İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CALPOL-6
Birim Miktarı 1
ATC Kodu N02BE01
ATC Açıklaması Parasetamol
NFC Kodu GK
NFC Açıklaması Ağızdan Sıvı Süspansiyonlar
Kamu Kodu A01573
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 22,92 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 20,47 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 4,1 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E187D

İlaç Etken Maddeleri

  • parasetamol (250 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

yok.

Endikasyonlar

Cefradur, duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu aşağıdaki enfeksiyonlarda kullanılır: • Solunum Yolu Enfeksiyonları – Tonsilit, sinüzit, farenjit, larenjit, otitis media, bronşit, bronşiyektazi,   pnömoni, akciğer apsesi, ampiyem, plörezi. • Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları – Lenfanjit, apseler, selülit, dekübitüs ülserleri, mastit,        füronküloz, erisipel. • Ürogenital Sistem Enfeksiyonları – Piyelonefrit, sistit, adneksit, endometrit. • Diğer Enfeksiyonlar – Osteomiyelit, septik artrit, septisemi, peritonit, püerperal sepsis.

Farmakodinamik Özellikler

Sefadroksil, geniş spektrumlu, bakterisit etkili, yarı-sentetik bir antibiyotiktir. Sefadroksil, Gram pozitif ve Gram negatif çoğu mikroorganizmaya karşı bakterisit etki gösteren bir antibiyotiktir.   Sefadroksile duyarlı olan Gram pozitif mikroorganizmalar şunlardır: Penisilinaz üreten ve üretmeyen stafilokoklar, beta-hemolitik streptokoklar, Streptococcus pneumoniae (diplokoklar), Streptococcus pyogenes.   Sefadroksile duyarlı olan Gram negatif mikroorganizmalar şunlardır: Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Proteus mirabilis, Haemophilus influenzae, Salmonella ve Shigella’nın bazı türleri

Farmakokinetik Özellikler

Sefadroksil mide asitlerine dayanıklı bir antibiyotik olduğundan, oral yoldan alındıktan sonra kolayca emilerek, 1-1 • saat içinde kanda en yüksek antibiyotik düzeylerine ulaşır. Kandaki antibiyotik 12 saat süreyle ölçülebilir düzeylerde kalır. Serum yarılanma süresi 1.4 saattir. Ortalama %20 oranında gevşek olarak serum proteinlerine bağlanır. Bileşiğin değişikliğe uğramamış bölümü, 24 saat boyunca yavaş ve sürekli bir biçimde idrarla dışarı atılır. İlk dozun alınmasından sonra, 12-18 saat boyunca idrardaki antibiyotik konsantrasyonları, idrar yollarındaki bütün patojenler için minimum inhibisyon konsantrasyonunun (MIC) üzerinde bulunur.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablet, 1 gram sefadroksil baz aktivitesine eşdeğer miktarda sefadroksil monohidrat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Cefradur’un, potansiyel nefrotoksik etkisi olan aminoglikozitlerle birlikte kullanımlarında nefrotoksik etkide değişim görülüp görülmeyeceği bilinmemektedir. Bu nedenle birlikte kullanımlarında dikkatli olunmalıdır. Bir antagonistik etki ortaya çıkması mümkün olduğundan sefadroksil bakteriyostatik antibiyotiklerle (örneğin tetrasiklin, eritromisin, sülfonamidler, kloramfenikol) kombine edilmemelidir.   Aminoglikozid antibiyotikler, polimiksin B, kolistin ya da yüksek dozlu kulp diüretikleriyle kombinasyon halinde sefadroksille tedavi uygulanmasından kaçınılmalıdır çünkü bu gibi kombinasyonlar nefrotoksik etkileri güçlendirebilir.   Hemorajik komplikasyonların önlenmesi için birlikte uzun süreli olarak antikoagülanlar ya da trombosit agregasyon inhibitörleri kullanılırken koagülasyon parametrelerinin sık şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.   Eşzamanlı probenesid uygulaması serumda ve safrada daha yüksek ve uzun süreli sefadroksil konsantrasyonları ortaya çıkarabilir.   Diyare gelişmesi diğer ilaçların emiliminde bozulmaya neden olabilir ve bu nedenle bu ilaçların etkiliklerinde azalmaya yol açabilir.   Zorlu diürez sefadroksilin kan seviyelerinde bir azalmaya neden olur.   Sefadroksil oral kontraseptiflerin etkisini azaltabilir.   Sefadroksil kolestiramine bağlanır ve bu durum sefadroksilin biyoyararlanımında azalmaya yol açabilir.

Kontraendikasyonlar

Sefalosporinlere karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Erişkinler ve 40 kg’ın üzerindeki çocuklar: İdrar yolu enfeksiyonları: Komplikasyonsuz alt idrar yolu enfeksiyonlarında (ör. sistit) günde 1-2 g tek doz ya da ikiye bölünerek verilir. Diğer idrar yolu enfeksiyonlarında genellikle günde 2 g (tek doz ya da ikiye bölünerek uygulanır yeterli tedaviyi sağlar. Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları: Günde 1 g tek doz ya da ikiye bölünerek uygulanır.   Solunum Yolu Enfeksiyonları: Günde 1 g tek doz ya da ikiye bölünerek uygulanır. Streptokoksik farenjitte tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. 40 kg’ın altındaki erişkinler ve çocuklarda süspansiyon ve 500 mg kapsül formu tercih edilmelidir.   Böbrek Yetmezliğinde Doz: Kreatinin klirensinin dakikada 50 ml’den yukarı olduğu hastalarda doz değişikliği gerekmez. Kreatinin klirensinin dakikada 50 ml ve daha düşük olduğu durumlarda aşağıdaki azaltılmış dozaj çizelgesi kılavuz olarak kullanılabilir. Bu çizelge kreatinin klirensi hızına (ml/dak/1.73 m2) göre hazırlanmıştır. Her hastanın kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda ilk doz, böbrek işlevleri normal olan hastalarda kullanılacak doz kadardır (yukarıya bakınız). Sonraki dozlar aşağıdaki çizelgeye göre verilir:   Kreatinin klirensi       Doz     Doz aralığı 0-10 ml/dakika/1.73 m2      500 mg-1000 mg      36 saat 11-25 ml/dakika/1.73 m2     500 mg-1000 mg      24 saat 26-50 ml/dakika/1.73 m2     500 mg-1000 mg      12 saat Çocuklarda bu çizelgede değişiklikler yapmak gerekebilir.   Cefradur’un emilimi yiyeceklerden etkilenmediğinden, ilaç aç ya da tok karnına alınabilir. Tedaviye, hastadaki belirtilerin ortadan kalkmasından ya da bakteriyel eradikasyon sağlanmasından sonra 48-72 saat daha devam edilmelidir. A grubu b-hemolitik streptokokların neden olduğu enfeksiyonlarda, tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. Kronik idrar yolu enfeksiyonlarında, yüksek dozlarla uzun süreli bir tedavi uygulanmalı ve hastalar klinik ve bakteriyolojik yönden izlenmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Cefradur 250 mg/5 ml 60 ml oral süspansiyon hazırlamak için toz : Her 5 ml’sinde (= 1 ölçek) 250 mg sefadroksil baz aktivitesine eşdeğer miktarda sefadroksil monohidrat içeren şişelerde. Cefradur 500 mg 14 kapsül: Her kapsülde 500 mg sefadroksil baz aktivitesine eşdeğer miktarda sefadroksil monohidrat içeren 14 kapsüllük ambalajlarda.

Saklama Koşulları

25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her tablette 1 gram sefadroksil baz aktivitesine eşdeğer miktarda sefadroksil monohidrat içeren 7 tabletlik ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Penisilinlere aşırı duyarlı oldukları bilinen hastalarda, Cefradur dikkatli kullanılmalıdır. Penisilinlerle sefalosporinler arasında kısmi çapraz-alerjenisite bulunduğunu gösteren bulgular vardır. Cefradur kullanımı sırasında alerjik bir reaksiyon görülürse, ilaç kesilmeli ve hasta gerekli ilaçlarla (presör aminler, kortikosteroidler ve/ya da antihistaminikler) ile tedavi edilmelidir. Henüz yeterli araştırma yapılmamış olduğundan, prematüre ve yenidoğanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek işlevleri bozuk hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Sefalosporin ya da penisilin tedavisi gören hastalarda, Coombs testi hatalı pozitif sonuç verebilir. Sefadroksil kullanan hastalarda Benedict ve Fehling ayraçları ya da bakır sülfat ve Clinitest tabletleriyle idrarda glikoz arama testi yapıldığında, hatalı pozitif sonuç alınabilir. Buna karşılık, enzim ilkesine dayanan Clinistix testi kullanıldığında, hatalı pozitif sonuç alınmaz. Sefadroksilin uzun süreli kullanımı bu antibiyotiğe duyarlı olmayan mikroorganizmaların çoğalmasına yol açabilir.   Uzun süreli kullanım: Özellikle uzun süreli kullanımda kan sayımı sık sık kontrol edilmelidir ve düzenli hepatik ve renal fonksiyon testleri gerçekleştirilmesi tavsiye edilir. Sefadroksille uygulanan uzun süreli tedavide mantarlarla (örneğin kandida) süperenfeksiyonlar meydana gelebilir.   Şiddetli ve persistant diyare durumunda antibiyotikle ilişkili bir psödomembranöz kolit göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda Sefadroksil derhal kesilmelidir ve uygun bir terapi (örneğin q.i.d. 250 mg oral vankomisin) başlanmalıdır. Antiperistaltikler kontrendikedir.   Gebeler ve emzirenlerde kullanım Gebelik ketagorisi: B İlacın, gebelerde etkinliği ve güvenilirliği henüz gösterilmemiş olduğundan, kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. Anne sütüne geçtiğinden emzirenlerde kullanımında dikkatli olunmalıdır.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi Araç ve makine kullanımı üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Farklı organ sistemlerinde; çok yaygın (≥ 1/10), yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila <1/100), seyrek(≥ 1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) advers reaksiyonlar şu şekildedir:   Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Yaygın: Prürit, döküntü, alerjik ekzantem, ürtiker. Seyrek:Anjiyonörotik ödem, ilaç ateşi, serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, artralji, interstisyal nefrit. Çok seyrek: Ani alerjik reaksiyon (anafilaktik şok). İzole Stevens Johnson sendromu ve eritema multiforme vakaları bildirilmiştir.   Kan bozuklukları: Seyrek:Eozinofili, trombositopeni, lökopeni, nötropeni, agranülositoz: uzun süreli kullanım sırasında nadir vakalar görülebilir; terapinin kesilmesiyle birlikte geçer. Çok seyrek:İzole, immünolojik kaynaklı hemolitik anemi vakaları.   Gastrointestinal bozukluklar: Yaygın:Bulantı, kusma, diyare, dispepsi, abdominal ağrı, glossit. Çok seyrek: İzole psödomembranöz kolit vakaları bildirilmiştir.   Karaciğer bozuklukları: Seyrek: Serum transaminazlarında (ASAT, ALAT) ve alkalin fosfatazlarda minör yükselme. Kolestaz ve idyosinkratik karaciğer yetmezliği vakaları bildirilmiştir. MSS bozuklukları Çok seyrek:Baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik, uykusuzluk, bitkinlik.   Diğer istenmeyen etkiler: Yaygın olmayan: Vajinal mikozlar ve pamukçuk gibi fırsatçı organizmaların (mantarlar) çoğalmasından kaynaklanan klinik tablolar.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Akut akamprosat doz aşımı genellikle ciddi değildir. Bildirilen olgularda, doz aşımına bağlanabilecek tek semptom diyaredir. Kimyasal olarak yapısında kalsiyum iyonu içermesine rağmen herhangi bir doz aşımı süresince hiperkalsemi hiç tanımlanmamıştır. Eğer böyle bir etki ile karşılaşılırsa, akut hiperkalsemi tedavisine başlanmalıdır.

Endikasyonlar

Alkol bağımlısı hastalarda abstinans (alkolden uzak durma) durumunun sürdürülmesini sağlayarak alkol bağımlılığı tedavisinde kullanılır. Campral ile tedavi gören hastalar psikolojik olarak da bilgilendirilmelidir.

Farmakodinamik Özellikler

Akamprosat(kalsiyum asetilhomotaurinat) gamaaminobutirik asit(GABA)ya da taurin gibi aminoasit nörotransmitörlere benzer bir kimyasal yapıya sahiptir. Hücre düzeyinde genel olarak nöronal hipereksitasyonu bastırmaktadır. Elektrofizyolojik çalışma sonuçlarına göre GABA reseptörleri ile herhangi bir doğrudan akut etkileşimi yoktur. Etkisini GABAerjik inhibitör nörotransmisyonu ve eksitatör amino- asitlerinden özellikle glutamatın aktivitesini antagonize ederek göstermektedir. Yapısındaki asetil grubundan dolayı kan-beyin bariyerini rahatlıkla geçmektedir. Alkol bağımlılığının beyinde inhibitör transmitör GABA ile eksitatör transmitör glutamat arasındaki temel dengeyi bozduğuna inanılmaktadır. Akamprosatın NMDA reseptör alt tipinin glutamatreseptörlerinin fonksiyonlarını normale çevirerek bu dengeyi tekrar koruduğu gösterilmiştir

Farmakokinetik Özellikler

Absorbsiyon ve biyoyararlanım Akamprosat gastrointestinal sistemden yavaş ve zayıf bir şekilde parasellüler yol aracılığı ile emilir. Biyoyararlanımı %11.1’dir. Buna rağmen, asetil homotaurin plazma konsantrasyonları doz sonrası 48 saat takip edilebilir. Tekrar eden oral uygulamaları takiben, uygulamadan 5-7 gün sonra sabit duruma ulaşılır ve 370-650 ng/mL plazma düzeyleri sağlanır. Yapılan çalışmalar, yiyeceklerle birlikte alındığında emilen miktarın %20 oranında azaldığını ve geciktiğini göstermiştir. Gerçekte, Cmax %42 azalmakta ve AUC %23’e düşmektedir. Dağılım Akamprosat plazma proteinlerine bağlanmaz. Metabolizma Akamprosat ile yapılan çeşitli çalışmalar ürünün metabolize olmadığını kanıtlamıştır. Bu durum hepatik bozukluğu olan hastalarda akamprosatın farmakokinetiklerinde değişiklik göstermemektedir. Eliminasyon IV uygulanmasını takiben, verilen dozun %100’ü idrarda değişmeden bulunmuştur. Renal klerensi ve total klerensi yapılan çalışmalarda ortalama 175-336 mL/dak arasında bir aralıkta, total klerensi, renal klerensten belirgin şekilde farklı olmayacak biçimde ortalama değer 240 mL/dak olarak bulunmuştur. Akamprosatın plazma yarılanma ömrü 15-30 saat arasında değişmektedir. Değişik koşullarda farmakokinetikler Cinsiyet Çalışmaların çoğu sağlıklı erkek gönüllülerde yapılmıştır. Cinsiyete bağlı olası bir etkiyi değerlendirmek için sağlıklı erkek gönüllüler ve sağlıklı dişi gönüllüler arasında karşılaştırmalı tek oral çalışma yapılmış ve dikkate değer bir fark bulunmamıştır. Hepatik yetmezlik Akamprosatın farmakokinetik değerleri, ilacın hedef kitlesinin bir bölümü olarak kabul edilebilecek bir popülasyon sayılan azalmış karaciğer fonksiyonunun Childs-Pugh sınıflamasının A veya B grubunda değişiklik göstermemiştir. Bu durum ilacın hepatik metabolizmasının olmamasıyla paralellik göstermektedir. Akamprosat temel olarak idrarla hiç değişmeden atıldığından akamprosatın dağılımının böbrek fonksiyonlarına bağlı olduğu kabul edilmektedir. Renal fonksiyonların azaldığı durumlarda Cmax, Tmax ve yarılanma ömrünün belirgin şekilde arttığı ve total (veya renal klerens) renal fonksiyon yetmezliğine bağlı olarak belirgin şekilde düştüğü görülmüştür. Total plazma klerensi (veya renal klerens), plazma yarılanma ömrü ve kreatinin klerensi arasındaki bağlantı doğru orantılıdır. Atılımın yavaş olmasına rağmen, idrarda akamprosatın toplam değişmemiş miktarı sabit kalmaktadır. Bu sonuçlara bağlı olarak akamprosat renal yetmezliği olan hastalara uygulanmamalıdır. Alkol bırakılmasından sonraki dönemde kronik alkolik hastalar Akamprosat dağılımı sağlıklı kişiler ve alkole bağımlı kişiler için benzerdir.

Farmasötik Şekli

Enterik tablet.

Formülü

Her bir enterik kaplı tablet 333 mg akamprosat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Alkol ve akamprosat’ın birlikte kullanımı, her ikisinin de farmakokinetiğini etkilememektedir. Ayrıca akamprosat, diazepam ve imipraminin de farmakokinetiklerini etkilememektedir. Disülfiramın farmakokinetiği üzerinde akamprosat tedavisinin etkisi ise bilinmemektedir.

Kontraendikasyonlar

Campral 333 mg Enterik Tablet, akamprosata veya ilacın içindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalar ile böbrek yetmezliği olan hastalarda (serum kreatinin>120 μmol/L) kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Dozaj; 60 kg üstündeki kişiler için sabah, öğle ve akşam ikişer tablettir. 60 kg altındaki kişiler için sabah iki, öğle ve akşam birer tablettir. Hasta eğer sağlıklı bir sindirim sistemine sahipse ilacın aç karnına verilmesi tercih edilir. Akamprosatın yemekle birlikte verilmesi ilacın biyoyararlanımını azaltmaktadır. Alkolü bırakan hastalarda, Campral ile tedaviye  mümkün olan en kısa süre içerisinde başlanmalıdır. Önerilen tedavi süresi bir yıldır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

30º C’nin altında oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Karton kutu içeresinde 84 enterik tablet içeren blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Akomprosat alkolü bırakma döneminde görülen akut semptomlar için bir tedavi değildir. 18 yaş altı ve 65 yaş üstü hastalarda yeterli klinik veri olmadığından Campral’in pediatrik ve geriatrik hastalarda kullanımı tavsiye edilmemektedir. Ayrıca ciddi karaciğer yetmezliği (Childs-Pugh sınıflaması C) olan  hastalarda da klinik veri yetersizliği nedeniyle akamprosat kullanımı önerilmemektedir.   Hamilelik ve laktasyonda kullanımı Hamilelik kategorisi C Hamilelik sırasında fetotoksik veya malformasyona ait bir kanıt gösterilmemiş olmasına rağmen bir tedbir olarak hamilelerde akamprosat kullanımı önerilmemektedir. Akomprosatın anne sütüne geçişi ile ilgili yeterli klinik çalışma bulunmadığından emziren annelerde kullanımı tavsiye edilmemektedir. Akamprosatın araç ve makina kullanımı üzerine herhangi bir etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Akamprosatın istenmeyen etkileri orta şiddette ve geçici olup temel olarak gastrointestinal sistem ve deri ile ilgilidir. İstenmeyen gastrointestinal reaksiyonlar olarak diyare, nadir olarak mide bulantısı, kusma ve abdominal ağrı bildirilmiştir. İstenmeyen dermatolojik etki ise başlıca kaşıntıdır; ayrıca nadir de olsa makülopapüler eritem de görülmektedir. Ayrıca gerek akamprosat alan gerekse plasebo alan hastalarda libidoda azalma veya artış, cinsel soğukluk veya iktidarsızlık bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Aşırı doz alımını takiben bir çok hasta asemptomatiktir. Bazılarında ise mide ve karın ağrıları, kusma ve diyare dahil gastrointestinal semptomlar görülmektedir. Doz aşımı durumunda, gerekirse uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Alınan miktara bağlı olarak, eğer bu aşırı doz yeni alınmışsa, uygun yöntemle midenin boşaltılması yoluna gidilebilir. Amoksisilin ile aşırı doz durumunda, çok az sayıdaki hastada interstisyel nefrit bildirilmiştir. Bu renal yetmezliğin, ilacın kesilmesi ile normale dönmesi beklenir. Önceden renal yetmezliği olan hastalarda, hem amoksisilin ve hem de klavulanik asidin renal klerenslerindeki azalma nedeniyle, yüksek kan seviyeleri daha kolay oluşabilecektir. Böyle durumlarda her iki bileşen hemodiyalizle kandan uzaklaştırılabilir.  

Endikasyonlar

Duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu, aşağıdaki ciddi enfeksiyonların kısa süreli tedavisinde endikedir: – Sinüzit, otitis media, tonsilit gibi üst solunum yolları enfeksiyonları – Alt solunum yolları enfeksiyonları: akut ve kronik bronşit, lober ve bronkopnömoni v.b. – Genital ve idrar yolları enfeksiyonları: sistit, üretrit, piyelonefrit gibi. – Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: selülit, çıban ve abseler, yara enfeksiyonları v.b. – Kemik ve eklem enfeksiyonları: osteomiyelit gibi. – Diğer enfeksiyonlar: septik abortus, puerperal sepsis, intraabdominal sepsis. – Uygun bir tedavi rejimi içinde, peptik ülserli hastalarda Helicobacter pylori eradikasyonunda. –  Dental enfeksiyonlar (Örn;Denteoalveolar abseler)

Farmakodinamik Özellikler

Amoksisilin/klavulanik asit (ko-amoksiklav), yarı sentetik bir antibiyotik olan amoksisilin ile bir   β-laktamaz inhibitörü olan potasyum klavulanatın oluşturduğu oral bir antibakteriyel kombinasyonudur. Amoksisilin özellikleri iyi bilinen bir oral penisilindir. Klavulanik asit Streptomyces clavuligerus’un fermentasyonu ile elde edilir ve yapısal olarak penisilinlere benzeyen bir β-laktamdır. Klavulanik asit, β-laktamaz enzimlerini, aktif kısımlarını bloke etmek suretiyle inaktif  hale çevirme özelliğine sahiptir. Klavulanatın bu özelliği, diğer   β-laktam antibiyotiklere dirençli olan bakteri türlerini de amoksisilinin etki spektrumu içine sokar.   Mikrobiyolojisi: Amoksisilin/klavulanik asit kombinasyonunun aşağıdaki mikroorganizmaların birçok suşuna karşı etkili olduğu in vitro ve klinik çalışmalarla gösterilmiştir:   Gram-pozitifler:                     Aeroblar: Staphlococcus aureus (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), S. epidermidis (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), S. saprophyticus (β-laktamaz üreten ve üretmeyen); Streptococcus faecalis (Enterococcus), S. pneumoniae, S. pyogenes, S. viridans, Corynebacterium türleri, Bacillus anthracis, Listeria monocytogenes.   Anaeroblar: Clostridium türleri, Peptococcus türleri, Peptostreptococcus türleri Gram-negatifler:   Aeroblar: Haemophilus influenzae (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Moraxella (Branhamella) catarrhalis (β-laktamaz üreten ve üretmeyen); Esherichia coli (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Klebsiella türleri(bütün bilinen türler β-laktamaz üretiyor), Enterobacter türleri (her ne kadar Enterobacter türleri in vitro olarak dirençli ise de; bu organizmaların neden olduğu idrar yolları enfeksiyonlarında amoksisilin ve potasyum klavulanat ile klinik etkinlik gösterilmiştir), Proteus mirabilis (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), P. vulgaris (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Neisseria gonorrhoeae β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Legionella türleri (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Salmonella türleri (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Shigella türleri (β-laktamaz üreten ve üretmeyen), Bordetella pertussis, Brucella türleri, Neisseria meningitidis, Vibrio cholerae, Pasteurella multicida. Anaeroblar: Bacteroides fragilis dahil Bacteroides türleri (β-laktamaz üreten ve üretmeyen)

Farmakokinetik Özellikler

Amoksisilin ve klavulanik asitin farmakokinetik parametrelerinin birbirine yakın olması ve birbirini etkilemiyor olması, kombinasyon için uygun bir farmakokinetik profil sağlamaktadır. Oral uygulamadan sonra kombinasyonun iki bileşeni de gastrointestinal kanaldan iyi absorbe edilir. İlacın aç ya da tok karınla alınmasının, amoksisilinin farmakokinetiği üzerine etkisi çok azdır ve bu etkinin klinik olarak önem taşımadığı kanıtlanmıştır. Kombinasyonla elde edilen amoksisilin serum seviyeleri, eşdeğer miktardaki amoksisilin ile elde edilene benzerdir ve alınan doz ile orantılı olarak artış gösterir. Kombinasyonun oral uygulanmasından sonra, amoksisilinin yarı ömrü 1.3 saat iken klavulanik asidinki 1.0 saattir. Bu süre yenidoğanlarda ve yaşlılarda ve özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda artabilir. Her iki bileşen için, alınan oral dozun % 60 kadarı 6 saat içinde değişmemiş olarak idrarla atılır. Her iki bileşen de dokulara ve vücut sıvılarına (beyin ve omurilik sıvısı hariç) yaygın dağılım göstermektedir. Çok az miktarda amoksisilin anne sütüne geçmektedir. Her iki bileşen de vücuttan diyalizle uzaklaştırılabilir.

Farmasötik Şekli

FİLM TABLET

Formülü

Her bir film tablet, 500 mg amoksisiline eşdeğer amoksisilin trihidrat ve 125 mg klavulanik asite eşdeğer potasyum klavulanat (ko-amoksiklav 500/125) ve titanyum dioksit (E171) içerir.  

İlaç Etkileşmeleri

Amoksisilin-klavulanik asit kombinasyonlarına tolerans genellikle iyidir. Klinik çalışmalarda görülen yan etkilerin ekseriyeti hafif ve geçici tabiatlıdır ve ilaca bağlı yan etkiler nedeniyle tedavinin kesilmesini gerektiren hasta sayısı %3’ten azdır. En sık görülen advers etkiler diyare, bulantı ve vajinittir. Bütün bu etkiler tavsiye edilen dozların artırılması ile orantılı olarak artmaktadır. Daha seyrek olarak bildirilen reaksiyonlar abdominal şikayetler, gaz ve baş ağrısıdır. Penisilin grubu antibiyotiklerle görülebilen pseudomembranöz kolit ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarının ciltte kızarıklık, ürtiker, anjiyoödem, serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, eritema multiforme (nadiren Stevens-Johnson sendromu) ve (eksfolyatif dermatit) gelişmesi durumunda alınacak tedbirler için Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.  

Kontraendikasyonlar

Penisilinlere alerjisi olduğu bilinen kişilerde ve daha önceden penisilin veya ko-amoksiklav kullanımı ile ilgili kolestatik sarılık/hepatik yetmezlik geçmişi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar kullanılır:   Yetişkinlerde ve 12 yaşın üzerindeki çocuklarda : Her oniki saatte bir (günde 2 defa) 1’er CROXİLEX-BID 625 mg FİLM TABLET. Tedavi süresi genellikle 10 gündür. Gerektiğinde 14 güne kadar uzatılabilir. 12 yaşın alltındaki çocuklarda CROXİLEX-BID 625 mg FİLM TABLET kullanımı önerilmez.   Dental enfeksiyonlarda tedavi süresi 5 gündür.   Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 mL/dakika) olan hastalarda günde 1 CROXİLEX-BID 625 mg FİLM TABLET kullanılır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

CROXİLEX-BID 1000 mg Film Tablet, 10 ve 14 tablet CROXİLEX-BID 200/28 Oral Süspansiyon için Kuru Toz, 70 mL CROXİLEX-BID 400/57 Fort Oral Süspansiyon için Kuru Toz, 70 mL

Saklama Koşulları

25°C’in altında oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız. Kullandıktan sonra şişenin kapağını iyice kapatınız.   Şişe içerisinde, ilacı nemden korumak için konulmuş olan nem çekici (desikant) kapsül kullanım sonuna kadar şişe içinde tutulmalıdır.   Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

10 ve 14 Film tablet içeren kahverengi cam şişelerde ve prospektüsü ile birlikte.

Uyarılar/Önlemler

Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi ve nadiren fatal aşırı duyarlılık (anafilaktoid) reaksiyonlar bildirilmiştir. Her ne kadar anafilaksi parenteral penisilin sırasında nispeten daha sık görülebilirse de, özellikle penisilinlere veya sefalosporinlere duyarlığı bilinen kişilerde ve/veya değişik alerjenlere duyarlılığı olan kişilerde bu reaksiyonların oral penisilinlerle de görülme olasılığı vardır. Herhangi bir penisilin ile tedaviye başlanmadan önce hastanın penisilinlere, sefalosporinlere veya diğer alerjenlere geçmişte bir reaksiyonunun olup olmadığı soruşturulmalıdır. Herhangi bir alerjik reaksiyon görülmesi durumunda ilaç kesilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır.   Ciddi anafilaktoid reaksiyonlar epinefrin, oksijen, intravenöz steroidlerin kullanımını ve intübasyon dahil hava yollarının açık tutulmasına yönelik tedbirleri gerektirebilir.   Hemen hemen bütün antibakteriyel ilaçlarla pseudomembranöz kolit gelişebilme olasılığı mevcuttur. Bu nedenle antibakteriyel ilaçların kullanımı sırasında diyare gelişen kişilerde bu olasılık gözönüne alınmalıdır.   Antibakteriyel ilaçlarla tedavi kolonun normal florası değişebilir ve Clostridia türlerinin aşırı çoğalmasına yol açabilir. C. difficile tarafından oluşturulan bir toksinin antibiyotiklerle görülen kolitin başlıca nedeni olduğu bilinmektedir.   Hafif şiddetteki pseudomembranöz kolit genellikle ilacın kesilmesi ile ortadan kalkar. Orta yada daha ağır vak’alarda ise sıvı ve elektrolit tedavisi, protein suplemantasyonu ve C. difficile karşı uygun bir antibiyotik tedavisini gerektirebilir.   CROXİLEX-BID 625 mg FİLM TABLET’in aktif maddeleri her ne kadar penisilin grubu antibiyotiklerin düşük toksisite özelliklerine sahip ise de uzun süreli tedaviler sırasında renal, hepatik ve hematopoetik fonksiyonların periyodik olarak kontrolleri gerekebilir.   Tedavi sırasında mikotik veya bakteriyel patojenler ile süperenfeksiyonların gelişme olasılığı vardır. Özellikle Pseudomonas ve Candida türleri ile süperenfeksiyonlar gelişirse ilaç kesilmeli ve/veya uygun tedavi başlatılmalıdır.    Hamilelerde ve emziren annelerde kullanımı: Hamilelerde yapılmış yeterli sayıda çalışma olmadığından, bütün ilaçlarla olduğu gibi hekim tarafından zorunlu görülmedikçe hamilelerde kullanılması önerilmez. Amoksisilin anne sütüne geçtiğinden emziren annelere verilirken bu husus gözönüne alınmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Amoksisilin-klavulanik asit kombinasyonlarına tolerans genellikle iyidir. Klinik çalışmalarda görülen yan etkilerin ekseriyeti hafif ve geçici tabiatlıdır ve ilaca bağlı yan etkiler nedeniyle tedavinin kesilmesini gerektiren hasta sayısı %3’ten azdır. En sık görülen advers etkiler diyare, bulantı ve vajinittir. Bütün bu etkiler tavsiye edilen dozların artırılması ile orantılı olarak artmaktadır. Daha seyrek olarak bildirilen reaksiyonlar abdominal şikayetler, gaz ve baş ağrısıdır. Penisilin grubu antibiyotiklerle görülebilen pseudomembranöz kolit ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarının ciltte kızarıklık, ürtiker, anjiyoödem, serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, eritema multiforme (nadiren Stevens-Johnson sendromu) ve (eksfolyatif dermatit) gelişmesi durumunda alınacak tedbirler için Uyarılar/Önlemler bölümüne bakınız. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.  

Doz Aşımı

10 g’dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.   Semptom ve belirtiler: Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlardır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.   Tedavi: Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.

Endikasyonlar

Hafif ve orta şiddetli ağrılar ile ateşin semptomatik tedavisinde endikedir.   Başağrısı, migren, nevralji, diş ağrısı, diş çekme ağrısı, boğaz ağrısı, romatizmal sızı ve ağrılar, influenza, ateş ve ateşle birlikte soğuk algınlığında semptomatik rahatlama sağlar.

Farmakodinamik Özellikler

Parasetamol, analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkileri, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Periferik siklooksijenaza oranla parasetamolün santral siklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün analjezik ve antipiretik özellikleri vardır, fakat sadece zayıf anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bu durum; inflamatuar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir.

Farmakokinetik Özellikler

Absorpsiyon: Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan pasif transfer ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamolün değişken bir oranı ilk geçiş metabolizmasında kaybolduğu için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görünmektedir. Oral biyoyararlanım 500mg’lık dozdan sonra %63 iken 1 veya 2g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90’a yükselir.   Dağılım: Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg’dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine farkedilir derecede bağlanmaz.   Metabolizma ve eliminasyon: Terapötik dozlardan sonra parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1.5-2.5 saatleri arasındadır. Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarı minor bir yolla sitokrom P-450 karışık fonksiyonlu oksidaz sistemi tarafından reaktif bir metabolit, asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutation ile konjuge olur ve sistein ve merkaptopurik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutation azalabilir ve vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalent olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Tek dozu (1000mg iv) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5ml/dak/kg’dır.   Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH’ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın %4’ten daha azı değişmemiş parasetamoldür. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95’i 24 saat içinde idrar ile atılır.   Renal yetmezlikte farmakokinetik: 2-8 saatler arasında ortalama plazma yarı-ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezlğinde eliminasyon hızı azalır. Kronik renal yetmezlikte glukoronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamol konjugatlarında bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamol plazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozları gerekebilir.   Hepatik Yetmezlikte Farmakokinetik: Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma-ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık %75) . Bununla beraber yarılanma-ömrünün uzamasının klinik önemi açık değildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamış ve glutation konjugasyonu azalmamıştır.   Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma-ömrü önemli derecede uzamıştır.   Yaşlılarda farmakokinetik: Genç ve sağlıklı ve yaşlı ve sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamol yarılanma-ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamol klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını (yaklaşık %47) düşündüren kanıtlar vardır.   Çocuklarda Farmakokinetik: Çalışmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol major metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir.   Yetişkinlerdeki ve 12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler major metabolitin glukoronid konjugatı olduğunu göstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen toplam ilaç miktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklar yoktur.  

Farmasötik Şekli

Süspansiyon

Formülü

Bir ölçek (5 ml) 250 mg parasetamol içerir. Yardımcı maddeler: Şeker, sorbitol çözeltisi, beyaz şeker, portakal aroması, FD ve C sarı no:6, metil hidroksibenzoat.

İlaç Etkileşmeleri

Antikonvülsanlar veya oral kontraseptif steroidlerin kronik alımı karaciğer enzimlerini indükleyebilir ve ilk geçiş metabolizması veya klerensi artırarak parasetamol terapötik plazma düzeylerine ulaşmayı önleyebilir. Metoklopramid parasetamolün ince barsaktan absorbsiyonunu hızlandırır. Parasetamol üriner 5HIAA’in (5 hidroksiindol asetik asit) yalancı pozitif test sonuçlarına yol açabilir. Barbitüratların (butalbital dışında) uzun dönem kullanımında, muhtemelen hepatik mikrozomal enzim aktivitesinin indüksiyonu sonucu parasetamolün terapötik etkileri azalır. Parasetamolün uzun süre yüksek dozda kullanımı sonucu, muhtemelen prekoagülan faktörlerin hepatik sentezlerinin azalması nedeniyle antikoagülan etki artabilir. Antikoagülanların doz ayarlaması, uzun dönem yüksek dozda parasetamol tedavisinin başlaması ya da kesilmesi durumunda, protrombin zamanında artışın gözlemlenmesine bağlıdır. Ancak bu, parasetamolün sık olmayan ya da günde 2 g’dan az olan uzun dönem kullanımında yapılmalıdır. Alkol parasetamol aşırı dozajında hepatotoksisiteyi artırabilir ve aşırı parasetamol dozu alan bir hastada bildirilen pankreatite katkıda bulunmuş olabilir. Parasetamolün tek toksik dozuyla ya da ilacın uzayan uzun dönem kullanımında hepatotoksisite riski, alkoliklerde veya diğer hepatotoksik ilaçları alan hastalarda artabilir. Parasetamol ile trisiklik antidepresan, barbitüratlar ve alkol alan hastalarda, yüksek dozda parasetamolün metabolizasyonunda azalma ve yarılanma ömründe uzama görülebilir. Ayrıca, parasetamolün fenotiyazin ile beraber kullanımı sonucunda hepatotoksisite sıklığında artma görülebilir. Özellikle uzun süre tedavi alan ya da karaciğer rahatsızlığı olan hastalar dikkatle izlenmelidir.

Kontraendikasyonlar

Calpol 6 plus süspansiyon, parasetamole veya bileşenlerinden herhangi birine aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Calpol 6 Plus süspansiyonun koyu kıvamı ilacın kaşıktan dökülmesini önler ve daha kolay uygulanmasını sağlar. (Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde)   12 yaşın altındaki çocuklar:   6-12 yaş arası: 5-10 ml (1-2 ölçek) (250-500 mg parasetamol) Her doz arasında 4 saat veya daha uzun aralıklar bırakılarak günde 4 kez tekrarlanabilir.   Maksimum günlük doz: 40 ml Calpol 6 Plus Süspansiyon (2 g parasetamol)   12 yaşın üzerindekiler ve yetişkinler: Tablet yutmada güçlük çeken yetişkinler için tavsiye edilir. Optimum parasetamol dozu 500mg-1g arasındadır (10-20 ml) (2-4 ölçek), günlük maksimum doz 4 g parasetamolü aşmamak kaydıyla, bu doz her 4 saatte bir tekrarlanabilir.   Karaciğer fonksiyon bozukluğu: İlaç şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara uygulanırken dikkatli olunmalıdır.    Böbrek yetmezliğinde kullanımı: Orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır.   Yaşlılarda kullanımı: Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur, fakat doz kuvveti ve sıklığı zayıf, hareketsiz yaşlılarda azaltılmalıdır (Bakınız farmakokinetik özellikleri).   6 yaşın altındaki çocuklar ve bebekler için Calpol Süspansiyon "Bebek ve Çocuklar için" kullanınız. Kullanmadan önce çok iyi çalkalayınız. Calpol 6 Plus süspansiyon sulandırılmadan kullanılır. Hekim Calpol 6 Plus süspansiyonun seyreltilmesini önerdiği takdirde yerine Calpol Süspansiyon "Bebek ve Çocuklar için" kullanılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Calpol tablet, 500mg, 30 tablet, blisterde. Calpol süspansiyon, 120mg/5ml, 150 ml, şişede.

Saklama Koşulları

250 C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz. Kullanmadan önce çok iyi çalkalayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Calpol 6 Plus süspansiyon, 250mg/5ml, 150 ml, şişede.

Uyarılar/Önlemler

Calpol 6 plus süspansiyon, anemisi olanlar, akciğer hastaları, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Önceden karaciğer hastalığı olan ve potansiyel olarak hepatotoksik ilaçları alan hastalarda parasetamol nedenli hepatotoksisite riski artmıştır (Farmakokinetik Özelliklerine bakınız). Diğer parasetamol içeren ürünlerle Calpol 6 plus süspansiyon birlikte kullanımı parasetamol aşırı dozajına neden olabilir, bu nedenle kaçınılmalıdır.   Hepatik nekroz, parasetamol aşırı dozajının doza bağlı bir komplikasyonudur. İlaç alımından itibaren 12-48 saat içinde hepatik enzimler artabilir ve protrombin zamanı uzayabilir, fakat klinik semptomlar ilaç alındıktan 1 ila 6 gün arasında belirgin olmayabilir. Tek doz 10g (150mg/kg) veya daha fazla alan bireylerde toksisite olasıdır.   Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik kategorisi: B. Calpol 6 plus süspansiyonun gebelikte kullanım güvenilirliği belirlenmemiştir. Parasetamol plasentayı geçer ve fötal dolaşımda maternal dolaşımdakine benzer düzeylere ulaşır. Bununla beraber parasetamol terapötik dozlarının kısa süreli olarak anne tarafından alınmasının insanda teratojenik etkilerle ilişkili değildir. Emziren annelerdeki bir farmakokinetik bir çalışmada 650 mg’lık dozun %1’inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.   Araba ve makine kullanma becerisi üzerine etkileri: Bu konuyla ilgili özel bir yorum yoktur. Herhangi bir etki oluşturması beklenmez. Ağrılı durumlarda çocuklarda 5, yetişkinlerde 10 günden fazla süreyle, çocuklarda ve yetişkinlerde tekrarlayan, 3 günden fazla süren ve 39.5°C’den yüksek ateş durumunda doktora danışılmadan kullanılmamaldır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Parasetamol yaygın olarak kullanılmaktadır ve önerilen dozlarda alındığında yan etkiler hafiftir ve nadiren oluşur ve advers reaksiyon bildirimi nadirdir. Deri döküntüsü ve diğer alerjik reaksiyonlar nadiren oluşur. Parasetamol advers reaksiyonları ilacın aşırı dozuna ilişkindir. Trombositik purpura, hemolitik anemi ve agranülositoz içeren izole vakalar bildirilmiştir.   Bir yıl kadar günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa sürelerde günlük olarak aşırı dozları alan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir. Kronik aktif hepatiti olan bir grup hastanın gözden geçirilmesi uzun süre parasetamol kullananlarla ve parasetamol kesilmesinden sonra hastalığın kontrolünde gelişme olan kontroller arasında karaciğer fonksiyon anormallikleri bakımından farklılık bulunmamıştır.   Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.
(Visited 17 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window