İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Serum Fiyat Listesi
İlaç Firması DEKSTROZ ECZACIBASI-BAXTER
Birim Miktarı 1
ATC Kodu B05BB02
ATC Açıklaması Karbonhidratlı Elektrolitler
NFC Kodu QE
NFC Açıklaması Parenteral İnfüzyon Torbaları
Kamu Kodu A00245
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 8,07 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 7,21 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 3,38 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E319I

İlaç Etken Maddeleri

  • dekstroz (glukoz)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

xxxxxx

Endikasyonlar

1- Organizmanın sıvı elektrolit eksikleriyle birlikte kalori ihtiyacının bir bölümünü karşılamak amacıyla, 2- Terleme, kusma, mide aspirasyonu gibi nedenlerle klorür kaybının sodyum kaybına eşit ya da daha fazla olduğu durumlarda. 3- Kan transfüzyonu ile birlikte ayrıca sıvı verilmesi istenen hastalarda. 4- Ameliyat öncesi ve sonrası bakımında, ekstrasellüler sıvı kayıplarını karşılayarak böbrek fonksiyonlarını başlatabilecek ilk hidrasyon solüsyonu olarak.

Farmakodinamik Özellikler

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Karbonhidratlı sodyum klorür solüsyonları, vücudun sıvı ve elektrolit eksiklikleri ile birlikte, kalori ihtiyacının bir bölümünü karşılamak amacıyla hazırlanmışlardır. Bu solüsyonlar terleme, kusma, mide aspirasyonu gibi nedenlerle klorür kaybının sodyuma eşit ya da daha fazla olduğu durumlarda yararlı sonuç verirler. Ayrıca, hastalara Y tipinde intravenöz bir infüzyon cihazıyla bir yandan kan, diğer yandan elektrolitsiz (sudaki) dekstroz solüsyonlarının uygulanması sırasında eritrositlerde psödoaglütinasyonlar meydana gelmektedir. Bunlar hemolizle sonuçlanmasa bile, transfüzyon reaksiyonlarına yol açabilirler. Kan ile sudaki dekstroz solüsyonları arasındaki bu geçimsizliği ortadan kaldırmak için, dekstrozlu solüsyonlara eser miktarda elektrolit katılması gerekmektedir. % 0.2 ya da % 0.45 oranında sodyum klorür ihtiva eden % 5 dekstroz solüsyonları kanla birlikte aynı anda verilebilirler. Ameliyat öncesi ve sonrası bakımında, potasyumlu solüsyonlar verilmeden önce hastalardaki böbrek fonksiyonlarının başlaması gerekmektedir. Ekstrasellüler sıvı kayıplarını karşılayarak böbrek fonksiyonlarını başlatabilecek ilk hidrasyon solüsyonu olarak % 0.2 ya da % 0.45 sodyum klorür içindeki % 5’lik dekstroz solüsyonları büyük bir değer taşır. Ameliyatlı hastalarda sıvı tedavisi Ameliyattan önce Ameliyatlardan önce, hastalarda görülebilen en önemli sıvı ve elektrolit metabolizması komplikasyonu, ekstrasellüler sıvı kaybına bağlı dehidratasyondur. Bu durum, kusma, diyare, mide – barsak drenajı, tıkanmış barsak bölümleri içine sıvı dolması ya da travmaya uğramış dokularda sıvıların damar dışına sızması gibi nedenlerle meydana gelir. Ayrıca bulantı ve iştahsızlıkta, genel olarak sıvı alımı azaltılmıştır. Hastalığın neden olduğu katabolizma reaksiyonları ve beslenememe hali çok defa dokulardan sıvı ve potasyum kaybına yol açar. Bu durum, açlık katabolizması ve ketozu ile daha da şiddetlenir. Ağır intrasellüler dehidratasyon, kan dolaşımındaki sıvı hacmini öylesine azaltabilir ki, belirgin bir kanama ya da plazma kaybı olmadığı halde, hastalarda hipovolemik şok meydana gelebilir. Böyle hastaların etkin bir parenteral tedaviyle ameliyata hazırlanmaları gerekir. Böbrek fonksiyonlarını başlatabilmek için ilk olarak, % 0.45 sodyum klorür (ağır intrasellüler sıvı kayıplarında % 0.2 sodyum klorür) içinde % 5 dekstroz bulunan bir hidrasyon solüsyonu 45 dakika içinde verilir. Hasta idrar yapmaz ya da sonda ile alınan idrar yeterli miktarda bulunmazsa, solüsyonun hızı dörtte bire indirilerek bir saat daha devam edilir. Bu sürenin sonunda da idrar gelmezse, hastanın böbrek fonksiyonları ileri derecede bozulmuş demektir; klinik durum yeniden gözden geçirilmelidir. Hasta idrar yapmaya başladıktan sonra, vücut ağırlığına, serumdaki elektrolit düzeylerine ve anamneze dayanılarak sıvı ve elektrolit kayıpları hesaplanır. Diğer ekstrasellüler kayıpların karşılanmasında, ISOLYTE, Mültipl Ekstrasellüler Elektrolit Solüsyonu kullanılır. Ağır asidozda, bikarbonat ya da asetat verilmelidir. Hücre içi potasyum eksikliğini karşılamak için, bu sıvılara ayrıca potasyum klorür, asetat veya fosfat konmalıdır. Hastaların sıvı ve elektrolit kayıpları yerine konduktan sonra, günlük sıvı ve elektrolit ihtiyaçlarının karşılanması ISOLYTE-M, idame Elektrolit Solüsyonu ile sağlanır. Beslenmesi ileri derecede bozulmuş hastalarda, hipertonik dekstroz çözeltileriyle kalori ve aminoasit solüsyonlarıyla, protein sentezi için gerekli aminoasitler ve elektrolitler sağlanır. Kan kolloidlerinin kaybına bağlı hipovolomide, dekstran (Macrodex, Rheomacrodex), albümin ya da tam kan kullanılmalıdır. Ameliyattan sonra Postoperatif dönemdeki parenteral sıvı ihtiyacı, hastanın ameliyattan önceki sıvı – elektrolit dengesine ve yapılan ameliyata göre değişir. Hasta ameliyata iyi hazırlanmışsa, daha önceki bütün kayıpları karşılanmıştır. Ameliyattan sonra yapılacak sıvı tedavisi, günlük sıvı kayıplarını yerine koymak, gastrointestinal drenaj vb. nedenlerle olan kayıpları da karşılamak amacını güder. Postoperatif dönemde daima biraz su ve tuz retansiyonu vardır. Ayrıca yağların ve dokuların katabolizmasına bağlı olarak bir miktar sıvı serbestleşmesi olur. Bu nedenle, ameliyattan hemen sonra, stres reaksiyonu geçinceye kadar, verilen sıvı hacmi az olmalıdır. Genel olarak postoperatif sıvı tedavisi aşağıdaki şekilde özetlenebilir. 1- Komplike Olmamış Nekahat Dönemi a- Vücut sıvıları dengede, iyi beslenmiş, böbrek fonksiyonları normal, elektif endikasyonlarla orta derecede cerrahi travmaya maruz kalmış hastalarda: Parenteral Sıvı Tedavisi Programı: Ortalama 1.5 litre ISOLYTE-M, İdame Elektrolit Solüsyonu, ilk postoperatif günün ihtiyaçlarını karşılar. Bundan sonra oral beslenmeye geçilir. b- Yukarıdakinin aynı, fakat postoperatif drenaj ya da aspirasyona tabi tutulan hastalar, ameliyattan sonra uzunca bir süre, yerine koyma ve idame tedavisine ihtiyaç gösterirler. Parenteral Sıvı Tedavisi Programı: İlk postoperatif gün için idame sıvı tedavisi yukarıdakinin (a) aynıdır. Buna ayrıca drenaj ve aspirasyonla olan sıvı ve spesifik elektrolit kayıpları katılmalıdır. Uyarı: Hasta yeterli sıvı aldığı halde, postoperatif su ve elektrolit retansiyonu oligüriye yol açabilir. Hastayı sıvıyla fazla yüklememek için, her gün tartarak sıvı dengesi kontrol edilmelidir. 2- Normal Homeostatik Mekanizmaların İleri Derecede Bozulduğu Komplike Nekahatte a- Acil olarak büyük ameliyat geçirmiş ve ameliyattan önce kalp – damar böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda; Parenteral Sıvı Tedavisi Programı: Postoperatif su ve tuz retansiyonu nedeniyle hastanın fazla sıvıyla yüklenmemesi için, ilk günü % 0.2 Sodyum Klorür içinde % 5 dekstroz solüsyonundan 1.5 litre verilir. Ayrıca, preoperatif ve postoperatif gastrointestinal sıvı kayıpları uygun solüsyonlar verilerek karşılanır. Hasta yeteri kadar idrar etmeye başladıktan sonra, idame sıvı tedavisinde ISOLYTE-M solüsyonu kullanılır. Ameliyatın ikinci günü, hasta ağızdan sıvı alamayacak durumdaysa, parenteral sıvı ve elektrolit verilmesine devam edilir. Vücut yüzeyinin m2’si başına 1.3 litre Isolyte-M, İdame Elektrolit Solüsyonu çoğunlukla sıvı ve elektrolit eksikliğini tamamlar. Protein katabolizmasını önlemek için hipertonik dekstroz solüsyonları ile bir miktar kalori sağlanabilir. Doku tamirinde gerekli aminoasitler, aminoasit kombinasyonlarını içeren solüsyonlarla karşılanır. b- Acil olarak büyük ameliyat geçirmiş, ameliyattan önce kalp- damar – böbrek fonksiyonları bozulmuş olan hastalarda; Parenteral Sıvı Tedavisi Programı: Bu çeşit hastaların her biri, uzman hekim denetiminde izlenerek gereksiz metabolizma komplikasyonları önlenmelidir.

Farmakokinetik Özellikler

xxxxx

Farmasötik Şekli

İntravenöz infüzyon için steril ve apirojen çözelti

Formülü

% 5 Dekstroz % 0.45 Sodyum Klorür Solüsyonu, intravenöz uygulanıma uygun, içinde bakteriyostatik maddeler bulunmayan, steril, stabil ve apirojen bir çözeltidir. Her 100 mL’lik solüsyonda, Dekstroz Monohidrat 5.00 g Sodyum Klorür 0.45 g. Enjeksiyonluk su q.s. Elektrolit yoğunlukları (Litrede miliekivalan) Sodyum : 77 Klorür : 77 Ozmolarite : 405 mOsm/L Kalori : Litrede 170 kalori

İlaç Etkileşmeleri

xxxxxx

Kontraendikasyonlar

1- Böbrek yetmezliği. 2- Kalp, böbrek yada karaciğer hastalığına bağlı ödem gösteren hastalar.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doz: Karbonhidratlı sodyum klorür solüsyonlarının dozu hastanın yaşına, ağırlığına ve klinik durumuna bağlı olarak değişir. Büyüklerde doz günde 1 – 3 litredir. Çocuklarda doz, çocuğun büyüklüğüne, sıvı ve enerji ihtiyacına göre değişir. Süt çocuklarında doz 100 – 1000 mL, küçük çocuklarda ise 200 – 2000 mL arasında değişebilir. Uzun süreli idame tedavilerinde ISOLYTE Mültipl Elektrolit Solüsyonları tercih edilmelidir. Veriliş Hızı: Büyüklerde saatte 400 mL, sodyum kaybına bağlı şoklarda daha hızlı verilir. Veriliş Yolu: Damar içine enjekte edilmelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

xxxxxx

Saklama Koşulları

Doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

100, 250, 500 ve 1000 mL’lik Medifleks torbalarda.

Uyarılar/Önlemler

Sodyum klorür içeren solüsyonların tedavide uzun süreli kullanıldığı hastalarda, sıvı dengesindeki değişiklikler, elektrolit yoğunlukları ve asit – baz dengesi klinik olarak ve periyodik laboratuvar testleriyle yakından izlenmelidir. Önemli değişimler elektrolit desteği veya uygun diğer tedavileri gerektirebilir. Nazogastrik sonda ile sıvı çekilmesi, kusma, diyare veya gastrointestinal fistül drenajı gibi elektrolit kaybıyla sonuçlanan hastalarda da ek elektrolit verilmesi gerekebilir. Konjestif kalp yetmezlikli veya diğer ödem ve sodyum birikimiyle seyreden hastalarda, sirozlu hastalarda, ciddi böbrek yetmezlikli hastalarda ve kortikosteroid kullanan hastalarda sodyum klorür içeren solüsyonların uygulanımında dikkat gerekir. Sodyum klorürün intravenöz uygulanımı serum elektrolitlerinin dilüsyonu, aşırı hidrasyon, konjestif durumlar veya pulmoner ödeme yol açan sıvı ya da solüt yüklenmesi ile sonuçlanabilir. Fazla miktarda intravenöz sodyum klorür uygulanımı hipokalemi ile sonuçlanabilir. Subklinik veya aşikar diyabetli hastalarda veya herhangi bir nedenle karbonhidratlara karşı intoleransı olan hastalarda dekstroz içeren solüsyonların kullanımında dikkat gerekir. Dekstrozun intravenöz yolla uygulanması hipopotasemi, hipofostatemi ve hipomagnezemiye yol açabilir. Parenteral yoldan beslenen, böbrek işlevleri normal olan hastalarda, özellikle de dijitalize olanlarda, hipopotasemiyi ya da hücre içi potasyum kaybını önlemek için, dekstroz solüsyonları ile birlikte potasyum verilmelidir. (Her litre dekstrozla 20 – 40 mEq potasyum). Şekerli solüsyonlarla uzun süreli parenteral tedavi, pankreas adacıklarının aşırı yüklenmesine yol açabilir. Hem bu yükü azaltmak hem de tedavi sırasındaki hiperglisemiyi ve glikozürriyi önlemek için hızla verilen ya da yüksek yoğunlukta kullanılan solüsyonlarına insülin katılmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Solüsyonun kendi niteliğinden, örneğin kontamine olmasından veya uygulama tekniğinden kaynaklanan ateş, enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon, venöz tromboz veya flebit ve ekstravazasyon görülebilir. Hipervolemi veya solüsyon içindeki iyonlardan birinin veya diğerinin fazlalığı veya eksikliğine bağlı belirtiler oluşabilir. Sodyum klorünün fazla miktarda uygulanımı hipernatremi ile sonuçlanabilir ve aşırı miktarda klorür bikarbonat kaybına yol açar, dolayısıyla asitleştirici bir etkiye sahiptir. Dekstroz, saatte 0.5 g/kg dozlarında uygulandığında genellikle glikozürriye yol açmaz. Uygulama hızının fazla oluşuna veya hastada metabolik yetmezlik durumu olmasına bağlı olarak eğer araştırılmaz ve tedavi edilmezse dehidratasyon, hiperozmolar koma ve ölüme yol açabilecek hiperglisemi ve glikozüri oluşabilir. Böyle durumlarda uygulama hızını azaltmak ve insülin uygulamak gerekir. Sodyum klorür ve dekstroz içeren solüsyonların kullanımı sırasında yan etki gözlendiğinde, infüzyona son verilerek hasta yeniden değerlendirilmeli, gerekiyorsa uygun terapötik girişimlerde bulunulmalıdır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 4 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window