İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması METOPRIM
Birim Miktarı 30
ATC Kodu J01EE01
ATC Açıklaması Sülfametoksazol ve trimetoprim
NFC Kodu AA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Tabletler
Kamu Kodu A04972
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 18,31 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 16,36 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 4,06 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E034B
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Form
    30. Gebelik Ve Laktasyon
    31. Geçimsizlikler
    32. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    33. İstenmeyen Etkiler
    34. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    35. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    36. Kontrendikasyonlar
    37. Kullanım Yolu
    38. Müstahzar Adı
    39. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    40. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    41. Raf Ömrü
    42. Ruhsat Numarası(Ları)
    43. Ruhsat Sahibi
    44. Ruhsat Sahibi
    45. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    46. Terapötik Endikasyonlar
    47. Üretici Bilgileri
    48. Yardımcı Maddeler
    49. Yardımcı Maddelerin Listesi
    50. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    51. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    52. Doz Aşımı
    53. Endikasyonlar
    54. Farmakodinamik Özellikler
    55. Farmakokinetik Özellikler
    56. Farmasötik Şekli
    57. Formülü
    58. İlaç Etkileşmeleri
    59. Kontraendikasyonlar
    60. Kullanım Şekli Ve Dozu
    61. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    62. Ruhsat Sahibi
    63. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    64. Saklama Koşulları
    65. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    66. Uyarılar/Önlemler
    67. Üretim Yeri
    68. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    69. Doz Aşımı
    70. Endikasyonlar
    71. Farmakodinamik Özellikler
    72. Farmakokinetik Özellikler
    73. Farmasötik Şekli
    74. Formülü
    75. İlaç Etkileşmeleri
    76. Kontraendikasyonlar
    77. Kullanım Şekli Ve Dozu
    78. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    79. Saklama Koşulları
    80. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    81. Uyarılar/Önlemler
    82. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    83. Doz Aşımı
    84. Endikasyonlar
    85. Farmakodinamik Özellikler
    86. Farmakokinetik Özellikler
    87. Farmasötik Şekli
    88. Formülü
    89. İlaç Etkileşmeleri
    90. Kontraendikasyonlar
    91. Kullanım Şekli Ve Dozu
    92. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    93. Saklama Koşulları
    94. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    95. Uyarılar/Önlemler
    96. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • trimetoprim (80 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Lokal anesteziklerden ileri gelen akut tehlikeler; genellikle ya bunların terapötik amaçla kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek yüksek plazma düzeylerinden veya lokal anesteziğin dikkatsiz kullanımı sonucunda (intravasküler enjeksiyon) meydana gelen toksik reaksiyonlardır. Enjeksiyon sırasında bas dönmesi, motor huzursuzluk, uyusukluk gibi yan etkiler veya intoksikasyon belirtileri meydana çıkacak olursa enjeksiyona son verilmeli, hasta yatay duruma getirilmeli, havadar bir yere çıkartılmalıdır. Solunum yolları açık tutulmalı nabız ve kan basıncı kontrol edilmelidir ve destekleyici solunum uygulaması yapılmalıdır. Bu tedavi çoğu reaksiyonların tedavisinde yeterli olacaktır. Yeterli solunum desteğine rağmen konvülziyonlar devam ederse ve dolasım durumu izin veriyorsa her 2 ya da 3 dakikada bir intravenöz olarak diazepam (2.5 mg artırılarak) gibi benzodiazepinlerin ya da sodyum tiopental (50 ila 100 mg artırılarak) gibi kısa zamanda etkiyen bir barbitüratın verilmesi tavsiye edilir. Bu maddeler, özellikle barbitüratlar, intravenöz olarak verildiklerinde dolasım depresyonuna yol açabilirler. Dolasım bozukluğu ve solunum depresyonunu önlemek için barbütüratlar, oksijen verilerek ve dolasım kontrol edilerek yavas yavas ve elde edilen etkiye göre enjekte edilmelidir, yerinde bırakılan kanüle bir infüzyon solüsyonunun takılması önerilir. Klinik duruma göre, dolasım depresyonu, hipotansiyon ve bradikardi intravenöz solüsyonlarla ve/veya 5-10 mg efedrin ile tedavi edilebilir. Methemoglobinemi durumunda hasta oksijen verilmesine tepki göstermiyorsa, yaklasık 5 dakikalık bir süre boyunca %1’lik bir solüsyon halinde metilen mavisi (intravenöz, vücut ağırlığının kg’ı basına 1 ila 2 mg) verilmesi tavsiye edilir. Hipertansiyonu olan hastalarda kan basıncının yükselmesi periferik damar genisleticilerle tedavi edilmelidir. Asidozis tedavi edilmelidir. Alerjik durumlar konvansiyonel yollar ile tedavi edilmelidir.

Endikasyonlar

SADECE DENTAL ANESTEZİDE KULLANILIR. Maxicaine Fort Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul yetiskinler ve 4 yas üzerindeki hastalarda lokal veya bölgesel dental atestezi için asağıdaki durumlarda kullanılır. Komplikasyonsuz tek veya birden fazla dis çekimi, Kavite ve kron preparasyonları gibi rutin müdahalelerde, özellikle ağır genel hastalığı olan kimselerde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Artikain hidroklorür, amid grubundan etkili maddeler arasında tiofen sınıfından olan tek lokal anestezik maddedir. Artikain impulsların sinirde yayılımını geçici olarak bloke eder, etkisini hücre membranı içerisinde iyonik transport ile sağlar. Artikain hızlı etkiye, kuvvetli anestezi gücüne ve düsük toksisiteye sahiptir. İnfiltrasyon yoluyla uygulandığında yaklasık 15-30 dakika süren hızlı anestezi sağlar. Solüsyona epinefrin eklenmesi anesteziyi en az 75 dakikaya kadar uzatır ve sistemik reaksiyon riskini azaltır. Zengin vasküler alanlarda anestezi esnasında bu çok önemlidir.

Farmakokinetik Özellikler

Absorbsiyon: Etkisinin baslaması uygulama yoluna bağlı olarak 1-6 dakikadır. Anestezi süresi yaklasık 1 saattir. 1:100000 oranında epinefrin içeren. Maxicaine FORT Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul sub-mukozal bölgeye enjeksiyonundan sonra iyi absorbe olur. Dağılım: Submukozal enjeksiyon ve sistemik absorbsiyonu takiben 30 dakika içerisinde C maks’a ulasır. Dağılım hacmi 4-5L/kg dır. Metabolizma: Artikain plazma proteinlerine %95 oranında bağlanır ve plazma karboksiesterazı ile süratle inaktif metabolitlerine (artikainik asit ve artikainik asit glukronid) hidrolize olur. Eliminasyon: Artikainin invitro çalısmaları, takriben %2’lik kısmının değismeden atıldığını diğer kısmın ise sitokrom P-450 (CYP) mikrozomal enzim sistemi tarafından karaciğerde metabolize edilerek metabolitleri seklinde idrarla atıldığını göstermektedir. Eliminasyon yarı ömür; artikainin 1.6- 1,8 saat, artikainik asitin 1,5 saattir.

Farmasötik Şekli

Ampul

Formülü

Beher 2 ml ampul; Etkin madde olarak; 80.0 mg artikain hidroklorür ve 0,03638mg (0.020 mg baza esdeğer) epinefrin bitartarat içerir. Yardımcı maddeler; 1.0 mg sodyum metabisülfit, 2.0 mg Sodyum klorür ve yeterli miktarda enjeksiyonluk su içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Epinefrin gibi sempatomimetik tipteki vazokonstriktör maddelerin kan basıncını yükseltici etkileri, trisiklik antidepresanlar veya MAO inhibitörleri tarafından kuvvetlendirilebilir. Bu türden gözlemler vasokonstriktör olarak uygulanan 1:25 000 norepinefrin ve 1:80 000 epinefrin için bildirilmistir. Epinefrin konsantrasyonu bu ilaçta 1:100 000 olduğu için diğerlerine göre çok daha düsüktür. Buna rağmen bir etki ihtimali unutulmamalıdır. Kardiyoselektif olmayan beta- blokerlerin birlikte kullanımı ile ilgili olarak “kontrendikasyonlar “ bölümüne bakınız.

Kontraendikasyonlar

Artikaine, epinefrine ve sülfitlere karsı asırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır. Astımlı hastalarda sülfitlere karsı asırı duyarlılık diğer hastalara göre daha fazladır. Sülfit içeren herhangi bir ürünün uygulanmasından sonra bronkospazm geçirmis hastalarda kullanılmamalıdır. Maxicaine Fort enjeksiyonluk solüsyon içeren ampul epinefrin içerdiğinden paroksismal tasikardi, tasiaritmi ve dar açı glokomu olan hastalarda kontrendikedir. Aynı nedenle kardiyoselektif olmayan beta-bloker (örneğin, propranolol ) alan hastalara hipertansif kriz ve ciddi bradikardi olusturma riskinden dolayı uygulanmamalıdır. Maxicaine Fort Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampulün intra venöz enjeksiyonu kontrendikedir, enflamasyonlu bölgeye enjekte edilmemelidir. Bilinen veya geçmisinde plazma kolinesteraz aktivite noksanlığı olanlarda, monoamin oksidaz inhibitörlerini kullanan (veya son 2 haftada bu tarz bir ilaç kullanmıs olan) veya trisiklik antidepresan alan hastalarda ve prosedürü tamamlamak için genel anesteziye gereksinim ihtimali bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doz; hastanın fiziksel durumuna, anestezi yapılacak oral bosluğun alanına, oral dokunun vaskülaritesine ve uygulanan anestezi tekniğine bağlıdır. Etkin anesteziyi sağlayacak en az doz kullanılmalıdır. İstenmeyen etkilerin belirtilerini gözleyebilmek için enjeksiyonlar arasında belirli bir zaman bırakılmalıdır. Üst çenede iltihabi olmayan bir safhada komplikasyonsuz bir çekim yapılabilmesi için çok defa dis basına 2 ml Maxicaine Fort Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul ile bir vestibüler depo teskili yeterlidir. Pek az kimsede tam bir anesteziye ulasılması için vestibüler enjeksiyonlara 1-2 ml ilave edilmesi gerekebilir. Palatinal enjeksiyon ağrılı olduğundan bundan vazgeçilebilir. Damağa bir insizyon yapılması veya bir sütür konulması gerekirse, her sütur için yaklasık 0,1 ml lik bir palatinal depo teskili yeterlidir. Yan yana bulunan birkaç disin çekiminde çok defa vestibüler depo sayısı azaltılabilir. Alt çenedeki premolar dislerin iltihabi olmayan safhada komlikasyonsuz çekimi için mandibular anesteziden çok defa vaz geçilebilir. Çünkü dis basına 2 ml Maxicaine Fort Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul ile yapılacak bir terminal anestezi genellikle yeterlidir. Arzu edilen anestezi sağlanamazsa 1- 2 ml ile vestibüler enjeksiyon yapılarak anestezi takviye edilir. Buna rağmen tam bir anestezi sağlanamazsa mutat mandibüler anesteziye basvurulur. Kavite preparasyonları ve kron geçirilecek uçların hazırlanması için arzu edilen anestezi derecesi ve süresine göre alt çenedeki molar disler hariç olmak üzere dis basına vestibüler yoldan 0,5- 2 ml kullanılmalıdır. Yetiskinlere bir müdahale sırasında 7 mg/kg’a kadar artikain uygulanabilir. Aspirasyon kontrolleri yapılmak kosulu ile 500 mg’a varan miktarlara (=6 ampul=12.5 ml çözelti) tahammül edildiği görülmüstür. Çocuklara tavsiye edilen doz; enjeksiyon miktarı çocuğun yasına, ağırlığına ve operasyonun tipine bağlı olarak ayarlanır. Ortalama doz vücut ağırlığının her bir kilogramı için 5 mg artikain hidroklorürdür. Vücut ağırlığının her 10 kilogramı için artikain hidroklorür dozu 72 mg’ı geçmemelidir. Damar içine zerk edilmesinin önlenmesi için her enjeksiyondan önce mutlaka bir aspirasyon denemesi yapılmalıdır. Hasta ancak anestezi etkisi geçtikten sonra bir seyler yiyebilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Maxicaine Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul; 2.0 ml’lik 20 ampul içeren ambalajlarda

Saklama Koşulları

25° C nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Isıktan koruyunuz. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ VE ERİŞEMEYECEĞİ YERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Maxicaine Fort Enjeksiyonluk Solüsyon İçeren Ampul; 2.0 ml’lik 20 ampul içeren ambalajlarda

Uyarılar/Önlemler

Lokal anesteziğin güvenirlilik ve etkinliği; uygun dozaj, doğru teknik, yeterli önlemler ve acil durumlar için hazırlıklı olmaya bağlıdır. LOKAL ANESTEZİKLERİ UYGULAYANLAR KULLANIMDAN DOLAYI ORTAYA ÇIKABİLECEK PROBLEMLERDE, DİĞER AKUT ACİL DURUMLARDA, TESHİS VE TEDAVİ KONULARINDA DENEYİMLİ OLMALIDIRLAR. RESÜSİTATİF EKİPMAN,OKSİJEN VE DİĞER RESÜSİSATİF İLAÇLAR DERHAL KULLANILACAK SEKİLDE EL ALTINDA BULUNDURULMALIDIR. Lokal anesteziklerin her kullanımında antikonvülsan ilaçlar, (enjekte edilebilir benzodiazepin veya barbitüratlar), miyorelaksanlar, atropin, vazopresörler ve ağır alerjik veya anafilaktik reaksiyonlar için adrenalin bulunması sağlanmalıdır. Maxicaine Fort enjeksiyonluk solüsyon içeren ampul damar içi enjeksiyonla kesinlikle uygulanmamalıdır. Damar içi enjeksiyonları ciddi yan etkilere sebep olabileceği için, uygulamada çok fazla dikkat edilmesi gereken husus iğnenin damar içine girmediğinden emin olmaktır. Damar içi enjeksiyon riskini en aza indirmek için enjekte edilmeden önce aspirasyon yapılmalıdır. Eğer kan aspire edilirse enjeksiyonun yeri değistirilmelidir. Bas ve boyun bölgelerindeki damar içi enjeksiyonlar ciddi nörolojik yan etkiler meydana getirebilir. Artikainin miyokardiyal depresan etkisi vardır ve bu yüzden kalp bloğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Maxicaine Fort enjeksiyonluk solüsyon içeren ampul epinefrin içerdiğinden, özellikle tasikardi ve diyabetle beraber seyreden tirotoksikoz, kontrol altında bulunmayan hipertansiyon, ağır kardiyavasküler hastalıklarda çok dikkatli kullanılmalıdır. Kullanımı için kati endikasyon olmadıkça bu ilaç kolinesteraz eksikliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. Zira bu durumda etkisi kuvvetlenir ve bazı durumlarda asırı derecede güçlenebilir. Maxicaine Fort enjeksiyonluk solüsyon içeren ampul, sodyum metabisülfit içerir. Bu bilesen ağır anafilaktik reaksiyonlara sebep olabilir, astım veya alerjik düzensizlik geçmisi olan veya ilaç hassasiyeti olan hastalarda veya ağır hepatik yetmezliği olanlarda çok dikkatli kullanılmalıdır. Sporcularda yapılan doping testlerinde pozitif sonuçlar verebilir. Hastaya verilecek bilgi: Hasta infiltrasyon veya sinir bloğu enjeksiyonlarından sonra geçici duyum ve kas fonksiyonu kaybı olasılığı konusunda bilgilendirilmelidir. Normal islevler geri dönünceye kadar beslenme geciktirilmelidir. Döküntü olusması durumunda hastaya dis hekimine basvurması önerilmelidir. GEBELİKTE VE EMZİRME DÖNEMİNDE KULLANIM Gebelik kategorisi: C Gebelik sırasında artikain kullanılması gerekiyorsa daha düsük epinefrin içeriğine sahip olan Maxicaine Ampul uygulanmalıdır. Anne sütüne klinik öneme sahip miktarda artikain geçmediğinden emzirmenin kesilmesine gerek yoktur. ARAÇ VE MAKİNE KULLANIMI ÜZERİNE ETKİSİ Sağlıklı denekler üzerinde yapılan kontrollü deneylerde, artikainin dikkat, görüs simülasyonları reaksiyon zamanlarında veya motor koordinasyon seviyelerine etki etmediği gösterilmistir. Đlacın uygulaması sırasında veya hemen sonrasında sistematik yan etki görülen hastalara semptomlar veya belirtiler kaybolana kadar araç ve makine kullanmamaları önerilmelidir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Maxicaine enjeksiyonluk solüsyon içeren Ampul, uygun dozda ve uygun teknikle kullanıldığında çok seyrek olarak yan etkiler ortaya çıkar. Yan etkiler görülürse de bunlar diğer amid tipi lokal anestezik maddelerde ve /veya vasokonstriktörlerde görüldüğü gibidir. Genel olarak yan etkiler yüksek doz, hızlı enjeksiyon ya da yanlışlıkla yapılan intravasküler enjeksiyonların ve yavaş metabolik degredasyonun yol açtığı yüksek plazma seviyelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca hastanın aşırı hassasiyeti, idiosenkrazi veya azalmış tolerans da yan etkilere yol açabilir. Nadir vakalarda preparatın yanlışlıkla damar içi enjeksiyonu sonucunda enjeksiyon yerinde şişkinlik, yanma hissi ve bazen doku nekrozuna kadar gidebilen iskemik bölgeler oluşabilir. Diğer lokal anestezik maddelerde olduğu gibi, doza bağlı olarak aşırı plazma düzeylerine bağlı olarak, merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sisteme ait bozukluklar meydana gelebilir: Merkezi sinir sistemini kapsayan reaksiyonlar; heyecanlanma ve /veya depresyon olarak karakterize edilmiştir. İlk belirtiler; baygınlık hissi, baş ağrısı, titreme veya görmede geçici bozukluklar ( bulanık görme, körlük, çift görme), uyuşukluk, kasılmayı takip eden bilinç kaybına kadar varabilen veya hayatı tehdit edici solunum bozuklukları ve solunum durması. Diğer reaksiyonlar; bulantı, kusma, üşüme, göz bebeğinin küçülmesi veya kulak uğultusu. Kardiyovasküler sisteme ait bozukluklar; miyokard depresyonu, kardiyak aritmi, taşikardi, bradikardi, kan basıncında değişmeler ve belki kalp durması. Alerjik reaksiyonlar; oldukça nadirdir ve lokal anestetiklere karşı hassasiyet sonucunda ortaya çıkabilir ve deri lezyonları (ürtiker, ödem, kaşıntı, cilt kızarıklığı), bulantı, ishal, hırıltılı soluma, akut asmatik atak, bilinç bozukluğu ve nadir olarak anaflaktik şok ile karakterizedir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Karton kutu içerisinde, 100 ve 300 film tablet içeren blisterler ve  kullanma talimatı.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi hakkında herhangi bir çalışma yapılmamıştır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

MOFECEPT’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer; Mikofenolat mofetil, mikofenolik asit ya da MOFECEPT’in formülasyonundaki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığınız (alerji) varsa, Emziriyorsanız MOFECEPT’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer; Herhangi bir enfeksiyon belirtiniz (ör: ateş, boğaz ağrısı), beklenmedik çürükler ve/veya kanamanız varsa, Hamile iseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, Şu anda ya da herhangi bir zamanda sindirim sistemi sorununuz olduysa, ör: mide ülseri MOFECEPT vücudunuzun savunma mekanizmasını zayıflatır. Bu yüzden, cilt kanseri riskinde artış olur. Güneş ışığına ve ultraviyole (UV) ışınlara maruz kalınması, koruyucu giysiler giyilerek ve koruma faktörü yüksek kremler kullanılarak sınırlanmalıdır.  Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   MOFECEPT’in yiyecek ve içecek ile kullanılması  Yemek yemenin ya da içmenin MOFECEPT ile olan tedavinize bir etkisi yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Doktorunuz tarafından açık bir şekilde söylenmediği taktirde hamileliğiniz süresince  MOFECEPT kullanmamalısınız. MOFECEPT kullanmadan önce, tedavi sırasında ve tedavi kesildikten 6 hafta sonrasına kadar  etkili bir doğum kontrolü önerilmektedir. Çünkü MOFECEPT, düşüklere ve doğmamış bebeğinizin kulaklarında gelişim sorunları gibi hasarlara neden olabilir. Eğer hamileyseniz, emziriyorsanız, hamile kalırsanız veya yakın zamanda aile kurmayı planlıyorsanız, hemen doktorunuza bildiriniz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. MOFECEPT’i emzirme süresince kullanmayınız. Araç ve makine kullanımı MOFECEPT’in araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etkisi beklenmez.   MOFECEPT’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler MOFECEPT, 16.25 mg kroskarmeloz sodyum içermektedir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Asiklovir veya gansiklovir (virüslere karşı etkili ilaçlar) kullanıyorsanız Mide rahatsızlığınız için antiasit kullanıyorsanız Kolestiramin (kan kolesterolü yüksek hastaların tedavisinde kullanılır) kullanıyorsanız Azatiyoprin veya diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı (immünosupresif) ilaçlar (hastalara bazen nakil ameliyatından sonra verilirler) kullanıyorsanız Rifampisin (bir antibiyotik türü) kullanıyorsanız Fosfat bağlayıcı ilaçlar kullanıyorsanız (kronik böbrek yetersizliği bulunan hastalarda fosfat emilimini azaltmak için kullanılır) Doktorunuzun kullandığınızı bilmediği diğer ilaçlar (reçetesiz satılanlar dahil) kullanıyorsanız, MOFECEPT kullanmadan önce doktorunuzla konuşmalısınız. Aşı olmanız gerekiyorsa (canlı aşılar), doktorunuz MOFECEPT tedaviniz ve aşı olmanız konusunda sizin için neyin uygun olduğuna dair tavsiyede bulunmalıdır. Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, MOFECEPT’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Yaygın görülen yan etkilerden bazıları ishal, kandaki kırmızı ve/veya beyaz kan hücrelerinin azalması, enfeksiyon ve kusmadır. Doktorunuz kan hücrelerinizin sayısındaki değişimi ve şeker, yağ, kolesterol gibi kanınızda bulunan herhangi bir maddenin düzeyindeki değişimi izlemek için düzenli kan testleri yaptırmanızı isteyebilir. Çocuklar, ishal, enfeksiyon, kandaki kırmızı ve/veya beyaz kan hücrelerinin azalması gibi yan etkilere büyüklere oranla daha yatkındır. MOFECEPT, nakledilen böbreğin, kalbin, karaciğerin vücudunuz tarafından reddini önlemek için vücudun savunma mekanizmasını zayıflatır. Dolayısıyla, vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşma gücü de normaldeki kadar iyi olmayacaktır. Yani eğer MOFECEPT kullanıyorsanız, beyin, deri, ağız, mide ve barsaklar, akciğer ve idrar yolları enfeksiyonları gibi enfeksiyonlara normalden daha fazla yakalanırsınız. Bunlar olabildiği gibi, çok az sayıda hastada da deri ve lenf bezi kanseri oluşmuştur. Pazarlama sonrası elde edilen verilerde beyin zarında iltihaplanma (menenjit) ve kalpte iltihaplanma (endokardit) vakaları görülmüştür. Ayrıca yine pazarlama sonrası elde edilen verilerde hamilelikleri sırasında diğer bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarla birlikte MOFECEPT kullanan kadın hastaların bebeklerinde, kulak şekil bozuklukları da dahil olmak üzere doğumsal bozukluklar bildirilmiştir. MOFECEPT ile tedavi edilen hastalarda, merkezi sinir sisteminde, genellikle ölüme veya ağır sakatlığa yol açan, nadir rastlanan JC (John Cunningham) virüs adındaki bir virüs ile ilişkili Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML) adı verilen bir hastalık ve BK virüs adı verilen bir virüs ile ilişkili böbrek hastalığı (nefropati) görülmüştür. JC virüs ve BK virüs, bağışıklık sistemi baskılanmış veya bozulmuş kişilerde hastalık yapan virüs tipleridir. Ayrıca MOFECEPT’i bağışıklık sistemini baskılayan diğer ilaçlarla birlikte kullanan hastalarda bir tür kansızlık olan saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA) vakaları görülmüştür.     Aşağıdakilerden biri olursa MOFECEPT’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz : Aşırı duyarlılık (alerji) Alerji sonucu yüz ve boğazda şişme olması Kalp durması Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin MOFECEPT’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir. Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1000 hastanın birinden az görülebilir. Çok seyrek : 10000 hastanın birinden az görülebilir.   Çok yaygın:   • Beyaz kan hücrelerinde artış veya azalma, trombosit (kan pulcuğu) sayısında azalma, • Kan kolesterol ve şeker düzeyinde artış, kan potasyum düzeyinin normalin üstüne yükselmesi veya normalin altına düşmesi, kan fosfor düzeyinin normalin altına düşmesi, kanda karaciğer enzimlerinin ve bazı minerallerin düzeylerinin yükselmesi, • Yüksek veya düşük tansiyon, kalpte ritim bozukluğu, kalp atımının yavaşlaması veya hızlanması, kalp yetmezliği, kalbi çevreleyen kesede su toplanması, • Nefes darlığı, akciğer iltihabı, bronş iltihabı, astım, akciğerde sıvı toplanması, akciğerlerde normalden daha az hava bulunması (atelektazi), • Safra yollarının iltihaplanması, hepatit, karın zarı iltihaplanması, safra kanalı içinde başka bir dokuya normal dışı bağlantı (fistül) oluşması, az idrar çıkarma, • İdrarda kan görülmesi, böbrek dokusunda hasarlanma, anormal böbrek fonksiyonu, • Kansızlık, • İştah kaybı, kilo alma, • Baş dönmesi, uykusuzluk, titreme, kaygı, huzursuzluk, zihin karışıklığı, uyku hali, sersemlik, depresyon, uyuşma, hissizlik, • Görme keskinliğinin azalması, • Öksürük, yutak (farinks) iltihabı, nezle, yüz kemiklerinin içindeki hava boşluklarının iltihabı, • Kabızlık, ishal, mide bulantısı, hazımsızlık, gaz sorunu, ağızda pamukçuk, • Sarılık, idrar yolu enfeksiyonu, • Sivilce, uçuk, zona, kaşıntı, döküntü, terleme, • Bacak krampları, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, kasların aşırı gerginliği, fıtık, • Karında sıvı toplanması, karın çevresinde genişleme, dermansızlık, ateş, baş ağrısı, enfeksiyon, vücutta ağrı, sıvı toplanması (ödem), titreme.   Yaygın:   • Kandaki tüm hücrelerde azalma, kırmızı kan hücreleri başta olmak üzere kan hücrelerinin artması, • Şeker hastalığı, tiroid hormonlarında düzensizlik, böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışması ile ortaya çıkan bir rahatsızlık (Cushing sendromu), kistler, yüzde su toplanması, • Duygusal dengesizlik, hayal görme (halüsinasyonlar), sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar- duyu kaybı, anormal düşünme, denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi (vertigo), huzursuzluk- taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu (delirium), duyu azalması, ruhsal bozukluk (psikoz), sağırlık, • Göze perde inmesi, anormal görme, göz kanaması, gözde iltihaplanma, • Kalbi besleyen damarların daralması/tıkanması ile ortaya çıkan göğüs ağrısı, kalpte bir çeşit atım bozukluğu (atriyal fibrilasyon), kanın damarda ya da kalpte pıhtılaşması, damar genişlemesi, kalp yetersizliğine bağlı olarak solunum yetmezliği, bayılma, akciğer kan damarlarında yüksek tansiyon, damar büzüşmesi, toplardamar basıncında artma, atardamarda pıhtılaşma, • Akciğerde su tutulması, solunumun geçici olarak kesilmesi, kan tükürme, akciğerlerde iyi ya da kötü huylu tümör, akciğeri çevreleyen zar boşluğunda hava toplanması (pnömotoraks), solunum yollarında pamukçuk, fazla derin ve uzun süreli solunum, burun kanaması, • Mide-barsak kanaması, kanamaya bağlı katran renkli dışkı, barsak tıkanması, yemek borusu iltihabı, yemek yeme ya da yutma zorluğu, mide ülseri, karaciğerde büyüme ile belirgin hastalık, • İdrarda albumin (kanda bulunan bir protein) bulunması, böbrekte normal dışı idrar birikiminin oluşturduğu kistik görünümlü şişlik (hidronefroz), böbrekte iltihaplanma, böbrek yetmezliği, • Deride iyi veya kötü huylu tümör, deride kanamalar, deride morarma, nokta şeklinde deri altı kanamaları, özellikle cilt altı hücresel dokularda meydana gelen yaygın iltihaplanma (selülit), • Kilo kaybı, susuzluk hissi, • Ağız kuruluğu, • Kulak ağrısı, kulak çınlaması, • Oturur ya da yatar pozisyondan ayağa kalkarken kan basıncında düşme, sıvı toplanması (ödem), • Balgam, ses değişikliği, • İshal ve kusma ile birlikte görülen mide ve barsak enfeksiyonu, gastrit, hıçkırık, karın ağrısı, ağız ülseri, barsak rahatsızlığı, diş eti iltihabı, diş eti büyümesi, ağız içinde iltihap, • Saç dökülmesi, mantar, kıllanma, deride kalınlaşma, deride yaralar, • Eklem ağrısı, boyun ağrısı, kemik erimesi, kaslarda kasılma, kırıklık, • Ağrılı idrar yapma, sık idrara çıkma, idrar tutma, idrar kaçırma, testiste sıvı toplanması (ödem), iktidarsızlık, • Grip.   Bunlar MOFECEPT’in hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: MOFECEPT’i her zaman doktorunuzun size tavsiye ettiği şekilde kullanmalısınız. Eğer emin değilseniz doktorunuz ya da eczacınızla beraber kontrol etmelisiniz.   Böbrek nakli durumunda kullanım: Yetişkinlerde ilk doz nakil ameliyatından sonra 72 saat içinde verilir. Tavsiye edilen günlük doz, iki ayrı doz olarak verilen 8 tablettir (2 g etkin madde). Bu, dört tablet sabah, dört tablet akşam demektir.   Kalp nakli durumunda kullanım: Yetişkinlerde ilk doz operasyonu takiben 5 gün içinde verilir. Tavsiye edilen günlük doz, iki ayrı doz olarak verilen 12 tablettir (3g etkin madde). Bu, altı tablet sabah, altı tablet akşam demektir.   Karaciğer nakli durumunda kullanım: Yetişkinlerde MOFECEPT’in ağızdan alınacak ilk dozu nakil ameliyatından en az dört gün sonra ve ağızdan ilaç yutabileceğiniz zaman verilir. Tavsiye edilen günlük doz, iki ayrı doz olarak verilen 12 tablettir (3 g etkin madde). Bu, altı tablet sabah, altı tablet akşam demektir. Tedavi, nakil edilen organın vücudunuz tarafından reddedilmesini önlemek için, bağışıklık sisteminizin baskılanmasına ihtiyaç duyduğunuz sürece devam edecektir.   Uygulama yolu ve metodu: MOFECEPT  tabletleri bir bardak su ile yutunuz. Tabletleri ezmeyiniz ve ezilmiş tabletleri kullanmayınız. Zarar görmüş tabletlerin tozları ile temas etmekten kaçınınız. Eğer tablet kazara ezilmişse, cildinizdeki herhangi bir tozu sabunla ve suyla yıkayınız. Eğer toz gözünüze ya da ağzınıza kaçarsa, temiz suyla yıkayınız.  Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: Böbrek nakli durumunda kullanım: Doz çocuğun vücut büyüklüğüne göre değişir. Doktorunuz en uygun doza, vücut yüzey alanına (boy ve kiloya göre hesaplanmış) göre karar verecektir. Tavsiye edilen doz günde iki kez 600 mg/m2’dir.   Kalp nakli durumunda kullanım: Kalp nakli yapılmış çocuklarda MOFECEPT kullanımıyla ilgili hiç veri bulunmamaktadır.   Karaciğer nakli durumunda kullanım: Karaciğer nakli yapılmış çocuklarda MOFECEPT kullanımıyla ilgili hiç veri bulunmamaktadır.   Yaşlılarda kullanımı: Böbrek nakli hastalarında önerilen günde iki kez 1 g’lık doz; kalp ve karaciğer nakli hastalarında önerilen günde iki kez 1.5 g’lık doz, yaşlı hastalar için de uygundur.   Özel kullanım durumları:   Böbrek/Karaciğer  yetmezliği: Böbrek yetmezliği probleminiz varsa doktorunuz günlük daha düşük bir dozda MOFECEPT almanızı söyleyebilir. Kalp veya karaciğer nakli almış böbrek yetmezliği bulunan hastalar ile ilgili herhangi bir veri yoktur. Böbrek nakli almış karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda özel bir doz ayarlamasına gerek yoktur. Kalp nakli almış karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda MOFECEPT kullanımı ile ilgili bilgi yoktur.   Eğer MOFECEPT’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla MOFECEPT kullandıysanız: MOFECEPT’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.    MOFECEPT’i kullanmayı unutursanız: Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız. Eğer bir tablet almayı unuttuysanız endişelenmeyiniz. Bir sonraki dozu normalde olduğu gibi alınız ve ilacınızı önceki gibi almaya devam ediniz.   MOFECEPT ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: Doktorunuz tarafından belirtilmedikçe MOFECEPT’in dozunu azaltmayınız ya da tedaviyi durdurmayınız. MOFECEPT tedavisine son verilmesi, nakil organınızın vücudunuz tarafından reddedilmesi olasılığını artırır. MOFECEPT kullanımı ile ilgili ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.  

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

MOFECEPT 100 ve 300 film kaplı tablet içeren ambalajlarda bulunmaktadır. Bir film tablet, 250 mg mikofenolat mofetil içerir.   MOFECEPT, vücutta bulunan ve inozin monofosfat dehidrogenaz (IMPDH) adı verilen bir enzimin çalışmasını engelleyerek etki eder, bağışıklık sistemini baskılar (immünosupresandır).   MOFECEPT, size nakil olunan böbrek, kalp veya karaciğerin vücudunuz tarafından red edilmesini önlemek için kullanılır. MOFECEPT, siklosporin ve kortikosteroid adı verilen diğer ilaçlar ile birlikte kullanılır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

MOFECEPT’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C’nin altındaki oda sıcaklıklarında saklayınız. Işıktan koruyunuz Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.  Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra MOFECEPT’i kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz MOFECEPT’i kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Mikofenolat mofetil tavşanlarda ve farelerde teratojenik etkilere neden olduğundan, MOFECEPT tabletler ezilmemelidir. Ezilmiş film kaplı tabletlerin tozu solunmamalıdır, ciltle veya mukoz membranlarla temas ettirilmemelidir. Bu gibi bir temas olduğunda, temas edilen bölge su ve sabunla yıkanmalıdır. Gözler sadece su ile yıkanmalıdır. Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi ürünlerin kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj atıklarının kontrolü yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

MOFECEPT 250 mg film tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Asiklovir: Mikofenolat mofetil asiklovir ile birlikte uygulandığında, MPAG ve asiklovir plazma konsantrasyonlarının, her iki ilacın ayrı uygulanması ile görülenden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Böbrek yetmezliğinde, hem MPAG ve hem de asiklovir plazma konsantrasyonları arttığından, mikofenolat mofetilin ve asiklovirin veya öncül ilaçlarının (örn. valasiklovir) tübüler sekresyon için birbiri ile yarışması ve her iki ilacın konsantrasyonlarının daha da artma potansiyeli vardır.   Magnezyum ve alüminyum hidroksit içeren antiasitler: Antiasitlerle birlikte uygulandığında mikofenolat mofetilin absorbsiyonu azalır.   Kolestiramin: 4 gün, günde üç kez 4 g kolestiramin uygulanan normal, sağlıklı gönüllülere 1.5 g mikofenolat mofetilin tek doz uygulanmasından sonra, MPA’nın AUC’sinde %40 azalma saptanmıştır. Birlikte kullanım sırasında veya enterohepatik sirkülasyon ile etkileşen ilaçlar alınırken dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4).   Siklosporin A: Mikofenolat mofetil, siklosporin A (CsA) farmakokinetiğini etkilememiştir. Ancak böbrek transplantasyonu hastalarında, MOFECEPT ve CsA’nın birlikte kullanımı, sirolimus ve benzer dozlarda MOFECEPT alan hastalara kıyasla, MPA maruziyetinde %30-50 oranında azalma ile sonuçlanmıştır.   Gansiklovir: Oral mikofenolat mofetilin ve i.v. gansiklovirin tavsiye edilen dozlarının tek doz uygulanması ile yapılan çalışmanın sonuçlarına ve mikofenolat mofetil (MMF) (bkz. bölüm 5.2 ve bölüm 4.4) ile gansiklovirin farmakokinetiği üzerine renal bozukluğun bilinen etkilerine dayanarak; renal tübüler sekresyon mekanizması için yarışan bu iki ajanın birlikte kullanılması, MPAG ve gansiklovir konsantrasyonlarının artmasına sebep olacağı görüşüne varılmıştır. MPA farmakokinetiğinin önemli ölçüde değişmesi beklenmez ve MMF doz ayarlamasına gerek yoktur. MMF ve gansiklovirin veya öncül ilaçlarının (örn. valgansiklovir) birlikte kullanıldığı böbrek yetmezliği olan hastalar dikkatlice izlenmelidir.   Oral kontraseptifler: Oral kontraseptiflerin farmakokinetiği, MOFECEPT uygulamasından etkilenmez. Üç menstrüel siklus boyunca MOFECEPT (günde iki kere 1 g) ile etinilöstradiol (0.02-0.04 mg) ve levonorgestrel (0.05-0.20 mg), desogestrel (0.15 mg) veya gestoden (0.05-0.10 mg) içeren oral kontraseptiflerin birlikte uygulandığı psöriasisli 18 kadında yapılan bir çalışma MOFECEPT’in serum progesteron, LH ve FSH düzeylerine klinik hiçbir etkide bulunmadığını göstermiştir. Yapılan klinik çalışmalar, MOFECEPT’in oral kontraseptiflerin ovülasyonu baskılayıcı etkisini değiştirmediğini gösterir (bkz. bölüm 4.6).   Rifampisin: Doz için yapılan düzeltmenin ardından, tek kalp-akciğer transplantasyonu hastasında rifampisinin kombine kullanımı ile MPA maruziyetinde (EAA 0-12 saat) %70 azalma gözlenmiştir. Bu sebeple ilaçlar birlikte kullanılırken, MPA maruziyet seviyelerinin izlenmesi ve klinik etkinlik sağlanması amacıyla MOFECEPT dozlarının ayarlanması önerilir.   Takrolimus: MOFECEPT ile birlikte alınan takrolimus maruziyetinin, karaciğer transplantasyonu alıcılarında MPA EAA veya Cmaks’ına etkisi olmamıştır. Benzer bulgu, böbrek transplantasyonu alıcılarında gerçekleştirilen son çalışmada da gözlenmiştir. Böbrek transplantasyonu hastalarında takrolimus konsantrasyonunun MOFECEPT ile değişmediği gösterilmiştir. Ancak karaciğer transplantasyonu hastalarında, takrolimus alan hastalara çoklu MOFECEPT dozları uygulandığında, takrolimus EAA’ında yaklaşık % 20 azalma olmuştur.   Trimetoprim/sülfametoksazol, norfloksasin ve metronidazol: MOFECEPT bir antibiyotik ile birlikte ayrı olarak uygulandığında, MPA’nın sistemik maruziyetine etkisi olduğu gözlenmemiştir. Buna karşın, norfloksasin ve metronidazol kombinasyonu, tek doz MOFECEPT sonrasında MPA EAA0-48’ını %30 oranında azalmıştır.   Siprofloksasin ve amoksisilin / klavulanik asit: Oral siprofloksasin veya amoksisilin/klavulanik asit başlanmasından hemen sonraki günlerde böbrek nakli hastalarında ön-doz MPA konsantrasyonlarında % 54 oranında düşüş bildirilmiştir. Bu etkiler, antibiyotik kullanımına devam edilmesi ile azalmış, antibiyotik kullanımının bırakılmasıyla kesilmiştir. Ön-doz seviyesindeki değişiklikler tüm MPA maruziyetindeki değişiklikleri tam olarak temsil edemeyeceği için bu gözlemlerin klinik ilgisi net değildir.   Diğer etkileşmeler: Maymunlarda, probenesidin mikofenolat mofetil ile birlikte kullanımı MPAG’nın plazma EAA’ını 3 kat arttırmıştır. Böbrekten tübüler sekresyonla atıldığı bilinen diğer ilaçlar MPAG ile yarışabilir ve MPAG’nin veya tübüler sekresyonla atılan diğer ilacın plazma konsantrasyonlarını arttırabilir. Sevelamer ve MOFECEPT’in erişkinlerde ve pediyatrik hastalarda birlikte alımı, MPA Cmaks ve EAA0-12’ını sırasıyla % 30 ve %25 azaltmıştır. Bu veriler, MPA emilimine etkisini minimize etmek amacıyla, sevelamer ve diğer kalsiyumsuz fosfat bağlayıcılarının tercihen MOFECEPT alımından 2 saat sonra verilmesi gerektiğini göstermektedir.   Canlı aşılar: Yetersiz bağışıklık yanıtı olan hastalara canlı aşılar verilmemelidir. Diğer aşılara antikor yanıtı da azalmış olabilir (bkz. bölüm 4.4).   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.  

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Mikofenolat mofetilin doz aşımı raporları, klinik çalışmalardan ve pazarlama sonrası deneyim süresince alınmıştır. Bu vakaların çoğunda, herhangi bir advers olay bildirilmemiştir. Advers olayların bildirildiği doz aşımı durumlarında ise olaylar ilacın bilinen güvenilirlik profili ile uyumlu olmuştur. Mikofenolat mofetil doz aşımının, bağışıklık sisteminin aşırı baskılanması ve enfeksiyon ve kemik iliği baskılanma eğiliminin artması ile sonuçlanması beklenmektedir (bkz. bölüm 4.4). Eğer nötropeni gelişirse, MOFECEPT kullanımı kesilmeli veya doz azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.4). MPA hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz. Ancak, yüksek MPAG plazma konsantrasyonlarında (>100μg/ml), küçük miktarlardaki MPAG uzaklaştırılabilir. Kolestiramin gibi safra asidi sekestranları, ilacın atılımını artırarak MPA’yı uzaklaştırabilir (bkz. bölüm 5.2).

Etkin Maddeler

Her bir tablet, 250 mg mikofenolat mofetil içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Selektif immünosüpresif ilaçlar. ATC kodu: L04AA06   Etki mekanizması Mikofenolat mofetil (MMF), mikofenolik asidin (MPA) 2-morfolinoetil esteridir. MPA, inozin monofosfat dehidrogenazın (IMPDH) güçlü, selektif, kompetetif olmayan ve geri dönüşlü bir inhibitörüdür ve böylelikle guanozin nükleotid sentezinin de novo yolunu inhibe eder. MPA’nın IMPDH’ın enzimatik aktivitesine yönelik inhibisyon mekanizması, MPA’nın yapısal olarak nikotinamid adenin dinükleotid kofaktörünü ve bir katalitik su molekülünü taklit etmesiyle ilişkilidir. Bu, de novo guanozin nükleotid biyosentezindeki esas basamak olan, IMP’nin ksantoz-5’-monofosfataza oksidasyonunu önler. MPA’nın lenfositler üzerine sitotoksik etkileri, diğer hücrelere yönelik olandan daha güçlüdür, çünkü T ve B lenfositleri, proliferasyonları için pürinlerin de novo sentezine kritik derecede bağımlıyken, öteki hücre tipleri başka yollar kullanabilirler.   Klinik etkinlik ve güvenlilik MOFECEPT klinik çalışmalarda aşağıdaki ajanlarla birlikte böbrek, kalp ve karaciğer red olaylarını önlemek için uygulanmıştır: Antitimosit globülin, OKT3, siklosporin ve kortikosteroidler. MOFECEPT ayrıca siklosporin ve kortikosteroidlerle birlikte refrakter böbrek red olaylarının tedavisinde uygulanmıştır. MOFECEPT’le tedaviden önce hastalar antilenfosit globülin, antitimosit globülin ve OKT3 almış da olabilirler. MOFECEPT ayrıca klinik deneylerde daklizumab ve takrolimus ile birlikte kullanılmıştır.   Organ reddinin önlenmesi   Yetişkinler: MOFECEPT’in kortikosteroidler ve siklosporin ile birlikte kombine olarak kullanıldığındaki güvenilirlik ve etkinliği; böbrek transplantasyonu hastalarında üç randomize, çift-kör, çok merkezli çalışmada, kalp transplantasyonu hastalarında bir randomize çift-kör, çok merkezli çalışmada ve karaciğer transplantasyonu hastalarında bir randomize çift-kör çok merkezli çalışmada değerlendirilmiştir.   Pediyatrik hastalar: Pediyatrik böbrek transplantasyonunda organ reddinin önlenmesi için MOFECEPT’in kortikosteroidler ve siklosporin ile kombine kullanımının güvenliliği, farmakokinetiği ve etkinliği, 100 hastanın (3 ay ve 18 yaş arası) katıldığı, açık etiketli, çok merkezli bir çalışmada değerlendirilmiştir.   Böbrek transplantasyonu   Yetişkinler: Akut red olaylarını önlemek üzere yapılan üç çalışmada, siklosporin ve kortikosteroidlerle kombine olarak uygulanan oral MOFECEPT’in iki doz seviyesi (günde iki kez 1 g ve günde iki kez 1.5 g), azatioprin (iki çalışma) veya plasebo (bir çalışma) ile karşılaştırılmıştır. Birincil etkinlik sonlanım noktası, her bir tedavi grubunda transplantasyondan sonraki ilk altı ay içinde tedavi başarısızlığı yaşayan hastaların oranıdır (tedavide biyopsiyle doğrulanan akut red ya da ölüm meydana gelmesi, greftin kaybedilmesi ya da önceden biyopsiyle doğrulanan red dışındaki herhangi bir nedenle çalışmanın erkenden sonlandırılması olarak tanımlanır).   MOFECEPT aşağıdaki üç tedavi rejiminde çalışılmıştır: (1) antitimosit globulin indüksiyonu / MMF ya da azatioprin/siklosporin/kortikosteroidler, (2) MMF ya da azatioprin/siklosporin/kortikosteroidler ve (3) MMF ya da plasebo/siklosporin/kortikosteroidler.   MOFECEPT, kortikosteroidler ve siklosporinle kombine olarak uygulandığında, transplantasyondan sonraki ilk 6 ay içinde tedavi başarısızlığını (istatistiksel olarak <0.05 seviyesinde anlamlı) azaltmıştır. Aşağıdaki tablolar bu çalışmaların sonuçlarını özetlemektedir. Tedaviyi erken bırakan hastalar, ölüm ya da greftin kaybedilmesi açısından izlenmiş, kümülatif greft kaybı ve ölüm oranları ayrı ayrı özetlenmiştir. Tedaviyi erken bırakan hastalar, sonlandırmadan sonraki akut red açısından izlenmemiştir. En yüksek oran 3 g/gün MOFECEPT grubunda olmak üzere, MOFECEPT alan gruplarda (önceden biyopsiyle doğrulanmış red, ölüm ya da greftin kaybı olmaksızın) tedaviyi bırakan hasta sayısı, kontrol gruplarında tedaviyi bırakanlardan daha fazla olmuştur. Bu nedenle, akut red oranları özellikle 3 g/gün MOFECEPT grubunda gerçekte olduğundan daha az hesaplanmış olabilir.   Böbrek Transplantasyonu Çalışmaları  Tedavi Başarısızlıklarının Oranı (Biyopsiyle Doğrulanmış Red veya Herhangi Bir Nedenle Erken Sonlandırma) ABD çalışması* (N=499 hasta) MOFECEPT 2 g/gün (n=167 hasta) MOFECEPT 3 g/gün (n=166 hasta) Azatioprin 1-2 mg/kg/gün (n=166 hasta) Tüm tedavi başarısızlıkları %31.1 %31.3 %47.6 Önceden akut red olmaksızın erken sonlandırma** %9.6 %12.7 %6.0 Tedavide biyopsiyle doğrulanmış red olayı %19.8 %17.5 %38.0 * antitimosit globulin indüksiyonu/MMF veya azatioprin/siklosporin/kortikosteroid Avrupa/Kanada/Avustralya çalışması (N=503 hasta)* MOFECEPT 2 g/gün (n=173 hasta) MOFECEPT 3 g/gün (n=164 hasta) Azatioprin 100-150 mg/gün (n=166 hasta) Tüm tedavi başarısızlıkları %38.2 %34.8 %50.0 Önceden akut red olmaksızın erken sonlandırma** %13.9 %15.2 %10.2 Tedavide biyopsiyle doğrulanmış red olayı %19.7 %15.9 %35.5 * MMF ya da azatioprin/siklosporin/kortikosteroidler   Avrupa çalışması (N=491 hasta)* MOFECEPT 2 g/gün (n=165 hasta) MOFECEPT 3 g/gün (n=160 hasta) Plasebo (n=166 hasta) Tüm tedavi başarısızlıkları %30.3 %38.8 %56.0 Önceden akut red olmaksızın erken sonlandırma** %11.5 %22.5 %7.2 Tedavide biyopsiyle doğrulanmış red olayı %17.0 %13.8

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler MMF’nin farmakokinetiği böbrek, kalp ve karaciğer transplantasyonu hastalarında incelenmiştir. Genelde MPA’nın farmakokinetik profili böbrek ve kalp transplantasyonu hastalarında benzerdir. Erken transplantasyon periyodunda, 1.5 g oral MMF dozu veya 1 g i.v. MMF dozu alan karaciğer transplantasyonu hastaları, 1 g oral veya i.v. MMF alan böbrek transplantasyonu hastalarıyla karşılaştırıldığında, benzer MPA seviyeleri gözlenmiştir.   Emilim: Oral ve intravenöz uygulamanın ardından, mikofenolat mofetil hızlı ve yaygın biçimde emilir ve aktif metabolit olan MPA’ya presistemik metabolizasyonu tamamlanır. MPA EAA’ı esas alındığında, oral mikofenolat mofetilin ortalama biyoyararlanımı, i.v. mikofenolat mofetile göre %94’tür. Mikofenolat mofetil intravenöz uygulama sırasında sistemik olarak ölçülebilir, ancak oral uygulamadan sonra düzeyler ölçüm sınırlarının altındadır (0.4 μg/mL). Transplantasyondan hemen sonraki (<40 gün) böbrek, kalp ve karaciğer transplantasyonu hastalarında, geç nakil dönemiyle (nakilden 3-6 ay sonra) karşılaştırıldığında, MPA’nın EAA’ı yaklaşık %30, Cmaks’ı (maksimum konsantrasyon) ise yaklaşık %40 daha düşüktür. Böbrek hastalarında, transplantasyondan hemen sonraki dönemde önerilen infüzyon hızında, günde iki kez 1 g intravenöz MOFECEPT uygulamasının ardından elde edilen MPA EAA değerleri, oral dozların ardından gözlenen ile benzerdir. Karaciğer nakli hastalarında, günde iki kez 1 g intravenöz MOFECEPT uygulamasının ardından, günde iki kez 1.5 g oral MOFECEPT uygulanması, günde iki kez 1 g oral MOFECEPT alan böbrek nakli hastalarıyla benzer MPA EAA değerlerine yol açmıştır.   Dağılım: Plazma MPA konsantrasyonlarındaki ikincil artışlar, enterohepatik resirkülasyonla (ikinci dolaşım) uyumlu biçimde, genellikle doz uygulamasından yaklaşık 6-12 saat sonra görülür. MPA’nın EAA’ındaki yaklaşık %40’lık azalma, enterohepatik resirkülasyonun kesintiye uğramasıyla uyumlu biçimde, kolestiraminin (günde üç kez 4 g) birlikte uygulanmasıyla bağlantılıdır. Klinik olarak anlamlı konsantrasyonlarda, MPA plazma albüminine %97 oranında bağlanır.   Biyotransformasyon: MPA, farmakolojik olarak aktif olmayan fenolik glukuronid MPA’yı (MPAG) oluşturacak biçimde, öncelikle glukuronil transferaz ile konjuge olur. In vivo koşullarda, MPAG enterohepatik resirkülasyon yoluyla serbest MPA’ya dönüşür.   Eliminasyon: Radyoaktif olarak işaretlenmiş mikofenolat mofetilin oral yolla uygulanması, uygulanan dozun idrarla %93 ve feçesle %6’lık oranlarda tamamen atılması ile sonuçlanır. Bu dozun çoğu (yaklaşık %87’si) idrarla MPAG olarak atılır. İhmal edilebilir miktarda ilaç (dozun <%1’i), idrarla MPA olarak atılır. Klinikte karşılaşılan konsantrasyonlarda MPA ve MPAG hemodiyaliz ile uzaklaştırılmaz; ancak yüksek MPAG konsantrasyonlarında (>100 μg/mL), küçük miktarlarda MPAG uzaklaştırılır. Safra asidi sekestranları (örn. Kolestiramin), ilacın enterohepatik dolaşımıyla etkileşerek MPA’nın EAA’ını azaltır (bkz. bölüm 4.9).   Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum: Böbrek transplantasyonu yapılan hastalarda, günde iki kez 1,5 g dozunda uygulanan mikofenolat mofetilin emilim miktarı (MPA EAA) üzerine, besinlerin hiçbir etkisi olmamıştır. Ancak besin varlığında, MPA’nın Cmaks’ı %40 kadar azalmıştır.   Biyoeşdeğerlik MOFECEPT oral dozaj formlarının biyoeşdeğerliği değerlendirilmiştir. İki 500 mg’lık film kaplı tabletin, dört 250 mg kapsüle biyoeşdeğer olduğu gösterilmiştir. Aynı şekilde, MOFECEPT oral süspansiyon için hazırlanmış tozun 1 g/5 mL’sinin de, dört 250 mg kapsüle biyoeşdeğer olduğu gösterilmiştir.   Hastalardaki karakteristik özellikler   Böbrek yetmezliği: Bir tek-doz çalışmasında (her grupta 6 denek), ağır böbrek işlev bozukluğu olan (glomerüler filtrasyon hızı <25 mL/dak/1.73 m2) olgularda, oral dozdan sonraki ortalama plazma MPA EAA’ları, normal sağlıklı olgularda veya böbrek işlev bozukluğu daha az derecede olanlarda gözlenenden %28-75 daha fazla olmuştur. Ancak ağır böbrek bozukluğu olan olgularda tek doz ortalama MPAG EAA’ı, böbrek işlev bozukluğu hafif derecede olan olgulardan ve normal sağlıklı bireylerden 3-6 kat daha fazla olmuştur. Bu, MPAG’nin bilinen renal eliminasyonuyla uyumludur. Ağır kronik böbrek işlev bozukluğu olan hastalarda, mikofenolat mofetilin çoklu dozlaması henüz çalışılmamıştır.   Transplantasyondan sonra böbrek greft işlevi geciken hastalar Transplantasyondan sonra böbrek greft işlevi geciken hastalarda ortalama MPA EAA0-12’ı, böbrek greft işlevi gecikmemiş transplantasyon sonrası hastalardaki ile benzer düzeydedir. Gecikmiş böbrek greft fonksiyonu olan hastalarda, MPA’nın plazma serbest fraksiyonu ve konsantrasyonunda geçici bir artış olabilir. MOFECEPT dozunun ayarlanmasına gerek olmadığı gözükmektedir (bkz. bölüm 4.2). Ortalama plazma MPAG EAA0-12’ı, böbrek greft işlevi gecikmemiş, transplantasyon yapılan hastalardakinden 2-3 kat yüksektir   Böbrek transplantasyonundan sonra primer greft işlevsizliği olan hastalarda, plazma MPAG konsantrasyonlarında birikme gözlenir; MPA birikimi (eğer varsa) ise daha azdır.   Karaciğer yetmezliği: Oral ya da intravenöz MMF alan alkolik sirozu olan gönüllülerde, genel olarak MPA ve MPAG farmakokinetikleri parenkimal karaciğer hastalığından göreceli olarak etkilenmemiştir. Karaciğer hastalığının bu süreçlere etkileri, büyük olasılıkla özel bir hastalığa bağlıdır. Ağırlıklı olarak biliyer hasarın olduğu karaciğer hastalığı (primer biliyer siroz gibi), farklı bir etki gösterebilir.   Pediyatrik hastalar (≤ 18 yaş) Günde iki kez oral yoldan, 600 mg/m2 (maksimum günde 2 kez 1 g’a kadar) mikofenolat mofetil verilen 55 pediatrik böbrek transplantasyon hastasında (1 ila 18 yaş arası) farmakokinetik parametreler değerlendirilmiştir. Bu dozla, erken ve geç transplantasyon sonrası dönemde, günde 2 kez 1 g MOFECEPT alan yetişkin böbrek hastalarınınkine benzer bir MPA EAA’ına ulaşılmıştır. Farklı yaş gruplarındaki MPA EAA değerleri, erken ve geç transplantasyon sonrası dönemde benzer olmuştur.   Geriyatrik hastalar (≥ 65 yaş) Yaşlılardaki farmakokinetik özellikler resmi olarak değerlendirilmemiştir.  

Farmasötik Form

Film kaplı tablet Açık leylak renkli, bikonveks, oblong film tabletler.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi D   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Mikofenolat mofetil gebelik ve fetus üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Hastaya yönelik potansiyel yarar, fetusa yönelik potansiyel riskden fazla olmadığı müddetçe, gebe kadınlarda MOFECEPT kullanılmamalıdır.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlardan negatif gebelik test sonucu almadan, doktor MOFECEPT ile tedaviye başlamamalıdır.   Histerektomi dışında kısırlık öyküsü bulunsa bile MOFECEPT tedavisinin başında, tedavi sırasında ve tedavi kesildikten 6 hafta sonrasına kadar etkili doğum kontrolü uygulanmalıdır. Seçilen yöntem, cinsel ilişkinin tamamen bırakılması değilse iki güvenilir kontrasepsiyon metodu aynı anda kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.5.). Gebelik, tedavi sırasında meydana gelirse doktor ve hasta gebeliği sonlandırmanın gerekliliğini görüş birliğinde karar vermelidir.   Doktorlar, kadın hastaları gebelik sırasında MOFECEPT kullanımının artan oranlarda gebelik kaybı ve konjenital malformasyonla ilişkili olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.   Gebelik dönemi MOFECEPT’in gebelik sırasında kullanımı, ilk üç aylık dönemde gebelik kaybında ve konjenital malformasyonda risk artışı, özellikle dış kulak ve yarık dudak ile yarık damağı da içeren yüz anomalileri ve distal ekstremite, kalp, özofagus ve böbrek anomalileri ile ilişkilendirilmiştir. Pazarlama sonrası verilerde gözlemlenen pozitif fetal risk kanıtlarına ve ABD Ulusal Transplantasyon Gebelik Kayıtları’na dayanarak gebelik kategorisi “D” olarak değiştirilmiştir. Bu durum, hayvanlarda yapılan üreme toksikolojisi çalışmalarında görülen malformasyonlarla benzerlik göstermektedir. Gebe fare ve tavşanlara organogenez sırasında doz verildiğinde, fetal gelişimde yan etkiler (sakatlık dahil) oluşmuştur. Bu sonuçlar, maternal toksisite ile ilişkili dozlardan daha düşük dozlarda ve böbrek, kalp ve karaciğer trasplantasyonu için klinik çalışmalarda önerilen dozlardan daha düşük dozlarda olmuştur. Gebe kadınlara ilişkin yeterli ve kontrollü hiçbir çalışma yoktur. Ancak, hayvanlarda teratojenik etkileri olduğu gösterildiğinden, MOFECEPT gebe kadınlara uygulandığında, fetal hasara neden olabilir. Bu nedenle hastaya yönelik potansiyel yarar, fetusa yönelik potansiyel riskten fazla olmadıkça, gebe kadınlarda MOFECEPT kullanılmamalıdır. Laktasyon dönemi Mikofenolat mofetil’in insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, mikofenolat mofetil’in sütle atıldığını göstermektedir. Emzirilen bebeklerdeki mikofenolat mofetil’e karşı oluşabilecek potansiyel advers etki riski nedeniyle MOFECEPT emziren annelerde kontrendikedir.   Üreme yeteneği / Fertilite Üreme yeteneği üzerine etkileri için bakınız bölüm 5.3.

Geçimsizlikler

Bilinen bir geçimsizliği yoktur

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi:18.10.2010 Ruhsat yenileme tarihi:

İstenmeyen Etkiler

İmmün süpresif ilaçlara bağlı advers olay profilinin oluşturulması altta yatan hastalıkların varlığı ve başka birçok ilacın aynı anda kullanımı nedeniyle genellikle zordur. İstenmeyen etkilerin sıklık gruplandırması şöyledir: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila < 1/100); seyrek ( ≥ 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Aşağıdaki yan etkiler klinik çalışmalardan elde edilen verilere dayanmaktadır. MOFECEPT’in böbrek, kalp ve karaciğer transplantasyonunda organ reddinin önlenmesinde siklosporin ve kortikosteroidler ile kombine olarak kullanımıyla ilişkili temel yan etkiler diyare, lökopeni, sepsis ve kusmayı içerir; bazı enfeksiyon tiplerinin (örn. fırsatçı enfeksiyonlar) görülme sıklığında artma gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.4). Refrakter böbrek transplantasyonu reddi için tedavi edilen hastalarda MOFECEPT’in güvenilirlik profili, günlük 3 g dozda böbrek reddinin engellenmesi için yapılan üç kontrollü çalışmada gözlenen ile benzer olmuştur. MOFETİL uygulanan hastalarda, i.v. kortikosteroid uygulanan hastalarla karşılaştırıldığında daha sık görülen yan etkiler; anemi, mide bulantısı, abdominal ağrı, sepsis, kusma ve bulantı ve dispepsi ile devam eden diyare ve lökopeni’dir. Maligniteler: İlaç kombinasyonları içeren immünsupresif tedavi uygulanan tüm hastalarda olduğu gibi, immün supresif tedavinin bir parçası olarak MOFECEPT alan hastalar, lenfoma ve özellikle deride olmak üzere, diğer malignitelerin gelişimi açısından artmış risk altındadır (bkz. bölüm 4.4.). En az bir yıl boyunca takip edilen, diğer immün süpresanlarla birlikte MOFECEPT (günlük 2 g veya 3 g) alan kontrollü klinik çalışmalardaki böbrek, kalp ve karaciğer transplantasyonu hastalarının %0.4 (yaygın olmayan) ile %1’inde (yaygın) lenfoproliferatif hastalık veya lenfoma gelişmiştir. Hastaların %1.6 ile %3.2’sinde (yaygın) melanom harici deri karsinomu, ve %0.7 (yaygın olmayan) ile %2.1’inde (yaygın) değişik tipte maligniteler ortaya çıkmıştır. Böbrek ve kalp transplantasyonu hastalarında üç yıllık güvenlik verileri malignite sıklığında 1 yıllık verilere oranla beklenmedik bir değişiklik göstermemiştir. Karaciğer transplantasyonu hastaları bir ile üç yıl boyunca takip edilmiştir. Tedavinin kontrollü klinik çalışmalarında, refrakter böbrek reddi tedavisinde ortalama 42 aylık takip sonunda lenfoma oranı %3.9’dur (yaygın). Fırsatçı enfeksiyonlar: Bütün transplantasyon hastaları artmış fırsatçı enfeksiyon riski altındadır ve risk toplam immün süpresif yüke göre artar (bkz. bölüm 4.4.). En az bir yıl boyunca takip edilen, diğer immün süpresanlarla birlikte MOFECEPT (günlük 2 g veya 3 g) alan böbrek (2 g verileri), kalp ve karaciğer transplantasyonu hastalarında en sık görülen fırsatçı enfeksiyonlar mukokütanöz kandida, CMV viremi/sendromu ve Herpes simpleks’tir. CMV viremi/sendromlu hastaların oranı %13.5’tir (çok yaygın). MOFECEPT oral uygulamasını takiben güvenlik profili Böbrek transplantasyonu sonrası reddin önlenmesi amacı ile yapılan kontrollü çalışmaların (3 çalışma, günlük 2 g ve 3 g dozda), kontrollü kalp transplantasyonu ve kontrollü karaciğer transplantasyonu çalışmalarının sonuçlarına göre, ≥%10 (çok yaygın) ve %3-<%10 (yaygın) olarak rapor edilen advers olaylar aşağıda açıklanmıştır: Klinik Deneylerde Siklosporin ve Kortikosteroidlerle Birlikte Kullanıldığında MOFECEPT ile Tedavi Edilen Hastalarda ≥%10 (Çok yaygın) ve %3-<%10 (Yaygın) Olarak Rapor Edilen Advers Olaylar Sistem Organ Sınıfı Böbrek Transplantasyon Hastalarında Bildirilen Advers Olaylar (n=991)* Kalp Transplantasyon Hastalarında Bildirilen Advers Olaylar (n=289)** Karaciğer Transplantasyon Hastalarında Bildirilen Advers Olaylar (n=277)*** Kan ve lenf sistemi bozuklukları Çok yaygın (≥%10) ·     anemi (hipokromik anemi dahil) ·     lökositoz ·     lökopeni ·     trombositopeni ·     anemi (hipokromik anemi dahil) ·     ekimoz ·     lökositoz ·     lökopeni ·     trombositopeni ·     anemi (hipokromik anemi dahil) ·     lökositoz ·     lökopeni ·     trombositopeni Yaygın (%3-<%10) ·     ekimoz ·     polisitemi   ·     peteşi ·     protrombin zamanında artış ·     tromboplastin zamanında artış ·     ekimoz ·     pansitopeni ·     protrombin zamanında artış Endokrin sistemi bozuklukları Çok yaygın (≥%10) – – – Yaygın (%3-<%10) · diabetes mellitus ·  paratiroid    bozukluğu     (yükselmiş   pth seviyesi) · diabetes mellitus · cushing sendromu · hipotiroidizm   · diabetes mellitus   Metabolizma ve beslenme bozuklukları Çok yaygın (≥%10)                         Yaygın (%3-<%10) ·     hiperkolesterolemi ·     hiperglisemi ·     hiperkalemi ·     hipokalemi ·     hipofosfatemi                       ·     asidoz (metbolik ya da solunum) ·     alkali fosfataz yükselmesi ·     dehidrasyon ·     enzim seviyelerinde artış (gama glutamil transpeptidaz, laktik dehidrogenaz, ast ve alt) ·     kreatinin artışı ·     hiperkalsemi ·     hiperlipidemi ·     hipervolemi ·     hipokalsemi ·    

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her bir film tablet, 250 mg mikofenolat mofetil içerir.   Yardımcı madde(ler):  Kroskarmelloz sodyum      16.25 mg Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Hematopoietik ve lenfoid sistemler, mikofenolat mofetil ile sıçanlarda, farelerde, köpeklerde ve maymunlarda yürütülen toksikolojik çalışmalarda etkilenen primer organlardır. Bu etkiler, böbrek tranplantasyon alıcılarında önerilen 2g/gün’lük dozdaki klinik maruziyete eşit veya daha az sistemik maruziyet seviyelerinde oluşmuştur. Gastrointestinal etkiler, köpeklerde önerilen dozlardaki klinik maruziyete eşit veya daha az sistemik maruziyet seviyelerinde gözlenmiştir. Gastrointestinal ve böbrek etkileri dehidrasyon ile tutarlı olarak, maymunlarda en yüksek dozda gözlenmiştir (klinik maruziyete eşit veya daha az sistemik maruziyet seviyeleri). Mikofenolat mofetilin klinik olmayan toksisite profili, artık hasta populasyonuna daha ilişkili güvenilirlik verileri sağlayan insan klinik çalışmalarında gözlenen advers olaylar ile uyumludur (bkz. bölüm 4.8).   Fertilitenin bozulması: 20 mg/kg/gün’e kadar oral dozlarda mikofenolat mofetil’in erkek farelerin fertiliteleri üzerinde hiçbir etkisi olmamıştır. Bu dozdaki sistemik maruziyet, böbrek transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 2g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin 2-3 katıdır ve kalp transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 3g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin 1.3-2 katıdır. Farelerde yapılan bir dişi üreme ve fertilite çalışmasında 4.5 m/kg/günlük oral doz ile anneye bağlı toksisite gelişmezken, birinci kuşak yavrularda bozukluklara ( anoftalmi, agnatia ve hidrosefali) neden olmuştur. Bu dozdaki sistemik maruziyet, böbrek transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 2g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin 2 katıdır ve kalp transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 3g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin 0.3 katıdır. Üreme ve fertilite parametreleri üzerinde bireyde veya sonraki nesillerde hiçbir etkiye rastlanmamıştır.   Teratojenisite: Farelerde ve tavşanlarda yapılan teratoloji çalışmalarında, annede toksisite gelişmediği halde, farelerde 6 mg/kg/gün dozda (anoftalmi, agnati, hidrosefali) ve tavşanlarda 90 mg/kg/gün dozda (ektopia cordis ve ektopik böbrek gibi kardiyovasküler ve renal anomaliler, diafragmatik ve umbilikal herni) malformasyonlar ve fetal rezorpsiyonlar gerçekleşmiştir. Bu dozdaki sistemik maruziyet, böbrek transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 2g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyete eşittir veya 0.5 katından daha azdır ve kalp transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 3g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin yaklaşık 0.3 katına eşittir. (bkz. bölüm 4.6).   Diğer: Deneysel çalışmalarda, mikofenolat mofetil tümorojenik olmamıştır. Hayvanlardaki karsinojenisite çalışmalarında test edilen en yüksek dozlar, böbrek transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 2g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin (EAA veya Cmaks) 2-3 katı ve kalp transplantasyonu hastalarına tavsiye edilen 3g/gün’lük klinik dozdaki klinik maruziyetin (EAA veya Cmaks) 1.3-2 katı ile sonuçlanmıştır. İki genotoksisite analizi (fare lenfoma/timidin kinaz analizi ve fare mikronükleus sapma analizi) mikofenolat mofetilin ağır sitotoksik seviyelerde kromozomal istikrarsızlığa neden olma potansiyeli olduğunu göstermiştir. Diğer genotoksisite testleri (bakteriyel mutasyon analizi, maya mitotik gen konversiyon analizi veya Çin hamster over hücresi krozomal anormalliği analizi) mutojenik aktivite göstermemiştir. 

Kontrendikasyonlar

MOFECEPT kullanımı takiben bazı alerjik reaksiyonlar gözlemlenmiştir. Bu nedenle; mikofenolat mofetile, mikofenolik aside veya ilacın içeriğindeki diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda ve laktasyonda MOFECEPT kullanımı kontendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Müstahzar Adı

MOFECEPT 250 mg film tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

İmmunosupresyon, artmış enfeksiyon duyarlılığına ve olası lenfoma gelişimine yol açabilir. Yalnızca, immünsupresif tedavi ve transplantasyon hastalarının tedavisinde deneyimli olan hekimler MOFECEPT uygulamalıdır. İlacı alan hastalar, yeterli laboratuar, destekleyici tıbbi ilaçlar ve personel ile donatılmış tesislerde tedavi edilmelidir. İdame tedavisinden sorumlu olan hekim, hastanın takibi için gerekli olan eksiksiz bilgiye sahip olmalıdır.   Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadın hastalar doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır. Hekimler, kadın hastaları gebelik sırasında MOFECEPT kullanımının artan oranlarda gebelik kaybı ve konjenital malformasyonla ilişkili olduğu konusunda bilgilendirmelidir.   MOFECEPT’in gebelik sırasında kullanımı, ilk üç aylık dönemde gebelik kaybında ve konjenital malformasyonda risk artışı, özellikle dış kulak ve yarık dudak ile yarık damağı da içeren yüz anomalileri ve distal ekstremite, kalp, özofagus ve böbrek anomalileri ile ilişkilendirilmiştir. Pazarlama sonrası verilerde gözlemlenen pozitif fetal risk kanıtlarına ve ABD Ulusal Transplantasyon Gebelik Kayıtları’na dayanarak gebelik kategorisi “D” olarak değiştirilmiştir. Bu durum, hayvanlarda yapılan üreme toksikolojisi çalışmalarında görülen malformasyonlarla benzerlik göstermektedir   Hamilelik durumunun negatif olduğunun ispat edilmesi koşuluyla kadın hastalarda kullanılabilir. MOFECEPT kullanan kadın hastalarda hamilelik testi negatif olduğu gösterildikten sonra, ilaç kullanımı süresince etkili doğum kontrol yöntemleri uygulanması önerilir. İlaç kesildikten sonra hasta 6 hafta süre ile hamile kalmamalıdır.   İlaç kombinasyonları içeren immünsupresif tedavi uygulanan tüm hastalarda olduğu gibi, immünsupresif tedavinin bir parçası olarak MOFECEPT alan hastalar, lenfoma ve özellikle deride olmak üzere, diğer malignitelerin gelişimi açısından artmış risk altındadır (bkz. bölüm 4.8). Bu risk, herhangi bir spesifik ajanın kullanılmasından çok, immünosupresyonun yoğunluk ve süresi ile ilişkili görünmektedir.      Deri kanseri açısından artmış risk altında olan tüm hastalarda olduğu gibi, güneş ışığına ve UV ışınlara maruz kalınması, koruyucu giysiler giyilerek ve koruma faktörü yüksek kremler kullanılarak sınırlanmalıdır.    MOFECEPT alan hastalara, herhangi bir enfeksiyon belirtisi, beklenmedik çürükler, kanama ya da kemik iliği depresyonuna ilişkin başka belirtiler ortaya çıktığında, bunları derhal bildirmeleri gerektiği açıklanmalıdır.      Bağışıklık sisteminin aşırı baskılanması ile fırsatçı enfeksiyonlar, ölümcül enfeksiyonlar ve sepsis gibi enfeksiyonlara eğilimi artabilir.   Polyomavirüslerin sebep olduğu gibi, bu tür enfeksiyonlar latent viral reaktivasyonu içerirler. MOFECEPT ile tedavi edilen hastalarda, JC (John Cunningham) virüs ile ilişkili, bazen ölümcül olabilen, Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML) vakaları bildirilmiştir. Bildirilen vakalarda, immün sistem yetersizliği ve immünosupresan tedaviler gibi PML için risk faktörleri mevcuttur. İmmün sistemi baskılanmış hastalarda doktorlar, nörolojik belirtiler gösteren hastalarda ayırıcı tanı için PML’yi dikkate almalı ve klinikte belirtildiği şekilde bir nöroloğa danışılması da göz önünde bulundurulmalıdır.   Böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda MOFECEPT kullanımı sırasında, BK virüs ile ilişkili nefropati görülmüştür. Bu enfeksiyon bazen renal greft kaybına yol açan ciddi sonuçlar ile ilişkili olabilir. Hastaların izlenmesi, BK virus ile ilişkili nefropati riski taşıyan hastaları tespit etmeye yardımcı olabilir. İmmünosupresyonun azaltılması BK virüs ile ilişkili nefropati belirtileri gösteren hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.   MOFECEPT’i diğer immünosupresan ajanlarla kombinasyon halinde kullanan hastalarda saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA) vakaları raporlanmıştır. Mikofenolat mofetil kaynaklı PRCA’nın mekanizması bilinmemektedir; bir immünosupresyon küründeki diğer immünosupresanların ve kombinasyonlarının rölatif katkıları da bilinmemektedir. Bazı vakalarda doz azaltılması veya MOFECEPT tedavisinin kesilmesi durumunda PRCA’nın geri dönüşümlü olduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte nakil hastalarında azalmış immünosupresyon grefti riske atabilir.   Hastalara, MOFECEPT tedavisi sırasında aşıların daha az etkili olacağı ve canlı zayıflatılmış aşı kullanımından kaçınılması gerektiği söylenmelidir (bkz. bölüm 4.5). İnfluenza aşısı yararlı olabilir; ilacı reçeteleyen hekimler influenza aşısı için ulusal rehberlere başvurmalıdır.   MOFECEPT, nadir olgularda sindirim sisteminde gastrointestinal kanal ülserasyonları, kanama ve perforasyonu içeren advers olayların sıklığındaki bir artışla bağlantılı olduğu için, aktif sindirim sistemi hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.   MOFECEPT, bir IMPDH (inozin monofostat dehidrogenaz) inhibitörü olduğundan; teorik olarak, ender kalıtsal hipoksantin-guanin fosforibozil-transferaz (HGPRT) eksikliği olan (Lesch-Nyhan ve Kelley-Seegmiller sendromu gibi) hastalarda kullanılmamalıdır.   MOFECEPT’in azatioprinle aynı anda uygulanması önerilmez. Çünkü ikisinin de kemik iliğini baskılama potansiyeli vardır ve bu tip birlikte uygulamalar üzerinde henüz çalışılmamıştır.   Mikofenolik asit (MPA) eğri altındaki alanında (EAA) kolestiramin ile görülen anlamlı azalma dikkate alındığında, MOFECEPT’in etkinliğini azaltma potansiyeline sahip olmaları nedeniyle enterohepatik resirkülasyonu etkileyebilecek olan ilaçlarla MOFECEPT’in aynı anda kullanımı dikkat gerektirir (bkz. bölüm 4.5).   Ciddi kronik böbrek yetmezliği olan hastalara günde iki kez 1 g’dan daha yüksek dozların uygulanmasından kaçınılması gerekir (bkz. bölüm 5.2 ve bölüm 4.2).   Gecikmiş böbrek greft fonksiyonlu transplantasyon sonrası hastalara doz ayarlaması önerilmez; fakat hastalar dikkatle takip edilmelidir (bkz. bölüm 5.2 ve bölüm 4.2).   Ciddi böbrek yetmezliği olan kalp ve karaciğer transplantasyonu hastalarına dair veri bulunmamaktadır.    Yaşlı hastalar genç bireylere oranla, advers olaylar açısından daha yüksek risk altındadırlar (bkz. bölüm 4.4).   Laboratuvar takibi: MOFECEPT alan hastalar tedavinin ilk ayı boyunca her hafta, ikinci ve üçüncü aylarda ayda iki kez ve birinci yıl boyunca da her ay tam kan sayımı yaptırmalıdırlar. MOFECEPT alan hastalar özellikle nötropeni açısından takip edilmelidirler. Nötropeni gelişimi MOFECEPT’e, birlikte kullanılan ilaçlara, viral enfeksiyona veya bu nedenlerin kombinasyonuna bağlı olabilir (bkz.bölüm 4.2). Eğer nötropeni gelişirse (mutlak nötrofil sayısı <1.3 x 103/μL), MOFECEPT kullanımına ara verilmeli veya doz düşürülmeli ve hasta dikkatle takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.2).   MOFECEPT, 16.25 mg kroskarmeloz sodyum içermektedir. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Yetişkinler:   Böbrek reddi profilaksisinde standart doz Böbrek transplantasyonu yapılan hastalarda kullanım için oral ya da intravenöz (2 SAATTEN AZ OLMAYAN süreyle) günde iki kere 1 g’lık doz (günlük doz 2 g) önerilir. Klinik çalışmalarda günde iki kere 1.5 g’lık doz kullanılmasının güvenli ve etkin olduğu kanıtlanmasına karşın (günlük doz 3 g) böbrek transplantasyonu yapılan hastalarda etkinlik açısından hiçbir avantaj gösterilememiştir. Günde 2 g MOFECEPT alan hastalarda günde 3 g MOFECEPT alan hastalara kıyasla genel güvenlik profilinin daha iyi olduğu gösterilmiştir.   Kalp reddi profilaksisinde standart doz Kalp transplantasyonu yapılan hastalarda kullanım için oral ya da intravenöz (2 SAATTEN AZ OLMAYAN süreyle) günde iki kere (günlük doz 3 g) 1.5 g’lık doz (günlük doz 3 g) önerilir   Karaciğer reddi profilaksisinde standart doz Karaciğer transplantasyonu yapılan hastalarda kullanım için günde iki kere intravenöz (2 SAATTEN AZ OLMAYAN süreyle) 1 g’lık (günlük doz 2 g) doz ya da günde iki kez oral 1.5 g’lık (günlük 3 g) doz önerilir.   İlk veya refrakter böbrek reddi tedavisinde standart doz İlk veya refrakter red tedavisinde oral ya da intravenöz (2 SAATTEN AZ OLMAYAN süreyle) günde iki kere (günlük doz 3 g) 1.5 g’lık doz önerilir.   Oral uygulanan MOFECEPT’in başlangıç dozu; böbrek, kalp veya karaciğer transplantasyonundan sonra mümkün olan en kısa sürede verilmelidir.   Uygulama şekli: MOFECEPT ağız yoluyla alınır. Tabletler bir miktar su ile birlikte yutulmalıdır.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Böbrek yetmezliği: Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalar Ağır  kronik böbrek işlev yetmezliği olan böbrek transplantasyonu hastalarında (glomerüler filtrasyon hızı <25 ml/dk / 1.73 m2) böbrek transplantasyonundan hemen sonraki dönemin dışında veya akut ya da refrakter red tedavisinden sonra, günde iki kere 1 g’dan fazla dozların uygulanmasından kaçınılmalıdır (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm 5.2.).   Ciddi kronik böbrek bozukluğu olan kalp veya karaciğer transplant hastaları ile ilgili herhangi bir veri yoktur.   Transplantasyondan sonra böbrek greft işlevi geciken hastalar Operasyondan sonra böbrek greft işlevi geciken hastalarda hiçbir doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm 5.2.).   Karaciğer yetmezliği: Ciddi hepatik parenkim karaciğer hastalığı olan böbrek transplantasyonu hastalarında hiçbir doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz.  bölüm 5.2). Ciddi hepatik parenkim karaciğer hastalığı olan kalp transplantasyonu hastaları için herhangi bir veri yoktur.   Pediyatrik popülasyon: Böbrek reddi profilaksisinde standart doz 3 aylıktan 18 yaşa kadar olan pediyatrik hastalarda, vücut yüzey alanı 1.25’ten 1.5 m2’ye kadar olan hastalara, günde 2 kez 750 mg (günlük doz 1500 mg) MOFECEPT film tablet reçetelenebilir.   Kalp reddi profilaksisinde standart doz Pediyatrik kalp transplantasyonu hastaları için bilgi bulunmamaktadır.   Karaciğer reddi profilaksisinde standart doz Pediyatrik karaciğer transplantasyonu hastaları için bilgi bulunmamaktadır.   İlk veya refrakter böbrek reddi tedavisinde standart doz Pediyatrik böbrek transplantasyonu hastalarında, ilk veya refrakter böbrek reddi için bilgi bulunmamaktadır.   Geriyatrik popülasyon ( ≥65): Geriyatrik popülasyonda, böbrek transplantasyon hastalarında önerilen günde iki kez 1 g’lık doz ve kalp veya karaciğer transplantasyon hastalarında önerilen günde iki kez 1.5 g’lık doz yaşlı hastalar için uygundur (bkz. Bölüm 4.4).             Diğer: Nötropenik hastalar: Nötropeni gelişirse (mutlak nötrofil sayısı <1.3 x 103/mL) MOFECEPT uygulamasına ara verilmeli veya doz azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Raf Ömrü

24 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

226/55

Ruhsat Sahibi

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Bağlarbaşı, Gazi Cad. No : 64-66 Üsküdar / İSTANBUL Tel. : 0216 492 57 08   Fax : 0216 334 78 88 E-posta: info@kocakfarma.com

Ruhsat Sahibi

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Bağlarbaşı, Gazi Cad. No : 64-66 Üsküdar / İSTANBUL Tel. : 0216 492 57 08   Fax : 0216 334 78 88 E-posta: info@kocakfarma.com

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklıklarında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

Terapötik Endikasyonlar

MOFECEPT; Allojen böbrek nakli alıcısı hastalarda, akut organ reddinin profilaksisi ve ilk veya refrakter organ reddi tedavisinde endikedir. Allojen kalp nakli yapılan hastalarda, akut organ reddinin profilaksisinde endikedir. Tedavi edilen popülasyonda MMF, transplantasyondan sonraki ilk yılda sağkalımı iyileştirmiştir. Allojen karaciğer nakli yapılan hastalarda akut organ reddinin profilaksisinde endikedir. MOFECEPT siklosporin ve kortikosteroidlerle aynı anda kullanılmalıdır.

Üretici Bilgileri

KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi, Çerkezköy / Tekirdağ

Yardımcı Maddeler

Mikrokristal selüloz, kroskarmelloz sodyum, povidon K-90, magnezyum stearat, opadry Y-5R 10272A levander * * Opadry Y-5R 10272A levander; hidroksipropil selüloz, titanyum dioksit, FD&C Mavi #2 Aluminyum lak, polietilen glikol, hipromelloz, demir oksit kırmızı.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Mikrokristal selüloz Kroskarmelloz sodyum Povidon K-90 Magnezyum stearat Opadry Y-5R 10272 Levander* *Hidroksipropil selüloz Titanyum dioksit FD&C  Mavi #2 Aluminyum lak Polietilen glikol Hipromelloz Demir oksit kırmızı    

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Doz Aşımı

Endikasyonlar

Dallı zincirli ketoasidüri Akçaağaç şurubu hastalığı (MSUD) Hiperlösin-izolösinemi Hipervalinemi

Farmakodinamik Özellikler

Farmakokinetik Özellikler

Farmasötik Şekli

Özel tıbbi amaçlı mama

Formülü

100 g Enerji Protein Aminoasitler Arjinin Sistin Histidin Lizin Metyonin Fenilalanin Triptofan Tirozin Alanin Aspartik asit Glutamik asit Glisin Prolin Serin Yağlar Karbonhidratlar Sindirilebilir polisakkaritler Maltoz Glukoz Mineraller Na K Ca P Fe Mg Cl Eser elementler Cr Zn Cu I Mn Mo Vitaminler A vitamini D3 vitamini E vitamini K1 vitamini B1 vitamini B2 vitamini B6 vitamini Niasin Folik asit Biyotin B12 vitamini Pantotenik asit C vitamini Kolin Miyo-inositol msud 1 290 kcal 40,9 g 49,1 g 2,0 g 1,4 g 1,4 g 4 g 1,4 g 2,4 g 1 g 2,9 g 2,4 g 5,7 g 12 g 1,4 g 5,4 g 3 g – 31,6 g 30,4 g 0,8 g 0,4 g   1067 mg 2332 mg 2400 mg 1860 mg 34 mg 334 mg 1647 mg   40 mcg 26 mg 3,3 mg 230 mcg 2,4 mg 107 mcg   2,0 mg 21,2 mcg 27,2 mg 27 mcg 1,9 mg 3,2 mg 2,2 mg 12 mg 130 mcg 300 mcg 6,3 mcg 12 mg 160 mg 434 mg 500 mg 1 g protein = 1,2 g amino asit= 17 kJ = 4 kcal

İlaç Etkileşmeleri

Kontraendikasyonlar

Kullanım Şekli Ve Dozu

Günlük toplam protein gereksinimi (izolösin, lösin ve valin dışında) karşılamak için gereken günlük msud 1 miktarı yaş, vücut ağırlığı ve bireysel izolösin, lösin ve valin toleransına bağlıdır. Gerekli günlük msud 1 miktarı 3-5 porsiyona bölünmeli ve hesaplanmış ölçüde diğer besinlerle (örn, normal bebek mamaları, bebek ve çocuklara uygun besinler, katı besinler) karıştırılarak verilmelidir. Uygulanan diyetler günlük gereksinimi karşılayacak miktarda enerji, esansiyel yağ asitleri, izolösin, lösin ve valin içermelidir. İçeceklerle birlikte kullanılırken 100 ml’de 10 g’lık en yüksek konsantrasyon aşılmamalıdır.  

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

MSUD 2 Toz 500 gr Teneke Kutu

Ruhsat Sahibi

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

Saklama Koşulları

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

500 g’lık metal kutu  

Uyarılar/Önlemler

 Tek beslenme kaynağı olarak kullanılmamalıdır.

Üretim Yeri

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Doz Aşımı

Montelukast ile doz aşımının tedavisi hakkında spesifik bir bilgi yoktur. Kronik astım çalışmalarında, hastalara 22 hafta süreyle 200 mg/gün ve kısa dönem çalışmalarda yaklaşık 1 hafta süreyle 900 mg/gün dozuna kadar montelukast uygulanmış ve klinik açıdan önemli herhangi bir istenmeyen olay gözlenmemiştir. Doz aşımı durumunda genel destek tedbirlerinin (gastrointestinal traktustan emilmeyen materyalin uzaklaştırılması, klinik gözlem gibi) alınması uygundur. Pazarlama sonrası deneyimde ve klinik çalışmalarda, günde en az 150 mg dozlarda montelukast ile çocuklarda doz aşımı raporları vardır. Gözlenen klinik ve laboratuvar bulgular erişkinlerdeki ve daha büyük çocuklardaki güvenilirlik profilleri ile uyumludur. Doz aşımı raporlarının çoğunda bildirilen istenmeyen etki yoktur. En sık gözlemlenen advers deneyimler susuzluk, uyku hali, midriyazis, hiperkinezi ve karın ağrısıdır. Montelukastın periton diyalizi veya hemodiyaliz yoluyla diyalize edilip edilmediği bilinmemektedir.

Endikasyonlar

MONAX 2 yaş ve üzeri  hastalarda, astımın profilaktik ve kronik tedavisinde, 2 yaş ve üzeri hastalarda, alerjik rinitin (mevsimsel ve pereniyal) semptomlarının giderilmesinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Sisteinil lökotrienler (LTC4, LTD4, LTE4) mast hücresi ve eozinofiller dahil çeşitli hücrelerden salınan güçlü araşidonik asit metabolizması ürünleridir. Bunlar, sisteinil lökotrien (CysLT) reseptörlerine bağlanır. CysLT tip 1 (CysLT1) reseptörü, solunum yolu düz kas hücreleri ve hava yolu makrofajları da dahil olmak üzere insan solunum yolunda ve diğer proinflamatuvar hücrelerde (eozinofiller ve bazı miyeloid kök hücreler de dahil) bulunur. Astım ve alerjik rinit patofizyolojisi ile sisteinil lökotrienler arasında ilişki vardır. Astımda lökotrien aracılı etkilere bağlı olarak bronkokonstriksiyon, müköz sekresyon, vasküler geçirgenlik ve eozinofil birikimi gerçeklesir. Alerjen maruziyeti sonrası erken ve geç dönem reaksiyonları sırasında nazal mukozadan salınan CysLT’ler  alerjik rinit semptomlarının gelişiminde rol oynar. CysLT’lerin intranazal olarak uygulanmasının nazal hava yolu direncini ve nazal tıkanıklığa bağlı semptomları arttırdığı gösterilmiştir.Montelukast sodyum, CysLT1  reseptörüne (prostanoid, kolinerjik veya β-adrenerjik reseptör gibi farmakolojik açıdan önemli diğer reseptörlerle kıyaslandığında) yüksek afinite ve seçicilikle bağlanan, oral yoldan etkili bir lökotrien reseptör antagonistidir. Montelukast herhangi bir agonist etki göstermeksizin CysLT1 reseptöründe LTC4, LTD4  ve LTE4‘ün fizyolojik etkilerini inhibe eder.

Farmakokinetik Özellikler

4 mg’lık çiğneme tableti alan 2-5 yaş arası ve 5 mg’lık çiğneme tableti alan 6-14 yaş arası çocuklar ile 10 mg film kaplı tablet alan erişkin hastalardaki ortalama sistemik maruziyet benzerdir. Emilim Oral uygulamadan sonra montelukast hızla ve tama yakın emilir. 10 mg film kaplı tableti aç karnına alan erişkinlerde ortalama doruk plazma konsantrasyonuna (Cmax ) 3-4 saat sonra ulaşılır. Ortalama oral biyoyararlanım %64’tür. Oral biyoyararlanım ve Cmax  sabah alınan standart bir öğün sonrası değişmez. 5 mg çiğneme tabletini aç karnına alan erişkinlerde  ortalama Cmax değerine 2-2,5 saatte ulaşılır. Oral biyoyararlanım montelukast aç karnına alındığında %73’ken, tok karnına alındığında %63’e düşer. 2-5 yaş arası hastalarda, aç karnına 4 mg’lık çiğneme tableti alındıktan 2 saat sonra Cmax ‘a ulaşılır. Montelukastın astımlı hastalarda etkinliği ve güvenilirliği, 10 mg film tablet ve 4  ve 5 mg çiğneme tabletlerinin yemek alım zamanından bağımsız olarak alındığı klinik çalışmalarda kanıtlanmıştır. Dağılım Montelukastın %99’dan fazlası plazma proteinlerine bağlanır. Montelukastın sabit durum dağılım hacmi  yaklaşık olarak 8-11 litredir.   Biyotransformasyon Montelukast kapsamlı bir şekilde metabolize olur. Terapötik dozlarla yapılan çalışmalarda, erişkin ve çocuk hastalarda, montelukast metabolitlerinin kararlı durum plazma konsantrasyonları saptanamaz düzeydedir. İnsan karaciğer mikrozomlarının kullanıldığı in vitro çalışmalar, sitokrom P450 3A4 ve 2C9’un montelukast metabolizmasında rol oynadığını göstermektedir. Bilinen sitokrom P450 3A4 inhibitörleri (ör: ketokonazol,eritromisin) ve 2C9 inhibitörlerinin (ör: flukonazol) montelukast farmakokinetiği üzerine etkileri araştırılmamıştır. In vitro çalışmalarda, terapötik plazma konsantrasyonlarındaki montelukast sitokrom P450 3A4, 2C9,1A2, 2A6, 2C19 veya 2D6’yi inhibe etmemiştir.    Eliminasyon Sağlıklı erişkinlerde montelukastın plazma klirensi ortalama 45 mL/dakikadır. Montelukast ve metabolitleri hemen  hemen tamamen safra yoluyla atılır.

Farmasötik Şekli

Çiğneme Tableti

Formülü

Her çiğneme tableti 4 mg montelukasta eşdeğer montelukast sodyum içerir.Boyar madde: Kırmızı demir oksit Tatlandırıcı: Kiraz aroması

İlaç Etkileşmeleri

Montelukast astımın profilaktik ve kronik tedavisinde rutin olarak kullanılan diğer tedavilerle birlikte uygulanabilir. İlaç etkileşim çalışmalarında, montelukastın önerilen klinik dozunun aşağıdaki ilaçların farmakokinetiği üzerinde klinik açıdan önemli bir etkisi saptanmamıştır: Teofilin, prednizon, prednizolon, oral kontraseptifler (etinil östradiyol/noretindron 35/1) digoksin ve varfarin. Fenobarbital hepatik metabolizmayı indükleyerek, tek doz montelukast 10 mg tablet alınmasını takiben montelukasta ait plazma konsantrasyon eğrisi altında kalan alanı (AUC) yaklaşık %40 azaltmıştır. Ancak montelukast için doz ayarlaması önerilmemektedir.Montelukast hepatik sitokrom P450 3A4 ile metabolize olduğundan fenitoin, fenobarbital, rifampisin ve St John’s Wort (Sarı kantaron) gibi bu enzimin indükleyicisi olan maddeler ile beraber verildiğinde plazma değerinde gözle görülür bir azalma olur.

Kontraendikasyonlar

Ürüne veya bileşiminde bulunan diğer maddelere karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

2 – 5 yaş arası astımlı ve/veya alerjik rinitli çocuklar için günlük doz; yatmadan önce alınan 4 mg’lık bir çiğneme tabletidir.6 – 14 yaş arası astımlı ve/veya alerjik rinitli çocuklar için günlük doz; yatmadan önce alınan 5 mg’lık bir çiğneme tabletidir.15 yaş üzeri astımlı ve/veya alerjik rinitli adolesanlar ve erişkinler için günlük doz; yatmadan önce alınan 10 mg’lık bir film tablettir. Genel ÖnerilerMONAX’ın astımın kontrolündeki kontrol parametreleri üzerindeki terapötik etkisi bir gün içinde ortaya çıkar. Aç ya da tok karnına alınabilir. Hastalara, astımın şiddetlendiği dönemlerin yanı sıra, astım kontrol altındayken de MONAX’ı almaya devam etmeleri öğütlenmelidir. Yaşlılar, böbrek yetmezliği olan hastalarda ya da hafif-orta şiddette karaciğer bozukluğu olan ya da her iki cinsiyetten hastalarda dozun ayarlanması gerekmez. Diğer Astım Tedavileri ile Birlikte MONAX TedavisiMONAX hastanın mevcut tedavi rejimine eklenebilir. Birlikte Uygulanan Tedavilerde Dozun azaltılması Bronkodilatör TedavilerTek bronkodilatör kullanımı ile yeterli düzeyde kontrol altına alınamayan hastaların tedavi rejimine MONAX eklenebilir. Klinik yanıt alındığında (genellikle ilk dozdan sonra), hastanın bronkodilatör tedavisi tolere edildiği oranda azaltılabilir. İnhale Kortikosteroidler İnhale kortikosteroidlerle tedavi edilen hastalarda MONAX tedavisi ek klinik yarar sağlar. Kortikosteroid dozu tolere edildiği oranda azaltılabilir. Doz, tıbbi denetim altında kademeli olarak azaltılmalıdır. Bazı hastalarda inhale kortikosteroidlerin yerine hemen MONAX tedavisi başlanmamalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

MONAX 5 mg Çiğneme Tableti, her çiğneme tabletinde 5 mg montelukasta eşdeğer montelukast sodyum içeren 28 ve 90 çiğneme tabletlik ambalajlarda. MONAX 10 mg Film Tablet, her film tablette 10 mg montelukasta eşdeğer montelukast sodyum içeren 28 ve 90 film tabletlik ambalajlarda.

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, nem ve ışıktan koruyarak saklanmalıdır. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her çiğneme tabletinde 4 mg montelukasta eşdeğer montelukast sodyum içeren, 28 ve 90 tabletlik ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Akut astım ataklarının tedavisindeki etkinliği kanıtlanmamıştır. Bu nedenle akut astım ataklarını tedavi etmek için kullanılmamalı; hastalara mevcut olan uygun ilaçlarla tedavi önerilmelidir. Akut alevlenmeler sırasında MONAX tedavisine devam edilebilir.Birlikte verilen inhale kortikosteroidin dozu tıbbi denetim altında kademeli olarak azaltılabilirse de, oral veya inhale kortikosteroid tedavisi aniden kesilerek yerine montelukast başlanmamalıdır.Nadir olarak, montelukast tedavisi gören hastalarda, sistemik eozinofili ve bazen de sistemik kortikosteroidlerle tedavi edilen bir vaskülit türü olan Churg-Strauss Sendromu ile uyumlu klinik bulgular görülebilir. Bu durum, genellikle, sistemik kortikosteroid dozunun azaltılması ile ilişkilidir. Hekimler, hastalarda görülebilecek eozinofili, vaskülitik döküntü, pulmoner semptomlarda kötüleşme, kardiyak komplikasyonlar ve/veya nöropati açısından dikkatli olmalıdır. Montelukast kullanımı ile tanımlanan şartlar arasında nedensel bir ilişki saptanmamış olmakla birlikte, montelukast alan hastalarda sistemik kortikosteroidlerin azaltılması sırasında dikkatli olunması ve uygun klinik gözlem önerilir.Egzersize bağlı astımın tedavisinde monoterapi olarak kullanılmamalıdır. Egzersiz sonrası astım alevlenmesi olan hastalar profilaktik olarak aldıkları β2-agonist tedavisini sürdürmeli ve gereğinde kurtarıcı ilaç olarak kısa etkili β2-agonist kullanmalıdır.Montelukastın aspirine bağlı astımı olanlarda solunum fonksiyonlarını düzeltici etkisi olmasına rağmen, bu hastalarda aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların neden olduğu bronkokonstriktör yanıtı kestiği gösterilmemiştir. Bu nedenle, aspirin duyarlılığı olan hastalar, montelukast kullansalar bile, aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların kullanımından kaçınmalıdırlar.4 mg çiğneme tabletinin 2 yaş altındaki hastalarda güvenilirliği ve etkinliği saptanmamıştır.Gebelikte ve emzirme döneminde kullanım Gebelik Kategorisi: BGebelikMontelukast gebe kadınlarda araştırılmamıştır. Kesin olarak gerekmedikçe gebelik sırasında kullanılmamalıdır.EmzirmeMontelukastın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Pek çok ilaç insan sütüne geçtiğinden, emziren kadınlara montelukast verilirken dikkat edilmelidir.Araç ve makine kullanmaya etkisiAraç veya makine kullanma yeteneği üzerine bir etkisi beklenmemekle birlikte çok nadir olguda uyku hali gözlenmiştir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Montelukast, 2-5 yaş arası, 573 astım hastasında yapılan tekli ve çoklu doz çalışmalarında değerlendirilmiştir. Kümülatif olarak, 2-5 yaş arası 426 astım hastası en az 3 ay, 230 hasta 6 ay veya daha uzun süre ve 63 hasta 12 ay veya daha uzun süre montelukast ile tedavi edilmiştir. Klinik çalışmalarda akşam yatmadan önce alınan 4 mg çiğneme tableti genel olarak iyi tolere edilmiştir. 2-5 yaş grubu montelukast alan hastalarda, neden-sonuç ilişkisine bakılmaksızın, %2’den daha sık ve plasebo alanlardan daha yüksek insidansta gözlenen olaylar ateş, öksürük, karın ağrısı, diyare, baş ağrısı, rinore, sinüzit, otit, influenza, döküntü, kulak ağrısı, gastroenterit, egzema, ürtiker, varisella, pnömoni, dermatit ve konjonktivittir. Mevsimsel alerjik riniti olan 2-14 yaş arası 280 hastada yapılan, 2 haftalık, çok merkezli, çift-kör, pasebo kontrollü güvenilirlik çalışmasında montelukastın iyi tolere edildiği ve güvenilirlik profilinin plaseboya benzer olduğu görülmüştür. Bu çalışmada neden-sonuç ilişkisine bakılmaksızın, %2’den daha sık ve plasebo alanlardan daha yüksek insidansta gözlenen olaylar baş ağrısı, otitis media, farenjit ve üst solunum yolu infeksiyonudur. Montelukast kullanan hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı, davranış değişiklikleri gözlenebilir. Montelukast tedavisi alan astımlı hastalarda çok nadir olarak Churg-Strauss Sendromu bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Endikasyonlar

·   Solunum yolu enfeksiyonları: Akut ve kronik bronşit, bronşektazi, faranjit, Pneumocystis carinii pnömonisi, pnömoni, otitis media (orta kulak iltihabı), sinüzit. ·Üriner sistem enfeksiyonları: Akut ve kronik sistitler, piyelonefrit, üretrit, prostatit. ·  Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: Piyoderma, fronkül, abse ve enfekte yaralarda. ·Gastro-intestinal sistem enfeksiyonları: Tifo, paratifo, basilli dizanteri, kolera (sıvı ve elektrolit tedavisi ile birlikte). ·Gonokoksik üretrit de dahil, her iki cinsiyette rastlanan genital enfeksiyonlarda. ·  Diğer bakteriyel enfeksiyonlarda: Akut ve kronik osteomiyelit, akut bruselloz, duyarlı mikroorganizmaların yol açtığı septisemiler, Nocardiosis, miçetom (gerçek mantarlarla meydana gelmemişse), ameliyat sonrasında oluşabilecek enfeksiyonların önlenmesinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Metoprim Fort tablet geniş spektrumlu, bakterisid bir kemoterapötiktir. Formüle giren trimetoprim ve sülfametoksazol ayrı ayrı bakteriostatik maddeler olmasına karşın kombine halde kullanıldığında ortaya çıkan sinerjik etkiden dolayı bakterisid tesir gösterir. Sülfametoksazol: Para-aminobenzoik asit (PABA) ile yarışarak dihidrofolik asidin bakteriyel sentezini inhibe eder. Trimetoprim: Dihidrofolik asitten tetrahidrofolik asit oluşması için gerekli enzim olan dihidrofolat redüktaz enzimine bağlanarak ve onu inhibe ederek, bloke eder. Böylece METOPRİM Fort Tablet birçok bakteri için gerekli olan nükleik asitlerin ve proteinlerin biosentezinde birbiri ardı sıra gelen basamakları bloke eder. İnvitro çalışmalar METOPRİM Fort’a karşı gelişen rezistansın, tek başına Trimetoprim ve Sülfametoksazole karşı gelişen rezistanstan çok daha yavaş olduğunu göstermektedir. METOPRİM Fort Tablet aşağıdaki patojen bakterilere karşı bakterisid aktivite gösterir. Gram pozitif bakteriler: Streptococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus, Streptococcus pyogenes. Gram negatif bakteriler: Haemophilus influenza (ampisiline dirençli olanlar dahil), Klebsiella pneumoniae, Klebsiella aerogenes, Proteus tipleri, Escherichia coli, Neisseria Gonorrhea, Salmonella tipleri, Shigella tipleri, Bordetella portussis, Vibrio cholera. Metoprim Fort; Streptokoksik faranjitin tedavisinde yeterli etkiyi sağlayamadığından kullanılmamalıdır. Dirençli organizmalar: Mycoplasma spp, Mycobacterium tuberculosis, troponema palladium.

Farmakokinetik Özellikler

Ağız yoluyla alınmasından sonra 1 ila 4 saat içerisinde maximum kan konsantrasyonuna ulaşır. İlacın tatbikinden 24 saat sonra bile kanda tespit edilebilir miktarda mevcuttur. Sülfametoksazol ve trimetoprim her ikiside kanda serbest halde, proteine bağlı ve metabolize edilmiş formları şeklinde bulunur. Yaklaşık olarak trimetoprimin %44’ü ve sülfametoksazol’ün %70’i kan proteinlerine bağlanır. Serbest formları terapötik açıdan aktif olan formları olarak kabul edilmektedir. Bu iki bileşiğin yarılanma ömürleri çok yakındır. Trimetoprim için ortalama 10 saat ve Sülfametoksazol için 11 saattir. Atılımı böbrekler yoluyla olup, idrardaki konsantrasyonu kandakinden daha yüksektir. Her iki madde balgama, vajinal sıvıya ve ortakulak sıvısına dağılır. Trimetoprim ayrıca bronş salgısına da geçer ve her ikisi de plasenta bariyerini geçip, süt ile de atılırlar

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

1 Tablet; Trimetoprim 80 mg Sülfametoksazol 400 mg içerir.

İlaç Etkileşmeleri

İlaç / Laboratuar Testi Etkileşmeleri: Trimetoprim komponenti, bağlama proteini olarak bakteriyel dihidrofolat redüktaz kullanılan yarışmalı protein bağlama tekniği (CBPA) ile yapılan serum metotreksat miktar tayinini etkiliyebilir. Bununla beraber eğer metotreksat RIA (Radyoimmunoassay) ile ölçülürse, hiçbir etkileşim meydana gelmez. Sülfametoksazol ve trimetoprimin varlığı kreatinin miktar tayini için yapılan Saffe alkali pikrat reaksiyonunu etkiliyebilir. Sülfonamidler, Benedict ve sülfosalisilik asit testlerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Başta tiazidler olmak üzere, belirli diüretikleri alan yaşlı hastalarda purpura ile birlikte trombositopeni olasılığında bir artış gözlenmiştir. METOPRIM Fort’ un bir antikoagülan olarak Warfarin alan hastalarda protrombin zamanını uzatabileceği bildirilmiştir. Bu nedenle antikoagülan tedavisi gören hastalara ilaç verileceği hususu akılda tutulmalı ve koagülasyon zamanı yeniden tayin edilmelidir. Ayrıca fenitoinin karaciğerde metabolize oluşunu engelleyebilir. Sülfonamidler, metotraksatı plazma proteinlerine bağlanma yerlerinden ayırabilir ve serbest metotreksatın konsantrasyonunu artırabilirler. Böbrek transplantasyonundan sonra Co-trimoksazol ve siklosporin verilen hastalarda geçici böbrek fonksiyon bozukluğu görülmüştür. Sülfonamidler oral hipoglisemik ilaçların etkisini artırabilir. PABA içeren bileşikler ve PABA türevli lokal anestezikler sülfonamidlerin aktivitesini inhibe edebilirler. Salisilatlar, fenilbutazon, probenesid gibi ilaçlar sülfonamid aktivitesini artırabilir.

Kontraendikasyonlar

Ciddi karaciğer ve böbrek rahatsızlığı olanlarda, sülfonamidlere ve Trimetoprime aşırı hassasiyeti olan kişilerde ve folat eksikliğine bağlı megaloblastik anemili hastalarda kullanılmamalıdır. Plasentadan geçip süt ile itrah edildikleri göz önünde bulundurularak hamilelik ve süt verme dönemlerinde, ayrıca prematüre doğanlarda ve iki aylıktan küçük bebeklerde (enzim sistemi tam gelişmediğinden, böbrek ve karaciğer fonksiyonları henüz oluşmadığından) kan diskrazilerinde kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Erişkinlerde :Üriner sistem enfeksiyonlarında 12’ şer saat ara ile 1 tablet, 10-14 gün süre ile verilebilir. Bu dozun aynısı shigellozisin tedavisinde 5 gün süre ile kullanılır. Çocuklarda : Üriner sistem enfeksiyonlarında veya akut otitis media’da tavsiye edilen doz; 24 saatte eşit 2 parçaya bölünerek verilen 8 mg/kg Trimetoprim ve 40 mg/kg Sülfametoksazoldür. Bu dozun aynısı shigellozisin tedavisinde 5 gün süre ile kullanılır. 12 yaşın altındaki çocuklarda “METOPRİM pediatrik süspansiyon” şeklinin kullanılması tavsiye edilir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda :   Kreatinin Klerensi        Tavsiye edilen doz (ml / dak) 30’ un üzerinde          : Günde 2 defa 1 Tablet (1 tablet sabah-1 tablet akşam) 15-30                      : Günde 2 defa 1/2 Tablet(1/2 tablet sabah-1/2 tabletakşam) 15’ in altında             : Kullanılması tavsiye edilmez.   Erişkinlerde kronik bronşit akut alevlenmelerinde : Her 12 saatte bir 1 tablet 14 gün süre ile verilir. Pneumocystis carinli pnömonisinde: Günlük doz 20 mg/kg Trimetoprim ve 100 mg/kg Sülfametoksazoldür. 6 saatte bir eşit dozlar halinde, 14 gün süre ile tatbik edilir. Gonore için erişkin dozaj : Sabah 2 1/2, akşam 2 1/2 tablet olmak üzere 1 günlük tedavi uygulanır. Metoprim Fort; tercihen yemekten sonra yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır. Doktorunuza danışmadan kullanmayınız.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Tablet: 80 mg/400 mg ………..30 tablet blister ambalajda Süspansiyon 5 ml’ de (1 ölçek): 40 mg/200 mg…………..100 ml şişede

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C’ nin altındaki oda sıcaklığında muhafaza ediniz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

30 tablet blister ambalajda.

Uyarılar/Önlemler

METOPRİM Fort’ un streptokoksik faranjitte kullanılması tavsiye edilmez. İlacın kullanımı esnasında fotosensitivite reaksiyonları görülebilir. Uzun süre güneş altında kalmaktan kaçınılmalıdır. Cilt reaksiyonları görülürse ilacın kullanımı durdurulmalı ve doktora başvurulmalıdır. Toksik epidermal nekroliz, ani hepatiknekroz, agranülositoz, aplastik anemi ve diğer kan bozuklukları gibi şiddetli reaksiyonlar nadir de olsa ortaya çıkabilir. Böbrek ve karaciğer fonksiyonları bozuk hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek bozuklukları olan vakalarda ilacın birikmesini önlemek için dozu azaltmak veya daha uzun aralıklarla vermek uygundur. Böyle vakalarda ilacın plazma konsantrasyonunun tayin edilmesi tavsiye edilir. METOPRİM Fort tablette uzun süren tedavilerde kan tablosunu muntazam aralıklarla kontrol ettirmek gereklidir. Folik asit metabolizmasında bir bozukluğa işaret eden asemptomik seçenekler ender de olsa görülebilir. Folinik asit takviyesiyle bunlar kaybolur. Ayrıca glikoz-6 fosfat-dehidrogenaz eksikliği olan hastalarda ilaç kullanımı esnasında hemoliz görülebilir. METOPRİM Fort ile uzun dönem tedavi gören hastalar (özellikle böbrek yetmezliği olanlar) idrar değerleri ve böbrek fonksiyonları yönünden düzenli olarak izlenmelidir. Tedavi sırasında kristalüriyi önlemek açısından yeterli sıvı alınmasına özen gösterilmelidir. Uzun QT Sendromu /Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Kan bozuklukları; Agranülositoz, aplastik anemi, megaloblastik anemi, trombositopeni, lökopeni,hemolitik anemi, purpura, hipoprotrombinemi, methemoglobinemi,eozinofili. Allerjik reaksiyonlar; Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, anafilaksi, allerjik miyokardit, eritema multiform, eksfolyatif dermatit, anjiyoödem, ilaç ateşi, titreme, Henoch-Schoenlein purpura, serum hastalığı benzeri sendrom, genel allerjik reaksiyonlar, genel cilt kabartıları, fotosensitivite, kaşıntı, ürtiker ve kızarıklıklar Gastro-intestinal; Hepatit, serum transaminaz ve bilirübin artması, psödomembranöz kolit, pankreatit, stomatit, glosit, bulantı, kusma, karın ağrısı, diyare ve iştahsızlık. Ürogenital; Böbrek yetmezliği, interstisyel nefrit, oligüri, anüri, BUN ve kan kreatinin yükselmesi, kristalüri toksiknefroz. Nöroloji; Aseptik menenjit, konvülsiyonlar, periferal nevrit, ataksi, baş dönmesi, kulak çınlaması, başağrısı. Diğer reaksiyonlar; Artralji miyalji, yorgunluk uykusuzluk. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window