İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ZIAGEN
Birim Miktarı 60
ATC Kodu J05AF06
ATC Açıklaması Abacavir
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A08626
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 930,36 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 833,06 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL

İlaç Etken Maddeleri

  • abakavir (300 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Abakavirin tek doz halinde 1200 mg’a ve günlük toplam 1800 mg’a kadar olan dozları klinik çalışmalarda hastalara uygulanmıştır. Beklenmedik bir advers etki bildirilmemiştir. Daha yüksek dozların etkileri bilinmemektedir. Eğer doz aşımı olursa, hasta toksisite bulguları açısından izlenmeli (Bkz. Yan Etkiler / Advers Etkiler) ve standart destek tedavi gerektiği şekilde uygulanmalıdır. Abakavirin peritoneal diyaliz veya hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığı bilinmemektedir.

Endikasyonlar

Ziagen, HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virusu) ile enfekte erişkinlerin ve çocukların antiretroviral kombinasyon tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Abakavir revers transkriptaz inhibitörü bir nükleozid analoğudur. Abakavir, HIV’in zidovudin, lamivudin, zalsitabin, didanozin ya da nevirapine dirençli klinik izolatları da dahil olmak üzere HIV-1 ve HIV-2’ye karşı etkili seçici bir antiviraldir. İn vitro çalışmalar, HIV ile ilgili etki mekanizmasının, viral replikasyon döngüsünde zincirin kesintiye uğraması ve sonlanması ile sonuçlanan şekilde gelişen HIV revers transkriptaz enziminin inhibisyonu olduğunu göstermiştir. Abakavir, nevirapin ve zidovudin ile kombinasyonunda in vitro olarak sinerjik etki gösterir. Didanozin, zalsitabin, lamivudin ve stavudin ile kombinasyonunda aditif etkili olduğu gösterilmiştir.   İn vitro olarak abakavire dirençli HIV-1 izolatları seçilmiştir, bunlar revers transkriptaz enziminin (RT) kodon bölgesindeki ( M184V, K65R, L74V ve Y115F kodonları) spesifik genotip değişiklikleriyle ilişkilidir. Abakavire viral direnç, in vitro ve in vivo olarak, virüsün yabanıl tipinde klinik olarak anlamlı bir düzeyde olabilen, IC50de sekiz katlık bir artışa varan çoklu mutasyonları gerektirdiği için, göreceli olarak yavaş şekilde gelişir. Abakavire dirençli izolatlar; lamivudin, zalsitabin ve/veya didanozine de azalmış duyarlılık gösterebilir fakat zidovudin ve stavudine duyarlı kalabilir. Abakavir ile proteaz inhibitörleri veya nükleozid revers transkriptaz inhibitörü olmayan ilaçlar arasında çapraz direnç bulunmaz.   Klinik deneyim: Klinik çalışmalarda, zidovudin ve lamivudinle kombine Ziagen tedavisi erişkin ve çocuklarda CD4 hücre sayısında buna uyan yükselmelerle birlikte viral yükte belirgin ve kalıcı azalmaya neden olmuştur. Daha önce hiç tedavi edilmemiş hastalarda, çift-kör 48 haftalık klinik çalışmada abakavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonu indinavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonuyla primer etkinlik analizinde eşdeğer antiviral etkinlik göstermiştir. Başlangıç plazma HIV-1 RNA düzeyleri 100.000 kopya/ml’nin üzerinde olan hastaların sekonder analizinde indinavir içeren kombinasyonu alan hastaların yanıtı daha üstün olmuştur. Başlangıç plazma HIV-1 RNA düzeyleri 100.000 kopya/ml’nin altında olan hastaların her iki tedaviye yanıtı eşit bulunmuştur. Çocuklarda körlenmemiş NRTI kombinasyonlarını (körlenmiş nelfinavir ile veya nelfinarvirsiz) karşılaştıran bir çalışmada, lamivudin ve zidovudin ile tedavi edilenlerle (%44) karşılaştırıldığında abakavir ve lamivudin (%73) veya abakavir ve zidovudin (%70) ile tedavi edilenlerin anlamlı ölçüde daha büyük oranında 24 haftada HIV-1 RNA£400 kopya/ml idi. Geniş ölçüde antiretroviral tedavi uygulanmış çocuklarda abakavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonuyla fazla yüksek olmayan fakat uzun süreli bir etki gözlenmiştir. Tedavi denenmiş hastalarda Ziagen’in nükleozid revers transkriptaz inhibitörü ilaçlara eklenmesinin viral yükü azaltmak ve CD4 hücre sayısını artırmakta ek bir fayda sağladığını gösteren sınırlı veri bulunmaktadır. Yararının derecesi, abakavire çapraz direnç açısından seçilmiş olabilecek olan ilk tedavinin özelliği ve süresine bağlıdır. Abakavir, beyin omurilik sıvısına (BOS) geçer   (Bkz. Farmakokinetik Özellikler), BOS’da HIV-1 RNA düzeylerini düşürdüğü gösterilmiştir. Diğer antiretroviral ilaçlarla kombine olarak HIV ile ilişkili nörolojik komplikasyonların önlenmesinde etkisi olabilir ve bu korunaklı bölgede direnç gelişimini geciktirebilir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim:  Abakavir oral uygulamayı takiben barsaktan hızla ve tam olarak emilir. Erişkinlerde absolü biyoyararlılığı %83 civarındadır. Oral uygulamayı takiben, maksimum serum konsantrasyonuna (Cmaks) ulaşmada ortalama süre (tmaks) yaklaşık tablet formu için bir buçuk saattir. Tablet ile solüsyon arasında AUC bakımından farklılık gözlenmemiştir. Terapötik doz seviyelerinde (günde iki kez 300mg) abakavir tabletin sabit Cmaks’ı yaklaşık 3 µg/ml ve 12 saatlik doz aralığında AUC yaklaşık 6 µg/ml’dir. Oral solüsyonun Cmaks değeri tabletten hafifçe daha yüksektir. Yemekler, emilimi geciktirir ve Cmaks‘ı azaltır fakat genel olarak plazma konsantrasyonlarını (AUC) etkilemez. Bu nedenle Ziagen yemekle birlikte veya aç karna alınabilir.   Dağılım: İv uygulamayı takiben abakavirin serbest olarak vücut dokularına geçtiğini gösterir şekilde görünür dağılım hacmi yaklaşık 0.8 l/kg dır. HIV infeksiyonu bulunan hastalarda yapılan çalışmalar abakavirin %30 ile %44 arasında plazma BOS AUC oranıyla BOS’a iyi penetre olduğunu göstermiştir. Bir faz I farmakokinetik çalışmasında günde iki kez 300 mg oral abakavir uygulamasını takiben abakavirin BOS’a penetrasyonu incelenmiştir. Dozdan 1.5 saat sonra BOS’da ulaşılan ortalama konsantrasyon 0.14  µg/ml’dir. Günde iki kez 600 mg dozda yapılan başka bir farmakokinetik çalışmada abakavirin BOS’daki konsantrasyonu, zamanla uygulamadan 0.5-1 saat sonra yaklaşık 0.13 µg/ml’den 3-4 saat sonra yaklaşık 0.74 µg/ml’ye yükselmiştir. Zirve konsantrasyonlarına dört saatte erişilememiş de olsa, belirlenen değerler, 0.08 µg/ml veya 0.26 µM’deki abakavir IC50‘den dokuz kat daha yüksekti. İn vitro plazma protein bağlama çalışmaları, abakavirin terapötik dozlarda insan plazma proteinlerine yalnızca düşük ile orta derecede (yaklaşık %49) bağlandığını gösterir. Bu durum, plazma protein bağlama yerinden çıkarılma nedeniyle olan ilaç etkileşimlerinin olasılığının düşük olduğunu işaret eder.   Metabolizma: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur, uygulanan dozun %2’den azı değişmemiş halde böbrekten atılır. İnsanda temel metabolizma yolu alkol dehidrogenaz ve idrardan atılan dozun yaklaşık % 66’sını oluşturan 5’-karboksilik asidi ve 5’-glukuronidi meydana getiren glukuronidasyondur.   Eliminasyon: Abakavirin ortalama yarı ömrü 1.5 saattir. Günde iki kez 300 mg oral abakavirin multipl dozlarından sonra belirgin bir ilaç birikimi olmamıştır. Abakavirin eliminasyonu, oluşan metabolitlerin esas olarak idrarla atıldığı hepatik metabolizma ile gerçekleşir. Uygulanan abakavir dozunun yaklaşık %83’ü idrarda metabolitler ile değişmemiş abakavir şeklindedir, gerisi feçesle elimine edilir.   Özel Populasyonlar:  Karaciğer Yetmezliği: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur. Abakavirin farmakokinetiği hafif hepatik yetmezlik olan (Child-Pugh skoru 5-6) hastalarda çalışılmıştır. Sonuçlar abakavir AUC değerinde ortalama 1.89 misli bir artış ve abakavir yarılanma-ömründe 1.58 misli artış olduğunu göstermiştir. Metabolitlerin AUC’leri karaciğer hastalığı tarafından değiştirilmemiştir. Bununla beraber bunların oluşum ve eliminasyon hızları azalmıştır. Hafif hepatik yetmezliği olanlar karaciğer hastalığı olmayanların terapötik aralığı içinde ilaç düzeyleri için günde 2 kez 200mg abakavir almalıdır. Orta ve şiddetli karaciğer yetmezliğinde Ziagen farmakokinetiği çalışılmamıştır; bu nedenle Ziagen bu hastalarda kontrendikedir.   Böbrek Yetmezliği: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur, uygulanan dozun %2’den azı değişmemiş halde böbrekten atılır. Abakavirin ileri evre böbrek yetmezliğindeki hastalardaki farmakokinetiği normal renal fonksiyonlu hastalardakine benzer. Bundan dolayı renal yetmezlikte doz azaltılmasına gerek duyulmamaktadır.   Çocuklarda Kullanım: Abakavir oral solüsyon şeklinde çocuklara verildiğinde hızla ve tam olarak emilir. Plazma konsantrasyonlarında daha fazla değişiklik olmakla birlikte çocuklardaki genel farmakokinetik parametreler erişkinlerdekine benzerdir. Üç aydan 16 yaşa kadar olan çocuklarda önerilen doz, günde iki kez 8 mg/kg’dır. Bu ise, erişkinde uygulanan günde iki kez 300 mg’a eşdeğer terapötik konsantrasyona büyük ölçüde ulaşabilecek, hafifçe daha yüksek ortalama plazma konsantrasyonlarını sağlayacaktır.   Yaşlılarda Kullanım: Altmışbeş yaşın üstündeki hastalarda abakavir farmakokinetiği incelenmemiştir. Yaşlı hastaların tedavisi sırasında karaciğer, böbrek ve kalp fonksiyonlarında azalmanın ve birlikte uygulanan diğer ilaç tedavilerinin daha sık olacağı  dikkate alınmalıdır.

Farmasötik Şekli

FILM TABLET

Formülü

Ziagen film tablet, 300 mg abakavir içerir. Yardımcı madde: Opadry Sarı YS-1-12789-A

İlaç Etkileşmeleri

Ziagen’in in vitro denemelerinin sonuçları ve abakavirin bilinen major metabolizması temel alındığında diğer ilaçlarla etkileşme ihtimali çok azdır. Abakavir, sitokrom P450 3A4 enzimi aracılı metabolizmayı inhibe etme potansiyeli taşımaz. Ayrıca CYP 3A4, CYP2C9 ya da CYP2D6 enzimleriyle metabolize olan ilaçlarla etkileşmediği in vitro olarak gösterilmiştir. Karaciğer metabolizma indüksiyonu klinik çalışmalar sırasında gözlenmemiştir.  Bu nedenle, başlıca P450 enzimiyle metabolize olan antiretroviral proteaz inhibitörleri veya diğer ilaçlarla etkileşme olasılığı azdır. Klinik çalışmalarda abakavir, zidovudin ve lamivudin arasında belirgin bir etkileşim olmadığı gösterilmiştir.   Etanol: Abakavirin metabolizması etanol ile birlikte uygulandığında AUC’da yaklaşık % 41’lik bir artış olacak şekilde değişiklik göstermektedir. Abakavirin güvenilirlik profiline bakıldığında bu bulgular, klinik olarak anlamlı değildir. Abakavir, etanol metabolizmasını etkilemez.   Metadon: Yapılan farmakokinetik bir çalışmada abakavir, metadon ile birlikte günde 2 kez 600 mg verildiğinde; Abakavirin Cmax’unda %35’lik bir azalma ve tmax’unda ise 1 saatlik  gecikme gösterilmiştir. AUC değişmemiştir. Abakavirin farmakokinetiğindeki bu değişikliklerin kliniğe yansıdığı düşünülmemektedir. Bu çalışmada abakavir ortalama metadon sistemik klirensini %22’ye kadar arttırmıştır. Bu değişikliğin hastaların çoğunda kliniğe yansıdığı düşünülmese de metadon re-titrasyonu gerekebilir.    Retinoidler: İsotretinoin gibi retinoid bileşikleri alkol dehidrogenaz yolu ile elimine edilirler. Abakavir ile etkileşim olasıdır; ama böyle bir çalışma yapılmamıştır. 

Kontraendikasyonlar

Ziagen kullanımı, abakavire veya preparatın bileşiminde bulunan diğer maddelere aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) 16 yaş üstü adolesanlarda ve erişkinlerde : Önerilen doz günde iki kez 300 mg (bir tablet) Ziagen’dir. Üç ay – 16 yaş arasındaki çocuklarda: Önerilen doz günlük toplam doz 600 mg’ı aşmayacak şekilde günde iki kez 8 mg/kg dır. Ziagen yemek ile veya aç karna alınabilir. Ziagen’in çocuklar ve tablet kullanımının uygun olmadığı hastalar için oral solüsyon formu vardır. Tedaviye, HIV enfeksiyonu tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır. Renal yetmezliği olan hastalarda doz: Renal disfonksiyonu bulunan hastalarda Ziagen’in doz ayarlamasına gerek yoktur. (Bkz. Farmakokinetik özellikler) Hepatik yetmezliği olan hastalarda doz: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur. Hafif hepatik yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh skoru 5-6) önerilen doz günde 2 kez 200 mg’dır. Doz azaltmasını yapmak için bu hastaların tedavisinde Ziagen Oral Solüsyon kullanılmalıdır. Ziagen orta şiddetli ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, bu grup hastalarda farmakokinetiği çalışılmadığından kontrendikedir (bkz. Farmakokinetik özellikleri).

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ziagen Oral Solüsyon, 20 mg/ml, 240 ml, çocuklar için emniyet kapaklı polietilen şişede.

Saklama Koşulları

300C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ziagen 300mg Film Tablet , 60 tablet, blisterde

Uyarılar/Önlemler

Aşırı duyarlılık (bkz. İstenmeyen etkiler):   Klinik çalışmalarda, abakavir kullanan hastaların yaklaşık %5’inde, çok seyrek vakalarda ölüm dahil olmak üzere, aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişmiştir.   Risk faktörleri   Çalışmalar abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarında görülen anlamlı artış riski ile HLA B*5701 alel gen taşıyıcılığı arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Prospektif CNA106030 (PREDICT-1) çalışmasında, hastaların tedaviden önce HLA B*5701 alel geni taşıyıp taşımadıkları yönünden değerlendirilmesi ve bu alel geni taşıyan hastalarda abakavir kullanımından kaçınılması, klinik olarak abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarını % 7.8’den (847’de 66) % 3.4’e (803’te 27) (p<0.0001), aşırı duyarlılık reaksiyonu insidansını da deri bant testi ile de doğrulandığı gibi % 2.7’den (842’de 23) % 0.0’a (802’de 0) düşürmüştür (p<0.0001). Bu çalışmaya göre, abakavir tedavisi sırasında, HLA B*5701 alel geni taşıyan hastaların % 48 – 61’inde aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişirken taşımayanların sadece % 0 – 4’ünde gelişmiştir.   Klinisyenler, daha önce abakavire maruz kalmamış HIV ile enfekte hastaları HLA B*5701 alel geni taşıyıp taşımadıkları yönünden değerlendirmelidir. HLA B*5701 alel gen taşıyıcısı olan hastalarda abakavir kullanımı tavsiye edilmez, abakavir kullanımı sadece faydalarının risklerinden fazla olduğu istisnai durumlarda, tıbbi gözetim altında düşünülmelidir.   Şüpheli aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı, abakavir tedavisi gören hastalarda verilecek klinik kararın temelini oluşturmalıdır. Şiddetli veya öldürücü reaksiyon oluşma olasılığı olduğundan HLA B*5701 alel geni yokluğunda bile, aşırı duyarlılık reaksiyonu gözardı edilemezse abakavir tedavisini kesmek ve bir daha başlamamak önemlidir.   Klinik tanım   Aşırı duyarlılık reaksiyonları, birçok organın tutulumuna işaret eden belirtilerle kendini gösterir. Hastaların çoğunda sendromun bir parçası olarak ateş ve/veya döküntü vardır. Aşırı duyarlılığın diğer bazı belirtileri ise halsizlik, kırıklık, bulantı, kusma, ishal veya karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler ve dispne, boğaz ağrısı, öksürük, anormal akciğer röntgeni bulguları (başlıca, lokalize olabilen infiltrasyonlar) gibi solunum sistemi ile ilgili semptomlardır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu belirtileri, abakavir tedavisi boyunca herhangi bir zamanda gelişebilir; ama genellikle tedavinin ilk 6 haftasında görülür. Belirtiler, devam eden tedavi ile kötüleşir ve hayatı tehdit edici olabilir. Abakavirin bırakılmasıyla genellikle semptomlar düzelir.   Klinik tedavi   Aşırı duyarlılık belirtileri gelişen hastalar öneri için doktorları ile DERHAL İRTİBAT KURMALIDIRLAR. Aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı konursa, abakavir kullanımına DERHAL son verilmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonunun gelişmesinden sonra ZİAGEN veya abakavir içeren başka bir tıbbi ürünün (TrIzIvIr™) yeniden kullanımı saatler içerisinde hayatı tehdit edici hipotansiyon ve ölüm gibi semptomları içeren çok daha ciddi belirtilerin gelişmesine neden olacağı için ASLA TEKRAR BAŞLANMAMALIDIR.   Tanıda geç kalmamak ve hayatı tehdit edici aşırı duyarlılık reaksiyonu riskini en aza indirmek için, başka tanılar (solunum sistemi hastalıkları, grip benzeri hastalık, gastroenterit veya diğer ilaçlara karşı reaksiyonlar) olasılığı bulunsa da, aşırı duyarlılık olasılığı dışlanamıyorsa ZİAGEN kullanımı kesilmelidir. Alternatif ilaç tedavileri ile oluşan semptomların tekrarında da ZİAGEN’e veya abakavir içeren diğer ürünlere (TrIzIvIr™) tekrar başlanmamalıdır.   Aşırı duyarlılık durumu hakkında hastaları bilgilendirmek için, ZİAGEN kutusu içinde bir uyarı kartı bulundurulmaktadır.   Abakavir tedavisinin kesilmesini takiben özellikle yapılması gerekenler   Abakavir tedavisi kesilmişse ve tekrar başlanması düşünülüyorsa, hastanın aşırı duyarlılık reaksiyonu belirtilerini göstermediğinden emin olunarak, ilacın bırakılma sebebi değerlendirilmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonu olasılığı dışlanamıyorsa, ZİAGEN’e veya abakavir içeren bir başka ilaca (TrIzIvIr) tekrar başlanmamalıdır.   Bir tek anahtar belirtinin (döküntü, ateş, keyifsizlik/halsizlik, gastrointestinal semptom veya solunumla ilgili bir semptom) ardından abakavirin kesildiği, sonra tekrar başlandığı durumlarda seyrek olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu hastalarda abakavire tekrar başlanmasına karar verilmişse, uygulama doğrudan tıbbi gözetim altında yapılmalıdır.   Çok seyrek durumlarda önceden aşırı duyarlılık semptomları olmayan ve tedaviye yeniden başlanmış hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Eğer abakavire yeniden başlama kararı verilmişse, bu, hasta tıbbi bakıma hızla ulaşabilecek ise uygulanmalıdır.   Bilinmeyen HLA B*5701 durumu olan ve abakaviri önceden tolere etmiş hastalarda abakavirin tekrar kullanımında, HLA B*5701 alel gen taşıyıcılığının görüntülenmesi tavsiye edilmektedir. HLA B*5701 alel için test sonucu pozitif olan hastalarda abakavire tekrar başlanması tavsiye edilmez. Abakavirin tekrar kullanımı, sadece istisnai durumlarda; potansiyel yararların risklerinden fazla olması halinde ve yakın doktor gözetimi altında düşünülmelidir.   Önemli hasta bilgisi   Reçete edenler, aşırı duyarlılık reaksiyonlarına dair aşağıda yer alan uyarılar konusunda hastaları tamamen bilgilendirmekle yükümlüdür:   Hastalar abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarının hayatı tehdit edici  bir olay veya ölümle sonuçlanabileceği olasılığı hakkında bilgilendirilmelidir. (HLA B*5701 pozitif olan hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyon riski daha yüksektir) HLA B*5701 negatif olan hastalarda dahil olmak üzerehastalar,    aşırı duyarlılık   reaksiyonlarına   bağlı   olabilecek   belirtiler geliştiğinde DERHAL doktorları ile TEMASA GEÇMELİDİR. Abakavire karşı aşırı duyarlı olan hastalara, ZİAGEN veya abakavir içeren diğer ilaçları (TrIzIvIr™) asla tekrar almamaları gerektiği hatırlatılmalıdır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu hikayesi olan hastaların abakavire tekrar başlamasını önlemek için, ZİAGEN’in arta kalan tabletlerini eczaneye geri vermeleri istenmelidir. Herhangi   bir nedenle, çoğunlukla olası   bir   advers   etki veya hastalığa   bağlı olarak abakavir kullanmayı bırakan hastalara, tekrar başlamadan önce mutlaka doktorlarıyla temas kurmaları önerilmelidir. Her   hastaya,   ZİAGEN  kutusu   içinde   bulunan kullanma talimatını okuması gerektiği söylenmeli,    kutudaki  Uyarı   Kartı’nı   almalarının   ve   her   zaman    yanlarında bulundurmalarının önemi hatırlatılmalıdır.   Laktik asidoz/steatozla birlikte ciddi hepatomegali   HIV enfeksiyonlarının tedavisinde antiretroviral nükleozid analoglarının tek başına veya abakavir dahil kombinasyonların kullanımında, ölümle sonlanan vakalar dahil laktik asidoz ve steatozla birlikte ciddi hepatomegali bildirilmiştir. Bu vakaların çoğu, kadınlarda ortaya çıkmıştır.   Laktik asidozu düşündürecek klinik belirtiler arasında genel halsizlik, iştahsızlık, nedeni bilinmeyen ani kilo kaybı, gastrointestinal belirtiler ve solunum belirtileri (dispne ve takipne) yer alır.   Abakavir kullanılırken, her hastada ve özellikle bilinen karaciğer hastalığı yönünden risk faktörü taşıyan hastalarda tedbirli olunmalıdır. Klinik veya laboratuvar sonuçlarına dayanarak laktik asidoz veya hepatotoksisite (bunlar arasında, transaminazlarda belirgin artış olmasa bile hepatomegali ve steatoz da yer alabilir) geliştiği düşünülen hastalarda abakavir tedavisi ertelenmelidir.     Yağın yeniden dağılımı   Kombine antiretroviral tedavi alan hastalarda, tek başına ya da birlikte olmak üzere, santral obezite, dorsoservikal yağ miktarında artış (bufalo hörgücü), kol ve bacaklarda zayıflama, yüzde zayıflama, göğüslerin büyümesi, serum lipid ve kan glukoz düzeylerinde artış dahil vücut yağının yeniden dağılımı/birikimi gözlemlenmiştir (bkz. İstenmeyen etkiler).   Proteaz inhibitörü (PI) ve nükleozid analoğu revers transkriptaz inhibitörü (NRTI) sınıfı ilaçların tümü, bir ya da birden fazla sayıda spesifik istenmeyen etkilerle (yaygın olarak, lipodistrofi olarak bilinen genel bir sendroma bağlanır) ilişkilendirilmiştir. Veriler, terapötik sınıflarına göre bu ürünler arasında risk yönünden farklar olduğuna işaret etmektedir.   Buna ilaveten, lipodistrofi sendromunun etiyolojisi çok faktörlüdür; örneğin, HIV hastalığının durumu, ileri yaş ve antiretroviral tedavinin süresi dahil hepsi önemlidir ve olasılıkla sinerjistik rol oynamaktadırlar.   Bu olayların uzun dönemdeki sonuçları halen bilinmemektedir.   Klinik muayene, yağ dağılımına ait fizik muayene bulgularının değerlendirilmesini de içermelidir. Serum lipid ve kan glukoz düzeylerinin ölçülmesi düşünülmelidir. Lipid bozuklukları klinik olarak uygun şekilde tedavi edilmelidir.   İmmün rekonstitüsyon sendromu   Ciddi bağışıklık yetmezliği olan HIV’le enfekte hastalarda, antiretroviral tedaviye (ART) başlandığında, asemptomatik veya rezidüel fırsatçı enfeksiyonlara karşı enflamatuvar bir reaksiyon gelişerek, ağır klinik durumlara veya semptomların kötüleşmesine yol açabilir. Tipik olarak, bu tür reaksiyonlar ART’ye başlandıktan sonraki ilk birkaç hafta veya ay içinde gözlemlenir. Bununla ilgili verilebilecek uygun örnekler sitomegalovirüs retiniti, genel ve/veya fokal mikobakteriyel enfeksiyonlar ve Pneumocystis jiroveci (P. carinii) pnömonisidir. Bütün enflamatuvar semptomlar gecikmeden değerlendirilmeli ve gerekli durumda tedavi başlanmalıdır.   Fırsatçı enfeksiyonlar   Abakavir veya başka bir antiretroviral tedavi uygulanan hastalarda, fırsatçı enfeksiyonlar ve HIV enfeksiyonunun diğer komplikasyonları gelişmeye devam edebilir. Bu nedenle, bu hastalar HIV ile ilişkili hastalıkların tedavisinde tecrübeli hekimler tarafından yakın tıbbi gözetim altında tutulmalıdırlar.   Enfeksiyon bulaşması   Hastalara, abakavir de dahil olmak üzere, güncel antiretroviral tedavinin, HIV’in cinsel temas ya da kan yolu ile başkalarına bulaşma riskini önlediğinin kanıtlanmadığı belirtilmelidir. Uygun önlemlerin alınmasına devam edilmelidir.   Miyokard enfarktüsü   Antiretroviral kombinasyon tedavisi alan hastalarda miyokard enfarktüsü oranını araştırmak için tasarlanan prospektif, epidemiyolojik, gözlemsel bir çalışmada; son 6 ay boyunca abakavir kullanımı ile artan miyokard enfarktüsü riski arasında bir korelasyon yapılmıştır. GlaxoSmithKline firmasının desteklediği klinik çalışmaların toplu analizleri yapılmış ve abakavir kullanımıyla birlikte miyokard enfarktüsü riskinde bir artış olmadığı gözlenmiştir. Olası artışı açıklayan biyolojik bir mekanizma bulunmamaktadır. Bütünüyle gözlenen gruplardan ve kontrollü klinik çalışmalardan elde edilen veriler abakavir tedavisi ile miyokard enfarktüsü riski arasında bir ilişki kurmak için yeterli değildir.   Abakavir dahil, antiretroviral ilaçlar reçete edilirken koroner kalp hastalığı riski göz önünde bulundurulmalı ve değiştirilebilir tüm risk faktörlerini (örneğin; hipertansiyon hiperlipidemi, şeker hastalığı ve sigara içme) minimize etmek için önlem alınmalıdır.   ZİAGEN içerdiği sorbitol nedeni ile karın ağrısı ve diyareye sebep olmaktadır. Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Aşırı Duyarlılık: (Bkz. Uyarılar ve Önlemler) Klinik çalışmalarda, Ziagen kullanan hastaların yaklaşık %4’ ünde, çok nadir vakalarda ölüm olmak üzere, aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişmiştir. Bu reaksiyon, çoklu organ tutulmasına işaret eden belirtilerle karakterize olarak kendini gösterir. Aşırı duyarlılık reaksiyonu geliştiren hastaların çoğunda sendromun bir parçası olarak ateş ve/veya döküntü (genellikle makülopapüler veya ürtikeryal) olacaktır bununla birlikte reaksiyonlar döküntü veya ateş olmadan da oluşmaktadır. Belirtiler Ziagen ile tedavi süresinde herhangi bir zamanda başlayabilir ama genellikle Ziagen tedavisinin başlamasını takip eden altı hafta içinde (ortalama başlama süresi 11 gün) görülür. Bu aşırı duyarlılık reaksiyonlarının belirtileri aşağıda liste halinde verilmiştir.  En az %10 hastada görülen aşırı duyarlılık reaksiyonları koyu renkte yazılmıştır.   Deri: Döküntü (genellikle makülopapüler veya ürtikeryal) Gastrointestinal Sistem: Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, ağızda ülserasyonlar   Solunum Sistemi:  Dispne, öksürük, boğaz ağrısı, yetişkin solunum sıkıntısı sendromu, solunum yetmezliği Diğer: Ateş, yorgunluk, keyifsizlik, ödem, lenfadenopati, hipotansiyon, konjunktivit, anafilaksi Nörolojik/Psikiyatrik: Baş ağrısı, parestezi Hematolojik: Lenfopeni Karaciğer/Pankreas: Karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme, karaciğer yetmezliği İskelet ve Kas Sistemi: Miyalji, nadiren miyoliz, artralji, yükselmiş kreatin fosfokinaz Üroloji: Kreatinin yükselmesi, böbrek yetmezliği   Başlangıçta aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren bazı hastaların solunum sistemi hastalığı (pnömoni, bronşit, farenjit), grip benzeri hastalık, gastroenterit olabileceği veya diğer tıbbi tedavilere reaksiyon gösterdiği düşünülmüştür. Aşırı duyarlılık tanısındaki bu gecikme, Ziagen’e devam edilmesi veya tekrar başlanması sonucunu doğurmuş ve bu çok daha ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonuna veya ölüme neden olmuştur. Bundan dolayı bu hastalıkların belirtilerini gösteren hastalar, aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı açısından dikkatle ele alınmalıdır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu olasılığı ortadan kaldırılamıyorsa Ziagen veya abakavir içeren herhangi bir ilaca  tekrar başlanmamalıdır.   Aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı belirtiler devam eden tedaviyle beraber  kötüleşebilir ve genellikle Ziagen’in bırakılmasıyla düzelir. Abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılığın oluşumunu veya şiddetini tahmin edebileceğimiz risk faktörleri bilinmemektedir.   Ziagen’e tekrar başlanmasının ardından aşırı duyarlılık reaksiyonu birkaç saat gibi kısa bir süre içinde belirtileri ile geri dönmüştür. Aşırı duyarlılık reaksiyonunun tekrarlaması ilk gelişenden daha şiddetli seyredebilir, hayatı tehdit edici hipotansiyon ve ölüme neden olabilir. Bu aşırı duyarlılık reaksiyonunu geliştiren hastalar Ziagen’i  veya abakavir içeren herhangi bir ilacı bırakmalı ve asla tekrar denememelidir.    Bir tek anahtar semptom (döküntü, ateş veya gastrointestinal veya solunumla ilgili bir semptom) nedeni ile Ziagen kesilmesi sonrasında Ziagen’e tekrar başlanmasını takiben nadiren aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Öncesinde aşırı duyarlılık reaksiyonunun belirgin bir belirtisini göstermeyen, tedaviye yeniden başlanan hastalarda çok nadir olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bildirilen diğer yan etkilerin pek çoğu için, bunların Ziagen’e mi, HIV hastalığının tedavisinde kullanılan pek çok ilaca mı, yoksa hastalığın kendisine mi ait olduğu belirsizdir.   Aşağıda sıralananların çoğu (bulantı, kusma, diyare, ateş, yorgunluk, döküntü) abakavir aşırı duyarlılığının bir kısmı şeklinde yaygın olarak ortaya çıkar. Bu nedenle bu semptomlardan herhangi birine sahip hastalar aşırı duyarlılık reaksiyonu varlığı bakımından dikkatle değerlendirilmelidir. Eğer Ziagen bu semptomlardan herhangi birini göstermesi nedeniyle bırakılmışsa, tekrar Ziagen’e başlama kararı sadece doğrudan tıbbi gözetim altında yapılmalıdır (bkz. Ziagen tedavisinin kesilmesini takiben dikkat edilecek hususlar).   Aşağıda belirtilen yan etkilerin çoğunluğu tedaviyi sınırlayıcı nitelikte değildir: Bunların sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır:-çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ,<1/10), yaygın değil (>1/1000,<1/100), nadir (>1/10000,<1/1000), çok nadir (<1/10000)   Metabolizma ve beslenme bozuklukları: Yaygın: iştahsızlık   Sinir sistemi hastalıkları Yaygın: baş ağrısı   Gastrointestinal hastalıklar: Yaygın: Bulantı, kusma, ishal Nadir: Pankreatit bildirilmiştir; fakat Ziagen ile neden-sonuç ilişkisi belli değildir.   Deri ve subkutan doku hastalıkları: Yaygın: Döküntü (sistemik semptomlar olmaksızın) Çok nadir: Eritem multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz   Genel rahatsızlıklar ve uygulama yeri rahatsızlıkları: Yaygın: Ateş, letarji, halsizlik   Kontrollü klinik çalışmalarda Ziagen tedavisi ile ilgili laboratuvar anormallikleri yaygın değildir, insidansları Ziagen tedavisindeki hastalar ve kontrol grubu arasında farklılık göstermemektedir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.
(Visited 20 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window