İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması XOLAIR
Birim Miktarı 1
ATC Kodu R03DX05
ATC Açıklaması Omalizumab
NFC Kodu PB
NFC Açıklaması Parenteral Kuru Flakonlar
Kamu Kodu A10324
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 1418,1 TL (14 Temmuz 2020)
Önceki Satış Fiyatı 1422,11 TL (2 Mart 2020)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL

İlaç Etken Maddeleri

  • omalizumab (150 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Doz aşımı görülen hiçbir hasta bildirilmemiştir. Xolair’in tolere edilen maksimal dozu belirlenmemiştir. 4,000 miligrama kadar çıkabilen tek intravenöz dozlar hastalara, doz sınırlayıcı toksisite kanıtları gelişmeksizin verilebilmiştir. Hastalara verilmiş olan en yüksek kümülatif omalizumab dozu, 20 hafta içerisinde 44,000 miligramdır ve istenmeyen hiçbir akut etkiye neden olmamıştır.

Endikasyonlar

Xolair (omalizumab),persistan alerjik astımı olan ve semptomları, inhale kortikosteroidlerle yeterince kontrol altına alınamayan erişkinlerin ve ergenlerin (12 yaş ve üzerindekilerin) tedavisinde kullanılır. Xolair’in, astımın bu hastalardaki alevlenme dönemlerinin insidansını azalttığı gösterilmiştir. Diğer alerjik durumlardaki etkinliği ve ilaç emniyeti saptanmış değildir.

Farmakodinamik Özellikler

Omalizumab, insanlardaki immünoglobülin E’ye (IgE) selektif olarak bağlanan, rekombinan DNA türevi, insan monoklonal antikorudur. Bu antikor; insandaki çerçeve bölgelerini, İgE’ye bağlanan bir kemirgen ana antikorunun komplementer-belirleyen bölgeleriyle birlikte içeren bir İgGI kappa kimliğini taşır.   Alerjik olaylar dizisi, mast hücrelerinin ve bazofillerin yüzeyindeki yüksek afiniteli  IgE reseptörlerine (FceR1) bağlı İgE’nin alerjene çapraz bağlanmasıyla başlar. Bu bağlanma efektör hücrelerin degranülasyonu sonucu histaminlerin, lökotrienlerin, sitokinlerin ve diğer mediatörlerin serbest kalmasıyla sonuçlanır. Söz konusu mediatörlerle alerjik astım fizyopatolojisi ve bu arada hava yollarındaki ödem, düz kasların kasılması ve enflamasyon sürecine eşlik eden hücresel aktivite değişiklikleri arasında sebep/sonuç ilişkisi vardır. Yine bu mediatörler, alerjik hastalıktaki bronkokonstriksiyon, mukus yapımı, hırıltılı solunum, dispne, göğüste sıkışma hissi, burunda konjestiyon, hapşırma, burun kaşıntısı ve akıntısı, göz yaşarması ve kaşıntısı gibi belirtilere ve semptomlara katkıda bulunur.   Omalizumab, IgE’ye bağlanır ve bu immünoglobülinin yüksek affiniteli IgE reseptörlerine (FceR1)  bağlanmasını önleyerek, alerjik olaylar dizisini tetikleyecek serbest IgE miktarını azaltır. Atopik deneklerin omalizumabla tedavisi, bazofillerin yüzeyindeki IgE reseptörlerinin azalmasıyla sonuçlanmıştır.   Klinik çalışmalarda serumdaki serbest IgE düzeyleri ilk dozdan sonra, doza bağlı olarak azalmış ve doz aralarında düşük değerlerde kalmıştır. Serumdaki serbest IgE düzeylerinde önerilen dozlar kullanıldığı zaman meydana gelen azalma oranı, %96’dan daha yüksek olmuştur. Serumdaki total (bağlı olan ve bağlı olmayan) IgE düzeyleri ilk dozdan sonra, eliminasyon hızı serbest IgE’ye kıyasla daha yavaş olan omalizumab:IgE komplekslerinin oluşması sonucu yükselmiştir. İlk dozdan 16 hafta sonra, standart yöntemlerle yapılan ölçümlerde serumdaki ortalama IgE düzeyleri, omalizumab öncesindekinin 5 katı daha yüksek bulunmuştur. Xolair etkisiyle meydana gelen total IgE artışı ve serbest IgE azalması, bunun kullanılması durdurulduktan sonra reversibldir ve ilacın uzaklaştırılmasının ardından, rebound İgE düzeyleri gözlenmemiştir. Total IgE düzeyleri, Xolair tedavisinin durdurulmasından sonra 1 yıla varan süreler boyunca tedavi öncesindeki değerlere dönmemiştir.

Farmakokinetik Özellikler

Omalizumabın farmakokinetiği, alerjik astımı olan hastalarda incelenmiştir. Emilim Omalizumab, subkütan uygulama sonrası, mutlak biyoyararlanım oranı ortalama %62 olacak şekilde kana karışır. Astımlı erişkin ve ergen hastalarda tek bir subkütan dozun ardından omalizumab, yavaş yavaş kana karışmış ve serumdaki maksimal düzeylerine 7-8 gün sonra ulaşmıştır. Omalizumab, 0.5 mg/kg’ı aşan dozlarda lineer farmakokinetiğine sahiptir. Çoğul omalizumab dozlarının ardından, sıfır günüyle kararlı serum düzeylerinin elde edildiği 14. gün arasındaki serum eğri altı alan (EAA) değeri, ilk dozu izleyenin 6 katı bulunmuştur.   Dağılım Omalizumab in vitro, IgE ile boyutları sınırlı kompleksler oluşturur. In vitro ya da in vivo, presipitasyon sergileyen ya da molekül ağırlığı bir milyon Dalton’u aşan kompleksler gözlenmez.Cynomolgus maymunundaki doku dağılım çalışmaları, iyot-125 ile işaretlenmiş omalizumabın herhangi bir doku ya da organ tarafından spesifik olarak tutulmadığını göstermiştir.Hastalarda subkütan uygulamayı izleyen sanal dağılım hacmi, 78 ± 32 ml/kg olarak hesaplanmıştır.   Eliminasyon Omalizumab klerensi, IgG klerensi prosesine uyar; ayrıca hedef-ligandı olan IgE ile bağlanarak kompleks oluşturması da, omalizumabın eliminasyon yollarındandır. IgG’nin karaciğerdeki eliminasyonunda bu immünoglobülin, retiküloendoteliyal sistem (RES) ve endotel hücrelerinde parçalanır. Safraya, değişikliğe uğramamış IgG de salgılanır. Farelerde ve maymunlarda yapılan çalışmalarda omalizumab:IgE kompleksleri, retiküloendoteliyal sistemdeki Fcg reseptörleriyle etkileşime girerek ve IgG klerensinden genellikle daha hızla bir şekilde elimine edilmiştir. Omalizumabın astım hastalarındaki serumdan eliminasyon yarı-ömrü ortalama 26 gün devam etmiş ve günlük sanal klerensin ortalama 2.4 ± 1.1 mL/kg olduğu hesaplanmıştır. Ayrıca, vücut ağırlığının ikiye katlanması, sanal klerensi de yaklaşık ikiye katlamıştır.   Hasta popülasyonlarındaki özellikler Yaş, Irk/Etnik köken, Cinsiyet Xolair’in popülasyon farmakokinetiği, demografik özelliklerin etkilerini değerlendirmek amacıyla analiz edilmiş ve eldeki sınırlı verilerin analizi; 12-76 arasında değişen yaş sınırları içerisinde, ırka, etnik kökene veya cinsiyete göre doz ayarlanmasına ihtiyaç bulunmadığı izlenimi vermiştir.   Böbrek ve karaciğer bozukluğu Böbrek veya karaciğer bozukluğu olan hastalarda elde edilmiş farmakokinetik veya farmakodinamik veriler mevcut değildir. Xolair bu hasta popülasyonlarında ihtiyatla kullanılmalıdır.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyonluk Çözelti için Toz içeren Flakon

Formülü

Bir flakon 150.0 mg omalizumab içerir. Kullanıma hazır duruma getirilen Xolair, 125 mg/ml omalizumab içerir (1.2 ml’de  150 mg).   Yardımcı maddeler: Bir flakon 2.8 mg L-Histidin hidroklorür monohidrat, 1.8 mg L-Histidin, 145.5 mg sükroz, 0.5 mg polisorbat 20 içerir.    Ayrıca bir çözücü ampulde 2 ml enjeksiyonluk su içermektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Sitokrom P450 enzimleri, efluks pompaları ve proteinlere bağlanma mekanizmaları omalizumab klerensinde rol oynamadığından, bu rekombinan DNA türevinin kullanılması sırasında ilaç-ilaç etkileşimleriyle karşılaşılma olasılığı çok azdır. Xolair’in kullanıldığı hiçbir sıklıkta ilaç veya aşı etkileşim çalışması yapılmamıştır. Astım tedavisinde genellikle kullanılan ilaçların omalizumabla etkileşime girmesinin beklenmesine yol açacak herhangi bir farmakolojik neden söz konusu değildir.   Klinik çalışmalarda Xolair genellikle; inhale ve oral kortikosteroidlerle, kısa veya uzun etkili inhale beta agonistleriyle, lökotrien modifikatörleriyle, teofilinlerle ve oral antihistaminlerle birlikte kullanılmıştır. Xolair ilaç emniyetinin genellikle kullanılan bu diğer astım ilaçlarının etkisiyle değiştiğini gösteren herhangi bir kanıt ya da veri yoktur. Xolair’in spesifik immünoterapilerle (hipo-sensitizasyon tedavisi) birlikte kullanılması konusunda mevcut veriler sınırlıdır.

Kontraendikasyonlar

Etken  maddeye ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde: Xolair’in herhangi bir hastada kullanılması uygun olan dozu ve doz sıklığı, tedavi başlangıcından önce ölçülen İgE miktarına (IU/ml) ve vücut ağırlığına (kg) göre belirlenir. İlk doz uygulanmadan önce hastanın serum İgE düzeyi, serumdaki total İgE düzeyini ölçen herhangi bir ticari kit kullanılarak ölçülmelidir. Bu ölçüm sonuçlarına göre, her uygulamada 1-3 enjeksiyonla 150-375 mg Xolair verilmesi gerekebilir. Dönüşüm kartı ve doz belirleme kartları için aşağıdaki tablolara bakınız.  225 mg veya 375 mg Xolair kullanmak için, Xolair 150 mg, Xolair 75 mg ile birleştirilmelidir.   Tablo 1- Belirlenen dozun her uygulamada kullanılacak flakon sayısına, enjeksiyon sayısına ve toplam enjeksiyon hacmine dönüştürülmesi   Doz (mg) Flakon sayısı 75 mga  150 mgb Enjeksiyon sayısı Toplam enjeksiyon hacmi (ml) 150 0               1     1 1.2 225 1               1     2 1.8 300 0               2     2 2.4 375 1               2     3 3.0 a0.6 ml = her flakonla verilebilecek en yüksek hacim (Xolair 75 mg)  b1.2 ml = her flakonla verilebilecek en yüksek hacim (Xolair 150 mg)   Liyofilize ürünün çözünmesi, bazen daha uzun sürmekle birlikte 15-20 dakikada tamamlanır. Tam olarak çözünmüş ürün, berrak ya da hafif opak görünüme sahiptir; flakonun kenarında küçük kabarcıklar veya köpük bulunabilir. Kullanıma hazırlanmış solüsyon bir bakıma yapışkan olduğundan, enjektördeki havanın veya solüsyon fazlasının boşaltılmasından önce, 0.6 veya 1.2 mililitrelik dozun tam olarak elde edilebilmesi için, flakondaki BÜTÜN ÜRÜN ENJEKTÖRE ÇEKİLMELİDİR.   Xolair’in subkütan uygulama amacıyla hazırlanmasında, lütfen aşağıdaki talimata uyunuz: Xolair 150 mg flakon Ucuna geniş lümenli, 18 numara iğne takılı durumdaki bir enjektöre, ampulden 1.4 mL enjeksiyonluk su çekin Enjektörün iğnesini, düz bir zemin üzerinde dik olarak duran flakona batırın ve enjektördeki enjeksiyonluk suyu, standart asepsi tekniklerine uyarak ve doğrudan tozu hedef alarak flakona boşaltın. Flakonu dik durumdayken, tozun enjeksiyonluk suyla eşit bir şekilde temasını sağlamak için, yaklaşık 1 dakika kadar şiddetle çevirin (sallamayın). 3. basamağın tamamlanmasının ardından, yine dik durumdaki flakonu, yaklaşık her 5 dakikada bir döndürerek geriye kalmış olabilecek tozun erimesini sağlayın. Bazen tozun tamamen erimesi için, 20 dakikadan daha uzun süre gerekir. Bu durumda 4. basamağı, solüsyonun içerisinde jele benzer herhangi bir partikül kalmayıncaya kadar tekrarlayın. Toz tamamen eriyince, solüsyonun içerisinde, jele benzer partiküller kalmamış olmalıdır. Flakonun kenarında küçük kabarcıkların veya köpük bulunması, kabul edilebilir. Kullanıma hazır solüsyon, berrak ya da hafif opaktır. Yabancı partiküller varsa, solüsyonu kullanmayın. Solüsyonun tıpaya doğru akması için, flakonu 15 saniye kadar baş aşağı çevirin. 3 mililitrelik yeni bir enjektöre takılı,  geniş lümenli, 18 numara bir iğneyi flakona batırın. Solüsyonu enjektöre çekerken iğnenin ucunu, flakonun tıpasının en dip kısmında tutun. İğneyi flakondan çekmeden önce pistonu, baş aşağı duran flakondaki bütün solüsyonun enjektöre girmesini sağlamak için, enjektör gövdesinin sonuna kadar geri çekin. 18 numara iğneyi, subkütan enjeksiyonda kullanılacak olan 25 numara bir iğneyle değiştirin. Gereken 0.6 mL’lik dozu elde edebilmek için, enjektördeki havayı, büyük kabarcıkları ve solüsyon fazlasını boşaltın.Enjektördeki solüsyonun üzerinde, küçük kabarcıklardan oluşan ince bir tabaka kalabilir. Solüsyonun akışkanlığı nispeten az olduğundan, enjeksiyon işleminin tamamlanması 5-10 saniye sürebilir. Flakonda 1.2 mL (150 mg) Xolair vardır. Enjeksiyonlar, kolun deltoid bölgesine veya uyluğa subkütan olarak uygulanır. Xolair® 150 mg Enjeksiyonluk solüsyon için toz; tek kullanımlık flakon içerisindedir ve antibakteriyel koruyucu içermez.  Kullanıma hazır solüsyonun 2ºC-8ºC arasında  8 saat, 30ºC’de 4 saat boyunca kimyasal ve fiziksel stabilitesini koruduğu gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan ürün, kullanıma hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır. Hemen kullanılmadığı takdirde muhafaza süresi ve kullanım öncesi koşullar, kullanıcının sorumluluğudur ve rekonstitüsyon, kontrol altındaki, geçerli asepsi koşulları altında gerçekleştirilmediği sürece, 2ºC-8ºC arasında 8 saati aşmamalıdır. Kullanılmamış ürün veya atık maddeler, yerel gereksinimlere uygun şekilde imha edilmelidir. Tablo 2. HER 4 HAFTADA BİR UYGULAMA. Her 4 haftada bir subkütan enjeksiyonla verilecek Xolair dozları (mg/doz)   Vücut ağırlığı (kg)             Başlangıçta İgE (IU/ml) >20-30 >30-40 >40-50 >50-60 >60-70 >70-80 >80-90 >90-125 >125-150 ³30-100 150 150 150 150 150 150 150 300 300 >100-200 150 150 300 300 300

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Yoktur.

Saklama Koşulları

Buzdolabında (2ºC-8ºC arasında) ve orijinal ambalajında muhafaza ediniz. Dondurmayınız. Xolair, kontrol altında bulunan ortam sıcaklığında (£ 30ºC) nakledilmelidir. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız. Hekime danışmadan kullanmayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Xolair® 150 mg bir flakon enjeksiyonluk çözelti için toz ve bir ampul enjeksiyonluk su içeren ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Genel Xolair; astımın akut alevlenme dönemlerinin, akut bronkospazmın ya da status asthmaticus’un tedavisinde kullanılmaz. Xolair; hiperimmünoglobülin E sendromu veya alerjik bronkopulmoner aspergillosis vakalarında ya da anafilaktik reaksiyonların önlenmesinde incelenmemiştir. Xolair; atopik dermatit, alerjik rinit ya da besin alerjisinde yeterince  incelenmemiştir. Xolair tedavisi otoimmun hastalığı olan hastalarda, bağışıklık kompleksleri aracılığıyla gelişen sağlık sorunlarında ya da böbrek veya karaciğer fonksiyonu daha önceden bozuk olan hastalarda incelenmemiştir. Xolair’in bu gibi hasta popülasyonlarında ihtiyatla kullanılması gerekir. Diabetes mellitus, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon sendromu, laktoz intoleransı veya sükroz-izomaltaz eksikliği vakaları, kullanıma hazır hale getirilmiş 150 mg Xolair’in 108 mg sükroz içerdiği konusunda uyarılmalıdır. Xolair kullanan hastalara dozu azaltmamaları veya hekim tarafından tavsiye edilmedikçe, alınan diğer astım tedavilerini kesmemeleri söylenmelidir. Hastalara, Xolair tedavisine başladıktan sonra, astım durumunda ani bir iyileşme göremeyebilecekleri belirtilmelidir.   Kortikosteroid azaltılması Sistemik veya inhale kortikosteroidler Xolair tedavisine başlanması üzerine aniden kesilmemelidir. Kortikosteroidler, doğrudan hekim gözetiminde ve kademeli olarak azaltılmalıdır.    Malignans Astım veya diğer alerjik hastalıklarda yapılan klinik çalışmalarda, kontrol grubundaki 2236 hastadan 5’inde ( % 0.2), Xolair ile tedavi edilen 4127 hastanın 20’sinde ( % 0.5) malign neoplazmalar gözlenmiştir. Xolair ile tedavi edilen hastalarda incelenen malignite meme, non-melanom cilt, prostat, melanom ve birden daha fazla görülen parotid ve her birinde görülen beş diğer tip olarak çeşitlilik gösterir. Hastaların çoğu, bir yıldan daha az bir süre için incelenmiştir. Xolair’e daha uzun süre maruz kalmanın veya malignite riski (örn. Yaşlılık, sigara içme durumu) yüksek hastalarda kullanımının etkileri bilinmemektedir (bkz. Yan etkiler / advers etkiler, malignans).   Anaflaktik reaksiyonlar Herhangi bir proteinin kullanılması sırasında olduğu gibi, Xolair kullanılan hastalarda da lokal veya sistemik alerjik reaksiyonlar ve bu arada anafilaksi gözlenebilir. Bu nedenle, Xolair kullanıldığında gelişebilecek anafilaktik reaksiyonlar göz önünde tutularak, bu durum karşısında hemen kullanılması gereken ilaçlar ve önlemler, el altında hazır bulundurulmalıdır. Hastalara, bu gibi reaksiyonların gelişebileceği ve alerjik reaksiyonlar görüldüğünde hemen doktora haber verilmesinin mutlaka gerekli olduğu anlatılmalıdır. Anafilaktik reaksiyonlar, klinik çalışmalar sırasında nadiren gelişmiştir. Rekombinan DNA türevi, bütün insan monoklonal antikorlarda olduğu gibi ender de olsa bazı hastalarda omalizumaba karşı antikor gelişebilir.   Gebelik Gebelik kategorisi: B   Omalizumabın gebe kadınlarda kullanıldığı, gereken kontrol gruplarına yer verilerek yapılmış, yeterli klinik çalışmalar yoktur. IgG moleküllerinin plasenta bariyerinden geçtiği bilinir. Hayvanlardaki üreme çalışmalarının sonuçları, insanlarda elde edilecek sonuçların tahmin edilmesini her zaman sağlayamayabildiğinden, Xolair gebelik sırasında yalnızca açıkça gerekli olduğunda kullanılmalıdır.   Emzirme Xolair’in anne sütüne geçip geçmediği incelenmemiş olmakla birlikte IgG, anne sütüne geçtiğinden, Xolair’in de anne sütünde bulunması beklenir.Xolair’in bebek tarafından emilme veya bebeğe zarar verme potansiyeli bilinmediğinden Xolair’in bebeğini emziren annelerde kullanılması sırasında ihtiyatlı olmak gerekir.   Araç ve Makina Kullanmaya Etkisi Araç ya da makine kullanma yeteneği üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir. Xolair kullanan hastalar, göz kararması ve halsizlik gelişebileceği konusunda bilgilendirilmeli ve kendilerine, bu gibi durumlarda araç ya da makine kullanmamaları söylenmelidir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Enjeksiyon yerinde gelişen ağrı, şişlik, eritem ve kaşıntı gibi reaksiyonlarla baş ağrısı, klinik çalışmalar sırasında en fazla bildirilmiş olan advers reaksiyonlardır. Bunların neredeyse tümü, hafif ya da orta derecede şiddetli olmuştur.   Klinik çalışmalarda, Xolair ile tedavi edilen toplam ilaç emniyeti popülasyonunda bildirilen advers olaylar, sistem organ sınıfına ve sıklığa göre aşağıda belirtilmiştir. Sıklık dereceleri: Sık (>1/100; < 1/10), seyrek (>1/1000; <1/100), ender (>1/1000).   İnfeksiyon ve infestasyonlar: Ender görülenler: Parazit infeksiyonları   Bağışıklık sistemi bozuklukları: Ender görülenler: Anafilaktik reaksiyon ve diğer alerjik durumlar   Sinir sistemi bozuklukları: Sık görülenler: Baş ağrısı. Seyrek görülenler: Göz kararması, somnolans, parestezi, senkop   Vasküler bozukluklar: Seyrek görülenler: Postüral hipotansiyon, deride kızarma   Solunum, toraks ve mediasten bozuklukları: Seyrek görülenler: Farenjit, öksürük, alerjik bronkospazm   Gastrointestinal bozukluklar: Seyrek görülenler: Bulantı, ishal, dispepsi belirti ve semptomları   Deri ve deri-altı dokusu bozuklukları: Seyrek görülenler: Ürtiker, deri döküntüsü, kaşıntı, fotosensitivite   Genel bozukluklar ve uygulama yeri sorunları: Sık görülenler: Ağrı, eritem, kaşıntı, şişlik gibi enjeksiyon yeri reaksiyonları. Seyrek görülenler: Kilo artışı, halsizlik, kollarda şişme, gribe-benzer rahatsızlık   Advers reaksiyonların aktif tedavi gruplarındaki sıklığının, kontrol grubundakine çok yakın olduğu görülmüştür.   Alerjik olaylar Bütün proteinlerde olduğu gibi, lokal ya da sistemik alerjik reaksiyonlar görülebilir.  Klinik çalışmalarda karşılaşılan, alerjik tipteki bütün reaksiyonların sıklığı, çalışma popülasyonunu oluşturan tedavi gruplarında birbirine yakın bulunmuştur.   Malignans Klinik çalışmalar sırasında gelişen kanser sayıları bakımından aktif tedavi grubuyla kontrol grubu arasında dengesizlik bulunmuştur. Her iki grupta da kanserlere seyrek olarak (<1/100) rastlanmıştır.   Trombositler Klinik çalışmalar sırasında az sayıda hastanın trombosit sayısı, normal laboratuvar değerleri alt sınırının altına inmiştir. Bunların hiçbirine kanama atakları veya hemoglobin düzeyinde azalma eşlik etmemiştir. İnsan-dışı primatlarda görüldüğü gibi insanlarda da trombosit sayısında inatçı bir azalma profiliyle karşılaşılmamıştır.   Diğer laboratuvar verileri Klinik çalışmalar sırasında laboratuvardaki ilaç emniyeti parametrelerinde klinik öneme sahip değişiklikler meydana geldiğini gösteren herhangi bir kanıt bulunmamıştır.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 3 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window