İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması VITAX
Birim Miktarı 1
ATC Kodu L01CD01
ATC Açıklaması Paklitaksel
NFC Kodu QC
NFC Açıklaması Parenteral İnfüzyon Flakonları/Şişeleri
Kamu Kodu A11431
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 1365,27 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 1221,03 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 461,3 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E275D
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Doz Aşımı
    30. Endikasyonlar
    31. Farmakodinamik Özellikler
    32. Farmakokinetik Özellikler
    33. Farmasötik Şekli
    34. Formülü
    35. İlaç Etkileşmeleri
    36. Kontraendikasyonlar
    37. Kullanım Şekli Ve Dozu
    38. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    39. Saklama Koşulları
    40. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    41. Uyarılar/Önlemler
    42. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    43. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    44. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    45. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    46. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    47. İlaç Nasıl Kullanılır
    48. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    49. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    50. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    51. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    52. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    53. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    54. Etkin Maddeler
    55. Farmakodinamik Özellikler
    56. Farmakokinetik Özellikler
    57. Farmasötik Form
    58. Gebelik Ve Laktasyon
    59. Geçimsizlikler
    60. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    61. İstenmeyen Etkiler
    62. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    63. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    64. Kontrendikasyonlar
    65. Kullanım Yolu
    66. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    67. Müstahzar Adı
    68. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    69. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    70. Raf Ömrü
    71. Ruhsat Numarası(Ları)
    72. Ruhsat Sahibi
    73. Ruhsat Sahibi
    74. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    75. Terapötik Endikasyonlar
    76. Üretici Bilgileri
    77. Yardımcı Maddeler
    78. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • paklitaksel (300 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Semptomlar Doz aşımı vakası bildirilmemiştir. Baş ağrısı, ani kızarma, mide bulantısı, kusma ve diyare şeklinde hipotansif/vasovagal reaksiyon beklenebilir.   Tedavi Özel antidot bilinmemektedir. İnhalasyon seansının kesilmesi, izleme ve semptomatik önlemler önerilir.

Endikasyonlar

Egzersiz kapasitesi ve semptomlarının düzelmesine yönelik olarak, fonksiyonel kapasitesi NYHA III ve IV olan; Primer (idiyopatik ve familyal) pulmoner hipertansiyon, İnterstisyel pulmoner hastalığın eşlik etmediği, sklerodermaya bağlı pulmoner hipertansiyon.

Farmakodinamik Özellikler

Ventavis’in etkin maddesi olan iloprost sentetik bir prostasiklin analoğudur.   Aşağıdaki farmakolojik etkiler gözlemlenmiştir:  Trombosit agregasyonunun, trombosit adhezyonunun ve salıverilme reaksiyonunun inhibisyonu  Arteriyol ve venüllerin dilatasyonu  Kapiler dansitede artış ve mikrosirkülasyonda serotonin veya histamin gibi mediyatörlerle oluşan artmış vasküler permeabilitenin azalması  Endojen fibrinolitik potansiyelin stimülasyonu  Hasarlı dokuda lökosit akümülasyonun ve bir endotel lezyonu sonrasında lökosit adhezyonunun inhibisyonu gibi anti-inflamatuvar etkiler ve tümor nekroz faktörünün salımının azalması Ventavis’in inhalasyonu sonrası farmakolojik etkiler: Pulmoner arteriyel yatağın direkt vazodilatasyonu ile pulmoner arter basıncı, pulmoner vasküler rezistans, kardiyak debi ve miks venöz oksijen satürasyonunda ardı ardına anlamlı şekilde düzelme. Sistemik vasküler direnç ve sistemik arteriyel basınç üzerine minor etkiler.

Farmakokinetik Özellikler

Pulmoner hipertansiyonu olan hastalara inhalasyon yolu ile iloprost uygulandığında (ağızlıkta iloprost dozu: 5 mcg) inhalasyon sonunda 100-200 pg/ml doruk serum düzeyleri gözlenmiştir. Bu düzeyler yaklaşık 5 ve 25 dak. arasındaki yarılanma ömürleri ile azalır. İnhalasyon bitimi sonrası 30 dak. ila 1 saat içinde iloprost santral kompartmanda bulunmaz (nicelik sınırı 25 pg/ ml). Dağılım, metabolizma ve eliminasyon için inhalasyonu takiben çalışma yürütülmemiştir. İntravenöz infüzyonu takiben sağlıklı kişilerde dağılımın görülen kararlı durum hacmi 0.6-0.8 l/kg’dır. İloprost’un total plazma proteinine bağlanması 30-3000 pg/ml aralığında konsantrasyondan bağımsızdır ve yaklaşık %60 kadardır, bunun da % 75’i albumine bağlanması şeklindedir.   İloprost başlıca karboksil yan zincirinin beta-oksidasyonu ile metabolize olur. Madde değişmeden atılmaz. Ana metaboliti olan tetranor-iloprost, idrarda 4 diasteroizomere sahip konjuge formda ve serbest olarak bulunur. In vitro çalışmalar akciğerlerdeki iloprost metabolizmasının intravenöz uygulama veya inhalasyon sonrası ile benzer olduğunu göstermiştir. Normal renal ve hepatik fonksiyona sahip kişilerde, intravenöz infüzyonu takiben iloprost’un dispozisyonu çoğu vakada ortalama yarı ömürleri 3-5 dak. ve 15-30 dak. olan iki fazlı profil ile karakterizedir. İloprost’un metabolizmasına ekstrahepatik katkıyı gösteren iloprost toplam klerensi yaklaşık 20 ml/kg/dak.’dır. Sağlıklı gönüllülerde 3H-iloprost kullanılarak bir kütle-denge çalışması yapılmıştır. İntravenöz infüzyonu takiben belirlenen toplam radyoaktivite % 81 olup %68 idrarda, %12 ise feçeste tespit edilmiştir. Metabolitler plazmadan ve idrarla 2 fazlı elimine edilirler. Yarılanma ömürleri yaklaşık 2 ve 5 saat (plazma) ile 2 ve 18 saat (idrar) olarak hesaplanmıştır.   Özel durumlar   Renal disfonksiyon: İloprost’un intravenöz infüzyonla verildiği bir çalışmada, aralıklı diyaliz tedavisi gören son evre böbrek yetmezliği olan hastaların klerensinin (ortalama klerens=5±2 ml/dak./kg), aralıklı diyaliz tedavisi görmeyen böbrek yetmezliği olan hastaların klerensinden (ortalama klerens= 18±2 ml/dak./kg) daha düşük olduğunu gösterir.   Hepatik disfonksiyon: İloprost büyük oranda karaciğer tarafından metabolize edildiğinden ilacın plazma seviyeleri hepatik fonksiyondaki değişikliklerden etkilenir. Bir intravenöz çalışmada sonuçlar, karaciğer sirozlu 8 hastayı kapsayarak elde edilmiştir. İloprost’un ortalama klerensi 10 ml/dak./kg civarındadır.   Yaş ve cinsiyet: Yaş ve cinsiyet, iloprost’un farmakokinetiğinde klinik önem taşımaz.

Farmasötik Şekli

Nebulizatör için solüsyon içeren ampul.

Formülü

1 ml sulu solüsyon 0.010 miligram iloprost’a eşdeğer 0.0136 miligram iloprost trometamol içerir. Bir adet 2 ml ampul 0.020 mg iloprost’a eşdeğer 0.0272 mg iloprost trometamol içerir. Yardımcı maddeler (1ml’de): Trometamol 0.121 mg, Etanol %96 0.810 mg, Sodyum klorür 9.000 mg, Hidroklorik asit 1N 0.510 mg Enjeksiyonluk su 992.849 mg

İlaç Etkileşmeleri

İloprost Beta-reseptör blokerlerin, kalsiyum antagonistlerinin, vazodilatatörlerin ve ACE inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini arttırabilir.   İloprost trombosit fonksiyonlarını inhibe ettiğinden, antikoagülanlar (heparin, kumarin tipi antikoagülanlar gibi) veya diğer trombosit agregasyon inhibitörleri (asetilsalisilik asit, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar, fosfodiesteraz inhibitörleri ve nitro vazodilatatörler gibi) ile beraber kullanılması kanama riskini arttırabilir.   İloprost’ un digoksin ile olduğu gibi asetilsalisilik asit ve doku plazminojen aktivatörleri (t-PA) ile de etkileşim olasılığı intravenöz infüzyonları takiben araştırılmıştır. Sonuçlar hastalarda iloprost infüzyonunun digoksin’in multipl oral dozunun farmakokinetiğini etkilemediği ve iloprost’ un beraber verilen t-PA’nın farmakokinetiğini etkilemediğini göstermiştir. Hayvanlarda yapılan bir deneyde; iloprost’un t-PA‘nın sabit plazma konsantrasyonunu azaltabileceği bulunmuştur. Hayvan deneylerinde, hayvanlar önceden glukokortikoidler ile tedavi edildiklerinde, iloprost’un vazodilatatör etkisinin azalırken, trombosit agregasyonu üzerine inhibitör etkisi değişmeden kalmıştır. Bu bulgunun insanlarda Ventavis kullanımı için önemi henüz bilinmemektedir.

Kontraendikasyonlar

İloprost’a ve yardımcı maddelere aşırı duyarlılık durumunda kontrendikedir.   Ventavis’in trombositler üzerine olan etkisinin kanama riskini arttırabileceği hallerde (örn: aktif peptik ülser, travma, intrakranyel kanama) kullanılmamalıdır.   Ciddi koroner kalp hastalığı veya instabil anjina; son 6 ay içinde geçirilmiş miyokard enfarktüsü; yakın tıbbi takibi yapılmayan dekompanse kalp yetmezliği; ciddi aritmiler; şüpheli pulmoner konjestiyon; son üç ay içinde olan serebrovasküler olaylar (örn. geçici iskemik atak, inme).   Venöz tıkayıcı hastalıklara bağlı pulmoner hipertansiyon. Pulmoner hipertansiyona bağlı olmayan, klinik olarak belirgin miyokardiyal işlev bozukluğu olan doğumsal veya edinsel kapak bozuklukları.   Gebelik, laktasyon.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Kullanıma hazır solüsyon “Kullanım talimatları” bölümünde önerilen uygun inhalasyon cihazları ile (nebulizatör) verilir. Önceki tedaviler devam etmeli ve kişisel ihtiyaçlara göre ayarlanmalıdır. Ventavis nebulizatör için solüsyon cilt ve göz ile temas etmemeli; Ventavis’in ağızdan alınımı önlenmelidir.   Önerilen doz: Yetişkinler Her inhalasyon seansı 2.5 mikrogram iloprost (inhalasyon cihazının ağız kısmından verilen) ile başlamalıdır. Kişisel ihtiyaç ve toleransa göre doz 5.0 mikrogram iloprost’a kadar arttırılabilir. İnhalasyon seansı başına saptanan doz kişisel ihtiyaç ve toleransa göre günde 6 – 9 kere tekrarlanır. Nebulizatörde ve nebulizatörün ağız parçasında istenen doza bağlı olarak, bir inhalasyon süresi yaklaşık 5 – 10 dakikadır. Hepatik bozukluğu olan hastalar Karaciğeri normal olarak çalışmayan hastalarda iloprost’un eliminasyonu azalmıştır (Bkz. Farmakokinetik özellikleri). Gün boyunca istenmeyen birikimi engellemek için, başlangıç doz ayarlaması sırasında bu hastalara özel dikkat gösterilmelidir. Başlangıçta en az 3 saatlik doz aralıkları ile 2.5 mikrogramlık dozlar uygulanmalıdır (günde en fazla 6 uygulamaya karşılık olarak). Bundan sonra, bireysel tolerabiliteye göre doz aralıkları ihtiyatla kısaltılabilir. Şayet 5.0 mikrograma kadar bir doz artışı endikasyonu varsa, başlangıçta yine en az 3 saatlik doz aralıkları seçilmeli ve bireysel tolerabiliteye göre kısaltılmalıdır. Preparatın günlerce süren tedaviyi takiben ilave bir istenmeyen birikimi, ürünün gece kullanımına verilen ara nedeni ile olası değildir. Renal bozukluğu olan hastalar Kreatinin klerensi > 30 ml/dakika (serum kreatininden Cockroft ve Gault formülü kullanılarak hesaplanarak) olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Kreatinin klerensi ≤ 30 ml/dakika olan hastalar klinik çalışmalarda incelenmemiştir. Çocuklar ve adolesanlar (18 yaş altı) Halen çocuklarda ve adolesanlarda kullanım ile ilgili deneyim yoktur. Veri elde edilene kadar Ventavis 18 yaş altındaki hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Uyarılar/Önlemler). Tedavi süresi Kronik tedavi.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ventavis 10 mcg/ml nebulizatör için solüsyon içeren ampul, 2 ml 30 ampul.

Uyarılar/Önlemler

Sistemik kan basıncı düşük olan hastalarda; daha ileri hipotansiyonu önlemeye dikkat edilmelidir. 85 mmHg’den düşük sistolik hipotansiyonu olan hastalarda Ventavis başlanmamalıdır. Akut akciğer enfeksiyonu, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve şiddetli astımı olan hastalar dikkatle izlenmelidir. Tromboembolik pulmoner hipertansiyonda şayet cerrahi girişim mümkün ise, ilk seçenek olarak Ventavis kullanılmamalıdır. İnhale edilen iloprost’un pulmoner vazodilatatif etkisi kısa sürelidir (bir – iki saat arası). Pulmoner hipertansiyonla beraber baygınlık geçirenler, fiziksel egzersiz gibi ilave bedensel yüklenmeden kaçınmalıdırlar. Fiziksel egzersizden önce inhale etmek faydalı olabilir. Egzersize bağlı bayılma görülmesi, tedavide eksikliği gösterir ve tedavinin yeniden düzenlenmesi veya değiştirilmesi düşünülmelidir (Bkz. Yan etkiler/adversetkiler). Altta yatan hastalığa bağlı olarak senkop kötüleşiyorsa veya sağ kalp yetmezliğinin kötüye gitmesi veya ağırlaşması halinde de tedavinin değiştirilmesi düşünülmelidir. Pulmoner hipertansiyonu olan hastalarda iloprost verildiği zaman pulmoner ödem belirtileri ortaya çıkarsa, pulmoner veno-oklüsif bir hastalığın olasılığı düşünülmelidir. Tedavi sona erdirilmelidir. Diyaliz gerektiren renal yetmezliği ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda iloprost’un eliminasyonu azalmıştır (Bkz. Farmakokinetik özellikleri). Başlangıçta en azından 3 saatlik doz aralıkları ile dikkatli bir doz ayarlaması önerilir (Bkz. Kullanım şekli ve dozu). Halen çocuklarda ve adolesanlarda kullanımı hakkında herhangi bir deneyim yoktur. Bu konuda veri elde edilene kadar Ventavis 18 yaşın altında kullanılmamalıdır (Bkz. Kullanım şekli ve dozu). Gebelik ve laktasyon Gebelik kategorisi X’tir. Gebelik Ventavis’in gebe kadınlarda kullanımı hakkında yeterli veri yoktur. Hayvan deneyleri üreme toksisitesi göstermiştir. Gebelik sırasında tedavide iloprost’un kullanımının muhtemel riskleri bilinmediğinden, üreme çağındaki kadınlar tedavi sırasında etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.  Laktasyon Ventavis’in anne sütüne geçip, geçmediği bilinmemektedir. İlaç, emziren kadınlara kesinlikle verilmemelidir. Araç ve makina kullanım üzerine etkisi Ventavis’in sedasyon benzeri zararlı bir etki yapması olası değildir; fakat tedavinin başlangıcı süresince kişiler üzerindeki etkisi saptanana kadar dikkat edilmelidir. Baş dönmesi gibi hipotansif semptomlar görülenlerde, araç sürme veya makina kullanma kabiliyeti ciddi olarak etkilenebilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

İloprost’un inhalasyon ile verilmesinden kaynaklanan öksürük artışı gibi lokal etkilere ilave olarak iloprost ile görülen yan etkiler prostaglandinlerin farmakolojik özellikleri ile alakalıdır. Klinik araştırmalar esnasında en fazla görülen advers reaksiyonlar vazodilatasyon, baş ağrısı ve öksürük artışını kapsar. Klinik araştırmalar baz alınarak aşağıda listelenen yan etkilerin sıklığı (çok sık > % 10, sık % 1 – % 10) Kardiyovasküler bozukluklar Çok sık: Vazodilatasyon, hipotansiyon. Solunumsal, torasik ve mediastinel bozukluklar Çok sık: Öksürük artışı Sinir sistemi bozuklukları Sık: Baş ağrısı Kas/iskelet bozuklukları Sık: Trismus Yüksek oranda antikoagülan ek tedavisi de alan bu hasta grubundan beklendiği gibi kanama olayları da (çoğunlukla hematoma) sıktır. Kanama olaylarının sıklığı iloprost ve plasebo ile tedavi edilen hastalar arasında farklılık göstermemiştir. Pulmoner hipertansiyonlu hastalardan beklendiği gibi senkop sıktır ve sıklığı tedavi grupları arasında farklılık göstermemiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

30 veya 60 tabletlik, çocuk emniyetli polipropilen kapaklı yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) şişeler.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilere ilişkin bir çalışma yapılmamıştır. Pazopanib farmakolojisi göz önüne alındığında bu aktiviteler üzerinde zararlı bir etki beklenemez. Hastanın muhakeme, motor veya kognitif yetenekler gerektiren işleri yerine getirme yeteneği incelenirken hastanın klinik durumu ve pazopanibin yan etki profili göz önünde bulundurulmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tüm kullanılmayan ürün ve atık maddeler "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

VOTRIENT™ 400 mg film kaplı tablet

İlaç Nasıl Kullanılır

Her film kaplı tablet, 400 mg pazopanibe eşdeğer pazopanib hidroklorür içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Geçerli değildir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Ağızdan alınır.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

VOTRIENT™ 400 mg film kaplı tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

24 ay

Doz Aşımı Ve Tedavisi

30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Etkin Maddeler

Pazopanib, biyolojik tedaviler (interferon ya da interlökin) sonrasında progresyon gelişmiş lokal ileri ya da metastatik evredeki renal hücreli kanserli hastalarda endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Glaxo Operations UK Ltd, İngiltere

Farmakokinetik Özellikler

Mikrokristalin selüloz, sodyum nişasta glikolat, magnezyum stearat, povidon (K30), polisorbat, makrogol 400, titanyum dioksit (E171), hipromelloz

Doz Aşımı

Salbutamol ile aşırı dozajda tercih edilen antidot kardiyo-selektif bir beta-blokerdir, fakat beta-bloker ilaçlar bronkospazm hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Salbutamol aşırı dozajını takiben hipokalemi oluşabilir. Serum potasyum düzeyleri kontrol edilmelidir.

Endikasyonlar

Volmax tabletler bronşiyal astma, kronik bronşit ve amfizem dahil reversibl hava yolları tıkanmalarının bütün tiplerinin tedavisinde kullanılır. Volmax tabletler kontrollü salımlı tabletler olduğundan özellikle noktürnal astım için uygundur. Bronkodilatörler şiddetli ve stabil olmayan astımda tek ve esas tedavi olarak düşünülmemelidir. Ölümler olabileceğinden şiddetli astımda düzenli tıbbi kontroller gerekir. Devamlı semptomları ve sık alevlenmeleri olan, sınırlı fiziksel kapasiteli, PEF değerleri normal değerlerin %60’ı olan ve baseline’a göre %30 değişkenlik gösteren şiddetli astımlılar bronkodilatör tedavisini takiben normale dönemez. Bu hastalar yüksek doz inhale (ör. > 1mg/gün beklometazon dipropionat) veya oral kortikosteroid tedavisi gerektirir. Semptomların ani olarak ağırlaşması acil medikal gözetim altında uygulanan kortikosteroid dozajının artırılmasını gerektirir.

Farmakodinamik Özellikler

Salbutamol BP selektif beta-2 adrenoseptör agonistidir. Terapötik dozlarda bronş kaslarındaki beta-2 adrenoseptörleri üzerine etkilidir. Kalp kasındaki beta-1 adrenoseptörlerine hiç etkisi yoktur ya da çok az etkilidir. Volmax tabletleri salbutamolün kontrollü salımlı bir formülasyonudur.

Farmakokinetik Özellikler

İntravenöz olarak uygulanan salbutamolün yarılanma ömrü 4-6 saattir ve kısmen renal, kısmen de başlıca idrar ile itrah edilen 4’-O-sülfata (fenolik sülfat) metabolize olarak temizlenir. Atılımda feçes minör bir yoldur. Salbutamol plazma proteinlerine %10 oranında bağlanır.Oral alımı takiben salbutamol gastrointestinal kanaldan absorbe edilir ve önemli ölçüde ilk geçiş metabolizmasına uğrayarak fenolik sülfata dönüşür. Değişmemiş ilaç ve konjugatı başlıca idrar ile itrah edilir. Oral olarak verilen salbutamolün biyoyararlanımı %50’dir. Volmax tablet, in vitro salbutamol içeriğinin %90’nını 9 saat içinde sabit bir hızla (0.4mg/saat) serbestleştirecek şekilde hazırlanmıştır.

Farmasötik Şekli

Kontrollü Salımlı Tablet

Formülü

Volmax 4 mg; beyaz, hekzagonal, kontrollü salımlı bir tablet olup, 4 mg salbutamole eşdeğerde salbutamol sülfat, boya maddesi olarak titanyum dioksit ve diğer yardımcı maddeleri içerir. Bir yüzünde 4 basılıdır. Tablet dış kısmında yarı geçirgen bir zar ve salbutamol sülfat içeren çekirdekten meydana gelmiştir. Dış kısmındaki yarı geçirgen zarda bulunan delik ilacın osmotik olarak kontrollü salıverilmesini sağlar.

İlaç Etkileşmeleri

Salbutamol ve diğer beta-2 agonistler kortikosteroidler, diüretikler ve ksantin türevleri ile birlikte kullanılmamalıdır. Hipokalemi riskini arıtırırlar. Salbutamol monoamino oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile tedavi edilen hastalarda kontrendike olmamakla birlikte vasküler sistem üzerindeki etkilerin şiddetlenmesi mümkün olabileceğinden büyük bir dikkatle kullanılmalıdır. Salbutamol, propranolol gibi selektif olmayan beta-bloker ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

Volmax tabletler ilacın bileşimindeki maddelerden birine aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. İntravenöz salbutamol ve bazen salbutamol tabletler plasenta previa, doğum öncesi kanama veya gebelik toksemisi gibi komplike durumlar dışında erken doğum sancılarının önlenmesinde kullanılmasına rağmen, salbutamol preparatları hamilelikteki düşük tehditlerinde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) Volmax tabletler bir bardak su ile yutulmalı ve tabletler kırılmamalı, çiğnenmemelidir. Beta-2 agonist kullanımının artışı astımın kötüleştiğini gösterir. Bu durumda hastanın tedavi planı yeniden gözden geçirilmeli ve birlikte glukokortikoid tedavisi düşünülmelidir. Aşırı doz ile yan etkiler görülebileceğinden, doz veya veriliş sıklığı sadece doktor tavsiyesine göre artırılabilir. Doz atlandığında; vakit geçirmeden diğer doz alınmalıdır. Daha sonra tedaviye bir önceki gibi devam edilmelidir. Yetişkinler: Günde iki kere 8 mg’lık bir tablet (Volmax 8 mg) tavsiye edilir. Çocuklar: (3-12 yaş) Günde iki kere 4 mg’lık bir tablet (Volmax 4 mg) kullanılmalıdır. Yaşlılarda dozu ayarlamak gerekmez. Hastalar için bilgi: Volmax tablet kullanan hastalar feçeslerinde hiç bozulmamış şekilde tablet görebilir; bu tabletler aynen yutulmadan önceki tabletler gibidir ve bu nedenle tabletin dağılmadığı, çözünmediği ve emilmediği zannedilebilir. Ancak; bu durum Volmax tabletlerin kontrollü salınım formülasyon özelliği ile ilgili olup, feçeste görülen tabletler içi su dolu selülozik tablet membranından ibarettir, içindeki etken madde uygun şekilde absorbe olup kana geçmiştir. Klinik çalışma sonuçları bu içi boşalmış Volmax tabletlerin gastrointestinal kanalda 1 gün kadar kalabildiğini, genellikle 24 saat zarfında GI kanaldan geçtiğini göstermiştir (Data on file, ALZA Corp.). Volmax günde 2 kez verildiğinden hastalar bir defada birkaç tane içi boşalmış tableti feçeslerinde görebilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Volmax 8 mg tablet

Saklama Koşulları

Volmax tabletler 300Cnin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Volmax tabletler yutulacağı zaman aluminyum folyo ambalajından çıkarılmalıdır. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

14 ve 56 tabletlik kutularda çift folyolu blister şeklinde satılmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Salbutamol ve diğer beta-2 agonist ilaçlar hipertroidizmi olan hastalarda, miyokard enfarktüsü geçirmiş kişilerde, aritmisi olan hastalarda ve hipertansif kişilerde ve dikkatli kullanılmalıdır. Astımın tedavisinde basamaklı bir tedavi programı takip edilmeli ve hastanın cevabı klinik olarak ve akciğer fonksiyon testleri ile kontrol edilmelidir. Kısa etki süreli beta-2 agonist kullanımının artışı astım semptomlarının kötüleştiğini gösterir. Bu durumda hastanın tedavi planı gözden geçirilmelidir. Astım kontrolünde ani ve ilerleyici kötüleşme potansiyel olarak yaşamı tehdit edicidir, kortikosteroid tedavisine başlanılması veya dozunun artırılması düşünülmelidir. Risk altındaki hastalarda günlük "peak flow" kontrollerine başlanabilir. Hastalar ilaçtan sağladıkları rahatlama azalır veya her zamanki etki süresi azalırsa, dozu veya doz sıklığını artırmamalı, fakat doktora başvurmalıdır. Salbutamol tirotoksikozlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Daha ziyade parenteral ve nebülize uygulama ile beta-2 agonist tedavisi potansiyel olarak ciddi hipokalemiye neden olabilir. Akut şiddetli astımda bu etki ksantin türevleri, steroidler, diüretiklerin birlikte kullanımı ve hipoksi nedeniyle şiddetlenebileceğinden özel dikkat gösterilmelidir. Böyle durumlarda potasyum serum düzeylerinin kontrolü tavsiye edilir. Diğer beta-adrenoreseptör agonistleri gibi, Ventolin revesibl metabolik değişiklikleri indükleyebilir; örneğin artmış kan şekeri seviyeleri. Diyabetik hastalar bu durumu kompanse edemeyebilir ve ketoasidoz gelişebildiği rapor edilmiştir. Kortikosteroidler ile birlikte uygulama bu etkiyi artırabilir. Hamilelikte kullanımı: Hamilelik kategorisi C. Hamilelikte ilaçların kullanımı ancak anneye sağlaması beklenen yarar, fetüse olan herhangi bir riskinden fazla ise düşünülmelidir. Dünya çapında pazarlama çalışmaları sırasında, nadir olarak salbultamol ile tedavi edilen hastalardan doğan bebeklerde yarık damak ve organ defektlerini içeren çeşitli konjenital anomaliler rapor edilmiştir. Bazı anneler hamilelikleri sırasında birden fazla ilaç kullanmıştır. Defekt örneklerinde tutarlılık olmaması ve baseline konjenital anomali oranının %2-3 olması sebebiyle, salbutamol ile ilişkisi tespit edilememiştir. Emziren anneler: Salbutamol muhtemelen anne sütüne geçtiğinden beklenen yararları herhangi bir potansiyel riskinden daha fazla değilse kullanımı tavsiye edilmez. Anne sütündeki salbutamolün yeni doğanda zararlı bir etki yapıp yapmadığı bilinmemektedir. Taşıt ve makine kullanımı üzerine etkileri: Herhangi bir etki rapor edilmemiştir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Volmax tabletler bazı hastalarda, iskelet kasında hafif titremelere (özellikle ellerde bu etki daha belirgindir) ve palpitasyona neden olabilir. Bu etki bütün beta-adrenerjik uyarıcılarda görülür. Bu preparat ile rastlanılan titreme sıklığı standart salbutamol tabletlerde görüldüğü kadardır. Bazen başağrıları bildirilmiştir. Az sayıda hastada gerginlik hissi bildirilmiştir; bu etki iskelet kasına olan etkiden dolayı meydana gelir, merkezi sinir sisteminin uyarılmasına bağlı değildir. Bazı hastalarda periferal vazodilatasyon ve kalp hızında dengeleyici küçük bir artış olabilir. Yaygın olarak adale krampları bildirilmiştir. Çok nadiren anjiyoödem, ürtiker, bronkospazm, hipotansiyon ve kollaps gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları rapor edilmiştir. Beta-2 agonist tedavisi potansiyel olarak ciddi hipokalemiye neden olabilir. Diğer beta-2 agonistlerde olduğu gibi çok nadiren çocuklarda hiperaktivite bildirilmiştir. Bazı hastalarda taşikardi meydana gelebilir. Genellikle duyarlı hastalarda olmak üzere kardiyak aritmiler (atriyal fibrilasyon,supraventriküler taşikardi ve ekstrasistoller) nadiren bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

VİTAX 300 mg/ 50 ml İV infüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon, steril olarak omniflex-plus kaplı, koyu gri bromobütil kauçuk tıpa ve alüminyum üst conta içeren Tip I cam flakonda.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Paklitaksel araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkili değildir. Ancak bileşiminde alkol bulunduğu belirtilmelidir .

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

VİTAX ’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ. Eğer; Paklitaksele ya da yardımcı maddelerden herhangi birine, özellikle polioksietillenmiş kastor yağına karşı alerjiniz varsa, Tekrarlayan, ciddi ve kontrol altına alınamayan hastalıklar görülüyorsa, Tedavi sırasında sıklıkla kan sayımı yapılmalıdır. Beyaz kan hücresi sayınız ³1.500 /mm3 ve trombosit sayınız ³ 100.000 / mm3 değilse, Hamileyseniz Emziriyorsanız VİTAX’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ : VİTAX, sadece onkoloji bölümlerinde ve kanser kemoterapi ilaçlarının kullanımında deneyimli bir onkoloji uzmanının gözetimi altında uygulanmalıdır. Eğer ; Kan değerleriniz düzensiz ise; Doktorunuz bu durumda, VİTAX ile yapılan her uygulamadan önce kan değerlerinizi kontrol edecektir. Tedavi sırasında kalp problemleri ortaya çıkarsa; Doktorunuz bu durumda bir sonraki uygulamadan önce kalbinizi kontrol edecektir. Doksorubisin veya trastuzumab ile birlike uygulama yapılıyorsa; Doktorunuz bu durumda kalp fonksiyonlarınızı tedaviden önce ve tedavi boyunca kontrol edecektir. Tedaviden önce veya tedavi sırasında, ellerinizde veya ayaklarınızda uyuşma, karıncalanma veya sızı varsa; Bu durumda periferal nöropatiniz olabilir ve dozun azaltılması gerekebilir. VİTAX uygulanımı sırasında veya uygulamadan kısa süre sonra ortaya çıkan ciddi veya sürekli ishal durumu varsa; Bu durumda kolon iltihabı söz konusu olabilir (psödomembranöz kolit) VİTAX ve akciğer radyasyonu birlikte uygulanıyorsa; Bu durumda zatürre (interstisyel pnömoni) gelişebilir. Mukoza iltihabınız (mukozit) varsa; Bu durumda dozun azaltılması gerekebilir.   Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa, sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. VİTAX’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması VİTAX uygulama yöntemi nedeniyle yiyecek ve içeceklerden etkilenmez.     Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamileyseniz VİTAX kullanmayınız. VİTAX hamilelikte kullanılmamalıdır, bu nedenle tedaviniz sürerken hamile kalmamak için gereken tedbirleri almalısınız. Uygulayabileceğiniz yöntemler hakkında doktorunuz ile konuşunuz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. VİTAX emziren annelerde kullanılmamalıdır. Emziren bir anne iseniz, VİTAX ile tedaviye başladığınızda, emzirmeyi durdurmalı ve doktorunuzun onayı olmadan bebeğinizi emzirmemelisiniz.   Araç ve makina kullanımı Paklitakselin araç ve makine kullanma yeteneğini engellediği gösterilmemiştir. Bununla birlikte, VİTAX alkol içermektedir ve bu nedenle baş dönmesi ve sersemleme gibi şikayetleriniz varsa araç ve makine kullanımı gibi dikkat ve konsantrasyon gerektiren, tehlike potansiyeli olan işlerden kaçınmalısınız.   VİTAX’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler VİTAX’ın içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı bir duyarlılığınız yok ise, VİTAX kullanımına bağlı olumsuz bir etki beklenmez.   VİTAX her bir ml’sinde 394.5 mg etanol anhidrür içermektedir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı yada epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır. VİTAX her bir ml’sinde 527 mg Makrogolgliserol risinoleat (Polioksietillenmiş kastor yağı) içermektedir. Ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. VİTAX ayrıca, düşük kan basıncı, şok, nefes almada zorluk ve yüzde kızarıklıklar ile beliren aşırı duyarlılık reaksiyonlarına neden olabilen polioksiletillenmiş kastor yağı içermektedir.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Eritromisin (bakteriyel enfeksiyona karşı), fluoksetin (depresyona karşı) veya gemfibrozil (kolesterol düşürücü) ile birlikte kullanıldığında, VİTAX dozunun azaltılması gerekebilir. Rifampisin (bakteriyel enfeksiyona karşı), karbamazepin ve fenitoin (sara hastalığında), efavirenz veya nevirapin (enfeksiyona karşı) ile birlikte kullanıldığında VİTAX dozunun artırılması gerekebilir. Proteaz inhibitörleri denilen, HIV ve AIDS’e karşı kullanılan bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında VİTAX dozunun azaltılması gerekebilir. Sisplatinle (kanser tedavisi için) birlikte kullanıldığında böbrek fonksiyonlarının daha sık kontrol edilmesi gerekebilir. Doksorubisinle (kanser tedavisi için) ile birlikte kullanıldığında, vücutta yüksek seviyede doksorubisin birikiminden kaçınmak için VİTAX, doksorubisin uygulamasını takiben ancak 24 saat sonra uygulanmalıdır.  Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi VİTAX’ın da, bileşiminde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde, yan etkileri olabilir. Aşağıdakilerden biri olursa, VİTAX’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: ·   Ani kemik iliği ve kan lösemisi (akut miyeloid lösemi), ·   nefes almada zorluk, deride döküntüler ile karakterize aşırı duyarlılık reaksiyonu ·   Sinirlerde hassasiyet, kasılmalar, , baş ağrısı, denge ve   hareket bozuklukları gibi bazı sinir sistemi rahatsızlıkları ·   Görme siniri ve/veya görüş bozuklukları ·   Kalp krizi ·   Kalp atım hızının artması ·   Kalp ritm bozuklukları ·   Şok ·   Ateş ·   Bağırsak tıkanıklığı ·   Bağırsak delinmesi ·   Bağırsak iltihabı ·   Yemek borusu iltihabı ·   Kabızlık, ·   Karın boşluğunda asit birikimi ·   Pankreasta iltihap ·   Döküntü ve ateşle birlikte seyreden deri hastalıkları ·   Kan kreatinin düzeyinde artma. Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Bu durumlar sizde de mevcut ise, sizin VİTAX’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Zatürre Genel hastalık Hafif zayıflık sonucunda hareket sinirlerinde rahatsızlık Kalp kası bozuklukları Tansiyonda artış veya azalma Damarda pıhtı oluşması Damarda iltihap gelişmesi Nefes almada zorluk Bazı akciğer rahatsızlıkları (pulmoner fibrozis, pulmoner emboli) Kaşıntı Kızarıklık Vücutta aşırı sıvı kaybı Bacaklarda sıvı toplanması Karaciğerde bozulma Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Ciddi yan etkiler seyrek görülür. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Kansızlık Sersemlik Kulak çınlaması İşitme kaybı Kalp atışının yavaşlaması Bulantı Kusma İshal İştahsızlık Yorgunluk Öksürük Saç dökülmesi Geçici ve hafif cilt ve tırnak değişiklikleri Eklem ve kaslarda ağrı Lokal sıvı toplanması, ağrı, eritem selülite neden olan kan/sıvıların damar dışına sızması, sertleşme gibi enjeksiyon yeri rahatsızlıkları Karaciğer fonksiyon testlerinde AST(SGOT) ve alkalin fosfatazda şiddetli yükselme. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

VİTAX’ı daima doktorunuzun belirlediği miktarda alınız. Size uygulanan dozdan şüphe duyduğunuz anda almanız gereken miktarı, doktorunuz veya eczacınızla kontrol ediniz.   Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: İlacınızın dozu, boyunuz ve vücut ağırlığınıza ve tedaviye başlanmadan önce yapılan kan testlerinizin sonuçlarına göre doktorunuzca belirlenecektir. Doktorunuz VİTAX’ı uygulamadan önce olası aşırı duyarlılık reaksiyonlarını önlemek için başka ilaçlarda kullanmanızı isteyebilir. VİTAX tek başına uygulanabileceği gibi diğer bazı kanser ilaçları ile birlikte de uygulanabilir. VİTAX, genellikle 3’er hafta arayla uygulanır. Haftalık tedavi şeklinde de uygulanabilir. Ancak düzenli olarak yapılan kan testlerinin sonuçlarına göre uygulama sıklıkları değişiklik gösterebilir. Doktorunuz uygulanması gereken diğer ilaçlar ve kür sayısı hakkında sizi bilgilendirecektir. Uygulama yolu ve metodu: VİTAX kanser ilaçlarının uygulanımı konusunda deneyimli bir sağlık personeli tarafından sadece damar içine (intravenöz) infüzyon yoluyla uygulama içindir. Kas içine (intramüsküler) uygulanmamalıdır. VİTAX ağızdan alınmamalıdır.   VİTAX uygulamadan önce, aseptik teknikler kullanılarak, nihai konsantrasyon 0.3–1.2 mg/ml olacak şekilde, %0.9 enjektabl sodyum klorür ya da %5 enjektabl Dekstroz ya da %5 Dekstroz ve %0.9 NaCl enjektabl ya da %5 Dekstrozlu Ringer çözeltisi ile seyreltilmelidir.   Solüsyonun hazırlanmasından sonra, formülün taşıyıcı maddesine bağlı olarak filtrasyonla düzeltilemeyen dumanlı bir görünüm alabilir. VİTAX IV, mikropor membranı 0.22 µ’dan küçük olan in-line bir filtre ile uygulanmalıdır. Bir in-line filtre içeren IV tübünden geçen solüsyonda anlamlı bir potens kaybı kaydedilmemiştir.   Değisik yaş grupları Yaşlılarda kullanımı: Artan kalp yetmezliği riski nedeniyle, VİTAX bu yaş grubunda dikkatle kullanılmalıdır. Cocuklarda kullanımı: VİTAX’ın cocuklarda etkinliği ve güvenilirliği üzerine veri bulunmadığından VİTAX’ın çocuklarda kullanımı onerilmemektedir.   Özel kullanım durumları   Böbrek yetmezliği Böbrek yetmezliği durumunda doktorunuz almanız gereken dozu bildirecektir. Ancak ciddi böbrek yetmezliği durumunda VİTAX kullanılmamalıdır.   Karaciğer yetmezliği Karaciğer yetmezliği durumunda doktorunuz almanız gereken dozu bildirecektir. Ancak ciddi karaciğer yetmezliği durumunda VİTAX kullanılmamalıdır.   Eğer VİTAX’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz. Kullanmanız gerekenden daha fazla VİTAX kullandıysanız: VİTAX’dan kullanmanız gerekenden fazlasını aldıysanız derhal doktorunuza ya da en yakın hastaneye başvurunuz.   İlacınız bir sağlık personeli tarafından uygulanacağından kullanmanız gerekenden daha fazla VİTAX uygulanımı beklenmez. Ancak size fazla doz uygulandığını düşünüyorsanız, mümkün olan en kısa zamanda, sağlık personelini bilgilendirmeniz gerekir. Bu ilacın fazla miktarda alımında, akyuvar sayısında belirgin azalma görülebilir, sinirler hasar görebilir veya mukoza iltihabı oluşabilir. VİTAX’ı  kullanmayı unutursanız: İlacınız bir sağlık personeli tarafından uygulanacağından kullanmanız gereken dozun unutulması beklenmez. Ancak uygulanması gereken dozun size verilmemiş olabileceğini düşünüyorsanız, sağlık personelini bilgilendirmeniz gereklidir. Doktorunuz unutulan dozun ne zaman uygulanacağına karar verecektir. VİTAX ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Doktorunuz tarafından belirtilmedikce VİTAX’ın dozunu azaltmayınız ya da tedaviyi durdurmayınız. VİTAX tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

VİTAX İ.V. infüzyon için konsantre çözelti içeren flakon berrak, renksizden hafif sarıya doğru, viskoz çözelti içeren flakondur. VİTAX bir adet flakon ve hasta kullanma talimatını içeren karton kutuda, kullanıma sunulmaktadır. VİTAX; Yumurtalık kanseri, Meme kanseri, İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, AIDS’e bağlı Kaposi Sarkomu’nun tedavisinde, kullanılır. Paklitaksel, kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller ve bu hücreleri yokeder. 

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

VİTAX’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25oC’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan korunarak saklanmalıdır. Ürün dondurulduğunda bozulmaz ancak oda sıcaklığında hafif çalkalamayla çözünen çökelti oluşur. Eğer solüsyon bulanık görünümdeyse ya da çözünmeyen çökeltiler varsa flakon kullanılmamalı ve atılmalıdır.   Mikrobiyolojik açıdan ürün seyreltildikten sonra derhal kullanılmalıdır. Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız. Etiketin veya ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra VİTAX’ı kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz VİTAX’ıkullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

VİTAX antineoplastik bir ilaçtır ve dikkatle kullanılmalıdır. Çözelti seyreltmeleri özel alanlarda sorumlu personel tarafından aseptik koşullarda yapılmalıdır. Eldiven kullanılmalıdır. Deri ve mukoz membranlarla temas etmemesi için gereken önlemler alınmalıdır. Eğer VİTAX deri ile temas ederse derhal su ve sabunla yıkanmalıdır. Deriyle teması yanma ve kızarıklığa yol açar. Mukoz membranlarla temas ederse bol suyla yıkanmalıdır. İnhalasyonu takiben dispne, göğüs ağrısı, boğazda yanma ve bulantı görülebilir. Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

VİTAX 300 mg/50ml İV infüzyon için konsantre çözelti içeren flakon

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Paklitaksel klerensi, simetidin ile yapılan ön tedaviden etkilenmez. Over kanserinin birinci basamak tedavisinde VİTAX için önerilen uygulama sisplatinden önce uygulamadır. VİTAX sisplatinden önce uygulandığında emniyet profili tek başına uygulanan VİTAX’ın emniyet profili ile uyumludur. VİTAX sisplatinden sonra uygulandığında hastalarda daha belirgin miyelosupresyon ve paklitaksel klerensinde yaklaşık %20 azalma görülmüştür. VİTAX ve sisplatin ile tedavi edilen jinekolojik kanserli hastalarda tek başına sisplatin ile tedavi edilenlere göre böbrek yetmezliği riski artabilir.  Paklitaksel ve doksorubisin birbirine yakın zamanlarda uygulandığında, doksorubisin ve aktif metabolitlerinin eliminasyonu azalabileceğinden, metastatik meme kanserinin başlangıç tedavisi için kullanılan paklitaksel, doksorubisinden 24 saat sonra uygulanmalıdır . Paklitaksel metabolizması sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C8 ve CYP3A4 ile kısmen katalize edilir .Klinik çalışmalar, paklitakselin CYP2C8 aracılığıyla 6α-hidroksipaklitaksele metabolizmasının, insanlarda başlıca metabolik yol olduğunu göstermektedir. Paklitakselin bilinen potent bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol ile eş zamanlı uygulanması, hastalardaki eliminasyonunu inhibe etmez, dolayısıyla bu iki tıbbi ürün için doz ayarlaması yapılmaksızın birlikte uygulanabilir. Paklitaksel ve diğer CYP3A4 substratları/inhibitörleri arasındaki ilaç etkileşim potansiyeli hakkındaki diğer veriler sınırlıdır. Bu nedenle, CYP2C8 ya da CYP3A4 izoenzimlerini inhibe ettiği (örn: eritromisin, fluoksetin, gemfibrozil) ya da indüklediği (örn: rifampisin, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, efavirenz, nevirapin) bilinen tıbbi ürünlerle paklitakselin birlikte uygulanımında önlem alınmalıdır. Eşzamanlı olarak çoklu ilaç tedavisi alan kaposi sarkomlu hastalarla yapılan çalışmalar, paklitakselin sistemik klerensinin, indanavir ile değil ama nelfinovir ve ritanovir varlığında anlamlı derecede düşük olduğunu göstermektedir. Diğer proteaz inhibitörleri ile etkileşimlere dair bilgiler yetersizdir. Sonuç olarak proteaz inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda paklitakselin, eş zamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Paklitaksel’in doz aşımı için bilinen bir antidot bulunmamaktadır. Doz aşımı durumunda beklenen başlıca komplikasyonlar, kemik iliği supresyonu, periferal nörotoksisite ve mukozittir.

Etkin Maddeler

Her bir 50 ml’lik çözelti içeren flakon, 300 mg paklitaksel içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antineoplastik ajanlar – Taksanlar ATC kodu: L01C D01 Paklitaksel antimikrotübül bir ajandır. Tübülin dimerlerinden mikrotübül toplanmasını artırır ve mikrotübüllerin depolimerizasyonunu önleyerek, stabilize eder. Bu stabillik sonucu, hayati interfaz ve mitotik hücresel fonksiyonlar için gerekli olan, mikrotübül ağının normal dinamik reorganizasyonu inhibe olur. Paklitaksel ayrıca hücre siklusu süresince anormal mikrotübül demetlerinin oluşumunu ve mitoz sırasında multipl mikrotübül asterlerini indükler. Paklitakselin over kanseri ilk seçenek tedavisinde güvenlik ve etkinliği iki majör randomize kontrollü çalışma (siklofosfamid 750 mg/m2 + sisplatin 75 mg/m2 terapisi ile karşılaştırma) ile değerlendirilmiştir. Vakada (BMS CA 139–209), evre IIb-c, III ya da IV primer over kanserli, paklitakselle maksimum 9 tedavi kürü (3 saatlik infüzyonla 175 mg/m2) takiben sisplatin (75 mg/m2) ile tedavi ya da kontrol tedavisi gören yaklaşık 650 hasta bulunmaktadır. Bir diğer majör çalışmada (GOG 111/B-MS CA 139–022) 6 kür paklitakseli (24 saatlik infüzyonla 135 mg/m2) takiben sisplatin (75 mg/m2) ya da kontrol tedavisinin değerlendirildiği evre III/IV primer over kanserli, laparotomi aşamasından sonra >1 cm rezidüel hastalık ya da hafif metastazı olan yaklaşık 400 hasta bulunmaktadır. İki farklı paklitaksel dozu birbiriyle direkt olarak karşılaştırılmamıştır. Her iki çalışmada da paklitaksel ile sisplatin kombinasyon tedavisi gören hastalarda standart terapi gören hastalarla karşılaştırıldığında anlamlı oranda yüksek cevap oranı ve hayatta kalma süresinde uzama gözlenmiştir. İlerlemiş over kanserli hastalarda 3 saatlik infüzyonla paklitaksel/sisplatin uygulamasıyla siklofosfamid/sisplatin alan hastalar karşılaştırıldığında artan nörotoksisite, artralji ve miyalji fakat azalan miyelosupresyon gözlenmiştir. Meme kanserinde adjuvan tedavide, nod pozitif meme kanserli 3121 hasta, adjuvan paklitaksel terapisi almış ya da 4 kür doksorubisin ve siklofosfamid (CALG 9344, BMS CA 139-223) sonrasında kemoterapi görmemiştir. Ortalama takip süresi 69 ay olmuştur. Sonuçta, paklitaksel hastalarının AS terapisini tek başına alan (p = 0.0014) hastalara oranla hastalığın tekrarlama riskinde %18 oranında ve ölüm riskinde %19 oranında önemli bir azalma sağlanmıştır. Retrospektif analizler, bütün hasta alt sınıflarında yararı göstermiştir. Hormon reseptör negatif olan/bilinmeyen tümörlü hastalarda hastalığın tekrarlama riskinin azalma oranı %28 (%95CI: 0.59–0.86) olmuştur. Hormon reseptör pozitif tümörlü alt grup hastalarda hastalığın tekrarlama riskinin azalma oranı %9 (%95CI: 0.78–1.07)’dur. Bununla birlikte çalışma dizaynı, antrasiklin ve siklofosfamidin 4 kürden fazla uygulanmasına göre oluşturulmamıştır. Gözlenen etkilerin iki kol (Antrasiklin ve siklofosfamid 4 döngü; antrasiklin ve siklofosfamid + paklitaksel 8 döngü) arasındaki kemoterapi süresine kısmen bağlı olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle, paklitaksel ile adjuvan tedavisi, antrasiklin ve siklofosfamid terapisini uzatmak için alternatif olarak görülmektedir. Nod pozitif meme kanseri adjuvan terapisi, benzer dizaynlı ikinci büyük klinik çalışmasında, 3060 hastaya randomize olarak ya da yüksek dozlarda 225 mg/m2 4 paklitaksel kürü olmadan takiben 4 kür antrasiklin ve siklofosfamid (NSABP B-28, BMS CA139-270) verilmiştir. Ortalama takip süresi 64 aydır. Paklitaksel hastalarında hastalığın tekrarlama riskinde, tek başına antrasiklin ve siklofosfamid (p = 0.006) ile tedavi gören hastalara göre %17’ye kadar önemli bir azalma sağlanmıştır. Paklitaksel tedavisi ile %7’ye (%95CI: 0.78–1.12) kadar ölüm risk oranında azalma sağlanmıştır. Tüm alt grup analizleri paklitakseli desteklemektedir. Bu çalışmadaki hormon reseptör pozitif tümörlü hastalarda hastalığın tekrarlama riskinde %23 (%95CI: 0.6–0.92), hormon reseptör negatif tümörlü hastalarda hastalığın tekrarlama riskinde %10 (%95CI: 0.7–1.11) oranında azalma görülmüştür. Metastatik meme kanseri ilk seçenek tedavisinde, paklitakselin etkinlik ve güvenilirliği, iki pivot, randomize, kontrollü açık çalışmayla değerlendirilmiştir. Birinci çalışmada (BMS CA 139-278), bolus doksorubisini (50 mg/m2) takiben 24 saat paklitaksel (220 mg/m2 3 saatlik infüzyon) (AT) kombinasyonu, standart FAS rejimi (5-FU 500 mg/m2, doksorubisin 50 mg/m2, siklofosfamid 500 mg/m2) ile karşılaştırılmıştır. Her iki uygulama her 3 haftada 8 kür olarak yapılmıştır. Bu randomize çalışmada metastatik meme kanserli, önceden kemoterapi almamış ya da yalnızca antrasiklin olmayan kemoterapide adjuvan tedavisi almış 267 hasta kaydedilmiştir. Sonuçlar AT alan hastalardailerleme zamanları FAS tedavisi ile karşılaştırıldığında anlamlı farklılık (8.2’ye karşı 6.2 ay, p=0.029) göstermiştir. Ortalama hayatta kalma oranı FAS’a karşı paklitaksel/doksorubisin (18.3’e karşı 23 ay, p=0.004) yönündedir. AT ve FAS tedavilerinde sırasıyla %7 ve %50 taksan içeren takip kemoterapide %44 ve %48’dir. Ayrıca tüm cevap oranı AT kolunda FAS koluna göre anlamlı derecede yüksektir (%68’e karşı %55). Tam cevap paklitaksel/doksorubisin hastalarının %19’unda, FAS grubunda hastaların %8’inde görülmüştür. Sonuçta tüm etkinlik sonuçları, körlü bağımsız derlemelere uygunluk göstermektedir. İkinci pivot çalışmada paklitaksel ve Herceptin® kombinasyonunun etkinlik ve güvenilirliği planlanmış alt grup analizi HO648g çalışması (önceden adjuvan antrasiklin tedavisi almış metastatik meme kanserli hastalar) ile değerlendirilmiştir. Herceptin® etkinliği paklitaksel ile kombine halde önceden adjuvan antrasiklin tedavisi görmemiş hastalarda onaylanmamıştır. Metastatik meme kanserli, kuvvetli pozitif HER2’li (2+ ya da 3+ immünohistokimyasal yollarla ölçülmüş) önceden antrasiklinlerle tedavi edilmiş 188 hastada her üç haftada, trastuzumab (4 mg/kg yükleme dozu ve sonrasında haftalık 2 mg/kg) ve paklitaksel (175 mg/m2) 3 saatlik infüzyon kombinasyonu ile tek olarak paklitaksel (175 mg/m2) 3 saatlik infüzyonla tedavi karşılaştırılmıştır. Paklitaksel en az 3 haftada en az 6 kür, trastuzumab hastalık ilerleyinceye kadar haftalık olarak verilmiştir. Çalışma paklitaksel/trastuzumab kombinasyonunun, tek başına paklitaksel kullanımı ile karşılaştırdığında hastalık ilerleme zamanı dönemleri (6.9’a karşı 3 ay), cevap oranı (%41’e karşı %17) ve cevap süresinde (10.5’e karşı 4.5 ay) anlamlı derecede yararlı olduğunu göstermektedir. Paklitaksel/trastuzumab kombinasyonunda en önemli toksisite kardiyak disfonksiyon olmuştur (Bkz. 4.8). İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tedavisinde 175 mg/m2 paklitakseli takiben 80 mg/m2 sisplatin ile iki faz III çalışması (paklitaksel içeren rejim uygulanan 367 hasta) değerlendirilmiştir. Her iki çalışma da randomizedir. Biri 100 mg/m2 sisplatin ile karşılaştırma, diğeri 100 mg/m2 tenipozitin kullanılmasını takiben karşılaştırma için 80 mg/m2 sisplatinin kullanıldığı (karşılaştırıcı 367 hasta) çalışmadır. Sonuçlar her bir vaka için benzerdir. Primer sonuçlar için, mortalite, paklitaksel içeren rejim ile karşılaştırıcı arasında anlamlı bir fark (ortalama hayatta kalma süresi paklitaksel içeren rejimde 8.1 ve 9.5 ay, karşılaştırıcı rejimde 8.6 ve 9.9 aydır.) göstermemektedir. Benzer olarak, ilerlemesiz hayatta kalma süresi iki tedavi arasında anlamlı farklılık göstermemektedir. Klinik cevap oranları dönemler içinde anlamlı yararlar mevcuttur. Yaşam kalitesi sonuçları paklitaksel içeren rejimlerde, tat alma kaybı dönemi ve periferal nöropati (p < 0.008) sürelerinin daha kısa olduğunun açık kanıtının sağlanması yararı söz konusudur. AIDS’e bağlı Kaposi sarkomu tedavisinde, paklitakselin etkinlik ve güvenilirliği ilerlemiş Kaposi sarkomalı, önceden sistemik kemoterapi ile tedavi edilmiş hastalarda karşılaştırmalı olmayan çalışmalarla değerlendirilmiştir. Başlıca bitiş noktası en iyi tümör cevabı olmuştur. 107 hastanın 63’ünde lipozomal antrasiklin rezistansı hesaba katılır. Bu alt grubun çekirdek etkinlik populasyonu oluşturması hesaplanmıştır. Tüm başarı oranı (tam/parsiyel cevap) lipozomal antrasiklin-rezistan hastalarda 15 kür tedavi sonrasında %57 (CI 44–%70)’dir. Cevapların %50’den fazlası 3. kürden sonra görülmüştür. Lipozomal antrasiklin-rezistan hastalarda sonuçlar daha önce hiç proteaz inhibitörleri almamış (%55.6) ve paklitaksel ile tedaviden en az 2 ay önceye kadar bir proteaz inhibitörü almamış hastalarla (%60.9) karşılaştırılabilirdir. Çekirdek populasyonda hastalığın ilerleme süresi, ortalama 468 gün bulunmuştur (%95 CI 257-NE). Ortalama hayatta kalma süresi hesaplanmamıştır; fakat %95 güven aralığında en düşük 617 gündür.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler İntravenöz uygulamayı takiben, paklitakselin plazma konsantrasyonları bifazik düşüş gösterir. Paklitakselin farmakokinetiği 135 ve 175 mg/m2 dozlarında ve 3 ve 24 saatlik infüzyonlarda değerlendirilmiştir. Ortalama terminal yarılanma ömrü 3–52.7 saat aralığındadır ve total vücüt klerensi 11.6 ile 24.0 l/saat/m2’dir. Toplam vucüt klerensi, paklitakselin plazma konsantrasyonu arttıkça azalma gösterir. Dağılım: Ortalama kararlı durum dağılım hacmi 198 ila 688 l/m2’dir ki bu paklitakselin yaygın ekstravasküler dağılımının ve/veya dokulara bağlandığının göstergesidir. Kaposi sarkomalı 19 hastada 100 mg/m2 intravenöz 3 saatlik infüzyon dozunu takiben, ortalama Cmaks 1.530 ng/ml (761–2.860 aralığında) ve ortalama EAA 5.619 ng.sa/ml (2.609–9.428 ng.sa/ml)’dir. Klerens 20.6 l/sa/m2 (11–38 l/sa/m2 aralğında) ve dağılım hacmi 291 l/m2 (121–638 aralığında)’dir. Terminal eliminasyon yarılanma ömrü ortalama 23.7 saat (12–33 sa. aralığında)’tir. Paklitakselin çoklu uygulamasıyla, biriktiğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. In vitro, insan serum proteinlerine bağlanma çalışmaları, ilacın %89–98 oranında serum proteinlerine bağlandığını göstermiştir. Simetidin, ranitidin, deksametazon ya da difenhidramin varlığı paklitakselin proteinlere bağlanmasını etkilemez. Biyotransformasyon: Paklitakselin metabolizması insanlarda tam olarak aydınlatılmamıştır. Karaciğerde metabolizma ve safra klerensi, paklitaksel metabolizması için temel mekanizma olabilir. Paklitaksel başlıca sitokrom P450 (CYP450) enzimleri ile metabolize edilmektedir. Radyoaktif işaretli paklitaksel uygulamasını takiben ortalama %26.2 ve %6 radyoaktivite feçes içinde sırasıyla 6α-hidroksipaklitaksel ve 3ı-p-dihidroksipaklitaksel olarak atılmıştır. Hidroksillenmiş metabolitlerin oluşumu CYP2C8, CYP3A4 ve her ikisi -2C8 ve -3A4 ile kataliz edilmektedir. Eliminasyon: Dozun %1.3 ila %12.6’sı değişmeden idrara geçer ve bu yoğun renal olmayan klerensin göstergesidir. Doğrusal/doğrusal olmayan durum : Artan dozlarda uygulanan 3 saatlik infüzyonlar lineer olmayan farmakokinetik sonuçlar vermiştir. 135 mg/m2’lik doz %30 arttırılarak 175 mg/m2’ye çıkartıldığı zaman Cmaks ve EAA (eğri altında kalan alan) değerleri sırasıyla %75 ve %81 artmıştır. Hastalardaki karakteristik özellikler Yaş ve cinsiyet : Sistemik paklitaksel maruziyetinde hastalar arası değişkenlik minimumdur. Böbrek/Karaciğer yetmezliği : Paklitakselin böbrek ya da karaciğer disfonksiyonu durumunda 3 saatlik infüzyonunu takiben metabolizması formal olarak araştırılmamıştır. Hemodiyalize giren ve 3 saatlik 135 mg/m2 dozda paklitaksel uygulanan hastalar için farmakokinetik parametreler diyalize girmeyen hastalarla aynı aralıklar içindedir. Farmakokinetik/farmakodinamik ilişkiler Paklitaksel ve doksorubisinin eş zamanlı kullanıldığı klinik çalışmalarda, doksorubisinin ve metabolitlerinin dağılma ve eliminasyonu uzar. Paklitaksel doksorubisinden hemen sonra uygulandığında, doksorubisine total maruz kalma, iki ilacın 24 saatlik aralıkla uygulanmasına kıyasla %30 daha yüksek olur. Paklitakselin diğer terapilerle kombinasyon halinde kullanılması için lütfen, sisplatin, doksorubisin veya trastuzumab kullanımı üzerine bilgi için bu tıbbi ürünlerin Kısa Ürün Bilgilerine başvurunuz.

Farmasötik Form

İnfüzyon için konsantre çözelti Berrak, renksizden hafif sarıya doğru, viskoz çözelti

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye: Gebelik kategorisi: D Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) : Paklitaksel’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmaolojik etkileri bulunmaktadır. VİTAX gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Gebelik dönemi : Gebe kadınlarda paklitaksel kullanımı üzerine hiçbir bilgi yoktur. Diğer sitotoksik ilaçlarda olduğu gibi, VİTAX’ın gebelik döneminde kullanımı kontrendikedir. Kadın hastalar, VİTAX ile tedavi edilirken, tedavi süresince hamile kalmamaları ve böyle bir durum oluşursa, derhal doktorlarını bilgilendirmeleri konusunda uyarılmalıdırlar. Laktasyon dönemi : Paklitakselin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Ancak bir çok ilaç anne sütüne geçtiğinden VİTAX’ın emziren annelerde kullanımı konrendikedir. VİTAX tedavisi süresince anneler bebeklerini emzirmemelidir.   Üreme yeteneği/Fertilite : Paklitakselin tavşanlarda embriyotoksik ve fetotoksik olduğu ve sıçanlarda fertiliteyi azalttığı gösterilmiştir.

Geçimsizlikler

Hastanın plastik PVC infüzyon torbaları, setleri ya da diğer tıbbi gereçlerden sızabilecek DEHP [di-(2-etilhekzil)fitalat] ile etkileşimini engellemek için, seyreltilmiş VİTAX solüsyonları, tercihen PVC olmayan şişelerde (cam, polipropilen) ya da plastik torbalarda (polipropilen, poliolefin) saklanmalı ve polietilen kaplı uygulama setleri ile hastaya uygulanmalıdır. Kısa giriş ve/veya çıkışlı plastik PVC borular taşıyan filtre cihazları kullanıldığında belirgin DEHP sızıntısı görülmemiştir. Geçimlilik çalışmalarının olmadığı durumlarda, bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi : 13.05.2009

İstenmeyen Etkiler

Farklı bir şekilde belirtilmediği durumda, aşağıdaki bilgiler paklitaksel monoterapisi gören solid tümörlü 812 hastada klinik çalışmalara aittir. Kaposi sarkomlu populasyon çok spesifik olduğundan 107 hasta ile yapılan klinik çalışmaya dayanan özel bir bölüm oluşturulmuştur. Advers etkilerin sıklık ve ciddiyeti, farklı bir şekilde belirtilmediği durumda, VİTAX alan over, meme, küçük hücreli olmayan akciğer kanserli ya da Kaposi sarkomlu hastalar arasında genel olarak benzerdir. Gözlenen toksisitelerin hiçbiri yaşa belirgin olarak bağlı değildir. En sık görülen anlamlı istenmeyen etki kemik iliği supresyonudur. Şiddetli nötropeni (< 500 hücre/mm3) hastaların %28’inde, ancak febril epizodlar olmadan görülmüştür. Hastaların yalnızca %1’inde ≥7 gün için şiddetli nötropeni ile karşılaşılmıştır. Trombositomi hastaların %11’inde raporlanmıştır. Çalışma sırasında hastaların %3’ünde trombosit sayısı en az bir kez < 50.000/mm3 olmuştur. Anemi hastaların %64’ünde gözlenmekle birlikte hastaların yalnız %6’sında şiddetli (Hb < 5 mmol/l) dir. Aneminin insidans ve ciddiyeti temel hemoglobin durumu ile ilgilidir. Nörotoksisite, başlıca periferal nöropati, sisplatin ile kombine kullanıldığında paklitaksel 175 mg/m2, 3 saat infüzyonda (%85 nörotoksisite, %15 şiddetli), 135 mg/m2 24 saat infüzyona (%25 periferal nöropati, %3 şiddeli) göre daha sık ve şiddetlidir. Paklitaksel ile 3 saatlik infüzyonu takiben sisplatin ile tedavi edilen küçük hücreli olmayan akciğer kanserli ve over kanserli hastalarda, şiddetli nörotoksisite insidansında belirgin artış söz konudur. Periferal nöropati, ilk uygulamayı takiben ve paklitaksele maruziyetin arttığı durumda ortaya çıkabilmektedir. Bazı vakalarda periferal nöropati, paklitaksel tedavisinin kesilmesini gerektirmiştir. Duyusal semptomlar genellikle birkaç ay içinde artar ya da çözümlenir. Önceki terapilerin sonucunda varolan nöropatiler paklitaksel terapisi için bir kontrendikasyon değildir. Artralji ve miyalji hastaların %13’ünde şiddetli olmak üzere %60’ında gözlenmiştir. Anlamlı bir aşırı duyarlılık reaksiyonu ile olası fatal sonuç (terapi gerektiren hipotansiyon, anjiyoödem, bronkodilatör terapisi gerektiren solunum sıkıntısı ya da jeneralize ürtiker) iki hastada (< %1) ortaya çıkmıştır. Hastaların %34’ünde (tüm çalışmada %17) minör aşırı duyarlılık reaksiyonları görülmüştür. Bu minör reaksiyonlar, genellikle yüzde kızarma ve isiliktir ve terapötik müdahale ya da paklitaksel tedavisinin kesilmesini gerektirmez. Enjeksiyon yeri reaksiyonları intravenöz uygulama süresince lokal ödem, ağrı, eritem ve indurasyon görülebilir. Zaman zaman, ekstravazasyon selülitle sonuçlanabilir. Ciltte kötüleşme ve/veya soyulma zaman zaman ekstravazasyona bağlı olarak bildirilmiştir. Ciltte renk değişiklikleri de ortaya çıkmıştır. Farklı bir yerde farklı bir bölgeye VİTAX uygulamasını takiben daha önce ekstravazasyon olan bir yerde cilt reaksiyonlarının tekrarlaması ör.“anamnestik reaksiyon” nadir olarak bildirilmiştir. Ekstravazasyon reaksiyonları için halen bilinen spesifik bir tedavi yoktur. Aşağıda listelenen istenmeyen etkiler, paklitakselin monoterapi halinde 3 saatlik infüzyonuyla metastatik çerçevede (klinik çalışmalarda tedavi edilen 812 hasta) ciddiyetine bakılmadan ve paklitakselin pazarlama sonrası takibi* olarak raporlanmıştır. Aşağıda istenmeyen etkilerin sıklığı listelenmiştir: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000)bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar             Çok yaygın          :Enfeksiyon Yaygın olmayan    :Septik şok Seyrek                : Pnömoni, sepsis   Kan ve lenf sistemi bozuklukları Çok yaygın          :Miyelosupresyon, nötropeni, anemi, trombositopeni,lökopeni Seyrek               : Febril nötropeni Çok seyrek          : Akut miyeloid lösemi, miyelodisplastik sendrom   Bağışıklık sistemi bozuklıkları                  Çok yaygın        :Minör aşırı duyarlılık reaksiyonları (özellikle yüzde kızarıklık ve isilik) Yaygın olmayan: Tedavi gerektiren anlamlı aşırı duyarlılık reaksiyonları (ör., hipotansiyon, anjiyoödem, solunum zorluğu, jeneralize ürtiker, titreme,                               sırt ağrıları) Seyrek               :Anaflaktik reaksiyonlar Çok seyrek         : Anaflaktik şok   Metabolizma ve beslenme bozuklukları            Çok seyrek       :Anoreksia                                                                         Psikiyatrik bozukluklar                              Çok seyrek     :Konfüzyonal evre   Sinir sistemi bozuklukları                          Çok yaygın   :Nörotoksisite (çoğunlukla: periferal nöropati) Seyrek        : Motor nöropati (minör distal zayıflık sonucunda) Çok seyrek : Otonomik nöropati (paralitik ileus ve ortostatik hipotansiyona neden olan), grand mal nöbetler, konvülsiyonlar, ensefalopati,sersemlik, baş ağrısı, ataksi   Göz bozuklukları                                          Çok seyrek :Optik sinir ve/veya görüş rahatsızlıkları, özellikle önerilendendaha yüksek doz alan hastalarda   Kulak ve iç kulak bozuklukları                  Çok seyrek :Ototoksisite, işitme kaybı, kulak çınlaması, vertigo   Kardiyak bozukluklar                                 Yaygın               : Bradikardi Yaygın olmayan   :Kardiyomiyopati, asemptomatik ventriküler taşikardi,bigemine taşikardi, AV blok ve senkop, miyokard infarktüsü Çok seyrek        : Atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardi   Vasküler bozukluklar                                 Çok yaygın        :Hipotansiyon Yaygın olmayan  : Hipertansiyon, tromboz, tromboflebit Çok seyrek         : Şok   Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinel hastalıklar Seyrek       :Dispne, plevral efüzyon, interstisyel pnömoni, akciğer fibrozis, pulmoner embolizm, solunum zorluğu Çok seyrek : Öksürük    Gastrointestinal bozukluklar                    Çok yaygın :Bulantı, kusma, diyare, mukozal inflamasyon Çok seyrek : Barsak obstrüksiyonu, barsak perforasyonu, iskemik kolit, mezenterik tromboz,psödomembranöz kolit, özofajit, konstipasyon, asit, pankreatit   Hepatobiliyer bozukluklar                         Çok seyrek : Hepatik nekroz, hepatik ensefelopati   Deri ve deri altı doku bozuklukları           Çok yaygın  :Alopesi Yaygın        : Geçici ve hafif tırnak ve cilt değişiklikleri Seyrek        : Kaşıntı, kızarıklık,eritem Çok seyrek :Stevens-Johnson sendromu, epidermal nekroliz,eritem multiform, eksfolyatif dermatit, ürtiker, onikoliz (tedavi gören hastalar el ve ayakların güneş ışığından korunmalıdırlar.)   Kas-iskelet bozukluklar bağ doku ve kemik hastalıkları      Çok yaygın   : Artralji, miyalji   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar          Yaygın         :Enjeksiyon yeri reaksiyonları (lokal ödem, ağrı, eritem, indurasyon, selülite neden olan ekstravazasyon durumu) Seyrek         : Asteni, pireksi, dehidrasyon, ödem   Araştırmalar                                                 Yaygın                 :AST (SGOT)’ın şiddetli yükselmesi, alkalin fosfatazda şiddetli yükselme Yaygın olmayan    :Bilirubin düzeylerinde ciddi yükselme Seyrek                  : Kan kreatinin değerlerinde artma   Paklitaksel ile adjuvan tedaviyi takiben AS tedavisi gören meme kanserli hastalarda, AS terapisini tek başına alan hastalardan daha fazla nöroduyusal toksisite, aşırı duyarlılık reaksiyonları, artralji/miyalji, anemi, infeksiyon, ateş, bulantı/kusma ve diyare gözlenmiştir. Buna karşın, bu olayların sıklığı, yukarıda raporlandığı gibi, paklitaksel monoterapisi ile tutarlılık göstermiştir. Kombinasyon tedavisi Aşağıdaki tartışma, over kanserinde ilk seçenek kemoterapisinde iki majör çalışmadan (paklitaksel + sisplatin: yaklaşık 1050 hasta) söz etmektedir: Metastatik meme kanseri tedavisinde ilk seçenek iki faz III çalışması: bir doksorubisin kombinasyonunun incelenmesi (paklitaksel + doksorubisin: 267 hasta) ve diğer biri trastuzumab kombinasyonu incelemesi (planlanmış alt grup analizi, paklitaksel + transtuzumab: 188 hasta) ve ilerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanseri tedavisinde iki faz III çalışması (paklitaksel + sisplatin: yaklaşık 360 hasta) (bkz.5.1) Paklitaksel ile 3 saatlik infüzyonu takiben sisplatin ile over kanseri ilk seçenek kemoterapi gören hastalarda, nörotoksisite, artralji/miyalji ve aşırı duyarlılığın siklofosfamidi takiben sisplatin ile tedavi gören hastalarda görüldüğünden daha sık ve şiddetli olduğu raporlanmıştır. Miyelosupresyon, 3 saatlik paklitaksel infüzyonunu takiben sisplatin ve siklofosfamidi takiben sisplatin ile tedavi karşılaştırıldığında daha düşük sıklıkta görülmüştür ve daha az şiddetlidir. Metastatik meme kanserinde ilk seçenek kemoterapi için, nötropeni, anemi, periferal nöropati, artralji, miyalji, asteni, ateş ve diyarenin, standart FAS terapisi (5-FU 500 mg/m2, doksorubisin 50 mg/m2, siklofosfamid 500 mg/m2) ile karşılaştırıldığında paklitakselin (220 mg/m2) 3 saatlik infüzyonunu takiben 24 saat doksorubisin (50 mg/m2) terapisinde daha sık görüldüğü ve daha şiddetli olduğu raporlanmıştır. Paklitaksel/doksorubisin grubunda kortikosteroid kullanılması bulantı ve kusmanın sıklık ve şiddetini azaltabilir. Paklitaksel 3 saatlik infüzyonuyla trastuzumab ile kombinasyon halinde metastatik meme kanserli hastalarda ilk seçenek tedavi olduğunda, şu olaylar (paklitaksel ya da trastuzumab ile ilgili olarak) paklitaksel monoterapisine göre daha sık olarak raporlanmıştır: kalp yetmezliği (%8’e karşı %1), infeksiyon (%46’a karşı %27), titreme (%42’ye karşı %4), ateş (%47’ye karşı %23), öksürük (%42’ye karşı %22), isilik (%39’a karşı %18), artralji (%37’a karşı %21), taşikardi (%12’ye karşı %4), diyare (%45’e karşı %30), hipertoni (%11’e karşı %3), epistaksis (%18’a karşı %4), akne (%11’e karşı %3), herpes simpleks (%12’ye karşı %3), rastlantısal hasar (%13’a karşı %3), uykusuzluk (%25’e karşı %13), rinit (%22’ye karşı %5), sinüzit (%21’e karşı %7) ve injeksiyon yeri reaksiyonu (%7’ye karşı %1). Bunların bazılarının sıklık farklılığı, paklitaksel/trastuzumab kombinasyonuna karşı paklitaksel monoterapisi ile tedavi sayısının artması ya da tedavi süresine bağlı olabilir. Paklitaksel/trastuzumab kombinasyonu ve paklitaksel monoterapisi ile şiddetli olaylar benzer oranlarda raporlanmıştır. Paklitaksel metastatik meme kanserinde doksorubisin ile kombinasyon halinde uygulandığında, kardiyak kontraksiyon anormallikleri (sol ventrikül çıkış fraksiyonu ≥ %20) standart FAS rejimine karşı sırasıyla hastaların %15 ve %10’unda gözlenmiştir. Konjestif kalp yetmezliği, paklitaksel/doksorubisin ve standart FAS grubunda < %1 oranında gözlenmiştir. Paklitaksel ile trastuzumabın kombinasyon halinde kullanıldığı, öncesinde antrasilinle ile tedavi edilen hastalarda kardiyak disfonksiyonunpaklitaksel monoterapisi (NYHA sınıf I/II %10’a karşı %0, NYHA sınıf III/IV %2’e karşı %1) gören hastalarla karşılaştırıldığında sıklık ve şiddeti yüksektir ve nadir olarak ölüm görülmüştür. Bu nadir vakalar haricinde, hastalar uygun medikal tedaviye cevap vermektedir. Radyasyon pnömonit, eş zamanlı radyoterapi alan hastalarda raporlanmıştır. AIDS’e bağlı Kaposi sarkomu Hematolojik ve hepatik istenmeyen etkiler hariç, istenmeyen etkilerin sıklık ve şiddeti genellikle Kaposi sarkomlu ve paklitaksel monoterapisi alan diğer solid tümörlü hastalarda 107 hastayı kapsayan klinik çalışmaya dayanarak benzer bulunmuştur. Kan ve lenfatik sistem bozuklukları: Kemik iliği supresyonu, majör doz sınırlayıcı toksisitedir. Nötropeni en önemli hematolojik toksisitedir. Tedavinin birinci kürü süresince, şiddetli nötropeni (< 500 hücre/mm3) hastaların %20’inde ortaya çıkmıştır. Tüm tedavi periyodu süresince, hastaların %39’unda şiddetli nötropeni gözlenmiştir. Nötropeni > 7 gün için hastaların %41’inde ve 30–35 gün için %8’inde görülmüştür. Bu durum takip edilen tüm hastalarda 35 gün içinde çözümlenmiştir. 4. derece nötropeni insidansı ≥ 7 gün, %22’dir. Paklitaksele bağlı nötropenik ateş hastaların %14’ünde ve tedavi döngüsünde %1.3’ünde raporlanmıştır. Paklitaksel uygulaması süresince ürüne bağlı olarak 3 septik epizodun (%2.8) fatal olduğu onaylanmıştır. Trombositopeni hastaların %9’unda şiddetli (< 50.000 hücre/mm3) olmak üzere %50’sinde gözlenmiştir. Tedavi süresince hastaların yalnız %14’ünde en az bir kere trombosit sayısı < 75.000 hücre/mm3 değerine düşmüştür. Paklitaksele bağlı kanama < %3 hastada raporlanmıştır; fakat hemorajik epizodlar lokaldir. Anemi (Hb < 11 g/dl), hastaların %10’unda şiddetli (Hb < 8 g/dl) olmak üzere %61’inde gözlenmiştir. Hastaların %21’inde eritrosit transfüzyonu gerekmiştir. Hepato–bilier bozukluklar: Hastalar arasında (proteaz inhibitörleri ile tedavi gören hastaların > %50) normal temel karaciğer fonksiyonuyla, bilirubin, alkalin fosfataz ve AST (SGOT) artışları sırasıyla %28, %43 ve %44’tür. Bu parametrelerin her biri için artışlar vakaların %1’inde şiddetlidir.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Her 1 ml çözeltide; Etkin madde: Paklitaksel …………………………….6mg Yardımcı maddeler:  Makrogolgliserol risinoleat ………..527 mg Susuz etanol……………………….. 0.5 ml

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Paklitakselin karsinojenik potansiyeli araştırılmamıştır. Bununla beraber farmakodinamik etki mekanizması değerlendirildiğinde paklitaksel potansiyel bir karsinojenik ve genotoksik ajandır. Paklitakselin mutajenik olduğu in vitro ve in vivo memeli test sistemlerinde gösterilmiştir.

Kontrendikasyonlar

VİTAX, Paklitaksele ya da solüsyonda yer alan yardımcı maddelerden herhangi birine, özellikle polioksietillenmiş kastor yağına karşı, duyarlı olduğu bilinen kişilerde, Gebelik ve laktasyonda, Nötrofil sayısı < 1.500/mm3 (kaposi sarkomlu hastalar için < 1.000/mm3) olan hastalarda,  Kaposi sarkomunda, tekrarlayan, ciddi ve kontrol altına alınamayan enfeksiyonların görüldüğü hastalarda, kontrendikedir.  

Kullanım Yolu

Damar içine uygulanır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

VİTAX 300 mg /50 ml İ.V. infüzyon için konsantre çözelti içeren flakon

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

VİTAX, antikanser ajanların kullanımı konusunda deneyimli bir doktorun gözetimi altında uygulanmalıdır. Ciddi duyarlılık reaksiyonları gelişebileceğinden uygun destekleyici ekipmanların hazır bulundurulması gerekmektedir. Diğer tüm antineoplastik ajanlarda olduğu gibi, VİTAX da dikkatle kullanılmalıdır. Solüsyon seyreltmeleri aseptik koşullarda, eğitimli personel tarafından yapılmalıdır. Koruyucu eldivenler kullanılmalı, ilacın deri ve mukoza ile temas etmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. VİTAX cilt ile temas ederse derhal su ve sabunla yıkanmalıdır. Topik etkileşim sonrası deride yanma ve kızarıklık görülür. Vitax mukoz membranlarla temas ederse, bol su ile yıkanmalıdır. İnhalasyonu ile dispne, göğüs ağrısı, boğazda yanma ve bulantı bildirilmiştir. Flakon tıpasının çökmesine ve dolayısıyla sterilitenin bozulmasına neden olabileceği için Chemo-Dispensing Pin aleti ya da benzer sivri uçlu aletler kullanılmamalıdır. VİTAX ile tedaviden önce hastalara kortikosteroidler, antihistaminikler ve H2 antagonistleriyle ön tedavi uygulanmalıdır. VİTAX, kombinasyon tedavisinde sisplatinden önce uygulanmalıdır. Dispne ve hipotansiyon, anjiyoödem ve jeneralize ürtiker ile tanımlanan ve tedavi gerektiren aşırı duyarlılık reaksiyonları, kortikosteroidler, antihistaminikler ve H2 antagonistleriyle ön tedavi sonrasında VİTAX uygulanan hastaların <%1’inde ortaya çıkabilmektedir. Bu reaksiyonlar muhtemelen histaminden kaynaklanmaktadır.  Ciddi aşırı duyarlılık durumunda VİTAX infüzyonu derhal kesilmeli, semptomatik tedaviye başlanmalı ve hastaya yeniden VİTAX uygulanmamalıdır. Kemik iliği supresyonu(özelikle nötropeni) doz düzeyini sınırlandıran toksik bir durumdur. Tedavi sırasında sıklıkla kan sayımı yapılmalıdır. Nötrofil sayısı ≥ 1.500/mm3 (kaposi sarkomlu hastalar için ≥ 1.000/mm3) ve trombosit sayısı ≥ 100.000/mm3 (kaposi sarkomlu hastalar için ≥ 75.000/mm3) olmadan, hastalara VİTAX uygulanmamalıdır. Kaposi sarkomu klinik çalışmasında, hastaların çoğuna granülosit koloni stimüle edici faktör (G-CSF) uygulanmıştır. Ağır kalp iletim bozuklukları, tek başına VİTAX ile tedavi sırasında seyrek olarak bildirilmiştir. VİTAX uygulaması sırasında ciddi iletim bozuklukları gelişirse, uygun tedavi uygulanmalı ve VİTAX’ın takip eden dozları uygulandığında hasta kardiyak yönden izlenmelidir.   VİTAX uygulaması süresince hipotansiyon, hipertansiyon ve bradikadi gözlenmiştir. Hastalar genellikle asemptomatiktir ve genellikle tedavi gerekmez. Özellikle VİTAX uygulamasının ilk saatlerinde sık sık hayati belirtilerin izlenmesi önerilmektedir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserli hastalarda, over ya da meme kanserli hastalara göre ağır kardiyovasküler etkiler daha sıklıkla gözlenmiştir. Klinik bir çalışmada AIDS’e bağlı kaposi sarkomlu bir hastada, kalp yetmezliği bildirilmiştir. . VİTAX metastatik meme kanserinin başlangıç tedavisinde doksorubisin ya da trastuzumab ile kombine uygulandığında kalp fonksiyonları özellikle izlenmelidir. VİTAX’ın bu kombinasyonlarda tedavisinin düşünüldüğü hastalarda, hastaların anamnez, fiziksel muayene, elektrokardiyogram (EKG) incelemelerini kapsayan kardiyak incelemeleri yapılmalıdır. Hastanın kalp fonksiyonları tedavi süresince de izlenmelidir (örn. her üç ayda). Bu izleme kalp yetmezliği gelişen hastaların fark edilmesine yardımcı olabilir. Tedavi sırasında, tedaviyi gerçekleştiren doktor ventriküler fonksiyon değerlendirme sıklığına karar verirken, uygulanan antrasiklin kümülatif dozunu (mg/m2) dikkatle değerlendirmelidir. Testlerde, kalp fonksiyonlarında kötüleşme görülürse, asemptomatik bile olsa, irreversibl kardiyak hasar da dahil olmak üzere kardiyak hasar oluşması potansiyeline karşı, tedavinin sürdürülmesi ile sağlanacak klinik yararlar, ilgili doktor tarafından dikkatle değerlendirilmelidir. Tedavinin devam edilmesine karar verilirse, kalp fonksiyonları daha sık izlenmelidir (örn: her 1-2 siklusda). Periferal nöropati ile sıklıkla karşılaşılmasına karşın, ağır semptomların gelişimi seyrek olarak bildirilmiştir. Ağır vakalarda, VİTAX dozunun %20’ye kadar (kaposi sarkomlu hastalar için %25) azaltılması önerilir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserli hastalar ve over kanserli hastalarda birinci basamak tedavisinde 3 saat süreyle infüzyon yoluyla uygulanan VİTAX’ın sisplatin ile kombinasyonunun nörotoksisite insidansı, VİTAX’ın tek başına uygulanımı ya da siklofosfamidi takiben sispilatin uygulanımına oranla daha yüksektir. Karaciğer yetmezliğiolan hastalarda özelikle Evre III-IV miyelosupresyon olmak üzere toksisite görülme riski artabilir. Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda 3 saat süreyle VİTAX infüzyonu ile toksisitenin arttığına dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. VİTAX daha uzun süreyle infüze edildiğinde orta ve ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda artan miyelosupresyon görülebilir. Hastalar miyelosupresyon gelişimi ön verileri için yakından izlenmelidir. Hafif- orta derecede böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozda değişiklikler önerebilmek için yeterli veri bulunmamaktadır . Ciddi kolestazlı hastalar için de veri bulunmamaktadır. Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalar VİTAX ile tedavi edilmemelilerdir. VİTAX’ın intraarteryal uygulamasından özellikle kaçınılmalıdır; zira lokal toleransın araştırıldığı hayvan çalışmalarında intraarteryal uygulamayı takiben ciddi doku reaksiyonları bildirilmiştir.  Psödomembranöz kolit, eş zamanlı antibiyotik tedavisi görmeyen hastaların da dahil olduğu vakalarda nadir olarak bildirilmiştir. Bu reaksiyon, VİTAX ile tedavi süresince ya da tedaviden kısa süre sonra görülen ciddi ya da devamlı diyare vakalarında ayırıcı tanı olarak dikkate alınmalıdır. Akciğerde radyasyon tedavisi ile kombine uygulanan VİTAX ürünlerin uygulama sırasından bağımsız olarak interstisyel pnömoni gelişimine neden olabilir. Kaposi sarkomlu hastalarda, ciddi mukozit nadirdir. Ciddi reaksiyonlar gelişirse, paklitaksel dozu %25 azaltılmalıdır. VİTAX her bir ml’sinde 527 mg Makrogolgliserol risinoleat (Polioksietillenmiş kastor yağı) içermektedir. Ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. VİTAX her bir ml’sinde 394.5 mg etanol anhidrür içermektedir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı yada epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi VİTAX infüzyonundan önce tüm hastalara kortikosteroidler, antihistaminikler ve H2 reseptör antagonistleri verilmelidir.   Ön tedavi Dozaj VİTAX’tan önce uygulama Deksametazon 20 mg oral* ya da IV Oral: Yaklaşık 12 ve 6 saat önce IV: 30 – 60 dakika önce Difenhidramin** 50 mg IV 30–60 dakika önce Simetidin ya da Ranitidin 300 mg IV 50 mg IV 30–60 dakika önce   *Kaposi sarkomlu hastalar için 8–20 mg **ya da bir antihistamin eşdeğeri, örn: klorfeniramin Over kanserinin birinci seçenek tedavisinde: Diğer dozaj rejimleri incelenmekteyse de VİTAX ve sisplatin kombinasyonu önerilmektedir. İnfüzyon süresine göre VİTAX’ın iki dozaj rejimi önerilmektedir: Her 3 haftada bir, 3 saat süreyle intravenöz infüzyon yoluyla VİTAX’ın 175 mg/m2 uygulanmasını takiben, 75 mg/m2 sisplatin ya da 24 saat süreyle infüzyon yoluyla VİTAX’ın 135 mg/m2 uygulanmasını takiben 75 mg/m2 sisplatin uygulanması önerilmektedir . Over kanserinde ikinci seçenek tedavisinde: VİTAX’ın önerilen dozu, tedavi kürleri arasında 3 haftalık ara bulunan 3 saat süreyle uygulanan 175 mg/m2’dir. Meme kanserinin adjuvan tedavisinde: VİTAX’ın önerilen dozu, antrasiklin ve siklofosfamid tedavisini takiben, her 3 haftada bir 4 kür halinde 3 saat süreyle uygulanan 175 mg/m2’dır. Meme kanserinin birinci seçenek tedavisinde: Doksorubisin (50 mg/m2) ile kombine kullanıldığında, VİTAX doksorubisinden 24 saat sonra uygulanmalıdır. VİTAX’ın önerilen dozu tedavi kürleri  arasında 3 haftalık arayla, 3 saat süreyle intravenöz uygulanan 220 mg/m2’dir. Trastuzumab ile kombine kullanıldığında VİTAX’ın önerilen dozu, tedavi kürleri arasında 3 haftalık arayla 3 saat süreyle uygulanan 175 mg/m2’dır. VİTAX infüzyonu, trastuzumabın ilk dozunu izleyen gün ya da önceki trastuzumab dozu iyi tolere edilmiş ise, trastuzumabın takip eden dozlarından hemen sonra yapılabilir. Meme kanserinin ikinci seçenek tedavisinde: VİTAX’ın önerilen dozu, kürler arasında 3 haftalık arayla, 3 saat süreyle uygulanan 175 mg/m2’dir. VITAX, 80-100 mg/m² dozunda haftada bir kullanılabilir. İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tedavisinde:VİTAX’ın önerilen dozu, her 3 haftada bir, 80 mg/m2 sisplatin uygulanımını takiben, 3 saat süreyle uygulanan 175 mg/m2’dir. AIDS’e bağlı Kaposi Sarkomunun tedavisinde: VİTAX’ın önerilen dozu her 2 haftada bir, 3 saat süreyle intravenöz infüzyon yoluyla uygulanan 100 mg/m2’dir. VİTAX’ın takip eden dozları, her bir hastanın ilacı tolere edebilme özelliğine göre ayarlanmalıdır. VİTAX nötrofil sayısı ≥ 1.500/mm3 (kaposi sarkomlu hastalar için ≥ 1.000/mm3) ve trombosit sayısı ≥ 100.000/mm3 (kaposi sarkomlu hastalar için ≥ 75.000/mm3) olmadan, yeniden uygulanmamalıdır. Şiddetli nötropeni (≥7 gün için nötrofil sayısı <500 hücre/mm3) ya da ciddi periferal nöropati durumundaki hastalarda doz, takip eden uygulamalarda %20 (kaposi sarkomlu hastalar için %25) azaltılmalıdır Uygulama şekli: VİTAX intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır.    Kullanmadan önce VİTAX aseptik teknikler kullanılarak, nihai konsantrasyon 0.3–1.2 mg/ml olacak şekilde, %0.9 enjektabl sodyum klorür ya da %5 enjektabl dekstroz ya da %5 dekstroz ile %0.9 enjektabl sodyum klorür ya da %5 Dekstrozlu Ringer çözeltisi ile seyreltilmelidir. Seyreltilmiş solüsyon tek kullanım içindir. Solüsyonun hazırlanmasından sonra, formülün taşıyıcı maddesine bağlı olarak filtrasyonla düzeltilemeyen dumanlı bir görünüm oluşabilir. VİTAX, mikropor membranı 0.22 µm’ye eşit ya da küçük olan in-line bir filtre ile uygulanmalıdır. İn-line filtre içeren IV tüpten geçen solüsyonda önemli bir potens kaybı bildirilmemiştir.  VİTAX infüzyonu sırasında nadiren genellikle 24 saatlik infüzyon süresinin sonuna doğru çökme bildirilmiştir. Çökmenin nedeni henüz bilinmemekle birlikte, seyreltilen solüsyonun süpersatürasyonuna bağlı olması olasıdır. Çökelti riskini azaltmak için, VİTAX seyreltme işleminden sonra olabildiğince çabuk kullanılmalı ve çok fazla çalkalanmamalıdır. İnfüzyon setleri kullanılmadan önce iyice durulanmalıdır. İnfüzyon süresince solüsyonun görünümü düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve çökelti oluşumu varsa infüzyon uygulaması durdurulmalıdır. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Karaciğer yetmezliği: Hafif-orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozda değişiklikler önerebilmek için yeterli veri bulunmamaktadır  VİTAX 3 saatten daha uzun süreyle infüze edildiğinde orta ve ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda artan miyelosupresyon görülebilir. Bu hastalarda VİTAX kullanılırken dikkatli olunmalı ve hastalar miyelosupresyon gelişimi ön verileri için yakından izlenmelidir. Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda VİTAX kullanımı önerilmemektedir. Böbrek yetmezliği: Hafif-orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda dozda değişiklikler önerebilmek için yeterli veri bulunmamaktadır. Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda VİTAX kullanımı önerilmemektedir. Pediyatrik popülasyon: VİTAX bu yaş grubunda, etkinlik ve güvenilirliğine dair yeterli veri bulunmadığından, önerilmemektedir. Geriyatrik popülasyon: Artan kalp yetmezliği riski nedeniyle, VİTAX bu yaş grubunda dikkatle kullanılmalıdır.

Raf Ömrü

24 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

127 / 72

Ruhsat Sahibi

Dr. F. Frik İlaç San. ve Tic.A.Ş. Aydınevler Mah. Sanayi Cad. 42 34854 Küçükyalı-İstanbul Tel No :0.216. 388 32 75 Fax No :0.216. 417 10 06

Ruhsat Sahibi

Dr. F. Frik İlaç San. A.Ş.                                  Aydınevler Mah. Sanayi Cad. 42                         34854 Küçükyalı-İstanbul

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

VİTAX kullanılıncaya kadar, 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında orijinal ambalajında, ışıktan korunarak saklanmalıdır. Donma, ürün üzerine olumsuz etkilere neden olmamaktadır. Açılmamış flakonlar soğutulduğunda, çökelti oluşabilir. Ancak oda sıcaklığında çalkalamadan ya da çok az çalkalandığında yeniden çözülür. Eğer solüsyon bulanık görünüyorsa ya da çözünmeyen çökeltiler varsa flakon kullanılmamalı ve atılmalıdır. Mikrobiyolojik açıdan ürün seyreltildikten sonra derhal kullanılmalıdır. 24 saatlik infüzyon süresince solüsyonun görünümü düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve çökelti oluşumu varsa infüzyon uygulaması durdurulmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Over kanseri: VİTAX, platin içeren bir ilaç ile kombine olarak ilerlemiş veya metastatik over kanserinin ilk seçenek tedavisinde endikedir. VİTAX, ilerlemiş veya metastatik over kanserinin ikinci seçenek tedavisinde endikedir. Meme kanseri: Erken evre adjuvan tedavide : VİTAX’ın nod pozitif meme kanserinin adjuvant tedavisinde Antrasiklin ve Siklofosfamid tedavisini takiben kullanımı endikedir. İlk seçim tedavide : VİTAX, ilerlemiş ya da metastatik meme kanserinin ilk seçenek tedavisinde; Antrasiklin tedavisinin uygun olduğu hastalarda bir antrasiklinle kombine olarak veya Antrasiklin tedavisinin uygun olmadığı hastalarda tek ajan olarak veya HER-2’si kuvvetli pozitif (immünohistokimyasal yöntem ile 3 pozitif veya FISH tekniği ile pozitif) olduğu tayin edilen hastalarda trastuzumab ile kombine olarak endikedir. İkinci seçenek tedavide : VİTAX, kombinasyon kemoterapisinin başarısız olduğu metastatik meme kanserinin ikinci seçenek tedavisinde endikedir. Uygulanan ilk seçenek tedavisinde klinik açıdan kontrendikasyon bulunmadıkça bir antrasiklin yer almalıdır. İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanseri: VİTAX, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin ilk seçenek tedavisinde küratif cerrahi müdahale veya radyasyon tedavisi almayacak hastalarda bir platin bileşiği ile kombine olarak endikedir.   Kaposi Sarkomu: AIDS’e bağlı Kaposi sarkomunun ikinci seçenek tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

VIANEX S.A. Tatoiou St., 18th km Athens-Lamia National Road, 146 71 N. Erythrea, Attica Atina Yunanistan

Yardımcı Maddeler

Makrogolgliserol risinoleat, susuz etanol, susuz sitrik asit.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Makrogolgliserol risinoleat Susuz etanol Susuz sitrik asit
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window