İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması PINRAL
Birim Miktarı 30
ATC Kodu N03AX09
ATC Açıklaması Lamotrijin
NFC Kodu AG
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Çiğneme Tabletleri
Kamu Kodu A11517
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 60,19 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 53,71 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 34,4 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E530A

İlaç Etken Maddeleri

  • lamotrijin (200 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

xxxxx

Endikasyonlar

ProcalAmine Solüsyonu, beslenme durumu normal olup da orta derecede katabolizmaya girmiş ve kısa bir süre için parenteral beslenmeye ihtiyacı olan erişkin hastalarda, vücut proteinlerinin korunması ve azot dengesinin düzeltilmesi amacıyla periferik yoldan uygulanır.

Farmakodinamik Özellikler

Klinik Farmakoloji:ProcalAmine, fizyolojik oranlarda, biyolojik olarak ütilize edilebilir esansiyel ve esansiyel olmayan amino asitlerle birlikte, protein kökenli olmayan bir enerji kaynağı ve erişkin bir insanın günlük gereksinimi dozunda elektrolitler içerir.   Amino asitler, vücuttaki protein sentezi için gerekli yapı taşlarıdır. Bu yapı taşlarının dışarıdan verilmesiyle, vücut proteini ve kas kitlesi korunur. Ütilize edilebilir bir enerji kaynağı olan gliserin (gliserol) de vücut proteinlerinin korunmasında yardımcı olur. Gliserol, vücutta önce alfa-gliserofosfata fosforile edilmesi ve daha sonra da, glukoz metabolizmasının enerji üretimi aşamasında, önemli iki triozdan biri olan dihidroksi aseton fosfata çevrilmesiyle etkin bir enerji maddesi olarak görev alır. Gliserol metabolizması, hem deney hayvanlarında, hem de insan organizmasında incelenmiştir.   Glukoneogenez amacıyla, yüksek düzeydeki gliserol ütilizasyonundan karaciğer sorumludur. Nitekim, vücuttaki toplam gliserol ütilizasyonunun en az dörtte üçü karaciğerde olmaktadır. Böbrekler, vücudun gliserol ütilizasyonu kapasitesinin beşte birine katılır   Beyin, barsak, kas, akciğer, lökosit ve spermler gliserolu degişik oranlarda ütilize eden doku ve hücreler arasındadır   Çok merkezli klinik araştırmalarda, ProcalAmine verilen orta katabolizmalı ameliyat sonrası hastalarındaki azot dengesi izonitrojenli amino asit tedavisi gören hastalarınkine oranla, anlamlı bir şekilde daha iyi bulunmuştur.

Farmakokinetik Özellikler

xxxxx

Farmasötik Şekli

çözelti

Formülü

ProcalAmine (Elektrolitli enjektabl Amino Asit ve Gliserin Solüsyonu), kristalize amino asitlerlerle birlikte, protein dışı enerji kaynağı olarak gliserin ve erişkin bir insanın günlük gereksinimini karşılayacak miktarda elektrolitler içeren, hafifçe hipertonik steril ve pirojensiz bir çözeltidir. 1000 ml’lik bir şişe solüsyon parenteral yoldan organizmaya verildiğinde 29 g proteine eşdeğer miktarda amino asitleri 4.6 g azotu ve protein dışı enerji kaynağı olarak130kalori sağlar. Her100 ml solüsyonda:   a)Non-protein enerji kaynağı Gliserin USP (gliserol)…………………………………………………………………….. 3.00 g   b)Esansiyel Amino Asitler: . izoosn, USP…………………………………………………………………………………0.21 g L-Lösin, USP………………………………………………………………………………….0.27 g L-Lizin………………………………………………………………………………………….0.22 g (L-Lizin Asetat, USP 0.31 g olarak katılmışıtır)……………………………………………. L-Metiyonin, USP……………………………………………………………………………..0.16 g L-Fenilalanin, USP…………………………………………………………………………… 0.17 g L-Treonin, USP………………………………………………………………………………..0.12 g L-Triptofan, USP………………………………………………………………………………0.046 g L-Valin, USP……………………………………………………………………………………0.20 g   c)Esansiyel Olmayan Amino Asitler: L-Alanin, USP………………………………………………………………………………….0.21 g L-Arginin, USP…………………………………………………………………………………0.29 g L-Histidin, USP……………………………………………………………………………… ..0.085 g L-Prolin, USP………………………………………………………………………………….. 0.34 g L-Serin, USP…………………………………………………………………………………… 0.18 g L-Sistein Hidroklorür Monohidrat…………………………………………………………… < 0.02 g Glisin, USP (AminoAsetikAsit, USP)………………………………………………… ……….0.42 g   d) Elektrolitler: Sodyum Asetat Trihidrat USP………………………………………………………… …….0.204 g Magnezyum Asetat Tetrahidrat………………………………………………………. ……0.054 g Kalsiyum Asetat Monohidrat…………………………………………………………… …..0.026 g Sodyum Klorür, USP……………………………………………………………………… ….0.117 g PotasyumKlorür,USP…………………………………………………………………….. …..0.149 g FosforikAsit NF…………………………………………………………… ………………….0.024 ml (0.041) g Potasyum Metabisülfit (antioksidan)……………………………………………………… < 0.05 g Enjeksiyonluk su…………………………………………………………………………………… q.s.   Elektrolit Yoğunlukları (mEq/litre) Sodyum                      : 35 Potasyum                    : 24 Magnezyum                 : 5 Kalsiyum                     : 3 Klorür                         :41 Fosfat(HPO4 olarak)      :7 Asetat**                    : 47   ‘ 3.5 mmol/litre; % 10.9 mg P ** Asetik Asit ve Lizin Asetattan sağlanmıştır.   Solüsyonun pH’ı : Yaklaşık 6.8 (pH glasiyal asetik asitle ayarlanmıştır.) Osmolarite        : Yaklaşık 735 mOsm/litre  

İlaç Etkileşmeleri

xxxxx

Kontraendikasyonlar

Böbrek yetmezliği İleri derecede karaciğer hastalığı ve karaciğer koması Azalmış azot ütilizasyonu ile birlikte seyreden hastalıklar Bir ya da daha fazla amino aside karşı aşırı duyarlılık

Kullanım Şekli Ve Dozu

ProcalAmine Solüsyonu, erişkin hastalarda, vücuttaki yağsız kas kitlesini koruyacak non-proteinik kalori, amino asit, idame elektrolitler ve su ihtiyacını karşılayabilen bir preparattır.   ProcalAmine Solüsyonundan yaklaşık günde 3 litre verilmesiyle, hastalara toplam 90 gram amino asit, 390 non-proteinik kalori ve stabil bir hasta için önerilen, başlıca günlük intrasellüler ve ekstrasellüler elektrolitler sağlanmış olur. Hasta yakından izlenerek günde 3 litre ProcalAmine Solüsyonu tedavinin ilk gününden itibaren verilebilir.   Diğer intravenöz sıvı tedavilerinde olduğu gibi, esas amaç hastanın çeşitli yollarla (idrar, ter, bilinçsiz kayıplar vb.) kaybettiği su ve elektrolitlerin yerine konmasıdır. Hastanın gereksinmeleri belirli aralıklarla belirlenmeli, ilave elektrolit ve vitaminler ek olarak sağlanmalıdır.   İnfüzyon yapılan vende tahriş olasılığını azaltmak için, geniş periferik venler kullanılmalı, infüzyon hızı düşük tutulmalı, ilave elektrolitler bütün güne dengeli olarak dağıtılmalı ve tahriş edebilecek diğer ilaçların enjeksiyonunda başka venler kullanılmalıdır

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

xxxxx

Saklama Koşulları

25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.. Aşırı sıcaktan ve donmaktan koruyunuz. Kullanım öncesine kadar ışıktan koruyunuz. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

ProcalAmine (Elektrolitli Enjektabl % 3 Amino Asit ve % 3 Gliserin) Solüsyonu 500mL ve 1000 mL’Iik Vacoliter® şişelerinde bulunur. Reçete ile satılır.

Uyarılar/Önlemler

Preparat antioksidan olarak sodyum bisülfit içermektedir. Sülfitler özellikle duyarlı kişilerde anafilaksi dahil alerjik tipte reaksiyonlara yol açabilirler. Toplumdaki sülfite duyarlılık oranı bilinmemekle birlikte muhtemelen düşüktür. Sülfit duyarlılığı astımlı kişilerde astımlı olmayan kişilere göre daha fazladır.   Amino asitlerin periferik intravenöz infüzyonu, kan üre azotunda (BUN), hafif bir yükselmeye yol açar; bu da artan protein alımının doğal sonucudur. Böbrek ya da karaciğer fonksiyonları bozulmuş olan hastalarda BUN yükselmesi daha fazla olabilir. BUN düzeyi post-prandiyal sınırları aştığında ve yükselmeye devam ettiğinde, ProcalAmine uygulanımına devam edilmemelidir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda amino asit solüsyonlarının uygulanımı, serum amino asit dengesizliğine, hiperamonyemi, pre-renal azotemi, stupor ve komaya yol açabilir. Hiperamonyemi belirtileri gelişen bir hastada, amino asit uygulanımına son verilmeli ve hastanın klinik durumu yeniden değerlendirilmelidir   Tıbbi literatürde gliserol alımına bağlı yan etkiler arasında hemoliz, hemoglobinüri ve böbrek hasarı bildirilmiştir. ProcalAmine ile yapılan klinik denemelerde bu yan etkilerden hiçbirine rastlanmamıştır. Genellikle bu tür yan etkilerin meydana gelişi verilen doza, uygulama yoluna ve farmasötik formülasyona bağlıdır. İzotonik sodyum klorür içinde hazırlandığında, % 40’a kadar varan yüksek yoğunluktaki gliserol solüsyonları hemolitik değildir. Buna karşılık başka solüt içermeyen düşük yoğunluktaki (örn. % 3) gliserol solüsyonlarının deri altına verilmesi hemolize yol açabilir. Damar içi uygulanımlarında aynı etkinin meydana gelebilmesi için, deri altında verilenin 20 katı yüksek dozların uygulanması gerekir. Gliserolün deri altına uygulanımı hemoglobinüri yapabilir. Bu nedenle, bu tür solüsyonların hastaya verilişi sırasında, infüzyon yeri sık sık kontrol edilerek solüsyonun deri altına gitmemesine dikkat edilmelidir.   Aşağıdaki durumlarda, elektrolit içeren solüsyonların uygulanımı sırasında ileri derecede dikkatli olunmalıdır.   a) Konjestif kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve sodyum retansiyonuyla birlikte ödem gösteren hastalarda, sodyum iyonu içeren solüsyonlar dikkatle uygulanmalıdır.   b-Hiperpotasemi ve böbrek yetmezliği hastalarına potasyum iyonu içeren solüsyonlar dikkatle uygulanmalıdır.   c-Metabolik alkaloz ya da solunum alkalozu gösteren hastalara, inorganik tuzlardan kaynaklanan asetat iyonu içeren solüsyonlar dikkatle uygulanmalıdır. d-Kalsiyum iyonu içeren solüsyonlar hastaya kan verilen setten verilmemelidir; kanın pıhtılaşmasına yol açabilirler. Parenteral yoldan beslenmeyi etkili ve güvenilir bir biçimde uygulayabilmek için, beslenme ve vücuttaki proteinlerin korunması konusundaki bilgilerin yanısıra, bu tedavi sırasında gelişebilecek komplikasyonları tanıma ve tedavi etme yönünde iyi bir klinik deneyim gerekir. Parenteral beslenmenin uygun bir biçimde sürdürülebilmesi için, sık laboratuvar tetkikleri ve klinik değerlendirmeler yapılmalıdır. Periferik yoldan yapılan protein koruyucu tedavi, kısa bir süre içinde hastaya nütrisyonel destek sağlama amacına yöneliktir. Uzun süreli besin desteği gereksinimi olan bir hastanın oral ya da parenteral beslenme programları, vücut ağırlığının idamesini sağlayacak yeterlilikte, protein kökenli olmayan kaloriler içermelidir   ProcalAmine solüsyonunun elektrolit bileşimi, erişkinlerde, periferik infüzyonla yapılan protein koruyucu tedavi süresince olan günlük gereksinimlere göre düzenlenmiştir. Anormal elektrolit kayıpları ayrıca değerlendirilmeli ve yerine konmalıdır.   Özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda kardiyak yüklenmeye yol açılmamasına dikkat edilmelidir.   Diyabetli hastalarda, kandaki şeker düzeyleri sık sık kontrol edilmelidir.   ProcalAmine solüsyonlarının periferik venlerden verilişi sırasında iğne ya da kateter, ven içine, doğru bir biçimde yerleştirilmelidir. Hipertonik solüsyonların damar içi uygulanımları sırasında uygulamanın yapıldığı damarlarda flebit olabildiği gözlenmiştir. ProcalAmine ile yapılan klinik denemelerde, uygulamanın yapıldığı damardaki flebit sıklığı daha az hipertonik solüsyonlarla görülebilenden hafifçe daha yüksektir. Sık sık damar değiştirerek ya da filtreler (in-line) kullanarak flebit sıklığı azaltılabilir.   Solüsyon berrak değilse ya da şişedeki vakum bozulmuşsa kullanılmamalıdır.   Gebelikte Kullanım Gebelik kategori C:ProcalAmine solüsyonu ile hayvanlarda üreme çalışmaları yapılmamıştır.ProcalAmine solüsyonu,gebe kadınlarda ve çocuklarda kullanılmamıştır. Solüsyon ancak kesin gerekli olduğunda ve başka bir seçenek yoksa gebelere uygulanmalıdır.   Doğumda Kullanım ProcalAmine doğumda kullanılmamıştır.   Emziren Kadınlarda Kullanım ProcalAmine sollüsyonunun insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç insan sütü ile itrah edilebildığinden,emziren kadınlara ProcalAmine dikkatle uygulanmalıdır.   Çocuklarda Kullanım; Bu solüsyonun çocuklardaki etki ve güvenirliği incelenmemiştir.   KULLANIM ÖNCESİNE KADAR IŞIKTAN KORUYUNUZ.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Amino asit solüsyonlarının periferik yoldan uygulanımı sırasında, literatürde bildirilen lokal yan etkiler: Sıcaklık hissi, eritem, flebit, tromboz.   Genel yan etkiler: Sıcak basması, ateş, bulantı, allerjik reaksiyonlar.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

30 çiğnenebilir/çözünebilir tablet içeren Al/Al folyo blister ve karton kutu ambalaj

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

İki gönüllü çalışmada lamotrijinin ince görsel motor koordinasyonu, göz hareketleri, vücut salınımı ve subjektif sedatif etkiler üzerine olan etkilerinin plasebodan farksız olduğu gösterilmiştir. Lamotrijinle yapılan klinik çalışmalarda, baş dönmesi ve diplopi gibi nörolojik özellik taşıyan advers etkiler bildirilmiştir. Bu nedenle, hastalar, araba veya makine kullanmadan önce lamotrijin tedavisinin kendilerini nasıl etkilediğine bakmalıdır. Tüm antiepileptik ilaç tedavilerine karşı yanıtta bireysel değişkenlik görüldüğü için, hastalar araba kullanma ve epilepsi konusunu kendi doktoruna danışmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

PİNRAL’i aşağıdaki durumlarda kullanmayınız   Eğer lamotrijine veya PİNRAL’de bulunan diğer yardımcı maddelerden herhangi birine  karşı alerjikseniz, PİNRAL’i almayınız.   PİNRAL’i aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız Eğer; PİNRAL veya diğer sara nöbetini önleyici ilaçlarile tedavi sırasında deri döküntüsü görülürse, Hormonal kontraseptif (doğum kontrol hapı) veya hormon yenileme tedavisi alıyorsanız, Böbrek veya karaciğer hastalığınız varsa, Diğer ilaçları kullanıyorsanız, İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıkarsa, PİNRAL’i almadan önce doktorunuza söyleyiniz. Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. PİNRAL’in yiyecek ve içecek ile kullanılması PİNRAL’in yiyecek ve içecek ile kullanılmasıyla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, doktorunuz ilacı kullanabileceğinizi söylemediği sürece PİNRAL’i almayınız. Hamilelik sırasında PİNRAL kullanmanın risklerini ve yararlarını doktorunuzla görüşmelisiniz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme dönemindeyseniz, doktorunuz ilacı kullanabileceğinizi söylemediği sürece PİNRAL’i almayınız. Emzirme sırasında PİNRAL kullanmanın risklerini ve yararlarını doktorunuzla görüşmelisiniz.   Araç ve makine kullanımı PİNRAL ile tedavinin ilk birkaç haftasında baş dönmesi ve yorgunluk hissedebilirsiniz. Bu dönemde bulanık veya çift görme gibi hafif görme problemleri oluşabilir ve reaksiyonlarınız yavaşlayabilir. Bu nedenle, PİNRAL’i aldıktan sonra araç ve makine kullanmamalısınız.   PİNRAL’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler PİNRAL her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ihtiva eder. Dozu nedeni ile herhangi bir özel durum bulunmamaktadır.    Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Valproat, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, primidon, rifampisin, lityum, bupropiyon, olanzapin, okskarbazepin içeren ilaçlar veya doğum kontrol hapı alıyorsanız, PİNRAL’i almadan önce doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, PİNRAL’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa, PİNRAL’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   • Deri döküntüsü • Yüz çevresinde şişme • Ateş, bezlerde şişme veya uyuşukluk • Yorgunluk, beklenmeyen çürüme veya kanama   Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin PİNRAL’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:   • Karaciğer fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak deride sararma, kaşıntı veya karın ağrısı • Çift görme, bulanık görme, göz kızarıklığı • Eklem ağrısı, sırt ağrısı • Halüsinasyon (olmayan şeyleri görme, duyma veya hissetme) • Saldırganlık • Parkinson hastalığınız varsa, kollar veya bacaklarda sallanma gibi semptomlarda kötüleşme • Kontrol edemediğiniz alışılmamış hareketler (kolların ve bacakların sallanması gibi) • Nöbet sıklığında artış • Baş ağrısı, baş dönmesi • Uyarıya karşı aşırı duyarlık gösterme • Uyuma zorluğu • Titreme • Koordinasyon kaybı • Bulantı, kusma • İshal • Aşırı huzursuzluk • Uyuklama • Zihin karışıklığı • Tik ve dengesizlik gibi hareket bozuklukları   Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:   • Alışılmamış göz hareketi • Ağızda yaralar • Vücutta daha kolay morarma görülmesi • Solgun görünme   Bunlar PİNRAL’in hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:   Sara hastalığı   12 yaş üzerindeki yetişkinler:Sara hastalığının kontrolünde kullanılan doz günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak alınan 100 mg ve 400 mg arasındadır. PİNRAL’i ilk almaya başladığınızda, doktorunuz bu dozdan çok daha düşük bir doz verecektir ve daha sonra birkaç hafta boyunca dozu yavaş yavaş artıracaktır.   İki kutuplu duygu durum bozukluğu (Bipolar bozukluk)   18 yaş ve üzerindeki yetişkinler:İki kutuplu duygu durum bozukluğunda (Bipolar bozukluk) kullanılan doz günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak alınan 100 mg ve 400 mg arasındadır. PİNRAL’i ilk almaya başladığınızda, doktorunuz bu dozdan çok daha düşük bir doz verecektir ve daha sonra birkaç hafta boyunca dozu yavaş yavaş artıracaktır. PİNRAL’i doktorunuzun size söylediği şekilde alınız. Doktorunuzun size vereceği doz diğer ilaçları alıp almadığınıza bağlıdır. Bu durum özellikle valproat içeren herhangi bir ilacı alıyorsanız önemlidir. Doktorunuz veya eczacınız kaç tablet alacağınızı ve tabletleri ne zaman alacağınızı size söyleyecektir. PİNRAL tedavisi sırasında deri döküntüsü gelişirse, hemen doktorunuzla temasa geçiniz. Uygulama yolu ve metodu: PİNRAL çiğnenebilir/çözünebilir tableti çiğneyebilirsiniz, az miktar su içinde (en az tableti kaplayacak kadar) çözündürebilirsiniz veya az miktar su ile bütün olarak yutabilirsiniz.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı:   Sara hastalığı 2-12 yaş arasındaki çocuklar:Çocuğunuza verilecek doz, doktorunuz tarafından çocuğunuzun vücut ağırlığına (kg) karşı hesaplanır. Sara hastalığının kontrolünde kullanılan doz günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak alınan 1 mg/kg ve         15 mg/kg arasındadır. Çocuğunuz PİNRAL’i ilk almaya başladığında, doktorunuz bu dozdan çok daha düşük bir doz verecektir ve daha sonra birkaç hafta boyunca dozu yavaş yavaş artıracaktır.   2 yaşın altındaki çocuklar: PİNRAL’i, 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanmayınız.   İki kutuplu duygu durum bozukluğu (Bipolar bozukluk)   Çocuklar (18 yaş altı): 18 yaşın altındaki çocuklarda görülebilen iki kutuplu duygu durum bozukluğunda (Bipolar bozukluk) bir dozaj önerisi yapılamamaktadır.   Yaşlılarda kullanımı: 65 yaşın üzerindeki yaşlı hastalarda önerilenden farklı bir doz ayarlaması gerekmemektedir.   Özel kullanım durumları:   Hormonal kontraseptif (doğum kontrol hapı) alan kadınlar: Hormonal kontraseptif (doğum kontrol hapı) alıyorsanız, doktorunuz PİNRAL’in daha yüksek bir idame dozunu verebilir.   Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliğiniz varsa, PİNRAL’i dikkatli kullanınız.   Karaciğer yetmezliği: Sizin veya çocuğunuzun karaciğer hastalığı varsa, doktorunuz karaciğer hastalığının şiddetine bağlı olarak önerilen dozdan daha azını verebilir.   Eğer PİNRAL’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.             Kullanmanız gerekenden daha fazla PİNRAL kullandıysanız: PİNRAL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   PİNRAL’i kullanmayı unutursanız: Bir dozu almayı unutursanız, hatırladığınız anda unuttuğunuz dozu alınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   PİNRAL ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: PİNRAL’i aniden kesmeyiniz. Eğer PİNRAL’i aniden keserseniz, sara nöbetleri tekrar oluşabilir veya daha kötü olabilir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

PİNRAL 200 mg çiğnenebilir/çözünebilir tabletdeki etkin madde lamotrijindir. Lamotrijin, sara nöbetini önleyici ilaçlar olarak adlandırılan bir ilaç grubunda yer alır.             PİNRAL, 30 çiğnenebilir/çözünebilir tablet içeren blister ambalajlarda takdim edilir.   Sara hastalığı PİNRAL’i, yetişkinler ve çocuklardaki sara hastalığının tedavisinde kullanınız. PİNRAL, 12 yaş üzerindeki yetişkinlerde görülebilen sara hastalığının tedavisinde diğer ilaçlara ek olarak veya tek başına kullanılır. PİNRAL, 2-12 yaş arasındaki çocuklarda görülebilen sara hastalığının tedavisinde diğer sara nöbetini önleyici ilaçlarla birlikte kullanılabilir.   İki kutuplu duygu durum bozukluğu (Bipolar bozukluk) PİNRAL’i, iki kutuplu duygu durum bozukluğu (bipolar bozukluk) olan 18 yaş ve üzerindeki yetişkinlerde görülebilen duygu durum ataklarının önlenmesinde kullanınız.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

PİNRAL’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız. Işıktan koruyunuz. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PİNRAL’i kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

PİNRAL 200 mg çiğnenebilir/çözünebilir tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

UDP-glukuronil transferazlar lamotrijinin metabolizmasından sorumlu enzimler olarak belirlenmiştir. Lamotrijinin hepatik oksidatif ilaç metabolize edici enzimleri klinikte belirgin olarak inhibe ettiğine veya indüklediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır ve lamotrijin ve sitokrom P450 enzimleri tarafından metabolize olan ilaçlar arasında etkileşme beklenmez. Lamotrijin kendi metabolizmasını indükleyebilirse de, bu etki önemli oranda değildir ve belirgin klinik sonuçlara neden olması beklenmez.   Tablo 6. Lamotrijinin glukuronidasyonu üzerine diğer ilaçların etkileri   Lamotrijinin glukuronidasyonunu önemli derecede inhibe eden ilaçlar Lamotrijinin glukuronidasyonunu önemli derecede indükleyen ilaçlar Lamotrijinin glukuronidasyonunu önemli derecede inhibe etmeyen veya indüklemeyen ilaçlar Valproat Karbamazepin Fenitoin Primidon Fenobarbital Rifampisin Etinilöstradiol/ Levonorgestrel kombinasyonu* Lityum Bupropiyon Olanzapin Okskarbazepin   * Diğer oral kontraseptifler ve HRT çalışılmamıştır, ancak bunlar lamotrijin farmakokinetik parametrelerini benzer şeklide etkileyebilirler.   AEİ’larla etkileşmeler Lamotrijinin glukuronidasyonunu inhibe eden valproat, lamotrijinin metabolizmasını azaltır ve lamotrijinin ortalama yarı ömrünü yaklaşık iki kat artırır.   Hepatik ilaç metabolize edici enzimleri indükleyen belirli antiepileptik ilaçlar (ör: fenitoin, karbamazepin, fenobarbital ve primidon) lamotrijinin glukuronidasyonunu indükler ve lamotrijin metabolizmasını artırır.   Karbamazepin almakta olan hastalarda lamotrijin tedavisinin başlangıcını takiben baş ağrısı, baş dönmesi, ataksi, diplopi, bulanık görme ve bulantı gibi merkezi sinir sistemine ait olgular kaydedilmiştir. Bu olgular genellikle, karbamazepin dozunun azaltılması ile ortadan kalkar. Benzer bir etki lamotrijin ve okskarbazepin alan sağlıklı yetişkin gönüllülerdeki bir çalışmada da görülmüştür, fakat doz azaltması araştırılmamıştır.   Diğer antiepileptik ilaçların plazma konsantrasyonlarında değişiklikler bildirilmesine rağmen, kontrollü çalışmalarda lamotrijinin birlikte uygulandığı antiepileptik ilaçların plazma konsantrasyonlarını etkilediğine dair hiçbir kanıt elde edilmemiştir.   İn vitro çalışmalardan elde edilen kanıtlar lamotrijinin diğer antiepileptik ilaçları protein bağlanma bölgelerinden ayırmadığını göstermektedir. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde 200 mg lamotrijin ve 1200 mg okskarbazepin kullanılan bir çalışmada, okskarbazepin lamotrijinin metabolizmasını ve lamotrijin okskarbazepinin metabolizmasını değiştirmemiştir.   Diğer psikoaktif ajanlarla etkileşmeler 20 sağlıklı deneğe altı gün süreyle günde iki defa verilen 2 g anhidröz lityum glukonattan sonra lityum farmakokinetiği, 100 mg/gün lamotrijinin birlikte verilmesiyle değişmemiştir.   12 denekte çoklu oral bupropiyon dozları, tek doz lamotrijin farmakokinetiği üzerine istatistiksel olarak anlamlı etkilere yol açmamıştır ve sadece lamotrijin glukuronide ait eğri altında kalan alanda hafif bir artışa neden olmuştur.   Sağlıklı yetişkin gönüllülerdeki bir çalışmada 15 mg olanzapin lamotrijinin Cmaks ve EAA (eğri altındaki alan) değerlerini sırasıyla % 24 ve % 20 oranında azaltmıştır. Bu büyüklükte bir etkinin klinik olarak anlamlı olması beklenmez. 200 mg lamotrijin olanzapinin farmakokinetiğini etkilemez.   İn vitro inhibisyon deneyleri, lamotrijinin primer metaboliti olan 2-N-glukuronidin oluşumunun, amitriptilin, bupropiyon, klonazepam, fluoksetin, haloperidol veya lorazepamla ko-enkübasyonu tarafından minimal olarak etkilendiğini göstermiştir. İnsan karaciğeri mikrozomundan alınan bufuralol metabolizması ile ilgili veriler, lamotrijinin başlıca CYP2D6 tarafından elimine edilen ilaçların klerensini azaltmadığını öne sürmektedir. İn vitro deneylerin sonuçları, lamotrijin klerensinin, klozapin, fenelzin, risperidon, sertralin veya trazodon tarafından etkilenmesinin mümkün olmadığını ileri sürmektedir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Hormonal kontraseptiflerle etkileşimler   Hormonal kontraseptiflerin lamotrijin farmakokinetiği üzerine etkisi: 16 kadın gönüllüdeki bir çalışmada 30 mcg etinilöstradiol/150 mcg levonorgestrel içeren oral bir kontraseptif ilaç lamotrijinin oral klerensinde yaklaşık iki misli artışa neden olarak lamotrijin EAA ve Cmaks değerlerinde sırasıyla ortalama % 52 ve % 39 azalmaya neden olmuştur. Serum lamotrijin konsantrasyonları inaktif ilaç haftası süresince (ör.”ilaçsız hafta”) kademeli olarak artarak inaktif ilaç haftası sonunda doz-öncesi konsantrasyonlar ile, birlikte tedavi sırasındakinden yaklaşık iki misli yüksek olmuştur.   Lamotrijinin hormonal kontraseptif farmakokinetiği üzerine etkisi: 16 kadın gönüllüdeki bir çalışmada, 300 mg lamotrijin kararlı durum dozunun kombine oral kontraseptifin etinilöstradiol komponentinin farmakokinetiğine hiçbir etkisi olmamıştır. Levonorgestrel komponentinin oral klerensinde, levonorgestrel EAA ve Cmaks değerlerinde sırasıyla ortalama % 19 ve % 12 azalmaya yol açan önemsiz bir artış gözlenmiştir. Çalışma sırasındaki serum FSH, LH ve östradiol ölçümleri bazı kadınlarda overlerin hormonal aktivitesinde bir miktar baskılanmaya işaret etmişse de serum progesteron ölçümü 16 deneğin hiçbirinde ovülasyonun hormonal kanıtı bulunmadığını göstermiştir. Levonorgestrel klerensinin az miktarda artışının ve serum FSH ve LH değişikliklerinin overlerin ovülasyon aktivitesi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. 300 mg/gün dışındaki lamotrijin dozlarının etkisi çalışılmamıştır ve diğer kadın hormon preparatları ile çalışmalar yapılmamıştır.   Diğer ilaçlarla etkileşimler 10 erkek gönüllüdeki bir çalışmada, rifampisin lamotrijinin klerensini artırmış ve glukuronidasyondan sorumlu hepatik enzimlerin indüksiyonundan dolayı lamotrijinin yarılanma ömrünü azaltmıştır. Birlikte rifampisin alan hastalarda, lamotrijin ile birlikte glukuronidasyon indükleyicisi alanlar için önerilen tedavi rejimi kullanılmalıdır.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Maksimum terapötik dozu 10-20 kat aşan dozların akut olarak alımı bildirilmiştir. Doz aşımı sonucunda meydana gelen semptomlar arasında nistagmus, ataksi, bilinç bozukluğu ve koma yer almaktadır. Doz aşımı durumunda, hasta hastaneye yatırılmalı ve uygun destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Gerekli görüldüğü takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır.

Etkin Maddeler

Lamotrijin 200 mg

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer antiepileptikler ATC kodu: N03AX09   Etki mekanizması:Farmakolojik araştırmaların sonuçları, lamotrijinin voltaj kapılı sodyum kanalları için kullanıma-bağlı bir bloker olduğunu ortaya koymaktadır. Lamotrijin, nöron kültürlerinde, uzun süreli tekrarlayan uyarılarda, kullanıma ve voltaja bağlı bir blokaj meydana getirir ve glutamatın (epileptik nöbetlerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayan amino asit) patolojik salıverilmesini inhibe etmenin yanında, glutamatın meydana getirdiği aksiyon potansiyel deşarjlarını da inhibe eder.    Farmakodinamik etkiler:İlaçların santral sinir sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek için tasarlanan testlerde, sağlıklı gönüllülere verilen 240 mg lamotrijin kullanımından elde edilen sonuçlar, plasebodan farklı olmamıştır, oysa hem 1000 mg fenitoin hem de 10 mg diazepam önemli ölçüde ince görsel motor koordinasyonu ve göz hareketlerini bozmuş, vücut salınımlarını artırmış ve subjektif sedatif etkilere neden olmuştur.   Bir başka çalışmada, 600 mg tek doz oral karbamazepin önemli ölçüde ince görsel motor koordinasyonu ve göz hareketlerini bozarken, vücut salınımlarını ve kalp atım hızını da artırmıştır, oysa 150 mg ve 300 mg dozlarındaki lamotrijinle elde edilen sonuçlar plasebodan farklı olmamıştır.

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler  Emilim: Lamotrijin önemli bir ilk geçiş metabolizması olmaksızın bağırsaktan hızla ve tamamen emilir. Doruk plazma konsantrasyonları ilacın oral olarak alınmasından yaklaşık 2.5 saat sonra meydana gelir. Maksimum konsantrasyona ulaşma süresi besinlerle alındığında hafif gecikirse de, absorpsiyon derecesi besinlerden etkilenmez. Farmakokinetiği test edilen en yüksek tek doz olan 450 mg’a kadar doğrusaldır. Kararlı durum maksimum konsantrasyonu, kişiler arasında fazla değişkenlik gösterirse de aynı kişide konsantrasyon değişikliği çok azdır. Dağılım: Plazma proteinlerine bağlanma yaklaşık % 55 oranındadır; plazma proteinlerinden ayrılmanın toksisiteyle sonuçlanması beklenmez. Dağılım hacmi 0.92 ila 1.22 L/kg arasında değişir.  Biyotransformasyon: Lamotrijinin metabolizmasından sorumlu enzimler olarak UDP-glukuronil transferazlar tanımlanmıştır. Lamotrijin kendi metabolizmasını doza bağlı olarak çok az indükler. Ancak, lamotrijinin diğer antiepileptik ilaçların (AEİ) farmakokinetiğini etkilediğine ilişkin kanıt bulunmamaktadır ve veriler lamotrijin ve sitokrom P450 enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçlar arasında etkileşimin olası olmadığını göstermektedir. Eliminasyon: Sağlıklı yetişkinlerde ortalama kararlı durum klerensi 39 ± 14 mL/dak’dır. Lamotrijinin klerensi başlıca metaboliktir ve glukuronid konjugatı takiben idrarla elimine olur. % 10’undan azı değişmemiş olarak idrarla atılır. İlaçla ilgili maddenin sadece % 2 kadarı feçesle atılır. Klerensi ve yarı ömrü dozdan bağımsızdır. Sağlıklı yetişkinlerdeki ortalama eliminasyon yarı ömrü 24 ila 35 saat arasındadır. Gilbert Sendromu olan hastalarda yapılan bir çalışmada, ortalama görünen klerens normal kontrollerle karşılaştırıldığında % 32 oranında azalmıştır, fakat değerler genel popülasyonun aralığı dahilindedir.Lamotrijinin yarı ömrü beraberinde kullanılan ilaçlardan büyük ölçüde etkilenir.Ortalama yarı ömrü karbamazepin ve fenitoin gibi glukuronidasyon-indükleyici ilaçlarla birlikte verildiğinde yaklaşık 14 saate düşmekte ve tek başına valproat ile birlikte verildiğinde ortalama yaklaşık 70 saate çıkmaktadır. Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:Farmakokinetiği test edilen en yüksek tek doz olan 450 mg’a kadar doğrusaldır. Hastalardaki karekteristik özellikler Çocuklar: Vücut ağırlığına göre ayarlanmış klerens, çocuklarda yetişkinlerde olduğundan daha yüksektir ve en yüksek değerlere beş yaşın altındaki çocuklarda ulaşılmaktadır. Lamotrijinin yarı ömrü çocuklarda yetişkinlerde olduğundan daha kısa olup karbamazepin ve fenitoin gibi enzim indükleyici ilaçlarla birlikte verildiğinde yaklaşık 7 saatlik bir ortalama değerdedir ve tek başına valproat ile birlikte uygulandığında 45 ila 50 saat arası ortalama değerlere ulaşmaktadır. Yaşlılar:Aynı deneylere katılan epilepsi hastası gençlerin ve yaşlıların dahil edildiği bir popülasyon farmakokinetik analizinden elde edilen klinik sonuçlar, yaşlılarda lamotrijinin klerensinin klinik açıdan önemli derecede değişmediğini göstermiştir. Tek dozlardan sonra klerens 20. yaşta 35 mL/dak’dan 70. yaşta 31 mL/dak’ya % 12 oranında azalmıştır. 48 haftalık tedaviden sonraki azalma, genç ve yaşlı gruplar arasında 41 mL/dak’dan 37 mL/dak’ya olmak üzere % 10 olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, lamotrijin farmakokinetiği 150 mg’lık tek dozu takiben 12 sağlıklı yaşlı denekte incelenmiştir. Yaşlılardaki ortalama klerens (0.39 mL/dak/kg), 30 ila 450 mg arası tek dozlar sonrası yaşlı olmayan yetişkinlerle yapılan 9 çalışmadan elde edilen ortalama klerens (0.31 – 0.65 mL/dak/kg) değerleri arasında bulunmaktadır. Böbrek yetmezliği olan hastalar: Kronik böbrek yetmezliği olan 12 gönüllüye ve hemodiyalize giren bir başka 6 bireye birer tek doz 100 mg lamotrijin verilmiştir. Ortalama CL/F sağlıklı gönüllülerdeki 0.58 mL/dak/kg ile karşılaştırıldığında, 0.42 mL/dak/kg (kronik böbrek yetmezliği), 0.33 mL/dak/kg (hemodiyaliz arasında) ve 1.57 mL/dak/kg (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama plazma yarı ömrü sağlıklı gönüllülerdeki 26.2 saat ile karşılaştırıldığında, 42.9 saat (kronik böbrek yetmezliği), 57.4 saat (hemodiyaliz arasında) ve 13.0 saat (hemodiyaliz sırasında) olarak gerçekleşmiştir. Ortalama olarak, vücutta mevcut olan lamotrijin miktarının yaklaşık % 20’si (aralık=5.6-35.1) 4 saatlik bir hemodiyaliz sırasında elimine edilmiştir. Bu hasta popülasyonu için, başlangıç lamotrijin dozları hastaların antiepileptik ilaç rejimine dayandırılmalıdır; azaltılmış idame dozları, önemli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda etkili olabilir. Karaciğer yetmezliği olan hastalar: Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan 24 denek ve kontrol grubu olarak 12 sağlıklı denek üzerinde tek dozluk bir farmakokinetik çalışma gerçekleştirilmiştir. Lamotrijinin medyan görünür klerensi derece A, B, ve C (Child-Pugh sınıflandırması) karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla 0.31, 0.24 veya 0.10 mL/dak/kg iken, sağlıklı kontrollerde 0.34 mL/dak/kg olmuştur. Başlangıç, artırım ve idame dozları, genellikle orta derece (Child-Pugh derecesi B) karaciğer yetmezliği olan hastalarda yaklaşık % 50 ve şiddetli (Child-Pugh derecesi C) karaciğer yetmezliği olan hastalarda yaklaşık % 75 azaltılmalıdır. Artırım ve idame dozları klinik yanıta göre ayarlanmalıdır.

Farmasötik Form

Çiğnenebilir/çözünebilir tablet Beyaz renkte, yuvarlak tabletler

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi C’dir.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda lamotrijinin kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur. Klinisyenler lamotrijin tedavisi sırasında hormonal kontraseptiflere başlayan veya durduran kadınların klinik tedavisini uygun şeklide yönetmelidir ve lamotrijin doz ayarlaması gerekebilir.   Gebelik dönemi Çok sayıda prospektif gebelik kayıtlarından elde edilen pazarlama sonrası veriler, gebeliğin ilk üç ayında lamotrijin monoterapisine maruz kalan 1000’in üzerinde kadının gebelik sonuçlarını içermektedir. Veriler, genel popülasyon ile karşılaştırıldığında majör doğum defektleri riskinde artış göstermemiştir.   Lamotrijinin politerapi kombinasyonları içinde kullanımından elde edilen veriler, diğer ajanlarla ilişkili malformasyon riskinin beraberinde lamotrijin kullanımı ile etkilenip etkilenmediğini değerlendirmek için yetersizdir.   Lamotrijin, gebelik sırasında ancak beklenen yararı, fetüse olan muhtemel riskinden daha fazla olduğu durumlarda kullanılabilir.   Gebelik sırasındaki fizyolojik değişiklikler lamotrijin düzeylerini ve/veya terapötik etkisini etkileyebilir. Gebelik sırasında lamotrijin düzeylerinin azaldığına dair raporlar bildirilmiştir. Lamotrijin tedavisi sırasında gebe kadınlara uygun klinik tedavi sağlanmalıdır.   Laktasyon dönemi Laktasyon döneminde lamotrijin kullanımı ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır. Ön araştırmalar, anne sütüne geçen lamotrijin konsantrasyonunun genellikle serum konsantrasyonunun % 40-60’ı oranında olduğunu göstermektedir.   Bu şekilde anne sütü alan az sayıda bebek bilinmektedir ve lamotrijinin ulaştığı serum konsantrasyonlarında farmakolojik etkiler oluşabilir.   Emzirmenin potansiyel faydaları, bebekte oluşabilecek potansiyel advers etki riski karşısında değerlendirilmelidir.   Üreme yeteneği /Fertilite İnsan fertilitesi üzerinde lamotrijinin etkisiyle ilgili herhangi bir deneyim yoktur.

Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 31.12.2009 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

İstenmeyen etkiler, mevcut verilere dayanarak epilepsi ve bipolar bölümlerine ayrılmıştır. Ancak, lamotrijinin genel güvenilirlik profili dikkate alınırken her iki bölüme başvurulmalıdır.   İstenmeyen etkilerin sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Epilepsi   Kan ve lenf sistemi bozuklukları Çok seyrek: Nötropeni, lökopeni, anemi, trombositopeni, pansitopeni, aplastik anemi, agranülositoz içeren hematolojik anormallikler.   Hematolojik anormallikler hipersensitivite sendromu ile ilgili olabilir veya olmayabilir.   Bağışıklık sistemi bozuklukları Çok seyrek: Hipersensitivite sendromu** (ateş, lenfadenopati, fasiyel ödem, kan ve karaciğer anormallikleri, yaygın intravasküler koagülasyon, multiorgan disfonksiyonu gibi semptomlar dahil).   **Döküntü aynı zamanda aralarında ateş, lenfadenopati, fasiyel ödem ve kan ve karaciğer anormallikleri gibi çeşitli sistemik semptomlarla birlikte görülen hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmiştir. Sendrom, klinik şiddet açısından geniş bir yayılım gösterebilir ve nadiren yaygın intravasküler koagülasyona ve multiorgan bozukluğuna neden olabilir. döküntü olmasa da hipersensitivitenin erken belirtilerinin (örn: ateş, lenfadenopati) var olabileceği unutulmamalıdır. bu gibi belirtiler ve semptomlar mevcutsa, hasta hemen değerlendirilmeli ve alternatif bir etyoloji belirlenemezse lamotrijin kesilmelidir.   Psikiyatrik bozukluklar Yaygın: İritabilite Yaygın olmayan: Agresyon Çok seyrek: Tik, halüsinasyon, konfüzyon.   Sinir sistemi bozuklukları   Monoterapi klinik deneylerde: Çok yaygın: Baş ağrısı Yaygın: Uyuşukluk, uykusuzluk, baş dönmesi, tremor. Yaygın olmayan: Ataksi   Diğer klinik deneylerde: Çok yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi Yaygın: Nistagmus, tremor, ataksi, uyuşukluk, uykusuzluk. Çok seyrek: Ajitasyon, dengesizlik, hareket bozuklukları, Parkinson hastalığında kötüleşme, ekstrapiramidal etkiler, koreoatetosis, nöbet sıklığında artış.   Lamotrijinin önceden Parkinson hastalığı bulunan hastalarda Parkinson semptomlarını kötüleştirdiğine dair raporlar ve bu altta yatan koşula sahip olmayan hastalarda da ekstrapiramidal etkiler ve koreoatetosis görüldüğüne dair nadir raporlar bulunmaktadır.   Göz bozuklukları Çok yaygın: Diplopi, bulanık görme. Seyrek: Konjunktivit.   Gastrointestinal bozukluklar   Monoterapi klinik deneylerde: Yaygın: Bulantı   Diğer klinik deneylerde: Yaygın: Mide-bağırsak rahatsızlığı (kusma ve ishal dahil).   Hepato-biliyer bozukluklar Çok seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde artış, karaciğer fonksiyon bozukluğu, karaciğer yetmezliği   Karaciğer fonksiyon bozukluğu genellikle hipersensitivite reaksiyonlarıyla ilgili olarak meydana gelir, ancak açık hipersensitivite belirtileri olmaksızın nadir vakalar da rapor edilmiştir.   Deri ve deri altı doku bozuklukları Çok yaygın: Deri döküntüsü Seyrek: Stevens Johnson Sendromu Çok seyrek: Toksik epidermal nekroliz   Çift-kör, ek tedavi klinik deneylerinde, deri döküntüsü lamotrijin alan hastaların           % 10’unda ve plasebo alanların % 5’inde meydana gelmiştir. Deri döküntüleri lamotrijin alan hastaların % 2’sinde tedavinin kesilmesine neden olmuştur. Döküntü genellikle makülopapüler görünüşte olup genellikle tedavinin başlamasından itibaren 8 hafta içinde meydana gelmiştir ve lamotrijinin kesilmesiyle düzelmiştir.   Seyrek olarak, Stevens Johnson Sendromu ve toksik epidermal nekrolizi (Lyell Sendromu) de içeren ciddi, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden deri döküntüleri bildirilmiştir. Hastaların çoğunluğunda ilacın kesilmesiyle düzelme olmakla beraber, bazı hastalarda geri dönüşümsüz yara izleri ve ender vakalarda ölüm bildirilmiştir.   Tüm döküntü riskinin aşağıdakilerle güçlü ilişkisi olduğu gösterilmiştir:   • Yüksek lamotrijin başlangıç dozları ve lamotrijin tedavisinde önerilen doz    artırımının aşılması • Beraberinde valproat kullanımı     Döküntü aynı zamanda değişik sistemik semptomlarla ilgili olarak bir hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmiştir.   Kas-iskelet sistemi, bağ doku ve kemik bozuklukları Çok seyrek: Lupus-benzeri reaksiyonlar   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar Yaygın: Yorgunluk.   Bipolar bozukluk Aşağıdaki istenmeyen etkiler, lamotrijinin genel güvenilirlik profili için epilepside görülenlerle birlikte dikkate alınmalıdır.   Sinir sistemi bozuklukları   Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Çok yaygın: Baş ağrısı Yaygın: Ajitasyon, uyuklama, baş dönmesi.   Deri ve deri altı doku bozuklukları   Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Çok yaygın: Deri döküntüsü Seyrek: Stevens Johnson Sendromu.   Lamotrijinle yapılan bütün bipolar bozukluk çalışmaları (kontrollü ve kontrolsüz) göz önüne alındığında, lamotrijin alan hastaların % 14’ünde deri döküntüleri meydana gelmiştir. Oysa, bipolar bozukluk olan hastalarda yapılan kontrollü klinik çalışmalarda, lamotrijin alan hastaların % 9’unda ve plasebo alan hastaların % 8’inde deri döküntüleri meydana gelmiştir.   Kas-iskelet ve bağ dokusu bozuklukları   Bipolar bozukluk klinik deneylerinde: Yaygın: Artralji

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Lamotrijin 200 mg Yardımcı maddeler: Sodyum sakkarin 1.04 mg Sodyum nişasta glikolat 16.00 mg Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Teratojenite: Kemirgenler ve tavşanlar üzerinde yapılan reprodüktif ve toksisite çalışmalarında, teratojenik etkiler görülmezken, fötal ağırlıkta azalma ve iskelet ossifikasyonunda gecikme gözlenmiştir. Hayvan deneylerinde, lamotrijin tarafından fertilitede bir bozulma görülmemiştir. Lamotrijin sıçanlardaki fötal folik asit düzeylerini azaltmıştır. Folik asit eksikliğinin hayvanlardaki konjenital malformasyonlardaki risk artışı ile ilişkili olduğu düşünülür.   Mutajenite: Mutajenite testlerinden elde edilen sonuçlar lamotrijinin insanlara karşı bir genetik risk olmadığını göstermektedir   Karsinojenite: Sıçan ve fare üzerinde yapılan uzun süreli çalışmalarda lamotrijin karsinojenik bulunmamıştır.

Kontrendikasyonlar

PİNRAL, lamotrijine veya ilacın bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

PİNRAL 200 mg çiğnenebilir/çözünebilir tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Bu ilaçla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Hastalar intihar düşüncesi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir. İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir.   Deri döküntüsü: Lamotrijin tedavisi başlangıcından sonra genellikle ilk 8 hafta içinde oluşan advers deri reaksiyonları bildirilmiştir. Bu döküntülerin büyük kısmı hafif ve sınırlıdır, ancak hastaneye yatırmayı ve lamotrijin tedavisinin kesilmesini gerektiren ciddi döküntüler de bildirilmiştir. Bunlar; Stevens Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit edici döküntüleri de içerir.   Mevcut lamotrijin dozaj önerilerini kullanan çalışmalara katılan yetişkinlerde ciddi deri döküntülerinin sıklığı 500 epilepsi hastasında 1’dir. Bu vakaların yaklaşık yarısı SJS olarak bildirilmiştir (1/1000).   Bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, ciddi döküntü sıklığı yaklaşık 1/1000’dir.   Çocuklarda ciddi deri döküntüleri riski yetişkinlerdekinden yüksektir. Bazı çalışmalardan elde edilen mevcut verilere göre epileptik çocuklarda hastaneye yatma ile ilişkili döküntü sıklığının 1/300 ile 1/100 arasında olduğu ileri sürülmektedir. Çocuklarda, döküntünün ilk oluşumu enfeksiyon ile karıştırılabilir. Doktor, tedavinin ilk 8 haftasında döküntü semptomları ve ateş gelişen çocuklarda ilaç reaksiyonu olasılığını göz önünde bulundurmalıdır.   İlave olarak, tüm döküntü riskinin aşağıdakilerle güçlü ilişkisi olduğu gösterilmiştir: Yüksek lamotrijin başlangıç dozları ve lamotrijin tedavisinde önerilen doz artırımının aşılması Beraberinde valproat kullanımı Döküntü gelişen tüm hastalar (yetişkin ve çocuk) derhal değerlendirilmeli ve döküntünün ilaca bağlı olmadığı açıkça belli değilse lamotrijin hemen kesilmelidir. Daha önce lamotrijin ile tedaviye bağlı döküntü nedeniyle tedavisi kesilen hastalarda beklenen yararları riskinden açık olarak fazla değilse tekrar lamotrijin tedavisine başlanması önerilmez.   Döküntü; ateş, lenfadenopati, fasiyal ödem ve kan ve karaciğer anormallikleri gibi çeşitli sistemik semptomlarla birlikte görülen hipersensitivite sendromunun bir parçası olarak da bildirilmektedir. Sendrom, klinik şiddet açısından geniş bir yayılım gösterebilir ve nadiren yaygın intravasküler koagülasyona ve multiorgan bozukluğuna neden olabilir. Önemle değinilmesi gereken nokta, döküntü olmasa dahi hipersensitivitenin erken belirtilerinin (örn: ateş, lenfadenopati) olabileceğidir. Eğer bu gibi belirtiler ve semptomlar varsa hasta hemen değerlendirilmelidir ve alternatif bir etyoloji mevcut değilse lamotrijin kesilmelidir.   Hormonal kontraseptifler   Hormonal kontraseptiflerin lamotrijin etkinliğine etkisi: Etinil östradiol/levonorgestrel (30 mcg/150 mcg) kombinasyonunun lamotrijinin klerensini yaklaşık iki misli artırarak lamotrijin düzeylerinin azalmasına yol açtığı gösterilmiştir. Titrasyonu takiben, maksimal bir terapötik yanıt için daha yüksek idame dozları (2 misli kadar) gerekebilir. Lamotrijin glukuronidasyon indükleyicisi almayan ve bir haftalık inaktif ilaç içeren (ör. ilaçsız hafta) bir hormonal kontraseptif alan kadınlarda, inaktif ilaç haftasında lamotrijin düzeylerinde kademeli olarak geçici artışlar meydana gelebilir. Bu artışlar, lamotrijin doz artışları inaktif ilaç haftasından önceki günlerde veya bu hafta içinde yapılırsa daha fazla olacaktır.   Klinisyenler lamotrijin tedavisi sırasında hormonal kontraseptiflere başlayan veya durduran kadınların klinik tedavisini uygun şeklide yönetmelidir ve lamotrijin doz ayarlaması gerekebilir.   Diğer oral kontraseptifler ve hormon replasman tedavileri (HRT) çalışılmamıştır, ancak bunlar da lamotrijinin farmakokinetiğini benzer şekilde etkileyebilirler.    Lamotrijinin hormonal kontraseptif etkinliğe etkisi: 16 sağlıklı gönüllüde yapılan bir etkileşim çalışmasında lamotrijin ve hormonal kontraseptif (etinilöstradiol/levonorgestrel kombinasyonu) birlikte uygulandığında, levonorgestrel klerensinde önemsiz artışlar ve serum FSH ve LH’da değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin overlerin ovülasyon aktivitesine etkisi bilinmemektedir. Ancak, hormonal preparatlarla birlikte lamotrijin alan bazı hastalarda bu değişikliklerin kontraseptif etkinliğin azalmasına yol açma olasılığı göz ardı edilemez. Bu nedenle, hastalar beklenmeyen kanamalar gibi menstrual düzendeki değişiklikleri hemen bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır.   Dihidrofolat redüktaz: Lamotrijin dihidrofolat redüktazın zayıf bir inhibitörüdür, bu nedenle uzun süreli tedavide folat metabolizmasıyla etkileşim gösterme olasılığı vardır. Buna rağmen, lamotrijin, insanda uzun süreli uygulama sırasında, hemoglobin konsantrasyonunda, ortalama korpüsküler hacim ya da serum veya eritrosit folat konsantrasyonlarında bir yıla kadar veya eritrosit folat konsantrasyonlarında beş yıla kadar belirgin değişiklikler oluşturmamıştır.   Böbrek yetmezliği: Son dönem böbrek yetmezliği olan bireylerde yapılan tek doz çalışmalarında lamotrijin plazma konsantrasyonları anlamlı derecede değişmemiştir. Ancak, glukuronid metabolitinin birikmesi beklenebileceğinden, böbrek yetmezliği olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.   Lamotrijin içeren bir başka preparatla tedavi edilen hastalar: Lamotrijin içeren bir başka preparatla tedavi edilen hastalara doktora danışmadan lamotrijin verilmemelidir.   Epilepsi Diğer antiepileptik ilaçlarda olduğu gibi lamotrijinin aniden kesilmesi nöbetlerin geri gelmesini tetikleyebilir. Eğer güvenilirliği ilgilendiren bir nedenle (ör: döküntü) ani ilaç kesilmesi gerekmiyorsa, lamotrijin dozu iki haftalık bir sürede kademeli olarak azaltılmalıdır.   Literatürde, status epileptikus gibi şiddetli konvülsif nöbetlerin rabdomiyoliz, multiorgan disfonksiyonu ve yaygın intravasküler koagülasyon, bazen fatal sonuçlara neden olabileceğine dair raporlar bulunmaktadır. Benzer vakalar lamotrijin kullanımı ile de oluşabilir.   Bipolar bozukluk İntihar girişimi olasılığı, bipolar bozuklukta doğaldır ve yüksek risk taşıyan hastaların yakından denetimi ilaç tedavisine eşlik etmelidir.   Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ihtiva eder. Dozu nedeni ile herhangi bir uyarı gerekmemektedir.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:   Epilepsi pinral monoterapi sağlamak için beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar bırakıldığında veya lamotrijin içeren tedavi rejimlerine diğer antiepileptik ilaçlar eklendiğinde lamotrijin farmakokinetiği üzerine olabilecek etkiler dikkate alınmalıdır    Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde;   Yetişkinler (12 yaş üzeri)   Epilepsi monoterapisinde doz: Monoterapide pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 25 mg, takibeden iki hafta için günde bir defa 50 mg’dır. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 50-100 mg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 100-200 mg/gün’dür. Bazı hastalar beklenen yanıta ulaşmak için 500 mg/gün pinral’e gerek duyarlar.   Başlangıç dozu ve sonraki doz artırımı döküntü riski nedeniyle aşılmamalıdır.   Epilepsi ek tedavisinde doz: Herhangi diğer antiepileptik ilaçla (AEİ) birlikte veya sadece valproat alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için gün aşırı 25 mg, takibeden iki hafta için günde bir defa 25 mg’dır. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 25-50 mg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 100-200 mg/gün’dür.   Diğer AEİ’larla (valproat hariç) veya AEİ olmaksızın lamotrijin glukuronidasyonunu indükleyen AEİ’ları veya diğer ilaçları birlikte alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 50 mg, takibeden iki hafta için iki doza bölünmüş olarak 100 mg/gün’dür. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 100 mg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu iki doza bölünmüş olarak 200-400 mg/gün’dür. Bazı hastalar beklenen yanıta ulaşmak için 700 mg/gün pinral’e gerek duyarlar.   Lamotrijin glukuronidasyonunu indükleyen veya inhibe eden ilaçlardan herhangi biri olmadan okskarbazepin alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 25 mg, takiben iki hafta için günde bir defa 50 mg’dır.   Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 50-100 mg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 100-200 mg/gün’dür.    Tablo 1. Epilepsi tedavisi gören 12 yaş üzeri yetişkinler için önerilen tedavi rejimi Tedavi rejimi Hafta 1+2 Hafta 3+4 İdame dozu Monoterapi 25 mg (günde bir defa) 50 mg (günde bir defa) 100-200 mg (günde bir defa veya         iki doza bölünmüş)   İdame duruma ulaşmak için dozlar her 1-2 haftada 50-100 mg artırılabilir. Birlikte alınan ilaçlara bakılmaksızın valproat ile     ek tedavi 12.5 mg (gün aşırı 25 mg) 25 mg (günde bir defa) 100-200 mg (günde bir defa veya         iki doza bölünmüş)   İdame duruma ulaşmak için dozlar her 1-2 haftada 25-50 mg artırılabilir. Valproat olmaksızın ek tedavi Bu dozaj rejimi aşağıdakilerle kullanılmalıdır:   Fenitoin Karbamazepin Fenobarbital Primidon   veya diğer lamotrijin glukuronidasyon indükleyicileri 50 mg (günde bir defa) 100 mg (ikiye bölünmüş dozlarda) 200-400 mg (iki doza bölünmüş)   İdame duruma ulaşmak için dozlar her 1-2 haftada 100 mg artırılabilir. Lamotrijin glukuronidasyon indükleyicileri veya inhibitörleri olmaksızın okskarbazepin ile 25 mg (günde bir defa) 50 mg (günde bir defa) 100-200 mg (günde bir defa veya         iki doza bölünmüş)   İdame duruma ulaşmak için dozlar her 1-2 haftada 50-100 mg artırılabilir. Lamotrijin ile farmakokinetik etkileşimi henüz bilinmeyen AEİ’ları alan hastalarda, lamotrijin ile valproat birlikte alınırken önerilen tedavi rejimi uygulanmalıdır.   Döküntü riski nedeniyle başlangıç dozu ve sonraki doz artırımı aşılmamalıdır.     Çocuklar (2-12 yaş arası)   Herhangi diğer antiepileptik ilaçla (AEİ) birlikte veya sadece valproat alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa 0.15 mg/kg vücut ağırlığı/gün, takibeden iki hafta için günde bir defa 0.3 mg/kg/gün’dür. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 0.3 mg/kg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu maksimum 200 mg/gün olmak üzere günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 1-5 mg/kg/gün’dür.   Diğer AEİ’larla (valproat hariç) veya AEİ olmaksızın lamotrijin glukuronidasyonunu indükleyen AEİ’ları veya diğer ilaçları birlikte alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için iki doza bölünmüş olarak 0.6 mg/kg vücut ağırlığı/gün, takibeden iki hafta için iki doza bölünmüş olarak 1.2 mg/kg/gün’dür. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 1.2 mg/kg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu maksimum 400 mg/gün olmak üzere iki doza bölünmüş olarak 5-15 mg/kg/gün’dür.   Lamotrijin glukuronidasyonunu indükleyen veya inhibe eden ilaçlardan herhangi biri olmadan okskarbazepin alan hastalarda, pinral başlangıç dozu ilk iki hafta için günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 0.3 mg/kg vücut ağırlığı/gün, takibeden iki hafta için günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 0.6 mg/kg/gün’dür. Daha sonra, optimal yanıtı alana kadar doz her 1-2 haftada maksimum 0.6 mg/kg artırılmalıdır. Optimal yanıtı almak için idame dozu maksimum 200 mg/gün olmak üzere günde bir defa veya iki doza bölünmüş olarak 1-10 mg/kg/gün’dür.   Terapötik dozun devam ettiğinden emin olmak için çocuğun ağırlığı izlenmeli ve ağırlık değiştikçe doz gözden geçirilmelidir.      Tablo 2. Epilepsi tedavisi gören 2-12 yaş arası çocuklar için kombine ilaç tedavisinde önerilen tedavi rejimi (mg/kg vücut ağırlığı/gün olarak toplam günlük doz) Tedavi rejimi Hafta 1+2 Hafta 3+4 İdame dozu Birlikte alınan ilaçlara bakılmaksızın valproat ile      ek tedavi 0.15 mg/kg* (günde bir defa) 0.3 mg/kg (günde bir defa) 1-5 mg/kg (günde bir defa veya         iki doza bölünmüş)   İdame duruma ulaşmak için dozlar her 1-2 haftada      0.3 mg/kg artırılabilir. (maksimum          200 mg/gün). Valproat olmaksızın ek tedavi Bu dozaj rejimi aşağıdakilerle kullanılmalıdır:   Fenitoin Karbamazepin Fenobarbital

Raf Ömrü

24 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

223/4

Ruhsat Sahibi

Adı : SANOVEL İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş. Adresi : Büyükdere Cad. 34398 Maslak – İstanbul Tel No : (212) 285 26 70 Faks No : (212) 285 01 81

Ruhsat Sahibi

Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş. Büyükdere Cad. 34398 Maslak – İstanbul

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız. Işıktan koruyunuz.

Terapötik Endikasyonlar

Epilepsi   Yetişkinler (12 yaş üzeri):pinral epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren jeneralize nöbetlerde, ek tedavi veya monoterapi olarak endikedir.   Çocuklar (2-12 yaş arası):pinral epilepsi tedavisinde, parsiyel nöbetlerde ve tonik-klonik nöbetleri ve Lennox-Gastaut Sendromu ile ilişkili nöbetleri de içeren jeneralize nöbetlerde, ek tedavi olarak endikedir. Yeni teşhis edilmiş pediyatrik hastalarda ilk olarak monoterapi önerilmemektedir. Ek tedavi sırasında epileptik kontrol sağlandıktan sonra beraberinde kullanılan antiepileptik ilaçlar (AEİ’lar) bırakılabilir ve hastalar pinral monoterapisine devam edebilirler.   Bipolar bozukluk   Yetişkinler (18 yaş ve üzeri):pinral, bipolar bozukluğu olan hastalarda, özellikle depresif atakları önleyerek, duygu durum ataklarının önlenmesinde endikedir.  

Üretici Bilgileri

Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş. Çanta 34580 Silivri – İstanbul

Yardımcı Maddeler

Kalsiyum karbonat, Low-Hidroksipropil selüloz (L-HPC) LH-21, magnezyum alüminyum silikat, polivinil prolidon K30, sodyum sakkarin, sodyum nişasta glikolat, kuş üzümü aroması, magnezyum stearat.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Kalsiyum Karbonat Low-Hidroksipropil Selüloz (L-HPC) LH-21 Magnezyum Alüminyum Silikat Polivinil Prolidon K30 Sodyum Sakkarin Sodyum Nişasta Glikolat Kuş Üzümü Aroması Magnezyum Stearat
(Visited 47 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window