İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CISPLATIN-KOCAK
Birim Miktarı 1
ATC Kodu L01XA01
ATC Açıklaması Sisplatin
NFC Kodu QC
NFC Açıklaması Parenteral İnfüzyon Flakonları/Şişeleri
Kamu Kodu A10192
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 91,64 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 81,84 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 0,19 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E107C

İlaç Etken Maddeleri

  • sisplatin (50 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Kanama ile birlikte olan ya da olmayan protrombinopenide (hipoprotrombinemide) Coumadin tedavisinin durdurulması ve gerekli görüIüyorsa, oral ya da parenteral K vitamini uygulanımı ile durum hızla kontrol altına alınabilir. Mikroskopik hematüri, aşırı adet kanamaları, melena, peteşiler ya da traş sırasındaki kesiklerin fazla kanaması, güvenilirlik sınırını aşmış hipoprotrombineminin erken işaretidir. Hafif kanama ile ya da kanamasız olarak seyreden aşırı hipoprotrombinemi durumlarında Coumadin’in bir ya da birden fazla dozlarının bırakılması ve gerekiyorsa, oral yoldan 2.5-10 mg’lık K vitamin dozlarının verilmesiyle sorun kolayca çözülebilir. Hafif kanama devam ediyor ya da aşikar bir kanamaya dönüşüyorsa, parenteral yoldan 5-25 mg dozunda K vitamini verilmeli, K vitaminine yeterli cevap alınamıyorsa, taze tam kan transfüzyonları yapılmalıdır.

Endikasyonlar

Venoz trombozun profilaksi ve tedavisinde, Embolik olaylarla seyreden atrium fibrilasyonlarında, Pulmoner embolinin profilaksi ve tedavisinde Koroner tıkanıklığın yardımcı tedavisinde.

Farmakodinamik Özellikler

Varfarin, 4-hidroksikumarin yapısında, oral yoldan etkili, protrombinopenik bir antikoagülandır. Trombo-embolik belirtilerle seyreden çeşitli hastalıklarda, kanın pıhtılaşma mekanizmasında rolü olan Faktör VII, IX, X ve II’nin karaciğerdeki sentezini önleyerek etkisini gösterir. Bu sentezi önleme derecesi uygulanan doza bağlıdır. Antikoagülan ilaçların trombus üzerinde doğrudan etkileri olmadığı gibi, iskemik doku harabiyetini de geri döndüremezler. Tromboz oluştuktan sonra, antikoagülan tedavisi pıhtılaşmanın yayılmasını önlemek için yapılır ve böylelikle sekonder bir trombo-embolik komplikasyon önlenmiş olur.

Farmakokinetik Özellikler

Coumadin, varfarinin R ve S enantiomerlerinin rasemik bir karışımıdır. S-enantiomeri, R-enantiomerine oranla 2-5 kat daha fazla antikoagülan etkinlik gösterir, ancak genelde daha hızlı bir klerense sahiptir. Emilim: Varfarin, ağız yolundan alındıktan sonra tama yakın emilir ve 1-9 saatte maksimal plazma konsantrasyonlarına ulaşır. Dağılım: Dağılım hacmi 0.14 litre/kg’dır. Varfarinin yaklaşık % 97’si plazma proteinlerine bağlanır. Varfarin, genellikle 36-72 saat içinde hipoprotrombinemi meydana getirir. Etkisi 4-5 gün devam eder. Böylelikle düz ve uzun süreli bir cevap eğrisi gösterir. Metabolizma: Varfarin tama yakın metabolize olur. Metabolizasyonu sitokrom öncelikle P450-2C9, daha az oranda 2C19, 2C8, 2C18, 1A2 ve 3A4 sisteminde ağrılıklı olarak hidroksilasyon ve kısmen redüksiyon şeklinde olur. 2C9’un genotipik farklılıkları, daha etkin form olan S-enantiomerinin klerensinde azalmaya yol açabilmektedir. Özellikle beyaz ırkta 2C9’un 2 ve 3. tip alel varyasyonlarının daha sık görüldüğü bilinmektedir. Atılım: Varfarinin metabolitleri büyük oranda idrarla, küçük bir kısmı ise safra yoluyla dışarı atılır. Varfarinin terminal yarılanma süresi yaklaşık 1 hafta, efektif yarılanma süresi 20-60, ortalama 40 saattir. Radyoaktif olarak işaretlenmiş varfarinin oral uygulaması sonrasında, dozun %92’si değişmiş olarak idrarda saptanmıştır. Irk: Yapılan klinik çalışmalarda, hedef INR değerlerine ulaşmada, Tip 2 CYP2C9 aleli taşıyanlarda %17, Tip 3 CYP2C9 alelinde, homozigot Tip 1 aleli taşıyanlara oranla %37 daha az miktarda varfarin gereksinimi olduğu saptanmıştır. Diğer yandan, Vitamin-K epoksi redüktaz (VKOR) enziminin Tip1 polimorfizmi olanlarda hedef INR değerine ulaşmada, daha az varfarin dozunun gerektiği saptanmıştır. Buna göre, Asya kökenli hastalarda ve CYP2C9 genetik varyasyonu olan hastalarda varfarinin başlangıç ve idame dozunun azaltılması gerekebilir. Yaşlılardaki Durumu: 60 yaş üstündeki hastalarda PT/INR ile ölçülen antikoagülan etkiye daha belirgin bir yanıt veriyor görünmektedir. Karaciğer Yetersizliği: Karaciğer yetersizliğinde pıhtılaşma faktörlerinin sentezi azalabileceğinden, varfarine yanıt artabilir. Damar içi uygulamada da aynı etki beklenmelidir. Böbrek Yetersizliği: Böbrek yoluyla atılım önem taşımadığından doz ayarlaması gerekmez.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablette, 10 mg varfarin sodyum bulunur.

İlaç Etkileşmeleri

Kumarinler, yukarıda bildirilen ilaç etkileşimlerine ek olarak, bazı ilaçların da etkisini değiştirebilirler. Hipoglisemik ilaçlar (klorpropamid, tolbutamid) ve antikonvülzanlar (fenitoin, fenobarbital) metabolizmaların değişmesi ya da vücuttan atılımlarının gecikmesi nedeniyle vücutta birikebilirler. Coumadin ile birlikte glukozamin kullanan hastalarda INR düzeyi artabilir, kanama riski açısından INR yakın takip gerekir. Bitkisel ilaçlarla beraber kullanımında dikkatli olunmalıdır. İlaç etkileşimi rapor edilmiş spesifik bitkisel ilaçlar : Ginkgo biloba, ginseng, bromelainler, sarımsak, danshen (Salvia miltiorrhiza kökü) , dong quai (Angelica sinensis-Çin melekotu) ile  beraber kullanımında  Coumadinin etkisinin arttığı gözlenmiştir. Koenzim Q-10 ve St. John’s wort (Sarı kantaron herbası) kullanımı ile  genellikle Coumadinin  etkisinin azaldığı gözlenmiştir.

Kontraendikasyonlar

Antikoagülasyon, kanama riskinin muhtemel klinik yarardan fazla olduğu durumlarda kontrendikedir. Örnegin; Gebelik Coumadin, gebelikte kontrendikedir.   Kanama eğilimleri ve kan diskrazileri   Aşağıdaki bölgelerde uygulanan ameliyatlar Santral sinir sistemi Göz Büyük, açık doku alanlarına yol açan travma cerrahisi Aşağıdaki bölgelerde ya da hastalıklarda aktif ülserasyon ya da kanamalarla birlikte bulunabilen kanama eğilimleri Mide-barsak kanalı, ürogenital sistem yada solunum yolları Serebrovasküler kanamalar Anevrizmalar (serebral anevrizma, dissekan aort anevrizması) Perikardit ya da perikart epanşımanları Subakut bakteriyel endokardit. Abortus imminens, pre-eklampsi ve eklampsi   Alkolizm, psikoz, bunaklık, gözlem altında bulunmayan şuursuz hastalarda   Diğerleri: Kanamanın kontrol edilemediği lomber ponksiyon, geniş bölgesel lomber blok anestezisi ve habis hipertansiyon durumlarında, varfarine veya ilacın bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı alerji durumlarında kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Dozaj ve Laboratuvar Kontrolleri: Antikoagülan tedavinin amacı, koagülasyon mekanizmasına engel olmak ve böylelikle tromboz oluşumunu ya da yaygınlaşmasını önlemektir.   Tedavi sırasında hastada spontan kanamalara yol açmayacak doz sınırları içinde kalmak gerekir.   Coumadin’in uygulanımı ve dozajı, hastanın ilaca olan duyarlılığına göre değişir. Kanda protrombin zamanının tayini bu duyarlılığın en iyi göstergesidir. Kandaki protrombin zamanı, K vitaminine bağımlı Faktör VII ve II’nin azalmasını yansıtır. Kumarin türü antikoagülanlar hem bu faktörleri, hem de Faktör IX’u etkilerler.   Kan protrombin zamanı, Coumadin tedavisine başlandıktan sonra kanda protrombin zamanı her gün tayin edilmeli ve protrombin zamanı terapötik sınırlar içinde stabilize oluncaya kadar, bu tayinler her gün tekrarlanmalıdır. Protrombin zamanı terapötik sınırlar içinde stabilize olduktan sonra, protrombin zamanı tayinleri 1-4 haftalık aralıklarla yapılabilir. Terapötik antikoagülasyonu sağlayan protrombin zamanları, normal protrombin zamanının 1.5-2.5 katıdır. Örneğin, kontrol protrombin zamanı 12 saniyeyse, 18-30 saniye arasındaki protrombin zamanları terapotik antikoagülasyon sınırlarıdır.   Tedavinin Başlatılması: İlk doz olarak günde 10-15 mg Coumadin verilir. Protrombin zamanı cevabına göre bu doz (genellikle 2-3 gün sonra) yeniden düzenlenir. Tedavinin başlatılması sırasında yükleme dozu uygulamamanın nedeni, Faktör II, IX ve X’daki azalmanın yükleme dozuyla hızlandırılamamasındandır.   Başlangıç dozunun yüksek olmasından kaçınmakla, protrombin zamanındaki ani artışlar önlenmiş olur.   İdame Dozu: Hastaların çogunda günde 2-10 mg’lık idame dozları yeterlidir.   Tedavi süresi: Genel olarak tromboz ve emboli tehlikesi ortadan kalkıncaya kadar tedaviye devam edilir.   Coumadin Kullanan Hastalarda Diş Müdahaleleri ve Ameliyatlar: Hastayı tedavi etmekte olan hekim ile diş hekimi ve cerrah arasındaki yakın işbirliği esastır. Müdahale sırasında antikoagülan tedavinin bırakılması trombo-embolizm tehlikesini artırabilir. Antikoagülan tedaviye tam dozda devam edilmesi halinde ise ameliyat bölgesinde kanamalar olabilir. Eğer daha önce ve ameliyat sırasında ya da ameliyattan hemen sonra antikoagülan tedavisi yapılması gerekiyorsa, Coumadin dozunun, kontrol düzeyinin 1.5-2.5 katı fazlasında olabilecek bir protrombin zamanına göre ayarlanması gerekir. Ameliyat bölgesinde gerektiğinde lokal hemostazı sağlayacak, absorbe olabilir, hemostatik preparatlar ve sütürler uygulanmalıdır.   Coumadin ve Heparinin Birlikte Kullanımı Coumadin’in ilk dozu ile etkili bir protrombin uzaması arasında belirli bir zaman geçmesi gerektiğinde, acil durumlarda Coumadin ile birlikte sodyum heparin uygulamasıyla tedaviye başlanabilir. Heparin, protrombin zamanının uzamasına yol açtığından, protrombin zamanı tayinlerinin müteakip heparin dozundan hemen önce (intravenoz heparin uygulanımından en az 5 saat, subkütan heparin uygulanımından en az 24 saat sonra) yapılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Coumadin 5 mg tablet: Her tablette 5 mg varfarin sodyum içeren 28 tabletlik blister ambalajlarda

Saklama Koşulları

25° C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Her tablette 10 mg varfarin sodyum içeren 28 tabletlik blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Varfarin sodyum, major ve fatal kanamaya neden olabilir.   Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları   gerekir.   Coumadin, hemoraj, nekroz ve kangren hallerinde  özellikle dikkatli kullanılmalıdır.   Coumadinin kullanımı aterotromboz plak emboli oluşumunu ve dolayısıyla kolesterol mikroembolizasyon ile oluşabilecek komplikasyon (kolesterol kristal embolizmi dahil olmak üzere) ihtimallerini arttırabilir. Bu gibi durumların oluşması halinde Coumadin tedavisine son verilmesi tavsiye edilir. Varfarin sodyumun kanda yarılanma süresi 2.5 gündür. Bu nedenle günlük idame dozlarında doz birikimi ve etki artışı görülebilir. Uygulanan doz, protrombin zamanına ve diğer uygun koagülasyon testleriyle yapılan periyodik saptamalara göre ayarlanmalıdır. Kanın pıhtılaşma ve kanama zamanlarının tayini, tek başına tedavinin kontrolü için yeterli değildir. Heparin "tek-dönemli" protrombin zamanını uzatır. Bu nedenle heparin ve Coumadin’in birlikte verildiği durumlarda, intravenöz son heparin dozundan 5 saat sonra ve subkutan son heparin dozundan 24 saat sonra protrombin zamanı tayin edilmelidir. Aşağıdaki durumlarda, antikoagülan tedavi riski, tedavisiz bırakılmış tromboz ya da emboli riskinden daha fazla olabilir. Bu nedenle antikoagülan uygulanımı ihtiyatla konacak klinik değerlendirmeye bağlıdır. Örnegin;  ·         Emzirme dönemleri: ·         Ağır ve orta şiddetteki karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ·         Enfeksiyon hastalıkları ve barsaktaki bakteri florasının bozulduğu durumlar: Sprue hastalığı, antibiyotik tedavileri. ·         Geniş bir alanda açık yaraya neden alan durumlar: Ameliyat, travma ·         Devamlı konmuş sondalar ·         Ağır ve orta derecedeki hipertansiyon   Tedavi sırasında belirli aralıklarla kanda protrombin zamanı tayin edilmelidir. Seyahat, diyette değişiklik, çevrede değişiklik, bedensel durumda değişiklik, ilaç kullanımı gibi etkenler hastanın antikoagülanlara verdiği yanıtı değiştirebilir. Bu nedenle, hasta, hastaneden taburcu edildikten sonra ve her yeni ilaç kullanımında protrombin zamanı tayinleriyle antikoagülan tedavinin gidişi saptanmalıdır. Aşağıdaki etkenler kanda protrombin zamanının artışına neden olabilirler:  Endojen etkenler Karsinom, kollagen hastalık, konjestif kalp yetmezliği, diyare, ateş, karaciğer bozuklukları, hipertiroidizm, K vitamini eksikliği.   Eksojen etkenler Alkol*, allopürinol, aminosalisilik asit, anabolizan steroidler, antibiyotikler*, bromelainler, kloral hidrat*, klorpropamid, kimotripsin, simetidin, çinkofen, klofibrat, aşırı dozda Coumadin, dekstran, dekstrotiroksin, diazooksit, diuretikler*, disülfiram, etakrinik asit, fenoprofen, glukagon, ibuprofen, indometasin, inhalasyon anestezikleri, mefenamik asit, metildopa, metilfenidat, metronidazol, MAO inhibitörleri, nalidiksik asit, naproksen, oksalinik asit, oksifenbutazon, pirazolonlar, fenilbutazon, feniramidol, fenitoin*, kinidin, kinin, salisilatlar, sülfinpirazon, sülfonamidler, sulindak, tiroid ilaçları, tolbutamid, triklofos sodyum, trimetoprim/sülfametoksazol kombinasyonları. Aşağıdaki etkenler, kanda protrombin zamanının kısalmasına neden olabilirler: Endojen etkenler: Ödem, kumarin tedavisine karşı ırsi direnç, hiperlipemi, hipotiroidizm. Eksojen etkenler: Adrenokortikal steroidler, alkol*, anti-asit preparatlar, antihistaminikler, barbituratlar, karbamazepin, kloralhidrat*, klordiazepoksit, kolestiramin*, yetersiz dozda Coumadin, yüksek K vitaminli diyet*, diüretikler*, etklorvinol, glutetimid, griseofulvin, haloperidol, mebrobamat, oral kontraseptifler, paraldehid, primidon, rifampin.   *Protrombin zamanında bazen artma, bazen azalma olduğu bildirilmiştir.   Varfarin metabolizması, CYP2C9 ve VKORC1 genlerindeki genetik varyasyonlara, değişikliklere bağlı olarak etkilenebilir. Bu nedenle, hekimler tarafından varfarin tedavisi öncesi kişide CYP2C9 ve VKORC1 genleri bakımından genotipleme yapılması tavsiye edilir. Tedavi buna göre ve PTZ/INR sonuçlarına göre kişiselleştirilmelidir. Kalıtımsal Protein  C veya kofaktörü olan Protein S  eksikliği olan hastalarda varfarin uygulanmasından sonra doku nekrozu gözlenebilir.    Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanım Gebelik Kategorisi X Coumadin, gebelikte kontrendikedir. Çünkü plasentayı geçerek fetüste fatal hemoraji yapabilir. Ayrıca, gebelikleri sırasında varfarin tedavisi gören kadınlardan doğan çocuklarda malformasyon olabileceğini gösteren klinik çalışmalar vardır. Doğum yapabilecek her kadının antikoagülan tedavisi sırasında dikkatli olmasl lazımdır. Eğer hasta bu ilaçla tedavi görüyorken hamile kalırsa, fetüs üzerindeki etkisi anlatılmalı ve hamileliğe son verilmelidir.   Emzirme dönemleri: Kumarin türü ilaçlar anne sütüne geçerek süt çocuğunda protrombin eksikliğine bağlı durumlara neden olabilir.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi Araç ve makine kullanmaya bilinen bir etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Organ ya da dokularda kanamalar, sistemik kolesterol mikroembolizmi, kolesterol kristal embolizmi, hepatit, kolestatik hepatik hasar, sarılık, karaciğer enzimlerinde artış, hipotansiyon, vaskülit, ödem, anemi, beniz solukluğu, dermatit, angina sendromu, göğüs ağrısı, şişkinlik, halsizlik, uyuşukluk, kas güçsüzlüğü, asteni, bulantı, kusma, diare, başağrısı, baş dönmesi, bilinç kaybı, bayılma, koma, tat alma bozuklukları,döküntü, saç dökülmesi, soğuğa dayanıksızlık, parestezi (soğuk hissi ve üşüme dahil olmak üzrere), priapizm ve çok seyrek olarak ürtiker, aşırı duyarlılık reaksiyonları, karın krampları ve deri nekrozları bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

İstemsiz doz aşımına neden olmamak için sisplatin dikkatle uygulanmalıdır.  Akut doz aşımı, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, sağırlık, göz üzerinde toksik etki (retina dekolmanı dahil), önemli derecede kemik iliği süpresyonu, tedaviye cevap vermeyen bulantı ve kusma ve /veya nefrite neden olabilir.  Doz aşımı vakaları ölümle sonuçlanabilir. Sisplatin için bilinen spesifik bir antidot yoktur.  Zehirlenmeden sonraki 4 saat içerisinde yapılan hemodiyaliz dahi platini kandan uzaklaştırmaya yetmemiştir.  Bunun nedeni platinin çok yüksek derecede kan proteinlerine bağlanmasıdır.  Doz aşımı tedavisi sadece genel destekleyici uygulamalarla yapılır. Aşırı dozdan hemen sonra yeterli hidratasyon ve osmotik diürez  uygulanması sisplatin toksisitesini azaltmaya yardımcı olur.

Endikasyonlar

Metastatik testis tümörleri:  Ameliyat geçiren ve/veya radyoterapi tedavisi gören hastalarda uygun görülen diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon halinde  uygulanır. Metastatik yumurtalık tümörleri: Ameliyat geçiren ve/veya radyoterapi tedavisi gören hastalarda uygun görülen diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon halinde  uygulanır. Genellikle sisplatin ve siklofosfamid kombinasyonu kullanılır. Diğer standart kemoterapi ilaçlarına direnç gösteren ve daha önce sisplatin tedavisi görmeyen hastalarda, CISPLATIN – KOÇAK tek başına uygulanabilir. İlerlemiş mesane kanseri: Hücre değişimi ile seyreden ve artık ameliyat ve/veya radyoterapi gibi lokal tedaviye uyum sağlamayan hastalarda CISPLATIN – KOÇAK tek başına endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Antineoplastik ajan olan sisplatin organik platin kompleksidir.  Elektriksel yükün nötr olması ve sis konfigrasyonu antineoplastik etkisini göstermek için önemlidir. Plazmanın yüksek klorür konsantrasyonunda, sisplatin kompleksi deiyonize olmakla ilacın hücre membranından geçişi sağladığı düşünülmektedir.  Hücre içi ortamının düşük klorür konsantrasyonu varlığında kompleksteki klorürün yerini su molekülü alarak pozitif yüklü, toksik platin kompleksinin oluşmasına neden olur. Bu da, muhtemelen,  ilacın aktif şeklini temsil eden komplekstir.  Sisplatin DNA’ ya bağlanarak ve DNA sentezini inhibe ederek sitotoksik etki gösterir.  Protein ve RNA sentezi de daha düşük seviyede inhibe olur. Sisplatin aynı zamanda immünosüpresif, radyosensitif ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir.

Farmakokinetik Özellikler

Radyoaktif sisplatinin tek dozluk I.V uygulamasını takiben, sisplatinin başlıca karaciğer, böbrek, ince ve kalın bağırsakta yoğunlukla bulunduğu görülmüştür. Merkezi sinir sisteme geçişi zayıftır. Başlangıç yarılanma ömrü 25 – 49 dakika ve terminal yarılanma ömrü 58 – 73 saat olarak hesaplanmıştır. Uygulamadan sonra, kan radyoaktif platinden hızlı bir şekilde arınmış ve platinin %90’ dan fazlası plazma proteinlerine bağlanmıştır.Sisplatin, enzimatik olmayan bir şekilde metabolitlerine dönüşür.Eliminasyon yar ömrü başlangıçta (birinci etapta) 20-30 dakika, ikinci etapta 60 dakika, üçüncü etapta (terminal safha) ise 24 saattir. İkincil yarı ömrü ise 44-73 saattir.  Başlıca atım yolu idrarladır (% 90), az bir kısmı da (% 10) feçesle atılır.

Farmasötik Şekli

Flakon (İnfüzyonluk konsantre çözelti)

Formülü

Beher flakon 50 mg sisplatin ( 0,5 mg sisplatin / ml ), 900 mg sodyum klorür, enjeksiyonluk su k.m. 100 ml içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Sisplatin fenitoin emilimini azaltarak serum düzeyini düşürür . Sisplatin ve fenitoinin birlikte kullanımında fenitoin serum düzeyi kontrol edilip doz ayarlaması yapılmalıdır. İlerlemiş yumurtalık kanseri tedavisinde piridoksin ile altretamin (heksametilmelamin) ve sisplatin kombinasyonu kullanıldığında etki süresinin olumsuz şekilde etkilendiği görülmüştür.Nefrotoksik ve ototoksik ilaçlar (örneğin, aminoglikozidler, sefalosporinler ve amfoterisin B) sisplatinin yan etkilerini arttırırlar. Miyolesüpresyon yapan ilaçlar ve radyasyon ile birlikte sisplatin kullanımı sisplatinin miyolesüpsesyon yapıcı etkisini arttırır. Furosemid, hidralazin, diazoksit ve propranalol gibi ilaçlarla yapılan antihipertansif tedavi ile birlikte sisplatin kullanımının nefrotoksisiteye neden olduğu bildirilmiştir. Sisplatin alüminyum ile etkileşebilir. Allopürinol, kolsişin, probenesid, sülfinpirazon ile birlikte kullanımda serumürik asid düzeyi yükseleceğinden bu ilaçlar için doz  ayarlaması yapılmalıdır.İfosfamid ile birlikte kullanımda protein atılımı artar. Metotraksat ve bleomisinin böbrek yolu ile atılımını azaltarak toksisitelerini arttırır. Canlı virüs aşıları sisplatin tedavisi üzerinden 3 ay geçmeden  tatbik edilmemelidir. Sisplatin, antihistaminikler, buklizin, siklizin, loksapin, meklizin, fenotiyazinler, tiyoksantanlar, trimetobenzamidler ile beraber aynı anda kullanıldığında sisplatinin ototoksisite belirtileri (kulak çınlaması, baş dönmesi veya vertigo gibi) maskelenebilir.

Kontraendikasyonlar

Böbrek yetmezliği, kemik iliği süpresyonu, işitme bozukluğu, akut enfeksiyon ve CISPLATIN – KOÇAK veya platin bileşiklerine alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Metastatik testis tümörleri: Diğer kemoterapötik ajanlarla birlikte her kürde günlük doz 20 mg/m2  I.V. 5 gün süreyle.  Metastatik yumurtalık tümörleri: Tek başına kullanıldığında her kürde 100 mg/m2  I.V. dört haftada bir kez.  Siklofosfamid ile kombine tedavide CISPLATIN – KOÇAK dozu, her kürde 4 haftada bir (1 gün)  75 – 100 mg/m2  I.V.’dir   Kombine tedavide siklofosfamid dozu da her 4 haftada bir (1 gün)  600 mg/m2 I.V.’ dir. Siklofosfamid ve sisplatin kombinasyon tedavisinde, bir ilaç uygulandıktan sonra diğeri uygulanır. İlerlemiş mesane kanseri: Daha önceden uygulanmış radyoterapi ve kemoterapiye göre, sisplatin tek başına her kürde 50 – 100 mg/m2  I.V. 3 – 4 haftada bir kez uygulanır.  Yoğun tedavi gören hastalarda başlangıç dozu her kürde 50 mg/m2  I.V. dört haftada bir kez şeklinde önerilmektedir.  Serum kreatinin düzeyi 1,5 mg/100ml altında, Kanda üre düzeyi 25 mg/100ml altında, trombosit ≥ 100000/mm3, WBC ≥ 4000/mm3  ve işitme keskinliği normal limitler içerisinde olmadıkça ikinci kür tedavi yapılmamalıdır. Bir kürde 100 mg /m2’ den daha fazla doz bildirilmiş ise doktora danışılmalıdır. Renal fonksiyon bozukluğunda doz ayarlaması : Clcr 10-50 ml/dk : Normal dozun % 50’si uygulanmalıdır . Clcr < 10 ml/dk : Uygulanmamalıdır . Hemodiyaliz: Hemodiyalizle kısmi olarak temizlenir; doz hemodiyaliz sonrası uygulanmalıdır. CAPD etkileri :Bilinmiyor . CAVH etkileri :Bilinmiyor . Kullanma Talimatı: Uygulama bir hekim gözetimi altında yapılmalıdır. CISPLATIN – KOÇAK, alüminyum içerikli uygulama seti veya enjektörle etkileşerek bozulacağından bu tür materyaller kullanılmamalıdır.  Uygulama esnasında oluşabilecek anaflaktik reaksiyonlar için epinefrin, oksijen, antihistamin ve kortikosteroid gibi ilaçlar hazır bulundurulmalıdır.Tedavi öncesi 8 – 12 saat boyunca 1 – 2 litre infüzyon sıvısı ile sıvı yüklemesi (hidrasyon) yapılmalıdır. 37,5 g mannitol içeren 1/2 veya 1/3 serum fizyolojik içerisinde %5 dekstroz solüsyonundan 2 litre içerisinde ilaç dilue edilir ve 6 – 8 saati aşan bir sürede uygulanır.  Bu dilue edilmiş ilaç solüsyonu 6 saat içerisinde kullanılmayacak ise, ışıktan korunmalıdır. İlaç sadece %5 dekstroz içerisinde dilue edilmemelidir. Uygulamayı takip eden 24 saat boyunca yeterli hidrasyon ve idrar atılımı dengesi temin edilmelidir.İlacın deri, mukus zarları ve gözlere temas etmesinden kaçınılmalı.  Sitotoksik ilaçların hazırlaması, uygulaması ve atıkları ile ilgili, bu tür ilaçlar için geçerli olan kurallara riayet edilmelidir. Uyulacak kurallar Sitostatik ilaçların hazırlanması bu preparatların emniyetli kullanımında eğitim görmüş profesyoneller tarafından yapılmalı Solüsyonların seyreltilmesi ve enjektöre alınması gibi işlemler ayrılmış özel alanda yapılmalı Bu işlerde asla hamile kadın çalıştırılmamalı Yukarıdaki işlemleri yapacak personel koruyucu elbise ,eldiven ve gözlük gibi araçlarlakorunmalı Cilt ve göz ile temas olduğunda etkilenen bölge bol su veya serum fizyolojik ile yıkanmalı Çevreye döküldüğünde eldiven kullanarak sünger yardımı ile kirlenmiş alan silinmeli ve iki kez su ile yıkanmalı Kullanılan enjektör ,absorban materyal,solüsyon ve diğer malzemeler plastik torbaya konularak yakma süretiyle imha edilmelidir .

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

CISPLATIN – Koçak 25 mg/50 ml I.V. İnfüzyon İçin Konsantre Solüsyon İçeren 1 Flakon CISPLATIN – Koçak 50 mg/100 ml I.V. İnfüzyon İçin Konsantre Solüsyon İçeren 1 Flakon

Ruhsat Sahibi

KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A..Ş. Bağlarbaşı, Gazi Cd. 64-66 81130 Üsküdar / İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

30.06.2004 – 204/50

Saklama Koşulları

25 o C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde muhafaza ediniz. Kesinlikle dondurulmaz. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ, ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

100 ml’ sinde 50 mg sisplatin ( 0,5 mg / ml ) içeren, bal renkli flakonlarda.

Uyarılar/Önlemler

Yalnızca sitotoksik kemoterapi deneyimi olan doktorlar tarafından kesin bir endikasyon varlığında kullanılmalıdır .Uygun tedavi ancak gerekli teşhis ve tedavi olanaklarının mevcut olduğu hastahanelerde yapılmalı,tedavi sırasında hematolojik parametreler düzenli kontrol edilmelidir . İSTEMSİZ DOZ AŞIMINA NEDEN OLMAMAK İÇİN CISPLATIN-KOÇAK DİKKATLE UYGULANMALIDIR. Bir kürde 100 mg /m2 ‘ den daha fazla doz bildirilmiş ise doktora danışılmalıdır.CISPLATIN – KOÇAK, alüminyum içerikli uygulama seti veya enjektörle etkileşerek bozulacağından bu tür materyaller kullanılmamalıdır.  Uygulama esnasında oluşabilecek anaflaktik reaksiyonlar için epinefrin, oksijen, antihistamin ve kortikosteroid gibi ilaçlar hazır bulundurulmalıdır. Sisplatin kümülatif nefrotoksik etkiye sahiptir. Tedavi öncesi ve her yeni tedavi kürüne başlanmadan önce ve uygulamayı takiben 48 saat içinde serum kreatinin, BUN, kreatinin klerens, magnezyum, sodyum, potasyum ve kalsiyum düzeyleri ölçülmeli ve izlenmelidir . Sisplatin tedavisi 3 – 4 haftada bir kez olacak şekilden daha sık uygulanmamalıdır.   Yüksek doz veya daha sık aralıkla sisplatin kullanan hastalarda şiddetli  nefropati belirtileri rapor edilmiştir.  Bu belirtiler çoğunlukla ellerde ve ayaklarda uyuşukluk, refleks vermeme, uyarı ve titreşimli his kaybı şeklinde görülüp zamanla geçmeyebilir.  Hareket fonksiyonu kaybı da rapor edilmiştir. Sisplatine karşı anafilaktik reaksiyon benzeri belirtiler rapor edilmiştir. Bu durum daha önceden sisplatin kullanan hastalarda uygulamaya başlandıktan birkaç dakika sonra görülmüştür ve epinefrin, kortikosteroid ve antihistaminik ilaçlarla hafiflemiştir. Sisplatin kümülatif ototoksik etkiye sahiptir. Tedavi öncesi ve her yeni tedavi kürüne başlanmadan önce işitme testleri uygulanmalıdır.Nadir olarak sisplatin kullanan hastalarda akut lösemi rapor edilmiştir. Bu raporlarda da sisplatinin lösemojenik ajanlarla birlikte kullanıldığı belirlenmiştir.Sisplatin kullanan hastaların periferal kan sayımı haftalık olarak yapılmalı ve karaciğer fonksiyonu testleri periyodik olarak takip edilmelidir. Nefrolojik muayene düzenli olarak yapılmalıdır.   Çocuklarda kullanımı: Çocuklarda güvenirliği ve etkinliği henüz kanıtlanmamıştır.   Hamilelerde ve Emziren Kadınlarda Kullanımı: Hamilelerde Kullanımı : (Kategori D) Fetus üzerine zararlı etkileri olacağından sisplatin hamilelerde kullanılmamalıdır. CISPLATIN – KOÇAK kullanan kadın hasta hamile ise veya hamilelik tedavi sırasında gelişirse, bebeğin maruz kalacağı etki anneye bildirilmelidir. Farelerde teratojenik ve embriyotoksik etkisi görülmüştür.  Bakterilerde mutajenik etkiye sahiptir ve hücre kültürlerinde hayvan hücrelerinde anormal kromozom değişikliklerine neden olmaktadır. Emziren Annelerde kullanımı : Sisplatin süte geçer. CISPLATIN – KOÇAK ile tedavi edilen emziren anneler emzirmeyi kesmelidirler. 

Üretim Yeri

KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A..Ş. Organize Sanayi Bölgesi Çerkezköy / TEKİRDAĞ

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Nefrotoksik etki: Doza bağlı, kümülatif ve doz kısıtlaması gerektiren bir yan etkidir.  50 mg/m2 ’lik tek doz sisplatin sonrasında hastaların %28 – 36’ sında görülmüştür. Uygulamadan sonra ikinci haftada ortaya çıkabilir ve kanda kreatinin ve BUN yükselmesi ve kreatinin klerensinin düşmesi ile kendini gösterir.  Kürler tekrarlandıkça renal toksisitenin şiddeti artar ve daha uzun sürer.  İkinci bir doz verilmeden önce renal fonksiyon normale getirilmelidir.  6 – 8 saat süren infüzyon, paranteral hidrasyon ve mannitol kullanımı, nefrotoksik etkiyi azaltmak için başvurulan yöntemlerdir.   Ototoksik etki: 50 mg/m2 ’ lik tek doz sisplatin sonrasında hastaların %31’ inde görülmüştür.İşitme kaybı ve kulak çınlaması şeklinde görülebilir. Çocuklarda daha şiddetli olabilir. İşitme kaybı tek kulakta veya her iki kulakta meydana gelebilir. Sıklığı ve şiddeti doza bağlıdır.    Hematolojik: Myelosüpresyon, hastaların %25 – 30’ unda görülmektedir. Genellikle anemi, lökopeni, trombositopeni,  nötropenik ateş/enfeksiyon görülebilir.   Gastrointestinal: Bulantı-kusma çoğu hastada akut olarak görülür. Tedavi başlangıcından 1 – 4 saat sonra başlayabilir ve 24 saate kadar devam edebilir. Bazen belirtiler 1 hafta da devam edebilir. Antiemetik tedavi yapılmalıdır. İshal de rapor edilmiştir.   Nörotoksik etkiler : Kol ve bacaklarda periferik nöropati ve parestezi  saptanır .Periferik nöropati geçici olmakla birlikte bazı durumlarda iyileşmesi bir yıl veya daha da uzun bir süreyi kapsayabilir .Nöropati uzun süren sisplatin tedavisinden sonra ortaya çıkar ancak bazen tek doz sisplatin uygulamasında da görülebilir .Tat  almada  kayıp  olabilir . Diğer etkiler: Vasküler toksisite Elektrolit dengesinde bozukluk: Renal tübüler hasar nedeniyle  magnezyum, kalsiyum, sodyum, potasyum ve fosfatın tubüler reabsorbsiyonu azalır ve bu katyonların serum düzeyinde düşüklük görülür Hiperürisemi Nefrolojik etkiler Göz üzerinde toksik etkiler Anafilaktik reaksiyon benzeri reaksiyonlar Hepatotoksisite: Karaciğer enzimlerinde yükselme (özellikle SGOT, ve bilirubin) Anormal kalp fonksiyonu, hıçkırık, kanda amilaz yükselmesi, kaşıntı, alopesi, kırıklık hissi, asteni ve lokal yumuşak doku toksisitesi (0,5 mg/ml’den daha yüksek konsantrasyonda sisplatin infüzyonu yapıldığında selülit, fibroz ve nekroza neden olur).    Amenore ve azospermi ile neticelenen gonadal süpresyon meydana gelebilir. Bu etki genellikle doza bağlı olup irreversibl olabilir . “BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRDÜĞÜNÜZDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ”  
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window