İlaç Sınıfı Beşeri Yerli İlaç
İlaç Alt Sınıfı İEGM Tüm İlaç Fiyat Listesi
İlaç Firması ZOLERIP
Birim Miktarı 28
ATC Kodu N05AX12
ATC Açıklaması Aripiprazol
NFC Kodu AA
NFC Açıklaması Ağızdan Katı Tabletler
Kamu Kodu A12434
Orijinal / Jenerik Türü Jenerik
2023 Fiyatı Bilinmiyor
Satış Fiyatı 224,54 TL (2 Mart 2020)
Önceki Satış Fiyatı 201,92 TL (18 Şubat 2019)
Barkodu
Kurumun Karşıladığı 169,16 TL
Reçete Tipi Normal Reçete
Temin Yeri İlacınızı sadece eczaneden alınız !
Bütçe Eşdeğer Kodu E537C
Başlıklar
  1. İlaç Etken Maddeleri
  2. İlaç Prospektüsü
    1. Doz Aşımı
    2. Endikasyonlar
    3. Farmakodinamik Özellikler
    4. Farmakokinetik Özellikler
    5. Farmasötik Şekli
    6. Formülü
    7. İlaç Etkileşmeleri
    8. Kontraendikasyonlar
    9. Kullanım Şekli Ve Dozu
    10. Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri
    11. Saklama Koşulları
    12. Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği
    13. Uyarılar/Önlemler
    14. Yan Etkileri / Advers Etkiler
    15. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    16. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    17. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    18. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    19. İlaç Nasıl Kullanılır
    20. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    21. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    22. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    23. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    24. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    25. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    26. Etkin Maddeler
    27. Farmakodinamik Özellikler
    28. Farmakokinetik Özellikler
    29. Farmasötik Form
    30. Gebelik Ve Laktasyon
    31. Geçimsizlikler
    32. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    33. İstenmeyen Etkiler
    34. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    35. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    36. Kontrendikasyonlar
    37. Kullanım Yolu
    38. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    39. Müstahzar Adı
    40. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    41. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    42. Raf Ömrü
    43. Ruhsat Numarası(Ları)
    44. Ruhsat Sahibi
    45. Ruhsat Sahibi
    46. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    47. Terapötik Endikasyonlar
    48. Üretici Bilgileri
    49. Yardımcı Maddeler
    50. Yardımcı Maddelerin Listesi
    51. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    52. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    53. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    54. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    55. İlaç Nasıl Kullanılır
    56. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    57. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    58. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    59. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    60. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    61. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    62. Etkin Maddeler
    63. Farmakodinamik Özellikler
    64. Farmakokinetik Özellikler
    65. Farmasötik Form
    66. Gebelik Ve Laktasyon
    67. Geçimsizlikler
    68. İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi
    69. İstenmeyen Etkiler
    70. Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim
    71. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri
    72. Kontrendikasyonlar
    73. Kullanım Yolu
    74. Küb’ Ün Yenileme Tarihi
    75. Müstahzar Adı
    76. Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri
    77. Pozoloji Ve Uygulama Şekli
    78. Raf Ömrü
    79. Ruhsat Numarası(Ları)
    80. Ruhsat Sahibi
    81. Ruhsat Sahibi
    82. Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler
    83. Terapötik Endikasyonlar
    84. Üretici Bilgileri
    85. Yardımcı Maddeler
    86. Yardımcı Maddelerin Listesi
    87. Ambalajın Niteliği Ve İçeriği
    88. Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
    89. İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
    90. İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir
    91. İlaç Nasıl Kullanılır
    92. İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır
    93. İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır
    94. Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası
    95. Beşeri Tıbbi Ürünün Adı
    96. Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki
    97. Doz Aşımı Ve Tedavisi
    98. Etkin Maddeler
    99. Farmakodinamik Özellikler
    100. Farmakokinetik Özellikler

İlaç Etken Maddeleri

  • aripiprazol (30 mg)

İlaç Prospektüsü

Doz Aşımı

Sefalosporinlerin aşırı dozajı konvülsiyonlara yol açan serebral irritasyona neden olabilir. Sefuroksim serum düzeyleri hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile düşürülebilir.

Endikasyonlar

Zinnat enjektabl, beta-laktamazların çoğuna dirençli olan Gram-pozitif ve Gram-negatif organizmaların geniş spektrumuna etkili bakterisit bir antibiyotiktir. Enfeksiyona neden olan organizmanın teşhisinden önce veya duyarlı organizmaların meydana getirdiği enfeksiyonların tedavisinde endikedir. Endikasyonları aşağıdaki enfeksiyonları içerir: Solunum sistemi enfeksiyonları: Örneğin akut ve kronik bronşit, enfekte bronşiyektazi, bakteriyel pnömoni, akciğer absesi, ameliyat sonrası göğüs enfeksiyonları.   Kulak, burun, boğaz enfeksiyonları: Örneğin sinüzit, tonsilit, farenjit, otitis media.   Üriner sistem enfeksiyonları: Örneğin akut ve kronik piyelonefrit, sistit, asemptomatik bakteriüri.   Yumuşak doku enfeksiyonları: Örneğin selülit, erizipel, peritonit, yara enfeksiyonları.   Kemik ve eklem enfeksiyonları: Örneğin osteomiyelit, septik artrit.   Doğum ve jinekolojik enfeksiyonlar: Pelvik enflamatuar hastalıklar.   Gonore: Özellikle penisilin kullanımının uygun olmadığı hallerde.   Diğer enfeksiyonlar: Septisemi ve menenjit, peritonit dahil.   Profilaksi: Abdominal, pelvik, ortopedik, kardiyak, pulmoner, özofajiyel ve vasküler ameliyatlarda, enfeksiyon risk artışı olduğunda. Genellikle Zinnat enjektabl yalnız başına etkili olmakla birlikte, uygun görüldüğünde bir aminoglikozid antibiyotik ile kombinasyon şeklinde veya metronidazol ile birleştirilerek (oral olarak, supozituar veya enjeksiyon ile) özellikle kolon ameliyatlarında ve jinekolojik ameliyatlarda profilaksi için kullanılabilir.   Sefuroksim sodyum’un (Zinnat enjektabl) aynı zamanda oral uygulama için sefuroksim aksetil (Zinnat tablet, süspansiyon) esteri mevcuttur. Bu, parenteral tedavinin oral uygulamaya değiştirilmesinin klinik olarak endike olduğu durumlarda sefuroksim parenteral tedavisine oral tedavi ile devam (ardışık tedavi) olanağı sağlar. Kronik bronşitin akut alevlenmeleri ve pnömonide parenteral Zinnat (enjektabl) uygulamasını takiben oral yoldan Zinnat (tablet, süspansiyon) ile tedaviye devam edilebilir.  

Farmakodinamik Özellikler

Bakteriyolojisi: Sefuroksim, betalaktamaz üreten türler dahil sık rastlanılan birçok bakteriye karşı bakterisit etkili, etkin bir antibakteriyel ajandır. Sefuroksim bakteriyel betalaktamazlara karşı dayanıklıdır ve bu nedenle ampisilin ve amoksisiline dirençli cinslere de etkilidir. Sefuroksim bakterisit etkisini önemli hedef proteinlere bağlanmak suretiyle hücre duvarı sentezini engelleyerek gösterir.   Sefuroksim aşağıdaki mikroorganizmalara genellikle in vitro olarak etkindir.   Aeroblar, Gram-negatif: Escherichia coli, Klebsiella türleri, Proteus mirabilis, Providencia türleri, Proteus rettgeri, Haemophilus influenzae (ampisiline dirençli suşlar dahil), Haemophilus parainfluenzae (ampisiline dirençli suşlar dahil), Moraxella (Branhamella) catarrhalis, Neisseria meningitidis, Neisseria gonorhoeae (penisilinaz üreten ve üretmeyen suşlar dahil), Salmonella türleri.   Aeroblar, Gram-pozitif: Staphylococcus aureus ve Staphylococcus epidermidis (penisilinaz üreten türler dahil, metisiline dirençli türler hariç), Streptococcus pyogenes (ve diğer beta-hemolitik streptokoklar), Streptococcus pneumoniae, B grubu streptokoklar (Streptococcus agalactiae), Streptococcus mitis (viridans grup), Bordetella pertussis.   Anaeroblar:  Gram-pozitif ve Gram-negatif koklar (Peptococcus ve Peptostreptococcus türleri dahil), Gram-pozitif basiller (Clostridium türlerinin çoğu dahil), Gram-negatif basiller (Bacteroides ve Fusobacterium türleri dahil), Propionibacterium türleri.   Diğer organizmalar: Borrelia burgdorferi. Aşağıdaki mikroorganizmalar sefuroksime hassas değildir: Clostridium difficile, Pseudomonas türleri, Campylobacter türleri, Acinetobacter calcoacetius, Listeria monocytogenes, metisiline dirençli Staphylococcus aureus, metisiline dirençli Staphylococcus epidermidis, Legionella türleri.   Aşağıdaki bakterilerin bazı suşları sefuroksime duyarlı değildir. Enterococcus (Streptococcus) faecalis, Morganella morganii, Proteus vulgaris, Enterobacter türleri, Citrobacter türleri, Serratia türleri, Bacteroides fragilis.   Zinnat enjektabl ve aminoglikozid antibiyotiklerinin kombinasyonu en azından additif ve bazen sinerjik etki gösterir.

Farmakokinetik Özellikler

Sefuroksim intramüsküler uygulamayı takiben 30 ila 45 dakika içinde doruk düzeylere ulaşır. İntramüsküler veya intravenöz enjeksiyon sonrası serum yarı ömrü yaklaşık 70 dakikadır.Yaşamın ilk haftalarında sefuroksim serum yarılanma ömrü yetişkinlerdekinin 3-5 katı olabilir. Probenesid ile birlikte verilmesi antibiyotiğin itrahını geciktirir ve yüksek serum düzeyleri oluşturur. Kullanılan metodolojiye bağlı olarak proteinlere bağlanma oranı % 33-50’dir.     Büyük bir bölümü ilk 6 saatte atılır.  24 saat içinde verilen ilacın hemen tamamı (% 85-90’ı) değişmemiş sefuroksim şeklinde idrara geçer. Sefuroksim metabolize olmaz ve glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyon ile itrah edilir. Kemik, sinovyal sıvı ve aköz hümörde genel patojenler için minimum inhibitör düzeylerinin üstündeki konsantrasyonlara ulaşabilir. Sefuroksim meninks iltihaplı olduğunda kan beyin bariyerini geçer. Sefuroksim serum düzeyleri diyaliz ile düşürülür.

Farmasötik Şekli

Enjektabl Flakon

Formülü

Beher Zinnat 750 mg enjektabl flakon, 750mg sefuroksime eşdeğerde sefuroksim sodyum içerir. Zinnat 750 mg enjektabl flakonda, 42 mg sodyum (1.8 mmol) bulunur. Çözüldüğünde 750 mg flakon içeriği 0.53 ml deplase eder. Preparat steril ve apirojendir.

İlaç Etkileşmeleri

Zinnat enjektabl, glikozüri için yapılan enzimatik esasa dayanan testleri bozmaz. Bakırın indirgenmesine dayanan (Benedict, Fehling, Clinitest) metodları hafifçe etkileyebilir. Bununla birlikte bu diğer bazı sefalosporinlerde olduğu gibi hatalı pozitif sonuçlara neden olmaz. Sefuroksim sodyum alan hastalarda kan/plazma glukoz seviyelerini tayin için glukoz oksidaz veya heksokinaz metodları kullanılması tavsiye edilir. Alkalin pikrat ile yapılan kreatinin miktar tayinini etkilemez.   Geçimlilikleri: Zinnat 1.5 g enjektabl flakon’a 15 ml Enjeksiyonluk Su ilavesi ile hazırlanan çözelti Metranidazol enjeksiyonuna katılabilir (500mg/100ml), ikisi birlikte aktivitelerini 250C nin altında 24 saat korurlar. Zinnat 1.5 g enjektabl flakon, azlosilin 1g (15ml içinde) veya 5g (50 ml içinde) ile, 40C de 24 saat, 250C nin altında ise 6 saat geçimlidir. Zinnat enjektabl, yaygın olarak kullanılan intravenöz infüzyon sıvıları ile geçimlidir ve Zinnat enjektabl, oda sıcaklığında, aşağıdaki çözeltiler içinde 24 saat süreyle etkinliğini muhafaza eder.   Sodyum Klorür Enjeksiyon BP % 0.9 a/h, % 5 Dekstroz Enjeksiyon BP, % 0.18 a/h Sodyum Klorür+% 4 Dekstroz Enjeksiyon BP,  % 5 Dekstroz ve %0.9 Sodyum Klorür Enjeksiyon, % 5 Dekstroz ve %0.45 Sodyum Klorür Enjeksiyon, % 5 Dekstroz ve %0.225 Sodyum Klorür Enjeksiyon, % 10 Dekstroz Enjeksiyon, % 10 İnvert Şeker’in Enjeksiyonluk Su’daki çözeltisi, Laktatlı Ringer Enjeksiyonu USP, M/6 Sodyum Laktat Enjeksiyonu, Kompoze Sodyum Laktat Enjeksiyon BP (Hartmann çöz.)   Zinnat enjektabl’ın Sodyum Klorür Enjeksiyon BP % 0.9 a/h ve % 5 Dekstroz Enjeksiyon içindeki stabilitesi hidrokortizon sodyum fosfatın bulunmasından etkilenmez. Zinnat enjektabl % 1’e kadar lidokain hidroklorür içeren sulu çözeltiler ile de geçimlidir. Zinnat enjektabl aşağıdaki intravenöz  infüzyonlarla karıştırıldığında 24 saat oda sıcaklığında geçimlidir: Heparin (10 ve 50 ünite/ml) % 0.9 Sodyum Klorür Enjeksiyon içinde; Potasyum klorür (10 ve 40 mEq) % 0.9 Sodyum Klorür Enjeksiyon içinde.   Geçimsizlikleri: Zinnat enjektabl aminoglikozid antibiyotiklerle birlikte aynı enjektörde karıştırılmamalıdır. % 2.74 a/h Sodyum Bikarbonat Enjeksiyon BP’nin pH’sı çözeltinin rengini etkilediğinden Zinnat enjektabl seyreltilmesi için tavsiye edilmez. Bununla beraber gerektiğinde, infüzyon ile Sodyum Bikarbonat Enjeksiyon alan hastalara Zinnat enjektabl, takılan set içine zerkedilerek verilebilir.

Kontraendikasyonlar

Sefalosporin antibiyotiklerine aşırı duyarlılık.

Kullanım Şekli Ve Dozu

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde)   Erişkinler: Birçok enfeksiyon günde üç kez i.m. ya da i.v. yol ile 750 mg enjeksiyona cevap verecektir. Daha ağır enfeksiyonlarda bu doz günde 3 kez i.v. yol ile 1.5 gr’a kadar artırılmalıdır; i.m. ya da i.v. enjeksiyonlar eğer gerekirse günlük 3 ila 6 g total doz verilerek 6 saatlik aralarda yapılabilir. Klinik olarak endike olduğunda bazı enfeksiyonlar günde iki kez 1.5g ya da 750mg (i.v ya da i.m) parenteral uygulamanın ardından oral tedaviye cevap verir   Bebek ve Çocuklar: 30 ila 100 mg/kg/günlük dozlar üçe ya da dörde bölünerek verilir. Çoğu enfeksiyonlar için 60 mg/kg/günlük doz yeterli olacaktır.   Yeni doğanlar: 30 ila 100 mg/kg/günlük dozlar iki ya da üçe bölünerek verilir.   Gonore: Gonorede 1.5 g tek doz olarak verilmelidir. Bu, farklı yerlerden örneğin her bir kalçadan 2 x 750 mg şeklinde yapılabilir.   Menenjit: Zinnat enjektabl duyarlı türlerin sebep olduğu bakteriyel menenjitin tedavisi için uygundur. Aşağıdaki dozlar tavsiye edilir.    Erişkinler: Her sekiz saatte bir i.v. olarak 3g.  Bebek ve çocuklar: 150 ila 250mg/kg/gün i.v. üçe veya dörde bölünerek verilebilir. Yenidoğanlarda: 100mg/kg/gün i.v.   Ardışık tedavi: Pnömoni: 48-72 saat, günde iki kez 1.5g (i.v ya da i.m) enjeksiyonu takiben tedaviye 5-10 gün, günde iki kez 500mg Zinnat (sefuroksim aksetil) ile oral yoldan devam edilir.   Kronik bronşitin akut alevlenmeleri: 48-72 saat, günde iki kez 750mg (i.v ya da i.m) enjeksiyonu takiben tedaviye 5-10gün, günde iki kez 500mg Zinnat (sefuroksim aksetil) ile oral yoldan devam edilir.   Parenteral ve oral tedavinin süresi enfeksiyonun şiddeti ve hastanın klinik durumu tarafından belirlenir.   Profilaksi: Genellikle abdominal, pelvik ve ortopedik operasyonlar için doz, anestezinin indüksiyon safhasında i.v. olarak 1.5g’dır. Fakat 8 ve 16 saat sonra i.m. olarak iki kez daha 750mg’lık dozlar ilave edilebilir. Kardiyak, pulmoner, özofajiyel ve vasküler operasyonlarda genel doz anestezinin indüksiyon safhasında i.v. olarak 1.5g ve daha sonraki 24 ila 48 saat içinde günde üç kez 750 mg i.m. olarak devam ettirilir.   Artroplasti (Total eklem replasmanı) ameliyatlarında: Likid monomer ilavesinden önce kuru metilmetakrilat alçısının her paketine total 1.5 g sefuroksim toz ilave edilebilir.   Renal fonksiyon bozukluğunda dozaj: Sefuroksim böbrekler ile itrah edilir. Bundan dolayı tüm böyle antibiyotiklerde olduğu gibi renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda Zinnat enjektabl dozajı onun yavaşlayan itrahını dengeleyecek şekilde azaltılarak tavsiye edilmelidir. Fakat kreatinin klirensi 20ml/dak.’a veya altına düşünceye kadar, standart dozu (750mg-1.5g 3×1) düşürmek gerekli değildir. Belirgin yetersizliği olan erişkinlerde (kreatinin klirens 10 ila 20 ml/dak.) günde 2 kez 750mg tavsiye edilir. Şiddetli yetmezlikte (kreatinin klirensi < 10 ml/dak.) günde bir kez 750mg yeterlidir. Hemodiyalizdeki hastalar için her diyaliz sonunda ilave 750 mg’lık doz i.v. veya i.m. olarak verilmelidir. Parenteral kullanıma ilaveten sefuroksim peritonal diyaliz sıvısına katılabilir (Genellikle her iki litre diyaliz sıvısına 250mg). Böbrek bozukluğu olan, yoğun tedavi ünitesinde devamlı arteriyovenöz hemodiyaliz ya da yüksek akışlı hemofiltrasyondaki hastalar için uygun olan doz günde iki kez 750mg’dır. Düşük akışlı hemofiltrasyon için böbrek fonksiyon bozukluğu altında önerilen dozaj takip edilmelidir.   Uygulama: İntramüsküler: Zinnat 250mg enjektabl flakona 1 ml veya Zinnat 750 mg enjektabl flakona 3ml Enjeksiyonluk Su ilave ediniz. Hafifçe opak bir süspansiyon oluşuncaya kadar çalkalayınız.    İntravenöz: Zinnat 250 mg enjektabl flakon için en az 2 ml, Zinnat 750 mg enjektabl flakon için en az 6 ml ve Zinnat 1.5 g enjektabl flakon için en az 15 ml Enjeksiyonluk Su kullanarak Zinnat enjektablı çözünüz.   İntravenöz infüzyon:Kısa süreli i.v. infüzyon için (30 dakikaya kadar), Zinnat 1.5 g enjektabl flakon 50-100 ml Enjeksiyonluk Su kullanarak çözülebilir. Bu solüsyon direkt olarak damara verilebilir ya da eğer hastaya parenteral sıvılar veriliyorsa takılan set içine zerkedilerek hastaya verilebilir.

Piyasada Mevcut Diğer Farmasötik Dozaj Şekilleri

Zinnat 250mg enjektabl flakon im/iv Zinnat 1.5g enjektabl flakon iv Zinnat 125mg/5ml süspansiyon Zinnat 125mg tablet Zinnat 250mg tablet

Saklama Koşulları

Kuru raf ömrü: Zinnat enjektabl 250C’nin altında saklandığı zaman kullanma süresi 3 yıldır. Yaş raf ömrü: Bütün enjektabl flakonlar sulandırıldıktan sonra tercihan bekletilmeden kullanılmalıdır. Bununla beraber Zinnat enjektabl intramüsküler süspansiyonları ve direkt intravenöz enjeksiyon için hazırlanan sulu çözeltiler 25°C’nin altında saklanırsa 5 saat, soğukta saklanırsa 48 saat süreyle etkinliğini korur. Işıktan koruyunuz.   Hazırlanan Zinnat enjektabl süspansiyon ve çözeltilerinde saklama sırasında renk koyulaşması görülebilir. Zinnat enjektabl (5mg/ml) %5 a/h veya %10 a/h ksilitol enjeksiyonunda 25°C’de 24 saate kadar saklanabilir. ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Ticari Sunum Şekli Ve Ambalaj İçeriği

750 mg sefuroksim (sodyum tuzu) içeren 1 flakon + 6 ml kendinden separatörlü, çözücü Enjeksiyonluk Su ampulü taşıyan, karton kutuda (İ.M. ve İ.V. enjeksiyon için).   750 mg sefuroksim (sodyum tuzu) içeren 50 flakon + 50 adet 6 ml kendinden separatörlü, çözücü Enjeksiyonluk Su ampulü taşıyan hastane ambalajında.

Uyarılar/Önlemler

Penisilin veya diğer beta-laktam antibiyotiklere karşı allerjik reaksiyon geçirmiş hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.   Aynı anda furosemid gibi güçlü diüretikleri veya aminoglikozidleri alan hastalara, yüksek dozda sefalosporin antibiyotikleri, bu kombinasyonlarla böbrek yetmezliği bildirildiğinden dikkatli verilmelidir. Bu hastalarda, yaşlılarda ve daha önceden böbrek yetmezliği olan hastalarda renal fonksiyon kontrol edilmelidir (Bkz: Kullanım Şekli ve Dozu). Menenjit tedavisinde kullanılan diğer terapötik rejimlerde olduğu gibi sefuroksim sodyum ile tedavi edilen az sayıda hastada hafif veya orta derecede işitme kaybı bildirilmiştir. Diğer antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, sefuroksim sodyum enjeksiyonu ile 18 ve 36 ıncı saatlerde yapılan serebrospinal sıvı kültürlerinde Haemophilus influenzaenın pozitif olmaya devam ettiği görülmüştür, bununla beraber bu olayın klinik ilişkisi bilinmemektedir. Ardışık tedavi protokolunda oral tedaviye geçiş zamanı infeksiyonun ciddiyetine, hastanın klinik durumuna ve şüphelenilen patojenlere göre değişiklik gösterir. Eğer 72 saat içinde klinik düzelme görülmezse, tedavi parenteral olarak devam ettirilmelidir.  Hamilelik ve emziren anneler Zinnat enjektabla atfedilebilir embriyopatik ya da teratojenik etkilerin olduğuna dair hiçbir deneysel kanıt yoktur. Fakat tüm ilaçlarda olduğu gibi gebeliğin ilk aylarında Zinnat enjektabl dikkatli verilmelidir. Sefuroksim insan sütü ile de itrah olur, bu nedenle emziren annelere verilirken dikkat edilmelidir.   Gebelik kategorisi: B

Yan Etkileri / Advers Etkiler

Zinnat enjektabla ait yan etkiler oldukça seyrektir ve genellikle hafif ve geçici tabiattadır. Aşırı duyarlılık reaksiyonları rapor edilmiştir: Bunlar deri döküntüleri, ürtiker, pruritis, interstisyel nefrit, ilaç ateşi, çok nadiren anaflaksiyi içerir. Diğer sefalosporinlerde olduğu gibi nadiren eritem multiforme, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekrolizis (egzantematik nekrolizis) bildirilmiştir. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi, uzun süreli kullanımı duyarlı olmayan organizmaların üremesine neden olabilir (örneğin Candida).  Tedavi sırasında ve sonrasında gastro-intestinal rahatsızlıklar çok nadir olarak psödomembranöz kolit görülebilir. Bazı hastalarda hemoglobin konsantrasyonunda azalma, eozinofili, lökopeni ve nötropeni gibi hematolojik parametrelerde değişiklikler görülebilir. Sefalosporin grubu antibiyotikler alyuvar membranının yüzeyine absorbe olmaya ve ilaca yönelmiş antikorlarla etkileşmeye eğilimlidir; böylece pozitif Coomb’s testi (kanın ‘cross-matching’ini etkileyebilir) ve çok nadiren hemolitik anemi oluşturabilirler.  Özellikle önceden karaciğer hastalığı olanlarda serum karaciğer enzimleri veya serum bilirubin düzeylerinde bazen geçici yükselmeler olmasına rağmen karaciğere zararlı olduğuna dair bir kanıt yoktur. Serum kreatinin ve/veya kan, üre, azot değerlerinde yükselmeler ve kreatinin klirensinde azalma gözlenmiştir. İntramüsküler enjeksiyon yerinde geçici ağrı olabilir. Bu daha çok daha yüksek dozlarda meydana gelir. Ancak bu durum tedavinin kesilmesini genellikle gerektirmez. Nadiren intravenöz enjeksiyonu takiben tromboflebit görülebilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

ZEMPLAR®  5 mg/ml enjeksiyonluk çözelti, 2 ml’ lik ampullerde (Av. Farm. Tip I cam), 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar yapılmamıştır.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ  Eğer; Parikalsitol veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı alerjik (aşırı hassas) iseniz. Kanınızda çok yüksek seviyelerde kalsiyum veya vitamin D var ise. Doktorunuz bu durumların sizin için geçerli olup olmadığını söyleyebilecektir.   ZEMPLAR®’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer; Diyetinizdeki fosfor miktarını sınırlandırmak önemlidir. Fosfat bağlayıcı ilaçlar, fosfor seviyelerini kontrol etmek için gerekli olabilir. Eğer kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsanız, dozunuzun doktorunuz tarafından ayarlanması gerekebilir. Bir kalp rahatsızlığı için bazı dijital türevleri içeren ilaçlar ile tedavi görüyorsanız doktorunuzu bilgilendirmeniz önemlidir. Çünkü dijital türevleri kanınızdaki kalsiyum seviyelerinde düşmeye ve bununla beraber bu ilaçla ilgili istenmeyen etkilerin görülmesini arttırmaya neden olabilir. Doktorunuzun tedavinizi izlemesi için kan testleri yaptırması gerekecektir. ZEMPLAR®’ın bileşiminde bulunan propilen glikol, alkol benzeri belirtilere neden olabilir.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. ZEMPLAR®’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.  ZEMPLAR® için gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir bundan dolayı ZEMPLAR® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.  ZEMPLAR®’ın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Eğer bebeğini emziren bir anne iseniz, doktorunuz ilacın sizin için olan önemini dikkate alarak, emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceğine karar verecektir.   Araç ve makine kullanımı Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkileriyle ilgili çalışma yapılmamıştır.   ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler ZEMPLAR, %20 h/h etanol (alkol) içermektedir. Her bir doz 1.3 gram’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır. Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı  Eğer aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz; Belli kalp hastalıklarında kullanılan, dijital türevleri içeren ilaçlar: bu ilacın istenmeyen etkilerini arttırabilirler. Fosfat veya vitamin D içeren ilaçlar: organizmada kalsiyum artışı ve kalsiyum-fosfor oranı riskinde yükselme bulunur. Kalsiyum, alüminyum veya magnezyum içeren ürünler (örn. antiasit, fosfat bağlayıcı): organizmada bu bileşiklerin seviyelerini arttırabilirler. Tiyazid olarak bilinen diüretik ilaçlar: kandaki kalsiyum seviyelerini arttırabilirler. Mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan ketokonazol içeren ilaçlar. Herhangi bir ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZEMPLAR®’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa ZEMPLAR® kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yüzde şişme (anjiyoödem), ağızda şişme (larenjeal ödem) ve kurdeşen (ürtiker). Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZEMPLAR®’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Kan: Kırmızı hücrelerin sayısında azalma (anemi), beyaz hücrelerin sayısında azalma (lökopeni), bezlerde iltihaplanma (lenfadenopati), kanama zamanında artış. İmmün sistem: Alerjik reaksiyon, ciltte kırmızı döküntü. Metabolizma ve beslenme: Ayak bileği, ayak ve bacaklarda genel veya bölgesel şişme (ödem) sonucu ağırlık hissetme, karaciğer enziminde (AST) artış, kilo kaybı, kanda yüksek kalsiyum seviyeleri (hiperkalsemi), ve kanda yüksek fosfor seviyeleri (hiperfosfatemi). Sinir sistemi: Zihin karışıklığı, deliryum (huzursuzluk, taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu), sersemlik, yürüyüş tarzında anormallik, huzursuzluk, kişilik bozuklukları (depersonalizasyon), duyu azalması (hipoestezi), uykusuzluk (insomnia), bir kas ya da kas grubunun ani ve kısa süreli kasılmaları (miyoklonus), sinirlilik, karıncalanma, tutukluk, uyuşma (parestezi), şaşkınlık, şok hali veya düşünme yavaşlığı (stupor). Özel duyular: Bir çeşit göz iltihabı (Konjonktivit), kulak bozuklukları ve göz içi basıncının artması (glokom). Kardiyovasküler sistem: Düşük tansiyon (hipotansiyon), kalp atım düzensizliği (aritmi), kalpte bir çeşit atım bozukluğu (atriyal flatter), beyinde kan akışının azalması veya olmaması (serebral iskemi veya serebrovasküler olay), kalp durması (kardiyak arrest), yüksek tansiyon (hipertansiyon), bayılma (senkop). Solunum sistemi: Astım, öksürük nöbetleri, nefes almada güçlük (dispne), burun kanaması, akciğerlerde su birikmesi (pulmoner ödem), yutak  iltihabı (faranjit), akciğer iltihabı (pnömoni). Sindirim sistemi: İştahsızlık (anoreksi), kalın bağırsak iltihabı (kolit), kabızlık, ishal, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü (dizfaji), mide ağrısı (gastrointestinal bozukluk), mide mukozası iltihabı (gastrit), rektal kanama, susama, bulantı, kusma, hazımsızlık (dispepsi), gastrointestinal kanama. Deri: Saç dökülmesi (alopesi), kadınlarda erkek vücuduna atfedilen bölgelerde aşırı ve artan kıl büyümesi (hirsutizm), ciltte kırmızı döküntü, terleme ve döküntü (vezikülöbüllöz döküntü). Kaslar: Eklem ağrısı (artralji), kas ağrısı (miyalji) ve kas seğirmesi. Ürogenital sistem: Cinsel güçsüzlük (impotans), meme kanseri, meme ağrısı ve vajina iltihabı (vajinit). Bir bütün olarak vücut: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, yaygın ağrı, kuvvetsizlik (asteni), sırt ağrısı, göğüs ağrısı (torasik ağrı), ateş, grip, iltihap oluşturan mikrobik hastalık (enfeksiyon), kırıklık ve bakterilerin kana geçmesi sonucunda ateş ve titremeye neden olan hastalık (sepsis). Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz: Endokrin sistem: Paratiroid (organizmadaki kalsiyum seviyelerini düzenleyen hormon) bozukluk. Sinir sistemi: Sersemlik hissi. İmmün sistem: Kaşıntı. Özel duyular: Tat duyusunda bozukluk. Kardiyovasküler sistem: Çarpıntı. Bir bütün olarak vücut: Baş ağrısı, üşüme, kötü hissetme. Bunlar ZEMPLAR®’ın hafif yan etkileridir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.  

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:   ZEMPLAR®, hemodiyaliz girişi yoluyla bir doktor tarafından uygulanmalıdır. ZEMPLAR®’ı herhangi bir zamanda (diyaliz sırasında herhangi bir aralıkta) gün aşırıdan daha sık kullanmamalısınız.   Bu ilacın uygun dozu her bir hasta için belirlenmelidir. Doktorunuz dozunuzu belirlemeye yardımcı olması için bazı laboratuar test sonuçlarını kullanacaktır. ZEMPLAR® ile tedavi başlatıldığında, bir doz ayarlama dönemi olacaktır. Kullandığınız ZEMPLAR® dozu, tedaviye verdiğiniz yanıta göre sık sık değiştirilebilir.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır. 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda parikalsitol farmakokinetiği araştırılmamıştır.   Yaşlılarda kullanımı: 65 yaş ve üzeri parikalsitol kullanan hastalar ile sınırlı sayıda deneyim bulunmaktadır fakat yapılan çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Özel kullanım durumları:   Karaciğer yetmezliği: Hafif ve orta derecede şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.     Böbrek yetmezliği: Hemodiyaliz işleminin ZEMPLAR® atılımı üzerinde temel bir etkisi yoktur. Fakat, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında kronik böbrek yetmezliği hastalarında ilacın kandan temizlenmesi azalır ve vücutta kalış süresi artar.   Eğer ZEMPLAR®’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden daha fazla ZEMPLAR® kullandıysanız:   ZEMPLAR®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZEMPLAR®’ın doz aşımı hiperkalsemiye (yüksek kalsiyum seviyesi) yol açabilir ve acil müdahale gerektirir. ZEMPLAR® diyaliz ile vücuttan atılmaz. Böyle bir durum oluşursa doktorunuzla temasa geçiniz.   ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak %30 h/h propilen glikol içerir. Yüksek doz propilen glikol uygulaması ile ilişkili toksik etkilerin izole vakaları tanımlanmıştır. Bu ilacın alınması ile böyle bir durum beklenmese bile diyaliz prosedürü sırasında propilenglikol vücuttan atılmaktadır.   ZEMPLAR® kullanmayı unutursanız   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.  

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZEMPLAR® 5 mg/ml 2 ml’lik ampullerde 5 ampullük kutular halinde kullanıma sunulmuştur. Her 2 ml ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti 10 mikrogram parikalsitol içerir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti; sulu, berrak ve renksiz bir çözeltidir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, aktif Vitamin D’nin sentetik bir formunu içerir ve vitamin D grubu ilaçlara aittir. Vitamin D, karaciğerde başlayan ve böbreklerde tamamlanan iki basamaklı proses ile vücutta aktive olur. Aktif D vitamini, böbrekler ve kemikler de dahil olmak üzere, vücuttaki birçok dokunun normal faaliyet göstermesi için gerekli bir maddedir. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, vücut yeterli miktarda üretemediğinde aktif D vitamini için bir kaynak sağlar. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, hemodiyalize girilen kronik böbrek hastalığındaki düşük aktif D vitamini seviyeleri ile ilişkilendirilen kandaki yüksek paratiroid hormon seviyelerinin (sekonder hiperparatiroidizm) önlenmesi ve tedavisinde kullanılmaktadır.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZEMPLAR®’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.  ZEMPLAR®’ı 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.  Tek bir kullanım içindir. Her bir ampulden arta kalan çözelti atılmalıdır.  Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.  Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZEMPLAR®’ı kullanmayınız. Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz ZEMPLAR®’ı  kullanmayınız.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir. Çözelti berrak ve renksizdir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR. Geçerli olduğu takdirde kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik’lerine uygun olarak imha edilmelidir.

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZEMPLAR® 5 mg/ml, enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 2 ml

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

ZEMPLAR®’ın, sitokrom P450 enzimleri (CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A) ile metabolize olan ilaçları inhibe etmesi ve CYP2B6, CYP2C9 veya CYP3A ile metabolize olan ilaçların klerensini indüklemesi beklenmemektedir.  ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile spesifik etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.  Ketokonazol: ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti ile çalışılmamış olmasına rağmen, ketokonazolün 200 mg’lık çoklu dozla, 5 gün boyunca günde 2 kez alınmasının ZEMPLAR® kapsüllerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi sağlıklı deneklerde çalışılmıştır. Ketokonazol varlığında parikalsitolün Cmax değeri en az etkilenmiş, fakat EAAo-¥ değeri yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Parikalsitolün ortalama yarı ömrü, tek başına alındığındaki 9.8 saate kıyasla, ketokonazol varlığında 17.0 saattir (bkz. Bölüm 4.4).  Dijital toksisitesi herhangi bir nedene bağlı hiperkalsemi tarafından potansiyalize edilebilir; bu nedenle ZEMPLAR® ile birlikte dijital verildiğinde dikkatli olunmalıdır. Fosfat veya vitamin D ilişkili tıbbi ürünler, artan hiperkalsemi riski ve kalsiyum fosfor çarpımı (CaxP) yükselmesi nedeniyle parikalsitol ile birlikte alınmamalıdır.  Artmış alüminyum kan seviyesinden dolayı ve alüminyum kemik toksisitesi oluşabileceği için alüminyum içeren preparatlar (örn.antiasitler, fosfat bağlayıcılar) kronik bir şekilde vitamin D tıbbi ürünleri ile birlikte kullanılmamalıdır.  Kalsiyum bağlayıcı preparatların veya tiyazid diüretiklerinin yüksek dozları hiperkalsemi riskini arttırabilir.  Magnezyum içeren preparatlar (örn.antiasitler) vitamin D preparatları ile beraber alınmamalıdır çünkü hipermagnezemi oluşabilir.

Doz Aşımı Ve Tedavisi

ZEMPLAR®’ın aşırı dozu hiperkalsemiye yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4). Klinik olarak anlamlı hiperkalsemisi olan hastaların tedavisi için ZEMPLAR® dozu derhal azaltılmalı ya da kesilmeli, düşük kalsiyumlu diyet uygulanmalı, kalsiyum desteği kesilmeli, hasta mobilize edilmeli, sıvı ve elektrolit dengesizliklerine dikkat edilmeli, elektrokardiyografik anormallikler değerlendirilmeli (dijital alan hastalarda kritik önem taşır) ve hemodiyaliz ya da gerekirse kalsiyumsuz bir diyalizat ile periton diyalizi uygulanmalıdır. Serum kalsiyum düzeyleri normokalsemi oluşana kadar sık sık izlenmelidir.  Parikalsitol belirgin bir şekilde diyaliz ile uzaklaştırılmaz.  ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti, yardımcı madde olarak %30 (h/h) propilen glikol içerir. Yüksek dozlardaki uygulama sonrası izole vakalarda Merkezi Sinir Sistemi depresyonu, hemoliz ve laktik asidoz, propilen glikol ile ilişkili toksik etki olarak bildirilmiştir. Propilen glikol diyaliz işlemi sırasında elimine edildiği için bu etkilerin ZEMPLAR® uygulamasında bulunması beklenmemesine rağmen doz aşımı durumlarındaki toksik etki riski dikkate alınmalıdır.

Etkin Maddeler

Parikalsitol. Her 2 ml ZEMPLAR enjeksiyonluk çözelti 10 mikrogram parikalsitol içerir (Her 2 ml ampul 10 mikrogram parikalsitol içerir).

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Vitamin D ve analogları ATC kodu: A11CC   Etki Mekanizması   Parikalsitol, kalsitriolün yan zincirindeki (D2) ve  A (19-nor) halkasındaki değişimlerle selektif D vitamini reseptörü (VDR) aktivasyonuna izin veren sentetik, biyolojik olarak aktif bir D vitamini analogudur. Parikalsitol paratiroid bezlerdeki VDR’yi, barsaklardaki VDR’yi artırmadan selektif olarak upregüle eder ve kemik rezorpsiyonu üzerinde daha az aktiviteye sahiptir. Parikalsitol aynı zamanda paratiroid bezlerindeki kalsiyuma duyarlı reseptörleri de upregüle eder. Sonuç olarak, parikalsitol, paratiroid proliferasyonunu inhibe ederek ve  PTH sentezini ve sekresyonunu azaltarak, kalsiyum ve fosfor düzeyleri üzerinde minimal bir etkiyle paratiroid hormon (PTH) düzeylerini düşürür ve kemik hacmini sürdürmek ve mineralizasyon yüzeylerini artırmak için kemik hücreleri üzerinde doğrudan etki gösterebilir. Kalsiyum ve fosfor homeostazının normalizasyonu ile anormal PTH düzeylerinin düzeltilmesi, kronik böbrek hastalığı ile bağlantılı metabolik kemik hastalığını önleyebilir veya tedavi edebilir.   Klinik Çalışmalar Yetişkin hastalar Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarındaki çalışmalar, plasebo ile karşılaştırıldığında parikalsitolün PTH seviyelerini hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık olmadan baskıladığını göstermektedir. Yine de parikalsitol uygulandığında serum fosfor, kalsiyum ve kalsiyum fosfor çarpımı (CaxP) artabilir.   Hemodiyalizdeki kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarının 3 adet 12 haftalık, plasebo kontrollü, faz III çalışmasında parikalsitol dozu haftada üç kez 0.04 μg/kg’da başlanmıştır. İntakt paratiroid hormonu (iPTH) seviyeleri bazal seviyeden en az %30 azalıncaya kadar veya beşinci bir artış dozu 0.24 μg/kg’a getirinceye kadar veya iPTH 100 pg/ml’nin altına düşünceye kadar veya herhangi bir iki hafta periyodunda Ca  x P ürünü 75’den yüksek oluncaya kadar veya herhangi bir zamanda serum kalsiyum 11.5 mg/dl’den daha yükseğe çıkıncaya kadar doz  her iki haftada bir 0.04 μg/kg arttırılmıştır.   Parikalsitol ile tedavi edilen hastalar 6 hafta içinde ortalama %30’luk iPTH azalmasını sağlamıştır. Bu çalışmalarda, parikalsitol ve plasebo ile tedavi edilen hastalar arasında hiperkalsemi veya hiperfosfatemi insidansında belirgin bir farklılık bulunmamıştır. Bu çalışmaların sonuçları aşağıda yer almaktadır.     Grup (Hasta sayısı) Bazal ortalama (Aralık) Bazal- Final Değerlendirme’de Ortalama (SE) değişiklik iPTH (pg/ml) Parikalsitol (n=40) 783 (291-2076) -379 (43.7) Plasebo (n=38) 745 (320-1671) -69.6 (44.8) Alkali fosfataz (U/L) Parikalsitol (n=31) 150 (40-600) -41.5 (10.6) Plasebo (n=34) 169 (56-911) +2.6 (10.1) Kalsiyum (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 9.3 (7.2-10.4) +0.47 (0.1) Plasebo (n=38) 9.1 (7.8-10.7) +0.02 (0.1) Fosfor (mg/dl) Parikalsitol (n=40) 5.8 (3.7 – 10.2) +0.47 (0.3) Plasebo (n=38) 6.0 (2.8 – 8.8) -0.47 (0.3) Kalsiyum x Fosfor ürünü Parikalsitol (n=40) 54 (32-106) + 7.9 (2.2) Plasebo (n=38) 54 (26-77) -3.9 (2.3)   Bir faz 4, çift-kör, randomize, çok merkezli, 12 haftalık çalışmada, parikalsitol hemodiyalizdeki kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarına haftada üç kez 0.04 μg/kg veya bazal iPTH/80 başlangıç dozunda uygulandı. iPTH seviyeleri bazaldan %30-%60 arasında düşünceye kadar veya iPTH 100 pg/dl’nin altına düşünceye kadar veya CaxP ürünü ardışık iki olay için 75’den fazla oluncaya kadar veya herhangi bir zamanda serum kalsiyum 11.5 mg/dl’den fazla oluncaya kadar doz her iki haftada bir 2 μg arttırıldı. Hastalar, dört ardışık ölçüm için iPTH’ı bazal seviyelerden ≥%30 azaltarak veya tek bir hiperkalsemi insidansına sahip olarak veya 12 haftalık tedaviyi tamamlayarak çalışmayı tamamladılar.   Tedavi gruplarının her ikisinde de hiçbir hasta için hiperkalsemi insidansı görülmemiştir. Her iki doz metodu da güvenli ve etkili olarak gösterilmiştir. Sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.   Parametre PTH/80 (n=64) 0.04 μg/kg (n=61) Hiperkalsemi insidansı 0

Farmakokinetik Özellikler

Genel özellikler:Parikalsitolün farmakokinetiği hemodiyaliz gereken Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) olan hastalarda araştırılmıştır. ZEMPLAR® intravenöz bolus enjeksiyonla  uygulanır. 0.04 ile 0.24 mg/kg arasındaki dozlarda verildikten iki saat sonra parikalsitol konsantrasyonları hızla düşer; ardından, parikalsitol konsantrasyonları yaklaşık 15 saatlik bir ortalama yarı-ömürle, log-lineer biçimde düşme gösterir. Çoklu uygulama sonrası parikalsitol birikimi gözlenmemiştir. Dağılım: Parikalsitol büyük ölçüde plazma proteinlerine bağlanır (>%99). Sağlıklı bireylerde sabit durum dağılım hacmi yaklaşık 23.8 L’dir. Hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 hastalarında 0.24 mg/kg parikalsitol dozunu takiben ortalama sanal dağılım hacmi 31 L – 35 L arasındadır. Biyotransformasyon: İdrar ve dışkıda bazı bilinmeyen metabolitler saptanırken, idrarda parikalsitole rastlanmamıştır. İn vitro veriler, parikalsitolün çoklu hepatik ve hepatik olmayan enzimler (mitokondriyal CYP2A, CYP3A4 ve UGT1A4 dahil) ile metabolize olduğunu göstermektedir. Tanımlanan metabolitler; 24(R)-hidroksilasyon ürününü (plazmada düşük seviyelerde bulunmaktadır), 24,26- ve 24,28-dihidroksilasyon, ve direkt glukuronidasyon ürünlerini içermektedir. Parikalsitol 50 nM (21 ng/ml) konsantrasyonlarına kadar CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP2E1 veya CYP3A inhibitörü değildir. Parikalsitolün benzer konsantrasyonlarında CYP2B6, CYP2C9 ve CYP3A4 için iki kat indüksiyondan daha azı kaydedilmiştir.   Eliminasyon: Parikalsitol primer olarak hepatobiliyer atılımla elimine edilir. Sağlıklı kişilerde radyoaktif dozun %63’ü dışkıdan atılırken yalnızca %19’u idrarda bulunmuştur. Sağlıklı kişilerde 0.04-0.16 mg/kg’lık doz aralığında parikalsitolün ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 5-7 saattir.   Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) Evre 5 Hastalarında Tek 0.24 mg/kg IV Bolus Dozundan sonra Parikalsitol Farmakokinetik Parametreleri (Ortalama ± SD)   KBY Evre 5 – Hemodiyaliz (n=14) KBY Evre 5 – Peritonal Diyalizi (n=8) Cmax (ng/ml) 1.680±0.511 1.832±0.315 EAA0-¥ (ng×h/ml) 14.51±4.12 16.01±5.98 b (1/h) 0.050±0.023 0.045±0.026 t1/2  (h)* 13.9±7.3 15.4±10.5 KL (l/h) 1.49±0.60 1.54±0.95 Vdb (l) 30.8±7.5 34.9±9.5 * harmonik ortalama ± psödo standart sapma   Hastalardaki karakteristik özellikler Geriyatrik: Parikalsitol farmakokinetiği 65 yaşın üzerindeki geriyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Pediyatrik: Parikalsitol farmakokinetiği 18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.   Cinsiyet: Parikalsitol farmakokinetiği cinsiyete bağlı değildir.

Farmasötik Form

Enjeksiyonluk Çözelti  Steril, berrak, renksiz, sulu bir çözeltidir.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C.   Gebelik dönemi Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir. Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).  Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. İnsanlardaki kullanımında potansiyel risk bilinmemektedir bundan dolayı ZEMPLAR® kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.   Laktasyon Dönemi Sıçanlardaki çalışmalar parikalsitolün süte geçtiğini göstermiştir. Parikalsitolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.  Emziren annede ilacın annedeki önemi dikkate alınarak emzirmenin veya ilacın kesilip kesilmeyeceği kararının verilmesi gereklidir.

Geçimsizlikler

Propilen glikol, heparin ile etkileşir ve etkisini nötralize eder. ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti yardımcı madde olarak propilen glikol içerir ve heparinden farklı bir enjeksiyon setinden uygulanmalıdır.  Bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsat tarihi: 09.10.2003 Ruhsat yenileme tarihi: –

İstenmeyen Etkiler

ZEMPLAR® ile Faz II, III ve IV klinik çalışmalarında yaklaşık 600 hasta tedavi edilmiştir. Bütünüyle, ZEMPLAR®  ile tedavi edilen hastaların %6’sı advers reaksiyonlar bildirmiştir. ZEMPLAR® tedavisi ile ilişkilendirilen en yaygın advers reaksiyon hastaların %4.7’sinde oluşan hiperkalsemi’dir. Hiperkalsemi, PTH’ın aşırı baskılanma seviyesine bağlıdır ve uygun bir doz titrasyonu ile en aza indirgenebilir. Klinik çalışmalardan, parikalsitol ile muhtemelen, büyük olasılıkla veya kesinlikle ilişkili olan advers reaksiyonlar aşağıdaki tabloda vücut sistemi ve sıklık olarak verilmiştir.   Sıklık kategorileri şu şekildedir; Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000, izole raporlar dahil).   Vücut sistemi Sıklık Advers reaksiyon Endokrin sistemi Yaygın Paratiroid bozukluk Kan ve lenf sistemi Yaygın olmayan Anemi, lökopeni, lenf adenopati, artmış kanama zamanı İmmün Sistem Bozuklukları Yaygın Pruritus Yaygın olmayan Alerjik reaksiyon, döküntü Metabolizma ve beslenme hastalıkları Yaygın Hiperkalsemi, hiperfosfatemi Yaygın olmayan Ödem, periferal ödem, artmış AST (aspartat amino transferaz) ve kilo kaybı Sinir sistemi Yaygın Sersemlik hissi Yaygın olmayan Konfüzyon, delirium, baş dönmesi, yürüyüş bozukluğu, ajitasyon, depersonalizasyon, hipestezi, insomnia, miyokloni, sinirlilik, parestezi, stupor Özel duyular Yaygın Tat duyusunda bozukluk Yaygın olmayan Konjonktivit, kulak hastalığı ve glokom Kardiyovasküler sistem Yaygın Palpitasyon Yaygın olmayan Hipotansiyon, aritmi, atriyal flatter, serebral iskemi, serebrovasküler olay, kalp durması, hipertansiyon, senkop Solunum sistemi Yaygın olmayan Astım, artan öksürük, dispne, burun kanaması, pulmoner ödem, farenjit ve pnömoni Sindirim sistemi Yaygın Gastrointestinal kanama Yaygın olmayan Anoreksi, kolit, konstipasyon, diyare, ağız kuruluğu, disfaji, gastrointestinal bozukluk, gastrit, rektal hemoraji, susama, bulantı, kusma, dispepsi Deri ve ekleri Yaygın olmayan Alopesi, hirsutizm, terleme ve vezikülöbüllöz döküntü Kas-İskelet sistemi Yaygın olmayan Artralji, miyalji, eklem hastalığı ve seğirme Ürogenital sistem

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde:  1 doz (2 ml)’sinde:  Parikalsitol                    10 mikrogram   Yardımcı maddeler: Etanol                           %20 h/h Propilen glikol               %30 h/h Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

CD-1 farelerindeki 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 1, 3, 10 µg /kg dozlarında (14 µg’lık insan dozundaki EAA’nin 2-15 katı, 0.24 µg /kg’a eşdeğer dozlarda) subkutan yoldan verildiğinde, uterus leiyomyoma ve leiyomyosarkom insidansında bir artış gözlemlenmiştir. Uterus leiyomyoma insidansı oranı, en yüksek doz olan 10 µg /kg dozunda anlamlı ölçüde farklıdır.   Sıçanlarda yapılan 104-haftalık bir karsinojenisite çalışmasında, 0.15, 0.5, 1.5 µg /kg [14 µg’lık (0.24 mg/kg) insan dozunun EAA’sının <1 – 7 katı] subkutan dozlarında  benign adrenal feokromositoma insindansında bir artış olmuştur. Sıçanlarda artmış feokromositoma insidansı,  parikalsitolün kalsiyum homeostazını değiştirmesiyle ilgili olabilir.   Kemirgen ve köpeklerdeki doz tekrarlı toksikoloji çalışmalarındaki belli başlı bulgular genellikle parikalsitolün kalsemik aktivitesine atfedilmekteydi. Hiperkalsemi ile tam olarak ilişkili olmayan etkiler arasında, köpeklerde düşük akyuvar sayımları ve timik atrofi, ayrıca APTT değerlerinde bozulmalar (köpeklerde yüksek, sıçanlarda düşük) bulunmaktadır.   Parikalsitolün klinik çalışmalarında beyaz kan hücrelerinde değişiklikler saptanmamıştır.   Parikalsitol sıçanlarda fertiliteyi etkilememiştir ve sıçanlarda veya tavşanlarda teratojenik aktivite kanıtı bulunmamıştır. Hayvanlarda gebelik süresince uygulanan diğer vitamin D preparatlarının yüksek dozları teratojenize yol açmıştır. Parikalsitol, maternal toksik dozlarda alındığında fetal yaşanabilirliği etkilemektedir ve yeni doğan sıçanlarda peri-natal ve post-natal mortalitede belirgin bir artışa neden olmaktadır.   Parikalsitol, bir takım in-vivo ve in-vitro genotoksisite miktar tayininde genotoksik potansiyel göstermemiştir. Kemirgenlerdeki karsinogenez çalışmaları insanlardaki kullanıma ilişkin özel bir risk göstermemiştir.   Parikalsitol uygulanan dozlar ve/veya parikalsitole sistemik maruziyet, terapötik dozlar/sistemik maruziyetten biraz daha fazlaydı.  Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [mg/m2] insanda önerilen (14 mg-0.24 mg/kg) dozun 13 katına eşdeğer olan 20 mg/kg  intravenöz dozunda sıçanlarda fertilite (erkek veya dişi) üzerinde etkisi yoktur.  Parikalsitolün vücut yüzeyine göre [mg/m2] insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun 0.5 katına eşdeğer olan dozda tavşanlara ve insanda önerilen 0.24 mg/kg dozun (maruziyetin plazma düzeylerine göre) 2 katına eşdeğer olan dozda sıçanlara verildiğinde  fetal viabilitede minimal (%5) azalmalara neden olduğu gösterilmiştir. Test edilen en yüksek dozda (sıçanlarda haftada 3 defa 20 mg/kg, vücut yüzey alanına göre insandaki 0.24 mg/kg dozunun 13 katı) maternal olarak toksik dozlarda (hiperkalsemi)  yeni doğan sıçanlara mortalitede anlamlı bir artış olmuştur. Yavruların gelişiminde başka etkiler gözlenmemiştir. Parikalsitol test edilen dozlarda teratojenik değildir.  Parikalsitol in vitro olarak metabolik aktivite olsun ya da olmasın mikrobiyal mutagenez tayininde (Ames Tayini), fare lenfoması mutagenez tayininde (L5178Y) veya bir insan lenfoması hücre kromozom abrasyon tayininde genetik toksisite göstermemiştir. Bir in vivo fare mikronükleus tayininde genetik toksisite kanıtı yoktur.

Kontrendikasyonlar

ZEMPLAR® enjeksiyonluk çözelti vitamin D toksisitesi, hiperkalsemi veya bu ürünün içeriklerinden birine karşı hipersensitivitesi olan hastalara verilmemelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Kullanım Yolu

Damar içine uygulanır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

23.03.2009

Müstahzar Adı

ZEMPLAR 5 mcg/ml enjeksiyonluk çözelti içeren ampul, 2 ml

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Paratiroid hormonunun aşırı baskılanması, serum kalsiyum seviyelerinde artış ile sonuçlanabilir ve metabolik kemik hastalığına yol açabilir. Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için hasta monitorizasyonu ve bireysel doz titrasyonu gereklidir.  Eğer klinik olarak anlamlı bir hiperkalsemi gelişirse ve hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı alıyorsa, kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcının dozu azaltılmalı yada kesilmelidir.   ZEMPLAR®’ın akut aşırı dozu hiperkalsemiye neden olabilir ve acil müdahale gerektirir. Doz ayarlaması sırasında serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri yakından izlenmelidir. Eğer klinik olarak anlamlı hiperkalsemi gelişirse doz azaltılmalı ya da kesilmelidir. ZEMPLAR®’ın kronik kullanımı hastada hiperkalsemi, kalsiyum ve fosfor düzeylerinin çarpımının (Ca x P) yükselmesi ve metastatik kalsifikasyon riskine yol açabilir.  ZEMPLAR®’ın kronik kullanımı seyrek olarak hiperkalsemiye bağlı potansiyel aritmi ve konvulziyon komplikasyonları ile sonuçlanabilir.    PTH düzeyleri anormal düzeylere baskılandığında adinamik kemik lezyonları (düşük döngülü kemik hastalığı) gelişebilir.  Parikalsitol, ketokonazol ile beraber kullanılıyorsa dikkat edilmelidir. Laboratuar Testleri: ZEMPLAR® ile doz ayarlaması sırasında ve dozaj belirlenmeden önce laboratuar testlerinin daha sık yapılması gerekebilir. Doz bir kez belirlendikten sonra serum kalsiyum ve fosfor en az ayda bir kez ölçülmelidir. Serum veya plazma intakt PTH ölçümünün her üç ayda bir yapılması önerilir (bkz. Bölüm 4.2). Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında biyolojik olarak aktif PTH’nin güvenilir biçimde saptanması için ikinci nesil veya ileri PTH miktar tayini önerilir.   ZEMPLAR® 5 mg/ml, Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul, %20 (h/h) etanol (alkol) içerir. Herbir doz 1.3 g’a kadar etanol içerebilir. Alkolizm şikayeti olanlar için zararlıdır.  Hamile veya emziren kadınlarda, çocuklarda ve karaciğer hastalığı veya epilepsisi olan hastalar gibi yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: Yetişkinler   Başlangıç Dozu Parikalsitolün başlangıç dozunun belirlenmesi için önerilen iki yöntem vardır. Klinik çalışmalarda güvenli bir şekilde uygulanan doz maksimum 40 mikrogram’a kadar çıkmıştır.   1)Vücut ağırlığına göre başlangıç dozu   Parikalsitolün önerilen başlangıç dozu, diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık verilmeyen 0.04 mg/kg ile 0.1 mg/kg (2.8 – 7 mg) arasındaki bolus dozudur.   2)Bazal iPTH (intakt paratiroid hormonu) düzeylerine göre başlangıç dozu    Kronik böbrek yetmezliği (KBY Evre 5) olan hastalarda biyolojik olarak aktif olan PTH ölçümü için ikinci nesil paratiroid hormon miktar tayini (intakt PTH-iPTH) kullanılmıştır.    Parikalsitolün başlangıç dozu aşağıdaki formüle göre belirlenir:   Başlangıç dozu (mikrogram) = bazal iPTH düzeyi (pg/ml)                                                    80 ve diyaliz sırasında herhangi bir zamanda gün aşırıdan daha sık olmamak üzere intravenöz (IV) bolus tarzında verilir.   Uygulama şekli:   ZEMPLAR enjeksiyonluk çözeltinin normal uygulama yolu hemodiyaliz sırasında kan tüpü yoluyladır. Hemodiyaliz girişi olmayan hastalara uygulamadaki ağrıyı en aza indirmek için ZEMPLAR enjeksiyonluk çözeltisi 30 saniyeden az olmamak üzere yavaş intravenöz enjeksiyon ile verilmelidir.   Doz titrasyonu:   Diyalize giren son dönem böbrek yetmezliğindeki hastalarda PTH düzeyleri için halen kabul edilen hedef sınırlar normal non-üremik üst sınırın 1.5 ile 3 katından fazla değildir (iPTH için 150-300 pg/ml). Uygun fizyolojik sonuca ulaşmak için yakın takip ve bireysel doz titrasyonu önemlidir.  Herhangi bir doz ayarlama periyodunda serum kalsiyum (hipoalbüminemi için düzeltilmiş olan) ve fosfor daha sık izlenmelidir. Eğer yükselmiş bir düzeltilmiş kalsiyum (Ca) seviyesi (>11.2 mg/dl) veya devamlı yükselen fosfor (P) seviyeleri (>6.5 mg/dl) saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozajı ayarlanmalıdır. Hiperkalsemi veya 75 mg2/dl2’den fazla devamlı yükselen düzeltilmiş Ca x P çarpımı saptanırsa bu parametreler normale dönünceye kadar ilacın dozu azaltılmalı yada ilaç kesilmelidir. Daha sonra parikalsitol tedavisine daha düşük bir dozdan yine başlanabilir. Eğer bir hasta kalsiyum kaynaklı fosfat bağlayıcı kullanıyorsa doz azaltılabilir ya da verilmeyebilir veya hasta kalsiyum kaynaklı olmayan bir fosfat bağlayıcıya geçirilebilir. Tedaviye yanıt olarak PTH düzeyleri düştüğünde dozların  azaltılması gerekebilir. Bu nedenle kademeli dozlama bireysel olarak yapılmalıdır.   Eğer tatmin edici bir yanıt gözlenmezse doz 2-4 haftalık aralarla 2 ile 4 mikrogram artırılabilir. Eğer herhangi bir zamanda iPTH seviyesi 150 pg/ml’den daha az bir seviyeye düşerse, ilacın dozu azaltılmalıdır.   Aşağıdaki tabloda doz titrasyonu için önerilen bir yaklaşım sunulmuştur:   Önerilen Dozaj Çizelgesi iPTH Düzeyi Parikalsitol Dozu Aynı veya artıyor 2-4 mg artırınız <%30 azalma 2-4 mg artırınız ≥%30 ile ≤%60 arasında azalma İdame ediniz >%60 azalma 2-4 mg azaltınız iPTH<150 pg/ml 2-4 mg azaltınız Normalin üst sınırının 1.5 ile 3 katı (150-300 pg/ml) İdame ediniz   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer yetmezliği: Parikalsitol (0.24 mg/kg) durumu hafif (n=5) ve orta şiddetli (n=5) hepatik bozukluğu (Child-Pugh metodunda belirtildiği gibi) olan hastalar ile normal karaciğer fonksiyonu (n=10) olanlarda karşılaştırıldı. Bağlanmamış durumdaki parikalsitolün farmakokinetiği bu çalışmada değerlendirilen karaciğer fonksiyon aralığı boyunca benzer niteliktedir.   Hafif ve orta şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Şiddetli karaciğer bozukluğunun parikalsitol farmakokinetiği üzerindeki etkisi incelenmemiştir.     Böbrek yetmezliği: Parikalsitol farmakokinetiği hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) gerektiren Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastalarında incelenmiştir. Hemodiyaliz işleminin parikalsitol eliminasyonu üzerinde temel bir etkisi bulunmamaktadır. Fakat sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY Evre 5) hastaları azalmış klerens (KL) ve artmış yarı ömür göstermiştir.   Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik hastalardaki veriler sınırlıdır ve 5 yaşın altındaki çocuklar için veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.1).   Geriyatrik popülasyon: Üç adet faz 3 plasebo-kontrollü Kronik Böbrek Yetmezliği  çalışmasında ZEMPLAR® alan 40 hastadan 10’u 65 yaş ve üzerindedir. Bu çalışmalarda 65 yaş ve üzerindeki hastalar ile genç hastalar arasında etkinlik ya da güvenilirlik yönünden farklar gözlenmemiştir.   Parenteral ilaç ürünleri solüsyon ve ambalajın izin verdiği ölçüde partiküllü madde ve renk değişimi yönünden gözle incelenmelidir.   TEK KULLANIMLIKTIR. KULLANILMAYAN KISMI ATILMALIDIR.

Raf Ömrü

Raf ömrü 24 ay’dır.

Ruhsat Numarası(Ları)

114/88

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratories, ABD lisansı ile,                                                          Abbott  Laboratuarları  İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.,                                                     Ekinciler Cad., Hedef Plaza,                                                   34810 Kavacık, Beykoz –İstanbul

Ruhsat Sahibi

ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. Ekinciler Cad. No: 3, Hedef Plaza  34810- Kavacık-Beykoz İSTANBUL  Tel:    0216 538 74 00                Faks:  0216 425 85 37

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

25°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

ZEMPLAR® kronik renal yetmezlikle birlikte olan sekonder hiperparatiroidizmin önlenmesinde ve tedavisinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Hospira S.p.A. Via Fosse Ardeatine 2 20060 Liscate (Milano)-İtalya

Yardımcı Maddeler

%20 h/h etanol, %30 h/h propilen glikol, saf su.

Yardımcı Maddelerin Listesi

Etanol Propilen glikol Saf su  

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Karton kutuda, aluminyum blister stripte 28 adet ağızda dağılabilir tablet

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere yönelik bir çalışma yapılmamıştır. Olanzapin somnolans ve baş dönmesine neden olabileceğinden, hastalar motorlu araçlar da dahil makine kullanımı sırasında dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

ZYPREXA VELOTAB’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer, olanzapine veya ZYPREXA VELOTAB’ın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı alerjikseniz (aşırı duyarlılığınız varsa). Alerjik reaksiyon döküntü, kaşınma, yüzde şişme, dudaklarda şişme veya nefes darlığı şeklinde tanınabilir. Bunlardan herhangi biri olursa doktorunuza danışınız. Eğer, daha önceden dar açılı glokom gibi tanısı konulmuş göz problemleriniz varsa. ZYPREXA VELOTAB’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Bu tip ilaçlar, başlıca yüz ve dilde anormal hareketlere neden olabilirler. Eğer ZYPREXA VELOTAB verildikten sonra bunları yaşarsanız, doktorunuza bildiriniz. Bu tip ilaçlar, çok nadir olarak ateş, daha hızlı soluma, terleme, kas sertliği, uyuşukluk veya uykulu olma gibi belirtilerin beraber görülmesine neden olur. Bu durumun görülmesi halinde derhal doktorunuza başvurunuz. Ciddi yan etkilere yol açabileceğinden, ZYPREXA VELOTAB’ın demansı (bunama) olan yaşlı hastalarda kullanımı tavsiye edilmez. Eğer aşağıdaki hastalıklardan herhangi biri sizde varsa, doktorunuzla mümkün olduğunca çabuk temasa geçiniz: Diyabet (şeker hastalığı) Kalp hastalığı Karaciğer veya böbrek hastalığı Parkinson hastalığı Epilepsi (sara hastalığı) Prostat sorunları Barsak tıkanması (paralitik ileus) Kan hastalıkları İnme veya “minör” inme (inmenin geçici belirtileri) Eğer demansınız (bunama) varsa, siz veya bakıcınız/akrabanız inme veya “minör” inme yaşayıp yaşamadığınızı doktorunuza söylemelidir.   Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz doktorunuz rutin bir önlem olarak tansiyonunuzu takip edebilir.   Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.   Çocuklar ZYPREXA VELOTAB, 18 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.   ZYPREXA VELOTAB’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması ZYPREXA VELOTAB ve alkolün birlikte alınması uyku haline neden olabileceğinden, ZYPREXA VELOTAB ile birlikte hiç alkol alınmamalıdır.   Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Doktorunuza danışmadan ZYPREXA VELOTAB’ı hamilelik sırasında kullanmamalısız.   Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.   Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ZYPREXA VELOTAB az miktarda anne sütüne geçtiği için emzirme döneminde bu ilaç kullanılmamalıdır.   Araç ve makine kullanımı ZYPREXA VELOTAB’ın uykuya neden olma riski bulunmaktadır. Böyle bir durumda araç ve makine kullanmayınız. Doktorunuza danışınız.   ZYPREXA VELOTAB’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Fenilanilini kullanamayan hastalar, ZYPREXA VELOTAB’ın bir fenilanilin kaynağı olan aspartam içerdiğini dikkate almalıdırlar. Bu, fenilketonürisi olan kişiler için zararlı olabilir.   Mannitol kullanamayan hastalar, ZYPREXA VELOTAB’ın mannitol içerdiğine dikkate etmelidirler.   ZYPREXA VELOTAB, bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olabilecek sodyum metil parahidroksibenzoat ve sodyum propil parahidroksibenzoat içermektedir. Alerjik reaksiyon döküntü, kaşınma veya nefes darlığı şeklinde tanınabilir. Bu, ZYPREXA VELOTAB’ı alır almaz veya aldıktan bir süre sonra ortaya çıkabilir.   Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı ZYPREXA VELOTAB’ı kullanırken sadece doktorunuzun izin verdiği diğer ilaçları alınız. ZYPREXA VELOTAB’ın huzursuzluk tedavisinde kullanılan ilaçlarla, uyku ilaçlarıyla (sakinleştiriciler) ve ruhsal çöküntüye karşı olan ilaçlarla (antidepresanlar) birlikte kullanımı uyku hali hissetmenize neden olabilir.   ZYPREXA VELOTAB dozunuzu değiştirmeniz gerekebileceğinden, fluvoksamin (bir antidepresandır) ya da siprofloksasin (bir antibiyotiktir) kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz.   Parkinson hastalığı için ilaç alıyorsanız doktorunuza özellikle söyleyiniz.   Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.  

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

Tüm ilaçlar gibi, ZYPREXA VELOTAB’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.   Aşağıdakilerden biri olursa ZYPREXA VELOTAB’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Alerjik reaksiyon (örn. ağız ve boğazın şişmesi, kaşıntı, döküntü) Kalpte ritim bozukluğu Koma veya ketoasidoz (kan ve idrardaki ketonlar) ile bağlantılı şeker hastalığı veya şeker hastalığının kötüleşmesi Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ZYPREXA VELOTAB’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Tedavinin erken döneminde, yatar ya da oturur pozisyondan kalkarken sersemlik hissi ya da bayılma (düşük kalp atım hızı ile) Karaciğer hastalığı (cildin ve gözün beyaz kısımlarında sararma ile ortaya çıkar)  Düşük kalp atım hızı Uzamış ve/veya ağrılı sertleşme (ereksiyon) İdrar yapmada zorluk Genellikle nöbet geçmişi olanlarda sara nöbeti (epilepsi) Ciddi karın ağrısı, ateş ve bulantıya/kusmaya neden olan pankreas iltihabı Vücut ısısında düşüş Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.   Aşağıdakilerden herhangi birini farkederseniz, doktorunuza söyleyiniz:   Çok yaygın yan etkiler Kilo alımı Uyku hali Ateş, hızlı soluma, terleme, kaslarda sertlik ve sersemlik hissi ya da uyku hali kombinasyonu Kandaki prolaktin (süt salgısını uyaran hormon) düzeylerinde artış Yaygın yan etkiler Bazı kan hücrelerinde ve kandaki yağ miktarındaki değişiklikler Kan ve idrarda şeker düzeylerinde artış Açlık hissinde artış Baş dönmesi Huzursuzluk Titreme Kas sertliği ya da spazm (göz hareketleri dahil) Konuşmada problem Anormal hareket (özellikle yüz veya dilde) Kabızlık Ağız kuruluğu Deride döküntü Güç kaybı Aşırı yorgunluk Ellerde, bileklerde veya ayaklarda şişme ile anlaşılan su tutması Yaygın olmayan yan etkiler Gün ışığına karşı hassasiyet Saç dökülmesi Seyrek yan etkiler Erkek veya kadınlarda meme büyümesi Diğer yan etkiler (görülme sıklıkları eldeki verilerden tahmin edilemiyor: Gözün dairesel hareketine sebep olan göz kası spazmları Açıklanamayan ani ölüm Toplar damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) veya akciğer embolisi (belirli bir nedeni olmadan ansızın soluksuz kalma hissi, soluk alırken göğüste ağrı, baygınlık hissi, öksürükle kanlı balgam çıkartma, nabızda hızlanma gibi belirtiler ile ortaya çıkabilir) Açıklanamayan sızı ve ağrılar ile kendini gösteren kas hastalığı Bunlar ZYPREXA VELOTAB’ın hafif yan etkileridir.   Olanzapin kullanırken bunaması (demans) olan yaşlı hastalar inme, zatüree, idrar kaçırma, düşmeler, aşırı yorgunluk, var olmayan şeyleri görme (halüsinasyonlar), vücut ısısında artış, ciltte kızarıklık ve yürümede zorluktan şikayet etmektedirler. Bu özel gruptaki hastalarda bazı ölüm vakaları da bildirilmiştir.   Parkinson hastalığı olan hastalarda ZYPREXA VELOTAB belirtileri kötüleştirebilir.   Bu tipte ilaçları uzun bir süre boyunca alan kadınlarda seyrek olarak süt gelmeye başlamış, adet dönemi atlamış ve düzensiz adet dönemleri olmuştur. Bu kalıcı olursa hemen doktorunuza söyleyiniz. Gebeliğin son döneminde (son 3 aylık dönem) ZYPREXA VELOTAB kullanan kadınların bebeklerinde titreme, uyku hali ve sersemlik hissi çok seyrek olarak görülebilir.   Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

İlaç Nasıl Kullanılır

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: ZYPREXA VELOTAB’ı her zaman doktorunuzun size anlattığı şekilde kullanınız. Emin olmadığınız takdirde doktor veya eczacınıza sorunuz.   Doktorunuz kaç tane ZYPREXA VELOTAB tablet kullanmanız ve ilaca ne kadar süreyle devam etmeniz gerektiğine karar verecektir. ZYPREXA’nın günlük dozu 5 ila 20 mg arasındadır. Belirtilerinizin tekrar görülmesi durumunda doktorunuza danışınız ancak doktorunuz söylemedikçe ZYPREXA VELOTAB kullanmayı bırakmayınız.   ZYPREXA VELOTAB tableti doktorunuzun tavsiyesi üzerine günde bir kez alınız. Tabletlerinizi hergün aynı zamanda alınız. Tableti yemekler ile birlikte ya da tek başına almanız fark etmemektedir.   ZYPREXA VELOTAB tabletler kolayca kırılabildiğinden tableti tutarken dikkatli olunuz. Tabletler kırılabileceğinden tabletleri ıslak elle tutmayınız.   1.    Blister bantını iki ucundan tutunuz ve bir blister yuvasını etrafındaki kesikli kısımdan yavaşça kopartarak banttan ayırınız. 2.    Koparttığınız bölümün arkasındaki bantı dikkatlice çıkarınız. 3.    Tableti hafifçe dışarı doğru itiniz. 4.    Tableti ağzınıza yerleştiriniz. Tablet ağzınızda hemen eriyip kolayca yutulabilecektir.     Tabletinizi ayrıca bir bardak su, portakal suyu, elma suyu, süt veya kahve içine atıp karıştırabilirsiniz. Bazı içecekler ile karıştırıldığında karışımın rengi değişebilir ve karışım bulanıklaşabilir. Karışımı doğrudan içiniz.   Uygulama yolu ve metodu: ZYPREXA VELOTAB ağız yoluyla alınır.   Değişik yaş grupları:   Çocuklarda kullanımı: ZYPREXA VELOTAB 18 yaşın altındaki hastalar için uygun değildir.   Özel kullanım durumları Özel kullanımı yoktur.   Eğer ZYPREXA VELOTAB’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.   Kullanmanız gerekenden fazla ZYPREXA VELOTAB kullandıysanız Kullanmaları gerekenden daha fazla ZYPREXA VELOTAB kullanan hastalar aşağıdaki belirtileri yaşayabilirler: Kalbin hızlı atması, saldırganlık, konuşma bozukluğu, özellikle yüz ve dilde anormal hareketler ve bilinç seviyesinde azalma. Diğer belirtiler akut konfüzyon (ani zihin karışıklığı), epilepsi (sara) nöbetleri, koma, “ateş, hızlı soluma, terleme, kas sertliği ve sersemlik hissi ya da uyku hali”nin kombinasyonu, solunum hızının azalması, yüksek tansiyon ya da düşük tansiyon, kalpte ritim bozukluğu. Hemen doktorunuza veya hastaneye başvurunuz ve doktora kullandığınız tabletlerin ambalajını gösteriniz.   ZYPREXA VELOTAB’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.   ZYPREXA VELOTAB’ı kullanmayı unutursanız Tabletinizi hatırladığınız anda alınız.   Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.   ZYPREXA VELOTAB ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Kendinizi daha iyi hissettiğinizde tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Doktorunuzun söylediği sürece ZYPREXA VELOTAB almaya devam etmeniz önemlidir.   ZYPREXA VELOTAB’ı aniden kullanmayı bırakırsanız terleme, uyuyamama, titreme, heyecan veya bulantı ve kusma görülebilir. Tedaviyi sonlandırmadan önce doktorunuz size kademeli olarak doz azaltmanızı önerebilir.   Bu ürünün kullanımıyla ilgili ilave sorularınız olursa doktorunuza ve eczacınıza sorunuz.  

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

ZYPREXA VELOTAB 28 tabletlik blister strip ambalajlarda kullanıma sunulmuş olup bir kutusunda her biri 7 ağızda dağılabilir tablet ihtiva eden 4 adet blister strip mevcuttur. ZYPREXA VELOTAB ağızda dağılabilir tabletler yuvarlak ve sarı renktedir.   ZYPREXA VELOTAB antipsikotikler adı verilen bir ilaç grubuna aittir.   ZYPREXA VELOTAB, gerçekte var olmayan şeyleri duymak, görmek veya hissetmek, yanlış inanışlar, anormal şüphecilik, içine kapanmak gibi semptomların eşlik ettiği bir hastalığın tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu hastalığı yaşayan hastalar kendilerini depresif, endişeli veya gergin hissedebilirler.   ZYPREXA VELOTAB, coşkulu ve fazlasıyla enerjik hissetme, normalden çok daha az uykuya ihtiyaç duyma, birbirini kovalayan fikirler öne sürerek çok hızlı konuşma ve bazen aşırı sinirlilik gibi semptomların eşlik ettiği bir durumu tedavi etmek için kullanılır. Ayrıca bu durumla birlikte olabilen duygudurum iniş (deprese) ve çıkışlarını engelleyen bir duygudurum dengeleyicidir.  

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

ZYPREXA VELOTAB’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.   ZYPREXA VELOTAB tabletler, ışık ve nemden korumak için orijinal ambalajında ve 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.   Lütfen kalan ilaçlarınızı eczacınıza geri götürünüz. İlaçlar evsel atıklar ile birlikte veya atık su yoluyla atılmamalıdır. İhtiyacınız olmayan ilaçları nasıl atacağınızı eczacınıza sorunuz. Bu tedbirler çevreyi korumaya yardımcı olacaktır.   Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ZYPREXA VELOTAB’ı kullanmayınız.  

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Özel bir gereksinim yoktur

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

ZYPREXA VELOTAB 10 mg ağızda dağılabilir tablet

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.   Olanzapini etkileyen potansiyel etkileşimler Olanzapin CYP1A2 ile metabolize olduğundan, bu izoenzimi özellikle indükleyen veya inhibe eden maddeler olanzapinin farmakokinetiğini etkileyebilir.   CYP1A2’nin indüksiyonu Olanzapin metabolizması sigara içme ve karbamazepinle indüklenip olanzapin konsantrasyonlarında azalmaya yol açabilir. Olanzapin klerensinde yalnızca hafiften orta dereceye kadar artış gözlenmiştir. Klinik sonuçlar sınırlı olmakla birlikte monitorizasyon tavsiye edilir ve eğer gerekirse olanzapin dozunda artış düşünülebilir (bkz. bölüm 4.2).   CYP1A2’nin inhibisyonu Spesifik CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksaminin, olanzapinin metabolizmasını belirgin bir şekilde inhibe ettiği kanıtlanmıştır. Fluvoksamini takiben alınan olanzapinin maksimum konsantrasyonundaki ortalama artış sigara içmeyen kadınlarda %54 ve sigara içen erkeklerde %77 olmuştur. Olanzapinin ortalama EAA artışı, sırasıyla %52 ve %108 olmuştur. Fluvoksamin veya siprofloksasin gibi herhangi bir CYP1A2 inhibitörü kullanımında daha düşük bir olanzapin başlangıç dozu düşünülmelidir. Bir CYP1A2 inhibitörü ile tedavi başlatılmışsa, olanzapin dozunun azaltılması düşünülmelidir.   Azalmış biyoyararlanım Aktif kömür oral olanzapin biyoyararlanımını %50-60 azalttığı için, olanzapinden en az 2 saat önce veya sonra alınmalıdır.   Fluoksetin (CYP2D6 inhibitörü), tek doz olarak kullanılan antasit (alüminyum, magnezyum) veya simetidinin olanzapinin farmakokinetiğini anlamlı olarak etkilemediği bulunmuştur.   Olanzapinin diğer ilaçları etkileme potansiyeli Olanzapin, dopamin agonistlerin direkt ve indirekt etkilerini antagonize edebilir.   Olanzapin, in vitro olarak ana CYP450 izoenzimlerini inhibe etmez (ör. 1A2, 2D6, 2C9, 2C19, 3A4). Böylece, in vivo çalışmalarda doğrulandığı gibi, belirtilen etkin maddelerde herhangi bir metabolizma inhibisyonu olmadığından özel bir etkileşim beklenmez: trisiklik antidepresan (çoğunlukla CYP2D6 yolu), varfarin (CYP2C9), teofilin (CYP1A2) ya da diazepam (CYP3A4 ve 2C19).   Lityum veya biperidenle birlikte uygulandığında olanzapin etkileşim göstermemiştir.   Valproatın plazma seviyelerinin terapötik olarak izlenmesi, eşzamanlı olanzapin kullanımına başlandıktan sonra valproat dozunun ayarlanması gerekmediğini göstermiştir.   SSS ilaçları SSS depresyonuna neden olan ilaçları kullanan hastalarda ve alkol kullananlarda dikkatli olunmalıdır.   Olanzapinin Parkinson hastası ve demansı olan hastalarda anti-Parkinson ilaçları ile birlikte kullanımı önerilmez (bkz. bölüm 4.4).   QTc aralığı Olanzapinin, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlar ile beraber kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4)

Doz Aşımı Ve Tedavisi

Belirtiler Doz aşımı durumunda çok yaygın rastlanan semptomlar (> %10 insidans); taşikardi, ajitasyon/saldırganlık, konuşma bozukluğu, çeşitli ekstrapiramidal semptomlar ve sedasyondan komaya kadar değişen azalmış bilinç seviyesidir.   Tıbbi bakımdan önemli diğer doz şekilleri arasında deliryum, konvülziyon, koma, olası nöroleptik malign sendrom, solunum depresyonu, aspirasyon, hipertansiyon veya hipotansiyon, kardiyak aritmi (aşırı doz vakalarının < %2’sinde) ve kalp durması bulunmaktadır. 450 mg gibi düşük akut doz aşımı durumunda ölümcül sonuçlar bildirilmesine karşın, 1500 mg akut doz aşımı sonrasında bile hastanın hayatta kaldığı bildirilmiştir.   Tedavi Olanzapinin spesifik bir antidotu yoktur. Kusmaya zorlanma önerilmez. Doz aşımı tedavisinin standart prosedürleri önerilebilir (ör. gastrik lavaj, aktif kömür uygulaması). Aktif kömürün birlikte uygulaması ile olanzapinin oral biyoyararlanımı %50-60 oranında azalmıştır.   Hipotansiyonun ve dolaşım yetersizliğinin sebep olduğu kollapsın tedavisi ve solunum fonksiyonunun desteği de dahil olmak üzere, klinik duruma bakarak, hayati organ fonksiyonları izlenmeli ve semptomatik tedavi yapılmalıdır. Epinefrin, dopamin ve beta stimülasyon hipotansiyonu kötüleştireceği için, beta-agonist aktivitesi olan diğer sempatomimetik bileşikler kullanılmamalıdır. Olası aritmileri teşhis edebilmek için kardiyovasküler gözlem gereklidir. Hasta iyileşene kadar yakın tıbbi gözlem ve izleme sürdürülmelidir.  

Etkin Maddeler

Olanzapin

Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Antipsikotikler; ATC kodu: N05A H03   Olanzapin, bir seri reseptör sistemi üzerinde geniş farmakolojik profil sergileyen, antipsikotik, antimanik ve duygudurum dengeleyici bir ajandır.   Klinik öncesi çalışmalarda, olanzapin, serotonin 5HT2A/2C, 5HT3, 5HT6; dopamin D1, D2, D3, D4, D5; kolinerjik muskarinik reseptörler m1–m5; a1 adrenerjik ve histamin H1 reseptörleri için geniş bir reseptör aralığına afinite (Ki; < 100 nM) göstermiştir. Olanzapin, in vitro olarak dopamin D2 reseptörlerinden çok serotonin 5HT2’ye afinite ve in vivo olarak D2 aktivitesinden çok daha fazla 5HT2 aktivitesi göstermiştir. Elektrofizyolojik çalışmalar, olanzapinin motor fonksiyonla ilgili striatal (A9) yolaklarda az etki gösterirken, selektif olarak mezolimbik (A10) dopaminerjik nöronların ateşlemesini azalttığını ortaya koymuştur. Olanzapin, motor yan etkilerin göstergesi olan katalepsinin oluşması için gerekenin altındaki dozlarda, antipsikotik aktivitenin bir belirteci olan şartlanmış kaçınma yanıtını azaltır. Diğer bazı antipsikotik bileşiklerin aksine, olanzapin “anksiyolitik” teste verilen yanıtı artırır.   Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir tek oral doz (10 mg) Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) çalışmasında olanzapin, D2 reseptör tutulumuna göre daha yüksek 5HT2A tutulumu oluşturmuştur. İlave olarak, şizofreni hastalarında yapılan bir Tek Foton Emisyon Bilgisayarlı Tomografisi (SPECT) görüntüleme çalışması, olanzapine yanıt veren hastaların, klozapine yanıt veren hastalarla kıyaslandığında, başka diğer antipsikotiklere ve risperidona yanıt veren hastalardan daha düşük striatal D2 tutulumuna sahip olduklarını göstermiştir.                                                        Olanzapin, pozitif ve negatif semptomları olan 2900’den fazla şizofreni hastasında yapılan iki plasebo kontrollü çalışmanın ikisinde ve üç karşılaştırmalı kontrollü çalışmanın ikisinde, pozitif semptomlarda olduğu kadar, negatif semptomlarda da anlamlı olarak büyük iyileşmeler sağlamıştır.   Farklı seviyelerde şizofreni, şizoafektif ve ilişkili depresif sendromlar (Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeğinde başlangıç ortalaması 16.6) dahil alakalı bozuklukları olan 1481 hastada yapılan bir çok uluslu, çift-kör, karşılaştırma çalışmasında, başlangıç ve bitiş duygudurum skoru değişikliği amaçlı bir sekonder analiz, olanzapinin (-6.0) haloperidole (-3.1) göre istatistiksel olarak anlamlı iyileşme (p=0.001) sağladığını göstermiştir.   Bipolar bozukluğun manik ve mikst dönemlerini geçiren hastalarda, manik semptomların azaltılması açısından olanzapin, 3 haftadan sonra hem plasebo, hem de valproat semisodyumdan (divalproeks) daha üstün etki göstermiştir. Olanzapinin haloperidole karşı uygulandığı karşılaştırmalı bir çalışmada, 6 ve 12 haftada hastaların manik ve depresif semptomlarının semptomatik remisyonunun gerçekleşme oranında benzer etkinliğe sahip oldukları gösterilmiştir. En az 2 hafta boyunca lityum veya valproat tedavisi uygulanan hastalarda, tedaviye 10 mg olanzapin eklenmesi, 6 haftadan sonra mani ve depresyon semptomlarında, valproat ve lityumun tek başlarına uygulanmasına göre çok daha fazla azalma sağlamıştır.   Olanzapinle elde edilen remisyon ve sonrasında olanzapin ya da plaseboya randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan 12 aylık bir reküransın önlenmesi çalışmasında olanzapin, bipolar reküransın primer bitiş noktası için plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük göstermiştir. Olanzapin ayrıca, mani veya depresyon reküransının önlenmesinde plaseboya göre istatistiksel olarak anlamlı bir avantaj sağlamıştır.   Olanzapin ile birlikte lityumla elde edilen remisyon ve daha sonra tek başına olanzapin ya da lityuma randomize edilmiş manik dönemdeki hastalarda yapılan ikinci bir 12 aylık çalışmada olanzapin (%30.0), istatistiksel olarak bipolar reküransın primer bitiş noktasındaki lityumun (%38.3) altında kalmamıştır (p=0.055).   Olanzapin ile birlikte bir duygudurum dengeleyici ilaçla (lityum ya da valproat) stabilize olan manik veya mikst dönemdeki hastalarda yapılan bir 18 aylık birlikte tedavi çalışmasında, sendromik (diagnostik) kriterlere göre tanımlanan bipolar reküransın geciktirilmesinde, olanzapinin lityum veya valproat ile birlikte uzun süreli tedavi, tek başına lityum veya valproata göre istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük sağlamamıştır.   Pediyatrik popülasyon Ergenlerdeki (13-17 yaş) deneyim, 200’den az ergen hastada şizofrenide 6 hafta ve bipolar I bozuklukta 3 hafta olmak üzere kısa dönem etkililik verileri ile sınırlıdır. Olanzapin günde 2.5 mg esnek doz ile kullanılmaya başlanmış ve 20 mg’a artırılmıştır. Olanzapin ile tedavi sırasında, yetişkinler ile kıyaslandığında ergenler anlamlı oranda daha fazla kilo almıştır. Açlık toplam kolesterol, LDL kolesterol, trigliseritler ve prolaktin düzeylerindeki (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8) değişimlerin büyüklüğü yetişkinlere göre ergenlerde daha fazla olmuştur. Bu etkilerin düzeltilmesine yönelik veri mevcut değildir ve uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8). 

Farmakokinetik Özellikler

Ağızda dağılabilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hız ve oranları aynıdır. Ağızda dağılabilir olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir.   Genel özellikler Emilim: Olanzapin, oral uygulamadan sonra iyi emilir, doruk plazma konsantrasyonlarına 5-8 saatte ulaşır. Emilimi yiyeceklerden etkilenmez. İntravenöz uygulamaya oranla mutlak oral biyoyararlanımı araştırılmamıştır.   Dağılım: Olanzapinin kan proteinlerine bağlanma oranı 7 ile yaklaşık 1000 ng/ml arasında değişen bir konsantrasyonda; %93 dolaylarında olmuştur. Olanzapin özellikle albümine ve α1-asit-glikoproteine bağlanmaktadır.   Biyotransformasyon: Olanzapin, konjugatif ve oksidatif yollarla karaciğerde metabolize olur. Dolaşımdaki ana metaboliti, kan beyin engelini aşamayan, 10-N-glukuroniddir. Sitokrom P450-CYP1A2 ve P450-CYP2D6 N-desmetil ve 2-hidroksimetil metabolitlerinin oluşumuna katkıda bulunurlar, her ikisi de hayvan deneylerinde olanzapinden daha az in vivo farmakolojik aktivite göstermiştir. Hakim olan farmakolojik aktivite olanzapinin kendisinden gelir. Oral uygulamadan sonra, sağlıklı vakalarda, olanzapinin ortalama atılım yarı ömrü yaşa ve cinsiyete göre değişmiştir.   Eliminasyon: Yaşlı olmayan vakalara karşın sağlıklı yaşlılarda (65 ve üstü) ortalama atılım yarı ömrü uzamıştır (33.8 saate karşın 51.8 saat) ve klerens azalmıştır (18.2 l/saate karşın 17.5 l/saat). Yaşlılarda görülen bu farmakokinetik değişkenlik gençlerdekinden farklılık göstermez. Şizofrenisi olan 65 yaşın üstündeki 44 hastada, günde 5 ile 20 mg arasında uygulanan dozlar dikkat çekici hiçbir yan etki profili sergilememiştir.   Erkek hastalara karşın kadın hastalarda ortalama atılım yarı ömrü daha uzundur (32.3 saate karşın 36.7 saat) ve klerens daha düşüktür (27.3 l/saate karşın 18.9 l/saat). Buna karşın, olanzapin (5-20 mg) kadın hastalarda da (n=467) erkek hastalarda (n= 869) olduğu gibi bir güvenlilik profili göstermiştir.   Sağlıklı vakalara karşın böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10 mL/dak.) ortalama atılım yarı ömründe (32.4 saate karşın 37.7 saat) veya ilacın klerensinde (25.0 l/saate karşın 21.2 l/saat) anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Kütle balans çalışması sonucunda radyoişaretli olanzapinin yaklaşık %57’si, idrarda esas olarak metabolitleri halinde bulunmuştur.   Sigara içen ve hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ortalama atılım yarı ömrü (39.3 saat) uzamış ve klerens (18.0 l/saat) sigara içmeyen sağlıklı vakalara benzer bir şekilde azalmıştır (sırasıyla, 48.8 saat ve 14.1 l/saat).   Sigara içenlere karşın sigara içmeyen hastalarda (kadınlar ve erkekler) ortalama atılım yarılanma ömrü uzamış (30.4 saate karşın 38.6 saat) ve klerens azalmıştır (27.7 l/saate karşın 18.6 l/saat).   Hastalardaki karakteristik özellikler   Yaş, cinsiyet ve sigara kullanımı: Gençlere karşın yaşlı hastalarda, erkeklere karşın kadınlarda ve sigara içenlere karşın sigara içmeyenlerde olanzapinin plazma klerensi daha düşüktür. Ancak, olanzapinin klerensinin ve yarılanma ömrünün yaş, cinsiyet ve sigara içmenin etkisinin boyutu fertler arasındaki tüm değişkenlikle karşılaştırınca küçüktür.   Irk: Beyaz, Japon ve Çinli hastalarda yapılan bir klinik çalışmada, üç popülasyon arasında farmakokinetik parametrelerde bir farklılık olmamıştır.   Pediyatrik popülasyon: Ergenler (13-17 yaş): Olanzapinin ergenler ve yetişkinlerdeki farmakokinetiği benzerdir. Klinik çalışmlarda, ergenlerdeki ortalama olanzapin maruziyeti yaklaşık %27 daha yüksektir. Ergenler ve yetişkinler arasındaki demografik farklara daha düşük ortalama vücut ağırlığı dahildir ve ergenlerin birkaç tanesi sigara kullanmaktaydı. Bu tip faktörlerin, ergenlerde gözlenen daha yüksek ortalama maruziyete olası katkısı vardır.  

Farmasötik Form

Ağızda dağılabilir tablet Sarı, yuvarlak, hızlı dağılan liyofilize bir üründür. Ağıza yerleştirilerek ya da su veya uygun bir içecek içerisinde eritilerek kullanılır.

Gebelik Ve Laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.   Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışma bulunmamaktadır. Hastalar olanzapin tedavisi sırasında gebe kalırlarsa veya gebe kalmaya niyetleri varsa doktorlarını bilgilendirmeleri gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.   Gebelik dönemi Olanzapin’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.   Gebeliğin üçüncü trimesterinde olanzapin kullanan annelerin yeni doğan çocuklarında titreme, hipertoni, letarji ve uyku hali çok nadir spontan olarak bildirilmiştir.   ZYPREXA VELOTAB, gerekli olmadıkça (yalnızca fetüse olabilecek potansiyel riskine karşın potansiyel yararları düşünülerek) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.   Laktasyon dönemi Olanzapin anne sütünde, ZYPREXA VELOTAB’ın terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır. Sağlıklı kadınlar ile yapılan emzirme ile ilgili bir çalışmada, kararlı durumdaki ortalama yeni doğan maruziyetinin (mg/kg), anneye uygulanan olanzapin dozunun (mg/kg) %1.8’i olduğu tahmin edilmektedir. ZYPREXA VELOTAB ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır.   Üreme yeteneği / Fertilite İnsanlar üzerinde ya da klinik dışı üreyebilirlik çalışmalarından elde edilmiş veri bulunmamaktadır.

Geçimsizlikler

Geçerli değil.

İlk Ruhsat Tarihi/Ruhsat Yenileme Tarihi

İlk ruhsatlandırma tarihi: 07 Haziran 2005 Ruhsat yenileme tarihi:

İstenmeyen Etkiler

Yetişkinler Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanımı ile ilişkili olarak en sık (hastaların ≥ %1’i) olarak görülen istenmeyen etkiler somnolans ve kilo alımı, eozinofili, prolaktin, kolesterol, glukoz ve trigliserit düzeylerinde artış (bkz. bölüm 4.4), glukozüri, iştah artışı, baş dönmesi, akatizi, parkinsonizm (bkz. bölüm 4.4), diskinezi, ortostatik hipotansiyon, antikolinerjik etkiler, hepatik transaminazlarında geçici asemptomatik artışlar (bkz. bölüm 4.4), döküntü, asteni, yorgunluk ve ödemdir.   Aşağıda listelenen istenmeyen etkiler, MedDRA sistem-organ sınıfına göre ve mutlak sıklık olarak verilmiştir ve spontan advers etki bildirimleri ve klinik araştırmalardaki laboratuvar araştırmalarına dayanmaktadır.   Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila < 1/100); seyrek(≥ 1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).   Çok yaygın Yaygın Yaygın olmayan Bilinmiyor Kan ve lenf sistemi bozuklukları   Eozinofili Lökopeni Nötropeni Trombositopeni Bağışıklık sistemi bozuklukları       Alerjik reaksiyon   Metabolizma ve beslenme bozuklukları Kilo alımı1 Kolesterol düzeylerinde artış2,3 Glukoz düzeylerinde artış4 Trigliserit düzeylerinde artış2,5 Glukozüri İştah artışı   Bazı ölümcül vakalar dahil olmak üzere, nadiren ketoasidoz veya koma ile bağlantılı diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi (bkz. bölüm 4.4) Hipotermi Sinir sistemi bozuklukları Somnolans Baş ağrısı (plaseboya eşit veya daha az) Baş dönmesi Akatizi6 Parkinsonizm6 Diskinezi6   Çoğunda nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörleri olan vakalarda nöbetler Nöroleptik malign sendrom (bkz. bölüm 4.4) Distoni (okülogirasyon dahil) Tardif diskinezi İlacı bırakma semptomları7 Kardiyak bozukluklar     Bradikardi QTc uzaması (bkz. bölüm 4.4) Ventriküler taşikardi / fibrilasyon, ani ölüm (bkz. bölüm 4.4) Vasküler bozukluklar   Ortostatik hipotansiyon   Tromboembolizm (pulmoner embolizm ve derin ven trombozu dahil) Gastrointestinal bozukluklar   Kabızlık ve ağız kuruluğu dahil olmak üzere hafif ve geçici antikolinerjik etkiler Hazımsızlık   Pankreatit Hepato-bilier bozukluklar   Karaciğer transaminazlarında (ALT, AST) özellikle erken tedavide asemptomatik geçici yükselmeler (bkz. bölüm 4.4)   Hepatit (hepatoselüler, kolestatik ve mikst karaciğer hasarı dahil) Deri ve deri altı doku bozuklukları   Döküntü Işığa duyarlılık reaksiyonu Alopesi   Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku ve kemik hastalıkları       Rabdomiyoliz

Kalitatif Ve Kantitatif Bileşim

Etkin madde: Her bir ağızda dağılabilir tablet 10 mg olanzapin içerir.   Yardımcı maddeler: 0.80 mg aspartam 0.15 mg sodyum metil parahidroksibenzoat 0.05 mg sodyum propil parahidroksibenzoat 

Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Akut (tek doz) toksisite Kemirgenlerdeki oral toksisite bulguları, güçlü nöroleptik bileşiklerde gözlenen etkilerle uyumludur: hipoaktivite, koma, tremor, klonik konvülziyonlar, salivasyon ve kilo alımında baskılanma. Medyan letal dozlar yaklaşık 210 mg/kg (fareler) ve 175 mg/kg (sıçanlar) olarak bulunmuştur. Köpekler, 100 mg/kg’a kadar olan dozları mortalite olmadan tolere edebilmiştir. Klinik bulgular arasında sedasyon, ataksi, tremor, kalp atım hızında artış, solunum güçlüğü, miyozis ve anoreksi bulunmaktadır. Maymunlarda 100 mg/kg’a kadar olan oral dozlar aşırı bitkinliğe ve daha yüksek dozlarda bilinç bulanıklığına neden olmuştur.     Tekrarlanan dozlara bağlı toksisite Farelerde 3 aya ve sıçan ve köpeklerde 1 yıla kadar süren çalışmalarda gözlenen başlıca etkiler SSS depresyonu, antikolinerjik etkiler ve periferik hematolojik bozukluklardır. SSS depresyonuna karşı tolerans gelişmiştir. Yüksek dozlarda büyüme parametreleri azalmıştır. Sıçanlarda prolaktin düzeyindeki artışla uyumlu reversibl etkiler arasında over ve rahim ağırlıklarında azalma ve vajinal epitel ve meme bezindeki morfolojik değişiklikler bulunmaktadır.     Hematolojik toksisite Her türde hematolojik parametreler üzerinde etkiler gözlenmiştir. Bunlar arasında farelerin dolaşımdaki lökosit sayısında azalma ve sıçanların dolaşımlarındaki lökositlerde spesifik olmayan azalmalar bulunmaktadır; ancak kemik iliği toksisitesini düşündüren herhangi bir bulguyla karşılaşılmamıştır. Günde 8 ya da 10 mg/kg olanzapin ile tedavi edilen birkaç köpekte reversibl nötropeni, trombositopeni ya da anemi gelişmiştir (maruz kalınan toplam olanzapin miktarı [eğri altında kalan alan] 12 mg’lık doz verilen bir erkek hasta ile karşılaştırıldığında 12-15 kez daha yüksektir). Sitopenik köpeklerde, kemik iliğindeki progenitör hücrelerde ya da proliferasyon halindeki hücreler üzerinde olumsuz etki gözlenmemiştir.   Üreme toksisitesi Olanzapin teratojenik etki göstermemiştir. Sedasyon erkek sıçanların çiftleşme becerisini etkilemiştir. Sıçanlarda 1.1 mg/kg’lık dozlar (insandaki maksimum dozun 3 katı) östrojenle ilgili siklusları etkilemiştir; 3 mg/kg’lık doz (insandaki maksimum dozun 9 katı) üreme parametrelerini etkilemiştir. Olanzapin verilen sıçanların yavrularında fetal gelişimde gecikme ve yavruların bedensel aktivite düzeylerinde geçici azalma saptanmıştır.   Mutajenite Olanzapin hiç bir standart testte mutajenik ya da klastojenik etkiler göstermemiştir. Bu testler arasında bakteriyel mutasyon testleri ve in vitro ve in vivo memeli testleri de bulunmaktadır.   Karsinojenite Sıçan ve farelerde gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, olanzapinin karsinojenik olmadığı sonucuna varılmıştır.  

Kontrendikasyonlar

Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. Olanzapin, bilinen dar açılı glokom riski olanlarda kontrendikedir.

Kullanım Yolu

Ağızdan alınır.

Küb’ Ün Yenileme Tarihi

10 Kasım 2008

Müstahzar Adı

ZYPREXA VELOTAB 10 mg ağızda dağılabilir tablet

Özel Kullanım Uyarıları Ve Önlemleri

Antipsikotik tedavisi sırasında, hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalar yakından izlenmelidir.   Demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluğu Olanzapin, demansa bağlı psikoz ve/veya davranış bozukluklarının tedavisi için onaylanmamıştır ve bu grup hastalarda mortalite ve serebrovasküler olay riskindeki artış nedeniyle kullanımı önerilmemektedir.Demansa bağlı psikozu ve/veya davranış bozukluğu olan yaşlı hastalarda (ortalama yaş 78) yürütülen plasebo kontrollü klinik araştırmalarda (6-12 hafta süreyle), olanzapinle tedavi edilen hastalardaki ölüm insidansı, plasebo verilen hastalara göre 2 kat daha yüksek olmuştur (sırasıyla %3.5 ve %1.5). Ölüm insidansındaki artış, olanzapin dozu (ortalama günlük doz 4.4 mg) veya tedavi süresi ile ilişkili değildir. Olanzapin kullanımıyla mortalitede artış görülen hasta popülasyonunda altta yatan risk faktörleri arasında, 65 yaş üzerinde olma, disfaji, sedasyon, malnutrisyon ve dehidrasyon, pulmoner sorunların varlığı (ör. aspirasyonlu veya aspirasyonsuz pnömoni) veya birlikte benzodiazepin kullanımı bulunmaktadır. Ancak ölüm insidansı, bu risk faktörlerinden bağımsız olarak, olanzapin ile tedavi edilen hastalarda plasebo verilen hastalardan daha yüksektir.   Aynı klinik çalışmalarda, ölüm de dahil olmak üzere, serebrovasküler advers olaylar (ör. inme, geçici iskemik atak) bildirilmiştir. Serebrovasküler advers olaylarda, olanzapinle tedavi edilen hastalarda plasebo alan hastalara göre 3 kat artış olmuştur (sırasıyla %1.3’e karşılık %0.4). Serebrovasküler advers etki görülen, olanzapin ve plasebo alan hastaların tümü önceden var olan risk faktörlerine sahiptir. 75 yaş üzerinde olma ve vasküler/mikst tip demans, olanzapin tedavisi ile ilişkili serebrovasküler advers olaylar için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmalarda, olanzapinin etkililiği kanıtlanmamıştır.   Parkinson hastalığı Parkinson hastalarında dopamin agonistlerinin yol açtığı psikozun tedavisinde olanzapin kullanımı önerilmemektedir. Klinik çalışmalarda, olanzapin kullanan hastalarda, Parkinson semptomlarında kötüleşme ve halüsinasyonlar plasebo kullananlara göre çok yaygın ve daha sık bildirilmiş (bkz. bölüm 4.8) ve psikotik semptomların tedavisinde olanzapin plasebodan daha etkili bulunmamıştır. Bu çalışmalarda, hastaların başlangıçta anti-Parkinson ilaçlarının en düşük etkin dozunda stabil kalmaları ve çalışma boyunca aynı anti-Parkinson ilacında (dopamin agonisti) ve dozunda kalmaları istenmektedir. Olanzapin, 2.5 mg/gün ile başlanmış ve araştırıcının kararına göre maksimum 15 mg/gün’lük doza titre edilmiştir.   Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) NMS, antipsikotik ilaç tedavisiyle ilişkili potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. Seyrek sayıdaki NMS vakasının, olanzapin alımıyla bağlantılı olduğu bildirilmiştir. NMS’un klinik belirtileri hiperpireksi, adale sertliği, zihinsel durum değişikliği ve otonom dengesizliktir(düzensiz nabız veya tansiyon, taşikardi, diaforez ve kardiyak ritim bozukluğu). Ek belirtiler olarak yükselmiş kreatinin fosfokinaz, miyoglobinüre (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği sayılabilir. Eğer hasta NMS’u gösteren belirti ve semptomlar gösterirse veya NMS’a ait ek klinik belirtiler olmaksızın açıklanamayan yüksek ateş görülüyorsa, olanzapin dahil tüm antipsikotik ilaçlar kesilmelidir.   Hiperglisemi ve diyabet Nadiren ketoasidoz veya koma ile bağlantılı hiperglisemi ve/veya diyabetin alevlenmesi veya gelişmesi, bazı ölümcül vakalar da dahil olmak üzere çok seyrek olarak bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Bazı vakalarda önceden kilo artışı olmasının kolaylaştırıcı bir faktör olabileceği bildirilmiştir. Özellikle diyabetik hastalarda ve diabetes mellitus gelişmesi için risk faktörleri taşıyan regüler glukoz kontrolü önerilen hastalarda uygun klinik izleme önerilmektedir.   Lipid değişiklikleri Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda olanzapinle tedavi edilen hastalarda lipidlerde istenmeyen değişiklikler gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8). Özellikle dislipidemik hastalar ve lipid bozukluğu gelişme riski olan hastalarda, klinik olarak uygun olduğu şekilde lipid değişiklikleri kontrol edilmelidir.   Antikolinerjik aktivite Olanzapin, in vitro antikolinerjik aktivite gösterirken, klinik çalışmalar süresince bağlantılı olayların insidansının düşük olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar, eşlik eden hastalıkları olanlarda olanzapin kullanımına ait klinik deneyim sınırlıysa da, prostat hipertrofisi veya paralitik ileusu ve ilişkili durumları olan hastalarda dikkatle reçete edilmesi önerilir.   Hepatik fonksiyon Özellikle tedavinin başlangıcında, karaciğer transaminazlarında [alanin transferaz (ALT), aspartat transferaz (AST)], geçici asemptomatik artışlar yaygın olarak görülmüştür. Yükselen ALT ve/veya AST’ı olan hastalarda, karaciğer yetmezliği belirtisi ve semptomları olan hastalarda, sınırlı karaciğer işlevsel rezervi ile ilişkili altta yatan hastalığı olanlarda ve potansiyel olarak hepatotoksik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda dikkatli olunmalıdır. Tedavi sırasında artan ALT ve/veya AST vakaları takip edilmeli ve dozun azaltılması düşünülmelidir. Hepatit teşhisi konan vakalarda (hepatoselüler, kolestatik veya mikst karaciğer hasarı dahil) olanzapin tedavisi kesilmelidir.   Nötropeni Herhangi bir sebeple düşük lökosit ve/veya nötrofil sayımı olan hastalarda, nötropeniye yol açtığı bilinen ilaçları kullanan hastalarda, geçmişinde ilaca bağlı gelişmiş kemik iliği depresyonu/toksisitesi olan hastalarda, beraberindeki bir hastalık, radyasyon tedavisi veya kemoterapi nedeniyle kemik iliği depresyonu olan hastalarda ve hipereozinofilik durumları veya miyeloproliferatif hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Olanzapinle birlikte valproat kullanıldığında yaygın olarak nötropeni bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).   Tedavinin kesilmesi Olanzapin aniden kesildiğinde terleme, insomnia, tremor, anksiyete, bulantı veya kusma gibi akut semptomlar çok seyrek olarak (< %0.01) bildirilmiştir.   QT aralığı Klinik çalışmalarda, klinik olarak anlamlı QTc uzamaları (Fridericia QT düzeltmesi – başlangıç QTcF < 500 milisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki herhangi bir zamanda [QTcF] ≥ 500 milisaniye), olanzapin ile tedavi edilen hastalarda yaygın değildir (%0.1 – %1) ve ilişkili kardiyak olaylarda plaseboya göre anlamlı fark bulunmamaktadır. Buna rağmen, diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi olanzapin, özellikle konjenital uzun QT sendromu, konjestif kalp yetmezliği, kalp hipertrofisi, hipokalemi veya hipomagnezemisi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, QTc aralığını artırdığı bilinen ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.   Tromboembolizm Olanzapin tedavisi ve venöz tromboembolizm (VTE) arasında zamansal ilişki çok seyrek (< %0.01) olarak bildirilmiştir. Olanzapin tedavisi ile venöz tromboembolizm görülmesi arasında bir nedensellik ilişkisi saptanmamıştır. Ancak, şizofrenisi olan hastalarda çoğunlukla venöz tromboembolizm risk faktörleri var olduğundan, hastaların hareketsizliği gibi VTE ile ilgili tüm risk faktörleri belirlenmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır.   Genel SSS aktivitesi Olanzapinin başlıca santral sinir sistemi (SSS) etkileriyle birlikte, diğer santral etkili ilaçlarla ve alkolle birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. In vitro olarak dopamin antagonizması sergilediğinden, olanzapin direkt ve indirekt dopamin agonistlerinin etkisini antagonize edebilir.   Nöbetler Olanzapin, nöbet geçmişi olan hastalarda veya nöbet eşiğini düşürebilecek faktörlerin görüldüğü hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Olanzapin ile tedavi edilen hastalarda nöbetler seyrek olarak bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda, nöbet öyküsü ya da nöbet oluşumu için risk faktörlerinin olduğu rapor edilmiştir.   Tardif  Dizkinezi Bir senelik veya daha kısa süreli karşılaştırmalı çalışmalarda, olanzapinle bağlantılı, tedaviyle ortaya çıkan diskinezi insidansı istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşüktür. Her ne kadar tardif diskinezi riski uzun süre ilaca maruz kalanlarda artıyor olsa da, olanzapin alan hastalarda tardif diskinezi belirti ve semptomları ortaya çıkarsa dozun azaltılması veya ilacın kesilmesi düşünülmelidir. Bu semptomlar geçici olarak kötüleşebilir ve hatta tedavi kesildikten sonra bile ortaya çıkabilir.    Postüral hipotansiyon Olanzapinin yaşlılarda kullanımıyla ilgili olarak yapılan klinik çalışmalarda, postüral hipotansiyon seyrek olarak görülmüştür. Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, 65 yaşın üzerindeki hastalarda tansiyonun belirli aralarla ölçülmesi önerilir.   Çocuklar ve 18 yaş altındaki ergenlerde kullanımı Olanzapin, çocuklar ve ergenlerin tedavisinde kullanılmak için endike değildir. 13-17 yaş aralığındaki hastalarda yapılan çalışmalar, kilo alımı, metabolik parametrelerde değişimler ve prolaktin düzeylerinde artışlar dahil, çeşitli istenmeyen etkiler göstermiştir. Bu etkiler ile ilişkili uzun dönem sonuçları çalışılmamıştır ve halen bilinmemektedir (bkz. bölüm 4.8 ve 5.1).   Fenilanilin ZYPREXA VELOTAB ağızda dağılabilir tabletler, bir fenilalanin kaynağı olan aspartam içermektedir. Fenilketonüresi olan kişiler için zararlı olabilir.   Mannitol ZYPREXA VELOTAB ağızda dağılabilir tabletler mannitol içermektedir.   Sodyum metil parahidroksibenzoat ve sodyum propil parahidroksibenzoat Olanzapin ağızda dağılabilir tabletler sodyum metil parahidroksibenzoat ve sodyum propil parahidroksibenzoat içermektedir. Bu koruyucuların ürtikere sebep olduğu bilinmektedir. Genel olarak, kontakt dermatit gibi geç tipte reaksiyonlar oluşabilir, ancak bronkospazmın eşlik ettiği ani reaksiyonlar seyrek olarak görülebilir.   Böbrek hastalığı ve prolaktine bağlı meme kanseri olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

Pozoloji Ve Uygulama Şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:   Yetişkinler   Şizofreni: Olanzapinin önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır.   Manik dönem: Başlangıç dozu, monoterapide genellikle günde tek doz uygulanan 15 mg veya kombinasyon tedavisinde günde 10 mg (bkz. bölüm 5.1).   Bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi: Önerilen başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Manik dönem tedavisi için olanzapin kullanan hastalarda, reküransın önlenmesi için tedaviye aynı dozda devam edilmelidir. Eğer yeni bir manik, mikst ya da depresif dönem olursa, gerektiği şekilde doz ayarlaması ve klinik olarak endike olduğu şekilde duygudurum semptomları için ek tedavi ile olanzapin tedavisine devam edilmelidir.   Şizofreninin, manik dönemlerin ve bipolar bozuklukta reküransın önlenmesi tedavisi sırasında, günlük doz, kişisel klinik duruma bakılarak günde 5-20 mg arasında ayarlanabilir. Önerilen başlangıç dozundan daha yüksek bir doza, yalnızca klinik olarak uygun şekilde yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra geçilmeli ve artış, doz aralıkları 24 saatten kısa olmayacak şekilde yapılmalıdır. Olanzapinin emilimi yiyeceklerden etkilenmediği için, aç veya tok karnına verilebilir. Olanzapin kullanımı kesilirken, kademeli doz azaltımına gidilmelidir.   Uygulama şekli: ZYPREXAVELOTAB ağızda dağılabilir tablet, ağıza yerleştirildikten sonra tükürük içerisinde kısa sürede dağılır ve kolaylıkla yutulabilir. Ağıza yerleştirilmiş olan tabletin ağızdan çıkarılması kolay değildir. Ağızda dağılabilir tablet kırılgan yapıda olduğu için, blister ambalajından çıkarıldıktan hemen sonra alınmalıdır. Başka bir seçenek de tabletin kullanımdan hemen önce bir bardak suda ya da uygun nitelikteki başka bir içecek (ör. portakal suyu, elma suyu, süt ya da kahve) içerisinde eritilmesidir.   Ağızda dağılabilir olanzapin tabletleri ile film kaplı olanzapin tabletleri biyoeşdeğerdir ve emilim hızı ve oranları benzerdir. Ağızda dağılabilir olanzapin tabletleri, film kaplı tabletlerin yerine kullanılabilir.   Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler   Pediyatrik popülasyon: Güvenlilik ve etkililiğe ilişkin veri yetersizliği nedeniyle 18 yaşın altında olan çocuklarda olanzapin kullanılması tavsiye edilmemektedir. Ergenlerde yapılan kısa dönem çalışmalarında, bu hastalardaki kilo alımı, lipid ve prolaktin değişikliklerinin yetişkin hastalarla yapılan çalışmalardan daha fazla olduğu bildirilmiştir ( bkz. bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2).   Geriyatrik popülasyon: Rutin olarak daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg/gün) endike değildir, ancak 65 yaş ve üzerindekilerde, klinik özellikleri gerektirdiğinde düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).   Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Bu hastalar için daha düşük bir başlangıç dozu (5 mg) uygulanmalıdır. Orta derecede karaciğer yetmezliği (siroz, Child-Pugh, sınıf A veya B) olan hastalarda, başlangıç dozu 5 mg olmalıdır ve doz dikkatle artırılmalıdır.   Cinsiyet: Erkek hastalara kıyasla kadın hastalarda, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.   Sigara içenler: Sigara içen hastalarla içmeyenler kıyaslandığında, başlangıç dozu ve doz aralığının rutin olarak değiştirilmesi gerekmemektedir.   Metabolizmayı yavaşlatan (kadın cinsiyeti, geriyatrik, sigara içmeme durumu) birden fazla etkenin varlığı durumunda, başlangıç dozunun azaltılması düşünülmelidir. Bu tip hastalarda doz artırılması gerektiğinde dikkatli davranılmalıdır. (bkz. bölüm 4.5 ve 5.2).

Raf Ömrü

36 ay

Ruhsat Numarası(Ları)

117/86

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Ltd. Şti. Kısıklı Cad. Kuşbakışı Sok. No:6 Kat:3 34662 Altunizade – İstanbul Tel     : 0 216 554 00 00 Faks  : 0 216 474 71 99

Ruhsat Sahibi

Lilly İlaç Ticaret Limited Şirketi Kısıklı Cad. Kuşbakışı Sok. No:6 Kat:3 34662 Altunizade – İstanbul Tel : 0 216 554 00 00 Faks: 0 216 474 71 99

Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler

Işık ve nemden korumak için orijinal ambalajında saklanmalıdır. 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Terapötik Endikasyonlar

Yetişkinler Olanzapin, şizofreni tedavisinde endikedir.  Olanzapin, başlangıç tedavisine yanıt vermiş hastaların idame tedavisinde klinik düzelmenin sağlanmasında etkilidir. Bipolar bozuklukta olanzapin, orta derece ile ağır manik dönemlerin tedavisinde ve reküransların önlenmesinde endikedir.

Üretici Bilgileri

Catalent U.K. Swindon Zydis Ltd., Wiltshire, İngiltere

Yardımcı Maddeler

jelatin, mannitol (E421), aspartam (E951), sodyum metil parahidroksibenzoat (E219) ve sodyum propil parahidroksibenzoat (E217).

Yardımcı Maddelerin Listesi

Jelatin Mannitol (E421) Aspartam (E951) Sodyum metil parahidroksibenzoat (E219) Sodyum propil parahidroksibenzoat (E217)

Ambalajın Niteliği Ve İçeriği

Alu/Alu folyo blister 28 tabletlik ambalajlarda.

Araç Ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, aripiprazolün kendilerini olumsuz etkilemediğinden emin olana kadar motorlu araçlar da dahil tehlikeli makinaları kullanmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

İlacı Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrol Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak imha edilmelidir.

İlacın Olası Yan Etkileri Nelerdir

ZOLERİP 30 mg tablet

İlaç Nasıl Kullanılır

Her bir tablet 30 mg aripiprazol içerir.

İlaç Nedir Ve Niçin Kullanılır

 Geçerli değil.

İlaç Saklanma Koşulları Nasıldır

Aripiprazole veya diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir.

Beşeri Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin İmhası

Ağızdan alınır

Beşeri Tıbbi Ürünün Adı

Diğer Tıbbi Ürünler İle Etkileşimler Ve Diğer Etki

ZOLERİP 30 mg tablet

Doz Aşımı Ve Tedavisi

24 ay.

Etkin Maddeler

228/12

Farmakodinamik Özellikler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Farmakokinetik Özellikler

Mısır nişastası, hidroksipropil selüloz, laktoz monohidrat, magnezyum stearat, mikrokrsitalin selüloz, saf su.
(Visited 2 times, 1 visits today)
İçerik faydalı oldu mu?
EvetHayır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close Search Window