İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması URSOFALK
Birim Miktarı 100
ATC Kodu A05AA02
ATC Açıklaması Ursodeoksikolik asit
NFC Kodu CA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Kapsüller
Kamu Kodu A08251
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 210,4 TL (5 Nisan 2020)
Önceki Satış Fiyatı 124,3 TL (2 Mart 2020)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Doz Aşımı
    16. Endikasyonlar
    17. Farmakodinamik Özellikler
    18. Farmakokinetik Özellikler
    19. Farmasötik Şekli
    20. Formülü
    21. İlaç Etkileşmeleri
    22. Kontraendikasyonlar
    23. Kullanım Şekli Ve Dozu
    24. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    25. Saklama Koşulları
    26. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    27. Uyarılar/Önlemler
    28. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    29. Doz Aşımı
    30. Endikasyonlar
    31. Farmakodinamik Özellikler
    32. Farmakokinetik Özellikler
    33. Farmasötik Şekli
    34. Formülü
    35. İlaç Etkileşmeleri
    36. Kontraendikasyonlar
    37. Kullanım Şekli Ve Dozu
    38. Ruhsat Sahibi
    39. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    40. Saklama Koşulları
    41. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    42. Uyarılar/Önlemler
    43. Üretim Yeri
    44. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    45. Doz Aşımı
    46. Endikasyonlar
    47. Farmakodinamik Özellikler
    48. Farmakokinetik Özellikler
    49. Farmasötik Şekli
    50. Formülü
    51. İlaç Etkileşmeleri
    52. Kontraendikasyonlar
    53. Kullanım Şekli Ve Dozu
    54. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    55. Ruhsat Sahibi
    56. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    57. Saklama Koşulları
    58. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    59. Uyarılar/Önlemler
    60. Üretim Yeri
    61. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    62. Doz Aşımı
    63. Endikasyonlar
    64. Farmakodinamik Özellikler
    65. Farmakokinetik Özellikler
    66. Doz Aşımı
    67. Endikasyonlar
    68. Farmakodinamik Özellikler
    69. Farmakokinetik Özellikler
    70. Farmasötik Şekli
    71. Formülü
    72. İlaç Etkileşmeleri
    73. Kontraendikasyonlar
    74. Kullanım Şekli Ve Dozu
    75. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    76. Saklama Koşulları
    77. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    78. Uyarılar/Önlemler
    79. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • ursodeoksikolik asit (250 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan kişilerde ve özellikle çocuklarda uzun sürelerle geniş yüzeylere uygulandığı takdirde salisilizme neden olabilir. İdrarla atılımı hızlandırmak için bol sıvı içirilmelidir. Gerektiği takdirde oral veya intravenöz sodyumbikarbonat verilmelidir.

Endikasyonlar

İktiyozis, Palmar-Plantar Keratozu, Liken Pilaris, Folliküler Hiperkeratoz, Tilotik el ekzeması, Psoriasis, likenleşmiş ekzema gibi pullanan, hiperkeratozlu deri hastalıklarında (tüylü bölgeler dahil) kullanılır. Kortikoid, PUVA, SUP tedavisinden önce veya tedavi arasında Stratum Corneum fazlalıklarını uzaklaştırmak için ayrıca hiperkeratotik mikozların yüzeysel tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Salisilik asidin yüksek konsantrasyonlarda cildi yumuşatması ve cildin nem içeriğini artırmasına bağlı olarak stratum korneum tabakası üzerine keratolitik etki gösterir. Salisilik asit, komedolitik etkili diğer maddelerin penetrasyonunu artırabilir. Üre ise allerjen etkisi olmayan, antipruritik, hidratizan, keratolitik, antibakteriyel, penetrasyon artırıcı ve epidermal proliferasyonu önleyici etkileri olan bir bileşiktir. Psoriasis, iktiyozis, seboreik ve kronik atopik ekzema durumlarında hiperkeratotik özelliklere sahip olan deri keratolitik tedaviye ihtiyaç gösterir. Salisilik asit ve Üre bu amaca hizmet eden, güvenilir etki gösteren, lokal yan etkileri olmayan maddelerdir. Bunun dışında Salisilik asit preparata oldukça geniş spektrumlu antimikrobiyel ve asidojen özellikler katarken, Üre de stratum korneumda su tutulmasını sağlar.

Farmakokinetik Özellikler

Salisilik asit topikal uygulamadan sonra kişilere göre değişen oranlarda resorbe olabilir. Üre ise, vücutta proteinlerin katabolizması sonucu açığa çıkar. 100 g yağı alınmış deride 1 g Üre mevcuttur. Üre vücut sıvılarında bol miktarda endojen olarak zaten bulunduğundan topikal uygulamadan sonra Üre’nin farmakokinetiği üzerine yapılmış bir çalışma mevcut değildir. Her iki madde de tek başlarına kullanıldıklarına oranla karışım halinde daha düşük miktarda kullanılabilir. Bu suretle Salisilik asidin sistemik etki göstermesi ihtimali de azaltılmış olur.

Farmasötik Şekli

Pomad

Formülü

1 g pomatta ; Salisilik asit 0,10 g (% 10), Üre (Karbamid) 0,10 g (% 10)

İlaç Etkileşmeleri

Çok geniş yüzeylere uzun süreli uygulamalarda, özellikle kapalı bandaj tekniği ile uygulandığında antikoagülanlar, trombolitikler, ürikozürikler, antidiyabetikler, kortikosteroidler, metotreksat, nonsteroidal antienflamatuvarlar, pH ayarlayıcı ajanlar, antikonvülsanlar, tetrasiklinler, diüretikler ve diğer salisilat türevi ajanlar ile etkileşebilecek oranda absorbe olabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle bu ajanlar ile birlikte kullanılmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

Salisilik Asit, Üre veya ürünün bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı hassasiyet oluştuğu takdirde kullanılmamalıdır. Göz ve mukozalı bölgelerle temasından sakınılmalıdır. Bunun dışında bilinen bir kontrendikasyonu yoktur.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Günde 1-2 kez deriye, kıl köklerine sürülüp iyice ovulur veya daha fazla miktarlarda kapalı bandaj altında kullanılabilir. Kapalı bandaj şeklinde uygulamaların kısa süreli olmasına dikkat edilmeli ve sık tekrarından kaçınılmalıdır. Sıcak su ile yıkanmalıdır. Eğer saça sürüldüyse şampuandan önce sıvı bir yağ ile saçlar artıklardan arındırılmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Kerasal Pomad, 50 g

Saklama Koşulları

Sıcaktan koruyunuz, 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

50g’lık aluminyum tüpte, prospektüsü ile birlikte karton kutuda.

Uyarılar/Önlemler

Potansiyel toksisite sonucu doğurabilecek yükselmiş salisilat düzeylerine neden olabilecek ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. 12 yaşından küçük çocuklarda, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan kişilerde, uygulama yüzeyi ve tatbik süresi sınırlı tutulmalı ve hasta salisilat toksisitesi göstergeleri (baş dönmesi, kusma, uyuşukluk hali, işitmenin yitirilmesi, tinnitus, letarji, hyperpnea, diyare, pisikolojik dengesizlik) açısından kontrol altında tutulmalıdır. Salisilik asit toksisitesi göstergeleri tespit edildiği takdirde kullanıma ara verilmelidir.   Gebelikte kullanım C kategorisi: Salisilik asit lokal olarak uygulandığında teratojenik ve mutajenik etkiler görülmemiştir. Kerasal hamilelik ve emzirme döneminde çok gerektiğinde küçük yüzeylerde ve kısa süreli doktor kontrolü altında kullanılmalıdır. Emzirme döneminde kerasal göğüslerin üzerinde kullanılmamalıdır. Küçük çocuklarda geniş yüzeyli uygulamalardan kaçınılmalıdır. Aşırı iltihabi durumlarda irritasyona neden olabileceğinden bu durumlarda ve derideki pullanma sona erdikten sonra kullanılmamalıdır. Haricen kullanılır. Göz ve mukozalı bölgelerle temasından sakınılmalıdır. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde saklanmalıdır.   REÇETE İLE SATILIR. Doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Açık lezyonlarda ve yeni oluşmuş ekzemalarda kullanıldığı takdirde eritem, yanma veya aşırı pullanma görülebilir. Bu durumda tedavi bırakılmalıdır. Ürünün bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı alerji oluştuğu takdirde kullanıma ara verip doktorunuza başvurunuz.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜ TAKDİRDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Fluokortolon ile yapılan akut toksisite çalışmalarının sonuçları temel alınarak, ağızdan bir defada aşırı doz alınması paketin tamamı dahi alınmış olsa bile herhangi bir akut intoksikasyon riski beklenmemektedir.

Endikasyonlar

Ultralan oral, sistemik kortikoid tedavisini gerektiren tüm hastalıklarda endikedir. Başlıca, romatizmal ateş, romatoid artrit; astım bronşiyale, saman nezlesi; iltihabi ve allerjik deri hastalıkları, örn., ekzema, nörodermit (endogen ekzema, atopik dermatit), pemfigus; ilaç reaksiyonları gibi diğer allerjik hastalıklar; immun süreçlere bağlı kronik aktif hepatit (HBs-Ag negatif); nefrotik sendrom; lemfatik lösemi, özel anemi türleri gibi bazı kan hastalıkları; bazı göz hastalıkları.

Farmakodinamik Özellikler

Sistemik kullanılan tüm kortikosteroidlerde olduğu gibi, Ultralan oral antiinflamatuvar, antiproliferatif, antieksüdatif, antipiretik ve antiallerjik etki gösterir. Fluokortolon’un morbidostatik etkisi, aynı dozlarda (bkz. tablo) prednisolon ya da prednisonunkine eşdeğerdir. Buna karşılık yan etki riski belirgin şekilde daha azdır ve Cushing eşik dozu (kişiden kişiye farklılıklar göstermesine rağmen) 20 mg/gün ortalama ile daha yüksektir.  Genelde, Ultralan oral’in sodyum tutucu etkisi yoktur. 40 mg / gün üzerindeki dozlarda; potasyum, kalsiyum, magnezyum, klorür ve fosfat atılımı artar. Diabetojenik etkisi prednisolonunki gibiyken, katabolizan etkisi 30 – 40 mg ile iki misli yüksektir.

Farmakokinetik Özellikler

Oral uygulamayı takiben fluokortolon hızla absorbe edilir ve biyoyararlılığı % 80’den fazladır. Maksimal plazma düzeylerine 1-2 saat sonra ulaşılır ve doza bağlı olarak artar (5 mg: 40 – 50 ng/ml) Fluokortolon plazma proteinlerine yaklaşık % 95 oranında bağlanır ve doza bağımlılık göstermeksizin yaklaşık olarak endojen kortizol’ün yarı ömrüne karşılık gelen 90 dakikalık bir yarılanma ömrü ile monofazik itrah edilir.  Fluokortolon, insan vücudunda glukuronik ve sülfürik asit ile bir seri redüksiyon, oksidasyon ve konjugasyon reaksiyonu sonucunda hızla inaktive edilir ve metabolitleri şeklinde büyük oranda idrar ile atılır.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

1 tablet Ultralan oral, 5 mg Fluokortolon içerir. Yardımcı maddeler Metil paraben ,Propil paraben

İlaç Etkileşmeleri

Barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin, pirimidon veya rifampisin ile beraber kullanılması kortikosteroidlerin metabolizmasını arttırabilir ve sistemik etkilerini azaltabilir. Oral kontraseptifler ya da ritonavir ise tam tersine kortikosteroidlerin plazma konsantrasyonunu arttırabilir. Kortikosteroidlerin, tiyazid ya da furosemid gibi potasyum azaltıcı diüretikler ile beraber kullanılması; aşırı potasyum kaybına neden olabilir. Ayrıca beta2 agonistleri ya da ksantin ile bronkodilatasyon tedavisi veya amfoterisin B ile beraber kullanımı hipokalemi riskini arttırır. Non-steroidal antiinflamatuvar (NSAİ) ilaçlar ile kortikosteroidlerin beraber verilmesi, gastrointestinal kanama ve ülserasyon görülme sıklığını arttırabilir. Kortikosteroidler, antikoagulanlara olan cevabı değiştirebilir ve antidiyabetik ile antihipertansif ilaçlara gereksinim artabilir. Kortikosteroidler, salisilatların serum konsantrasyonunu azaltabilir ve myastenia gravis’te antikolinesterazların etkisini azaltabilir.

Kontraendikasyonlar

Etkin madde veya preparatın bileşiminde yer alan herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.   Ultralan oral, bir substitusyon ya da hayat kurtarıcı acil tedavi dışında uzun süreli sistemik terapide, aşağıdaki durumlarda uygulanmamalıdır: Mide barsak ülserleri, ağır osteoporoz, psikiyatrik anamnez, herpes simplex, herpes zoster (viremik dönemde), su çiçeği, amib enfeksiyonları, sistemik mantar enfeksiyonları, bulber ensefalik türün dışında poliomyelit, BCG aşısından sonra lemfom, glokom.   Ultralan oral aşı uygulamasının 8 hafta öncesinden 2 hafta sonrasına kadar kontrendikedir.  

Kullanım Şekli Ve Dozu

Günlük tüm dozun mümkünse bir defada ve sabahları saat 6-8 arasında çiğnemeden biraz mayi ile ve tok karnına alınması gereklidir. Bazı olgularda Ultralan oral’ın iki günde bir alınması yararlı olur (alternan tedavi). Tüm dozun sabahları bir defada alınmasıyla, endogen kortizol produksiyonunun fizyolojik ritmine optimal bir biçimde uyulmuş olur.   Yetişkinler Başlangıç dozu, genellikle 20-60 mg/gün’dür. Bu bazı olgularda daha yüksek tutulabilir (100 mg/gün’e kadar). Klinik bir iyileşmeden sonra, başlangıç dozu 2-4 günlük aralarla ve her seferinde 2.5-5 mg azaltılarak kademeli olarak indirilir. İdame dozu genellikle günde 5-20 mg, bazı özel durumlarda 40 mg kadardır. Çocuklar Genellikle başlangıçta, günde vücut ağırlığı kilosu başına 1-2 mg uygulanır. Belirgin bir etki sağlandıktan sonra kademeli olarak 2.5 mg’lık doz azaltmaları ile idame tedavisine geçilir. Erken doğanlarda, günde vücut ağırlığı kilosu başına 1.0 – 1.5 mg uygulanır. Yaş    başlangıç dozu idame dozu   mg/gün mg/gün 1 yaşa kadar 10 2.5 – 5 1 -10 yaş 10 – 30 5 – 10 10-14 yaş 20 – 40 5 – 15 Ultralan oral tedavisi birdenbire kesilmemeli, doz, kademeli olarak azaltılarak tedavi sona erdirilmelidir. Diğer kortikoidlerden Ultralan oral’a geçiş (eşdeğer dozları) Eşdeğer dozlar biyolojik değerlerle ilgili olup, şahıstan şahısa büyük sapmalar gösterebilirler. Bu nedenle, bir kortikoidden diğerine geçişte, başlangıçta 2-3 gün süreyle eşdeğer idame dozunun iki katı verilir ve daha sonra günlük dozlar azaltılarak individuel idame dozu bulunur.   Ultralan oral’ın ortalama terapötik eşdeğer dozları: 5 mg Ultralan oral (Fluokortolon)’a tekabül eden dozlar 5 mg prednison ya da prednisolon 20 mg hidrokortizon (kortizol) 6 mg 16-metilen prednisolon 4 mg 6-metil-prednisolon 2.5 mg triamsinolon 2 mg parametazon 1 mg deksametazon 0.75 mg betametazon  

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ultralan oral 20 mg, 10 tablet blister ambalaj

Saklama Koşulları

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ultralan oral 5 mg, 10 tablet blister ambalaj

Uyarılar/Önlemler

Şeker hastaları tedavinin fayda ve zararları iyice değerlendirildikten sonra ve mümkün olan en kısa sürede en düşük doz ile tedavi edilmelidir. Şeker hastalarının düzenli olarak şeker metabolizması kontrol edilmelidir.   Enfeksiyon hastalıklarında, yeterli dozlarda spesifik etkili kemoterapötikler ile verilmelidir.   Çok yüksek tansiyonda, psikiyatri öyküsü veya serebral hastalığı (serebral enfarktüs, serebral vaskülit) olan hastalarda, kornea hasarlarında, kronik böbrek yetmezliğinde, tromboza eğilimde ya da tüberküloz geçmişinde özellikle dikkatli olunmalıdır.   Psikotik reaksiyon durumunda kortikosteroid tedavisine son verilmelidir.   Akciğer tüberkülozunda, sürekli röntgen kontrolleri yapılarak, sürecin alevlenip alevlenmediği saptanmalıdır. Pozitif tüberkülin testiyle birlikte latent türlerde, profilaktik olarak kemoterapötikler verilmelidir.   Gıda, potasyum, protein ve vitaminlerden zengin, yağ, karbonhidrat ve tuzdan fakir olmalıdır.   Glokom gelişebilir.   Gebelik kategorisi C’dir.   Bir gebelikte, özellikle ilk 3 ayında tedavi ancak kesin bir endikasyonda, mümkün olan en küçük dozlarda ve kısa süre yapılmalıdır. Süt verme döneminde de yarar ve risk özenle tartılmalıdır (bkz. Yan etkiler/advers etkiler).   Gebeliğin ilk üç aylık döneminde sistemik glukokortikosteroidler ile tedavi edilen kadınlardan doğan çocukların yarık damaklı olma riskinin artmış olduğu bir kaç epidemiyolojik çalışmada gösterilmiştir. Ancak, dudak yarıkları seyrek görülen bir oluşum bozukluğudur ve şayet sistemik glikokortikosteroidler teratojenik ise bu sadece gebelik sırasında tedavi edilen 1000 kadından bir veya ikisinde artışa neden olur.   TIBBİGEREKLİLİK OLMADIKÇA HAMİLELERDE KULLANILMAMALIDIR.   Araç ve makina kullanımına etkisi   Yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Diğer tüm glukokortikoidlerde olduğu gibi, Ultralan oral ile de yüksek dozlarda ve/veya uzun süreli uygulamalarda, aşağıda belirtilen istenmeyen yan etkiler görülebilir:   Ay yüz, gövde yağlanması, myopati, hipertansiyon, osteoporoz, glikoz toleransında azalma, diabetes mellitus, seksüel hormon sekresyonunda bozukluklar (amenore, hirsutizm, impotans), striae rubrae, peteşi’ler, ekimozlar, steroid aknesi, ödem oluşumuyla birlikte sodyum retansiyonu, potasyum itrahında artma, adrenal korteksinde atrofi veya adrenal yetmezliği, vaskulit, mide şikayetleri, mide ülseri, enfeksiyon riskinde artış, immun süreçlerin frenlenmesi, yara kapanmasında yavaşlama, çocuklarda büyüme gecikmeleri, aseptik kemik nekrozları (femur ve humerus başı), glokom, katarakt, ruhsal bozukluklar, tromboz riskinde artış, pankreatit.   Nadir olgularda örn. ürtiker, ekzantem ya da deride kızarıklık gibi hipersensitivite reaksiyonları oluşabilir.   Gebelik veya süt verme döneminde glukokortikoid alan annelerin, yeni doğan çocuklarında yan etkilere dikkat edilmelidir (örn., gebeliğin son haftalarında uygulama sonucu sürrenal korteks fonksiyonu azalması)    BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.  

Doz Aşımı

Yanlışlıkla ya da kasıtlı olarak aşırı dozda alındığında mide hemen boşaltılmalı, destek tedavisi ve paranteral sıvı uygulanmalıdır. Ayrıca idrar alkali yapılmalı, diürez sağlanması yoluna gidilmelidir.

Endikasyonlar

Upren Tablet, romatoid rahatsızlıklara bağlı ağrı ve enflamasyonun tedavisi ile hafif ve orta şiddette  ağrıların semptomatik tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

İbuprofen analjezik, antienflamatuar ve antipiretik etkili bir bileşiktir. Etkisini prostaglandin sentetaz enzimini inhibe ederek gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

İbuprofen, oral olarak alındıktan sonra hızla emilerek 1-2 saat içinde en yüksek plazma konsantrasyonuna erişir. Yarılanma ömrü yaklaşık 2 saat olup, 2 nci saat içinde idrardan metabolitleri olarak atılır. Gıdalarla birlikte alınması durumunda bile absorpsiyonu etkilenmez.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Bir tablet, 400 mg ibuprofen içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanan hastalarda etkileşme olabileceğinden dikkat edilmelidir:   Antihipertansif İlaçlar: Antihipertansif etkide azalma.   Diüretikler: Diüretik etkide azalma.   Kalp glikozitleri: Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar kalp yetmezliğini artırabilir, glomerüler filtrasyon hızını azaltabilir ve kalp plazma glikozit düzeyini artırabilir.   Lityum: Lityum eliminasyonunda azalma.   Methotrexate: Methotrexate eliminasyonunda azalma.   Siklosporin: Nonsteroid antienflamatuar ilaçlarla birlikte nefrotoksisite riskinde artış.   Diğer analjezikler: İki veya daha fazla nonsteroid antienflamatuar ilaçla birlikte kullanmaktan kaçınılmalıdır.   Kortikosteroidler: Gastrointestinal kanama riskinde artış.   Antikoagülanlar: Antikoagülan etkide artış.   Kinolon grubu antibiyotikler: Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar ve kinolonlar birlikte kullanıldıklarında konvülsiyon oluşma riski artar.

Kontraendikasyonlar

İbuprofen ve diğer nonsteroidal antienflamatuar bileşiklere aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmedikçe; Yetişkinlerde günlük doz her 4 – 6 saate 1 tablettir. Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır. 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

Ruhsat Sahibi

CASEL Ecz. Cahit Selimoğlu İLAÇ SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

07.08.1998 – 188/38

Saklama Koşulları

Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde, ambalajında ve 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

20 ve 30 tabletlik blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Upren Tablet, ülserli hastalarda kanama ve perforasyon ihtimaline karşı diğer nonsteroidal antienflamatuar ilaçlar gibi kullanılmamalıdır. Kullanma zorunluluğu varsa doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Upren Tablet kullanımı sırasında görmede bozukluk görülürse tedaviye ara verilmelidir. Renal ve hepatik bozukluğu olan, koagülan tedavisi gören hastalarda doz dikkatle ayarlanmalı ve kullanılmalıdır. Hipertansiyonlu ve kalp yetmezliği olan hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem yapabileceğinden dikkatle kullanılmalıdır.   Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik Kategorisi: C (Son üç ayda D) Gebelerde yapılmış yeterli ve kontrollü çalışma mevcut değildir. İbuprofen bu nedenle gebeliğin ilk 6 ayında hekim ilacın potansiyel yararının fetüsdeki potansiyel riskini haklı göstereceğine inanıyorsa kullanılmalıdır. Gebeliğin son üç ayında ise kullanılmamalıdır.   Emziren annelerde kullanım İbuprofen anne sütüne geçmektedir. Nonsteroidal antienflamatuar ilaçların yeni doğan bebekler üzerinde zararlı etkileri olabileceği dikkate alınarak ilacın kullanımına veya emzirmeye son verilmelidir.   Araç ve makina kullanmaya etkisi: Araç ve makine kullanmaya bildirilen bir etkisi yoktur.

Üretim Yeri

Biofarma İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

En sık rastlanan yan etki, gastrointestinal şikayetlerdir. Seyrek olarak görülen yan etkiler, baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk, yüz kızarması, kaşıntı, kulak çınlaması, ödem, depresyon, sersemlik ve bulanık görmedir. Çok ender olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları, karaciğer fonksiyon testi anomalileri, böbrek fonksiyon bozukluğu, agranülositoz ve trombositopeni bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNZUA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Doz aşımının spesifik bir tedavisi yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalı, gerekli destekleyici önlemler alınmalıdır. Karaciğer fonksiyon testleri ve CK düzeyleri izlenmelidir. Hemodiyaliz etkili değildir.

Endikasyonlar

Diyet ve diğer farmakolojik olmayan tedaviler (örn. egzersiz, kilo verme) ile yeterli yanıt alınamayan durumlarda ailesel heterozigot hiperkolesterolemisi olmayan primer hiperkolesterolemili ve kombine dislipidemili (tip IIb) hastalarda diyete yardımcı olmak üzere kullanılır. Homozigot ailesel hiperkolesterolemide diyet ve diğer lipid düşürücü tedavilerle ( örn. LDL aferezi) kombine edilerek ya da bu tür tedavilerin uygun olmadığı durumlarda kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Etki mekanizması Rosuvastatin, 3-hidroksi-3-metilglutaril koenzim A’nın kolesterol prekürsörü olan mevalonat’a dönüşmesini sağlayan hız-kısıtlayıcı enzim olan HMG-CoA redüktaz’ın, selektif ve kompetetif bir inhibitörüdür. Rosuvastatin’in temel olarak etki gösterdiği yer, kolesterolün düşürülmesinde hedef organ olan karaciğerdir. Rosuvastatin, LDL’nin karaciğere girişi  ve katabolizmasını artırmak suretiyle hücre yüzeyindeki hepatik LDL reseptörlerinin sayısını artırır ve VLDL’nin hepatik sentezini inhibe ederek VLDL ve LDL partiküllerinin sayısını azaltır.   Farmakodinamik etkiler Rosuvastatin, yükselmiş LDL-kolesterol, total kolesterol ve trigliseritleri düşürür, HDL-kolesterolü yükseltir. Rosuvastatin ayrıca, ApoB, nonHDL-C, VLDL-C, VLDL-TG’leri düşürür, ApoA-I’i yükseltir. Rosuvastatin, LDL-C/HDL-C, total kolesterol/HDL-C, nonHDL-C/HDL-C, ve ApoB/ApoA-I oranlarını da düşürür.   Tablo 1: Primer hiperkolesterolemili (tip IIa ve IIb)  hastalarda doz yanıtı Doz N LDL-C Total-C HDL-C TG nonHDL-C ApoB ApoA-I Plasebo 13 -7 -5 3 -3 -7 -3 0 5 17 -45 -33 13 -35 -44 -38 4 10 17 -52 -36 14 -10 -48 -42 4 20 17 -55 -40 8 -23 -51 -46 5 40 18 -63 -46 10 -28 -60 -54 0   Rosuvastatin ile tedaviye başlandıktan sonra bir hafta içinde terapötik yanıt alınmaya başlanır, genellikle 2 hafta içinde maksimum terapötik yanıtın %90’ına ulaşılır. Tam etki genellikle 4 haftada görülür ve devam eder.   Klinik etkinlik Rosuvastatin, ırk, cinsiyet veya yaşlarına bakılmaksızın hipertrigliseridemili veya hipertrigliseridemisi olmayan hiperkolesterolemili yetişkin hasta gruplarında ve diyabet hastaları veya ailesel hiperkolesterolemili hastalar gibi özel hasta gruplarında etkilidir.   Faz III veri havuzunda, tip IIa ve IIb hiperkolesterolemili (ortalama taban seviyesi 4.8 mmol/l civarında) hastaların çoğunluğunda, rosuvastatinin, Avrupa ateroskleroz birliği (EAS, 1998) kılavuz hedeflerine göre etkili olduğu; 10 mg ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %80’inin, LDL-C seviyelerinde EAS hedeflerine ulaştığı gösterilmiştir (<3 mmol/l).   Geniş bir klinik araştırmada, heterozigot ailesel hiperkolesterolemili 435 hastaya, 20 mg’dan 80 mg’a hızlı doz titrasyon dizaynda rosuvastatin uygulanmıştır. Tüm dozlar, lipid parametreleri ve tedavi hedeflerinde yararlı etkiler göstermiştir. Günlük 40 mg’a doz titrasyonunu takiben (12 haftalık tedavi), LDL-C seviyeleri %53 oranında azalmıştır. Hastaların %33’ü LDL-C seviyelerinde EAS kılavuz hedeflerine ulaşmıştır (<3 mmol/l).   20mg’dan 40 mg’a hızlı bir doz titrasyon dönemi içeren, açık etiketli çalışmada, homozigot ailesel hiperkolesterolemili 42 hastanın rosuvastatine yanıtı değerlendirilmiştir. Tüm popülasyonda ortalama LDL-C seviyelerindeki azalma %22 olmuştur.   Sınırlı sayıda hasta üzerinde yapılan klinik araştırmalarda, rosuvastatinin fenofibrat ile birlikte kullanıldığında trigliseritlerin düşürülmesinde, niasin ile birlikte kullanıldığında ise HDL-C seviyelerinin yükseltilmesinde aditif etkisinin olduğu gösterilmiştir.   Rosuvastatinin koroner kalp hastalığı gibi lipid anormalliklerine ilişkin komplikasyonları önlediği, henüz rosuvastatin ile yapılan mortalite ve morbidite çalışmaları tamamlanmadığından kanıtlanmamıştır.   Çok merkezli, çift kör plasebo kontrollü klinik araştırmada (METEOR), ortalama 4 mmol/l LDL-C değeri ile koroner kalp hastalığı (10 yıl süresince Framingham riski <%10) için riski düşük olan fakat subklinik aterosklerozlu (Karotid intima medya inceliği ile belirlenen), 45-70 arası yaşlardaki 984 hasta; 2 yıl süresince, günde tek 40 mg rosuvastatin ya da plasebo almak üzere randomize edilmiştir. Rosuvastatin plasebo ile karşılaştırıldığında, 12 karotid arter alanı için maksimum CIMT ilerleme oranını, -0.0145 mm/yıl (%95 güvenlik aralığı -0.0196, -0.0093; p<0.0001) oranında anlamlı azaltmıştır. Taban seviyesinde değişim, rosuvastatin için -0.0014 mm/yıllık (-0.12%/yıl (anlamlı değil) bir ilerleme iken plasebo için +0.0131mm/yıl’dır.   CIMT’de azalma ve kardiyovaküler olay riskinde azalma arasında direkt bir bağlantı henüz gösterilememiştir.  METEOR çalışmasındaki popülasyon,  koroner kalp hastalığı için düşük riske sahip olduğundan rosuvastatin 40 mg hedef tedavi kitlesini yansıtmamaktadır.  Rosuvastatinin 40 mg’lık dozu, sadece yüksek kardiyovasküler riski olan şiddetli hiperkolesterolemili hastalarda reçetelenmelidir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Oral uygulamadan yaklaşık 5 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşılır. Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %20’dir.   Dağılım: Rosuvastatin, kolesterol sentezi ve LDL-C klerensinin temel olarak yer aldığı karaciğere büyük oranda geçer. Rosuvastatin’in dağılım hacmi yaklaşık 134 L’dir. Rosuvastatin, temel olarak albümin olmak üzere plazma proteinlerine %90 oranında bağlanır.   Metabolizma: Rosuvastatin’in metabolizması sınırlıdır (yaklaşık %10). Belirlenen temel metabolitler, N- desmetil ve lakton metabolitleridir.   İnsan hepatositleri kullanılarak yapılan in vitro metabolizma çalışmaları, rosuvastatinin sitokrom P450 metabolizmasında zayıf bir substrat olduğunu göstermiştir. İlgili asıl izoenzim CYP2C9 olmakla birlikte, daha az da olsa 2C19, 3A4 ve 2D6 de ilişkili izoenzimlerdendir.   N-desmetil metaboliti, rosuvastatin’den %50 oranında daha az aktif iken lakton formu klinik olarak inaktiftir. HMG-KoA redüktaz inhibitör aktivitenin %90’ından fazlası rosuvastatin tarafından gerçekleştirilir.   Atılım: Rosuvastatin’in yaklaşık %90’ı değişmemiş ilaç olarak feçes ile (absorbe edilmiş ve edilmemiş maddeden oluşur), geri kalanı idrar ile atılır. Yaklaşık %5’i idrarla değişmemiş olarak atılır. Plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 19 saattir. Eliminasyon yarı ömrü, yüksek dozlar ile artmaz. Plazma klerens geometrik ortalaması yaklaşık olarak 50 litre/saattir (%21.7 varyasyon etkinliği). Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatinin hepatik geri alımında OATP-C membran taşıyıcısı bulunur. Bu taşınma, rosuvastatin hepatik eliminasyonunda önemlidir.   Doğrusallık: Rosuvastatin’in sistemik yararlanımı doz ile orantılı olarak artar. Günlük multipl dozlardan sonra farmakokinetik parametrelerde değişiklik yoktur.     Özel popülasyonlar   Yaş ve cinsiyet Yaş ve cinsiyetin rosuvastatin’in farmakokinetiği üzerine klinik açıdan bir etkisi yoktur.   Irk Farmakokinetik çalışmalar, Asyalı gönüllülerin ortalama EAA ve Cmaks değerlerinin, Kafkaslarla kıyaslandığında yaklaşık 2 kat yükseldiğini, Asya-Hint kökenli gönüllülerin ise yaklaşık 1.3 kat yükseldiğini göstermiştir. Popülasyon farmakokinetik analizinde, Kafkaslar ve siyah gruplar arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetik değişiklik ortaya çıkmamıştır.   Böbrek yetmezliği Çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinin, rosuvastatin ya da N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonları üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (CrCl <30 mL/dak) rosuvastatin plazma konsantrasyonu sağlıklı gönüllülere göre 3 kat, N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonu ise 9 kat artmıştır. Hemodiyalize giren hastalarda rosuvastatin’in sabit durum plazma konsantrasyonu, sağlıklı gönüllülere göre yaklaşık %50 daha fazladır.   Karaciğer yetmezliği Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, Child-Pugh puanı 7 ve altında olan hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımının arttığına ilişkin bir kanıt yoktur. Ancak Child-Pugh puanı 8 ve 9 olan 2 hastada, rosuvastatin’in sistemik yararlanımının Child-Pugh puanları daha düşük olan hastalara göre en az 2 kat arttığı gözlenmiştir. Child-Pugh puanları 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur.  

Farmasötik Şekli

FİLM TABLET

Formülü

Bir Ultrox 10 mg Film Tablet; 10 mg Rosuvastatin’e eşdeğer Rosuvastatin kalsiyum ve boyar madde olarak titanyum dioksit içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Siklosporin: Rosuvastatin ve siklosporin birlikte kullanıldığında, rosuvastatin’in EAA (Eğri altındaki alan) değerleri, sağlıklı gönüllülere göre 7 kat daha yüksek bulunmuştur. Rosuvastatin ve siklosporin’in birlikte kullanılması, siklosporin’in plazma konsantrasyonunda bir değişikliğe neden olmamıştır.   Vitamin K antagonistleri Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, vitamin K antagonistleri (örneğin varfarin) kullanan hastalarda rosuvastatin tedavisine başlanırken veya rosuvastatin dozu yükseltilirken INR (Internasyonel Normalize Oran) düzeyi yükselebilir. Tedavinin kesilmesi veya dozun azaltılması INR düzeyini düşürür. Bu durumlarda, INR’nin izlenmesi önerilir.   Ezetimib: Rosuvastatin ve ezetimib birlikte kullanımı, her iki ilacın EAA ve Cmaks değerlerinde bir değişikliğe yol açmamıştır. Yine de rosuvastatin ve ezetimib arasında, istenmeyen etki şeklinde bir farmakodinamik etkileşim olasılığı göz ardı edilemez.   Gemfibrozil ve diğer lipid düşürücü ilaçlar Rosuvastatin ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması, rosuvastatin’in Cmaks ve EAA (Eğri altındaki alan) değerlerinin 2 kat artması ile sonuçlanmıştır. Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre, fenofibrat ile farmakokinetik yönden bir etkileşim beklenmez, ancak farmakodinamik etkileşim olabilir. Gemfibrozil, fenofibrat, diğer fibratlar ve niasin’in (nikotinik asit) lipid düşürücü dozları (1 g/gün veya daha yüksek dozlar), HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırırlar, bunun nedeni, muhtemelen bu ilaçların tek başına kullanıldığında da miyopatiye neden olmalarıdır. Ultrox’un 40 mg dozunun bir fibrat ile birlikte kullanılması kontrendikedir. Bu tip hastalarda 5 mg dozla başlanmalıdır. Maksimum doz 10 mg/gün’dür.   Proteaz inhibitörleri Tam olarak etki mekanizması bilinmese de, proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanım, rosuvastatin maruz kalımını arttırabilir. Sağlıklı gönüllülerdeki bir farmakokinetik çalışmada, 20 mg rosuvastatin ile iki proteaz inhibitörü kombinasyonunun birlikte kullanımı, rosuvastatin kararlı durum EAA ve Cmaks değerlerinde yaklaşık olarak sırasıyla 2 ve 5 katı artış ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle proteaz inhibitörü kullanan HIV hastalarında rosuvastatinin birlikte kullanımı önerilmemektedir.   Antasidler Ultrox’un, aluminyum ve magnezyum hidroksit içeren bir antasid süspansiyon ile aynı anda kullanılması, rosuvastatin’in plazma konsantrasyonunu yaklaşık %50 azaltmıştır. Ancak, antasid, Ultrox verilmesinden 2 saat sonra verildiğinde bu etki azalmaktadır. Bu etkileşimin klinik etkisine ilişkin çalışma yoktur.   Eritromisin Rosuvastatin ve eritromisin’in birlikte kullanılması, rosuvastatin’in EAA (0-t) değerinde %20, Cmaks değerinde ise %30 azalmasına neden olmuştur. Bu etkileşim, eritromisin’in barsak motilitesini artırmasına bağlı olabilir.   Oral kontraseptifler/Hormon Replasman Tedavisi (HRT) Rosuvastatin ve oral kontraseptiflerin birlikte kullanılması, etinil östradiol ve norgestrel’in eğri altında kalan alanında, sırasıyla %26 ve %34 oranında yükselmeye neden olmuştur. Oral kontraseptif dozları belirlenirken, bu durum dikkate alınmalıdır. Rosuvastatin ve hormon replasman tedavisinin birlikte uygulandığı hastalara ilişkin farmakokinetik veri yoktur, bu nedenle benzer bir etki dışlanamaz. Ancak bu kombinasyon, klinik çalışmalarda, kadınlarda yaygın olarak kullanılmış ve iyi tolere edilmiştir.   Diğer ilaçlar Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre digoksin ile klinik etki ile bağlantılı bir ilaç etkileşimi beklenmez.   Sitokrom P450 enzimleri İn vitro ve in vivo çalışmalarının sonuçları, rosuvastatin’in sitokrom P450 izoenzimleri üzerine inhibitör ya da indükleyici bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Ek olarak, rosuvastatin bu izoenzimler için zayıf bir substrattır. Rosuvastatin ve flukonazol (CYP2C9 ve CYP3A4 inhibitörü) ya da ketokonazol (CYP2A6 ve CYP3A4 inhibitörü) arasında klinik olarak ilişkili etkileşim görülmemiştir. İtrakonazol (CYP3A4 inhibitörü) ve rosuvastatin birlikte kullanımı, rosuvastatin EAA değerlerlerinde %28’lik artışa neden olmuştur. Bu minör artış klinik olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu nedenle sitokrom P-450 aracılı metabolizmadan kaynaklı ilaç etkileşimi beklenmemektedir.   Alkolle etkileşim Potansiyel hepatit etkilerinden dolayı aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.    

Kontraendikasyonlar

Ultrox, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir: Rosuvastatin ya da ilacın içerdiği herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda Serum transaminaz düzeylerinde açıklanamayan inatçı yükselmeler ve herhangi bir serum transaminaz düzeyinde normal düzeyin üst limitinin 3 katı oranında (3xULN) yükselme görülen aktif karaciğer hastalığı olanlarda Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 30 ml/dak) Miyopatisi olan hastalarda Birlikte siklosporin kullanan hastalarda Gebelik ve laktasyon döneminde ve doğurganlık çağında olup uygun doğum kontrol yöntemi uygulamayan kadınlarda. 40 mg doz, miyopati/rabdomiyolize karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda kontrendikedir. Bu faktörler: Orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <60 mL/dak) Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat gibi)  kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar Asya kökenli hastalar Birlikte fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat gibi) kullanımı

Kullanım Şekli Ve Dozu

Ultrox ile tedaviye başlamadan önce hastaya, tedavi süresince de devam etmesi gereken standart kolesterol düşürücü diyet uygulanır. Ultrox dozu, mevcut kılavuzlar esas alınarak, tedavinin amacına ve hastanın yanıtına göre ayarlanmalıdır.   Rosuvastatin’in tavsiye edilen başlangıç dozu statine yeni başlayan ya da başka bir HMG KoA redüktaz inhibitöründen Ultrox tedavisine geçilen hastalarda oral olarak, günde tek doz 5 mg ya da 10 mg’dır.   Hastanın bireysel kolesterol seviyeleri ve potansiyel istenmeyen etki riski ile birlikte, gelecekteki kardiyovasküler olay riski dikkate alınarak başlangıç dozu ayarlanmalıdır.   Gerekirse 4 hafta sonra doz bir sonraki doz seviyesine ayarlanabilir.   Ultrox, günün herhangi bir saatinde, yemekle birlikte veya ayrı olarak alınabilir.   Çocuklarda kullanım Ultrox’un çocuklar üzerindeki güvenilirliği ve etkisi belirlenmemiştir. Deneyimler, homozigot ailesel hiperkolesterolemili az sayıda çocuk (8 yaş ve üzeri) üzerinde yapılan çalışmalarla sınırlıdır. Bu nedenle çocuklarda kullanılması önerilmez.   Yaşlılarda kullanım >70 yaş hastalarda 5 mg başlangıç dozu olarak önerilir. Yaşa göre başka bir doz ayarlamasına gerek yoktur.   Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <60 mL/dak.) başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda Ultrox’un tüm dozları kontrendikedir.   Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanım Child-Pugh puanı 7 ve altındaki hastalarda rosuvastatin’in sistemik yararlanımında bir artış olmamıştır. Ancak, Child-Pugh puanı 8 ve 9 olanlarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir. Bu hastaların böbrek fonksiyonları değerlendirilmelidir. Child-Pugh puanı 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur. Ultrox, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kontrendikedir.   Irk Asya kökenli hastalarda sistemik yararlanımın arttığı gözlenmiştir. Asya kökenli hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, Asya kökenli hastalarda kontrendikedir.   Miyopatiye yatkınlığı olan hastalarda doz Miyopatiye karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörleri olan hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz, bu tip hastaların bazılarında kontrendikedir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Ultrox 20 mg Film Tablet; 14,28  ve 90 tabletlik blister ambalajlarda. Ultrox 40 mg Film Tablet; 14 ve 28 tabletlik blister ambalajlarda.

Ruhsat Sahibi

NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. İnkılap Mah. Akçakoca Sok. No:10 34768 Ümraniye /İSTANBUL

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

20.02.2008  214/61

Saklama Koşulları

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Ultrox 10 mg Film Tablet;14 ,28 ve 90 tabletlik blister ambalajlarda.  

Uyarılar/Önlemler

Renal etkiler Ultrox’un yüksek dozları ile, özellikle 40 mg ile tedavi edilen hastalarda, daldırma testi (dipstick testing) ile tesbit edilen, genellikle tübüler kaynaklı ve birçok vakada geçici ve aralıklarla görülen proteinüri gözlenmiştir. Bu durum akut ya da ilerleyen renal hastalığın belirtisi değildir. Pazarlama sonrası kullanımda, ciddi böbrek etkilerinin görülme oranı, 40 mg dozda daha fazladır. Ultrox’un 40 mg dozu ile tedavi edilen hastaların rutin takibi sırasında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir.   İskelet kası üzerine etkileri Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir.   Ezetimib’in HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanımında, çok seyrek rabdomiyoliz vakaları izlenmiştir. Farmakodinamik etkileşim göz ardı edilemez ve birlikte kullanımda dikkatli olunmalıdır.   Diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan rabdomiyoliz oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   Kreatinin Kinaz Ölçümü Kreatinin kinaz (CK), sonucun yanlış yorumlanmasına neden olabilecek ağır egzersizden sonra ya da kreatinin kinaz artışına neden olabilecek bir durumun varlığında ölçülmemelidir. Kreatinin kinaz’ın başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (>5xULN) bunu doğrulamak için 5-7 gün içinde tekrar test yapılmalıdır. Tekrarlanan test, başlangıç değerlerinin CK>5xULN olduğunu doğrular ise tedaviye başlanmamalıdır.   Tedaviden önce Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin, miyopati/rabdomiyoliz’e karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu faktörler: Böbrek yetmezliği Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fibrat kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Yaşın 70’in üzerinde olması Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar Birlikte fibrat kullanımı (gemfibrozil ve fenofibrat gibi)   Böyle hastalarda, rosuvastatin tedavisinin riski, sağlanacak faydaya göre değerlendirilmeli ve hasta klinik olarak izlenmelidir. Kreatinin kinaz düzeylerinin başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (CK>5xULN) tedaviye başlanmamalıdır.   Tedavi sırasında Hastalar, tuhaf kas ağrıları veya zayıflığı, özellikle ateş veya halsizlik ile birlikte görüldüğünde derhal hekime bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu hastaların CK düzeyleri ölçülmelidir. CK düzeyleri önemli ölçüde yükselirse (>5xULN) veya musküler semptomlar ağır ise ve günlük hayatta rahatsızlığa neden oluyor ise (CK ≤ 5xULN olsa bile) tedavi kesilmelidir. Semptomlar kaybolur ve CK düzeyleri normal düzeye ulaşır ise, hasta yakın olarak izlenmek ve etkili en düşük dozun kullanılması koşulu ile rosuvastatin tedavisinin yeniden başlatılması ya da başka bir HMG-KoA redüktaz inhibitörü kullanılması düşünülebilir. Semptomsuz hastalarda CK düzeylerinin rutin olarak izlenmesi gerekli değildir.   HMG-KoA redüktaz inhibitörlerini, gemfibrozil gibi fibrik asit türevleri, siklosporin, nikotinik asit, azol grubu antifungaller, proteaz inhibitörleri ve makrolid antibiyotiklerle birlikte kullanan hastalarda miyozit ve miyopati insidansının arttığı gözlenmiştir. Gemfibrozil, bazı HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırır. Bu nedenle rosuvastatin ve gemfibrozil’in birlikte kullanılması önerilmez.   Rosuvastatin’in fibratlar ve niasin ile birlikte kullanılarak lipid düzeylerinde daha fazla artış sağlamanın yararları, bu kombinasyonların olası risklerine karşı dikkatlice değerlendirilmelidir. Rosuvastatin’in 40 mg dozunun fibratlarla birlikte kullanılması kontrendikedir.   Rosuvastatin, miyopati ya da rabdomiyolize sekonder olarak böbrek yetmezliği gelişme eğilimini düşündürecek ciddi akut durumdaki (örneğin sepsis, hipotansiyon, majör cerrahi girişim, travma, ağır metabolik, endokrin ve elektrolit bozuklukları veya kontrol edilemeyen konvülzyonları olan hastalar) hiçbir hastada kullanılmamalıdır.   Karaciğer üzerine etkileri Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Rosuvastatin, fazla miktarda alkol kullanan ve/veya karaciğer hastalığı hikayesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.   Rosuvastatin tedavisine başlanmadan önce ve tedaviye başlandıktan 3 ay sonra karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Serum transaminaz düzeyleri normal düzeyin üst limitinin 3 katından fazla ise rosuvastatin tedavisi kesilmeli veya doz azaltılmalıdır. Pazarlama sonrası kullanımda, raporlanan ciddi böbrek etkileri oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   Hipotiroidizm veya nefrotik sendromun neden olduğu sekonder hiperkolesterolemili hastalarda, Ultrox tedavisine başlanmadan önce altta yatan hastalık tedavi edilmelidir.   Irk Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli hastalarda beyaz ırktan olanlara göre sistemik yararlanımın arttığını göstermiştir (bkz: KULLANIM ŞEKLİ ve DOZAJ).   Proteaz inhibitörleri Proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanım önerilmemektedir.   Gebelik ve laktasyonda kullanım Gebelik kategorisi X dir. Ultrox, gebelik ve laktasyon döneminde kontrendikedir.   Ultrox kullanan, gebe kalma potansiyeli olan kadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.   Kolesterol ve kolesterol biyosentezine ait diğer maddeler fötüs gelişimi için gerekli olduğundan, HMG-KoA redüktaz enziminin inhibisyonuna bağlı ortaya çıkabilecek riskler, Ultrox tedavisinin gebelik döneminde sağlayacağı yararın önüne geçer.   Hayvan deneyleri ile sınırlı reprodüktif toksisite kanıtı elde edilmiştir. Ultrox kullanıldığı sırada gebe kalındığında tedaviye derhal son verilmelidir.   Ultrox sıçanlarda süt ile atılır. Ultrox’un anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur. Süt veren anneler tarafından kullanılması tavsiye edilmez.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkileri: Rosuvastatin’in araç ve makine kullanmaya etkisini belirlemek üzere deneysel çalışma yapılmamıştır. Ancak, rosuvastatin’in farmakodinamik etkilerine dayanarak araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi beklenmez. Araç ve makine kullanırken, tedavi sırasında sersemlik görülebileceği akılda tutulmalıdır.

Üretim Yeri

NOBELFARMA İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.                                    Sancaklar 81100 Düzce

Yan Etkileri / Advers Etkiler

İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Kontrollü klinik çalışmalarda, rosuvastatin ile tedavi edilen hastaların %4’ten daha az bir kısmı istenmeyen etkiler nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır.   İstenmeyen yan etkilerin sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).  İmmün sistem Seyrek: Anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları   Sinir sistemi Yaygın: Baş ağrısı, sersemlik   Gastrointestinal sistem Yaygın: Kabızlık, bulantı, karın ağrısı Seyrek: Pankreatit   Deri ve subkütan doku Seyrek: Pruritus, döküntü, ürtiker   Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik Yaygın: Miyalji Seyrek: Miyopati ve rabdomiyoliz   Genel Yaygın: Asteni   Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, dozun artırılması ile yan etki sıklığı artar.   Renal etkiler: Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, genellikle tübüler kaynaklı ve daldırma testi ile belirlenen proteinüri gözlenmiştir. 10 mg ve 20 mg rosuvastatin ile tedaviden bir süre sonra idrar protein düzeyinde sıfır veya eser miktardan ++ veya daha yüksek seviyelere geçiş < %1, 40 mg ile yaklaşık %3 olmuştur. 20 mg doz ile sıfır veya eser miktardan + düzeye geçişte küçük bir artış gözlenmiştir. Vakaların çoğunda, tedaviye devam edildiğinde, proteinüri kendiliğinden azalır veya kaybolur, akut ya da ilerleyen renal hastalık işareti değildir.   Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, hematüri izlenmiştir. Klinik çalışma verileri, görülme sıklığının düşük olduğunu göstermiştir.   İskelet kasına etkileri Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir.   Rosuvastatin kullanan hastalarda doza bağlı olarak CK düzeylerinde artış gözlenmiştir; bu durum vakaların çoğunda hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur. Eğer CK düzeyleri yükselirse (> 5x ULN), tedavi kesilmelidir.   Karaciğer üzerine etkileri Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin kullanan hastaların az bir kısmında doza bağlı olarak transaminaz düzeylerinde artış gözlenmiştir. Bu durum, vakaların çoğunda, hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur.   Pazarlama sonrası deneyimler Yukarıdaki advers etkilere ilaveten rosuvastatin ile edinilen pazarlama sonrası deneyimlerde aşağıdaki advers etkiler görülmüştür:   Gastrointestinal bozukluklar Bilinmiyor: diyare   Hepatobiliyer bozukluklar Çok seyrek: Sarılık, hepatit Seyrek: Transaminaz seviyelerinde artış     Kas-iskelet sistemi bozuklukları Çok seyrek: Artralji   Sinir sistemi bozuklukları Çok seyrek: Polinöropati , hafiza kaybı   Böbrek bozuklukları Çok seyrek: Hematuri   Deri ve subkütan doku Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu    Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan rabdomiyoliz, ciddi renal ve hepatik etki oranı, 40 mg dozda daha fazladır.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Doz Aşımı

Draje

Endikasyonlar

Angina pektoris (non-stabil), yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü, koroner hastalığı veya serebrovasküler hastalığı olanlarda, geçici iskemik ataklar, ağır hipertansiyon (mevcut veya geçirilmiş), periferik damar hastalığı veya Raynaud fenomeni, toksemi (kan zehirlenmesi), metilergonovin veya diğer ergot alkaloidlerine allerji veya hipersansitivite ve gebelikte kullanılmamaktadır.

Farmakodinamik Özellikler

Uterjin 1 ml Ampul, 3 ve 100 ampullük kutularda

Farmakokinetik Özellikler

Uterjin 20 Draje, blister ambalajda

Doz Aşımı

Doz aşımında ishal meydana gelebilir. Ursodeoksikolik asidin barsaklardan emilimi doz arttıkça azaldığı için, diğer doz aşımlarından farklı olarak alınan miktarın çoğu dışkı ile atılır. İshalin, sıvı ve elektrolit replasmanı ile tedavi edilmesi yeterlidir.

Endikasyonlar

Safra kesesi fonksiyonlarının devam ettiği hastalarda, çapı 15mm’den küçük ve radyoopak olmayan kolesterol safra taşlarının eritilmesinde; ve safra taşı parçalanmasının ardından ortaya çıkan taş parçalarının eritilmesinde kullanılır. Primer biliyer sirozun semptomatik tedavisinde kullanılır. Safra reflüsüne bağlı gastrit (alkalen reflü gastrit) tedavisinde kullanılır.

Farmakodinamik Özellikler

Ursodeoksikolik asit düşük miktarlarda insan safrasında mevcuttur. Ağızdan alınan ursodeoksikolik asit; bağırsaktan kolesterol emilimini engelleyerek, karaciğerde kolesterol sentezini azaltarak ve safraya kolesterol atılımını azaltarak, safranın kolesterolle doymasını azaltır. Kolesterol safra taşları, kolesterolün dağılımına ve likit kristal oluşumuna bağlı olarak, zaman içerisinde kademeli olarak çözünür. Bugünkü bilgiler doğrultusunda, ursodeoksikolik asidin hepatik ve kolestatik karaciğer hastalıklarındaki etkisinin lipofilik, deterjan benzeri ve toksik özellikteki safra asitlerinin yerini hidrofilik, sito-protektif, non-toksik ursodeoksikolik asidin alması, hepatositlerin salgılama kapasitelerinin artması ve immünolojik düzenleyici süreçler sayesinde olduğu düşünülmektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Oral alınan ursodeoksikolik asit jejunum ve ileumun üst kısmından pasif transport ile terminal ileumdan ise aktif transport ile hızla emilir. Emilim, genellikle uygulanan dozun % 60-80’ni oranındadır Karaciğerden ilk geçiş klirensi % 60’a yaklaşır. Dağılım: Emilimden sonra hemen hemen hepsi glisin ve taurin amino asidi ile karaciğerde konjuge edilir ve safra ile atılır. Metabolizma ve atılım: Ursodeoksikolik asidin bir kısmı ince barsaklarda bakteriyel yıkım ile 7-ketolitokolik asit ve litokolik aside dönüşür. İnsanda litokolik asidin sadece çok küçük bir kısmı emilir ve litokolik asit önce karaciğerde detoksifiye edilir ve daha sonra safraya atılarak dışkıyla uzaklaştırılır. Ursodeoksikolik asidin biyolojik yarı ömrü 3.5 ila 5.8 gün arasındadır.

Farmasötik Şekli

Kapsül

Formülü

Her 1 kapsül etken madde olarak 250mg ursodeoksikolik asit ve ayrıca boyar madde olarak titanyum dioxide (E171) içerir.

İlaç Etkileşmeleri

Kolestiramin, kolestipol veya alüminyum hidroksit içeren antasidlerin ursodeoksikolik asit ile birlikte eş zamanlı kullanılması, ursodeoksikolik asidin emilimini ve etkinliğini azaltacağı için tavsiye edilmez. Eğer bu ilaçlardan biri kullanılmak zorundaysa, Ursofalk kapsül 2 saat önce veya 2 saat sonra alınmalıdır. Ursofalk siklosporinin barsaktan emilimini arttırabilir. Bu yüzden siklosporin tedavisinde olan hastaların, siklosporin kan seviyeleri doktoru tarafından kontrol edilmeli ve gerek görülürse siklosporin dozu ayarlanmalıdır. Ursofalk nadir vakalarda da olsa siprofloksasinin emilimini azaltabilir. Ursodeoksikolik asit; kalsiyum antagonisti nitrendipinin plazma tepe konsantrasyonunu ve eğri altında kalan alanını azaltır. Dapson maddesi ile etkileşimine (terapötik etkisini azaltması) dair tek vaka raporu ve diğer in vitro bulgular temelinde, ursodeoksikolik asidin ilaç metabolize eden sitokrom P450 3A4 enzimini indüklediği kabul edilebilir. Bu nedenle, bu enzim ile metabolize olan ilaçlarla birlikte kullanıldığında doz ayarlaması gerekebilir.

Kontraendikasyonlar

Ursofalk kapsül, Safra kesesi ve/veya yollarının akut enflamatuvar hastalıklarında Safra yolları tıkanıklığında Safra kesesi radyolojik olarak görüntülenemeyen, kalsifiye safra kesesi taşı olan, safra kesesi kontraktibilitesi bozuk ya da sık biliyer kolik geçiren hastalarda kullanılmamalıdır. Gebelikte kullanım: Gebelik kategorisi (B)’dir. Gebeliklerin ilk üç ayı içinde ursodeoksikolik asit kullanımına dair uygun deneyim yoktur. Doğurganlık yaşındaki kadın ursodeoksikolik asit ile tedavi edileceği zaman, mutlaka kabul edilebilir bir doğum kontrol yöntemi kullanıyor olmalıdır. Tedaviye başlamadan ise mevcut bir gebelik olup olmadığı mutlaka bertaraf edilmelidir. Güvenilirlik açısından, ursodeoksikolik asit gebeliğin ilk üç ayında kullanılmamalıdır. Emzirme döneminde kullanım: Ursodeoksikolik asidin anne sütüne geçişi hakkında yeterli bilgi olmadığı için, emziren annelerin ursodeoksikolik asidi kullanmamaları gerekir.   Araç ve Makine Kullanma Yeteneği Üzerindeki Etkiler Makine kullanımı ve araç sürüşü üzerinde olumsuz bir etki gözlemlenmemiştir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Farklı endikasyonlar için önerilen günlük dozlar şunlardır: 1) Safra kolesterol taşlarının eritilmesinde: Hekim tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde günlük doz, vücut ağırlığına göre 2 – 5 kapsül arasında değişmektedir (vücut ağırlığına göre 10mg/kg/gün ursodeoksikolik asit hesabı ile); Vücut ağırlığı Sabah Akşam Asit 60 kg’a kadar 1 1 500 mg 80 kg’ a kadar 1 2 750 mg 100 kg’ a kadar 1 3 1000 mg 100 kg’dan fazla 2 3 1250 mg Kapsüller, bir miktar sıvı ile gece yatmadan önce alınmalıdır. Kapsüller düzenli alınmalıdır, aksi takdirde Ursofalk tedavisi başarılı olmaz. Bugüne kadar edinilen bilgilerin ışığında, kolesterol safra kesesi taşlarının erimesi için genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında süreye ihtiyaç vardır. Eğer 12 aylık tedaviyi takiben, safra taşı büyüklüğünde bir azalma olmamış ise, tedaviye devam etmenin pek bir faydası yoktur. Tedavi sırasında 6 aylık aralarla, safra kesesi radyolojik tetkikleri yapılarak tedavinin başarısı kontrol edilmelidir.Bu süreçte taşlarda kalsifikasyon gelişirse, tedavi sonlandırılmalıdır. Aşırı şişman hastalar, günde 15mg/kg gibi daha yüksek dozlarda gereksinim duyarlar. 2. Primer biliyer sirozun semptomatik tedavisi için: Günlük dozaj, vücut ağırlığına göre 2 ve 6 kapsül arasında değişmektedir.(10 – 15mg ursodeoksikolik asit/kg/gün). Vücut ağırlığı Günlük Dozaj Sabah Öğle Akşam 50 kg’a kadar 2 1  - 1 75 kg’ a kadar 3 1 1 1 100 kg’ a kadar 4 1 1 2 100 kg’dan fazla 5 2 1 2 Ursofalk kapsül 34 kilogramın altındaki çocukların kullanımına uygun değildir. Kapsüller bir miktar sıvı ile, çiğnemeden yutulmalıdır. Düzenli olarak kullanılmasına dikkat edilmelidir. Primer biliyer sirozda Ursofalk Kapsül kullanımı için bir süre kısıtlaması yoktur. Nadir vakalarda, tedavi başlangıcında hastalığın semptomlarında (kaşıntı v.b gibi) kötüleşme görülebilir. Böyle bir durum meydana gelir ise Ursofalk tedavisine günde 1 kapsül ile devam edilir ve her hafta günlük doz 1 kapsül arttırılarak tabloda önerilen doza kadar çıkılır.  3) Alkalen reflü gastrit tedavisinde: Günde 1 Ursofalk kapsül alınır. Kapsüller gece yatmadan evvel içilmelidir. Önerilen tedavi süresi 10-14 gün olmakla birlikte, tedavinin süresine hastanın kliniğine göre hekimin karar vermesi uygundur.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Saklama Koşulları

25°C’nın altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

100 kapsüllük kutularda, blister ambalajlarda satışa sunulmuştur.

Uyarılar/Önlemler

Ursofalk kapsül doktor kontrolü altında kullanılmalıdır. Tedavinin ilk üç ayında, karaciğer fonksiyon testleri [AST (SGOT), ALT (SGPT) ve γ-GT] 4 haftalık aralıklarla, daha sonra 3 ayda bir kez olmak üzere kontrol edilmelidir. Ursofalk kapsül 34 kilogramın altındaki çocukların kullanımına uygun değildir. Tedavinin ilerlemesini değerlendirmek ve safra taşlarında kalsifikasyon olup olmadığını görmek amacıyla, tedavinin başlamasından 6-10 ay sonra oral kolesistografi ile safra kesesi görülmeli; ayakta ve yatarak ultrasonografik inceleme ile tıkanıklık açısından izlenmelidir.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Sık görülenler(>%1):   Dışkıda yumuşama veya ishal Çok nadir görülenler(<%0.01): Şiddetli sağ üst kadran ağrısı(primer biliyer siroz tedavisi esnasında) Safra taşlarının kalsifikasyonu Hepatik sirozun dekompansasyonu (primer biliyer sirozun ilerlemiş kademelerinin tedavisi esnasında, tedavi kesildiğinde kısmen gerileyen) Ürtiker. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜ TAKDİRDE DOKTORUNUZA DANIŞINIZ.
(Visited 101 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window