İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ZYPREXA
Birim Miktarı 28
ATC Kodu N05AH03
ATC Açıklaması Olanzapin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A08744
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 152,96 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 137,28 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 48,43 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E329B
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    2. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    3. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    4. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    5. İlaç Nasıl Kullanılır
    6. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    7. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    8. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    9. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    10. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    11. Doz Aşımı
    12. Endikasyonlar
    13. Farmakodinamik Özellikler
    14. Farmakokinetik Özellikler
    15. Farmasötik Şekli
    16. Formülü
    17. İlaç Etkileşmeleri
    18. Kontraendikasyonlar
    19. Kullanım Şekli Ve Dozu
    20. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    21. Saklama Koşulları
    22. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    23. Uyarılar/Önlemler
    24. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    25. Doz Aşımı
    26. Endikasyonlar
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Şekli
    30. Formülü
    31. İlaç Etkileşmeleri
    32. Kontraendikasyonlar
    33. Kullanım Şekli Ve Dozu
    34. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    35. Saklama Koşulları
    36. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    37. Uyarılar/Önlemler
    38. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    39. Doz Aşımı
    40. Endikasyonlar
    41. Farmakodinamik Özellikler
    42. Farmakokinetik Özellikler
    43. Farmasötik Şekli
    44. Formülü
    45. İlaç Etkileşmeleri
    46. Kontraendikasyonlar
    47. Kullanım Şekli Ve Dozu
    48. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    49. Saklama Koşulları
    50. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    51. Uyarılar/Önlemler
    52. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    53. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    54. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    55. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    56. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    57. İlaç Nasıl Kullanılır
    58. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    59. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    60. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    61. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    62. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    63. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    64. Etkin Maddeler
    65. Farmakodinamik Özellikler
    66. Farmakokinetik Özellikler
    67. Farmasötik Form
    68. Gebelik Ve Laktasyon
    69. Geçimsizlikler
    70. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    71. İstenmeyen Etkiler
    72. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    73. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    74. Kontrendikasyonlar
    75. Kullanım Yolu
    76. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    77. Müstahzar Adı
    78. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    79. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    80. Raf Ömrü
    81. Ruhsat Numarası(Ları)
    82. Ruhsat Sahibi
    83. Ruhsat Sahibi
    84. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    85. Terapötik Endikasyonlar
    86. Üretici Bilgileri
    87. Yardımcı Maddeler
    88. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • olanzapin (10 mg)

İlaç Prospektüsü

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

28, 56 ve 84 film tablet içeren alüminyum folyo-alüminyum poliamid folyo blister ve karton kutu ambalaj.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak imha edilmelidir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZYZAPİN® 15 mg film tablet

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Her film tablet 15 mg olanzapin içerir.

İlaç Nasıl Kullanılır

Geçerli değil.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Ağızdan alınır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

24 ay.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

242/20

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan uzak ve kuru bir yerde saklanmalıdır.

Doz Aşımı

3100’den fazla hastayı kapsayan klinik araştırmalar sırasında Olanzapin ile 67 kazara veya kasıtlı doz aşımı vakası bildirilmiştir. En yüksek doz olan 300 mg’ı alan hastada sadece uyuklama ve dil sürçmesi görülmüştür. Laboratuvar muayeneleri ve EKG normaldir.   Doz aşımı tedavisi : Hastanın Olanzapin ile birlikte başka ilaçlar alıp almadığı araştırılmalıdır. Hava yolları açık tutularak yeterli ventilasyon ve oksijenasyon sağlanmalıdır. Midenin yıkanmasından sonra aktif kömür bulamacı ve laksatif verilebilir. Hasta bilinçsiz ise önce entübasyon yapılmalıdır. Distonik reaksiyon, konvülsiyon ve konfüzyon kusma ve aspirasyona yol açabilir.   Kardiyovasküler sistem sürekli izlenmelidir. Olanzapin için spesifik antidot yoktur. Genel destekleyici yöntemler uygulanır. Hipotansiyon intravenöz sıvı ve sempatomimetik ilaçlarla tedavi edilir. Adrenalin ve dopamin gibi beta-agonist etkisi olan ilaçlardan kaçınılmalıdır; çünkü Olanzapin a1 reseptörleri bloke ettiğinden b reseptörlerin karşılıksız stimülasyonu hipotansiyonu daha da ağırlaştırır.

Endikasyonlar

Şizofreni Zyzapin, şizofreninin başlangıç ve idame tedavisinde endikedir.   Bipolar Bozukluk   Monoterapi Zyzapin monoterapi şeklinde, Bipolar I Bozuklukta görülen akut mikst veya manik epizodların akut ve idame tedavisinde endikedir.   Kombine Tedavi Zyzapin, lityum veya valproat ile kombinasyon şeklinde, Bipolar I Bozuklukla ilişkili akut mikst veya manik epizodların kısa dönem tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Olanzapin bir monoaminerjik reseptör antagonisti olup aşağıdaki reseptörlere yüksek afinite ile bağlanır : Serotonin 5HT2A/2C, dopamin D1-4, muskarinik M1-5, histamin H1 ve adrenerjik a1 reseptörler. Olanzapin ayrıca daha zayıf bir afinite ile GABAA, benzodiazepin ve  b adrenerjik reseptörlere de bağlanır.   Olanzapin’in şizofreni tedavisindeki etkinliğinin mekanizması bilinmemekle birlikte dopamin ve serotonin (5HT2) reseptörlerinde yaptığı antagonizma yoluyla olduğu ileri sürülmüştür. Bipolar I tipi bozuklukla birlikte olan mani ataklarının tedavisindeki etki mekanizması ise bilinmemektedir.   Olanzapin’in çeşitli reseptör tiplerine bağlanması ilacın diğer terapötik ve yan etkilerini de açıklayabilmektedir : Bunlar arasında antikolinerjik etkiler (muskarinik M1-5 reseptörler), uyuklama (histamin H1 reseptörleri), ortostatik hipotansiyon (adrenerjik a1 reseptörleri) sayılabilir.

Farmakokinetik Özellikler

Absorpsiyon : Olanzapin oral yolla iyi absorbe olur ve yaklaşık 6 saatte doruk plazma konsantrasyonuna erişir. Besinler absorpsiyon hızını ve miktarını etkilemez. Klinik doz aralığında lineer farmakokinetik özellik gösterir.   Dağılım : Olanzapin vücutta yaygın bir dağılım gösterir. Dağılım hacmi yaklaşık 1000 L’dir. 7 – 1100 ng/ml konsantrasyon aralığında plazma proteinlerine % 93 oranında bağlanır (albumin ve a1 asit glukoprotein). Yarılanma ömrü 21 – 54 saat (ortalama 36 saat), görünür plazma klirensi 12 – 47 L/saat (ortalama 25 L/saat)’tir. Olanzapin diyalizle kandan uzaklaştırılamaz.   Metabolizma : 14C karbon ile işaretlenmiş Olanzapin’in tek doz olarak oral yolla verilmesinden sonra verilen dozun % 7’si değişmemiş molekül olarak idrarla atılır. Bu da ilacın büyük ölçüde metabolize olduğunu gösterir. Plazmada, Olanzapin, total radyoaktivite eğrisinin altındaki alanın (EAA) sadece % 12’sini oluşturur ki bu da metabolitlerden etkilenmenin (exposure) yüksek oranda olduğunu gösterir. Yinelenen dozlardan sonra kararlı durumda plazmadaki başlıca Olanzapin metabolitleri Olanzapin’in plazma konsantrasyonunun % 44’ünü oluşturan 10-N glukuronid ve Olanzapin konsantrasyonunun % 31’ini oluşturan 4’-N-demetil olanzapindir. Her iki metabolit de bildirilen konsantrasyonlarda farmakolojik aktivite göstermez.   Olanzapin başlıca doğrudan glukuronidasyon ve sitokrom P450 (CYP) tarafından oksidasyonla metabolize olur. İn vitro araştırmalar Olanzapin’in oksidasyonunda CYP1A2, CYP2D6 ve flavin içeren monooksijenaz sisteminin rolü olduğunu göstermiştir. İn vivo CYP2D6 yoluyla oksidasyon fazla önem taşımaz; çünkü bu enzimi olmayan kimselerde Olanzapin klirensi azalmaz.   Atılım : Verilen bir Olanzapin dozunun % 57’si idrarla, % 30’u feçes ile vücuttan atılır.   Özel Hasta Grupları   Böbrek Hastalığı : Olanzapin’in sadece % 7’si idrarla atıldığından böbrek hastalarında Olanzapin kinetiği değişmez ve doz ayarlaması gerekmez.   Karaciğer Hastalığı : Her ne kadar karaciğer hastalığında klirensin azalması beklenirse de yapılan bir araştırmada Child Pugh Klas A ve B karaciğer hastalarında Olanzapin farmakokinetiğinin değişmediği veya çok az değiştiği görülmüştür.   Yaş : Yaşlılarda (> 65 yaş) Olanzapin’in yarı ömrü 1.5 kat daha uzundur. Dozlamada bu durum dikkate alınmalıdır.   Cinsiyet : Kadınlarda klirens erkeklere göre % 30 daha düşüktür. Ancak bu durum etkinliği ve yan etkilerin sıklığını etkilemez.   Sigara : Sigara içenlerde klirens % 40 daha yüksektir; ancak bu durum rutin olarak doz ayarlaması yapılmasını gerektirmez.   Faktörlerin kombinasyonu : Yaş, cinsiyet ve sigara bir arada alındığında popülasyonlar arasında önemli farmakokinetik farklar doğabilir. Örneğin genç, sigara içen erkeklerde klirens, yaşlı ve sigara içmeyen kadınlardan 3 kat daha yüksek olabilir.

Farmasötik Şekli

FİLM TABLET

Formülü

Her film tablet; 5 mg Olanzapin içerir. Boyar madde olarak; Titanyum dioksit kullanılmıştır.

İlaç Etkileşmeleri

Olanzapin’in diğer ilaçlara etkisi : Olanzapin merkezi sinir sistemini etkileyen diğer ilaçlarla ve alkolle birlikte alınacağında dikkatli olunmalıdır. Olanzapin hipotansiyon yapabildiğinden antihipertansif ilaçların etkisini şiddetlendirebilir. Olanzapin levodopanın ve dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir.   Diğer ilaçların Olanzapin’e etkisi :   Omeprazol ve Rifampin gibi CYP1A2 endüktörleri Olanzapin klirensini arttırabilir. Fluvoksamin gibi CYP1A2 inhibitörleri ise Olanzapin eliminasyonunu azaltabilir; ancak Olanzapin çoklu enzim sistemiyle metabolize olduğundan bunlardan fazla etkilenmesi beklenmez.   Aktif kömür : 1 g aktif kömür Olanzapin’in Cmax’ını (maksimum plazma konsantrasyonu) ve EAA’sını (Eğrinin Altındaki Alan) % 60 azaltır. Aktif kömür Olanzapin zehirlenmesinde faydalı olabilir.   Simetidin, Alüminyum ve Magnezyum içeren antasidler : Olanzapin’in oral biyoyararlanımını etkilemez.   Karbamazepin : Günde 2 kez 200 mg dozda verildiğinde Olanzapin klirensini % 50 arttırır.   Etanol : 45 mg / kg’lık tek dozda Olanzapin farmakokinetiğini etkilemez.   Fluoksetin : Olanzapin kan konsantrasyonunda hafif artışa neden olur. Doz ayarlaması gerekmez.   Valproat : İn vitro denemelerde valproat ile Olanzapin’in birbiriyle etkileşim potansiyeli görülmemiştir.   St. John’s Wort : Bu herbal ilaç Olanzapin’in kan seviyelerini düşürerek onun antipsikotik etkisini azaltabilir. Bir hasta her iki ilacı birlikte alıyorsa St. John’s Wort’un birden kesilmesi Olanzapin’in kan düzeylerini tehlikeli bir şekilde yükseltebilir.   Olanzapin’in aşağıdaki ilaçlarla klinikte etkileşimi görülmemiştir : İmipramin, desipramin, varfarin, alkol, diazepam, N-demetil diazepam, lityum, biperiden, teofilin ve metabolitleri. Bununla beraber Olanzapin’in alkol veya diazepam ile birlikte alınması, Olanzapin’in tek başına kullanımı sonucu da görülen ortostatik hipotansiyonu potansiyalize etmektedir.

Kontraendikasyonlar

Olanzapin preparatın içindeki maddelerden herhangi birine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Şizofreni   Başlangıç Tedavisi   Tedaviye günde 5 mg’lık veya 10 mg’lık doz ile başlanır ve birkaç gün içinde günde 10 mg’lık doza erişmek hedeflenir. İlaç günde 1 kere ve yemek saatleri gözetilmeksizin alınır.   Doz ayarlaması gerektiğinde artırma veya azaltma işlemi 5 mg’lık doz fraksiyonu ile yapılır. Ayarlamalar en az 1 hafta ara ile yapılmalıdır; çünkü Olanzapin’in kararlı durum konsantrasyonları 1 haftada oluşur. İlacın antipsikotik etkisi 10 mg – 15 mg’lık doz aralığında görülür. Bununla beraber 15 mg’lık dozun 10 mg’a üstünlüğü gösterilmiş değildir. 20 mg’ın üstünde dozlarla klinik deneyim yoktur. Zayıf ve güçsüz hastalarda, sigara içmeyen ve 65 yaşın üstünde olan kadın hastalarda tedaviye 5 mg dozla başlanması önerilir.   İdame Tedavisi   Klinik çalışmalarda, 8 hafta süreyle 10 mg / gün ve 20 mg / gün arasında Olanzapin dozları ile stabil hale gelen şizofreni hastalarında 8 aya varan idame tedavi süreleri bildirilmiştir. Olanzapin tedavisinin ne kadar sürdürülmesi gerektiği ile ilgili herhangi kesin bir bilgi mevcut olmadığından, ilaca hastadaki iyileşmeyi sürdürecek en düşük dozda ve en kısa süre boyunca devam edilmesi önerilir.   Bipolar Bozukluk   Monoterapi   Başlangıç dozu günde 10 mg – 15 mg olup ilaç günde 1 kez ve yemek saatleri dikkate alınmadan verilir. Doz ayarlamaları 5 mg’lık dozlar şeklinde ve 24 saatten daha sık olmamak üzere yapılır. Antimanik etki günde 5 mg – 20 mg dozlarla 1 ay içinde görülür. 20 mg’ın üstündeki dozların emniyeti ve etkinliği araştırılmamıştır. Her ne kadar iyileşmenin sürdürülmesi ve nükslerin önlenmesi için uzun süreli idame tedavisi arzu edilirse de 1 aydan daha uzun süreli Olanzapin tedavisi konusunda klinik veri mevcut değildir.   Kombinasyon Tedavisi Olanzapin, lityum ve valproat ile kombine edileceği zaman başlangıç dozu yemek saatleri dikkate alınmaksızın günde 1 kez olmak üzere 10 mg şeklindedir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

ZYZAPİN® 10 mg FİLM TABLET, 28 Film Tablet içeren blister ambalajda, karton kutuda.

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde ve ışıktan koruyarak saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

ZYZAPİN® 5 mg FİLM TABLET, 28 Film Tablet içeren blister ambalajda, karton kutuda.

Uyarılar/Önlemler

Uyarılar :   Hiperglisemi ve Diabetes mellitus : Olanzapin’i de içeren atipik antipsikotiklerle tedavi edilen hastalarda hiperglisemi bildirilmiştir. Bu bazı vakalarda ağır, ketoasidoz veya hiperosmolar koma ile komplike ve ölümcül olabilmektedir. Epidemiyolojik araştırmalar atipik antipsikotiklerle tedavi gören hastalarda hiperglisemi riskinin arttığını göstermiştir. Diabetes mellitus hastalarına antipsikotik tedavi yapılırken glisemik kontrolün kötüye gidip gitmediği dikkatle izlenmelidir. Diyabet riski olan hastalarda (obezite, ailede diyabet hastalığı) açlık kan şekeri, tedaviye başlarken ve ondan sonra periyodik olarak ölçülmelidir. Atipik antipsikotiklerle tedavi gören hastalar poliüri, polidipsi, polifaji ve kuvvetsizlik gibi  diyabet semptomları için dikkatle gözlenmelidir. Bazı vakalarda ilacın kesilmesi ile hiperglisemi kaybolabilir, bazı vakalarda ise ilaç kesilse de diyabet semptomları sürer.   Demansla ilgili psikozlar : Plasebo kontrollü klinik araştırmalarda demansla birlikte psikozu olan yaşlı hastalarda Olanzapin tedavisi görenlerde ölüm oranı (% 3.5), plasebo verilenlerdekine göre (% 1.5) daha yüksek bulunmuştur. Bu artışa neden olan risk faktörleri ileri yaş (> 80), sedasyon, benzodiazepin kullanımı ve akciğer hastalıkları (pnömoni, aspirasyon)’dır. Olanzapin demansla ilgili psikozların tedavisi için onaylanmış değildir. Diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebrovasküler olaylar, enfeksiyon, kalp yetmezliği ile ani ölüm v.b. nedenlerle ölüm riskinde artışa neden olma olasılığı taşımaktadır.   Demansı olan yaşlı hastalarda serebrovasküler advers olaylar ve inme : Demansla ilgili psikozu olan yaşlı hastalarda Olanzapin tedavisi sırasında serebrovasküler advers olaylar (inme, geçici iskemik ataklar) bildirilmiştir. Olanzapin demansla ilgili psikozların tedavisi için onaylanmış değildir.   Nöroleptik Malin Sendrom (NMS) : Olanzapin dahil atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi gören hastalarda bildirilen ve potansiyel olarak ölümcül olduğu söylenen bir semptom kompleksidir. Klinik belirtileri hiperpireksi, müsküler rijidite, mental durumda değişme ve otonomik instabilite belirtileridir (nabız veya kan basıncında düzensizlik, taşikardi, aşırı terleme ve kalp ritminde bozukluklar). Bunlara ek olarak kreatin fosfokinazda yükselme, miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut renal yetmezlik görülebilir.   NMS’nin tedavisi için : 1) Antipsikotik ilaç ve tedavi için mutlaka gerekli olmayan diğer ilaçlar derhal kesilmelidir, 2) Yoğun semptomatik tedavi uygulanmalı ve hasta yakından izlenmelidir, 3) Hastanın ayrıca ciddi bir tıbbi problemi varsa o da tedavi edilmelidir. NMS’nin spesifik farmakolojik tedavisi üzerinde fikir birliği yoktur. NMS iyileştikten sonra yeniden Olanzapin tedavisi gerekiyorsa hasta yakından izlenmelidir; çünkü NMS’nin nüksedebildiği bildirilmiştir.   Tardif diskineziler : Antipsikotik ilaç tedavisi gören hastalarda potansiyel olarak geri dönüşümsüz olan ve istem dışı, diskinetik hareketlerle kendini gösteren bir sendrom gelişebilir. Tardif diskinezinin ortaya çıkma ve geri dönüşümsüz olma olasılığı tedavinin uzaması ve hastaya verilen total kümülatif antipsikotik dozunun artması ile artar. Nadir olarak kısa süreli ve düşük dozda ilaç kullanılan tedavilerde de ortaya çıkabilir. Antipsikotik ilaç tedavisi kesildiğinde sendrom kısmen veya tamamen gerileyebilir. Yerleşmiş bir sendromun bilinen bir tedavisi yoktur. Antipsikotik ilaç tedavisi sendromun belirtilerini maskeleyebilir. Bunun sendromun gelişmesi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Tardif diskinezi belirme olasılığını en aza indirmek için Olanzapin, kronik antipsikotik ilaç tedavisine gereksinimi olan ve daha güvenli alternatif tedavilerin bulunmadığı vakalarda kullanılmalıdır. Kısa süreli Olanzapin tedavilerinde etkili olabilen en düşük doz kullanılmalıdır. Olanzapin tedavisi sırasında tardif diskinezi semptomları belirirse ilacın kesilmesi düşünülür. Ancak bazı vakalarda sendroma rağmen tedaviye devam etmek gerekebilir.   Önlemler :   Ortostatik hipotansiyon : Baş dönmesi, senkop, taşikardi şeklinde belirir. a1-reseptör blokuna bağlı olabilir. Önlenmesi için tedaviye 5 mg dozla başlanır. Doz artırımı uzun aralarla yapılır. Kardiyovasküler hastalığı olanlarda ilaç dikkatle kullanılmalıdır.   Konvülsiyon : Olanzapin geçmişte konvülsiyon geçirmiş olan ya da konvülsiyon eşiği düşük olanlarda (örneğin yaşlılar ve Alzheimer hastalığı) dikkatle kullanılmalıdır.   Hiperprolaktinemi : Dopamin D2 reseptörlerini inhibe eden bütün ilaçlarda olduğu gibi Olanzapin ile de serum prolaktin düzeyinde hafif yükselme görülebilir. Her ne kadar bazı hastalarda galaktore, jinekomasti, amenore, impotans gibi şikayetlere yol açarsa da genelde asemptomatiktir.   Transaminaz yükselmesi : Hastaların % 2’sinden azında görülür. İlacın kesilmesiyle normale döner. Olanzapin karaciğer hastalığı olanlarda dikkatle kullanılmalıdır.   Psikolojik ve Motor fonksiyonlar : Uyuklama Olanzapin alan hastalarda plasebo alanlara göre daha sık görülebilir ve bazen tedaviye ara vermeyi gerektirecek derecede olabilir. Bu belirti dozla orantılıdır. Olanzapin uyanıklık, düşünce ve motor performansı etkileyebileceğinden motorlu araç ve makine kullananlar ilacın kendilerini engellemeyeceğinden emin olmadıkça araç ve makine kullanmamalıdırlar.   Disfaji : Antipsikotik ilaç alanlarda özofagusta dismotilite, disfaji ve aspirasyon pnömonisi görülebilir. Özellikle Alzheimer hastaları bu riski taşır. Olanzapin aspirasyon pnömonisi riski olanlarda dikkatle kullanılmalıdır.   Gebelikte ve Emzirme Döneminde Kullanım :   Gebelikte kullanım : Gebelik kategorisi C’dir. Olanzapin’in deneysel araştırmalarda yüksek dozda embriyotoksik etkisi görülmüştür. Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü araştırma mevcut değildir. Olanzapin hamile kadınlarda ancak doktor tavsiyesi ile kullanılmalı, anneye sağlayacağı faydalarla fetus için potansiyel riskleri tartılmalıdır.   Emzirme döneminde kullanım : Olanzapin’in deneysel araştırmalarda süte geçtiği bildirilmektedir. İnsanlarda anne sütüne geçip geçmediği ise bilinmemektedir; ancak insanlarda birçok ilaç anne sütüne geçtiğinden Olanzapin alan annelerin emzirmeden kaçınmaları gerekir.   Araç ve Makine Kullanımına Etkisi : Olanzapin alanlarda uyuklama, baş dönmesi, titreme gibi yan etkiler görülebilir. Hastalar ilacın kendilerini nasıl etkileyeceğini iyice öğrenmeden motorlu araç ve makine kullanmaktan kaçınmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Gerek şizofreni gerekse bipolar mani tedavisi sırasında yan etkiler nedeniyle tedaviyi bırakanların sayısı Olanzapin ve plasebo alan gruplarda birbirinden farklı bulunmamıştır.   Olanzapin alan hastalarda % 5 veya daha fazla sıklıkta görülüp plasebo grubunda daha seyrek görülen yan etkiler şunlardır : Postural hipotansiyon, kabızlık, kilo alma, baş dönmesi, davranış bozukluğu, akatizi, uyuklama, asteni, ağız kuruluğu, dispepsi, iştah artışı, titreme. Plasebo grubuna göre daha sık ve % 2’nin üstünde bir sıklıkta görülen yan etkiler şunlardır :   Bütün vücut : Asteni, ateş, sırt ağrısı, göğüs ağrısı, kazara incinme.   Kardiyovasküler sistem : Postural hipotansiyon, taşikardi, hipertansiyon.   Sindirim sistemi : Ağız kuruluğu, kabızlık, dispepsi, kusma, iştah artışı.   Kan ve Lenf sistemi : Ekimoz.   Metabolik ve Nütrisyonel hastalıklar : Kilo alma, periferik ödem.   Kas-İskelet sistemi : Ekstremite ağrısı, eklem ağrısı.   Sinir sistemi : Uyuklama, uykusuzluk, baş dönmesi, karın ağrısı, titreme, akatizi, hipertoni, konuşma bozukluğu.   Solunum sistemi : Rinit, öksürük, farenjit.   Duyu organları : Ambliyopi.   Ürogenital sistem : İdrar inkontinansı, idrar yolları enfeksiyonu.   Ekstrapiramidal yan etkiler : Parkinson semptomları, hipertoni, hipokinezi, maske yüz, akatizi, distoni, diskinezi, torticollis, miyoklonus, okulojirik kriz.   Bipolar mani’de kombinasyon tedavisi :   Bipolar mani nedeniyle lityum veya valproat monoterapisi gören hastalara ek olarak Olanzapin verildiğinde yan etkiler nedeniyle tedaviyi bırakma oranı % 11 olarak bulunmuştur. Olanzapin verilmeden lityum veya valproat monoterapisi sürdürüldüğünde ise tedaviyi bırakma oranı % 2’dir. Kombinasyon tedavisi sırasında tedavinin kesilmesini gerektiren semptomlar uyuklama (% 3), vücut ağırlığında artış (% 1) ve periferik ödemdir (% 1). Bipolar mani’de Olanzapin ile lityum veya valproat kombinasyonu tedavisi sırasında en sık (> % 5) bildirilen yan etkiler; ağız kuruluğu, vücut ağırlığında artış, iştah artışı, baş dönmesi, sırt ağrısı, kabızlık, konuşma bozukluğu, salivasyonda artış, amnezi ve parestezidir.   Ekstrapiramidal semptomlar : Plasebo kontrollü klinik araştırmalarda şizofreninin Olanzapin ile tedavisi sırasında bildirilen ekstrapiramidal semptomar distoni, parkinsonizm, akatizi, diskinezi ve miyoklonustur.   Doza bağlı yan etkiler : Aşağıdaki yan etkilerin sıklığı Olanzapin dozunun artması ile artar : Asteni, ağız kuruluğu, bulantı, uyuklama, titreme.   Laboratuvar bulgularında değişmeler : Olanzapin tedavisi sırasında SGOT, SGPT, GGT, serum prolaktini, eozinofil sayısı ve CPK’de asemptomatik artışlar gözlenmiştir.   Pazarlama sonrası raporlar : Olanzapin’in pazarlanmasından sonra bildirilen aşağıdaki yan etkiler her ne kadar Olanzapin tedavisi sırasında görülmüşse de Olanzapin ile nedensellik bağlantıları olması gerekmez : Alerjik reaksiyon (anafilaktoid reaksiyon, anjioödem, pruritus, ürtiker), diyabet koması, pankreatit, priapizm, rabdomiyoliz ve venöz tromboembolizm (akciğer embolisi ve derin ven trombozu).   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Sefalosporinler aşırı dozda serebral iritasyon sonucu konvülsiyonlara neden olabilir. Aşırı dozaj alındığı durumlarda serum düzeyleri hemodiyaliz ve peritonal diyaliz ile düşürülebilir.

Endikasyonlar

Duyarlı mikroorganizmaların sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde endikedir.  Başlıca endikasyonları:   Üst solunum yolu enfeksiyonları: Kulak, burun, boğaz enfeksiyonları, otitis media, sinüzit, tonsilit, farenjit gibi.    Alt solunum yolu enfeksiyonları: Pnömoni, akut bronşit ve kronik bronşitin akut alevlenmeleri gibi.    Genito-üriner sistem enfeksiyonları: Piyelonefrit, sistit ve üretrit gibi.    Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: Furonkül, piyoderma, impetigo gibi.    Gonore: Akut ve komplike olmayan gonokokal üretrit ve servisit.  Erken Lyme hastalığının tedavisinde ve geç Lyme hastalığının önlenmesinde yetişkinler ve 12 yaş üzeri çocuklarda kullanılabilir.  Sefuroksim aynı zamanda sefuroksim sodyum tuzu şeklinde parenteral uygulama için mevcuttur. Bu, parenteral tedaviden oral tedaviye geçişin klinik olarak endike olduğu durumlarda aynı antibiyotik ile ardışık tedavi olanağı sağlar.  Pnömoni ve kronik bronşitin akut alevlenmelerinin tedavisinde parenteral Zinnat (sefuroksim sodyum) uygulamasını takiben uygunsa oral tedaviye devam etkilidir.

Farmakodinamik Özellikler

Bakteriyolojisi: Sefuroksim aksetil, b- laktamazların çoğuna dirençli olan Gram negatif ve Gram pozitif genişspektruma etkili, sefalosporin grubu bakterisit antibiyotik olan sefuroksimin oral ‘prodrug’udur. Sefuroksim aksetil, ana bileşiği sefuroksimin in vivo bakterisidal aktivitesini gösterir. Sefuroksim, beta laktamaz üreten suşlar dahil, sık rastlanılan yaygın patojenlerin çoğuna bakterisit etkili bir antibakteriyel ajandır. Sefuroksim bakteriyel betalaktamazlara karşı iyi bir stabilite gösterir ve sonuç olarak ampisilin ve amoksisiline dirençli suşların pek çoğuna etkilidir.  Sefuroksim bakterisidal etkisini önemli hedef proteinlere bağlanıp bakterilerin hücre duvarı sentezini önleyerek gösterir. Sefuroksim genellikle aşağıdaki mikroorganizmalara in vitro etkindir: Aerob gram-negatifler: Haemophilus influenzae (ampisiline dirençli türler dahil), Haemophilus parainfluenzae, Moraxella (Branhamella) catarrhalis, Neisseria gonorrhoeae (penisilinaz ve non-penisilinaz üreten türler dahil), Escherichia coli, Klebsiella türleri, Proteus mirabilis, Providencia türleri, Proteus rettgeri.  Aerob gram-pozitifler:  Staphylococcus aureus ve Staphylococcus epidermidis (penisilinaz üreten türler dahil, metisiline dirençli türler hariç), Streptococcus pyogenes (ve diğer beta-hemolitik streptokoklar), Streptococcus pneumoniae, Streptococcus Grup B (Streptococcus agalactiae), Anaeroblar: Gram-pozitif ve gram-negatif koklar (Peptococcus ve Peptostreptococcus türleri dahil), gram-pozitif basiller (Clostridium türleri dahil), gram-negatif basiller (Bacteroides ve Fusobacterium türleri dahil), Propionibacterium türleri.  Diğer organizmalar:   Borrelia burgdorferi.   Aşağıdaki organizmalar sefuroksime duyarlı değildir: Clostridium difficile, Pseudomonas türleri, Campylobacter türleri, Acinetobacter calcoaceticus, Listeria monocytogenes, Staphylococcus aureus ve Staphylococcus epidermidis’in metisiline dirençli suşları, Legionella türleri. Aşağıdaki türlerin bazı suşları sefuroksime duyarlı değildir: Enterococcus (Streptococcus) faecalis, Morganella morganii, Proteus vulgaris, Enterobacter türleri, Citrobacter türleri, Serratia türleri, Bacteroides fragilis.

Farmakokinetik Özellikler

Sefuroksim aksetil oral yoldan alınmayı takiben gastrointestinal kanaldan yavaşça absorbe olur ve intestinal mukozada ve kanda süratle hidrolize uğrayarak serbest sefuroksimi kan dolaşımına bırakır.  Yemeklerden hemen sonra alındığında absorpsiyonu optimumdur. Hızla pik düzeye erişen i.v. uygulamanın aksine yemeklerden sonra oral alındığında, yaklaşık 2-3 saat sonra ulaşılan doruk plazma düzeyleri 125mg’lık doz için 2-3mg/l, 250mg lık doz için 4-6mg/l, 500mg’lık doz için 5-8mg/l ve 1g’lık doz için 9-14mg/l olarak saptanmıştır. Süspansiyon formdaki sefuroksimin emilimi tabletlere göre daha uzun sürer, bu da düşük serum pik düzeylerine ve azalmış sistemik biyoyararlanımına yol açar (%4-17 daha az). Pik düzeylerinin ardından serum yarılanma ömrü 1-1,5 saattir. Proteine bağlanma oranı kullanılan metodolojiye göre %33-50 arasında değişir.  Sefuroksim metabolize olmaz ve glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyon ile itrah edilir.  Probenesid ile birlikte verilmesi ortalama serum konsantrasyonları – zaman eğrisinin altında kalan alanı %50 oranında artırır. Sefuroksim serum düzeyleri diyaliz ile azaltılabilir.

Farmasötik Şekli

Film Tablet

Formülü

Her tablette 500mg sefuroksime eşdeğer miktarda sefuroksim aksetil bulunur. Yardımcı maddeler: Koruyucu olarak metil paraben, propil paraben, propilen glikol ve boya maddesi olarak titanyum dioksit ve diğer yardımcı maddeleri içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Mide asiditesini azaltan ilaçlar Zinnat’ın açlık durumunda biyoyararlanımını azaltabilir ve Zinnat’ın yemek sonrası absorpsiyonundaki artışı ortadan kaldırabilir.  Laboratuvar testlerine etkisi: Sefuroksim aksetil alan hastalarda ferrisiyanid testinde yanlış negatif sonuç oluşabileceği için kan/plazma glukoz seviyelerini tayin için glukoz oksidaz veya heksokinaz metodları kullanılması tavsiye edilir.  Sefuroksim aksetil, alkali pikrat ile kreatinin tayinini etkilemez.

Kontraendikasyonlar

Sefalosporin antibiyotiklerine aşırı duyarlılığı bilinen hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) Genel olarak tedavi süresi 7 gündür (5-10 gün arası). Sefuroksim aksetil optimum absorpsiyon için yiyeceklerden sonra alınmalıdır. Yetişkinler: Çoğu enfeksiyonlarda: Günde 2 kez 250 mg.  Üriner sistem enfeksiyonları: Günde 2 kez 125 mg. Hafif ve orta derecedeki alt solunum yolu enfeksiyonlarında: Örneğin bronşitte: Günde 2 kez 250 mg.  Daha ağır alt solunum yolu enfeksiyonlarında veya pnömoniden kuşkulanıldığında: Günde 2 kez 500 mg. Piyelonefrit: Günde 2 kez 250 mg.  Komplike olmayan gonore: 1 g’lık tek doz.  Yetişkinler ve 12 yaşın üstündeki çocuklarda Lyme hastalığı tedavisinde: 20 gün süre ile günde 2 kez 500 mg.  Ardışık tedavi: Pnömoni: 48-72 saat, günde iki veya üç kez 1.5g (i.v. ya da i.m.) Zinnat enjektablı takiben tedaviye 7-10 gün, günde iki kez 500mg Zinnat (sefuroksim aksetil) tablet ile oral yoldan devam edilir.  Kronik bronşitin akut alevlenmeleri: 48-72 saat, günde iki veya üç kez 750mg (i.v. ya da i.m.) Zinnat enjektablı takiben tedaviye 5-10 gün, günde iki kez 500mg Zinnat (sefuroksim aksetil) tablet ile oral yoldan devam edilir. Parenteral ve oral tedavinin süresi enfeksiyonun şiddeti ve hastanın klinik durumu tarafından belirlenir. Çocuklar: Çoğu enfeksiyonlarda: Günlük doz maksimum 250 mg olmak üzere, günde 2 kez 125 mg (1×125 mg)’dır.  Orta kulak iltihaplı 2 yaş ve daha büyük çocuklarda veya daha şiddetli enfeksiyonlarda: Günlük doz maksimum 500mg olmak üzere, günde iki kez 250 mg (1×250 veya 2×125 mg) dır. Zinnat tabletler kırılarak verilmemelidir. Bu bakımdan tabletleri yutamayan, küçük çocuklar gibi  hastaların tedavisi için uygun değildir. Çocuklarda Zinnat süspansiyon kullanılabilir. 3 ayın altındaki çocuklarda Zinnat kullanımı ile ilgili deneyim yoktur.  Eğer bir dozu almayı unutursanız, mümkün olduğu kadar çabuk diğerini alınız ve sonra önceki gibi devam ediniz.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Zinnat 250 mg film tablet Zinnat 125mg/5ml süspansiyon hazırlamak için granül Zinnat forte 250 mg/5 ml süspansiyon hazırlamak için granül Zinnat 1.5 g enjektabl flakon iv Zinnat 750 mg enjektabl flakon im/iv

Saklama Koşulları

30°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Zinnat 500 mg film tablet, 10, 14 ve 20 tabletlik blisterlerde ve karton kutuda ambalajlanmıştır.

Uyarılar/Önlemler

Penisilin veya diğer beta-laktam antibiyotiklere karşı allerjik reaksiyon geçirmiş hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi sefuroksim aksetilin de uzun süreli kullanımı, duyarlı olmayan organizmaların (Candida, enterekoklar, Clostridium difficile) aşırı çoğalmasına neden olarak tedavinin kesilmesini gerektirebilir. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımında psödomembranöz kolit görülebilir, bu nedenle antibiyotik kullanımı sırasında veya daha sonra ciddi diyare gelişen hastalarda bu tanıyı gözönünde bulundurmak önemlidir. Lyme hastalığının Zinnat ile tedavisini takiben Jarisch-Herxheimer reaksiyonu görülmüştür. Bu Lyme hastalığına neden olan patojen spiroket, Borrelia burgdorferi’ye Zinnat’ın bakterisit etkisinin sonucudur. Hastalara bu reaksiyonun sık görülen ve genellikle Lyme hastalığının antibiyotiklerle tedavisinin kendi kendisini kısıtlayan bir sonucu olduğu anlatılmalıdır.   Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik kategorisi B’dir. Sefuroksim aksetilin deneysel olarak kanıtlanmış hiçbir teratojenik veya embriyopatik etkisi bulunmamakta ise de bütün diğer ilaçlarda olduğu gibi, gebeliğin ilk aylarında özel dikkat gösterilerek uygulanmalıdır.  Sefuroksim anne sütü ile de atıldığından emziren annelere verildiğinde dikkatli olunmalıdır.  Ardışık tedavide parenteral tedaviden oral tedaviye geçiş zamanı enfeksiyonun şiddeti, hastanın klinik durumu ve hastalık etkeni patojenlerin duyarlılığı tarafından belirlenir. 72 saat içinde klinik iyileşme olmazsa parenteral tedaviye devam edilmelidir. Ardışık tedaviye başlamadan önce sefuroksim sodyum (Zinnat enjektabl) kullanım bilgilerine müracaat ediniz.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Sefuroksim aksetilin yan etkileri genellikle hafif ve geçici özelliktedir. Diğer sefalosporinlerde olduğu gibi nadir olarak, eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis (ekzantematik nekrolizis) ve deride kızarıklık, ürtiker, ateş, kaşıntı, serum hastalığı ve çok nadir olarak anafilaksi gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.  Sefuroksim aksetil alan hastaların küçük bir oranında diyare, bulantı, kusma gibi gastrointestinal rahatsızlıklar görülmüştür. Diğer geniş spektrumlu antibiyotiklerde olduğu gibi nadiren psödomembranöz kolit görüldüğü rapor edilmiştir. Baş ağrısı da bildirilmiştir. Zinnat tedavisi sırasında eozinofiliye ve hepatik enzim düzeylerinde geçici yükselmelere (ALT, AST ve LDH) rastlanmıştır. Seyrek olarak trombositopeni ve lökopeni rapor edilmiştir. Diğer sefalosporinlerde olduğu gibi çok nadiren sarılık bildirilmiştir. Sefalosporinler sınıf olarak eritrosit membranından emilmeye yatkındır ve ilaca karşı antikorlar ile reaksiyona girerek tedavi sırasında pozitif Coombs testi ortaya çıkarırlar (bu kanın cross-matching’ini etkileyebilir). Çok nadir olarak da *hemolitik anemi görülebilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Ondansetron’un aşırı dozajı hakkında çok az bilgi vardır. Nitekim dozun 10 katı kadar ilaç alan dört hastada sadece minör advers etkiler görülmüştür. Aşırı dozdan şüphelenildiği durumlarda semptomatik ve destekleyici tedavi uygulaması uygundur.

Endikasyonlar

Zofer® Tablet, sitotoksik kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle oluşan bulantı ve kusmaların kontrol altına alınmasında endikedir. Ayrıca Zofer® Tablet, post-operatif kusma ve bulantı belirtilerinin tedavisi ve önlenmesinde de kullanılabilir.

Farmakodinamik Özellikler

Ondansetron, kuvvetli ve yüksek seçiciliği olan bir 5HT3 reseptör antagonistidir. Bulantı ve kusmanın kontrolündeki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Kemoterapötik ajanlar ve radyoterapi ince barsakta 5HT salımına neden olabilirler. 5HT, ince barsakta 5HT3 reseptörleri yolu ile vagal afferentleri aktive ederek, kusma refleksini indükler. Ondansetron kusma refleksini bloke eder. Vagal afferentlerin aktivasyonu, öte yandan dördüncü ventrikül tabanında bulunan postrema bölgesinde de 5HT salımına neden olarak, merkezi bir mekanizma ile emezisi arttırır. Dolayısı ile Ondansetron sitotoksik tedavi ve radyoterapide meydana gelen bulantı ve kusmanın kontrol altında tutulmasında periferal ve santral sinir sisteminde bulunan nöronların 5HT3 reseptörleri üzerinde antagonist etki gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

Ondansetron hidroklorür gastrointestinal kanaldan absorbe olur ve sistemik biyoyararlanımı %60 dır. Ondansetron’ un oral ve intravenöz dozu takiben dağılımı benzer olup, terminal eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 3 saattir. Plazma proteinlerine bağlanması %70-76 civarındadır.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her  bir film kaplı tablet 4 mg Ondansetron’a eşdeğer Ondansetron Hidroklorür içerir. Boya maddesi olarak: Titanyum dioksit (E171) ve Eritrosin (E127) içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Ondansetron’un birlikte verildiği ilaçların metabolizmasını indüklediği veya inhibe ettiğine dair bulgu yoktur. Spesifik çalışmalar ondansetronun alkol, temazepam, furosemid, tramadol ve propofol ile etkileşimi olmadığını göstermiştir.

Kontraendikasyonlar

ZOFER® Tablet, içerdiği maddelere karşı aşırı duyarlılık durumlarında kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hekim tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde: Kanser tedavisinin emetojenik potansiyeli, uygulanan kemoterapi kombinasyonlarının dozlarına ve kullanılan radyoterapi rejimlerine göre değişir. ZOFER® uygulama yolu ve dozu günde 8-32 mg arasında değiştirilebilir ve aşağıda gösterildiği şekilde seçilebilir. Emetojenik etkisi yüksek olan kemoterapi uygulamalarında (Örneğin Sisplatin): Kemoterapiden hemen önce yavaş uygulanan intravenöz enjeksiyon ya da 15 dakikalık infüzyon şeklinde 8 mg Ondansetron ve buna müteakiben 24 saat süre ile 1 mg/saat’lik sürekli intravenöz infüzyon ya da 4 saat aralıklarla 2 kez 15 dakikalık intravenöz infüzyon şeklinde 8’er mg Ondansetron uygulanır. Her iki tedavi rejimi de 5 güne kadar 12 saatte bir oral yolla 8 mg Ondansetron uygulaması ile devam eder. Emetojenik etkisi daha düşük olan kemoterapi uygulamalarında (örneğin siklofosfamid, doksorubisin, karboplatin): Emetojenik kemoterapi alan hastaların çoğunda ZOFER® 8 mg tedaviden hemen önce yavaş uygulanan intravenöz enjeksiyon şeklinde veya 15 dakikalık infüzyon şeklinde veya kemoterapiden 1-2 saat önce oral olarak 8 mg Ondansetron uygulanır. Müteakiben 5 güne kadar 12 saatte bir oral yolla 8 mg Ondansetron verilir. Radyoterapi nedenli bulantı ve kusmalar: 12 saatte bir oral olarak 8 mg (iki adet ZOFER® 4 mg) uygulanır. İlk doz radyoterapiden 1-2 saat önce alınmalıdır. Tedavinin süresi radyoterapinin süresine bağlıdır. Çocuklar: Kemoterapiden hemen önce tek bir intravenöz enjeksiyon şeklinde 5 mg/m2 dozunda verilebilir. Takiben 12 saat sonra 4 mg oral olarak devam edilir. İlk uygulanan tedaviyi takiben 5 güne kadar günde 2 kere 2-4 mg oral olarak verilebilir. Yaşlılar: 65 yaşın üzerindeki hastalarda Ondansetron’un etkinliği ve toleransı genç yetişkinlerde gözlenen duruma benzerlik gösterir. Dolayısıyla yaşlı hastalarda, dozaj ve uygulama şeklinin değiştirilmesi gerekmez. Postoperatif bulantı ve kusmalarda: Zofer yetişkinlerde postoperatif bulantı ve kusmayı önlemek için Zofer oral, intravenöz veya intramuskuler olarak uygulanır. Önerilen doz anesteziden bir saat önce oral olarak 8 mg’dır. Daha sonra 8 saat arayla iki kez daha 8 mg oral olarak devam edilir. Başlamış postoperatif bulantı ve kusmanın tedavisinde intramuskuler veya intravenöz enjeksiyon uygulaması önerilir. Çocuklarda; postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisinde Zofer’in kullanımı denenmemiştir. Yaşlılarda; postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisinde Zofer’in kullanımı ile ilgili sınırlı sayıda çalışma vardır, ancak Zofer 65 yaşın üzerinde kemoterapi alan hastalarda iyi tolere edilmiştir. Böbrek yetmezliğinde dozaj: Günlük dozaj, dozaj sıklığı ve uygulama yolunda değişiklik yapmaya gerek yoktur. Karaciğer yetmezliğinde dozaj: Orta ve şiddetli karaciğer fonksiyon yetmezliği olan hastalarda Zofer klirensi ileri derecede azalır ve serum yarılanma ömrü önemli derecede uzar. Böyle hastalarda günlük toplam doz 8 mg’ı aşmamalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Zofer® 8 mg Film Tablet 6 ve 10 tabletlik blister ambalajlarda, karton kutuda Zofer® 8 mg/ 4 ml Enjeksiyonluk Solüsyon İçeran Ampul, karton kutuda Zofer® 4 mg/ 2 ml Enjeksiyonluk Solüsyon İçeran Ampul, karton kutuda

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

ZOFER® 4 mg Film Tablet; 6 tabletlik blister (Alu-PVC) ambalajlarda, karton kutuda.

Uyarılar/Önlemler

Diğer selektif 5HT3 reseptör antagonistlerine karşı aşırı duyarlılık gösteren hastalarda hipersensivite reaksiyon gelişimi rapor edilmiştir. Ondanstron gastrik veya intestinal peristaltizmi uyaran bir ilaç değildir. Ondansetron’un abdominal cerrahi veya kemoterapi sonrası kusma ve mide bulantısı ortaya çıkan hastalarda kullanılması ileus ve/veya gastrik distansiyon progresyonunu maskeleyebilir. Yaşlılarda herhangi bir doz ayarlamasına ya da ek bir önlem alınmasına gerek yoktur. Ondansetron plazma prolaktin düzeyleri üzerinde herhangi bir etki göstermez, dopamini antagonize etmez. Ondansetron, uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kesinlikle kullanılmamalıdır. Kadınlarda Torsades de Pointes oluşma riski erkeklerden daha fazla olabilir. Yeni Doğanlar: Endikasyonları nedeniyle yeni doğanlarda kullanılmaz. Çocuklar: Eğer endike ise, uygun dozlarda çocuklarda kullanılabilir. 3 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı ile ilgili çok az bilgi bulunmaktadır. Geriatrik Kullanım: 65 yaşın üstü ve genç hastalar üzerinde Ondansetron ile yapılan karşılaşmalı klinik çalışmalar ve rapor edilen diğer klinik tecrübeler, genel olarak ilacın güvenliği ve etkinliği bakımından bir farklılık olmadığını göstermiştir, ancak yaşlı hasta grubunda ilaca karşı daha fazla sayıda duyarlılık reaksiyonu gözlenmiştir. Bu nedenle 65 yaşın üstündeki hastalarda doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur. Hamile Kadınlarda Kullanım Hamilelik Kategorisi: B İnsanlarda Ondansetron’un hamilelerde kullanımına ilişkin kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Diğer ilaçlarda olduğu gibi, Ondansetron hamilelik sırasında, özellikle hamileliğin ilk 3 ayında hastaya sağlayacağı terapötik yararlar fetüse olabilecek muhtemel risklerini dengelemedikçe kullanılmamalıdır. Laktasyonda kullanım Ondansetronun anne sütüne geçip geçmemesiyle ilgili insanlarda yapılmış yeterli derecede veri bulunmamaktadır. Bu nedenle kesin gereklilik olmadan emzirenlere verilmemelidir. Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi Ondansetron psikomotor testlerde performansı bozmaz, sedasyon yapmaz. Araç ve makine kullanımı üzerine bilinen bir etkisi bulunmamaktadır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Genel: Ciddi ve geri dönüşlü olmayan advers etki bildirilmemiştir. Ondansetron genellikle iyi tolere edilir. Konstipasyon, baş ağrısı, keyifsizlik (malez) en yaygın görülen yan etkidir. Ondansetron kalın barsaktan geçiş süresini arttırır. Epigastriumda kızarma ve sıcaklık duygusu gibi yan etkiler görülebilir. Ender olarak anaflaksi gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir. Kardiyovasüler: Aritmi (ventriküler ve supraventriküler taşikardi, prematür ventriküler kontraksiyonlar ve atrial fibrilasyon dahil), bradikardi, elektrokardiyografik değişimler (ikinci derece kalp bloğu ve ST segment depresyonu dahil), palpitasyon, senkop ve çok nadir olarak da anjina, hipotansiyon ve taşikardi rapor edilmiştir. Deri Reaksiyonları: Ürtiker. Lokal Reaksiyonlar: Ağrı, kızarıklık ve enjeksiyon bölgesinde yanma. Alt Solunum Sitemi: Hıçkırık. Nörolojik: Çok nadir olarak Ondansetron uygulanan hastalarda ekstrapiramidal reaksiyonlar ve grand mal nöbetleri rapor edilmiştir. Postoperatif Bulantı ve Kusma: Ondansetron ve plasebo ile yapılan karşılaştırmalı kontrollü klinik çalışmalarda bu olayların görülme oranlarının arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Diğer: Çok nadir olarak hipokalemi rapor edilmiştir. “BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ”

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Karton kutuda, soğuk şekillendirilmiş aluminyum blister stripte 28 adet film kaplı tablet

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere yönelik bir çalışma yapılmamıştır. Olanzapin somnolans ve baş dönmesine neden olabileceğinden, hastalar motorlu araçlar da dahil makine kullanımı sırasında dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.  

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZYPREXA’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer, olanzapine veya ZYPREXA’nın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı alerjikseniz (aşırı duyarlılığınız varsa). Alerjik reaksiyon döküntü, kaşınma, yüzde şişme, dudaklarda şişme veya nefes darlığı şeklinde tanınabilir. Bunlardan herhangi biri olursa doktorunuza danışınız. Eğer, daha önceden dar açılı glokom gibi tanısı konulmuş göz problemleriniz varsa. ZYPREXA’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Bu tip ilaçlar, başlıca yüz ve dilde anormal hareketlere neden olabilirler. Eğer ZYPREXA verildikten sonra bunları yaşarsanız, doktorunuza bildiriniz. Bu tip ilaçlar, çok nadir olarak ateş, daha hızlı soluma, terleme, kas sertliği, uyuşukluk veya uykulu olma gibi belirtilerin beraber görülmesine neden olur. Bu durumun görülmesi halinde derhal doktorunuza başvurunuz. Ciddi yan etkilere yol açabileceğinden, ZYPREXA’nın demansı (bunama) olan yaşlı hastalarda kullanımı tavsiye edilmez. Eğer aşağıdaki hastalıklardan herhangi biri sizde varsa, doktorunuzla mümkün olduğunca çabuk temasa geçiniz: Diyabet (şeker hastalığı) Kalp hastalığı Karaciğer veya böbrek hastalığı Parkinson hastalığı Epilepsi (sara hastalığı) Prostat sorunları Barsak tıkanması (paralitik ileus) Kan hastalıkları İnme veya “minör” inme (inmenin geçici belirtileri) Eğer demansınız (bunama) varsa, siz veya bakıcınız/akrabanız inme veya “minör” inme yaşayıp yaşamadığınızı doktorunuza söylemelidir.   Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz doktorunuz rutin bir önlem olarak tansiyonunuzu takip edebilir.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   Çocuklar ZYPREXA, 18 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.   ZYPREXA’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması ZYPREXA ve alkolün birlikte alınması uyku haline neden olabileceğinden, ZYPREXA ile birlikte hiç alkol alınmamalıdır.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Doktorunuza danışmadan ZYPREXA’yı hamilelik sırasında kullanmamalısınız.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ZYPREXA az miktarda anne sütüne geçtiği için emzirme döneminde bu ilaç kullanılmamalıdır.   Araç ve makine kullanımı ZYPREXA’nın uykuya neden olma riski bulunmaktadır. Böyle bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız.   ZYPREXA’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler ZYPREXA, laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere toleransınızın bulunmadığı söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı ZYPREXA’yı kullanırken sadece doktorunuzun izin verdiği diğer ilaçları alınız. ZYPREXA’nın huzursuzluk tedavisinde kullanılan ilaçlarla, uyku ilaçlarıyla (sakinleştiriciler) ve ruhsal çöküntüye karşı olan ilaçlarla (antidepresanlar) birlikte kullanımı uyku hali hissetmenize neden olabilir.   ZYPREXA dozunuzu değiştirmeniz gerekebileceğinden, fluvoksamin (bir antidepresandır) ya da siprofloksasin (bir antibiyotiktir) kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz.   Parkinson hastalığı için ilaç alıyorsanız doktorunuza özellikle söyleyiniz.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZYPREXA’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa ZYPREXA’yı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Alerjik reaksiyon (örn. ağız ve boğazın şişmesi, kaşıntı, döküntü) Kalpte ritim bozukluğu Koma veya ketoasidoz (kan ve idrardaki ketonlar) ile bağlantılı şeker hastalığı veya şeker hastalığının kötüleşmesi Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZYPREXA’ya karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Tedavinin erken döneminde, yatar ya da oturur pozisyondan kalkarken sersemlik hissi ya da bayılma (düşük kalp atım hızı ile) Karaciğer hastalığı (cildin ve gözün beyaz kısımlarında sararma ile ortaya çıkar)  Düşük kalp atım hızı Uzamış ve/veya ağrılı sertleşme (ereksiyon) İdrar yapmada zorluk Genellikle nöbet geçmişi olanlarda sara nöbeti (epilepsi) Ciddi karın ağrısı, ateş ve bulantıya/kusmaya neden olan pankreas iltihabı Vücut ısısında düşüş Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:   Çok yaygın yan etkiler Kilo alımı Uyku hali Ateş, hızlı soluma, terleme, kaslarda sertlik ve sersemlik hissi ya da uyku hali kombinasyonu Kandaki prolaktin (süt salgısını uyaran hormon) düzeylerinde artış Yaygın yan etkiler Bazı kan hücrelerinde ve kandaki yağ miktarındaki değişiklikler Kan ve idrarda şeker düzeylerinde artış Açlık hissinde artış Baş dönmesi Huzursuzluk Titreme Kas sertliği ya da spazm (göz hareketleri dahil) Konuşmada problem Anormal hareket (özellikle yüz veya dilde) Kabızlık Ağız kuruluğu Deride döküntü Güç kaybı Aşırı yorgunluk Ellerde, bileklerde veya ayaklarda şişme ile anlaşılan su tutması Yaygın olmayan yan etkiler Gün ışığına karşı hassasiyet Saç dökülmesi Seyrek yan etkiler Erkek veya kadınlarda meme büyümesi Diğer yan etkiler (görülme sıklıkları eldeki verilerden tahmin edilemiyor) Gözün dairesel hareketine sebep olan göz kası spazmları Açıklanamayan ani ölüm Toplar damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) veya akciğer embolisi (belirli bir nedeni olmadan ansızın soluksuz kalma hissi, soluk alırken göğüste ağrı, baygınlık hissi, öksürükle kanlı balgam çıkartma, nabızda hızlanma gibi belirtiler ile ortaya çıkabilir) Açıklanamayan sızı ve ağrılar ile kendini gösteren kas hastalığı Bunlar ZYPREXA’nın hafif yan etkileridir.   Olanzapin kullanırken bunaması (demans) olan yaşlı hastalar inme, zatüree, idrar kaçırma, düşmeler, aşırı yorgunluk, var olmayan şeyleri görme (halüsinasyonlar), vücut ısısında artış, ciltte kızarıklık ve yürümede zorluktan şikayet etmektedirler. Bu özel gruptaki hastalarda bazı ölüm vakaları da bildirilmiştir.   Parkinson hastalığı olan hastalarda ZYPREXA belirtileri kötüleştirebilir.   Bu tipte ilaçları uzun bir süre boyunca alan kadınlarda seyrek olarak süt gelmeye başlamış, adet dönemi atlamış ve düzensiz adet dönemleri olmuştur. Bu kalıcı olursa hemen doktorunuza söyleyiniz. Gebeliğin son döneminde (son 3 aylık dönem) ZYPREXA kullanan kadınların bebeklerinde titreme, uyku hali ve sersemlik hissi çok seyrek olarak görülebilir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: ZYPREXA’yı her zaman doktorunuzun size anlattığı şekilde kullanınız. Emin olmadığınız takdirde doktor veya eczacınıza sorunuz.   Doktorunuz kaç tane ZYPREXA tablet kullanmanız ve ilaca ne kadar süreyle devam etmeniz gerektiğine karar verecektir. ZYPREXA’nın günlük dozu 5 ila 20 mg arasındadır. Belirtilerinizin tekrar görülmesi durumunda doktorunuza danışınız ancak doktorunuz söylemedikçe ZYPREXA kullanmayı bırakmayınız.   ZYPREXA tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi hergün aynı zamanda alınız. Tableti yemekler ile birlikte ya da tek başına almanız fark etmemektedir.   Uygulama yolu ve metodu: ZYPREXA film kaplı tabletler ağız yoluyla alınır. ZYPREXA tabletleri bütün olarak su ile yutmalısınız.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: ZYPREXA 18 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.   Özel kullanım durumları Özel kullanımı yoktur.   Eğer ZYPREXA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden fazla ZYPREXA kullandıysanız Kullanmaları gerekenden daha fazla ZYPREXA kullanan hastalar aşağıdaki belirtileri yaşayabilirler: Kalbin hızlı atması, saldırganlık, konuşma bozukluğu, özellikle yüz ve dilde anormal hareketler ve bilinç seviyesinde azalma. Diğer belirtiler akut konfüzyon (ani zihin karışıklığı), epilepsi (sara) nöbetleri, koma, “ateş, hızlı soluma, terleme, kas sertliği ve sersemlik hissi ya da uyku hali”nin kombinasyonu, solunum hızının azalması, yüksek tansiyon ya da düşük tansiyon, kalpte ritim bozukluğu. Hemen doktorunuza veya hastaneye başvurunuz ve doktora kullandığınız tabletlerin ambalajını gösteriniz.   ZYPREXA’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZYPREXA’yı kullanmayı unutursanız Tabletinizi hatırladığınız anda alınız.   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   ZYPREXA ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Kendinizi daha iyi hissettiğinizde tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Doktorunuzun söylediği sürece ZYPREXA almaya devam etmeniz önemlidir.   ZYPREXA’yı aniden kullanmayı bırakırsanız terleme, uyuyamama, titreme, heyecan veya bulantı ve kusma görülebilir. Tedaviyi sonlandırmadan önce doktorunuz size kademeli olarak doz azaltmanızı önerebilir.   Bu ürünün kullanımıyla ilgili ilave sorularınız olursa doktorunuza ve eczacınıza sorunuz

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZYPREXA 28 tabletlik blister strip ambalajlarda kullanıma sunulmuş olup bir kutusunda her biri 7 film kaplı tablet ihtiva eden 4 adet blister strip mevcuttur. ZYPREXA film kaplı tabletler yuvarlak ve beyaz renktedir.   ZYPREXA antipsikotikler adı verilen bir ilaç grubuna aittir.   ZYPREXA, gerçekte var olmayan şeyleri duymak, görmek veya hissetmek, yanlış inanışlar, anormal şüphecilik, içine kapanmak gibi semptomların eşlik ettiği bir hastalığın tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu hastalığı yaşayan hastalar kendilerini depresif, endişeli veya gergin hissedebilirler.   ZYPREXA, coşkulu ve fazlasıyla enerjik hissetme, normalden çok daha az uykuya ihtiyaç duyma, birbirini kovalayan fikirler öne sürerek çok hızlı konuşma ve bazen aşırı sinirlilik gibi semptomların eşlik ettiği bir durumu tedavi etmek için kullanılır. Ayrıca bu durumla birlikte olabilen duygudurum iniş (deprese) ve çıkışlarını engelleyen bir duygudurum dengeleyicidir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZYPREXA tabletler, ışık ve nemden korumak için orijinal ambalajında ve 15-30ºC arasındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.   Lütfen kalan ilaçlarınızı eczacınıza geri götürünüz. İlaçlar evsel atıklar ile birlikte veya atık su yoluyla atılmamalıdır. İhtiyacınız olmayan ilaçları nasıl atacağınızı eczacınıza sorunuz. Bu tedbirler çevreyi korumaya yardımcı olacaktır.   ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Özel bir gereksinim yoktur.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZYPREXA 10 mg film kaplı tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.   Olanzapini etkileyen potansiyel etkileşimler Olanzapin CYP1A2 ile metabolize olduğundan, bu izoenzimi özellikle indükleyen veya inhibe eden maddeler olanzapinin farmakokinetiğini etkileyebilir.   CYP1A2’nin indüksiyonu Olanzapin metabolizması sigara içme ve karbamazepinle indüklenip olanzapin konsantrasyonlarında azalmaya yol açabilir. Olanzapin klerensinde yalnızca hafiften orta dereceye kadar artış gözlenmiştir. Klinik sonuçlar sınırlı olmakla birlikte monitorizasyon tavsiye edilir ve eğer gerekirse olanzapin dozunda artış düşünülebilir (bkz. bölüm 4.2).   CYP1A2’nin inhibisyonu Spesifik CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksaminin, olanzapinin metabolizmasını belirgin bir şekilde inhibe ettiği kanıtlanmıştır. Fluvoksamini takiben alınan olanzapinin maksimum konsantrasyonundaki ortalama artış sigara içmeyen kadınlarda %54 ve sigara içen erkeklerde %77 olmuştur. Olanzapinin ortalama EAA artışı, sırasıyla %52 ve %108 olmuştur. Fluvoksamin veya siprofloksasin gibi herhangi bir CYP1A2 inhibitörü kullanımında daha düşük bir olanzapin başlangıç dozu düşünülmelidir. Bir CYP1A2 inhibitörü ile tedavi başlatılmışsa, olanzapin dozunun azaltılması düşünülmelidir.   Azalmış biyoyararlanım Aktif kömür oral olanzapin biyoyararlanımını %50-60 azalttığı için, olanzapinden en az 2 saat önce veya sonra alınmalıdır.   Fluoksetin (CYP2D6 inhibitörü), tek doz olarak kullanılan antasit (alüminyum, magnezyum) veya simetidinin olanzapinin farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemediği bulunmuştur.   Olanzapinin diğer ilaçları etkileme potansiyeli Olanzapin, dopamin agonistlerin direkt ve indirekt etkilerini antagonize edebilir.   Olanzapin, in vitro olarak ana CYP450 izoenzimlerini inhibe etmez (ör. 1A2, 2D6, 2C9, 2C19, 3A4). Böylece, in vivo çalışmalarda doğrulandığı gibi, belirtilen etkin maddelerde herhangi bir metabolizma inhibisyonu olmadığından özel bir etkileşim beklenmez: trisiklik antidepresan (çoğunlukla CYP2D6 yolu), varfarin (CYP2C9), teofilin (CYP1A2) ya da diazepam (CYP3A4 ve 2C19).   Lityum veya biperidenle birlikte uygulandığında olanzapin etkileşim göstermemiştir.   Valproatın plazma seviyelerinin terapötik olarak izlenmesi, eşzamanlı olanzapin kullanımına başlandıktan sonra valproat dozunun ayarlanması gerekmediğini göstermiştir.   SSS ilaçları SSS depresyonuna neden olan ilaçları kullanan hastalarda ve alkol kullananlarda dikkatli olunmalıdır.   Olanzapinin Parkinson hastası ve demansı olan hastalarda anti-Parkinson ilaçları ile birlikte kullanımı önerilmez (bkz. bölüm 4.4).   QTc aralığı Olanzapinin, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlar ile beraber kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4).  

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Belirtiler Doz aşımı durumunda çok yaygın rastlanan semptomlar (> %10 insidans); taşikardi, ajitasyon/saldırganlık, konuşma bozukluğu, çeşitli ekstrapiramidal semptomlar ve sedasyondan komaya kadar değişen azalmış bilinç seviyesidir.   Tıbbi bakımdan önemli diğer doz şekilleri arasında deliryum, konvülziyon, koma, olası nöroleptik malign sendrom, solunum depresyonu, aspirasyon, hipertansiyon veya hipotansiyon, kardiyak aritmi (aşırı doz vakalarının < %2’sinde) ve kalp durması bulunmaktadır. 450 mg gibi düşük akut doz aşımı durumunda ölümcül sonuçlar bildirilmesine karşın, 1500 mg akut doz aşımı sonrasında bile hastanın hayatta kaldığı bildirilmiştir.   Tedavi Olanzapinin spesifik bir antidotu yoktur. Kusmaya zorlanma önerilmez. Doz aşımı tedavisinin standart prosedürleri önerilebilir (ör. gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması). Aktif kömürün birlikte uygulaması ile olanzapinin oral biyoyararlanımı %50-60 oranında azalmıştır.   Hipotansiyonun ve dolaşım yetersizliğinin sebep olduğu kollapsın tedavisi ve solunum fonksiyonunun desteği de dahil olmak üzere, klinik duruma bakarak, hayati organ fonksiyonları izlenmeli ve semptomatik tedavi yapılmalıdır. Epinefrin, dopamin ve beta stimülasyon hipotansiyonu kötüleştireceği için, beta-agonist aktivitesi olan diğer sempatomimetik bileşikler kullanılmamalıdır. Olası aritmileri teşhis edebilmek için kardiyovasküler gözlem gereklidir. Hasta iyileşene kadar yakın tıbbi gözlem ve izleme sürdürülmelidir.    

Etkin Maddeler

Olanzapin

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antipsikotikler;            ATC kodu: N05A H03   Olanzapin, bir seri reseptör sistemi üzerinde geniş farmakolojik profil sergileyen, antipsikotik, antimanik ve duygudurum dengeleyici bir ajandır.   Klinik öncesi çalışmalarda, olanzapin, serotonin 5HT2A/2C, 5HT3, 5HT6; dopamin D1, D2, D3, D4, D5; kolinerjik muskarinik reseptörler M1–M5; a1 adrenerjik ve histamin H1 reseptörleri için geniş bir reseptör aralığına afinite (Ki; < 100 nM) göstermiştir. Olanzapin, in vitro olarak dopamin D2 reseptörlerinden çok serotonin 5HT2’ye afinite ve in vivo olarak D2 aktivitesinden çok daha fazla 5HT2 aktivitesi göstermiştir. Elektrofizyolojik çalışmalar, olanzapinin motor fonksiyonla ilgili striatal (A9) yolaklarda az etki gösterirken, selektif olarak mezolimbik (A10) dopaminerjik nöronların ateşlemesini azalttığını ortaya koymuştur. Olanzapin, motor yan etkilerin göstergesi olan katalepsinin oluşması için gerekenin altındaki dozlarda, antipsikotik aktivitenin bir belirteci olan şartlanmış kaçınma yanıtını azaltır. Diğer bazı antipsikotik bileşiklerin aksine, olanzapin “anksiyolitik” teste verilen yanıtı artırır.   Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir tek oral doz (10 mg) Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) çalışmasında olanzapin, D2 reseptör tutulumuna göre daha yüksek 5HT2A tutulumu oluşturmuştur. İlave olarak, şizofreni hastalarında yapılan bir Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografisi (SPECT) görüntüleme çalışması, olanzapine yanıt veren hastaların, klozapine yanıt veren hastalarla kıyaslandığında, başka diğer antipsikotiklere ve risperidona yanıt veren hastalardan daha düşük striatal D2 tutulumuna sahip olduklarını göstermiştir.                                                                      Olanzapin, pozitif ve negatif semptomları olan 2900’den fazla şizofreni hastasında yapılan iki plasebo kontrollü çalışmanın ikisinde ve üç karşılaştırmalı kontrollü çalışmanın ikisinde, pozitif semptomlarda olduğu kadar, negatif semptomlarda da anlamlı olarak büyük iyileşmeler sağlamıştır.   Farklı seviyelerde şizofreni, şizoafektif ve ilişkili depresif sendromlar (Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeğinde başlangıç ortalaması 16.6) dahil alakalı bozuklukları olan 1481 hastada yapılan bir çok uluslu, çift-kör, karşılaştırma çalışmasında, başlangıç ve bitiş duygudurum skoru değişikliği amaçlı bir sekonder analiz, olanzapinin (-6.0) haloperidole (-3.1) göre istatistiksel olarak anlamlı iyileşme (p=0.001) sağladığını göstermiştir.   Bipolar bozukluğun manik ve mikst dönemlerini geçiren hastalarda, manik semptomların azaltılması açısından olanzapin, 3 haftadan sonra hem plasebo, hem de valproat semisodyumdan (divalproeks) daha üstün etki göstermiştir. Olanzapinin haloperidole karşı uygulandığı karşılaştırmalı bir çalışmada, 6 ve 12 haftada hastaların manik ve depresif semptomlarının semptomatik remisyonunun gerçekleşme oranında benzer etkinliğe sahip oldukları gösterilmiştir. En az 2 hafta boyunca lityum veya valproat tedavisi uygulanan hastalarda, tedaviye 10 mg olanzapin eklenmesi, 6 haftadan sonra mani ve depresyon semptomlarında, valproat ve lityumun tek başlarına uygulanmasına göre çok daha fazla azalma sağlamıştır.   Olanzapinle elde edilen remisyon ve sonrasında olanzapin ya da plaseboya randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan 12 aylık bir reküransın önlenmesi çalışmasında olanzapin, bipolar reküransın primer bitiş noktası için plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük göstermiştir. Olanzapin ayrıca, mani veya depresyon reküransının önlenmesinde plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir avantaj sağlamıştır.   Olanzapin ile birlikte lityumla elde edilen remisyon ve daha sonra tek başına olanzapin ya da lityuma randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan ikinci bir 12 aylık çalışmada olanzapin (%30.0), istatistiksel olarak bipolar reküransın primer bitiş noktasındaki lityumun (%38.3) altında kalmamıştır (p=0.055).   Olanzapin ile birlikte bir duygudurum dengeleyici ilaçla (lityum ya da valproat) stabilize olan manik veya mikst dönemdeki hastalarda yapılan bir 18 aylık birlikte tedavi çalışmasında, sendromik (diagnostik) kriterlere göre tanımlanan bipolar reküransın geciktirilmesinde, olanzapinin lityum veya valproat ile birlikte uzun süreli tedavi, tek başına lityum veya valproata göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük sağlamamıştır.   Pediyatrik popülasyon Ergenlerdeki (13-17 yaş) deneyim, 200’den az ergen hastada şizofrenide 6 hafta ve bipolar I bozuklukta 3 hafta olmak üzere kısa dönem etkililik verileri ile sınırlıdır. Olanzapin günde 2.5 mg esnek doz ile kullanılmaya başlanmış ve 20 mg’a artırılmıştır. Olanzapin ile tedavi sırasında, yetişkinler ile kıyaslandığında ergenler anlamlı oranda daha fazla kilo almıştır. Açlık toplam kolesterol, LDL kolesterol, trigliseritler ve prolaktin düzeylerindeki (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8) değişimlerin büyüklüğü yetişkinlere göre ergenlerde daha fazla olmuştur. Bu etkilerin düzeltilmesine yönelik veri mevcut değildir ve uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8).

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler   Emilim: Olanzapin, oral uygulamadan sonra iyi emilir, doruk plazma konsantrasyonlarına 5-8 saatte ulaşır. Emilimi yiyeceklerden etkilenmez. İntravenöz uygulamaya oranla mutlak oral biyoyararlanımı araştırılmamıştır.   Dağılım: Olanzapinin kan proteinlerine bağlanma oranı 7 ile yaklaşık 1000 ng/ml arasında değişen bir konsantrasyonda; %93 dolaylarında olmuştur. Olanzapin özellikle albümine ve α1-asit-glikoproteine bağlanmaktadır.   Biyotransformasyon: Olanzapin, konjugatif ve oksidatif yollarla karaciğerde metabolize olur. Dolaşımdaki ana metaboliti, kan beyin engelini aşamayan, 10-N-glukuroniddir. Sitokrom P450-CYP1A2 ve P450-CYP2D6 N-desmetil ve 2-hidroksimetil metabolitlerinin oluşumuna katkıda bulunurlar, her ikisi de hayvan deneylerinde olanzapinden daha az in vivo farmakolojik aktivite göstermiştir. Hakim olan farmakolojik aktivite olanzapinin kendisinden gelir. Oral uygulamadan sonra, sağlıklı vakalarda, olanzapinin ortalama atılım yarı ömrü yaşa ve cinsiyete göre değişmiştir.   Eliminasyon: Yaşlı olmayan vakalara karşın sağlıklı yaşlılarda (65 ve üstü) ortalama atılım yarı ömrü uzamıştır (33.8 saate karşın 51.8 saat) ve klerens azalmıştır (18.2 l/saate karşın 17.5 l/saat). Yaşlılarda görülen bu farmakokinetik değişkenlik gençlerdekinden farklılık göstermez. Şizofrenisi olan 65 yaşın üstündeki 44 hastada, günde 5 ile 20 mg arasında uygulanan dozlar dikkat çekici hiçbir yan etki profili sergilememiştir.   Erkek hastalara karşın kadın hastalarda ortalama atılım yarı ömrü daha uzundur (32.3 saate karşın 36.7 saat) ve klerens daha düşüktür (27.3 l/saate karşın 18.9 l/saat). Buna karşın, olanzapin (5-20 mg) kadın hastalarda da (n=467) erkek hastalarda (n= 869) olduğu gibi bir güvenlilik profili göstermiştir.   Sağlıklı vakalara karşın böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10 mL/dak.) ortalama atılım yarı ömründe (32.4 saate karşın 37.7 saat) veya ilacın klerensinde (25.0 l/saate karşın 21.2 l/saat) anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Kütle balans çalışması sonucunda radyoişaretli olanzapinin yaklaşık %57’si, idrarda esas olarak metabolitleri halinde bulunmuştur.   Sigara içen ve hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ortalama atılım yarı ömrü (39.3 saat) uzamış ve klerens (18.0 l/saat) sigara içmeyen sağlıklı vakalara benzer bir şekilde azalmıştır (sırasıyla, 48.8 saat ve 14.1 l/saat).   Sigara içenlere karşın sigara içmeyen hastalarda (kadınlar ve erkekler) ortalama atılım yarılanma ömrü uzamış (30.4 saate karşın 38.6 saat) ve klerens azalmıştır (27.7 l/saate karşın 18.6 l/saat).   Hastalardaki karakteristik özellikler   Yaş, cinsiyet ve sigara kullanımı: Gençlere karşın yaşlı hastalarda, erkeklere karşın kadınlarda ve sigara içenlere karşın sigara içmeyenlerde olanzapinin plazma klerensi daha düşüktür. Ancak, olanzapinin klerensinin ve yarılanma ömrünün yaş, cinsiyet ve sigara içmenin etkisinin boyutu fertler arasındaki tüm değişkenlikle karşılaştırınca küçüktür.   Irk: Beyaz, Japon ve Çinli hastalarda yapılan bir klinik çalışmada, üç popülasyon arasında farmakokinetik parametrelerde bir farklılık olmamıştır.   Pediyatrik popülasyon: Ergenler (13-17 yaş): Olanzapinin ergenler ve yetişkinlerdeki farmakokinetiği benzerdir. Klinik çalışmlarda, ergenlerdeki ortalama olanzapin maruziyeti yaklaşık %27 daha yüksektir. Ergenler ve yetişkinler arasındaki demografik farklara daha düşük ortalama vücut ağırlığı dahildir ve ergenlerin birkaç tanesi sigara kullanmaktaydı. Bu tip faktörlerin, ergenlerde gözlenen daha yüksek ortalama maruziyete olası katkısı vardır.  

Farmasötik Form

Film kaplı tablet Yuvarlak, beyaz, üzerinde “LILLY” ve sayısal tanıma kodu “4117” baskılı film kaplı tablet

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.   Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışma bulunmamaktadır. Hastalar olanzapin tedavisi sırasında gebe kalırlarsa veya gebe kalmaya niyetleri varsa doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.   Gebelik dönemi Olanzapin’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.   Gebeliğin üçüncü trimesterinde olanzapin kullanan annelerin yeni doğan çocuklarında titreme, hipertoni, letarji ve uyku hali çok nadir spontan olarak bildirilmiştir.   ZYPREXA, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Laktasyon dönemi Olanzapin anne sütünde, ZYPREXA’nın terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır. Sağlıklı kadınlar ile yapılan emzirme ile ilgili bir çalışmada, kararlı durumdaki ortalama yeni doğan maruziyetinin (mg/kg), anneye uygulanan olanzapin dozunun (mg/kg) %1.8’i olduğu tahmin edilmektedir. ZYPREXA ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır.   Üreme yeteneği / Fertilite İnsanlar üzerinde ya da klinik dışı üreyebilirlik çalışmalarından elde edilmiş veri bulunmamaktadır.

Geçimsizlikler

Geçerli değil.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi: 27 Temmuz 1998 Ruhsat yenileme tarihi: 28 Mayıs 2003

İstenmeyen Etkiler

Yetişkinler Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanımı ile ilişkili olarak en sık (hastaların ≥ %1’i) olarak görülen istenmeyen etkiler somnolans ve kilo alımı, eozinofili, prolaktin, kolesterol, glukoz ve trigliserit düzeylerinde artış (bkz. bölüm 4.4), glukozüri, iştah artışı, baş dönmesi, akatizi, parkinsonizm (bkz. bölüm 4.4), diskinezi, ortostatik hipotansiyon, antikolinerjik etkiler, hepatik transaminazlarında geçici asemptomatik artışlar (bkz. bölüm 4.4), döküntü, asteni, yorgunluk ve ödemdir.   Aşağıda listelenen istenmeyen etkiler, MedDRA sistem-organ sınıfına göre ve mutlak sıklık olarak verilmiştir ve spontan advers etki bildirimleri ve klinik araştırmalardaki laboratuvar araştırmalarına dayanmaktadır.   Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila < 1/100); seyrek (≥1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (≥ 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Çok yaygın Yaygın Yaygın olmayan Bilinmiyor Kan ve lenf sistemi bozuklukları   Eozinofili Lökopeni Nötropeni Trombositopeni Bağışıklık sistemi bozuklukları       Alerjik reaksiyon   Metabolizma ve beslenme bozuklukları Kilo alımı1 Kolesterol düzeylerinde artış2,3 Glukoz düzeylerinde artış4 Trigliserit düzeylerinde artış2,5 Glukozüri İştah artışı   Bazı ölümcül vakalar dahil olmak üzere, nadiren ketoasidoz veya koma ile bağlantılı diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi (bkz. bölüm 4.4) Hipotermi Sinir sistemi bozuklukları Somnolans Baş ağrısı (plaseboya eşit veya daha az) Baş dönmesi Akatizi6 Parkinsonizm6 Diskinezi6   Çoğunda nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörleri olan vakalarda nöbetler Nöroleptik malign sendrom (bkz. bölüm 4.4) Distoni (okülogirasyon dahil) Tardif diskinezi İlacı bırakma semptomları7 Kardiyak bozukluklar     Bradikardi QTc uzaması (bkz. bölüm 4.4) Ventriküler taşikardi / fibrilasyon, ani ölüm (bkz. bölüm 4.4) Vasküler bozukluklar   Ortostatik hipotansiyon   Tromboembolizm (pulmoner embolizm ve derin ven trombozu dahil) Gastrointestinal bozukluklar   Kabızlık ve ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif ve geçici antikolinerjik etkiler Hazımsızlık   Pankreatit Hepato-bilier bozukluklar   Karaciğer transaminazlarında (ALT, AST) özellikle erken tedavide asemptomatik geçici yükselmeler (bkz. bölüm 4.4)   Hepatit (hepatoselüler, kolestatik ve mikst karaciğer hasarı dahil) Deri ve deri altı doku bozuklukları   Döküntü Işığa duyarlılık reaksiyonu Alopesi   Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku ve kemik hastalıkları       Rabdomiyoliz Böbrek ve idrar yolu hastalıkları       Üriner tutukluk Üreme sistemi ve meme bozuklukları  

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her bir film kaplı tablet 10 mg olanzapin içerir.   Yardımcı maddeler: 312 mg laktoz monohidrat   Yardımcı maddeler için, Yardımcı maddeler listesi kısmına bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Akut (tek doz) toksisite Kemirgenlerdeki oral toksisite bulguları, güçlü nöroleptik bileşiklerde gözlenen etkilerle uyumludur: hipoaktivite, koma, tremor, klonik konvülziyonlar, salivasyon ve kilo alımında baskılanma. Medyan letal dozlar yaklaşık 210 mg/kg (fareler) ve 175 mg/kg (sıçanlar) olarak bulunmuştur. Köpekler, 100 mg/kg’a kadar olan dozları mortalite olmadan tolere edebilmiştir. Klinik bulgular arasında sedasyon, ataksi, tremor, kalp atım hızında artış, solunum güçlüğü, miyozis ve anoreksi bulunmaktadır. Maymunlarda 100 mg/kg’a kadar olan oral dozlar aşırı bitkinliğe ve daha yüksek dozlarda bilinç bulanıklığına neden olmuştur.   Tekrarlanan dozlara bağlı toksisite Farelerde 3 aya ve sıçan ve köpeklerde 1 yıla kadar süren çalışmalarda gözlenen başlıca etkiler SSS depresyonu, antikolinerjik etkiler ve periferik hematolojik bozukluklardır. SSS depresyonuna karşı tolerans gelişmiştir. Yüksek dozlarda büyüme parametreleri azalmıştır. Sıçanlarda prolaktin düzeyindeki artışla uyumlu reversibl etkiler arasında over ve rahim ağırlıklarında azalma ve vajinal epitel ve meme bezindeki morfolojik değişiklikler bulunmaktadır.   Hematolojik toksisite Her türde hematolojik parametreler üzerinde etkiler gözlenmiştir. Bunlar arasında farelerin dolaşımdaki lökosit sayısında azalma ve sıçanların dolaşımlarındaki lökositlerde spesifik olmayan azalmalar bulunmaktadır; ancak kemik iliği toksisitesini düşündüren herhangi bir bulguyla karşılaşılmamıştır. Günde 8 ya da 10 mg/kg olanzapin ile tedavi edilen birkaç köpekte reversibl nötropeni, trombositopeni ya da anemi gelişmiştir (maruz kalınan toplam olanzapin miktarı [eğri altında kalan alan] 12 mg’lık doz verilen bir erkek hasta ile karşılaştırıldığında 12-15 kez daha yüksektir). Sitopenik köpeklerde, kemik iliğindeki progenitör hücrelerde ya da proliferasyon halindeki hücreler üzerinde olumsuz etki gözlenmemiştir.   Üreme toksisitesi Olanzapin teratojenik etki göstermemiştir. Sedasyon erkek sıçanların çiftleşme becerisini etkilemiştir. Sıçanlarda 1.1 mg/kg’lık dozlar (insandaki maksimum dozun 3 katı) östrojenle ilgili siklusları etkilemiştir; 3 mg/kg’lık doz (insandaki maksimum dozun 9 katı) üreme parametrelerini etkilemiştir. Olanzapin verilen sıçanların yavrularında fetal gelişimde gecikme ve yavruların bedensel aktivite düzeylerinde geçici azalma saptanmıştır.   Mutajenite Olanzapin hiç bir standart testte mutajenik ya da klastojenik etkiler göstermemiştir. Bu testler arasında bakteriyel mutasyon testleri ve in vitro ve in vivo memeli testleri de bulunmaktadır.   Karsinojenite Sıçan ve farelerde gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, olanzapinin karsinojenik olmadığı sonucuna varılmıştır.

Kontrendikasyonlar

Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. Olanzapin, bilinen dar açılı glokom riski olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

12 Kasım 2010

Müstahzar Adı

ZYPREXA 10 mg film kaplı tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Antipsikotik tedavisi sırasında, hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalar yakından izlenmelidir.   Demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluğu Olanzapin, demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluklarının tedavisi için onaylanmamıştır ve bu grup hastalarda mortalite ve serebrovasküler olay riskindeki artış nedeniyle kullanımı önerilmemektedir.Demansa bağlı psikozu ve/veya davranış bozukluğu olan yaşlı hastalarda (ortalama yaş 78) yürütülen plasebo kontrollü klinik araştırmalarda (6-12 hafta süreyle), olanzapinle tedavi edilen hastalardaki ölüm insidansı, plasebo verilen hastalara göre 2 kat daha yüksek olmuştur (sırasıyla %3.5 ve %1.5). Ölüm insidansındaki artış, olanzapin dozu (ortalama günlük doz 4.4 mg) veya tedavi süresi ile ilişkili değildir. Olanzapin kullanımıyla mortalitede artış görülen hasta popülasyonunda altta yatan risk faktörleri arasında, 65 yaş üzerinde olma, disfaji, sedasyon, malnutrisyon ve dehidrasyon, pulmoner sorunların varlığı (ör. aspirasyonlu veya aspirasyonsuz pnömoni) veya birlikte benzodiazepin kullanımı bulunmaktadır. Ancak ölüm insidansı, bu risk faktörlerinden bağımsız olarak, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda plasebo verilen hastalardan daha yüksektir.   Aynı klinik çalışmalarda, ölüm de dahil olmak üzere, serebrovasküler advers olaylar (ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir. Serebrovasküler advers olaylarda, olanzapinle tedavi edilen hastalarda plasebo alan hastalara göre 3 kat artış olmuştur (sırasıyla %1.3’e karşılık %0.4). Serebrovasküler advers etki görülen, olanzapin ve plasebo alan hastaların tümü önceden var olan risk faktörlerine sahiptir. 75 yaş üzerinde olma ve vasküler/mikst tip demans, olanzapin tedavisi ile ilişkili serebrovasküler advers olaylar için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmalarda, olanzapinin etkililiği kanıtlanmamıştır.   Parkinson hastalığı Parkinson hastalarında dopamin agonistlerinin yol açtığı psikozun tedavisinde olanzapin kullanımı önerilmemektedir. Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanan hastalarda, Parkinson semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar plasebo kullananlara göre çok yaygın ve daha sık bildirilmiş (bkz. bölüm 4.8) ve psikotik semptomların tedavisinde olanzapin plasebodan daha etkili bulunmamıştır. Bu çalışmalarda, hastaların başlangıçta anti-Parkinson ilaçlarının en düşük etkin dozunda stabil kalmaları ve çalışma boyunca aynı anti-Parkinson ilacında (dopamin agonisti) ve dozunda kalmaları istenmektedir. Olanzapin, 2.5 mg/gün ile başlanmış ve araştırıcının kararına göre maksimum 15 mg/gün’lük doza titre edilmiştir.   Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) NMS, antipsikotik ilaç tedavisiyle ilişkili potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. Seyrek sayıdaki NMS vakasının, olanzapin alımıyla bağlantılı olduğu bildirilmiştir. NMS’un klinik belirtileri hiperpireksi, adale sertliği, zihinsel durum değişikliği ve otonom dengesizliktir(düzensiz nabız veya tansiyon, taşikardi, diaforez ve kardiyak ritim bozukluğu). Ek belirtiler olarak yükselmiş kreatinin fosfokinaz, miyoglobinüre (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği sayılabilir. Eğer hasta NMS’u gösteren belirti ve semptomlar gösterirse veya NMS’a ait ek klinik belirtiler olmaksızın açıklanamayan yüksek ateş görülüyorsa, olanzapin dahil tüm antipsikotik ilaçlar kesilmelidir.   Hiperglisemi ve diyabet Nadiren ketoasidoz veya koma ile bağlantılı hiperglisemi ve/veya diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi, bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere çok seyrek olarak bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Bazı vakalarda önceden kilo artışı olmasının kolaylaştırıcı bir faktör olabileceği bildirilmiştir. Özellikle diyabetik hastalarda ve diabetes mellitus gelişmesi için risk faktörleri taşıyan regüler glukoz kontrolü önerilen hastalarda uygun klinik izleme önerilmektedir.   Lipid değişiklikleri Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda lipidlerde istenmeyen değişiklikler gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8). Özellikle dislipidemik hastalar ve lipid bozukluğu gelişme riski olan hastalarda, klinik olarak uygun olduğu şekilde lipid değişiklikleri kontrol edilmelidir.   Antikolinerjik aktivite Olanzapin, in vitro antikolinerjik aktivite gösterirken, klinik çalışmalar süresince bağlantılı olayların insidansının düşük olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar, eşlik eden hastalıkları olanlarda olanzapin kullanımına ait klinik deneyim sınırlıysa da, prostat hipertrofisi veya paralitik ileusu ve ilişkili durumları olan hastalarda dikkatle reçete edilmesi önerilir.   Hepatik fonksiyon Özellikle tedavinin başlangıcında, karaciğer transaminazlarında [alanin transferaz (ALT), aspartat transferaz (AST)], geçici asemptomatik artışlar yaygın olarak görülmüştür. Yükselen ALT ve/veya AST’ı olan hastalarda, karaciğer yetmezliği belirtisi ve semptomları olan hastalarda, sınırlı karaciğer işlevsel rezervi ile ilişkili altta yatan hastalığı olanlarda ve potansiyel olarak hepatotoksik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda dikkatli olunmalıdır. Tedavi sırasında artan ALT ve/veya AST vakaları takip edilmeli ve dozun azaltılması düşünülmelidir. Hepatit teşhisi konan vakalarda (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil) olanzapin tedavisi kesilmelidir.   Nötropeni Herhangi bir sebeple düşük lökosit ve/veya nötrofil sayımı olan hastalarda, nötropeniye yol açtığı bilinen ilaçları kullanan hastalarda, geçmişinde ilaca bağlı gelişmiş kemik iliği depresyonu/toksisitesi olan hastalarda, beraberindeki bir hastalık, radyasyon tedavisi veya kemoterapi nedeniyle kemik iliği depresyonu olan hastalarda ve hipereozinofilik durumları veya miyeloproliferatif hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapinle birlikte valproat kullanıldığında yaygın olarak nötropeni bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).   Tedavinin kesilmesi Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut semptomlar çok seyrek olarak (< %0.01) bildirilmiştir.   QT aralığı Klinik çalışmalarda, klinik olarak anlamlı QTc uzamaları (Fridericia QT düzeltmesi – başlangıç QTcF < 500 milisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki herhangi bir zamanda [QTcF] ≥ 500 milisaniye), olanzapin ile tedavi edilen hastalarda yaygın değildir (%0.1 – %1) ve ilişkili kardiyak olaylarda plaseboya göre anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna rağmen, diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi olanzapin, özellikle konjenital uzun QT sendromu, konjestif kalp yetmezliği, kalp hipertrofisi, hipokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.   Tromboembolizm Olanzapin tedavisi ve venöz tromboembolizm (VTE) arasında zamansal ilişki çok seyrek (< %0.01) olarak bildirilmiştir. Olanzapin tedavisi ile venöz tromboembolizm görülmesi arasında bir nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Ancak, şizofrenisi olan hastalarda çoğunlukla venöz tromboembolizm risk faktörleri var olduğundan, hastaların hareketsizliği gibi VTE ile ilgili tüm risk faktörleri belirlenmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır.   Genel SSS aktivitesi Olanzapinin başlıca santral sinir sistemi (SSS) etkileriyle birlikte, diğer santral etkili ilaçlarla ve alkolle birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. In vitro olarak dopamin antagonizması sergilediğinden, olanzapin direkt ve indirekt dopamin agonistlerinin etkisini antagonize edebilir.   Nöbetler Olanzapin, nöbet geçmişi olan hastalarda veya nöbet eşiğini düşürebilecek faktörlerin görüldüğü hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda nöbetler seyrek olarak bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda, nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörlerinin olduğu rapor edilmiştir.   Tardif Dizkinezi Bir senelik veya daha kısa süreli karşılaştırmalı çalışmalarda, olanzapinle bağlantılı, tedaviyle ortaya çıkan diskinezi insidansı istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktür. Her ne kadar tardif diskinezi riski uzun süre ilaca maruz kalanlarda artıyor olsa da, olanzapin alan hastalarda tardif diskinezi belirti ve semptomları ortaya çıkarsa dozun azaltılması veya ilacın kesilmesi düşünülmelidir. Bu semptomlar geçici olarak kötüleşebilir ve hatta tedavi kesildikten sonra bile ortaya çıkabilir.   Postüral hipotansiyon Olanzapinin yaşlılarda kullanımıyla ilgili olarak yapılan klinik çalışmalarda, postüral hipotansiyon seyrek olarak görülmüştür. Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, 65 yaşın üzerindeki hastalarda tansiyonun belirli aralarla ölçülmesi önerilir.   Çocuklar ve 18 yaş altındaki ergenlerde kullanımı Olanzapin, çocuklar ve ergenlerin tedavisinde kullanılmak için endike değildir. 13-17 yaş aralığındaki hastalarda yapılan çalışmalar, kilo alımı, metabolik parametrelerde değişimler ve prolaktin düzeylerinde artışlar dahil, çeşitli istenmeyen etkiler göstermiştir. Bu etkiler ile ilişkili uzun dönem sonuçları çalışılmamıştır ve halen bilinmemektedir (bkz. bölüm 4.8 ve 5.1).    Laktoz ZYPREXA tabletleri laktoz içermektedirler. Galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu gibi nadir herediter problemleri olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdırlar.   Böbrek hastalığı ve prolaktine bağlı meme kanseri olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:   Yetişkinler   Şizofreni: Olanzapinin önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır.   Manik dönem: Başlangıç dozu, monoterapide genellikle günde tek doz uygulanan 15 mg veya kombinasyon tedavisinde günde 10 mg (bkz. bölüm 5.1).   Bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi: Önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Manik dönem tedavisi için olanzapin kullanan hastalarda, reküransın önlenmesi için tedaviye aynı dozda devam edilmelidir. Eğer yeni bir manik, mikst ya da depresif dönem olursa, gerektiği şekilde doz ayarlaması ve klinik olarak endike olduğu şekilde duygudurum semptomları için ek tedavi ile olanzapin tedavisine devam edilmelidir.   Şizofreninin, manik dönemlerin ve bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi tedavisi sırasında, günlük doz, kişisel klinik duruma bakılarak günde 5-20 mg arasında ayarlanabilir. Önerilen başlangıç dozundan daha yüksek bir doza, yalnızca klinik olarak uygun şekilde yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra geçilmeli ve artış, doz aralıkları 24 saatten kısa olmayacak şekilde yapılmalıdır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya tok karnına verilebilir. Olanzapin kullanımı kesilirken, kademeli doz azaltımına gidilmelidir.   Uygulama şekli: Tabletler bütün olarak, bir bardak su ile birlikte ağız yoluyla alınır.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Pediyatrik popülasyon: Güvenlilik ve etkililiğe ilişkin veri yetersizliği nedeniyle 18 yaşın altında olan çocuklarda olanzapin kullanılması tavsiye edilmemektedir. Ergenlerde yapılan kısa dönem çalışmalarında, bu hastalardaki kilo alımı, lipid ve prolaktin değişikliklerinin yetişkin hastalarla yapılan çalışmalardan daha fazla olduğu bildirilmiştir ( bkz. bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2).   Geriyatrik popülasyon: Rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) endike değildir, ancak 65 yaş ve üzerindekilerde, klinik özellikleri gerektirdiğinde düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).   Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Bu hastalar için daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) uygulanmalıdır. Orta derecede karaciğer yetmezliği (siroz, Child-Pugh, sınıf A veya B) olan hastalarda, başlangıç dozu 5 mg olmalıdır ve doz dikkatle artırılmalıdır.   Cinsiyet: Erkek hastalara kıyasla kadın hastalarda, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.   Sigara içenler: Sigara içen hastalarla içmeyenler kıyaslandığında, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.   Metabolizmayı yavaşlatan (kadın cinsiyeti, geriyatrik, sigara içmeme durumu) birden fazla etkenin varlığı durumunda, başlangıç dozunun azaltılması düşünülmelidir. Bu tip hastalarda doz artırılması gerektiğinde dikkatli davranılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 ve 5.2).

Raf Ömrü

36 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

104/39

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Ltd. Şti. Kuşbakışı Cad. Rainbow Plaza No:4 Kat:3 34662 Altunizade – İstanbul Tel     : 0 216 554 00 00 Faks  : 0 216 474 71 99

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Limited Şirketi Kuşbakışı Cad. Rainbow Plaza No:4 Kat:3 34662 A ltunizade – İstanbul Tel : 0 216 554 00 00 Faks: 0 216 474 71 99  

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Işık ve nemden korumak için orijinal ambalajında saklanmalıdır. 15-30ºC arasındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

Yetişkinler Olanzapin, şizofreni grubu psikotik bozuklukların tedavisinde endikedir.   Olanzapin, başlangıç tedavisine yanıt vermiş hastaların idame tedavisinde klinik düzelmenin sağlanmasında etkilidir.   Bipolar bozuklukta olanzapin, orta derece ile ağır manik dönemlerin tedavisinde ve bipolar bozuklukta reküransların önlenmesinde endikedir.  

Üretici Bilgileri

Lilly S.A Alcobendas Madrid İspanya

Yardımcı Maddeler

laktoz monohidrat, hiproloz, krospovidon, mikrokristalin selüloz, magnezyum stearat, hipromelloz, titanyum dioksit (E171), karnauba mumu, şellak, makrogol, propilen glikol, polisorbat 80 ve indigo karmin (132).  

Yardımcı Maddelerin Listesi

Laktoz monohidrat Hidroksipropilselüloz (hiproloz) Krospovidon Mikrokristalin selüloz Magnezyum stearat Metilhidroksipropilselüloz (hipromelloz) Beyaz renk karışımı (hipromelloz, titanyum dioksit E171, makrogol, polisorbat 80) Karnauba mumu Mavi gıda mürekkebi (şellak, makrogol, propilen glikol, indigo karmin E132)
(Visited 45 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window