İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması HEPARIN
Birim Miktarı 10
ATC Kodu B01AB01
ATC Açıklaması Heparin
NFC Kodu PC
NFC Açıklaması Parenteral IV Flakonlar
Kamu Kodu A03567
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 154,1 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 138,42 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E132B

İlaç Etken Maddeleri

  • heparin sodyum (25000 Ünite(IU))

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Kanama doz aşımının en onemli belirtisidir. Burun kanaması, idrarda kan veya katranımsı dışkı kanamanın ilk belirtileridir. Kanama öncesi deride morarma veya peteşi durumu görülebilir.   Tedavi: Heparinin etkisinin nötralizasyonu ile yapılır.Yavaşça uygulanan protamin sülfat (%1 solüsyonu) infüzyonu heparinin etkisini nötralize eder. Protamin sülfatın her bir mg’ı yaklaşık 100 I.Ü. heparin ünitesini nötralize eder. İhtiyaç duyulan protamin miktarı, nötralizasyonu tamamlayacak miktarda olmalıdır. Bu miktar heparin enjeksiyonları arasındaki süreye göre değişkenlik gösterir. Protamin sülfat uygulaması asırı tansiyon düşüşüne ve anaflaktoid reaksiyonlara sebep olabilir. Bundan dolayı, resusitasyon teknikleri ve anaflaktoid şok tedavisi gibi önlemler alındıktan sonra uygulanmalıdır.

Endikasyonlar

Venöz tromboz, pulmoner embolizm ve periferal arteryel embolizmin önlenmesi ve tedavisinde, ameliyat sonrası venöz tromboz ve pulmoner embolizm oluşmasını önlemede ve arteryel ve kardiyak cerrahide pıhtılaşmanın önlenmesinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Heparin normal koagülasyon sisteminin çeşitli safhalarında etkisini gösteren bir antikoagülan ajandır. İn vitro ve in vivo koşullarda kanın pıhtılaşmasına ve fibrin pıhtılarının oluşumuna öncülük eden reaksiyonları inhibe eder. Küçük terapötik dozlardaki heparinin plazmada bulunan antitrombin III (heparin ko-faktorü) ile kombinasyonu, aktive olmuş faktor X‘i inaktive eder ve protrombinin trombine dönüşmesini engelleyerek trombozu inhibe eder. Bu inhibisyonunun hızı doza bağımlı olarak artar. Aktif trombozun meydana gelmesi durumunda daha fazla miktarlardaki heparin, trombini inaktive ederek ve fibrinojenin fibrine dönüşümünü engelleyerek, daha fazla pıhtı oluşumunu  engelleyebilir. Heparin ayrıca fibrin-stabilize faktörünün aktive olmasını inhibe ederek dayanıklı bir fibrin pıhtı oluşumunu da önler. Heparin fibrinolitik aktiviteye sahip değildir, bu nedenle mevcut pıhtıları çözmez. Kanama zamanı genellikle heparin ile etkilenmez. Pıhtılaşma zamanı heparinin tam tedavi dozunda uzar, düşük dozlarında ise etkilenmez.

Farmakokinetik Özellikler

Etkinin başlaması: İntravenöz enjeksiyondan hemen sonra, subkütan enjeksiyonda ise 20-30 dakika sonra antikoagülan etkisini gösterir.   Absorbsiyon: Oral, rektal, intramüsküler, subkütan uygulamalarda heparin normal absorbsiyonunu göstermez. Subkütan uygulama sekli sadece proflaktik amaçlı kullanımda kabul edilebilir.   Dağılma: Heparin plasentaya geçmez, anne sütüne karışmaz.   Metabolizma: Heparin karaciğerde metabolize olur. Retiküloendotelyal sistemde ise kısmen metabolize olur.   Yarı ömür eliminasyonu: Heparinin plazma yarı ömrü dozaja ve kullanım şekline bağlı olarak kişiden kişiye büyük değişiklik gösterir ve ortalama olarak 90 dakika olarak kabul edilir. Bu süre; obezite, böbrek yetmezliği, malignite, pulmoner embolizm, karaciğer fonksiyon bozukluklarının ve enfeksiyonların varlığına bağlı olarak değişebilir.   Atılma: Heparin böbrekler tarafından elimine olur ve az miktarı idrarla değismeden atılır. Heparinin plazma pik seviyesi; kişiden kişiye değişiklik gösterirse de subkütan uygulamadan 2-4 saat sonra gorülür. 60 yaşın üstündeki hastalar aynı miktar doz alan 60 yaşın altındaki hastalara kıyasla daha yüksek heparin plazma seviyelerine ve daha uzun aktive edilmiş kısmi tromboplastin zamanına (APPTs) sahip olabilirler.

Farmasötik Şekli

Flakon

Formülü

Beher 5 ml’lik flakon; Etkin madde:25 000 I.Ü. Heparin Sodyum, Yardımcı maddeler: 50,0 mg benzil alkol, 17.50 mg sodyum klorür ve enjeksiyonluk su içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Etki arttırıcılar / toksisite : Heparine bağlı kanama riski, oral antikoagülanlar (varfarin), trombolitikler, dekstran ve trombosit fonksiyonlarını etkileyen ilaçlar (aspirin, NSA/Ds, dipiridamol, tiklopidin, klopidogrel, IIb / llla antagonistler) ile artabilir. Bununla birlikte, heparin sık sık trombolitik tedavide veya varfarinle tedavinin başlangıcında antikoagülasyonu temin etme ve olası bir geçici hiperkoagülabiliteyi önleme amacıyla kullanılmaktadır. MTT yan zinciri içeren sefalosporinler ve parenteral penisilin kanama riskini arttırabilirler.   Antihistaminikler, tetrasiklin, kinin, nikotin ve kardiyak glikozitlerin (digoksin) heparinin antikoagülan etkisini arttırdığı rapor edilmiştir.   Etki azaltıcılar: Nitrogliserin (i.v.), heparinin antikoagülan etkisini azaltabilir. Ancak bu etkileşim bazı çalışmalarda değerlendirilmemiş olup sadece yüksek nitrogliserin dozlarında meydana gelebilir.   Heparin – laboratuvar test etkileşimleri: Heparin kullanımından sonra aminotransferaz (AST/ALT) seviyelerinde önemli yükselişler olabilir. Aminotransferaz yükselişi miyokard enfarktüsünün, karaciğer hastalığının ve pulmoner embolinin ayırıcı tanısında önemli olduğundan, heparinden dolayı meydana gelebilecek artışlar dikkatli bir şekilde yorumlanmalıdır.

Kontraendikasyonlar

Heparin sodyuma, formülasyondaki diğer maddelere ve pentosan polisülfata karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır. Şiddetli trombositopeni durumunda, Disemine İntravasküler Koagülasyon (DİK) kaynaklılar dışındaki kontrol edilemeyen aktif kanamalarda, şüpheli intrakranyal kanamalarda, gözlem parametrelerinin uygun olmadığı durumlarda ve intramüsküler yolla kullanılmaz.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Sadece intravenöz yoldan uygulanır. İntramüsküler enjeksiyon yapılmamalıdır.   Dozaj :  Dozaj, hastanın durumuna göre ve tedavi sırasında yapılan rutin biyolojik test sonuçlarına göre ayarlanmalıdır. Gerekli dozaj, birkaç intravenöz enjeksiyona bölünerek (en uygun interval iki saatte bir olanıdır) veya perfüzyön yoluyla verilmelidir. Normal doz yetişkinlerde ve çocuklarda 400 – 600 I.U. / kg / gün’dür. Bu doz yaşlı hastalarda genellikle yarıya düşürülür.   Tedavinin İzlenmesi: Tedavi amaçlı kullanıldığında, sürekli perfüzyön yoluyla enjekte edilecek doz, testlerde yeterince global koagülabilite sağlayacak miktarda olmalıdır. Örneğin , sitratlı ve aktive edilmiş plazma üzerinde Howel süresi, referans sürenin 2-3 katı aralığında, Sefalin – kaolin süresi ise kullanılan sefalinin duyarlılığına göre 1.5 ila 3 katı kadar olmalıdır.   Bir sonra yapılacak enjeksiyondan önceki 2 saat içerisinde, rezidüel hipokoagülabilite değeri yeterince düşük ise bu durumda aralıklı intravenöz yolla tatbik edilmiş doz miktarı uygun sayılır. (örneğin: Howel suresi 30 saniye uzayacaktır). Hepatik ve renal yetmezliğinde, hipertansiyonda, kanama eğilimli lezyonlarda ve gastrik  ülser geçmişi olan hastalarda hipokoagulabilite riskinden dolayı aralıklı intravenöz uygulamadan kaçınılmalıdır. Ayrıca hastanın hipokoagülabilite değeri uygun seviyeye getirilmelidir.   Heparin tedavisi süresince, kullanma şekline bakılmaksızın peryodik olarak trombosit ölçümleri, hemotokrit ve dışkıda gizli kan laboratuvar testleri yapılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Bulunmamaktadır.

Saklama Koşulları

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Dondurmayınız. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Karton kutuda her biri 25000 IU Heparin sodyum içeren 5 ml’lik 10 adet flakon. Karton kutuda 25000 IU Heparin sodyum içeren 5 ml’lik 1 adet flakon.

Uyarılar/Önlemler

Bu ürün sadece intravenöz kullanım içindir. İntramüsküler yolla kullanılmamalıdır.  Heparine aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda yalnızca hayati tehlike durumunda kullanılmalıdır.  Heparin uygulanan hastaların herhangi bir bölgesinde kanama olabilir. Kanamanın artma tehlikesinin olduğu durumlarda Heparin Sodyum çok dikkatli kullanılmalıdır.   Kanamanın artma tehlikesinin bulunduğu bazı durumlar şunlardır; Kardiyovasküler; subakut bakteriyel endokardit, ciddi hipertansiyon, Cerrahi; spinal ponksiyon veya spinal anestezi, özellikle beyin omurilik veya göz cerrahileri ve hemen sonrası, Hematoloji; hemofili, trombositopeni, bazı vasküler purpuralar gibi kanama arttırıcı eğilimlerin var olduğu durumlar, Gastrointestinal; ülseratif lezyonların bulunduğu durumlar. Heparinin dozajı kullanıldığı süre boyunca sık sık kan pıhtılaşma testiyle ayarlanmalıdır. Pıhtılaşma testi sebepsiz uzar veya kanama meydana gelirse heparinin kullanımı derhal durdurulmalıdır (bakınız DOZ AŞIMI). Heparin uygulanan hastalarda trombositopeni oluşabilir. Her dereceden trombositopeni yakından izlenmelidir. Rekuran tromboz gelişmesi veya hastada trombositopeniye bağlı olarak yeni trombus “Beyaz-pıhtı Sendromu” nun oluşması, ciddi tromboembolik komplikasyonlara neden olabilir. Bu durumda tedavi kesilmelidir. Sürekli heparin tedavisinin kaçınılmaz olduğu durumlarda, negatif in vitro trombosit kümelenme testini takiben, heparin uygulaması baska bir bölgeden dikkatlice yapılmalıdır. Bununla birlikte trombosit sayısı mutlaka izlenmelidir.  GEBELER VE EMZİREN ANNELERDE KULLANIMI   Gebelik kategori C   Heparin plasenta bariyerini geçmez. İnsanlarda tanımlanmış fetal toksisitesi yoktur. Sadece gerekli durumlarda gebe kadınlara verilmelidir. Özellikle doğumda, uteroplasental hemoraj riskinden dolayı dikkatli olunmalıdır. Heparin anne sütüne geçmez.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Kanama; hemoraji heparin tedavisinde görülen başlıca komplikasyondur. Önemsiz hemorajiler veya küçük hematomlar için heparin tedavisini kesmeye gerek yoktur.   Antikoagülant tedavi esnasında akut adrenal yetersizliğe yol açan adrenal kanama olabilir.   Akut adrenal kanama belirtileri gösteren hastalarda tedavi mutlaka kesilmeli, laboratuar teşhis sonucunu beklenmeden düzeltici tedaviye hemen başlanmalıdır (bak. DOZ AŞIMI).   Doğurganlık yaşındaki kadın hastalarda kısa veya uzun sure antikoagülan tedavi esnasında yumurtalık kanamaları görülebilir. Ayrıca retroperitoneal kanamalar olabilir.   Lokal irritasyon; subkütan uygulama ile lokal tahriş, kızarıklık, ağrı, hematom veya ülser oluşumu görülebilir. Subkütan uygulama önerilmemektedir.   Aşırı duyarlılık; sıkça görülen titreme, ateş, ürtiker gibi reaksiyonların yanısıra nadiren astım, nezle, gözyaşı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve sok içeren anafilaktoid reaksiyonlar olabilir. Özellikle ayak tabanında kaşıntı ve yanma oluşabilir.   Trombositopeni; heparin kullanan hastalarda %0-30 arası bir oranda trombositopeni ortaya çıktığı rapor edilmiştir (bak. UYARILAR VE ÖNLEMLER).   Uzun süre ve yüksek doz heparin uygulamasını takiben osteoporoz, sistemik kullanım sonrası deri nekrozu, heparinin kesilmesi sonrasında aldosteron sentezinin supresyonu, uzun süreli geçici saç dökülmesi, priyapizm, hiperlipemi, özellikle renal yetmezlikli ve diyabetli hastalarda hiperkalemi görülebilir.   Heparin alan hastaların bazılarında aminotransferaz AST/ALT seviyelerinde önemli yükselişler görülebilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 4 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window