı sırasında tolerans gelişimi, doz artırımı veya ilaç alışkanlığı gibi venlafaksinin yanlış ve kötüye kullanımının belirtileri gözlenmelidir. Orta şiddetli veya ciddi renal yetmezlik veya karaciğer sirozu olan hastalarda venlafaksin ve aktif metabolitlerinin klirensi azaldığından, bu maddelerin eliminasyon yarı ömrü uzar. Bu durumda düşük doz gerekli olabilir. Venlafaksin sağlıklı gönüllülerde psikomotor bilişsel veya kompleks davranış performansını etkilememiştir. Ancak, herhangi psikoaktif ilaç düşünme, karar verme ve motor becerilerine zarar verebilir. Bundan dolayı hastalar araba dahil tehlikeli makineleri kullanma yetileri konusunda uyarılmalıdırlar. Venlafaksin geçmişinde miyokard enfarktüsü veya stabil olmayan kalp hastalığı olan hastalarda değerlendirilmemiştir. Bundan dolayı bu tip hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Venlafaksin ile tedavi edilen bazı hastalarda kan basıncında doza bağlı artışlar gözlenmiştir. Venlafaksin alan hastalar için kan basıncı ölçümü tavsiye edilir. Özellikle yüksek dozlar ile kalp atım hızında artmalar oluşabilir. Buna bağlı olarak olumsuz etkilenebilecek hastalığı olanlarda ilaç dikkatli kullanılmalıdır. Venlafaksin ile bağımlı olarak midriyazis oluşabilir. Göz içi tansiyonu artmış olan veya akut dar açılı glokom riski taşıyan hastaların yakından izlenmesi tavsiye edilir. Venlafaksin dahil antidepresan kullanan ruhsal bozukluğu olan hastaların küçük bir kısmında mani/hipomani oluşabilir. Diğer depresanlarda olduğu gibi venlafaksin geçmişinde mani hikayesi bulunan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Venlafaksin alan hastalarda deri ve mukoza kanaması riski artabilir. Diğer serotonin-geri alım inhibitörleri gibi venlafaksin bu bölgelerde kanamaya eğilimi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Venlafaksin tedavisinin zayıflatıcı ajanlarla, fentermin dahil, kombine kullanımında güvenirliliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır. Venlafaksin hidroklorür ve zayıflatıcı ajanların beraber kullanımı önerilmemektedir. Venlafaksin hidroklorür tek başına veya diğer ürünlerle kombine kullanımda zayıflatmada endike değildir. Belirgin kilo kaybı özellikle normal vücut ağırlığının altında olan depresif hastalarda Venlafaksin tedavisinin istenmeyen sonucu olabilir. Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır. Kadınlarda Torsades de Pointes oluşma riski erkeklerden daha fazla olabilir. Gebelikte kullanım: Gebelik Kategorisi C’dir. Venlafaksinin güvenirliliği gebelerde kanıtlanmamıştır. Venlafaksin sadece potansiyel yararı riskinden fazla ise gebe kadınlara verilmelidir. Eğer venlafaksin doğuma kadar veya doğumdan kısa bir süre öncesine kadar kullanılırsa, yeni doğan bebekte kesilme etkileri görülebilir. Laktasyonda kullanım: Venlafaksin ve o-desmetilvenlafaksin anne sütüne geçtiğinden ya emzirmekten vazgeçilmeli ya da venlafaksin tedavisi kesilmelidir. Pediatrik kullanım: 18 yaşın altındaki hastalarda etkinlik ve güvenirlik belirlenmemiştir. Pediatrik klinik çalışmalarda hostilite ile özellikle major depresyon vakalarında intihar fikirleri ve kendine zarar verme gibi intihar ile ilgili artan vaka bildirimleri olmuştur. Araç ve makine kullanmaya etkisi: Venlafaksinin psikomotor, kognitif veya kompleks davranış performansını etkilemediği sağlıklı gönüllülerde gösterilmiş olmasına rağmen, her hangi bir psikomotor ilaç kara verme, düşünme ve motor yetenekleri etkileyebilir. Bu nedenle, hastalar araç ve tehlikeli makine kullanımında dikkatli olmalıdırlar.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Metabolizma ve beslenme bozuklukları: İştah azalması, kilo kaybı, kuvvetsizlik/halsizlik,serum kolesterol seviyesinin yükselmesi (özellikle uzun süre kullanım ve muhtemelen yüksek dozlar ile)(>1%) Kilo alma, uyuşukluk ( >0.01% ve <1%) Hepatit, uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması( >0.01% ve <1%) Pankreatit, prolaktin artması Psikiyatrik bozukluklar: Libido azalması (>1%) Anormal orgazm (kadınlarda), diş gıcırdatma ( >0.01% ve <1%) Nöroleptik malign sendrom (NMS), manik reaksiyon, serotonerjik sendrom ( >0.01% ve <1%) Ajitasyon, deliryum, ekstrapiramidal reaksiyonlar (distoni ve diskinezi dahil), tardif diskinezi Sinir Sistemi Bozuklukları: Anormal rüya görme, baş dönmesi, uykusuzluk, sinirlilik, parestezi, sedasyon, tremor, esneme(>1%) Göz ile ilgili bozukluklar: Gözde uyum bozukluğu, midriyazis, görme bozuklukları (>1%) Kardiyovasküler sistem: Hipertansiyon, vazodilatasyon, (çoğunlukla sıcak basması) (>1%) Hipotansiyon, postural hipotansiyon, senkop, taşikardi ( >0.01% ve <1%) Tedavi edilmiş hipertansiyon veya başlangıçta yükselmiş kan basıncı olan hastalarda venlafaksin tedavisi ile daha fazla artış eğilimi görülmemektedir. Rutin kan basıncı kontrolleri önerilebilir. Hematolojik Bulgular: Kanama zamanının uzaması, trombositopeni( >0.01% ve <1%) QT uzaması, ventrikül fibrilasyon, ventrikül taşikardi (torsede pointes dahil) (<0.01%) Pulmoner eozifili, kan diskrazisi (agranülositoz, aplastik anemi, nötropeni ve pansitoni dahil) Gastrointestinal Bozukluklar: Ağız kuruluğu, konstipasyon, mide bulantısı, kusma(>1%) Değişmiş tat duygusu( >0.01% ve <1%) Diyare Deri, mukoza ve kas  doku bozuklukları: Kas tonusunun artması,terleme (gece terlemeleri dahil)(>1%) Ekimoz, mukoza kanaması, kızarıklık, alopesi, fotosentivite reaksiyonu ( >0.01% ve <1%) Eritem multiforme, Steven Johnson sendromu (<0.01%) Rabdomiyom, kaşıntı Üreme Sistemi bozuklukları: Anormal ejakülasyon/orgazm (erkeklerde) anorgasmia, ereksiyon disfonksiyonu (>1%) Menoraji ( >0.01% ve <1%) Üriner Sistem Bozuklukları: İdrar yapma bozukluğu (çoğunlukla duraksayarak) (>1%) İdrar retansiyonu ( >0.01% ve <1%) Genel bozukluklar: Anaflaksi (<0.01%) Antidepresanların kesilmesi ile meydana gelen etkiler iyi bilinmektedir ve bu nedenle Venlafaksin dozunun kademe kademe azaltılması ve hastaların kontrol altında tutulması tavsiye edilir. Tedavinin kesilmesi için gereken zaman, doz, tedavi süresine ve hastaya bağlı olabilir (bkz. “Kullanma Şekli ve Dozu”). Tedavinin aniden kesilmesi, dozun birden azaltılması veya kademe kademe azaltılması ile ilgili semptomlar hipomania, anksiyete, ajitasyon, sinirlilik, konfüzyon, uykusuzluk veya diğer uyku bozuklukları, halsizlik, uyuşukluk, parestezi, baş dönmesi, konvülsiyon, vertigo, baş ağrısı, kulak çınlaması, terleme, ağız kuruluğu, anoreksi, diyare, mide bulantısı ve kusmadır. Kesilme reaksiyonlarının çoğunluğu hafiftir ve tedaviye gerek olmadan geçer. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımı halinde destekleyici tedavi önerilir, glomerül filtrasyonu devam ettirilmelidir.  Vankomisin kandan hemodiyaliz ya da peritoneal diyaliz ile temizlenmez Amberlit rezin XAD-4 ile hemoperfüzyonun yararının kısıtlı olduğu bildirilmiştir.

Endikasyonlar

Penisilinler ve sefalosporinler dahil olmak üzere  daha az toksik antibiyotiklerle tedavi edilemeyen  ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Vankomisin hidroklorür, stafilokok (metisiline dirençli stafilokoklar dahil) enfeksiyonlarının ve streptokok enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir.   Vancomycin HCl DBL Enjektabl Streptococcus viridans veya Streptococcus bovis endokarditinde, tek başına ya da bir aminoglikozid antibiyotikle beraber etkili olur.  Vankomisin hidroklorür difteri endokarditinde de etkilidir.  Vancomycin HCl DBL Enjektabl rifampisin ya da bir aminoglikozid veya her ikisi ile beraber  Staphylococcus epidermidis veya difteri prospataik  kapak endokarditinin erken dönemlerinde kullanılabilir. Stafilokoksik enterokolit ve antibiyotiğe ilişkin psödomembranöz kolitte (C. Difficile ile ) vankomisin hidroklorür intravenöz infüzyon oral olarak alınmalıdır, bu durumda parenteral olarak uygulanmaz.  Diğer enfeksiyonlarda  vankomisin oral yoldan etkili değildir.  Oral uygulamada parenteral formül kullanılabilir.  Psödomembranöz kolitli hastalarda ve stafilokoksik enterokoliti olan hastalarda  oral uygulama sonrası bir miktar sistemik absorbsiyon görülebilir.  Toplam günlük doz 2 g’ı geçmemelidir.

Farmakodinamik Özellikler

Mikrobiyoloji Vankomisin, stafilokok, streptokok, korinebakteriyum ve klostridyumlar gibi birçok gram pozitif mikroorganizmaya karşı etkilidir. Gram pozitif bakterilerin birçok suşu vankomisinin 0.5-5 µg/ml konsantrasyonlarına duyarlıdır. Bazı Staphylococcus aureus suşları 10-20 µg/ml’lik konsantrasyonlara gerek duyarlar. Kirby- Bauer ile disk duyarlılık testi ile 30 µg’lık vankomisin diskinin 11 mm’lik bir zon oluşturması gerekmektedir. Test detayları için NCCLS kılavuzuna bakınız   Vankomisin, Streptomyces orientalis’in belirli suşlarının üretilmesiyle elde edilen amfoterik glikopeptid antimikrobiyal bir maddedir. Bir çok gram- pozitif organizmaya karşı bakterisit etkilidir.   Vankomisin, bakteri hücre duvarı nukleopeptid üretimini inhibe ederek etki yapar, bu şekilde hücre duvarı sentezinin hemen durmasına  ve sekonder plazma membranı hasarına neden olur.  Vankomisin günümüzde kullanılan antimikrobiyal ajanlarla kimyasal olarak bir ilişkisi yoktur.  Vankomisin hidroklorür intravenöz infüzyon için sulandırılarak kullanılan liyofilize bir tozdur.  Suyla sulandırıldığında pH’sı 2.8-4.5 arasında berrak bir solüsyondur.

Farmakokinetik Özellikler

Vankomisin  oral yoldan alındığında az emilir.  Sistemik enfeksiyonların tedavisinde intravenöz yoldan kullanılır.  Böbrek fonksiyonu normal hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada 1g doz 60 dakikanın üzerinde verilmiş, 60. dakikada  plazma düzeyi yaklaşık 63 µg/ml olmuş, Multipl intravenöz dozları takiben, infüzyon tamamlandıktan 2 saat sonra pik serum konsantrasyonları 18-26 mg /Litre olarak ölçülmüştür. Böbrek fonksiyonu normal kişilerde vankomisinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 4-6 saattir.  İlk 24 saat içinde uygulanan dozun  yaklaşık %75’i glomerül filtrasyon yoluyla idrarla atılır.  Ortalama plazma  klerensi yaklaşık 0.06 L/kg/saat, ortalama renal klerensi 0.05 L/kg/ saattir.    Böbrek fonksiyon bozukluğu vankomisin atılımını yavaşlatır.  Anefrik hastalarda ortalama eliminasyon yarılanma ömrü  7.5 gündür.  Dağılım katsayısı 0.3- 0.69 L/kg arasındadır.   Vankomisin , hemodiyaliz veya peritoneal diyaliz ile etkili olarak temizlenmez. Yaşlılarda vankomisinin total sistemik ve renal klerensi azalır.   Proteine bağlanma,  10 -100 µg/ml vankomisin serum konsantrasyonlarında yaklaşık %55 olarak hesaplanmıştır.  Klinik olarak etkili konsantrasyonları  genellikle intravenöz infüzyon yoluyla sağlanabilir.  Ayrıca, inhibitör konsantrasyonları plevra, perikardiyal, ascit ve sinovya sıvılarında, idrarda, ve atrial apendiks dokusunda gösterilmiştir.  Serebrospinal sıvıyla meninkslere kolayca difüze olmaz.

Farmasötik Şekli

Liyofilize Toz

Formülü

Bir flakon 1g ( 1,000,000 IU) vankomisin aktivitesine eşdeğer miktarda vankomisin hidroklorür içerir.  Liyofilize toz steril ve apirojendir.

İlaç Etkileşmeleri

Kimyasal olarak, deksametazon sodyum fosfat, heparin sodyum, metisilin sodyum, sodyum bikarbonat ile  geçimsizdir.   Vankomisin solüsyonunun pH’sı düşüktür bu nedenle başka bileşiklerle karıştırıldığında  kimyasal ve fiziksel geçimsizlik olur.   Diğer ototoksik ve nefrotoksik ilaçlarla birlikte toksisite artışı olur. Nöromüsküler blokaj yapan ajanlarla birlikte verilirse, nöromüsküler blokaj artışı olur.

Kontraendikasyonlar

İlaca aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.  Ağır işitme kaybı olan hastalarda kullanmayınız.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Erişkinler    İntravenöz Genel erişkin intravenöz dozu, her 6 saatte bir 500 mg ya da 12 saatte bir 1 g’dır.  Doz intravenöz infüzyon şeklinde uygulanmalıdır; infüzyon hızı 10 mg /dakikadan  fazla olmamalıdır.  Eğer daha kısa sürede ya da daha yüksek dozda  verilecek olursa, tromboflebite ek olarak  belirgin hipotansiyon  olma ihtimali vardır. Hızlı  uygulama ayrıca  yüzde kızarma omuz ve boyunda geçici deri döküntüsü yapabilir. Stafilokok enfeksiyonları 48-72 saat içinde cevap verirler.  Tedavinin süresi enfeksiyonun tipine ve şiddetine ve hastanın yanıtına göre  değişir. Bakteriyel endokarditte, genel doz 500 mg vankomisindir; intravenöz olarak  her 6 saatte bir,  tek başına veya başka antibiyotiklerle beraber minimum 3 hafta uygulanır.   Serum düzeylerinin terapötik sınırı Multipl intravenöz dozları takiben, infüzyon tamamlandıktan 2 saat sonra ölçüldüğünde  18 -26 mg /litredir.  Bir sonraki dozdan önce ölçülen  düzeyler, 5 – 10 mg/litre olmalıdır. 80 -100 mg /litre serum ilaç düzeylerinde  ototoksisite görülmüştür, ama serum düzeyleri 30 mg / litre ve altında tutulduğu sürece bu duruma sık rastlanmamaktadır.   Oral 6 saatte bir 125 mg veya bölünmüş dozlar halinde, günde 500 mg önerilmektedir, buna rağmen ağır vakalarda günde 2 g.a kadar  dozlar kullanılmıştır.  Toplam günlük doz 2 g.ı geçmemelidir.  Vankomisin  psödomembranöz kolit ve stafilokoksik enterokolit dışında  başka hiçbir endikasyonda oral yoldan etkili değildir.   Çocuklar   İntravenöz Genel intravenöz doz, her 6 saatte bir, 10 mg / kg’dir ( toplam günlük doz, 40 mg/kg).  Her doz  en az 60 dakikalık bir süre içinde  uygulanmalıdır.  Yeni doğanlarda ve  bebeklerde, günlük doz daha düşük olabilir.  Başlangıç dozu olarak, 15 mg / kg önerilir.  Daha sonra  hayatın ilk haftasında her 12 saatte bir 10 mg /kg ve  bir aylık olana kadar daha sonra , her 8 saatte bir, 10 mg/kg uygulanması önerilir.  Bu hastalarda serum vankomisin düzeylerinin yakından denetlenmesi  şarttır.Toplam günlük doz 2 g.’ı geçmemelidir.   Oral 7-10 gün süreyle, bölünmüş dozlar halinde,  günde 40 mg / kg dozda uygulanabilir.  Toplam günlük doz 2 g’ı aşmamalıdır.   Yaşlılar Ototoksisite ve nefrotoksisite nedeniyle vankomisin önceden işitme kaybı ve böbrek yetmezliği olan hastalarda  dikkatle kullanılmalıdır.  Bu hastalarda kan düzeyleri kontrol edilmeli ve böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır.  60 yaşın üzerindekilere işitme testleri düzenli olarak yapılmalıdır.   Böbrek fonksiyon bozukluğu olanlar Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, vankomisinin dozu böbrekteki bozukluğa, enfeksiyonun şiddetine, enfeksiyon nedeni mikroorganizmanın duyarlılığına ve ilacın serumdaki yoğunluğuna    göre ayarlanmalıdır.  Böbrek fonksiyonu bozuk olan hastalara önerilen başlangıç dozu 15 mg / kg’dır, bundan sonraki dozlar, böbrek fonksiyonuna ve ilacın serum yoğunluğuna göre ayarlanmalıdır. İlacın birikmesi uzun süreli tedavi sonucu oluşabilir, serum düzeyleri devamlı kontrol edilmelidir.  Aşağıdaki tablo  kılavuz olarak kullanılmalıdır.  Diyalizde olan anefrik hastalarda bu tablo kullanılmaz. ________________________________________________________ Kreatinin klerensi                  Vankomisin dozu ml/ dakika / kg                     mg / kg / 24 saat _________________________________________________________   2.0                                                                         30.9 1.5                                                                         23.2 1.0                                                                         15.4 0.5                                                                           7.7 0.2                                                                           3.1 _________________________________________________________ Anefrik hastalarda 15 mg /kg’lık yükleme dozu verilir, sonra 1.9 mg /kg / saat dozu uygulanmalıdır. Belirgin böbrek bozukluğu olan hastalara 250 mg – 1 g’lık kişisel idame dozları vermek kolay olduğu için  günlük doz vermektense,  birkaç günde bir , bir doz verilebilir.  Anüride, 7-10 günde bir 1 g’lık doz önerilir. Hemodiyaliz gören hastalarda, ilaç hemodiyalizle temizlenmez.  Her 7 günde bir, 1 g vankomisin dozu etkili kan düzeyleri sağlar.  İlaç birikimini ve buna bağlı toksisiteyi önlemek için serum ilaç düzeyleri kontrol edilmelidir.  Serum yarı ömrü  120 – 216 saat arasında değişir. Peritoneal diyaliz gören hastalarda, vankomisinin yarı ömrü , yaklaşık 18 saat olarak bildirilmiştir.  Peritoneal diyaliz sırasında  serum düzeylerinin  çok düşmesini engellemek için, ilaveten 25 mcg/ml yoğunluğunda vankomisin dializata eklenebilir.   Enjeksiyonluk solüsyonun hazırlanması   Vancomycin HCl DBL  Liyofilize Toz İçeren  500 mg flakona kullanmadan önce 10 ml steril Enjeksiyonluk Su ekleyiniz, 1 g flakona ise 20 ml steril Enjeksiyonluk Su ekleyiniz. Bu şekilde hazırlanan flakonda, 50 mg / ml solüsyon meydana gelir. Kahverengi ya da pembe rengindeki solüsyonlar kullanılmamalı, atılmalıdır.   Entermitan (kesikli) infüzyon ( tercih edilen uygulama yöntemi) Hazırlanan ve 500 mg  vankomisin içeren flakon en az 100 ml çözücü ile seyreltilmelidir .  Yukarda anlatıldığı gibi hazırlanmış olan1 g vankomisin en az 200 ml  çözücü ile seyreltilmelidir.  Çözücü olarak,  %0.9 Sodyum Klorür Enjeksiyonu ya da %5 Enjeksiyonluk Su  kullanılmalıdır. Sürekli infüzyon ( entermitan infüzyon yapılamayan durumlarda kullanılmalıdır) 1 g ya da 2 g Vancomycin HCl DBL  Liyofilize Toz , 24 saat süreyle infüzyon yapılabilecek şekilde, %0.09 Sodyum Klorür solüsyonuna ya da  % 5 Dekstroz Sudaki solüsyonuna  eklenerek infüzyon yapılır.   Oral Flakonun ilk terkibinden sonra , 250 mg ( 5 ml)  ya da 125 mg’lık ( 2.5 ml) doz, 30 ml suda seyreltilir ve hastaya içirilir veya  seyreltilmiş ilaç nazogastrik  tüple hastaya verilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Vancomycin HCl DBL Enjektabl 500 mg Liyofilize Toz İçeren  İV Enjektabl Flakon, 1 flakonluk ambalajda.

Saklama Koşulları

25oC’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.  2-8oC’da 4 gün süreyle sulandırılan flakonun kimyasal ve fiziksel stabilitesini koruduğu gösterilmiştir.  Mikrobiyolojik açıdan eğer aseptik koşullarda  hazırlanmamışsa,  ilaç hemen kullanılmalıdır, eğer hemen kullanılamıyorsa, en fazla 24 saat  2-8oC’da saklanabilir.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Vancomycin HCl DBL  1g Liyofilize Toz içeren İV Enjektabl Flakon, 1 flakonluk ambalajda.

Uyarılar/Önlemler

Hızlı bolus uygulamada  (birkaç dakika içinde) şok dahil  hızla gelişen hipotansiyon, nadiren kardiyak arest rapor edilmiştir.  Histamine benzer yanıtlar, makülopapüler ya da eritematöz deri döküntüsü, “ kırmızı surat ya da boyun sendromu” şeklinde adlandırılan etkilerin  infüzyon hızına bağlı olduğu düşünülmektedir.  Vankomisin  dilüe bir solüsyon içinde  dakikada 10 mg’dan daha hızlı olmayacak şekilde,  infüzyon şeklinde uygulanmalıdır, bu şekilde hızlı infüzyona bağlı reaksiyonlar engellenebilir.  İnfüzyonun durdurulması reaksiyonların hemen kesilmesiyle sonuçlanır.  Çocuklara ve bebeklere bir saat zarfında verilen yavaş infüzyonlar önerilir.   Toksisitesi ve nefrotoksisitesi nedeniyle vankomisin  böbrek bozukluğu olan hastalarda  dikkatle kullanılmalıdır.  Toksisite riski  yüksek kan konsantrasyonları ya da uzayan tedavilerde artar.  Dolayısıyla bu tür hastalarda  vankomisini kullanmak gerektiğinde kan düzeyleri devamlı kontrol edilmelidir.   Diğer nefrotoksik ilaçların birlikte ya da peş peşe kullanımı  dikkatli kontrol gerektirir, mümkünse bu uygulamalardan kaçınılmalıdır.   Vankomisin  mümkünse, işitme kaybı olan hastalarda kullanılmamalıdır. 60 yaşın üzerindeki hastalarda işitme fonksiyonu kontrol edilmelidir.  Eğer kullanılacaksa,  ilacın kan konsantrasyonlarını  kontrol ederek,  dozu ayarlanması çok önemlidir.  Sağırlık öncesi kulak çınlaması görülebilir.  Diğer antibiyotiklerle olan deneyim , ilacın kesilmesine rağmen sağırlığın  devam edebileceğini göstermektedir.   Vankomisin, dokuları tahriş eder, dolayısıyla intramüsküler olarak uygulanırsa, nekroz görülebilir; nadiren  şiddetli olabilen ağrı ve tromboflabit görülebilir . Eğer ilaç, %5 dekstroz ya da %0.9 Sodyum klorür solüsyonu içinde dilüe solüsyon ( 2.5 – 5 mg/ml) olarak uygulanırsa  ve enjeksiyon bölgesi sık sık değiştirilirse tromboflebit oluşum sıklığı  ve şiddeti azaltılabilir.   Anestetikle indüklenen miyokard depresyonu  vankomisin ile artabilir.  Anestezi sırasında , dozlar seyreltilmeli ve  yakın kardiyak kontrol altında  yavaş uygulanmalıdır.  Postüral uyumun olması için  infüzyon tamamlanana kadar  pozisyon değişikliği  yapılmamalıdır.   Yaşlı hastalarda kullanım:   Ototoksisite ve nefrotoksisite  nedeniyle vankomisin  işitme kaybı bulunan  ve böbrek yetmezliği olan hastalarda  dikkatle kullanılmalıdır.  Özellikle yaşlılar risk altındadır.  Dozlar, serum düzeylerine göre ayarlanmalıdır.  Yaşlılar bilhassa işitme hasarına karşı duyarlıdırlar, dolayısıyla 60 yaşın üzerinde olanlara  işitme fonksiyon testleri yapılmalıdır.  Birlikte ya da peş peşe  nörotoksik ilaç kullanımından kaçınılmalıdır (Uyarılar / Önlemler Bölümüne bakınız).   Gebelik ve emzirme döneminde kullanım:   Gebelik kategorisi C’dir.  Potansiyel yararı zararından daha fazla olmadığı sürece gebelerde kullanılmamalıdır. Vankomisin anne sütüne geçer ama  yeni doğanda zararlı olup olmadığı bilinmemektedir.  Dolayısıyla emziren annelerde kullanılmaması önerilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

% 10’un üzerinde görülen oral yoldan alınmaya bağlı yan etkiler:  acı lezzet, bulantı ve kusma. %1 -% 10 arası görülen yan etkiler: Merkezi sinir sistemi:  Titreme,  ilaç ateşi. Hematolojik:  Eozinofili, reversibl nötropeni Dermatolojik:  Deri döküntüsü, ifüzyon hızına bağlı  eritematöz döküntü ( kırmızı adam, ya da boyun sendromu), yüzde kızarma. Kardiyovasküler:  hipotansiyon, aynı zamanda yüzde kızarma. İlaveten, nefrotoksisite , kulak çınlaması, ototoksisite, şok, enjeksiyon bölgesinde nekroz, tromboflebit görülebilir.

Doz Aşımı

Tedavi dozunun 10 katı dozları takiben 13 yaş altı çocuklarda ölüm vakasıbildirilmiştir. 3-4 mg/m2 dozlarında  bu grup hastada şiddetli yan etkiler görülebilir.  Erişkinler tek 3 mg/ m2 dozunu takiben  şiddetli yan etkiler  olabilir.  Dozaşımı durumunda yan etkiler çok şiddetli olarak görülebilmektedir.  Hastalara destekleyici tedavi yapılmalıdır. Doz aşımında 24 saat süreyle her 3 saatte bir  folinik asid uygulanabilir,  yararlı olabileceğine dair birkaç rapor vardır. Doz aşımında hemodiyalizin yararı yoktur.

Endikasyonlar

VINCRISTINE SULFATE DBL   ya tek başına ya da diğer onkolitik ilaçlarla birlikte aşağıdaki endikasyonlarda kullanılır: Lösemiler, akut lenfositik lösemi, kronik lenfositik lösemi, akut miyelojen lösemi, ve kronik miyelojen löseminin blastik krizleri. Malign lenfomalar, Hodgkin hastalığı ve non- Hodgkin lenfomalar dahildir. Multipl miyeloma Katı tümörler, meme kanseri, küçük hücreli bronkojen karsinomalar, baş ve boyun kanserleri ve yumuşak doku sarkomaları. Pediyetrik solid tümörler, Ewing sarkoma dahildir.  Embriyonal rabdomiyosarkoma, nöroblastoma, Wilm’s tümörü, retinoblastoma ve medullablastoma. İdiyopatik trombositopenik purpura. Splenektomiye refrakter gerçek ITP’li hastalar ve kısa süreli adrenokortikal steroidlerle  tedavi görmüş hastalar  vinkristin tedavisine yanıt verebilirler ama bu hastalığın primer tedavisinde  bu ilaç önerilmez.

Farmakodinamik Özellikler

Vinkristinin etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. İğ şeklindeki mitotik  cismin mikrotübüler proteinlerine bağlanarak uygun şekilde polimerize olmalarını engeller ve metafazın  durmasına neden olur.  Yüksek konsantrasyonlarda, ilacın nukleik asit ve protein sentezine kompleks etkileri de vardır.  Vinkristin immüno supresif etki gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

Vinkristinin oral yoldan emilimi iyi değildir. Terminal faz yarı ömrü 15-155 saat arasındadır. Dolayısıyla ilacı haftada birden daha sık doze etmek gereksizdir. Vinkristinin başlıca atılma yolu safradır.

Farmasötik Şekli

Enjektabl Solüsyon

Formülü

1 ml. flakon  1 mg vinkristin  sülfat içerir. Yardımcı madde olarak:  Mannitol  100mg 1 ml için k.m. enjeksiyonluk su içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Allopurinol , piridoksin, izoniyazid sitotoksik olarak indüklenen kemik iliği baskılanmasını artırabilir.   Vinkristinin nörotoksisitesi, diğer nörotoksik ilaçlarla birlikte verildiği zaman artabilir. Vinkristin  mitomisin-C ile birlikte verildiği zaman akut nefes darlığına daha sık raslanmıştır.   Vinkristinin dahil olduğu  kemoterapi kombinasyonlarının  fenitoin ile birlikte verildiğinde  antikonvülsanın kan düzeylerini  azaltarak  nöbetlerin sıklaşmasına neden olduğu bildirilmiştir. Bu durumda,  fenitoinin  dozunu yeniden ayarlamak gerekebilir.  Karaciğer bozukluğu olan hastalarda ya  da   hepatik sitokrom  P450 ile ilaç metabolizmasını inhibe ettiği bilinen  ilaçlarla birlikte  kullanırken dikkatli olunmalıdır.  Vinkristin sülfatın itrakonazol ile birlikte verilmesini takiben nöromüsküler yan etkilerin arttığı ya da daha erken görüldüğü bildirilmiştir.  Bunun nedeninin  vinkristin metabolizmasının inhibisyonu  olduğu tahmin edilmektedir.   Vinkristin sülfat L-asparaginaz ile birlikte  kullanılırsa,  enzimin  uygulanmasından 12-24 saat önce verilmelidir, çünkü  ilk verilen L-asparaginaz vinkristinin karaciğer klerensini azaltabilir.   Eğer kemoterapi , karaciğerin dahil oldğu portallerden verilen radyasyon tedavisiyle birlikte  uygulanacaksa,  radyasyon tedavisi tamamlanana kadar vinkristin  kullanılmamalıdır.   Vinkristin özellikle yüksek doz  metotreksatın malin hücreler tarafından geri alımını artırıyor görünmektedir. Geçimsizlikleri VINCRISTINE SULFATE DBL   hiçbir ilaçla karıştırılmamalıdır.  pH’yı 3.5-5.5 sınırları  dışına çıkarabilecek hiçbir  çözeltiyle seyreltilmemelidir. Furosemid ile şırınga içinde ya da  arada yıkanmayan Y- bölgesine peşpeşe zerkedildiğinde  hemen çökme meydana gelir.

Kontraendikasyonlar

Vinkristin sülfatın intratekal kullanımı  genellikle öldürücüdür. Charcot-Marie-Tooth sendromunun demiyelinizan tipi olan hastalara vinkristin verilmemelidir. VINCRISTINE SULFATE DBL ,vinkristine ya da formülündeki herhangi bir yardımcı maddeye aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

VINCRISTINE SULFATE DBL   sadece damar içine bir uzman   tarafından uygulanır. VINCRISTINE SULFATE DBL   haftalık aralarla damar içine uygulanır.  Verilecek doz vücut ağırlığına göre tayin edilir.  Dozun hesaplanmasında çok dikkatli olunmalıdır.  Genel olarak  tek doz 2mg’ı aşmamalıdır.  Her uygulamadan önce beyaz kan hücresi sayımı yapılmalıdır.   VINCRISTINE SULFATE DBL   tüpe zerkedilerek  ya da koldan  serbest akan intravenöz infüzyon şeklinde verilir.  Güvenlik nedeniyle, hızlı infüzyon şeklinde kola uygulanırken, uygulama sırasında, infüzyondan geri basıncı önlemek ve pompanın şırınga gövdesinden çıkmasını önlemek için   şırınga pompasında basıncın olmasına dikkat ediniz. Damar dışına sızmanın olmamasına dikkat ediniz çünkü lokal ülserayon olabilir.   Aşağıdaki dozlar kullanılmıştır: Erişkinler:  Haftada bir damar içine uygulanır. Önerilen doz , 1.4 – 1.5mg / m2dir en çok haftada 2 mg’dır.    Çocuklar:  Önerilen doz, haftada bir 1.4mg- 2mg / m2dir en çok haftada 2 mg’dır.  10 kg veya daha  az kilolu çocuklarda başlangıç dozu  0.05 mg/kg olmalıdır, haftada bir damar içine  intravenöz yoldan uygulanır.   Yaşlılar:Yaşlılara normal erişkin dozu uygulanır.   Karaciğer bozukluğu: Vinkristinin  karaciğerde metabolize olması ve  safrayla atılması nedeniyle  obstrüktif sarılığı ya da karaciğer  bozukluğu  olanlara  azaltılmış dozların  verilmesi tavsiye olunur. Safrayla salgıyı  azaltacak şiddetteki karaciğer  hastalığı  yan etkilerin şiddetini artırabilr.  Serum bilirubin değeri 3mg/100ml ( 51 mikromol /l) üzerinde olanlarda vinkristin dozunun  %50 azaltılması önerilmektedir. Eğer damar içine uygulama esnasında  sızıntı olursa,  önemli tahriş meydana gelebilir.  Hemen enjeksiyon durdurulmalı  ve kalan ilaç  bir başka damardan verilmelidir.  Sızıntının olduğu yere hiyaluronidaz  lokal enjeksiyonu  veya orta şiddette ısı tatbiki  ilacın dağılması için yararlı olur, selilit ihtimalini azaltır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Vincristine Sulfate DBL 2mg/2ml Enjektabl Solüsyon, 1 Flakon

Saklama Koşulları

2-8 oC ‘da buzdolabında saklayınız.  Dondurmayınız. Ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Vincristine Sulfate DBL 1mg/1ml, 1 Flakonluk ambalajlardadır.

Uyarılar/Önlemler

Uyarılar VINCRISTINE SULFATE DBL   sadece intravenöz yoldan kullanılır.  Uzman hekimler tarafından uygulanmalıdır. VINCRISTINE SULFATE DBL   intratekal, intramüsküler, ya da subkütan olarak uygulanmaz.  İntratekal uygulanımı ölümcül olabilir.   Önlemler Diğer onkolitik ilaçların tersine  vinkristin sülfat ile tedaviyi takiben  lökopeni daha seyrek oluşur.  Dozu kısıtlayan kemik iliği toksisitesinden ziyade nöromüsküler  toksisitedir.  Dolayısıyla nöromüsküler  toksisite belirtileri için hazırlıklı olunmalıdır.  Vinkristin sülfatın  nörotoksik etkisi  diğer nörotoksik ilaçlarla birlikte aditif etkilidir ve omurilik radyasyonuyla ve nörolojik hastalıklarla  artabilir.  Yaşlı hastalar  vinkristin sülfatın nörotoksik etkilerine   daha duyarlıdırlar. Vinkristin sülfat ileri derecede tahriş etme özelliğine sahiptir bu nedenle kazara gözlere değerse, kornea ülserasyonu yapabilir, böyle bir durumda göz hemen bol suyla yıkanmalıdır.   Gebelikte kullanımı Vinkristin sülfat gebelerde kullanılmaz. Tedavi sırasında tedbirli olunmalıdır, ve vinkristin sülfat tedavisi gören hastalar gebe kalmamaları hususunda uyarılmalıdırlar.   Emzirme döneminde kullanımı Vinkristinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.  Fetüs üzerinde ciddi yan etki potansiyeli nedeniyle tedavi gören annelerin   emzirmeye ara vermeleri gereklidir.   Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri Araç kullanımı üzerinde herhangi bir yan etkisi yoktur, ancak hastanın tedavisinde kullanılan diğer ilaçların yan etkileri dikkate alınarak araç kullanılmaması önerilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Genel olarak yan etkiler verilen doza ve kümülatif doza bağlıdır ve geriye dönüşümlüdür.  Aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir:   Kan ve lenfatik sistem : Lökopeni, trombositopeni, anemi Endokrin :  Ender olarak  antidiüretik hormon salgısı bildirilmiştir.  Hiponatremi varlığında  yüksek üriner sodyum kaybı  olur.  Sinir sistemi: Nevritik ağrı, duyu kaybı, parestezi, yürüme güçlüğü, ayak düşmesi,  derin tendon refleksi kaybı, oküler palsi ve larenks siniri paralizisi. Ender olarak konvülsiyonlar ve hipertansiyon bildirilmiştir.  Çocuklarda konvülsiyonu takiben koma bildirilmiştir.  Göz : Geçici kortikol körlük  ve optik  atrofi ile birlikte körlük bildirilmiştir. Kulak ve labirent bozuklukları:  Vinka alkaloidleri 8. kafa sinirine toksik etki yaparak işitme hasarı yapabilir.  Kısmi vestibüler  ve tam sağırlık olabilir. Denge bozuklukları nistagmus ve vertigo bildirilmiştir.  Kalp ve damar sistemi :  Vinkristin içeren  kemoterapi kombinasyonları alan hastalarda, daha önce mediastinal radyasyon verilmişse  koroner arter hastalığına ya da miyokard enfarktüsüne rastlanmıştır. Vinkristinle ilişkisi bilinmemektedir.  Hipertansiyon ve hipotansiyon bildirilmiştir. Solunum sistemi: Akut nefes darlığı, şiddetli bronkospazm bildirilmiştir. Mide-barsak sistemi:  Kabızlık, karında kramplar, paralitik ileus, diyare, kilo kaybı, kusma, ağıda yaralar, barsak nekrozu ya da barsak delinmesi, anoreksi bildirilmiştir. Deri ve deri altı dokusu:  Alopesi, deri döküntüsü. Kas-iskelet sistemi , bağ dokusu:  kas kaybı, çene ağrısı, farenksde ağrı, parotid bezi ağrısı, kemik ağrısı, kol ve bacak ağrısı, miyalji bildirilmiştir. Renal ve idrar yolu:  Poliüri, dizüri, mesane atonisine bağlı olarak idrar retansiyonu. Genel:  Vinkristinin de dahil olduğu kombine tedavilerde alerjik tipte reaksiyonlar, örneğin anaflaksi, deri döküntüsü ve ödem, bildirilmiştir. Diğer:  Ateş, baş ağrısı ve enjeksiyon bölgesinde reaksiyon.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window