İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması GLIRID
Birim Miktarı 30
ATC Kodu A10BB12
ATC Açıklaması Glimepirid
NFC Kodu AA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Tabletler
Kamu Kodu A09294
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 4,51 TL (21 Mayıs 2012)
Önceki Satış Fiyatı 4,51 TL (18 Nisan 2012)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • glimepirid (4 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Herhangi bir doz aşımı ya da toksik reaksiyonda, hemodiyaliz gentamisini kandan uzaklaştırmada yardımcı olabilir. Peritonal diyaliz ile gentamisinin kandan uzaklaştırma oranı hemodiyalize göre oldukça azdır. Yeni doğan bebeklerde kan değiştirme de göz önünde tutulmalıdır.

Endikasyonlar

GENTA 40 mg Ampul yukarıda sözü edilen duyarlı bakterilerin neden olduğu ağır enfeksiyonlarda, diğer antibiyotiklere dirençli ve özellikle gram negatif bakterilerin neden olduğu septisemi, bakteriyemi; idrar yolları enfeksiyonları; alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları; deri, kemik ve yumuşak doku enfeksiyonları; enfekte yanık; gastrointestinal sistem enfeksiyonları; menenjit; kulak enfeksiyonları; yeni doğmuşların sepsislerinde ve Pseudomonas aeruginosa’nın oluşturduğu hayatı tehdit eden enfeksiyonlarda karbenisilin ile birlikte kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Gentamisin, bir aktinomiset olan Micromonospora purpurea’dan elde edilen, duyarlı bakterilerin normal protein sentezini inhibe ederek etkisini gösteren bakterisid etkili bir aminoglikozit antibiyotiğidir. Gentamisin E.coli, indol pozitif ve negatif Proteus türleri, Pseudomonas aeruginosa, Klebsiella-Enterobacter-Serratia grubu türleri, Citrobacter türleri ve penisilin ve metisiline dirençli Staphylococcus türleri de dahil geniş etki spektrumuna sahiptir. Ayrıca Shigella ve Salmonella türlerine karşı da in vitro olarak etkilidir.   Gentamisin diğer aminoglikozit antibiyotiklere dirençli bakterilere karşı da etkili olabilmektedir. Gentamisine karşı bakteriyel direnç genellikle güç gelişmektedir.   Gentamisin barsaktan az, adaleden ise süratle emilir. İntramüsküler enjeksiyonu takiben  30-60 dakika sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır ve kan düzeyleri 6-8 saat ölçülebilir seviyede kalır. İki saat süre ile intravenöz infüzyon şeklinde verildiği zamanki serum konsantrasyonları da intramüsküler uygulama sonucu elde edilenlerle aynıdır. Böbrek fonksiyonu normal hastalarda gentamisinin doruk plazma konsantrasyonu intramüsküler olarak uygulanan tek dozunun genellikle 4 katıdır. Her ne kadar yaş, vücut alanı, fizyolojik farklılıklar gibi değişkenlerden dolayı bazı farklılaşmalar olabilirse de genellikle aynı doz verilen bireylerde tekrarlanan tayinler aynı sonuçları vermektedir. Böbrek fonksiyonu normal hastalara her 8 saatte bir 1 mg/kg dozda 7-10 gün süre ile gentamisin verilirse ilaç kanda birikmez.   Tüm aminoglikozit antibiyotikler gibi gentamisin de özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda daha yüksek dozlarda ve/veya uzun süre kullanılırsa kan ve dokularda birikebilir. Gentamisin böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda, böbrek fonksiyonu normal olanlara oranla çok daha yavaş atılır. Yetmezlik ne kadar ileri derecede ise klerens o kadar yavaş olur.   Ağır yanmaya maruz kalan hastalarda yarılanma ömrü belirgin derecede azalabilir ve meydana gelmesi beklenenden daha düşük kan konsantrasyonlarına ulaşabilir.   Gentamisin kan proteinlerine düşük oranda bağlanır ve değişmeden idrarla yüksek oranda atılır. Genellikle ilk dozun %70’i veya daha fazlası 24 saat içinde idrara geçer. İlaç esas olarak glomerüler filtrasyon ile atılır. Uygulamaya devam edildiğinde kullanılan dozun hemen hemen tümü idrara geçer ve idrarda serum düzeyinin 100 katı gibi çok yüksek yoğunluklara erişir. Gentamisinin renal klerensi endojen kreatininkinin aynıdır. Probenesid gentamisinin böbrek tübüler transportunu etkilemez.   Endojen kreatinin klerens oranı ve serum kreatinin seviyesinin gentamisinin kandaki yarı ömrü ile yakın ilgisi vardır. Bu testlerin sonuçları böbrek yetmezliği olan hastalarda dozun ayarlanmasında yol gösterici olabilir.   Parenteral yolla  kullanımında vücuttaki sıvı ve dokulara yüksek oranda geçer. Yalnız meninksler iltihaplı olduğu zaman beyin-omurilik sıvısına yüksek oranda geçebilir. Gentamisin hücre duvarı sentezini etkileyen antibiyotikler ile kombine kullanıldığı zaman D grubu streptokok suşları üzerinde sinerjik bir etki göstermektedir. Bundan dolayı penisilin G ile kombine edildiğinde Streptococcus faecalis, S.faecium, S. durans suşları üzerinde sinerjik bakterisid bir etki gösterir. Ayrıca ampisilin, karbenisilin, nafsilin veya oksasilin ile kombine edildiği zaman da aynı etkileri gösterir. Pseudomonas aeruginosa’nın birçok suşuna karşı gentamisin ve karbenisilin kombinasyonu etkilidir. Sefalosporinlerle kombine edildiğinde de birçok gram negatif mikroorganizmaya karşı sinerjik etki gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

Gentamisin barsaktan az, adaleden ise süratle emilir. İntramüsküler enjeksiyonu takiben  30-60 dakika sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır ve kan düzeyleri 6-8 saat ölçülebilir seviyede kalır. İki saat süre ile intravenöz infüzyon şeklinde verildiği zamanki serum konsantrasyonları da intramüsküler uygulama sonucu elde edilenlerle aynıdır. Böbrek fonksiyonu normal hastalarda gentamisinin doruk plazma konsantrasyonu intramüsküler olarak uygulanan tek dozunun genellikle 4 katıdır. Her ne kadar yaş, vücut alanı, fizyolojik farklılıklar gibi değişkenlerden dolayı bazı farklılaşmalar olabilirse de genellikle aynı doz verilen bireylerde tekrarlanan tayinler aynı sonuçları vermektedir. Böbrek fonksiyonu normal hastalara her 8 saatte bir 1 mg/kg dozda 7-10 gün süre ile gentamisin verilirse ilaç kanda birikmez.   Tüm aminoglikozit antibiyotikler gibi gentamisin de özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda daha yüksek dozlarda ve/veya uzun süre kullanılırsa kan ve dokularda birikebilir. Gentamisin böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda, böbrek fonksiyonu normal olanlara oranla çok daha yavaş atılır. Yetmezlik ne kadar ileri derecede ise klerens o kadar yavaş olur.   Ağır yanmaya maruz kalan hastalarda yarılanma ömrü belirgin derecede azalabilir ve meydana gelmesi beklenenden daha düşük kan konsantrasyonlarına ulaşabilir.   Gentamisin kan proteinlerine düşük oranda bağlanır ve değişmeden idrarla yüksek oranda atılır. Genellikle ilk dozun %70’i veya daha fazlası 24 saat içinde idrara geçer. İlaç esas olarak glomerüler filtrasyon ile atılır. Uygulamaya devam edildiğinde kullanılan dozun hemen hemen tümü idrara geçer ve idrarda serum düzeyinin 100 katı gibi çok yüksek yoğunluklara erişir. Gentamisinin renal klerensi endojen kreatininkinin aynıdır. Probenesid gentamisinin böbrek tübüler transportunu etkilemez.   Endojen kreatinin klerens oranı ve serum kreatinin seviyesinin gentamisinin kandaki yarı ömrü ile yakın ilgisi vardır. Bu testlerin sonuçları böbrek yetmezliği olan hastalarda dozun ayarlanmasında yol gösterici olabilir.   Parenteral yolla  kullanımında vücuttaki sıvı ve dokulara yüksek oranda geçer. Yalnız meninksler iltihaplı olduğu zaman beyin-omurilik sıvısına yüksek oranda geçebilir.

Farmasötik Şekli

GENTA 40 MG AMPUL

Formülü

Beher ampul (1 ml); 40 mg gentamisine eşdeğer gentamisin sülfat, 1.8 mg Nipagin M, 0.2 mg Nipazol M, 3.2 mg sodyum metabisülfit, 0.1 mg sodyum edetat ve enjeksiyonluk su k.m. 1 ml.

İlaç Etkileşmeleri

Aminoglikozitler arasında çapraz duyarlık olduğu saptanmıştır. Ototoksisite ve nefrotoksisite artabileceğinden, diğer aminoglikozit antibiyotikleri, kapreomisin, sisplatin, merkaptomisin, genel anestezikler ve furosemid, etakrinik asit gibi güçlü diüretikler ile birlikte kullanılmamalıdır. Solunum depresyonuna yol açabileceğinden nöromüsküler blokaj yapan ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

GENTA 40 mg Ampul, gentamisine aşırı duyarlığı bilinen kişilerde kullanılmamalıdır. Ayrıca diğer aminoglikozit antibiyotiklere aşırı duyarlığı bilinen veya ciddi toksik reaksiyon göstermiş kişilerde de bu grup antibiyotikler arasında bilinen çapraz duyarlıktan dolayı kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Gentamisin ile tedavi süresi 7-10 gündür. Ancak ağır, komplike ve diğer antibiyotiklere cevap vermeyen vak’alarda daha uzun süreli tedavi gerekebilir. Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulanabilir: Böbrek fonksiyonu normal büyüklerde: Günlük doz 3 mg/kg’dır. Ağır vak’alarda günde 5 mg/kg uygulanabilir. Bu doz klinik durumda iyileşme görülünce hemen günde 3 mg/kg’a indirilmelidir. Hesaplanan günlük miktar 3 eşit parçaya bölünerek 8 saat ara ile ya da 2 doz halinde 12 saat ara ile uygulanmalıdır. GENTA 40 mg Ampul, yanık ve şok gibi intramüsküler uygulamanın olanaksız olduğu durumlarda ve çok ağır enfeksiyonlarda 100 ila 200 ml %5 dekstroz veya izotonik sodyum klorür solüsyonu içinde seyreltilerek 1 mg/ml (% 0.1) geçmemek üzere İV infüzyon şeklinde 1-2 saatte uygulanabilir. Bu şekilde hazırlanmış çözeltiye başka bir ilaç karıştırılmamalıdır. İdrar yolu enfeksiyonlarında: Alkali ortamda gentamisinin etkinliği arttığından alkalileştirilmelidir. Gonore: Bir defada intramüsküler olarak 240 mg önerilmektedir. Barsak enfeksiyonlarında: Kalın barsak ameliyatlarından 48 saat önce başlamak üzere her 4 saatte bir 50 mg kullanılmalıdır. Böbrek fonksiyonu bozuk büyüklerde: Böbrek fonksiyonu bozuk hastalarda gentamisinin atılımı azaldığından ilacın serum toksik düzeylere erişmemesi için enjeksiyon araları uzatılmalıdır. Bu gibi hastalarda normal kişilerde olduğu gibi günlük miktar hesaplanır ve bunun 1/3’ü bir defada enjekte edilir. Bundan sonra kreatin klerensi, serum kreatinin ya da üre azotu miktarına göre enjeksiyon araları saptanır. Buna göre hazırlanmış bir çizelge aşağıda gösterilmiştir:     Kreatinin klerens hızı  (ml/dakika) Serum kreatinin (% mg) Serum üre azotu (% mg) Enjeksiyon arası            70 <          < 1.4          < 18      8 saat          35 – 70        1.4 – 1.9         18 – 29    12 saat          24 – 34        2.0 – 2.8         30 – 39    18 saat          16 – 23        2.9 – 3.7         40 – 49    24 saat          10 – 15        3.8 – 5.3         50 – 74    36 saat            5 – 9        5.4 – 7.2         75 – 100    48 saat             Enjeksiyon araları aşağıdaki formüle göre de saptanabilir: Serum kreatinin (% mg) X 8 saat = saat cinsinden enjeksiyon arası Hemodiyaliz yapılan hastalarda diyalizden sonra kreatinin klerensi dakikada 5 ml’den az ise 80 mg; yüksek ise 2 mg/kg GENTA Ampul uygulanmalıdır. Çocuklarda: Günlük miktar 5-7 mg/kg’dır. Hesaplanan günlük miktar eşit parçalara bölünerek, vak’aya göre 8 ya da 12 saat ara ile intramüsküler uygulanır. Buna göre yeni doğanlarda 12 saatte bir 2.5 mg/kg, bebeklerde 8 saatte bir 2.5 mg/kg önerilmektedir. Uygulama sırasında gentamisinin yarılanma ömrü göz önünde tutulmalıdır. Yarılanma ömrü; Prematüre bebeklerde (1.5 kg’ın altında): 11.5 saat Prematüre bebeklerde (1.5 – 2 kg): 8 saat Prematüre bebeklerde (2 kg’ın üstünde): 5 saat Bebeklerde (1 hafta – 6 ay): 3 – 3.5 saat

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

GENTA 20 mg Ampul, 1 ml x 1 ampul GENTA 80 mg Ampul, 2 ml x 1 ampul GENTA 120mg IM/IV Ampul, 2ml x 1ampul GENTA 160mg IM/IV Ampul, 2ml x 1ampul GENTA Steril Göz/Kulak Damlası, 5 ml

Saklama Koşulları

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

40 mg 1 ml, 1 ampullük ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Özellikle tedaviye başlarken bilinen veya şüphe edilen böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastaların ve başlangıçta böbrek fonksiyonları normal fakat tedavi esnasında böbrek yetmezliği belirtileri gösterenlerin böbrek ve sekizinci kafa çifti siniri fonksiyonları yakından gözlenmelidir. İdrarda yoğunluk azalması, protein atılımı artması ve hücre veya silindir mevcudiyeti araştırılmalıdır. Periyodik olarak kan üre azotu, serum kreatinin veya kreatin klerensi saptanmalıdır. Mümkün oldukça, özellikle muayene edilebilecek yaştaki yüksek riskli hastaların seri odiyogramlarının alınması önerilmektedir. Ototoksik (sersemlik, baş dönmesi, kulak çınlaması ve uğultusu veya işitme kaybı) veya nefrotoksik belirtiler doz ayarlamasını ya da ilacın kesilmesini gerektirir. Diğer aminoglikozitlerde olduğu gibi, bazı ender durumlarda böbrek veya sekizinci kafa çifti fonksiyon değişiklikleri tedavi tamamlandıktan hemen sonra belirgin hale gelebilir.   Mümkün oldukça aminoglikozitlerin kan konsantrasyonları, yeterli seviyelere ulaştıklarından emin olmak ve potansiyel toksik seviyelere ulaşmalarını önlemek için izlenmelidir. Gentamisin doruk konsantrasyonları gözlenirken, dozaj 12 µm/ml üzerinde devam eden seviyeler önlenecek şekilde ayarlanmalıdır. Gentamisinin iki doruk arasındaki konsantrasyonları gözlenirken de, dozaj 2 µm/ml üzerindeki seviyeler önlenecek şekilde ayarlanmalıdır, çünkü bu konsantrasyonların aşırılığı böbrek ve sekizinci kafa çifti toksisiteleri riskini artırabilir. Aşırı doz veya toksik reaksiyonlar meydana geldiğinde özellikle böbrek fonksiyonları bozuk veya bozulmuş ise, hemodiyaliz kanın gentamisinden arındırılmasında yardımcı olabilir.   Gentamisinin peritoneal diyaliz ile atılması hemodiyalize nazaran belirgin derecede az bir oranda olmaktadır. Sisplatin, sefaloridin, kanamisin, vankomisin, amikasin, neomisin, polimiksin B, kolistin, paromomisin, streptomisin, tobramisin ve viomisin gibi diğer potansiyel açıdan ototoksik ve/veya nefrotoksik ilaçların bir arada ve/veya hemen sonra sistemik ya da lokal kullanımları önlenmelidir. Hastalarda toksisite riskini artırabilen diğer faktörler ileri yaş ve dehidratasyondur.   Etakrinik asit veya furosemid gibi güçlü diüretiklerin gentamisin ile birarada kullanımı, bu diüretiklerin kendi başlarına ototoksisiteye neden olabilmelerinden ötürü önlenmelidir. Ayrıca, diüretikler intravenöz olarak tatbik edildikleri zaman kan ve dokudaki antibiyotik konsantrasyonlarını yükselterek aminoglikozit toksisitesini artırabilirler.   Bu ilaçlar Myasthenia gravis veya parkinson gibi nöromüsküler bozukluğu olan hastalarda, nöromüsküler eklemler üzerinde potansiyel kürar benzeri etkileri nedeni ile kas zaafiyetini şiddetlendirebileceklerinden dikkatle kullanılmalıdır. Aminoglikozitler arasında çapraz hassasiyet olduğu saptanmıştır. Hastalar tedavi süresince iyi hidrate edilmelidirler.   Gentamisin diğer antibiyotikler ile kullanılacağı zaman aralarında geçimsizlik olduğu için aynı enjektörde karıştırılmamalı ve mümkünse ayrı ayrı yerlere uygulanmalıdır. Gentamisinin hamileliğin ilk 3 ayında kullanılmasının sakıncalı olduğu ve süte geçebileceği unutulmamalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç her ne kadar önerilen doz ve aralarla uygulandığında yan etki pek meydana gelmezse de, özellikle böbrek yetmezliği olanlarda ve yüksek doz ve/veya uzun süre kullanımında ortaya çıkabilen nefrotoksik ve ototoksik yan etkiler en ciddi olanlardır. Nefrotoksik yan etkiler idrarda silindirlerin, hücrelerin veya proteinlerin mevcudiyeti ile saptanabileceği gibi BUN, NPN, serum kreatinin yükselmesi ya da oligüri ile de kendini gösterebilir.   Ototoksik yan etkiler ise sekizinci kafa çiftinin hem vestibüler hem de işitme dallarında oluşur. Bunlar sersemlik, baş dönmesi, kulak uğultusu ve çınlaması ile işitme kaybıdır. İşitme kaybı genellikle önce yüksek seslerin keskinliğinin azalması ile kendini gösterir.   Muhtemelen gentamisine bağlı olan diğer yan etkiler: Solunum depresyonu, letarji, konfüzyon, depresyon, görüntü bozuklukları, iştah azalması, kilo kaybı ve hipotansiyon ile hipertansiyon; kızarıklık, kaşıntı, ürtiker, genel yanma hissi, mide ifrazı artışı ve stomatit; purpura, pseudotümörserebri, akut organik beyin sendromu, pulmoner fibrozia, alopesi, eklem ağrısı, geçicihepatomegali ve splenomegalidir.   Gentamisine bağlanabilecek laboratuvar bozuklukları: Serum transaminaz (SGOT, SGPT), serum LDH ve bilirubin seviyelerinde artma; serum kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyumunda azalma, anemi, lökopeni, granülositopeni, geçici agranülositoz, eosinofili, retikulosit sayısında artma veya azalma ve trombositopenidir.   Aminoglikozitler ile tedavi gören hastalar, kullanımlarına bağlı potansiyel toksisiteden dolayı yakın klinik gözetim altında tutulmalıdırlar. GENTA 40 mg Ampul de tüm diğer aminoglikozitler gibi potansiyel açıdan nefrotoksiktir. Nefrotoksisite riski, böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalar ile yüksek doz alanlar veya uzun süre kullananlarda çok daha fazladır.   GENTA 40 mg Ampul ile tedavi edilen hastalarda ortaya çıkabilen hem vestibüler hem de işitme ile ilgili ototoksisite, esasen önceden böbrek fonksiyon bozukluğu olanlar ile yüksek doz ve/veya tavsiye edilenden daha uzun süre kullanan böbrek fonksiyonu normal hastalarda görülür. Ototoksisite dışındaki diğer nörotoksik belirtiler ise uyuşukluk, ciltte uyuşma hissi, kas seğirmesi ve konvülsiyondur. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Glirid’in önerilen maksimum dozunun aşılması, diğer sülfonilürelerde olduğu gibi hipoglisemi gelişmesine yol açabilir. Bilinç kaybının görülmediği hafif hipoglisemi durumlarında, agresif oral glukoz desteği ve/veya besinlerin düzenlenmesi ve hastanın yakın takibi gerekir.   Koma, nöbet veya başka nörolojik bulgularla seyredebilen ağır hipoglisemi durumunda, hastane ortamında intravenöz glukoz solüsyonu (% 50’ye varan) uygulanması önerilir. Kan glukoz düzeyi 100 mg/dl’de dengelendiğinde, % 10’luk glukoz solüsyonuyla idame tedavisi ve 24-48 saat süreli yakın takip gerekir.

Endikasyonlar

İnsüline bağımlı olmayan Tip II diyabet hastalarında, kan glukoz düzeyinin diyet, fiziksel egzersiz ve kilo kaybı ile kontrol altına alınamadığı durumlarda kullanılır.  

Farmakodinamik Özellikler

Glimepirid, sulfonilüre grubundan oral antidiyabetik bir ilaçtır. Pankreas beta-hücrelerinde insülin salgısını uyararak, kan glukoz düzeyinin azalmasını sağlar. Diğer tüm sülfonilürelerde de olduğu gibi, glimepiridin etkisini geliştirebilmesi için pankreas beta hücrelerinin fizyolojik glukoz uyarısına duyarlılığı ve insülin sentez edebilecek durumda olması gerekmektedir.   Glimepiridin insülin salgısını artırıcı etkisi, pankreas beta hücresindeki ATP-bağımlı potasyum kanallarını kapatmasıyla gelişir. Potasyum kanallarının kapanması, sırayla hücrenin depolarizyonuna, kalsiyum kanallarının açılmasına ve sonuçta insülinin salgılanmasına neden olur. Glimepirid, diğer sülfonilürelerden farklı bir hücre proteinine yüksek afinite ile bağlanarak etki gösterir.   Sülfonilüre grubu tüm oral antidiyabetiklerin, pankreas dışı dokularda da etkinliği olduğu bilinmektedir. Glimepiridin bu etkileri, periferik dokuların insüline duyarlılığını artırma ve karaciğerde insülin tutulumunu azaltma yönündedir. Sonuç olarak, periferik dokulardaki hücreler glukozu daha fazla kullanır. Glimepirid, ayrıca karaciğerdeki glukoz üretimini de azaltır.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Oral alımını takiben, glimepirid tamamen ve hızla emilir. Glimepiridin mutlak biyoyararlanımı % 100’dür. Besinlerle alınması, emilimini anlamlı ölçüde etkilemez. Doruk serum derişimine (Cmax), oral alımını takiben 2.5 saat içinde ulaşır. Cmax ve Eğri altında kalan alan (AUC) değerleri, alınan doz ile doğrusal bağlantı gösterir.   Dağılım: Glimepiridin düşük bir dağılım hacmi vardır (yaklaşık 8.8 litre). Kan proteinlerine % 99 oranında bağlanır ve klerensi yaklaşık 48 ml/dakikadır.   Tekli ve çoklu doz uygulamalarda yarılanma süresi 5-8 saat arasındadır. Yüksek doz uygulandığında yarılanma süresi hafif artabilir.   Metabolizma: Glimepirid karaciğerde tamamen metabolize olur ve başlıca iki aktif metabolite dönüşür. Metabolitlerinin etkinliği, glimepiridden daha azdır ve toplam etkiye katkıları çok düşüktür. Bu metabolitlerin yarılanma süresi yaklaşık 3-6 saattir.   Atılım:  Oral yoldan alınan miktarın % 58’si idrarla, % 35’i feçes yoluyla atılır. İdrarda değişime uğramamış glimepirid saptanmamıştır. Tekli ve çoklu doz uygulamalarında farmakokinetik özellikleri bireyler arası anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Glimepiridin vücutta belirgin bir birikimi gösterilmemiştir. Yaş ve cinsiyet, glimepiridin farmakokinetik özelliklerini etkilemez.   Hafif ve orta derece böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez, ancak ağır böbrek yetmezliğinde aktif metabolitlerinin birikimi gözlenebilir.   Ağır karaciğer yetmezliğinde metabolizasyonu yavaşlayacağından, dozun ayarlanması gerekebilir.   Glimepirid anne sütüne ve plasentaya geçer. Beyin-omurilik sıvısına geçişi zayıftır.

Farmasötik Şekli

Çentikli Tablet

Formülü

Her bir çentikli tablette   Glimepirid…………………………………..4 mg bulunur Boyar madde : FD&C Blue No:2  

İlaç Etkileşmeleri

Tüm sulfonilürelerde olduğu gibi, diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında Glirid’in kan glukozunu düşürücü etkisi değişebilir. Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ADE) inhibitörleri, beta blokerler, digital glikozidler, anabolizan steroidler, kinolon, kloramfenikol, varfarin, siklofosfamid, dizopramid, fenfluramin, fibratlar, Selektif Serotonin Geri-Alım İnhibitörü (SSRI) grubu ilaçlar, Mono-amin Oksidaz (MAO) inhibitörleri, imidazol grubu antifungal ilaçlar, non-steroid anti-enflamatuvar ilaçlar, salisilatlar, sulfonamid, tetrasiklin, insülin ve diğer oral antidiyabetik ilaçlar Glirid’in kan glukozunu düşürücü etkisini artırabilir.   Asetozolamid, barbituratlar, kortikosteroidler, diazoksit, diüretikler, progestojenler, östrojenler, glukagon, nikotinik asit ve türevleri, fenotiyazin, fenitoin, rifampisin, tiroid hormonları ve sempatomimetik (adrenalin gibi) ilaçlar Glirid’in kan glukozunu düşürücü etkisini azaltabilir.   H2-reseptör antagonistleri, klonidin ve rezerpin, Glirid’in etkisini artırabilir veya azaltabilir. Klonidin, guanitidin veya beta-blokerlerin kullanımı, hipoglisemiye yanıt olarak oluşan fizyolojik mekanizmaları baskılayabilir.   Propranolol ile birlikte kullanıldığında, glimepiridin kan düzeyinin hafif oranda (yaklaşık % 20) yükseldiği gözlenmiştir.   Alkol ile birlikte alınması, glimepiridin etkisini artırabilir veya azaltabilir.

Kontraendikasyonlar

İnsüline bağımlı diyabet (Tip I diyabet), diyabetik koma, keto-asidoz, ağır böbrek veya karaciğer yetmezliği ve glimepirid, sulfonilüre veya sulfonamidlere hassasiyeti olan hastalarda kullanılmamalıdır.   Gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Başlangıç dozu: Glirid’in önerilen başlangıç tedavi dozu, ağız yoluyla günde bir defa kahvaltı veya ilk öğünle birlikte alınan 1mg’lık tablettir. Hastanın kan glukoz düzeyleri gözlenerek, 1-2 haftalık aralarla günlük dozu 1 mg artırmak suretiyle, 2 mg, 3 mg ve 4 mg dozlarına çıkılabilir. Ender vakalarda 6-8 mg günlük doz kullanımı gerekebilir. Bir dozun veya öğünün atlanması durumunda, bir sonraki ilaç alımında unutulan dozun alınmasından kesinlikle kaçınılmalıdır.   İdame dozu: Glirid’in önerilen idame dozu, günde bir defada 1-4 mg’lık tabletin kahvaltı veya ilk yemekle birlikte alınmasıdır. Günlük maksimum glimepirid dozu 8 mg’ı aşmamalıdır.   Uzun süreli etkinliğin takibi için kan hemoglobin A1C (HbA1C) düzeylerinin 3-6 ay aralarla ölçümü gerekebilir.   Önerilen günlük maksimum dozda Glirid’in, kan glukozunu düzenleyici etkisinin yeterli olmadığı durumlarda, metformin veya insülin ile kombine kullanımına gidilebilir. Bu durumda, kan glukoz düzeylerinin takibi ile, her iki ilacın dozunun ayarlanması gerekebilir. Diğer sulfonilüre grubundan ilaçlardan Glirid kullanımına geçildiğinde, bekleme süresi gerekmez. Bu ilaçların daha uzun yarılanma süresi

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Glirid 1 mg 30 çentikli tablet içeren blister ambalajda Glirid 2 mg 30 çentikli tablet içeren blister ambalajda Glirid 3 mg 30 çentikli tablet içeren blister ambalajda

Ruhsat Sahibi

Zentiva Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Büyükdere Cad. Ali Kaya Sok. No:7 Levent 34394 İstanbul  

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

Ruhsat Tarihi: 03.05.2007 Ruhsat No: 210/77

Saklama Koşulları

25° C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.   Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.  

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her çentikli tablette 4 mg glimepirid içeren 30 tabletlik ambalajda.  

Uyarılar/Önlemler

Tedavinin başlangıç döneminde hipoglisemi riski atmıştır. Glirid, yemekten kısa bir süre önce veya yemekle birlikte alınmalıdır. Düzensiz öğün veya öğün atlanması durumunda hipoglisemi görülebilir. Hafif hipoglisemide baş ağrısı, yorgunluk ve diğer hipoglisemi belirtileri görülmesine karşın, ağır hipoglisemi tablosu koma ve inme ile karıştırılabilir. Hafif ve orta dereceli hipoglisemi, karbonhidrat (şeker) verilmesi ile düzeltilebilmektedir, ancak ağır hipoglisemi uygun sağlık ünitelerinde tedavi edilmelidir. Hastanın yaşam biçimindeki köklü değişiklikler, eşlik eden hastalıklar veya fazla kilo alımı/kaybı, tedavinin yeniden düzenlenmesini gerektirebilir. Glirid tedavisi süresince kan-idrar glukozu ve hemoglobin A1C düzeyleri izlenmelidir. Karaciğer ve hematolojik işlevlerin (lökosit ve trombosit) takibi gerekebilir. Cerrahi girişim, kaza, ateşli enfeksiyon gibi fiziksel stres yaratan durumlarda geçici bir süre insülin tedavisine geçilebilir.  Ağır karaciğer yetmezliği ve ağır böbrek yetmezliği durumlarında insülin kullanımı önerilmektedir. Renal yetmezlikte, başlangıç tedavi dozu 1mg/gün olmalıdır. Sonrasında, açlık kan glukozu izlenerek, doz ayarlanmalıdır. Yaşlı veya beslenme bozukluğu olan hastalarda, hastaların başlangıç tedavisi, doz artırımları ve idame tedavisi dikkat gerektirdiğinden, glimepiridin tedavi başlangıç dozunun düşük tutulması önerilmektedir (1 mg/gün).  Hastalara verilmesi gereken bilgiler Hastalara, özellikle tedavinin başlangıç döneminde hipoglisemi gibi belirtiler görülebileceği ve buna karşı alınabilecek tedbirler bildirilmelidir. Hastalar, önerilen egzersiz programını ve beslenmelerini düzenli olarak yapmaları konusunda uyarılmalıdır.  Gebelik döneminde kullanım Gebelik kategorisi C Glimepiridin hayvan deneylerinde fetus üzerine olumsuz etkileri gösterilmiştir. Glimepiridin gebe kadınlarda deneyimi bulunmamaktadır. Ayrıca, gebelik döneminde metabolizma düzeni kolayca bozulabileceğinden, gebelik döneminde kullanımı önerilmemektedir. Emzirme döneminde kullanım Glimepirid anne sütüne geçebilir. Annenin elde edeceği klinik yarar ve bebeğe olabilecek potansiyel zararlar değerlendirilerek, glimepirid tedavisini keserek insülin tedavisine geçilmesi veya emzirmenin durdurulmasına karar verilmelidir. Araç ve makine kullanımına etkisi Özellikle tedavinin başlangıç döneminde ve düzensiz öğün veya ilaç kullanımı durumlarında ortaya çıkabilecek hipoglisemi nedeniyle dikkatin dağılması ve reaksiyon yeteneğinin azalması, araç ve makine kullanımını olumsuz etkileyebilir. Alkol ile birlikte alınması durumunda bu risk artar.

Üretim Yeri

Zentiva Sağlık Ürünleri San.ve Tic. A.Ş. Küçükkarıştıran 39780 Lüleburgaz

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Glimepirid ve diğer antidiyabetik ürünlerle ilgili klinik deneyimlerde, en sık yan etki olarak (> % 1) hipoglisemi, sersemleme, asteni, baş ağrısı ve bulantı görülmüştür. Hipoglisemi: Bazı vakalarda (% 0.9-1.7) glimepirid kullanımı sonrasında hipoglisemi görülmüştür. Bazen uzun süreli de olabilen bu reaksiyonlar genelde kısa sürede başlar, ciddi boyutta olabilir ve hastanın yakın takibini gerektirebilir. Gözler: Geçici görme bulanıklığı ve nadiren göz içi basınç artışı, özellikle tedavinin başlangıç döneminde görülebilir. Sindirim sistemi: Nadiren bulantı, izole vakalarda kusma, karın ağrısı ve diyare görülebilir. İzole vakalarda karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma, kolestaz, sarılık ve hepatit görülebilir. Hematolojik: Sülfonilüre kullanımına bağlı olarak nadiren lökopeni, agranülositoz, trombositopeni, hemolitik anemi, aplastik anemi ve pansitopeni görülebilir. Deri: Nadiren kaşıntı, eritem, ürtiker ve makülopapüler döküntü gibi alerjik reaksiyonlar görülebilir. İzole vakalarda porfiri, fotosensitivite ve alerjik vaskülit bildirilmiştir.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window