İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Depocu Fiyatlı İlaçlar Fiyat Listesi
İlaç Firması ADRENALIN DROGSAN
Birim Miktarı 100
ATC Kodu C01CA24
ATC Açıklaması Epinefrin
NFC Kodu MA
NFC Açıklaması Parenteral Ampüller
Kamu Kodu A12007
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı Bilinmiyor
Önceki Satış Fiyatı 54,04 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 9,11 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu H002C

İlaç Etken Maddeleri

  • adrenalin (1 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Endikasyonlar

ALFOXIL  1 g Enjeksiyon İçin Toz, yukarıda belirtilen, amoksisiline duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu tonsilit, orta kulak iltihabı, sinüzit, farenjit, akut ve kronik bronşit, pnömoni gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları; sistit, üretrit, piyelonefrit, adneksit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus, gonore, prostatit gibi ürogenital sistem enfeksiyonları; selülit, apse, erizipel, empetigo,akne gibi deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile sepsis ve bakteriyel menenjitin tedavisinde endikedir. Gerektiğinde enfeksiyonun yerine göre gerekli cerrahi müdahaleler uygulanmalıdır. Alfoxil bakteriyel endokardit profilaksisinde de endikedir. Etken mikroorganizmaların ve amoksisiline duyarlılığın belirlenmesi için bakteriyolojik inceleme yapılmalıdır. Ancak tedaviye, duyarlılık testi sonuçları beklenmeden de başlanabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Amoksisilin, ampisilin benzeri semi – sentetik geniş spektrumlu bir penisilindir. Bakteri hücre duvarı mukopeptitinin biyosentezini inhibe ederek etkinlik gösterir. Mikrobiyoloji: Aktif multiplikasyon aşamasında amoksisilin, hassas organizmalara karşı gösterdiği bakteri öldürücü etki yönünden ampisilin’e benzer. Amoksisilin’in, ENDİKASYONLARI VE KULLANIMI bölümünde tanımlanan gerek in vitro, gerek klinik enfeksiyonlarda aşağıdaki mikroorganizmaların birçok türüne karşı etkin olduğu kanıtlanmıştır.   Aerobik Gram-Pozitif Mikroorganizmalar: Enterococcus faecalis Staphylococcus spp. * (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Streptococcus pneumoniae Streptococcus spp. (yalnızca alfa ve beta hemolitik türleri) *Amoksisilin’e karşı dayanıksız fakat metisilin/oksasilin’e dayanıklı olan staphylococci, amoksisilin’e dirençli kabul edilmelidir. Aerobik Gram-negatif Mikroorganizmalar: Escherichia coli (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Haemophilus influenzae (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Neisseria gonorrhoeae (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Proteus mirabilis (yalnızca beta-laktamaz-negatif türleri) Helikobakter: Helicobacter pylori

Farmakokinetik Özellikler

Dağılım: İntramusküler uygulama sonrası doruk serum konsantrasyonları ve serum düzeyi profili oral uygulama ile yaklaşık olarak aynıdır. 250 mg amoksisilinin intramusküler olarak uygulanmasını takiben serum zirve konsantrasyonu 6.7 µg/ml’dir ve bu değere oral uygulamada olduğu gibi 1–2 saat içinde ulaşılır. İntravenöz uygulamadan sonra ulaşılan serum doruk konsantrasyonları, enjeksiyonun uygulama hızına bağlıdır. 250 mg’lık dozun 3 saniyede uygulanmasından sonra 63 µg/ml; 500 ve 1000 mg’lık dozların bolus olarak 10 saniye içinde uygulanmasından sonra sırası ile 62,5 ve 143 µg/ml’lik zirve konsantrasyonlarına ulaşılır. IV infüzyon şeklinde amoksisilin uygulanan pediyatrik hastalarda doruk serum düzeyleri ve eğri altında kalan alan, dozla paralel olarak artar. Vücut doku ve sıvılarının çoğuna kolaylıkla yayılır. Ancak, beyin ve beyin-omurilik sıvısına sadece meninksler iltihaplı olduğu zaman geçebilir. Amoksisilinin proteine bağlanma oranı düşük olup, yaklaşık % 20’dir. Eliminasyon: Amoksisilinin büyük kısmı değişmeden idrarla atılır; birlikte probenesid uygulanması amoksisilinin atılımını geciktirir

Farmasötik Şekli

Enjeksiyon için Toz

Formülü

Alfoxil 1 g Enjeksiyon İçin Toz; her bir flakonda, 1 g amoksisilin’e eşdeğer steril amoksisilin sodyum içerir. Her flakonun beraberinde 4 ml steril, apirojen, enjeksiyonluk su içeren çözücü ampul bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Probenesid, amoksisilin’in renal tübüler salgılanmasını azaltır. Amoksisilin ve probenesid’in birlikte kullanılması kandaki amoksisilin seviyesinin uzun süre yüksek kalmasına neden olabilir. Kloramfenikol, makrolidler, sülfonamidler ve tetrasiklinler, penisilin’in bakteri öldürücü etkisini bozabilir. Bu in vitro çalışmalarla kanıtlanmıştır, ancak bu etkileşimin klinik önemi tam olarak belgelendirilememiştir.

Kontraendikasyonlar

Penisilin alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hekim tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde; Orta derecede şiddetli enfeksiyonların tedavisinde 8 saatte bir 500 mg uygulanır; hekim tarafından gerekli görülürse doz aralığı kısaltılabilir. Daha şiddetli enfeksiyonların tedavisinde; 6 saatte bir 500 mg intravenöz enjeksiyon (3-4 dakika) ya da intravenöz infüzyon (30 dakikada) şeklinde uygulanır. Daha ağır enfeksiyonlarda doz yükseltilebilir. 10 yaşına kadar olan çocuklarda önerilen doz 50-100 mg/kg/gün’dür. Menenjit tedavisinde doz 200-400 mg/kg/gün’e kadar yükseltilebilir. Septisemi tedavisinde 150-200 mg/kg/gün olan doz en az üç gün intravenöz uygulandıktan sonra 3-4 saatte bir intramusküler uygulama ile tedavi sürdürülmelidir.   Bakteriyel endokardit profilaksisi: Bakteriyel endokardite karşı profilaksinin endike olduğu hastalarda yapılan diş çekimi veya gingiva ile ilgili cerrahi girişimlerde, erişkinlerde girişimden 1 saat önce 3 g; 6 saat sonra da 1.5 g amoksisilin oral olarak uygulanır. Çocuklar için ise, girişimden 1 saat önce 50 mg/kg; 6 saat sonra da 25 mg/kg amoksisilin oral olarak uygulanır. Parenteral uygulama yapılacaksa; erişkinlere girişimden 30 dakika önce 2 g ampisilin İM veya İV, 6 saat sonra da 500 mg İM veya İV ampisilin veya 1,5 g oral amoksisilin uygulanır. Çocuklara girişimden 30 dakika önce 50 mg/kg İM veya İV, 6 saat sonra da 25 mg/kg İV veya İM ampisilin veya oral amoksisilin olarak uygulanır. Çocuk dozu erişkin dozunu geçmemelidir. Son bir ay içinde penisilin kullanmış olan hastalarda başka bir antibiyotik ile profilaksi uygulanması düşünülmelidir. Enfeksiyonun tipi ve şiddetine göre parenteral Alfoxil uygulanmasını takiben gerekirse tedavi oral olarak sürdürülebilir. A grubu beta-hemolitik streptokoklarla oluşan enfeksiyonlarda akut romatizmal ateş veya akut glomerülonefrit oluşmasını önleyebilmek için tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. Alfoxil ile birlikte aminoglikozid tedavisinin gerekli olduğu vakalarda ilaçlar ayrı enjektör veya serum seti içinde uygulanmalıdır. Alfoxil Enjeksiyon İçin Toz intramusküler ve doğrudan infüzyon şeklinde intravenöz uygulanabilir. Flakon sulandırıldıktan sonra bekletilmeden en geç bir saat içinde uygulanmalıdır. Aksi takdirde etkinliğinde belirgin bir azalma olabilir. İM uygulama yerinde ağrı ortaya çıkacak olursa enjeksiyon için su yerine steril % 0.5’lik lidokain kullanılabilir. Alfoxil Enjeksiyon İçin Toz sulandırıldıktan sonra infüzyon sıvısına katılır. % 0.9 Sodyum klorür, % 5 Dekstroz, Laktatlı Ringer, 1/6 M Sodyum laktat gibi sık kullanılan infüzyon eriyikleri ile geçimlidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Preparatın ayrıca; ALFOXİL®   500 mg Tablet, ALFOXİL®   1 g Tablet, ALFOXİL®   250 mg Forte Oral Süspansiyon İçin Kuru Toz, ALFOXİL®   125 mg Oral Süspansiyon İçin Kuru Toz ALFOXİL®   500 mg Enjeksiyon İçin Toz, ALFOXİL®   250 mg Enjeksiyon İçin Toz, ALFOXİL®   500 mg Kapsül, isimli formları da mevcuttur.

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde muhafaza ediniz. Sulandırılan çözeltiler bekletilmeden kullanılmalıdır. Çözeltiyi donmaktan koruyunuz

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

ALFOXİL 1 g Enjeksiyon İçin Toz, her bir flakonda, 1 g amoksisilin’e eşdeğer amoksisilin sodyum içeren 1 flakon ve 4 mL’lik çözücü ampul ile birlikte bulunmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi ve hatta ölümle sonuçlanabilen anafilaktoid tipte aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok alerjene duyarlığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oral uygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırı duyarlık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmalıdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açık tutulması sağlanmalıdır. Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır. Uzun süreli tedavide tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi, hematopoietik sistem, böbrek ve karaciğer fonksiyonları belirli aralıklarla izlenmelidir. Tedavi sırasında bakteriyel patojenler (Enterobacter, Pseudomonas) ve mantarlarla (Candida) süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır   Gebelik ve Laktasyonda Kullanım: Gebelikte kullanımı: Gebelik Kategorisi B’dir. Gebelikte güvenilirliği henüz kesinlik kazanmamıştır. Emziren annelerde kullanımı: Amoksisilin süte az miktarda geçer, emziren annelerde kullanıldığında bu özelliği unutulmamalıdır.   Araç ve makina kullanımına etkisi Herhangi bir bilgi mevcut değildir.   Pediatrik Kullanım: Bebeklerde ve küçük çocuklarda böbrek işlevinin gelişimi tamamlanmadığı için amoksisilin’in vücuttan atılması gecikebilir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Parenteral amoksisilin kullanımı sırasında en sık karşılaşılan yan etkiler IM enjeksiyon bölgesinde enflamasyon, ağrı ve deri döküntüsüdür. IV uygulama sırasında nadir olarak yüzeyel filebit ile karşılaşılabilir.   Gastrointestinal: Bulantı, kusma, ishal ve hemorajik/psedomembranöz kolit. Psedomembranöz kolit semptomlarının başlaması antibiyotik tedavisi sırasında ya da sonrasında olabilir. (Bkz. UYARILAR) Aşırı duyarlık reaksiyonları: Serum hastalığı-benzeri reaksiyonlar, eritematoz makulopapular döküntü, Stevens-Johnson sendromu, eksfolyatif dermatit, toksik epidermal nekroliz, akut genel egzantematöz püstüloz, aşırı duyarlık, vaskülit ve kurdeşen kaydedilmiştir. Bu aşırı duyarlık reaksiyonları antihistaminik ve gerektiğinde sistemik kortikosteroidlerle kontrol edilebilir. Karaciğer: AST (SGOT) ve/veya ALT (SGPT)’de kısmî artış kaydedilmiştir, fakat bu bulgunun önemi bilinmemektedir. Aralarında kolestatik sarılık, hepatik kolestaz ve akut sitolitik hepatit de bulunan hepatik işlev bozuklukları kaydedilmiştir. Böbrek: Kristalüri etkisi olduğu da bilinmektedir. (bkz. DOZ AŞIMI) Dolaşım ve Lenf Sistemi: Penisilinlerle yapılan tedavi sırasında anemi, hemolitik anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, eozinofili, lökopeni, ve agranülositoz kaydedilmiştir. Bunlar çoğu zaman tedavinin kesilmesiyle geri dönüşümlü reaksiyonlardır ve aşırı duyarlık nedeniyle oldukları sanılmaktadır. Merkezi Sinir Sistemi: Geri dönülebilir hiperaktivite, uyarılma, kaygı, uykusuzluk, sersemlik davranış değişiklikleri, ve/veya baş dönmesine ender olarak rastlanmaktadır. Diğer: Diş renginde bozulmaya (kahverengi, sarı veya gri lekeler) ender olarak rastlanmıştır. Şikâyetlerin çoğu pediatrik hastalarda görülmüştür. Çoğu durumlarda renk bozulması, fırçalama ya da diş temizliği yoluyla azaltılmış veya giderilmiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Aklovir Tablet’in intratübüler sıvıdaki çözünürlüğünün artması (2.5 mg/ml), böbrek tübüllerinde asiklovirin çökmesine neden olabilir. Bu durumda peritoneal diyalize başvurulabilir. Ancak bu pek etkin bir yöntem değildir. Bunların yanısıra akut böbrek yetmezliği ve anüri oluşabilir. Tedavisi için böbrek fonksiyonları normale dönünceye kadar hasta hemodiyaliz ünitesine bağlanmalıdır. Ayrıca semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanabilir.

Endikasyonlar

Aklovir Tablet genital herpes de dahil olmak üzere akut veya tekrarlayan deri ve mukoza membranlarının Herpes simpleks enfeksiyonlarında endikedir Aklovir Tablet bağışıklık sistemi normal hastalarda tekrarlayan Herpes simpleks enfeksiyonlarının tekrarının önlenmesinde endikedir Aklovir Tablet bağışıklığı yetersiz hastalarda Herpes simpleks enfeksiyonlarının profilaksisinde endikedir. Varicella (Su çiçeği): Bağışıklık sorunu olan ya da enfeksiyon ve komplikasyonları açısından risk altında bulunan kişilerin Varicella zoster enfeksiyonları tedavisi. 

Farmakodinamik Özellikler

Bir sentetik asiklik pürin nükleozid analoğu olan asiklovirin in vivo ve in vitro olarak; Herpes simpleks virüs tip 1 ve tip 2 (HSV-1 ve HSV-2), Varicella-zoster, Epstein-Barr ve Cytomegalovirüs’e karşı inhibitör etkisi vardır.

Farmakokinetik Özellikler

Asiklovir vücutta HSV ile enfekte olan hücreler tarafından alınarak aktif formu olan asiklovir trifosfata çevrilir. Asiklovir trifosfat DNA polimerazı etkileyerek, viral DNA replikasyonunu inhibe eder. Asiklovir oral yoldan %13-30 oranında absorbe olur. Bütün vücut sıvılarına dağılır; kan beyin bariyerini, plasentayı geçer. En yüksek konsantrasyonlara böbrek, karaciğer ve barsaklarda rastlanır. Plazma yarılanma ömrü 2.5-3.3 saattir. Karaciğerde metabolize olur, hemen ve tamamen böbreklerle atılır. Ancak %2 oranında feçesle atılır. Diyalizle dolaşımdan uzaklaştırabilir. 2 yaşından küçük çocuklarda yeterli çalışma yoktur.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablette; Asiklovir 200 mg

İlaç Etkileşmeleri

Probenesid, asiklovirin renal tübüler sekresyonunu azaltabilir. Böbrek fizyolojisini etkileyen diğer ilaçların, asiklovirin farmakokinetiğini etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Asiklovire veya formüldeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde;   Yetişkinlerde Herpes Simpleksin Tedavisinde   Günde 4 saat ara ile 5 defa 200 mg (1 tablet) alınmalıdır. Uygulama esnasında doz uyku saatleri dışında kalan süre içinde verilmelidir. Yemeklerle birlikte alınabilir. Tedaviye 10 gün devam edilmelidir. Tekrarlayan enfeksiyonların ara tedavilerinde aynı uygulama 5 gün süreyle yapılır.   Bağışıklık Sistemi Zayıflamış Hastalarda Herpes Simpleks Enfeksiyonun Baskılanmasında  Bağışıklık sistemi çok zayıf veya barsak absorpsiyonu azalmış olan hastalarda aynı süre içinde bir defada 400 mg (2 tablet) verilebilir.   Bağışıklık Sistemi Normal Hastalarda Simpleks Enfeksiyonun Profilaksisinde Bağışıklık sistemi normal hastalarda Herpes simpleks enfeksiyonlarının profilaksisinde 6 saatte bir 200 mg Aklovir (1 tablet) verilebilir.   Yetişkinlerde Herpes Simpleks Enfeksiyonlarının Profilaksisinde  Bağışıklık sistemi bozulmuş hastalarda 6 saatte bir günde 4 kez 200 mg (1 Tablet) uygulanabilir.  Bağışıklık sistemi çok zayıf ya da barsak absorpsiyonu çok azalmış olanlarda bir defada 400 mg (2 tablet) 6 saat ara ile 4 defa alınmalıdır. Profilaktik dönemin süresi riskli dönemin süresine göre belirlenir.   Su Çiçeğinin (Varicella) Tedavisi (Not: Bkz. endikasyonlar)  40 kg üzeri çocuklar ve yetişkinlerde 800 mg, yaklaşık 6 saatlik aralarla günde 4 kez verilmelidir. Su çiçeği tedavisinde Aklovir 800 mg Tablet kullanılmalıdır. 2 yaş üzeri çocuklarda günde 4 kez 20 mg/kg vücut ağırlığı (80 mg/kg geçmemelidir) şeklinde uygulanır. Tedaviye 5 gün devam edilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Aklovir %5 Krem, Aklovir Süspansiyon,  Aklovir 800 mg Tablet.

Saklama Koşulları

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

25 tabletlik blister ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Gebelerde ancak mutlak endikasyon varsa kullanılmalıdır.   İlacı kullanan annelerin bebeklerini emzirmemeleri gerekir.   Nörolojik hastalarda, ağır karaciğer ve böbrek hastalıklarında, ciddi elektrolit bozuklukları ve hipoksi durumlarında dikkatle kullanılmalıdır.   Herpes genitalis’li kadınlarda serviks kanseri gelişme olasılığı daha yüksek olabilir. Bu nedenle yılda en az bir kez “smear tetkiki” yaptırılması tavsiye edilir. Lezyon olan bölgeler mümkün olduğu kadar temiz ve kuru tutulmalıdır. İrritasyona engel olmak üzere gevşek iç çamaşırları giymek uygun olur.   Aklovir kullanımı herpesin başkalarına bulaşmasını önlemez.   Diş etlerinde kanama ve hipertrofiye engel olmak için diş bakımına dikkat edilmeli ve dişler düzenli olarak diş hekimine kontrol ettirilmelidir.   Çocuklarda kullanımı ile ilgili uyarılar yapılmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Menstrual periodda değişiklikler, ciltte kızarıklık, özellikle uzun süreli tedavilerde diyare, baş dönmesi, baş ağrısı, eklem ağrısı, bulantı ve kusma, akne, uyku bozukluğu, halsizlik, ateş, lenfadenopati, kas krampları görülebilir. Kısa süreli tedavilerde nadiren iştah kaybı ortaya çıkabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Adrenalinin yaptığı aşırı kan basıncı yükselmesine karşı etkili iki antidot a-adrenerjik  resptör blokörleri (fentolamin gibi) ve nitritlerdir. (İnjeksiyonluk a-blokör bulunamadığı takdirde klorpromazin 25 mg injekte edilebilir.) Bu durumda antidot olarak tek başına b-adrenerjik reseptör blokörü kullanılmamalıdır, kan basıncının daha da yükselmesine neden olur.

Endikasyonlar

Bronkospazmlar, Aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktik reaksiyonlar), Kardiyak arrest ve aritmiler.

Farmakodinamik Özellikler

Adrenalin, deri, mukoza, iç organlar, tükrük bezleri, sindirim sistemi sfinkterleri, göz radyal adaleleri, idrar yolları ve dalak kapsülü üzerinde kontraksiyon yapar.Buna karşılık, göz pupillası, koroner damarlar ve bronşlar üzerinde dilatasyon yapar.Kalp atımını hızlandırır, kalp adelesinin kontraktilitesini artırır.Tükrük bezlerinin tükrük salgılamasına sebep olur.

Farmakokinetik Özellikler

Subkütan veya intramüsküler enjekte edilen adrenalin iyi bir şekilde absorbe edilir. Etkisi hızlı başlayıp kısa sürer. Astım krizi geçiren hastalara subkütan enjekte etmek suretiyle adrenalin verilmesi halinde 5-10 dakikalık bir süre içinde bronkodilatasyon meydana gelir ve maksimal etkiye yaklaşık olarak 20 dakika içerisinde ulaşılır.   Adrenalin plasentadan geçer, ancak kan-beyin bariyerini aşamaz. Dolaşım sistemi içerisindeki adrenalin, COMT ve MAO enzimlerinin iştirak ettiği bir dizi reaksiyon sonucunda karaciğer ve diğer dokular tarafından metabolize edilir.

Farmasötik Şekli

Enjeksiyonluk çözelti

Formülü

Bir ampul, 1 ml’de :           Adrenalin bitartarat                      1.98   mg                                       (1.0 mg Adrenalin baz + % 10 eksez doza ekivalan miktar)                                       Sodyum klorür                             8.38   mg                                       Sodyum metabisülfit                    0.1     mg                                       Enjeksiyonluk su y.m.                 1.00   ml

İlaç Etkileşmeleri

    Aditif etkiler ve toksisitede artış meydana gelmesi ihtimali yüzünden, adrenalin diğer semptomimetik ajanlarla birlikte kullanılmamalıdır.     Adrenalin’in kardiyak ve bronkodilatör etkileri propranolol gibi b-adrenerjik blokörler tarafından antagonize edilmektedir.    Adrenalin’in meydana getirdiği vasokonstrüksiyon ve hipertansiyon, fentolamin gibi a-adrenerjik blokörler tarafından antagonize edilir. Ergo alkaloidleri, a-adrenerjik blokör özellikleri yüzünden adrenalinin pressör etkisini tersine çevirirler.     Adrenalin, klorofom, trikloretilen, siklopropan ve halotan gibi genel anesteziklerle birlikte kullanılmamalıdır.     Kalbi aritmiye karşı hassas hale getiren kalp glikozitleri (digitaller) gibi birtakım ilaçların yüksek dozda verilmekte olduğu hastalarda adrenalin kullanılmamalıdır.     İmipramin gibi trisiklik antidepresanlar, difenhidramin gibi antihistaminikler ve tiroid hormonları, adrenalinin kalp ritm ve atım hızı üzerindeki etkilerini potansiyelizie etmektedir.     Monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleriyle kullanımında, advers etki görülme riskinde artış saptanmıştır.     Dolaşım kollapsı veya fenotiyazinlerin meydana getirdiği hipotansiyona karşı adrenalin kullanılmamalıdır. Kan basıncının daha da düşmesine yol açabilir.     Adrenalin’in hiperglisemiye yol açma ihtimali olduğu için adrenalin kullanan diabetli hastalara verilen insülin veya oral hipoglisemik ajan dozlarının artırılması gerekebilir.     Adrenalin, metildopa ve guanitidin’in antihipertansif etkisini azaltır.     Digoksin, kinidin, fluorohidrokarbon kullanan hastalara adrenalin verildiğinde kardiyak aritmi riski daha yüksektir.

Kontraendikasyonlar

Şoklarda (anafilaktik şok hariç), Adrenaline karşı aşırı duyarlılığı olanlarda, Halojenli hidrokarbon türevleri (Halotan v.b.) ile yapılan genel anestezilerde, Hipertiroidizmde, Kardiyovasküler hastalıklarda (organik kalp rahatsızlıkları, kalp dilatasyonu), Hipertansiyonda, Dar açılı glokomda, Organik beyin hasarında ya da serebral ateroskleroz’da kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Bronkospazm ve aşırı duyarlılık reaksiyonları: Şiddetli anafilaksı veya astma tedavisinde, yetişkinler için başlangıç dozu 0.1-0.5 mg’dır.Bu doz  subkütan veya intramüsküler uygulanır.Ancak kalçaya intramüsküler enjeksiyondan kaçınılmalıdır. İlaçlara bağlı gelişen reaksiyonlarda, ilacın absorbsiyonunu azaltmak için, adrenalini ilacın enjekte edildiği yere uygulanır. Başlangıç dozları düşük olmalıdır. Gerekirse artırılabilir. Fakat tek doz uygulamalar 1 mg’ı geçmemelidir. Anafilaktik şoktaki hastalarda sukütan dozlar 10-15 dakika aralarla tekrarlanabilir. Astmalı hastalarda, durumun ağırlığına ve hastanın yanıtına göre subkütan dozlar; 20 dakika-4 saat aralarla verilebilir. Uzatılmış etki için yetişkin astmalı hastaya başlangıç dozu olarak 0.5 mg subkütan olarak verilebilir. Kronik obstruktif pulmoner hastalığı olanlarda 0.3 mg doz subkütan olarak 20 dakikalık aralar ile 3 kez tekrarlanır. Gerekirse 2 saat sonra aynı uygulama tekrarlanabilir. Çocuklarda anafilaksi veya astmada, adrenalin 0.01 mg/kg dozunda 4 saatte bir enjekte edilir. Kriz şiddetli ise yukarıda belirtilen dozlar 20 dakika ara ile 2 kez daha tekrarlanır. Dolaşım şoku ve hipotansiyon durumlarında subkütan 0.5 mg (çocuklarda 0.3 mg) enjekte edilir. Erişkinlerde kan basıncındaki yükselmeyi sürdürmek için ilk dozdan sonra 5-15 dakika ara ile 1:10.000 konsantrasyonuna dilüe edilmiş solüsyonlardan 0.25-0.5 ml intravenöz olarak verilir. Çocuklarda başlangıç dozu, gerekirse yine subkütan uygulanmak üzere 15 dakika ara ile 3-4 kez yinelenebilir. Kardiyak Arrest : Kardiyak arrest’te adrenalin 0.5-1 mg dozunda i.v olarak verilebilir.Gerekirse bu doz 5 dakikada bir tekrarlanabilir.Ciddi kardiyak acilinde eğer i.v yol açılamadıysa dilüe enjeksiyonlar intrakardiyak olarak veya endotrakeal tüp yoluyla, tekniği iyi bilen personel tarafından uygulanabilir.İntrakardiyak uygulamasını takiben, ilacın koroner dolaşıma girmesini sağlamak için eksternal kardiyak masaj önerilir.Genellikle çocuklarda i.v doz  0.01 mg/kg ‘dır.Gerekirse 5 dakikada bir bu doz tekrarlanabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

1/2 mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda. ¼ mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda.

Ruhsat Sahibi

Drogsan İlaçları San. ve Tic. A.Ş.  Oğuzlar Mah. 56. Sok. No: 7 / 3  06520 Balgat / ANKARA 

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

14.01.1993 – 162/96

Saklama Koşulları

25°C’in altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

1 mg / 1 ml Adrenalin 10 ve 100 adetlik renkli ampullu kutularda.

Uyarılar/Önlemler

Geriatrik hastalarda, diabetes mellitus’u veya kardiyovasküler rahatsızlıkları (angina pektoris, taşikardi ve myokard enfaktüsü) olanlarda ve/veya sempatomimetik aminlere duyarlı olduğu bilinen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır Kronik bronşiyal astmalı hastalarda, substantial amfizem ve aynı zamanda dejeneratif kalp hastalığı olanlarda ve psikonörotik hastalarda dikkatli kullanılmalıdır Koruyucu olarak sodyum metabisülfit taşıdığından sülfit alerjisine neden olabilir. Hamilelikteki spontan veya oksitosin’in indüklediği uterus kontraksiyonlarını inhibe eder ve doğum ağrılarının ikinci devresini geciktirebilir. Uterus kontraksiyonunu azaltmaya yetecek dozun kullanılması, hemorajili uterus atoni periyodunun uzamasına; ayrıca hamilelikte kullanımı, fetusta anoksiye neden olabilir. Bu sebeplerle tıbbi zorunluluk olmadıkça hamilelerde kullanılmamalıdır. Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır. Tiroid hastalarında, serebral arteriosklerozlu hastalarda ve Parkinson hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. GEBELİK KATEGORİSİ (KATEGORİ C) Gebelerde adrenalin kullanımı ile ilgili yeterli ve kontrollü çalışma yapılmamıştır. Adrenalin plasentaya geçer ve gebelik esnasında kullanımı fetusa anoksi riski oluşturur. Gebelerde adrenalin kullanılmasındaki yararları ve potansiyel riskleri doktor tarafından belirlenmeli ve çok gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. LAKTASYON Anne sütüne geçip geçmediğine dair yeterli çalışma yoktur. Zorunlu olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır. ARAÇ VE MAKİNE KULLANIMINA ETKİSİ Uygulanamaz.

Üretim Yeri

İmaretçioğlu Tıbbi Aletler San. ve Tic. Ltd. Şti. Samsun Serbest Bölgesi, SAMSUN

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Tedavi dozlarında adrenalin, bazen sıkıntı hissi, çarpıntı, termor, baş ağrısı, renk solukluğu ekstremitelerde soğukluk, lokal iskemik nekroz gibi birtakım geçici ve tehliklesiz belirti ve şikayetlere neden olabilir. Bu belirtiler bilhassa adrenaline hassas kimselerde veya hipertiroidli hastalarda ortaya çıkar. Adrenalin, sağlıklı kişilere ait elektrokardiyografi çizelgesinde yer alan T-dalgası amplitüdünde bir düşüş kaydedilmesi de dahil olmak üzere birtakım EKG değişmelerine yol açar. Kalp atım, ritm ve oranında meydana gelen düzensizliklere, çarpıntı ve taşikardiye yol açabilir. Sürdozaj veya dikkatsiz yapılan intravenöz enjeksiyon sonucu bazen tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir. Ventriküler fibrilasyon ortaya çıkabilir ve şiddetli hipertansiyon, serebral hemoraji ve pulmoner ödeme neden olabilir. Adrenalin kronik toksisiteye neden olmaz. Ancak süregen kullanımlarda enjeksiyon yerindeki vazokonstriksiyondan dolayı zerk bölgesinde doku nekrozuna yol açabilir. Düşük dozlarda bile insülin sekresyonunun inhibisyonu, hiperglisemi ve ayrıca  glukoneogenez, glikoliz, lipoliz, ketogenez biyokimyasal etkileri arasındadır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window