İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ULTROX
Birim Miktarı 90
ATC Kodu C10AA07
ATC Açıklaması Rosuvastatin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A11342
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 125,06 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 111,66 TL (5 Şubat 2020)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 44,19 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !

İlaç Etken Maddeleri

  • rosuvastatin kalsiyum (10 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Doz aşımı sonucu Dermokortikosteroidler, sistemik yan etkilere neden olabilecek oranda emilebilirler, bu açıdan dikkatli kullanılmaları gerekir.

Endikasyonlar

Temas dermatiti, meslek ekzeması, nummüler-dejeneratif ve seboreik ekzemada, dishidrotik ekzemada, variköz sendromda ekzema, çocuk ekzeması, nörodermit, anal ekzema, atopik dermatit, lichen ruber planus, psoriasis, böcek sokmaları, güneş yanıkları gibi yerel tedaviye cevap veren allerjik ve iltihabi deri hastalıklarının tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Hidrokortizonasetat sıvağda kısmen çözünmüş (aktif-form), kısmen süspanse (depo-form) durumdadır. Üre ise tamamen çözünmüştür. Topikal uygulanan kortikosteroidler normal deriden absorbe edilebilirler. Kapalı bandaj tekniğinin uygulanması veya enflamasyon durumlarında absorpsiyon artar. Hidrokortizonasetat halojensiz bir kortikosteroid olduğundan deride atrofi ve striae’ye neden olma riski oldukça düşüktür. Hidrokortizonasetat gibi halojensiz kortikosteroidler basamaklı tedavi (akut sendromlar düzelinceye kadar kuvvetli etkili steroid kullanıp, subakut fazda zayıf etkili steroid ile devam edip, semptomlar ortadan kalktıktan sonra sadece sıvağ kullanılarak tedaviyi bitirme) için elverişli özelliklere sahiptir. Üre ise, allerjen etkisi olmayan, antipruritik, hidratizan, keratolitik, antibakteriyel, penetrasyon artırıcı ve epidermal proliferasyonu önleyici etkileri olan bir bileşiktir.

Farmakokinetik Özellikler

Topikal kortikosteroidlerin perkütan absorpsiyonları, kortikosteroidin konsantrasyonuna ve uygulama sırasında oklüzyon yapılıp yapılmamasına bağlı olarak değişir. Sağlıklı ve normal cilde uygulandığında sistemik absorpsiyon, ciltten emilim minimum oranda olduğu için oldukça düşüktür. Ciltten absorbe olduktan sonra sistemik kortikosteroidlere benzer farmakokinetik özelliklere sahiptir. Karaciğerde biyolojik olarak inaktif maddelere metabolize olduktan sonra böbrek yoluyla atılırlar. Az miktarda metabolize olmamış madde idrarla dışarı atılır. Enflamasyon ve/veya diğer cilt hastalıklarının varlığı gibi etkenler emilimin artmasına neden olur. Üre, vücutta proteinlerin katabolizması sonucu açığa çıkar. 100 g yağı alınmış deride 1 g Üre mevcuttur. Üre vücut sıvılarında bol miktarda endojen olarak zaten bulunduğundan topikal uygulamadan sonra Üre’nin farmakokinetiği üzerine yapılmış bir çalışma mevcut değildir.

Farmasötik Şekli

Krem

Formülü

1g kremde  : Hidrokortizonasetat 5 mg (% 0.5), Üre (Karbamid) 50 mg (% 5). Koruyucular : Klorheksidinhidroklorit, Triklozan, Butilhidroksianisol. Ureacort Krem, %0.5 Hidrokortizonasetat ve %5 Üre ihtiva eder. Ureacort Krem’in sıvağı %37 lipid ihtiva eden, yıkanabilir, O/W (su içinde yağ) bir sistemdir.

İlaç Etkileşmeleri

Uzun süreyle geniş alanlarda kullanıldığı takdirde sistemik absorpsiyonu artacağından ve Fenitoin, Barbitüratlar ve Rifampisin ile beraber kullanıldığı takdirde Hidrokortizon’un hepatik eliminasyonu hızlanabilir, buna paralel olarak farmakolojik etkide azalma görülebilir. Antikoagülanlara cevap azalabilir. Üre ile ilgili olarak bilinen bir geçimsizlik yoktur.

Kontraendikasyonlar

Bütün dermokortikoid preparatlar deri tüberkülozlarında, frengi özellikli deri hastalıklarında, viral enfeksiyonlarda (Vaccina ve Varicella dahil), mikotik rahatsızlıklarda kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Genellikle tedavi başlangıcında günde 2-3 kez ince bir tabaka halinde uygulanır. Bebeklerde ve 4. yaşa kadar çocuklarda uygulama süresi 3 haftayı geçmemelidir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ureacort Yağlı Krem, 30g.

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde, ambalajında ve 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Ureacort Krem kutu üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden önce kullanılmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

30g’lık aluminyum tüpte, prospektüsü ile birlikte karton kutuda.

Uyarılar/Önlemler

HARİCEN KULLANILIR. Gözle temasından sakınınız. Bazı hastalar ve özellikle çocuklar, topikal kortikosteroidlerin oluşturduğu HPA (Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal eksen) supresyonuna karşı daha duyarlıdırlar. Bu tip hastalarda topikal kortikosteroidler uzun süreler ve geniş yüzeyler halinde kullanılmamalı ve mümkün ise tekrarlanan bandaj uygulamalarından kaçınılmalıdır. Dermatolojik bir enfeksiyonun varlığında tedaviye uygun bir antifungal veya antibakteriyel eklenmelidir. Deri kıvrımlarında, yüzde ve çocuklarda kısa süreli kullanılmalıdır.   Gebelikte kullanım C kategorisi: Topikal kortikosteroidler ile gebe kadınlarda kontrollü bir çalışma yapılmamıştır. Topikal kortikosteroidler, eğer hekim ilacın gebe kadına sağlayacağı yararın, fetüs üzerindeki potansiyel riskini haklı göstereceğine inanıyorsa gebelik süresince kullanılmalıdır. Topikal kortikosteroidler’in geniş yüzeyli, fazla miktarda ve uzun süreli uygulamalarından kaçınılmalıdır Topikal kortikosteroidler’in doğurganlığı etkileyip etkilemediği, anne sütüne karışıp karışmadığı bilinmemektedir. Süt veren annelerde ancak doktor kontrolünde kullanılmalıdır.   REÇETE İLE SATILIR.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Dermokortikoidler genel olarak aşırı dozlarda uzun süre kullanıldıklarında, vücutta geniş yüzeylere, zedelenmiş cilde tatbik edildiklerinde, ayrıca kapalı bandaj uygulandığında absorpsiyonları artarak istenmeyen sistemik yan etkilere neden olabilirler. Ayrıca ciltte yanma, batma, follikülit, kuruluk vb. lokal reaksiyonlar ortaya çıkabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımı halinde Uniklar ile yapılan tedaviye son verilmeli ve diğer destekleyici tedavilere başlanmalıdır. Unikların oral yolla aşırı miktarda kullanımı gastrointestinal semptomlara neden olabilir. Bunun neticesinde oluşan allerjik reaksiyonlar, absorbe edilmemiş ilacın uygun eliminasyonu ve uygun tedavi ile kontrol altına alınmalıdır. Diğer makrolidlerle olduğu gibi klaritromisin plazma seviyeleri hemodializ veya peritoneal dializden etkilenmez.

Endikasyonlar

UNİKLAR IV, klaritromisine duyarlı mikro-organizmaların rol oynadığı infeksiyonların intravenöz yoldan tedavisinde endikedir. UNİKLAR IV, duyarlı mikro-organizmaların ve bilhassa S.pyogenes, H.influenzae, M.catarrhalis ya da S.pneumoniae’nın rol oynadığı akut sinüzit ve farenjit gibi üst solunum yolları infeksiyonları ile akut bronşit ya da kronik bronşitin akut alevlenmelerinde endikedir. Aynı zamanda, H.influenza, Mycoplasma pneumoniae, S.pneumoniae ya da Chlamydia pneumoniae’nın yer aldığı alt solunum yolları infeksiyonlarının tedavisinde de kullanılır. UNİKLAR IV nin akut otitis media tedavisinde de yeri vardır. UNİKLAR IV S.aureus veya S.pyogenes’in rol oynadığı komplikasyonsuz deri ve yumuşak doku infeksiyonlarının tedavisinde de endikedir. Ayrıca, Mycobacterium avium veya Mycobacterium intracellulare’nin yer aldığı mikrobik infeksiyonlar Uniklar IV ile tedavi endikasyonu içine girmektedir. Klaritromisin aynı zamanda Helicobacter pylori’ye karşı bakterisid etkilidir. Bu etki, mide asit inhibisyonunun bulunduğu bir ortamda, H.pylori eradikasyonu yönünden daha belirgindir ve bu nedenle tekrarlayıcı duodenal ülser tedavilerinde de, amoksisilin ve lansoprazol ya da omeprazol, ranitidin, bizmut subsalisilat, tetrasiklin ve/veya H-2 reseptör antagonisti gibi ilaçların yanında yer alır.

Farmakodinamik Özellikler

Uniklar I.V. Flakon’un etkili maddesi klaritromisin makrolid grubu semi-sentetik bir antibiyotiktir. Klaritromisin geniş spektrumlu olup Gram positif ve Gram negatif aerob ve anaerob mikro-organizmalar ile Mycobacterium avium kompleks mikro-organizmaları üzerinde etki gösterir. Aynı zamanda, Helicobacter pylori’ye karşı da bakterisid etkilidir ve bu etki nötr pH’da asit pH’ya oranla daha belirgindir.   Klaritromisin anti-bakteriyel etkisini duyarlı mikroorganizmaların 70S ribozomu’nun 50S ribozomal alt ünitesine bağlanıp membran protein sentezini inhibe ederek gösterir.   İn-vitro ve in-vivo olarak klaritromisin Staphylococcus aureus, Streptococcus pneumoniae, Streptococcus pyogenes gibi Gram pozitif aerob ve Haemophilus influenzae, Moraxella catarrhalis, Legionella pneumophila gibi Gram negatif aerob mikroorganizmalar ile Mycoplasma pneumoniae ve Mycobacterium avium kompleksi oluşturan (Mycobacterium avium – Mycobacterium intracellulare) üzerine etkilidir. Listeria monocytogenes, Streptococcus agalactia, bazı streptokoklar (Grup C, F, G), viridans grubu streptokoklar gibi Gram pozitif aeroblar ile Bordetella pertussis, Neisseria gonorrhoeae, Pasteurella multocida gibi Gram negatif aeroblar ile Chlamydia trachomatis, Chlamydia pneumonia ve Clostridium perfringens, Peptococcus niger, Propionibacterium acnes gibi Gram pozitif anaeroblar ile Bacterioides melaninogenicus gibi Gram negatif anaerob mikroorganizmalar klaritromisine in-vitro duyarlı olmalarına rağmen klinik yönden etkinliği yeterince kanıtlanmamıştır.   Beta laktamazın klaritromisin aktivitesine karşı etkisi yoktur. Metisilin-dirençli ve oksasilin-dirençli stafilokok türlerinin çoğu klaritromisine karşı dirençlidir.

Farmakokinetik Özellikler

UNİKLAR IV etken maddesi klaritromisin intravenöz yoldan uygulandıktan sonra kanda yeterli terapödik konsantrasyonlar oluşturur ve vücut sıvı ve dokularına dağılarak buralarda da yeterli terapödik konsantrasyonlar oluşturur. Nazal mukozada, tonsillerde ve akciğerde yüksek konsantrasyonlar saptanır. Klaritromisin, intraselüler konsantrasyonunun yüksek olması nedeni ile dokularda, plazma konsantrasyonlarından daha fazla bir oranda bulunur; makrofaj ve lökositlerde yüksek konsantrasyonlar oluşturur. Klaritromisin’in beyin-omurilik sıvısına penetrasyonu tam kanıtlanmamıştır. Klaritromisin karaciğerde metabolize olur ve ilk- geçiş-metabolizması sırasında aktif 14-hidroksi klaritromisin (14-OH) oluşur. Klaritromisin, aktif olan bu metaboliti ile sinerjik ve aditif etki gösterir ve klinik yönden anlamlı bir antimikrobiyel bir aktivite oluşturur. Klaritromisin proteinlere yüksek oranda bağlanır (%65-75) ve bu bağlanma bilhassa albumin fraksiyonu ile oluşur. Klaritromisin’in yarılanma süresi uygulanan doza bağımlı olarak değişir. 12 saat ara ile uygulanan 250 mg klaritromisin’in yarılanma süresi 3-4 saat, aynı şekilde alınan 500 mg klaritromisin’in yarılanma süresi 5-7 saattir. 14-OH metabolitinin yarılanma süresi ise, aynı sıra ile 5-6 saat ve 7 saat olarak ölçülmüştür. Doz yükseltilmesi ile toplam vücut klirensi azalır ve eliminasyon yarılanma süresi uzar. Buna karşılık, plazma konsantrasyonları ve plazma konsantrasyon-zaman eğrisi altında kalan alan (AUC), doz yükseltilmesi ile doğru orandan fazla bir oranda artar. Klaritromisin ile yapılan farmakokinetik çalışmalarda, 100 ml bir enfüzyon çözeltisi ile 30 dakikalık bir süre intravenöz yoldan uygulanan klaritromisin dozları (75-125-250-500 mg) ile 250 ml lik bir enfüzyon çözeltisi ile 60 dakikalık bir süre içinde uygulanan klaritromisin dozları (500-750-1000 mg), 75 mg doz uygulamasından sonra (30 dakikalık uygulama) 1.23 mcg/ml ile 1000 mg doz uygulamasından sonra (60 dakikalık uygulama) 9.40 mcg/ml arasında değişen ana ilaç ile ilgili doruk konsantrasyonlar (Cmax) oluşturmuştur. 14-OH metabolitinin ortalama doruk konsantrasyonu (Cmax), 30 dakikalık enfüzyonda 125 mg için 0.21 mcg/ml ile 60 dakikalık enfüzyonda 1000 mg için 1.06 mcg/ml arasında değişmiştir. 75 mg doz sonrası aktif metabolit düzeyleri saptanamamıştır. Ana ilacın ortalama yarılanma ömrü de doza bağımlı olup 75 mg dan sonra (30 dakikalık enfüzyon) 2.1 saat ile 100 mg dan sonra (60 dakikalık enfüzyon) 4.5 saat arasında değişmiştir. 14-OH metabolitinin yarı ömrü yüksek dozlarda doza bağımlı artışlar göstermiştir. Yedi günlük yüksek dozlu bir klinik çalışmada, hastalara 100 ml lik bir enfüzyon çözeltisi ile 125 mg ve 250 mg klaritromisin intravenöz yoldan 30 dakikalık bir sürede, 250 ml lik enfüzyon çözeltisi ile 500 mg ve 750 mg klaritromisin intravenöz yoldan 60 dakikalık bir sürede 12 saat ara ile uygulanmıştır. Gözlenen klaritromisin Cmax değeri 125 mg doz için 2.1 mcg/ml iken, 250, 500 ve 1000 mg doz için, aynı sıra ile, 3.2-5.5 ve 8.6 mcg/ml olarak ölçülmüştür. 14-OH metabolitin Cmax değerleri 125 mg doz ile 0.33 mcg/ml iken 250, 500 ve 750 mg doz için, aynı sıra ile, 0.55-1.02 ve 1.37 mcg/ml olarak saptanmıştır. Klaritromisin idrar ile atılır; safra ve feçes ile atılım çok azdır. Klaritromisin farmakokinetiği renal fonksiyonu bozuk bireylerde değişikliğe uğrar ve bu nedenle de uygulanan doz miktarının azaltılması ya da uygulama aralarının uzatılması suretiyle bir doz ayarlaması gerekir. Karaciğer fonksiyonları bozuk bireylerde ölçülen kararlı-durum konsantrasyonları genelde daha düşük olur. 14-OH klaritromisin’in düşük derecelerde oluşumu, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında bozuk hepatik fonksiyonlu bireylerdeki klaritromisin renal klirensindeki artış ile en azından kısmen denkleşmektedir.

Farmasötik Şekli

UNİKLAR 500 mg IV Enjektabl liyofilize toz içeren flakon

Formülü

Her liyofilize flakonda 500 mg klaritromisin, 246.7 mg laktobiyonik asit bulunmaktadır. Her eritici ampulde, 10 ml enjeksiyonluk distile su bulunmaktadır.

İlaç Etkileşmeleri

Unikların aktif maddesi klaritromisinin oral kontraseptivlerle bir etkileşimi yoktur. Klinik çalışmalar, teofilin ve karbamazepin’in birlikte uygulanması sonucunda, kanda bu ilaçların seviyelerinde orta derecede ama istatistiki olarak anlamlı (p< 0.05) bir artış olduğunu göstermiştir. Diğer makrolid antibiyotiklerle olduğu gibi hastalarda sitokrom p-450 sistemi ile metabolize edilen varfarin, ergot alkaloidleri, triazolam, midazolam, lovastatin, fenitoin ve siklosporin gibi ilaçlarla birlikte klaritromisin kullanılması, bu ilaçların serum seviyelerinde artışa neden olabilir. Klaritromisin ile birlikte sisaprid kullanan hastalarda, yükselmiş sisaprid seviyeleri rapor edilmiştir. Bu özellik kalp hastalarında QT aralığı genişlemesi ve ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon ve torsade de pointes dahil kardiyak aritmilerle sonuçlanabilir. Klaritromisin ve pimozidi birlikte kullanan hastalarda benzer etkiler görüldüğü rapor edilmiştir. Klaritromisin ve digoksini birlikte kullanan hastalarda yükselmiş digoksin serum konsantrasyonları rapor edilmiştir. Serum digoksin seviyelerinin kontrol edilmesi düşünülmelidir. Yapılan klinik çalışmalarda teofilinin, klaritromisin ile kullanılması varfarinin etkisini artırdığından, protrombin zamanının sıkı bir şekilde izlenmesi önerilir. Makrolidlerin terfenadin metabolizmasına etki ettikleri rapor edilmiştir. Terfenadin seviyesindeki artışla ilgili olarak kardiyak aritmi görülebilir. Astemizol ve diğer makrolidlerin birlikte uygulanması ile benzer etkiler görülmüştür. Klaritromisin ile karbamazepinin birlikte kullanımı karbamazepinin kandaki seviyesini artırmakta ve atılımını azaltmaktadır. HIV enfeksiyonlu yetişkinlere sürekli olarak oral klaritromisin ve zidovudin uygulanması, zidovudinin kararlı durum seviyelerinde düşüşe neden olabilmektedir. Klaritromisinle devamlı oral zidovudin uygulanan yetişkin hastalarda absorbsiyonda etkileşme görüldüğünden, bu etkileşim klaritromisin intravenöz olarak uygulandığında büyük bir ihtimalle problem olmayacaktır. Klaritromisin ile birlikte ritonavir kullanıldığında klaritromisin plazma konsantrasyonu önemli derecede yükselebilir. Böbrek fonksiyonu normal olan hastalar ritonavir kullanırken, klaritromisin alındığında dozda değişiklik yapmaya gerek yoktur. Bununla beraber kreatinin klirensi 30-60 ml/dak olan hastalarda, klaritromisin dozu %50, kreatin klirensi 30 ml/dak nın altındaki hastalarda %75 azaltılmalıdır. Klaritromisin ile birlikte ritonavir kullanan hastalarda böbrek fonksiyonları izlenmelidir. 1g/günden daha yüksek klaritromisin dozları ritonavir ile uygulanmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

UNİKLAR IV aktif maddesi klaritromisin, eritromisin veya diğer makrolid antibiyotiklere karşı aşırı duyarlı olan hastalarda kontrendikedir. Ayrıca, terfenadin, sisaprid tedavisi uygulanan kalp hastalarında (iskemik kal hastalığı, kalp yetmezliği, QT mesafe uzaması, aritmi, bradikardi, vb.) veya elektrolit dengesizliği bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

İntravenöz tedavi 2-5 gün ile sınırlandırılmalı ve doktor tarafından belirleneceği şekilde uygulanmalı ve mümkün olduğunda oral tedaviye geçilmelidir. Yetişkinlerde: Uniklar IV nin tavsiye edilen dozu günlük 1.0 gram olup; iki eşit dozda (500 mg) uygun bir intravenöz çözelti ile seyreltildikten sonra 60 dakikalık bir sürenin üzerinde, enfüzyon şeklinde uygulanır. Uniklar IV bolus veya intramüsküler enjeksiyon şeklinde verilmemelidir. Çocuklarda: Rutin kullanımda çocuklara verilecek dozaj hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yaşlılarda: Yetişkinlere uygulanan dozun aynısı uygulanır. Renal bozukluğu olan hastalarda, eğer kreatin klirensi 30 ml/dak dan az ise klaritromisin dozu yarıya düşürülmelidir. Enfüzyonda kullanılacak çözeltinin hazırlanması: 1- Uniklar IV nin başlangıç çözeltisini 500 mg lık flakona 10 ml steril enjeksiyonluk su ilave ederek hazırlanır. Diğer çözücüler, sulandırma esnasında çökelti oluşmasına sebep olabileceğinden sadece steril enjeksiyonluk su kullanılmalıdır. Koruyucu veya inorganik tuzlar içeren çözücüler kullanılmamalıdır. Hazırlanan bu çözeltinin beher ml sinde 50 mg intravenöz klaritromisin bulunur. Sulandırılmış ilaç oda ısısında (25oC) muhafaza edilirse 24 saat içinde kullanılmalıdır. 2- Sulandırılmış ilaç (500 mg/10 ml enjeksiyonluk su) aşağıdaki çözeltilerden herhangi birinin 250 ml’sine ilave edilerek tekrar seyreltilir ve enfüzyon şeklinde kullanılır. Laktatlı Ringer çözeltisinde %5 Dekstroz, %0.3 sodyum klorürde %5 Dekstroz, %5 Dekstrozda Normasol-M, %5 Dekstrozda Normasol-R, %0.45 Sodyum Klorürde %5 Dekstroz ve %0.9 Sodyum Klorür. Enfüzyon çözeltisi oda ısısında (25°C) muhafaza edilirse 6 saat içinde veya 5oC de muhafaza edilirse 48 saat içinde kullanılmalıdır. İntravenöz klaritromisinin enfüzyon karışımına, çözeltinin kimyasal veya fiziksel stabilitesi üzerine etkisi saptanmadan hiçbir ilaç veya kimyasal madde ilavesi yapılmamalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

UNİKLAR 500 mg 14 film tablet UNİKLAR 250 mg 14 film tablet UNİKLAR 125 mg/5 ml Süspansiyon UNİKLAR 250 mg/5 ml Süspansiyon

Saklama Koşulları

Çocukların ulaşamayacağı yerlerde 30°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

UNİKLAR IV 30 ml’lik flakonlarda 500 mg klaritromisin ve çözücü ajan olarak laktobiyonik asit içeren, liyofilize toz şeklinde piyasaya sunulmuştur. Ayrıca, her ambalajda 10 ml eritici enjeksiyonluk su içeren bir ampul bulunmaktadır.

Uyarılar/Önlemler

Genelde makrolitler dahil hemen hemen bütün antibakteriyel ajanlar ile tedavi süresinde normal kolon florası değişebileceğinden Clostridium aşırı üremesi ortaya çıkabilir ve psödomembranöz kolit izlenebilir. Hastalar, bu konuda tedaviye başlamadan ya da tedavi süresinde uyarılmalı ve hafif olgularda tedavi derhal durdurulmalıdır. Orta ve şiddetli seyreden olgularda uygun bir anti-bakteriyel tedavi, elektrolit tedavisi ve protein takviyesi uygulanmalıdır. Klaritromisin ile linkomisin, ve klindamisinde olduğu gibi diğer makrolid antibiyotiklerle çapraz rezistans olasılığı düşünülmelidir. Klaritromisin başlıca böbrek ve karaciğer yolu ile atılır. Klaritromisin, normal renal fonksiyonlu, hepatik bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması yapılmadan uygulanabilir. Ancak, hepatik bozukluk olsun ya da olmasın şiddetli renal bozukluk durumunda doz azaltılması veya doz aralıklarının uzatılması gerekir. Hamilelikte ve Emziren Annelerde Kullanımı. UNİKLAR IV etken maddesi klaritromisin için gebelik kategorisi C dir. Klaritromisin, diğer alternatif tedavilerden hiçbirinin uygun olmadığı klinik durumlar dışında hamilelerde kullanılmamalıdır. Eğer bu ilacın kullanımı sırasında hamilelik oluşursa, hasta, fetusun uğrayacağı potansiyel zararlar konusunda bilgilendirilmelidir. Klaritromisin’in hamilelerde ve emziren annelerde kullanım emniyeti tam kanıtlanmamıştır. Klaritromisin’in araç ve makina kullanımı üzerine bir etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Klaritromisin tedavisi süresinde izlenen yan etkiler genelde hafif ve geçicidir. Klaritromisinin en belirgin yan etkileri aşırı hassasiyet, flebit, ağrı ve enjeksiyon yerinin enflamasyonudur. Yapılan klinik çalışmalarda oral klaritromisinin genelde iyi tolere edildiği gözlenmiştir. Bununla birlikte yan etkilerin çoğunluğu oral klaritromisin ile ilgili olup glossit, stomatit, oral moniliazis, tad bozukluğu (%3) karın ağrısı (%2), dispepsi (%2), bulantı (%3) şeklinde sindirim sistemini kapsamaktadır. %2 oranında baş ağrısı şikayeti izlenmiştir; aynı zamanda baş dönmesi, uykusuzluk, kabus, konfüzyon, halusinasyon gibi şikayetler de izlenebilir. Diğer makrolid ajanlarda olduğu gibi klaritromisin tedavisi süresinde, seyrek olarak, hepatik enzimlerde yükselmeler ve sarılık ya da sarılıksız seyreden hepatosellüler/kolestatik disfonksiyonlar izlenebilir ve bu durum genelde tedavinin kesilmesi ile normale döner. İzole trombositopeni vakaları rapor edilmiştir. Klaritromisin’in ürtiker, deri döküntüsü, anaflaksi ve Stevens-Johnson Sendromu gibi allerjik reaksiyonlar oluşturduğu da rapor edilmiştir. Hipoglisemik ajan veya insülin tedavisi gören hastalarda görülmek üzere, nadir hipoglisemi vakaları rapor edilmiştir. QT aralığı genişlemesi olan kişilerde klaritromisin, ventriküler taşikardi dahil ventriküler aritmi ve “torsade de pointes” ile nadiren alakalıdır. Bağışıklık Sistemi Bozulmuş Pediatrik Hastalar: Mikrobiyel enfeksiyonlar için uzun süre klaritromisinin yüksek dozları ile tedavi edilen bağışıklık sistemi bozuk hastalarda, olasılıkla klaritromisin uygulaması ile advers etkileri HIV hastalığının veya seyir eden hastalığın altta yatan belirtilerinden ayırt etmek genellikle zordur. Laboratuar bulgularında izlenen değişiklikler: Klinik açıdan önemli sayılabilecek hepatik enzimlerde %1 üzerinde yükselmeler SGOT (AST), SGPT (ALT), GGT, LDH ile alkalen fosfataz ve total bilirubin düzeylerinde %1 üzerinde artma izlenebilir. Hematolojik olarak da %1 oranında lökosit azalması veya %1 oranında protrombin zamanında yükselmeler saptanmıştır. %4 oranında BUN ve %1 oranında serum kreatinin yükselmesi görülebilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımının spesifik bir tedavisi yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalı, gerekli destekleyici önlemler alınmalıdır. Karaciğer fonksiyon testleri ve CK düzeyleri izlenmelidir. Hemodiyaliz etkili değildir.

Endikasyonlar

Diyet ve diğer farmakolojik olmayan tedaviler (örn. egzersiz, kilo verme) ile yeterli yanıt alınamayan durumlarda ailesel heterozigot hiperkolesterolemisi olmayan primer hiperkolesterolemili ve kombine dislipidemili (tip IIb) hastalarda diyete yardımcı olmak üzere kullanılır. Homozigot ailesel hiperkolesterolemide diyet ve diğer lipid düşürücü tedavilerle ( örn. LDL aferezi) kombine edilerek ya da bu tür tedavilerin uygun olmadığı durumlarda kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Etki mekanizması Rosuvastatin, 3-hidroksi-3-metilglutaril koenzim A’nın kolesterol prekürsörü olan mevalonat’a dönüşmesini sağlayan hız-kısıtlayıcı enzim olan HMG-CoA redüktaz’ın, selektif ve kompetetif bir inhibitörüdür. Rosuvastatin’in temel olarak etki gösterdiği yer, kolesterolün düşürülmesinde hedef organ olan karaciğerdir. Rosuvastatin, LDL’nin karaciğere girişi  ve katabolizmasını artırmak suretiyle hücre yüzeyindeki hepatik LDL reseptörlerinin sayısını artırır ve VLDL’nin hepatik sentezini inhibe ederek VLDL ve LDL partiküllerinin sayısını azaltır.   Farmakodinamik etkiler Rosuvastatin, yükselmiş LDL-kolesterol, total kolesterol ve trigliseritleri düşürür, HDL-kolesterolü yükseltir. Rosuvastatin ayrıca, ApoB, nonHDL-C, VLDL-C, VLDL-TG’leri düşürür, ApoA-I’i yükseltir. Rosuvastatin, LDL-C/HDL-C, total kolesterol/HDL-C, nonHDL-C/HDL-C, ve ApoB/ApoA-I oranlarını da düşürür.   Tablo 1: Primer hiperkolesterolemili (tip IIa ve IIb)  hastalarda doz yanıtı Doz N LDL-C Total-C HDL-C TG nonHDL-C ApoB ApoA-I Plasebo 13 -7 -5 3 -3 -7 -3 0 5 17 -45 -33 13 -35 -44 -38 4 10 17 -52 -36 14 -10 -48 -42 4 20 17 -55 -40 8 -23 -51 -46 5 40 18 -63 -46 10 -28 -60 -54 0   Rosuvastatin ile tedaviye başlandıktan sonra bir hafta içinde terapötik yanıt alınmaya başlanır, genellikle 2 hafta içinde maksimum terapötik yanıtın %90’ına ulaşılır. Tam etki genellikle 4 haftada görülür ve devam eder.   Klinik etkinlik Rosuvastatin, ırk, cinsiyet veya yaşlarına bakılmaksızın hipertrigliseridemili veya hipertrigliseridemisi olmayan hiperkolesterolemili yetişkin hasta gruplarında ve diyabet hastaları veya ailesel hiperkolesterolemili hastalar gibi özel hasta gruplarında etkilidir.   Faz III veri havuzunda, tip IIa ve IIb hiperkolesterolemili (ortalama taban seviyesi 4.8 mmol/l civarında) hastaların çoğunluğunda, rosuvastatinin, Avrupa ateroskleroz birliği (EAS, 1998) kılavuz hedeflerine göre etkili olduğu; 10 mg ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %80’inin, LDL-C seviyelerinde EAS hedeflerine ulaştığı gösterilmiştir (<3 mmol/l).   Geniş bir klinik araştırmada, heterozigot ailesel hiperkolesterolemili 435 hastaya, 20 mg’dan 80 mg’a hızlı doz titrasyon dizaynda rosuvastatin uygulanmıştır. Tüm dozlar, lipid parametreleri ve tedavi hedeflerinde yararlı etkiler göstermiştir. Günlük 40 mg’a doz titrasyonunu takiben (12 haftalık tedavi), LDL-C seviyeleri %53 oranında azalmıştır. Hastaların %33’ü LDL-C seviyelerinde EAS kılavuz hedeflerine ulaşmıştır (<3 mmol/l).   20mg’dan 40 mg’a hızlı bir doz titrasyon dönemi içeren, açık etiketli çalışmada, homozigot ailesel hiperkolesterolemili 42 hastanın rosuvastatine yanıtı değerlendirilmiştir. Tüm popülasyonda ortalama LDL-C seviyelerindeki azalma %22 olmuştur.   Sınırlı sayıda hasta üzerinde yapılan klinik araştırmalarda, rosuvastatinin fenofibrat ile birlikte kullanıldığında trigliseritlerin düşürülmesinde, niasin ile birlikte kullanıldığında ise HDL-C seviyelerinin yükseltilmesinde aditif etkisinin olduğu gösterilmiştir.   Rosuvastatinin koroner kalp hastalığı gibi lipid anormalliklerine ilişkin komplikasyonları önlediği, henüz rosuvastatin ile yapılan mortalite ve morbidite çalışmaları tamamlanmadığından kanıtlanmamıştır.   Çok merkezli, çift kör plasebo kontrollü klinik araştırmada (METEOR), ortalama 4 mmol/l LDL-C değeri ile koroner kalp hastalığı (10 yıl süresince Framingham riski <%10) için riski düşük olan fakat subklinik aterosklerozlu (Karotid intima medya inceliği ile belirlenen), 45-70 arası yaşlardaki 984 hasta; 2 yıl süresince, günde tek 40 mg rosuvastatin ya da plasebo almak üzere randomize edilmiştir. Rosuvastatin plasebo ile karşılaştırıldığında, 12 karotid arter alanı için maksimum CIMT ilerleme oranını, -0.0145 mm/yıl (%95 güvenlik aralığı -0.0196, -0.0093; p<0.0001) oranında anlamlı azaltmıştır. Taban seviyesinde değişim, rosuvastatin için -0.0014 mm/yıllık (-0.12%/yıl (anlamlı değil) bir ilerleme iken plasebo için +0.0131mm/yıl’dır.   CIMT’de azalma ve kardiyovaküler olay riskinde azalma arasında direkt bir bağlantı henüz gösterilememiştir.  METEOR çalışmasındaki popülasyon,  koroner kalp hastalığı için düşük riske sahip olduğundan rosuvastatin 40 mg hedef tedavi kitlesini yansıtmamaktadır.  Rosuvastatinin 40 mg’lık dozu, sadece yüksek kardiyovasküler riski olan şiddetli hiperkolesterolemili hastalarda reçetelenmelidir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Oral uygulamadan yaklaşık 5 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşılır. Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %20’dir.   Dağılım: Rosuvastatin, kolesterol sentezi ve LDL-C klerensinin temel olarak yer aldığı karaciğere büyük oranda geçer. Rosuvastatin’in dağılım hacmi yaklaşık 134 L’dir. Rosuvastatin, temel olarak albümin olmak üzere plazma proteinlerine %90 oranında bağlanır.   Metabolizma: Rosuvastatin’in metabolizması sınırlıdır (yaklaşık %10). Belirlenen temel metabolitler, N- desmetil ve lakton metabolitleridir.   İnsan hepatositleri kullanılarak yapılan in vitro metabolizma çalışmaları, rosuvastatinin sitokrom P450 metabolizmasında zayıf bir substrat olduğunu göstermiştir. İlgili asıl izoenzim CYP2C9 olmakla birlikte, daha az da olsa 2C19, 3A4 ve 2D6 de ilişkili izoenzimlerdendir.   N-desmetil metaboliti, rosuvastatin’den %50 oranında daha az aktif iken lakton formu klinik olarak inaktiftir. HMG-KoA redüktaz inhibitör aktivitenin %90’ından fazlası rosuvastatin tarafından gerçekleştirilir.   Atılım: Rosuvastatin’in yaklaşık %90’ı değişmemiş ilaç olarak feçes ile (absorbe edilmiş ve edilmemiş maddeden oluşur), geri kalanı idrar ile atılır. Yaklaşık %5’i idrarla değişmemiş olarak atılır. Plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 19 saattir. Eliminasyon yarı ömrü, yüksek dozlar ile artmaz. Plazma klerens geometrik ortalaması yaklaşık olarak 50 litre/saattir (%21.7 varyasyon etkinliği). Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatinin hepatik geri alımında OATP-C membran taşıyıcısı bulunur. Bu taşınma, rosuvastatin hepatik eliminasyonunda önemlidir.   Doğrusallık: Rosuvastatin’in sistemik yararlanımı doz ile orantılı olarak artar. Günlük multipl dozlardan sonra farmakokinetik parametrelerde değişiklik yoktur.     Özel popülasyonlar   Yaş ve cinsiyet Yaş ve cinsiyetin rosuvastatin’in farmakokinetiği üzerine klinik açıdan bir etkisi yoktur.   Irk Farmakokinetik çalışmalar, Asyalı gönüllülerin ortalama EAA ve Cmaks değerlerinin, Kafkaslarla kıyaslandığında yaklaşık 2 kat yükseldiğini, Asya-Hint kökenli gönüllülerin ise yaklaşık 1.3 kat yükseldiğini göstermiştir. Popülasyon farmakokinetik analizinde, Kafkaslar ve siyah gruplar arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetik değişiklik ortaya çıkmamıştır.   Böbrek yetmezliği Çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinin, rosuvastatin ya da N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonları üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (CrCl <30 mL/dak) rosuvastatin plazma konsantrasyonu sağlıklı gönüllülere göre 3 kat, N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonu ise 9 kat artmıştır. Hemodiyalize giren hastalarda rosuvastatin’in sabit durum plazma konsantrasyonu, sağlıklı gönüllülere göre yaklaşık %50 daha fazladır.   Karaciğer yetmezliği Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, Child-Pugh puanı 7 ve altında olan hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımının arttığına ilişkin bir kanıt yoktur. Ancak Child-Pugh puanı 8 ve 9 olan 2 hastada, rosuvastatin’in sistemik yararlanımının Child-Pugh puanları daha düşük olan hastalara göre en az 2 kat arttığı gözlenmiştir. Child-Pugh puanları 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur.  

Farmasötik Şekli

ULTROX 10 mg FİLM TABLET

Formülü

Bir Ultrox 10 mg Film Tablet; 10 mg Rosuvastatin’e eşdeğer Rosuvastatin kalsiyum ve boyar madde olarak titanyum dioksit içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Siklosporin: Rosuvastatin ve siklosporin birlikte kullanıldığında, rosuvastatin’in EAA (Eğri altındaki alan) değerleri, sağlıklı gönüllülere göre 7 kat daha yüksek bulunmuştur. Rosuvastatin ve siklosporin’in birlikte kullanılması, siklosporin’in plazma konsantrasyonunda bir değişikliğe neden olmamıştır.   Vitamin K antagonistleri Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, vitamin K antagonistleri (örneğin varfarin) kullanan hastalarda rosuvastatin tedavisine başlanırken veya rosuvastatin dozu yükseltilirken INR (Internasyonel Normalize Oran) düzeyi yükselebilir. Tedavinin kesilmesi veya dozun azaltılması INR düzeyini düşürür. Bu durumlarda, INR’nin izlenmesi önerilir.   Ezetimib: Rosuvastatin ve ezetimib birlikte kullanımı, her iki ilacın EAA ve Cmaks değerlerinde bir değişikliğe yol açmamıştır. Yine de rosuvastatin ve ezetimib arasında, istenmeyen etki şeklinde bir farmakodinamik etkileşim olasılığı göz ardı edilemez.   Gemfibrozil ve diğer lipid düşürücü ilaçlar Rosuvastatin ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması, rosuvastatin’in Cmaks ve EAA (Eğri altındaki alan) değerlerinin 2 kat artması ile sonuçlanmıştır. Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre, fenofibrat ile farmakokinetik yönden bir etkileşim beklenmez, ancak farmakodinamik etkileşim olabilir. Gemfibrozil, fenofibrat, diğer fibratlar ve niasin’in (nikotinik asit) lipid düşürücü dozları (1 g/gün veya daha yüksek dozlar), HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırırlar, bunun nedeni, muhtemelen bu ilaçların tek başına kullanıldığında da miyopatiye neden olmalarıdır. Ultrox’un 40 mg dozunun bir fibrat ile birlikte kullanılması kontrendikedir. Bu tip hastalarda 5 mg dozla başlanmalıdır. Maksimum doz 10 mg/gün’dür.   Proteaz inhibitörleri Tam olarak etki mekanizması bilinmese de, proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanım, rosuvastatin maruz kalımını arttırabilir. Sağlıklı gönüllülerdeki bir farmakokinetik çalışmada, 20 mg rosuvastatin ile iki proteaz inhibitörü kombinasyonunun birlikte kullanımı, rosuvastatin kararlı durum EAA ve Cmaks değerlerinde yaklaşık olarak sırasıyla 2 ve 5 katı artış ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle proteaz inhibitörü kullanan HIV hastalarında rosuvastatinin birlikte kullanımı önerilmemektedir.   Antasidler Ultrox’un, aluminyum ve magnezyum hidroksit içeren bir antasid süspansiyon ile aynı anda kullanılması, rosuvastatin’in plazma konsantrasyonunu yaklaşık %50 azaltmıştır. Ancak, antasid, Ultrox verilmesinden 2 saat sonra verildiğinde bu etki azalmaktadır. Bu etkileşimin klinik etkisine ilişkin çalışma yoktur.   Eritromisin Rosuvastatin ve eritromisin’in birlikte kullanılması, rosuvastatin’in EAA (0-t) değerinde %20, Cmaks değerinde ise %30 azalmasına neden olmuştur. Bu etkileşim, eritromisin’in barsak motilitesini artırmasına bağlı olabilir.   Oral kontraseptifler/Hormon Replasman Tedavisi (HRT) Rosuvastatin ve oral kontraseptiflerin birlikte kullanılması, etinil östradiol ve norgestrel’in eğri altında kalan alanında, sırasıyla %26 ve %34 oranında yükselmeye neden olmuştur. Oral kontraseptif dozları belirlenirken, bu durum dikkate alınmalıdır. Rosuvastatin ve hormon replasman tedavisinin birlikte uygulandığı hastalara ilişkin farmakokinetik veri yoktur, bu nedenle benzer bir etki dışlanamaz. Ancak bu kombinasyon, klinik çalışmalarda, kadınlarda yaygın olarak kullanılmış ve iyi tolere edilmiştir.   Diğer ilaçlar Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre digoksin ile klinik etki ile bağlantılı bir ilaç etkileşimi beklenmez.   Sitokrom P450 enzimleri İn vitro ve in vivo çalışmalarının sonuçları, rosuvastatin’in sitokrom P450 izoenzimleri üzerine inhibitör ya da indükleyici bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Ek olarak, rosuvastatin bu izoenzimler için zayıf bir substrattır. Rosuvastatin ve flukonazol (CYP2C9 ve CYP3A4 inhibitörü) ya da ketokonazol (CYP2A6 ve CYP3A4 inhibitörü) arasında klinik olarak ilişkili etkileşim görülmemiştir. İtrakonazol (CYP3A4 inhibitörü) ve rosuvastatin birlikte kullanımı, rosuvastatin EAA değerlerlerinde %28’lik artışa neden olmuştur. Bu minör artış klinik olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu nedenle sitokrom P-450 aracılı metabolizmadan kaynaklı ilaç etkileşimi beklenmemektedir.   Alkolle etkileşim Potansiyel hepatit etkilerinden dolayı aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.    

Kontraendikasyonlar

Ultrox, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir: Rosuvastatin ya da ilacın içerdiği herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda Serum transaminaz düzeylerinde açıklanamayan inatçı yükselmeler ve herhangi bir serum transaminaz düzeyinde normal düzeyin üst limitinin 3 katı oranında (3xULN) yükselme görülen aktif karaciğer hastalığı olanlarda Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 30 ml/dak) Miyopatisi olan hastalarda Birlikte siklosporin kullanan hastalarda Gebelik ve laktasyon döneminde ve doğurganlık çağında olup uygun doğum kontrol yöntemi uygulamayan kadınlarda. 40 mg doz, miyopati/rabdomiyolize karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda kontrendikedir. Bu faktörler: Orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <60 mL/dak) Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat gibi)  kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar Asya kökenli hastalar Birlikte fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat gibi) kullanımı

Kullanım Şekli Ve Dozu

Ultrox ile tedaviye başlamadan önce hastaya, tedavi süresince de devam etmesi gereken standart kolesterol düşürücü diyet uygulanır. Ultrox dozu, mevcut kılavuzlar esas alınarak, tedavinin amacına ve hastanın yanıtına göre ayarlanmalıdır.   Rosuvastatin’in tavsiye edilen başlangıç dozu statine yeni başlayan ya da başka bir HMG KoA redüktaz inhibitöründen Ultrox tedavisine geçilen hastalarda oral olarak, günde tek doz 5 mg ya da 10 mg’dır.   Hastanın bireysel kolesterol seviyeleri ve potansiyel istenmeyen etki riski ile birlikte, gelecekteki kardiyovasküler olay riski dikkate alınarak başlangıç dozu ayarlanmalıdır.   Gerekirse 4 hafta sonra doz bir sonraki doz seviyesine ayarlanabilir.   Ultrox, günün herhangi bir saatinde, yemekle birlikte veya ayrı olarak alınabilir.   Çocuklarda kullanım Ultrox’un çocuklar üzerindeki güvenilirliği ve etkisi belirlenmemiştir. Deneyimler, homozigot ailesel hiperkolesterolemili az sayıda çocuk (8 yaş ve üzeri) üzerinde yapılan çalışmalarla sınırlıdır. Bu nedenle çocuklarda kullanılması önerilmez.   Yaşlılarda kullanım >70 yaş hastalarda 5 mg başlangıç dozu olarak önerilir. Yaşa göre başka bir doz ayarlamasına gerek yoktur.   Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <60 mL/dak.) başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda Ultrox’un tüm dozları kontrendikedir.   Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanım Child-Pugh puanı 7 ve altındaki hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımında bir artış olmamıştır. Ancak, Child-Pugh puanı 8 ve 9 olanlarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir. Bu hastaların böbrek fonksiyonları değerlendirilmelidir. Child-Pugh puanı 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur. Ultrox, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kontrendikedir.   Irk Asya kökenli hastalarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir. Asya kökenli hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, Asya kökenli hastalarda kontrendikedir.   Miyopatiye yatkınlığı olan hastalarda doz Miyopatiye karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörleri olan hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, bu tip hastaların bazılarında kontrendikedir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ultrox 20 mg Film Tablet; 14,28  ve 90 tabletlik blister ambalajlarda. Ultrox 40 mg Film Tablet; 14 ve 28 tabletlik blister ambalajlarda.

Ruhsat Sahibi

NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. İnkılap Mah. Akçakoca Sok. No:10 34768 Ümraniye /İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

20.02.2008  214/61

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ultrox 10 mg Film Tablet;14 ,28 ve 90 tabletlik blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Renal etkiler Ultrox’un yüksek dozları ile, özellikle 40 mg ile tedavi edilen hastalarda, daldırma testi (dipstick testing) ile tesbit edilen, genellikle tübüler kaynaklı ve birçok vakada geçici ve aralıklarla görülen proteinüri gözlenmiştir. Bu durum akut ya da ilerleyen renal hastalığın belirtisi değildir. Pazarlama sonrası kullanımda, ciddi böbrek etkilerinin görülme oranı, 40 mg dozda daha fazladır. Ultrox’un 40 mg dozu ile tedavi edilen hastaların rutin takibi sırasında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir.   İskelet kası üzerine etkileri Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir.   Ezetimib’in HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanımında, çok seyrek rabdomiyoliz vakaları izlenmiştir. Farmakodinamik etkileşim göz ardı edilemez ve birlikte kullanımda dikkatli olunmalıdır.   Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan rabdomiyoliz oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   Kreatinin Kinaz Ölçümü Kreatinin kinaz (CK), sonucun yanlış yorumlanmasına neden olabilecek ağır egzersizden sonra ya da kreatinin kinaz artışına neden olabilecek bir durumun varlığında ölçülmemelidir. Kreatinin kinaz’ın başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (>5xULN) bunu doğrulamak için 5-7 gün içinde tekrar test yapılmalıdır. Tekrarlanan test, başlangıç değerlerinin CK>5xULN olduğunu doğrular ise tedaviye başlanmamalıdır.   Tedaviden önce Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin, miyopati/rabdomiyoliz’e karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu faktörler: Böbrek yetmezliği Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Yaşın 70’in üzerinde olması Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar Birlikte fibrat kullanımı (gemfibrozil ve fenofibrat gibi)   Böyle hastalarda, rosuvastatin tedavisinin riski, sağlanacak faydaya göre değerlendirilmeli ve hasta klinik olarak izlenmelidir. Kreatinin kinaz düzeylerinin başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (CK>5xULN) tedaviye başlanmamalıdır.   Tedavi sırasında Hastalar, tuhaf kas ağrıları veya zayıflığı, özellikle ateş veya halsizlik ile birlikte görüldüğünde derhal hekime bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu hastaların CK düzeyleri ölçülmelidir. CK düzeyleri önemli ölçüde yükselirse (>5xULN) veya musküler semptomlar ağır ise ve günlük hayatta rahatsızlığa neden oluyor ise (CK ≤ 5xULN olsa bile) tedavi kesilmelidir. Semptomlar kaybolur ve CK düzeyleri normal düzeye ulaşır ise, hasta yakın olarak izlenmek ve etkili en düşük dozun kullanılması koşulu ile rosuvastatin tedavisinin yeniden başlatılması ya da başka bir HMG-KoA redüktaz inhibitörü kullanılması düşünülebilir. Semptomsuz hastalarda CK düzeylerinin rutin olarak izlenmesi gerekli değildir.   HMG-KoA redüktaz inhibitörlerini, gemfibrozil gibi fibrik asit türevleri, siklosporin, nikotinik asit, azol grubu antifungaller, proteaz inhibitörleri ve makrolid antibiyotiklerle birlikte kullanan hastalarda miyozit ve miyopati insidansının arttığı gözlenmiştir. Gemfibrozil, bazı HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırır. Bu nedenle rosuvastatin ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması önerilmez.   Rosuvastatin’in fibratlar ve niasin ile birlikte kullanılarak lipid düzeylerinde daha fazla artış sağlamanın yararları, bu kombinasyonların olası risklerine karşı dikkatlice değerlendirilmelidir. Rosuvastatin’in 40 mg dozunun fibratlarla birlikte kullanılması kontrendikedir.   Rosuvastatin, miyopati ya da rabdomiyolize sekonder olarak böbrek yetmezliği gelişme eğilimini düşündürecek ciddi akut durumdaki (örneğin sepsis, hipotansiyon, majör cerrahi girişim, travma, ağır metabolik, endokrin ve elektrolit bozuklukları veya kontrol edilemeyen konvülzyonları olan hastalar) hiçbir hastada kullanılmamalıdır.   Karaciğer üzerine etkileri Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Rosuvastatin, fazla miktarda alkol kullanan ve/veya karaciğer hastalığı hikayesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.   Rosuvastatin tedavisine başlanmadan önce ve tedaviye başlandıktan 3 ay sonra karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Serum transaminaz düzeyleri normal düzeyin üst limitinin 3 katından fazla ise rosuvastatin tedavisi kesilmeli veya doz azaltılmalıdır. Pazarlama sonrası kullanımda, raporlanan ciddi böbrek etkileri oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   Hipotiroidizm veya nefrotik sendromun neden olduğu sekonder hiperkolesterolemili hastalarda, Ultrox tedavisine başlanmadan önce altta yatan hastalık tedavi edilmelidir.   Irk Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli hastalarda beyaz ırktan olanlara göre sistemik yararlanımın arttığını göstermiştir (bkz: KULLANIM ŞEKLİ ve DOZAJ).   Proteaz inhibitörleri Proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanım önerilmemektedir.   Gebelik ve laktasyonda kullanım Gebelik kategorisi X dir. Ultrox, gebelik ve laktasyon döneminde kontrendikedir.   Ultrox kullanan, gebe kalma potansiyeli olan kadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.   Kolesterol ve kolesterol biyosentezine ait diğer maddeler fötüs gelişimi için gerekli olduğundan, HMG-KoA redüktaz enziminin inhibisyonuna bağlı ortaya çıkabilecek riskler, Ultrox tedavisinin gebelik döneminde sağlayacağı yararın önüne geçer.   Hayvan deneyleri ile sınırlı reprodüktif toksisite kanıtı elde edilmiştir. Ultrox kullanıldığı sırada gebe kalındığında tedaviye derhal son verilmelidir.   Ultrox sıçanlarda süt ile atılır. Ultrox’un anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur. Süt veren anneler tarafından kullanılması tavsiye edilmez.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkileri: Rosuvastatin’in araç ve makine kullanmaya etkisini belirlemek üzere deneysel çalışma yapılmamıştır. Ancak, rosuvastatin’in farmakodinamik etkilerine dayanarak araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi beklenmez. Araç ve makine kullanırken, tedavi sırasında sersemlik görülebileceği akılda tutulmalıdır.

Üretim Yeri

NOBELFARMA İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.                                    Sancaklar 81100 Düzce

Yan Etkileri / Advers Etkiler

İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Kontrollü klinik çalışmalarda, rosuvastatin ile tedavi edilen hastaların %4’ten daha az bir kısmı istenmeyen etkiler nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır.   İstenmeyen yan etkilerin sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).  İmmün sistem Seyrek: Anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları   Sinir sistemi Yaygın: Baş ağrısı, sersemlik   Gastrointestinal sistem Yaygın: Kabızlık, bulantı, karın ağrısı Seyrek: Pankreatit   Deri ve subkütan doku Seyrek: Pruritus, döküntü, ürtiker   Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik Yaygın: Miyalji Seyrek: Miyopati ve rabdomiyoliz   Genel Yaygın: Asteni   Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, dozun artırılması ile yan etki sıklığı artar.   Renal etkiler: Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, genellikle tübüler kaynaklı ve daldırma testi ile belirlenen proteinüri gözlenmiştir. 10 mg ve 20 mg rosuvastatin ile tedaviden bir süre sonra idrar protein düzeyinde sıfır veya eser miktardan ++ veya daha yüksek seviyelere geçiş < %1, 40 mg ile yaklaşık %3 olmuştur. 20 mg doz ile sıfır veya eser miktardan + düzeye geçişte küçük bir artış gözlenmiştir. Vakaların çoğunda, tedaviye devam edildiğinde, proteinüri kendiliğinden azalır veya kaybolur, akut ya da ilerleyen renal hastalık işareti değildir.   Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, hematüri izlenmiştir. Klinik çalışma verileri, görülme sıklığının düşük olduğunu göstermiştir.   İskelet kasına etkileri Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir.   Rosuvastatin kullanan hastalarda doza bağlı olarak CK düzeylerinde artış gözlenmiştir; bu durum vakaların çoğunda hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur. Eğer CK düzeyleri yükselirse (> 5x ULN), tedavi kesilmelidir.   Karaciğer üzerine etkileri Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin kullanan hastaların az bir kısmında doza bağlı olarak transaminaz düzeylerinde artış gözlenmiştir. Bu durum, vakaların çoğunda, hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur.   Pazarlama sonrası deneyimler Yukarıdaki advers etkilere ilaveten rosuvastatin ile edinilen pazarlama sonrası deneyimlerde aşağıdaki advers etkiler görülmüştür:   Gastrointestinal bozukluklar Bilinmiyor: diyare   Hepatobiliyer bozukluklar Çok seyrek: Sarılık, hepatit Seyrek: Transaminaz seviyelerinde artış     Kas-iskelet sistemi bozuklukları Çok seyrek: Artralji   Sinir sistemi bozuklukları Çok seyrek: Polinöropati , hafiza kaybı   Böbrek bozuklukları Çok seyrek: Hematuri   Deri ve subkütan doku Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu    Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan rabdomiyoliz, ciddi renal ve hepatik etki oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window