İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması CORALAN
Birim Miktarı 56
ATC Kodu C01EB17
ATC Açıklaması İvabradin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A10199
Orijinal / Jenerik Türü Orjinal
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 89,19 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 79,66 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu NULL
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Form
    30. Gebelik Ve Laktasyon
    31. Geçimsizlikler
    32. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    33. İstenmeyen Etkiler
    34. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    35. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    36. Kontrendikasyonlar
    37. Kullanım Yolu
    38. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    39. Müstahzar Adı
    40. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    41. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    42. Raf Ömrü
    43. Ruhsat Numarası(Ları)
    44. Ruhsat Sahibi
    45. Ruhsat Sahibi
    46. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    47. Terapötik Endikasyonlar
    48. Üretici Bilgileri
    49. Yardımcı Maddeler
    50. Yardımcı Maddelerin Listesi
    51. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    52. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    53. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    54. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    55. İlaç Nasıl Kullanılır
    56. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    57. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    58. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    59. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    60. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    61. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    62. Etkin Maddeler
    63. Farmakodinamik Özellikler
    64. Farmakokinetik Özellikler
    65. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    66. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    67. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    68. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    69. İlaç Nasıl Kullanılır
    70. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    71. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    72. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    73. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    74. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    75. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    76. Etkin Maddeler
    77. Farmakodinamik Özellikler
    78. Farmakokinetik Özellikler
    79. Farmasötik Form
    80. Gebelik Ve Laktasyon
    81. Geçimsizlikler
    82. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    83. İstenmeyen Etkiler
    84. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    85. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    86. Kontrendikasyonlar
    87. Kullanım Yolu
    88. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    89. Müstahzar Adı
    90. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    91. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    92. Raf Ömrü
    93. Ruhsat Numarası(Ları)
    94. Ruhsat Sahibi
    95. Ruhsat Sahibi
    96. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    97. Terapötik Endikasyonlar
    98. Üretici Bilgileri
    99. Yardımcı Maddeler
    100. Yardımcı Maddelerin Listesi

İlaç Etken Maddeleri

  • ivabradin (7,5 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Toksisite Essitalopramın doz aşımına ilişkin klinik veri kısıtlıdır. Bununla birlikte, 190 mg dozda alınan essitalopramın ciddi semptomlara neden olmadığı bildirilmiştir.  Semptomlar Aşırı dozda (600 mg’dan fazla) rasemik sitalopram alınmasına bağlı belirtiler: baş dönmesi, tremor, ajitasyon, uyuklama hali, bilinç kaybı, nöbetler, taşikardi, EKG’de ST-T değişimleriyle seyreden farklılaşmalar, QRS kompleksinin genişlemesi, QT aralığında uzama, aritmiler, solunum depresyonu, kusma, rabdomiyoliz, metabolik asidoz ve hipokalemidir. Essitalopramın aşırı dozda alınması sonucunda da benzer belirtilerle karşılaşılması beklenir. Tedavi Spesifik bir antidotu mevcut değildir. Havayolu açık tutulmalı ve hastanın uygun düzeyde oksijenlenerek solunum işlevlerini yerine getirmesi güvence altına alınmalıdır. Oral alımından sonra olası en kısa zaman içerisinde gastrik lavaj yapılmalıdır. Aktif kömür kullanımı düşünülmelidir. Genel semptomatik destek tedavisinin uygulandığı süre boyunca kardiyak ve yaşamsal işaretler izlenmelidir

Endikasyonlar

Majör depresif durumlar, Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu, Sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi), Yaygın anksiyete bozukluğu, Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) tedavilerinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Essitalopram, primer bağlanma yerine yüksek afiniteli, serotonin (5-HT) geri alımının selektif bir inhibitörüdür. Ayrıca serotonin taşıyıcısı üzerindeki allosterik bölgeye 1000 kat daha az afinite ile bağlanır. Essitalopramın; aralarında 5-HT1A, 5-HT2, DA D1 ve D2 reseptörleri ile α1, α2-, ß-adrenoseptörleri, histamin H1, muskarin kolinerjik, benzodiazepin ve opioid reseptörlerin de bulunduğu bir grup reseptöre afinitesi azdır veya hiç yoktur. Serotonin geri alımının inhibisyonu, essitalopramın farmakolojik ve klinik etkilerini açıklayan tek mekanizmadır.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim Emilim tama yakın olup, besin alımından bağımsızdır. Çoklu doz sonrası maksimum konsantrasyona ulaşma süresi ortalama (ortalama Tmax) 4 saattir. Rasemik sitalopramda olduğu gibi essitalopramın da mutlak biyoyararlanımı yaklaşık % 80’dir.  Dağılım Oral alım sonrası görünür dağılım hacmi (Vd,b/F) yaklaşık 12-26 l/kg’dir. Essitalopramın ve ana metabolitlerinin proteine bağlanma oranı % 80’in altındadır. Biyotransformasyon Essitalopram karaciğerde, demetillenmiş ve didemetillenmiş metabolitlerine metabolize olur. Her iki metabolit de farmakolojik olarak aktiftir. Alternatif olarak, azot oksitlenerek N-oksit metaboliti oluşturulabilir. Ana madde ve metabolitleri kısmen glüküronit olarak atılır. Çoklu doz sonrası, demetil ve didemetil metabolitlerin ortalama konsantrasyonları essitalopram konsantrasyonunun sırasıyla % 28-31 ve < % 5’idir. Essitalopramın demetile metabolite biyotransformasyonu öncelikle CYP2C19 tarafından yapılır. CYP3A4 ve CYP2D6 enzimlerinin de katılımı mümkündür.  Eliminasyon Çoklu doz sonrası eliminasyon yarı ömrü (t1/2b) yaklaşık 30 saattir ve oral plazma klerensi (Cloral) yaklaşık 0.6 l/dakikadır. Majör metabolitler belirgin olarak daha uzun yarı ömre sahiptir. Essitalopram ve majör metabolitlerin karaciğer (metabolik) ve böbrek yollarıyla elimine edildiği düşünülür, dozun büyük kısmı idrarda metabolitler şeklinde atılır.   Kinetiği doğrusaldır. Sabit hal plazma seviyelerine yaklaşık 1 haftada erişilir. 50 nmol/litrelik ortalama sabit hal konsantrasyonlarına (20-125 nmol/l) 10 mg’lik günlük dozla ulaşılır. Yaşlı hastalar (65 yaş ve üstü) Essitalopram yaşlı hastalarda genç hastalara göre daha yavaş elimine edilir. Sistemik açığa çıkma oranı (AUC), genç hastalara göre yaşlı hastalarda yaklaşık % 50 daha yüksektir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız).  Azalmış karaciğer işlevi Hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda (Child-Pugh kriterleri A ve B), essitalopram yarı ömrü yaklaşık iki kat daha uzundur ve normal karaciğer işlevi olan hastalara göre açığa çıkma oranı yaklaşık % 60 daha yüksektir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız).  Azalmış böbrek işlevi Rasemik sitalopramla, böbrek işlevi azalmış hastalarda (CLcr 10-53 ml/dakika) daha uzun yarı ömür ve açığa çıkma oranında hafif artış gözlenmiştir. Metabolitlerin plazma konsantrasyonları incelenmemiştir ancak artış gösterebilir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız).  Polimorfizm CYP2C19’un zayıf metabolize edicilerinin, hızlı metabolize edicileriyle karşılaştırıldığında, iki kat daha yüksek essitalopram plazma konsantrasyonuna sahip olduğu gözlenmiştir. CYP2D6’nın zayıf metabolize edicilerinin, essitalopramın açığa çıkma oranında belirgin bir değişikliğe neden olduğu görülmemiştir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız).

Farmasötik Şekli

Oral Damla, Solüsyon

Formülü

Her 1 ml oral damla, solüsyon; 10 mg essitaloprama eşdeğer essitalopram oksalat içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Farmakodinamik etkileşmeleri Kontrendike kombinasyonlar:            Non-selektif MAOI’ler Non-selektif MAOI ile birlikte SSRI kullanan hastalarda ve SSRI tedavisine son verdikten hemen sonra MAOI tedavisine başlayan vakalarda ciddi reaksiyonlarla karşılaşıldığı bildirilmiştir (‘Kontrendikasyonlar’ bölümüne bakınız). Bazı hastalarda serotonin sendromu gelişmiştir (‘Yan etkiler/Advers etkiler’ bölümüne bakınız). Essitalopramın non-selektif MAOI’ler ile beraber kullanımı kontrendikedir. Essitalopram irreversibl MAOI tedavisi kesildikten en az 14 gün sonra veya moklobemid gibi reversibl bir MAOI (RIMA) tedavisi kesildikten en az bir gün sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Bir non-selektif MAOI ile tedaviye başlanmadan en az 7 gün önce essitalopram tedavisine son verilmiş olmalıdır. Önerilmeyen kombinasyonlar:  Reversibl, selektif MAO-A inhibitörü (moklobemid) Serotonin sendromu riskinden ötürü, essitalopramın bir MAO-A inhibitörü ile birlikte kullanımı önerilmez (‘Uyarılar/Önlemler’ bölümüne bakınız). Eğer bu kombinasyon gerekli ise, önerilen en küçük dozla başlanmalıdır, klinik izleme mutlaka tavsiye edilir.  Kullanımı önlem gerektiren kombinasyonlar:  Selejilin Serotonin sendromu gelişmesi riskinden ötürü, selejilin (irreversibl MAO-B inhibitörü) ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. 10 mg/gün’e kadar olan selejilin dozu ile birlikte rasemik sitalopram güvenle kullanılmıştır. Serotonerjik ilaçlar Serotonerjik ilaçlarla (örneğin tramadol, sumatriptan ve diğer triptanlar) birlikte kullanımı serotonin sendromuna yol açabilir. Nöbet eşiğini düşüren ilaçlar SSRI’lar nöbet eşiğini düşürebilir. Nöbet eşiğini düşürebilen diğer ilaçlarla (antidepresanlar (trisiklikler, SSRI’lar), nöroleptikler (fenotiyazinler, tiyozantenler, bütirofenonlar), meflokin, büpropiyon ve tramadol) birlikte kullanırken dikkatli olunmalıdır. Lityum, triptofan SSRI’ların lityum veya triptofan ile birlikte kullanıldığında, etkilerinin arttığı yönünde raporlar mevcuttur. Bu nedenle SSRI’ların bu ilaçlarla birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.  St.John otu SSRI’ların St. John otu (hypericum perforatum) içeren bitkisel ürünlerle birlikte kullanımı advers reaksiyonların oluşumunda artışa yol açabilir (‘Uyarılar/Önlemler’ bölümüne bakınız).  Kanama Essitalopram ile oral antikoagülanlar birlikte verildiğinde antikoagülan etkide değişiklik görülebilir. Essitalopram başlatılan ve kesilen hastalardan oral antikoagülan kullananlarda, dikkatli olarak koagülasyon izlenmesi gerekir (‘Uyarılar/Önlemler’ bölümüne bakınız).  Alkol Essitalopram ile alkol arasında farmakodinamik veya farmakokinetik etkileşme beklenmemektedir. Ancak diğer psikotropik ilaçlarla olduğu gibi, alkol ile birlikte kullanımı önerilmez.  Farmakokinetik etkileşimleri Diğer ilaçların essitalopram farmakokinetiği üzerindeki etkisi Essitalopram metabolizması genellikle CYP2C19 ile gerçekleşir. CYP3A4 ve CYP2D6 da bir dereceye kadar metabolizmaya katkıda bulunur. Esas metabolit olan demetillenmiş essitalopramın (S-DCT) metabolize olmasının ise kısmen CYP2D6 tarafından katalize edildiği düşünülmektedir. Essitalopramın 30 mg günde tek doz omeprazol ile (bir CYP2C19 inhibitörü) beraber kullanımı, essitalopramın plazma konsantrasyonlarında orta derecede (yaklaşık % 50) artışa neden olmuştur. Essitalopramın 400 mg günde çift doz simetidin ile (orta derecede potent genel enzim inhibitörü) beraber kullanımı, essitalopramın plazma konsantrasyonlarında orta derecede (yaklaşık % 70) artışa neden olmuştur. Bu sebeple, CYP2C19 inhibitörleriyle (omeprazol, esomeprazol, fluvoksamin, lansoprazol, tiklopidin) veya simetidin ile beraber kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Beraber kullanım sırasında yan etkilerin izlenmesine bağlı olarak essitalopram dozunda azaltma yapmak gerekebilir. Essitalopramın diğer ilaçların farmakokinetiği üzerine etkisi Essitalopram CYP2D6 enziminin bir inhibitörüdür. Çoğunlukla bu enzim tarafından metabolize edilen ve dar terapötik indekse sahip diğer ilaçlarla (flekainid, propafenon ve kardiyak yetmezlikte kullanıldığında metoprolol) veya çoğunlukla CYP2D6 tarafından metabolize edilen merkezi sinir sistemine etkin ilaçlarla (desipramin, klomipramin ve nortriptilin gibi antidepresanlar veya risperidon, tiyoridazin ve haloperidol gibi antipsikotikler) birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Doz ayarlaması gerekebilir. Desipramin veya metoprolol ile birlikte kullanımı, her iki CYP2D6 sübstratının plazma düzeyini iki katına çıkarmıştır. Yapılan in vitro çalışmalar, essitalopramın CYP2C19’un zayıf inhibisyonuna neden olduğunu göstermiştir. CYP2C19 ile metabolize edilen ilaçlarla birlikte kullanılırken özenli olunmalıdır. Geçimsizlik: Yoktur.

Kontraendikasyonlar

Essitaloprama veya yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir. Non-selektif irreversibl monoamin oksidaz inhibitörleriyle (MAOI) birlikte kullanılması kontrendikedir (‘İlaç etkileşmeleri ve diğer etkileşmeler’ bölümüne bakınız).

Kullanım Şekli Ve Dozu

20 mg’ın üzerindeki günlük dozlarda emniyeti kanıtlanmamıştır. CipralexÒ günde tek doz olarak, besinlerle birlikte veya öğün aralarında kullanılabilir. Şişenin yanında bulunan ağızdan kullanım için şırınga yardımıyla kullanılır. Ağızdan kullanım için şırınga üzerinde mg cinsinden derecelendirme bulunmaktadır. CipralexÒ oral damla, solüsyon; su, portakal suyu veya elma suyuyla beraber karıştırılarak kullanılabilir. Majör depresif durumlar Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Antidepresan cevap için genelde 2-4 hafta gerekir. Alınacak cevabın konsolidasyonu için en az 6 aylık tedavi süresi gerekmektedir. Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu Günlük 10 mg’lık doza geçilmeden önce, ilk hafta günde 5 mg’lık başlangıç dozu uygulanmalıdır. Doz daha sonra, alınacak bireysel hasta cevabına göre, günde 20 mg’a çıkarılabilir. Maksimum etki, yaklaşık 3 ay sonra alınır. Tedavi birkaç ay sürer. Sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi) Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Semptomların giderilmesi için genellikle 2-4 hafta gereklidir. Hastanın bireysel yanıtına göre doz 5 mg’a düşürülebilir veya günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Sosyal anksiyete bozukluğu, kronik eğilimli bir hastalıktır ve alınacak cevabın konsolidasyonu için 12 haftalık tedavi tavsiye edilir. Tedaviye cevap verenlerin 6 aylık uzun dönemli tedavisi incelendiğinde, bireylere bağlı olarak relapsın önlendiği görülmüştür. Tedaviden sağlanan faydaların düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmesi gerekir. Sosyal anksiyete bozukluğu, spesifik bir bozukluğun iyi tanımlanmış teşhis terminolojisidir ve aşırı çekingenlikle karıştırılmamalıdır. Bu bozukluğun sadece profesyonel ve sosyal aktivitelere önemli şekilde etki etmesi halinde ilaçla tedaviye başlanmalıdır. Bu tedavinin, kognitif davranış tedavisine göre yeri incelenmemiştir. İlaçla tedavi, tüm terapötik stratejinin bir parçasıdır. Yaygın anksiyete bozukluğu Başlangıç dozu günde bir kez 10 mg’dır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Tedaviden sağlanan faydalar ve doz düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir. Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) Başlangıç dozu günde bir kez 10 mg’dır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde 20 mg’a çıkarılabilir. OKB kronik bir hastalık olduğundan dolayı hastalar, semptomsuz olmalarını kesinleştirmek için yeterli süre tedavi edilmelidir. Bu süre birkaç ay veya daha uzun olabilir. Tedaviden sağlanan faydalar ve doz düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir. Yaşlı hastalar (65 yaş üstü) Başlangıç tedavisinde, tavsiye edilen dozun yarısı ve devamında da daha düşük maksimum doz uygulanmalıdır (‘Farmakokinetik özellikleri’ bölümüne bakınız). CipralexÒ’in yaşlı hastalarda sosyal anksiyete bozukluğundaki etkinliği araştırılmamıştır. Çocuklar ve adolesanlar (18 yaş altı) Cipralex çocuklarda ve 18 yaşın altındaki adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır (‘ Uyarılar/Önlemler’ bölümüne bakınız). Azalmış böbrek işlevi Hafif veya orta dereceli böbrek bozukluğu olanlarda doz ayarlaması gerekmez. Böbrek işlevi ciddi olarak azalmış (CLCR < 30 ml / dakika) hastalarda dikkatli olunmalıdır (‘Farmakokinetik özellikleri’ bölümüne bakınız). Azalmış karaciğer işlevi Hafif veya orta dereceli karaciğer bozukluğu olan hastalarda tedavinin ilk iki haftası için başlangıç dozu olarak 5 mg uygulanması önerilir. Bireysel hasta cevabına göre doz günde 10 mg’a yükseltilebilir. Karaciğer işlevi ciddi olarak azalmış hastalarda özellikle doz titrasyonunda dikkatli olunmalıdır (‘Farmakokinetik özellikleri’ bölümüne bakınız). CYP2C19’un zayıf metabolize edicileri CYP2C19’un zayıf metabolize olduğu hastalarda tedavinin ilk iki haftalık bölümünde başlangıç dozu olarak 5 mg kullanılması önerilir. Bireysel hasta cevabına göre doz günde 10 mg’a yükseltilebilir (‘Farmakokinetik özellikleri’ bölümüne bakınız). Tedaviye son verilmesi Olası çekilme reaksiyonlarını önlemek için; CipralexÒ tedavisine, bir veya iki haftalık süre içerisinde doz yavaşça azaltılarak son verilmelidir (‘Uyarılar/Önlemler’ bölümüne bakınız).

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

28 film tabletlik ambalajlarda, ‘Cipralex® 10 mg film tablet’.  28 film tabletlik ambalajlarda, ‘Cipralex® 20 mg film tablet’.

Saklama Koşulları

Cipralex® Oral Damla, Solüsyon; 25°C’nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır. Açıldıktan sonra 4 ay içinde tüketilmelidir. Çocukların ulaşabilecekleri yerlerden uzak tutunuz.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Kutuda, ağızdan kullanım için şırınga ile çocuktan korumalı ve vidalı kapaklı 20 ml’lik kahverengi cam şişelerde 15 ml oral damla, solüsyon.

Uyarılar/Önlemler

Aşağıdaki özel uyarı ve önlemler Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI) terapötik sınıfındaki tüm ilaçları kapsar. Çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanımı Cipralexâ, çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır. Klinik çalışmalarda antidepresanlar ile tedavi edilen çocuklar ve adolesanlar, plasebo ile tedavi edilenlerle karşılaştırıldığında intiharla ilişkili davranışlar (intihar girişimi ve intihar düşünceleri) ve düşmanlık (çoğunlukla saldırganlık, zıtlaşma davranışı ve sinirlilik) daha sık gözlenmiştir. Klinik bir gereksinime dayanarak yine de tedavi etme kararı alınırsa, hasta intihar semptomlarının ortaya çıkmasına karşı dikkatle izlenmelidir. Ayrıca, çocuklar ve adolesanlar için büyüme, olgunlaşma, kognitif ve davranışsal gelişim ile ilgili uzun dönemli güvenlik verisi bulunmamaktadır.  Paradoksikal anksiyete Panik bozukluğu olan bazı hastalar antidepresan tedavisinin başında, artan anksiyete semptomları sergileyebilir. Bu paradoksikal reaksiyon, tedaviye başlanmasından itibaren ilk iki hafta içinde çoğunlukla kaybolur. Olası anksiyojenik etkileri azaltmak için düşük başlangıç dozu önerilir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız).  Nöbetler Nöbet görülen bütün hastalarda ilaç kesilmelidir. Stabil olmayan epilepsili hastalara SSRI verilmemelidir ve kontrollü epilepsili hastalar ise dikkatle izlenmelidir. Nöbet sıklığında artış görülürse SSRI kesilmelidir.  Mani Geçmişinde mani/hipomani olan hastalarda SSRI’lar dikkatle kullanılmalıdır. Hasta manik faza girerse SSRI kesilmelidir.  Diyabet Diyabetli hastalarda SSRI tedavisi glisemik kontrolü değiştirebilir (hipoglisemi veya hiperglisemi). İnsülin ve/veya oral hipoglisemik ilacın dozajının yeniden ayarlanması gerekebilir. İntihar/intihara yönelim  Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce yada davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun arttırılma/azaltılma yada kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri yada intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.   Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de antidepresan ilaçların kullanımı gerektiğinde özellikle ilk 5 ay ve doz değiştirme durumlarında daha fazla olmak üzere, hastaların intihar düşünce ve davranışlarında artış olasılığı yönünden uyarılması ve yakın takibi gereklidir.  Hiponatremi Muhtemelen uygun olmayan antidiüretik hormon salgısı (SIADH) sebebiyle, SSRI kullanımının ender olarak hiponatremi oluşturduğu rapor edilmiştir. Tedavi sonlandırılınca genellikle sona erer. Yaşlı hastalar, sirozu olanlar veya hiponatremi oluşturduğu bilinen ilaçlar ile birlikte tedavi edilen hastalar gibi risk altında olanlarda dikkatle kullanılmalıdır. Kanama SSRI’lar ile tedavide ekimoz, purpura gibi yüzeyel kanama bozuklukları rapor edilmiştir. Özellikle oral antikoagülanlar ve platelet fonksiyonunu etkilediği bilinen bazı ilaçlarla (örneğin; atipik antipsikotikler ve fenotiyazin, trisiklik antidepresanların çoğu, asetilsalisilikasit ve non-steroid antienflamatuvar ilaçlar (NSAID), tiklopidin ve dipiridamol) birlikte SSRI kullanan veya kanama eğilimi olan hastalar tarafından kullanılması konusunda özenli olunmalıdır. Elektrokonvülzif tedavi (ECT) SSRI’lar ile ECT’nin birlikte uygulanmasına ilişkin yayınlanmış klinik deney sınırlı olduğundan özenli olunması önerilir. Reversibl, selektif MAO-A inhibitörleri Serotonin sendromuna yol açma riski nedeniyle, essitalopram ile MAO-A inhibitörlerinin birlikte kullanımı genellikle önerilmez (‘İlaç etkileşmeleri ve diğer etkileşmeler’ bölümüne bakınız). Non–selektif, irreversibl MAO-inhibitörleri ile birlikte kullanımı konusunda ‘İlaç etkileşmeleri ve diğer etkileşmeler’ bölümüne bakınız. Serotonin sendromu Sumatriptan veya diğer triptanlar, tramadol ve triptofan gibi serotonerjik etkili ilaçlarla birlikte essitalopram kullanımında dikkatli olunmalıdır. SSRI’larla birlikte serotonerjik ilaç kullanan hastalarda serotonin sendromu ender olarak rapor edilmiştir. Ajitasyon, tremor, miyokloni ve hipertermi gibi semptomların birlikte oluşumu bu durumun  gelişimine işaret edebilir. Böyle durumlarda, SSRI ve serotonerjik ilaç derhal kesilmeli ve semptomatik tedavi başlatılmalıdır.  St. John otu İçerisinde St. John otu (hypericum perforatum) bulunan bitkisel preparatlar ile SSRI’ların birlikte kullanılması advers reaksiyonların oluşumunda artışa yol açabilir (‘İlaç etkileşmeleri ve diğer etkileşmeler’ bölümüne bakınız). Çekilme reaksiyonları Olası çekilme reaksiyonlarının görülmesini önlemek amacıyla, CipralexÒ tedavisine, bir veya iki haftalık süre içinde yavaş yavaş doz azaltımı yapılarak son verilmelidir (‘Kullanım şekil ve dozu’ bölümüne bakınız). Koroner kalp hastalığı Sınırlı klinik tecrübe nedeniyle, koroner kalp hastalığı olan hastalarda kullanımında dikkatli olunmalıdır. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanım: Gebelik kategorisi ‘C’dir. Hamilelik Essitalopramın hamilelik dönemlerindeki kullanımına ilişkin sınırlı klinik veri mevcuttur. CipralexÒ kesinlikle gerekli değilse ve risk/yarar oranı dikkatle değerlendirilmeden hamilelerde kullanılmamalıdır. Hamileliğin son üç ayında SSRI kullanımı, yenidoğanlarda nörodavranış bozuklukları gibi bazı etkilere yol açabilir. Doğuma kadar SSRI kullanan hamilelerin yenidoğmuş bebeklerinde şu etkiler rapor edilmiştir: aşırı hassasiyet, tremor, hipertoni, kas tonüsünün artışı, sürekli ağlama, emme veya uyuma zorluğu. Bu etkiler, serotojenik etki veya çekilme sendromu göstergesi olabilir. Hamileliğin son dönemlerinde anne essitalopram kullandıysa, yenidoğmuş bebekler bu etkiler açısından gözlenmelidir. Hamilelik döneminde kullanıldığında SSRI tedavisi asla aniden kesilmemelidir.  Emzirme Essitalopramın anne sütüne geçmesi beklenir. Tedavi sırasında emzirme önerilmez. Araba veya diğer makineleri kullanma yeteneğine etkileri: Essitalopram entelektüel işlev ve psikomotor performansı etkilemez. Ancak, psikoaktif ilaç kullanan hastaların muhakeme veya yeteneklerinde bozulma beklenebilir. Bu sebeple, hastaların araba ve makine kullanma yeteneklerine olası etkileri konusunda uyarılmaları gerekir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Daha sıklıkla tedavinin ilk bir veya iki haftalık bölümünde karşılaşılan advers etkiler genellikle tedavinin devam eden dönemlerinde şiddet ve sıklık açısından azalma gösterir.   SSRI grubu antidepresanlar ile uzun süreli tedaviden sonra aniden ilacın kesilmesi halinde, bazı hastalarda çekilme reaksiyonları meydana gelebilir. Tedavinin sonlandırılmasıyla çekilme reaksiyonları ortaya çıkabilse de, SSRI’ların bağımlılık yaptığına dair preklinik ve klinik kanıt mevcut değildir. Essitalopram tedavisinin aniden kesilmesinden sonra bazı hastalarda çekilme semptomları (baş dönmesi, baş ağrısı ve bulantı) gözlenmiştir. Çoğu semptom hafif ve sınırlıdır. Çekilme reaksiyonlarından kaçınmak için, tedavinin 1-2 hafta boyunca doz azaltılarak sona erdirilmesi önerilir. Aşağıda verilen advers etkiler, çift-kör plasebo kontrollü çalışmalarda plaseboya oranla essitalopram ile daha fazla sıklıkta görülenlerdir:  Metabolizma ve beslenme bozuklukları Yaygın (>1/100, <1/10): İştah azalması Psikiyatrik bozukluklar Yaygın (>1/100, <1/10): Libido azalması, anorgazmi (kadın) Sinir sistemi bozuklukları Yaygın (>1/100, <1/10):   Uykusuzluk, uyuklama hali, baş dönmesi Yaygın değil (>1/1000, <1/100): Tat alma bozukluğu, uyku bozukluğu Respiratuvar, torasik ve mediastinal bozukluklar Yaygın (>1/100, <1/10): Sinüzit, esneme Gastroentestinal bozukluklar Çok yaygın (>1/10): Bulantı Yaygın (>1/100, <1/10): İshal, kabızlık Deri ve subkütan doku bozuklukları Yaygın (>1/100, <1/10): Terleme artışı Üreme sistemi ve meme bozuklukları Yaygın (>1/100, <1/10): Boşalma bozukluğu, iktidarsızlık Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları Yaygın (>1/100, <1/10): Yorgunluk, pireksi   Şu advers etkiler SSRI terapötik sınıfına ait tüm ürünlerde görülür: Metabolizma ve beslenme bozuklukları Hiponatremi, uygun olmayan ADH salgısı Psikiyatrik bozukluklar Halüsinasyonlar, mani, konfüzyon, ajitasyon, anksiyete, depersonalizasyon, panik ataklar, sinirlilik hali Sinir sistemi bozuklukları Nöbetler, tremor, hareket bozuklukları, serotonin sendromu Göz bozuklukları Görme anomalisi Damar bozuklukları Postural hipotansiyon Gastroentestinal bozukluklar Bulantı, kusma, ağız kuruluğu, ishal, anoreksi Hepatobilyer bozukluklar Karaciğer işlev testlerinde anomali               Deri ve subkütan doku bozuklukları             Kızarıklık, ekimozlar, kaşıntı, anjiyodem, terleme Kas iskelet sistemi ve konektif doku bozuklukları   Artralji, miyalji   Böbrek ve üriner bozukluklar   İdrar retansiyonu Üreme sistemi ve meme bozuklukları Galaktore, iktidarsızlık, boşalma bozukluğu, anorgazmi olmak üzere cinsel işlevsizlik Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları Uykusuzluk, baş dönmesi, yorgunluk, sersemlik hali, anafilaktik reaksiyonlar BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE, DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.  

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Blister ambalaj : Al/Al 14, 28 , 90 tabletlik blister ambalajlarda

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Crestor’un araç ve makine kullanmaya etkisini belirlemek üzere çalışma yapılmamıştır. Ancak, Crestor’un farmakodinamik etkilerine dayanarak araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi beklenmez. Araç ve makine kullanırken, tedavi sırasında sersemlik görülebileceği akılda tutulmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

CRESTOR’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ. Eğer CRESTOR veya içerdiği maddelerden biri ile daha önce alerjik etki yaşadıysanız, Hamile iseniz veya bebek emziriyorsanız. CRESTOR alırken hamile kaldıysanız, ilacı derhal kesiniz ve doktorunuza başvurunuz. CRESTOR alan kadınlar, uygun bir korunma yöntemi kullanarak hamile kalmaktan kaçınmalıdır. Karaciğer hastalığınız varsa, Ciddi böbrek problemleriniz varsa, Tekrarlanan veya açıklanamayan kas ağrıları veya sancı varsa, Siklosporin olarak adlandırılan bir ilacı alıyorsanız (örneğin organ nakli sonrası) Yukarıda sayılan bu durumlardan herhangi biri size uyuyorsa veya uyduğunu düşünüyorsanız, lütfen doktorunuza başvurunuz.    CRESTOR 40 mg’ı (en yüksek doz) aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ. Orta derecede böbrek probleminiz varsa (Şüpheniz varsa doktorunuza danışınız.), Tiroid beziniz iyi çalışmıyorsa, Tekrarlanan veya açıklanamayan kas ağrılarınız veya sancınız varsa, (kişisel veya ailesel kas problemleri hikayesi veya daha önceden diğer kolesterol düşürücü ilaçlar aldığınızda görülen kas problemleri hikayesi varsa), Devamlı ve yüksek miktarda alkol kullanıyorsanız, Asya kökenli iseniz (Japon, Çinli, Filipinli,Vietnamlı, Koreli ve Hintli), Kolesterolünüzü düşürmek için fibratlar adı verilen ilaçlar kullanıyorsanız Yukarıda sayılan bu durumlardan herhangi biri size uyuyorsa veya uyduğunu düşünüyorsanız, lütfen doktorunuza başvurunuz.   CRESTOR’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ. Böbreklerinizde sorun varsa, Karaciğerinizde sorun varsa, Tekrarlanan ve açıklanamayan kas ağrıları veya sancı hikayesi, sizde veya ailenizde kas problemleri hikayesi veya diğer kolesterol düşürücü ilaçları kullanırken görülen kas problemleri hikayesivarsa. Özellikle kendinizi iyi hissetmiyorsanız veya ateşiniz varsa, açıklanamayan kas ağrıları veya sancı hissederseniz derhal ve mutlaka doktorunuza başvurunuz. Düzenli olarak fazla miktarda alkol kullanıyorsanız, Tiroid beziniz iyi çalışmıyorsa, Kolesterolünüzü düşürmek için fibratlar adı verilen gruptan ilaç kullanıyorsanız. Lütfen, yüksek kolesterole karşı diğer ilaçları daha önce kullanmış olsanız bile, bu kullanma talimatını dikkatle okuyunuz. Hasta bir çocuk ise: CRESTOR çocuklara verilmemelidir. 70 yaşından büyükseniz (Doktorunuzun Crestor’un size uygun başlangıç dozuna karar vermesi gerekir. Asya kökenli iseniz (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı, Koreli ve Hintli). Doktorunuzun Crestor’un size uygun başlangıç dozuna karar vermesi gerekir. Yukarıda sayılan durumlardan herhangi biri size uyuyorsa veya uyduğunu düşünüyorsanız, 40 mg’lık dozu (en yüksek doz) kullanmayınız ve CRESTOR’un herhangi bir dozunu almaya başlamadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Bazı insanlarda statinler karaciğeri etkiler. Böyle bir durumun olup olmadığı basit bir kan testi (karaciğer enzim seviyesi) ile anlaşılabilir. Bu nedenle doktorunuz, CRESTOR kullanmaya başlamadan önce ve kullanırken karaciğer fonksiyon testlerinin yapılmasını isteyecektir.    CRESTOR’un yiyecek ve içecekler ile birlikte kullanılması   CRESTOR’u aç veya tok karnına alabilirsiniz.    Hamilelik   İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Hamile iseniz CRESTOR kullanmayınız.CRESTOR kullanan kadınlar uygun bir korunma yöntemi ile hamile kalmaktan kaçınmalıdır.   CRESTOR kullanırken hamile kalırsanız,ilacı derhal kesiniz ve durumu doktorunuza bildiriniz    Emzirme   İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   EmziriyorsanızCRESTOR kullanmayınız.   Araç ve makine kullanımı   Çoğu insan CRESTOR alırken araba ve makine kullanabilir, çünkü CRESTOR bu kişilerin yeteneklerini etkilemez. Bununla birlikte, bazı kişiler CRESTOR kullanırken baş dönmesi hissedebilir. Eğer baş dönmesi hissediyorsanız, araba veya bir makine kullanmadan önce doktorunuza danışınız.   CRESTOR içeriğindeki bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler   Doktorunuz size laktoz veya süt şekeri gibi bazı şekerlere karşı hassasiyetiniz olduğunu söylemişse, CRESTOR almadan önce doktorunuza danışınız.   Yardımcı maddelerin listesi bu Kullanma Talimatı’nın başında yer almaktadır.   CRESTOR’un diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı   Reçetesiz alınabilen ilaçlar da dahil olmak üzere, başka ilaçları kullanıyorsanız veya kısa bir süre önce kullandıysanız lütfen bunu doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.   Şu ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız, doktorunuza bildiriniz: siklosporin (örneğin organ nakli sonrasında), varfarin (veya kan sulandırıcı bir başka ilaç), fibratlar (gemfibrozil, fenofibrat gibi) veya kolesterol düşürücü diğer ilaçlar (ezetimib gibi), hazımsızlık ilaçları (mide asidini gidermek için kullanılır), eritromisin (bir antibiyotik), doğum kontrol hapı, hormon idame tedavisi veya lipinovir/ritonavir (HIV enfeksiyonu ile mücadelede)CRESTOR bu ilaçların etkilerini değiştirebilir veya bu ilaçlar CRESTOR’un etkilerini değiştirebilir.   Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız, lütfen bunlar hakkında doktorunuza veya eczacınıza bilgi veriniz.  

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi CRESTOR’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Bu yan etkilerin neler olabileceğini bilmeniz önemlidir. Yan etkiler genellikle hafiftir ve kısa süre sonra kaybolur.   Şu alerjik etkilerden herhangi birini gözlerseniz, CRESTOR almayı bırakınız ve DERHAL tıbbi yardım alınız: Yüzde, dudakta, dilde ve/veya boğazda şişme ile birlikte veya şişme olmaksızın gelişen nefes alma zorluğu, Yüzde, dudakta, dilde ve/veya boğazda şişme ve buna bağlı olarak gelişebilen yutma zorluğu Ciltte kabarmalarla görülen şiddetli kaşınma Kaslarınızda beklediğinizden daha uzun süren olağandışı ağrı veya sancı varsa CRESTOR kullanımını kesiniz ve derhal doktorunuza başvurunuz.Diğer statinlerle olduğu gibi, çok az sayıda kişide kaslarda rahatsız edici etkiler gözlenebilir. Bu etkiler nadir olarak, rabdomiyoliz adı verilen ve yaşamı tehdit edebilen kas hasarına kadar ilerleyebilir.   Çok ciddi olabilen bu durumlarla karşılaştığınızda doktorunuza başvurunuz.Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Çok seyrek görülen olası yan etkiler (hastaların 1/10.000’inden daha azında görülebilir.) Sarılık (cilt ve gözlerde sararma) Hepatit (karaciğerin iltihaplanması) İdrarda kan Kol ve bacak sinirlerinde hasar (hissizlik gibi) Eklem ağrısı Hafıza kaybı  Çok ciddi olabilen bu durumlarla karşılaştığınızda doktorunuza başvurunuz.Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Bilinmeyen sıklıktaki yan etkiler Diyare (ishal) Stevens-Johnson sendromu (ağızda gözlerde deride ve genital bölgede ciddi ölçüde kabartılar oluşması) Seyrek görülen olası yan etkiler (hastaların 1/1.000-1/10.000’ inde görülebilir.) Şiddetli alerjik etkiler: Yüzde, dudakta, dilde ve/veya boğazda şişme, yutma ve nefes almada zorluk, kabarmalarla ortaya çıkan şiddetli cilt kaşıntısı. Bir alerjik durumla karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, CRESTOR kullanımını DERHAL kesinizve tıbbi yardım için başvurunuz. Kas hasarı: Kaslarınızda beklediğinizden daha uzun süren olağandışı ağrı veya sancı varsa önlem olarak, CRESTOR kullanımını kesiniz DERHAL ve doktorunuza başvurunuz. Şiddetli karın ağrısı (iltihaplı pankreas) Kandaki karaciğer enzimlerinde artış Ciddi olabilen bu durumlarla karşılaştığınızda doktorunuza başvurunuz.Ciddi yan etkiler seyrek görülür.   Yaygın olmayan olası yan etkiler (hastaların 1/100- 1/1.000’inde görülebilir.) Döküntü, kaşıntı veya diğer cilt reaksiyonları İdrar proteininde artış. Bu durum genellikle CRESTOR kesilmeden kendi kendine normale döner (yaygın olmayan durumlarda sadece CRESTOR 5 mg, 10 mg ve 20 mg için) Yaygın olmayan bu durumlarla karşılaştığınızda doktorunuza başvurunuz.   Yaygın görülen olası yan etkiler (hastaların 1/10 – 1/100 ünde görülebilir.)   Aşağıdakilerden birini fark ederseniz doktorunuza başvurunuz. Başağrısı Karın ağrısı Kabızlık Hasta hissetme Kaslarda ağrı Güçsüzlük hissi Baş dönmesi İdrar proteininde artış. Bu durum genellikle CRESTOR kesilmeden kendi kendine normale döner (yaygın olarak sadece Crestor 40 mg için). Bunlar Crestor’un hafif şiddette gelişen yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

CRESTOR’u her zaman doktorunuzun önerdiği gibi alınız. Emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.   Başlangıç dozu   Crestor ile tedavinize, daha önce herhangi bir statin kullanmamış iseniz 5 mg doz ile, daha önce başka bir statin kullanmış iseniz, 5 mg veya 10 mg dozla başlanmalıdır. Başlangıç dozunuzun seçimi şunlara bağlıdır: Kolesterol düzeyiniz, Kalp krizi veya inme geçirme riskiniz, Olası yan etkilere neden olabilecek bir özelliğinizin olup olmadığı.  Doktorunuza size en uygun CRESTOR başlangıç dozunu danışınız.                                                                Şu durumlar söz konusu ise doktorunuz size en düşük dozu, yani 5 mg dozu önerebilir:        ● Asya kökenli iseniz (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı, Koreli ve Hintli),      ● 70 yaşından büyükseniz,      ● Orta derecede böbrek probleminiz varsa,      ● Kas ağrıları ve sancıları yaşama riskiniz varsa (miyopati).   Dozun arttırılması ve günlük en yüksek doz   Doktorunuz dozun artmasına karar verebilir. Böylece size en uygun dozu kullanabilirsiniz.   5 mg dozla başladıysanız, doktorunuz önce 10 mg, daha sonra 20 mg, gerekiyorsa daha sonra 40 mg olarak dozu iki katına çıkarabilir. 10 mg ile başladıysanız, doktorunuz bunu 20 mg ve daha sonra gerekirse, 40 mg olarak iki katına çıkarabilir. Her doz ayarlaması arasında 4 haftalık bir ara olacaktır.   En yüksek günlük CRESTOR dozu, 40 mg’dır. Bu doz sadece, kolesterol düzeyleri yüksek ve kalp krizi veya inme riski yüksek olan, aynı zamanda 20 mg dozla kolesterol düzeyleri yeterli derecede düşmeyen hastalar içindir.   Tabletlerin alınması   Tableti suyla bütün olarak yutunuz.   CRESTOR’u günde bir kez alınız. CRESTOR’u günün herhangi bir vaktinde alabilirsiniz.   CRESTOR tableti, unutmamanız için, her gün aynı saatte almaya dikkat ediniz.   Düzenli kolesterol kontrolleri   Düzenli kolesterol kontrolleri için doktorunuza gitmeniz çok önemlidir. Böylece, kolesterolünüzün istenen düzeye geldiğinden ve bu düzeyde kaldığından emin olabilirsiniz.   Doktorunuz alacağınız dozu arttırmaya karar verebilir, böylece size en uygun CRESTOR dozunu kullanabilirsiniz.   Eğer CRESTOR’un etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise, doktorunuzla ya da eczacınızla konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla CRESTOR kullandıysanız:   Kullanmanız gerekenden fazla CRESTOR kullandıysanız doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Hastaneye gittiğinizde veya bir başka nedenle tedavi aldığınızda, sizinle ilgilenen sağlık personeline CRESTOR aldığınızı söyleyiniz.    CRESTOR kullanmayı unutursanız:   Endişelenmeyiniz, bir sonraki dozu, doğru zamanında alınız.   Unutulan dozu telafi etmek için çift doz almayınız.   CRESTOR ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler   CRESTOR kullanmayı bırakmak istiyorsanız, doktorunuzla konuşunuz. CRESTOR kullanmayı keserseniz, kolesterol düzeyleriniz yeniden yükselebilir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

CRESTOR 20 mg Film Tablet, yuvarlak, pembe renkte, üzeri “ZD4522 ve 20” basılı ve çentikli tabletlerdir. 28 ve 90 tablet içeren blister ambalajlarda piyasaya verilir.     CRESTOR, “statinler” adı verilen gruba dahil bir ilaçtır. Kanda bulunan, lipid adı verilen yağ maddelerinin kan seviyelerini düzeltmek için kullanılır. Kandaki lipidlerin en fazla bilineni kolesteroldür.   Kanda bulunan kolesterolün değişik tipleri vardır. ‘Kötü’ kolesterol (LDL-K) ve ‘iyi’ kolesterol (HDL-K). CRESTOR kötü kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü arttırır.   Reçetenize CRESTOR yazıldı, çünkü kolesterol düzeyiniz yüksek bulundu. Yani, kalp krizi veya inme riski taşıyorsunuz.   Statin almanız önerildi, çünkü kolesterol düzeylerinizi düzeltmek için beslenme şeklini değiştirmeniz ve daha fazla egzersiz yapmanız yeterli olmadı.   CRESTOR, vücudunuzun kötü kolesterol üretmesinin önlenmesi ve kötü kolesterolün kanınızdan uzaklaştırılması için vücudunuza yardımcı olur.   CRESTOR almaya devam etmek neden önemlidir?   Kolesterolünüz istenen düzeye gelse bile CRESTOR almaya devam etmeniz gerekir. Çünkü CRESTOR, kolesterol düzeyinizin yeniden yükselmesine engel olur. Ancak, doktorunuz kesmenizi söylerse veya hamile kalırsanız ilacı kullanmayınız.   CRESTOR aldığınız sürece, kolesterol düşürücü beslenme düzeninize ve egzersizlerinize devam ediniz.   İnsanların çoğu, yüksek kolesterolden etkilenmediklerini düşünürler, çünkü bu durum nedeniyle bir belirti hissetmezler. Ama bu durum tedavi edilmezse, yağlı artıklar kan damarlarınızın çeperlerinde birikir ve damarlarınızı daraltır.   Bazen, daralan bu damarlar tıkanabilir. Kalbe veya beyine kan gitmezse, kalp krizi veya inme ortaya çıkabilir. Kolesterol düzeylerinizi düzeltirseniz, kalp krizi geçirme veya inme riskinizi azaltmış olursunuz.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

CRESTOR’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız. Ambalajı üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. Son kullanma tarihi, belirtilen ayın son günü olarak alınmalıdır. Tabletleri çöp kutusuna veya kanalizasyona atmayınız. Son kullanma tarihi dolmuşsa veya kullanamayacaksanız, eczacınıza götürünüz. Tabletleri 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Özel bir gereklilik yoktur.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Crestor 20 mg Film Tablet (90 tablet)

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Siklosporin : Crestor ve siklosporin birlikte kullanıldığında, rosuvastatin’in EAA (Area Under Curve-eğri altındaki alan) değerleri, sağlıklı gönüllülere göre 7 kat daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Kontrendikasyonlar). Crestor ve siklosporin’in birlikte kullanılması, siklosporin’in plazma konsantrasyonunda bir değişikliğe neden olmamıştır.   Vitamin K antagonistleri: Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, vitamin K antagonistleri (örneğin varfarin veya bir diğer kumarin antikoagülanı) kullanan hastalarda Crestor tedavisine başlanırken veya Crestor dozu yükseltilirken INR (International Normalised Ratio) düzeyi yükselebilir. Tedavinin kesilmesi veya dozun azaltılması INR düzeyini düşürür. Bu durumlarda, INR’nin izlenmesi önerilir.   Gemfibrozil ve diğer lipid düşürücü ilaçlar : Crestor ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması, rosuvastatinin Cmax ve EAA (Eğri altındaki alan) değerlerinin 2 kat artması ile sonuçlanmıştır (Bkz.  Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre, fenofibrat ile farmakokinetik yönden bir etkileşim beklenmez, ancak farmakodinamik etkileşim olabilir. Gemfibrozil, fenofibrat, diğer fibratlar ve niasinin (nikotinik asit) lipid düşürücü dozları (1 g/gün veya daha yüksek dozlar), HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırırlar, bunun nedeni, muhtemelen bu ilaçların tek başına kullanıldığında da miyopatiye neden olmalarıdır. Crestor’un 40 mg dozunun bir fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) ile birlikte kullanılması kontrendikedir (Bkz  Kontrendikasyonlar ve  Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Bu tip hastalarda 5 mg dozla başlanmalıdır.   Ezetimib: Crestor ve ezetimibin birlikte kullanımı sonucu EAA veya Cmax değerlerinde bir değişiklik meydana gelmez. Bununla birlikte, Crestor ve ezetimib arasında advers etki açısından farmakodinamik bir etkileşim vardır (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   Proteaz inhibitörleri: Esas mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, birlikte proteaz inhibitörlerinin kullanımı, maruz kalınan rosuvastatin miktarını önemli ölçüde arttırabilir. Bir farmakokinetik çalışmasında, 20 mg rosuvastatinin ve iki proteaz inhibitörünün (400 mg liponavir/100 mg ritonavir) kombinasyonu olan bir ürünün sağlıklı gönüllülerde birlikte kullanılması, rosuvastatine ait EAA(0-24) ve Cmax  değerlerinde yaklaşık olarak sırası ile 2 kat ve 5 kat artışla sonuçlanmıştır. Bu nedenle proteaz inhibitörleri kullanan HIV hastalarında birlikte rosuvastatin kullanılması tavsiye edilmemektedir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   Antasidler : Crestor’un, aluminyum ve magnezyum hidroksit içeren bir antasid süspansiyon ile aynı anda kullanılması, rosuvastatinin plazma konsantrasyonunu yaklaşık %50 azaltmıştır. Ancak, antasid, Crestor verilmesinden 2 saat sonra verildiğinde bu etki azalmaktadır. Bu etkileşimin klinik etkisine ilişkin çalışma yoktur.   Eritromisin : Crestor ve eritromisinin birlikte kullanılması, rosuvastatinin EAA(0-t) değerinde %20, Cmax değerinde ise %30 azalmasına neden olmuştur. Bu etkileşim, eritromisin’in barsak motilitesini arttırmasına bağlı olabilir.   Oral kontraseptifler / Hormon Replasman Tedavisi (HRT) : Crestor ve oral kontraseptiflerin birlikte kullanılması, etinil östradiol ve norgestrel’in eğri altında kalan alanınında, sırasıyla %26 ve %34 oranında yükselmeye neden olmuştur. Oral kontraseptif dozları belirlenirken, bu durum dikkate alınmalıdır. Crestor ve hormon replasman tedavisinin birlikte uygulandığı hastalara ilişkin farmakokinetik veri yoktur bu nedenle benzer bir etki dışlanamaz. Ancak bu kombinasyon, klinik çalışmalarda, kadınlarda yaygın olarak kullanılmış ve iyi tolere edilmiştir.   Diğer ilaçlar : Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre digoksin ile klinik etki ile bağlantılı bir etkileşim beklenmez.   Sitokrom P450 enzimleri : İn vitro ve in vivo çalışmaların sonuçları, rosuvastatinin sitokrom P450 izoenzimleri üzerine inhibitör ya da indükleyici bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Ayrıca, rosuvastatin, bu izoenzimler için zayıf bir substrattır. Rosuvastatin’in, flukonazol (CYP2C9 ve CYP3A4 inhibitörü) ya da ketokonazol (CYP2A6 ve CYP3A4 inhibitörü) ile klinik açıdan bir etkileşimi gözlenmemiştir. Crestor ve itrakonazol (CYP3A4 inhibitörü) birlikte kullanıldığında, rosuvastatin’in EAA değeri %28 artmıştır. Bu küçük artış klinik açıdan anlamlı değildir. Bu nedenle, sitokrom P450 enzimleri ile metabolizmaya bağlı ilaç etkileşimi beklenmez.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Doz aşımının spesifik bir tedavisi yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalı, gerekli destekleyici önlemler alınmalıdır. Karaciğer fonksiyon testleri ve CK düzeyleri izlenmelidir. Hemodiyaliz etkili değildir.

Etkin Maddeler

Rosuvastatin kalsiyum (20 mg rosuvastatine eşdeğer miktarda)

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ATC kodu : C10A A07   Etki mekanizması : Rosuvastatin, 3-hidroksi-3-metilglutaril koenzim A’nın kolesterol prekürsörü olan mevalonata dönüşmesini sağlayan hız-kısıtlayıcı enzim olan HMG-KoA redüktazın, selektif ve kompetetif bir inhibitörüdür. Rosuvastatin’in temel olarak etki gösterdiği yer, kolesterolün düşürülmesinde hedef organ olan karaciğerdir.   Rosuvastatin, LDL’nin karaciğere girişi ve katabolizmasını artırmak suretiyle hücre yüzeyindeki hepatik LDL reseptörlerinin sayısını artırır ve VLDL’nin hepatik sentezini inhibe ederek VLDL ve LDL partiküllerinin sayısını azaltır.   Farmakodinamik etkiler : Crestor, yükselmiş LDL-kolesterol, total kolesterol ve trigliseritleri düşürür, HDL-kolesterolü yükseltir. Crestor ayrıca, ApoB, nonHDL-K, VLDL-K, VLDL ve TG’leri düşürür, ApoA-I’i yükseltir (Bkz. Tablo). Crestor, LDL-K/HDL-K, total kolesterol/HDL-K, nonHDL-K/HDL-K, ve ApoB/ApoA-I oranlarını da düşürür.   Tablo : Primer hiperkolesterolemi (tip IIa ve IIb) hastalarının doz-yanıt verileri (başlangıç değerlerinden ortalama % değişiklik) Doz N LDL-K Total-K HDL-K TG NonHDL-K ApoB ApoA-I Plasebo 13 -7 -5 3 -3 -7 -3 0 5 17 -45 -33 13 -35 -44 -38 4 10 17 -52 -36 14 -10 -48 -42 4 20 17 -55 -40 8 -23 -51 -46 5 40 18 -63 -46 10 -28 -60 -54 0   Crestor ile tedaviye başlandıktan sonra bir hafta içinde terapötik yanıt alınmaya başlanır, genellikle 2 hafta içinde maksimum terapötik yanıtın %90’ına ulaşılır. Tam etki genellikle 4 haftada görülür ve devam eder.   Klinik etkinlik : Crestor, ırk, cinsiyet veya yaşlarına bakılmaksızın hipertrigliseridemili veya hipertrigliseridemisi olmayan hiperkolesterolemili yetişkin hasta gruplarında ve diyabet hastaları veya ailesel hiperkolesterolemili hastalar gibi özel hasta gruplarında etkilidir.         Faz III çalışmalarından elde edilen havuzlanmış veriler, Crestor’un tip IIa ve tip IIb hiperkolesterolemi (ortalama taban LDL-K yaklaşık 185.6 mg/dl (4.8 mmol/L) hastalarının büyük bir kısmında, European Atherosclerosis Society-Avrupa Ateroskleroz Topluluğu-(EAS;1998) kılavuzu tedavi hedeflerine ulaşmada etkili olduğunu göstermiştir; Crestor 10 mg ile tedavi edilen hastaların % 80’inde EAS’nin hedeflediği LDL-K düzeylerine (<116 mg/dl) (< 3 mmol/L) ulaşılmıştır.   Heterozigot ailesel hiperkolesterolemili hastaları içeren geniş bir çalışmada, 435 hastaya zorunlu doz titrasyonu 20-80 mg Crestor verilmiştir. Crestor’un tüm dozları lipid parametreleri üzerinde ve tedavi hedefine ulaşmada yararlı etki göstermiştir. Dozun 40 mg’a titre edilmesini (12 haftalık tedavi) takiben, LDL-K % 53 oranında düşmüştür. Hastaların % 33’ünde EAS kılavuzunda belirlenen LDL-K düzeylerine (<116 mg/dl) (< 3 mmol/L) ulaşılmıştır. Zorunlu titrasyon yapılan açık bir çalışmada, homozigot ailesel hiperkolesterolemili 42 hastanın, Crestor 20-40 mg’a verdiği yanıtlar değerlendirilmiştir. Toplam hasta grubunda LDL-K, ortalama % 22 oranında düşmüştür.   Sınırlı sayıda hasta üzerinde yapılan klinik araştırmalarda, Crestor’un fenofibrat ile birlikte kullanıldığında trigliseritlerin düşürülmesinde, niasin ile birlikte kullanıldığında ise HDL-K’nin yükseltilmesinde aditif etkisinin olduğu gösterilmiştir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   Crestor ile yapılan mortalite ve morbidite çalışmaları henüz tamamlanmadığından, rosuvastatin’in, koroner kalp hastalığı gibi lipid anormalliği ile bağlantılı komplikasyonları engellediği henüz gösterilmemiştir.   METEOR adı verilen çok merkezli, çift-kör, plasebo kontrollü bir klinik çalışmada, ortalama LDK-K değeri 154.5 mg/dl (4.0 mmol/l) olan subklinik aterosklerozlu (Karotis intima media kalınlığına (KIMK) göre belirlenen) ve koroner arter hastalığında düşük riske sahip (10 yıllık Framingham riski < % 10), yaşları 45-70 arasında olan 984 hasta, günde tek doz rosuvastatin 40 mg veya placebo ile 2 yıl boyunca tedavi edilmek üzere randomize edilmişlerdir. Rosuvastatin KIMK artışını plaseboya kıyasla anlamlı ölçüde yavaşlatmaktadır. Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalar ve plasebo verilen hastalar arasında, 12 karotid arter bölgesine ait maksimum KIMK değerindeki değişiklik oranındaki fark -0.0145 mm/yıl’dır (% 95 güven aralığı -0.0196, -0.0093; p< 0.0001). Plasebo ile görülen +0.0313 mm/yıl’lık ( % 1.12/yıl (p<0.0001) ilerlemeye kıyasla rosuvastatin ile başlangıca göre kaydedilen değişim – 0.0014 mm/yıl’dır (% -0.12/yıl (anlamlı olmayan). KIMK düşüşü ve kardiyovasküler olaylar riskinde azalma arasında direkt bir korelasyon olduğu henüz gösterilmemiştir. METEOR çalışmasında çalışılan popülasyon düşük koroner kalp hastalığı riskine sahiptir ve Crestor 40 mg hedef popülasyonunu temsil etmemektedir. 40 mg’lık doz sadece yüksek kardiyovasküler risk taşıyan ciddi hiperkolesterolemili hastalarda reçete edilmelidir (Bkz. Pozoloji ve uygulama şekli).

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Oral uygulamadan yaklaşık 5 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşılır. Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %20 dir.   Dağılım : Rosuvastatin, kolesterol sentezi ve LDL-K klerensinin temel olarak yer aldığı karaciğere büyük oranda geçer. Rosuvastatin’in dağılım hacmi yaklaşık 134 L’dir. Rosuvastatin, temel olarak albümin olmak üzere plazma proteinlerine % 90 oranında bağlanır.   Biyotransformasyon: Rosuvastatin’in metabolizması sınırlıdır (yaklaşık % 10). İnsan hepatositleri kullanılarak yapılan in vitro metabolizma çalışmaları, rosuvastatin’in, sitokrom P450’ye bağlı metabolizma için zayıf bir substrat olduğunu göstermektedir. Temel olarak yer alan izoenzim CYP2C9 olup, 2C19, 3A4 ve 2D6’nın daha az yeri vardır. Belirlenen temel metabolitler, N-desmetil ve lakton metabolitleridir. N-desmetil metaboliti, rosuvastatin’den % 50 oranında daha az aktif iken lakton formu klinik olarak inaktiftir. HMG-KoA redüktaz inhibitör aktivitenin % 90’ından fazlası rosuvastatin tarafından gerçekleştirilir.   Eliminasyon: Rosuvastatin’in yaklaşık %90’ı değişmemiş ilaç olarak feçes ile (absorbe edilmiş ve edilmemiş maddeden oluşur), geri kalanı idrar ile atılır. Yaklaşık %5’i idrarla değişmemiş olarak atılır. Plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 19 saattir. Eliminasyon yarı ömrü, yüksek dozlar ile artmaz. Ortalama geometrik plazma klerensi yaklaşık 50 litre/saattir (varyasyon katsayısı %21.7). Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin’in karaciğer tarafından alımı membran taşıyıcısı OATP-C ile olur. Bu taşıyıcı, rosuvastatin’in karaciğerden eliminasyonunda önemli bir yer tutar.   Doğrusallık : Rosuvastatin’in sistemik yararlanımı doz ile orantılı olarak artar. Günlük multipl dozlardan sonra farmakokinetik parametrelerde değişiklik yoktur.   Özel hasta grupları :   Yaş ve cinsiyet : Yaş ve cinsiyetin rosuvastatinin farmakokinetiği üzerine klinik açıdan bir etkisi yoktur.   Irk : Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı ve Koreli) hastaların ortalama EAA ve Cmax değerlerinin, beyaz ırktan olanlarla kıyaslandığında yaklaşık 2 kat yükseldiğini göstermiştir. Popülasyon farmakokinetik analizinde, beyaz ırktan olanlar ve siyah gruplar arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetik değişiklik ortaya çıkmamıştır.   Böbrek yetmezliği : Çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinin, rosuvastatin ya da N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonları üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (CrCl <30 mL/dak) rosuvastatin plazma konsantrasyonu sağlıklı gönüllülere göre 3 kat, N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonu ise 9 kat artmıştır. Hemodiyalize giren hastalarda rosuvastatin’in sabit durum plazma konsantrasyonu, sağlıklı gönüllülere göre yaklaşık %50 daha fazladır.   Karaciğer yetmezliği : Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, Child-Pugh puanı 7 ve altında olan hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımının arttığına ilişkin bir kanıt yoktur. Ancak Child-Pugh puanı 8 ve 9 olan 2 hastada rosuvastatin’in sistemik yararlanımının Child-Pugh puanları daha düşük olan hastalara göre en az 2 kat arttığı gözlenmiştir. Child-Pugh puanları 9’dan fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur.   

Farmasötik Form

Film kaplı tablet Crestor 20 mg Film Tablet: Yuvarlak, pembe renkli, bir tarafı “ZD 4522 ve 20” baskılı tablet.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: X   Gebelik dönemi Crestor, gebelik döneminde kontrendikedir. Crestor kullanan, gebe kalma potansiyeli olan kadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Kolesterol ve kolesterol biyosentezine ait diğer maddeler fötüs gelişimi için gerekli olduğundan, HMG-KoA redüktaz enziminin inhibisyonuna bağlı ortaya çıkabilecek riskler, Crestor tedavisinin gebelik döneminde sağlayacağı yararın önüne geçer. Hayvan çalışmalarında, üreme toksisitesine yönelik bilgiler sınırlıdır (Bkz. Klinik öncesi güvenlilik verileri). Crestor kullanıldığı sırada gebe kalındığında tedaviye derhal son verilmelidir.   Laktasyon dönemi Crestor laktasyon döneminde kontrendikedir. Rosuvastatin, sıçanların sütüne geçmektedir. İnsanlarda anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur (Bkz. Kontrendikasyonlar).

Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

27.09.2004/27.09.2009

İstenmeyen Etkiler

İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Kontrollü klinik çalışmalarda, Crestor ile tedavi edilen hastaların % 4’ten daha az bir kısmı istenmeyen etkiler nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır.   İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı aşağıdaki gibi derecelendirilmiştir : Yaygın                   (>1/100, <1/10); Yaygın olmayan       (>1/1.000, <1/100) Seyrek                   (>1/10.000, <1/1.000) Çok seyrek             (<1/10.000) Bilinmiyor                (Mevcut verilerden elde edilememektedir.)   İmmün sistem bozuklukları: Seyrek : Anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları   Sinir sistemi bozuklukları: Yaygın : Baş ağrısı, sersemlik   Gastrointestinal sistem bozuklukları: Yaygın : Kabızlık, bulantı, karın ağrısı Seyrek: Pankreatit   Deri ve subkütan doku bozuklukları: Yaygın olmayan : Pruritus, döküntü, ürtiker   Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları: Yaygın : Miyalji Seyrek:  Miyopati (miyozit dahil) ve rabdomiyoliz   Genel bozukluklar Yaygın : Asteni   Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, dozun artırılması ile yan etki sıklığı artar.   Renal etkiler : Crestor ile tedavi edilen hastalarda, genellikle tübüler kaynaklı ve daldırma testi ile belirlenen proteinüri gözlenmiştir. Crestor 10 mg ve 20 mg ile tedaviden bir süre sonra idrar protein düzeyinde sıfır veya eser miktardan ++ veya daha yüksek seviyelere geçiş < %1, 40 mg ile yaklaşık %3 olmuştur. 20 mg doz ile sıfır veya eser miktardan + düzeye geçişte küçük bir artış gözlenmiştir. Vakaların çoğunda, tedaviye devam edildiğinde, proteinüri kendiliğinden azalır veya kaybolur, akut ya da ilerleyen renal hastalık işareti değildir.        Crestor ile tedavi edilen hastalarda hematüri gözlenmiştir ve klinik çalışma verileri hematüri oluşumunun düşük olduğunu göstermektedir.   İskelet kasına etkileri : Crestor ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren, akut böbrek yetmezliği ile veya değil, rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir. Rosuvastatin kullanan hastalarda doza bağlı olarak CK düzeylerinde artış gözlenmiştir; bu durum vakaların çoğunda hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur. Eğer CK düzeyleri yükselirse (> 5x ULN), tedavi kesilmelidir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).   Karaciğer üzerine etkileri : Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin kullanan hastaların az bir kısmında doza bağlı olarak transaminaz düzeylerinde artış gözlenmiştir. Bu durum, vakaların çoğunda, hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur.   Pazarlama sonrası deneyimler Yukarıdaki advers etkilere ilaveten Crestor ile edinilen pazarlama sonrası deneyimlerde aşağıdaki advers etkiler görülmüştür:   Gastrointestinal bozukluklar: Bilinmiyor               Diyare   Hepatobiliyer bozukluklar  Çok seyrek             Sarılık, hepatit Seyrek                  Hepatik transaminazlarda artış   Kas-iskelet sistemi bozuklukları Çok Seyrek            Artralji   Sinir sistemi bozuklukları Çok seyrek             Polinöropati, hafıza kaybı           Renal bozukluklar: Çok seyrek             Hematüri   Deri ve sübkutan doku bozuklukları: Bilinmiyor               Stevens-Johnson sendromu                            Rabdomiyolizin, ciddi böbrek olaylarının ve ciddi hepatik olayların (özellikle hepatik transaminazlarda artış) görülme sıklığı 40 mg’lık dozda daha fazladır.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her bir tablet; 20 mg rosuvastatine eşdeğer miktarda rosuvastatin kalsiyum içerir.   Yardımcı maddeler:  Laktoz monohidrat (182.6 mg)  Tüm yardımcı maddeler için Yardımcı Maddeler Listesine bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Güvenliliğe ilişkin farmakolojik çalışmalar, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ile ilgili konvansiyonel çalışmalar, insanlar üzerinde özel bir zararlı etkisinin olmadığını göstermiştir. Farelerle yapılan pre ve postnatal çalışmalarda, yavruların büyüklüğü ve ağırlıklarının azalması ve gebe hayvanın yaşam süresinin azalması, üreme üzerine toksisitenin kanıtlarıdır. Bu etkiler, terapötik düzeyin çok üstünde olan maternotoksik dozlarla görülmüştür.

Kontrendikasyonlar

Crestor, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir: Rosuvastatin ya da ilacın içerdiği herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda Serum transaminaz düzeylerinde açıklanamayan inatçı yükselmeler ve herhangi bir serum transaminaz düzeyinde normal düzeyin üst sınırının 3 katı oranında (3xULN) yükselme görülen aktif karaciğer hastalığı olanlarda Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda ( kreatinin klerensi < 30 mL/dk) Miyopatisi olan hastalarda Birlikte siklosporin kullanan hastalarda Gebelik ve laktasyon döneminde ve doğurganlık çağında olup uygun doğum kontrol yöntemi uygulamayan kadınlarda. 40 mg doz, miyopati/rabdomiyolize karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda kontrendikedir. Bu faktörler: Orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerens <60 mL/dak)  Hipotirodizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar Asya kökenli hastalar Birlikte fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) kullanımı (Bkz.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri,Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve Farmakokinetik özellikler)

Kullanım Yolu

Oral yoldan kullanılır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

03.07.2009

Müstahzar Adı

CRESTOR 20 mg Film Tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Renal etkiler Crestor’un yüksek dozları ile, özellikle 40 mg ile tedavi edilen hastalarda, daldırma testi (dipstick testing) ile tesbit edilen, genellikle tübüler kaynaklı ve birçok vakada geçici ve aralıklarla görülen proteinüri gözlenmiştir. Bu durum akut ya da ilerleyen renal hastalığın belirtisi değildir (Bkz. İstenmeyen etkiler). Pazarlama sonrası kullanımda ciddi renal olayların raporlanma oranı 40 mg’lık dozda daha fazladır. Crestor’un 40 mg dozu ile tedavi edilen hastaların rutin takibi sırasında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir.    İskelet kası üzerine etkileri Crestor ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir. HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile ezetimib’in birlikte kullanımı sonucu çok nadir rabdomiyoliz vakası bildirilmiştir. Buna karşılık farmakodinamik etkileşim gözardı edilemez ( Bkz. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ) ve birlikte kullanımları sırasında dikkatli olunmalıdır.  Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan Crestor ile ilgili rabdomiyoliz oranı, 40 mg’lık dozdadaha fazladır.   Kreatinin Kinaz Ölçümü Kreatinin kinaz (CK), sonucun yanlış yorumlanmasına neden olabilecek ağır egzersizden sonra ya da kreatinin kinaz artışına neden olabilecek bir durumun varlığında ölçülmemelidir. Kreatinin kinaz’ın başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (>5xULN) bunu doğrulamak için 5-7 gün içinde tekrar test yapılmalıdır. Tekrarlanan test, başlangıç değerlerinin CK>5xULN olduğunu doğrular ise tedaviye başlanmamalıdır.   Tedaviden önce Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Crestor, miyopati/rabdomiyoliz’e karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu faktörler: Böbrek yetmezliği Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Yaşın 70’in üzerinde olması Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar (Bkz. Farmakokinetik Özellikler) Birlikte fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) kullanımı Böyle hastalarda, Crestor tedavisinin riski, sağlanacak faydaya göre değerlendirilmeli ve hasta klinik olarak izlenmelidir. Kreatinin kinaz düzeylerinin başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (CK>5xULN) tedaviye başlanmamalıdır.   Tedavi sırasında Hastalar, tuhaf kas ağrıları, zayıflığı veya ani kramplar, özellikle ateş veya halsizlik ile birlikte görüldüğünde derhal hekime bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu hastaların CK düzeyleri ölçülmelidir. CK düzeyleri önemli ölçüde yükselirse (>5xULN) veya musküler semptomlar ağır ise ve günlük hayatta rahatsızlığa neden oluyor ise (CK ≤ 5xULN olsa bile) tedavi kesilmelidir. Semptomlar kaybolur ve CK düzeyleri normal düzeye ulaşır ise, hasta yakın olarak izlenmek ve etkili en düşük dozun kullanılması koşulu ile Crestor tedavisinin yeniden başlatılması ya da başka bir HMG-KoA redüktaz inhibitörü kullanılması düşünülebilir.   Semptomsuz hastalarda CK düzeylerinin rutin olarak izlenmesi gerekli değildir.   Klinik çalışmalarda, Crestor ile birlikte eş zamanlı tedavi kullanılan küçük bir hasta grubunda Crestor’un iskelet kası üzerine etkisinin arttığına ilişkin bir veri yoktur. Bununla birlikte, diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerini, fibrik asit türevleri (gemfibrozil ve fenofibrat), siklosporin, nikotinik asit, azol grubu antifungaller, proteaz inhibitörleri ve makrolid antibiyotiklerle birlikte kullanan hastalarda miyozit ve miyopati insidansının arttığı gözlenmiştir. Gemfibrozil, bazı HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırır. Bu nedenle Crestor ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması önerilmez. Crestor’un fibratlar (gemfibrozil ve fenofibrat) ve niasin ile birlikte kullanılarak lipid düzeylerinde daha fazla değişiklik sağlamanın yararları, bu kombinasyonların olası risklerine karşı dikkatlice değerlendirilmelidir. Crestor’un 40 mg dozunun fibratlarla (gemfibrozil ve fenofibrat) birlikte kullanılması kontrendikedir. (Bkz. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve İstenmeyen etkiler).   Crestor, miyopati ya da rabdomiyolize sekonder olarak böbrek yetmezliği gelişme eğilimini düşündürecek ciddi akut durumdaki (örneğin sepsis, hipotansiyon, majör cerrahi girişim, travma, ağır metabolik, endokrin ve elektrolit bozuklukları veya kontrol edilemeyen konvülsiyonları olan hastalar) hiçbir hastada kullanılmamalıdır.   Karaciğer üzerine etkileri Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Crestor, fazla miktarda alkol kullanan ve / veya karaciğer hastalığı hikayesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Crestor tedavisine başlanmadan önce ve tedaviye başlandıktan 3 ay sonra karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Serum transaminaz düzeyleri normal düzeyin üst sınırının 3 katından fazla ise Crestor tedavisi kesilmeli veya doz azaltılmalıdır. Pazarlama sonrası kullanımda karşılaşılan ciddi hepatik olaylara (özellikle artan hepatik transaminazlar) ilişkin raporlanma oranı 40 mg’lık dozda daha yüksektir.   Hipotiroidizm veya nefrotik sendromun neden olduğu sekonder hiperkolesterolemili hastalarda, Crestor tedavisine başlanmadan önce altta yatan hastalık tedavi edilmelidir.   Irk Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı ve Koreli)   hastalarda, beyaz ırktan olanlara göre sistemik yararlanımın arttığını göstermektedir (Bkz.  Pozoloji ve uygulama şekli ve Farmakokinetik özellikler).   Proteaz inhibitörleri Proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanımı önerilmemektedir (Bkz.  Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Crestor ile tedaviye başlamadan önce hastaya, tedavi süresince de devam etmesi gereken standart kolesterol düşürücü diyet uygulanır. Crestor dozu, mevcut kılavuzlar esas alınarak, tedavinin amacına ve hastanın yanıtına göre ayarlanmalıdır.   Rosuvastatin’in tavsiye edilen başlangıç dozu statine yeni başlayan hastalarda oral olarak, günde tek doz 5 mg’dır. Başka bir HMG KoA redüktaz inhibitöründen Crestor tedavisine geçilen hastalarda tavsiye edilen başlangıç dozu 5 veya 10 mg’dır. Gerekirse 4 hafta sonra doz bir sonraki doz seviyesine ayarlanabilir. (Bkz. Farmakodinamik Özellikler). 20 mg’lık dozun üstündeki dozlarda uzman (kardiyolog veya endokrinolog) kontrolü gereklidir. Daha düşük dozlara kıyasla 40 mg doz ile advers etkilerin bildirilme sıklığında artış nedeniyle, dozun, maksimum doz olan 40 mg’a final titrasyonu sadece, 20 mg doz ile yeterli yanıt alınamayan, kardiyovasküler hastalık riski yüksek olan ağır hiperkolesterolemili hastalarda (özellikle homozigot, heterozigot ailesel hiperlipidemili, ailesel kombine hiperkolesterolemili hastalar) düşünülmelidir. Bu hastalar düzenli olarak izlenmelidir. ( Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). 40 mg dozun, uzman gözetiminde kullanılmaya başlanması önerilmektedir.   Crestor, günün herhangi bir saatinde, yemekle birlikte veya ayrı olarak alınabilir. 5 mg’lık doz, 10 mg çentikli tabletin bölünmesiyle alınabilir.      Çocuklarda kullanım Crestor’un çocuklar üzerindeki güvenliliği ve etkisi belirlenmemiştir. Deneyimler, homozigot ailesel hiperkolesterolemili az sayıda çocuk (8 yaş ve üzeri) üzerinde yapılan çalışmalarla sınırlıdır. Bu nedenle çocuklarda kullanılması önerilmez.   Yaşlılarda kullanım >70 yaş hastalarda 5 mg başlangıç dozu olarak önerilir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Yaşa göre başka bir doz ayarlamasına gerek yoktur.    Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda Crestor’un tüm dozları kontrendikedir. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <60 mL/dak.) başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Kontrendikasyonlar ve Farmakokinetik özellikler).    Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanım  Child-Pugh puanı 7 ve altındaki hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımında bir artış olmamıştır. Ancak, Child-Pugh puanı 8 ve 9 olanlarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir (Bkz. Farmakokinetik Özellikler). Bu hastaların böbrek fonksiyonları değerlendirilmelidir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Child-Pugh puanı 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur. Crestor, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar).   Irk Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı ve Koreli) hastalarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve  Farmakokinetik özellikler). Asya kökenli hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz Asya kökenli hastalarda kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar ve Farmakokinetik özellikler).    Miyopatiye yatkınlığı olan hastalarda doz Miyopatiye karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörleri olan hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). 40 mg doz, bu tip hastaların bazılarında kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonlar).

Raf Ömrü

Raf ömrü 24 aydır.

Ruhsat Numarası(Ları)

116/23

Ruhsat Sahibi

AstraZeneca İlaç San.ve Tic.Ltd.Şti. Büyükdere Cad.Yapı Kredi Plaza B Blok Kat 2,3,4 Levent İstanbul Tel: (0 212) 317 23 00 Faks: (0 212) 317 24 05

Ruhsat Sahibi

AstraZeneca İlaç. San. ve Tic. Ltd. Şti  Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza B Blok Kat 2-3-4 Levent- İstanbul Tel:   0212 317 23 00 Faks: 0212 317 24 05

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Blister ambalaj : 25° C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Diyet ve diğer farmakolojik olmayan tedaviler (örn. egzersiz, kilo verme) ile yeterli yanıt alınamayan durumlarda primer hiperkolesterolemi (tip IIa heterozigot ailesel hiperkolesterolemi) ve kombine dislipidemili (tip IIb) hastalarda diyete yardımcı olmak üzere kullanılır. Homozigot ailesel hiperkolesterolemide diyet ve diğer lipid düşürücü tedavilerle ( örn. LDL aferezi) kombine edilerek ya da bu tür tedavilerin uygun olmadığı durumlarda kullanılır. 

Üretici Bilgileri

AstraZeneca UK Limited İngiltere adına, IPR Pharmaceuticals Inc., Porto Riko

Yardımcı Maddeler

Laktoz monohidrat, mikrokristalin selüloz, kalsiyum fosfat, krospovidon, magnezyum stearat, hipromelloz, gliserol triasetat, titanyum dioksit (E 171), kırmızı demir oksit (E 172)

Yardımcı Maddelerin Listesi

Tablet çekirdeği: Laktoz monohidrat, mikrokristalin selüloz, kalsiyum fosfat, krospovidon, magnezyum stearat Kaplama: Laktoz monohidrat, hipromelloz, gliserol triasetat, titanyum dioksit (E171), kırmızı demir oksit (E172)

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Çocuk emniyet kapaklı 120 ml Tip III amber renkli cam şişe, şişenin içine daldırılmış halde bir boru ve şişenin ağzına yerleşik tıpa. Oral çözelti, plastik bir tüp kabında bulunan oral dozlama şırıngası ile birlikte paketlidir.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Alzheimer hastalığı, araç kullanma performansında kademeli bir bozulmaya neden olabilir ve makine kullanma yeteneğini bozabilir. Rivastigmin, temelde tedaviye başlama ve doz artırma aşamasında baş dönmesini ve uykululuk halini tetikleyebilir. Bu nedenle, demans bulunan ve rivastigmin ile tedavi edilen hastalarda, araç kullanmayı sürdürebilme ve karmaşık makineleri idare edebilme yeteneği, tedaviyi uygulayan hekim tarafından rutin olarak değerlendirilmelidir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

CRİSTA 2 mg/ml oral çözelti

İlaç Nasıl Kullanılır

Her bir mililitre çözelti 2 mg rivastigmin (rivastigmin hidrojen tartarat şeklinde) içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Geçerli değil.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Ağız yoluyla alınır.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

CRİSTA 2mg/ml oral çözelti

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

22/06/2012

Doz Aşımı Ve Tedavisi

24 ay

Etkin Maddeler

243/24

Farmakodinamik Özellikler

25°C’nin altında oda sıcaklığında dik tutularak saklayınız. Dondurulmamalıdır.

Farmakokinetik Özellikler

Sodyum benzoat, sitrik asit, susuz; sodyum sitrat, dihidrat tuzu; kinolin sarısı WS (E 104).

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Takvimli ambalaj. Aluminyum/PVC blister paketleri karton kutularda ambalajlanmıştır. Ambalaj boyu Kutu 56 tablet içermektedir.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

İvabradinin sürüş performansı üzerine olası etkisini değerlendirmek amacıyla sağlıklı gönüllülerde yapılan spesifik çalışmada, sürüş performansında değişim olmadığı kaydedilmiştir. İvabradinin araç ve makine kullanma yetisi üzerine bir etkisi yoktur. Ancak, ivabradin, fosfenlerden oluşan, ışığa bağlı geçici olaylara yol açabilir (bakınız bölüm 4.8). Araç ve makine kullanımı sırasında özellikle de gece araç kullanırken, ışık yoğunluğunda oluşabilecek ani değişimler sonucunda bu tür ışığa bağlı olayların gerçekleşebileceği dikkate alınmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

CORALAN’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer, İvabradin’e veya Coralan’ın herhangi bir bileşenine karşı bilinen alerji ve/veya duyarlılığınız varsa, Tedaviden önce, istirahat halindeki kalp atım hızınız yavaş ise (dakikada 60 vuruşun altında), Hastanede yatmanızı gerektirecek şok veya infarktüs gibi önemli kalp hastalığınız varsa (kardiyojenik şok veya akut miyokard infarktüsü), Kalp ritim bozukluğunuz varsa (sinüs sendromu), Kalp krizi geçiriyorsanız, Kan basıncınız çok düşük ise, Göğüs ağrınız “kararsız” ise, yani egzersiz, hareket, soğuk hava, stres veya heyecan olmaksızın göğüs ağrınız oluyorsa (stabil olmayan anjina pektoris), Ağır kalp yetersizliğiniz varsa (kalbiniz yeterli çalışmıyorsa), Kalp piliniz varsa, Ağır karaciğer yetersizliğiniz varsa, Ağız veya enjeksiyon yolu ile alınan mantar ilaçlarını (ketokonazol, itrakonazol),  makrolid grubu antibiyotikleri (ağızdan alınan josamisin, klaritromisin, telitromisin, eritromisin),  HIV virüsünü tedavi eden ilaçları (nelfinavir, ritonavir) veya depresyonda kullanılan nefazodon’u kullanıyorsanız (bakınız: Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı). Hamileyseniz, Emziriyorsanız.  CORALAN’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ  Eğer, Kalp ritim bozukluğunuz varsa, Yorgunluk veya nefes darlığınız varsa (kalbinizin çok yavaşladığı anlamına gelir), Diltiazem veya verapamil kullanıyorsanız, Kalp ritim bozukluklarını veya diğer durumları tedavi eden QT uzatan ilaçlar kullanıyorsanız, Kalıcı atriyal fibrilasyon hastasıysanız (bir çeşit kalp ritim bozukluğu), Yakın geçmişte inme (beyin felci) geçirdiyseniz, Hafif veya orta şiddette düşük kan basıncınız varsa, Kronik kalp yetersizliğiniz varsa (kalbin düzeli çalışmadığı durumlar), Kronik retina hastalığınız varsa (gözün damarsal tabakası), Orta şiddette karaciğer yetersizliğiniz varsa, Ağır böbrek yetersizliğiniz varsa,  Bu uyrarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. CORALAN’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması Coralan ile tedavisi sırasında greyfurt suyu tüketiminizi sınırlandırmanız önerilir.  Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. CORALAN hamilelikte kullanılmaz. CORALAN ile tedavi görürken hamile kalırsanız (veya hamilelik planlıyorsanız) doktorunuzu bilgilendiriniz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu farkederseniz hemen doktorunuza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. CORALAN emzirirken kullanılmaz. Araç ve makine kullanımı Coralan tedavisi sırasında geçici olarak görme alanınızda ışık yoğunluğundaki ani değişimlere bağlı parlaklıklar oluşabilir (Bakınız “4. Olası yan etkiler nelerdir”). Bu durum araba, araç ve makina kullanımınızı etkilemeyecektir Ancak yine de ışık yoğunluğunda ani değişimlerin olabileceği zamanlarda, özellikle de gece araba, araç ve makine kullanırken dikkatli olmanız önerilir.  CORALAN’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Herbir CORALAN tableti 61.22 mg laktoz içermektedir. Laktoz ve benzeri şeker türlerine karşı duyarlılığınız ve alerjiniz veya şeker hastalığınız (diyabet) varsa bu ilacı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Bazı ilaçlar vücudunuzun CORALAN tedavisine vereceği cevabı etkileyebilir. Bu yüzden eğer reçeteli veya reçetesiz olarak aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız doktorunuzu mutlaka bildiriniz. Doktorunuz kullanacağınız Coralan dozunda ya gereken ayarlanmayı yapacak yada tedavi sırasında sizi daha yakından takip edecektir. Diltiazem, Verapamil (kalp hızını azaltır, tansiyon yüksekliği veya göğüs ağrısının tedavisi için kullanılır), Flukonazol (mantar hastalığı tedavisi için kullanılır. Ağız yolu ile kullanım varsa), Rifampisin (antibiyotiktir), Barbitürat grubu ilaçlar (uyku bozukluğu veya sara hastalığı için kullanılır), Fenitoin (sara hastalığı tedavisi için kullanılır), Hypericum perforatum veya St.John’s Wort (depresyon tedavisinde kullanılan bitkisel ilaç), Kalp ritim bozukluğu veya diğer bazı durumların tedavisi için kullanılan ilaçlar: Kinidin, disopiramid, ibutilid, sotalol, amiodaron (kalp ritmi bozukluklarının tedavisinde),  Bepridil (koroner kalp hastalığına bağlı göğüs ağrısı tedavisi için), Pimozid, ziprasidon, sertindol gibi bazı ilaçlar (anksiyete, şizofreni veya diğer psikozların tedavisi için kullanılır), Meflokin veya halofantrin (sıtma tedavisi için kullanılır), Eritromisin IV (antibiyotiktir), Pentamidin (parazitlere karşı tedavide kullanılır), Sisaprid (mide – yemek borusu reflüsünün tedavisinde kullanılır). Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, CORALAN’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:   Çok yaygın            : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir. Yaygın                 : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan     : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek                 : 1.000 hastanın birinden az görülebilir. Çok seyrek           : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.   Göz hastalıkları   Çok yaygın: Gözde ışığa bağlı geçici olaylar (genellikle ışık yoğunluğundaki ani değişimlerden kaynaklan görme alanındaki parlaklığın yeryer kısa süre için artması)   Yaygın: Bulanık görme Kardiyak hastalıkları   Yaygın: Kalbin yavaş çalışması Yaygın olmayan: Normal ritim dışı ilave kalp atımı Çarpıntı Gastrointestinal hastalıkları   Yaygın olmayan: Bulantı Kabızlık İshal Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları   Yaygın: Başağrısı Sersemleme Başdönmesi Nefes darlığı Kas krampları Kan tetkiklerinde (laboratuvar parametrelerinde) değişiklikler. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz .  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz / uygulama sıklığı için talimatlar:Coralan kullanırken her zaman doktorunuzun talimatlarına kesin olarak uyunuz. Emin olmadığınızda doktorunuza veya eczacınıza sorunuz. Olağan önerilen başlangıç dozu günde iki kez, sabahları ve akşamları bir tablet Coralan 5 mg’dır. Gerekirse, doz günde iki kez sabahları ve akşamları 7.5 mg’a yükseltilebilir. Doktorunuz sizin için doğru olan doza karar verecektir.  Uygulama yolu ve metodu:   CORALAN ağızdan kullanım içindir. Tabletler yemekle birlikte alınmalıdır. Tabletleri çiğnemeyiniz.    Değişik yaş grupları: Çocuklarda kullanımı:   CORALAN çocuklarda ve 18 yaşından küçük gençlerde kullanım için uygun değildir.   Yaşlılarda kullanımı:   Bazen doktorunuz yaşınızla ilintili olarak CORALAN tedavisini yarım doz önerebilir. Böyle bir durumda sabahları Coralan 5 mg’ın yarısını ve akşamları da Coralan 5mg’ın kalan yarısını kullanabilirsiniz.   Özel kullanım durumları:   Böbrek yetmezliği:Böbrek yetmezliği olup kreatinin klerensi 15 ml/dak’ın üzerinde olan hastalarda CORALAN dozunun ayarlamasına gerek yoktur. Bununla birlikte kreatinin klerensi 15 ml/dak’ın altında olan hastalarda CORALAN’ın dikkatli kullanımı önerilmektedir.   Karaciğer yetmezliği:Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda CORALAN dozunun ayarlamasına gerek yoktur. Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ise dikkatli kullanılmalıdır. Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda CORALAN kullanılmamalıdır.     Eğer CORALAN’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla CORALAN kullandıysanız:   CORALAN’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   Önerilenden daha sık veya çok fazla sayıda CORALAN tableti yuttuysanız, kalbiniz tedaviniz için arzu edilenden daha fazla yavaşlayacağından, nefesinizin tıkandığını veya yorgun olduğunuzu hissedebilirsiniz. Böyle bir durumda derhal doktorunuzla irtibat kurunuz.   CORALAN’ı kullanmayı unutursanız   Unuttuğunuz dozu tamamlamak için çift doz almayınız.   CORALAN’ın herhangi bir dozunu almayı unutursanız, bir sonraki dozunuzu normal zamanında almaya devam ediniz. Tabletleri içeren blisterin üzerine basılı olan takvim, son Coralan tabletini ne zaman aldığınızı size hatırlatacaktır.   CORALAN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:   Anjina tedavisi ömür boyu süren bir tedavidir. CORALAN’ı doktorunuza danışmadan sonlandırmayınız. CORALAN’ın kesilmesi kalp hızı ve göğüs ağrısı açısından bir rebaund (geri tepme) işareti vermeyecektir. Ancak siz CORALAN tedavisini kendiliğinizden kesecek olursanız tedavi öncesindeki şikayetleriniz geri dönecektir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

CORALAN 7.5 mg, somon renginde, çubuk şeklinde, çift tarafı çentikli, bir yüzünde “7.5” ve diğer yüzünde baskısı bulunan film kaplı tablettir. Her kutuda toplamda 56 film kaplı tablet içeren takvimli blister ambalaj bulunmaktadır. CORALAN, bir kalp ilacıdır. Tıpta “stabil anjina pektoris” olarak tanımlanan koroner arter hastalığına bağlı göğüs ağrısının tedavisi için kullanılmaktadır. “Stabil anjina pektoris” hakkında: Stabil anjina, temel olarak kalbin yeterince oksijen alamadığı durumlarda meydana gelmektedir. Genellikle 40 ile 50 yaşlar arasında görülür ve sıklıkla göğüste hissedilen ağrı veya sıkışma şeklindedir. Bu tip göğüs ağrısı özellikle, kalbin normalden daha hızlı çarptığı zamanlarda, örneğin egzersiz sırasında, heyecanlanılan anlarda, soğuk havaya maruz kalındığında veya yemekler sonrasında daha sık ortaya çıkmaktadır. Kısacası kalp hızında meydana gelen artış, koroner arter hastalığı olan hastalarda göğüs ağrısına yol açabilmektedir. CORALAN esasen kalp hızını azaltarak etki eder ve bu sayede özellikle anjina oluşumunu tetikleyen durumlarda kalbin oksijene olan ihtiyacını azaltır. Bu sayede Coralan, anjina ataklarının sayısının kontrol altına alınmasına ve atak sayısının azaltılmasına yardımcı olur.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

CORALAN’ı çocukların göremeyeceği veya ulaşamayacağı yerlerde ve ambalajında saklayınız. CORALAN 30C°’ın altındaki oda sıcaklıklarında saklanmalıdır. Bu ilaç özel saklama koşulları gerektirmemektedir. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız Kutu ve blister üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Özel bir gereksinim yoktur.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

CORALAN 7.5 mg film kaplı tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Farmakodinamik etkileşimler:   Birlikte kullanımı önerilmeyenler:   QT uzatan tıbbi ürünler Kardiyovasküler QT uzatan tıbbi ürünler (örneğin, kinidin, disopiramid, bepridil, sotalol, ibütilid, amiodaron)  Kardiyovasküler olmayan QT uzatan tıbbi ürünler (örneğin, pimozid, ziprasidon, sertindol, meflokin, halofantrin, pentamidin, sisaprid, eritromisin IV) QT aralığının uzaması kalp atım hızı azalmasını artırabileceğinden kardiyovasküler ve kardiyovasküler olmayan QT uzatan tıbbi ürünler ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer kombinasyon gerekli görülür ise, yakın kardiyak gözlem gerekmektedir (bakınız bölüm 4.4).   Farmakokinetik etkileşimler:   Sitokrom P450 3A4 (CYP3A4)   İvabradin yalnız CYP3A4 ile metabolize olmaktadır ve bu sitokromun çok zayıf bir inhibitörüdür. Dolayısıyla, ivabradinin diğer CYP3A4 substratlarının (hafif, orta seviye ve şiddetli inhibitörler) metabolizma ve plazma konsantrasyonlarını etkilemediği gösterilmiştir. CYP3A4 inhibitörleri ve indükleyicileri ivabradin ile klinik olarak anlamlı oranda etkileşir, metabolizma ve farmakokinetiğini etkiler. İlaç-ilaç etkileşim çalışmaları, CYP3A4 inhibitörlerinin ivabradin plazma konsantrasyonlarını yükselttiğini, indükleyicilerin azalttığını ortaya koymaktadır. İvabradinin yükselen plazma konsantrasyonları aşırı bradikardi riski ile ilişkilendirilebilmektedir (bakınız bölüm 4.4).    Birlikte kullanımı kontrendike olanlar:   Güçlü sitokrom P450 3A4 inhibitörleri (Azol antifungaller: ketokonazol, itrakonazol, makrolid antibiyotikler: klaritromisin, eritromisin per os, josamisin, telitromisin, HIV proteaz inhibitörleri: nelfinavir, ritonavir ve nefazodon gibi) ile kombinasyon kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3). Güçlü CYP3A4 inhibitörleri olan ketokonazol (günde 200 mg) ve josamisin (günde iki kez 1 g), plazmanın ivabradine ortalama maruz kalımını 7-8 kat artırmaktadır.   Birlikte kullanımı önerilmeyenler:   Orta seviye CYP3A4 inhibitörleri: sağlıklı gönüllüler ve hastalarda yapılan spesifik etkileşim çalışmaları, diltiazem veya verapamil gibi kalp atım hızı azaltan ajanlar ile ivabradin kombinasyonunun, ivabradine maruz kalmayı (Eğri altı altında (EAA) 2-3 kat artış) artırdığını ve kalp atım hızını ek olarak dakikada 5 vuruş azalttığını göstermiştir. İvabradinin bu tıbbi ürünlerle birlikte kullanımı önerilmemektedir (bakınız bölüm 4.4).   Önlem alarak birlikte kullanım: Orta seviye CYP3A4 inhibitörleri: ivabradinin diğer orta seviye CYP3A4 inhibitörleri (ör: flukonazol) ile birlikte kullanımı, günde iki kez 2.5 mg başlangıç dozu ile ve dinlenme halinde kalp atım hızı dakikada 60 vuruşun üzerindeyse, kalp atım hızının takibi kaydıyla düşünülebilir. Greyfurt suyu: greyfurt suyu ile birlikte alındığında ivabradine maruz kalma 2 kat artmıştır. Dolayısıyla, ivabradin ile tedavi süresince greyfurt suyu kullanımı kısıtlanmalıdır. CYP3A4 indükleyicileri: CYP3A4 indükleyicileri (ör: rifampisin, barbitüratlar, fenitoin, hypericum perforatum [St John’s Wort]) ivabradine maruz kalmayı ve aktivitesini azaltabilir. CYP3A4 indükleyen tıbbi ürünler ile birlikte kullanım sırasında ivabradin dozunun ayarlanması gerekebilir. Günde iki kez 10 mg ivabradin ile St John’s Wort birlikte kullanımının EAA’sını yarı yarıya azalttığı görülmüştür. İvabradin tedavisi süresince St John’s Wort kullanımı kısıtlanmalıdır (bakınız bölüm 4.4). Diğer birlikte kullanımlar:   Spesifik ilaç-ilaç etkileşim çalışmalarında, şu tıbbi ürünlerin ivabradinin farmakokinetik ve farmakodinamikleri üzerinde klinik olarak anlamlı etkisi olmadığı gösterilmiştir: proton pompa inhibitörleri (omeprazol, lansoprazol), sildenafil, HMG CoA redüktaz inhibitörleri (simvastatin), dihidropiridin türevi kalsiyum kanal blokerleri (amlodipin, lasidipin), digoksin ve varfarin. Ayrıca, ivabradinin simvastatin, amlodipin, lasidipin farmakokinetikleri ve digoksin, varfarin farmakokinetikleri ve farmakodinamikleri ve aspirin farmakodinamikleri üzerine klinik olarak anlamlı etkisi olmadığı gösterilmiştir.  Pivot faz III klinik çalışmalarda burada sıralanan tıbbi ürünler kısıtlanmamıştır ve dolayısıyla güvenlilik endişesi olmaksızın ivabradin ile rutin olarak birlikte kullanılmıştır: anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, anjiyotensin II antagonistleri, diüretikler, kısa ve uzun etkili nitratlar, HMG CoA redüktaz inhibitörleri, fibratlar, proton pompası inhibitörleri, oral antidiyabetikler, aspirin ve diğer anti platelet ajanları.   Özel Popülasyonlara İlişkin Ek Bilgiler: Bu konuda yeterli bilgi yoktur.   Pediyatrik popülasyon:Bu konuda yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Doz aşımı şiddetli ve uzun süren bradikardiye yol açabilir (bakınız bölüm 4.8). Şiddetli bradikardi semptomatik olarak bu konuda uzman kurumlarda tedavi edilmelidir. Zayıf hemodinamik toleransının eşlik ettiği bradikardi durumunda, isoprenalin gibi intravenöz beta adrenerjik reseptör agonisti ajanlar ile semptomatik tedavi düşünülmelidir. Gerekli görülürse, geçici kardiyak pacemaker kullanılmalıdır.

Etkin Maddeler

Her tablet 7.5 mg ivabradin içerir.

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup:  Diğer kardiyak preparatlar, ATC kodu: C01EB17 Etki mekanizması:İvabradin izole olarak kalp atım hızını azaltan bir ilaçtır. Kardiyak pacemaker olarak sinüs düğümünde spontan diyastolik depolarizasyonu kontrol eden ve kalp atım hızını düzenleyen If akımının (içe yönelik sodyum akımı) selektif ve spesifik inhibisyonu yoluyla etki eder. Kardiyak etki sinüs düğümüne özeldir ve intra-atriyal, atriyoventiküler veya intraventiküler iletim süreleri, miyokardiyal kontraktilite ve ventriküler repolarizasyonu üzerine ise etkisi yoktur. İvabradin aynı zamanda kardiyak If akımına çok benzeyen retinal Ih akımı (hiperpolarizasyon ile aktive olan iyonik kanal) ile de etkileşebilmektedir. Görsel sistemin temporal rezolüsyonuna dahil olur ve parlak ışık uyarıcısına verilen retinal tepkiyi engeller. İvabradin tarafından Ih akımının kısmi inhibisyonu sebebiyle, hastalar tarafından bazen tetikleyici durumlarda (ör: parlaklıkta ani değişiklikler) ışığa bağlı olaylar (fosfenler = görsel alanın bir kısmında parlaklığın geçici olarak artışı) tanımlanmaktadır (bakınız bölüm 4.8). Farmakodinamik etkiler:İnsanlarda ivabradinin başlıca farmakodinamik özelliği doza bağlı olarak kalp atım hızında spesifik azalmadır. Artan dozlarda gözlenen plato etkisi nedeniyle, günde iki kez 20 mg’a kadar alınan dozlar ile kalp atım hızında elde edilen azalma, 40 vuruş/dak altındaki derin bradikardi riskinin azalmasıyla uyumludur (bakınız bölüm 4.8). Önerilen dozlarda, dinlenme ve egzersiz halinde kalp atım hızı yaklaşık dakikada ortalamalardan 10 vuruş azalmaktadır. Bu durum, kalbin yaptığı işyükünde ve miyokardiyal oksijen tüketiminde azalmaya yol açmaktadır. İvabradin intrakardiyak iletimi, kontraktiliteyi (negatif inotropik etki yoktur) veya ventriküler repolarizasyonu etkilememektedir: Klinik elektrofizyoloji çalışmalarında, ivabradinin atriyoventriküler veya intraventiküler iletim süreleri veya düzeltilmiş QT aralıkları üzerine etkisi görülmemiştir; Sol ventrikül disfonksiyonu (sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) %30 ile 45 arası) olan hastalarda, ivabradinin LVEF üzerinde zararlı etkisi görülmemiştir.   Coralan’ın anti-anginal ve anti-iskemik etkinliği yapılan beş çift-kör randomize çalışma ile gösterilmiştir (üçü plaseboya karşı, biri atenolol ve diğeri amlodipin’e karşı). Bu çalışmalar kronik stabil angina pektorisi olan toplam 4,111 hasta ile yapılmış, bu hastaların 2,617’si ivabradin almıştır. Günde iki kez 5 mg ivabradin tedavisinin 2-4 hafta arasındaki tüm egzersiz test parametreleri üzerindeki etkinliği gösterilmiştir. Etkililik günde iki kez 7.5 mg ile teyit edilmiştir. Özellikle, günde iki kez 5 mg’ın üzerindeki ek fayda, atenolol’e karşı referans kontrollü çalışmada tespit edilmiştir: günde iki kez 5 mg ile bir ay tedaviden sonra vadide toplam egzersiz süresi yaklaşık 1 dakika artarken, günde iki kez 7.5 mg’a titre edildikten sonra 3 aylık ek tedavinin ardından yaklaşık 25 saniye daha yükselmiştir. Bu çalışmada, ivabradinin anti-anginal ve anti-iskemik faydası 65 yaş ve üzeri hastalarda teyit edilmiştir. Günde iki kez 5 ve 7.5 mg’ın etkinliği çalışmalardaki tüm egzersiz test parametrelerinde (toplam egzersiz süresi, sınırlayıcı anginaya kadar olan süre, anginanın başlamasına kadar olan süre ve 1mm ST segment depresyonuna kadar olan süre) uyumludur ve angina ataklarında yaklaşık %70 azalmayla ilişkilendirilmiştir. Günde iki kez kullanım şeklindeki doz rejimi ivabradinin 24 saat boyunca aynı etkinliği sürdürmesini sağlamaktadır.  Klinik etkililik ve güvenlilik:889 hastanın katıldığı randomize plasebo kontrollü çalışmada, günde 1 defa 50mg atenolola ek olarak verilen İvabradin, ilaç aktivitesinin en düşük olduğu zamanda (oral kullanımdan 12 saat sonra) tüm ETT (egzersiz tolerans testi) parametrelerinde ilave etkililik göstermiştir. 725 hastanın katıldığı randomize plasebo kontrollü çalışmada, ivabradinin ilaç aktivitesinin en düşük olduğu noktada (oral kullanımdan 12 saat sonra) amlodipinin ardından ek bir etkililik göstermediği, ancak dorukta (oral kullanımdan 3-4 saat sonra) ek etkililik gösterdiği kaydedilmiştir. Etkililik çalışmalarında, ivabradin etkililiği 3 veya 4 aylık tedavi dönemleri boyunca tamamen korunmuştur. Tedavi sırasında farmakolojik tolerans (etkililik kaybı) gelişimi veya tedavinin aniden kesilmesi sonrasında geri tepme (rebound fenomen) olayına ilişkin herhangi bir kanıt yoktur. İvabradinin anti-anginal ve anti-iskemik etkileri, kalp atım hızında doza bağlı azalma ve dinlenme ve egzersiz durumunda hız basınç çarpımında (kalp atım hızı x sistolik kan basıncı) anlamlı düşüş ile ilişkilendirilmektedir. Kan basıncı ve periferik damar direnci üzerine olan etkiler azdır ve klinik olarak anlamlı değildir. En az bir yıl ivabradin ile tedavi edilen hastalarda (n=713) kalp atım hızında azalmanın uzun dönemde de devam ettiği gösterilmiştir. Glukoz ve lipid metabolizmalarında ise etki gözlenmemiştir. Diyabetik hastalarda (n=457) ivabradinin anti-anginal ve anti-iskemik etkinliği korunmuş, genel popülasyonla kıyaslandığında benzer güvenlilik profili sergilenmiştir. BEAUTIFUL çalışması, %86.9’unun beta bloker kullandığı optimal arka plan tedavisini alan koroner arter hastalığı ve sol ventrikül disfonksiyonu (LVEF<%40) olan 10917 hasta üzerinde yapılmıştır. Çalışmanın temel bileşik etkililik kriterleri kardiyovasküler ölüm, akut miyokard infarktüsü veya yeni başlayan veya kötüleşen kalp yetmezliği için hastaneye yatıştır. Bu çalışma, İvabradin ile karşılaştırıldığı plasebo grubu arasında birincil ortak son nokta oranları açısından herhangi bir fark göstermemiştir (rölatif risk ivabradin: plasebo 1.00, p=0.945). Bununla birlikte randomizasyon sırasında semptomatik anginası bulunan hastaların dahil edildiği post-hoc alt grup (n=1507) analizinde, kardiyovasküler ölüm, akut miyokard infarktüsü veya kalp yetmezliği için hastaneye yatışla ilişkili herhangi bir güvenlilik uyarısı tanımlanmamıştır (%12 ivabradin, %15.5 plaseboya karşı, p=0.05).  

Farmakokinetik Özellikler

Fizyolojik koşullarda, ivabradin tabletlerden hızla salınmaktadır ve suda çözünmesi yüksektir (>10 mg/ml). İvabradin S-enansiyomeridir ve in vivo biyodeğişimi kanıtlanmamıştır. İvabradinin N-desmetillenmiş türevi insanlarda esas aktif metabolit olarak tanımlanmıştır. Emilim: İvabradin oral yoldan alındıktan sonra hızla ve neredeyse tamamen gastrointestinal sistemden emilir ve doruk plazma düzeyine aç karnına yaklaşık 1 saat sonra ulaşılır. Film kaplı tabletlerin mutlak biyoyararlanımı, barsak ve karaciğerdeki ilk geçiş etkisi sebebiyle yaklaşık %40’tır. Gıda alımı emilimi yaklaşık 1 saat geciktirmekte ve plazmaya maruz kalmayı %20 – 30 artırmaktadır. Maruz kalmada kişiler arası değişkenliği azaltmak amacıyla, tabletlerin yemekle beraber alınması önerilmektedir (bakınız bölüm 4.2). Dağılım:İvabradin plazma proteinlerine yaklaşık %70 bağlanır ve hastalarda sabit durumda dağılım hacmi 100 litreye yakındır. Önerilen doz olan günde iki kez 5 mg’ın süregelen kullanımından sonra maksimum plazma konsantrasyonu yaklaşık 20 ng/ml’dir (CV=%29). Sabit durumda ortalama plazma konsantrasyonu 10 ng/ml’dir (CV=%38). Biyotransformasyon:İvabradin, yalnız sitokrom P450 3A4 (CYP3A4) ile karaciğer ve barsakta oksidasyona uğrar ve kapsamlı şekilde metabolize olur. Başlıca aktif metaboliti N-desmetillenmiş türevidir (S 18982) ve buna maruz kalma ana bileşimin yaklaşık %40’ıdır. Aktif metabolitin metabolizması da CYP3A4’ü içermektedir. İvabradinin CYP3A4 için afinitesi azdır, klinik olarak anlamlı CYP3A4 indüksiyonu veya inhibisyonu belirtisi göstermez ve dolayısıyla CYP3A4 sübstrat metabolizması veya plazma konsantrasyonlarını değiştirmesi beklenmez. Ancak, güçlü inhibitörler ve indükleyiciler ivabradin plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde etkileyebilmektedir (bakınız bölüm 4.5). Eliminasyon:İvabradinin plazmada esas yarılanma ömrü 2 saattir (Eğri altı alanın (EAA) %70-75’i) ve etkili yarı ömrü 11 saattir. Total klerensi yaklaşık 400 ml/dak, renal klerensi ise yaklaşık 70 ml/dak’dır. Metabolitlerin atılımı, aynı oranda dışkı ve idrar ile olur. Oral dozun yaklaşık %4’ü değişmeden idrar yoluyla atılır. Doğrusallık:İvabradin kinetikleri 0.5 mg – 24 mg oral doz aralığında lineerdir. Hastalardaki karakteristik özellikler  Geriyatrik popülasyon: Yaşlılar (≥65 yaş) ile çok yaşlılar (≥75 yaş) ve genel popülasyon arasında farmakokinetik farklılık (EAA ve Cmax) gözlenmemiştir. Böbrek yetmezliği: Renal klerensin ivabradin ve ana metaboliti olan S 18982’nin toplam atılımına düşük katkısı (yaklaşık %20) nedeniyle, renal yetmezliğin (kreatinin klerensi 15 – 60 ml/dak arası) ivabradin farmakokinetikleri üzerine etkisi minimaldir (bakınız bölüm 4.2). Hepatik yetmezlik: Hafif derece hepatik yetmezliği (Child-Pugh değeri 7) olan hastalarda, normal hepatik fonksiyonu olanlar ile karşılaştırıldığında, ivabradinin bağlı olmayan EAA’sı ve ana aktif metaboliti %20 daha yüksektir. Orta derece hepatik yetmezliği olan hastalarda bir sonuca varmak için yeterli veri bulunmamaktadır. Şiddetli hepatik yetmezliği olan hastalar için veri yoktur (bakınız bölüm 4.2 ve 4.3).   Farmakokinetik/farmakodinamik (FK/FD) ilişkisi FK/FD ilişkisi analizi günde iki kez 15-20 mg doza kadar ivabradin ve S 18982 plazma konsantrasyonları arttıkça, kalp atım hızının neredeyse lineer olarak azaldığını göstermektedir. Daha yüksek dozlarda kalp atım hızındaki azalma artık ivabradin plazma konsantrasyonları ile orantısal değildir ve bir platoya ulaşma eğilimi göstermektedir. Güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanılan ivabradinden kaynaklanabilecek olan ivabradine yüksek dozlarda maruz kalmanın, kalp atım hızında aşırı düşüşe neden olması mümkündür ancak, orta derece CYP3A4 inhibitörleri ile bu risk azalmaktadadır (bakınız bölüm 4.3, 4.4 ve 4.5).  

Farmasötik Form

Film kaplı tablet. Somon renkli, üçgen şeklinde, bir yüzü “7.5” diğer yüzü baskılı film kaplı tablet.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye   Gebelik kategorisi: X   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrol   Bu konuyla ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır.   Gebelik dönemi    Gebelik döneminde kontrendikedir. Gebelerde ivabradin kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvan üreme çalışmalarında, embriyotoksik ve teratojenik etkiler gözlenmiştir (bakınız bölüm 5.3). İnsanlarda potansiyel risk bilinmemektedir. Dolayısıyla, ivabradin gebelik sırasında kontrendikedir.   Laktasyon dönemi    Deneysel çalışmalar ivabradinin süte geçtiğini göstermektedir. Dolayısıyla, ivabradin emziren kadınlarda kontrendikedir.

Geçimsizlikler

Bilgi bulunmamaktadır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi: 19.07.2006 Son yenilenme tarihi:

İstenmeyen Etkiler

Coralan yaklaşık 5,000 hastada yapılmış klinik çalışmalarda incelenmiştir. Yaklaşık 2,900 hasta faz II-III çalışmalarda ivabradin ile tedavi edilmiştir. İvabradin ile en sık raslanan istenmeyen etkiler doza bağlıdır ve tıbbi ürünün farmakolojik etkisiyle ilgilidir. Aşağıdaki advers etkiler veya olaylar klinik çalışmalar sırasında bildirilmiştir ve belirtilen aralıklara göre sınıflandırılmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) Araştırmalar Yaygın olmayan: Hiperürisemi Eozinofili Yüksek kan kreatinin düzeyi Göz hastalıkları Çok yaygın: Işığa bağlı olaylar (fosfenler): hastaların %14.5’inde bildirilmiştir ve görsel alanın bir kısmında parlaklığın geçici olarak artışı olarak tanımlanmaktadır. Genellikle ışık yoğunluğunda ani değişimler tarafından tetiklenmektedir. Fosfenlerin başlaması genellikle tedavinin ilk iki ayında olmaktadır, daha sonra tekrarlanabilmektedir. Fosfenler genellikle hafif ve orta derece yoğunlukta bildirilmiştir. Tüm fosfenler tedavi sırasında veya sonrasında, çoğunluğu (%77.5) tedavi sırasında olmak üzere kesilmiştir. Hastaların %1’inden azı fosfenler yüzünden günlük rutinini değiştirmiş veya tedaviyi bırakmıştır.   Yaygın: Bulanık görme Kardiyak hastalıkları Yaygın: Bradikardi: Özellikle tedaviye başladıktan sonraki 2-3 ay içerisinde, hastaların %3.3’ünde. Hastaların %0.5’inde şiddetli bradikardi görülmüştür. (dakikada 40 vuruş veya altında kalp hızı) 1. derece AV blok (EKG’de uzamış PQintervali) Ventriküler ekstrasistol Yaygın olmayan Çarpıntı, supraventriküler ekstrasistol Ayrıca klinik çalışmalar sırasında, karşılaştırılan tedaviler ile aynı sıklıkta olan ve/veya muhtemelen altta yatan hastalıkla ilgili olan, sinüs aritmisi, stabil olmayan anjina, kötüleşmiş anjina pektoris, atriyal fibrilasyon, miyokard iskemisi, miyokard infarktüsü ve ventriküler taşikardi bildirilmiştir. Gastrointestinal hastalıkları Yaygın olmayan: Bulantı Kabızlık Diyare Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları Yaygın: Başağrısı : genellikle tedavinin ilk ayında Sersemleme: muhtemelen bradikardiye bağlı olarak Yaygın olmayan: Vertigo Dispne Kas krampları

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Bir Coralan 7.5 mg film kaplı tablet, 7.5 mg ivabradin bazına karşılık 8.085 mg ivabradin hidroklorid içermektedir.   Yardımcı maddeler: Bu ilaç 61.22 mg Laktoz içermektedir (bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Üremeye ilişkin toksisite çalışmalarında, ivabradinin erkek ve dişi sıçanların doğurganlığı üzerine herhangi bir etki görülmemiştir. Gebe hayvanlar organogenez sırasında terapötik dozlara yakın oranda maruz kaldıklarında, sıçanlarda fetusta kardiyak defekt olaylarında artış, tavşan fetuslarının azında ise ektrodaktili saptanmıştır. Bir yıl boyunca ivabradin (2, 7 veya 24 mg/kg/gün dozlarında) verilen köpeklerde, retinal fonksiyondaki geri döndürülebilen değişimler gözlenmiş ancak oküler yapılarda herhangi bir zararla ilişkilendirilmemiştir. Bu veri, ivabradinin kardiyak pacemaker If akımı ile kapsamlı olarak benzerlik gösteren retinadaki hiperpolarizasyon ile aktive olan Ih akımıyla etkileşime girmesi ile ilgili olarak, ivabradinin farmakolojik etkisi ile uyumludur. Diğer uzun-dönem tekrarlayan doz ve karsinojenisite çalışmaları klinik olarak anlamlı değişimler göstermemiştir.

Kontrendikasyonlar

Etkin maddeye veya içerdiği yardımcı maddelerden birine karşı bilinen aşırı duyarlılık (bakınız bölüm 6.1) Tedavi öncesinde dinlenme halinde kalp atım hızının 60 vuruş /dakikadan az olması Kardiyojenik şok Akut miyokard infarktüsü Şiddetli hipotansiyon (<90/50 mmHg) Şiddetli hepatik yetersizlik Sinüs sendromu Sino-atriyal blok NYHA fonksiyonel sınıflandırması III-IV olan kalp yetmezliği hastaları Pacemaker’a bağlı olanlar Stabil olmayan anjina 3. derece AV-blok Güçlü sitokrom P450 3A4 inhibitörleri ile kombinasyon (Azol antifungaller: ketokonazol, itrakonazol; makrolid antibiyotikler: klaritromisin, eritromisin per os, josamisin, telitromisin; HIV proteaz inhibitörleri: nelfinavir, ritonavir ve nefazodon gibi). (bakınız bölüm 4.5 ve 5.2) Gebelik, emzirme (bakınız bölüm 4.6)  

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

08.12.2009

Müstahzar Adı

CORALAN 7.5 mg film kaplı tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Özel uyarılar:   Kardiyak aritmiler:   İvabradin kardiyak aritminin önlenmesinde veya tedavisinde etkin değildir ve muhtemelen taşiaritmi oluştuğunda (örneğin ventriküler veya supraventriküler taşikardi) etkinliğini yitirebilmektedir. Dolayısıyla atriyal fibrilasyonu olan veya sinüs düğümü fonksiyonu ile etkileşen diğer kardiyak aritmisi olan hastalarda önerilmemektedir.   İvabradin ile tedavi edilen hastaların, atriyal fibrilasyon (süregelen veya paroksismal) oluşumu açısından klinik olarak ve eğer klinik belirtiler görülürse (şiddetlenen anjina, çarpıntı, düzensiz nabız vakaları) düzenli olarak EKG ile takibi önerilmektedir.   2. derece AV-bloku olan hastalarda kullanım:   2. derece AV-bloku olan hastalarda ivabradin kullanımı önerilmemektedir.   Kalp atım hızı düşük hastalarda kullanımı:   Tedavi öncesinde dinlenme halinde kalp atım hızı dakikada 60 vuruşun altında olan hastalarda ivabradin ile tedaviye başlanmamalıdır.Eğer tedavi sırasında, dinlenme halinde kalp atım hızı sürekli olarak dakikada 50 vuruşun altına düşerse veya hasta bradikardiye ilişkin semptomlar, örneğin baş dönmesi, yorgunluk hissi veya hipotansiyon yaşarsa, doz azaltılmalı veya kalp atım hızı dakikada 50 vuruşun altında kalmaya devam eder veya bradikardi semptomları sürerse, tedavi kesilmelidir (bakınız bölüm 4.2).   Kalsiyum kanal blokerleri ile birlikte kullanımı:   İvabradinin verapamil veya diltiazem gibi kalp atım hızını düşüren kalsiyum kanal blokerleri ile birlikte kullanımı önerilmemektedir (bakınız bölüm 4.5). İvabradinin nitratlar veya amlodipin gibi dihidropiridin türevi kalsiyum kanal blokerleri ile birlikte kullanımı konusunda güvenlilik açısından bir soruna raslanmamıştır (bakınız bölüm 4.2 ve 4.5). İvabradinin dihidropiridin türevi kalsiyum kanal blokerleri ile kombinasyonunda ilave etkinliği saptanmamıştır (bakınız bölüm 5.1).   Kronik kalp yetmezliği:   Kalp yetmezliği, ivabradin tedavisine başlanmadan önce uygun olarak kontrol altına alınmalıdır. İvabradin, kalp yetmezliği NYHA fonksiyonel sınıflandırması III-IV olan hastalarda kontrendikedir ve NYHA fonksiyonel sınıflandırması I-II olan hastalarda da dikkatli kullanılmalıdır (bakınız bölüm 4.3).   İnme:   Bu gibi durumlarda yeterli veri olmadığından inmeden hemen sonra ivabradin kullanımı önerilmemektedir.   Görsel fonksiyon:   İvabradin, retinal fonksiyonlar üzerine etki yapmaktadır (bakınız bölüm 5.1). Bugüne kadar, ivabradinin retina üzerine toksik etkisine ilişkin bir kayıt yoktur (bir yıldan uzun süren uzun-dönem ivabradin tedavisinin retina fonksiyonları üzerine etkisi bilinmemektedir). Eğer görsel fonksiyonda beklenmedik bir kötüleşme gözlenirse, tedavinin kesilmesi düşünülmelidir. Pigmenter retinit hastası olanlarda dikkatli olunmalıdır.   Özel önlemler:   Hipotansiyonu olan hastalar:   Hafif ve orta hipotansiyonu olan hastalarda veri kısıtlıdır ve dolayısıyla bu hastalarda ivabradin dikkatle kullanılmalıdır. Şiddetli hipotansiyonu olan hastalarda (kan basıncı <90/50 mmHg) ivabradin kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3).   Atriyal fibrilasyon- kardiyak aritmiler:   İvabradin ile tedavi edilen hastalarda farmakolojik kardiyoversiyon başladığında sinüs ritme dönüşte (aşırı) bradikardi riski olduğuna ilişkin kanıt yoktur. Ancak, daha ileri derece veri bulunmadığından, acil olmayan DC-kardiyoversiyon son ivabradin dozundan 24 saat sonra düşünülmelidir.   Konjenital QT sendromu olan veya QT uzatan tıbbi ürünler ile tedavi gören hastalarda QT sendromu olan ve QT aralığını uzatan ilaçlar ile tedavi gören hastalarda ivabradin kullanımından kaçınılmalıdır (bakınız bölüm 4.5). Eğer kombinasyon gerekli görülürse, yakın kardiyak gözlem gereklidir.   Orta derece hepatik yetmezliği olan hastalarda kullanım:    Orta derece hepatik yetmezliği olan hastalarda ivabradin dikkatle kullanılmalıdır (bakınız bölüm 4.2).   Şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda kullanım:   Şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda ivabradin dikkatle kullanılmalıdır (kreatinin klerensi<15 ml/dak) (bakınız bölüm 4.2).   Laktoz intoleransı:   Tabletler laktoz içerdiğinden, nadir olan kalıtsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği veya glukoz-galaktoz emilim bozukluğu olan hastalar bu tıbbi ürünü kullanmamalıdır.  

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Farklı dozlar için, 5 mg ve 7.5 mg ivabradin içeren film kaplı tabletler mevcuttur. Coralan’ın tavsiye edilen başlangıç dozu günde iki kez 5 mg’dır. İki ile dört hafta tedavi sonrasında, tedaviye verilen cevaba göre doz günde iki kez 7.5 mg’a yükseltilebilir. Eğer tedavi sırasında, dinlenme halinde kalp atım hızı sürekli olarak dakikada 50 vuruşun altına düşerse veya hasta bradikardiye ilişkin semptomlar, örneğin baş dönmesi, yorgunluk hissi veya hipotansiyon yaşarsa, dozaj günde iki kez 2.5 mg’a kadar azaltılmalıdır (günde iki kez yarım 5 mg tablet). Eğer kalp atım hızı dakikada 50 vuruşun altında kalmaya devam eder veya bradikardi semptomları sürerse, tedavi kesilmelidir (bakınız bölüm 4.4). Uygulama şekli:Tabletler, bir kez sabah, bir kez akşam yemeklerle birlikte olmak üzere, günde iki kez oral yoldan alınmalıdır (bakınız bölüm 5.2).              Özel Popülasyona ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:Böbrek yetmezliği ve kreatinin klerensi 15 ml/dak’ın üzerinde olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur (bakınız bölüm 5.2). Kreatinin klerensi 15 ml/dak’ın altında olan hastalarda yeterli veri yoktur. Dolayısıyla bu popülasyonda ivabradinin dikkatle kullanımı önerilmektedir. Karaciğer yetmezliği:Hafif hepatik yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Orta hepatik yetmezliği olan hastalarda ivabradin dikkatle kullanılmalıdır. Ancak, şiddetli hepatik yetmezliği olan hastalarda, bu popülasyonda çalışma yapılmadığı ve sistemik maruz kalmada ciddi artış beklentisi olduğu için ivabradin kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3 ve 5.2). Pediatrik popülasyon:Etkililik ve güvenlilik verileri yetersiz olduğu için, çocuklarda ve gelişme çağındaki gençlerde Coralan kullanımı önerilmemektedir. Geriyatrik popülasyon:75 yaşının üzerinde az sayıda hastada incelendiğinden, ivabradin için daha düşük bir başlangıç dozu (günde iki kez 2.5 mg, yani günde iki kez yarım 5 mg tablet) düşünülmeli, daha sonra gerekirse doz artırılmalıdır.

Raf Ömrü

36 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

120/34

Ruhsat Sahibi

LES LABORATOIRES SERVIER – FRANSA lisansı ile Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.   Beybi Giz Kule K: 21/22/23/24 Meydan Sokak, No.28 34398 Maslak İstanbul   Tel: (212) 329 14 00 Faks: (212) 290 20 30

Ruhsat Sahibi

LES LABORATOIRES SERVIER – FRANSA lisansı ile Servier İlaç ve Araştırma A.Ş.   Beybi Giz Kule K: 21/22/23/24 Meydan Sokak, No.28 34398 Maslak İstanbul   Tel: (212) 329 14 00 Faks: (212) 290 20 30

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Bu ilaç, özel saklama koşulları gerektirmemektedir.

Terapötik Endikasyonlar

Sinüs ritminde olan ve koroner arter hastalığına bağlı kronik stabil angina pektorisin semptomatik tedavisinde aşağıdaki şartlarda endikedir:  Beta blokerlere karşı kontrendikasyonu olanlarda, Beta blokerlere intolerans gelişen hastalarda, Tolere edilebilen maksimum dozda beta bloker kullanılmasına rağmen anjinası devam eden ve kalp hızı 60/dk üzerinde olan hastalarda endikedir.

Üretici Bilgileri

Servier (Ireland) Industries Ltd, Arklow, Co.Wicklow, IRLANDA

Yardımcı Maddeler

Tablet özü: 61.22 mg Laktoz monohidrat, Magnezyum stearat (E 470 B), Mısır nişastası, Maltodekstrin, Silika, kolloidal anhidrus (E 551). Tablet kaplama: Gliserol (E 422), Hipromelloz (E 464), Sarı demir oksit (E172), Kırmızı demir oksit (E172), Makrogol 6000, Magnezyum stearat (E 470 B), Titanyum dioksit (E171).

Yardımcı Maddelerin Listesi

TABLET: Laktoz monohidrat Magnezyum stearat (E 470 B) Mısır nişastası Maltodekstrin Silika, kolloidal anhidrus (E 551) FİLM KAPLAMA: Gliserol (E 422) Hipromelloz (E 464) Sarı demir oksit (E172) Kırmızı demir oksit (E172) Makrogol 6000 Magnezyum stearat (E 470 B) Titanyum dioksit (E171) Her bir film kaplı tabletin bitmiş ürün ağırlığı
(Visited 15 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window