İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CHORAGON
Birim Miktarı 3
ATC Kodu G03GA01
ATC Açıklaması Koriyonik gonadotropin
NFC Kodu MB
NFC Açıklaması Parenteral Kuru Ampüller
Kamu Kodu A01804
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 60,3 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 53,81 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 22,78 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • koriyonik gonodotropin (5000 Ünite(IU))

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Bazı durumlarda akut, aşırı doz belirtisi olarak reversibl renal toksisite bildirilmiştir. Bu nedenle rutin acil önlemlerin dışında renal fonksiyonun izlenmesi ve siprofloksasin absorbsiyonunun azalması için magnezyum veya kalsiyum içeren antasitlerin verilmesi önerilir. Hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile sadece az miktarda (<  % 10) siprofloksasin uzaklaştırılabilir.

Endikasyonlar

Yetişkinler     Siprofloksasine duyarlı patojenlerin neden olduğu komplike ve komplike olmayan enfeksiyonlar Solunum sistemi enfeksiyonları:   Klebsiella, Enterobacter, Proteus, E.coli, Pseudomonas, Haemophilus, Branhamella, Legionella ve Staphylococcus’ un neden olduğu pnömonilerin tedavisinde endikedir, ancak pnömokoklara bağlı gelişen pnömoninin ayakta tedavisinde ilk seçilecek ilaç olarak önerilmemektedir. Özellikle Pseudomonas dahil gram negatif organizmaların ya da Staphylococcus’un neden olduğu orta kulak enfeksiyonları (otitis media) ve paranazal sinüslerin enfeksiyonlarında (sinüzit) endikedir. Akut tonsillit (angina tonsilaris) tedavisinde endike değildir. Göz enfeksiyonlarında (bakteriyel endoftalmitis tedavisi ve proflaksisinde ) Böbrek ve/veya idrar yolları enfeksiyonlarında Adneksitis, gonore, prostatit dahil genital organların enfeksiyonlarında Gastrointestinal sistem, safra yolları enfeksiyonları, peritonit gibi karın boşluğu enfeksiyonlarında Cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlarında Kemik ve eklem enfeksiyonlarında Septisemide İmmün sistemi zayıflamış hastaların enfeksiyonlarında (örneğin immünosupresiflerle tedavi gören veya nötropenik hastalarda) veya enfeksiyon riskinin yüksek olduğu durumlarda profilaktik olarak.   Bağışıklık sistemi bastırılmış hastaların selektif intestinal dekontaminasyonunda In vitro araştırmalarda aşağıdaki patojenler siprofloksasine duyarlı bulunmuştur:   E.coli, Shigella, Salmonella, Citrobacter, Klebsiella, Enterobacter, Serratia, Hafnia, Edwardsiella, Proteus (indol pozitif ve negatif), Providencia, Morganella, Yersinia, Vibrio, Aeromonas, Plesiomonas, Pasteurella, Haemophilus, Campylobacter, Pseudomonas, Legionella, Moraxella, Acinetobacter, Brucella, Staphylococcus, Listeria, Corynebacterium, Chlamydia. Aşağıdaki patojenler değişik derecede duyarlılık gösterir: Neisseria, Gardnerella, Flavobacterium, Alcaligenes, Streptococcus agalactiae, Enterecoccus faecalis, Streptococcus pyogenes, Streptococcus pneumoniae, Viridans group streptococci, Mycoplasma hominis, Mycobacterium tuberculosis, Mycobacterium fortuitum.   Aşağıdaki patojenler genellikle dirençlidir:   Enterococcus faecium, Ureaplasma urealyticum, Nocardia asteroides. Anaerobların duyarlılığı, bazı istisnalar dışında, orta derecede duyarlı (örn. Peptococcus, Peptostreptococcus ) ile dirençli (örn. Bacteroides) olmak arasında değişmektedir. Siprofloksasin Treponema pallidum’a karşı etkili değildir.                                                                                                                                                                                            Çocuklar Siprofloksasin 1-17 yaş aralığındaki çocuklarda ve adolesanlarda, komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefritin 2. ve 3. basamak tedavisinde kullanılabilir. Siprofloksasinin komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefriti olan pediatrik hastalardaki kullanımı, antimikrobiyal duyarlılık verilerine göre sadece siprofloksasine duyarlı organizmaların neden olduğu enfeksiyonlar ile kısıtlanmalıdır. Siprofloksasin çocuklarda, kistik fibrozisin P.aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesinin tedavisinde (klinik çalışmalardaki yaş aralığı: 5-17 yaş) kullanılabilir. Tedaviye, eklemler ve/veya çevre dokularla ilgili olası istenmeyen etkilerden dolayı, dikkatli bir risk/yarar değerlendirilmesinden sonra başlanmalıdır. Çocuklardaki klinik çalışmalar sadece yukarıda bahsedilen endikasyonlar için mevcuttur. Diğer endikasyonlar için yeterli veri mevcut değildir.   Yetişkinlerde ve çocuklarda solunum yoluyla geçen ( Bacillus anthracis’e maruz kalma sonrası görülen ) şarbon: Havaya dağılmış Bacillus anthracis’e maruz kalmayı takiben, hastalığın ortaya çıkışını azaltmak veya ilerlemesini yavaşlatmak için endikedir.  

Farmakodinamik Özellikler

Siprofloksasin, kinolon grubundan bir aktif maddedir. Bu grup maddeler, DNA-giraz enzimini inhibe ederler. Siprofloksasin geniş bir bakteri spektrumuna karşı güçlü bir antibakteriyel etkiye sahiptir. Siprofloksasin bakterinin normal metabolizması için gerekli enformasyonun kromozomdan okunmasını engelleyerek çoğalma kapasitesinde hızlı bir düşüşe neden olur. Ayrıca siprofloksasin, bu özel etki mekanizmasından dolayı giraz inhibitörleri dışında kalan antibiyotiklere genel olarak paralel rezistans göstermemesi ile de karakterizedir. Bundan dolayı siprofloksasin, beta-laktam antibiyotikler, aminoglikozidler, tetrasiklinler, makrolid ve peptid antibiyotikler, sulfonamidler, trimetoprim, nitrofurantoin türevlerine dirençli bakterilere de yüksek derecede etkilidir.

Farmakokinetik Özellikler

Absorbsiyon İntravenöz infüzyondan sonra maksimum serum konsantrasyonuna infüzyonun sonunda ulaşır. İntravenöz yoldan farmakokinetiği 400 mg doza kadar lineerdir. Farmakokinetik parametreler açısından intravenöz olarak günde 2 defa ve günde 3 defa doz rejimlerinin karşılaştırılmasında, siprofloksasin ve metabolitlerinin birikmediği görülmüştür. Yarılanma ömrü 4-6 saattir.   Dağılım Siprofloksasin proteinlere düşük oranda (% 20-30) bağlanır ve plazmada büyük ölçüde non­iyonize formda bulunur. Ekstravasküler boşluğa kolayca difüze olur. Kararlı durumda dağılım hacmi büyük olup(2-3 l/kg) serum düzeyini aşan konsantrasyonda dokulara geçer.   Metabolizma Düşük konsantrasyonda 4 metaboliti olduğu bildirilmiştir. Bu metabolitler desetilensiprofloksasin (M1), sulfosiprofloksasin (M2), oksosiprofloksasin (M3) ve formilsiprofloksasin (M4) olup; M1 ve M3’ün antibakteriyel aktivitesi nalidiksik asitle karşılaştırılabilir nitelikte ya da daha azdır. Daha az miktarda bulunan M4’ün antimikrobik aktivitesi ise norfloksasine eşdeğerdir.   Eliminasyon Siprofloksasin büyük ölçüde renal yolla değişmemiş halde atılır. Daha küçük oranda ise renal yol dışından, özellikle feçesle atılır. Siprofloksasinin renal klerensi 0.18 – 0.3 L/saat/kg’dır. Siprofloksasinin renal yol dışı klerensi, metabolizma kadar aktif transintestinal sekresyona da bağlıdır. Dozun %1’i safra yoluyla atılır. Siprofloksasin safrada yüksek konsantrasyonlarda bulunur. : 900 mg/100 ml

Farmasötik Şekli

Enfüzyon çözeltisi

Formülü

Ciproxin 200 mg / 100 ml i.v. infüzyon solüsyonu : 100 ml infüzyon çözeltisi 200 mg siprofloksasine eşdeğer 254.4 mg siprofloksasin laktat, 321.8 mg laktik asit, 900 mg sodyum klorür, 140 mg hidroklorik asit ve 98.938.2 mg enjeksiyonluk su içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Siprofloksasin ile omeprazolün birlikte uygulanması, siprofloksasinin Cmax ve AUC değerlerinde hafif bir düşüşe yol açabilir. Siprofloksasin ve teofilinin tekrarlanmış uygulamaları serum teofilin düzeyinde arzu edilmeyen artışa yol açabilir. Bu durumda teofiline ait yan etkiler ortaya çıkabilir ve nadiren bu etkiler hayati veya öldürücü olabilir. Eğer iki ürünün tekrarlanmışşekilde kullanımı gerekiyorsa serum teofilin düzeyi izlenmeli ve teofilin dozu uygun şekilde azaltılmalıdır. Hayvan çalışmalarında çok yüksek dozlarda kinolonların (giraz inhibitörleri) ve bazı steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların (asetilsalisilik asit değil) kombine kullanımının tetiklediği görülmüştür. Eş zamanlı siprofloksasin ve siklosporin verildiğinde serum kreatinin düzeyinde geçici yükselme gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastaların serum kreatinin düzeyleri haftada iki kere kontrol edilmelidir. Varfarin ile siprofloksasinin birlikte kullanımı varfarinin etkisini arttırabilir. Özel vakalarda siprofloksasin ile glibenklamidin birlikte kullanımı, glibenklamidin etkisini (hipoglisemi) arttırabilir. Probenesid, siprofloksasinin renal atılımını engeller. Birlikte kullanımı siprofloksasinin serum konsantrasyonunun yükselmesine yol açar. Siprofloksasin ile metotreksatın aynı anda uygulanması, metotreksatın renal tübüllerden transportunu inhibe ederek metotreksatın plazma düzeylerinde artışa yol açabilir. Bu, metotreksat ile bağlantılı toksik reaksiyonların riskini arttırabilir. Bu yüzden, metotreksat ile tedavi gören hastalar, aynı anda siprofloksasin tedavisi endike olduğunda dikkatle izlenmelidir. Sağlıklı bireylerde yapılan bir klinik çalışmada, tizanidin serum konsantrasyonlarında siprofloksasin ile birlikte verildiğinde bir artış görülmüştür (Cmax artışı: 7 kat, aralık: 4-21 kat, AUC artışı: 10 kat, aralık:6-24 kat). Artan serum konsantrasyonlarına bağlı hipotansif ve sedatif etkiler artmıştır. Tizanidin, siprofloksasinle birlikte uygulanmamalıdır. (Ayrıca “Kontrendikasyonlar” bölümüne bakınız.) Klinik çalışmalar duloksetinin, fluvoksamin gibi güçlü CYP450 1A2 izoenzim inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımının, duloksetinin AUC ve Cmax değerlerinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Siprofloksasin ile olası bir etkileşime ait hiçbir klinik veri olmamasına rağmen eş zamanlı kullanımda benzer etkiler beklenebilir.

Kontraendikasyonlar

Ciproxin, siprofloksasin veya diğer kinolon türü kemoterapötiklere ya da ürünün herhangi bir bileşenine aşırı duyarlılık gösteren kişilerde kullanılmamalıdır. Siprofloksasin ve tizanidinin birlikte kullanılması, serum tizanidin konsantrasyonlarındaki istenmeyen bir artış sonucu, klinik olarak tizanidine bağlı yan etkiler (hipotansiyon, uyku hali, sersemlik) görülebileceğinden kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Hekim tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde, aşağıdaki dozlar tavsiye edilir.   Endikasyon Yetişkinler için günlük ve tek dozlar (mg siprofloksasin) i.v. Solunum sistemi enfeksiyonları (hastalığın şiddetine ve patojene göre) 2 x 200-400 mg Üriner sistem enfeksiyonları -akut, komplike olmayan -kadınlarda sistit (menapoz öncesi) -komplike olan 2 x 100 mg tek doz 100 mg 2 x 200 mg Gonore -genital bölge dışında -akut, komplike olmayan 2 x 100 mg tek doz 100 mg Enfeksiyöz Diyare 2 x 200 mg Diğer enfeksiyonlar* (bkz. endikasyonlar) 2 x 200-400 mg * Özellikle ağır ve hayati tehlike söz konusu olan enfeksiyonlar, örneğin; – Streptokokkal pnömoni -Kistik fibrozda tekrarlayan enfeksiyonlar -Kemik ve eklem enfeksiyonları – Septisemi -Peritonit özellikle, psödomonas, stafilokok veya streptokokların mevcudiyetinde 3 x 400 mg Solunum yoluyla geçen (Bacillus anthracis’e maruz kalma sonrası görülen) şarbon 2 x 400 mg   İntravenöz tedavi döneminden sonra, Ciproxin tedavisine oral yoldan devam edilebilir. Yaşı ilerlemiş hastalar, hastalığın şiddeti ve kreatinin klerensi göz önüne alınarak mümkün olduğunca düşük dozlar almalıdırlar.   Çocuklar Kistik fibrozis 5-17 yaşlarındaki pediyatrik hastalarda kistik fibrozisin P.aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesinin tedavisinde elde edilen klinik ve farmakokinetik veriler, oral yolla günde iki defa 20 mg/kg dozunda (maksimum günlük doz 1500 mg) veya günde üç defa intravenöz 10 mg/kg dozunda (maksimum doz 1200 mg) Ciproxin kullanımının uygun olduğunu göstermiştir.   Komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefrit Komplike üriner sistem enfeksiyonları veya piyelonefrit için önerilen doz, 8 saatte bir intravenöz 6-10 mg/kg (maksimum doz 400 mg) veya 12 saatte bir oral yolla 10-20 mg/kg (maksimum doz 750 mg)’dır.   Solunum yoluyla geçen ( Bacillus anthracis’e maruz kalma sonrası görülen ) şarbon: Yetişkinler: Günde 2 defa 400 mg intravenöz siprofloksasin. Çocuklar: Günde 2 defa 10 mg/kg’lık intravenöz doz uygulanır. Bir defada uygulanan maksimum doz 400 mg’ı aşmamalıdır ( Maksimum günlük doz 800 mg’dır ). B.anthracis’e maruz kalındığından şüphelenilmesinden veya Bacillus anthracis’e maruz kalmanın doğrulanmasından sonra, mümkün olan en kısa sürede siprofloksasin uygulanmasına başlanmalıdır.   Renal ve hepatik bozukluk  1.   Renal fonksiyon bozukluğu 1.1. Kreatinin klerensinin 31 ve 60 ml/dak/1.73 m2 veya serum kreatinin konsantrasyonunun 1.4 ve 1.9 mg / 100 ml olduğu durumlarda maksimum günlük doz oral 1000 mg/gün veya i.v. 800 mg/gün olmalıdır. 1.2. Kreatinin klerensinin 30 ml/dak./1.73 m2’ye eşit veya daha az veya serum kreatinin konsantrasyonunun 2.0 mg/100 ml’ye eşit veya daha yüksek olduğu durumlarda maksimum günlük doz oral 500 mg/gün veya i.v. 400 mg/gün olmalıdır.   2. Renal fonksiyon bozukluğu + hemodiyaliz : Herhangi bir doz ayarlaması gerekmez. Renal ve/veya hepatik bozukluğu olan çocuklarda doz çalışması yapılmamıştır. Çocuklar:    1.2. de belirtilen doz uygulanır. Ancak diyaliz günlerinde, ilaç diyalizden sonra verilmelidir. 3. Renal fonksiyon bozukluğu + CAPD: a) Diyalizata siprofloksasin intravenöz infüzyon çözeltisi ilavesi (intraperitonyal): Diyalizatın her litresi için 50 mg siprofloksasin olup 6 saatte bir, günde 4 kez uygulanır. b) Oral olarak 1×500 mg Ciproxin Film Kaplı Tablet veya 2×250 mg Ciproxin Film Kaplı Tablet verilir. 4. Karaciğer fonksiyon bozukluğu: 5. Renal ve hepatik bozukluk ile birlikte:  

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ciproxin 100 mg / 50 ml i.v. infzyon solüsyonu Ciproxin 400 mg / 200 ml i.v. infüzyon solüsyonu  Ciproxin XR 500 mg modifiye salım tableti Ciproxin XR 1000 mg modifiye salım tableti Ciproxin 500 mg film kaplı tablet Ciproxin 750 mg film kaplı tablet ÜroCiproxin 250 mg film kaplı tablet

Saklama Koşulları

5 – 25°C arasında saklayınız. Işıktan koruyunuz. İnfüzyon solüsyonu ışığa hassas olduğu için şişeyi kutusundan ancak kullanımdan önce çıkarınız. Gün ışığında infüzyon solüsyonunun tam etkinliği 3 gün süreyle garantilidir. Soğukta muhafaza edildiğinde (oda sıcaklığında tekrar çözünebilen) çökmeler oluşabilir. Bundan dolayı infüzyon solüsyonunun buzdolabında muhafaza edilmemesi tavsiye edilir. Kullanım kolaylığı için infüzyon şişesinin tıpası merkezdeki halkanın içine girmelidir. Dıştaki halkanın içine girmesi şişe tıpasının zarar görmesine sebep olabilir.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

100 ml’lik cam şişede 0.2 g siprofloksasine eşdeğer 0.254 g siprofloksasin laktat içeren 100 ml infüzyon solüsyonu.

Uyarılar/Önlemler

Pediyatrik kullanım Çoğunluğu kistik fibrozis olan 18 yaşından küçük hastalarda siprofloksasin kullanımı ile ilgili güvenlik verilerinin analizinde ilaca bağlı kıkırdak hasarı veya artiküler hasar görülmemiştir. Pediyatrik hastalarda, kistik fibrozisin P. aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesi (5-17 yaş), E.coli’den kaynaklanan komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefrit (1-17 yaş) ve solunum yoluyla geçen (Bacillus anthracis’e maruz kalma sonrası görülen) şarbon dışındaki endikasyonlarda çalışma yapılmamıştır. Diğer endikasyonlar için klinik deneyim sınırlıdır.   P. aeruginosa enfeksiyon tedavisinde kullanım P. aeruginosa kolayca direnç kazandığından periyodik olarak kültür takibi yapılmalıdır.   Sitokrom P450: Siprofloksasin, CYP 450 1A2 enzimlerinin orta derecede bir inhibitörü olarak bilinmektedir. Aynı enzimatik yolu kullanarak metabolize olan diğer ilaçlarla (ör. teofilin, metilksantinler, kafein, duloksetin…vb) birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Metabolik klirenslerinin siprofloksasin tarafından inhibisyonuna bağlı olarak artan plazma konsantrasyonları ile ilişkili ilaç spesifik yan etkiler gözlenebilir. (Ayrıca “Diğer ilaçlarla etkileşim ve diğer etkileşim türleri” bölümüne bakınız)   Gastrointestinal sistem Tedavi sırasında veya daha sonra ciddi ve inatçı diyare görüldüğünde, bu belirti ciddi intestinal hastalığı gizleyebileceğinden (ölümle sonuçlanabilen hayati pseudomembranöz kolit) ve hemen tedavi edilmesi gerekeceğinden hekime başvurulmalıdır. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve uygun tedaviye geçilmelidir (oral 4 x 250 mg/gün vankomisin). Peristaltik hareketi inhibe eden ilaçlar ise bu durumda kontrendikedir. Bilhassa önceden karaciğer hasarı olmuş hastalarda transaminaz, alkalen fosfataz ve kolestatik sarılık geçici olarak artabilir.   Sinir sistemi Siprofloksasin epileptik hastalarda daha önce santral sinir sistemi bozukluğu olan (örn. Serebral arterioskleroz, düşük konvülsiyon eşiği, anamnezde konvülsiyon, azalmış serebral kan akımı, beyinde strüktüel değişim veya inme) hastalarda olası santral sinir sistemi yan etkileri nedeniyle, ancak tedavinin fayda/ risk oranı gözetilerek kullanılmalıdır. SSS reaksiyonları bazı durumlarda ilk uygulamadan hemen sonra ortaya çıkabilir. Nadir vakalarda depresyon veya psikoz hastanın kendisi için tehlikeli olacak şekilde ilerleyebilir. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve derhal hekim bilgilendirilmelidir.   Aşırı duyarlılık Bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar hemen ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda derhal hekime bilgi verilmelidir. Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar çok ender olarak hayati şok durumuna kadar ilerleyebilir. Bu olay bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra görülebilir. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve tıbbi tedaviye (şok tedavisi) geçilmelidir.   Enjeksiyon yerinde reaksiyon Siprofloksasinin i.v. uygulamasından sonra lokal enjeksiyon yeri reaksiyonları bildirilmiştir. İnfüzyon süresi 30 dakika veya daha az ise bu reaksiyonlar daha sık görülür. İnfüzyonun tamamlanmasından sonra hızla düzelen lokal cilt reaksiyonları şeklinde görülebilirler. Reaksiyon tekrar etmiyor veya kötüleşmiyorsa daha sonra i.v. uygulama kontrendike değildir.   Kas-iskelet sistemi Tendinit belirtisi (ağrılı şişkinlik) ortaya çıktığında siprofloksasin kesilmeli, fiziksel hareket önlenmeli ve hekime başvurulmalıdır. Önceden glukokortikoid ilaçlarla sistemik tedavi gören yaşlılarda tendon yırtılması (özellikle aşil tendonu) bildirilmiştir.   Cilt Siprofloksasinin ışık duyarlılığı reaksiyonlarına neden olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle siprofloksasin alan hastalar doğrudan gün ışığına veya UV ışığına maruz bırakılmamalı ve ışık duyarlılığı reaksiyonları (güneş yanığına benzer cilt reaksiyonları) ortaya çıktığında tedavi kesilmelidir.   İntravenöz formülasyonlar için NaCl yüklemesi Sodyum alımının tıbbi sorun olduğu hastalarda (konjestif kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom gibi durumu olan hastalarda) ek sodyum yüklemesinde dikkatli olunmalıdır. Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma oranını ciddi olarak yükseltebilirler. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.   Gebelik ve laktasyonda kullanımı Hamilelik kategorisi: C Gebelerde ve emziren kadınlarda ilacın güvenliği açısından yeterli veri bulunmadığından kullanılmamalıdır.   Araç ve makine kullanımına etkisi Önerilen şekilde kullanıldığında dahi taşıt sürme ve makine kullanma durumunda reaksiyon hızını olumsuz etkileyebilir. Bu durum özellikle alkolle birlikte alındığında görülür. Yaşlılarda renal fonksiyon azaldığı için doz ayarlamasına dikkat edilmelidir. Hepatik fonksiyon bozukluğunda doz ayarlamasına gerek yoktur. Renal ve hepatik fonksiyon bozukluğu birlikte olduğunda doz azaltılmasına dikkat edilmelidir.  

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Klinik çalışmalarda en sık görülen advers reaksiyonlar aşağıda belirtilmiştir:   Sıklık: % 1 – 10 Bulantı, diyare, enjeksiyon ve infüzyon yeri reaksiyonları (sadece iv uygulamada)   Sıklık: % 0.1 – 1 Kandida enfeksiyonları, eozinofili, anoreksi, psikomotor hiperaktivite/ajitasyon, baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, tat bozuklukları, kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrı dispepsi, gaz şişkinliği, transaminaz seviyelerinde geçici artış, bilirubin artışı, döküntü, kaşıntı, ürtiker, artralji (eklem ağrısı), renal bozukluk, spesifik omayan ağrı, rahatsızlık hissi, ateş, alkalen fosfataz düzeyinde geçici artış   Sıklık: % 0.01 – 0.1 Antibiyotik kaynaklı kolit (çok nadiren ölümle sonuçlanabilen), lökopeni (granülositopeni), anemi, nötropeni, lökositoz, trombositopeni, trombositemi, alerjik reaksiyon, alerjik ödem/anjiyoödem, hiperglisemi, konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, anksiyete reaksiyonları, anormal rüyalar (kabus), depresyon, halüsinasyon, parestezi (periferik paraljezi) ve disestezi, hipoestezi, tremor (titreme), konvülsiyonlar, vertigo, görsel bozukluk, kulak çınlaması, işitme kaybı, taşikardi, vazodilatasyon, hipotansiyon, senkop, dispne (astımla ilgili durumlar dahil), geçici hepatik yetmezlik, sarılık, hepatit (enfektif olmayan), ışık duyarlılığı reaksiyonları, spesifik olmayan veziküller, miyalji, artrit, kas tonusunda artış ve kramp, renal yetmezlik, hematüri, kristalüri, tübülointerstisyel nefrit, ödem, terleme (hiperhidrozis), anormal protrombin seviyesi, amilaz artışı   Sıklık: < % 0.01 Hemolitik anemi, agranülositoz, pansitopeni (hayatı tehdit eden), kemik iliği depresyonu (hayatı tehdit eden), anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok (hayatı tehdit eden), serum hastalığı benzeri reaksiyon, psikotik reaksiyonlar, migren, koordinasyon bozukluğu, koku bozuklukları, hiperestezi, intrakraniyal hipertansiyon, görsel renk bozuklukları, işitme azalması, vaskülit, pankreatit, karaciğer nekrozu (çok nadiren hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliğine ilerleyebilir), peteşi, eritema multiforme minör, eritema nodosum, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, kas güçsüzlüğü, tendinit, tendon rüptürü (çoğunlukla aşil tendonu), myastenia gravis semptomlarının alevlenmesi, yürüyüş bozukluğu   Aşağıdaki istenmeyen yan etkiler, intravenöz veya ardışık (intravenöz tedaviden sonra oral tedavi) tedavi uygulanan hasta alt gruplarında daha yüksek bir sıklık kategorisine girmektedir:   Sıklık: % 1 – 10 Kusma, transaminazlarda geçici artış, döküntü   Sıklık: % 0.1 – 1 Trombositopeni, trombositemi, konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, halüsinasyon, parestezi ve disestezi, hipoestezi, konvülsiyonlar, vertigo, görme bozuklukları, işitme kaybı, taşikardi, vazodilatasyon, hipotansiyon, geçici hepatik yetmezlik, renal yetmezlik, ödem   Sıklık: % 0.01 – 0.1 Pansitopeni, kemik iliği depresyonu, anafilaktik şok, psikotik reaksiyonlar, migren, koku bozuklukları, işitme azalması, vaskülit, pankreatit, karaciğer nekrozu, peteşi, tendon rüptürü   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Overlerin hiperstimülasyonu: Hafif bir hiperstimülasyon var ise hiçbir tedaviye gerek duyulmaz (birinci basamak). Bu hipestimülasyona overlerin az da olsa büyümesi (over büyüklüğü: 5 – 7 cm), fazla miktarda steroid sekresyonu ve abdominal ağrı eşlik edebilir. Bununla birlikte hasta bilgilendirilmeli ve dikkatle izlenmelidir.   Abdominal semptomların, bulantı ve kusmanın eşlik ettiği ve over kistlerinin bulunduğu (over büyüklüğü: 8 – 10 cm) hiperstimülasyon (ikinci basamak) varsa klinik inceleme ve semptomatik tedavi uygulanır. Yüksek hemoglobin konsantrasyonu vakalarında ise hacmin intravenöz olarak yerine konması gerekebilir.   Şiddetli hiperstimülasyon oluştuğunda (üçüncü basamak) hastaların hastaneye yatırılması zorunludur. Fıtıklaşma, hidrotoraks, büyümüş abdomen, abdominal ağrı, dispne, tuz tutulması, hemoglobin konsantrasyonu, kan viskozitesinin artması, tromboembolizm tehlikesi yaratabilecek artan trombosit agregasyonunun eşlik ettiği büyük over kistleri de (over büyüklüğü: 10 cm’den büyük) bu basamakta mevcuttur.

Endikasyonlar

Kadınlarda: Ovülasyon indüksiyonu, gerektiğinde folikül gelişiminin uyarılmasından sonra, Luteal faz yetersizliği olan kadın hastalarda korpus luteum fonksiyonunun sürdürülmesinde, HMG (insan menopozal gonadotropinler) ile birlikte konjugasyon tedavisinde tıbbi olarak yardımlı üreme programında süperovülasyonun sağlanmasında,  Erkeklerde: Hipogonadotropik hipogonadizmde, Yetersiz hipofiz gonadotropik fonksiyonuna bağlı puberte gecikmesinde, Spermatogenez yetersizliği olan seçilmiş vakalarda sterilite tedavisinde ve Kritorşizm (inmemiş testis)de endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Gonadotropinler ATC kodu: G03GAO1   İnsan koryonik gonadotropini (hCG) bir glukoproteindir ve a ve b zincirlerinden oluşmaktadır. Koryonik gonadotropinin hormonal etkisi, gonadlarda (overler ve testisler) seksüel steroidlerin biyosentezini stimüle etmesiyle ortaya çıkar. hCG’nin etkisi hipofiz gonadotropini olan LH ile kalitatif olarak aynıdır. Fakat hCG’nin yarı ömrü daha uzun olduğu için LH’dan daha güçlü bir etkiye sahiptir.   Overlerde hCG, folikülü, theka ve stroma veya luteal hücreleri stimüle ederek progesteron ve östradiol üretimini destekler.   Olgun foliküle sahip kadınlara hCG uygulanması i.m. enjeksiyondan sonra ovülasyonu yaklaşık 36 saat indükler. Korpus luteum’un ömrü ve endometriyumun sekretuar fazı birkaç enjeksiyon ile uzatılabilir.   Leydig hücrelerinde hCG testosteron ve diğer seksüel steroidlerin üretimini stimüle eder. Dihidrotestosteron, 17 OH-progesteron ve östradiol bu steroidler arasındadır. Bu etki ise hipogonadotropik hipogonadizm ve gecikmiş pubertenin tedavisinde kullanılır.   Erkek çocuklara ve yetişkin erkeklere 5000 I.U. hCG’nin bir defalık uygulanması testosteron sekresyonunu bifazik olarak arttırır. İlk maksimum değere 2 – 4 saat sonra ve ikinci maksimum değere 48 – 72 saat arasında ulaşılır. hCG uygulanmasından yaklaşık 24 saat sonra serumda maksimum östradiol miktarına ulaşılır. Bu prensip, kriptorşizm ve anorşidinin ayırıcı tanısında da kullanılır. İnmemiş testisi olan çocuklarda puberte sırasında hCG tedavisi testislerin inmesini sağlayabilir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim ve Dağılım hCG intramüsküler enjeksiyon yoluyla uygulanır. hCG’nin maksimum serum seviyesi  4 – 12 saat içinde elde edilir (doza bağlı olarak). Daha sonra 29 – 36 saatlik bir yarı ömür ile düşüş gösterir.   Metabolizma ve Atılım hCG renal yoldan metabolize olur. Yaklaşık % 10 – 20’si idrarla değişmeden atılır. Kalan miktarı ise b zinciri şeklinde atılır. hCG’nin yavaş eliminasyonuna bağlı olarak, birkaç i.m. enjeksiyon sonrasında serumda hCG birikmesi gözlenebilir.

Farmasötik Şekli

I.M. Enjeksiyonluk Çözelti için Toz ve Çözücü Ampul

Formülü

1 ampulde: 5000 I.U. insan koryonik gonadotropini (hCG) ve mannitol 1 çözücü ampulde: 1 ml izotonik sodyum klorür çözeltisi bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Klinik olarak önemli ilaç etkileşimleri gözlenmemiştir.

Kontraendikasyonlar

Genel: Koryonik gonadotropine veya Choragon’un yardımcı maddelerinden herhangi birine aşırı duyarlılık.   Jinekoloji: Hipofiz veya hipotamusta tümör Polikistik over sendromundan kaynaklanmayan over kistleri veya over büyümesi Etiyolojisi bilinmeyen jinekolojik hemoraji Over, rahim veya meme karsinomu Son üç ayda dış gebelik Aktif tromboembolik hastalıklar Choragon, tedavinin olumlu sonuçlanma ihtimalinin zayıf olduğu durumlarda uygulanmamalıdır, örneğin: Primer over yetmezliğinde, Cinsel organlarda, hamileliğe imkan vermeyen malformasyonlar varsa, Hamileliğe imkan vermeyen myoma uteri varlığında, Menopoz sonrası kadınlarda  Kadınlarda: Choragon over hiperstimülasyonunun görüldüğü kadınlarda ovülasyon indüksiyonu için uygulanmamalıdır. Seks hormonları tarafından etkilenen tümörlerde kontrendikedir.   Erkeklerde: Organik kaynaklı olduğu bilinen inmemiş testis vakalarında (inguinal bölgedeki cerrahi müdahalenin sonrasında oluşan inguinal herni, testislerin supra-fasyal anomali göstermesi), prostat karsinomu ya da erkekteki meme kanseri gibi, seks hormonları tarafından etkilenen tümörlerde kontrendikedir.   Pediyatri ve Androloji: Choragon seks hormonuna bağlı tümörlerin varlığı halinde ve organik kökenli olduğu bilinen inmemiş testis vakalarında (inguinal herni, inguinal bölgede ameliyat, ektopik testis) uygulanmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Kadınlarda: Folikülasyon veya ovülasyon indüksiyonuna bağlı sterilitede ovülasyon indükleme için menotropin tedavisini takiben genellikle 5000 – 10000 I.U. hCG’lik bir enjeksiyon. Korpuz luteum yetmezliğini önlemek için ovülasyonun ardından 9 gün boyunca toplam 5000 I.U. hCG’ye kadar tekrarlayan 3 enjeksiyon yapılabilir. HMG (insan menopozal gonadotropin) ile birlikte konjugasyon tedavisinde tıbbi olarak yardımlı üreme programında süperovülasyonun sağlanmasında HMG enjeksiyonundan 30-40 saat sonra 5000 – 10000 I.U. hCG uygulanır.   En az 3 folikül çapı 17 mm’den büyük olduğunda ve 17β östradiol düzeyi en az 3500 nmol/L (920 pikogram / ml) olduğunda Choragon uygulaması önerilmektedir. Bu kriterler sağlanmadığında kullanılmamalıdır.   Erkeklerde: Hipogonadotropik hipogonadizm tedavisi için: Haftada 2-3 kez 500 – 1000 I.U. Yetersiz hipofiz gonadotropik fonksiyonuna bağlı puberte gecikmesinde: En az 6 ay boyunca haftada 2 kez 1500 I.U. Kriptorşizm (inmemiş testis)de: 500 – 1000 I.U., yaşa bağlı olarak değişir. Uygulama birkaç hafta süreyle birbirini takip eden günlerde yapılır. Uygulama Yolu: Choragon® i.m. enjeksiyon şeklinde uygulanır.

Ruhsat Sahibi

Ferring İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti. Büyükdere Cad. Nurol Plaza No:255 A Blok Kat:13 Maslak 34398 İstanbul

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

19.03.2009 127/2

Saklama Koşulları

25oC’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her kutuda 1 ml’lik 3 ampul enjeksiyon için toz (5000 I.U.) ve 1 ml’lik 3 ampul çözücü beraber bulunmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Genel Choragon vücut ağırlığının düşürülmesi için verilmez. hCG’nin yağ metabolizmasına, yağ dağılımına, iştah veya açlık hissine karşı herhangi bir etkisi yoktur.   Jinekoloji Tedaviye başlamadan önce, çiftin infertilitesi uygun bulunmalı ve hamilelik için kabul edilen kontrendikasyonlar değerlendirilmelidir. Hastalar özellikle hipotiroidizm, adrenokortikal yetersizlik, hiperprolaktinemi ve hipofiz tümörleri veya hipotalamik tümörler açısından değerlendirilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır. Foliküler büyüme stimülasyonu uygulanan hastalar, çoklu foliküler gelişim nedeniyle daha yüksek bir overyan hiperstimülasyonu sendromu (OHSS) riski taşıyabilirler. Overyan hiperstimülasyon sendromu, over kistlerinin parçalanma eğilimi ve dolaşım bozukluğu eşliğinde asit oluşumu ile ciddi bir tıbbi olaya dönüşebilir. Aşırı over reaksiyonundan kaynaklanan overyan hiperstimülasyon sendromu hCG’nin kısıtlanması ile engellenebilir. Bu durumda, hastalara en az 4 gün boyunca cinsel ilişkiden kaçınmaları veya uygun bariyer korunma yöntemleri kullanmaları önerilir. Tüm hastalarda, stimülasyon tedavisinden önce veya sonra sonografi ile östradiol seviyeleri ve over reaksiyonunun yakın takibi önerilir. Yardımcı üreme tekniklerini takiben çoklu hamilelik riski, kullanılan embriyo sayısına bağlıdır. Ovülasyon indüksiyonu uygulanan hastalarda, normal gebelikle karşılaştırıldığında, çoklu gebelik ve/veya çoklu doğum (çoğunlukla ikiz) riski daha fazladır. Overyan hiperstimülasyon sendromu (OHSS) ve çoklu gebelik olasılığını azaltmak için ultrason incelemeleri veya östradiol ölçümleri önerilir. Önerilen Choragon dozajına, uygulama rejimine bağlılık ve tedavinin dikkatle izlenmesi over hiperstimülasyonunu veya çoklu gebelik oluşumunu en az düzeye indirecektir. Anovülatuvar hastalar ile yardımcı üreme tekniklerinin uygulandığı hastalarda gebelik kaybı görülme sıklığı normal popülasyona göre daha fazladır, ancak diğer fertilite bozukluklarının görüldüğü kadınlardaki gebelik kaybı oranıyla karşılaştırılabilir durumdadır. Tedavi için özel bilgi: Kadınlarda: Steril kadınların tedavisinde yakından takip gerekir: Choragon’un uygulanmasından önce, folikül büyümesi (ultrason ile) ve serviks indeksi (2 gün süresince, stimülasyon etkisi elde edilene kadar) incelenmelidir. Tedavi sırasında stimülasyon semptomları oluştuğunda ultrason incelemesi ve östradiol analizleri yapılmalıdır (Serviks indeksi kullanılarak over reaksiyonu da ölçülebilir). Beklenmeyen bir hiperstimülasyon oluştuğunda tedavi durdurulmalıdır. Overyan hiperstimülasyon: Overlerin hafifçe büyümesi (over büyüklüğü 5 – 7 cm) ile hafif hiperstimülasyon (seviye I), aşırı steroid salgılaması ve abdominal ağrının görülmesi, tedavi gerektirmemektedir. Ancak hasta bu konuda bilgilendirilmeli ve dikkatle takip edilmelidir. Over kistleri (over büyüklüğü 8 -10 cm) ve orta düzeyde hiperstimülasyonun (seviye II), abdominal semptomlar, mide bulantısı ve kusma ile beraber görülmesi halinde klinik gözetim, semptomatik tedavi ve hemoglobin konsantrasyonunun yüksekliği durumunda muhtemelen intravenöz volüm destek tedavisi gerekmektedir. Büyük over kistleri (over büyüklüğü 10 cm’den fazla) ile ciddi hiperstimülasyon (seviye III), asit, hidrotoraks, genişlemiş abdomen, abdominal ağrı, dispne, tuz retansiyonu, hemoglobin konsantrasyonu, kan viskozitesinde artış ve tromboembolizm tehlikesiyle beraber trombosit kümelenmesinde artış halinde, hastanede yatarak tedavi zorunludur.   Erkeklerde: HCG tedavisi hastalarda androjen yapımını arttırır. Bu nedenle; HCG puberte öncesi dönemdeki erkek çocuklarda erken epifiz kapanması ya da erken cinsel gelişmeye neden olmamak için dikkatle kullanılmalıdır. Latent ya da belirgin kalp yetmezliği, böbrek disfonksiyonu, hipertansiyon, epilepsi veya migren (ya da özgeçmişinde bu durumları tanımlayanlar) yakından izlenmelidir. Çünkü androjen yapımındaki artışa bağlı olarak hastalığın ağırlaşma veya tekrarlamasını indükleme olasılığı vardır.  Gebelik ve Laktasyon Kullanımı: Gebelikte kullanım  kategorisi X’dir.   Choragon’un luteal faz yetersizliğinde uygulanması endometriyumu destekler ve progesteron üretimini uyararak periimplantasyon fazında implantasyon bölgesini etkin hale getirir.   Buna ilaveten, Choragon’un normal hamilelik ve emzirme esnasında kullanımına ilişkin bir bilgi mevcut değildir.   Araç ve Makine Kullanımına Etkisi: Araç ve makine kullanımına etkisi ile ilgili herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir.

Üretim Yeri

Ferring GmbH Kiel, Almanya

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Jinekoloji:   hCG’nin (üriner veya rekombinant) kullanımından sonra, aşağıdaki istenmeyen etkiler görülebilir: Başağrısı, bitkinlik Kusma, mide bulantısı, diyare Abdominal ağrı Depresyon, asabiyet, huzursuzluk Ekzantem, ürtiker, Quincke ödemi Enjeksiyon yerinde bölgesel reaksiyonlar: bere, acı, kızarıklık, kaşıntı Alerjik reaksiyonlar, ateş Pediyatri ve androloji: Östrojen salımı ve/veya prostattaki proliferatif değişiklik nedeniyle geçici veya uzun dönemli jinekomasti.  Testosteron salgılamasının uyarılması nedeniyle akne vulgaris ile elektrolit ve su tutulması. İndüksiyon nedeniyle testosteron salgılamasında artışa bağlı olarak penis boyutunda ve ereksiyonlarda artış.  Bazı durumlarda, ergenlik döneminin başındaki erkek çocuklarda tedavinin seyriyle sınırlı olan minör duygusal değişiklikler görülebilir.    BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA  BAŞVURUNUZ.
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window