İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ZYZAPIN
Birim Miktarı 56
ATC Kodu N05AH03
ATC Açıklaması Olanzapin
NFC Kodu BC
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Film Kaplı Tabletler
Kamu Kodu A13390
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 436,1 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 392,14 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Form
    30. Gebelik Ve Laktasyon
    31. Geçimsizlikler
    32. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    33. İstenmeyen Etkiler
    34. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    35. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    36. Kontrendikasyonlar
    37. Kullanım Yolu
    38. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    39. Müstahzar Adı
    40. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    41. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    42. Raf Ömrü
    43. Ruhsat Numarası(Ları)
    44. Ruhsat Sahibi
    45. Ruhsat Sahibi
    46. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    47. Terapötik Endikasyonlar
    48. Üretici Bilgileri
    49. Yardımcı Maddeler
    50. Yardımcı Maddelerin Listesi
    51. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    52. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    53. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    54. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    55. İlaç Nasıl Kullanılır
    56. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    57. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    58. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    59. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    60. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    61. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    62. Etkin Maddeler
    63. Farmakodinamik Özellikler
    64. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    65. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    66. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    67. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    68. İlaç Nasıl Kullanılır
    69. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    70. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    71. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    72. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    73. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    74. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    75. Etkin Maddeler
    76. Farmakodinamik Özellikler
    77. Farmakokinetik Özellikler
    78. Farmasötik Form
    79. Gebelik Ve Laktasyon
    80. Geçimsizlikler
    81. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    82. İstenmeyen Etkiler
    83. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    84. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    85. Kontrendikasyonlar
    86. Kullanım Yolu
    87. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    88. Müstahzar Adı
    89. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    90. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    91. Raf Ömrü
    92. Ruhsat Numarası(Ları)
    93. Ruhsat Sahibi
    94. Ruhsat Sahibi
    95. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    96. Terapötik Endikasyonlar
    97. Üretici Bilgileri
    98. Yardımcı Maddeler
    99. Yardımcı Maddelerin Listesi
    100. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    101. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    102. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    103. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    104. İlaç Nasıl Kullanılır
    105. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    106. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    107. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    108. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    109. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    110. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    111. Etkin Maddeler
    112. Farmakodinamik Özellikler
    113. Farmakokinetik Özellikler

İlaç Etken Maddeleri

  • olanzapin (15 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Bilinen bir antidot mevcut olmadığından doz aşımı durumunda midenin boşaltılması ve genel destek önlemlerinin alınması gibi standart önlemlere başvurulmalıdır. Kolestiraminin Zeloxim Fort’un vücuttan uzaklaştırılmasını hızlandırdığı klinik çalışmalarda gösterilmiştir.

Endikasyonlar

Zeloxim, Osteoartritin semptom ve bulgularının tedavisinde, ankilozan spondilit ve romatoid artritin semptomlarının tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Meloksikam, antiinflamatuar, analjezik ve antipiretik etkilere sahip olduğu hayvanlarda gösterilmiş bulunan, enolik asit sınıfından bir nonsteroid antiinflamatuar ilaçtır. Meloksikam, bütün standart inflamasyon modellerinde güçlü bir antiinflamatuar etki göstermiştir. Meloksikamın inflamasyon mediatörleri olarak bilinen prostaglandinleri inhibe etmesi, anlatılan bu etkileri açıklayan ortak bir mekanizma olabilir. Meloksikamın ülserojen dozuyla ve antiinflamatuar etki sağlayan dozuyla ilgili olarak sıçanlardaki adjuvan artritinde yapılan karşılaştırmalar bu ilacın nonsteroid antiinflamatuar grubundaki standart ilaçlardan daha üstün terapötik sınırlara sahip olduğu doğrulanmıştır. Meloksikam in-vivo olarak, inflamasyon yerindeki prostaglandin biyosentezini, mide mukozasındaki veya böbrekteki prostaglandin sentezinden daha güçlü bir şekilde inhibe etmiştir.   Bu artmış ilaç emniyeti profilinin COX-1’den çok COX-2’nin selektif olarak inhibe edilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Meloksikam COX-1’den ziyade COX-2’yi selektif olarak inhibe ettiği, kobay makrofajları, sığır aort endotel hücreleri (COX-1 aktivitesinin test edilmesi amacıyla), fare makrofajları (COX-2 aktivitesinin test edilmesinde) ve cos- hücrelerinde yapılan rekombinan insan enzimleri gibi çeşitli hücre sistemlerinde in-vitro gösterilmiştir. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarda COX-2 inhibisyonunun terapötik fayda sağladığını, COX-1 inhibisyonunun ise midedeki ve böbrekteki yan etkilerden sorumlu olduğunu gösteren kanıt sayısı, gittikçe artmaktadır. Önerilen Meloksikam dozlarına eşlik edebilen perforasyonlar, ülserler ve ülser kanamaları gibi advers gastrointestinal olayların insidansının diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçların standart dozlarına kıyasla çok daha düşük olduğu, klinik çalışmalarda gösterilmiştir.

Farmakokinetik Özellikler

Meloksikam, peroral (%89) ve rektal uygulama sonrası iyi emilir. Tabletler ve supozituarlar kapsüllere biyoeşdeğerdir. Besinlerle birlikte alınması, emilimde değişiklik yapmaz. Peroral 7.5 ve 15 mg’lık dozlardan sonraki ilaç konsantrasyonları dozla orantılıdır. Kararlı plazma düzeyleri, 3-5 gün içerisinde elde edilir. Bir yıldan daha uzun devam eden sürekli tedavi sonrasındaki ilaç konsantrasyonları, kararlı plazma düzeyleri elde edildikten sonrakilere benzer. Plazmadaki Meloksikamın %99’undan fazlası plazma proteinlerine bağlanır. Günde tek doz şeklindeki kullanımla ilacın plazma konsantrasyonlarında meydana gelen dalgalanmalar nispeten az olup kararlı plazma düzeylerine ulaşıldıktan sonra Cmax/Cmin (doz öncesi) konsantrasyonlar arasındaki farklar 7.5 miligramlık dozlarda 0.4-1.0 mcg/ml; 15 miligramlık dozlarda 0.8-2.0 mcg/ml arasında değişir.   Meloksikam sinoviyal sıvıya iyi geçer ve burada plazmadakinin yaklaşık yarısı kadar konsantrasyona ulaşır.   Meloksikam, büyük ölçüde metabolize olur ve günlük dozun %5’ten daha düşük bir bölümü hiç değişmeksizin dışkıyla vücuttan uzaklaştırılır. Meloksikam değişmemiş olarak idrarda eser miktarlarda bulunur. Meloksikam metabolizmasında başlıca yol, maddenin tiyazolil bölümündeki metil grubunun oksidasyonudur ve metabolitlerin yaklaşık yarısı idrarla, kalanı dışkıyla vücuttan atılır. Meloksikam ortalama vücuttan eliminasyon yarı-ömrü 20 saattir. Ne karaciğer yetmezliği ne de hafif-orta şiddetteki böbrek yetmezliği Meloksikam farmakokinetiğini önemli ölçüde etkiler.   Plazma klirensi ortalama 8 ml/dakikadır ve yaşlılarda daha azdır. Dağılım hacmi düşük olup ortalama 11 litre dolayındadır. Bu değerler hastadan hastaya %30-40 kadar değişiklik gösterebilir.

Farmasötik Şekli

Tablet

Formülü

Her tablet 15 mg Meloksikam içermektedir.

İlaç Etkileşmeleri

Salisilatlar dahil olmak üzere yüksek doz nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar. En az iki nonsteroid antiinflamatuar ilacın birlikte verilmesi, sinerjik etki göstererek gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskini artırabilir. Oral antikoagülanlar: tiklopidin, sistemik olarak verilen heparin trombolitikler. Kanama riskinde artış. Birlikte kullanılması kesinlikle gerekiyorsa antikoagülan ilaçların etkileri yakından izlenmelidir. Lityum: Nonsteroid antiinflamatuar grubu ilaçların plazma lityum düzeylerini yükselttikleri bildirilmiştir. Zeloxim tedavisi başlangıcında dozaj ayarlanması sırasında ve Zeloxim tedavisinden sonra plazma lityum düzeylerinin izlenmesi önerilir. Metotreksat: Zeloxim diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar gibi metotreksatın hematolojik toksisitesini artırabilir. Bu durumda kan sayımının yakından izlenmesi önerilir. Doğum kontrol yöntemleri: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçların uterus-içi doğum kontrol yöntemlerinin etkinliğini azalttığı bildirilmiştir. Diüretikler: Dehidrasyon gelişmiş durumdaki hastalarda nonsteroid antiinflamatuar ilaç tedavisine, akut böbrek yetmezliği riski eşlik eder. Zeloxim ve diüretik kullanmakta olan hastalarda dehidrasyondan sakınmalı ve böbrek fonksiyonu tedavi öncesinde izlenmelidir. Antihipertansifler (beta blokerler ACE inhibitörleri vazodilatörler diüretikler gibi): Nonsteroid antiinflamatuar ilaç tedavisi sırasında damarları genişleten prostaglandinlerin inhibisyonu sonucu antihipertansif ilaçların etkisinde azalma bildirilmiştir. Kolestiramin; gastrointestinal kanaldaki Zeloximi bağlayarak bu ilacın vücuttan daha çabuk atılmasına neden olur. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar böbreklerdeki prostaglandin mediatörlüğüyle ortaya çıkan etkileri üzerinden siklosporinin nefrotoksisitesini artırabilir. Bu ilaçların birlikte kullanılması sırasında böbrek fonksiyonu ölçülmelidir. Zeloxim ile birlikte antasid, simetidin, digoksin veya furosemid verilmesi sırasında farmakokinetik bakımdan önem taşıyan ilaç-ilaç etkileşimleri görülmemiştir. Oral antidiabetiklerle etkileşim olasılığı gözden uzak tutulmamalıdır.

Kontraendikasyonlar

Zeloxim Fort veya ilaçtaki herhangi bir yardımcı maddeye karşı bilinen aşırı duyarlılığı (alerjisi) olanlarda kullanılmamalıdır. Asetil salisilik asitle ve diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarla çapraz duyarlılık olasılığı vardır. Zeloxim Fort, asetil salisilik asit veya diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar verildikten sonra astım belirtileri burun polipleri, anjiyoödem veya ürtiker gelişmiş olan hastalara verilmemelidir. Ayrıca; Aktif peptik ülserasyonda, Ağır karaciğer yetmezliğinde, Diyaliz edilmeyen ağır böbrek yetmezliğinde, Çocuklar ve 15 yaşından küçük olan adolesan çağındakilerde, Gebelerde ve emziren annelerde kullanılmamalıdır.

Kullanım Şekli Ve Dozu

Romatoid artrit: Günde 15 mg (1 tablet). Terapötik cevaba göre bu doz günde 7,5 mg’a indirilebilir.   Osteoartrit: Günde 7,5 mg (1/2 tablet). Gerektiğinde bu doz günde 15 mg’a yükseltilebilir.   Ankilozan spondilit: Günde 15 mg verilir. Advers reaksiyon (yan etki) riski yüksek olan hastalarda tedaviye günde 7,5 mg’la başlanmalıdır. Ağır böbrek yetmezliği olan diyaliz hastalarında: Günlük doz 7,5 mg (1/2tablet)’ı aşmamalıdır. Zeloxim’in önerilen maksimum günlük dozu 15 mg (1 tablet)’dır. Çocuklarda kullanılacak dozaj henüz saptanmadığından bu ilaç yalnızca erişkinlerde kullanılmalıdır. Tabletler yemeklerde suyla veya başka bir sıvıyla yutulmalıdır.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Zeloxim 7,5 mg Meloksikam içeren 10 ve 30 tabletlik blister ambalajlarda. Zeloxim, 15mg/1.5 mL IM enjeksiyon için solüsyon içeren ampul, 3 ampul ihtiva eden ambalajlarda.

Saklama Koşulları

250C’nin altında, oda sıcaklığında saklayınız. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

15 mg Meloksikam içeren 10 ve 30 tabletlik blister ambalajlarda.

Uyarılar/Önlemler

Diğer bütün nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarda olduğu gibi anamnezinde gastrointestinal sistemin yukarı bölümünde hastalık hikayesi bulunan ve antikoagülan kullanmakta olan hastalarda dikkatli olmak gerekir.   Peptik ülserasyon veya gastrointestinal kanama görüldüğü takdirde Zeloxim tedavisi durdurulmalıdır. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, böbrek perfüzyonunun normal sınırlar arasında devam ettirilmesini destekleyici rol oynayan renal prostaglandinlerin sentezini inhibe eder. Böbreğe gelen kan miktarı ve kan hacmi azalmış olan hastalarda bu ilaçların kullanılması, tedavinin durdurulmasından sonra tipik olarak tedavi öncesindeki duruma dönülmesiyle sonuçlanan klinik renal dekompansasyona neden olabilir.   Dehidrasyon gelişmiş olan hastalarla konjestif kalp yetmezliği, karaciğer sirozu, nefrotik sendrom ve klinik böbrek hastalığı bulunan vakalar, diüretik kullananlar ya da hipovolemiyle sonuçlanabilecek büyük cerrahi girişimlerin uygulanacağı hastalar bu tip reaksiyon risklerinin artmış olduğu vakalardır. Bu hastalardaki nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarla tedavinin başlangıcında, diürez hacmi ve böbrek fonksiyonu dikkatle izlenmelidir.   Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar ender olarak interstisyel nefrit, glomerülonefrit, renal medullar nekroz veya nefrotik sendrom nedeni olabilir. Hemodiyalizle tedavi edilen terminal dönem böbrek yetmezliği hastalarında kullanılacak Zeloxim dozu 7.5 mg’ı aşmamalıdır. Hafif veya orta derecedeki böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi dakikada < 25 ml) olan hastalarda dozun azaltılması gerekmez.   Diğer bütün nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarda olduğu gibi serum transaminaz düzeylerinin veya karaciğer fonksiyonunu gösteren diğer parametrelerin yükseldiği, zaman zaman bildirilmiştir. Bu yükselmeler hemen her zaman için hafif ve geçicidir. Eğer anormallik şiddetli veya kalıcıysa Zeloxim tedavisi durdurulmalı ve hastada izleme testleri uygulanmalıdır. Klinik bakımdan stabil olan karaciğer sirozu vakalarında doz azaltılması gerekmez.   Yıpranmış, zayıf düşmüş olan hastalar, yan etkileri daha az tolere edebildiklerinden, dikkatle kontrol altında tutulmalıdır. Diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlarda olduğu gibi karaciğer, böbrek veya kalp fonksiyon bozukluklarının bulunma olasılığı daha çok olan yaşlı hastalarda dikkatli olmak gerekir.   İlacın araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili olarak yapılmış özel bir çalışma yoktur. Ancak baş dönmesi ve göz kararması gibi advers etkiler ortaya çıkarsa hastanın bu gibi aktivitelerden kaçınması önerilir. Çocuklarda kullanılacak dozaj henüz saptanmadığından bu ilaç yalnızca erişkinlerde kullanılmalıdır.   Gebelik ve Emzirme: Gebelik risk kategorisi C’dir. Klinik öncesi testlerde herhangi bir teratojen etki görülmemiş olmakla birlikte Zeloxim gebelerde ve bebeğini emziren annelerde kullanılmamalıdır.   Araç ve Makine Kullanımına Etkisi: Bilinen bir etkisi yoktur.

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Zeloxim Fort verilmesiyle nadiren oluşabilecek advers reaksiyonlar aşağıda belirtilmiştir.   Gastrointestinal: Dispepsi, bulantı, kusma, karın ağrısı, kabızlık, bağırsaklarda aşırı gaz bulunması, ishal (%1’den daha sık), transaminazlar ve bilirubin düzeyleri gibi karaciğer fonksiyon parametrelerinde geçici anormallikler özofajit, gastroduodenal ülser, gizli veya makroskopik gastrointestinal kanama (%0.1-1 arasında), kolik (%0.1’den daha seyrek).   Hematolojik: Anemi (%1’den daha sık). Kan sayımı anormallikleri ve bu arada lökosit formülü değişiklikleri, lökopeni ve trombositopeni. Miyelotoksik bir ilacın ve özellikle de metotreksatın birlikte verilmesi, sitopeni gelişmesi açısından zemin hazırlayan bir faktör olarak gözükmektedir (%0.1-1 arasında).   Dermatolojik: Kaşıntı, deri döküntüsü (%1’den daha sık), stomatit, ürtiker (%0.1-1 arasında): fotosensitizasyon (%0.1’den daha seyrek).   Respiratuar: Aspirin veya Zeloxim dahil diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaç verilen bazı hastalarda akut astım gelişebildiği bildirilmiştir (%0.1’den daha seyrek).   Merkezi Sinir Sistemi: Sersemleme hissi, baş ağrısı (%1’den daha sık), baş dönmesi, kulak çınlaması, göz kararması (%0.1-1 arasında).   Kardiyovasküler: Ödem (%1’den daha sık), kan basıncının yükselmesi, palpitasyon, deride kızarma (%0.1-1 arasında).   Ürogenital: Böbrek fonksiyonu parametrelerinde anormallikler, serum kreatinin ve/veya üre düzeylerinin yükselmesi (%0.1-1 arasında).   BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

ZEMPLAR®  5 mg/ml enjeksiyonluk çözelti, 2 ml’ lik ampullerde (Av. Farm. Tip I cam), 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar yapılmamıştır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ  Eğer; Parikalsitol veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı alerjik (aşırı hassas) iseniz. Kanınızda çok yüksek seviyelerde kalsiyum veya vitamin D var ise. Doktorunuz bu durumların sizin için geçerli olup olmadığını söyleyebilecektir.   ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer; Diyetinizdeki fosfor miktarını sınırlandırmak önemlidir. Fosfat bağlayıcı ilaçlar, fosfor seviyelerini kontrol etmek için gerekli olabilir. Eğer kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsanız, dozunuzun doktorunuz tarafından ayarlanması gerekebilir. Bir kalp rahatsızlığı için bazı dijital türevleri içeren ilaçlar ile tedavi görüyorsanız doktorunuzu bilgilendirmeniz önemlidir. Çünkü dijital türevleri kanınızdaki kalsiyum seviyelerinde düşmeye ve bununla beraber bu ilaçla ilgili istenmeyen etkilerin görülmesini arttırmaya neden olabilir. Doktorunuzun tedavinizi izlemesi için kan testleri yaptırması gerekecektir. ZEMPLAR®’ın bileşiminde bulunan propilen glikol, alkol benzeri belirtilere neden olabilir.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. ZEMPLAR®’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.  ZEMPLAR® için gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir bundan dolayı ZEMPLAR® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.  ZEMPLAR®’ın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Eğer bebeğini emziren bir anne iseniz, doktorunuz ilacın sizin için olan önemini dikkate alarak, emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceğine karar verecektir.   Araç ve makine kullanımı Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışma yapılmamıştır.   ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler ZEMPLAR, %20 h/h etanol (alkol) içermektedir. Her bir doz 1.3 gram’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır. Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı  Eğer aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz; Belli kalp hastalıklarında kullanılan, dijital türevleri içeren ilaçlar: bu ilacın istenmeyen etkilerini arttırabilirler. Fosfat veya vitamin D içeren ilaçlar: organizmada kalsiyum artışı ve kalsiyum-fosfor oranı riskinde yükselme bulunur. Kalsiyum, alüminyum veya magnezyum içeren ürünler (örn. antiasit, fosfat bağlayıcı): organizmada bu bileşiklerin seviyelerini arttırabilirler. Tiyazid olarak bilinen diüretik ilaçlar: kandaki kalsiyum seviyelerini arttırabilirler. Mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan ketokonazol içeren ilaçlar. Herhangi bir ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa ZEMPLAR® kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüzde şişme (anjiyoödem), ağızda şişme (larenjeal ödem) ve kurdeşen (ürtiker). Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZEMPLAR®’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Kan: Kırmızı hücrelerin sayısında azalma (anemi), beyaz hücrelerin sayısında azalma (lökopeni), bezlerde iltihaplanma (lenfadenopati), kanama zamanında artış. İmmün sistem: Alerjik reaksiyon, ciltte kırmızı döküntü. Metabolizma ve beslenme: Ayak bileği, ayak ve bacaklarda genel veya bölgesel şişme (ödem) sonucu ağırlık hissetme, karaciğer enziminde (AST) artış, kilo kaybı, kanda yüksek kalsiyum seviyeleri (hiperkalsemi), ve kanda yüksek fosfor seviyeleri (hiperfosfatemi). Sinir sistemi: Zihin karışıklığı, deliryum (huzursuzluk, taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu), sersemlik, yürüyüş tarzında anormallik, huzursuzluk, kişilik bozuklukları (depersonalizasyon), duyu azalması (hipoestezi), uykusuzluk (insomnia), bir kas ya da kas grubunun ani ve kısa süreli kasılmaları (miyoklonus), sinirlilik, karıncalanma, tutukluk, uyuşma (parestezi), şaşkınlık, şok hali veya düşünme yavaşlığı (stupor). Özel duyular: Bir çeşit göz iltihabı (Konjonktivit), kulak bozuklukları ve göz içi basıncının artması (glokom). Kardiyovasküler sistem: Düşük tansiyon (hipotansiyon), kalp atım düzensizliği (aritmi), kalpte bir çeşit atım bozukluğu (atriyal flatter), beyinde kan akışının azalması veya olmaması (serebral iskemi veya serebrovasküler olay), kalp durması (kardiyak arrest), yüksek tansiyon (hipertansiyon), bayılma (senkop). Solunum sistemi: Astım, öksürük nöbetleri, nefes almada güçlük (dispne), burun kanaması, akciğerlerde su birikmesi (pulmoner ödem), yutak  iltihabı (faranjit), akciğer iltihabı (pnömoni). Sindirim sistemi: İştahsızlık (anoreksi), kalın bağırsak iltihabı (kolit), kabızlık, ishal, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü (dizfaji), mide ağrısı (gastrointestinal bozukluk), mide mukozası iltihabı (gastrit), rektal kanama, susama, bulantı, kusma, hazımsızlık (dispepsi), gastrointestinal kanama. Deri: Saç dökülmesi (alopesi), kadınlarda erkek vücuduna atfedilen bölgelerde aşırı ve artan kıl büyümesi (hirsutizm), ciltte kırmızı döküntü, terleme ve döküntü (vezikülöbüllöz döküntü). Kaslar: Eklem ağrısı (artralji), kas ağrısı (miyalji) ve kas seğirmesi. Ürogenital sistem: Cinsel güçsüzlük (impotans), meme kanseri, meme ağrısı ve vajina iltihabı (vajinit). Bir bütün olarak vücut: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, yaygın ağrı, kuvvetsizlik (asteni), sırt ağrısı, göğüs ağrısı (torasik ağrı), ateş, grip, iltihap oluşturan mikrobik hastalık (enfeksiyon), kırıklık ve bakterilerin kana geçmesi sonucunda ateş ve titremeye neden olan hastalık (sepsis). Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Endokrin sistem: Paratiroid (organizmadaki kalsiyum seviyelerini düzenleyen hormon) bozukluk. Sinir sistemi: Sersemlik hissi. İmmün sistem: Kaşıntı. Özel duyular: Tat duyusunda bozukluk. Kardiyovasküler sistem: Çarpıntı. Bir bütün olarak vücut: Baş ağrısı, üşüme, kötü hissetme. Bunlar ZEMPLAR®’ın hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:   ZEMPLAR®, hemodiyaliz girişi yoluyla bir doktor tarafından uygulanmalıdır. ZEMPLAR®’ı herhangi bir zamanda (diyaliz sırasında herhangi bir aralıkta) gün aşırıdan daha sık kullanmamalısınız.   Bu ilacın uygun dozu her bir hasta için belirlenmelidir. Doktorunuz dozunuzu belirlemeye yardımcı olması için bazı laboratuar test sonuçlarını kullanacaktır. ZEMPLAR® ile tedavi başlatıldığında, bir doz ayarlama dönemi olacaktır. Kullandığınız ZEMPLAR® dozu, tedaviye verdiğiniz yanıta göre sık sık değiştirilebilir.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır. 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda parikalsitol farmakokinetiği araştırılmamıştır.   Yaşlılarda kullanımı: 65 yaş ve üzeri parikalsitol kullanan hastalar ile sınırlı sayıda deneyim bulunmaktadır fakat yapılan çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Özel kullanım durumları:   Karaciğer yetmezliği: Hafif ve orta derecede şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.     Böbrek yetmezliği: Hemodiyaliz işleminin ZEMPLAR® atılımı üzerinde temel bir etkisi yoktur. Fakat, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında kronik böbrek yetmezliği hastalarında ilacın kandan temizlenmesi azalır ve vücutta kalış süresi artar.   Eğer ZEMPLAR®’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla ZEMPLAR® kullandıysanız:   ZEMPLAR®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZEMPLAR®’ın doz aşımı hiperkalsemiye (yüksek kalsiyum seviyesi) yol açabilir ve acil müdahale gerektirir. ZEMPLAR® diyaliz ile vücuttan atılmaz. Böyle bir durum oluşursa doktorunuzla temasa geçiniz.   ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak %30 h/h propilen glikol içerir. Yüksek doz propilen glikol uygulaması ile ilişkili toksik etkilerin izole vakaları tanımlanmıştır. Bu ilacın alınması ile böyle bir durum beklenmese bile diyaliz prosedürü sırasında propilenglikol vücuttan atılmaktadır.   ZEMPLAR® kullanmayı unutursanız   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.  

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZEMPLAR® 5 mg/ml 2 ml’lik ampullerde 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur. Her 2 ml ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti 10 mikrogram parikalsitol içerir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti; sulu, berrak ve renksiz bir çözeltidir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, aktif Vitamin D’nin sentetik bir formunu içerir ve vitamin D grubu ilaçlara aittir. Vitamin D, karaciğerde başlayan ve böbreklerde tamamlanan iki basamaklı proses ile vücutta aktive olur. Aktif D vitamini, böbrekler ve kemikler de dahil olmak üzere, vücuttaki birçok dokunun normal faaliyet göstermesi için gerekli bir maddedir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, vücut yeterli miktarda üretemediğinde aktif D vitamini için bir kaynak sağlar. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, hemodiyalize girilen kronik böbrek hastalığındaki düşük aktif D vitamini seviyeleri ile ilişkilendirilen kandaki yüksek paratiroid hormon seviyelerinin (sekonder hiperparatiroidizm) önlenmesi ve tedavisinde kullanılmaktadır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZEMPLAR®’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.  ZEMPLAR®’ı 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.  Tek bir kullanım içindir. Her bir ampulden arta kalan çözelti atılmalıdır.  Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.  Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZEMPLAR®’ı kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz ZEMPLAR®’ı  kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir. Çözelti berrak ve renksizdir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR. Geçerli olduğu takdirde kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik’lerine uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZEMPLAR® 5 mg/ml, enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 2 ml

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

ZEMPLAR®’ın, sitokrom P450 enzimleri (CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A) ile metabolize olan ilaçları inhibe etmesi ve CYP2B6, CYP2C9 veya CYP3A ile metabolize olan ilaçların klerensini indüklemesi beklenmemektedir.  ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.  Ketokonazol: ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile çalışılmamış olmasına rağmen, ketokonazolün 200 mg’lık çoklu dozla, 5 gün boyunca günde 2 kez alınmasının ZEMPLAR® kapsüllerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi sağlıklı deneklerde çalışılmıştır. Ketokonazol varlığında parikalsitolün Cmax değeri en az etkilenmiş, fakat EAAo-¥ değeri yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Parikalsitolün ortalama yarı ömrü, tek başına alındığındaki 9.8 saate kıyasla, ketokonazol varlığında 17.0 saattir (bkz. Bölüm 4.4).  Dijital toksisitesi herhangi bir nedene bağlı hiperkalsemi tarafından potansiyalize edilebilir; bu nedenle ZEMPLAR® ile birlikte dijital verildiğinde dikkatli olunmalıdır. Fosfat veya vitamin D ilişkili tıbbi ürünler, artan hiperkalsemi riski ve kalsiyum fosfor çarpımı (CaxP) yükselmesi nedeniyle parikalsitol ile birlikte alınmamalıdır.  Artmış alüminyum kan seviyesinden dolayı ve alüminyum kemik toksisitesi oluşabileceği için alüminyum içeren preparatlar (örn.antiasitler, fosfat bağlayıcılar) kronik bir şekilde vitamin D tıbbi ürünleri ile birlikte kullanılmamalıdır.  Kalsiyum bağlayıcı preparatların veya tiyazid diüretiklerinin yüksek dozları hiperkalsemi riskini arttırabilir.  Magnezyum içeren preparatlar (örn.antiasitler) vitamin D preparatları ile beraber alınmamalıdır çünkü hipermagnezemi oluşabilir.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

ZEMPLAR®’ın aşırı dozu hiperkalsemiye yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4). Klinik olarak anlamlı hiperkalsemisi olan hastaların tedavisi için ZEMPLAR® dozu derhal azaltılmalı ya da kesilmeli, düşük kalsiyumlu diyet uygulanmalı, kalsiyum desteği kesilmeli, hasta mobilize edilmeli, sıvı ve elektrolit dengesizliklerine dikkat edilmeli, elektrokardiyografik anormallikler değerlendirilmeli (dijital alan hastalarda kritik önem taşır) ve hemodiyaliz ya da gerekirse kalsiyumsuz bir diyalizat ile periton diyalizi uygulanmalıdır. Serum kalsiyum düzeyleri normokalsemi oluşana kadar sık sık izlenmelidir.  Parikalsitol belirgin bir şekilde diyaliz ile uzaklaştırılmaz.  ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, yardımcı madde olarak %30 (h/h) propilen glikol içerir. Yüksek dozlardaki uygulama sonrası izole vakalarda Merkezi Sinir Sistemi depresyonu, hemoliz ve laktik asidoz, propilen glikol ile ilişkili toksik etki olarak bildirilmiştir. Propilen glikol diyaliz işlemi sırasında elimine edildiği için bu etkilerin ZEMPLAR® uygulamasında bulunması beklenmemesine rağmen doz aşımı durumlarındaki toksik etki riski dikkate alınmalıdır.

Etkin Maddeler

Parikalsitol. Her 2 ml ZEMPLAR enjeksiyonluk çözelti 10 mikrogram parikalsitol içerir (Her 2 ml ampul 10 mikrogram parikalsitol içerir).

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Vitamin D ve analogları ATC kodu: A11CC   Etki Mekanizması   Parikalsitol, kalsitriolün yan zincirindeki (D2) ve  A (19-nor) halkasındaki değişimlerle selektif D vitamini reseptörü (VDR) aktivasyonuna izin veren sentetik, biyolojik olarak aktif bir D vitamini analogudur. Parikalsitol paratiroid bezlerdeki VDR’yi, barsaklardaki VDR’yi artırmadan selektif olarak upregüle eder ve kemik rezorpsiyonu üzerinde daha az aktiviteye sahiptir. Parikalsitol aynı zamanda paratiroid bezlerindeki kalsiyuma duyarlı reseptörleri de upregüle eder. Sonuç olarak, parikalsitol, paratiroid proliferasyonunu inhibe ederek ve  PTH sentezini ve sekresyonunu azaltarak, kalsiyum ve fosfor düzeyleri üzerinde minimal bir etkiyle paratiroid hormon (PTH) düzeylerini düşürür ve kemik hacmini sürdürmek ve mineralizasyon yüzeylerini artırmak için kemik hücreleri üzerinde doğrudan etki gösterebilir. Kalsiyum ve fosfor homeostazının normalizasyonu ile anormal PTH düzeylerinin düzeltilmesi, kronik böbrek hastalığı ile bağlantılı metabolik kemik hastalığını önleyebilir veya tedavi edebilir.   Klinik Çalışmalar Yetişkin hastalar Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarındaki çalışmalar, plasebo ile karşılaştırıldığında parikalsitolün PTH seviyelerini hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık olmadan baskıladığını göstermektedir. Yine de parikalsitol uygulandığında serum fosfor, kalsiyum ve kalsiyum fosfor çarpımı (CaxP) artabilir.   Hemodiyalizdeki kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarının 3 adet 12 haftalık, plasebo kontrollü, faz III çalışmasında parikalsitol dozu haftada üç kez 0.04 μg/kg’da başlanmıştır. İntakt paratiroid hormonu (iPTH) seviyeleri bazal seviyeden en az %30 azalıncaya kadar veya beşinci bir artış dozu 0.24 μg/kg’a getirinceye kadar veya iPTH 100 pg/ml’nin altına düşünceye kadar veya herhangi bir iki hafta periyodunda Ca  x P ürünü 75’den yüksek oluncaya kadar veya herhangi bir zamanda serum kalsiyum 11.5 mg/dl’den daha yükseğe çıkıncaya kadar doz  her iki haftada bir 0.04 μg/kg arttırılmıştır.   Parikalsitol ile tedavi edilen hastalar 6 hafta içinde ortalama %30’luk iPTH azalmasını sağlamıştır. Bu çalışmalarda, parikalsitol ve plasebo ile tedavi edilen hastalar arasında hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık bulunmamıştır. Bu çalışmaların sonuçları aşağıda yer almaktadır.     Grup (Hasta sayısı) Bazal ortalama (Aralık) Bazal- Final Değerlendirme’de Ortalama (SE) değişiklik iPTH (pg/ml) Parikalsitol (n=40) 783 (291-2076) -379 (43.7) Plasebo (n=38) 745 (320-1671) -69.6 (44.8) Alkali fosfataz (U/L) Parikalsitol (n=31) 150 (40-600) -41.5 (10.6) Plasebo (n=34) 169 (56-911) +2.6 (10.1) Kalsiyum (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 9.3 (7.2-10.4) +0.47 (0.1) Plasebo (n=38) 9.1 (7.8-10.7) +0.02 (0.1) Fosfor (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 5.8 (3.7 – 10.2) +0.47 (0.3) Plasebo (n=38) 6.0 (2.8 – 8.8) -0.47 (0.3) Kalsiyum x Fosfor ürünü Parikalsitol (n=40) 54 (32-106) + 7.9 (2.2) Plasebo (n=38) 54 (26-77) -3.9 (2.3)   Bir faz 4, çift-kör, randomize, çok merkezli, 12 haftalık çalışmada, parikalsitol hemodiyalizdeki kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarına haftada üç kez 0.04 μg/kg veya bazal iPTH/80 başlangıç dozunda uygulandı. iPTH seviyeleri bazaldan %30-%60 arasında düşünceye kadar veya iPTH 100 pg/dl’nin altına düşünceye kadar veya CaxP ürünü ardışık iki olay için 75’den fazla oluncaya kadar veya herhangi bir zamanda serum kalsiyum 11.5 mg/dl’den fazla oluncaya kadar doz her iki haftada bir 2 μg arttırıldı. Hastalar, dört ardışık ölçüm için iPTH’ı bazal seviyelerden ≥%30 azaltarak veya tek bir hiperkalsemi insidansına sahip olarak veya 12 haftalık tedaviyi tamamlayarak çalışmayı tamamladılar.   Tedavi gruplarının her ikisinde de hiçbir hasta için hiperkalsemi insidansı görülmemiştir. Her iki doz metodu da güvenli ve etkili olarak gösterilmiştir. Sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.   Parametre PTH/80 (n=64) 0.04 μg/kg (n=61) Hiperkalsemi insidansı 0

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler:Parikalsitolün farmakokinetiği hemodiyaliz gereken Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) olan hastalarda araştırılmıştır. ZEMPLAR® intravenöz bolus enjeksiyonla  uygulanır. 0.04 ile 0.24 mg/kg arasındaki dozlarda verildikten iki saat sonra parikalsitol konsantrasyonları hızla düşer; ardından, parikalsitol konsantrasyonları yaklaşık 15 saatlik bir ortalama yarı-ömürle, log-lineer biçimde düşme gösterir. Çoklu uygulama sonrası parikalsitol birikimi gözlenmemiştir. Dağılım: Parikalsitol büyük ölçüde plazma proteinlerine bağlanır (>%99). Sağlıklı bireylerde sabit durum dağılım hacmi yaklaşık 23.8 L’dir. Hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 hastalarında 0.24 mg/kg parikalsitol dozunu takiben ortalama sanal dağılım hacmi 31 L – 35 L arasındadır. Biyotransformasyon: İdrar ve dışkıda bazı bilinmeyen metabolitler saptanırken, idrarda parikalsitole rastlanmamıştır. İn vitro veriler, parikalsitolün çoklu hepatik ve hepatik olmayan enzimler (mitokondriyal CYP2A, CYP3A4 ve UGT1A4 dahil) ile metabolize olduğunu göstermektedir. Tanımlanan metabolitler; 24(R)-hidroksilasyon ürününü (plazmada düşük seviyelerde bulunmaktadır), 24,26- ve 24,28-dihidroksilasyon, ve direkt glukuronidasyon ürünlerini içermektedir. Parikalsitol 50 nM (21 ng/ml) konsantrasyonlarına kadar CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A inhibitörü değildir. Parikalsitolün benzer konsantrasyonlarında CYP2B6, CYP2C9 ve CYP3A4 için iki kat indüksiyondan daha azı kaydedilmiştir.   Eliminasyon: Parikalsitol primer olarak hepatobiliyer atılımla elimine edilir. Sağlıklı kişilerde radyoaktif dozun %63’ü dışkıdan atılırken yalnızca %19’u idrarda bulunmuştur. Sağlıklı kişilerde 0.04-0.16 mg/kg’lık doz aralığında parikalsitolün ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 5-7 saattir.   Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 Hastalarında Tek 0.24 mg/kg IV Bolus Dozundan sonra Parikalsitol Farmakokinetik Parametreleri (Ortalama ± SD)   KBY Evre 5 – Hemodiyaliz (n=14) KBY Evre 5 – Peritonal Diyalizi (n=8) Cmax (ng/ml) 1.680±0.511 1.832±0.315 EAA0-¥ (ng×h/ml) 14.51±4.12 16.01±5.98 b (1/h) 0.050±0.023 0.045±0.026 t1/2  (h)* 13.9±7.3 15.4±10.5 KL (l/h) 1.49±0.60 1.54±0.95 Vdb (l) 30.8±7.5 34.9±9.5 * harmonik ortalama ± psödo standart sapma   Hastalardaki karakteristik özellikler Geriyatrik: Parikalsitol farmakokinetiği 65 yaşın üzerindeki geriyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Pediyatrik: Parikalsitol farmakokinetiği 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Cinsiyet: Parikalsitol farmakokinetiği cinsiyete bağlı değildir.

Farmasötik Form

Enjeksiyonluk Çözelti  Steril, berrak, renksiz, sulu bir çözeltidir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C.   Gebelik dönemi Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir. Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).  Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir bundan dolayı ZEMPLAR® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Laktasyon Dönemi Sıçanlardaki çalışmalar parikalsitolün süte geçtiğini göstermiştir. Parikalsitolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.  Emziren annede ilacın annedeki önemi dikkate alınarak emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceği kararının verilmesi gereklidir.

Geçimsizlikler

Propilen glikol, heparin ile etkileşir ve etkisini nötralize eder. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak propilen glikol içerir ve heparinden farklı bir enjeksiyon setinden uygulanmalıdır.  Bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 09.10.2003 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

ZEMPLAR® ile Faz II, III ve IV klinik çalışmalarında yaklaşık 600 hasta tedavi edilmiştir. Bütünüyle, ZEMPLAR®  ile tedavi edilen hastaların %6’sı advers reaksiyonlar bildirmiştir. ZEMPLAR® tedavisi ile ilişkilendirilen en yaygın advers reaksiyon hastaların %4.7’sinde oluşan hiperkalsemi’dir. Hiperkalsemi, PTH’ın aşırı baskılanma seviyesine bağlıdır ve uygun bir doz titrasyonu ile en aza indirgenebilir. Klinik çalışmalardan, parikalsitol ile muhtemelen, büyük olasılıkla veya kesinlikle ilişkili olan advers reaksiyonlar aşağıdaki tabloda vücut sistemi ve sıklık olarak verilmiştir.   Sıklık kategorileri şu şekildedir; Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000, izole raporlar dahil).   Vücut sistemi Sıklık Advers reaksiyon Endokrin sistemi Yaygın Paratiroid bozukluk Kan ve lenf sistemi Yaygın olmayan Anemi, lökopeni, lenf adenopati, artmış kanama zamanı İmmün Sistem Bozuklukları Yaygın Pruritus Yaygın olmayan Alerjik reaksiyon, döküntü Metabolizma ve beslenme hastalıkları Yaygın Hiperkalsemi, hiperfosfatemi Yaygın olmayan Ödem, periferal ödem, artmış AST (aspartat amino transferaz) ve kilo kaybı Sinir sistemi Yaygın Sersemlik hissi Yaygın olmayan Konfüzyon, delirium, baş dönmesi, yürüyüş bozukluğu, ajitasyon, depersonalizasyon, hipestezi, insomnia, miyokloni, sinirlilik, parestezi, stupor Özel duyular Yaygın Tat duyusunda bozukluk Yaygın olmayan Konjonktivit, kulak hastalığı ve glokom Kardiyovasküler sistem Yaygın Palpitasyon Yaygın olmayan Hipotansiyon, aritmi, atriyal flatter, serebral iskemi, serebrovasküler olay, kalp durması, hipertansiyon, senkop Solunum sistemi Yaygın olmayan Astım, artan öksürük, dispne, burun kanaması, pulmoner ödem, farenjit ve pnömoni Sindirim sistemi Yaygın Gastrointestinal kanama Yaygın olmayan Anoreksi, kolit, konstipasyon, diyare, ağız kuruluğu, disfaji, gastrointestinal bozukluk, gastrit, rektal hemoraji, susama, bulantı, kusma, dispepsi Deri ve ekleri Yaygın olmayan Alopesi, hirsutizm, terleme ve vezikülöbüllöz döküntü Kas-İskelet sistemi Yaygın olmayan Artralji, miyalji, eklem hastalığı ve seğirme Ürogenital sistem

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde:  1 doz (2 ml)’sinde:  Parikalsitol                    10 mikrogram   Yardımcı maddeler: Etanol                           %20 h/h Propilen glikol               %30 h/h Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

CD-1 farelerindeki 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 1, 3, 10 µg /kg dozlarında (14 µg’lık insan dozundaki EAA’nin 2-15 katı, 0.24 µg /kg’a eşdeğer dozlarda) subkutan yoldan verildiğinde, uterus leiyomyoma ve leiyomyosarkom insidansında bir artış gözlemlenmiştir. Uterus leiyomyoma insidansı oranı, en yüksek doz olan 10 µg /kg dozunda anlamlı ölçüde farklıdır.   Sıçanlarda yapılan 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 0.15, 0.5, 1.5 µg /kg [14 µg’lık (0.24 mg/kg) insan dozunun EAA’sının <1 – 7 katı] subkutan dozlarında  benign adrenal feokromositoma insindansında bir artış olmuştur. Sıçanlarda artmış feokromositoma insidansı,  parikalsitolün kalsiyum homeostazını değiştirmesiyle ilgili olabilir.   Kemirgen ve köpeklerdeki doz tekrarlı toksikoloji çalışmalarındaki belli başlı bulgular genellikle parikalsitolün kalsemik aktivitesine atfedilmekteydi. Hiperkalsemi ile tam olarak ilişkili olmayan etkiler arasında, köpeklerde düşük akyuvar sayımları ve timik atrofi, ayrıca APTT değerlerinde bozulmalar (köpeklerde yüksek, sıçanlarda düşük) bulunmaktadır.   Parikalsitolün klinik çalışmalarında beyaz kan hücrelerinde değişiklikler saptanmamıştır.   Parikalsitol sıçanlarda fertiliteyi etkilememiştir ve sıçanlarda veya tavşanlarda teratojenik aktivite kanıtı bulunmamıştır. Hayvanlarda gebelik süresince uygulanan diğer vitamin D preparatlarının yüksek dozları teratojenize yol açmıştır. Parikalsitol, maternal toksik dozlarda alındığında fetal yaşanabilirliği etkilemektedir ve yeni doğan sıçanlarda peri-natal ve post-natal mortalitede belirgin bir artışa neden olmaktadır.   Parikalsitol, bir takım in-vivo ve in-vitro genotoksisite miktar tayininde genotoksik potansiyel göstermemiştir. Kemirgenlerdeki karsinogenez çalışmaları insanlardaki kullanıma ilişkin özel bir risk göstermemiştir.   Parikalsitol uygulanan dozlar ve/veya parikalsitole sistemik maruziyet, terapötik dozlar/sistemik maruziyetten biraz daha fazlaydı.  Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [mg/m2] insanda önerilen (14 mg-0.24 mg/kg) dozun 13 katına eşdeğer olan 20 mg/kg  intravenöz dozunda sıçanlarda fertilite (erkek veya dişi) üzerinde etkisi yoktur.  Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [mg/m2] insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun 0.5 katına eşdeğer olan dozda tavşanlara ve insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun (maruziyetin plazma düzeylerine göre) 2 katına eşdeğer olan dozda sıçanlara verildiğinde  fetal viabilitede minimal (%5) azalmalara neden olduğu gösterilmiştir. Test edilen en yüksek dozda (sıçanlarda haftada 3 defa 20 mg/kg, vücut yüzey alanına göre insandaki 0.24 mg/kg dozunun 13 katı) maternal olarak toksik dozlarda (hiperkalsemi)  yeni doğan sıçanlara mortalitede anlamlı bir artış olmuştur. Yavruların gelişiminde başka etkiler gözlenmemiştir. Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir.  Parikalsitol in vitro olarak metabolik aktivite olsun ya da olmasın mikrobiyal mutagenez tayininde (Ames Tayini), fare lenfoması mutagenez tayininde (L5178Y) veya bir insan lenfoması hücre kromozom abrasyon tayininde genetik toksisite göstermemiştir. Bir in vivo fare mikronükleus tayininde genetik toksisite kanıtı yoktur.

Kontrendikasyonlar

ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti vitamin D toksisitesi, hiperkalsemi veya bu ürünün içeriklerinden birine karşı hipersensitivitesi olan hastalara verilmemelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Kullanım Yolu

Damar içine uygulanır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

23.03.2009

Müstahzar Adı

ZEMPLAR 5 mcg/ml enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 2 ml

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Paratiroid hormonunun aşırı baskılanması, serum kalsiyum seviyelerinde artış ile sonuçlanabilir ve metabolik kemik hastalığına yol açabilir. Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için hasta monitorizasyonu ve bireysel doz titrasyonu gereklidir.  Eğer klinik olarak anlamlı bir hiperkalsemi gelişirse ve hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsa, kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcının dozu azaltılmalı yada kesilmelidir.   ZEMPLAR®’ın akut aşırı dozu hiperkalsemiye neden olabilir ve acil müdahale gerektirir. Doz ayarlaması sırasında serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri yakından izlenmelidir. Eğer klinik olarak anlamlı hiperkalsemi gelişirse doz azaltılmalı ya da kesilmelidir. ZEMPLAR®’ın kronik kullanımı hastada hiperkalsemi, kalsiyum ve fosfor düzeylerinin çarpımının (Ca x P) yükselmesi ve metastatik kalsifikasyon riskine yol açabilir.  ZEMPLAR®’ın kronik kullanımı seyrek olarak hiperkalsemiye bağlı potansiyel aritmi ve konvulziyon komplikasyonları ile sonuçlanabilir.    PTH düzeyleri anormal düzeylere baskılandığında adinamik kemik lezyonları (düşük döngülü kemik hastalığı) gelişebilir.  Parikalsitol, ketokonazol ile beraber kullanılıyorsa dikkat edilmelidir. Laboratuar Testleri: ZEMPLAR® ile doz ayarlaması sırasında ve dozaj belirlenmeden önce laboratuar testlerinin daha sık yapılması gerekebilir. Doz bir kez belirlendikten sonra serum kalsiyum ve fosfor en az ayda bir kez ölçülmelidir. Serum veya plazma intakt PTH ölçümünün her üç ayda bir yapılması önerilir (bkz. Bölüm 4.2). Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında biyolojik olarak aktif PTH’nin güvenilir biçimde saptanması için ikinci nesil veya ileri PTH miktar tayini önerilir.   ZEMPLAR® 5 mg/ml, Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul, %20 (h/h) etanol (alkol) içerir. Herbir doz 1.3 g’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır.  Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Yetişkinler   Başlangıç Dozu Parikalsitolün başlangıç dozunun belirlenmesi için önerilen iki yöntem vardır. Klinik çalışmalarda güvenli bir şekilde uygulanan doz maksimum 40 mikrogram’a kadar çıkmıştır.   1)Vücut ağırlığına göre başlangıç dozu   Parikalsitolün önerilen başlangıç dozu, diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık verilmeyen 0.04 mg/kg ile 0.1 mg/kg (2.8 – 7 mg) arasındaki bolus dozudur.   2)Bazal iPTH (intakt paratiroid hormonu) düzeylerine göre başlangıç dozu    Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) olan hastalarda biyolojik olarak aktif olan PTH ölçümü için ikinci nesil paratiroid hormon miktar tayini (intakt PTH-iPTH) kullanılmıştır.    Parikalsitolün başlangıç dozu aşağıdaki formüle göre belirlenir:   Başlangıç dozu (mikrogram) = bazal iPTH düzeyi (pg/ml)                                                    80 ve diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık olmamak üzere intravenöz (IV) bolus tarzında verilir.   Uygulama şekli:   ZEMPLAR enjeksiyonluk çözeltinin normal uygulama yolu hemodiyaliz sırasında kan tüpü yoluyladır. Hemodiyaliz girişi olmayan hastalara uygulamadaki ağrıyı en aza indirmek için ZEMPLAR enjeksiyonluk çözeltisi 30 saniyeden az olmamak üzere yavaş intravenöz enjeksiyon ile verilmelidir.   Doz titrasyonu:   Diyalize giren son dönem böbrek yetmezliğindeki hastalarda PTH düzeyleri için halen kabul edilen hedef sınırlar normal non-üremik üst sınırın 1.5 ile 3 katından fazla değildir (iPTH için 150-300 pg/ml). Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için yakın takip ve bireysel doz titrasyonu önemlidir.  Herhangi bir doz ayarlama periyodunda serum kalsiyum (hipoalbüminemi için düzeltilmiş olan) ve fosfor daha sık izlenmelidir. Eğer yükselmiş bir düzeltilmiş kalsiyum (Ca) seviyesi (>11.2 mg/dl) veya devamlı yükselen fosfor (P) seviyeleri (>6.5 mg/dl) saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozajı ayarlanmalıdır. Hiperkalsemi veya 75 mg2/dl2’den fazla devamlı yükselen düzeltilmiş Ca x P çarpımı saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozu azaltılmalı yada ilaç kesilmelidir. Daha sonra parikalsitol tedavisine daha düşük bir dozdan yine başlanabilir. Eğer bir hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı kullanıyorsa doz azaltılabilir ya da verilmeyebilir veya hasta kalsiyum kaynaklı olmayan bir fosfat bağlayıcıya geçirilebilir. Tedaviye yanıt olarak PTH düzeyleri düştüğünde dozların  azaltılması gerekebilir. Bu nedenle kademeli dozlama bireysel olarak yapılmalıdır.   Eğer tatmin edici bir yanıt gözlenmezse doz 2-4 haftalık aralarla 2 ile 4 mikrogram artırılabilir. Eğer herhangi bir zamanda iPTH seviyesi 150 pg/ml’den daha az bir seviyeye düşerse, ilacın dozu azaltılmalıdır.   Aşağıdaki tabloda doz titrasyonu için önerilen bir yaklaşım sunulmuştur:   Önerilen Dozaj Çizelgesi iPTH Düzeyi Parikalsitol Dozu Aynı veya artıyor 2-4 mg artırınız <%30 azalma 2-4 mg artırınız ≥%30 ile ≤%60 arasında azalma İdame ediniz >%60 azalma 2-4 mg azaltınız iPTH<150 pg/ml 2-4 mg azaltınız Normalin üst sınırının 1.5 ile 3 katı (150-300 pg/ml) İdame ediniz   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği: Parikalsitol (0.24 mg/kg) durumu hafif (n=5) ve orta şiddetli (n=5) hepatik bozukluğu (Child-Pugh metodunda belirtildiği gibi) olan hastalar ile normal karaciğer fonksiyonu (n=10) olanlarda karşılaştırıldı. Bağlanmamış durumdaki parikalsitolün farmakokinetiği bu çalışmada değerlendirilen karaciğer fonksiyon aralığı boyunca benzer niteliktedir.   Hafif ve orta şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.     Böbrek yetmezliği: Parikalsitol farmakokinetiği hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında incelenmiştir. Hemodiyaliz işleminin parikalsitol eliminasyonu üzerinde temel bir etkisi bulunmamaktadır. Fakat sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastaları azalmış klerens (KL) ve artmış yarı ömür göstermiştir.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.1).   Geriyatrik popülasyon: Üç adet faz 3 plasebo-kontrollü Kronik Böbrek Yetmezliği  çalışmasında ZEMPLAR® alan 40 hastadan 10’u 65 yaş ve üzerindedir. Bu çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR.

Raf Ömrü

Raf ömrü 24 ay’dır.

Ruhsat Numarası(Ları)

114/88

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratories, ABD lisansı ile,                                                          Abbott  Laboratuarları  İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.,                                                     Ekinciler Cad., Hedef Plaza,                                                   34810 Kavacık, Beykoz –İstanbul

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL  Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 85 37

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

ZEMPLAR® kronik renal yetmezlikle birlikte olan sekonder hiperparatiroidizmin önlenmesinde ve tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Hospira S.p.A. Via Fosse Ardeatine 2 20060 Liscate (Milano)-İtalya

Yardımcı Maddeler

%20 h/h etanol, %30 h/h propilen glikol, saf su.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Etanol Propilen glikol Saf su  

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

5 ml’lik beyaz renkli düşük dansiteli polietilen şişelerde, düşük dansiteli şeffaf polietilen damlalık ve beyaz renkli yüksek dansiteli polietilen kapak ile.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Bulanık gören veya uyku hali olan hastalar araç ve makine kullanmamalıdırlar.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZADITEN % 0.025 steril göz damlası

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Bir ml çözelti 0,25 mg ketotifen (0,345 mg ketotifen hidrojen fumarat şeklinde) içerir.

İlaç Nasıl Kullanılır

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

Ketotifen veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Göze uygulanır.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

22.11.2011

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZADITEN % 0,025 steril göz damlası

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

132/36

Doz Aşımı Ve Tedavisi

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Etkin Maddeler

Alerjik konjunktivit semptomlarının tedavisinde endikedir.

Farmakodinamik Özellikler

Benzalkonyum klorür, gliserol, sodyum hidroksit, enjeksiyonluk su.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

ZİAGEN Oral Solusyon, 240 ml oral solüsyon içeren yüksek dansiteli, çocuklar için emniyet kapağı olan, polietilen şişelede kullanıma sunulmaktadır. Ambalaj içinde 10 ml’lik polipropilen oral doz şırıngası ve polietilen adaptör de bulunmaktadır.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Abakavirin araç veya makine kullanma yetisini etkilediğine dair herhangi bir veri yoktur.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZİAGEN’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ   Eğer; Abakavire karşı aşırı duyarlığınız varsa ZİAGEN’in içeriğindeki diğer maddelere karşı aşırı duyarlığınız varsa Eğer ciddi karaciğer rahatsızlığınız varsa ZİAGEN sizin için uygun olmayabilir. Eğer ZİAGEN’i almak zorunda olduğunuzdan emin değilseniz lütfen bu ilacı kullanmadan önce doktorunuz ile konuşunuz.   ZİAGEN’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ   Kullanım için özel uyarılar ve önlemler: Aşırı duyarlılık reaksiyonu (ciddi alerjik reaksiyon): ZİAGEN ile tedavi edilen her 100 hastadan yaklaşık olarak 5’inde abakavire karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişir. HLA-B (Tip 5701) adlı bir geni olan insanlarda abakavire karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişmesinin daha muhtemel olduğu araştırmalar sonucu saptanmıştır. Buna karşın, bu gene sahip değilseniz bile, bu reaksiyonun sizde de görülmesi olasıdır.   Bu gene sahip olduğunuzu biliyorsanız, abakavir kullanmadan önce doktorunuza bilgi veriniz.   Bu reaksiyonun yaygın olan belirtileri; yüksek ateş ve deri döküntüleridir.   Diğer sıklıkla gözlenen bulgular veya belirtiler; bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, nefes darlığı, öksürük, baş ağrısı ve aşırı yorgunluktur. Diğer belirtileri, eklem veya kas ağrısı, boğaz şişmesi ve boğazdaki acı hissi olabilir.   Bazen gözde iltihaplanma (konjuktivit), ağız içinde yara veya düşük kan basıncı oluşabilir.   ZİAGEN’le tedavinizin herhangi bir aşamasında bu alerjik reaksiyonun belirtileri oluşabilir. Genellikle bu belirtiler tedavinin ilk 6 haftası içinde görülür ve tedaviye devam edilmesi ile daha da kötüye gider.   ZİAGEN ile tedaviye başlayacak bir çocuğunuz varsa, bu aşırı duyarlılık reaksiyonları ile ilgili bilgileri anlamanız önemlidir. Eğer çocuğunuzda aşağıda tanımlanan belirtiler görülürse verilen talimatı uygulamanız zorunludur.   ZİAGEN ile tedavi edilen hastalarda kullanıma devam edilirse hayatı tehlikeye sokabilecek veya ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişebilir. ZİAGEN kullanımını bırakıp bırakmamanız konusunda tavsiye için hemen doktorunuz ile temasa geçiniz.   Eğer; 1) Deri döküntünüz varsa VEYA 2) Aşağıdaki gruplardan en az İKİSİNE ait belirtilerden biri veya daha fazlasının varlığı halinde Ateş Nefes darlığı, boğazda ağrı veya öksürük Bulantı, kusma, ishal veya karın ağrısı Şiddetli yorgunluk veya ağrı, genel hastalık hissi Eğer bu reaksiyonlar devam ederse ZİAGEN’i veya abakavir içeren başka bir ilacı (KIVEXA, TRIZIVIR) birkaç saat içinde kan basıncında hayatı tehdit edici azalmaya veya ölüme neden olabileceğinden ASLA tekrar ALMAYINIZ.   ZİAGEN’i bırakmadan önce uyarı kartındaki belirtilerden yalnızca birinin gözlendiği hastalarda, ZİAGEN’e tekrar başlanmasıyla bazen yaşamı tehdit eden aşırı duyarlılık reaksiyonlar gözlenmiştir.   ZİAGEN’i bırakmadan önce hiçbir aşırı duyarlılık belirtisi görülmeyen hastalarda, ZİAGEN’e tekrar başlanmasıyla nadiren aşırı duyarlılık rapor edilmiştir. Özellikle yan etkileri veya diğer hastalıkları düşündüğünüz için ya da herhangi bir sebeble ZİAGEN’i kullanmayı bıraktıysanız tekrar kullanmadan önce doktorunuzla temasa geçmeniz önemlidir.   İlacı bırakmadan önce yaşadığınız herhangi bir belirtinin, bu aşırı duyarlılık reaksiyonlarıyla ilişkili olup olmadığını doktorunuz kontrol edecektir.   Eğer doktorunuz belirtilerin ilişkili olabileceğini düşünürse, ZİAGEN’i veya abakavir içeren başka bir ilacı (KIVEXA, TRIZIVIR) asla tekrar almamanız söylenebilir.   Eğer ZİAGEN’e aşırı duyarlı iseniz, doktorunuza veya eczacınıza kullanmadığınız tüm ZİAGEN’i uygun şekilde imha etmeleri için geri vermelisiniz. Bu sınıftaki diğer ilaçlar gibi, ZİAGEN’de karaciğer büyümesinin eşlik ettiği laktik asidozis denilen bir duruma yol açabilir.   Bu seyrek fakat ciddi yan etki bazen ölümcül olabilmektedir. Laktik asidozis kadınlarda ve karaciğer rahatsızlığı olanlarda daha sık görülür. ZİAGEN aldığınızda doktorunuz sizi düzenli olarak izleyecektir. Kombine antiretroviral tedavi alan hastalarda vücut yağının yeniden dağılımı, birikimi veya azalması gözlenebilir.   Eğer vücut yağınızın değiştiğinin farkına varırsanız doktorunuzla temasa geçiniz. Anti-HIV ilaçlarla tedavilerin ilk haftalarında bazı insanlarda, iltihap reaksiyonları gelişebilir ( ağrı, kızarıklık, şişlik, yüksek ateş). Bunlar bir enfeksiyona benzeyebilir ve ciddi olabilir. Bu reaksiyonlar, HIV tarafından baskılanan, vücudun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğinin sonucu olarak düşünülebilir.   Eğer herhangi yeni bir belirtinin başlayacağından endişeleniyorsanız, veya HIV tedavisine başladıktan sonra sağlığınızda herhangi bir değişiklik olduysa lütfen doktorunuzla görüşünüz. Abakavir içeren bazı HIV ilaçları, kalp krizi riskinde artışa neden olabilir. Eğer kalp problemleriniz varsa, sigara kullanıyor veya yüksek kan basıncı ve diyabet gibi kalp krizi riskini arttıran bir hastalığınız varsa doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz tarafından size tavsiye edilmediği sürece ilacınızı kullanmayı kesmeyiniz.   ZİAGEN durumunuzu kontrol etmede yardımcıdır. Fakat HIV enfeksiyonu için çare değildir. İlacınızı her gün almaya ihtiyacınız olacaktır. Doktorunuzla konuşmadan tedavinizi bırakmayınız. Eğer aşırı duyarlılık reaksiyonlarının (yukarıda bahsedilen) sizde gelişebileceğinden endişelenirseniz derhal ZİAGEN’i bırakıp bırakmamanız yönünde size tavsiye vermesi için doktorunuzu arayınız HIV hastalığı ile alakalı diğer hastalıklar ve enfeksiyonlar gelişse de ilacınıza devam edebilirsiniz. Bu nedenle ZİAGEN kullanırken doktorunuz ile düzenli iletişimi sağlamalısınız. ZİAGEN ile tedavinin, HIV enfeksiyonunun başkalarına cinsel temas veya kan nakli yoluyla bulaşma riskini azalttığı gösterilmemiştir. Bunu önlemek için uygun tedbirleri uygulayarak kullanmaya devam etmelisiniz.   ZİAGEN’in yiyecek ve içecek ile birlikte kullanılması Veri yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Eğer hamileyseniz veya yakın bir zamanda hamile kalmayı planlıyorsanız herhangi bir ilacı almadan önce doktorunuzu haberdar etmelisiniz.   ZİAGEN’in hamilelerde güvenli kullanımı saptanmamıştır.   Doktorunuz ZİAGEN almaya devam edip etmeyeceğiniz konusunda size tavsiyede bulunacaktır.   Hamilelik veya doğum esnasında NRTI’lere maruz kalan bebeklerde ve yeni doğanlarda, laktat denilen bir maddenin kan seviyelerinde geçici küçük bir artışı görülmüştür. İlaveten inmeler ve büyüme geriliği gibi sinir sistemi üzerine etkisini gösteren çok az sayıda rapor vardır.   Kapsamlı olarak, hamilelik boyunca NRTI almış annelerin çocuklarında, HIV enfeksiyonunun başlattığı değişikliklerinin azalmasından sağlanan yarar, yan etkilerden müstarip olma riskinden daha fazladır.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme Uzmanlar, HIV’li kadınların, anneden çocuğa HIV’in bulaşmasını önlemek için, mümkün olduğunca bebeklerini emzirmemelerini önerirler. ZİAGEN aldıktan sonra, abakavirin anne sütüne geçmesi muhtemeldir. 3 aydan küçük bebeklerde ZİAGEN kullanımına dair güvenlik bilgisi yoktur.   Bu nedenle, ZİAGEN kullanırken bebeğinizi emzirmemeniz önerilmektedir. İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Araç ve makine kullanımı     ZİAGEN’in araç ve makine kullanımı üzerine etki etmesi olası değildir.   Eğer herhangi bir endişeniz varsa doktorunuz ile görüşün. ZİAGEN’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler İçeriğindeki sorbitolden dolayı, hafif derecede laksatif etkisi olabilir.   Ayrıca doktorunuz tarafından bazı sekerlere karsı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz. İçeriğindeki propilen glikol neden ile alkol benzeri semptomlara neden olabilir. Bu tıbbi ürün her undax mmol (ya da y mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.   Not: ne kadar sodyım içerdiği bilinmediğinden miktarı yazılamadı Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı ZİAGEN’in diğer ilaçlarla anlamlı bir etkileşimi olması beklenmemektedir. Buna karşın, aldığınız bütün ilaçlar hakkında doktorunuza veya eczacınıza bilgi vermeniz önemlidir.   Eğer methadon alıyorsanız, doktorunuz methadon dozunu ayarlamaya ihtiyaç duyabilir. Abakavir vücudunuzdan temizlenen methadon miktarını arttırır. Bu değişikliğin çoğu hastayı etkilemesi olası değildir.   Alkol vücudunuzdaki abakavir miktarını arttırır. Fakat bu, bir güvenlik endişesi olarak düşünülmez.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullanınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınızı bunlar hakkında bilgi veriniz.  

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZİAGEN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Bütün ilaçlar gibi ZİAGEN’in de yan etkileri vardır. HIV enfeksiyonu tedavisinde, bazı yan etkilerin ZİAGEN’den veya aynı zamanda alınan başka bir ilaçtan veya da HIV enfeksiyonundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, doktorunuzu sağlığınızdaki herhangi bir değişiklik konusunda haberdar etmeniz çok önemlidir. Bu listedeki yan etkiler nedeniyle endişelenmeyin, sizde görülmeyebilir. ZİAGEN ile tedavi edilen her 100 hastadan yaklaşık olarak 5’inde abakavire karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişir.Bu durum “ZİAGEN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümünde açıklanmıştır. Bu ciddi reaksiyon hakkındaki bilgileri okumanız ve anlamanız önemlidir. ZİAGEN’in yan etkileri aşağıda sıralanmıştır. Aşağıdakilerden herhangi biri olursa, ZİAGEN’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Aşırı duyarlılık reaksiyonları Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Seyrek olarak pankreatit (pankreas iltihabı) görülür. Fakat HIV enfeksiyonundan mı, aldığınız diğer ilaçlardan mı yoksa ZİAGEN’den mi kaynaklanıp kaynaklanmadığı bilinmemektedir. Çok seyrek ciddi deri reaksiyonları görülür. Laktik asidozis. Laktik asidozis kanda laktik asitin birikmesine neden olan bir durumdur. Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Bulantı Kusma  İshal Baş ağrısı Yüksek ateş Halsizlik Yorgunluk İştah azalması Deri döküntüsü (başka bir hastalık olmaksızın) Kombine antiretroviral tedavi alan hastalarda yağ dağılımında değişiklikler bildirilmiştir. Bunlar; karın bölgesinde ve diğer iç organlarda yağ artışı, boynun arka bölgesindeki yağlı yumrular (bufalo hörgücü), kol ve bacaklarda zayıflama, yüzde zayıflama, göğüslerin büyümesidir. Kanda, yağlı maddelerin (lipid) ve glukoz miktarlarının arttığı rapor edilmiştir. Bunlar ZİAGEN’in hafif yan etkileridir. Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: ZİAGEN’i doktorunuzun size tavsiye ettiği şekilde kullanın.   Eğer nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz, doktorunuza veya eczacınıza sorun.   Yetişkinlerde ve 12 yaşından büyük çocuklarda doz; günde iki kez 300 mg(15 ml)’dir.   Eğer karaciğer hastalığınız varsa bu doz günde iki kez 200 mg(10 ml)’e azaltılabilir. 3 ay ile 12 yaş arası ç.ocuklarda doz çocuğunuzun vücut ağırlığına dayanılarak verilir.   Tavsiye edilen doz günde iki kez 8mg/kg’dır. Günlük maksimum doz 600 mg’dır.   Uygulama yolu ve metodu:   Alacağınız dozu doğru bir şekilde ayarlamak için oral doz şırıngasını kullanın.   1. Şişenin kapağını açın 2. Şişe sağlam bir şekilde tutarken şişeden aşağıya doğru plastik adaptörü itin 3. Şırıngayı adaptörün içine doğru sokun 4. Şişeyi baş aşağı çevirin 5. Doğru miktarı alıncaya kadar pistonu dışarı çekin. 6. Şişeyi düzgün şekline çevirin ve adaptörden şırıngayı çıkarın 7. Şişenin kapağını kapatın ve sıkıştırın. 8. Yanak içine doğru şırınganın ucunu yerleştirerek dozu ağzınızdan alın.   Pistonu yavaşça itin ve ilacı yutun. Gırtlağın arkasına doğru hızla püskürtmek boğulmaya neden olabilir. 9. Şırınga kullandıktan sonra şişenin içine bırakmayınız. Şırıngayı suyla iyice yıkamalısınız.   Değişik yaş grupları: Çocuklarda kullanım: 3 ay’dan küçük çocuklarda kullanımı yoktur. Yaşlılarda kullanımı: Veri yoktur.   Özel kullanım durumları: Böbrek ve karaciğer yetmezliği: Doz ayarlaması gerekebilir. (Bkz: Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar) Eğer ZİAGEN’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuza veya eczacınız ile konuşun.   Kullanmanız gerekenden daha fazla ZİAGEN kullandıysanız: Kazara ilacınızdan almanız gerekenden daha fazla alırsanız, herhangi ciddi bir problemlere neden olması olası değildir. Ancak tavsiye için, doktorunuz ve eczacınızla konuşun veya size yakın hastanenin aciline başvurun.   ZİAGEN’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZİAGEN ’i kullanmayı unutursanız Eğer ilacınızın bir dozunu almayı unutursanız, hatırlar hatırlamaz hemen alın ve kullanıma eskisi gibi devam edin. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   ZİAGEN ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Eğer herhangi bir nedenle, özellikle yan etkiler veya başka hastalıklar nedeniyle, ZİAGEN almayı bırakmışsanız, tekrar başlamadan önce doktorunuzla temasa geçmelisiniz. Bazı durumlarda doktorunuz, medikal denetim altında ZİAGEN’e tekrar başlamanızı söyleyebilir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZİAGEN nükleosit analog dönüştücü transkriptaz inhibitörleri (NRTI’lar) adlı, antiretroviraller olarakta bilinen antiviral ilaç grubunun içinde yer alır. İnsan immünyetersizlik virüsü (HIV) enfeksiyonunun tedavisinde kullanılır. ZİAGEN HIV enfeksiyonunun tedavisi için diğer antiretroviral ilaçlar ile birlikte kullanılır. ZİAGEN, HIV’ın viral direncini azaltır ve düşük seviyede tutar. ZİAGEN aynı zamanda CD4 hücre sayısını artırır. CD4 bir çeşit beyaz kan hücre hücresidir ve enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olacak sağlıklı bir immün sisteminin korunmasında önemli bir rol oynar. ZİAGEN ile tedaviye verilen cevap hastalar arasında farklılık gösterebilir. Doktorunuz tedavinizin etkilerini takip edecektir.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZİAGEN’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30º C’nin altındaki oda sıcaklığında saklamalıdır. İlk açıldıktan sonraki iki ay içinde kullanılmayan solüsyonu atın. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZİAGEN’ı kullanmayınız. Çevreyi korumak amacıyla kullanmadığınız ZİAGEN’ı şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Tüm kullanılmayan ürün ve atık maddeler “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.   Reçete edilen ZİAGEN dozunun doğru ölçümü için bir oral doz şırıngası verilmiştir. Kullanım  ile ilgili talimatlar ambalaj içinde yer almaktadır.   ZİAGEN açıldıktan 2 ay sonra imha edilmelidir.     ZORUNLU GLOBAL AMBALAJ BİLEŞENLERİ   Uyarı Kartı   ÖNEMLİ UYARI KARTI ZİAGEN ™ (abakavir sülfat) tabletleri Bu kartı her zaman yanınızda bulundurunuz   ZİAGEN ile tedavi edilen hastalarda kullanıma devam edilirse hayatı tehlikeye sokabilecek aşırı duyarlılık reaksiyonu (ciddi alerjik reaksiyon) gelişebilir.  ZİAGEN kullanımını bırakıp bırakmamanız konusunda tavsiye için  hemen doktorunuz ile temasa geçiniz.   1)        Deri döküntünüz varsa VEYA 2)        Aşağıdaki gruplardan en az ikisine ait belirtilerden biri veya daha fazlasının varlığı halinde – ateş – nefes darlığı, boğazda ağrı veya öksürük – bulantı, kusma, ishal veya karın ağrısı – şiddetli yorgunluk veya ağrı, genel hastalık hissi   Eğer bu reaksiyon nedeniyle ZİAGEN’i kullanmayı kestiyseniz, birkaç saat içinde kan basıncında hayatı tehdit edici azalmaya veya ölüme neden olabileceğinden ZİAGEN’i veya abakavir içeren başka bir ilacı (TRIZIVIR) ASLA tekrar ALMAYINIZ.   KARTON PANEL   Karton panellerden biri aşağıdaki metni içermelidir:   Ekteki Uyarı Kartını ayırın, önemli güvenlik bilgileri içerir.   UYARI! Aşırı duyarlılık reaksiyonu belirtilerinin varlığı halinde hemen doktorunuzla temasa geçiniz.   “Burayı çekiniz” (ekteki Uyarı Kartı ile birlikte)

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZİAGEN oral solüsyon 300 mg/15 ml

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Abakavirin in vitro çalışma sonuçları ve abakavirin bilinen majör metabolizması temel alındığında, abakavirin diğer ilaçlarla etkileşme ihtimali çok azdır. Abakavir, sitokrom P450 3A4 enzimi aracılı metabolizmayı inhibe etme potansiyeli taşımaz. Ayrıca CYP3A4, CYP2C9 ya da CYP2D6 enzimleriyle metabolize olan ilaçlarla etkileşmediği in vitro olarak gösterilmiştir. Karaciğer metabolizmasının indüksiyonu klinik çalışmalar sırasında gözlenmemiştir. Bu nedenle, başlıca P450 enzimleriyle metabolize olan antiretroviral proteaz inhibitörleri veya diğer ilaçlarla etkileşme olasılığı düşüktür. Klinik çalışmalarda abakavir, zidovudin ve lamivudin arasında klinik olarak anlamlı bir etkileşim olmadığı gösterilmiştir.   Etanol: Abakavirin metabolizması, etanol ile birlikte alındığında, EAA’da yaklaşık %41’lik bir artış olacak şekilde değişiklik göstermektedir. Abakavirin güvenilirlik profiline bakıldığında, bu bulgular, klinik olarak anlamlı değildir. Abakavir, etanol metabolizmasını etkilemez.   Metadon: Yapılan farmakokinetik bir çalışmada ZİAGEN metadon ile birlikte günde 2 kez 600 mg verildiğinde; abakavirin Cmaks değerinde %35’lik bir azalma ve tmaks’a ulaşmada 1 saatlik  gecikme gösterilmiştir, fakat EAA değişmemiştir. Abakavirin farmakokinetiğindeki bu değişikliklerin klinik önem taşımadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada abakavir ortalama metadon sistemik klerensini %22 oranında artırmıştır. Bu değişikliğin hastaların çoğunda kliniğe yansıdığı düşünülmese de bazen metadonun yeniden titrasyonu gerekebilir.   Retinoidler: İsotretinoin gibi retinoid bileşikleri alkol dehidrogenaz yolu ile elimine edilirler. Abakavir ile etkileşim olasıdır; ama böyle bir çalışma yapılmamıştır. 

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Bulgu ve belirtiler Abakavirin tek doz halinde 1200 mg’a ve günlük toplam 1800 mg’a kadar olan dozları klinik çalışmalarda hastalara uygulanmıştır. Beklenmedik bir istenmeyen etki bildirilmemiştir. Daha yüksek dozların etkileri bilinmemektedir.   Tedavi Eğer doz aşımı olursa, hasta toksisite bulguları açısından izlenmeli (bkz. İstenmeyen Etkiler) ve standart destek tedavi gerektiği şekilde uygulanmalıdır. Abakavirin periton diyalizi veya hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığı bilinmemektedir.

Etkin Maddeler

1 ml’de 20 mg abakavir sülfat içerir

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Nükleozit analogları ATC kodu: J05A F06   Etki mekanizması Abakavir, revers transkriptaz inhibitörü bir nükleozid analoğudur. Abakavir, HIV-1’in zidovudin, lamivudin, zalsitabin, didanozin ya da nevirapine dirençli klinik izolatları da dahil olmak üzere HIV-1 ve HIV-2’ye karşı etkili seçici bir antiviraldir. Abakavir hücre içinde, aktif molekül olan karbovir 5′-trifosfata (TP) metabolize olur. In vitro çalışmalar, HIV ile ilgili etki mekanizmasının, zincir sonlanması ve viral replikasyon döngüsünün kesintiye uğraması ile sonuçlanan HIV revers transkriptaz enziminin inhibisyonu olduğunu göstermiştir. Abakavir, nevirapin ve zidovudin ile kombinasyonunda in vitro olarak sinerjistik etki gösterir. Didanozin, zalsitabin, lamivudin ve stavudin ile kombinasyonunda aditif etkili olduğu gösterilmiştir.   Farmakodinamik etki In vitro olarak abakavire dirençli HIV-1 izolatları seçilmiştir, bunlar revers transkriptaz enziminin (RT) kodon bölgesindeki (M184V, K65R, L74V ve Y115F kodonları) spesifik genotip değişiklikleriyle ilişkilidir. Abakavire viral direnç, in vitro ve in vivo olarak, klinik olarak anlamlı bir düzeyde olabilmesi için vahşi virüs tipinde, IC50’de sekiz katlık bir artışa varan çoklu mutasyonları gerektirdiğinden, göreceli olarak yavaş gelişir.   Abakavire dirençli izolatlar; lamivudin, zalsitabin ve/veya didanozine de azalmış duyarlılık gösterebilir; fakat zidovudin ve stavudine duyarlı kalır. Abakavir ile proteaz inhibitörleri veya non-nükleozid revers transkriptaz inhibitörü ilaçlar arasında çapraz direnç bulunmaz. Abakavir, lamivudin ve zidovudinle ilk tedavi sonrasında tedavinin başarısız olması çoğu zaman yalnızca M184V ile ilişkili olduğundan, ikinci basamak tedavi için birçok seçenek korunmuş olur.   Abakavir beyin-omurilik sıvısına (BOS) geçer (bkz. Farmakokinetik Özellikleri); ve BOS’da HIV-1 RNA düzeylerini düşürdüğü gösterilmiştir. Diğer antiretrovirallerle birlikte verildiğinde, HIV’le ilişkili nörolojik komplikasyonların önlenmesinde bir rol oynayabilir ve bu korunaklı bölgede direnç gelişimini geciktirebilir .

Farmakokinetik Özellikler

Emilim: Abakavir, oral uygulamayı takiben hızla ve iyi emilir. Erişkinlerde mutlak biyoyararlanımı %83 civarındadır. Oral uygulamayı takiben, maksimum serum konsantrasyonuna (Cmaks) ulaşmak için ortalama süre (tmaks), tablet formunda yaklaşık 1.5 saattir.   Tablet ile solüsyon arasında EAA değeri bakımından farklılık gözlenmemiştir. Günde iki kez 300 mg dozda uygulanan abakavir tabletin ortalama kararlı durum Cmaks’ı yaklaşık 3.00 mikrogram/ml ve 12 saatlik doz aralığında ortalama EAA değeri yaklaşık 6.02 mikrogram.saat/ml’dir (günlük EAA değeri yaklaşık 12.0 mikrogram.saat/ml). Oral solüsyonun Cmaks değeri tabletinkinden hafifçe daha yüksektir. 600 mg abakavir tablet dozundan sonra ortalama abakavir Cmaks değeri yaklaşık 4.26 mikrogram/ml ve ortalama EAA 11.95 mikrogram.saat/ml’dir.   Yemekle birlikte alınımı, emilimini geciktirir ve Cmaks’ı azaltır; fakat toplam plazma konsantrasyonlarını (EAA) etkilemez. Bu nedenle abakavir yemekle birlikte veya aç karnına alınabilir.   Dağılım: İ.V. uygulamayı takiben, abakavirin serbest olarak vücut dokularına geçtiğini gösterir şekilde, görünür dağılım hacmi yaklaşık 0.8 l/kg’dır.   HIV enfeksiyonu olan hastalarda yapılan çalışmalar abakavirin, %30 ile %44 arasında değişen BOS/plazma EAA oranıyla serebrospinal sıvıya (BOS) iyi penetre olduğunu göstermiştir. Faz I farmakokinetik bir çalışmada, günde iki kez 300 mg abakavir uygulanmasını takiben, abakavirin BOS’a penetrasyonu incelenmiştir. Dozdan 1.5 saat sonra BOS’da ulaşılan ortalama konsantrasyon 0.14 mikrogram/ml’dir. Günde iki kez 600 mg uygulanarak yapılan başka bir farmakokinetik çalışmada abakavirin BOS’taki konsantrasyonu, zaman içinde artarak uygulamadan 0.5-1 saat sonra yaklaşık 0.13 mikrogram/ml’den, 3-4 saat sonra yaklaşık 0.74 mikrogram/ml’ye yükselmiştir. Doruk konsantrasyonlarına 4 saatte erişilememiş de olsa, gözlenen değerler, 0.08 mikrogram/ml veya abakavire ait    0.26 mikromol düzeyindeki IC50’den 9 kat daha yüksekti.   In vitro plazma protein bağlanma çalışmaları, abakavirin terapötik dozlarda insan plazma proteinlerine yalnızca düşük ile orta derecede (yaklaşık %49 oranında) bağlandığını gösterir. Bu durum, plazma protein bağlama yerinden ayrılma nedeniyle olan ilaç etkileşimleri olasılığının düşük olduğunu işaret eder.   Biyotransformasyon: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur; uygulanan dozun %2’sinden azı değişmemiş halde böbrekten atılır. İnsanda temel metabolizma yolları alkol dehidrogenaz ve uygulanan dozun yaklaşık % 66’sını oluşturan 5′-karboksilik asidi ve 5′-glukuronidi meydana getiren glukuronidasyondur. Bu metabolitler idrarla atılır.     Eliminasyon: Abakavirin ortalama yarılanma ömrü 1.5 saattir. Günde iki kez 300 mg dozunda oral yolla uygulanan abakavirin çoklu dozlarından sonra anlamlı bir ilaç birikimi olmamıştır. Abakavirin atılımı, oluşan metabolitlerin esas olarak idrarla atıldığı karaciğer metabolizması ile gerçekleşir. Uygulanan abakavir dozunun yaklaşık %83’ü idrarda metabolitler ile değişmemiş abakavir şeklindedir; gerisi feçesle atılır.   Hastalardaki karekteristik özellikler   Çocuklar: Abakavir oral solüsyon şeklinde çocuklara verildiğinde hızla ve iyi emilir. Plazma konsantrasyonlarının hafifçe yüksek olmasıyla birlikte, çocuklardaki genel farmakokinetik parametreler erişkinlerdekine benzerdir. Üç aylıktan 12 yaşa kadar olan çocuklarda önerilen doz, günde iki kez 8 mg/kg’dır. Bu, hafifçe daha yüksek ortalama plazma konsantrasyonlarını sağlayarak, erişkinde uygulanan günde iki kez 300 mg’a eşdeğer terapötik konsantrasyona büyük miktarda ulaşabilmesini garanti edecektir.   3 aylıktan küçük bebeklerde abakaviri önermek için yeterli bilgi yoktur. Mevcut sınırlı bilgiler 2mg/kg dozun 30 günlükten küçük yenidoğanlarda, daha büyük çocuklara uygulanan 8 mg/kg dozla karşılaştırıldığında, benzer veya daha büyük EAA değerleri sağladığını göstermiştir.   Yaşlılar : 65 yaşın üstündeki hastalarda abakavirin farmakokinetiği incelenmemiştir. Yaşlı hastaların tedavisi sırasında karaciğer, böbrek ve kalp işlevlerinde azalmanın, eşzamanlı başka hastalık ve ilaç tedavilerinin daha sık olacağı dikkate alınmalıdır.   Böbrek bozukluğu olanlar: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur, uygulanan dozun yaklaşık %2’si değişmemiş halde idrarla atılır. Abakavirin son evre böbrek hastalığı olan hastalardaki farmakokinetiği böbrek işlevleri normal olan hastalardakine benzerdir. Bundan dolayı, böbrek bozukluğunda doz azaltılmasına gerek duyulmamaktadır.   Karaciğer bozukluğu olanlar: Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur. Abakavirin farmakokinetiği hafif karaciğer bozukluğu olan (Child-Pough skoru 5-6) hastalarda çalışılmıştır. Sonuçlar, abakavir EAA değerinde ortalama 1.89 misli bir artış ve abakavir yarılanma ömründe 1.58 misli artış olduğunu göstermiştir. Metabolitlerin EAA değerleri karaciğer hastalığında değişmemiştir. Bununla beraber, bunların oluşum ve eliminasyon hızları azalmıştır.   Hafif karaciğer bozukluğu olanlar, karaciğer hastalığı olmayanların terapötik aralığı içinde ilaç düzeylerine maruz kalmaları için günde 2 kez 200 mg abakavir almalıdır. Orta ve ağır karaciğer bozukluğu olan hastalarda farmakokinetiği çalışılmamıştır; bu nedenle, abakavir bu hastalarda kontrendikedir.   Klinik Çalışmalar   Klinik çalışmalarda, abakavirin zidovudin ve lamivudin ile kombine edilerek uygulanması yetişkinlerde ve çocuklarda CD4 hücrelerinin sayısındaki artma ile birlikte viral yükteki belirgin ve sürekli azalma ile ilişkilidir.   48 haftalık çift kör bir klinik çalışmada yapılan birincil etkinlik analizleri için daha önce hiç tedavi almamış olan hastaların tedavisinde, abakavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonunun, indinavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonu ile eşdeğer antiviral etkinliğe sahip olduğu gösterilmiştir. Başlangıç plazma HIV-1 seviyeleri 100.000 kopya/ml’nin üzerinde olan hastalarda yapılan sekonder analizlerde, indinovir içeren kombinasyonu alan hastalarda daha kuvvetli yanıt elde edilmiştir. Başlangıç plazma HIV-1 RNA seviyeleri 100.000 kopya/ml’nin altında olan hastalar, her iki tedaviye de eşdeğer yanıt vermiştir.   Abakavir ve lamivudinin günde tek doz uygulanması çalışması çok merkezli çift kör, kontrollü olarak (CNA30021), HIV ile enfekte, daha önce tedavi görmemiş 770 yetişkin üzerinde yapılmıştır. Günde 1 kez 600 mg abakavir veya 2 kez 300 mg abakavir alacak şekilde randomize edilmişlerdir, her ikisi de günde 1 kez 300 mg lamivudin ve günde 1 kez 600 mg efavirenz ile kombine edilmiştir. Başlangıçta, hastalar plazma HIV-1 RNA seviyeleri 100.000 kopya/ml’den az veya eşit ve 100.000 kopya/ml’den fazla olacak şekilde sınıflandırılmıştır. Çift kör çalışmanın süresi en az 48 haftadır. Sonuçlar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.     48. Haftada ITT (Intend to treat)-Tedavi Alan Populasyonda Plazmadaki HIV-1 RNA Düzeyi 50 kopya/ml’e Göre Virolojik Yanıt   Populasyonlar ABC bir kez/günde +3TC + EFV (N=384) ABC iki kez/günde +3TC + EFV (N=386) Başlangıç RNA’sına göre alt grup   100.000 kopya/ml’den az veya eşit   100.000 kopya/ml’den büyük       141/217 (% 65)     112/167 (% 67)       145/217 (% 67)     116/169 (% 69)   Toplam populasyon     253/384 (% 66)   261/386 (% 68)   Toplam ve başlangıç viral yük alt grupları yönünden günde 1 kez abakavir alan grubun 2 kez abakavir alan gruba göre düşük olmadığı gösterilmiştir. Her iki tedavi grubunda da istenmeyen etkiler insidansı benzerdir.   Virolojik yanıtsızlık olan bütün hastalar için (HIV RNA’nın 50 kopya/ml’den büyük olduğu doğrulananlar) genotipik analizler yapılmıştır. Günde 1 kez ve 2 kez uygulama yapılan her iki tedavi grubu için de virolojik yanıtsızlık insidansı düşüktür (sırasıyla % 10 ve % 8). Buna ek olarak genotipleme plazma HIV-1 RNA seviyeleri 500 kopya/ml’den büyük olanlarla sınırlandırılmıştır. Bu faktörler örnekleme grubunun küçük olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle iki tedavi grubu arasında acil mutasyonların tedavisinde farklılıklarla ilgili kesin bir karara varılamamıştır. Revers transkriptaz amino asit rezidü 184, NRTI’lara rezistansla-ilişkili mutasyonlar için en sık pozisyondur (M184V veya M184I). İkinci en sık mutasyon L74V’dir. Y115F ve K65R mutasyonları çok sık değildir.   Çocuklarda körleme yapılmamış NRTI kombinasyonlarının (körlenmiş nelfinafir ile birlikte veya değil) karşılaştırıldığı bir çalışmada lamivudin ve zidovudin ile tedavi edilenlere kıyasla (% 44), abakavir ve lamivudin ile tedavi edilenler (% 73) veya abakavir ve zidovudin ile tedavi edilenlerin (%70) büyük bir bölümü 24. haftada 400 kopya/ml’den az veya eşit HIV-1 RNA’ya sahipti. Antiretroviral ilaçlara geniş ölçüde maruz kalan çocuklarda abakavir, lamivudin ve zidovudin kombinasyonunun ortalama fakat kalıcı etkisi gözlenmiştir.   Sınırlı veriler tedavi gören hastalarda abakavirin nükleosid revers transkriptaz inhibitörlerine ilave edilmesiyle, viral yükün azaltılmasında veya CD4 hücrelerinin sayısının artışında ilave fayda sağlandığı gösterilmiştir. Faydanın derecesi, abakavire karşı çapraz direnç için seçilebilecek olan birincil tedavinin yapısı ve süresine bağlı olacaktır.

Farmasötik Form

Film tablet

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye: Gebelik Kategorisi C.   Gebelik dönemi Abakavirin insan gebeliğinde güvenilirliği kanıtlanmamıştır. Abakavirin hayvanlarda yapılan reprodüksiyon çalışmalarında bulgularla bağlantılı olduğu düşünülmektedir (bkz. Klinik Öncesi Güvenilirlik Verileri). ZİAGENin gebelikte kullanımı ancak anneye olan yararı fetusa olan potansiyel riskinden fazla ise kullanılmalıdır.   İntrauterin ya da peripartum dönemde NRTI’lara maruz kalan yenidoğan ve bebeklerde serum laktat düzeylerinde, mitokondriyal işlev bozukluğuna bağlı olabilecek hafif, geçici yükselmeler bildirilmiştir. Serum laktat düzeyinde geçici yükselmelerin klinik önemi bilinmemektedir. Çok seyrek olarak büyüme geriliği, nöbetler ve diğer nörolojik hastalıklar bildirilmiştir. Bununla beraber, bu olaylarla intrauterin veya peripartum NRTI’ya maruz kalma arasında bir nedensellik ilişkisi gösterilmemiştir. Bu bulgular, gebe kadınlarda HIV’in dikey bulaşmasını önlemek için antiretroviral tedavi kullanımına dair güncel tavsiyeleri etkilemez.   Laktasyon dönemi: Abakavir ve metabolitleri emzirme döneminde sıçanlarda süte geçer. Henüz doğrulanmamış olmasına karşın abakavir ve metabolitlerinin, anne sütüne geçmesi beklenebilir. Abakavirin üç aydan küçük bebeklerdeki güvenilirliğine ilişkin veri bulunmamaktadır. Bazı uzmanlar, HIV enfeksiyonu olan kadınların enfeksiyonu bulaştırmamak için hiçbir koşulda emzirmemesini önermektedir. Bu nedenle abakavir tedavisi sırasında annelere bebeklerini emzirmemeleri önerilir.

Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği yoktur.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 25.01.2002 Ruhsat yenileme tarihi:

İstenmeyen Etkiler

Aşırı Duyarlılık  (bkz. Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Özel Önlemler)   HLA B*5701 alel geninin götüntülenmesinden önce yürütülen klinik çalışmalarda,   abakavir kullanan hastaların yaklaşık %5’inde, çok nadir vakalarda ölüm de dahil olmak üzere, aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişmiştir. Bu reaksiyon, birden fazla organ/sistem tutulmasına işaret eden belirtilerle kendini gösterir.   Aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişen hastaların çoğunda sendromun bir parçası olarak ateş ve/veya döküntü (genellikle makülopapüler veya ürtikeriyal) olabilir; bununla birlikte reaksiyonlar döküntü veya ateş olmadan da oluşabilir.   Belirtiler abakavir ile tedavi süresinde herhangi bir zamanda oluşabilir ama genellikle ZİAGEN tedavisinin başlamasını takip eden altı hafta içinde (ortalama başlama süresi 11 gün) görülür.   Bu aşırı duyarlılık reaksiyonlarının belirtileri aşağıda liste halinde verilmiştir. En az hastaların %10’unda görülen aşırı duyarlılık reaksiyonları koyu renkte yazılmıştır.   Deri ve deri altı  doku hastalıklarıı : Döküntü (genellikle makülopapüler veya ürtikeriyal)   Gastrointestinal hastalıkları:          Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, ağızda ülserasyonlar   Solunum, göğüs bozuklukarı ve mediastinal hastalıkları :          Dispne, öksürük, boğaz ağrısı, yetişkin solunum sıkıntısı sendromu, solunum yetersizliği   Diğer:                                       Ateş, yorgunluk, kırıklık, ödem, lenfadenopati, hipotansiyon, konjunktivit, anafilaksi   Sinir sitemi hastalıkları:                Baş ağrısı, parestezi   Kan ve lenf sistemi hastalıkları:     Lenfopeni   Hepato-bilier hastalıkları:              Karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme, karaciğer yetmezliği   Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:      Miyalji, nadiren miyoliz, artralji, yükselmiş kreatin fosfokinaz   Böbrek ve idrar hastalıkları:          Kreatinin yükselmesi, böbrek yetmezliği   Başlangıçta, aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren bazı hastaların solunum sistemi hastalığı (pnömoni, bronşit, farenjit), grip benzeri hastalık, gastroenterit olabileceği veya diğer tıbbi tedavilere reaksiyon gösterdiği düşünülmüştür. Bu nedenlerle aşırı duyarlılık tanısındaki gecikme, abakavire devam edilmesi veya tekrar başlanması sonucunu doğurmuş, bu durum çok daha ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonuna veya ölüme neden olmuştur. Bundan dolayı, bu hastalıkların belirtilerini gösteren hastalar, aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı açısından dikkatle ele alınmalıdır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu olasılığı dışlanamıyorsa, ZİAGEN veya abakavir içeren herhangi bir ilaca (TRIZIVIR) tekrar başlanmamalıdır.   Aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı belirtiler devam eden tedaviyle beraber kötüleşebilir ve genellikle abakavirin bırakılmasıyla düzelir.   Abakavire tekrar başlanmasının ardından, aşırı duyarlılık reaksiyonu birkaç saat gibi kısa bir süre içinde belirtileri ile geri dönmektedir. Tekrarlayan aşırı duyarlılık reaksiyonu, ilk seferden daha ağır seyredebilir, hayatı tehdit edici hipotansiyon ve ölüme neden olabilir. HLA B*5701 durumuna bakmaksızın bu aşırı duyarlılık reaksiyonunun geliştiği hastalar abakaviri kesmeli ve ZİAGEN veya abakavir içeren herhangi bir ilacı (TRIZIVIR) asla tekrar denememelidir.   Bir tek anahtar belirti (döküntü, ateş, kırıklık/yorgunluk,  gastrointestinal veya solunumla ilgili bir semptom) nedeni ile abakavir kesildikten sonra, ilaca tekrar başlanmasını takiben seyrek olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.   Daha önce aşırı duyarlılık reaksiyonunun bir belirtisini göstermeyen, tedaviye yeniden başlanan hastalarda, çok nadir aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.   Bildirilen diğer advers etkilerin pek çoğunun abakavire mi, HIV hastalığının tedavisinde kullanılan pek çok ilaca mı, yoksa hastalığın kendisine mi bağlı olduğu belirsizdir.   Aşağıda sıralanan advers etkilerin çoğu (bulantı, kusma, diyare, ateş, yorgunluk, döküntü) abakavire aşırı duyarlılığın bir parçası şeklinde sık olarak ortaya çıkar. Bu nedenle bu semptomlardan herhangi birinin bulunduğu hastalar aşırı duyarlılık reaksiyonu varlığı açısından dikkatle değerlendirilmelidir. Eğer abakavir, hastanın bu semptomlardan herhangi birini göstermesi nedeniyle bırakılmışsa, tekrar abakavire başlama kararı sadece doğrudan tıbbi gözetim altında yapılmalıdır (bkz. Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Özel Önlemler-“Abakavir tedavisinin kesilmesini takiben özellikle yapılması gerekenler”).   Aşağıda belirtilen yan etkilerin çoğunluğu tedaviyi sınırlayıcı nitelikte değildir: Bunların sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır: Çok yaygın (1/10’dan çok), yaygın (1/100’den çok, 1/10’dan az), yaygın değil (1/1000’den çok, 1/100’den az), seyrek (1/10000’den çok, 1/1000’den az), çok seyrek (1/10000’den az)   Klinik Çalışma Verileri   Metabolizma ve beslenme hastalıkları  Yaygın: İştahsızlık   Sinir sistemi hastalıkları Yaygın:Baş ağrısı    Gastrointestinal hastalıkları Yaygın:Bulantı, kusma, ishal   Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları Yaygın:Ateş, letarji, halsizlik   Kontrollü klinik çalışmalarda, abakavir tedavisi ile ilgili laboratuvar anormallikleri sık değildir; bunların insidansı abakavir tedavisindeki hastalar ve kontrol grubu arasında farklılık göstermemektedir.   Pazarlama Sonrası Veriler   Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her mililitrede 20 mg abakavir içerir.   Yardımcı maddeler: Sorbitol (% 34)                 … mg Propilen glikol                    … mg Sodyum sitrat                   … mg

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Karsinojenez, mutajenez   Abakavir bakteriyel testlerde mutajenik olmamakla beraber, in vitro insan lenfosit kromozom aberasyon tayininde, fare lenfoma tayininde ve in vivo mikronükleus testinde etkinlik göstermiştir. Bu durum diğer nükleozit analoglarının bilinen etkinliği ile uyumludur. Bu sonuçlar abakavirin yüksek test konsantrasyonlarında hem in vitro hem de in vivo zayıf klastojen olduğunu göstermektedir.   Fare ve sıçanlarda oral uygulanan abakavirin karsinojenisite çalışmaları, habis ve habis olmayan tümörlerin insidansında bir artış göstermiştir. Habis tümörler her iki türde erkeklerde preputial bezlerde ve dişilerde klitoris bezlerinde ve karaciğer, mesane, lenf düğümleri ve dişi sıçanların deri altında oluşmuştur.   Bu tümörlerin çoğu, farelerde 330 mg/kg/gün ve sıçanlarda 600 mg/kg/gün olan yüksek abakavir dozunda oluşmuştur. Bu doz düzeyleri insanlarda beklenen sistemik maruziyetin 24-32 misline eşitti. Farklı olarak preputial (sünnet derisiyle ilgili) bezi tümörü 110 mg/kg’da meydana gelmiştir. Bu insandaki beklenen sistemik maruziyetin 6 misline eşdeğerdi. İnsanlarda bu bezin yapısal karşılığı yoktur. İnsanlarda karsinojenik potansiyeli bilinmediğinden, bu veriler insanlara olan karsinojenik riskinin beklenen klinik yararları ile karşılaştırılmasını düşündürmektedir.   Üreme toksikolojisi   Hayvanlarda abakavir ve/veya ilişkili metabolitlerinin plasental transferi gösterilmiştir. Embriyo ve fetusta toksisite gelişimi kanıtları sadece maternal olarak 500 mg/kg/gün üzerindeki toksik dozlara maruz bırakılan sıçanlarda gözlenmiştir. Bu doz, insanda EAA’ya dayanan terapötik maruziyetin 32-35 misline eşdeğerdi. Bulgular fetal ödem, varyasyonlar ve malformasyonlar, rezorpsiyonlar ve fetal vücut ağırlığında azalma ve ölü doğumda artışı içermekteydi. Prenatal ve postnatal gelişimde etki yapmayan doz 160 mg/kg/gün olarak saptanmıştır. Bu doz insanda maruz kalınan dozun yaklaşık 10 misline eşittir. Benzer bulgular tavşanlarda gözlenmemiştir.   Bir sıçan fertilite çalışmasında 500 mg/kg abakavire kadar olan dozlar erkek veya dişi fertilitesi üzerinde bir etki yapmamıştır.     Hayvan toksisitesi ve /veya farmakolojisi   Sıçan ve fare kalplerinde 2 yıl abakavir uygulanmasını takiben hafif miyokardiyal dejenerasyon gözlenmiştir. Sistemik maruziyet, insanlarda beklenen sistemik maruziyetin 7 ila 24 misline eşdeğerdi. Bu bulgunun klinik ilişkisi saptanmamıştır.

Kontrendikasyonlar

Abakavir kullanımı, abakavire veya preparatın bileşiminde bulunan diğer maddelere aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.   Abakavir, orta veya ağır karaciğer bozukluğu olan hastalarda kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

23.07.2009

Müstahzar Adı

ZİAGEN oral solüsyon 300 mg/15 ml

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Aşırı duyarlılık (bkz. İstenmeyen etkiler):   Klinik çalışmalarda, abakavir kullanan hastaların yaklaşık %5’inde, çok seyrek vakalarda ölüm dahil olmak üzere, aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişmiştir.   Risk faktörleri   Çalışmalar abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarında görülen anlamlı artış riski ile HLA B*5701 alel gen taşıyıcılığı arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Prospektif CNA106030 (PREDICT-1) çalışmasında, hastaların tedaviden önce HLA B*5701 alel geni taşıyıp taşımadıkları yönünden değerlendirilmesi ve bu alel geni taşıyan hastalarda abakavir kullanımından kaçınılması, klinik olarak abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarını % 7.8’den (847’de 66) % 3.4’e (803’te 27) (p<0.0001), aşırı duyarlılık reaksiyonu insidansını da deri bant testi ile de doğrulandığı gibi % 2.7’den (842’de 23) % 0.0’a (802’de 0) düşürmüştür (p<0.0001). Bu çalışmaya göre, abakavir tedavisi sırasında, HLA B*5701 alel geni taşıyan hastaların % 48 – 61’inde aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişirken taşımayanların sadece % 0 – 4’ünde gelişmiştir.   Klinisyenler, daha önce abakavire maruz kalmamış HIV ile enfekte hastaları HLA B*5701 alel geni taşıyıp taşımadıkları yönünden değerlendirmelidir. HLA B*5701 alel gen taşıyıcısı olan hastalarda abakavir kullanımı tavsiye edilmez, abakavir kullanımı sadece faydalarının risklerinden fazla olduğu istisnai durumlarda, tıbbi gözetim altında düşünülmelidir.   Şüpheli aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı, abakavir tedavisi gören hastalarda verilecek klinik kararın temelini oluşturmalıdır. Şiddetli veya öldürücü reaksiyon oluşma olasılığı olduğundan HLA B*5701 alel geni yokluğunda bile, aşırı duyarlılık reaksiyonu gözardı edilemezse abakavir tedavisini kesmek ve bir daha başlamamak önemlidir.   Klinik tanım   Aşırı duyarlılık reaksiyonları, birçok organın tutulumuna işaret eden belirtilerle kendini gösterir. Hastaların çoğunda sendromun bir parçası olarak ateş ve/veya döküntü vardır. Aşırı duyarlılığın diğer bazı belirtileri ise halsizlik, kırıklık, bulantı, kusma, ishal veya karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler ve dispne, boğaz ağrısı, öksürük, anormal akciğer röntgeni bulguları (başlıca, lokalize olabilen infiltrasyonlar) gibi solunum sistemi ile ilgili semptomlardır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu belirtileri, abakavir tedavisi boyunca herhangi bir zamanda gelişebilir; ama genellikle tedavinin ilk 6 haftasında görülür. Belirtiler, devam eden tedavi ile kötüleşir ve hayatı tehdit edici olabilir. Abakavirin bırakılmasıyla genellikle semptomlar düzelir.   Klinik tedavi   Aşırı duyarlılık belirtileri gelişen hastalar öneri için doktorları ile DERHAL İRTİBAT KURMALIDIRLAR. Aşırı duyarlılık reaksiyonu tanısı konursa, abakavir kullanımına DERHAL son verilmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonunun gelişmesinden sonra ZİAGEN veya abakavir içeren başka bir tıbbi ürünün (TrIzIvIr™) yeniden kullanımı saatler içerisinde hayatı tehdit edici hipotansiyon ve ölüm gibi semptomları içeren çok daha ciddi belirtilerin gelişmesine neden olacağı için ASLA TEKRAR BAŞLANMAMALIDIR.   Tanıda geç kalmamak ve hayatı tehdit edici aşırı duyarlılık reaksiyonu riskini en aza indirmek için, başka tanılar (solunum sistemi hastalıkları, grip benzeri hastalık, gastroenterit veya diğer ilaçlara karşı reaksiyonlar) olasılığı bulunsa da, aşırı duyarlılık olasılığı dışlanamıyorsa ZİAGEN kullanımı kesilmelidir. Alternatif ilaç tedavileri ile oluşan semptomların tekrarında da ZİAGEN’e veya abakavir içeren diğer ürünlere (TrIzIvIr™) tekrar başlanmamalıdır.   Aşırı duyarlılık durumu hakkında hastaları bilgilendirmek için, ZİAGEN kutusu içinde bir uyarı kartı bulundurulmaktadır.   Abakavir tedavisinin kesilmesini takiben özellikle yapılması gerekenler   Abakavir tedavisi kesilmişse ve tekrar başlanması düşünülüyorsa, hastanın aşırı duyarlılık reaksiyonu belirtilerini göstermediğinden emin olunarak, ilacın bırakılma sebebi değerlendirilmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonu olasılığı dışlanamıyorsa, ZİAGEN’e veya abakavir içeren bir başka ilaca (TrIzIvIr) tekrar başlanmamalıdır.   Bir tek anahtar belirtinin (döküntü, ateş, keyifsizlik/halsizlik, gastrointestinal semptom veya solunumla ilgili bir semptom) ardından abakavirin kesildiği, sonra tekrar başlandığı durumlarda seyrek olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu hastalarda abakavire tekrar başlanmasına karar verilmişse, uygulama doğrudan tıbbi gözetim altında yapılmalıdır.   Çok seyrek durumlarda önceden aşırı duyarlılık semptomları olmayan ve tedaviye yeniden başlanmış hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Eğer abakavire yeniden başlama kararı verilmişse, bu, hasta tıbbi bakıma hızla ulaşabilecek ise uygulanmalıdır.   Bilinmeyen HLA B*5701 durumu olan ve abakaviri önceden tolere etmiş hastalarda abakavirin tekrar kullanımında, HLA B*5701 alel gen taşıyıcılığının görüntülenmesi tavsiye edilmektedir. HLA B*5701 alel için test sonucu pozitif olan hastalarda abakavire tekrar başlanması tavsiye edilmez. Abakavirin tekrar kullanımı, sadece istisnai durumlarda; potansiyel yararların risklerinden fazla olması halinde ve yakın doktor gözetimi altında düşünülmelidir.   Önemli hasta bilgisi   Reçete edenler, aşırı duyarlılık reaksiyonlarına dair aşağıda yer alan uyarılar konusunda hastaları tamamen bilgilendirmekle yükümlüdür:   Hastalar abakavire karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarının hayatı tehdit edici  bir olay veya ölümle sonuçlanabileceği olasılığı hakkında bilgilendirilmelidir. (HLA B*5701 pozitif olan hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyon riski daha yüksektir) HLA B*5701 negatif olan hastalarda dahil olmak üzerehastalar,    aşırı duyarlılık   reaksiyonlarına   bağlı   olabilecek   belirtiler geliştiğinde DERHAL doktorları ile TEMASA GEÇMELİDİR. Abakavire karşı aşırı duyarlı olan hastalara, ZİAGEN veya abakavir içeren diğer ilaçları (TrIzIvIr™) asla tekrar almamaları gerektiği hatırlatılmalıdır. Aşırı duyarlılık reaksiyonu hikayesi olan hastaların abakavire tekrar başlamasını önlemek için, ZİAGEN’in arta kalan tabletlerini eczaneye geri vermeleri istenmelidir. Herhangi   bir nedenle, çoğunlukla olası   bir   advers   etki veya hastalığa   bağlı olarak abakavir kullanmayı bırakan hastalara, tekrar başlamadan önce mutlaka doktorlarıyla temas kurmaları önerilmelidir. Her   hastaya,   ZİAGEN  kutusu   içinde   bulunan kullanma talimatını okuması gerektiği söylenmeli,    kutudaki  Uyarı   Kartı’nı   almalarının   ve   her   zaman    yanlarında bulundurmalarının önemi hatırlatılmalıdır.   Laktik asidoz/steatozla birlikte ciddi hepatomegali   HIV enfeksiyonlarının tedavisinde antiretroviral nükleozid analoglarının tek başına veya abakavir dahil kombinasyonların kullanımında, ölümle sonlanan vakalar dahil laktik asidoz ve steatozla birlikte ciddi hepatomegali bildirilmiştir. Bu vakaların çoğu, kadınlarda ortaya çıkmıştır.   Laktik asidozu düşündürecek klinik belirtiler arasında genel halsizlik, iştahsızlık, nedeni bilinmeyen ani kilo kaybı, gastrointestinal belirtiler ve solunum belirtileri (dispne ve takipne) yer alır.   Abakavir kullanılırken, her hastada ve özellikle bilinen karaciğer hastalığı yönünden risk faktörü taşıyan hastalarda tedbirli olunmalıdır. Klinik veya laboratuvar sonuçlarına dayanarak laktik asidoz veya hepatotoksisite (bunlar arasında, transaminazlarda belirgin artış olmasa bile hepatomegali ve steatoz da yer alabilir) geliştiği düşünülen hastalarda abakavir tedavisi ertelenmelidir.     Yağın yeniden dağılımı   Kombine antiretroviral tedavi alan hastalarda, tek başına ya da birlikte olmak üzere, santral obezite, dorsoservikal yağ miktarında artış (bufalo hörgücü), kol ve bacaklarda zayıflama, yüzde zayıflama, göğüslerin büyümesi, serum lipid ve kan glukoz düzeylerinde artış dahil vücut yağının yeniden dağılımı/birikimi gözlemlenmiştir (bkz. İstenmeyen etkiler).   Proteaz inhibitörü (PI) ve nükleozid analoğu revers transkriptaz inhibitörü (NRTI) sınıfı ilaçların tümü, bir ya da birden fazla sayıda spesifik istenmeyen etkilerle (yaygın olarak, lipodistrofi olarak bilinen genel bir sendroma bağlanır) ilişkilendirilmiştir. Veriler, terapötik sınıflarına göre bu ürünler arasında risk yönünden farklar olduğuna işaret etmektedir.   Buna ilaveten, lipodistrofi sendromunun etiyolojisi çok faktörlüdür; örneğin, HIV hastalığının durumu, ileri yaş ve antiretroviral tedavinin süresi dahil hepsi önemlidir ve olasılıkla sinerjistik rol oynamaktadırlar.   Bu olayların uzun dönemdeki sonuçları halen bilinmemektedir.   Klinik muayene, yağ dağılımına ait fizik muayene bulgularının değerlendirilmesini de içermelidir. Serum lipid ve kan glukoz düzeylerinin ölçülmesi düşünülmelidir. Lipid bozuklukları klinik olarak uygun şekilde tedavi edilmelidir.   İmmün rekonstitüsyon sendromu   Ciddi bağışıklık yetmezliği olan HIV’le enfekte hastalarda, antiretroviral tedaviye (ART) başlandığında, asemptomatik veya rezidüel fırsatçı enfeksiyonlara karşı enflamatuvar bir reaksiyon gelişerek, ağır klinik durumlara veya semptomların kötüleşmesine yol açabilir. Tipik olarak, bu tür reaksiyonlar ART’ye başlandıktan sonraki ilk birkaç hafta veya ay içinde gözlemlenir. Bununla ilgili verilebilecek uygun örnekler sitomegalovirüs retiniti, genel ve/veya fokal mikobakteriyel enfeksiyonlar ve Pneumocystis jiroveci (P. carinii) pnömonisidir. Bütün enflamatuvar semptomlar gecikmeden değerlendirilmeli ve gerekli durumda tedavi başlanmalıdır.   Fırsatçı enfeksiyonlar   Abakavir veya başka bir antiretroviral tedavi uygulanan hastalarda, fırsatçı enfeksiyonlar ve HIV enfeksiyonunun diğer komplikasyonları gelişmeye devam edebilir. Bu nedenle, bu hastalar HIV ile ilişkili hastalıkların tedavisinde tecrübeli hekimler tarafından yakın tıbbi gözetim altında tutulmalıdırlar.   Enfeksiyon bulaşması   Hastalara,

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Tedaviye, HIV enfeksiyonu tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlanmalıdır.   12 yaş üstü adolesanlarda ve erişkinlerde: Önerilen ZİAGEN dozu günde 2 kez 300 mg’dır (15 ml).   3 aylıktan 12 yaşına kadar olan çocuklar: Önerilen doz, günlük toplam doz 600 mg’ı (30 ml oral süspansiyon) aşmayacak şekilde günde iki kez 8 mg/kg’dır.     Uygulama şekli: ZİAGEN yemeklerle birlikte veya aç karnına alınabilir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği: Böbrek işlev bozukluğu olan hastalarda ZİAGEN için doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. Farmakokinetik özellikleri).   Karaciğer yetmezliği:Abakavir esas olarak karaciğerde metabolize olur. Hafif karaciğer yetersizliği olan hastalarda ZİAGEN’in (Child-Pough skoru 5-6) önerilen doz günde 2 kez 200 mg’dır (10 ml). Doz azaltması yapılabilmesi için, bu hastaların tedavisinde ZİAGEN kullanılmalıdır. ZİAGEN, orta dereceli ve ağır karaciğer yetersizliği olan hastalarda, bu gruplarındaki farmakokinetiği çalışılmadığından kullanımı kontrendikedir (bkz. Farmakokinetik özellikleri).   Pediyatrik popülasyon: 3 aylıktan küçük çocuklar: Bu yaş grubundaki çocuklarda ZİAGENkullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır (bkz. Farmakokinetik özellikleri).   Geriyatrik popülasyon: Veri bulunmamaktadır.

Raf Ömrü

24 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

25.01.2002 – 111/69

Ruhsat Sahibi

Adı:                GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.  Adresi:            Büyükdere Cad. No.173, 1.Levent Plaza                       B Blok 34394 1.Levent/İstanbul Tel. no:           0 212 339 44 00 Fax. no:          0 212 339 45 00

Ruhsat Sahibi

GlaxoSmithKline İlaçları San. ve Tic. A.Ş.

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

30º C’nin altındaki oda sıcaklığında saklamalıdır.

Terapötik Endikasyonlar

Abakavir, İnsan İmmün Yetmezlik Virusu (HIV) ile enfekte erişkinlerin ve çocukların antiretroviral kombinasyon tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

GlaxoSmithKline Inc, Kanada

Yardımcı Maddeler

Sorbitol (% 34), sakarin sodyum, sodyum sitrat, sitrik asit anhidroz, metil parahidroksi benzoat (E218), propil parahidroksi benzoat (E216), propilen glikol, çilek ve muz aroması ve saf su

Yardımcı Maddelerin Listesi

Sorbitol (% 34) Sakarin sodyum Sodyum sitrat Sitrik asit, anhidroz Metil parahidroksi benzoat (E218) Propil parahidroksi benzoat (E216) Propilen glikol Çilek ve muz aroması Saf su

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

28, 56 ve 84 film tablet içeren alüminyum folyo-alüminyum poliamid folyo blister ve karton kutu ambalaj.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak imha edilmelidir.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZYZAPİN® 15 mg film tablet

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Her film tablet 15 mg olanzapin içerir.

İlaç Nasıl Kullanılır

Geçerli değil.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

242/20

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olan hastalarda ve dar açılı glokom riski taşıdığı bilinen hastalarda kontrendikedir.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Ağızdan alınır.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

ZYZAPİN® 15 mg film tablet

Doz Aşımı Ve Tedavisi

24 ay.

Etkin Maddeler

242/20

Farmakodinamik Özellikler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan uzak ve kuru bir yerde saklanmalıdır.

Farmakokinetik Özellikler

Laktoz monohidrat, mikrokristalin selüloz, krospovidon, hidroksipropil selüloz, magnezyum stearat (E572), titanyum dioksit (El71), hidroksipropil metil selüloz (E464), polietilen glikol, polisorbat 80 (E433), polivinil alkol, talk (E553b), indigo karmin alüminyum lak (E 132).
(Visited 1 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window