İlaç Sınıfı Beşeri İthal İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ZALVOR
Birim Miktarı 1
ATC Kodu P03AC04
ATC Açıklaması Permetrin
NFC Kodu TA
NFC Açıklaması Topikal Harici Kremler
Kamu Kodu A08563
Orijinal / Jenerik Türü 20 YIl
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 19,54 TL (26 Şubat 2018)
Önceki Satış Fiyatı 17,01 TL (22 Mart 2017)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 7,56 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    2. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    3. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    4. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    5. İlaç Nasıl Kullanılır
    6. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    7. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    8. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    9. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    10. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    11. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    12. Etkin Maddeler
    13. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    14. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    15. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    16. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    17. İlaç Nasıl Kullanılır
    18. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    19. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    20. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    21. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    22. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    23. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    24. Etkin Maddeler
    25. Farmakodinamik Özellikler
    26. Farmakokinetik Özellikler
    27. Farmasötik Form
    28. Gebelik Ve Laktasyon
    29. Geçimsizlikler
    30. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    31. İstenmeyen Etkiler
    32. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    33. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    34. Kontrendikasyonlar
    35. Kullanım Yolu
    36. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    37. Müstahzar Adı
    38. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    39. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    40. Raf Ömrü
    41. Ruhsat Numarası(Ları)
    42. Ruhsat Sahibi
    43. Ruhsat Sahibi
    44. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    45. Terapötik Endikasyonlar
    46. Üretici Bilgileri
    47. Yardımcı Maddeler
    48. Yardımcı Maddelerin Listesi
    49. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    50. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    51. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    52. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    53. İlaç Nasıl Kullanılır
    54. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    55. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    56. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    57. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    58. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    59. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    60. Etkin Maddeler
    61. Farmakodinamik Özellikler
    62. Farmakokinetik Özellikler
    63. Farmasötik Form
    64. Gebelik Ve Laktasyon
    65. Geçimsizlikler
    66. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    67. İstenmeyen Etkiler
    68. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    69. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    70. Kontrendikasyonlar
    71. Kullanım Yolu
    72. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    73. Müstahzar Adı
    74. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    75. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    76. Raf Ömrü
    77. Ruhsat Numarası(Ları)
    78. Ruhsat Sahibi
    79. Ruhsat Sahibi
    80. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    81. Terapötik Endikasyonlar
    82. Üretici Bilgileri
    83. Yardımcı Maddeler
    84. Yardımcı Maddelerin Listesi
    85. Doz Aşımı
    86. Endikasyonlar
    87. Farmakodinamik Özellikler
    88. Farmakokinetik Özellikler
    89. Farmasötik Şekli
    90. Formülü
    91. İlaç Etkileşmeleri
    92. Kontraendikasyonlar
    93. Kullanım Şekli Ve Dozu
    94. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    95. Ruhsat Sahibi
    96. Ruhsat Tarihi Ve Numarası
    97. Saklama Koşulları
    98. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    99. Uyarılar/Önlemler
    100. Üretim Yeri
    101. Yan Etkileri / Advers Etkiler

İlaç Etken Maddeleri

  • permetrin (1500 mg)

İlaç Prospektüsü

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Bromobutil kauçuk tıpa ve alüminyum kapüşon ile kapatılan 1 adet Tip I, renksiz, cam flakon ve bir adet kullanma talimatı ile sunulmaktadır. 

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç veya makine kullanırken, ara sıra baş dönmesi veya nöbetlerin ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

ZOFUNOL 100mg/50ml IV İnfüzyonluk Çözelti İçeren Flakon

İlaç Nasıl Kullanılır

Her flakon 100 mg flukonazol içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Damar içine uygulanır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

ZOFUNOL 100mg/50ml IV İnfüzyonluk Çözelti İçeren Flakon

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

60 ay

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

238/20

Doz Aşımı Ve Tedavisi

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Etkin Maddeler

Sodyum klorür, enjeksiyonluk su, hidroklorik asit, sodyum hidroksit.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

ZEMPLAR®  2 mg/ml I.V. enjeksiyonluk çözelti, 1 ml’ lik ampullerde (Av. Farm. Tip I cam), 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar yapılmamıştır.  

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ   Eğer; Parikalsitol veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı alerjik (aşırı hassas) iseniz. Kanınızda çok yüksek seviyelerde kalsiyum veya vitamin D var ise. Doktorunuz bu durumların sizin için geçerli olup olmadığını söyleyebilecektir.   ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ   Eğer; Diyetinizdeki fosfor miktarını sınırlandırmak önemlidir. Fosfat bağlayıcı ilaçlar, fosfor seviyelerini kontrol etmek için gerekli olabilir. Eğer kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsanız, dozunuzun doktorunuz tarafından ayarlanması gerekebilir. Bir kalp rahatsızlığı için bazı dijital türevleri içeren ilaçlar ile tedavi görüyorsanız doktorunuzu bilgilendirmeniz önemlidir. Çünkü dijital türevler kanınızdaki kalsiyum seviyelerinde artmaya ve bununla beraber bu ilaçla ilgili istenmeyen etkilerin görülmesini arttırmaya neden olabilir. Doktorunuzun tedavinizi izlemesi için kan testleri yaptırması gerekecektir. ZEMPLAR®’ın bileşiminde bulunan propilen glikol, alkol benzeri belirtilere neden olabilir.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.   ZEMPLAR®’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması:   Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   ZEMPLAR® için gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir bundan dolayı Zemplar® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   ZEMPLAR®’ın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Eğer bebeğini emziren bir anne iseniz, doktorunuz ilacın sizin için olan önemini dikkate alarak, emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceğine karar verecektir.   Araç ve makine kullanımı Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışma yapılmamıştır.   ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler ZEMPLAR®, %20 h/h etanol (alkol) içermektedir. Her bir doz 1.3 gram’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır. Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı:   Eğer aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz; Belli kalp hastalıklarında kullanılan, dijital türevleri içeren ilaçlar: bu ilacın istenmeyen etkilerini arttırabilirler. Fosfat veya vitamin D içeren ilaçlar: organizmada kalsiyum artışı ve kalsiyum-fosfor oranı riskinde yükselme bulunur. Kalsiyum, alüminyum veya magnezyum içeren ürünler (örn. antiasit, fosfat bağlayıcı): organizmada bu bileşiklerin seviyelerini arttırabilirler. Tiyazid olarak bilinen diüretik ilaçlar: kandaki kalsiyum seviyelerini arttırabilirler. Mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan ketokonazol içeren ilaçlar. Herhangi bir ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz. 

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa ZEMPLAR® kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüzde şişme (anjiyoödem), ağızda şişme (larenjeal ödem) ve kurdeşen (ürtiker). Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZEMPLAR®’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Kan: Kırmızı hücrelerin sayısında azalma (anemi), beyaz hücrelerin sayısında azalma (lökopeni), bezlerde iltihaplanma (lenfadenopati), kanama zamanında artış. İmmün sistem: Alerjik reaksiyon, ciltte kırmızı döküntü. Metabolizma ve beslenme: Ayak bileği, ayak ve bacaklarda genel veya bölgesel şişme (ödem) sonucu ağırlık hissetme, karaciğer enziminde (AST) artış, kilo kaybı, kanda yüksek kalsiyum seviyeleri (hiperkalsemi), ve kanda yüksek fosfor seviyeleri (hiperfosfatemi). Sinir sistemi: Zihin karışıklığı, deliryum (huzursuzluk, taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu), sersemlik, yürüyüş tarzında anormallik, huzursuzluk, kişilik bozuklukları (depersonalizasyon), duyu azalması (hipoestezi), uykusuzluk (insomnia), bir kas ya da kas grubunun ani ve kısa süreli kasılmaları (miyoklonus), sinirlilik, karıncalanma, tutukluk, uyuşma (parestezi), şaşkınlık, şok hali veya düşünme yavaşlığı (stupor). Özel duyular: Bir çeşit göz iltihabı (Konjonktivit), kulak bozuklukları ve göz içi basıncının artması (glokom). Kardiyovasküler sistem: Düşük tansiyon (hipotansiyon), kalp atım düzensizliği (aritmi), kalpte bir çeşit atım bozukluğu (atriyal flatter), beyinde kan akışının azalması veya olmaması (serebral iskemi veya serebrovasküler olay), kalp durması (kardiyak arrest), yüksek tansiyon (hipertansiyon), bayılma (senkop). Solunum sistemi: Astım, öksürük nöbetleri, nefes almada güçlük (dispne), burun kanaması, akciğerlerde su birikmesi (pulmoner ödem), yutak  iltihabı (faranjit), akciğer iltihabı (pnömoni). Sindirim sistemi: İştahsızlık (anoreksi), kalın bağırsak iltihabı (kolit), kabızlık, ishal, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü (dizfaji), mide ağrısı (gastrointestinal bozukluk), mide mukozası iltihabı (gastrit), rektal kanama, susama, bulantı, kusma, hazımsızlık (dispepsi), gastrointestinal kanama. Deri: Saç dökülmesi (alopesi), kadınlarda erkek vücuduna atfedilen bölgelerde aşırı ve artan kıl büyümesi (hirsutizm), ciltte kırmızı döküntü, terleme ve döküntü (vezikülöbüllöz döküntü). Kaslar: Eklem ağrısı (artralji), kas ağrısı (miyalji) ve kas seğirmesi. Ürogenital sistem: Cinsel güçsüzlük (impotans), meme kanseri, meme ağrısı ve vajina iltihabı (vajinit). Bir bütün olarak vücut: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, yaygın ağrı, kuvvetsizlik (asteni), sırt ağrısı, göğüs ağrısı (torasik ağrı), ateş, grip, iltihap oluşturan mikrobik hastalık (enfeksiyon), kırıklık ve bakterilerin kana geçmesi sonucunda ateş ve titremeye neden olan hastalık (sepsis). Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Endokrin sistem: Paratiroid (organizmadaki kalsiyum seviyelerini düzenleyen hormon) bozukluk. Sinir sistemi: Sersemlik hissi. İmmün sistem: Kaşıntı. Özel duyular: Tat duyusunda bozukluk. Kardiyovasküler sistem: Çarpıntı. Bir bütün olarak vücut: Baş ağrısı, üşüme, kötü hissetme. Bunlar ZEMPLAR®’ın hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar   ZEMPLAR®, hemodiyaliz girişi yoluyla bir doktor tarafından uygulanmalıdır. ZEMPLAR®’ı herhangi bir zamanda (diyaliz sırasında herhangi bir aralıkta) gün aşırıdan daha sık kullanmamalısınız.   Uygulama yolu ve metodu   Bu ilacın uygun dozu her bir hasta için belirlenmelidir. Doktorunuz dozunuzu belirlemeye yardımcı olması için bazı laboratuar test sonuçlarını kullanacaktır. ZEMPLAR® ile tedavi başlatıldığında, bir doz ayarlama dönemi olacaktır. Kullandığınız ZEMPLAR® dozu, tedaviye verdiğiniz yanıta göre sık sık değiştirilebilir.   Değişik yaş grupları   Çocuklarda kullanımı: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır. 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda parikalsitol farmakokinetiği araştırılmamıştır.   Yaşlılarda kullanımı: 65 yaş ve üzeri parikalsitol kullanan hastalar ile sınırlı sayıda deneyim bulunmaktadır fakat yapılan çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Özel kullanım durumları:   Karaciğer yetmezliği: Hafif ve orta derecede şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.     Böbrek yetmezliği: Hemodiyaliz işleminin ZEMPLAR® atılımı üzerinde temel bir etkisi yoktur. Fakat, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında kronik böbrek yetmezliği hastalarında ilacın kandan temizlenmesi azalır ve vücutta kalış süresi artar.   Eğer ZEMPLAR®’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla ZEMPLAR® kullandıysanız   ZEMPLAR®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZEMPLAR®’ın doz aşımı hiperkalsemiye (yüksek kalsiyum seviyesi) yol açabilir ve acil müdahale gerektirir. ZEMPLAR® diyaliz ile vücuttan atılmaz. Böyle bir durum oluşursa doktorunuzla temasa geçiniz.   ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak %30 h/h propilenglikol içerir. Yüksek doz propilenglikol uygulaması ile ilişkili toksik etkilerin izole vakaları tanımlanmıştır. Bu ilacın alınması ile böyle bir durum beklenmese bile diyaliz prosedürü sırasında propilenglikol vücuttan atılmaktadır.   ZEMPLAR®’ı kullanmayı unutursanız   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   ZEMPLAR® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler   Doktorunuz tedavinizi sonlandırmanızı söyleyinceye kadar, ZEMPLAR® tedavisine doktorunuzun verdiği talimata göre devam etmeniz önemlidir.  

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZEMPLAR® 2 mg/ml 1 ml’lik ampullerde 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur. Her 1 ml ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti 2 mikrogram parikalsitol içerir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti; sulu, berrak ve renksiz bir çözeltidir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, aktif Vitamin D’nin sentetik bir formunu içerir ve vitamin D grubu ilaçlara aittir. Vitamin D, karaciğerde başlayan ve böbreklerde tamamlanan iki basamaklı proses ile vücutta aktive olur. Aktif D vitamini, böbrekler ve kemikler de dahil olmak üzere, vücuttaki birçok dokunun normal faaliyet göstermesi için gerekli bir maddedir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, vücut yeterli miktarda üretemediğinde aktif D vitamini için bir kaynak sağlar. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, hemodiyalize girilen kronik böbrek hastalığındaki düşük aktif D vitamini seviyeleri ile ilişkilendirilen kandaki yüksek paratiroid hormon seviyelerinin (sekonder hiperparatiroidizm) önlenmesi ve tedavisinde kullanılmaktadır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZEMPLAR®’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.  ZEMPLAR®’ı 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.  Tek bir kullanım içindir. Her bir ampulden arta kalan çözelti atılmalıdır.  Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.  Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZEMPLAR®’ı kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz ZEMPLAR®’ı  kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir. Çözelti berrak ve renksizdir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR.   Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrol Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik’lerine uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZEMPLAR® 2 mg/ml, I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 1 ml 

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

İn vitro bir çalışma parikalsitolün 50 nM’ye (21 ng/ml) kadarki dozlarda (en yüksek test edilen dozdan sonra elde edilenden yaklaşık 20 kat daha fazla) CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A inhibitörü olmadığını göstermiştir. Canlı primer ekilen hepatositlerde 50 nM’ye kadarki parikalsitol konsantrasyonlarında gözlemlenen indüksiyon pozitif kontrollerin 6-19 kat indüksiyon gösterdiği yerde CYP2B6, CYP2C9 veya CYP3A için 2 kat daha azdı. Bundan dolayı ZEMPLAR®’ın, sitokrom P450 enzimleri (CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A) ile metabolize olan ilaçları inhibe etmesi ve CYP2B6, CYP2C9 veya CYP3A ile metabolize olan ilaçların klerensini indüklemesi beklenmemektedir.   ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.   Ketokonazol: ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile çalışılmamış olmasına rağmen, ketokonazolün 200 mg’lık çoklu dozla, 5 gün boyunca günde 2 kez alınmasının ZEMPLAR® kapsüllerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi sağlıklı deneklerde çalışılmıştır. Ketokonazol varlığında parikalsitolün Cmax değeri en az etkilenmiş, fakat EAAo-¥ değeri yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Parikalsitolün ortalama yarı ömrü, tek başına alındığındaki 9.8 saate kıyasla, ketokonazol varlığında 17.0 saattir (bkz. Bölüm 4.4). Parikalsitol kısmen CYP3A tarafından metabolize edildiğinden ve ketokonazolün güçlü bir sitokrom P450 3A enzimi inhibitörü olduğu bilindiğinden parikalsitolü ketokonazol ve diğer güçlü P450 3A inhibitörleri ile birlikte verirken dikkatli olunmalıdır.   Dijital toksisitesi herhangi bir nedene bağlı hiperkalsemi tarafından potansiyalize edilebilir; bu nedenle ZEMPLAR® ile birlikte dijital verildiğinde dikkatli olunmalıdır.   Fosfat veya vitamin D ilişkili tıbbi ürünler, artan hiperkalsemi riski ve kalsiyum fosfor çarpımı (Ca x P) yükselmesi nedeniyle parikalsitol ile birlikte alınmamalıdır.   Artmış alüminyum kan seviyesinden dolayı ve alüminyum kemik toksisitesi oluşabileceği için alüminyum içeren preparatlar (örn.antiasitler, fosfat bağlayıcılar) kronik bir şekilde vitamin D tıbbi ürünleri ile birlikte kullanılmamalıdır.   Kalsiyum bağlayıcı preparatların veya tiyazid diüretiklerinin yüksek dozları hiperkalsemi riskini arttırabilir.   Magnezyum içeren preparatlar (örn. antiasitler) vitamin D preparatları ile beraber alınmamalıdır çünkü hipermagnezemi oluşabilir.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

ZEMPLAR®’ın aşırı dozu hiperkalsemiye yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4).   Klinik olarak anlamlı hiperkalsemisi olan hastaların tedavisi için ZEMPLAR® dozu derhal azaltılmalı ya da kesilmeli, düşük kalsiyumlu diyet uygulanmalı, kalsiyum desteği kesilmeli, hasta mobilize edilmeli, sıvı ve elektrolit dengesizliklerine dikkat edilmeli, elektrokardiyografik anormallikler değerlendirilmeli (dijital alan hastalarda kritik önem taşır) ve hemodiyaliz ya da gerekirse kalsiyumsuz bir diyalizat ile periton diyalizi uygulanmalıdır. Serum kalsiyum düzeyleri normokalsemi oluşana kadar sık sık izlenmelidir.   Parikalsitol belirgin bir şekilde diyaliz ile uzaklaştırılmaz.   ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, yardımcı madde olarak %30 (h/h) propilen glikol içerir. Yüksek dozlardaki uygulamada Merkezi Sinir Sistemi depresyonu, hemoliz ve laktik asidoz izole vakaları, propilen glikol ile ilişkili toksik etki olarak bildirilmiştir. Propilen glikol diyaliz işlemi sırasında elimine edildiği için bu etkilerin ZEMPLAR® uygulamasında bulunması beklenmemesine rağmen doz aşımı durumlarındaki toksik etki riski dikkate alınmalıdır.

Etkin Maddeler

Parikalsitol. Her 1 ml ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti 2 mikrogram parikalsitol içerir (Her 1 ml ampul 2 mikrogram parikalsitol içerir).

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup:      Vitamin D ve analogları ATC kodu:                        A11CC   Etki Mekanizması   Parikalsitol, kalsitriolün yan zincirindeki (D2) ve  A (19-nor) halkasındaki değişimlerle selektif D vitamini reseptörü (VDR) aktivasyonuna izin veren sentetik, biyolojik olarak aktif bir D vitamini analogudur. Parikalsitol paratiroid bezlerdeki VDR’yi, barsaklardaki VDR’yi artırmadan selektif şekilde artırarak düzenler ve kemik rezorpsiyonu üzerinde daha az aktiviteye sahiptir. Parikalsitol aynı zamanda paratiroid bezlerindeki kalsiyuma duyarlı reseptörleri de çoğaltarak düzenler. Sonuç olarak, parikalsitol, paratiroid proliferasyonunu inhibe ederek ve  PTH sentezini ve sekresyonunu azaltarak, kalsiyum ve fosfor düzeyleri üzerinde minimal bir etkiyle paratiroid hormon (PTH) düzeylerini düşürür ve kemik hacmini sürdürmek ve mineralizasyon yüzeylerini artırmak için kemik hücreleri üzerinde doğrudan etki gösterebilir. Kalsiyum ve fosfor homeostazının normalizasyonu ile anormal PTH düzeylerinin düzeltilmesi, kronik böbrek hastalığı ile bağlantılı metabolik kemik hastalığını önleyebilir veya tedavi edebilir.   Klinik Çalışmalar   Yetişkin hastalar Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarındaki çalışmalar, plasebo ile karşılaştırıldığında parikalsitolün PTH seviyelerini hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık olmadan baskıladığını göstermektedir. Yine de parikalsitol uygulandığında serum fofor, kalsiyum ve kalsiyum fosfor çarpımı (Ca x P) artabilir.   Hemodiyalizdeki kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarının 3 adet 12 haftalık, plasebo kontrollü, faz III çalışmasında parikalsitol dozu haftada üç kez 0.04 μg/kg’da başlanmıştır. İntakt paratiroid hormonu (iPTH) seviyeleri bazal seviyeden en az %30 azalıncaya kadar veya beşinci bir artış dozu 0.24 μg/kg’a getirinceye kadar veya iPTH 100 pg/ml’nin altına düşünceye kadar veya herhangi bir iki hafta periyodunda Ca x P ürünü 75’den yüksek oluncaya kadar veya herhangi bir zamanda serum kalsiyum 11.5 mg/dl’den daha yükseğe çıkıncaya kadar doz  her iki haftada bir 0.04 μg/kg arttırılmıştır.   Parikalsitol ile tedavi edilen hastalar 6 hafta içinde ortalama %30’luk iPTH azalmasını sağlamıştır. Bu çalışmalarda, parikalsitol ve plasebo ile tedavi edilen hastalar arasında hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık bulunmamıştır. Bu çalışmaların sonuçları aşağıda yer almaktadır.    Grup (Hasta sayısı) Bazal ortalama (Aralık) Bazal- Final Değerlendirme’de Ortalama (SE) değişiklik iPTH (pg/ml) Parikalsitol (n=40) 783 (291-2076) -379 (43.7) Plasebo (n=38) 745 (320-1671) -69.6 (44.8) Alkali fosfataz (U/L) Parikalsitol (n=31) 150 (40-600) -41.5 (10.6) Plasebo (n=34) 169 (56-911) +2.6 (10.1) Kalsiyum (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 9.3 (7.2-10.4) +0.47 (0.1) Plasebo (n=38) 9.1 (7.8-10.7) +0.02 (0.1) Fosfor (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 5.8 (3.7 – 10.2) +0.47 (0.3) Plasebo (n=38) 6.0 (2.8 – 8.8) -0.47 (0.3)

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler    Emilim Parikalsitolün farmakokinetiği hemodiyaliz gereken Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) olan hastalarda araştırılmıştır. ZEMPLAR® intravenöz bolus enjeksiyonla uygulanır. 0.04 ile 0.24 mg/kg arasındaki dozlarda verildikten iki saat sonra parikalsitol konsantrasyonları hızla düşer; ardından, parikalsitol konsantrasyonları yaklaşık 15 saatlik bir ortalama yarı-ömürle, log-lineer biçimde düşme gösterir. Çoğul dozlardan sonra parikalsitol birikimi gözlenmemiştir.   Dağılım: Parikalsitol büyük ölçüde plazma proteinlerine bağlanır (>%99). Sağlıklı bireylerde sabit durum dağılım hacmi yaklaşık 23.8 L’dir. Hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 hastalarında 0.24 mg/kg parikalsitol dozunu takiben ortalama sanal dağılım hacmi 31 L – 35 L arasındadır.   Biyotransformasyon: İdrar ve dışkıda bazı bilinmeyen metabolitler saptanırken, idrarda parikalsitole rastlanmamıştır. İn vitro veriler, parikalsitolün çoklu hepatik ve hepatik olmayan enzimler (mitokondriyal CYP2A, CYP3A4 ve UGT1A4 dahil) ile metabolize olduğunu göstermektedir. Tanımlanan metabolitler; 24(R)-hidroksilasyon ürününü (plazmada düşük seviyelerde bulunmaktadır), 24, 26- ve 24, 28-dihidroksilasyon, ve direkt glukuronidasyon ürünlerini içermektedir. Parikalsitol 50 nM (21 ng/ml) konsantrasyonlarına kadar CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A inhibitörü değildir. Parikalsitolün benzer konsantrasyonlarında CYP2B6, CYP2C9 ve CYP3A4 için iki kat indüksiyondan daha azı kaydedilmiştir.   Eliminasyon: Parikalsitol primer olarak hepatobiliyer atılımla elimine edilmiştir. Sağlıklı kişilerde radyoaktif dozun %63’ü dışkıdan atılırken yalnızca %19’u idrarda bulunmuştur. Sağlıklı kişilerde 0.04-0.16 mg/kg’lık doz aralığında parikalsitolün ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 5-7 saattir.   Doğrusallık / doğrusal olmayan durum: Parikalsitol konsantrasyonları log-lineer biçimde düşme gösterir.   Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 Hastalarında Tek 0.24 mg/kg IV Bolus Dozundan sonra Parikalsitol Farmakokinetik Parametreleri (Ortalama ± SD)   KBY Evre 5 – Hemodiyaliz (n=14) KBY Evre 5 – Peritonal Diyalizi (n=8) Cmax (ng/ml) 1.680±0.511 1.832±0.315 EAA0-¥ (ng×h/ml) 14.51±4.12 16.01±5.98 b (1/h) 0.050±0.023 0.045±0.026 t1/2 (h)* 13.9±7.3 15.4±10.5 KL (l/h) 1.49±0.60 1.54±0.95 Vdb (l) 30.8±7.5 34.9±9.5 * harmonik ortalama ± psödo standart sapma     Hastalardaki karakteristik özellikler   Geriyatrik popülasyon: Parikalsitol farmakokinetiği 65 yaşın üzerindeki geriyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Pediyatrik popülasyon: Parikalsitol farmakokinetiği 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Cinsiyet: Parikalsitol farmakokinetiği cinsiyete bağlı değildir.   Karaciğer yetmezliği: Parikalsitol (0.24 mg/kg) durumu hafif (n=5) ve orta şiddetli (n=5) hepatik bozukluğu (Child-Pugh metodunda belirtildiği gibi) olan hastalar ile normal karaciğer fonksiyonu (n=10) olanlarda karşılaştırıldı. Bağlanmamış durumdaki parikalsitolün farmakokinetiği bu çalışmada değerlendirilen karaciğer fonksiyon aralığı boyunca benzer niteliktedir. Hafif ve orta şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.      Böbrek yetmezliği: Parikalsitol farmakokinetiği hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında incelenmiştir. Hemodiyaliz işleminin parikalsitol eliminasyonu üzerinde temel bir etkisi bulunmamaktadır. Fakat sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastaları azalmış klerens (KL) ve artmış yarı ömür göstermiştir

Farmasötik Form

Enjeksiyonluk çözelti. Steril, berrak, renksiz, sulu bir çözeltidir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir. Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir. Bundan dolayı ZEMPLAR® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Gebelik dönemi Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur.   Laktasyon dönemi Sıçanlardaki çalışmalar parikalsitolün süte geçtiğini göstermiştir. Parikalsitolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.   Emziren annede ilacın annedeki önemi dikkate alınarak emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceği kararının verilmesi gereklidir.   Üreme yeteneği / Fertilite Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [µg/m2] insanda önerilen (14 mg-0.24 mg/kg) dozun 13 katına eşdeğer olan 20 mg/kg  intravenöz dozunda sıçanlarda fertilite (erkek veya dişi) üzerinde etkisi yoktur.  

Geçimsizlikler

Propilen glikol, heparin ile etkileşir ve etkisini nötralize eder. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak propilen glikol içerir ve heparinden farklı bir enjeksiyon kanalından uygulanmalıdır.   Bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 13.05.2009 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

ZEMPLAR® ile Faz II, III ve IV klinik çalışmalarında yaklaşık 600 hasta tedavi edilmiştir. Bütünüyle, ZEMPLAR®  ile tedavi edilen hastaların %6’sı advers reaksiyonlar bildirmiştir.  ZEMPLAR® tedavisi ile ilişkilendirilen en yaygın advers reaksiyon hastaların %4.7’sinde oluşan hiperkalsemidir. Hiperkalsemi, PTH’ın aşırı baskılanma seviyesine bağlıdır ve uygun bir doz titrasyonu ile en aza indirgenebilir.   Klinik çalışmalardan, parikalsitol ile muhtemelen, büyük olasılıkla veya kesinlikle ilişkili olan advers reaksiyonlar aşağıdaki tabloda vücut sistemi ve sıklık olarak verilmiştir.     Sıklık kategorileri şu şekildedir; Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100, <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000, <1/100); seyrek (≥1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000, izole raporlar dahil), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Her bir sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasında verilmektedir.   Endokrin sistem Yaygın:                    Paratiroid bozukluk.   Kan ve lenf sistemi Yaygın olmayan:          Anemi, lökopeni, lenf adenopati, artmış kanama zamanı.   İmmün sistem bozuklukları Yaygın:                     Pruritus. Yaygın olmayan:          Alerjik reaksiyon, döküntü.   Metabolizma ve beslenme hastalıkları Yaygın:                     Hiperkalsemi, hiperfosfatemi. Yaygın olmayan:          Ödem, periferal ödem, artmış AST (aspartat amino transferaz) ve kilo kaybı.   Sinir sistemi Yaygın:                      Sersemlik hissi. Yaygın olmayan:           Konfüzyon, delirium, baş dönmesi, yürüyüş bozukluğu, ajitasyon,depersonalizasyon, hipestezi, insomnia, miyokloni, sinirlilik, parestezi, stupor.   Özel duyular Yaygın:                      Tat duyusunda bozukluk. Yaygın olmayan:           Konjonktivit, kulak hastalığı ve glokom.   Kardiyovasküler sistem Yaygın:                       Palpitasyon. Yaygın olmayan:           Hipotansiyon, aritmi, atriyal flatter, serebral iskemi, serebrovasküler olay, kalp durması, hipertansiyon, senkop.   Solunum sistemi Yaygın olmayan:           Astım, artan öksürük, dispne, burun kanaması, pulmoner ödem,farenjit ve pnömoni.   Sindirim sistemi Yaygın:                       Gastrointestinal kanama. Yaygın olmayan:          Anoreksi, kolit, konstipasyon, diyare, ağız kuruluğu, disfaji,gastrointestinal bozukluk, gastrit, rektal hemoraji, susama,bulantı,kusma, dispepsi.   Deri ve ekleri Yaygın olmayan:           Alopesi, hirsutizm, terleme ve vezikülöbüllöz döküntü   Kas-iskelet sistemi Yaygın olmayan:           Artralji, miyalji, eklem hastalığı ve seğirme   Ürogenital sistem Yaygın olmayan:           İmpotans, meme karsinomu, meme ağrısı, vajinit   Bir bütün olarak vücut Yaygın:                       Baş ağrısı, üşüme, kötü hissetme Yaygın olmayan:           Enjeksiyon bölgesinde ağrı, ağrı, asteni, sırt ağrısı, göğüs ağrısı,ateş, grip sendromu, enfeksiyon, kırıklık, sepsis   Pazarlama Sonrası Advers Reaksiyonlar   İmmün sistem bozuklukları, aşırı duyarlılık Seyrek:             Anjioödem, larenjeal ödem, ürtiker, alerjik reaksiyon.   Sinir sistemi bozuklukları Seyrek:             Tat duyusunda bozukluk (metalik tat).   Deri ve eklerinin bozuklukları Seyrek:             Döküntü, pruritus.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: 1 doz (1 ml)’sinde:  Parikalsitol                    2 mikrogram   Yardımcı maddeler: Etanol                           %20 h/h Propilen glikol                  %30 h/h   Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

CD-1 farelerindeki 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 1, 3, 10 µg /kg dozlarında (14 µg’lık insan dozundaki EAA’nin 2-15 katı, 0.24 µg /kg’a eşdeğer dozlarda) subkutan yoldan verildiğinde, uterus leiyomyoma ve leiyomyosarkom insidansında bir artış gözlemlenmiştir. Uterus leiyomyoma insidansı oranı, en yüksek doz olan 10 µg /kg dozunda anlamlı ölçüde farklıdır.   Sıçanlarda yapılan 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 0.15, 0.5, 1.5 µg /kg [14 µg’lık (0.24 mg/kg) insan dozunun EAA’sının < 1 – 7 katı] subkutan dozlarında  benign adrenal feokromositoma insindansında bir artış olmuştur. Sıçanlarda artmış feokromositoma insidansı, parikalsitolün kalsiyum homeostazını değiştirmesiyle ilgili olabilir.   Kemirgen ve köpeklerdeki doz tekrarlı toksikoloji çalışmalarındaki belli başlı bulgular genellikle parikalsitolün kalsemik aktivitesine atfedilmekteydi. Hiperkalsemi ile tam olarak ilişkili olmayan etkiler arasında, köpeklerde düşük akyuvar sayımları ve timik atrofi, ayrıca APTT değerlerinde bozulmalar (köpeklerde yüksek, sıçanlarda düşük) bulunmaktadır. Parikalsitolün klinik çalışmalarında beyaz kan hücrelerinde değişiklikler saptanmamıştır.   Parikalsitol sıçanlarda fertiliteyi etkilememiştir ve sıçanlarda veya tavşanlarda teratojenik aktivite kanıtı bulunmamıştır. Hayvanlarda gebelik süresince uygulanan diğer vitamin D preparatlarının yüksek dozları teratojenize yol açmıştır. Parikalsitol, maternal toksik dozlarda alındığında fetal yaşanabilirliği etkilemektedir ve yeni doğan sıçanlarda peri-natal ve post-natal mortalitede belirgin bir artışa neden olmaktadır.   Parikalsitol, bir takım in-vivo ve in-vitro genotoksisite miktar tayininde genotoksik potansiyel göstermemiştir.   Kemirgenlerdeki karsinogenez çalışmaları insanlardaki kullanıma ilişkin özel bir risk göstermemiştir.   Parikalsitol uygulanan dozlar ve/veya parikalsitole sistemik maruziyet, terapötik dozlar/sistemik maruziyetten biraz daha fazlaydı.   Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [µg/m2] insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun 0.5 katına eşdeğer olan dozda tavşanlara ve insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun (maruziyetin plazma düzeylerine göre) 2 katına eşdeğer olan dozda sıçanlara verildiğinde  fetal viabilitede minimal (%5) azalmalara neden olduğu gösterilmiştir. Test edilen en yüksek dozda (sıçanlarda haftada 3 defa 20 mg/kg, vücut yüzey alanına göre insandaki 0.24 mg/kg dozunun 13 katı) maternal olarak toksik dozlarda (hiperkalsemi)  yeni doğan sıçanlarda mortalitede anlamlı bir artış olmuştur. Yavruların gelişiminde başka etkiler gözlenmemiştir. Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir.   Parikalsitol in vitro olarak metabolik aktivite olsun ya da olmasın mikrobiyal mutagenez tayininde (Ames Tayini), fare lenfoması mutagenez tayininde (L5178Y) veya bir insan lenfoması hücre kromozom abrasyon tayininde genetik toksisite göstermemiştir. Bir in vivo fare mikronükleus tayininde genetik toksisite kanıtı yoktur.

Kontrendikasyonlar

ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, vitamin D toksisitesi, hiperkalsemi veya bu ürünün içeriklerinden birine karşı hipersensitivitesi olan hastalara verilmemelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Kullanım Yolu

Damar içine uygulanır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

ZEMPLAR® 2 mcg/ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 1 ml

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Paratiroid hormonunun aşırı baskılanması, serum kalsiyum seviyelerinde artış ile sonuçlanabilir ve metabolik kemik hastalığına yol açabilir. Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için hasta monitorizasyonu ve bireysel doz titrasyonu gereklidir.   Eğer klinik olarak anlamlı bir hiperkalsemi gelişirse ve hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsa, kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcının dozu azaltılmalı yada kesilmelidir.   ZEMPLAR®’ın akut aşırı dozu hiperkalsemiye neden olabilir ve acil müdahale gerektirir. Doz ayarlaması sırasında serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri yakından izlenmelidir. Eğer klinik olarak anlamlı hiperkalsemi gelişirse doz azaltılmalı ya da kesilmelidir. ZEMPLAR®’ın kronik kullanımı hastada hiperkalsemi, kalsiyum ve fosfor düzeylerinin çarpımının (Ca x P) yükselmesi ve metastatik kalsifikasyon riskine yol açabilir.   PTH düzeyleri anormal düzeylere baskılandığında adinamik kemik lezyonları (düşük döngülü kemik hastalığı) gelişebilir.   Parikalsitol, ketokonazol ile beraber kullanılıyorsa dikkat edilmelidir.   ZEMPLAR® 2 mg/ml, Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul, %20 (h/h) etanol (alkol) içerir. Herbir doz 1.3 g’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır.   Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.   Laboratuvar Testleri: ZEMPLAR® ile doz ayarlaması sırasında ve dozaj belirlenmeden önce laboratuvar testlerinin daha sık yapılması gerekebilir. Doz bir kez belirlendikten sonra serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri en az ayda bir kez ölçülmelidir. Serum veya plazma intakt PTH ölçümünün her üç ayda bir yapılması önerilir (bkz. Bölüm 4.2). Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında biyolojik olarak aktif PTH’nin güvenilir biçimde saptanması için ikinci nesil veya ileri PTH miktar tayini önerilir.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:   Yetişkinler   Başlangıç Dozu Parikalsitolün başlangıç dozunun belirlenmesi için önerilen iki yöntem vardır. Klinik çalışmalarda güvenli bir şekilde uygulanan doz maksimum 40 mikrogram’a kadar çıkmıştır.   1) Vücut ağırlığına göre başlangıç dozu  Parikalsitolün önerilen başlangıç dozu, diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık verilmeyen 0.04 mg/kg ile 0.1 mg/kg (2.8 – 7 mg) arasındaki bolus dozudur.   2) Bazal iPTH (intakt paratiroid hormonu) düzeylerine göre başlangıç dozu  Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) olan hastalarda biyolojik olarak aktif olan PTH ölçümü için ikinci nesil paratiroid hormon miktar tayini (intakt PTH-iPTH) kullanılmıştır.   Parikalsitolün başlangıç dozu aşağıdaki formüle göre belirlenir:   Başlangıç dozu (mikrogram) = bazal iPTH düzeyi (pg/ml)                                                     80 ve diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık olmamak üzere intravenöz (IV) bolus tarzında verilir.   Uygulama şekli:   ZEMPLARâ enjeksiyonluk çözeltinin normal uygulama yolu hemodiyaliz sırasında kan tüpü yoluyladır. Hemodiyaliz girişi olmayan hastalara uygulamadaki ağrıyı en aza indirmek için ZEMPLARâ enjeksiyonluk çözeltisi 30 saniyeden az olmamak üzere yavaş intravenöz enjeksiyon ile verilmelidir.   Doz titrasyonu: Diyalize giren son dönem böbrek yetmezliğindeki hastalarda PTH düzeyleri için halen kabul edilen hedef sınırlar normal non-üremik üst sınırın 1.5 ile 3 katından fazla değildir (iPTH için 150-300 pg/ml). Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için yakın takip ve bireysel doz titrasyonu önemlidir.   Herhangi bir doz ayarlama periyodunda serum kalsiyum (hipoalbüminemi için düzeltilmiş olan) ve fosfor düzeyleri daha sık izlenmelidir. Eğer yükselmiş bir düzeltilmiş kalsiyum (Ca) seviyesi (>11.2 mg/dl) veya devamlı yükselen fosfor (P) seviyeleri (>6.5 mg/dl) saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozajı ayarlanmalıdır. Hiperkalsemi veya 75 mg2/dl2’den fazla devamlı yükselen düzeltilmiş Ca x P çarpımı saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozu azaltılmalı ya da ilaç kesilmelidir. Daha sonra parikalsitol tedavisine daha düşük bir dozdan yine başlanabilir. Eğer bir hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı kullanıyorsa doz azaltılabilir ya da verilmeyebilir veya hasta kalsiyum kaynaklı olmayan bir fosfat bağlayıcıya geçirilebilir. Tedaviye yanıt olarak PTH düzeyleri düştüğünde dozların azaltılması gerekebilir. Bu nedenle kademeli dozlama bireysel olarak yapılmalıdır.   Eğer tatmin edici bir yanıt gözlenmezse doz 2-4 haftalık aralarla 2 ile 4 mg artırılabilir. Eğer herhangi bir zamanda iPTH seviyesi 150 pg/ml’den daha az bir seviyeye düşerse, ilacın dozu azaltılmalıdır.   Aşağıdaki tabloda doz titrasyonu için önerilen bir yaklaşım sunulmuştur:  Önerilen Dozaj Çizelgesi iPTH Düzeyi Parikalsitol Dozu Aynı veya artıyor 2-4 mg artırınız <%30 azalma 2-4 mg artırınız ≥%30 ile ≤%60 arasında azalma İdame ediniz >%60 azalma 2-4 mg azaltınız iPTH <150 pg/ml 2-4 mg azaltınız Normalin üst sınırının 1.5 ile 3 katı (150-300 pg/ml) İdame ediniz Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Karaciğer yetmezliği: Hafif ve orta şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalardaki bağlanmamış durumdaki parikalsitol konsantrasyonu sağlıklı bireylerdekine benzerdir ve bu hasta popülasyonunda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda araştırılmamıştır.   Böbrek yetmezliği: Parikalsitol farmakokinetiği hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında incelenmiştir. Hemodiyaliz işleminin parikalsitol eliminasyonu üzerinde temel bir etkisi bulunmamaktadır. Fakat sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastaları azalmış klerens (KL) ve artmış yarı ömür göstermiştir.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.1).   Geriyatrik popülasyon: Üç adet faz 3 plasebo-kontrollü Kronik Böbrek Yetmezliği çalışmasında ZEMPLAR® alan 40 hastadan 10’u 65 yaş ve üzerindedir. Bu çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR.

Raf Ömrü

24 ay.

Ruhsat Numarası(Ları)

127/61

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 09 65

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 09 65

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

ZEMPLAR® kronik renal yetmezlikle birlikte olan sekonder hiperparatiroidizmin önlenmesinde ve tedavisinde endikedir. Kronik renal yetmezliği olan hastalarda yapılan çalışmalar ZEMPLAR®’ın plasebo ile karşılaştırıldığında hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında anlamlı bir fark olmadan PTH düzeylerini baskıladığını göstermiştir. Ancak serum fosfor, kalsiyum ve kalsiyum ve fosfor düzeylerinin çarpımı (Ca x P) ZEMPLAR® kullanımıyla birlikte artabilir.  

Üretici Bilgileri

Hospira S.p.A. Via Fosse Ardeatine 2 20060 Liscate (Milano)-İtalya

Yardımcı Maddeler

Etanol (%20 h/h), propilen glikol (%30 h/h), saf su.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Etanol (%20 h/h) Propilen glikol (%30 h/h) Saf su

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Çocuktan korumalı vidalı kapaklı 15 ml’lik dolum hacminde, 20 ml kahverengi cam şişe ağızdan kullanım için şırınga ile birlikte karton kutu içerisinde.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Essitalopram entellektüel fonksiyon ve psikomotor performansı etkilemese de herhangi bir psikoaktif ilaç, karar mekanizmasını veya yetenekleri bozabilir. Hastalar araç ve makine kullanım yeteneklerinin potansiyel olarak etkilenebileceği konusunda uyarılmalıdır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZENDOR’u aşağıdaki durumlarda kullanmayınız Eğer ·         Essitaloprama veya ZENDOR’da bulunan diğer yardımcı maddelerden herhangi birine karşı bir alerjik reaksiyonunuz varsa.         ·         Selejilin (Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılır), moklobemid (depresyon tedavisinde kullanılır) ve linezolid (antibiyotik) dahil olmak üzere monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) olarak isimlendirilen bir ilaç grubunda yer alan başka ilaçları kullanıyorsanız.       ZENDOR’u aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız Eğer başka bir hastalığınız ya da durumunuz mevcutsa doktorunuza söyleyiniz, doktorunuz bu durumu göz önüne almak isteyebilir. Aşağıdaki durumlardan herhangi biri size uyuyorsa doktorunuza bildiriniz.   Eğer: ·         Sara hastalığınız varsa. Eğer nöbetler meydana gelir veya nöbet sıklığında bir artış gözlenirse ZENDOR ile tedavi durdurulmalıdır. ·         Karaciğer veya böbrek bozukluğunuz varsa. Doktorunuz doz ayarlamasına ihtiyaç duyabilir. ·         Şeker hastalığınız varsa. ZENDOR ile tedavi glisemik kontrolü değiştirebilir. İnsülin ve/veya ağız yoluyla alınan hipoglisemik dozunun ayarlanması gerekebilir. ·         Kanda düşük seviyede sodyum varsa. ·         Kolaylıkla kanama veya çürüme oluşmasına karşı eğilim varsa. ·         Elektrokonvülsif tedavi alıyorsanız. ·         Koroner kalp hastalığınız varsa.   Lütfen dikkat ediniz Depresyon ve ilişkili hastalıkları tedavi etmede kullanılan diğer ilaçlarda olduğu gibi, iyileşme hemen gerçekleşmez. ZENDOR ile tedaviye başladıktan sonra, herhangi bir gelişme görülmesi birkaç hafta alır. Panik bozukluk tedavisinde herhangi bir iyileşme belirtisinin görülmesi genellikle 2-4 hafta alır. Tedavinin başlangıcında bazı hastalarda anksiyete artışı görülür, bu durum tedaviye devam edildiğinde ortadan kalkar. Bu nedenle, doktorunuzun direktiflerini tam olarak uygulamanız, doktorunuza danışmadan tedaviyi kesmemeniz veya doz değişikliği yapmamanız çok önemlidir. Bazen, depresyon veya panik bozukluk belirtileri kendine zarar verme veya intihar düşüncelerini de içerebilir. İlacın tam antidepresan etkisi görülmeye başlandığında bu belirtilerin devam etmesi veya daha kötüye gitmesi mümkündür. Eğer 30 yaşın altında genç bir hastaysanız veya daha önce antidepresif ilaç kullanmadıysanız bu durumun meydana gelme olasılığı daha fazladır. Manik depresif hastalığı olan bazı hastalar, manik faza girebilirler. Bu durum alışılmadık ve hızlı değişen fikirler, manasız mutluluk ve aşırı fiziksel aktivite ile karakterize edilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, doktorunuza başvurunuz. Ayrıca, tedavinin ilk birkaç haftasında huzursuzluk, oturmada ya da hareketsiz kalmada zorluk gibi belirtiler de görülebilir. Bu belirtilerle karşılaşırsanız, doktorunuza başvurunuz. Bazen siz yukarıda bahsedilen belirtileri fark edemeyebilirsiniz, bu nedenle arkadaş veya akrabalarınızdan, davranışlarınızdaki muhtemel değişiklikleri gözlemlemede size yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz.   Eğer, sıkıntılı düşünceler veya deneyimleriniz varsa veya yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi biri meydana gelirse doktorunuza veya en yakın hastaneye başvurunuz.   Çocuklarda ve 18 yaşın altındaki gençlerde kullanımı ZENDOR normalde çocuklarda ve 18 yaşın altındaki ergenlik çağındaki gençlerde kullanılmamalıdır. Ayrıca bilinmelidir ki; 18 yaşın altındaki hastalar bu sınıf ilaçları kullandıklarında, intihar girişimi, intihar düşünceleri ve düşmanca davranışlar (saldırganlık, zıt davranışlar, ve sinir) gibi yan etkilerin riski artmaktadır. Buna rağmen, doktorunuz yararına olduğunu düşündüğünden, 18 yaşın altındaki hastalar için ZENDOR reçete edebilir. Eğer doktorunuz 18 yaşın altındaki bir hastaya ZENDOR reçete etmişse ve siz bunu tartışmak istiyorsanız, lütfen doktorunuza geri dönünüz. 18 yaşın altındaki hasta ZENDOR’u kullanırken yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi biri oluşur veya daha kötüye giderse doktorunuzu mutlaka bilgilendirmelisiniz. Ayrıca, ZENDOR’un bu yaş grubunda büyüme, olgunlaşma ve zihinsel ve davranışsal gelişimi içeren uzun süreli güvenlilik etkileri bildirilmemiştir.   Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.        ZENDOR’un yiyecek ve içecek ile kullanılması ZENDOR’u yemekle birlikte veya öğün aralarında alabilirsiniz.   Alkol ile etkileşim göstermediği halde, diğer birçok ilaçta olduğu gibi ZENDOR’un alkol ile birlikte kullanılması önerilmez.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuzla konuşmalısınız. Hamileyseniz doktorunuz ile olası yarar ve zararları konuşmadan ilacı almayınız. Hamileliğinizin son 3 ayında ZENDOR alırsanız yeni doğan bebeğinizde şu etkiler görülebilir: nefes almada güçlük, mavimsi mor renkte deri, nöbetler, vücut sıcaklık değişimleri, beslenme güçlüğü, kusma, düşük kan şekeri, sert veya gevşemiş kaslar, kuvvetli refleksler, titreme, aşırı sinirlilik, asabiyet, uyuklama, sürekli ağlama, uykusuzluk ve uyuma güçlüğü. Yeni doğan bebekte bu belirtilerin herhangi birini görürseniz hemen doktorunuza bildiriniz.   ZENDOR hamilelik sırasında kullanılırsa kesinlikle aniden kesilmemelidir.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme dönemindeyseniz doktorunuz ile olası yarar ve zararları konuşmadan ilacı almayınız.   Araç ve makine kullanımı ZENDOR’un sizi nasıl etkilediğini bilmeden araç veya makine kullanmayınız.   ZENDOR’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ilave eder. Sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Eğer aşağıda belirtilen ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız lütfen doktorunuza bildiriniz:   Etkin madde olarak, fenelzin, iproniazid, izokarboksazid, nialamid ve tranilsipromin içeren “Selektif olmayan monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI)”. Eğer bu ilaçlardan herhangi birini kullandıysanız ZENDOR’a başlamadan önce 14 gün beklemelisiniz. ZENDOR kullanımına son verdikten sonra bu ilaçlardan herhangi birine başlamak için 7 gün beklemelisiniz. Moklobemid (depresyon tedavisinde kullanılır) içeren “Geri dönüşümlü, seçici MAO-A inhibitörleri”. Selejilin (Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılır) içeren “Geri dönüşümü olmayan, MAO-B inhibitörleri”. Bunlar yan etki riskini arttırırlar. Lityum (manik depresif bozukluk tedavisinde kullanılır) ve triptofan. Antibiyotik linezolid İmipramin ve desipramin (her ikisi de depresyon tedavisinde kullanılır). Sumatriptan ve benzer ilaçlar (migren tedavisinde kullanılır) ve tramadol (şiddetli ağrılara karşı kullanılır). Bunlar yan etki riskini arttırırlar. Simetidin ve omeprazol (mide ülseri tedavisinde kullanılır), fluvoksamin (antidepresan) ve tiklopidin (inme riskini azaltmak için kullanılır). ZENDOR’un yükselmiş kan seviyelerine neden olabilir. St. John’s Wort (Hypericum perforatum)- depresyonda kullanılan bitkisel tedavi. Aspirin ve steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (ağrı kesici veya antikoagülan olarak adlandırılan kan inceltici ilaçlar). Varfarin, dipiridamol ve fenprokumon (antikoagülan olarak adlandırılan kan inceltici ilaçlar). Doktorunuz ZENDOR ile tedaviye başlarken ve tedaviyi sonlandırırken, antikoagülan dozunuzun uygun olduğunu doğrulayabilmek amacıyla kanınızın pıhtılaşma zamanını kontrol edecektir. Düşük nöbet eşiği riskinden dolayı, meflokuin (sıtma tedavisinde kullanılır), bupropion (depresyon tedavisinde kullanılır) ve tramadol (şiddetli ağrı tedavisinde kullanılır). Düşük nöbet eşiği riskinden dolayı nöroleptikler (şizofreni, psikoz tedavisinde kullanılan ilaçlar) ve antidepresanlar. Flekainid, propafenon, metoprolol (kalp-damar hastalıklarda kullanılır), desipramin, klomipramin, nortriptilin (antidepresanlar), risperidon, tioridazin ve haloperidol (antipsikotikler). ZENDOR dozunun ayarlanması gerekebilir. Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZENDOR’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Yan etkiler genellikle hafiftir ve tedaviye başladıktan sonra birkaç hafta içinde ortadan kalkarlar. Lütfen bu belirtilerin bir çoğunun hastalığınızın belirtileri olabileceğinin bilincinde olunuz, bu nedenle siz kendinizi iyi hissetmeye başlayınca belirtiler de iyiye gidecektir   Aşağıdakilerden biri olursa ZENDOR’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Eğer cilt, dil, dudaklar veya yüzde şişme, nefes alma veya yutkunma güçlüğü hissederseniz (allerjik reaksiyon) Cilt ve mukozada ani şişmeler (anjiyoödem) İdrar zorluğu Nöbetler Gözlerdeki beyaz kısmın ve cildin sararması karaciğer fonksiyon bozukluğu/hepatit belirtisidir. “Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZENDOR’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir”.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini farkederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Olağandışı kanama, gastrointestinal kanama dahil Baygınlık (senkop) Vajinal kanama Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler yaygın olmayan şekilde görülür.  Yüksek ateş, huzursuzluk, sarsıntı, ani kas kasılmaları gibi belirtileriniz varsa, bunlar seyrek görülen serotonin sendromunun belirtileri olabilir. Eğer bu şekilde hissediyorsanız doktorunuza danışınız. İntiharla ilişkili olaylar Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir Ciddi yan etkiler seyrek görülür. Cilt ve mukus kanamaları dahil kanama bozuklukları (ekimoz) ve düşük kan trombosit seviyesi (trombositopeni) Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Aşağıdakilerden herhangi birini farkederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Bulantı Burun tıkanıklığı veya akıntısı (sinüzit) İştah azalması veya artması Anksiyete, huzursuzluk, anormal rüyalar, uyuma güçlüğü, uykulu hissetme, sersemlik, esneme, titreme, ciltte karıncalanma İshal, kabızlık, kusma, ağız kuruluğu Terlemede artış Kas ve eklemlerde ağrı (artralji ve miyalji) Cinsel bozukluklar Yorgunluk, ateş Kilo artışı Döküntü (ürtiker), kaşıntı (prürit) Diş gıcırdatmak, huzursuzluk, sinirlilik, panik atak, konfüzyon Rahatsız uyku, tat bozukluğu Gözbebeğinde büyüme (midriazis), görme bozuklukları, kulak çınlaması Saç dökülmesi Kilo kaybı Hızlı kalp atışı Kollar ve bacaklarda şişme Burun kanaması Saldırganlık, benlik kaybı (depersonalizasyon), halüsinasyon Yavaş kalp atışı Kandaki sodyum seviyesinde düşme (bulantı, kas güçsüzlüğü veya şaşkınlık) Düşük kan basıncından (ortostatik hipotansiyon) dolayı ayağa kalkıldığında sersemlik hissi Anormal karaciğer fonksiyon testi (kanda karaciğer enzim miktarında yükselme) Hareket bozuklukları (kaslarda istemsiz hareketler) Ağrılı ereksiyon (priapizm) İdrar miktarında artış Emzirme döneminde olmayan kadınlarda süt gelmesi Mani Devamlı hareket etme isteği, sıkıntı (akatizi) İştahsızlık (anoreksi) Bunlar ZENDOR’un hafif yan etkileridir. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: ZENDOR’u her zaman doktorunuzun söylediği şekilde kullanınız. Eğer emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Depresyon Normal olarak önerilen ZENDOR dozu günde bir defa alınan 10 mg’dır. Doktorunuz tarafından doz günde maksimum 20 mg’a çıkartılabilir.   Panik bozukluk Günde 10 mg’lık doza geçilmeden önce, ilk hafta boyunca ZENDOR’un günde 5 mg’lık başlangıç dozu uygulanmalıdır. Daha sonra doktorunuz tarafından doz günde maksimum 20 mg’a çıkartılabilir.   Sosyal anksiyete bozukluğu Normal olarak önerilen ZENDOR dozu günde bir defa alınan 10 mg’dır. Doktorunuz, sizin ilaca vereceğiniz cevaba göre, dozu günde 5 mg’a düşürebilir veya maksimum 20 mg’a çıkartabilir.   Yaygın anksiyete bozukluğu Normal olarak önerilen ZENDOR dozu günde bir defa alınan 10 mg’dır. Doktorunuz tarafından doz günde maksimum 20 mg’a çıkartılabilir.   Obsesif Kompülsif Bozukluk Normal olarak önerilen ZENDOR dozu günde bir defa alınan 10 mg’dır. Doktorunuz tarafından doz günde maksimum 20 mg’a çıkartılabilir.   Tedavi süresi Kendinizi daha iyi hissetmeye başlamanız birkaç hafta alabilir. Durumunuzda herhangi bir gelişme hissetmeye başlamanız zaman alsa da ZENDOR’u kullanmaya devam ediniz.   Doktorunuzla konuşmadan ilacınızın dozunu değiştirmeyiniz.   Doktorunuz önerdiği sürece ZENDOR kullanmaya devam ediniz. Eğer tedavinizi çok çabuk durdurursanız, belirtileriniz geri gelebilir. Tedavinizin kendinizi iyi hissettikten en az 6 ay sonrasına kadar devam etmesi önerilir.   Uygulama yolu ve metodu: İçeceğinizin (su, portakal suyu veya elma suyu) içerisine gerekli miktarda damlayı şırınga yardımıyla ilave ediniz, karıştırınız ve hepsini içiniz. Ağızdan kullanım için şırınga üzerinde mg cinsinden derecelendirme bulunmaktadır. Diğer sıvılarla veya diğer ilaçlarla karıştırmayınız.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: ZENDOR, normalde çocuklara ve adolesanlara verilmemelidir. Daha fazla bilgi için lütfen “Bölüm 2. ZENDOR’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne bakınız.   Yaşlılarda kullanımı: Normal olarak önerilen ZENDOR başlangıç dozu günde bir defa alınan 5 mg’dır.   Özel kullanım durumları:   Karaciğer yetmezliği: Karaciğerinizde bir sorun varsa doktorunuz tedaviye ilk iki hafta için başlangıç dozu olarak 5 mg ile başlayıp dozu günde 10 mg’a yükseltebilir.   Böbrek yetmezliği: Hafif ve orta dereceli böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlarda doz ayarlaması gerekmez. Böbrek       fonksiyonu ciddi olarak azalmış hastalarda dikkatli olunmalıdır.   Eğer ZENDOR’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.           Kullanmanız gerekenden daha fazla ZENDOR kullandıysanız: ZENDOR’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. Herhangi bir rahatsızlık belirtisi hissetmeseniz de bunu mutlaka yapınız. Aşırı dozun bazı belirtileri; sersemlik, titreme, huzursuzluk, konvülsiyon, koma, bulantı, kusma, kalp ritminde değişiklik, kan basıncının azalması ve vücut sıvı/tuz dengesinde değişimdir. Doktor veya hastaneye giderken ilaç kutusunu yanınıza alınız.   ZENDOR’u kullanmayı unutursanız: Unutulmuş dozları telafi etmek için çift doz almayınız. Bir dozu almayı unutursanız ve yatmadan önce hatırlarsanız ilacınızı derhal alınız.Ertesi gün her zamanki gibi devam ediniz. Geceleyin veya ertesi gün hatırlarsanız unutulmuş dozu atlayınız ve her zamanki gibi devam ediniz. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   ZENDOR ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: Doktorunuz söyleyene kadar ZENDOR kullanımını durdurmayınız. Tedaviniz tamamlandıktan sonra, ZENDOR’u, birkaç haftalık sürede, dozu dereceli olarak azaltarak bırakmanız tavsiye edilir.   ZENDOR almayı, özellikle de aniden, durdurursanız çekilme belirtileri hissedebilirsiniz. ZENDOR tedavisi kesildiğinde bu durum yaygındır. ZENDOR uzun süreli, yüksek dozlarda kullanıldığında veya doz azaltımı çok hızlı yapıldığında risk daha yüksektir. Birçok kişide bu semptomlar hafiftir ve birkaç hafta içinde kendiliğinden ortadan kalkar. Bununla birlikte, bazı hastalar daha yoğun hissederler veya daha uzun süreli (2-3 ay veya daha fazla) kalabilir. Eğer ZENDOR kullanımını durdurduktan sonra şiddetli çekilme belirtileri görüyorsanız lütfen doktorunuza danışınız. Doktorunuz ilacınızı tekrar kullanmaya başlamanızı ve bu defa çok daha yavaş bırakmanızı isteyebilir.   Çekilme belirtileri: sersemlik hissi, iğne batması hissi, yanma hissi, (daha az yaygın) elektrik şoku hissi (baş dahil), uyku bozuklukları (kabuslar, uyuma zorluğu), endişeli hissetme, baş ağrısı, bulantı, terleme (gece terlemeleri dahil), huzursuz hissetme, titreme, şaşırma hissi, duygusal ve aşırı duyarlı hissetme, ishal, görme bozuklukları, kalp atışlarında hızlanma.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZENDOR 10 mg/ml oral damladaki etkin madde essitalopramdır. Essitalopram, selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) olarak isimlendirilen bir antidepresan ilaç grubunda yer alır. Bu ilaçlar, beyindeki serotonin sistemi üzerine, serotonin seviyesini yükselterek, etki ederler. Serotonin sistemde meydana gelen bozukluklar, depresyon ve ilişkili hastalıkların gelişmesinde dikkate alınması gereken önemli bir faktördür.   ZENDOR, çocuktan korumalı vidalı kapaklı 15 ml’lik dolum hacminde, 20 ml kahverengi cam şişe ağızdan kullanım için şırınga ile birlikte karton kutu içerisinde takdim edilir.   ZENDOR, depresyon (majör depresif durumlar) ve anksiyete bozukluklarında (agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu ve obsesif kompülsif bozukluk gibi) tedavisinde kullanılır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZENDOR’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Açıldıktan sonra 4 ay içinde tüketilmelidir. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZENDOR’u kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü” yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZENDOR 10 mg/ml oral damla

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Farmakodinamik etkileşimler   Kontrendike kombinasyonlar:   İrreversibl, selektif olmayan MAO inhibitörleri Selektif olmayan, irreversibl bir  MAOI ile birlikte SSRI kullanan hastalarda ve SSRI tedavisine son verdikten hemen sonra MAOI tedavisine başlayan vakalarda ciddi reaksiyonlarla karşılaşıldığı bildirilmiştir. Bazı hastalarda serotonin sendromu gelişmiştir.   Essitalopramın selektif olmayan, irreversibl MAOI’ler ile beraber kullanımı kontrendikedir. Essitalopram irreversibl MAOI tedavisi kesildikten en az 14 gün sonra kullanılmaya başlanmalıdır. Bir selektif olmayan, irreversibl MAOI ile tedaviye başlanmadan en az 7 gün önce essitalopram tedavisine son verilmiş olmalıdır.   Reversibl, selektif MAO-A inhibitörü (moklobemid) Serotonin sendromu riskinden ötürü, essitalopramın bir MAO-A inhibitörü ile birlikte kullanımı kontrendikedir. Eğer bu kombinasyon gerekli ise, önerilen en küçük dozla başlanmalı ve klinik izleme güçlendirilmelidir.   Reversibl, selektif olmayan MAO- inhibitörü (linezolid) Antibiyotik linezolid bir reversibl, selektif olmayan MAO- inhibitörüdür ve essitalopram ile tedavi edilen hastalara verilmemelidir. Eğer bu kombinasyon gerekli ise, önerilen en küçük doz ile yakın klinik izleme altında verilmelidir.   İrreversibl, selektif MAO-B inhibitörü ( selejilin) Serotonin sendromu gelişmesi riskinden ötürü, selejilin (irreversibl MAO-B inhibitörü) ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. 10 mg/gün’e kadar olan selejilin dozu ile birlikte rasemik sitalopram güvenle kullanılmıştır.   Kullanımı önlem gerektiren kombinasyonlar   Serotonerjik ilaçlar Serotonerjik ilaçlarla (örneğin; tramadol, sumatriptan ve diğer triptanlar) birlikte kullanımı serotonin sendromuna yol açabilir.   Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörü (SSRI), Selektif Serotonin/Norepinefrin Geri Alım İnhibitörü (SNRI) grubu ilaçların, migren baş ağrısı olanlarda, 5-Hidroksitriptamin reseptör agonisti ile birlikte kullanımı serotonerjik sendroma neden olabilir.   Nöbet eşiğini düşüren ilaçlar SSRI’lar nöbet eşiğini düşürebilir. Nöbet eşiğini düşürebilen diğer ilaçlarla (örneğin antidepresanlar (trisiklikler, SSRI’lar), nöroleptikler (fenotiyazinler, tiyoksantenler ve butirofenonlar), meflokuin, bupropion ve tramadol) birlikte kullanırken dikkatli olunmalıdır.   Lityum, triptofan SSRI’ların lityum ve triptofan ile birlikte kullanıldığında, etkilerinin arttığı yönünde raporlar mevcuttur. Bu nedenle SSRI’ların bu ilaçlarla birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.   St. John’s Wort SSRI’ların St. John’s Wort (Hypericum perforatum) içeren bitkisel ürünlerle birlikte kullanımı advers reaksiyonların oluşumunda artışa yol açabilir.    Kanama Essitalopram ile oral antikoagülanlar birlikte verildiğinde antikoagülan etkide değişiklik görülebilir. Oral antikoagülan kullanan hastalarda essitalopram başlandığında veya kesildiğinde, bu hastaların kanama fonksiyonlarının dikkatle izlenmesi gerekir.   Alkol Essitalopram ile alkol arasında farmakodinamik veya farmakokinetik etkileşim olması beklenmemektedir. Ancak diğer psikotropik ilaçlar gibi, essitalopramın da alkol ile birlikte kullanımı önerilmez.   Farmakokinetik etkileşimler   Diğer ilaçların essitalopram farmakokinetiği üzerindeki etkisi Essitalopram metabolizması genellikle CYP2C19 ile gerçekleşir. CYP3A4 ve CYP2D6 da bir dereceye kadar metabolizmaya katkıda bulunur. Esas metabolit olan demetillenmiş essitalopramın (S-DCT) metabolize olmasının ise kısmen CYP2D6 tarafından katalize edildiği düşünülmektedir.   Essitalopramın bir CYP2C19 inhibitörü (örneğin omeprazol) ile birlikte kullanımı, essitalopramın plazma konsantrasyonlarında orta derecede artışa neden olmuştur.   Essitalopramın simetidin ile (orta derecede potent genel enzim inhibitörü) beraber kullanımı, essitalopramın plazma konsantrasyonlarında orta derecede artışa neden olmuştur. Bu sebeple, CYP2C19 inhibitörleriyle (omeprazol, esomeprazol, fluvoksamin, lansoprazol, tiklopidin) veya simetidin ile beraber kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Beraber kullanım sırasında yan etkilerin izlenmesine bağlı olarak essitalopram dozunda azaltma yapmak gerekebilir.   Essitalopramın diğer ilaçların farmakokinetiği üzerine etkisi Essitalopram CYP2D6 enziminin bir inhibitörüdür. Çoğunlukla bu enzim tarafından metabolize edilen ve dar terapötik indekse sahip diğer ilaçlarla (flekainid, propafenon, ve kardiyak yetmezlikte kullanıldığında metoprolol) veya çoğunlukla CYP2D6 tarafından metabolize edilen merkezi sinir sistemine etkin ilaçlarla (desipramin, klomipramin ve nortriptilin gibi antidepresanlar veya risperidon, tiyoridazin ve haloperidol gibi antipsikotikler) birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Doz ayarlaması gerekebilir.   Desipramin veya metoprolol ile birlikte kullanımı, her iki CYP2D6 sübstratının plazma düzeyini iki katına çıkarmıştır. Yapılan in vitro çalışmalar, essitalopramın CYP2C19’un zayıf inhibisyonuna neden olduğunu göstermiştir. CYP2C19 ile metabolize edilen ilaçlarla birlikte kullanılırken özenli olunmalıdır.   Geçimsizlik Oral damla su, portakal suyu veya elma suyu ile karıştırılarak kullanılabilir. Diğer geçimsizlik çalışmaları mevcut olmadığından bu ilaç diğer ilaçlarla beraber karıştırılarak kullanılmamalıdır.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Toksisite Essitalopramın doz aşımına ilişkin klinik veri kısıtlıdır ve birçok vaka diğer ilaçların eş zamanlı doz aşımını içerir. Vakaların çoğunda semptomların olmadığı veya hafif olduğu bildirilmiştir. Tek başına essitalopram ile essitalopram doz aşımına bağlı ölümcül vakalar seyrek olarak bildirilmiştir; vakaların çoğu eş zamanlı uygulanan ilaçların doz aşımını içermektedir. Tek başına 400-800 mg dozunda alınan essitalopram şiddetli semptomlara neden olmamıştır.   Belirtiler Essitalopramın doz aşımında görüldüğü bildirilen belirtiler özellikle merkezi sinir sistemi (sersemlik, tremor ve ajitasyondan nadir serotonin sendromu, konvülsiyon ve koma vakalarına kadar), gastrointestinal sistem (bulantı/kusma) ve kardiyovasküler sistem (hipotansiyon, taşikardi, QT uzaması ve aritmi) ve elektrolit/sıvı dengesi durumları (hipokalemi, hiponatremi)dır.   Tedavi Spesifik bir antidotu mevcut değildir. Hava yolu açık tutulmalı ve hastanın uygun düzeyde oksijenlenerek solunum işlevlerini yerine getirmesi güvence altına alınmalıdır. Oral alımından sonra olası en kısa zaman içerisinde gastrik lavaj yapılmalıdır. Aktif kömür kullanımı düşünülmelidir. Genel semptomatik destek tedavisinin uygulandığı süre boyunca kardiyak ve yaşamsal işaretler izlenmelidir. 

Etkin Maddeler

Essitalopram oksalat 12.779 mg

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Antidepresanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri ATC kodu: N06AB10   Essitalopram, primer bağlanma yerine yüksek  afiniteli, serotonin (5-HT) geri alımının selektif bir inhibitörüdür. Ayrıca, serotonin taşıyıcısı üzerindeki allosterik bölgeye 1000 kat daha az afinite ile bağlanır.   Essitalopramın; aralarında 5-HT1A, 5-HT2, DA D1 ve D2 reseptörleri ile α1, α2-, β-adrenoseptörleri, histamin H1, muskarin kolinerjik, benzodiazepin ve opioid reseptörlerin de bulunduğu bir grup reseptöre afinitesi azdır veya hiç yoktur.   Serotonin geri alımının inhibisyonu, essitalopramın farmakolojik ve klinik etkilerini açıklayan tek mekanizmadır.  

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler   Emilim: Absorpsiyon tama yakın olup, besin alımından bağımsızdır. Çoklu doz sonrası maksimum konsantrasyona ulaşma süresi ortalama (ortalama Tmax) 4 saattir. Oral damla, essitalopram tabletler ile biyoeşdeğerdir ve essitalopramın mutlak biyoyararlanımının sitalopramda olduğu gibi yaklaşık %80’dir.   Dağılım: Oral uygulama sonrası görünür dağılım hacmi (Vd,β/F) yaklaşık 12-26 l/kg’dır. Essitalopram ve ana metabolitlerinin plazma proteinlerine bağlanma oranı %80’in altındadır.   Biyotransformasyon: Essitalopram karaciğerde, demetillenmiş ve didemetillenmiş metabolitlerine metabolize olur. Her iki metabolit de farmakolojik olarak aktiftir. Alternatif olarak, azot oksitlenerek N-oksit metaboliti oluşturulabilir. Ana madde ve metabolitleri kısmen glüküronit olarak atılır. Çoklu doz sonrası, demetil ve didemetil metabolitlerin ortalama konsantrasyonları essitalopram konsantrasyonunun sırasıyla %28-31 ve < %5’idir. Essitalopramın demetile metabolite biyotransformasyonu öncelikle CYP2C19 tarafından yapılır. CYP3A4 ve CYP2D6 enzimlerinin de katılımı mümkündür.   Eliminasyon: Çoklu doz sonrası eliminasyon yarı ömrü (t1/2β) yaklaşık 30 saattir ve oral plazma klerensi (Cloral) yaklaşık 0.6 l/dakikadır. Ana metabolitler belirgin olarak daha uzun yarılanma ömrüne sahiptir. Essitalopram ve ana metabolitlerin karaciğer (metabolik) ve böbrek yollarıyla elimine edildiği düşünülür, dozun büyük kısmı idrarda metabolitler şeklinde atılır.   Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum: Kinetiği doğrusaldır. Kararlı hal plazma seviyelerine yaklaşık 1 haftada erişilir. 50 nmol/litrelik ortalama kararlı hal konsantrasyonlarına (20-125 nmol/l) 10 mg’lık günlük dozla ulaşılır.   Hastalardaki karakteristik özellikler   Yaşlı hastalar (65 yaş ve üstü): Essitalopram yaşlı hastalarda genç hastalara göre daha yavaş elimine edilir. Eğri altında kalan alan (EAA), genç sağlıklı gönüllülere göre yaşlılarda yaklaşık %50 daha yüksektir.   Azalmış karaciğer fonksiyonu: Hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda (Child-Pugh kriterleri A ve B), essitalopram yarı ömrü yaklaşık iki kat daha uzundur ve normal karaciğer fonksiyonu olan hastalara göre açığa çıkma oranı yaklaşık %60 daha yüksektir.   Azalmış böbrek fonksiyonu: Rasemik sitalopramla, böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda (kreatinin klerensi 10-53 ml/dakika) daha uzun yarı ömür ve açığa çıkma oranında hafif artış gözlenmiştir. Metabolitlerin plazma konsantrasyonları incelenmemiştir ancak artış gösterebilir.   Polimorfizm: CYP2C19’un zayıf metabolize edicilerinin hızlı metabolize edicileri ile karşılaştırıldığında iki kat daha yüksek essitalopram plazma konsantrasyonuna sahip olduğu gözlenmiştir. CYP2D6’nın zayıf metabolize edicilerinin essitalopramın açığa çıkma oranında belirgin bir değişikliğe neden olduğu görülmemiştir.

Farmasötik Form

Oral damla      Renksiz, kokusuz, berrak çözelti

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi C’dir.   Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda essitalopramın kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur.   Gebelik dönemi Essitalopramın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.   Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.   ZENDOR gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Gebeliğin son dönemlerinde SSRI/SNRI kullanan gebelerin yeni doğmuş bebeklerinde şu semptomlar ortaya çıkabilir: nefes darlığı, siyanoz, apne, nöbetler, vücut sıcaklık değişkenliği, beslenme güçlüğü, kusma, hipoglisemi, hipertoni, hipotoni, hiperrefleksi, tremor, aşırı sinirlilik, iritabilite, letarji, sürekli ağlama, somnolans ve uyuma güçlüğü. Bu semptomlar serotonerjik etkilere veya kesilme sendromuna bağlı olabilir. Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörü (SSRI) grubu ilaçların gebelik süresince alımında, yeni doğanda potansiyel dirençli pulmoner hipertansiyon riski bulunmaktadır.   Gebeliğin son dönemlerinde özellikle üçüncü trimesterde anne essitalopram kullandıysa yeni doğmuş bebekler bu etkiler açısından gözlenmelidir. Gebelik döneminde kullanıldığında SSRI tedavisi asla aniden kesilmemelidir.   Laktasyon dönemi Essitalopramın anne sütüne geçmesi beklenir. Tedavi sırasında emzirme önerilmez.   Üreme yeteneği /Fertilite   Üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.

Geçimsizlikler

Oral damla su, portakal suyu veya elma suyu ile karıştırılarak kullanılabilir. Diğer geçimsizlik çalışmaları mevcut olmadığından bu ilaç diğer ilaçlarla beraber karıştırılarak kullanılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 01.07.2010 Ruhsat yenileme tarihi: –  

İstenmeyen Etkiler

Daha sıklıkla tedavinin ilk bir veya iki haftalık bölümünde karşılaşılan advers etkiler genellikle tedavinin devam eden dönemlerinde şiddet ve sıklık açısından azalma gösterir.   Sistemlere ve sıklıklarına göre yan etkilerin dağılımı şu şekildedir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek  (≥1/10000  ila  <1/1000);  izole raporlar dahil çok seyrek  (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Bağışıklık sistemi bozuklukları Seyrek: Anafilaktik reaksiyon   Metabolizma ve beslenme bozuklukları Yaygın: İştah azalması veya artması   Psikiyatrik bozukluklar Yaygın: Anksiyete, huzursuzluk, anormal rüyalar, libido azalması, anorgazmi Yaygın olmayan: Diş gıcırdatma, ajitasyon, sinirlilik hali, panik atak, konfüzyon Seyrek: Agresyon, depersonalizasyon, halüsinasyon, intihar ile ilişkili vakalar   Sinir sistemi bozuklukları Yaygın: Uykusuzluk, uyuklama hali, sersemlik, parestezi, tremor Yaygın olmayan: Tat alma bozukluğu, uyku bozukluğu, senkop Seyrek: Serotonin sendromu   Göz bozuklukları Yaygın olmayan: Midriazis, görme bozukluğu   Kulak ve iç kulak bozuklukları Yaygın olmayan: Kulak çınlaması   Kardiyak bozukluklar Yaygın olmayan: Taşikardi Seyrek: Bradikardi    Solunum, göğüs bozuklukları Yaygın: Sinüzit, esneme Yaygın olmayan: Burun kanaması   Gastrointestinal bozukluklar Çok yaygın: Bulantı Yaygın: Diyare, kabızlık, kusma, ağız kuruluğu Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama (rektal kanama dahil)   Deri ve derialtı doku bozuklukları Yaygın: Terlemede artış Yaygın olmayan: Ürtiker, alopesi, döküntü, kaşıntı     Kas iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları Yaygın: Artralji, miyalji   Üreme sistemi ve meme bozuklukları Yaygın: Ejakülasyon bozukluğu, impotans  Yaygın olmayan: Metroraji, menoraji   Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları Yaygın: Yorgunluk, pireksi Yaygın olmayan: Ödem   Araştırmalar Yaygın: Kilo artışı Yaygın olmayan: Kilo azalması   SSRI terapötik grubu için şu advers reaksiyonlar bildirilmiştir: Psikomotor huzursuzluk/akatizi ve anoreksi. Pazarlama sonrası dönemde, özellikle mevcut kardiyak hastalığı olan hastalarda, QT uzaması vakaları bildirilmiştir. Nedensel ilişki bilinmemektedir.   Tedavinin kesilmesi ile görülen kesilme semptomları SSRI/SNRI’ların kesilmesi (özellikle aniden) genellikle kesilme semptomlarına yol açar. Sersemlik, duyusal bozukluklar (parestezi ve elektrik şok hissi dahil), uyku bozuklukları (uykusuzluk ve şiddetli rüyalar dahil), ajitasyon veya anksiyete, bulantı ve/veya kusma, tremor, konfüzyon, terleme, baş ağrısı, diyare, palpitasyonlar, duygusal dengesizlik, iritabilite ve görme bozuklukları en yaygın olarak bildirilenlerdir. Genellikle bu vakalar hafif ve orta şiddettedir ancak bazı hastalarda şiddetli ve/veya uzun süreli olabilir. Essitalopram tedavisi daha fazla gerekmediğinde ilacın doz azaltılarak kademeli olarak kesilmesi tavsiye edilir.

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Essitalopram oksalat                    12.779 mg (10 mg essitaloprama eşdeğer)       Yardımcı maddeler: Sodyum hidroksit                        Yardımcı maddeler için, 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Sıçanlar üzerinde, sitalopram ve essitalopram ile yürütülen toksikokinetik ve toksikolojik çalışmalar benzer profil gösterdiklerinden, essitalopram ile tamamlanmış konvansiyonel preklinik çalışmalar yapılmamıştır. Bu nedenle, sitaloprama ait tüm bilgiler essitalopramda kullanılabilir.    Sıçanlar üzerinde yapılan karşılaştırmalı toksikolojik çalışmalarda sitalopram ve essitalopram, genel toksisiteye neden olan dozları kullanırken, tedaviden birkaç hafta sonra, konjestif kalp yetmezliği dahil, kardiyak toksisiteye neden olmuştur.   Sitalopram ve essitalopram ile uzun süreli tedavi edilen sıçanlarda, akciğer, epididim ve karaciğer gibi bazı dokularda fosfolipid içeriği artışı gözlenmiştir. Epididim ve karaciğerdeki bulguların, insanlardaki maruz kalmayla benzer olduğu görülmüştür. Etki geri dönüşümlüdür, tedavinin sonlandırılmasıyla ortadan kalkar.   Sıçanlar üzerinde yapılan gelişme ile ilgili toksisite çalışmalarında,  klinik kullanım süresince ulaşılan aşırı maruz kalmalarda, EAA sürelerindeki maruz kalmalarda embriyotoksik etkiler gözlenmiştir. Malformasyon sıklığında bir artış belirtilmemiştir. Bir pre- ve postnatal çalışma, klinik kullanım süresince ulaşılan aşırı maruz kalmalarda, EAA sürelerindeki maruz kalmalarda laktasyon periyodunda hayatta kalmada azalma göstermiştir.

Kontrendikasyonlar

ZENDOR, essitaloprama veya yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda ve selektif olmayan irreversibl monoaminoksidaz inhibitörleriyle (MAOI) birlikte kullanılması kontrendikedir.   Essitalopramın reversibl MAO-A inhibitörleri (örneğin moklobemid) veya reversibl selektif olmayan MAO- inhibitörü linezolid ile kombinasyonu kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

Müstahzar Adı

ZENDOR 10 mg/ml oral damla

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Aşağıdaki özel kullanım uyarıları ve önlemleri Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI) terapötik sınıfındaki tüm ilaçları kapsar:   Çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanımı 18 yaşın altındaki çocuklar ile adolesanlarda kullanılmamalıdır. Klinik çalışmalarda antidepresanlar ile tedavi edilen çocuklar ve adolesanlarda, plasebo ile tedavi edilenlerle karşılaştırıldığında intiharla ilişkili davranışlar (intihar girişimi ve intihar düşünceleri) ve düşmanlık (çoğunlukla saldırganlık, zıtlaşma davranışı ve sinirlilik) daha sık gözlenmiştir. Klinik bir gereksinime dayanarak yine de tedavi etme kararı alınırsa hasta intihar semptomlarının ortaya çıkmasına karşı dikkatle izlenmelidir. Ayrıca, çocuklar ve adolesanlar için büyüme, olgunlaşma, kognitif ve davranışsal gelişim ile ilgili uzun dönemli güvenlik verisi bulunmamaktadır.   Paradoksik anksiyete Panik bozukluğu olan bazı hastalar antidepresan tedavisinin başında, artan anksiyete semptomları sergileyebilir. Bu paradoksik reaksiyon, tedaviye başlanmasından itibaren ilk iki hafta içinde çoğunlukla kaybolur. Olası anksiyojenik etkileri azaltmak için düşük başlangıç dozu önerilir.   Nöbetler Nöbet görülen bütün hastalarda ilaç kesilmelidir. Stabil olmayan epilepsili hastalara SSRI verilmemelidir ve kontrollü epilepsili hastalar ise dikkatle izlenmelidir. Nöbet sıklığında artış görülürse SSRI kesilmelidir.   Mani Geçmişinde mani/hipomani olan hastalarda SSRI’lar dikkatle kullanılmalıdır. Hasta manik faza girerse SSRI kesilmelidir.   Diyabet Diyabetli hastalarda SSRI tedavisi glisemik kontrolü değiştirebilir (hipoglisemi veya hiperglisemi). İnsülin ve/veya oral hipoglisemik ilacın dozajının yeniden ayarlanması gerekebilir.   İntihar/intihara yönelim Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun arttırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.   Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de antidepresan ilaçların kullanımı gerektiğinde özellikle ilk 5 ay ve doz değiştirme durumlarında daha fazla olmak üzere, hastaların intihar düşünce ve davranışlarında artış olasılığı yönünden uyarılması ve yakın takibi gereklidir.   Akatizi/psikomotor rahatsızlık SSRI kullanımı, genellikle sabit duramayıp devamlı hareket etme ihtiyacı ile birlikte, sıkıntı ve huzursuzlukla karakterize edilen akatizi gelişimi ile ilişkilidir. Bu durum çoğunlukla tedavinin ilk bir iki haftasında meydana gelir. Bu semptomları gösteren hastalarda doz artırımı uygun olmayabilir.   Hiponatremi Muhtemelen uygunsuz antidiüretik hormon (ADH) salgısı sebebiyle, SSRI kullanımının ender olarak hiponatremi oluşturduğu rapor edilmiştir. Genellikle tedavi sonlandırıldığında ortadan kalkar. Yaşlı hastalar, sirozu olanlar veya hiponatremi oluşturduğu bilinen ilaçlar ile birlikte tedavi edilen hastalar gibi risk altında olanlarda dikkatle kullanılmalıdır.   Kanama SSRI’lar ile tedavide ekimoz, purpura gibi deri ile ilgili kanama bozuklukları rapor edilmiştir. Özellikle oral antikoagülanlar ve platelet fonksiyonunu etkilediği bilinen bazı ilaçlarla (örneğin; atipik antipsikotikler ve fenotiyazin, trisiklik antidepresanların çoğu, asetilsalisilik asit ve non-steroid antiinflamatuar (NSAİ) ilaçlar, tiklopidin dipiradamol) birlikte SSRI kullanan veya kanama eğilimi olan hastalar tarafından kullanılması konusunda özenli olunmalıdır.   Elektrokonvülzif tedavi (EKT) SSRI’lar ile EKT’nin birlikte uygulanmasına ilişkin yayınlanmış klinik deney sınırlı olduğundan dikkatli olunması önerilir.   Serotonin sendromu Sumatriptan ve diğer triptanlar, tramadol ve triptofan gibi serotonerjik etkili ilaçlarla birlikte essitalopram kullanımında dikkatli olunmalıdır. SSRI’larla birlikte serotonerjik ilaç kullanan hastalarda serotonin sendromu ender olarak rapor edilmiştir. Ajitasyon, tremor, miyokloni ve hipertermi gibi semptomların kombinasyonu bu durumun geliştiği işaretini taşıyabilir. Böyle durumlarda, SSRI ve serotonerjik ilaç derhal kesilmeli ve semptomatik tedavi başlatılmalıdır.   St. John’s Wort İçerisinde St. John’s Wort (Hypericum perforatum) bulunan bitkisel preparatlar ile SSRI’ların birlikte kullanılması advers reaksiyonların oluşumunda artışa yol açabilir.   Çekilme reaksiyonları Olası çekilme reaksiyonlarının görülmesini önlemek amacıyla, ZENDOR tedavisine, bir veya iki haftalık süre içinde yavaş yavaş doz azaltımı yapılarak son verilmelidir.   Koroner kalp hastalığı Sınırlı klinik tecrübe sebebiyle, koroner kalp hastalığı olan hastalarda kullanımında dikkatli olunmalıdır.   Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ilave eder. Sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

20 mg’ın üzerindeki günlük dozlarının güvenirliği kanıtlanmamıştır.   Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:   Majör depresif durumlar Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Antidepresan cevap için genelde 2-4 hafta gerekir. Alınacak cevabın konsolidasyonu için en az 6 aylık tedavi süresi gerekmektedir.   Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu tedavisi Günde 10 mg’lık doza geçilmeden önce, ilk hafta günde 5 mg’lık başlangıç dozu uygulanmalıdır. Doz daha sonra, alınacak bireysel hasta cevabına göre, günde 20 mg’a çıkarılabilir. Maksimum etki, yaklaşık 3 ay sonra alınır. Tedavi birkaç ay sürer.   Sosyal anksiyete bozukluğu Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Semptomların giderilmesi için genellikle 2-4 hafta gereklidir. Hastanın bireysel yanıtına göre doz 5 mg’a düşürülebilir veya günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Sosyal anksiyete bozukluğu, kronik eğilimli bir hastalıktır ve alınacak cevabın konsolidasyonu için 12 haftalık tedavi tavsiye edilir. Tedaviye cevap verenlerin 6 aylık uzun dönemli tedavisi incelendiğinde, bireylere bağlı olarak relapsın önlendiği görülmüştür. Tedaviden sağlanan faydaların düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmesi gerekir. Sosyal anksiyete bozukluğu spesifik bir bozukluğun iyi tanımlanmış teşhis terminolojisidir ve aşırı çekingenlikle karıştırılmamalıdır. Bu bozukluğun sadece profesyonel ve sosyal aktivitelere önemli şekilde etki etmesi halinde ilaçla tedaviye başlanmalıdır. Bu tedavinin kognitif davranış tedavisine göre yeri incelenmemiştir. İlaçla tedavi tüm terapötik stratejinin bir parçasıdır.   Yaygın anksiyete bozukluğu Başlangıç dozu günde bir kez 10 mg’dır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. Tedaviden sağlanan faydalar ve doz düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir.   Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) Başlangıç dozu günde bir kez 10 mg’dır. Bireysel hasta cevabına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkarılabilir. OKB kronik bir hastalık olduğundan dolayı hastalar, semptomsuz olmalarını kesinleştirmek için yeterli süre tedavi edilmelidir. Bu süre birkaç ay veya daha uzun olabilir. Tedaviden sağlanan faydalar ve doz düzenli aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir.   Tedaviye son verilmesi Olası çekilme reaksiyonlarını önlemek için; ZENDOR tedavisine, bir veya iki haftalık süre içerisinde doz yavaşça azaltılarak son verilmelidir.   Uygulama şekli: ZENDOR, günde tek doz olarak, besinlerle birlikte veya öğün aralarında kullanılabilir. Şişenin yanında bulunan ağızdan kullanım için şırınga yardımıyla kullanılır. Ağızdan kullanım için şırınga üzerinde mg cinsinden derecelendirme bulunmaktadır. ZENDOR oral damla su, portakal suyu veya elma suyu ile karıştırılarak kullanılabilir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:   Böbrek yetmezliği: Hafif ve orta dereceli böbrek fonksiyonu bozukluğu olanlarda doz ayarlaması gerekmez. Böbrek fonksiyonu ciddi olarak azalmış (kreatinin klerensi < 30ml/dak) hastalarda dikkatli olunmalıdır.   Karaciğer yetmezliği: Hafif veya orta dereceli karaciğer bozukluğu olan hastalarda ilk iki hafta için başlangıç dozu olarak 5 mg uygulanması önerilir. Bireysel hasta cevabına göre doz günde 10 mg’a yükseltilebilir. Karaciğer işlevi ciddi olarak azalmış hastalarda özellikle doz titrasyonunda dikkatli olunmalıdır.   Pediyatrik popülasyon: Çocuklarda ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanılmamalıdır.   Geriyatrik popülasyon: Başlangıç tedavisinde, tavsiye edilen dozun yarısı ve devamında da daha düşük maksimum doz uygulanmalıdır. Yaşlı hastalarda sosyal anksiyete bozukluğundaki etkinliği araştırılmamıştır.   CYP2C19’u zayıf metabolize eden hastalar: CYP2C19’un zayıf metabolize olduğu hastalarda tedavinin ilk iki haftalık bölümünde başlangıç dozu olarak 5 mg kullanılması önerilir. Bireysel hasta cevabına göre doz günde 10 mg’a yükseltilebilir.

Raf Ömrü

24 ay Açıldıktan sonra 4 ay içinde tüketilmelidir.

Ruhsat Numarası(Ları)

225/71

Ruhsat Sahibi

Adı : SANOVEL İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş. Adresi : Büyükdere Cad. 34398 Maslak – İstanbul Tel : (212) 285 26 70 Fax : (212) 285 01 81

Ruhsat Sahibi

Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş. Büyükdere Cad. 34398 Maslak – İstanbul

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

ZENDOR, Majör depresif durumlar, Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu,  Sosyal anksiyete bozukluğu, Yaygın anksiyete bozukluğu Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) tedavilerinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş. Çanta 34580 Silivri – İstanbul

Yardımcı Maddeler

Sodyum hidroksit, saf su.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Sodyum hidroksit Saf su

Doz Aşımı

Belirti ve bulgular: Zalvor deri kreminin doz aşımı ile ilgili hiçbir kayıt yoktur. Dolu bir tübün 2 aylık bir çocuğa uygulanması cilt üzerinde yaklaşık 350mg/kg’lık bir doza neden olur. Permetrinin %100’ü absorbe olsa da böyle bir dozun açık toksisite belirtilerine neden olması olası değildir. Zalvor deri kreminin aşırı uygulanması ‘Yan Etkiler/Advers Etkiler’ bölümünde tarif edilen lokal advers etkiler veya daha ciddi deri reaksiyonları ihtimali taşır.   Tedavi: Hipersensitivite reaksiyonları görüldüğünde semptomatik tedavi endikedir. Kazara Zalvor deri kremi muhtevasını çocuk yutarsa yutulmayı takiben 2 saat içinde hekime başvurulan durumlarda gastrik lavaj yapılması uygundur.

Endikasyonlar

Zalvor deri kremi, uyuz tedavisi ve pubis biti enfestasyonlarında endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Etki mekanizması: Permetrine maruz bırakılan böceklerdeki en önemli fizyolojik olay, aşırı duyu uyarımı, koordinasyon bozukluğu ve aşırı bitkinliğe yol açmak üzere uyarılabilen hücrelerin membranları boyunca elektrokimyasal anormalliklerin endüksiyonudur. Uyuz böceğindeki etki tarzının da benzer olduğu düşünülmektedir. Farmakokinetik: Memelilerde, permetrin hızla inaktif metabolitlere dönüşür ve idrar içinde atılır.  Sağlıklı denekler veya uyuzlu hastaların bütün vücuduna kremin uygulanmasından sonraki saatler içinde permetrinin en önemli metaboliti idrarda saptanır. En yüksek atım seviyeleri ilk 48 saat içinde görülürse de, bazı kişilerin idrarında uygulamadan 21 gün sonra hala çok düşük seviyelerde metabolit saptanabilmektedir. Genel atım şekli, uygulanan permetrinin yaklaşık %0.5’inin ilk 48 saat içinde absorbe olduğunu göstermektedir.

Farmakokinetik Özellikler

Farmasötik Şekli

Krem

Formülü

Zalvor deri kremi, hızlı emilen, suda eriyen krem bazı içinde 1 g’ında 50 mg permetrin içeren beyaz bir kremdir.   Yardımcı maddeler: Butil hidroksitoluen, formaldehit çözeltisi.

İlaç Etkileşmeleri

Permetrinin bilinen herhangi bir ilaç etkileşimi yoktur. Zalvor deri kremi ile tedaviden önce kortikosteroidler ile egzama benzeri reaksiyonların tedavisi, uyuz böceğine karşı immün cevabı düşüreceğinden, bit enfestasyonlarının artış riski vardır.  Bununla beraber, bu iki tedavi arasında advers etkilerin şiddetlenmesine veya etkililiğin azalmasına yol açan etkileşme olasılığı düşüktür.

Kontraendikasyonlar

Piretroidler, piretrinler veya ürüne alerjisi olan kişilerde Zalvor deri kremi kontrendikedir.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Tedaviye başlamadan önce deri temiz, kuru ve serin olmalıdır. Eğer sıcak banyo yapılmışsa, kremi uygulamadan önce derinin soğuması beklenmelidir. Hızlı emilen bir krem olduğu için, cilde yumuşak hareketlerle sürülmesini takiben görünmez olur. Bu nedenle krem deri üzerinde kalıcı hale geçene kadar sürmeye devam edilmemelidir. Uygulamadan 8-12 saat sonra tüm vücut yıkanmalıdır. (Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde)   Uyuz tedavisi: Cilt tipi ve yüzey alanında bireysel değişikliklerin farklılığı göz önünde bulundurulduğunda doz konusunda kesin tavsiyeler yapılması mümkün değildir.   Erişkinler ve 12 yaşın üzerindeki çocuklar: Tek uygulamada yaklaşık 1 tübe kadar.  Bazı erişkinlerde tüm vücudu kaplamak için 30 g’lık 1 tüpten fazlası gerekebilirse de 2 tüpten (60g) fazlası uygulanmamalıdır.     12 yaşın altındaki çocuklar: 30 g’lık bir tüp esas alınarak tek uygulamada kullanılacak yaklaşık krem miktarı aşağıdaki tabloda belirtilmektedir.        2 aylıktan 1 yaşa kadar çocuklar                  Bir tübün 1/8 ‘i kadar      1 ile 5 yaş arasındaki çocuklar                     Bir tübün ¼’ü kadar      6 ile 12 yaş arasındaki çocuklar                   Bir tübün ½’si kadar   Baş boyun saçlı deri ve kulakların da tedavisi gerektiği durumlarda, tüm vücudun kaplanması için doz artırılabilir.   Uygulama – Erişkinler ve 2 yaşın üzerindeki çocuklarda: Zalvor deri kremi, el ve ayak parmakları arasındaki alanlar, bilekler, koltuk altları, dış genital organlar, kaba etler, el ve ayak tırnaklarının altına özel dikkat göstererek baş dışında bütün vücuda uygulanabilir. Kadınlarda, göğüsler de tüm vücut uygulamasına dahildir. Zalvor deri kremi uygulama sırasında eller sabun ve su ile yıkanmışsa ellere tekrar uygulanmalıdır.   Uygulama – 2 aylıktan 2 yaşa kadar çocuklarda ve yaşlılarda: 2 yaşın üzerindeki çocuklar ve erişkinlerdeki uygulamaya benzerdir. Buna rağmen, bu hasta popülasyonunda, uyuz lezyonları yüz, boyun, saçlı deride ve kulaklara daha çok sıçramış olduğundan, Zalvor deri kreminin bu bölgelere de sürülmesi etkilidir. Hastaların yaklaşık %90’ında uyuz enfestasyonu kremin tek bir uygulamasıyla giderilir. Eğer varolan lezyonlarda iyileşme belirtisi yoksa veya yeni lezyonlar oluşursa, ikinci bir uygulama 7 günden önce olmamak üzere yapılabilir.   Pubis biti tedavisi: 30 g’lık bir tübün 1/3’ü, pubik bölge, anüs çevresi, uyluk bölgesi ve gövdeye uygulanması tavsiye edilir. Az bir erişkin grubu tedaviyi tamamlamak için daha fazla kreme ihtiyaç duyabilir, fakat 30 g’lık tübün 2/3’ünden fazlası kullanılmamalıdır. Çocuklar ve nisbeten az tüylü kişilerde oransal olarak daha az krem kullanılmalıdır.   Uygulama: Zalvor deri kremi, pubik bölgeyi, anüs çevresini, uyluk bölgesinin iç tarafından dizlere kadar ve pubik bölgeye uzanan gövdedeki tüyleri kaplayacak şekilde uygulanmalıdır. Kirpikler ve kaşlar (Bkz. Uyarılar/Önlemler) hariç yüz tüylerinde de, bit ve sirke enfestasyonu bulunursa uygulanmalıdır. Kirpiklerde, bit ve sirke bulunursa, cımbız ile alınmalı, Zalvor deri kremi iritasyona neden olabileceği için gözlerde kullanılmamalıdır. Enfestasyon bir uygulama ile tamamen ortadan kaldırılabilir. Buna rağmen, uygulamadan 7 gün sonra uygulanan bölgede canlı bit görülürse, ikinci bir tedavi uygulanabilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Zalvor tıbbi saç kremi, 59 ml, plastik şişede.

Ruhsat Sahibi

GlaxoSmithKline İlaçları Sanayi ve Ticaret A.Ş., Levent/İstanbul.

Ruhsat Tarihi Ve Numarası

25.09.1995 – 97/80

Saklama Koşulları

25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

Zalvor %5 deri kremi, 30 g, plastik burgulu kapaklı laminat tüpte.

Uyarılar/Önlemler

Sadece harici kullanım içindir. Zalvor deri kreminin gözlerle temasından kaçınılmalıdır. İstenmeden göze bulaşması halinde bol suyla veya mümkünse serum fizyolojikle yıkanmalıdır. Zalvor deri kreminin yüze uygulandığı vakalarda, göz çevresine yakın uygulamada dikkat edilmelidir. Yalanabileceği için küçük çocuklarda krem ağız çevresine uygulanmamalıdır. Eğer Zalvor deri kremi yutulursa mutlaka hekime danışılmalıdır. Uyuz, kişinin kendi teşhisi için çok zor bir durum olduğundan tedaviye başlamadan önce mutlaka hekime danışılmalıdır. Çocuklar ve yaşlılarda pubis biti enfestasyonlarına pek rastlanmaz, eğer görülürse mutlaka bir hekim tavsiyesi ile tedavi edilmelidir. Kaşlarda pubis biti enfestasyonu nadirdir. Saç bitine benzer bit ve sirkelere rastlanabilir. Bu nedenle, tanı koyulduktan sonra uygun tedavi uygulanmalıdır. Çocukların ulaşamayacakları yerlerde saklayınız. Zalvor deri kremini rutin olarak uygulayan sağlık personeli ellerini tahriş olma ihtimaline karşı korumak için eldiven kullanmalıdır.   Mutajenisite: Permetrinin mutajenik değişikliği indükleyici etkisi, in vitro ve in vivo genetik toksisite çalışmalarında negatiftir.   Karsinojenisite: Permetrinin insanda belirgin bir onkojenik etkisinin olmadığı fareler üzerinde yapılan uzun süreli tekrarlanan çalışmalarda gösterilmiştir.   Fertilite/Teratojenisite: Fare, sıçan ve tavşanlara oral 200-400 mg/kg/günlük dozlar verilerek yapılan üreme çalışmaları, fertilite ve teratojenisite üzerine üç nesil boyu etkili olmadığı gösterilmiştir. Yaşlılar: Bu yaş grubunun kullanımı için özel önlem gerekli değildir.   Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Zalvor deri kreminin fetusa herhangi bir risk oluşturmadığını gösterecek, gebelikte kullanımı ile ilgili kısıtlı bilgi mevcuttur. Üstelik, uygun dozun tüm vücuda uygulanmasını takiben sistemik permetrin emilimi çok düşük olup, uygulanan dozun %0.5’inden azdır. Bu bilgiler ile negatif toksisite ve düşük memeli toksisitesi bilgileri birlikte değerlendirildiği zaman, Zalvor deri kremi tedavisini takiben fetusa herhangi bir risk minimaldir. Çalışmalar, permetrinin sığırlarda oral uygulamasını takiben, çok düşük konsantrasyonlarda süt içinde atıldığını göstermektedir. Permetrinin insanlarda anne sütü içinde atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Buna rağmen, Zalvor deri kremi ile tedaviyi takiben permetrinin sistemik absorpsiyonu çok düşük olduğundan, teorik olarak bu sistemik permetrinin de çok küçük yüzdesi anne sütüne geçecektir. Bu kadar düşük konsantrasyonların yenidoğan/bebek için risk oluşturması beklenmez.

Üretim Yeri

Glaxo Wellcome Operations, İngiltere

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Zalvor deri kremi uygulandıktan hemen sonra çok az kişide genellikle yanma veya batma hissi şeklinde tarif edilen cilt rahatsızlığı meydana gelir. Bu semptom, şiddetli uyuz görülen hastalarda daha sık görülür ve genellikle hafif ve geçicidir. Zalvor deri kremi ile uyuz tedavisini takiben görülen eritem, ödem, egzama, kızarıklık ve prürit dahil diğer iritasyon bulgu ve semptomlarının uyuzun doğal gidişine bağlı olduğu düşünülür. Uyuz tedavisi görmüş hastalarda, kaşıntı tedaviden sonra 4 hafta kadar devam edebilir. Genel olarak bu durum, deri altında ölü uyuz  böceklerine karşı alerjik reaksiyon olarak değerlendirilmekte, bir tedavi hatası olarak  düşünülmemektedir. Zalvor deri kremi ile pubis biti tedavisi, çok az kişide genellikle ağrı, parestezi ve kızarıklık, eritem gibi semptomlar şeklinde tarif edilen hafif ve geçici deri rahatsızlıklarına sebep olabilir.   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.
(Visited 4 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window