İlaç Sınıfı | Beşeri Yerli İlaç |
İlaç Alt Sınıfı | İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi |
İlaç Firması | CEFAMEZIN |
Birim Miktarı | 1 |
ATC Kodu | J01DB04 |
ATC Açıklaması | Sefazolin |
NFC Kodu | PB |
NFC Açıklaması | Parenteral Kuru Flakonlar |
Kamu Kodu | A01723 |
Orijinal / Jenerik Türü | 20 YIl |
2023 Fiyatı | Bilinmiyor |
Satış Fiyatı | 6,1 TL (2 Mart 2020) |
Önceki Satış Fiyatı | 5,45 TL (18 Şubat 2019) |
Barkodu | |
Kurumun Karşıladığı | 2,45 TL |
Reçete Tipi | Normal Reçete |
Temin Yeri | İlacınızı sadece eczaneden alınız ! |
Bütçe Eşdeğer Kodu | E057E |
Başlıklar
- İlaç Etken Maddeleri
- İlaç Prospektüsü
- Doz Aşımı
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Saklama Koşulları
- Saklama Koşulları
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Uyarılar/Önlemler
- Uyarılar/Önlemler
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Ruhsat Sahibi
- Ruhsat Tarihi Ve Numarası
- Saklama Koşulları
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Uyarılar/Önlemler
- Üretim Yeri
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Doz Aşımı
- Endikasyonlar
- Farmakodinamik Özellikler
- Farmakokinetik Özellikler
- Farmasötik Şekli
- Formülü
- İlaç Etkileşmeleri
- Kontraendikasyonlar
- Kullanım Şekli Ve Dozu
- Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
- Saklama Koşulları
- Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
- Uyarılar/Önlemler
- Yan Etkileri / Advers Etkiler
İlaç Etken Maddeleri
- sefazolin sodyum (250 mg)
İlaç Prospektüsü
Doz Aşımı
Periton boşluğuna giren diyaliz solüsyonunun fazlası kolaylıkla drenaj torbasına çekilebilir. Çok sık veya çok ani değişimler, acil tedavi gerektiren dehidratasyon ve/veya elektrolit dengesizliklerine sebep olabilir. Günde bir veya daha fazla değişimin unutulması durumunda veya uygulanan solüsyonun hacminin çok az olması durumunda, aşırı hidratasyon veya elektrolit dengesizlikleri meydana gelebilir. Tedavi yarıda kesilirse veya tamamen bırakılırsa hayatı tehdit edici ödem veya üremi gelişebilir.
Doz Aşımı
Periton boşluğuna giren diyaliz solüsyonunun fazlası kolaylıkla drenaj torbasına çekilebilir. Çok sık veya çok ani değişimler, acil tedavi gerektiren dehidratasyon ve/veya elektrolit dengesizliklerine sebep olabilir. Günde bir veya daha fazla değişimin unutulması durumunda veya uygulanan solüsyonun hacminin çok az olması durumunda, aşırı hidratasyon veya elektrolit dengesizlikleri meydana gelebilir. Tedavi yarıda kesilirse veya tamamen bırakılırsa hayatı tehdit edici ödem veya üremi gelişebilir.
Endikasyonlar
Periton Diyalizi ile tedavi edilebilen, herhangi bir nedenden kaynaklanan son dönem (dekompanse) kronik böbrek yetmezliğinde kullanılır.
Endikasyonlar
Periton Diyalizi ile tedavi edilebilen, herhangi bir nedenden kaynaklanan son dönem (dekompanse) kronik böbrek yetmezliğinde kullanılır.
Farmakodinamik Özellikler
CAPD 17 stay safe, laktat-tamponlu, glukoz-içeren bir elektrolit solüsyonudur, herhangi bir nedenden kaynaklanan son dönem böbrek yetmezliğinin sürekli ayaktan periton diyalizi (CAPD) ile tedavisinde intraperitoneal olarak uygulanır. Bu periton diyaliz solüsyonunun kalsiyum diyaliz konsantrasyonu 1.25 mmol/l’ye ayarlanmıştır, bu konsantrasyonun beraber uygulanan kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini tedavisi esnasında meydana gelen hiperkalsemi riskini azalttığı gösterilmiştir. Sürekli ayaktan periton diyalizinin (CAPD) karakteristiği, günde 3-5 kez taze solüsyon ile değiştirilen ve genellikle 2 litre olan diyaliz solüsyonunun periton boşluğunda sürekli bulunuşudur. Her periton diyalizi tekniğinin arkasındaki temel prensip, kan ve diyaliz solüsyonu arasında fizikokimyasal özelliklerine bağlı olarak difüzyon ve konveksiyon ile su ve solütlerin değişimine izin veren yarı geçirgen bir zar olarak peritoneum’un kullanılmasıdır. Solüsyonun elektrolit profili temelde serum fizyolojik ile aynı olmakla birlikte üremik hastalarda intraperitoneal yoldan madde ve sıvı değişimi ile yapılan renal replasman terapisinde kullanılmak üzere adapte edilmiştir (örn. potasyum içeriği). Normalde idrarla atılan üre, kreatinin, inorganik fosfat, ürik asit, diğer solütler ve su gibi maddeler vücuttan diyaliz solüsyonuna geçer. Benzer şekilde, kullanılan ilaçların da diyaliz esnasında atılabileceği ve bir doz ayarlamasının gerekebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bireysel parametreler ( hasta boyutu, vücut ağırlığı, laboratuar parametreleri, residüel renal fonksiyonlar, ultrafiltrasyon) değişik osmolarite (glukoz içeriği), potasyum, sodyum ve kalsiyum konsantrasyonlarındaki solüsyonun kombinasyonu ve dozunu belirlemek için kullanılmalıdır. Terapinin etkinliği bu parametrelere dayanarak düzenli olarak izlenmelidir. Yüksek glukoz konsantrasyonundaki (%2.3 ve %4.25) periton diyaliz solüsyonları vücut ağırlığı istenen kuru ağırlığın üzerindeyse kullanılır. Vücuttan sıvı çekişi periton diyaliz solüsyonunun glukoz konsantrasyonuna bağlı olarak artar.
Farmakodinamik Özellikler
CAPD 17 stay safe, laktat-tamponlu, glukoz-içeren bir elektrolit solüsyonudur, herhangi bir nedenden kaynaklanan son dönem böbrek yetmezliğinin sürekli ayaktan periton diyalizi (CAPD) ile tedavisinde intraperitoneal olarak uygulanır. Bu periton diyaliz solüsyonunun kalsiyum diyaliz konsantrasyonu 1.25 mmol/l’ye ayarlanmıştır, bu konsantrasyonun beraber uygulanan kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini tedavisi esnasında meydana gelen hiperkalsemi riskini azalttığı gösterilmiştir. Sürekli ayaktan periton diyalizinin (CAPD) karakteristiği, günde 3-5 kez taze solüsyon ile değiştirilen ve genellikle 2 litre olan diyaliz solüsyonunun periton boşluğunda sürekli bulunuşudur. Her periton diyalizi tekniğinin arkasındaki temel prensip, kan ve diyaliz solüsyonu arasında fizikokimyasal özelliklerine bağlı olarak difüzyon ve konveksiyon ile su ve solütlerin değişimine izin veren yarı geçirgen bir zar olarak peritoneum’un kullanılmasıdır. Solüsyonun elektrolit profili temelde serum fizyolojik ile aynı olmakla birlikte üremik hastalarda intraperitoneal yoldan madde ve sıvı değişimi ile yapılan renal replasman terapisinde kullanılmak üzere adapte edilmiştir (örn. potasyum içeriği). Normalde idrarla atılan üre, kreatinin, inorganik fosfat, ürik asit, diğer solütler ve su gibi maddeler vücuttan diyaliz solüsyonuna geçer. Benzer şekilde, kullanılan ilaçların da diyaliz esnasında atılabileceği ve bir doz ayarlamasının gerekebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bireysel parametreler ( hasta boyutu, vücut ağırlığı, laboratuar parametreleri, residüel renal fonksiyonlar, ultrafiltrasyon) değişik osmolarite (glukoz içeriği), potasyum, sodyum ve kalsiyum konsantrasyonlarındaki solüsyonun kombinasyonu ve dozunu belirlemek için kullanılmalıdır. Terapinin etkinliği bu parametrelere dayanarak düzenli olarak izlenmelidir. Yüksek glukoz konsantrasyonundaki (%2.3 ve %4.25) periton diyaliz solüsyonları vücut ağırlığı istenen kuru ağırlığın üzerindeyse kullanılır. Vücuttan sıvı çekişi periton diyaliz solüsyonunun glukoz konsantrasyonuna bağlı olarak artar.
Farmakokinetik Özellikler
Üre, kreatinin, ürik asit, inorganik fosfat ve sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi elektrolitler, vücuttan diyaliz solüsyonuna difüzyon ve/veya konveksiyon ile geçer. CAPD 17 stay safe’de osmotik ajan olarak kullanılan diyalizat glukozu yavaşça absorbe olarak diyaliz solüsyonu ile ekstrasellüler sıvı arasındaki difüzyon gradyentini azaltır.Ultrafiltrasyon bekleme süresinin başında maksimaldir 2-3 saat sonra bir pik noktasına ulaşır. 4 saat sonra ultrafiltrat; %1.5 glukoz solüsyonunda ortalama 100 ml, %2.3 glukoz solüsyonunda ortalama 400 ml, %4.25 glukoz solüsyonunda ise ortalama 800 ml’dir. Diyalizat glukozunun %60-80’i absorbe olur. Tamponlama ajanı olarak kullanılan L-laktat 6 saatlik bir bekleme süresinin sonunda tamamen absorbe olur. Normal hepatik fonksiyonu olan hastalarda L-laktat, ara metabolitlerin normal değerlerinin de ortaya koyduğu üzere, hızlı bir şekilde metabolize olur. Kalsiyum madde transferi diyaliz solüsyonunun glukoz konsantrasyonuna, çıkan sıvının hacmine, serum iyonize kalsiyum konsantrasyona ve diyaliz solüsyonundaki kalsiyum konsantrasyonuna bağlıdır. Glukoz konsantrasyonu, çıkan sıvının hacmi, serum iyonize kalsiyum konsantrasyonu ne kadar yüksek ve diyaliz solüsyonundaki kalsiyum konsantrasyonu da ne kadar düşük olursa, hastadan diyalizata kalsiyum transferi o kadar yüksek olur. Günde 3 adet %1.5 ve 1 adet %4.25 glukoz içeren torba ile yapılan tipik bir Sürekli Ayaktan Periton Diyalizinin (CAPD) günde 160 mg’a kadar kalsiyumu uzaklaştıracağı öngörülmektedir, bu şekilde hiperkalsemi riski olmadan kalsiyum içeren ilaçlar ve D vitamini oral yoldan daha fazla alınabilir.
Farmakokinetik Özellikler
Üre, kreatinin, ürik asit, inorganik fosfat ve sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi elektrolitler, vücuttan diyaliz solüsyonuna difüzyon ve/veya konveksiyon ile geçer. CAPD 17 stay safe’de osmotik ajan olarak kullanılan diyalizat glukozu yavaşça absorbe olarak diyaliz solüsyonu ile ekstrasellüler sıvı arasındaki difüzyon gradyentini azaltır.Ultrafiltrasyon bekleme süresinin başında maksimaldir 2-3 saat sonra bir pik noktasına ulaşır. 4 saat sonra ultrafiltrat; %1.5 glukoz solüsyonunda ortalama 100 ml, %2.3 glukoz solüsyonunda ortalama 400 ml, %4.25 glukoz solüsyonunda ise ortalama 800 ml’dir. Diyalizat glukozunun %60-80’i absorbe olur. Tamponlama ajanı olarak kullanılan L-laktat 6 saatlik bir bekleme süresinin sonunda tamamen absorbe olur. Normal hepatik fonksiyonu olan hastalarda L-laktat, ara metabolitlerin normal değerlerinin de ortaya koyduğu üzere, hızlı bir şekilde metabolize olur. Kalsiyum madde transferi diyaliz solüsyonunun glukoz konsantrasyonuna, çıkan sıvının hacmine, serum iyonize kalsiyum konsantrasyona ve diyaliz solüsyonundaki kalsiyum konsantrasyonuna bağlıdır. Glukoz konsantrasyonu, çıkan sıvının hacmi, serum iyonize kalsiyum konsantrasyonu ne kadar yüksek ve diyaliz solüsyonundaki kalsiyum konsantrasyonu da ne kadar düşük olursa, hastadan diyalizata kalsiyum transferi o kadar yüksek olur. Günde 3 adet %1.5 ve 1 adet %4.25 glukoz içeren torba ile yapılan tipik bir Sürekli Ayaktan Periton Diyalizinin (CAPD) günde 160 mg’a kadar kalsiyumu uzaklaştıracağı öngörülmektedir, bu şekilde hiperkalsemi riski olmadan kalsiyum içeren ilaçlar ve D vitamini oral yoldan daha fazla alınabilir.
Farmasötik Şekli
Periton Diyaliz Solüsyonu Berrak, renksiz-hafif sarı renkli solüsyon
Farmasötik Şekli
Periton Diyaliz Solüsyonu Berrak, renksiz-hafif sarı renkli solüsyon
Formülü
1 litre içinde: Sodyum klorür 5.786 g Sodyum-(S)-laktat solüsyonu 7.85 g 3.925 g sodyum-(S)-laktat’a eşdeğer Kalsiyum klorür x 2 H2O 0.1838 g Magnezyum klorür x 6 H2O 0.1017 g Glukoz monohidrat 16.5 g 15.0 g/l anhidröz glukoza ve 0.75 g/l’ye kadar fruktoza eşdeğer Na+ 134 mmol/l Ca++ 1.25 mmol/l Mg++ 0.5 mmol/l Cl- 102.5 mmol/l (S)-laktat 35 mmol/l Glukoz 83.2 mmol/l Teorik osmolarite 356 mosm/l pH ~ 5.5
Formülü
1 litre içinde: Sodyum klorür 5.786 g Sodyum-(S)-laktat solüsyonu 7.85 g 3.925 g sodyum-(S)-laktat’a eşdeğer Kalsiyum klorür x 2 H2O 0.1838 g Magnezyum klorür x 6 H2O 0.1017 g Glukoz monohidrat 16.5 g 15.0 g/l anhidröz glukoza ve 0.75 g/l’ye kadar fruktoza eşdeğer Na+ 134 mmol/l Ca++ 1.25 mmol/l Mg++ 0.5 mmol/l Cl- 102.5 mmol/l (S)-laktat 35 mmol/l Glukoz 83.2 mmol/l Teorik osmolarite 356 mosm/l pH ~ 5.5
İlaç Etkileşmeleri
Periton diyaliz solüsyonunun kullanımı diğer ilaçlarda – bu ilaçlar periton zarından diyaliz edilebilir nitelikte ise- etkinlik kaybına sebep olabilir. Doz ayarlaması gerekli olabilir. Serum potasyum seviyesinde belirgin bir düşüş dijitalle ilişkili advers reaksiyonların sıklığını arttırabilir. Hiperparatiroidizm vakaları özel dikkat ve izleme gerektirir. Terapi yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğini sağlamak için kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini uygulamasını da içermelidir. Diüretik ajanların kullanımı residüel renal fonksiyonun korunmasına yardımcı olabilir, fakat aynı zamanda su ve elektrolit dengesizlikleri ile sonuçlanabilir. Diyabetiklerde kan şekerini azaltıcı ilaçların günlük dozu, artan glukoz alımına göre ayarlanmalıdır.
İlaç Etkileşmeleri
Periton diyaliz solüsyonunun kullanımı diğer ilaçlarda – bu ilaçlar periton zarından diyaliz edilebilir nitelikte ise- etkinlik kaybına sebep olabilir. Doz ayarlaması gerekli olabilir. Serum potasyum seviyesinde belirgin bir düşüş dijitalle ilişkili advers reaksiyonların sıklığını arttırabilir. Hiperparatiroidizm vakaları özel dikkat ve izleme gerektirir. Terapi yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğini sağlamak için kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini uygulamasını da içermelidir. Diüretik ajanların kullanımı residüel renal fonksiyonun korunmasına yardımcı olabilir, fakat aynı zamanda su ve elektrolit dengesizlikleri ile sonuçlanabilir. Diyabetiklerde kan şekerini azaltıcı ilaçların günlük dozu, artan glukoz alımına göre ayarlanmalıdır.
Kontraendikasyonlar
Bu periton diyaliz solüsyonuna spesifik olarak Hipokalemi, hiperkalsemi Periton diyaliz tedavisi ile ilgili genel olarak · Abdominal duvar veya periton boşluğunun bütünlüğü üzerinde etkisi olabilecek hastalıklar: son dönemlerde geçirilmiş abdominal yaralanma, abdominal yanıklar, kateter çıkış yeri bölgesindeki abdominal derinin geniş çapta enflamasyonu (dermatit), peritonit; abdominal perforasyon; fibröz adezyonlu abdominal operasyon hikayesi; enflamatuar barsak hastalıkları (Crohn’s hastalığı, ülseratif kolit, divertikülit) intra-abdominal tümörler, son dönemlerde geçirilmiş abdominal cerrahi, ileus, abdominal herniler, internal veya eksternal abdominal fistüller; · Akciğer hastalıkları, özellikle pnömoni; · Sepsis, · Laktasidozis · Kaşeksi ve yetersiz beslenme nedeniyle aşırı kilo kaybı · Periton diyalizi ile kontrol altına alınamayan nadir üremi vakaları · Şiddetli hiperlipidemi · Hastanın fiziksel veya zihinsel olarak, Periton Diyalizini hekim tarafından öğretildiği şekilde uygulayamayacak durumda olması
Kontraendikasyonlar
Bu periton diyaliz solüsyonuna spesifik olarak Hipokalemi, hiperkalsemi Periton diyaliz tedavisi ile ilgili genel olarak · Abdominal duvar veya periton boşluğunun bütünlüğü üzerinde etkisi olabilecek hastalıklar: son dönemlerde geçirilmiş abdominal yaralanma, abdominal yanıklar, kateter çıkış yeri bölgesindeki abdominal derinin geniş çapta enflamasyonu (dermatit), peritonit; abdominal perforasyon; fibröz adezyonlu abdominal operasyon hikayesi; enflamatuar barsak hastalıkları (Crohn’s hastalığı, ülseratif kolit, divertikülit) intra-abdominal tümörler, son dönemlerde geçirilmiş abdominal cerrahi, ileus, abdominal herniler, internal veya eksternal abdominal fistüller; · Akciğer hastalıkları, özellikle pnömoni; · Sepsis, · Laktasidozis · Kaşeksi ve yetersiz beslenme nedeniyle aşırı kilo kaybı · Periton diyalizi ile kontrol altına alınamayan nadir üremi vakaları · Şiddetli hiperlipidemi · Hastanın fiziksel veya zihinsel olarak, Periton Diyalizini hekim tarafından öğretildiği şekilde uygulayamayacak durumda olması
Kullanım Şekli Ve Dozu
Dozaj CAPD 17 stay safe intraperitoneal olarak kullanılır. Terapi modu, uygulama sıklığı, ve bekleme süresi hekim tarafından belirlenir. Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (CAPD) Farklı şekilde reçete edilmemişse, hastalara günde 4 kez değişim başına 2,000 ml solüsyon verilir( günlük doz 8,000 ml’ye tekabül eder ). 2-10 saatlik bir bekleme süresinin ardından solüsyon boşaltılır. Hastalar için bireysel olarak doz ayarlaması gerekir. Eğer periton diyalizi tedavisinin başlangıcında abdominal distansiyon görülürse, değişim başına solüsyon hacmi azaltılmalıdır. Çocuklara, vücut ağırlığına bağlı olarak tedavi başına 500- 1,500 ml ( 30 – 40 ml/ kg vücut ağırlığı ) solüsyon verilir. İri yapılı yetişkinlerde ve/ veya daha yüksek hacimleri tolere edebilen hastalarda, ve eğer residüel renal fonksiyon kaybolmuşsa, uygulanan hacim 2,500 – 3,000 ml’ye çıkarılır. Uygulama Metodu ve Süresi Hastalar evde periton diyalizi uygulamaya başlamadan önce, periton diyalizi konusunda yeterlilik kazanmış olmalıdır. Eğitim kalifiye personel tarafından verilmelidir. Hekim hastanın evde periton diyalizi uygulamaya başlamasından evvel uygulama teknikleri konusunda ustalaşmasını sağlamalıdır. Herhangi bir problem veya belirsizlik olması durumunda hekimle bağlantıya geçilmelidir. Reçete edilen dozlarda diyaliz, günlük olarak gerçekleştirilmelidir. Renal replasman terapisi gerektiği sürece periton diyalizine devam edilmelidir. Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (CAPD) Kullanıma hazır solüsyon ilk önce ısıtılarak vücut ısısına getirilir. 3,000 ml’ye kadar hacmi olan torbalar için bu işlem, uygun bir ısıtıcı tepsi kullanılarak yapılmalıdır. 22º C başlangıç ısısındaki 2,000 ml bir torba için ısıtma süresi yaklaşık olarak 120 dakikadır. Isı kontrolü otomatik olarak yapılır ve 39º C ± 1º C ‘ye ayarlanır. Detaylı bilgi, torba ısıtıcının kullanım talimatlarında bulunmaktadır. Mikrodalga kullanımı, bölgesel olarak fazla ısıtma riski olduğu için tavsiye edilmez. Uygun doz, 5- 20 dakika boyunca peritoneal kateter kullanarak periton boşluğuna infüze edilir. Hekimin talimatlarına uygun olarak, doz periton boşluğunda 2-10 saat (eşitlenme süresi) boyunca kalmalıdır ve daha sonra boşaltılmalıdır. İstenen osmotik basınca bağlı olarak, CAPD 17 stay safe daha yüksek glukoz içeren diğer periton diyaliz solüsyonları (örn. Daha yüksek osmolariteli olanlar) ile dönüşümlü olarak kullanılabilir. Gebelik ve Laktasyonda Kullanım Gebelik Kategorisi C. Gebeler veya emzirme dönemindeki kadınlarda CAPD 17 stay safe ile kapsamlı / tam kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Hayvan reprodüktif toksisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. CAPD 17 stay safe ile periton diyalizi gebelikte veya emzirme döneminde hekim tarafından uygun görülmedikçe tavsiye edilmez bunun için ilacın sağlayacağı potansiyel faydaların anne veya çocuk üzerindeki olası risklere üstünlük sağlaması gereklidir. Araç ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler Araç ve makine kullanabilme üzerine herhangi bir etki gözlemlenmemiştir.
Kullanım Şekli Ve Dozu
Dozaj CAPD 17 stay safe intraperitoneal olarak kullanılır. Terapi modu, uygulama sıklığı, ve bekleme süresi hekim tarafından belirlenir. Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (CAPD) Farklı şekilde reçete edilmemişse, hastalara günde 4 kez değişim başına 2,000 ml solüsyon verilir( günlük doz 8,000 ml’ye tekabül eder ). 2-10 saatlik bir bekleme süresinin ardından solüsyon boşaltılır. Hastalar için bireysel olarak doz ayarlaması gerekir. Eğer periton diyalizi tedavisinin başlangıcında abdominal distansiyon görülürse, değişim başına solüsyon hacmi azaltılmalıdır. Çocuklara, vücut ağırlığına bağlı olarak tedavi başına 500- 1,500 ml ( 30 – 40 ml/ kg vücut ağırlığı ) solüsyon verilir. İri yapılı yetişkinlerde ve/ veya daha yüksek hacimleri tolere edebilen hastalarda, ve eğer residüel renal fonksiyon kaybolmuşsa, uygulanan hacim 2,500 – 3,000 ml’ye çıkarılır. Uygulama Metodu ve Süresi Hastalar evde periton diyalizi uygulamaya başlamadan önce, periton diyalizi konusunda yeterlilik kazanmış olmalıdır. Eğitim kalifiye personel tarafından verilmelidir. Hekim hastanın evde periton diyalizi uygulamaya başlamasından evvel uygulama teknikleri konusunda ustalaşmasını sağlamalıdır. Herhangi bir problem veya belirsizlik olması durumunda hekimle bağlantıya geçilmelidir. Reçete edilen dozlarda diyaliz, günlük olarak gerçekleştirilmelidir. Renal replasman terapisi gerektiği sürece periton diyalizine devam edilmelidir. Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (CAPD) Kullanıma hazır solüsyon ilk önce ısıtılarak vücut ısısına getirilir. 3,000 ml’ye kadar hacmi olan torbalar için bu işlem, uygun bir ısıtıcı tepsi kullanılarak yapılmalıdır. 22º C başlangıç ısısındaki 2,000 ml bir torba için ısıtma süresi yaklaşık olarak 120 dakikadır. Isı kontrolü otomatik olarak yapılır ve 39º C ± 1º C ‘ye ayarlanır. Detaylı bilgi, torba ısıtıcının kullanım talimatlarında bulunmaktadır. Mikrodalga kullanımı, bölgesel olarak fazla ısıtma riski olduğu için tavsiye edilmez. Uygun doz, 5- 20 dakika boyunca peritoneal kateter kullanarak periton boşluğuna infüze edilir. Hekimin talimatlarına uygun olarak, doz periton boşluğunda 2-10 saat (eşitlenme süresi) boyunca kalmalıdır ve daha sonra boşaltılmalıdır. İstenen osmotik basınca bağlı olarak, CAPD 17 stay safe daha yüksek glukoz içeren diğer periton diyaliz solüsyonları (örn. Daha yüksek osmolariteli olanlar) ile dönüşümlü olarak kullanılabilir. Gebelik ve Laktasyonda Kullanım Gebelik Kategorisi C. Gebeler veya emzirme dönemindeki kadınlarda CAPD 17 stay safe ile kapsamlı / tam kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Hayvan reprodüktif toksisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. CAPD 17 stay safe ile periton diyalizi gebelikte veya emzirme döneminde hekim tarafından uygun görülmedikçe tavsiye edilmez bunun için ilacın sağlayacağı potansiyel faydaların anne veya çocuk üzerindeki olası risklere üstünlük sağlaması gereklidir. Araç ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler Araç ve makine kullanabilme üzerine herhangi bir etki gözlemlenmemiştir.
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 1500 ml’lik 6 torba, karton CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 3 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 3 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 1500 ml’lik 6 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 18 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 18 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 19 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 19 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 1500 ml’lik 6 torba, karton CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 2 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 3 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 3 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 1500 ml’lik 6 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 4 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 18 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 18 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton CAPD 19 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml’lik 4 torba, karton CAPD 19 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml’lik 4 torba, karton
Saklama Koşulları
25º C’nin üzerindeki sıcaklıklarda saklamayınız. Buzdolabına koymayınız, dondurmayınız. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.
Saklama Koşulları
25º C’nin üzerindeki sıcaklıklarda saklamayınız. Buzdolabına koymayınız, dondurmayınız. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
CAPD 17 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml CAPD 17 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
CAPD 17 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2000 ml CAPD 17 Stay Safe Periton Diyaliz Solüsyonu, 2500 ml
Uyarılar/Önlemler
CAPD 17 stay safe yalnızca aşağıdaki durumların yarar-risk değerlendirmesinin dikkatli bir şekilde yapılmasının ardından uygulanmalıdır: · kusmaya ve/veya diyareye bağlı elektrolit kaybı (bu durumda potasyum içeren bir periton diyaliz solüsyonuna geçici bir süre için devam etmek gerekli olabilir). · hiperparatiroidizm: Terapi yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğini sağlamak için kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini uygulamasını da içermelidir. · hipokalsemi: Kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini ile yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğinin mümkün olmadığı durumlarda daha yüksek kalsiyum konsantrasyonuna sahip bir periton diyaliz solüsyonuna geçilmesi düşünülmelidir. · dijital terapisi: Serum potasyum seviyesinin düzenli olarak izlenmesi zorunludur. Ciddi hipokalemi potasyum içeren bir diyaliz solüsyonunun kullanılmasını ve bir diyetisyene danışmayı gerektirebilir. Yüksek glukoz konsantrasyonlu Periton diyaliz solüsyonları (%2.3 veya %4.25), dehidratasyonu engellemek, glukoz yükünü azaltmak ve peritonal membrana özen göstermek için dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Proteinlerin, aminoasitlerin, ve vitaminlerin (özellikle suda çözünen vitaminler) kaybı, periton diyalizi esnasında kaçınılmazdır. Vitamin eksikliği olmaması için uygun bir diyet veya destek sağlanmalıdır. Periton zarının transport karakteristikleri uzun-dönem periton diyalizi esnasında değişebilir bu ultrafiltrasyonda kayıp ile kendini gösterir. Ciddi vakalarda periton diyalizi durdurulmalı ve hemodiyaliz başlatılmalıdır. Aşağıdaki parametrelerin izlenmesi tavsiye edilir: aşırı hidratasyon ve dehidratasyonun erken tanısı için vücut ağırlığı, serum sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfat, asit-baz dengesi ve kan proteinleri, serum kreatinini ve üre, kan şekeri, paratiroid hormonu ve kemik metabolizmasının diğer göstergeleri, residüel renal fonksiyon – periton diyaliz tedavisini adapte edebilmek için. Peritonitin göstergesi olabileceği için, çıkan sıvının berraklığının, hacminin ve abdominal ağrı olup olmadığının izlenmesi zorunludur. Periton diyaliz solüsyonuna ilaç eklenmesi: Kontaminasyon riski ve periton diyaliz solüsyonu ile ilaç arasında geçimsizlik meydana gelebileceğinden dolayı periton diyaliz solüsyonuna ilaç eklenmesi genellikle tavsiye edilmez. İlaç eklenmesi aseptik koşullarda yapılmalıdır. İyice karıştırılıp bulanıklığın olmadığı kontrol edildikten sonra periton diyaliz solüsyonu derhal kullanılmalıdır ( saklanmamalıdır). Taşıma Nakliye veya depolama esnasında plastik ambalajlar hasar görebilir. Bu durum, diyaliz solüsyonunda kontaminasyon ve mikroorganizmaların artışına sebep olur. Bu nedenle, torba bağlantılarının yapılması ve diyaliz solüsyonunun kullanımından evvel konteynırların hasar görüp görmemiş olduğu dikkatlice kontrol edilmelidir. Bağlantılarda, kapakta, ambalaj birleşim yerlerinde ve köşelerde oluşmuş herhangi bir hasar minör de olsa kontaminasyon olasılığına karşı değerlendirilmelidir. Hasar görmüş torbalar ve içeriği berrak olmayan torbalar asla kullanılmamalıdır. Periton diyaliz solüsyonunu yalnızca ambalaj ve koruması hasar görmemiş olduğu durumlarda kullanınız. Enfeksiyon riskini aza indirgemek için diyalizat değişimi esnasında aseptik koşullar korunmalıdır.
Uyarılar/Önlemler
CAPD 17 stay safe yalnızca aşağıdaki durumların yarar-risk değerlendirmesinin dikkatli bir şekilde yapılmasının ardından uygulanmalıdır: · kusmaya ve/veya diyareye bağlı elektrolit kaybı (bu durumda potasyum içeren bir periton diyaliz solüsyonuna geçici bir süre için devam etmek gerekli olabilir). · hiperparatiroidizm: Terapi yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğini sağlamak için kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini uygulamasını da içermelidir. · hipokalsemi: Kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ve/veya D vitamini ile yeterli miktarda enteral kalsiyum desteğinin mümkün olmadığı durumlarda daha yüksek kalsiyum konsantrasyonuna sahip bir periton diyaliz solüsyonuna geçilmesi düşünülmelidir. · dijital terapisi: Serum potasyum seviyesinin düzenli olarak izlenmesi zorunludur. Ciddi hipokalemi potasyum içeren bir diyaliz solüsyonunun kullanılmasını ve bir diyetisyene danışmayı gerektirebilir. Yüksek glukoz konsantrasyonlu Periton diyaliz solüsyonları (%2.3 veya %4.25), dehidratasyonu engellemek, glukoz yükünü azaltmak ve peritonal membrana özen göstermek için dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Proteinlerin, aminoasitlerin, ve vitaminlerin (özellikle suda çözünen vitaminler) kaybı, periton diyalizi esnasında kaçınılmazdır. Vitamin eksikliği olmaması için uygun bir diyet veya destek sağlanmalıdır. Periton zarının transport karakteristikleri uzun-dönem periton diyalizi esnasında değişebilir bu ultrafiltrasyonda kayıp ile kendini gösterir. Ciddi vakalarda periton diyalizi durdurulmalı ve hemodiyaliz başlatılmalıdır. Aşağıdaki parametrelerin izlenmesi tavsiye edilir: aşırı hidratasyon ve dehidratasyonun erken tanısı için vücut ağırlığı, serum sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfat, asit-baz dengesi ve kan proteinleri, serum kreatinini ve üre, kan şekeri, paratiroid hormonu ve kemik metabolizmasının diğer göstergeleri, residüel renal fonksiyon – periton diyaliz tedavisini adapte edebilmek için. Peritonitin göstergesi olabileceği için, çıkan sıvının berraklığının, hacminin ve abdominal ağrı olup olmadığının izlenmesi zorunludur. Periton diyaliz solüsyonuna ilaç eklenmesi: Kontaminasyon riski ve periton diyaliz solüsyonu ile ilaç arasında geçimsizlik meydana gelebileceğinden dolayı periton diyaliz solüsyonuna ilaç eklenmesi genellikle tavsiye edilmez. İlaç eklenmesi aseptik koşullarda yapılmalıdır. İyice karıştırılıp bulanıklığın olmadığı kontrol edildikten sonra periton diyaliz solüsyonu derhal kullanılmalıdır ( saklanmamalıdır). Taşıma Nakliye veya depolama esnasında plastik ambalajlar hasar görebilir. Bu durum, diyaliz solüsyonunda kontaminasyon ve mikroorganizmaların artışına sebep olur. Bu nedenle, torba bağlantılarının yapılması ve diyaliz solüsyonunun kullanımından evvel konteynırların hasar görüp görmemiş olduğu dikkatlice kontrol edilmelidir. Bağlantılarda, kapakta, ambalaj birleşim yerlerinde ve köşelerde oluşmuş herhangi bir hasar minör de olsa kontaminasyon olasılığına karşı değerlendirilmelidir. Hasar görmüş torbalar ve içeriği berrak olmayan torbalar asla kullanılmamalıdır. Periton diyaliz solüsyonunu yalnızca ambalaj ve koruması hasar görmemiş olduğu durumlarda kullanınız. Enfeksiyon riskini aza indirgemek için diyalizat değişimi esnasında aseptik koşullar korunmalıdır.
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Olası yan etkiler periton diyaliz tekniğinin kendisinden kaynaklanabilir veya diyaliz solüsyonu tarafından indüklenebilir. Periton diyaliz solüsyonunun potansiyel advers etkileri: hiperparatiroidizm gelişebilir veya şiddetlenebilir, elektrolit dengesizlikleri, örn. hipokalemi, hipokalsemi, sıvı dengesinde bozukluklar. Vücut ağırlığında hızlı bir kayıp, kan basıncında ani düşüş ve/veya taşikardi dehidratasyon göstergesi olabilir; ödem, hipertansiyon ve olası dispne aşırı hidratasyonun göstergesi olabilir, artmış kan şeker seviyeleri,hiperlipidemi veya önceden var olan hiperlipideminin şiddetlenmesi, vücut ağırlığında artış. Tedavi modunun potansiyel yan etkileri: peritonit, göstergesi bulanık diyalizattır. Sonrasında abdominal ağrı, ateş ve malez (genel iyi hissetmeme hali) veya nadir vakalarda jeneralize kan zehirlenmesi (sepsis) gelişebilir. kızarıklık, şişme, ağrı, deriden seröz sıvı sızışı veya yara kabukları ile karakterize kateter çıkış yeri enfeksiyonu veya tünel enfeksiyonu. Herhangi bir enfeksiyon belirtisinde ilgili hekimle acilen bağlantıya geçilmelidir. diyaliz solüsyonunun içeri ve dışarı akış bozuklukları, diyare veya obstipasyon, yükselmiş diyafram sebebiyle meydana gelen dispne, herni, abdominal distansiyon ve şişkinlik hissi (abdominal ağrı), omuz ağrısı. “BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ”
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Olası yan etkiler periton diyaliz tekniğinin kendisinden kaynaklanabilir veya diyaliz solüsyonu tarafından indüklenebilir. Periton diyaliz solüsyonunun potansiyel advers etkileri: hiperparatiroidizm gelişebilir veya şiddetlenebilir, elektrolit dengesizlikleri, örn. hipokalemi, hipokalsemi, sıvı dengesinde bozukluklar. Vücut ağırlığında hızlı bir kayıp, kan basıncında ani düşüş ve/veya taşikardi dehidratasyon göstergesi olabilir; ödem, hipertansiyon ve olası dispne aşırı hidratasyonun göstergesi olabilir, artmış kan şeker seviyeleri,hiperlipidemi veya önceden var olan hiperlipideminin şiddetlenmesi, vücut ağırlığında artış. Tedavi modunun potansiyel yan etkileri: peritonit, göstergesi bulanık diyalizattır. Sonrasında abdominal ağrı, ateş ve malez (genel iyi hissetmeme hali) veya nadir vakalarda jeneralize kan zehirlenmesi (sepsis) gelişebilir. kızarıklık, şişme, ağrı, deriden seröz sıvı sızışı veya yara kabukları ile karakterize kateter çıkış yeri enfeksiyonu veya tünel enfeksiyonu. Herhangi bir enfeksiyon belirtisinde ilgili hekimle acilen bağlantıya geçilmelidir. diyaliz solüsyonunun içeri ve dışarı akış bozuklukları, diyare veya obstipasyon, yükselmiş diyafram sebebiyle meydana gelen dispne, herni, abdominal distansiyon ve şişkinlik hissi (abdominal ağrı), omuz ağrısı. “BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ”
Doz Aşımı
–
Endikasyonlar
Centrum; vücudun günlük vitamin, mineral, eser element ve lutein ihtiyacını karşılamak amacı ile beslenmeye destek olarak kullanılır.
Farmakodinamik Özellikler
–
Farmakokinetik Özellikler
Film Tablet
Farmasötik Şekli
–
Formülü
Centrum; 30, 60, 100 film tablet içeren polietilen şişelerde.
İlaç Etkileşmeleri
Wyeth Lederle S.p.A, Aprilia – İtalya
Doz Aşımı
Entakapon kullanımına ait hiçbir doz aşımı vakası bildirilmemiştir. İnsanlarda kullanılan en yüksek günlük entakapon dozu, 2.4 g’dır. Akut doz aşımında semptomatik tedavi uygulanır.
Endikasyonlar
Entakapon, standart levodopa/benserazid veya levodopa/karbidopa preparatlarını kullandığı halde bu kombinasyonlarla dengede tutulamayan Parkinson hastalığı ve doz-sonu motor dalgalanmaları olan hastalarda tedaviye yardımcı olarak kullanılır.
Farmakodinamik Özellikler
Entakapon katekol-O-metil transferaz (COMT) inhibitörleri adındaki yeni bir terapötik sınıfa mensuptur. Levodopa preparatlarıyla birlikte kullanılmak üzere tasarlanmış, reversibl, spesifik ve etkisini esas olarak periferde gösteren bir COMT inhibitörüdür. COMT enzimini inhibe ederek levodopanın,3-O-metildopa (3-OMD)’ya metabolize edilmesini azaltır. Bunun sonucunda levodopanın biyoyararlanımında bir artış olur ve beyinin kullanımına hazır levodopa miktarı artar. Entakapon COMT enzimini başlıca periferik dokularda geri dönüşlü olarak inhibe eder.
Farmakokinetik Özellikler
Emilim: Entakaponun emiliminde aynı hastada ve hastadan hastaya büyük değişiklikler görülür. 200 mg’lık bir entakapon tabletinin alınmasından sonra yaklaşık 1 saat içerisinde plazmada doruk konsantrasyonuna (Cmax) erişilir. İlaç, karaciğerde ileri derecede ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Entakaponun bir oral doz sonrası biyoyararlanımı %35 dolayındadır. Besinler, entakapon emilimini önemli ölçüde etkilemez. Dağılım: Gastrointestinal kanaldan emilen entakapon, periferik dokulara, kararlı durumda dağılım hacmi 20 litre olmak üzere hızla dağılır. Dozun yaklaşık %92’si ß-fazında 30 dakikalık kısa bir eliminasyon yarı-ömrü ile elimine edilir. Entakaponun total klirensi yaklaşık 800 ml/dakika’dır. Entakapon, esas olarak albümin olmak üzere, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır. İnsan plazmasındaki proteinlere bağlı olmayan fraksiyon, terapötik konsantrasyon sınırları içerisinde yaklaşık %2’dir. Terapötik konsantrasyonlardaki entakapon, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan diğer ilaçların (örn. varfarin, salisilik asit, fenilbutazon veya diazepam) proteinlerden ayrılmasına neden olmaz ya da terapötik veya daha yüksek konsantrasyonlarda, bu ilaçlar tarafından plazma proteinlerinden önemli ölçüde ayrılmaz. Metabolizma: Entakaponun az bir miktarı, (E)-izomer şeklinden, (Z)-izomerine dönüşür. Entakapon AUC değerinin %95’i, (E)-izomerine; geriye kalan %5’lik bölüm ise, (Z)-izomerine ve diğer eser metabolitlere aittir. İnsan karaciğer mikrozomu preparatlarının kullanıldığı in vitro çalışmaların verileri entakaponun sitokrom P450 2C9 inhibitörü olduğunu göstermiştir (IC50 = ~ 4 mikromol) . Entakapon’un diğer sitokrom P450 izoenzimlerini (CYP1A2, CYP2A6, CYP2E1, CYP3A ve CYP2C19) çok az veya hiç inhibe etmediği görülmüştür. (bkz İlaç etkileşmeleri ve diğer etkileşmeler). Eliminasyon: Entakaponun eliminasyonu başlıca, böbrek-dışı metabolik yollarla olur. Dozun %80-90’ının dışkıyla atıldığı hesaplanmaktadır ancak bu insanda kanıtlanmamıştır. Yaklaşık %10-20’si idrarla atılır. Değişmemiş entakapon idrara ancak eser miktarda çıkar. İdrarla atılan ilacın büyük bölümü (%95’i) glukuronik asitle konjüge haldedir. İdrardaki metabolitlerin yalnızca %1 kadarı oksidasyon yoluyla oluşmaktadır. Hastalardaki özellikleri: Entakaponun farmakokinetik özellikleri, genç ve ileri yaştaki erişkinlerde birbirine benzer. İlacın metabolizması, orta-ileri derecede karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh Sınıf A ve B) hastalarda yavaşlar ve gerek emilim, gerekse eliminasyon fazlarında plazma entakapon konsantrasyonlarının artmasına neden olur (Bkz. Kontrendikasyonları). Böbrek işlev bozukluğu entakapon farmakokinetiğini etkilemez. Ancak, diyaliz tedavisi uygulanmakta olan hastalarda doz aralığının uzatılması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Farmasötik Şekli
Film Kaplı Tablet
Formülü
Bir film kaplı tablet 200 mg entakapon içerir. Yardımcı maddeler: Sukroz, titan dioksit, sarı demir oksit, kırmızı demir oksit.
İlaç Etkileşmeleri
Önerilen tedavi şemasında entakapon ile karbidopa arasında herhangi bir etkileşim görülmemiştir. Benserazid ile farmakokinetik etkileşim çalışılmamıştır. Sağlıklı gönüllülerde yapılan tek-doz çalışmalarında, entakapon ile imipramin, ya da entakapon ve moklobemid arasında bir etkileşim görülmemiştir. Bunun gibi parkinson hastalarında tekrarlanan doz çalışmalarında entakapon ile selegilin arasında da herhangi bir etkileşim gözlenmemiştir. Ancak entakaponun, MAO-A inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar, desipramin, maprotilin ve venlafaksin gibi noradrenalin geri alım inhibitörleri ve COMT tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler (örn.katekol yapısındaki bileşikler: rimiterol, izoprenalin, adrenalin, noradrenalin, dopamin, dobutamin, alfa-metildopa, apomorfin ve paroksetin ile birlikte kullanılması konusundaki deneyimler henüz sınırlıdır. Bu nedenle de entakaponun bu ilaçlarla birlikte verilmesi önerilmez. (Bkz.” Kontrendikasyonları” ve “Uyarılar/Önlemler “). Entakapon, selektif bir MAO-B inhibitörü olan selegilin ile birlikte kullanılabilir ama günlük selegilin dozu, 10 mg’ı aşmamalıdır. Entakapon gastrointestinal kanalda demir ile şelatlar oluşturabilir. Entakapon ve demir preparatları en az 2-3 saat aralıklı olarak alınmalıdır (Bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”) Entakapon insan albümin bağlanma bölgesi II’ye bağlanır ki burası diazepam ve ibuprofen dahil çeşitli başka ilaçların da bağlanma yeridir. Diazepam ve steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlarla klinik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. İn vitro çalışmalara dayanılarak ilaçların terapötik konsantrasyonlarında belirgin olarak birbirlerinin yerine geçme beklenmez. Entakapon,in vitro sitokrom P450 2C9 affinitesi nedeniyle (bkz Farmakokinetik Özellikler); bu enzim tarafından metabolize edilen S-warfarin gibi ilaçların metabolizmasında aksaklıklara yol açabilir. Ancak entakapon, sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada, plazmadaki warfarin düzeylerini değiştirmemiş, buna karşılık R-warfarinin AUC değerini %18 oranında yükseltmiştir (%90 güven aralığı sınırları %11-%26). INR değerleri ortalama %13 artmıştır (%90 güven aralığı %6-%19). Warfarin kullanan hastalarda entakapon tedavisine başlandığında INR değerinin kontrol edilmesi, bu nedenle önerilir.
Kontraendikasyonlar
Entakapona veya ilacın bileşimindeki diğer maddelere karşı bilinen aşırı duyarlık. Gebelik ve emzirme ( Bkz.“Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı”) Karaciğer işlev bozukluğu ( Bkz. “Farmakokinetik özellikleri: hastalardaki özellikleri) Entakapon, feokromositomalı hastalarda hipertansif kriz riskinin artması nedeniyle kontrendikedir. Entakapon, seçici olmayan monoamin oksidaz (MAO-A ve MAO-B) inhibitörleriyle (örn. fenelzin, tranilsipromin) ile birlikte kullanımı kontrendikedir. Benzer şekilde, seçici bir MAO-A inhibitörü ile seçici bir MAO-B inhibitörü ve entakaponun birlikte kullanımı da kontrendikedir. Entakapon selegilin (seçici bir MAO-B inhibitörü) ile birlikte kullanılabilir ancak selegilinin günlük dozu 10 mg’ı aşmamalıdır (Bkz.”İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler”). Önceden Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) ve/veya travmatik olmayan rabdomiyoliz öyküsü olanlarda kontrendikedir.
Kullanım Şekli Ve Dozu
Entakapon yalnızca, levodopa/benserazid veya levodopa/karbidopa kombinasyonuyla kullanılmalıdır. Bu levodopa preparatlarının reçete bilgisi, entakapon ile birlikte kullanıldıkları zaman geçerlidir. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; Uygulama : Entakapon oral ve her levodopa/karbidopa veya levodopa/benserazid dozu ile eşzamanlı olarak uygulanır. Entakapon gıda ile birlikte ya da ayrı alınabilir (Bkz.”Farmakokinetik özellikleri”) Pozoloji: Her levodopa/ dopa dekarboksilaz inhibitör dozu ile birlikte bir 200 mg lık tablet alınır. Önerilen en yüksek doz günde on kez 200 mg yani 2 g entakapondur. Entakapon, levodopanın etkilerini güçlendiren bir ilaç olduğundan, levodopayla bağlantılı diskineziler, bulantı, kusma ve hallüsinasyonlar gibi dopaminerjik advers etkileri azaltmak için çoğu zaman, levodopa dozunun, entakapon ile tedavinin başlatılmasını izleyen ilk birkaç gün ilk birkaç hafta boyunca ayarlanması gerekir. Hastanın klinik durumuna göre, doz aralığının uzatılması ve/veya her dozdaki levodopa miktarının azaltılması suretiyle günlük levodopa dozu %10-30 kadar azaltılmalıdır. Entakapon tedavisi kesilirse, diğer antiparkinson ilaçların ve özellikle de levodopa dozunun, parkinson semptomlarının yeterince kontrol altında tutulmasını sağlayacak şekilde ayarlanması gerekir. Entakapon, standart levodopa/benserazid preparatlarından levodopanın biyoyararlanımını standart levodopa/karbidopa preparatlarından olana göre biraz (%5-10) daha fazla artırır. Bu nedenle, standart levodopa/benserazid preparatlarını almakta olan hastalara entakapon uygulanmaya başlandığında levodopa dozunun daha fazla azaltılması gerekebilir. Böbrek yetmezliği, entakaponun farmakokinetiğini etkilemez ve bu hastalarda dozun ayarlanmasına gerek yoktur. Ancak diyaliz tedavisi uygulanmakta olan hastalarda doz aralığının uzatılması gerektiği dikkate alınmalıdır (Bkz. “Farmakokinetik özellikleri”). Yaşlılarda kullanımı: Yaşlı hastalarda doz ayarlanmasına gerek yoktur. Çocuklarda kullanımı: Entakapon, 18 yaşından küçük hastalarda denenmemiş olduğundan, ilacın bu yaşın altındaki hastalarda kullanılması önerilmez.
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Comtan 200 mg, 100 film kaplı tablet, şişede
Ruhsat Sahibi
Novartis Ürünleri 34912 Kurtköy – İstanbul
Ruhsat Tarihi Ve Numarası
21.12.1999 -107 / 9
Saklama Koşulları
30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
Comtan 200 mg, 30 film kaplı tablet, şişede
Uyarılar/Önlemler
Parkinson hastalarında ağır diskinezilere veya Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)’e sekonder rabdomiyoliz nadiren gözlenmiştir ancak entakapon tedavisi sırasında bildirilmemiştir. Rabdomiyoliz ve hipertermiyi de kapsayan NMS, motor semptomlar (rijidite, miyoklonus, tremor), mental durum değişiklikleri (örn. ajitasyon, konfüzyon, koma), hipertermi, otonomik disfonksiyon (taşikardi, labil kan basıncı) ve serum kreatinin fosfokinaz (CPK) da rabdomiyoliz sonucu olabilen artışla karakterizedir. Her bir olguda, bu belirti ve/veya bulguların bazıları ortaya çıkabilir. Entakaponun ani kesildiği kontrollü çalışmalarda, ne NMS ne de rabdomiyolizin entakapon tedavisi ile bağlantılı olduğu bildirilmemiştir. Pazara verildiği tarihten bu yana benzer belirtilerin ve semptomların görüldüğü vakaların, entakapon tedavisine nadiren eşlik ettiği bildirilmiştir. Ancak, nadir de olsa parkinsonlu hastalarda diğer dopaminerjik ilaçların ani kesilmesi ile NMS’unun bildirilmiş olması nedeni ile doktorlar entakapon tedavisini keserken dikkatli olmalıdır. Gerekli olduğu takdirde, ilaç yavaş yavaş bırakılmalıdır ve entakaponun yavaş kesiliyor olmasına rağmen bulgu ve/veya belirtiler görülürse, levodopa dozunun artırılması gerekebilir. Entakapon etki mekanizmasından dolayı, katekol grubu içeren ilaçların metabolizmasını engelleyebilir ve bu ilaçların etkilerini güçlendirebilir. Bu nedenle entakapon; rimiterol, izoprenalin, adrenalin, noradrenalin, dopamin, dobutamin, alfa-metildopa ve apomorfin gibi, katekol-O-metil transferaz (COMT) enzimi tarafından metabolize edilen ilaçlarla tedavi edilmekte olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır (Bkz. “İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler”). Entakapon her zaman, levodopa tedavisine yardımcı olarak verilir. Bu nedenle levodopa tedavisi için geçerli olan önlemler, entakapon tedavisi sırasında da göz önünde bulundurulmalıdır. Entakapon, standart levodopa/benserazid preparatlarından levodopanın biyoyararlanımını standart levodopa/karbidopa preparatlarına göre %5-10 kat daha fazla artırır. Bunun sonucu olarak entakapon levodopa/benserazid preparatlarına eklendiğinde istenmeyen dopaminerjik etkilerle daha sık karşılaşılabilir (Bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Levodopa ile ilişkili dopaminerjik advers etkileri azaltmak için entakapon tedavisine başlandıktan sonraki ilk günler ve ilk haftalarda, hastanın klinik durumuna göre sık sık levodopa dozunun ayarlanması gerekir (Bkz. “Kullanım Şekli ve Dozu” ve “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Entakapon levodopanın indüklediği ortostatik hipotansiyonu ağırlaştırabilir. Entakapon ortostatik hipotansiyona sebep olabilen diğer ilaçları almakta olan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Klinik çalışmalarda, entakapon ve dopamin agonistleri (bromokriptin gibi), selegilin veya amantadin alan hastalar bu kombinasyonla birlikte plasebo alanlarla karşılaştırıldığında diskinezi gibi istenmeyen dopaminerjik etkiler daha sık görülmüştür. Entakapon tedavisine başlandığında diğer antiparkinson ilaçların dozlarının ayarlanması gerekebilir. Parkinson hastalarında levodopayla birlikte entakapon kullanılmasına somnolans ve birdenbire başlayan uyku atakları eşlik ettiği bildirilmiş olduğundan bu hastaların araç ya da makina kullanırken ihtiyatlı olmaları gerekir (bkz. Araç ve makina kullanma yeteneği üzerine etkisi). İshal şikayeti olan hastalarda gelişebilecek aşırı kilo kaybının önlenebilmesi için vücut ağırlığının izlenmesi önerilir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik kategorisi: C’dir. Entakaponun gebe kadınlarda kullanılmasıyla ilgili deneyim mevcut olmadığından, bu ilacın gebelik sırasında kullanılması önerilmez . Entakaponun bebeklerdeki güvenliliği bilinmemektedir. Entakapon tedavisi sırasında anneler bebeklerini emzirmemelidirler (Bkz. “Kontrendikasyonları”). Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri: Comtan, levodopa ile birlikte sersemlik hissi ve semptomatik ortostatizme neden olabilir. Bu nedenle araç ve makine kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Entakapon levodopayla birlikte, göz kararmasına ve ortostatik hipotansiyona neden olabildiğinden hastalara, araç veya makina kullanırken ihtiyatlı olmaları önerilmelidir. Levodopayla birlikte entakapon kullanırken somnolans ve/veya birdenbire ortaya çıkan uyku başlangıcı atakları gelişen hastalara, tekrarlayan bu ataklar tamamen ortadan kayboluncaya kadar araç kullanmamaları veya uyanıklık durumunun azalmasının kendilerini veya başkalarını ciddi yaralanma veya ölüm riskiyle karşı karşıya bırakabileceği aktivitelerden sakınmaları (örneğin makina kullanmamaları) tembih edilmelidir (bkz .Uyarılar / Önlemler).
Üretim Yeri
Orion Corporation, Espoo- Finlandiya Novartis Pharma AG, Basel, İsviçre’den ithal edilmiştir.
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Çok sık görülen istenmeyen etkiler diskinezi, bulantı ve idrarda anormalliktir (aşağıya bakınız). Sık görülen istenmeyen etkiler diyare, Parkinsonizmin ağırlaşması, sersemlik hissi, karın ağrısı, uykusuzluk, ağız kuruluğu, halsizlik, hallüsinasyonlar, kabızlık, distoni, terlemede artış, hiperkinezi, baş ağrısı, bacak krampları, konfüzyon, paroniri, düşme, postüral hipotansiyon, vertigo ve tremordu. Entakaponun neden olduğu advers olayların çoğu, dopaminerjik aktivitenin artmasıyla bağlantılı olup, sıklıkla tedavi başlangıcında görülür. Levodopa dozunun azaltılması, bu olayların sıklığını ve şiddetini azaltır. Diğer önde gelen advers olaylar bulantı, kusma ve karın ağrıları, kabızlık, ishal gibi gastrointestinal semptomlardır. Entakapon kullanımı sırasında hastanın idrarı kırmızımsı-kahverengi renk alabilir ama bu, zararsız bir durumdur. Entakaponun neden olduğu advers olaylar genellikle hafif-orta şiddettedir. Gastrointestinal semptomlar (örn. ishal, %2.5) ve dopaminerjik semptomlar (örn. diskineziler, %1.7) entakapon tedavisinin durdurulmasına en çok yol açan advers olaylardır. Klinik çalışmalarda Entakapon uygulananlarda plasebo uygulananlara göre anlamlı derecedeki sıklıkta diskineziler (%27), bulantı (%11), diyare (%8), karın ağrısı (%7) ve ağız kuruluğu (%4.2) bildirilmiştir. Entakaponun düşük dozlarına kıyasla yüksek dozlarında (günde 1.4 ila 2 g), diskinezi, bulantı, ve karın ağrısı gibi advers reaksiyonlardan bazıları daha sık görülebilir. Entakapon tedavisi sırasında hemoglobin, eritrosit sayımı ve hematokritte hafif düşüşler bildirilmiştir. Nedeni gastrointestinal kanaldan demir emiliminin azalması olabilir. Entakapon ile uzun-süreli tedavi (6 ay) sırasında hastaların %1.5’inde hemoglobinde klinikte belirgin azalma gözlenmiştir. Klinikte karaciğer enzimlerindeki belirgin artışlar nadiren bildirilmiştir. Aşağıdaki advers reaksiyonlar, pazara verilmesinden bu yana entakapon ile yapılan klinik çalışmalardan derlenmiştir Advers ilaç reaksiyonları Advers reaksiyonların sıklığı, önce en sık görülenler olmak üzere aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır: Sık sık (³1/10), yaygın (³1/100; < 1/10), seyrek (³1/1000; <1/100), ender ( ³1/10,000, <1/1000) , çok ender (<1/10,000, izole raporlar dahil) Sık Sık: Sinir sistemi bozuklukları: Diskinezi Gastrointestinal bozukluklar: Bulantı Renal ve üriner bozukluklar: İdrarın renk değiştirmesi Yaygın: Sinir sistemi bozuklukları:Parkinsonizmin şiddetlenmesi, göz kararması, distoni,hiperkinezi Gastrointestinal bozukluklar: İshal, karın ağrısı, ağız kuruması, kabızlık, kusma Genel bozukluklar ve uygulama yeri sorunları: Halsizlik, terleme artışı, düşme Psikiyatrik bozukluklar: Uykusuzluk, hallüsinasyonlar, konfüzyon, paroniria Ender: Karaciğer safra kanalı bozuklukları: Karaciğer fonksiyon testlerinin anormal sonuçlanması Deri ve deri altı dokusu bozuklukları: Eritematöz veya makülopapüler deri döküntüler Çok ender: Psikiyatrik bozukluklar: Ajitasyon Gastrointestinal bozukluklar: İştahsızlık Deri ve deri altı dokusu bozuklukları : Ürtiker Genel bozukluklar ve uygulama yeri sorunları : Zayıflama Kolestatik özellikler taşıyan, izole hepatit vakaları bildirilmiştir Levodopayla birlikte entakapon kullanılmasına gündüz saatlerinde aşırı somnolans ve birdenbire ortaya çıkan uyku başlangıcı atakları eşlik ettiği bildirilmiştir (bkz. Araç ve makina kullanma yeteneği üzerine etkisi). BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
Doz Aşımı
Özel reaksiyonlara (ateş ya da hemodinamik instabilite gibi genel semptomlar, bulantı, ağrı, karaciğer fonksiyonlarında anormallikler, hepatomegali ya da splenomegali, hemostaz bozuklukları, hiperlipidemi, aşırı duyarlılık) yol açan aşırı doz durumunda (yağ infüzyonu sırasında trigliserit düzeylerinin aşırı yükselmesi durumu), yağ infüzyonuna son verilmeli ya da hasta için yağ infüzyonu gerekliyse, infüzyona doz azaltılarak devam edilmelidir.
Endikasyonlar
Oral ya da enteral beslenmenin mümkün olmadığı, yetersiz kaldığı ya da kontrendike olduğu durumlarda parenteral beslenmede enerji ve yağ kaynağı olarak kullanılır.
Farmakodinamik Özellikler
ClinOleic® %20 bileşimindeki lipid damlacıkları büyüklük açısından şilomikronlara benzer ve organizmaya uygulandığında şilomikronlarınkine benzer bir eliminasyon kinetiği gösterir.
Farmakokinetik Özellikler
İntravenöz infüzyon için lipid emülsiyonu.
Farmasötik Şekli
İlaç veya elektrolitler yağ emülsiyonlarına doğrudan katılmamalıdır. Ek ilaç verilmesi zorunluysa, eklenecek ilacın emülsiyonla geçimsizliği olup olmadığı kontrol edilmeli ve hastaya uygulamadan önce iyice karıştırılmalıdır. Aynı uygulama yolundan birlikte verilecek solüsyonların geçimli olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Formülü
–
İlaç Etkileşmeleri
–
Kontraendikasyonlar
İntravenöz infüzyon için 100,250,500 ve 1000 ml lik plastik (EVA) torbalarda.
Kullanım Şekli Ve Dozu
–
Doz Aşımı
Bulgu ve belirtiler: Parenteral sefalosporinlerin çok yüksek dozlarda kullanılması, göz kararması, parestezi ve baş ağrısına neden olabilir. Özellikle akümülasyon riskinin bulunduğu böbrek yetmezlikli hastalarda bazı sefalosporinler konvülsiyonlara neden olabilir. Laboratuvar testlerinde kreatinin, BUN, karaciğer enzimleri, bilirubin düzeyinde yükselme, Coombs testi pozitifliği, trombositoz, trombositopeni, eozinofili, lökopeni ve protrombin zamanında uzama görülebilir. Tedavi: Ağır doz aşımında destekleyici tedavi uygulanır. Hematolojik, renal ve hepatik fonksiyonlar ile pıhtılaşma, hasta stabil olana kadar izlenmelidir. Konvülsiyon görülürse tedavi derhal kesilmelidir. Antikonvülsan tedavi gerekli olabilir. Destekleyici veriler olmamakla birlikte, özellikle böbrek yetmezliği bulunan ağır doz aşımı vakalarında, hemodiyaliz ve hemoperfüzyon uygulanabilir.
Endikasyonlar
Cefamezin, duyarlı mikroorganizmaların yol açtığı aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir: · Solunum yolu enfeksiyonları · İdrar yolu enfeksiyonları · Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları · Safra yolu enfeksiyonları · Kemik ve eklem enfeksiyonları · Genital enfeksiyonlar · Septisemi · Endokardit · Perioperatif profilaksi
Farmakodinamik Özellikler
Sefazolin, Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerin bakteri hücre duvarı sentezinin son aşamasını etkileyen, bakterisit etkili sefalosporin grubu bir antibiyotiktir.
Farmakokinetik Özellikler
Sağlıklı gönüllülerde, 500 mg sefazolinin intramusküler yoldan uygulanmasından 1 ve 8 saat sonra, sırasıyla 37 µg/ml ve 3 µg/ml’lik ortalama serum konsantrasyonları, 1 gramlık dozun uygulanmasından 1 ve 8 saat sonra ise ortalama 64 µg/ml ve 7 µg/ml’lik serum konsantrasyonları elde edilmiştir. İntravenöz yoldan 1 gram dozunda uygulanmasından sonra en yüksek serum konsantrasyonu, sağlıklı gönüllülerde yaklaşık 185 µg/ml’ye ulaşmış ve 8 saat sonra ise yaklaşık 4 µg/ml olarak bulunmuştur. Sefazolinin serum yarılanma süresi intravenöz uygulamadan sonra yaklaşık 1.8 saat, intramusküler uygulamadan sonra ise yaklaşık 2.0 saattir. Sağlıklı gönüllülerde bir saat süreyle 3.5 mg/kg (yaklaşık 250 mg) ve bunu izleyen 2 saat içinde 1.5 mg/kg (yaklaşık 100 mg) dozunda sefazolinin intravenöz yoldan sabit infüzyon şeklinde uygulanması sırasında, üçüncü saatte ulaşılan sabit serum düzeyi yaklaşık 28 µg/ml’dir. Enfeksiyon nedeni ile hastaneye yatırılan hastalar üzerinde yapılan araştırmalar, elde edilen ortalama en yüksek serum düzeylerinin, sağlıklı gönüllülerde elde edilene benzer olduğunu göstermiştir. Obstrüktif safra yolu hastalığı bulunmayanlarda, safradaki sefazolin düzeyi serum düzeyine ya da beş kat daha yüksek değerlere ulaşabilirse de, obstrüktif safra yolu hastalığı bulunan hastaların safrasındaki düzeyi serumdaki düzeyin altındadır (<1.0 µg/ml). Sinoviyal sıvıdaki sefazolin konsantrasyonu, ilacın uygulanmasından 4 saat sonraki serum konsantrasyonu ile kıyaslanabilir düzeydedir. KordOn kanında yapılan araştırmalar, sefazolinin plasentadan kolaylıkla geçtiğini göstermektedir. Sefazolin, insanlarda anne sütüne çok düşük konsantrasyonlarda geçmektedir. Sefazolin, idrarla değişmeden atılır. İlk 6 saat içinde, ilacın yaklaşık %60’ı idrarla atılır ve bu oran 24 saatte %70-%80’e ulaşır. İntramusküler yoldan 500 mg ve 1 gram dozunda uygulandıktan sonra, idrardaki en yüksek sefazolin konsantrasyonları sırasıyla yaklaşık 2400 µg/ml ve 4000 µg/ml’dir. Periton diyalizi uygulanan hastalarda (2 l/saat), 50 mg/l ve 150 mg/l sefazolin içeren diyaliz solüsyonlarının 24 saatlik instilasyonu sonunda sırasıyla yaklaşık 10 ve 30 µg/ml’lik ortalama serum konsantrasyonları elde edilmiştir. 50 mg/l ile ortalama 29 µg/ml’lik (13‑44 µg/ml) en yüksek serum düzeyi ve 150 mg/l ile ortalama 72 µg/ml’lik (26-142 µg/ml) en yüksek serum düzeyi elde edilmiştir. Mikrobiyolojik özellikleri In vitro araştırmalar, sefalosporinlerin bakterisit etkisinin, hücre duvarı sentezinin inhibisyonuna bağlı olduğunu göstermektedir. Sefazolin, aşağıdaki organizmalara karşı in vitro koşullarda ve klinik enfeksiyonlarda etkilidir: Staphylococcus aureus (penisilinaz yapan türler dahil), Staphylococcus epidermidis (metisiline dirençli stafilokoklar, sefazoline de dirençlidir), A grubu beta-hemolitik streptokoklar ve diğer streptokok türleri (enterokokların çoğu dirençlidir), Streptococcus pneumoniae, Escherichia coli, Proteus mirabilis, Klebsiella türleri, Enterobacter aerogenes, Haemophilus influenzae. İndol pozitif Proteus suşlarının çoğu (Proteus vulgaris), Enterobacter cloacae, Morganella morganii ve Providencia rettgeri, Serratia, Pseudomonas, Mima, Heralla türleri sefazoline dirençlidir.
Farmasötik Şekli
Enjektabl toz içeren flakon
Formülü
Her flakonda 250 mg sefazolin (sodyum olarak) bulunur. Her çözücü ampul 4 ml enjeksiyonluk su içerir.
İlaç Etkileşmeleri
Probenesid, birlikte kullanılması durumunda sefalosporinlerin renal tübüler atılımını azaltarak, sefalosporinlerin kan düzeylerinin daha yüksek olmasına ve daha uzun süre devam etmesine yol açar. Laboratuvar testleri ile etkileşim Benedict ve Fehling solüsyonları ya da Clinitest tabletleri ile yapılan idrarda glukoz arama testlerinde yalancı pozitif reaksiyona neden olabilirse de, enzime dayalı testlerde yalancı pozitif reaksiyona neden olmaz. Direkt ve indirekt antiglobulin (Coombs) testinde pozitif sonuçlara yol açabilir. Doğumdan önce annelerine sefalosporin uygulanan yenidoğanlarda da Coombs testinde pozitiflik görülebilir.
Kontraendikasyonlar
Sefalosporin grubu antibiyotiklere aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
Kullanım Şekli Ve Dozu
Cefamezin, rekonstitüsyondan sonra intramusküler, intravenöz enjeksiyon veya intravenöz infüzyon şeklinde kullanılabilir (“Parenteral Solüsyonun Hazırlanması ve Uygulama” bölümüne bakınız). İntratekal yoldan kullanılmamalıdır. Dozaj ve uygulama yolu, hastanın yaşı ve vücut ağırlığı, enfeksiyonun türü ve enfeksiyona yol açan organizmanın duyarlılığı göz önüne alınarak belirlenmelidir. Erişkinler Enfeksiyonun türü Doz Uygulama sıklığı Orta-ağır enfeksiyonlar 500 mg-1 gram 6-8 saatte bir Duyarlı Gram pozitif kokların yol açtığı hafif enfeksiyonlar 250-500 mg 8 saatte bir Akut, komplikasyonsuz idrar yolu enfeksiyonları 1 gram 12 saatte bir Pnömokoksik pnömoni 500 mg 12 saatte bir Ağır, hayatı tehdit eden enfeksiyonlar (endokardit, septisemi gibi)* 1 gram- 1.5 gram 6 saatte bir *Nadir durumlarda günde 12 grama kadar kullanılmıştır. Perioperatif profilaktik kullanım Kontaminasyonlu ya da kontaminasyon riski bulunan cerrahi girişimlerde, postoperatif enfeksiyonları önlemek için aşağıdaki dozlar önerilir: a. Ameliyat başlamadan ½‑1 saat önce, intravenöz ya da intramusküler yoldan 1 gram uygulanır. b. Uzun süreli cerrahi girişimlerde (örneğin 2 saat ya da daha uzun), ameliyat sırasında intravenöz ya da intramusküler yoldan 500 mg‑1 gram uygulanır (uygulama cerrahi girişimin süresine göre ayarlanır). c. Ameliyattan sonra 24 saatlik sürede her 6-8 saatte bir intravenöz ya da intramusküler yoldan 500 mg‑1 gram uygulanır. Preoperatif dozun ameliyat başlangıcından tam 1/2 saat – 1 saat önce verilmesi dokularda ve serumda ilk cerrahi insizyonun yapıldığı anda yeterli antibiyotik düzeylerinin sağlanması açısından önemlidir. Ayrıca, Cefamezin gerekirse enfektif mikroorganizmalara en çok maruz kalınacak anlarda yeterli antibiyotik düzeyi sağlamak için ameliyat sırasında uygun aralıklarla uygulanır. Açık kalp ameliyatı ve protez takılması gibi enfeksiyon oluşmasının ciddi bir sorun oluşturabileceği cerrahi girişimlerde, profilaktik tedaviye operasyondan sonra 3-5 gün boyunca devam edilebilir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz Böbrek yetmezliği olan hastalarda, enfeksiyonun ağırlığına uygun ilk yükleme dozundan sonra aşağıda belirtildiği şekilde dozaj ayarlanabilir. Kreatinin klerensi 55 ml/dakika ya da daha yüksek veya serum kreatinini 1.5 mg/dl ya da daha az olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Kreatinin klerensi, 35-54 ml/dakika ya da serum kreatinini 1.6-3.0 mg/dl olan hastalara da tam doz uygulanabilir, ancak dozlar en az 8 saatlik aralıklarla uygulanmalıdır. Kreatinin klerensi 11-34 ml/dakika ya da serum kreatinini 3.1-4.5 mg/dl olan hastalara, normal dozun yarısı 12 saatte bir verilmelidir. Kreatinin klerensi 10 ml/dakika ya da daha düşük olanlarda veya serum kreatinini 4.6 mg/dl ya da daha yüksek olan hastalara, normal dozun yarısı 18-24 saatlik aralarla verilmelidir. Pediatrik hastalarda kullanım Çocuklarda hafif ve orta şiddetteki enfeksiyonların çoğunda günde toplam 25-50 mg/kg’lık doz etkilidir. Bu doz üç ya da dört eşit doza bölünerek uygulanır. Ağır enfeksiyonlarda günlük toplam doz 100 mg/kg’a yükseltilebilir. Prematürler ve bir aylıktan küçük bebeklerde etkinliği ve güvenilirliği henüz gösterilmediğinden, bu hastalarda kullanılması önerilmez. Pediatrik hastalarda, aşağıdaki dozaj tablolarından yararlanılabilir. 25 mg/kg/gün Vücut ağırlığı 8 saatte bir ortalama doz 6 saatte bir ortalama doz 4.5 kg 40 mg 30 mg 9.0 kg 75 mg 55 mg 13.6 kg 115 mg 85 mg 18.1 kg 150 mg 115 mg 22.7 kg 190 mg 140 mg 50 mg/kg/gün Vücut ağırlığı 8 saatte bir ortalama doz 6 saatte bir ortalama doz 4.5 kg 75 mg 55 mg 9.0 kg 150 mg 110 mg
Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
Cefamezin 1000 mg IM/IV Enjektabl Toz İçeren Flakon: 1000 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 4 ml enjeksiyonluk su içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda. Cefamezin 1000 mg IM Enjektabl Toz İçeren Flakon: 1000 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 3 ml %0.5 lidokain hidroklorür solüsyonu içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda. Cefamezin 500 mg IM/IV Enjektabl Toz İçeren Flakon: 500 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 4 ml enjeksiyonluk su içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda. Cefamezin 500 mg IM Enjektabl Toz İçeren Flakon: 500 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 2 ml %0.5 lidokain hidroklorür solüsyonu içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda. Cefamezin 250 mg IM Enjektabl Toz İçeren Flakon: 250 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 2 ml %0.5 lidokain hidroklorür içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda.
Saklama Koşulları
30°C altındaki oda sıcaklığında, ışıktan korunarak saklanmalıdır. Çözücüsü ile çözdürüldükten sonra oda sıcaklığında 24 saat, buzdolabında (5°C) 10 gün süreyle stabildir. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ
Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
250 mg sefazolin (sodyum olarak) içeren 1 flakon ve 4 ml enjeksiyonluk su içeren 1 çözücü ampul bulunan ambalajlarda.
Uyarılar/Önlemler
CEFAMEZİN TEDAVİSİNE BAŞLAMADAN ÖNCE, HASTALARIN DAHA ÖNCE SEFAZOLİNE, SEFALOSPORİNLERE, PENİSİLİNLERE YA DA DİĞER İLAÇLARA KARŞI AŞIRI DUYARLILIK REAKSİYONU GÖSTERİP GÖSTERMEDİKLERİ DİKKATLE ARAŞTIRILMALIDIR. BETA-LAKTAM ANTİBİYOTİKLER ARASINDA ÇAPRAZ AŞIRI DUYARLILIK BULUNDUĞUNDAN VE PENİSİLİN ALERJİSİ ÖYKÜSÜ BULUNANLARIN %10’UNDA AŞIRI DUYARLILIK REAKSİYONU ORTAYA ÇIKABİLDİĞİNDEN, CEFAMEZİN PENİSİLİNE DUYARLI HASTALARA UYGULANACAĞINDA DİKKATLİ OLUNMALIDIR. ALERJİK BİR REAKSİYON GÖRÜLÜRSE, CEFAMEZİN TEDAVİSİ DURDURULMALIDIR. AĞIR AKUT AŞIRI DUYARLILIK REAKSİYONLARINDA, ADRENALİN TEDAVİSİ VE OKSİJEN, İNTRAVENÖZ SIVI, İNTRAVENÖZ ANTİHİSTAMİNİK, KORTİKOSTEROİD, PRESÖR AMİN UYGULANMASI VE SOLUNUM YOLLARININ AÇIK TUTULMASI DAHİL, KLİNİK DURUMA GÖRE DİĞER ACİL TEDAVİLERİN DE UYGULANMASI GEREKEBİLİR. Sefazolin dahil, hemen hemen tüm antibiyotiklerin psödomembranöz kolite neden olabildikleri bildirilmiştir. Bu nedenle, antibakteriyel ilaç tedavisi sırasında ya da sonrasında diyare gelişen hastalarda psödomembranöz kolit olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Psödomembranöz kolit saptanırsa, gerekli terapötik önlemler alınmalıdır. Hafif vakalarda, kullanılan antibiyotiğin kesilmesi genellikle yeterli olurken, orta şiddetli veya şiddetli psödomembranöz vakalarında, sıvı-elektrolit tedavisi, protein suplemantasyonu ve Clostridium difficile’ye karşı etkili bir oral antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Uzun süreli sefazolin tedavileri sırasında duyarlı olmayan organizmalarda aşırı çoğalma görülebileceğinden dikkatli olunmalıdır. Sefazolin, böbrek fonksiyonlarındaki azalma sonucunda idrar miktarı azalan hastalarda daha düşük dozlarda kullanılmalıdır (“Kullanım Şekli ve Dozu” bölümüne bakınız). Diğer beta-laktam antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, böbrek yetmezliği olan hastalarda çok yüksek dozlarda kullanılması durumunda konvülsiyona neden olabilir (“Kullanım Şekli ve Dozu” bölümüne bakınız). Sefazolin, başta kolit olmak üzere gastrointestinal hastalık öyküsü bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Sefalosporinler protrombin aktivitesi üzerinde bozukluğa neden olabilmektedir. Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalar, beslenme güçlüğü çeken hastalar ile uzatılmış antimikrobiyal tedavi gören hastalar ve antikoagülan tedavisi almış hastalar risk altındadır. Risk altındaki ve ekzojen vitamin K verilen hastalarda protrombin zamanı takip edilmelidir. Pediatrik kullanım Sefazolinin prematürler ve yenidoğanlarda etkinliği ve güvenilirliği henüz saptanmamıştır. Bir aylıktan büyük bebeklerde kullanımı için “Kullanım Şekli ve Dozu” bölümüne bakınız. Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanım Gebelik kategorisi: B Gebe kadınlarda yapılmış yeterli miktarda iyi kontrollü çalışma bulunmadığından, gebelikte zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. Sefazolin, sezaryan öncesi uygulandığında, kordon kanındaki ilaç düzeyi, anne kanındaki düzeyin yaklaşık dörtte biri ile üçte biri arasındadır. Ancak, sefazolinin fetüs üzerinde hiçbir advers etkisi saptanmamıştır. Sefazolin, anne sütüne düşük miktarda geçer. Bu nedenle, emziren annelerde kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Yan Etkileri / Advers Etkiler
Gastrointestinal: Diyare, oral kandidoz, kusma, bulantı, mide krampı, iştahsızlık ve psödomembranöz kolit. Psödomembranöz kolit belirtileri, antibiyotik tedavisi sırasında veya sonrasında başlayabilir (“Uyarılar/Önlemler” bölümüne bakınız). Bulantı ve kusma enderdir. Alerjik reaksiyonlar: Anafilaksi, eozinofili, kaşıntı, ilaç ateşi, deri döküntüsü, Stevens Johnson sendromu. Hepatik ve renal etkiler: Klinik olarak böbrek ve karaciğer yetmezliği belirtileri olmadan, ALT, AST, BUN ve alkalen fosfataz düzeyinde geçici yükselmeler gözlenmiştir. Lokal reaksiyonlar: İntramusküler enjeksiyon bölgesinde ağrı ve endurasyon görülebilir. Diğer reaksiyonlar: Genital ve anal kaşıntı (vulva kaşıntısı, genital monoliyaz ve vajinit dahil). BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 3 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır