İlaç Sınıfı Ara Ürün
İlaç Firması CENTRUM
Birim Miktarı 60
ATC Kodu A11AA03
ATC Açıklaması Kombinasyonlar dahil multivitaminler ve diğer mineraller
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Orijinal / Jenerik Türü Reçetesiz
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 66,58 TL (12 Haziran 2012)
Önceki Satış Fiyatı 66,58 TL (12 Haziran 2012)
Barkodu
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • folik asit (0,4 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Doz aşımıda yan etkiler bölümünde belirtilen toksik etkilere çok daha ağır derecede neden olması beklenebilir. Doz aşımının hemen sonrasında uygulanan yeterli hidratasyon ve ozmotik diürez, sisplatinin toksisitesini azaltmaya yardımcı olabilir. Konvülsiyonlar uygun bir antikonvülsanla tedavi edilebilir. Böbrek fonksiyonu, kardiyovasküler fonksiyon ve kan sayımları bu sistemlere muhtemel toksisiteyi değerlendirmek üzere günlük olarak izlenmelidir. İstemli kas iritabilitesinin belirti ve semptomları olarak serum magnezyum ve kalsiyum düzeyleri dikkatle izlenmelidir. Semptomatik tetani gelişirse, elektrolit takviyesi yapılmalıdır. Akut doz aşımı sonrasında serum karaciğer enzimleri ve ürik asit düzeyleri de günlük olarak izlenmelidir. Uzun süreli miyelosüpresyon esnasında ateş oluşursa, kültürden sonra uygun antibiyotik uygulanmalıdır.

Endikasyonlar

Sisplatin, metastatik, non-seminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, ileri evrelerdeki ve refrakter mesane kanserleri ve baş-boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non- Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, özofagus, serviks ve prostat kanserlerinde, miyeloma, melanoma, küçük hücreli akciğer kanserleri ve osteosarkomanın tedavisinde endikedir. Sisplatin metastatik testiküler kanser tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Sisplatinin biyokimyasal özellikleri çift-fonksiyonlu alkilleyici maddelere benzer. İlaç dizin-içi zincir ve zincir-arası çapraz bağlar oluşturarak DNA sentezini inhibe eder. Daha düşük bir düzeyde de olsa protein ve RNA sentezi de inhibe olur. Sisplatinin esas etki mekanizması DNA sentezinin engellenmesidir ancak antineoplastik etkisi, tümör bağışıklığını güçlendirmek dahil olmak üzere diğer mekanizmaları da kapsar. Sisplatin immünosupresif, ışın tedavisine duyarlık sağlayıcı ve antimikrobik özelliklere de sahiptir. Siplatin dozu hücre döngüsüne özgü görünmemektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Dağılım: Sisplatin böbrekler, karaciğer ve barsaklar tarafından iyi tutulur. Kanda bulunan ve platin içeren maddelerin % 90‘ından fazlası plazma proteinlerine bağlıdır. Sisplatinin beyin-omurilik sıvısına geçişi zayıftır ancak beyin-içi tümörlerinde geçişi artmaktadır. Metabolizma: İntravenöz uygulamadan sonraki ilk dört saat boyunca toplam platinin plazmadan klerensi hızlıdır, ancak serum proteinlerine kovalent bağla bağlanması nedeniyle daha sonra bu hız azalır. Plazma proteinlerine bağlanmamış platinin yarılanma ömrü, infüzyon hızına bağlı olarak 20 dakika ila 1 saat arasında değişir. Atılım: Değişime uğramamış ilaç ve çeşitli platin içeren biyotransformasyon ürünleri idrar yoluyla atılır. Sisplatin uygulandıktan sonraki ilk 2-4 saatte, uygulanan platinin % 15-25 kadarı hızla atılır. Bu erken dönemde atılan ilaç çoğunlukla değişime uğramamış ilaçtır. Uygulamadan sonraki ilk 24 saat içinde % 20-80’i atılır, geri kalan ilaç doku tarafından tutulmuştur veya plazma proteinlerine bağlıdır.

Farmasötik Şekli

Enjektabl solsüyon

Formülü

100 ml’lik bir flakon içeriği: Sisplatin                  100 mg Mannitol                  100 mg Sodyum klorür          900 mg Enjeksiyonluk su k.m. 100 ml

İlaç Etkileşmeleri

Sisplatin, etki mekanizmaları uyumlu olan diğer sitostatik ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Sisplatin tedavisinin neden olduğu nefrotoksisite, ototoksisite ve miyelosüpresyon, tedavi öncesi mevcut olan bozukluğu daha da kötüleştirir. Sisplatin ile birlikte nefrotoksik (örn. sefalosporinler, aminoglikozidler) veya ototoksik (örn. aminoglikozidler veya furosemid gibi kıvrım diüretikleri) ilaçların verilmesi, sisplatinin bu organlar üzerindeki toksik etkisini arttırır. Birlikte kraniyal radyoterapi uygulandığında ototoksisite artabilir ve sisplatinin doruk plazma konsantrasyonu ile ilişkili olabilir.  Sisplatin, bleomisin ve metotreksatın böbrek yoluyla atılımını azaltır ve böylece toksisitesini arttırır. Anti-epileptikler: Sisplatin ve fenitoin alan hastalarda, fenitoinin serum düzeyi azalabilir. Bu muhtelen emilimin azalması ve/veya metabolizmanın artmasından dolayıdır. Bu hastalarda, fenitoin plazma düzeyleri izlenmeli ve doz ayarlanmalıdır. Sisplatin aluminyum ile etkileşime girebilir (bkz. “Kullanım şekli ve dozu”).   Geçimsizlikleri Metoklopramid ve sodyum metabisülfitin piyasada mevcut konsantrasyonları oranında karıştırıldığında, sisplatin oda sıcaklığında 30 dakika içinde tamamen kayba uğrar. Sisplatin ve sodyum bisülfitin kimyasal olarak reaksiyona girdiği bilinmektedir. Bu gibi antioksidanlar intravenöz sıvılarda mevcutsa, sisplatin uygulanmadan önce bunlar etkisiz hale getirilebilir.

Kontraendikasyonlar

Sisplatin bazı hastalarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Sisplatin veya diğer platinum içeren ilaçlara karşı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalarda kontrendikedir. Sisplatin kümülatif nitelikte nefrotoksisiteye neden olur. Bu nedenle böbrek yetersizliği olan hastalarda kontrendikedir. Sisplatinin kümülatif dozunun ototoksik olduğu gösterilmiştir, bu nedenle işitme kusuru olan hastalara uygulanmamalıdır. Sisplatin miyelosüpresif hastalarda da kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Erişkinler ve çocuklar Sisplatin 6-8 saat süreyle i.v. infüzyon ile verilmelidir. Sisplatinin erişkinler ve çocuklarda önerilen dozu, 3-4 haftada bir 50-100mg/m2 lik tek i.v. dozu veya yine 3-4 haftada bir 5 gün süreyle intravenöz olarak günde 15-20 mg/m2 ‘dir.   Alüminyum ile etkileşim Sisplatin alüminyum ile etkileşime girerek siyah platinum çökeleği oluşturur. Alüminyum içeren hiçbir i.v. set iğne, kateter ve enjektör kullanılmamalıdır. 1. Tedavi öncesi hidratasyon Sisplatin uygulaması esnasında (ve sonrasında) diürezi sağlamak için tedavi öncesi hidratasyon gereklidir. Bu hidratasyon ya % 0.9 sodyum klorür ya da 1/5 Normal salin (% 0.18) içinde % 4 dekstroz serumlarının birinden iki saat içerisinde 2 litre verilmesi ile sağlanır. Tedavi öncesi hidratasyonun son 30 dakikasında veya hidratasyondan sonra yan koldan damla perfüzyon halinde 37.5 g mannitol (375 ml %10’luk mannitol) verilmelidir. 2. Sisplatin infüzyonunun hazırlanması Cisplatin DBL® 1 mg/ml Enjektabl Solüsyon, 2 litrelik % 0.9 enjeksiyonluk sodyum klorür içinde seyreltilebilir. Çözelti buzdolabına konmamalıdır. 3. Tedavi Ön hidratasyonu takiben, sisplatin infüzyonu 1-2 saat içerisinde verilmelidir. 6-8 saatten oluşacak daha uzun bir infüzyon süresinin gastrointestinal ve renal toksisiteyi azaltacağı düşünülmektedir. Şişe ışık geçirmeyecek şekilde kapatılmalıdır. Kullandıktan sonra kalan atılmalıdır. 4. Tedavi sonrası hidratasyon 2 litrelik % 0.9 enjeksiyonluk sodyum klorür veya % 0.18 enjeksiyonluk sodyum klorürde % 4 dekstroz ile 6 ila 12 saat süreyle i.v. hidratasyona devam edilir. İnfüzyonu takiben 24 saat süreyle yeterli hidratasyon sağlanmalıdır. Uygulama Kanser kemoterapisi ajanlarının kullanımında tecrübeli bir uzman doktor tarafından veya onun gözetiminde uygulanmalıdır. Hazırlık / Temel kurallar 1.Kemoterapötik ajanların uygulamaya hazırlığı, bu preparatların emniyetli kullanımında eğitim görmüş profesyoneller tarafından yapılmalıdır. 2.Solüsyonun seyreltilmesi ve enjektöre çekilmesi gibi işlemler bu amaçla ayrılmış özel alanda yapılmalıdır. 3.Bu işlemleri yapan personelin koruyucu elbise, eldiven ve gözlük gibi araçlarla güvenliği sağlanmış olmalıdır. 4.Hamile personelin kemoterapötik ajanlar ile temas etmemesi önerilir. Kontaminasyon a) Cilt ve göz ile temas ettiği durumda, etkilenen bölge bol su veya normal salin ile yıkanmalıdır. Ciltteki geçici batma hissi uygun bir krem ile giderilebilir. Gözler etkilendiğinde doktora başvurulmalıdır. b) Çevreye döküldüğünde, operatör eldiven giyerek çalışma alanında bu amaçla bulundurulan sünger ile kirli alanı silmeli ve iki kez su ile yıkamalıdır. Tüm solüsyonlar ve sünger bir plastik torbaya koyularak ağzı kapatılır.   Kullanılmış malzemenin atılması Enjektör, absorban materyal, solüsyon ve diğer kontamine malzeme kalın bir plastik torba veya benzeri su geçirmez muhafazaya konularak yakmak suretiyle imha edilmelidir

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Cisplatin DBL 10mg / 10ml Enjektabl Solüsyon, 1 flakon içeren ambalajlarda. Cisplatin DBL 50mg / 50 ml Enjektabl Solüsyon, 1 flakon içeren ambalajlarda.

Saklama Koşulları

25°C’ın altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Buzdolabına koymayınız. Işıktan koruyunuz. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Cisplatin DBL 100 mg/ 100 ml Enjektabl Solüsyon , 1 flakon içeren ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Sisplatin yalnızca sitotoksik kemoterapi tecrübesi olan hekimlerin gözetiminde kullanılmalıdır. Anaflaktik reaksiyonları kontrol altına almak için gerekli destek üniteleri mevcut olmalıdır. Sisplatin alüminyum ile etkileşime girerek siyah platin çökeleği oluşturur. Alüminyum içeren hiçbir İ.V. set iğne, kateter ve enjektör kullanılmamalıdır. İnfüzyon solüsyonu başka ilaçlar veya katkı maddeleri ile karıştırılmamalıdır. Sisplatin kümülatif nitelikte nefrotoksisiteye neden olur ve bu durum aminoglikozid antibiyotiklerle artar. Tedavinin başında ve tekrarlanan her kürden önce serum kreatinin, BUN veya kreatinin klerens ve magnezyum, sodyum, potasyum ve kalsiyum düzeyleri ölçülmelidir. Tedavi 3-4 haftadan daha sık periyodlarla uygulanmamalıdır(bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Sisplatin anaflaktik reaksiyonlara neden olur. Bu reaksiyonlar uygulamadan sonra birkaç dakika içinde ve daha önce sisplatin tedavisi görmüş hastalarda görülür. Bu durumda adrenalin, steroidler ve antihistaminler kullanılır. Nörotoksisite kümülatif niteliktedir. Her kürden önce, periferik nöropati semptomlarının yokluğundan emin olunmalıdır. Düzenli olarak nörolojik muayene yapılmalıdır (bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Sisplatinin ototoksisitesi kümülatif olduğundan, tedavinin başında ve tekrarlanan her kürden önce odyometrik test yapılmalıdır (bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Haftada bir periferik kan sayımları yapılmalıdır. Karaciğer fonksiyonları periyodik olarak izlenmelidir (bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”). Nefrotoksisiteyi azaltmak için, tedavi öncesi ve tedavi sırasında hidratasyon uygulanmalı ve mannitol gibi ajanlar verilmelidir. Ayrıca, tedaviden sonra yeterli hidratasyon ve idrar çıkışı idamesini sağlayıcı tedbirler ile birlikte uygulanmalıdır. Tedavi esnasında ve tedavi sonrasında en az üç ay süreyle hem erkek hem de kadın hastalar kontraseptif tedbirler almalıdırlar. Diğer tüm antikanser ilaçlarla olduğu gibi, sisplatin erkeklerde geçici veya kalıcı infertiliteye neden olabilir.   Gebelik ve Emzirme Döneminde kullanımı Gebelik kategorisi D’dir. Gebelikte güvenli kullanımı gösterilmemiştir.   Hastadaki riske rağmen hekim tarafından klinikçe zorunlu olduğunun düşünüldüğü durum haricinde sisplatin gebelik esnasında kullanılmamalıdır.  Erkek ve kadın hastalar tedaviden sonra enaz üç ay süreyle gebeliği önleyici tedbirler almalıdır. Sisplatin süt veren annelere uygulanmamalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Nefrotoksisite: Tedavi öncesi hidratasyon uygulanmadığında, tek doz sisplatin ile tedavi edilen hastaların üçte birinde nefrotoksisite bildirilmiştir. Uygulamadan sonra ikinci haftada görülür ve BUN, serum kreatinin ve serum ürik asit düzeyinde yükselme ve/veya kreatinin klerensinde azalmayla görülür. İlacın tekrarlanması halinde renal toksisite daha uzun süreli ve şiddetli olmaktadır. Sisplatin tedavisine devam edilmek istendiği takdirde böbrek fonksiyonlarının normale dönmesi sağlanmalıdır. Böbrek fonksiyon bozukluğu böbrek tübül hasarı ile ilişkilidir. Nefrotoksisiteyi azaltmak için intravenöz hidratasyon ve mannitol ile 6-8 saatlik infüzyonla sisplatin uygulanır. Ancak, bu tedbirlerden sonra dahi böbrek toksisitesi olabilir. Gastrointestinal toksisite: Hastaların çoğunda bulantı ve kusma görülür. Genellikle tedavinin ilk saatinde başlar ve 24 saate kadar sürer. İştah kaybı, bulantı ve bazen kusma bir hafta kadar sürer. Kardiyotoksisite: Taşikardi ve aritmi dahil kardiyak reaksiyonlar bildirilmiştir. Oküler toksisite: Sisplatin ile tedaviyi takiben optik nevrit, papilla ödemi ve serebral körlük bildirilmiştir. Sisplatin uygulaması hemen kesildiğinde düzelme ve /veya tamamen iyileşme görülmüştür. Önerilen dozdan daha yüksek dozlar ile veya daha fazla sıklıkta alınan dozlar ile bulanık görme ve renk algılamada değişiklik bildirilmiştir. Ototoksisite: 50 mg/m2 lik tek doz sisplatin ile tedavi edilen hastalarda % 31’e varan oranlarda ototoksisite gözlenmiştir. Ototoksisite çocuklarda daha şiddetli olabilir; tekrarlayan dozlarda daha sık ve şiddetlidir. Sisplatin tedavisinin başında ve tekrarlanan her kürden önce dikkatle izlenmelidir. Genellikle geri dönüşümü olan tek taraflı veya çift taraflı kulak çınlaması ve/veya yüksek dalga boyunda işitme kaybı olabilir. Genel olarak odiyogram anormallikleri sıklığı % 24’tür, büyük ölçüde değişkenlik gösterir. Bu anormallikler genellikle ilacın uygulanmasından sonra 4 gün içinde görülür ve normal konuşma ses tonunda en az 15 desibel kayıp oluşur. Hasar kümülatif olduğu izlenimi vermektedir ve kalıcıdır. Odiyogram anormallikleri çoğunlukla 4000-8000 Hz dalga boyundadır.  Hemotoksisite: Sisplatin tedavisindeki hastaların yaklaşık % 30’unda miyelosüpresyon gözlenmiştir. Yüksek dozlarda lökopeni ve trombositopeni daha belirgindir. Genellikle 18-23. günlerde (aralık 7.3-45) dolaşımdaki trombosit ve lökositler en düşük seviyeye ulaşır. 39. günde (aralık 13-62) hastaların çoğunda normala döner. 50 mg/m2 yi geçen dozlarda trombositopeni ve lökopeni daha belirgindir. Anemi (hemoglobinde % 2’yi aşan düşüş) sıklığı yaklaşık aynı olmakla beraber başlangıcı trombositopeni ve lökopeniye göre daha geçtir. Trombosit sayısı 100.000/mm3 ve lökosit sayısı 4000/mm3 üstünde olmadığı sürece sisplatin tedavisine devam edilmemelidir. Sisplatin içeren kemoterapi kombinasyonları alan hastalarda eritrosit süspansiyonu transfüzyonu gerektiren ağır anemilerin sıklığı oldukça yüksektir. Anafilaksi: Daha önce sisplatin kullanmış hastalarda muhtemelen sisplatin tedavisinde sekonder reaksiyonlar bildirilmiştir. Anemnezde ve aile öyküsünde atopi bildirilen hastalar özellikle risk altındadır. Fasial ödem, nefes darlığı, taşikardi, hipotansiyon ve sipesifik olmayan makülopapüler tipte ürtiker cilt döküntüleri uygulamadan sonra birkaç dakika içinde ortaya çıkabilir. Ciddi reaksiyonlar i.v. adrenalin, kortikosteroidler veya antihistaminikler ile kontrol altına alınabilmektedir. Serum elektrolit bozuklukları: Hipomagnezemi, hipokalsemi, hiponatremi, hipokalemi ve hipofosfatemi sisplatin uygulamalarında ortaya çıkar ve muhtemelen böbrek tübül hasarı ile ilişkilidir. Hipomagnezemi ve hipokalsemi tetani ile sonuçlanır.   Elektrolitlerin takviye edilmesiyle ve sisplatin tedavisinin kesilmesiyle serum elektrolit düzeyleri genellikle eski durumuna döner.   Uygunsuz antidiüretik hormon sendromu bildirilmiştir. Nörotoksisite: Genellikle hem kol hem de bacaklarda periferik nöropatiler ve parestezi ile tanımlanır.   Periferik nöropati geçici olmakla beraber, iyileşmesi bir yıl veya daha fazla zaman alır. Tat alma kaybı ve nöbetler bildirilmiştir. Nöropatiler uzun süreli sisplatin tedavisinden sonra ortaya çıkar, ancak nörolojik semptomların tek bir sisplatin dozundan sonra ortaya çıktığı bildirilmiştir. Nöropati tedavi durdurulduktan sonra da gelişebilir. Hiperürisemi: Sisplatin ile oluşan hiperürisemi 50 mg/m2’den daha yüksek dozlarla belirgindir. Alopurinol etkin bir şekilde ürik asit düzeylerini azaltır. Hepatik: Karaciğer enzimlerinde artış. Diğer toksisiteler: Sisplatinin diğer antineoplastik ilaçlarla birlikte kullanımında nadiren vasküler toksisiteler bildirilmiştir; miyokard enfarktüsü, serebrovasküler olaylar, trombotik mikroanjiyopati (hemolitik üremik sendrom) veya serebral arterit olabilir. Sisplatinin bleomisin, vinblastin ile birlikte veya tek başına kullanıldığı hastalarda Raynaud’s fenomeni de bildirilmiştir. Sisplatin kullanımıyla gelişen hipomagnezemi bu olayla ilişkilendirilebilir. Ancak, Raynaud’s fenomeni oluşmasının sebebi bilinmemektedir. Seyrek olarak bildirilen diğer toksisiteler, taşikardi ve aritmi dahil kardiyak anormalliklerdir.  Sisplatinin ekstravazasyonu sonrasında ciddi lokal yumuşak doku toksisitesi bildirilmiştir. Sisplatin çözeltisi sızarsa dokuda selülit, fibroz ve nekroz olabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Karboplatin için bilinen spesifik bir antidot yoktur.  Doz aşımının belirtileri kemik iliği süpresyonu ve/veya hepatoksisiteden kaynaklanmaktadır.

Endikasyonlar

İlerlemiş yumurtalık kanserinin başlangıç tedavisi: Uygun görülen diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon halinde uygulanır. Genellikle karboplatin ve siklofosfamid kombinasyonu kullanılır. İlerlemiş yumurtalık kanserinin sekonder tedavisi:  Yumurtalık kanserinin tekerrürü ve önceden kemoterapi tedavisi gören hastalarda, sisplatin tedavisi görenler dahil,  yatıştırıcı tedavi olarak endikedir. 

Farmakodinamik Özellikler

Karboplatin, sisplatin anoloğudur. Kimyaca sisplatine karboksisiklobutan eklenmesiyle oluşmuştur.   Karboplatinin antineoplastik aktivitesi sisplatine benzer. Antitumoral etkisi hücre dönemine özgü değildir. DNA’ ya çapraz bağlanarak DNA sentezini inhibe eder. Biyolojik aktiviteleri karşılaştırıldığında hem karboplatinin hem de sisplatinin DNA’ ya eşit miktarda çapraz bağlandığı ve eşit etkinlikte oldukları anlaşılmıştır. Karboplatin, plazma proteinlerine bağlanma ve çözünürlük bakımından sisplatine göre daha stabildir. Plazma proteinlerine daha yavaş bağlanır. Buna ek olarak karboplatin renal tubüler sekresyona uğramaz. Bu nedenle daha az nefrotoksik etkiye sahiptir.

Farmakokinetik Özellikler

Kreatinin klerensi 60 ml / dak. veya daha fazla olan hastalarda, 300 – 500 mg / m2 karboplatin dozunun 30 dakika süren damar yolu infüzyon uygulamasını takiben ilacın plazma konsantrasyonunun bifazik olarak azaldığı görülmüştür.   Başlangıç plazma yarılanma ömrü ( alfa ) 1,1 – 2,0 saat arasında bulunmuştur. Dağılım sonrası plazma yarılanma ömrü ( beta ) 2,6 – 5,9 saat arasında tespit edilmiştir.  Total vücut klerensi 4,4 L/saat, dağılım hacmi 16 L , ve ortalama kalış zamanı 3,5 saattir.  Karboplatin 300 – 500 mg/m2 doz aralığında doğrusal farmakokinetik göstermektedir.   Karboplatin, plazma proteinlerine bağlanmaz. Karboplatindeki platin geri dönüşsüz olarak plazma proteinlerine %30 oranında bağlanır ve minimum 5 gün yarılanma ömrüyle yavaşça elimine edilir.   Karboplatin başlıca böbrek ile elimine olur.  Kreatinin klerensi 60 ml / dak. veya daha fazla olan hastalarda, uygulamayı takip eden 12 saatte dozun %65’ i atılırken 24 saat sonra %71’i atılır. Karaciğerden atılım hakkında yeterli veri bulunmamaktadır.    Kreatinin klerensi 60 ml / dak.’dan az olan hastalarda, kreatinin klirensi azaldıkça karboplatinin total vücut ve renal klirensi azalır. Dolayısıyla bu hastalarda karboplatinin dozu azaltılmalıdır.

Farmasötik Şekli

Flakon (İnfüzyonluk çözelti)

Formülü

Beher flakon 450 mg karboplatin ( 10 mg karboplatin / ml ), enjeksiyonluk su k.m. 45 ml içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Karboplatin, nefrotoksik ilaçların (aminoglikozidler, amfoterisin B gibi) böbrek üzerindeki toksik etkilerini arttırır.

Kontraendikasyonlar

Şiddetli kemik iliği süpresyonu, kanaması olan ve sisplatin veya platin bileşiklerine alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tek başına kullanıldığında Yumurtalık kanserinin tekerrür ettiği hastalarda 4 haftada bir 360mg/m2 I.V. olarak uygulandığında etkili olduğu görülmüştür. Genellikle, nötrofil sayımı en az 2000 hücre/mm3 ve trombosit  sayımı en az 100 000  hücre/mm3 olmadan karboplatin dozu tekrarlanmamalıdır.     Siklofosfamid ile kombinasyon terapisi: Önceden tedavi görmemiş, ilerlemiş yumurtalık kanseri hastalarında kombinasyon aşağıdaki şekilde uygulanır: Karboplatin: 300 mg/m2  I.V. dört haftada bir kez (gün 1). Bu kür altı defa tekrarlanır. Siklofosfamid: 600 mg/m2  I.V. dört haftada bir kez (gün 1). Bu kür altı defa tekrarlanır. Nötrofil sayımı en az 2000 ve trombosit sayımı en az 100 000 olmadan karboplatin dozu tekrarlanmamalıdır.     Doz ayarlama önerileri: Önceden tedavi gören hastalardaki kemik iliği süpresyonunun şiddetini belirlemek için, karboplatin tedavisi başlamadan önce hastanın trombosit sayımı ve performans durumu tespit edilmelidir.  Karboplatin tek başına veya kombinasyon halinde kullanıldığında doz ayarlaması önerisi aşağıdaki tabloda verilmiştir:   Trombosit (hücre/mm3)          Nötrofil (hücre/mm3)              Doz Ayarlaması (önceki küre göre) > 100 000                                  > 2 000                                   %125 50 – 100 000                          500 – 2 000                            Ayarlama yok < 50 000                                    < 500                                       %75   Böbrek bozukluğu olan hastalarda: Kreatinin klerensi 60 ml / dak’dan az olan hastalar şiddetli kemik iliği süpresyonu riski altındadırlar.  Bu hastalarda aşağıdaki doz ayarlaması yapıldığında lökopeni, nötropeni ve trombositopeni oluşma insidansı %25’ e düşmüştür: Kreatinin Klerensi (baseline )                                               Gün 1’de önerilen doz 41 –  59 ml/dak                                                                      250 mg/m2                              16 –  40 ml/dak                                                                      200 mg/m2 Şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalar (Kreatinin klerensi 15 ml / dak’dan az ) için doz önerilebilecek  kadar yeterli veri bulunmamaktadır. Üstte bildirilen doz ayarlaması 1. kür için geçerlidir, sonraki dozlar kemik iliği süpresyonu durumuna göre ayarlanır.   Kullanma Talimatı: Uygulama bir hekim gözetimi altında yapılmalıdır. Carboplatin – Koçak, alüminyum içerikli uygulama seti veya enjektörle etkileşerek bozulacağından bu tür materyaller kullanılmamalıdır.  Uygulama esnasında oluşabilecek anaflaktik reaksiyonlar için epinefrin, oksijen, antihistamin ve kortikosteroid gibi ilaçlar hazır bulundurulmalıdır. 15 ml enjeksiyonluk karboplatin preparatı (10 mg/ml) uygulaması 15 dakika veya daha fazla sürecek infüzyon şeklinde yapılmalıdır. Konsantrasyon 0,5 mg/ml’ ye kadar  %5 dekstroz veya %0,9 sodyum klorür ile seyrelterek uygulanabilir. Uygulama öncesi veya sonrası sıvı yüklemesi veya idrar söktürmesi  gerektirmez.   Uyulacak kurallar; Sitostatik ilaçların hazırlanması bu preparatların emniyetli kullanımında eğitim görmüş profosyeneller tarafından yapılmalı, Solüsyonların seyreltilmesi ve enjektöre alınması gibi işlemler ayrılmış özel alanda yapılmalı, Bu işlerde asla hamile kadın çalıştırılmamalı, Yukarıdaki işlemleri yapacak personel koruyucu elbise, eldiven ve gözlük gibi araçlarla korunmalı, Cilt ve göz ile temas olduğunda etkilenen bölge bol su veya serum fizyolojik ile yıkanmalı Çevreye döküldüğünde eldiven kullanarak sünger yardımı ile kirlenmiş alan silinmeli ve iki kez su ile yıkanmalı, Kullanılan enjektör, absorban materyal, solüsyon ve diğer malzemeler plastik torbaya konularak yakma süretiyle imha edilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Carboplatin – Koçak 50 mg/5 ml I.V. İnfüzyon İçin Çözelti İçeren 1 Flakon Carboplatin – Koçak 150 mg/15 ml I.V. İnfüzyon İçin Çözelti İçeren 1 Flakon

Ruhsat Sahibi

KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A.Ş. Bağlarbaşı, Gazi Cd. 64-66 81130 Üsküdar / İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

28.02.2007-210/61

Saklama Koşulları

25 o C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde, ışıktan koruyarak muhafaza ediniz ÇOCUKLARIN GÖRÜŞEMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

45 ml’sinde 450 mg karboplatin ( 10 mg / ml ) içeren, bal renkli flakonlarda.

Uyarılar/Önlemler

Karboplatin, alüminyum içerikli uygulama seti veya enjektörle etkileşerek bozulacağından bu tür materyaller kullanılmamalıdır.  Uygulama esnasında anaflaktik reaksiyonlar oluşabilir. Epinefrin, antihistamin ve kortikosteroid gibi ilaçlar hazır bulundurulmalıdır.   Kemik iliği süpresyonu ( lökopeni, nötropeni ve trombositopeni ) doza bağlıdır ve dozu kısıtlayan bir yan etkidir. Kan sayımı tedavi süresince sürekli yapılmalı ve iyileşme gerçekleşene kadar takip edilmelidir.  Genellikle, lökosit, nötrofil ve trombosit  sayımı normale dönmeden karboplatin dozu tekrarlanmamalıdır. Anemi kümülatif olduğundan,  özellikle uzun süre karboplatin tedavisi gören hastalarda kan nakli gerekebilir.   Kemik iliği süpresyonu, önceden kemoterapi tedavisi gören (özellikle sisplatin kullanmış olanlar) ve böbrek yetmezliği olan hastalarda daha fazladır.  Başlangıç dozu bu hastalarda çok iyi ayarlanmalı ve kürler arasında kan sayımı dikkatlice kontrol  edilmelidir.     Karboplatinin nefrotoksik potansiyeli sınırlıdır, ancak aminoglikozitlerle beraber kullanımı, renal ve/veya odiolojik toksisitede artışa neden olmuştur. Nefrotoksik etkisi olan ilaçlarla birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.   Önerilen dozdan yüksek ve ototoksik etkiye sahip ilaçlarla birlikte kullanıldığında çocuklarda işitme kaybı rapor edilmiştir. Karboplatin kusmaya neden olur, bu da önceden aynı etkiyi gösteren ilaçlarla tedavi edilen hastalarda  daha şiddetli olarak görülür.  Bu etki antiemetik ilaçlarla azaltılabilir.  Karboplatin’in infüzyon süresinin 24 saate çıkarılması veya total dozun 5 ’ e bölünerek günlük dozlar halinde verilmesinin bu etkinin azalmasına yol açtığı görülmüştür.   Karboplatinin periferal nörotoksik etkisinin önemli derecede görülmediği halde, 65 yaşın üstündekiler ve önceden sisplatin tedavisi görenlerde insidansı daha yüksektir.    Karboplatin belirlenen dozun üzerinde alındığında görme kaybına neden olabilir. Yüksek dozun alımı kesildikten sonra birkaç hafta içinde görme yeteneği önemli ölçüde geri dönebilir.   Çok yüksek dozlarda (önerilen dozun 4 misli) şiddetli karaciğer fonksiyon testi anomalilerine neden olmuştur.   Karboplatine karşı allerjik reaksiyon belirtileri rapor edilmiştir. Bu durum uygulamaya başlandıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkabilir ve destekleyici tedavi ile  (epinefrin, kortikosteroid ve antihistaminik ) hafifletilir.   Çocuklarda kullanımı: Çocuklarda güvenirliği ve etkinliği henüz kanıtlanmamıştır.   Hamilelerde ve Emziren Kadınlarda Kullanımı:   Hamilelerde Kullanımı : (kategori D) Fetus üzerine zararlı etkileri olabileceğinden karboplatin hamilelerde kullanılmamalıdır. Farelerde teratojenik ve embriyotoksik etkisi görülmüştür.  Mutajenik etkisi in-vivo ve in-vitro çalışmalarda saptanmıştır. Karboplatin kullanan kadın hasta hamile ise veya hamilelik tedavi sırasında gelişirse, bebeğin maruz kaldığı etki anneye bildirilmelidir.   Emziren kadınlarda kullanımı : Karboplatinin süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Süte geçme ihtimali ve bundan bebeğin zarar görebileceği göz önünde bulundurularak karboplatin tedavisi gören emziren anneler emzirmeyi kesmelidirler.

Üretim Yeri

KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi Çerkezköy / TEKİRDAĞ

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Hematolojik:   Kemik iliği süpresyonu karboplatinin doz kısıtlayıcı yan etkisidir.  Hastaların %25’ inde trombositopeni (trombosit sayımı 50 000/mm3’ ün altında ) görülmüştür. Bu yüzden önceden terapi gören hastalarda %35’ e yükselmektedir.  Hastaların %16’sında nötropeni ( granülösit sayımı 1000 / mm3 ‘ ün altında ), %15’ inde lökopeni ( WBC 2000/mm3 ’ün altında ) görülmüştür. Karboplatin tek başına uygulandığında tedavinin 21. gününde düşük değerler görülmeye başlar. Bu etkilerin sonucunda anemi, ateş ve değişik enfeksiyonlar görülebilir. Böbrek bozukluğu ve genel performans durumu iyi olmayan hastalarda, kemik iliği süpresyonu daha şiddetli görülür.   Gastrointestinal: Kusma, hastaların %65’ inde (önceden terapi gören hastaların %81’ inde)  ve bunların üçte birinde şiddetli olarak görülür.  Hastaların % 10 – 15’ inde yalnızca bulantı görülür. Bulantı ve kusma tedaviden sonra 24 saat içerisinde kaybolur ve genellikle antiemetik ilaçlara cevap verir.  Diğer gastrointestinal belirtiler ise; stomatitis (> % 10), ağrı (%17),  ishal ( %6 ) ve kabızlık ( %6 ).   Nörolojik etkiler:   Periferal nöropatiler karboplatin tedavisi gören hastaların %4’ ünde (önceden terapi gören hastaların %6’ sında) orta şiddetli uyuşukluk şeklinde görülür.  Ototoksisite ve algılama anomalileri (görme bozukluğu, tad alma bozukluğu gibi) hastaların yalnızca %1’ inde görülmüştür.  Merkezi sinir sistemine bağlı belirtiler hastaların %5 ‘inde görülür ve genellikle antiemetik ilaçlara bağlıdır. Periferal nörolojik yan etkilerin insidansı düşük olsa da,  uzun süre tedavi uygulandığında, özellikle önceden sisplatin tedavisi gören hastalarda, kümülatif nörotoksisite ortaya çıkabilir.   Nefrotoksik etki: Sisplatinin aksine, anormal böbrek fonksiyonu testlerinde genellikle anormal sonuçlar görülmez. Bildirilen anormal böbrek fonksiyon testlerinin görülme sıklığı, sırasıyla serum kreatini için % 6, kan üre azotu için de % 14’tür. Bildirilen bu anormalliklerin çoğui hafiftir ve yaklaşık yarısı geri dönüşümlüdür. Karboplatin tedavisi gören hastalarda, kreatinin klerensi en hassas böbrek fonksiyonu parametresidir.  Kreatinin klerensi başlangıçta 60 ml / dak  veya daha fazla olan hastaların %27’ sinde bu değer 60’ın altına düşmüştür. Daha önce over kanseri tedavisi görmüş hastalarda bu oran % 10 ve % 20’dir.   Hepatotoksisite: Hastaların %5’ inde total bilirubin, %15’ inde SGOT ve %24’ ünde alkalin fosfataz düzeylerinde anomaliler görülmüştür. Bunlar genellikle orta dereceli ve vakaların yarısında normale dönen anomalilerdir.   Elektrolit değişiklikleri:Hastaların %29’ unda sodyum, %20’ sinde potasyum, %22’ sinde kalsiyum ve %29’ unda magnezyum düzeyinin azaldığı görülmüştür.   Alerjik reaksiyon:  Hastaların %2’ sinde görülmüştür.   Diğer etkiler:İnjeksiyon bölgesinde ağrı, asteni, alopesi, kardiyovaskuler etki (kalp yetmezliği, embolizm, serebro vasküler vakalar)   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ”

Doz Aşımı

Endikasyonlar

Centrum; vücudun günlük vitamin, mineral, eser element ve lutein ihtiyacını karşılamak amacı ile beslenmeye destek olarak kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakokinetik Özellikler

Film Tablet

Farmasötik Şekli

Formülü

İlaç Etkileşmeleri

13.12.2005 – 2005/79
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window